II. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi (TLÇK) Bildiriler Kitabı [4. Cilt]

Page 214

Şehristânî’nin Kur’an’ın Toplanması Sürecine İlişkin Yorumları “Ehl-i Beyt Merkezli Bir Okuma”

Şehristânî burada yapmış olduğu sorgulamada, “iki kapak arasında bulunan Kur’an’ın” sıhhati noktasında bir şüphe uyandırmak istememektedir. Bilakis mushaftaki hataları ortaya çıkarmak için herhangi bir kaynak bulunmazsa Arapların kendi dilleriyle okumasının mushafta olan hataları giderebileceğinin imkân dâhilinde olduğunu belirtmektedir. Daha sonra Şehristânî, bu açıklamanın ardından müracaat edilmesi gereken kaynağın Ehl-i Beyt olduğunu ifade etmekte ve Müslümanların Kur’an’ın toplanması konusunda Ehl-i Beyt’e müracaat etmemelerinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirmektedir. Ancak onun bu üzüntüsü Kur’an’da tahrifin vaki olduğuna inandığını da göstermemektedir. Çünkü kendisi, Hz. Osman’ın hazırlatmış olduğu mushaflara Hz. Ali’nin göstermiş olduğu tavrı ortaya koymak suretiyle Kur’an’da tahrifin vaki olmadığını zaten söylemektedir. Nitekim Şehristânî ilerleyen sayfalarda şöyle diyecektir: “Hz. Ali (ra)’den onun sahabenin gerçekleştirdiği cemi hoş karşılamadığına dair herhangi bir bilgi varit olmamıştır. Aksine o (Hz. Ali) resmî mushaftan okumuş ve (bir ayet yazacağı zaman da) imam mushafta yazılı olan şeyi yazmıştır.” (Şehristanî, 2008, s. 14). Kur’an’ın Toplanması Süreci ve Ehl-i Beyt’in Rolü Şehristânî Hz. Ali’nin Kur’an’ın toplanıp bir mushaf hâline gelme konusundaki tavrına ve onun bu faaliyetteki konumuna özel bir önem atfetmektedir. Bu bağlamda Şehristânî, Hz. Ali’ye Kur’an’ın toplanması faaliyetinde görev verilmemesini eleştirmektedir. Ona göre, Hz. Ali, sahabilerden Resulullah (sav)’a en yakın olan bir kimseydi. Ona böyle önemli bir işte görev verilmemesine Şehristânî anlam verememektedir (Şehristanî, 2008, s. 13). Hz. Ali’nin Hz. Peygamber (sav)’in cenazesinin hazırlanması, yıkanması, kefenlenmesi ve defni işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kur’an’ın toplanmasını tamamlayana kadar başka işlerle uğraşmayacağına dair yemin ettiği bilgisini içeren rivayetleri aktaran Şehristânî, Hz. Ali’nin Kur’an’ı onda herhangi bir tahrife, tebdile, ziyade ve noksanlaştırmaya gitmeksizin bir araya topladığını ifade etmektedir (Şehristanî, 2008, s. 13). Hz. Ali’nin Kur’an’ın toplanması sürecindeki önemine atıflar yapan Şehristânî, Hz. Ali mushafıyla alakalı rivayetlere de yer vermektedir. Muhammed b. Sîrîn’den aktarıldığına göre, o sürekli olarak Hz. Ali’nin yazdığı mushafı bulmayı temenni ediyor ve şöyle diyordu: “Şayet Hz. Ali’nin gerçekleştirdiği bu telif elimize bir geçmiş olsa onda (Kur’an’la ilgili olarak) pek çok bilgiye ulaşma imkânı buluruz.” (Şehristanî, 2008, s. 13). Bir rivayete de göre de Hz. Ali Kur’an’ın cemini tamamladıktan sonra, oğlu Kanber ile birlikte yazımını tamamladığı bu mushafın tamamını noksansız olarak mescide (Mescid-i Nebevî) götürerek orada bulunan insanlara/ sahabilere sundu. Denildiğine göre taşıdıkları malzeme bir deve yükü kadardı. Hz. Ali Mescid-i Nebevî’de bulunanlara şöyle söyledi: “İşte Allah’ın kitabı Hz. Muhammed’e (sav) indirdiği şekliyle budur, ben onu iki kapak arasında topladım.” Bunun üzerine orada bulunanlar: “Mushaf’ını al götür senin olsun! Bizim ona ihtiyacımız yok.” dediler. Bu sözün ardından Hz. Ali şöyle demiştir: “Allah’a yemin olsun ki sizler bu andan itibaren bir daha bu mushafı asla göremeyeceksiniz. Zira ben Kur’an’ı topladığımı size haber vermekle yükümlüydüm (görevimi yaptım).”

1061


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.