TİMREPORT 153

Page 1

8-12 Kasım 2017'de Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ RESMİ YAYIN ORGANI

66 ülkeden, 700 iş insanı

Türk ihracatçılarla buluştu

1 Kasım 2017 / Sayı: 153

Başbakan ve 6 Bakan ihracatçıların sorunlarını dinledi



İş Ortağım

Yurtdışında 4.5G dolaşım lideri Vodafone İş Ortağım

Vodafone İş Ortağım’la işletmeler kurumsal hatlarını 129 ülkede 4.5G teknolojisinde kullanabiliyor. Gelecek heyecan verici.

Hazır mısın? Vodafone Grup & Bağımsız Araştırma Şirketi Ovum Ocak 2017 araştırmasına göre Vodafone Türkiye, 100 ülkedeki 4.5G “4G ve üzeri teknolojiler” uluslararası dolaşım hizmeti ile Türkiye’nin en fazla ülkede dolaşım hizmeti sağlayan lider operatörüdür. Kasım 2017 itibariyle Vodafone Türkiye uluslararası 4.5G dolaşım hizmetini 129 ülkeye çıkarmıştır.


BAŞKANDAN

Büyümenin yankıları devam ediyor

1 MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı

Bütün bu olumlu revizyonlar ülkemiz ekonomisinin gücünü sergilemesi açısından son derece önemli. Kısa sürede çok yol aldığımız bir gerçek. Ancak, bu büyüme ortamının sürdürülebilir olması için, önümüzdeki dönemde rehavete kapılmadan reform çalışmalarına devam etmemiz gerekiyor. Özellikle firmalarımızın rekabet gücünü artırmamız kaçınılmaz bir gereklilik.

1 Eylül’de açıklanan yüzde 5,1’lik ikinci çeyrek GSYH büyüme verisinin ardından yabancı kuruluşların revizyonları Ekim ayında da devam etti. Geçtiğimiz ay üç büyük kuruluş -IMF, Dünya Bankası ve Fitch Ratings- Türkiye’nin 2017 büyüme tahminlerini yükseltti. “Atılım Yılı” ilan ettiğimiz 2017 için ihracat hedefi 156,5 milyar dolara çıktı. Şimdiye kadar gelen veriler ışığında söyleyebilirim ki 156,5 milyar dolarlık hedefin üstüne çıkmamız da oldukça mümkün görünüyor. Bir diğer olumlu değişiklik de büyüme hedefinde gerçekleşti. Kısa sürede çok yol aldığımız bir gerçek. Ancak, bu büyüme ortamının sürdürülebilir olması için, önümüzdeki dönemde rehavete kapılmadan reform çalışmalarına devam etmemiz gerekiyor. Bu noktada 20182020 Orta Vadeli Program’da da teyit edilen çalışma konuları hedeflerimizin kilit unsurları olacak. Özellikle uzun zamandır yatay seyreden yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürün ihracatımızın yaygınlaştırılması ve toplam ihracattaki payının artırılması birincil önceliğimiz. Türk Lirası ile ticaretin toplam ticaret içerisindeki payının yükseltilmesi, geleneksel ürünlerin üretim ve ihracatının özel olarak desteklenmesi, e-ihracat uygulamalarının kullanımının artırılması, Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik müzakerelerin başlatılması ve benzeri diğer maddeler bizim stratejimiz için de yol gösterici olacak. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’de üretimde ve ihracatta yenilikçiliğin, dönüşümün bayrak taşıyıcıları olarak hareket etmeye devam edeceğiz. Her yıl gerçekleştirdiğimiz yirmiye yakın etkinliğimizi daha ileriye taşıyacak, asla yerimizde saymayacağız. Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz “İhracat Haftası 2017” programını bu ilkeler ışığında, geçen yıla göre daha geniş

kapsamlı hazırladık. 3 gün süren etkinliğin ilk gününde Başbakanımız Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci ile birlikte Ekim ayı ihracat rakamlarını da açıkladık. İhracatımız artışına Ekim ayında da devam etti ve yüzde 15,6 artışla 13,5 milyar dolara ulaştı. Böylece Ekim 2017, tüm zamanların en çok ihracat yapılan Ekim ayı oldu. Bizim için önemli olan AB ve ABD gibi pazarlarla Rusya gibi sorun yaşadığımız pazarlardaki yükseliş de bizler için sevindirici oldu. Ayrıca, OVP hedeflerine ulaşmamıza da sadece 27,4 milyar dolar kaldı. İnşallah son iki ay bundan daha fazla ihracat gerçekleştirerek hedefi aşacağız. Yine, İhracat Haftası dâhilinde, dünyanın 70 ülkesinden 700 ithalatçının katılımıyla, geniş kapsamlı bir alım heyeti düzenledik. Alım heyeti programı ile ihracatçılarımız, hedef ülkelerindeki satın almacılar ile B2B görüşme yapma fırsatına sahip oldu. Fas, Endonezya ve Singapur pazarlarını ihracatçılarımıza anlattık. Programımıza ilgili ülke Büyükelçileri, ticaret müşavirleri ile buralarda hâlihazırda ticaret yapan firmalar da katıldı. Bakanlarımızın katıldığı oturumlarda ihracatçılarımız sorunlarını ilk elden anlatma fırsatı buldu. Bizler için de oldukça hareketli geçen İhracat Haftası 2017’nin hemen ardından Kasım ayında Tasarım Haftası’nda, 6-9 Aralık tarihleri arasında da Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nda tekrar buluşacağız. Özetle, 3,1 milyon kişiye istihdam sağlayan 67 bin ihracatçının temsilcisi olarak 2023 hedeflerimize ulaşmak ve ihracatımızı istikrarlı ve sürdürülebilir şekilde artırmak için Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve marka ekseninde yılmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. İnanıyoruz ki bütün bu girişimlerimiz ile 2023 hedeflerimizi hep birlikte yakalayacağız.



İÇİNDEKİLER KÜNYE SAHiBi: TİM adına Genel Sekreter Dr. Halil Bader Arslan

20 BÜYÜME İhracatın kalbi İstanbul’da attı

YAYIN KURULU: Dr. H.C. Mustafa Çıkrıkçıoğlu Tahsin Öztiryaki Süleyman Kocasert Bülent Aymen Şahin Oktay Okan İnce YÖNETİM YERİ: Sanayi Caddesi Dış Ticaret Kompleksi Yenibosna-İstanbul T: (212) 454 04 71 F: (212) 454 04 13 www.tim.org.tr YAYIN TÜRÜ: Süreli yerel dergi YAPIM:

İNOVASYON “İTHİB İstanbul Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışması”

70

DOĞU-BATI

58

GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Erkan Ersöz erkanersoz@kucukmucizeler.com

TİM, ihracatın yüzde 30 arttığı Katar’daki fırsat ve riskleri ele aldı

İstikrarlı bir ihracat hacmi TURQUALITY ile mümkün

Türkiye istihdamda Avrupa’nın zirvesinde

SİNERJİ

102

72

BİRLİKTELİK Çelik ihracatı yıldızları ödüllendirildi

96

AHENK

EDİTÖRLER: Bülent Onur Şahin bulent@kucukmucizeler.com Cenk Sarıoğlu cenk@kucukmucizeler.com Elif Ceren Çıngı elif@kucukmucizeler.com GRAFİK TASARIM: Elif Gülaydın elifgulaydin@kucukmucizeler.com FOTOĞRAF: Fatih Yalçın fatihyalcin@kucukmucizeler.com REKLAM DİREKTÖRÜ: Özgür Seyhan ozgurseyhan@kucukmucizeler.com ADRES: Küçük Mucizeler Yayıncılık ve İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi A Blok No: 31 K: 6 D: 63 Şişli-İstanbul T: (212) 211 68 53 F: (212) 211 56 54 BASKI VE CİLT: Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak No:34 Esenyurt-İstanbul Timreport, TİM üyelerine ücretsiz olarak dağıtılır. Alıntı yapılması yazılı izne bağlıdır.



BÜYÜME / MAKALE

Türkiye ihracatla genişliyor

İ DR. HALIL BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri

Bütün bu kazanımlar bir yana ihracatımızı daha yukarılara taşımamız gerektiğine şüphe yok. Albert Einstein’ın dediği gibi dengeyi korumak için hep ilerlemek durumundayız. Bugün ulaştığımız noktada sürdürülebilir büyüme ve ihracatçılarımızın küresel piyasada rekabetçiliklerinin artırılması için uyumlanma ve koordinasyonu stratejik bir ihtiyaç olarak görüyoruz. 6

hracat odaklı büyüme stratejisi çerçevesinde 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımız 2016 yılı sonu itibarıyla dört katına çıkarak 142,5 milyar dolara yükseldi. 2017 yılının ilk on ayında ise ihracatımız, TİM verilerine göre bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15,6 artışla 129 milyarı geçti. Bu kantitatif gelişmelerden daha da önemli bulduğumuz ise yapısal anlamda yaşanan dönüşümler. 2000'den bu yana ihracatımızda bizi bir üst lige taşıyacak kaliteli kazanımlar elde ettik. Örneğin makine, elektrik-elektronik ve otomotiv gibi sektörlerin ihracattaki payı yüzde 20'den yüzde 29'lara yükseldi. AB ana pazarımız olmayı sürdürürken, Afrika ve Asya ülkelerinin payını artırdık. 2017 yılı büyüme rakamlarındaki ihracatın katkısı bizlerin motivasyonunu daha ileriye yöneltti. Bu yılın ilk çeyreğindeki yüzde 5,2’lik büyümeye 2,3 puan, ikinci çeyrekteki yüzde 5,1’lik büyümede ise 1,7 puanlık katkı sağladık. Yıl sonuna yaklaştığımız şu dönemde ise 2017'yi oldukça güçlü ve dünya ortalamasını geride bırakan bir büyüme performansıyla kapatacağımız ortada. Ve bu resimde ihracatın, ihracatçımızın önemli bir rol oynadığını rakamlar açıkça ortaya koyuyor. Bütün bu kazanımlar bir yana ihracatımızı daha yukarılara taşımamız gerektiğine şüphe yok. Albert Einstein’ın dediği gibi dengeyi korumak için hep ilerlemek durumundayız. Bugün ulaştığımız noktada sürdürülebilir büyüme ve ihracatçılarımızın küresel piyasada rekabetçiliklerinin artırılması için uyumlanma ve koordinasyonu stratejik bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Bu temel düşünceler ışığında Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak Ar-Ge, yenilikçilik, tasarım ve markalaşma özelinde her yıl yirmiyi aşkın faaliyet gerçekleştiriyoruz. Önceliğimiz ve esas hedefimiz ihracatımızın mal bileşeninin

katma değeri yüksek ürünlerden oluşmasını sağlamak. Bu konuda sonuç odaklı müzakere mekanizmaları ve işbirliği platformlarını olmazsa olmaz olarak kabul ediyoruz. 30-31 Ekim tarihlerinde Anadolu’daki ihracatçı birliklerimizde başlattığımız ve 1-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde devam ettiğimiz İhracat Haftası’nı, bu görüşler çerçevesinde tasarladık. Üç gün boyunca altmış altı ülkeden yaklaşık yedi yüz yabancı firma temsilcisini ülkemiz firmaları ile bir araya getirdik. B2B görüşmelerinde beklentilerimizin üzerinde olumlu sonuçlar aldık. Hâlihazırda TİM tarafından yapılmakta olan İhracat Pusulası Programı kapsamında “Rota”mızı Fas, Endonezya ve Singapur'a çevirdik. Buna ek olarak Balkanlar, Avrasya, Latin Amerika, Kuzey Afrika-Orta Doğu, Uzakdoğu ve Sahra Altı Afrika olmak üzere toplam altı bölgesel yatırım ve ticaret paneli gerçekleştirdik. İhracatın toplumun her kesimince bilinirliğini artırma çabalarımıza, bu etkinliğimiz aracılığı ile yeni boyutlar ekledik. İlk defa tüm eğitim seviyelerinden öğrencilerimize ihracatla tanışma fırsatı sunduk. “İhracat Benim Geleceğim” konulu kompozisyon ve üniversitelerarası proje yarışmalarında dereceye girenleri ödüllendirdik. “Siyaset Meydanı”nı, “İhracat Meydanı”na uyarladık. İhracatın neden ve sonuçlarını, barındırdığı potansiyeli ve operasyonel risklerini enine boyuna tartıştık. Özetle İhracat Haftası aracılığı ile Türkiye’nin ciddi bir dünya oyuncusu olması için düşünce yapısını dönüştürmek kadar, tüm paydaşları da sürece dahil etmenin önemini tekrar doğrulamış olduk. Biz TİM ailesi olarak belirlediğimiz 2023 ihracat hedeflerimiz doğrultusunda üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yap-maya tüm gücümüzle devam edeceğiz.


Kuzey Ren-Vestfalya’da Yeni Yatırım Fırsatları Avrupa’daki Yatırım Merkeziniz Bir bölgeyi güçlü bir yatırım merkezi yapan en önemli şey; ekonomik güç, altyapı ve kültürel yaşam gibi faktörlerin mükemmel etkileşimidir. Bu bakımdan Kuzey Ren-Vestfalya birçok açıdan eşsizdir. Almanya’nın bu en kalabalık nüfusa sahip olan eyaletinin size sunduğu sayısız imkân ve koşullardan faydalanın. Hangi sektör veya proje için olursa olsun, yeni fırsatlar için ideal yatırım ortamını burada bulacaksınız. Halihazırda 18.000’den fazla yabancı şirket tercihini metropol bölge Kuzey Ren-Vestfalya lehine kullandı. Bizimle iletişime geçin ve sizi de memnuniyetle bilgilendirelim. Bir One-Stop-Acentesi olarak yatırım projelerinizde size destek veriyoruz: www.nrwinvest.com


DÜNYA / RAPOR

Global ticaret hacmi artışta Global ticaret hacminde Ağustos ayı itibarıyla yüzde 1,2 oranında artış yaşandı. Hollanda Merkezli CPB World Trade Monitor tarafından açıklanan verilere göre, global ticaret hacmi Ağustos ayında yüzde 1,2 oranında yükseldi. Aynı ayda global sanayi üretiminde yaşanan artış oranı ise yüzde 0,6 düzeyinde gerçekleşti. Yüzde 0,4 düşüş olarak açıklanan Temmuz ayına ait global ticaret hacmindeki değişim oranı ise yüzde 0,1 düşüş olarak revize edildi.

8



DÜNYA / RAPOR

Avrupa Adalet Divanı'ndan ihracatçıyı sevindiren karar Merkezi Lüksemburg'da bulunan, AB'nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, Mart 2015'te Macaristan'ın, 438 Euro geçiş ücretini ödemediği için bir TIR şoförüne 2 bin 400 Euro para cezası kesmesi ile başlayan tartışmaya son noktayı koydu. İstanbul Lojistik Hiz. Taş. ve Tic. Ltd. Şti'nin, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) desteğiyle Macar Ulusal Vergi ve Gümrük İdaresi aleyhine açtığı dava Türkiye'nin lehine sonuçlandı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Mahkeme, Türk tırlarından Macaristan'a her geçişte ücret alınmasının gümrük vergisine eşdeğer olduğunu, dolayısıyla anlaşmalara aykırılık taşıdığını ve uygulanamayacağını belirterek Türk şirketinin haklı olduğuna karar verdi. Ekonomi Bakanlığımızın yakın takibi, Meclisimiz ve UND'nin ortak çabaları neticesinde alınan bu doğru

MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı

karar, başlıca ihracat pazarımız olan Almanya güzergâhı üzerinde transit geçilen Macaristan, Avusturya, Bulgaristan, Slovenya, İtalya, Romanya ve Yunanistan tarafından Türk plakalı araçlara uygulanan tarife dışı tüm kısıtlamalara karşı elimizi güçlendirecektir. Ayrıca bu kararın benzer sebeplerle Avusturya aleyhine açılan,

BM: Dünyanın en büyük insani krizi Arakan'da Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin Myanmar'ın Arakan eyaletinde yaşandığını belirterek, Arakanlı Müslümanların Bangladeş'e sığınmacı akınının devam ettiğini söyledi. Lowcock, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Genel Direktörü Anthony Lake ile birlikte Bangladeş'teki

sığınmacı kamplarını ziyaret ederek, sorunları yerinde gözlemlediklerini ifade etti. Bangladeş hükümeti ve halkına Arakanlı Müslüman sığınmacılara verdiği destekten dolayı teşekkür eden Lowcock, yüz binlerce sığınmacının Bangladeş'e geçmek için bekleyişlerinin devam ettiği uyarısında bulundu. Lowcock, bunun gerçekleşmesi durumunda BM olarak yeni insani krizlere karşı hazır durumda olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Meclisimizce takip edilen ve yakın zamanda sonuçlanacağını tahmin ettiğimiz dava adına da emsal teşkil edeceğini ümit ediyoruz” dedi. Alınan bu kararın ihracatçıyı memnun ettiğini belirten Büyükekşi sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye-AB Gümrük Birliği Anlaşması gereği uygulanmaması gereken ve Türk-AB ticaretine yılda 3,5 milyar euro kaybettiren söz konusu engellerin ortadan kalkmasıyla başta en çok ihracat yaptığımız ülke olan Almanya olmak üzere toplam ihracatımızın yarısına yakınını yaptığımız AB ülkelerine olan ihracatımızın artarak devam edeceğine inanıyoruz. 67 bin ihracatçının çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bugün elde edilen bu kazanımdan dolayı büyük memnuniyetimizi ifade ederek, ülkemiz için dünyanın dört bir yanında mücadele eden ihracatçılarımızın her daim yanında ve yakınında olacağımızı dile getirmekten onur duyuyoruz.”

Nobel Ekonomi Ödülü Richard Thaler’in

Bu seneki Nobel Ekonomi Ödülü'ne ABD'li Richard Thaler layık görüldü. Nobel Komitesi'nden yapılan açıklamada, 2017 Nobel Ekonomi Ödülü'nün Richard Thaler'e “davranışsal iktisat”a yaptığı katkılardan dolayı verildiği belirtildi. “Dürtme” isimli kitabın yazarı olan Richard Thaler, “davranışsal iktisat”ın babası olarak gösteriliyor. ABD'li akademisyen Richard Thaler Hindistan Merkez Bankası başkanlığı yapmıştı. Richard Thaler, şu anda ABD'de Şikago Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. 10



BÜYÜME / MAKALE

Küresel rekabette Türkiye

E DOÇ. DR. HATICE KARAHAN

Türkiye'de iş yapmayı kolaylaştırmak için birkaç faktörün başlıca önem arz ettiğini söylemek mümkün: Endeks çalışmasına göre, politikalardaki istikrar, finansmana erişim kolaylığı ve işgücündeki eğitim seviyesi gibi konularda ilerleme sağlanması öncelikli konular arasında geliyor. Elbette bürokrasiden vergiye kadar uzanan ve işleri kolaylaştırması gereken diğer pek çok alanı da atlamamak gerek. 12

konomilerin küresel arenadaki rekabetçiliğini ölçen The Global Competitiveness Index'in 2017-2018 edisyonu geçtiğimiz haftalarda açıklandı. Hatırlanacağı üzere endeks, ülkeleri belli başlı kriterler çerçevesinde 1 ila 7 puan arasında notlandırmak suretiyle bir sıralamaya tabi tutuyor. Açıklanan son veriler ise, yerküredeki en rekabetçi ekonominin 5,9 puanla İsviçre olduğunu ortaya koyuyor. İsviçre’nin hemen ardından, ABD ve Singapur geliyor. Hollanda, Almanya ve Hong Kong ise ikinci sırada gelen üçlü... Ve listenin üstlerinde, 23’üncü sırada konumlanan Malezya'ya kadar hep yüksek gelirli ekonomiler yer alıyor. Onu takip eden ilk gelişmekte olan ekonomi ise, 27’nci sıradaki Çin. Bu basamaktan sonra orta gelirliler giderek yoğunlaşırken, Türkiye'nin yerinin de 53’üncü sırada olduğunu görüyoruz. Tam bu noktada, 137 ülke arasında yapılan bir sıralamadan bahsettiğimizi hatırlayalım. Bu da demek oluyor ki Türkiye, 7 üzerinden aldığı 4,4 puanla küresel rekabette nispeten vasat bir görünüm çiziyor. Tabii önceki yılın endeksine göre 2 basamak yukarı çıktığımız da bir gerçek ancak ivme kazanan bir ekonomi olabilmek, daha hızlı bir tırmanışı gerektiriyor. Ve üstelik henüz 2012 yılında 43. sırada konumlandığımızı hatırlayacak olursak, geçmiş performansımızı geri kazanmamız gerektiği de ortada. O halde, hangi alanlarda ilerleme kaydetmemiz gerektiğine bakmakta fayda var. Örneğin, endeks sonuçlarımız gerek not düzeyi gerekse küresel sıralama açısından incelendiğinde, finans piyasalarının gelişimi konusunda ülkemizin alacağı

mesafe olduğu açıkça görülüyor. Buna ek olarak, emek piyasasındaki etkinlik ve kurumsal çerçeve meselelerinde de hızlı iyileştirmelere gereksinim duyuyoruz. Nitekim tüm bunların iş yapma ortamını yakinen ilgilendirdiğine şüphe yok. Hatta bu noktada daha da detaylı bir bakış edinmek istersek, Türkiye'de iş yapmayı kolaylaştırmak için birkaç faktörün başlıca önem arz ettiğini söylemek mümkün: Endeks çalışmasına göre, politikalardaki istikrar, finansmana erişim kolaylığı ve işgücündeki eğitim seviyesi gibi konularda ilerleme sağlanması öncelikli konular arasında geliyor. Elbette bürokrasiden vergiye kadar uzanan ve işleri kolaylaştırması gereken diğer pek çok alanı da atlamamak gerek. Öte yandan endeksin de itiraf ettiği üzere, pazar büyüklüğümüz dünyanın üst sıralarında geziniyor. Üstelik civarımızdaki bölgelerle genel olarak kıyaslandığında, burada gözle görülür bir güç söz konusu. Bu potansiyeli hakkıyla kullanabilmek için ise, diğer ayaklardaki rekabet unsurlarını yeşertmekten başka çare yok. Örneğin; geniş bant teknolojileri kullanımı, yükseköğretimde okullaşma oranı ve patent başvuruları gibi faktörlerde Türkiye son dönemde attığı güçlü adımlarla dikkat çekiyor. İşte bu tür olumlu ve kararlı çıkışları, diğer ilgili dinamiklerde de yakalamamız kritik önem taşıyor.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


BÜYÜME / RAPOR

Köprü ve otoyol gelirleri 1 milyar TL'yi aştı Türkiye'de Ocak-Eylül dönemi itibarıyla köprü ve otoyollardan 323 milyon 444 bin 936 araç geçişi olurken, söz konusu geçişlerden elde edilen gelir 1 milyar 83 milyon 469 bin 998 lirayı buldu. Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, Eylül’de geçiş yapan araçların 30 milyon 377 bin 508'i otoyolları kullandı ve bunun sonucunda 92 milyon 737 bin 834 lira gelir sağlandı. 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden Eylül ayında geçen 14 milyon 340 bin 34 araçtan da 27 milyon 74 bin 571 lira ücret alındı. Bu yılın 9 ayında ise köprü ve otoyollardan geçen 323 milyon 444 bin 936 araçtan 1 milyar 83 milyon 469 bin 998 lira gelir elde edildi. Bu gelirin 820 milyon 203 bin 835 lirası otoyollardan, 263 milyon 266 bin 163 lirası köprülerden geçen araçların sahiplerinden geldi.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

14


EP-TimreportDergi-Turquality.ai

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

27.10.2017

17:36


BÜYÜME / RAPOR

EKK'da büyüme masaya yatırıldı

Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında yüksek büyümenin sürdürülebilmesi için önümüzdeki yılda

atılacak adımlar ele alındı. Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleştirilen ve 3 saat

40 dakika süren toplantıya; Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Naci Ağbal ile ilgili bürokratlar katıldı. Konuya ilişkin Başbakanlık’tan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Türkiye ekonomisinin güçlü bir ivme ile büyüdüğünün değerlendirildiği EKK toplantısında, yüksek büyümenin sürdürülebilmesi için önümüzdeki bir yılda atılacak adımlar ele alındı. Ekonomik istikrarın korunması için gereken her türlü tedbirin kararlılıkla uygulanacağı kararlaştırıldı.”

Sektörlerin yapılanması değişmeyecek TİM Yönetim Kurulu'nun 19 Ekim 2017 tarihinde yaptığı toplantıda, Birliklerden alınan geri bildirimler ve yapılan istişareler neticesinde sektörel yapılanmanın yeniden düzenlenmesini içeren bir çalışmaya ihtiyaç bulunmadığına karar verildi. TİM’den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Türkiye İhracatçılar Meclisince, İhracatçı Birliklerimizin üyelerine daha etkin hizmet verebilmesi ve sektörel ayrımların daha net yapılması için taslak bir çalışma hazırlanmıştı.

İhracatçı Birliklerinin sektörel yapılanmasının yeniden düzenlenmesini içeren bu çalışma; TİM Yönetim Kurulu, Sektörler Konseyi ve Birliklerimizin Yönetim Kurulu Başkanlarının görüş ve değerlendirmelerine sunuldu. Ardından, Birliklerimizin Yönetim Kurulu Başkanlarının hazır bulundukları toplantıda ve Meclisimizin yönetim organlarında tüm boyutlarıyla detaylı bir şekilde değerlendirildi. Yapılan istişareler ve Birliklerimizden aldığımız

geribildirimler sonucunda da, TİM Yönetim Kurulunun 19 Ekim 2017 tarihinde yapılan toplantısında, bu çalışmaya ihtiyaç olmadığına karar verildi. TİM olarak, Meclisimiz ve Birliklerimizin mevcut dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda, ihracatçılarımıza daha kaliteli hizmet verebilmek adına gerekli çalışmaların devam edeceğini bildirir, bu süreçteki katkılarından ötürü tüm İhracatçı Birliklerine ve Başkanlarımıza teşekkür ederiz.”

Yurtdışı üretici fiyatlarında sınırlı artış Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurtdışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), 2017 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,12, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 9,17, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,05 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 20,74 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,25, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 0,12 artış olarak

gerçekleşti. Bir önceki aya göre en fazla artış; yüzde 2,80 ile diğer mamul eşyalar, yüzde 2,75 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 1,98 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 2,00, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 1,33, gıda ürünleri yüzde 1,15 ile bir önceki aya göre endekslerin en fazla düştüğü alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2017 yılı Eylül ayında en fazla aylık ve yıllık artış enerji mallarında gerçekleşti.

16

YYB-ER


En değerli yatırım tavsiyemiz:

ALADAĞLAR – NİĞDE Tırmanış Rotası Kayseri, Adana ve Niğde’nin arasında yer alan dağlar Anadolu’nun Alpleri olarak anılıyor. Demirkazık Köyü’ne 10 dakikalık yürüyüşle ulaşacağınız Cimbar Kanyonu’nda hayallerinizdeki tırmanış rotaları sizi bekliyor.

Bankacılık işlemlerinizi kolayca gerçekleştirip hayallerinize yer açın diye, İş Bankası’nın Yüz Yüze Bankacılık Ayrıcalıkları hep yanınızda. Size özel müşteri ilişkileri yöneticileriyle hızlı hizmet veriyor, yatırımlarınızı en iyi şekilde değerlendirmek için çalışıyoruz.

Siz hayallerinize bakın, gerisini bize bırakın.

isbank.com.tr

YYB-ERKEK_TEMMUZ17_20X27cm.indd 1

/yuzyuzebankacilik

/ @ yuzyuzebankacilik

20/10/17 17:36


DÜNYA / MAKALE

Orta Vadeli Program ihracatta temkinli

Y DR. CAN FUAT GÜRLESEL

İhracat artışına temkinli yaklaşılmasının bir nedeni muhtemel dış politik ve jeopolitik riskler olabilecektir. Türkiye en büyük pazarı Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden tarif etme sürecine girmektedir. Öte yandan yakın ve komşu ülkeler ile ticarette sıkıntılar sürmektedir. Bu nedenle ihracat artışında temkinli iyimser hedefler belirlenmiştir. 18

eni açıklanan orta vadeli program önünüzdeki üç yıl için ihracatta temkinli hedefler oluşturmuştur. Yeni programda ihracatın 2017 yılında yüzde 9,8 büyüyerek 156,5 milyar dolar olacağı 2018 yılında yüzde 8,0 artarak 169,0 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Daha sonraki iki yıl ise ihracat artışları yüzde 7,7 ve yüzde 7,1 olarak beklenmektedir. Türkiye daha yüksek ihracat hedefleri gerçekleştirebilecek koşullara sahip bulunmaktadır. Dünya ekonomisindeki toparlanma da ihracat artışını destekleyecektir. Nitekim dünya mal ticareti de iki yıl üst üste yaşadığı daralma ardından 2017 yılında yüzde 7,0 büyüme göstermektedir. İlave olarak Dünya Ticaret Örgütü Eylül ayında açıkladığı dünya mal ticareti büyüme öngörülerinde 2018 yılına ilişkin beklentilerini yükseltmiştir. Muhtemelen 2018 yılı dünya mal ticareti yüzde 9-10 arasında genişleyecektir. Türkiye’de bundan en az 1-2 puan daha yüksek büyüme gösterebilecektir. İhracat artışına temkinli yaklaşılmasının bir nedeni muhtemel dış politik ve jeopolitik riskler olabilecektir. Türkiye en büyük pazarı Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden tarif etme sürecine girmektedir. Öte yandan yakın ve komşu ülkeler ile ticarette sıkıntılar sürmektedir. Bu nedenle ihracat artışında temkinli iyimser hedefler belirlenmiştir. Net ihracat uzun süreden sonra ilk kez büyümeye 1,3 puan ile 2017 yılında önemli bir katkı vermektedir. Ancak ihracat artışlarına temkinli yaklaşılması nedeniyle net ihracatın büyümeye katkısı 2018 yılında 0,8 puana, izleyen iki yıl ise 0,7 puana düşmektedir. Türkiye finansal istikrarı koruyarak

yüzde 5,5 büyüme hedeflerine ulaşmak istiyorsa net ihracatın büyümeye katkısı mutlaka daha yüksek olmalıdır. Aksi takdirde hızlanan büyüme ile cari açığın büyümesi finansal istikrarı tehdit edecektir. Orta vadeli programın hazırlanılması aşamasında kullanılan yıllık ortalama dolar kurları ise 2018 yılı için 3,81, 2019 yılı için 3,96 ve 2020 yılı için 4,02 Türk Lirası'dır. Kullanılan döviz kurları bir hedef veya taahhüt olmamakla birlikte ekonomi yönetiminin beklentilerini yansıtması açısından önemlidir. Türk Lirası için konulan hedefler oldukça iddialı gözükmektedir. Olası riskler ve küresel mali piyasalardaki sıkılaşma beklentileri de dikkate alındığında bu seviyeler ancak bugünkünden daha yüksek faizler ile sağlanabilecektir. Aksi takdirde döviz kurları muhtemelen daha yüksek seviyelerde gerçekleşecektir. Ayrıca üç yıl öngörülen birikimli yüzde 19 enflasyona karşı kurlardaki artış yüzde 11,7’de kalmaktadır ve Türk Lirası üç yılın sonunda yüzde 6,5 değerlenmiş olacaktır. İhracat da Türk Lirası'ndaki bu değerlenmeden olumsuz etkilenecektir. İhracattaki temkinli artış hedeflerinin bir nedeni de Türk Lirası'ndaki değerlenme beklentisi olabilecektir. İhracatın desteklenmesine yönelik olarak ise programda birçok yeni unsura da yer verilmektedir. Bunların başında döviz kuru riski sigortası gelmektedir. İhracatçıların kur riskini azaltmak amacıyla İhracatta Döviz Kuru Riski Sigorta Sistemi kurulacak ve kullanımı yaygınlaştırılacaktır. Ayrıca Türk lirası ile ticaretin toplam ticaret içerisindeki payının yükseltilmesi teşvik edilecektir. İhracatçıların kur riskinin en aza indirilmesi ihracat artışını en çok destekleyecek teşvik olacaktır.



BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

İhracatın kalbi İstanbul’da attı Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Türkiye İhracat Haftası, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları ile Bakanlarımızın katılımıyla 1-3 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. Birçok oturum ve panelin gerçekleştiği etkinlikte 66 ülkeden 700 iş insanı firmalarımızla bir araya geldi.

20


T

ürkiye İhracatçılar Meclisi tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Türkiye İhracat Haftası, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları ile Bakanlarımızın katılımıyla 1-3 Kasım’da gerçekleşti. Ana ve yan salonlarda birçok oturum ve panelin gerçekleştiği etkinlikte 66 ülkeden 700 iş insanı firmalarımızla bir araya geldi. İhracat rakamları TİM’in bu yıl ikincisini düzenlediği İhracat Haftası’nın açılışında Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklandı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen İhracat Haftasına Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile çok sayıda ihracatçı da katıldı.

Son 12 aydır aralıksız artış TİM verilerine göre Ekim ayında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,6 artışla 13 milyar 528 milyon dolar oldu. Bu yılın ilk on ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artışla 128 milyar 659 milyon dolar olan ihracat, son 12 aylık dönemde de bir önceki yıla göre yüzde 10,7 artışla 154 milyar 227 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin miktar bazında ihracatı da ekim ayında yüzde 14,1 artarak 10,1 milyon ton olurken, ilk 10 ayda yüzde 11,9 artış gösterdi. Başbakan Binali Yıldırım,

İHRACATÇIDAN HÜKÜMETE 10 TALEP 1- Gümrüklerdeki mesai saatleri dışında

yaptıkları işlemler için ödenen ek bedelin kaldırılması, 2- İhracatçıya ilave finansman yükü getiren KDV’ye yönelik reformun hayata geçirilmesi, 3-Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi, 4- İhracatın yarısını, yabancı yatırımların yüzde 70’ini temsil eden AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve yeni fasılların açılması, 5- Büyüme modelinin inovasyon temelinde yeniden tasarlanması, 6- Ar-Ge ve inovasyonun 7’den 70’e bir hayat tarzına dönüştürülmesi için Hükümetin özel sektörü daha fazla desteklemesi, 7- İhracatçıların karşılaştığı sorunların başında gelen kur riski için çalışmaların hızlandırılması, 8- Çalışmaları devam eden Esnek Çalışma Sistemi ve Kıdem Tazminatı ile ilgili düzenlemelerin hayata geçmesi, 9- Dış ticaretle uğraşan firmaların mevzuatta yeri olmamasına rağmen ödediği ve toplamda 700 milyon TL’ye ulaşarak ek maliyet oluşturan ordino parası sorununun çözülmesi, 10- Mesleki eğitim ile kalifiye personel yetiştirilmesine özel önem verilmesi.

açılış konuşmasında “İhracat Ekim ayında yüzde 15,6 oranında artarak 13,5 milyar dolara ulaştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek ekim ayı ihracatı. Bu oran ise son 10 yılın en yüksek ekim ayı artış oranı. TİM verilerine göre Ekim ayı ile birlikte son 12 aydır aralıksız artış açıklıyoruz. Bu yılın ilk 10 ayında ihracatımız yüzde 11 artarak 128,7 milyar

dolara ulaştı. Son 12 aylık ihracatımız da yüzde 10,7 artarak 154,2 milyar dolar oldu” dedi. Konuşmasında “Türkiye’nin 2023 yılında her bakımdan dünyadaki büyüklükten aldığı pay en az yüzde 2 olmalı” diyerek hedef koyan Başbakan Yıldırım, üç saatlik uçuşla 56 ülkeye ulaşılan Türkiye’nin dünyanın merkezinde olduğunu ve potansiyelinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Ekonominin Rabiası”nı “yatırım, istihdam, üretim ve ihracat” olarak açıklayan Başbakan, şunları söyledi: “Türkiye’de yatırım ortamı mevcuttur. Dünyada olmadığı kadar çok dinamik gencimiz de var. Üretim maliyetlerini düşürmek için de destekler verdik, vermeye devam edeceğiz. İhracatçıların TİM’i de var. Bakanı, Başbakanı ve Cumhurbaşkanı da var. Gelecek 10 yılda en büyük gücümüz; ihracat ve yatırımda kaydettiğimiz gelişme olacak. Türkiye, 860 milyar dolara ulaşan milli geliri ile dünyanın 17. büyük ekonomisi. Üç yılda hedef Türkiye’yi üst gelir grubuna sokmaktır. İhracatçılarımız milli gelirimizi 13 bin dolar seviyesine getirmek için çalışmalara başlamalıdır. Dünyada bayrağımızı dalgalandıran siz emektar, vefakar ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum.”

“İhracat teşviklerine OVP’yi aşarak teşekkür edeceğiz” TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de açılış konuşmasında Başbakan’ın pazar çeşitliliğine önem verilmesi talimatı doğrultusunda bu yıl 40 ülkeye ticaret heyeti gezisi düzenlediklerini, 10 ülkeden alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdiklerini, 10 Afrika ve 8 Asya ülkesine gittiklerini ve İhracat Haftası etkinliği kapsamında da 66 ülkeden 700’e yakın yabancı misafir ağırladıklarını kaydetti. Son bir yılda ihracat desteklerinin üç katına çıktığını, ihracatçıya yeşil pasaporttan Eximbank finansman 21


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

EKIM AYINDA IHRACAT BIR ÖNCEKI YILIN AYNI DÖNEMINE GÖRE

%15,6

2023’te 100 bin ihracatçı hedefi

Konuşmasında Başbakanın eylül ayında ihracatçıların sayısını 100 binlere OLARAK GERÇEKLEŞTİ. çıkarmak gerektiği çağrısını da hatırlatan Büyükekşi, “Sanayicilerimiz Başbakanımızın sesini duydu. Sadece bir ayda ailemize 2 bin ihrakredilerine kadar çok catçı daha eklendi. 2023’te sayıda desteğe kavuştukihracatçı sayımızı 70 bine larını belirten Büyükekşi, “Biz de asıl teşekkürümüzü çıkaracağız demiştik. Zaten şu an 67 bini aştık. OVP’deki ihracat hedefini Bu hedefimizi tam 100 aşarak edeceğiz. Dünya bine revize ediyoruz. Ve ticaretindeki payımızı zirveye ulaşacağız diyoruz” artırarak vereceğiz” dedi. dedi. Büyükekşi, “Lojistik TİM Başkanı Büyükekşi, firmalarımıza Avrupa’da hedeflere ulaşma kapsamında ihracatçıların çözüm bazı ülkeler haksız vergi ve kotalar uyguluyorlardı. Anbeklediği sorunları Başbacak Ekonomi Bakanlığı korkan Yıldırım’a 10 madde dinasyonunda, UND ile birhalinde arz etti.

ARTIŞLA

13 MILYAR 528 MILYON DOLAR

22

likte haklı bir savaş verdik ve ilk ayağını Macaristan’da kazandık. Bu karar bizlere aynı sıkıntıyı yaşatan diğer Avrupa ülkelerine de örnek olur” dedi.

Hedef 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısını 27’ye yükseltmek Türkiye’nin 2023 hedeflerinin 500 milyar dolar ihracat, dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak ve 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısını 27’ye yükseltmek olduğunu hatırlatan Büyükekşi, ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için en büyük atılımı eğitimde gerçekleştirmek ve üretimin önemi konusunda toplumda farkındalık yaratmak gerektiğine de dikkat çekti. Büyükekşi, “Ülkelerin öğrencilere ilkokulda okumayı öğretirken gösterdiği fişlere baktığımızda ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.

Japonya’da çocuklar “Yaşamak için üreteceksin” cümlesi ile okumaya başlarken, Almanya’da “Üretim ve yaşam disiplinle başlar” ile okumayı öğretiyorlar. Türkiye’de biz ne öğretiyoruz? “Ali topu tut!” Artık, biz de öğrencilerimize okula başladıklarında üretime yönelik cümleler öğretmeliyiz” dedi. İhracatın verilen desteklerle atağa geçtiğini, geçen yıl OVP açıklandığında 153,3


milyar dolarlık hedef konulduğunu, bu rakama 10 ayda bir hayli yaklaştıklarını belirten Büyükekşi, “Daha 2 ayımız var. Yeni OVP tahmini olan 156,5 milyar doları da hep birlikte aşacağız. Ayrıca, ihracatımız dünya ortalamasının 5 puan üzerinde artıyor” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de “İhracatta bu yıl için yeni OVP tahmini olan 156,5 milyar doları, ihracatçılarımızda bu aşk olduğu müddetçe Aralık ayında yerle bir ederiz. İhracat konusunda verilen desteklerden fuarlara kadar pek çok alanda bürokratik işlemleri sadeleştirdik. Eximbank’ta da bugüne dek görülmeyen destekleri veriyoruz. Hatta dünyanın stabilizasyon konusunda tereddütlerin olduğu bir dönemde bunları yapmaya cesaret ettik. İhracatımızın yüzde 26’sını finanse eden Eximbank, 2018 yılında ihracatı yüzde 30’a yaklaşan rakamlarda finanse etmeyi sürdürecek. 2018 yılında Güney Kore’yi de geçerek dünyada 1 numara olacak. Çok yakında yer küreyi sarsacak üretim ordusu geliyor” dedi.

TİM'in İhracat Haftası açılış töreninde Başbakan Binali Yıldırım'ın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte açıkladığı verilere göre, son bir yıllık ihracat yüzde 10,7 artışla 154 milyar 227 milyon dolara ulaştı.

11,9, İngiltere’ye yüzde 12,7, ABD’ye yüzde 31 artış kaydedildi. ABD’ye ihracat artışında otomotiv ve kimyevi maddeler ihracatındaki artışlar etkili oldu. Ekim’de en fazla ihracat yapılan ilk 20 ülke arasında en yüksek artış ise yüzde 62 ile yine Rusya’ya oldu.

AB’ye ihracat yüzde 17,6 arttı Ülke grubu bazında bakıldığında Ekim ayı ihracatı AB’ye yüzde 17,6 artarken, AB’nin ihracattaki payı da yüzde 50,6 oldu. AB’den sonra en çok ihracat gerçekleştirilen Orta Doğu pazarına ihracat ise yüzde 2,6 arttı.

Ekim ayında 57 il ihracatını artırdı

Lider sektör otomotivde artış yüzde 19,1 oldu Verilere göre ekim ayında en fazla ihracatı 2 milyar 632 milyon dolarla yine otomotiv yaparken, sektörün ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,1 arttı. Ekim ayı ihracatında otomotivi 1 milyar 538 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ve 1 milyar 467 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Ekim ayında en fazla ihracat artışı yaşayan sektörler; ihracatını yüzde 47

artıran zeytin ve zeytinyağı, yüzde 36,4 artıran çelik ile yüzde 28,1 artıran süs bitkileri sektörleri oldu. Genel kategorilerde ise tarım ihracatı yüzde 7,9 sanayi ürünleri ihracatı yüzde 17,2 ve madencilik ürünleri ihracatı da yüzde 15,2 arttı.

Ekimde iller bazındaki performansta toplam 57 il ihracatını artırırken, 23 ilin ihracatı ise geriledi. En fazla ihracat yapan ilk beş ilin ihracatları şu şekilde gerçekleşti: İstanbul 5,7 milyar dolar, Bursa 1,3 milyar dolar, Kocaeli 1,2 milyar dolar, İzmir 783 milyon dolar ve Ankara 610 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında en yüksek ihracat artışını yüzde 62 ile yine Sakarya gerçekleştirdi.

Almanya, İngiltere ve ABD ilk üçte İhracat pazarları bazında ekim ayında 163 ülke ve bölgeye ihracat arttı. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülkeden Almanya’ya yüzde 23


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

Türkiye'nin önü açık, geleceği aydınlıktır BİNALİ YILDIRIM Başbakan

ülkeler arasına sokmaktır. İhracatçılarımız bir kenara not etsin. Demek ki birinci hedefiniz önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye'yi 13 bin dolar seviyesine getirecek atılımları, çalışmaları başlatmanızdır. Hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.

Satmanız için ihracatçıların TİM'i de var

B

aşbakan Binali Yıldırım, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye İhracat Haftası" etkinliğine katıldı. "Sorunları torunlara havale etmedik. Sorunların üzerine gittik. Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek, bugünlere geldik" diyen Yıldırım, "Hızımızı bugünlerde daha da artıyoruz. Bugün Türkiye 863 milyar dolara ulaşan milli geliriyle dünya-

24

nın 17’nci Avrupa'nın 6’ncı büyük ekonomisi konumunda. Satın alma gücüne göre baktığımızda durum daha da iyi. Dünyanın 13’üncü ülkesi durumundayız" değerlendirmesini yaptı. 2002 yılında 3 bin dolar civarındaki kişi başı milli gelirin 11 bin dolara yaklaştığını aktaran Yıldırım, "Ancak Türkiye için bu rakam da hak ettiği bir yer değildir. Önümüzdeki 3 yıl içindeki hedefimiz, Türkiye'yi üst gelir grubu

Türkiye'nin genel büyümesine bakıldığında ihracatta bir büyümenin görüldüğünü anlatan Yıldırım, Türkiye'nin büyüme oranı içinde, ihracatın net yüzde 2,2 payı olduğunu ifade etti. Geçen yıllarda bu oranın eksilerde olduğunu, ihracatın büyümeye o dönemde katkı sağlamadığını belirten Yıldırım, ama bugün ihracatın büyümeye katkı sağladığını, ihracatın kalitesinde de artışın görüldüğünü vurguladı. Başbakan Yıldırım, ithalatın da arttığını ancak ithalattaki artışın, ihracattaki artıştan yüksek olduğunu ve bundan mutlu olmadığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İhracata hep vurgu yapıyoruz ama ihracat yüzde 15 büyüyor. Burada bir şey yapmak lazım. İhracatımızın mutlaka büyüme hızını, ithalatın büyüme hızının üzerine çıkarmamız lazım. Biz iki açık veren bir ülkeyiz. Petrol ve doğalgaz fışkırmıyor. Ne yapacağız?

Daha çok üreteceğiz daha çok insana iş sağlayacağız. Ürettiğimizi bütün dünyaya dağıtacağız, refahı arttıracağız. Bu refahı da adil bir şekilde paylaştıracağız. Hedefimiz bu. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, dört, rabia. Ekonominin rabiası da bu. Türkiye'nin rabiası var biliyorsunuz. Nedir? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu genel, vazgeçilmezimiz. Bir de ekonominin rabiası var, onu da bugün açıklıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat. Kafanıza koyun. Bunun için ne lazım? Yatırım için siz hazırsanız, biz dünden hazırız. Ne istiyorsanız, teşvik ise teşvik, kaynaksa kaynak. Bütün bunlar var. İstihdam derseniz, dünyada olmadığı kadar genç dinamik insan kaynağımız var, gençlerimiz var, yerinde duramıyor. Bunlara iş, aş, alt yapıyı siz hazırlayacaksınız. Üreteceksiniz. Üretmeniz için, üretim maliyetlerini düşürmeniz için gereken ne ise biz o desteği vereceğiz, veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Satmanız için ihracatçıların TİM'i de var. TİM öncülük yapacak. İhracatın TİM'i de var, bakanı da var, başbakanı da var, cumhurbaşkanı da var. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yılda en büyük gücümüz ihracatta ve yatırımda kaydettiğimiz gelişme olacak."


2018'de dünyada bir numara olacağız

E

konomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracatın 10 aylık performansına bakıldığında hükümetin ihracata tam desteğinin ve ihracatın milli seferberliğe tam güçle katılımının meyvelerini topladıklarını kaydetti. Zeybekci, "Birileri 'tesadüftü, rast geldi' diyebilir. Asla... Her biri çalışıldı. Her biri en ince detaylarına kadar Başbakanımızın liderliğinde, Bakanlar Kurulumuzun tüm üyeleri ile beraber planlandı ve çalıştığımız ve planladığımız şekilde bugün sonuçlarını görüyoruz" dedi. Yılın ilk 9 ayında TÜİK rakamlarına Ekim ayı verisinin de eklenmesiyle 128,7 milyar dolara ulaşıldığına işaret eden Zeybekci, "Geçen yıl bu seviyeye ancak Kasım ayında ulaşmıştık ve bir ay önceden gidiyoruz. Üstelik bu rakama daha Ekim sonu itibarıyla ulaşmış olduk" diye konuştu. Zeybekci, bu yılın başında 153,3 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlediklerini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün bazıları kinayeli bir şekilde hafif gülümsemişlerdi. Eylül ayı itibarıyla 12 aylık rakamda bu sınırı aştık. Yıl sonu itibarıyla da OVP'deki 153,3 milyar doların 156,5 milyar dolara güncellenmesiyle 156,5'i de aşacağız. Daha önemlisi tüm zamanların rekoru olan,

içinde 13 milyar doların üzerinde altın ihracatı olan 157,6 milyar doları bu sene net ihracatımızla aşmayı hedefliyoruz. Aşamasak bile en fazla bir ay dayanacak. 2018'in ocak ayı itibarıyla aşacağız. İnanıyorum ki bu aşk, bu sevda bizde olduğu sürece biz bunu Aralık ayında yerle bir ederiz diye düşünüyorum."

NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı

Talepler yerine gelecek Nihat Zeybekci, demir çelikten otomotiv sektörüne, kimya sektöründen tekstil ve konfeksiyona, tarımdan tüm petrokimya alanına kadar çok detaylı çalışmalar yaptıklarını belirterek, 2017'nin ilk çeyreğinde iş insanlarının yanı sıra ihracatçıların, yatırımcıların, sanayicilerin ve üreticilerin bütün taleplerini yerine getirdiklerini söyledi. Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Başbakan Yıldırım'a arz ettiği ihracatçıların 10 talebini aldıklarını ifade etti. Zorlu küresel ekonomik şartlara, ülkenin içinden geçtiği ihanet ve işgal girişimine rağmen ihracata dayalı kalkınmaya kararlı bir ülke olarak 2017 yılında ihracat destek miktarını minimum 3 katına çıkardıklarını belirten Zeybekci, bu oranı da önümüzdeki dönemde artırarak devam edeceklerini bildirdi.

Zeybekci, Eximbank'ın sermayesinin hükümetin ve Başbakan'ın oluruyla 3,7 milyar liradan 10 milyar liraya çıkarıldığını hatırlatarak, bu artışa, dünyanın tedirgin olduğu, Türkiye ile ilgili her türlü yalan dolan ve felaket tellallarının ortada kol gezdiği bir dönemde cesaret ettiklerini söyledi.

İhracatçıya verilen yeşil pasaport sayısı 6 bine ulaştı Ekonomi Bakanı Zeybekci, ihracatçıların kendilerinden yıllardır "yeşil pasaport" talep ettiğini, hükümetin kararıyla bunu vermeye başladıklarını, şu an itiba-

rıyla verilen yeşil pasaport sayısının 6 bine ulaştığını bildirdi. Ekonomi Bakanlığı çalışanlarının, müsteşar yardımcısı başkanlığı personelinin, daire başkanlarının, genel müdür yardımcılarının her şirketi ziyaret ettiğini, üretime dokunduğunu, ihracatçının yanında yer aldığını dile getiren Zeybekci, bu kişilerin ihracatçıya dokunduğunu, ulaşılabilir bir dost haline geldiklerini, bunun çok faydasını gördüklerini anlattı. Zeybekci, her Türk Ticaret Merkezi'ne hükümet olarak 3 milyon dolar verdiklerini anımsatarak, eksiklikler olması halinde tamamlanacağını söyledi. 25


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI MEHMET ŞİMŞEK Başbakan Yardımcısı

Hukukun iyi, doğru çalışması lazım

B Türkiye için tek çıkış yolu ihracat

B

aşbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracat Haftası'nın üçüncü gününde konuşma yaptı. Türkiye için tek çıkış yolunun ihracat olduğunu belirterek, ihracatçının yanında olduklarını söyledi. İhracatçılardan gelen iki talep olduğuna işaret eden Şimşek, bu iki talebi not aldığını bildirerek gelen talepler kapsamında bankacılık sektörünü iş aleminin iş yaptığı alanlara yönlendirdiklerini, kur riski noktasında da çok temel bir çözüm getireceklerini aktardı. Şimşek konuşmasında küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel büyümede bir toparlanma olduğuna işaret eden Şimşek, şunları kaydetti: "Bu iyi bir haber çünkü dünyada büyüme varsa daha fazla

26

mal satarsınız. Küresel kriz öncesi bir düzeyde değiliz ama küresel kriz sonrası 10 yıla oranla önümüzdeki 3 yıl büyüme daha iyi olacak, ortalama yüzde 3,7. Avro Bölgesi'nde, Avrupa'da muhtemelen büyüme devam edecek. Bizim en büyük pazarımız bu da Türkiye açısından iyi haber. Küresel ticaret hacminde de toparlanma var. Bu da iyi haber. Küresel kriz öncesi düzeyde değiliz, korumacılık tehdidi devam ediyor ama biraz da olsa toparlanması iyi haber. Küresel enflasyon kontrol altında. Para politikasında, en azından bugün itibarıyla çok ciddi, piyasaları risk altına sokacak, iş alemini ciddi etkileyecek trend görmüyoruz." Şimşek, gelişmekte olan ülkelere fon akışının olumluya döndüğünü belirtti.

aşbakan Yardımcısı Recep Akdağ, 3,5 ay önce Bakanlar Kurulu'nda yapılan görev değişikliğiyle Başbakan Yardımcısı olduğunu, yatırım ortamının iyileştirilmesinin de artık kendi sorumluluk alanlarında yer aldığını kaydetti. Bir ülkede yatırım yapılmasının teşvik edilmesi için ülkede önce ekonomik güven ortamının olması gerektiğini vurgulayan Akdağ, şöyle konuştu: "Hukukun iyi, doğru çalışması, hızlı çalışması lazım. Ekonomik makro göstergelerin iyi olması lazım. Ekonomik makro göstergelerle ilgili çalışmaları hükümetimizde Mehmet Şimşek kardeşim takip ediyor, Başbakanımızın adına. İkinci konu teşvik mekanizmaları. Teşvik mekanizmalarıyla ilgili hususları da Hazine ve Ekonomi Bakanlığımız takip ediyor.

Üçüncü konu da yatırım ortamıyla ilgili süreçlerin iyileştirilmesi. Bana verilen görev, bu konunun koordine edilmesi. Bu konu birçok bakanlığı ilgilendiriyor. Yani yatırımcı olarak sizin yeni bir fabrika kurarken belediyeye başvurduğunuz ilk andan itibaren karşınıza çıkan problemler, gereksiz bürokrasi, herkesi bıktıran süreçler, ta ki ruhsatınızı alıncaya kadarki süreçler... Hesap ediyoruz, 19 adımda iş yapmak lazım ve bu 19 adımdaki işten dolayı da Dünya Bankası'nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde bu açıdan Türkiye 100 bilmem kaçıncı sıraya geliyor. Dolayısıyla hem yatırımcılarımızı, iş insanlarımızı bıktıran süreçler haline dönüşüyor hem de Dünya Bankası'nın Türkiye'de iş yapma kolaylığı sıralamasında bizi maalesef geriye düşürüyor."

RECEP AKDAĞ Başbakan Yardımcısı


NACİ AĞBAL Maliye Bakanı

Güçlü adımlarla ilerlemeliyiz

Ç AB'ye ihracatımız hızlı şekilde artıyor

İ

hracat Haftası'nın ikinci gün oturumuna katılan Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamu maliyesinde çok güçlü hedeflerinin olduğunu, Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladıklarını, gelecek üç yılda güçlü bir ekonomik momentum hedeflediklerini söyledi. Ağbal, ekonomide alınan önlem ve tedbirlerin etkilerinin görüldüğüne işaret ederek, 2016'nın son çeyreğinde daralan ekonominin dördüncü çeyrekte hızlı bir toparlanma yakaladığını, 2017'nin ilk iki çeyreğinde de yüzde 5'in üzerine büyüme yaşandığını anımsattı. Bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergelerindeki olumlu işaretlere vurgu yapan Ağbal, şunları kaydetti: "2017 yılının ilk yarısında ihracatçılar büyümeye güçlü destek verdi ve büyüme rakamlarının yarıya yakınını ihracatçılarımız elde etti, hepsine teşekkür

ediyoruz. Üçüncü çeyrekte büyüme trendinin artarak devam ettiğini görüyoruz. Bu bizi sevindiriyor. İhracat gayet iyi gidiyor. AB'ye olan ihracatımız hızlı şekilde artıyor, turizmde güçlü bir toparlanma var. Çekirdek cari açık dengemizde iyileşmeyi görüyoruz ve bu son derece önemli. Bankacılık sistemimiz bütün rasyolarında güçlü konumunu koruyor. Bu bizim için önemli bir gösterge." Ağbal, son 2 yılda çok önemli yapısal reformlara imza attıklarını kaydederek, TBMM'nin sürekli çalıştığını, ekonominin önünü açacak yasal düzenlemeleri arka arkaya yaptıklarını söyledi. Bakan Ağbal, "Son iki yıldır ihracatçıya verdiğimiz kaynağı artırıyoruz. 2016'da bir milyar liraydı. 2017'de bunu 3 milyar liraya, 2018 yılında bunu 4,2 milyar liraya çıkardık. Çıkarmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, "Şu an son 10 yılda ortaya koyduğumuz istihdam performansıyla Avrupa'da en başarılı ülke olmuş durumdayız. 2007 yılından 2016 yılına kadar toplam 7 milyon 772 bin kişi iş gücü piyasasına girmiş, 7 milyon 772 bin kişinin 6,5 milyonuna Türkiye'de yeni iş, yeni istihdam yaratılmış" şeklinde konuştu. Sarıeroğlu, Türkiye'nin daha ileriye gidebilmesi için önemli bir çalışmanın sürdüğünü ifade etti. Başbakan Binali Yıldırım tarafından dün açıklanan ihracat rakamlarının önemine işaret eden Sarıeroğlu, önümüzdeki dönemde de bu rakamların artarak devam edeceğine olan inancını dile getirdi. İhracatçılar için üzerlerine düşen her şeyi yapacaklarını belirten Sarıeroğlu,

şunları kaydetti: "İhracatçılarımız Türkiye'nin dışa açılan yüzü. Yerli ve milli olmaktan bahsediyoruz ve bununla ilgili çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tarihi bir ana şahitlik ettik. Yerli otomobil konusunda bugün atılan imzalarla yeni bir başlangıç yapılmış durumda. Dünyada ve Türkiye'de çok farklı bir sürece girildi. Önümüzdeki dönem bu süreçle ilgili önlem almamız, hazırlık yapmamız gereken bir süreç. Endüstri 4.0'ı, yapay zekayı, dijitalleşmeyi tartıştığımız, değişim ve dönüşümün çok hızlı yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemden avantajlı olarak çıkabilmemiz için şimdiden güçlü şekilde önlemlerimizi alıp, hazırlıklarımızı yapıp, stratejilerimizi oluşturup güçlü adımlarla ilerlemeliyiz." JÜLIDE SARIEROĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

27


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI BÜLENT TÜFENKCI Gümrük ve Ticaret Bakanı

2023’te 100 bin ihracatçı hedefi

T İhracat yapanın yanında olacağız

G

ümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İhracat Haftası’nın ikinci gününde Ekim ayına ilişkin dış ticaret rakamlarını açıkladı. Tüfenkci, “Bizim verirlimize Ekim ayında ihracat 13 milyar 943 milyon dolar olarak gerçekleşmiş görünüyor. Bunun içinde külçe altın da var. İthalatımız ise 21 milyar 304 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmimiz yüzde 18,24 artarak 35 milyar 248 milyon dolar olarak gerçekleşti” dedi. Dünya Bankası’nın dün açıkladığı 2018 yılı İş Ortamı Raporu’na göre Türkiye’nin iş yapma kolaylığında 190 ülke arasında 60’ıncı sırada yer aldığını belirten Tüfenkci, “Ülkemiz bir önceki yıla göre 9 basamak yükseldi. Son iş ortamı raporunun da ortaya koyduğu üzere ülkemiz 28

pek çok alanda iş ortamını iyileştirildi. Örneğin bugün azınlık hissedar haklarının korunması anlamında dünyanın 20’nci ekonomisi pozisyonuna ulaşmış bulunuyoruz” şeklinde konuştu. Tüfenkci, sözleşmenin icrası anlamında Türkiye’nin 30’uncu sırada yer alması hakkında, “Ülkemiz ticaret uyuşmazlıklarının çözümünde ve ticaret alanındaki adli süreçlerde dünyanın en etkin ülkelerinden biri” şeklinde değerlendirdi. Bakan Tüfenkci, AB ülkelerinin ihracatta yüzde 49,5’lik bir alan oluşturduğunu belirterek, Ekim ayında bütçe gelirlerinin yüzde 21’inin gümrük idarelerince tahsil edildiğini, 2017 yılının ilk on aylık döneminde ihracat yapan firma sayısının 72 bin 298, ithalat yapan firma sayısının da 77 bin 790 olduğunu paylaştı.

İM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başbakan Yıldırım ve Bakan Zeybekci'nin ihracatçılara yönelik verdiği desteklerden bahsederek, bu destekler sayesinde ihracatın arttığını, ihracatçı sayısının yükseldiğini anlattı. Büyükekşi, 2017'yi ihracatta “Atılım Yılı" ilan ettiklerini kaydederek, bu sene hedeflerinin de üzerine çıkacaklarını, gayretlerinin sonuç verdiğini, ilk yarıda gerçekleşen yüzde 5,1'lik büyümeye ihracatın 2 puan katkı sağladığını söyledi. Dokuz ayda ihracatın yüzde 10,5 arttığını dile getiren Büyükekşi, üçüncü çeyrekte ihracatın katkısıyla daha çok büyüyeceğini bildirdi. Konuşmasında Başbakanın eylül ayında ihracatçıların sayısını 100 binlere çıkarmak gerektiği çağrısını da hatırlatan Büyükekşi, “Sanayicilerimiz

Başbakanımızın sesini duydu. Sadece bir ayda ailemize 2 bin ihracatçı daha eklendi. 2023’te ihracatçı sayımızı 70 bine çıkaracağız demiştik. Zaten şu an 67 bini aştık. Bu hedefimizi tam 100 bine revize ediyoruz. Ve zirveye ulaşacağız diyoruz” dedi. Büyükekşi, “Lojistik firmalarımıza Avrupa’da bazı ülkeler haksız vergi ve kotalar uyguluyorlardı. Ancak Ekonomi Bakanlığı kordinasyonunda, UND ile birlikte haklı bir savaş verdik. Ve ilk ayağını Macaristan’da kazandık. Bu karar bizlere aynı sıkıntıyı yaşatan diğer Avrupa ülkelerine de örnek olur” dedi. Büyükekşi, "Türkiye’nin 2023 hedeflerinin 500 milyar dolar ihracat, dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak ve 1milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısını 27’ye yükseltmek" diye konuştu. MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı



BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

İhracat Meydanı’nda sorunlar tartışıldı Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen İhracat Haftası kapsamında İhracat Meydanı etkinliği Ali Kırca moderatörlüğünde gerçekleşti. İş dünyasının önde gelen isimleri ile ekonomi bürokrasisinde makro politikaların uygulayıcı isimleri 1 Kasım’da gerçekleşen ‘İhracat Meydanı’ oturumunda buluştu ve kur riski, ihracatın finansmanı, Ar-Ge ve inovasyonu tartıştı.

30


"Türk havlusunu dünya markası yapmak üzere yola çıktık. Tenis ile basketbol turnuvalarına sponsor olduk. Ünlü sporcular havludan çok memnun kaldı. 10 yıl kadar önce Türkiye'nin SÜLEYMAN KOCASERT kg başına ortalama TİM Başkan Vekili havlu ihracat bedeli dolar olduğu dönemde 6 dolardı. Türkiye'nin Türk havlusunu 8-8,5 kg başına ihracat dolara ihraç ediyoruz." ortalamasının 1,5

"Patent, marka başvurularıyla ilgili bakanlık olarak çok ciddi çalışmalarımız var. Turquality, belki de dünyanın tek markalaşma programı. Markalaşma boyutunda firmalara dağıtım alanlarını TARIK SÖNMEZ genişletme ve farklı Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı tedarik zincirlerine vadeli desteklenmeli. girme gibi her türlü Bu konuda desteği veriyoruz. hemfikiriz." Markalaşma uzun

milyarlık işlem hacmi gerçekleştirdik. Şu an 10 milyar lirayı geçmiş durumdayız. Bu hem işlem hacminde hem endekste tarihi bir rekor. Portföy yönetim mantığıyla bu varlığı yöneteceğiz. Türkiye'deki en büyük holdingin 4 katı varlık büyüklüğünde. Bunun değerinin artırılması ve gerekli alt yapının kurulması için aceleci olmamak gerekiyor."

ekonomisine katma değer sağlamak için çalışıyoruz. Bankalar büyük bir yük taşıyor. Sermaye piyasalarının gelişmesi bu piyasaları daha da geliştirecektir. O nedenle finansal dünyayı büyütmek lazım. Yurtdışına ÜMIT LEBLEBICI ihracat yapanlar TEB Genel Müdürü finansal dünyanın “TİM – TEB Girişim çözümleri sayesinde Evleri, dış ticaret karşılaştıkları riskleri platformu ve dış ticaret ortadan kaldırmaya merkezlerimizle Türkiye çalışacaklar.”

HİMMET KARADAĞ BİST Başkanı

"Hisse tarafında geçen seneler günlük 2,5-3 milyar, çok iyi olan günlerde günlük 4

31


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

“AB’nin cam sisteminin bir parçasıyız. Çünkü Bulgaristan’daki tek cam yatırımcısıyız. Ülkeyi camla ilgili konularda Avrupa’da temsil ediyoruz. Yaklaşık Ar-Ge harcamalarımız 7580 milyonlara geldi. PROF. DR. AHMET KIRMAN Bu konuda devletin Şişecam Genel Müdürü aldığı Ar-Ge teşvikleri doğalgaz tüketiyoruz. çok katkı sağladı. Yunanistan’ı ısıtacak Yılda yaklaşık 1,5 durumdayız.” milyar metreküp

TEMEL KOTİL TUŞAŞ Genel Müdürü

“İhracat bir hayat stili olmalı. İhracatçısı para kazanmak, satmak için değil dünyayla 32

entegre olmak için bu işi yaparlarsa biz o 500 milyar dolar ihracat hedefini çok rahat görürüz. 500 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Bu da bize 150 milyon dolar bırakıyor. Havacılıkla ilgili şirketlere alt sistemler satıyoruz. Türkiye teknolojik olarak her şeyi yapma yeteneğine sahip. Bundan zoru rekabetçi olmak, hızlı ve sürdürülebilir olmak.”

“Dünyadaki hızlı gelişimi görmeliyiz. Endüstri 4.0 konsepti, sizin üretiminizi ilk noktadan son noktaya düşük masrafla yapmayı sağlıyor. Türkiye bunun için geç kaldı. Dünyadaki dönüşümün gerisinde kalırsak yeni trendi kaybederiz. Tüketicinin alışkanlıklarında da bir farklılaşma olmaya başladı. Altyapının

VAHAP KÜÇÜK Tema Holding/ LCW Y.K Başkanı

“Bir kilogram çocuk gömleğini 30 dolara satıyoruz. Fasondan çıkıp katma değerli

ALI KIBAR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı

üniversite veya kurumlarda hızlı şekilde oluşturulması lazım." ürün üretmediğimiz takdirde Avrupa ve diğer ülkelerin hamallığını yaparız. Bir an önce fason üründen kurtulmamız ve markaya yatırım yapmamız gerekiyor. Sadece ürün satmak değil yurtdışında perakendeciliği de artırmamız gerekiyor. Doğru ülkeye doğru strateji ve ürün tasarlıyorsak burada rekabet edebiliriz.”


“Çok iyi görüş sağlayan bir ürün bulduk ve onun patentini aldık. Gözde, dizde, estetikte kullanılan bir ürün ürettik. Türkiye’de binlerce marka ilaç var. Biyoteknolojiye ayrı bir önem verilmesini istiyoruz. Bir firma yüzde 50 cirosunu son yaptığı ürünlerden

ELIF ÇOBAN Şölen Gıda CEO’su

Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyoruz. Dünyada hangi

“120 ülkeye ihracat yapıyoruz. 1977 yılından beri farklı ülkelerle çalışıyoruz. En kısa zamanda devletimizin sektörleri belirleyip firmaları da toplayıp desteklemesi lazım. Son 10 yılda 1 milyar 500 milyon dolara yakın ihracat yaptık.”

ERCAN VARLIBAŞ VSY Biotechnology CEO’su

yapmıyorsa o firma doğru yolda değildir." alanda boşluk var biz neler yapmalıyız diye inovasyon yaptık. Kilogram ortalamamız 3,67 dolar ihracatta. Bunun da tek nedeni inovasyon ve farklı ürünler. Hedef pazarımızı doğru belirlemeliyiz ve hedef pazara girmek için uğraşmalıyız. Endüstri 4.0 için hazırlıklarımız tamamlandı”

“Türkiye’den günde 10 bin ürünü yurtdışına gönderiyoruz. Satışımızın yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Özgüven birinci kuralımız. Yurtdışına mal satabiliyorsak ülkeyi kalkındıracak durumdayız. Geçen sene Türkiye’de dünyanın ilk tesettür moda haftasını yaptık. Londra’da da yaptık,

TURAN ERDOĞAN Vestel CEO’su

“Batı dünyasında üretim azaldıkça, çatı arasındaki

KERİM TÜRE Modanisa Yönetim Kurulu Başkanı

şimdi de Dubai’de yapacağız.” patentleri alıp patent mafyalarına veriyorlar ve patent satıyorlar. Cep telefonu yapmaya başladığımızda sürekli patentimi kırıyorsun diye mektuplar gelmeye başladı. Düne kadar üretim çok ulviydi bir anda patentler ulvi hale geldi. Bu sene en fazla patent müracaatı yapan firma biziz.”

HÜSEYIN DURMAZ Durmazlar Holding YK Başkanı

33


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

Marka destekleri artarak devam edecek "Avrupalı Türk Markalar Birliği Zirvesi"nde Türk markalarının Avrupa'daki yatırımları ve izledikleri yol ele alındı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katıldığı zirve markalaşma yolundaki firmaları ve yöneticilerini aydınlattı.

İ

hracat Haftası kapsamında düzenlenen "Avrupalı Türk Markalar Birliği Zirvesi"ne katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Avrupa'da faaliyet gösteren Türk şirketlerin sahipleri ile bir araya geldi. Türk şirketlerin dünyaya açılmasının önemine değinen Zeybekci, "Gerek marka destekleri, gerek yurtdışı ofis-mağaza

34

destekleri, gerekse Turquality destekleri ile dünyada markalarına en çok destek veren ülkeyiz şu an. Yetmediğini biliyoruz ama iyi bir başlangıç noktasındayız. Bu desteklere artırarak devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ülke olarak büyük hedeflerimiz var Ekonomi Bakan Yardımcısı

Fatih Metin, dünyanın neresine gidilirse gidilsin her biri ayrı bir başarı hikayesi olan Türk girişimcilerin görüleceğini kaydederek, Türk ihracatçılarının başarılarından bahsetti. Şu anda Avrupa'daki Türk markalarının ürettiği katma değerin 20 milyar dolar olduğunu dile getiren Metin, bu rakam Türk girişimcisinin Avrupa'da geldiği

noktayı ortaya koyduğunu söyledi. Metin, "Ama bu yetmez. Biz mevcut potansiyelimizi kullanmakta hala istediğimiz noktada değiliz. Hepimizin daha fazla gayret göstermesi gerekiyor. Ülke olarak büyük hedeflerimiz var" diye konuştu. Bu hedeflere hep birlikte ulaşacaklarını vurgulayan Metin, birlik ve beraberliğin, ortak çalışmanın önemine dikkati çekti. Metin, 15 yıldır ekonominin her alanında yapısal reformları hayata geçirdiklerini kaydederek, ihracata dayalı büyüme modeli ile Türk ekonomisinin büyümesini sürdürdüğünü bildirdi. Fatih Metin, "Geldiğimiz noktada 30 milyar dolardan aldığımız ihracatı 150 milyar dolara ulaştırdık. Bunda ihracatçılarımızın, Avrupa'daki yatırımcılarımızın büyük


payı var" diye konuştu. Ekonomi Bakanlığı'nın ve hükümetin ihracatçılara yönelik teşvik ve destekleri hakkında katılımcılara bilgi veren Metin, ihracatçıların bundan sonra da teşvik ve desteklerle yanında olmaya devam edeceklerini bildirdi.

Avrupa'daki Türk markalarının yarattığı değer 20 milyar dolar TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Türkiye'den Avrupa'ya ilk büyük göçlerin 1960'lı yıllarda başladığını, oraya ilk gidenlerin adaptasyonda sorun yaşadığını belirterek, ancak sonra gidenlerin önemli markalar yarattığını söyledi. Bu markalaşmanın gıdada başladığını, Türk markaların Almanya, İngiltere ve Doğu Avrupa'da ciddi gelişmeler yaşadığını kaydeden Büyükekşi,

NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı "Gerek marka destekleri, gerek yurtdışı ofis destekleri, gerekse Turquality destekleri ile dünyada markalarına en çok destek veren ülkeyiz şu an."

MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı "Türk markaların Almanya, İngiltere ve Doğu Avrupa'da ciddi gelişmeler yaşıyor. Avrupa'daki Türk markalarının yarattığı değer 20 milyar dolar"

FATİH METİN Ekonomi Bakan Yardımcısı "30 milyar dolardan aldığımız ihracatı 150 milyar dolara ulaştırdık. İhracatçılarımızın, Avrupa'daki yatırımcılarımızın büyük payı var."

"Avrupa'daki Türk markalarının yarattığı değer 20 milyar dolar" dedi.

roğlu da, Türk vatandaşların Avrupa için önemine dikkati çekerek, Türkiye ve Avrupa arasındaki ast-üst ilişkisinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Türkiye'nin hem Avrupa'nın hem dünyanın değerli ve önemli parçalarından biri olduğunu dile

getiren Mahiroğlu, şu bilgileri verdi: "İlk yıllarda sadece göçmen ve işçi olarak hor görülen vatandaşlarımız, bugün üniversitelerde akademisyen, iş dünyasında oyun kurucu, sanatta yön veren olmuşlardır. Avrupa'dan Türkiye'nin vatandaşlarını çıkardığınız zaman ciddi bir yoksunluk hissedileceğini buradan anımsatmak isterim. 5 milyona varan nüfusu ile Türkler, artık Avrupa'da orta ölçekli devlet olma gücündedir. Yıllık tüketim harcamaları 25 milyar euroyu bulmuş, ciroları 50 milyar euroyu aşmış, işletme sayıları 150 bine, istihdam rakamları ise 700 bine yaklaşmış bir güç merkez konumuna geldi."

Türkler artık Avrupa'da orta ölçekli devlet olma gücünde Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkanı Cafer Mahi-

AVRUPALI TÜRK MARKALAR ÖDÜLLENDIRILDI İhracat Haftası’nda Avrupalı Türk Markalar Birliği Zirvesi’nde ödüller de dağıtıldı. Bu kapsamda Avrupalı Türk Başarı Ödülü’nü, Baktat’tan Mustafa Baklan, Kaplan Döner’den Remzi Kaplan, Erbacher-Kolb’dan Salih Taşdirek, Schinkenproduktions’tan Hilmi Selçuk, Gima’dan Vehbi Keleş, Aytaç’tan Recep Ercan, Şen Menu’den Dursun Erbay, Usberk’ten Ayşegül Tutkun, Trendy Leven B.V.’den Mustafa Aslan ve Koc Vleeswaren’den Hikmet Gürcüoğlu aldı. Avrupalı Türk En Başarılı Marka Ödülü de Select, Markafoni’den Cafer Mahiroğlu’nun oldu. Avrupalı Türk Başarılı Marka Ödülü’ne ise Truede, MistikSPA’dan Zeynep Turudi, Keskinbıçak Group’tan Ali Keskinkılıç sahip oldu. Avrupalı Türk İnovasyon ve Başarı Ödülü de Kobil’den İsmet Koyun’a ve Integra bv’den Özgür Kasırga’ya verildi.

35


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

66 ülkeden 700 iş insanı

Türk ihracatçılarla buluştu Türkiye İhracat Haftası sırasında gerçekleşen oturumlar ve panellerle eş zamanlı olarak 66 ülkeden toplam 700 insanı, Türk şirketleriyle ikili iş görüşmeleri yaptı. İkili iş görüşmeleri için çok sayıda Türk şirketi kayıt yaptırdı.

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği Türkiye İhracat Haftası sırasında gerçekleşen oturumlar ve panellerle eş zamanlı olarak 66 ülkeden toplam 700 şirketten oluşan alım heyetleri, Türk şirketleriyle ikili iş görüşmeleri yaptı. İkili iş görüşmeleri için kayıt yaptıran Türk şirketlerinin sayısı oldukça fazlaydı. Aralarında Rusya, İsrail, Gana, Kolombiya, Irak, Malezya, Peru, Tayland, Romanya gibi ülkelerden katılımcıların bulunduğu alım heyetlerinden talep edenler İstanbul’da İkitelli ve Kocaeli’nde Gebze Organize Sanayi bölgeleri ile Bursa’da tesis ziyaretleri gerçekleştirdi.

İsrailli firmadan özel talep İkili iş görüşmeleri kapsamında İsrailli bir firmadan gelen özel talep üzerine Türk otomotiv, seracılık, demir-çelik ürünleri, medikal gıdalar, hububat ve şekerleme sektörlerinden önemli tedarikçi şirketler firmayla birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin oldukça verimli geçtiği vurgulandı. 36

30 ülkeden oda ve STK başkanı geldi Balkanlar, Ortadoğu, Afrika ve Amerika’da toplam 30 ülkeden ticaret odası ve iş dünyası sivil toplum kuruluşu (STK) başkanı da Türkiye İhracat Haftası’na katıldı. Oda ve STK başkanları temsil ettikleri bölgelere yönelik düzenlenen iş forumlarında konuştu. Forumlar sadece Türk katılımcılar değil, yabancı alım heyeti temsilcilerinden de büyük ilgi gördü.

İhracatçılarımıza ışık tutmaya çalışıyoruz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Biz de Türkiye İhracat Haftası ile toplumun her kesiminde ihracat farkındalığı yaratmayı amaçlıyoruz. İhracat kültürünü herkese yaymaya çalışıyoruz. İhracatçılarımıza zorlu denizlerde yol almaları için ışık tutmaya çalışıyoruz” dedi. Türkiye İhracat Haftası’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “İhracat sürekli olmalı. İçeride işler sıkışınca ihracata yönelmek olmaz. İhracatçının finansmana erişimi konusunda ne gerekiyorsa yapacağız” şeklinde konuştu.


Aralarında Rusya, İsrail, Gana, Kolombiya, Irak, Malezya, Peru, Tayland, Romanya gibi ülkelerden katılımcıların bulunduğu alım heyetlerinden talep edenler İstanbul’da İkitelli ve Kocaeli’nde Gebze Organize Sanayi bölgeleri ile Bursa’da tesis ziyaretleri gerçekleştirdi.

37


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

Pusula bu sefer Fas, Endonezya ve Singapur’u gösterdi

İ Dr. H. BADER ARSLAN TİM Genel Sekreteri 38

hracat Haftası etkinliklerinde ayrıca TİM'in İhracat Pusulası programı kapsamında düzenlenen bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi. Üç farklı günde Rota sırasıyla Fas,

Endonezya ve Singapur'a döndü. Hem ticaret yapılan ülke hem de ihracatçı sayısını artırmak amacıyla yapılan etkinliklerde pazarlar tanıtıldı. Bu pazarlarda daha önce iş yapan firmaların tecrübeleri

dinlendi. Fırsat ve riskler alındı. Pazarlara yönelik başarı hikâyeleri, Türk ihracatçıların bu pazarlardaki firmalara nasıl ulaşabileceği, nakliye, gümrükleme ve sigorta gibi çeşitli konular ele alındı.


İhracat Pusulası: Rota Fas Açılış konuşmalarını TİM Genel Sekreteri Dr. H. Bader Arslan, Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu Mhamed Ifriquine ve DEİK Türkiye/Fas İş Konseyi Başkanı Osman Kocaman’ın yaptığı etkinlikte, Fas Pazar analizi oturumu yapıldı. Moderatörlüğünü TİM Genel Sek-

reter Yardımcısı Medine Atay'ın yaptığı oturuma Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Ülke Masaları Dairesi Başkanlığından Gökhan Adanali, Fas Krallığı Ticaret Ataşesi Hibat Allah Faouzi, Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emre Özer katıldı.

İhracat Pusulası: Rota Endonezya Açılış konuşmalarını TİM Genel Sekreteri Dr. H. Bader Arslan, DEİK Türkiye/Endonezya İş Konseyi Başkanı Emin Hitay’ın yaptığı etkinlikte Endonezya’daki fırsatlar ele alındı. TİM Dış Ticaret Uzmanı Çağrı Köksal’ın bilgilendirme sunumu yaptığı etkinlikte Pazar analizinin yapıldığı bir panel

gerçekleştirildi. TİM Dış Ticaret Koordinatörü Erkan Kaplan’ın moderatörlüğündeki panelin konuşmacıları; Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emre Özer, Ekonomi Bakanlığı Endonezya önceki Ticaret Müşaviri Okan Öztürk, Ekinciler Demir Çelik’ten Demirhan Çelik oldu.

İhracat Pusulası: Rota Singapur TİM Genel Sekreteri Dr. H. Bader Arslan ile DEİK Türkiye/Singapur İş Konseyi Başkanı Süha Güçsav’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği İhracat Pusulası: Rota Singapur etkinliğinde Singapur Pazar analizi yapıldı. TİM Genel Sekreter Yardımcısı Medine Atay’ın moderatörlüğünde pazar

analizinin yapıldığı panelde Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Ülke Masaları Dairesi Başkanlığından Sinan Yüzal, Coface Ticari Grup Genel Müdür Yardımcısı ve İÇDAŞ Çelik Enerji Yurtdışı Satış Temsilcisi Özgün Kundak Singapur’daki risk ve fırsatları ele aldı. 39


BÜYÜME / TÜRKİYE İHRACAT HAFTASI

T

İhracatın Finansmanı Paneli

ürkiye İhracat Kredi Bankası AŞ (Türk Eximbank) Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Türkiye İhracat Haftası'nda "İhracatın Finansmanı" başlıklı paneldeki konuşmasında, işlerinin ağırlıklı olarak doğrudan ihracatçıları finanse etmek olduğunu söyledi. İhracatçılara doğrudan finansman, nakit ve sigorta sağladıklarını bildiren Yıldırım, "Bu geldiğimiz 11 ay sonu itibarıyla geçen yıl 33 milyar dolar olan hedefimizi yılsonunda 40 milyar dolara çıkarma planıyla yola çıktık. Geldiğimiz 10 ay sonunda da 32,5 milyar dolardayız. Bu şu anlama geliyor; zaten

geçtiğimiz yılın tamamında gerçekleşen 33 milyar dolara, neredeyse 10 ayda yaklaştık. 10 aylık dönemi de mukayese edersek, yüzde 16'nın biraz üze-

rinde, geçtiğimiz yıla göre dolar bazında daha fazla destek sağlamayı becerdik" diye konuştu. Yıldırım, geçtiğimiz yıl ihracatın yüzde 23'ünü finanse eden

bir Eximbank varken, bu sene sonunda bu konudaki hedeflerinin yüzde 26 olduğunu kaydederek, "Yine geldiğimiz Ekim sonu itibarıyla burada yüzde 25'i yakalamış durumdayız. Yani buradaki hedefimize 1 puan kalmıştır" dedi. Finansal Kurumlar Birliği Yön. Kur. Başkanı Çağatay Baydar ise “İhracat bizim için olmazsa olmaz. Türkiye’nin en önde gelen şirketleri dünyanın en iyi factoring şirketleri olarak seçiliyor. İhracatçının borçlusu müşterisi battığı zaman gelip parasını buradan alabiliyor. İhracatçılarımızı Eximbank’a yakın bir maliyetle fonluyoruz” dedi.

Hizmet İhracatı Paneli

İ

hracat Haftası bünyesinde moderatörlüğünü Gazeteci Hakan Çelik’in yaptığı Hizmet İhracatı paneli ile hizmet ihracatı ve geleceği konuşuldu. DEİK Eğitim Ekonomisi İş Konseyi Başkanı Mustafa Aydın, “Öğrenciler Türkiye’ye gelmeden önce önbilgi sahibi olmalı. Kampuslarımızı çok dilli çok renkli çok kültürlü hale getirmemiz lazım” açıklamasını yaptı. Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Esim, “Hizmet ihracatı 2023 hedefi 125 milyar dolar olarak açıklandı. En büyük motivasyonumuz

40

Türkiye’nin genç nüfusu. Türk yazılım sektörünün büyük bir potansiyeli var ama özgüvenimiz eksik. Üçüncü nesil yapay zeka gelecek nesil ekonomileri belirleyecek. Yazılım

teknolojileri ile bu trendi yakalamaya çalışıyoruz. İstanbul gelecek 25 yılda finans, inovasyon ve eğitim merkezi olacak” dedi. Mint Production Kurucusu Birol Güven, “Biz dün-

yanın en uzun dizilerini yapıyoruz. 142 ülkeye dizi satıyoruz, 547 milyon insan düzenli olarak Türk dizilerini izliyor. Amerika’dan sonra dizi satan ikinci ülkeyiz. Biz dizi satıyoruz, Amerika yaşam biçimi satıyor. Marka gösteriminin yasak olması bizim için büyük sıkıntı. Bizim markalarımızı dizilerimizin içine yerleştirebilmemiz lazım. Dizilerimizi sadece ormanda çektiğimiz, olaylar yalılarda geçtiği için bütün Türklerin yalıda yaşadığı, sürekli ormanda yürüyüş yaptığı sanılıyor. İstiklal Caddesi'nde çekim yapmak mümkün değil” diye konuştu.


İhracatçı, bürokratlara sordu İhracatçı birlikleri başkanlarının moderatörlük yaptığı 'İhracatçılar Soruyor' başlığı altında düzenlenen panellerde Ekonomi, Gümrük ve Ticaret, Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Bilim Sanayi ve Teknoloji ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür düzeyinde bürokratları katıldı. Her bir bakanlığın bürokratları kendi bakanlıklarına özel düzenlenen panellerde ihracatçıların sorularını yanıtladı.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM Başkanvekili Tahsin Öztiryaki moderatörlüğünde gerçekleşti.

Maliye Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM Başkanvekili Süleyman Kocasert moderatörlüğünde gerçekleşti.

Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM YK Üyesi Murat Akyüz moderatörlüğünde gerçekleşti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM YK Üyesi Rıza Seyyar moderatörlüğünde gerçekleşti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM YK Üyesi Bahadır Kayan moderatörlüğünde gerçekleşti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla gerçekleşen İhracatçılarımız Soruyor paneli TİM YK Üyesi Mustafa Satıcı moderatörlüğünde gerçekleşti.

41


BİRLİK / DELEGELER BULUŞMASI

İhracatçılar Antalya’da bir araya geldi Türkiye’nin ekonomisine güç veren 67 bin ihracatçının çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin her yıl organize ettiği TİM Delegeler Buluşması’nın 3’üncüsü Antalya’da gerçekleştirildi. 42


T

ürkiye’nin büyümesine ve ekonomisinin dünya devleri arasında yer alması için gece gündüz çalışan, üreten ve 67 bin ihracatçının çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından geleneksel hale getirilen TİM Delegeler Buluşması’nın 3’üncüsü 28-30 Eylül tarihlerinde Antalya Cornelia Diamond Otel Belek’te gerçekleştirildi.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yaptığı açılış konuşmasında TİM ailesinin birlikteliğinin önemine vurgu yaparken “Karşılaştığımız sorunlar hiçbir zaman bizi yıldıramadı, bundan sonra da yıldıramayacak, ihracatımızı her daim daha da ileriye taşıyacağız” dedi. Açılış konuşmasının ardından program TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan'ın TİM Faaliyet Sunumu ile devam etti. 43


BÜYÜME / MAKALE

Acaba bir duyan var mı?

S PROF. DR. EMRE ALKIN

Sonuç olarak ABD çok eski bir müttefikidir Türkiye'nin. Bunu kabul ediyorum. Küresel anlamda sanata, spora, bilime, teknolojiye ve diğer alanlardaki liderliğini de kabul ediyorum. Ancak kabul edemediğim şey şu: Ortaya çıkan sonuçların hiçbirinden sorumlu değilmiş gibi yaptırım uygulamaya kalkması. 44

öylemek gerekiyor. Türkiye açısından bakarsak elde bunlar var: 1. ABD ile ilişkiler gergin 2. Almanya ile ilişkiler gergin 3. Ortadoğu Ülkeleri ile ilişkiler gergin Bu gerginliğin içinde İran ve Rusya ile pamuk ipliğine bağlı bir diplomasi yürütülüyor diyebilirim. Bu yakınlaşma elbette Batı Dünyasını endişelendiriyor ama elektrik enerjisinin neredeyse yarısını doğal gazdan üreten Türkiye'nin dengeli politika yürütme zorunluluğu var. Diplomasi böyle bir şey. İhtiyaçlar üzerine kurulur. Tüm bu detayların arasında Başbakan Yıldırım'ın KOBİ'ler ile ilgil verdiği müjdeli haberler dikkat çekiciydi. Benim de uzun zamandan beri yetkililere anlattığım çözüm önerilerine çok yakın bir adım atılmış gibi. Öncekilerden daha yüksek dilimlerde işletme kredisine kavuşacak olan KOBİ'lerin 2018'in sonuna kadar rahatlatılması sağlanabilir. Hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan'dan gelen şu cümle de önemli: "Kuzey Irak'ta olan bitenden masum halkı sorumlu tutmuyoruz, ancak bu işin sorumluları faturayı ödeyecek". Bu bir devletin sorunların üzerine nasıl gitmesi gerektiğini de gösteriyor. Tabii hemen aklıma ABD ve Türkiye ilişkileri geldi. ABD'den gelen haberler Amerikan Hükümeti'nin olmasa da Amerikan Devleti'nin Türkiye ile ilişkileri soğutma niyetinde olduğunu gösteriyor. Açıkçası 1970'lerden bugüne kadar ABD ve Türkiye arasında birçok gerginlik yaşandı. Yine de "vize yasaklaması" gibi bir davranışa hiç maruz kalmamıştık. Yani hükümetler arasındaki gerginlik vatandaşları mağdur etti. Bu yüzyılda yaşanmaması gereken gelişmeler bunlar. İktisat teorisinde bir ülkenin başka bir ülkeye göre "mukayeseli" ya da "mutlak" üstünlük sağladığı zamanlarda bile, mutlaka karşılıklı mal ve hizmet alımı için yeterli sebebin yaratılması gerektiğinden bahsedilir. Hiçbir ticari

ilişki yoksa, iki ülke arasında pozitif bir atmosfer yaratmak mümkün olmayabilir. Açıkçası ABD çok uzun zamandan beri Türkiye'nin güçlü olduğu sektörlerden mal ya da hizmet satın almamak için direnirken, sürekli Türkiye'ye ihracat yapmak için uğraşıyor. Afrika, Güney Doğu Asya ve İsrail'e komşu olan ülkeler için uyguladığı gümrük kolaylıklarının hiçbirini Türkiye'ye uygulamadığını belirtmem gerekiyor. Hatta Türkiye'min hem mukayeseli hem de mutlak olarak üstün olduğu Tekstil Sektörüne birçok engel çıkarırken, hammaddesi olan pamuğu Türkiye'ye alabildiğine ihraç ediyor. Milli Savunma Harcamalarında ABD'nin payını söylemeye gerek bile duymuyorum. Sonuç olarak ABD çok eski bir müttefikidir Türkiye'nin. Bunu kabul ediyorum. Küresel anlamda sanata, spora, bilime, teknolojiye ve diğer alanlardaki liderliğini de kabul ediyorum. Ancak kabul edemediğim, ortaya çıkan sonuçların hiçbirinden sorumlu değilmiş gibi yaptırım uygulamaya kalkması. Bu satırları okuyan ABD'li meslektaşlarım ve kamu görevlileri varsa ki, bizleri iyi takip ettiklerini sanıyorum, onlara şunu söylemek istiyorum: "Amerikan özel sektörü uzaya gitmeye hazırlanırken, Amerikan Devleti Soğuk Savaş zamanına doğru geriliyor". Kırılmasınlar, darılmasınlar. Burada bazen dostane eleştirdiğim Çin Halk Cumhuriyeti, ABD'ye göre daha tutarlı davranıyor. Aynı durum Avrupa için de geçerli. Güçlü Liderler varken Türkiye ile yine çekişirlerdi ama en azından vizyonları vardı. Bugün hem ABD hem de Avrupa'da insanlık için değil bir sonraki seçim için çalışan politikacılar var. 20. yüzyılın paradigmalarıyla yaşayanlar için Kanada Başbakanı belki doğru bir örnek olmayabilir ancak, gelecek için en doğru örneğin bu tarz bir lider olduğu konusunda görüşüm pekişmeye başladı diyebilirim.



BÜYÜME / iHRACATIN YILDIZLARI

İhracatın yıldızları ödüllerini aldı

TİM önderliğinde, bu yıl 17’ncisi düzenlenen “İhracatın Yıldızları - Türkiye’nin Gizli Şampiyonları” yarışmasının sonuçları, İstanbul’da gerçekleşen ödül töreniyle açıklandı. Birçok kategoride ödülün dağıtıldığı gecede 'İhracatın Yıldızları-Türkiye'nin Gizli Şampiyonları' ödül töreninde 'Yılın İhracatçısı Ödülü' Assan Alüminyum'un oldu.

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) önderliğinde Dünya ve DHL Türkiye işbirliğiyle 46

düzenlenen, Akbank'ın ana sponsorluğunda, Turkcell'in iletişim sponsorluğunda gerçekleştirilen 'İhracatın Yıldızları 17'

ödül töreni 27 Eylül 2017 akşamı gerçekleştirildi. İhracatın geliştirilmesi ve ekonomideki katkısının artırılmasını teşvik etmek

amacıyla düzenlenen yarışmada, bu yıl 313'ü dijital olmak üzere 518 firma yarıştı. Gecede 18 kategoride ödül dağıtıldı.


Yüzde 6 büyümek zorundayız

'İhracatın YıldızlarıTürkiye'nin Gizli Şampiyonları' ödül töreninde 'Yılın İhracatçısı Ödülü' Assan Alüminyum'un oldu. Kibar Holding Yönetim Başkanı Ali Kibar ödülü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Dünya Süper Veb Osfset AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Didem Demirkent'in elinden aldı. 'Özgün Ürün Şampiyonu' Sanmar Tersanesi olurken, 'Sınır Tanımayan Şampiyon' ödülü MİTAŞ'a verildi. Türkiye ihracatının lokomotif şirketlerinden Tofaş, 'İhracat Performans Ödülü'ne layık görüldü.

Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracatın ve Türkiye ekonomisinin dünden bugünlere nasıl geldiğini ve yeni hedefleri anlattı. Türkiye ekonomisinin dış ticaretinin 1980-1981 yıllarında toplam 4,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Zeybekci, ülke ekonomisinin 350 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Türkiye'nin birkaç yıl öncesine kadar küresel sanayi çevrelerince "fasoncu" olarak tanındığını anımsatan Zeybekci, "Eğer hedefimiz muasır medeniyetse, eğer hedefimiz dünyanın en büyük ekonomilerinden olmaksa bilgi ve teknoloji üretmemiz lazım. Biz bilgiyi, teknolojiyi, patenti, lisansları üreten bir ülke olmalıyız. Çünkü her şey inanılmaz bir hızla değişiyor. Türkiye olarak zamanın ruhunu anlamalı ve bu yarıştan kopmamalıyız. Bu yarıştan bir defa koptuk mu, bir daha toparlanamayız" diye konuştu. Zeybekci, Türkiye'nin 16 Nisan 2016'da yapılan referandumun ardından "öngörememezlik" yükünden kurtulduğunu belirterek, siyasette uzlaşı zemininin inşa edildiğini söyledi. "Mevzu bahis Türkiye'yse gerisi teferruattır' diye bir araya gelebilecek bir siyasi ortam oluştu. Şimdi tam anlaşılmıyor ama seçimler yaklaştığında bunları daha iyi göreceğiz." diyen Zeybekci, Türkiye'nin büyük bedeller ödeyerek toplum-

NİHAT ZEYBEKCİ Ekonomi Bakanı

MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı

sal mutabakat kabiliyeti kazandığını söyledi.

yüzde 1,5 pay alabilmek. Bu hedefe ulaşabilmek için var gücümüzle mücadele etmemiz ve çalışmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bunun için katma değeri yüksek üretimi artırmak gerektiğini anlatan Büyükekşi, "Bizim için en önemli katma değerlerimiz Ar-Ge, inovasyon, kalite ve tasarımda yaptıklarımız. Yaklaşık 10 aydır ihracatımızda artış açıklıyoruz. Orta vadede konulan hedef 153 milyar dolardan 156 milyar dolar olarak revize edildi. 67 bin ihracatçı adına bu hedefleri aşacağımıza inanıyoruz. Bugün ödül verdiğimiz ihracatçılarımız bizim gizli kahramanlarımız. Biz onları ne kadar Türkiye'ye tanıtabilirsek o kadar ihracatı teşvik etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

Gençlere destek Türkiye'nin dinamik girişimcilerinin zekası önderliğinde yükseleceğini anlatan Zeybekci, son zamanlarda Türkiye'de genç girişimcilerin önderlik ettiği oyun ihracatının gurur verici noktalara ulaştığını belirtti. Zeybekci, "Altın gençlerimiz' Türkiye'de yüzde 100 katma değerli 500 milyon dolarlık ihracat yapıyor, oyun yazıyorlar ve bunları dünyaya satıyorlar. Yetenekli gençlerimize, fikir sahiplerine önümüzdeki dönemde daha farklı şekillerde de destek olacağız. Gençlerimiz için çok farklı bir şey öngörüyoruz. Hayallerine destek olmak için ne gerekiyorsa yapacağız" açıklamasında bulundu.

Hedefe ulaşacağız Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünde hedeflerimiz var. Hedeflerimizden en büyüğü de dünya dış ticaretinden 47


BÜYÜME / iHRACATIN YILDIZLARI

'Yılın İhracatçısı' ödülü Assan Alüminyum'un Türkiye ihracatının yıldızları ödüllendirildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) önderliğinde Dünya gazetesi ve DHL Express Türkiye'nin işbirliğinde, Akbank’ın ana sponsorluğu ve Turkcell’in iletişim sponsorluğunda düzenlenen “İhracatın Yıldızları - Türkiye’nin Gizli Şampiyonları” ödül töreni gerçekleştirildi. Gecede büyük ödül olan 'Yılın İhracatçısı' ödülü Assan Alüminyum'un oldu. Ödülü Assan Alüminyum adına Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar aldı.

Dünyanın ilk uzaktan kumandalı gemisini üretti Özgün Ürün Şampiyonu bu yıl dünyanın ilk uzaktan kumandalı gemisi ‘Svitzer Hermod’u inşa edip satan Sanmar Tersanesi oldu. Ödülünü Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil'den alan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Gürün (solda), Avrupa’nın en büyük 3 üreticisinden biri olduklarını kaydetti. Bugüne kadar toplam 200 gemi inşa ettiklerine değinen Gürün, “Bu gemilerin 160’ını ihraç ettik. Geçen yıl sadece ihracatımız 60 milyon dolardı. Danimarka, Hollanda gibi ülkelere gemi satıyoruz” dedi.

20 liralık bakırı CERN’e 200 liraya sattı Özgün Ürün kategorisinde 2’ncilik ise Avrupa Nükleer Fizik Araştırma Kuruluşu CERN’ün açtığı ihaleyi kazanan Albaksan’ın oldu. İhaleyi kazanan Albaksan, bu kuruma mal satan 2'nci Türk firması oldu. Şirket, kilogram değeri 22 lira olan bakırı CERN'e 200 liraya sattı. Albaksan Alaşımlı Bakır Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Uzel’e (solda) ödülünü Akbank Hazine ve Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Rota takdim etti.

17 ülkenin adli tıbbına ürün sattı Özgün Ürün kategorisinde 3’üncü, klinik tanı ve adli tıp laboratuvarlarında kullanılan analiz kitlerini üreten ve bunları ihraç etme başarısını yakalayan Zivak Teknoloji oldu. 17 ülkenin adli tıbbında ürünleri kullanılan şirket, yılsonuna kadar bu sayıyı 25 ülkeye çıkarmayı hedefl iyor. Zivak Teknoloji Genel Müdürü Hüseyin Avni Çavdar (solda), ödülünü Akbank KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz’un elinden aldı.

48


Her kıtadan 134 ülkeye ihracat MİTAŞ, ‘Sınır Tanımayan Şampiyonlar’ kategorisinin kazananı oldu. MİTAŞ Enerji Üretimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gürsan Karakaya (solda), ödülü DHL Express Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Özsan’ın elinden aldı. Şirket bu yıl hemen hemen her kıtadan 134 ülkeye ihracat gerçekleştirmiş. Karakaya, ihracatta ülke sınırlarının bulunmadığını belirterek, “Bir ürünümüzü bir ülkeye gönderirsek, bizi bir daha o ülkeden çıkaramazlar” dedi.

Yıllık 70 ton karbon salımını önledi Kategorinin ikincisi Solimpeks Enerji olurken, şirketi temsilen ödülü Solimpeks Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Gökalp (solda), DHL Express Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Nur Bircan’dan aldı. Solimpeks, 81 ülkeye güneş enerjisinden elektrik ve sıcak su üreten paneller sattı. Bu ülkeler arasında Reunion Adası, Guadeloupe, Martinique gibi uç pazarlar da var. Şirket, Avrupa ikincisi, dünya üçüncüsü konumunda. 2001 yılından bu yana yıllık 70 ton karbon salımının önüne geçtiler.

Çöpten toplanan şişelerle iplik yaptı Kategorinin üçüncüsü ise Gama Recycle oldu. Gama Recycle Genel Müdürü Zafer Kaplan’a (solda) ödülü DHL Express Türkiye Bilgi Sistemleri ve Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serdar Dilmen verdi. Game Recycle, çöpten topladığı pet şişelerden iplik yapıp bunları Adidas, Zara, Ikea, H&M gibi markaların da içinde olduğu müşterilerine ve 32 ülkeye satıyor. Gama, ayrıca yürüttüğü kampanyalarla toplanan eski kıyafetleri iplik haline getiriyor.

4 aracın birini Tofaş Türk sattı İhracat Performans kategorisinin bu yıl birincisi Tofaş Türk Otomobil oldu. Tofaş Türk Otomobil, Türk otomboil endüstrisinin 2016 yılında traktör hariç yaklaşık 1,5 milyon adetlik üretiminin yüzde 25,8’ini, 1,1 milyon adetlik ihracatının yüzde 24,5’ini tek başına gerçekleştirdi. Türkiye’den ihraç edilen 4 aracın birini Tofaş Türk sattı. Firma adına ödülü CEO Cengiz Eroldu’ya (solda) ödülünü Turkcell CFO’su Bülent Aksu verdi.

49


BÜYÜME / iHRACATIN YILDIZLARI

İhracatını yüzde 49,8 atırdı İhracat Performans kategorisinde ikincilik ödülünü MercedesBenz Türk aldı. Mercedes- Benz Türk bir önceki yıla göre ihracatını yüzde 49,8 artırma başarısı gösterdi. Şirket bu artışla birlikte 644 milyon dolarlık ihracatını 965 milyon dolarların üstüne çıkardı. Mercedes-Benz Türk adına şirketin Otobüs Farbikası Direktörü Bülent Acicbe’ye (solda) ödülü Turkcell CFO’su Bülent Aksu takdim etti.

2,8 milyar dolar dış satışa ulaştı İhracat Performans kategorisinde Oyak- Renault yüzde 5,8’lik artışla ihracatını 2016 yılında en çok artıran üçüncü dış ticaret şirketi oldu. Oyak- Renault, bir önceki yıla göre ihracatını 2,6 milyar dolardan 2,8 milyar dolara çıkardı. Firma adına OyakRenault Fabrikaları Genel Müdürü Tunç Başeğmez (solda), ödülü Turkcell CFO’su Aksu’dan aldı. Başeğmez, ödülden gurur duyduklarını söyledi.

Üretiminin yüzde 92’sini ihraç ediyor Bu yıl ‘Genç İhracatçı Ödülü’nü ERTC aldı. Ödülü, TİM Genel Sekreteri Bader Arslan’dan alan ERTC ve RTC Bağlantı Elemanları Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Tamer, “Üretimimizin yüzde 92’sini 50'den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. 4 yılda 10 ülkede kendi mağazamızı açtık. Her sene yüzde 40 oranında ihracatımızı artırıyoruz” dedi.

Avrupa’nın ilk 3 şirketinden biriyiz ‘Üniversite- Sanayi İşbirliği Şampiyonu' Erna Maş Makina oldu. İhracat ağını 70 ülkeye çıkaran şirket, 1700 kişiye istihdam sağlıyor. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Gürsel, ödülü İTKİB Başkanı İsmail Gülle’den aldı. Bu yıl yüzde 20 büyüyeceklerini belirten Gürsel, “Avrupa’nın en önemli üç şirketinden biriyiz” ifadesini kullandı.

50


20 bin ton araç lastiğini ekonomiye kazandırdı En Çevreci Şampiyon ödülünün sahibi Hatko Kauçuk oldu. Firma adına Genel Müdür Nejan Hatko ödülünü Dünya gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt’tan aldı. Hatko, tam 20 bin ton ömrünü tamamlamış araç lastiğini ekonomiye geri kazandırdı. Nejan Hatko, “Dünyanın tüm kıtalarında 57 ülkeye ihracat geçekleştiriyoruz” diye konuştu.

Kilogramı 675 bin dolarlık ürün ihracatı Ar- Ge İnovasyon kategorisindeki şampiyon VYS Biyoteknoloji’nin CEO’su Özge Altunbaş, ödülünü DEİK Başkanı Nail Olpak’ın elinden aldı. Katarakt cerrahisinde kullanılan Akriva adlı bir ürün geliştirdiklerini söyleyen Altunbaş, bu ürünün ihracat kilogram değerinin 675 bin dolar olduğunu dile getirdi. Şirket ihracatını her yıl 2'ye katlıyor.

Arıcılara propolis üretmeyi öğretti E- ticaret kategorisinde ödülün sahibi SBS Bilimsel Bio Çözümler oldu. Şirketin Genel Müdürü Aslı Elif Tanuğur ödülünü Dünya gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın elinden aldı. Anadolu propolisini, ham balını ve arı sütünü tüm Amerika’ya online platformda ulaştırdıklarını söyleyen Tanuğur, “Türkiye’de arıcılara propolis üretmeyi öğretiyoruz" dedi.

Dünya markası olma yolunda ilerliyor Müzik enstrümanı yazılımı yapan KV331, ‘Hizmet İhracatı Şampiyonu’ ödülüne layık görüldü. Dünya Süper Veb Ofset AŞ. Genel Müdürü Hülya Koç’tan ödülü alan KV331 Yazılım Müdürü Bülent Bıyıkoğlu şöyle konuştu: "Amacımız müzik teknolojilerinde dünyanın tanıyacağı bir Türk markası yaratmaktı. Bu yolda ilerliyoruz."

51


BÜYÜME / iHRACATIN YILDIZLARI

Toplamda 64 ülkede ürünleri var Temsa, Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’den alan Temsa Uluslararası Satış Direktörü Acar Kocaer, Türk markası olarak dünyanın bütün gelişmiş pazarlarında olduklarını kaydetti. Geçen yıl yaklaşık 135 ila 140 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını dile getiren Kocaer şöyle devam etti: “2017 hedefi 190 milyon dolar. Toplamda 64 ülkede ürünlerimiz var. Özellikle turizm pazarlarında ve Akdeniz Avrupası ile Amerika’da büyümek istiyoruz."

Mevsimlik işçiydi, markasını yarattı Gecenin Girişimcilik Şampiyonu ise Armey Tekstil oldu. Şirketin sahibi Metin Arıcı’ya ödülünü Dünya gazetesi yazarı Şefik Ergönül takdim etti. Arıcı, İzmir’de bir terzinin yanında çırak olarak işe başlamış. Yıllar sonra kendi işletmesini kuran Arıcı, “2 yıldır markalaşma çalışmaları yapıyoruz. Bu yıl Almanya’da mağaza açacağız” dedi.

Türkiye’den Çin’e patentli ürün gönderiyor Turquality Şampiyonu ödülünü alan Kırpart Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Şahin Saylık ödülünü TİM Yönetim Kurulu üyesi Ayhan Güner’den aldı. Emeklerinin karşılığını görmenin gururlandırdığını kaydeden Şaylık, “Türkiye’nin Çin’e otomotivde patentli teknolojik ürün gönderen tek firmasıyız” diye konuştu.

Manisa’da ışın kılıcı üretti Manisa’dan dünyaya ışın kılıcı ihraç eden Asaltek Mühendislik’e ödülünü, DHL Express Türkiye Müşteri Hizmetleri, Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Keskin Keleş takdim etti. Yurtdışında aldıkları olumlu geri bildirimlerin yanında bu ödülün onları yeni ürün tasarımlarına motive ettiğini kaydeden İsmail Ozan İnci, “İhracatımızın yüzde 90’ınını ABD’ye yapıyoruz. İngiltere, Fransa ve Singapur’daki Star Wars meraklılarından da talep geliyor” açıklamasını yaptı.

52


73 ülkeye ihracat yapıyor Mega Projelerde Fark Yaratan İhracat kategorisinde ödülün sahibi Berdan Civata oldu. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Şemsi Aysal ödülü TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Burhanoğlu’nun elinden aldı. Dünyadaki rüzgar enerjisi santralleri, demiryolu köprüleri, barajlar ve rafinerilerde kendi ürünlerinin kullanıldığını ifade eden Aysal, “Türkiye’de mega projelerin hemen hepsinde varız. 73 ülkeye ihracat yapıyoruz. Afrika ülkelerini de pazarımıza katmayı hedefliyoruz” dedi.

Hediye yolladı, 30 TIR’lık sözleşme teklifi aldı Mis Yaprak, Yöresel Ürün İhracatı Özel Ödülü’nü kazandı. Almanya, Hollanda, Belçika başta olmak üzere Avrupa’nın tamamına ve Ortadoğu’ya asma yaprağı ihracatı yapan şirket, yıllık 700 ton olan kapasitesini de her yıl artırıyor. ABD’ye numune gönderen şirket, 30 TIR’lık sözleşme teklifi aldı. Şirketin sahibi Çetin Temiz, “Köyümde küçük bir bakkaldım. Almanya’daki bir tanıdığıma salamura yapraklarını hediye olarak verdim. Beğeni kazandı. Bu ihracatta ilk adım bu oldu” dedi.

İhracatını üst üste 10 yıl yüzde 90 artırdı En Uzun Süreli İhracat Artış Ödülü’nün sahibi son 10 yılda ihracatını sürekli yüzde 90’ın üstünde artıran Kırlıoğlu Tarımsal Ürünler oldu. Şirketin Genel Müdürü Yaşar Kırlıoğlu ödülü İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi’nin elinden aldı. Bugün 40’tan fazla ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Kırlıoğlu, “Hedefimiz ihracat yaptığımız ülke sayısını 150’ye çıkarmak. Halihazırda üretimini yaptığımız toplam 5- 6 ürün çeşidimiz var. Müşterilerimizin taleplerine göre bu ürünleri belirledik” dedi.

Yarışmanın jürisi TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Dünya gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat, Dünya gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, TİM Baş Ekonomisti Ali Orhan Yalçınkaya, Turktrade Genel Sekreteri Süleyman Gedik, Uluslararası Ticaret Danışmanları ve Eğitmenleri Derneği (UTİDED) Başkanı M. Şefik Ergönül, DHL Express Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Nur Bircan, Akbank Dış Ticaret Satış ve Pazarlama Yöneticisi Jale Ünus ve Turkcell Kurumsal Sponsorluklar Yöneticisi Ercan Arslan’dan oluştu.

53


BÜYÜME / MAKALE

Fiyatlama baskısından çıkış yolu

G KÜBRA ULUTAŞ Strateji ve İnovasyon Şefi

Katma değerli ihracat odağında birçok projeye imza atan 67 bin ihracatçının temsilcisi TİM olarak ihracatçılarımızın fiyatlandırma konusundaki yetkinliklerini artırmak için yepyeni bir proje daha hazırladık. İhracatçılarımızın performanslarının, sektörel bazda global rakipleri ile kıyaslanması ve firmalarımız için satış, pazarlama, müzakere ve fiyatlandırma yol haritası çıkarılması amacıyla “Fiyatlandırma Projesi’ne” başladık. 54

lobal ölçekte firmaların büyük kısmının fiyatlama baskısı yaşadığını görüyoruz. Global Pricing Study 2016 sonuçlarına göre şirketlerin yüzde 75’i bir önceki yıla göre daha yüksek bir fiyat baskısı yaşadığını söylüyor. Bunun temel nedenleri ise düşük fiyatlı rakipler, müşteri pazarlık gücünün artışı ile fiyat şeffaflığının artması olarak öne çıkıyor. Bu kriterlerin her biri esasında dijitalleşme ile bağlantılı. Diğer taraftan şirketlerin yüzde 67’si fiyat savaşı içerisinde ancak yüzde 77’si savaşı rakibin başlattığını iddia ediyor. Şirketlerin büyük çoğunluğu gelecekte kar artışını sağlayacak faktör olarak maliyet düşüşlerini değil ciro artışlarını öne çıkarıyor. Bu sebeple gelecek dönem için satış ekibini büyük ve orta ölçekli müşterilerde arttırmak, küçük müşterilerde ise azaltmayı planlıyor. Satış ekiplerindeki gelişim göstermeleri gereken alanları, ürün değerinin iletişimi ve kilit müşterilerle doğru ilişkiler kurulması olarak belirtiyor. Global Pricing Study 2016’nın işaret ettiği sonuçlardan biri de her 4 şirketten 3’ünün ciro artışı için gerçekleştirdikleri dijitalleşme süreçlerinde başarısız olması. Son üç senede şirketlerin yüzde 88’i dijitalleşme adına çalışmada bulunmuş. Bu çalışmaların yüzde 73’ü ciro arttırmaya yönelik olmasına rağmen sadece yüzde23’ü başarılı olmuş. Dijitalleşmeyi başarı ile gerçekleştiren şirketlerin EBITDA’sı diğer şirketlere göre ortalama yüzde 37 daha fazla gerçekleşiyor. Diğer taraftan ihracatta düşük fiyat ise alıcı üzerinde kalite düşüklüğü izlenimi uyandırıyor. Dolayısıyla özellikle ihracatçı firmaların fiyat baskısından çıkıp katma değerli üretime geçiş yapmaları gerekiyor.

Katma değerli ihracat odağında birçok projeye imza atan 67 bin ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak ihracatçılarımızın fiyatlandırma konusundaki yetkinliklerini artırmak için yepyeni bir proje daha hazırladık. İhracatçılarımızın performanslarının, sektörel bazda global rakipleri ile kıyaslanması ve firmalarımız için satış, pazarlama, müzakere ve fiyatlandırma yol haritası çıkarılması amacıyla “Fiyatlandırma Projesi’ne” başladık. Proje kapsamında bölgesel satış strateji ve hedeflerinin belirlenmesi, hedeflere yönelik fiyatlandırma ve müşteri segmentasyonunun oluşturulması, fiyatlandırma ve pazarlık süreçlerinde satış ekibine yardımcı veri analiz araçlarının oluşturulması, global pazarların incelenmesi ve potansiyelin değerlendirilmesi ile müşteri maliyetlerini ölçen dinamik modellemelerin yaratılmasını hedefliyoruz. Fiyatlandırma projemizde fiyatlandırma süreç ve yapısı “Hedefler ve Strateji”, “Ürün Spesifik Hedefler”, “Müşteri Spesifik Hedefler”, “Prosedürler”, “Satış Teşvikleri”, “İletişim”, “Ana Başarı Kriterleri ve Araçlar”, “Takip” ve “Reaksiyon” olmak üzere 9 ana başlıkta değerlendirilecek. Fiyatlandırma değerlendirmesi için seçilen firmalara anket uygulanacak, ankete katılan firmalara özel sektörel rapor oluşturulacak, belirli sayıda firmayla yüz yüze görüşme ve çalıştaylar gerçekleştirilecek. Fiyatlandırma konusunda uzman bir danışmanlık firma ile yaptığımız protokol kapsamında bu hizmetten yararlanmak isteyen firmalarımız İhracatçı Birliklerimiz ve TİM Strateji Ofisi’nden projenin detaylarını öğrenebilirler.



İNOVASYON / RAPOR

Endüstri 4.0 yol haritası yıl sonunda açıklanacak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başkanlığında kurulan ve aralarında TİM’in de bulunduğu iş dünyası örgütlerini bünyesinde barındıran Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Endüstri 4.0 Yol Haritası Raporu” yıl sonunda açıklanacak. Türkiye’nin bu alandaki yetkinliğini ortaya koymayı amaçlayan rapor üç bölümden oluşacak. Türkiye’nin teknolojik yetkinlik haritasına yer verilecek olan rapora paralel olarak kamu ve özel sektörde endüstri 4.0 yetkinlik seviyesini ölçecek bir indeks çalışması da yürütülüyor.

56



İNOVASYON / 12. KUMAŞ TASARIM YARIŞMASI

12 yıl önce başlayan bir hikaye:

“İTHİB İstanbul Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışması” Gençlerin her yıl sabırsızlıkla beklediği 12' İTHİB İstanbul Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışması; muhteşem bir görsel şölenle yine gönülleri fethetti. Ödül töreninde konuşma yapan İTHİB Başkanı İsmail Gülle; tasarımın önemine dikkat çekti ve şöyle seslendi: “Yerli ve milli üretimin üzerine tasarımı eklediğimiz zaman ihracatta kg değeri artıyor.”

Y

ıllar geçtikçe üzerine bir yenilik ve katma değer koyan yarışma bu yılda Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği tarafın58

dan gerçekleşti. Yarışmanın ev sahipliğini İTHİB Başkanı İsmail Gülle yaptı. 10 finalist tarafından üretilen kumaşlar dünyaca ünlü modacı Hakan Akkaya tarafından tasarlanarak Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Demet Şener

ve 45 mankenle birlikte 50 kombin kıyafet podyumda taşındı. Kıyafetler için, kumaşlardan özel çizmeler yapıldı. Hakan Akkaya tarafından yapılan styling ile kıyafetler özel pırlanta takılar ile tamamlandı.

Yarışmaya özel dev jüri 12. İTHİB İstanbul Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışmasının jüri üyeliğini ise sırasıyla ; Arzu Kaprol, Buket Özkalfalar, Debora Zakuto, Dilek Hanifi, Fatih


Bilici, Feryal Gülman, Gözde Sarar, Hülya Sevindik, Ivana Sert, Nihat Odabaşı,Nurhan Osmanoğlu, Ruken Mızraklı, İsham Sardouk, Siren Ertan, Süleyman Orakçıoğlu, Yalçın Ayaydın, Yıldırım Mayruk, Yılmaz Vural’dan oluşan dev isimler yaptı.

Üretim aşkını yarına taşıyacaklar Yarışmanın birincilik ödülünü Sebiha Alganer, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı ve 10 bin euro ödülün sahibi olurken, 100 bin TL değerinde yurtdışı eğitim ödülü kazandı. Yelda Şebnem Eker ise İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’dan İkincilik ödülünü alarak, 5 bin euroluk ödülün sahibi oldu. Üçüncülük

ödülünü Alessa Firrincieli, Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’dan aldı ve 2 bin 500 euroluk ödülün sahibi oldu. 3 finalist ödülün hepsinde de dünyanın en

prestijli kumaş fuarlarından PremierVision Paris ziyareti ödülü sahibi oldular Ödüllerin hepsi Akdeniz Tekstil Başkanı Zeki Kıvanç ve İTHİB Başkanı İsmail Gülle tarafından taktim edildi. Birincilik ödülü Sebiha Alganer’e taktim edilirken, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan; “Üretim aşkını yarına taşıyacak adaylar var ne mutlu ki” dedi…

Bundan tam 12 yıl önce İTHİB Başkanı Gülle, konuşmasında tasarımın önemine dikkat çekti. Fiyatı 5 dolar olan sıradan bir kumaşın, sadece tasarım farkı ile değerinin 26 dolara kadar çıkabileceğine işaret eden Gülle; “Bundan tam 12 yıl önce bu kıymetli yola çıktık. Gençlerin hayallerini ve enerjilerini sektöre katmak adına çıktığımız bu yolda yüzlerce öğrencimizi sektöre kazandırdık. AB’nin ikinci, dünyanın yedinci tedarikçisi olduğumuz bu sektörü sizler adına temsil eden birisi olarak sizlerle gurur duyuyorum. Tasarımla çok güzel şeyler başarabileceğimizin farkındayız. Yerli ve milli üretimin üzerine tasarımı eklediğimiz zaman ihracatta kg değeri artıyor. Tekstilde 10 yıl önce 3 dolar olan ihracat kg fiyatımız şu anda 5 dolara çıktı. Türkiye’nin kg fiyatı ise 1,7 dolar. Artık birim fiyatımızı 15 dolara çı-

MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı "Sadece üründe değil, yapılan işte de tasarım son derece önemli. Biz her zaman katma değeri ön plana koyduk."

karacak ihracatı yapmamız gerekiyor. Bundan dolayı İTHİB olarak yılmadan 10 yılı aşkın süredir tasarımı ve tasarımcıyı destekliyor, ihracata katma değer kazandırmak için bu yarışmayı gerçekleştiriyoruz. Tekstilde 2023 hedefimiz olan 20 milyar doları tutturacak güç, arzu, dinamizm hepsi bizde var. Bunun için daha cok çalışmalı, üretmeliyiz ki Türkiye’yi daha iyi seviyeye taşıyalım” dedi.

Başarı için dört unsur şart Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ise “Her platformda mutlaka ama mutlaka tasarım işler yapmak zorundasınız” diyerek başladığı konuşmasında başta tasarım olmak üzere; Ar-Ge ve inovasyonun önemine işaret etti. Büyükekşi; “Tasarım konusu gerçekten önemli. Dünyada artık birçok konuda tasarım ön planda. Sadece üründe değil, yapılan işte de tasarım son derece önemli. Biz her za-

man katma değeri ön plana koyduk. Katma değeri ön plana koyarken de katma değeri artırmanın yolunun hep dört unsurdan geçtiğinin altını çizdik; tasarım, inovasyon, marka ve Ar-Ge. Bunlar arasında tasarım çok önemli. Türkiye’nin dünya markalarının olması, ancak özgün tasarımla mümkün. Bu amaçla bugün 21 sektörümüzde tasarım yarışmaları yapılıyor. İhracatçılarımız, satışlarını artırmak için dünyadaki savaşlardan bile korkmuyor. Savaşın sürdüğü Suriye'ye hala 1 milyar dolar ihracatımız var. Eğer özgün tasarımlar yaparsak dünyada da söz sahibi olan markalarımız olur. İhracatçı birlikleri şu anda çok büyük bir atılım içerisinde. Mimar Sinan’ın bir sözünü paylaşarak konuşmamı bitirmek istiyorum; “Eğer yaptığımız işi kişiselleştirirsek gönlünüzde ırmaklar çağlar.” Bizde Türkiye ihracatçıları olarak yaptığımız işi tüm ihracatçılarımız kişiselleştiriyor, bugün dünyada ihracat yapmadığımız ülke yok, ihracatçılarımıza ülke ekonomisine yapmış oldukları katkıdan dolayı çok teşekkür ediyorum.” Büyükekşi konuşmasında aynı zamanda 8-12 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek tasarım haftasına tüm katılımcıları davet etti.

59


İNOVASYON / ATHİB DOKUMA KUMAŞ TASARIM YARIŞMASI

“ATHİB 6'ncı Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması”na yoğun ilgi Bu yıl 'Hayalperest' temasıyla düzenlenen 6'ncı Kumaş Tasarım Yarışması rekor kırdı. Toplamda 13 üniversiteden 83 başvuru aldıklarını söyleyen Adana Sanayi Odası ve ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç, “Bugüne kadar düzenlenen beş yarışmada 400 tasarımcıyı sektörle buluşturduk” dedi.

E

konomi Bakanlığı ve TİM’in desteğiyle Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği tarafından geleneksel olarak düzenlenen '6. Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması'nın ödül töreni geçen günlerde yapıldı. Ödül törenine AB Bakanı ve Baş müzakereci Ömer Çelik ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanı sıra TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracat-

60

çıları Birliği (İTHİB) İsmail Gülle, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve Adana Sanayi Odası ve ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç katıldı. ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın ev sahipliğinde düzenlenen yarışmada birinciliğe 'Skinless-Derisiz' teması ile Fatma Süleymanoğlu, ikinciliğe kardeşi Süreyya Süleymanoğlu ve üçüncülüğe Pelin Aykar layık görüldü. Toplam 83 yarışmacının

başvurduğu ve 10 finalistin yarıştığı etkinlikte dereceye girenler ödüllerini ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AB Bakanı Ömer Çelik ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin elinden aldı. İlk üçe girenler toplam 36 bin TL para ödülü kazandı. Yarışmanın birincisi Fatma Süleymanoğlu, 15 bin TL ödülün yanı sıra iki yıl yurtdışı eğitim hakkı elde etti. Yarışmadaki 10 finaliste de dokuma tezgâhı hediye edildi.

Adana Müzesi bir tasarım harikası Törenin açılışında konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ödül töreninin yapıldığı müzenin bir tasarım harikası olduğunu belirterek, "Tasarım harikasının içerisindeyiz şuanda. Bu binalara Kültür ve Turizm Bakanı olduğum dönemlerde girdiğimde içerisinde 2-3 dokuma aleti vardı. Sonra burayı müze yaptık. Tıpkı Avrupa'da gördüğümüz müzeler gibi burası bir hayat alanı ola-


MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı

rak tasarlanmış durumda. Buraya gelen insanlar tarihin içerisinde yolculuk yapma imkânı bulacaklar. Tasarımda aradığımız şey budur. Bağlı bir kök ve ruh ile yansıttığı kimlik. Eğer bunlar yoksa ona özgün diyemiyoruz. Özgün demek için belli bir kökten olması gerekiyor" diye konuştu. Tarihi İpek Yolu'ndan da bahseden Çelik, "İpek yolu tarihin en büyük güç merkezlerinden bir tanesi. İçerisinde iki önemli şeyi barındırıyor. Yeme içme ve kumaşa hâkimiyeti. İpek yolunun bize verdiği mesaj yeme içme ve kumaş ile ilgili gücü temsil etme şey" diye konuştu.

Hayallerimizi farklı şekilde kurgulayacağız Bütün alanlarda farklılık oluşturarak Türkiye'nin

herkesin önüne geçebileceğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, şunları kaydetti: "Geleceğimiz, gelecekle ilgili tüm heyecanımız farklı olmalı. Herkesin yaptığından daha farklı şeyler yapmalıyız. Dünyanın her yerinde dokuma, tekstil, demir çelik, konfeksiyon var, tasarımlar var. Ancak farklı insanlar farklılıkları yaratır. Gelecekteki dünya ikiye ayrılır. Bilgi teknoloji ve tasarımı üreten ülkeler birde bunları tüketen ülkeler. Biz Türkiye olarak hep tüketen ülkelerden olduk. Ama bundan sonra muasır medeniyet yolculuğunda 2023, 2051, 2071 yolculuğunda merte bile muhtaç olmayacağımız gelecek yolculuğumuzda farklı olmamız gerekiyor. Gelecekle ilgili hayallerimizi hep farklı şekilde kurgulayacağız."

Adana ilk 10 içerisine girmeli TİM Başkanı Mehmet Büyükeşi de tasarım yapan gençlere tavsiyelerde bulunarak, "Bu sene yüzde 14 ihracat artışı yaptık. Geçen senenin ihracatını ilk 9 ayda gerçekleştirdik. İlk bin ihracatçı firmamız içerisinde 21 firmamız var Adana’dan. Bizim Adana'dan talepkar

olduğumuz konular var. En çok ihracat yapan ilk 10 il arasına girmesi. İhracat yapan Adana'da ki bin 78 firmanın 3 binlere çıkarılması ve Adana'nın yüz firmayla ilk bin içerisinde olması. Bunları Adana'nın karşılamasını istiyoruz. Bunlar, katma değerlerle yükseltilir. Adana'da 6 Ar-Ge merkezi olan firma var. Bunların daha yükselmesi lazım. Dünyanın her yerinde binlerce tasarımcı var. Ama tarihe geçen tasarıcımlar üç ana şeye inanmışlar. Tasarı için üstün yetenek gerekmediğine inanmışlar, vizyonlarından hiç fedakârlıkta bulunmamışlar ve üçüncüsü ise inandıklara şeye sımsıkı sarılmışlar. Bunları tasarım yapan gençlere tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.

Yarışmamız bu yıl rekor kırdı ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç, Adana kumaşının ekonomiye daha çok katma değer sağlayacağını belirterek, "Adana pamuğu dünyanın en büyük markalarına kumaş, slikon vadisine otobüs olmuştur. Artık Adana daha çok katma değer yaratacak. Hükümetimizin ihracata verdiği desteklerle moralimiz yükseliyor. İhracatçı-

ÖDÜL ALAN HAYALPERESTLER ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın ev sahipliğinde düzenlenen yarışmada ödül alan hayalperestler: • Birinci; 'Skinless-Derisiz' teması ile Fatma Süleymanoğlu • İkinci Süreyya Süleymanoğlu • Üçüncüsü Pelin Aykar lar olacak son zamanlarda büyük destekler gördük. Yatırım teşviklerinden yeşil pasaporta, Ar-Ge tasarım desteklerine birçok yenilikçi uygulama ile bizleri yüreklendiriyorlar. Fabrikaları büyütmek, daha çok ihracat yapmak onların mutlu yaşamalarını sağlamak istiyoruz. Daha yüksek katma değerli işler gerçekleştirmek istiyoruz. Kumaşlarımıza kendi rengimizi vermek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

61


AHENK / MAKALE

D 8 Menşe İspat Belgesi

B NAZAN ÖZTÜRK Dış Ticaret Belgeleri Sorumlusu

“Developing Eight“ sözcüklerinin kısaltması olup gelişmekte olan sekiz ülkeyi kapsayan D8 ülkeleri, ekonomik gelişmişlikleri itibariyle sırasıyla Türkiye, Endonezya, İran, Mısır, Pakistan, Malezya, Nijerya ve Bangladeş’den oluşur. Bu ülkeler, aynı zamanda eski İslam İşbirliği Konferansı, ya da yeni adıyla İslam İşbirliği Teşkilatının üyeleri olarak tanınırlar. 62

u yazım ile D8 üyesi devletler arasında imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması çerçevesindeki ticarette eşyanın tercihli menşeinin öne çıkacağı, daha bir yaşını doldurmadığı için çok az tanıdığımız bu çok yeni belgenin fonksiyonlarını tanıtmaya çalışacağım. “Developing Eight“ sözcüklerinin kısaltması olup gelişmekte olan sekiz ülkeyi kapsayan D8 ülkeleri, ekonomik gelişmişlikleri itibariyle sırasıyla Türkiye, Endonezya, İran, Mısır, Pakistan, Malezya, Nijerya ve Bangladeş’den oluşur. Bu ülkeler, aynı zamanda eski İslam İşbirliği Konferansı, ya da yeni adıyla İslam İşbirliği Teşkilatının üyeleri olarak tanınırlar. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen D8 zirvesinde, D8 Daimî Sekreteryasının İstanbul’da toplanmasına karar verilince 15 Haziran 1997 yılında İstanbul’ da Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi yapılarak D8’in kuruluşunu resmen ilan etmişlerdir. Biz bu zirveyi İstanbul Deklerasyonu olarak anımsarız. 24 Mayıs 2016 tarihinde de bu 8 ülkenin aralarında kullanacağı tercihli ticarete konu belgenin şeklini, uygulama usul ve esaslarını belirtir yönetmelik yayımlanmıştır. Bu şekilde kullanıma giren belgemizin D8 ülkelerine yönelik ihracatında ve ithalatında tercihli ticarete konu olacak eşyanın menşei itibarıyla öne çıkan bazı özelliklerini şöyle özetlemek isterim:

D8 Mene ‹spat Belgesine konu eya, • Tamamen Türkiye’ den elde edilen/üretilen eşya olduğunda bu belgenin doğal ev sahibi

olmaktadır. Böylelikle D8 ülkesindeki ithalatçınız da gümrük vergisi indiriminden yararlanır. Bu durumda belgemizin, “Tamamen Elde Edilmiş/Tamamen Üretilmiş” kutucuğu işaret edilmek suretiyle belge düzenlenir, onaylanır, gümrük idaresince de vize edilir. Gittiği bu 8 ülkenin birinde de gümrük vergisi indiriminden yararlanabilir. Ya da aynı şekilde ithalat için örnek vermek gerekirse tamamen Endonezya’da elde edilen/üretilen eşya da aynı kutucuk işaretlenmiş olarak gönderilir. • Tamamen değil de eşyanın bünyesinde üçüncü ülkeden ithal girdi kullanılarak Türkiye’de yeni bir ürün üretiliyor olması halinde ve bu ithal girdinin payı ihraç eşyasının Fabrika Çıkış Fiyatının yüzde 40’ını aşmamak kaydıyla kullanılmış olması halinde belgemizin, “Tamamen Elde Edilmemiş/Tamamen Üretilmemiş” bölümü işaret edilerek düzenlenir, onaylanır, vizelenir, gümrük vergisi indiriminden yararlanabilir. • Eşya, yine tamamen Türkiye’den elde edilmemiş ise yani bünyesinde ithal girdileri var ve bu ithal girdileri D8 ülkelerinden bir ya da birkaçı menşeli ise o zaman ihraç edilecek ürünün fabrika çıkış fiyatının en az yüzde 40’lık bir kısmının Taraf Ülke (D8) menşeli girdilerden oluşması burada fayda sağlayacak ve yine eşyanın bu kısmı da belgemize menşeli eşya statüsü ile konu olabilecektir. Belgenin “Tamamen Elde Edilmiş/Tamamen Üretilmiş” bölümü işaret edilerek düzenlenir, onaylanır, vizelenir, gümrük vergisi indiriminden yararlanabilir. • Belgeye konu eşyanın tamamı ithal eşya olduğunda ise bu


belge düzenlenemeyecek ve onaylanamayacaktır. Örneğin tamamı Alman menşeli eşya bir D8 ülkesine ihraç edilecek ise D8 Menşe İspat Belgesi kullanılamayacak, onaylanamayacak ve tabii ki gümrük vergisi indiriminden yararlanmak da söz konusu olamayacaktır. Konu, tercihsiz ticarete dönmüş olacak ve Menşe Şahadetnamesi düzenlenecektir. D8 ülkelerinden bazıları için farklı belgeler de kullanımdadır. Örneğin D8 üyesi Mısır ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmamızın varlığı ile kullanımda olan EUR.1/EURMED Dolaşım Belgelerinden vazgeçilemeyecektir; çünkü daha geniş kapsamlı, daha çok fayda getiren bir Anlaşma var olduğundan D8 Menşe İspat

Belgesi kullanılamayacaktır. Eğer bir ülke ile farklı iki anlaşma var ise hangi anlaşma ihracatçıya ya da ithalatçıya daha çok fayda sağlıyor ise o faydayı sağlayan belge kullanılır. Dolayısıyla D8 Menşe İspat Belgesi Mısır için düzenlenmemelidir. D8 belgesinin satışına, onayına yetkili kuruluşlar TİM ve TOBB’dur. Belgemiz, ihracat sırasında düzenleneceği gibi, unutulma, ihmal ya da özel durumlar nedeniyle ihracat sırasında düzenlenmemiş olması, ya da düzenlenmiş, ancak teknik nedenlerle ithalatçının gümrük idaresince kabul edilmemiş olması veya varış ülkesinin bir başka D8 üyesi ülke olarak değişmesi gibi hallerde de “Sonradan Verilmiştir” ibaresi ile düzenlenip onaylanabilir.

Vize işlemi yapılan belgenin kaybı, hasar görmesi, çalınması ya da ithalatçı gümrük idaresinin bir daha talep etmesi hallerinde bu defa “İkinci Nüshadır” ibaresi ile ikinci kez, kaybolan belgenin tarihi esas alınarak yenisi düzenlenebilir. Tüm Dolaşım Belgelerinin sol alt köşesi Gümrük İdarelerimize ayrılmış vize bölümü iken bu belgemizde ise sağ alt köşeye yerleştirildiğinden hem ihracatçı, hem gümrük vizesi yapan memur açısından dikkatli mühürlenmesi gerektiğini hatırlatırım. İhracatımızdaki paylarının önemli olduğu bu 8 ülke için düzenlenen belgemizi temel noktaları itibariyle tanıtmaya çalıştım. Gelecek sayımızda bir başka belgeye, İran Menşe İspat Belgesine kuşbakışı bakmak üzere bol ihracatlar diliyorum.

63


İNOVASYON / DERİN FİKİRLER YARIŞMASI

'Deri'n Fikirler'ödüllendirildi

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği'nce, 7'nci kez düzenlenen 'Deri'n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışması'nda tasarımcı Fırat Karapınar ve deri mühendisi Selin Yılmaz'dan oluşan takım, 'Kitle ve Fikir Yağmuru' temasıyla birinci oldu.

T

ürk deri sektöründe tasarım ve üretim kalitesini geliştirmek ve ihracatta katma değerli ürün payını artırmak amacıyla yapılan 'Deri'n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışması'nın bu yılki ana teması 'propaganda' oldu. Final defilesi İzmir'de bir otelde yapılan yarışmanın koreografisini Serkan Duman ve Gökhan Duman üstlendi. Yarışmada birinciliği, tasarımcı Fırat Karapınar ve deri mühendisi Selin Yılmaz'dan oluşan takım, 'Kitle ve Fikir 64

Yağmuru' temasıyla elde etti. İkinciliği, 'Athena' adlı temalarıyla tasarımcı Özgün İnceoğlu ve deri mühendisi Tuba Dilber kazanırken, üçüncülüğü ise tasarımcı Kübra Çiçek ve deri mühendisi Hakan Deniz 'Me' temasıyla elde etti. Yarışmanın birincileri Karapınar ve Yılmaz, ödülünü Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'dan aldı. İnceoğlu ve Dilber'den oluşan takım, ikincilik ödülünü

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Süleyman Kocasert ve EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler'in elinden aldı. Üçüncü olan Kübra

Çiçek ve Hakan Deniz'e ise ödüllerini İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın ve Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Nihat Kınık verdi. JAK GALIKO Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı


yolda önemli bir kavşak olarak nitelendiriyoruz."

Dereceye girenler ödüle doydu

Gerçek derinin tercih edilmesini istiyoruz Final defilesinde konuşan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Galiko, tasarımcıların son dönemde sentetik ve doğal liflere yöneldiğini gözlemlediklerini, derinin bir propagandaya ihtiyacı olduğunu düşündüklerini söyledi. Bu nedenle yarışmanın bu yılki ana temasını 'propaganda' olarak belirlediklerini kaydeden Galiko, şunları söyledi: "Sentetik ve doğal lifler

yerine gerçek derinin tercih edilmesi sağlık açısından da önemli. Tasarımcıların deriyle buluşmasını istiyoruz. Türkiye'nin deri ve deri mamulleri ihracatında kilogram fiyatı 11 dolar seviyesinde. Deri ve deri ürünlerinde İtalya'nın ortalama ihraç fiyatı ise 63 dolara ulaşıyor. Biz de daha katma değerli üretim ve ihracat yapmak için alınterinden çok, akılterine ihtiyacımız var. Tasarım, inovasyon, markalaşma ve Ar-Ge'ye yapılacak yatırımlarla bugün 1,5 milyar dolar seviyesinde olan deri ve deri mamulleri ihracatımızı 5,2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Deri'n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışmasını bu

“7’nci Deri’n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışmasını’nı kazanan Fırat Karapınar ve Selin Yılmaz 10 bin TL para ödülünün sahibi olurken, ikinci olan Özgün İnceoğlu ve Tuba Dilber 6 bin TL ve üçüncü olan Kübra Çiçek ve Hakan Deniz 4 bin TL para ödülü kazandı. Yarışmada dereceye giren tasarımcılardan birisi Ekonomi Bakanlığı’nın değerlendirmesi sonrasında yurtdışında eğitim hakkına sahip olacak. Dereceye giren deri mühendisleri ise sektörün öncü firmalarında staj yapma fırsatına kavuştu. Hilton Garden Inn 360 İzmir’de gerçekleştirilen final defilesi sonrasında konuklar Deri’n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışması sponsoru Turkuaz Kimya tarafından düzenlenen After Party’de neşeli anlar geçirdi.

65


DOĞU - BATI / RAPOR

Sırbistan ile ticaret hacminde yeni hedef; 3 milyar dolar Sırbıstan-Türkiye İş Forumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Ticaret, Turizm ve İletişim Bakanı Rasim Ljajic, TİM Başkanı ve DEİK Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi, DEİK/Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Aleksandar Medjedovic, Sırbistan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Marko Cadež'in katılımları ile 10 Ekim 2017 tarihinde Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sırbistan'ı kapsayan resmi ziyaretleri çerçevesinde düzenlenen İş Forumu'na, yaklaşık 700 Türk ve Sırp iş dünyası temsilcisi katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan'ın Balkanlar'da istikrarın kilit ülkesi olduğunu söyledi. Sırbistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her alanda geliştirilmesi konusunda iradenin mevcut olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu ziyaret ilişkilerimize verdiğim önemin ispatı. Şu anda İş Forumu'nda yaklaşık 700 işadamı bulunuyor. Bu tablo ilişkilerimizi daha ileri taşıma arzumuzun ifadesidir" dedi. Türkiye'nin 2011-2015 yılları arasında 66

yüzde 7 ve 2017 senesinin ilk yarısında yüzde 5 büyüme gerçekleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yap-İşletDevret' modeliyle özel sektörün önünün açıldığını ifade etti. Türkiye'nin Balkanlar ile bütünleşmek istediğini vurgulayan Erdoğan, ‘kazan-kazan' esasına göre çalışmaların sürdürüleceğini ve birikimlerin paylaşılacağını ifade etti. Türkler kendilerini adayarak çalışıyor Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Sırbistan ve Türkiye'nin üçüncü ülkelerde yatırım imkanı bulacağına inandığını belirtti. Vucic,"Balkanlar bölgesinde kim size daha iyi şart verirse siz gelin, biz size daha iyisini vereceğiz" dedi. Sırbistan'ın daha fazla yatırımcı çekmek ve çalışmak amacında olduğunu ifade eden Vucic, "İlk defa Sırbistan'ın bütçesinde açık yok. Kamu borcumuzu azaltıyoruz. İşsizlik

yüzde 11,8'e indi. Refah seviyesini Türk iş dünyası temsilcileri sayesinde artırdık. Türkler kendilerini adayarak çalışıyor" dedi. Karşılıklı ticaret artacak TİM Başkanı ve DEİK Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi, "İş insanları olarak, iki dost ülke arasındaki ilişkileri daha da yukarıya taşımak istiyoruz" dedi. Sırbistan'da iki ay önce Tarım İş Forumu'nun gerçekleştirildiğini hatırlatan Büyükekşi, "Tekstilden inşaata, turizmden bilişime geniş bir yelpazede iş insanlarımız buradalar. Forum öncesinde firmalarımız ikili iş görüşmelerini gerçekleştirdi. Yeni ortaklıkların ve başlangıçların temeli atıldı" ifadelerini kullandı. Büyükekşi, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yoğun gayretleriyle İstanbul'da Bosna Hersek-Sırbistan Ticaret Ofisi'nin açıldığını hatırlattı.


Panama ve Kosta Rika heyeti ile ticaret canlanacak ilk sırada yer aldığımızı, inşaat çeliği uzun mamulü üretiminde dünya birincisi olduğumuzu dile getirdi.

Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve TİM organizasyonunda 24-29 Eylül 2017 tarihleri arasında düzenlenen Panama-Kosta Rika Ticaret Heyeti'nin Panama ayağı, ülkenin başkenti Panama City'de gerçekleştirildi. Panama Ticaret Heyetine, demir-çelik, gıda, inşaat/yapı, tekstil ve hazır giyim, elektrikelektronik, ağaç mamulleri-orman ürünleri ve kimyevi ürünler sektörlerinden 20 Türk iş insanı katıldı. Heyete, Meclis Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu başkanlık etti. Yaklaşık 100 kişinin iştirakiyle düzenlenen Panama İş Forumu'nun moderatörlüğünü, Panama'nın iş dünyası ve ticaret diplomasisinde oldukça etkin ve önemli bir konumda bulunan, Panama Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası (PANACAMARA - CCIAP) Yönetim Kurulu Üyesi ve Oda Sözcüsü Jose Garcia gerçekleştirdi.

Türkiye ile olan ticaret hacmi, potansiyel sektörler, ulaşım ve lojistik fırsatları ve büyük firmaları hakkında bilgilendirildi. Panama Kanalı, Colon Serbest Ticaret Bölgesi ve diğer önemli projelere ilişkin detaylı bilgiler de sunum dâhilinde yer aldı. Panama son yıllarda ticari bir atılım gerçekleştirdi Tanıtım filminin ardından kürsüyü teşrif eden Mustafa Çıkrıkçıoğlu ise, Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik ve ticari gelişimine vurgu yaptı. Çıkrıkçıoğlu, Türkiye'nin dünyanın en büyük 17’nci, Avrupa'nın ise en büyük 6’ncı ekonomisi olduğunu ifade ederek, beyaz eşya ve çelik sektörlerindeki ticaret hacmimizin ve marka değerimizin dünya standartlarının oldukça üzerinde olduğunu, Avrupa'da beyaz eşya üretiminde

İkili iş görüşmeklerine ilgi büyük İhracatçılar, Panama-Kosta Rika Ticaret Heyeti'nin son durağı olan Kosta Rika'da büyük ilgiyle karşılandı. CRECEX Başkanı Jose Manuel Quirce-Lacayo'nun açılış takdimiyle başlayan forumda Lacayo, Kosta Rika ile Türkiye arasındaki ilk ilişkilerin 1950 yılında başladığını belirtirken, ilk ilişkilerin kurulmasından bu yana geçen 67 yılda ilk defa Türkiye'den bir ticaret heyeti ağırlamaktan çok büyük onur duyduklarını ifade etti. Ülkenin başkenti San Jose'de gerçekleştirilen Türkiye-Kosta Rika İş Forumu ve ikili iş görüşmelerinde, farklı sektörlerden 20 iş insanımız ve Kosta Rikalı firma temsilcileri bir araya geldi. Kosta Rika ulusal basın-yayın organlarının da yakından takip ettiği etkinliğimiz öncesinde, Çıkrıkçıoğlu, ülkenin en büyük iki TV kanalına önemli röportajlar verdi. Kosta Rika Dış Ticaret Odası (CRECEX) ve TİM ortak organizasyonuyla düzenlenen, yaklaşık 60 kişinin iştirak ettiği foruma Kosta Rika Dış Ticaret Bakan Yardımcısı John Fonseca teşrif etti. Fonseca, ülkeler arası ticari ilişkiler kadar dostluk ilişkilerini de önemsediklerini vurgulayarak, 2014 yılında karşılıklı olarak açılan diplomatik misyonlar ile birlikte iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin de üst düzeye ulaştığını belirtti.

Detaylı bilgiler verildi Garcia'nın açılış takdimi ile başlayan forumda ilk sözü, PANACAMARA Ekonomi İşler Direktörü Manuel Ferreira aldı. Heyeti Panama'da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirten Ferreira, konuşmasının devamında Panama'nın ekonomisine ilişkin kapsamlı bir sunum yaptı. Türk ve Panamalı iş insanları, sunum kapsamında; Panama'nın Orta Amerika'daki ve dünya genelindeki iş yapma kolaylığı, şeffaflık ve rekabet endeksleri, milli geliri, doğrudan yabancı yatırım değerleri, serbest ticaret anlaşmaları, genel dış ticaret verileri, 67


DOĞU - BATI / MALEZYA

Malezya’dan Türk yatırımcısına davet Gelişmekte olan ülkeler arasından doğal zenginlikleri ve teknoloji odaklı üretim teknikleri ile güçlü bir ekonomiye sahip olan Malezya ile Türkiye arasındaki ticaret iki yılda iki katına çıkarak 3 milyar dolar seviyesine yükseldi.

A

vrupa Birliği ile gerileyen ticaret, komşu ülkelerdeki siyasal ve ekonomik istikrarsızlık Türk ekonomisinde endişeye sebep oluyor. Ancak tüm karamsar havaya rağmen içimizi ısıtan haberler de gelmeye devam ediyor. Gelişmekte olan ülkeler arasından doğal zenginlikleri ve teknoloji odaklı üretim teknikleri ile güçlü bir ekonomiye sahip olan Malezya ile Türkiye 68

arasındaki ticaret iki yılda iki katına çıkarak 3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Türkiye ile Malezya arasındaki toplam ticaret hacmi 2017 yılının Ocak ve Temmuz dönemlerinde geçen yıla göre yüzde 64 artarak 1,62 milyar dolara yükseldi. Malezya Ticaret Ajansı tarafından düzenlenen ikili görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Malezya Uluslararası Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri

Mustapa Mohamed, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 2020 yılında 5 milyar dolar seviyesine çıkaracaklarını ifade etti.

Birçok alanda işbirliği teklifi 2015 yılında iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması sonucu Malezya’dan Türkiye’ye yaklaşık 3 milyar dolarlık bir ticaret hacmi oluşturduklarını ifade eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri

Malezya’nın Türkiye’den en fazla ihraç ettiği ürün grubunun başında 37 milyon dolar ile tekstil, kıyafet ve ayakkabı geliyor.


Mustapa Mohamed, “İki ülke arasındaki potansiyel sektörlerdeki işbirliğini artırmak istiyoruz. Türkiye Malezya’nın en büyük 24’ncü ticaret ortağı. Eğitim, turizm, sağlık, gıda, enerji ve savunma sanayi konuları başta olmak üzere daha birçok alanda işbirliğini geliştirmeyi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye öncelikli pazar statüsü Malezyalı şirketlerin 2016 yılında Türkiye’ye 2,63 milyar dolar yatırım yaptık- TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Malezya Uluslararası Sanayi ve Ticaret Bakanı Dato Sri Mustapa larını aktaran Bakan Dato Mohamed, 28 Eylül tarihinde bir araya gelerek iki ülke arasındaki ticari fırsatları konuştular. Sri Mustapa Mohamed, Malezya’nın Türkiye ile sediyoruz” diye konuşan ticaret yapan ülkeler sıraİyi niyet protokolü Bakan Mustapa Mohamed, Malezyalı Bakan, Avrupa ve imzalandı lamasında 41’nci sıradan Türkiye ile Malezya arasınOrtadoğu’ya bu kadar kolay Malezyalı Bakan Mohamed, da eğitim alanında işbirliği 31’nci sıraya yükseldiğini ifade etti. Türkiye’yi önemli açılabilecek bir kapının için de iyi niyet protokolü 2016 yılında Malezya’dan olmadığını belirterek, “Bubir partner olarak gördükTürkiye’ye 49 bin 255 turist imzalandığını belirterek, nun somut örneği olarak da geldiğini ve iki ülke arasınlerini ifade eden Malezyalı “Bu protokol ile iki ülke 3 milyar dolara yakın Bakan, “İşadamlarımız arasında akademisyen, da çok büyük bir bir ticaret hacmi yurtdışında yatırım arıyor. öğretim üyesi, araştırmacı, turizm potansiTekstil, ortaya koyduk” Türkiye’de gelişmekte olan yeli olduğunu uzman ve öğrenci değişikıyafet, dedi. pazarlara yakınlığı dolami daha rahat bir şekilde ifade etti. ayakkabı, yısıyla bizim için önceyürütülecek. Bilgi ve eğitim 37 milyon $ likli pazarlardan biri. içeriğinin iki ülke arasınTürkiye’de çok üst daki değişimini sağlayacak düzey şirketlerle bu protokolün önemli Meyve ve görüştük ve artılarından biri de burs diğer tarım karşılıklı işbirolanaklarının artırılürünleri liği geliştirmek masıdır. Şu anda 276 Makine ve 26 milyon $ istiyoruz” diye Malezyalı öğrenci teçhizatları konuştu. Türkiye’de eğitim 31 milyon $ görüyor ve 71 öğrenci burs imkânından Yüzde 70 faydalanıyor” dedi. oranında vergiler

kaldırıldı

MALEZYA’NIN TÜRKIYE’DEN ALDIĞI 5 ÖNEMLI ÜRÜN

“Serbest ticaret anlaşması ile iki ülke arasında ticareti yapılan ürünlerin yüzde 70’inde Petrol ürünleri vergiler kaldırıldı. 27 milyon $ Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen Malezyalı şirketlere, Türkiye’nin jeopolitik konumundan bah-

Kimyasallar ve kimyasal ürünler

30 milyon $

69


DOĞU - BATI / İHRACAT PUSULASI

TİM, ihracatın yüzde 30 arttığı Katar'daki fırsat ve riskleri ele aldı

“Rota: Katar” adıyla dördüncüsü düzenlenen etkinlikte, Katar pazarının risk ve fırsatları, pazara giriş yöntemleri gibi konularda ihracatçılara bilgi verildi, ayrıca pazarda başarılı olan firmaların hikâyeleri katılımcılarla paylaşıldı.

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi, hem ticaret yapılan ülke hem de ihracatçı sayısını artırmak amacıyla, Coface'ın desteği ile düzenlediği “İhracat Pusulası” etkinlikleri kapsamında Katar pazarını ele aldı. Güney Kore, Gana ve Rusya'nın ardından “Rota: Katar” adıyla dördüncüsü gerçekleştirilen etkinlikte, Katar pazarının risk ve fırsatları, pazara giriş yöntemleri gibi konularda ihracatçılara bilgi verildi, ayrıca pazarda başarılı olan firmaların hikâyeleri katılımcılarla 70

paylaşıldı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya DEİK Türkiye/ Katar İş Konseyi Başkanı Ethem Sancak ile çok sayıda ihracatçı katıldı.

Körfezin parlayan yıldızı Katar Toplantının açılışında konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, TİM olarak, hem ihracatçı sayısını hem de ticaret yaptıkları ülke sayısını artırmaya çalıştıklarını, rota etkinliklerini de bu amaçla başlattıklarını bildirdi. Geçen aylarda

Güney Kore, Gana ve Rusya pazarlarını anlattıklarını anımsatan Büyükekşi, şunları kaydetti: "Bugün de Körfez'in parlayan yıldızı Katar'ı anlatacağız. Katar, kişi başına düşen gelire göre dünyada birinci sırada. Hem de uzun yıllardır böyle... Bulunduğu coğrafyada ise kritik bir öneme sahip. Bizim ise Katar'la ilişkimiz her zaman kardeşlik mertebesinde oldu. Son olaylardan sonra ise daha da gelişti. Gerek siyasi gerek ticari anlamda birbirimizi tamamlıyoruz. Yatırımda, turizmde ve inşaatta çeşitli

iş birliklerimiz var. 2010 yılında sadece 340 milyon dolarlık ticaret yapıyorduk. Geçtiğimiz sene 710 milyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaştık. Son 6 yılda Katar'a ihracatımız neredeyse 3 katına çıktı. Bu sene Eylül ayı sonu itibarıyla baktığımızda ihracatımız yüzde 30 arttı. 400 milyon dolara yaklaştı. (Katar'a) Geçtiğimiz 9 ayda yaptığımız ihracatla geçen seneki ihracat rakamımıza ulaştık. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 3 sektörü elektrik, elektronik ve hizmet, su ürünleri ve hayvansal mamuller, kim-


yevi maddeler ve mamuller oluşturuyor. Bu kadar dostluğa bu kadar ticaret çok az... Her iki ülke de daha birçok sektörde büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Hangi sektörlerde işbirliği yapabiliriz, bunu ortaya koymak gerekiyor."

Türkiye 2023, Katar da 2030 vizyonuna elbirliği ile ulaşacak Mehmet Büyükekşi, Katar'ın dost ve kardeş ülke olarak Türkiye için önemli

bir konumda olduğunu vurgulayarak, "Bu son kriz dostluğumuzu pekiştirmemiz açısından önemli oldu ve biz bunu dosta düşmana gösterdik. Türkiye, olaydan sonra hemen devreye girerek 100'den fazla kargo uçağı kaldırarak oluşabilecek bir sıkıntının önüne geçti. Uçakla su gönderdik düşünün. Uçağın maliyetini, kargo fiyatını, bir de suyun maliyetini düşünün. Tüm dünya Katar'a ambargo uygulama konusunda birleşirken biz sessiz kalmadık. Katar ile irtibatımızı kesmedik. Oradaki kardeşlerimiz

KATAR ILE TÜRKIYE ARASINDA "SIBER GÜVENLIK" ALANINDA IŞBIRLIĞI Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Katar Eğitim, Bilim ve Toplum Geliştirme Vakfı'na bağlı Katar Ulusal Araştırma Fonu (QNRF) arasında "siber güvenlik" alanında bir "Akademi-Sanayi İşbirliği" çağrısı açıldığı belirtildi. Katar resmi ajansı QNA'nın haberine göre, çağrının duyurulması amacıyla Doha'da düzenlenen etkinlikte konuşan Katar Eğitim, Bilim ve Toplum Geliştirme Vakfı Müdür Yardımcısı Hamed İbrahim, "Türkiye ve Katar arasındaki bu işbirliği, iki ülkenin siber güvenlik alanında ortak mücadelesine katkı sağlayacak, ayrıca sanayi sektöründeki gelişmelere de yoğunlaşacak" dedi. Girişimin yılların ortak çalışmasının bir sonucu olduğunu aktaran İbrahim, "TÜBİTAK ile gerçekleştirilecek olan işbirliği, bilim diplomasisi konusunda önem arz ediyor" diye konuştu. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ise araştırmalara destek olmak, öğrencilere burs sağlamak gibi faaliyetler içeren girişimin bütçesinin yaklaşık 15 milyon TL olduğunu ifade etti.

MEHMET BÜYÜKEKŞİ TİM Başkanı

için elimizden geleni yaptık. İnşallah kısa süre içerisinde bakanımızla birlikte Katar'a gideceğiz" diye konuştu. Büyükekşi, firmaların orada önemli adımlar atacağını ifade ederek, "Türkiye 2023, Katar da 2030 vizyonuna el birliği ile ulaşacak" dedi.

Etiketlere 'Bu kardeş milletimiz Türklerin mamulü' yazıyorlar Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Ethem Sancak da iş gereği sık sık Katar'ı ziyaret ettiğini ve Katar'ın "ikinci evi" gibi olduğunu söyledi. Katarlı yetkililerle yakın zamanda görüştüğünü, Katar'da onur verici bir iklimin bulunduğunu ifade eden Sancak, sözlerine şöyle devam etti: "16 Haziran ambargoya maruz kaldıkları tarih. Katar tarihinin birkaç miladı var. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra coğrafyadan dolayı birbirimize uzaktık. Son 15 yılda bu dönüşmeye başlamıştı. Emir ile Cumhurbaşkanımızın arasındaki kardeşlik ilişkisinin de etkisiyle iki devlet bir stratejik ittifak içine girdi. Şu anda

ETHEM SANCAK DEİK Türkiye/Katar İş Konseyi Bşk.

Türkiye ile Katar Emirliği arasında imrenilecek bir stratejik ittifak var. Bir kader arkadaşlığı, birliği var. Bunlar gerçekten mazlum milletlerin ayağa kalkması için neredeyse Asya'nın örnek iki lideri... Dostlar bu ilişkiye gıpta ile bakarken düşmanlar da bunu yıkmak için her türlü gayreti gösteriyor. Son 5-6 yılda Katar'a ihracatımız ikiye, üçe katlanmıştı. Ticaret, iki devletin siyasi ve stratejik işbirliği düzeylerinde değildi." Katarlıların kültürü içerisinde Türk mallarına muazzam ilginin başladığını aktaran Sancak, "Oradayken birkaç market dolaştık. Övünerek reyonlara 'Bu milli mamuldür' diye etiket yapıştırıyorlar, bir de 'Bu kardeş milletimiz Türklerin mamulü' diye yazıyorlar" dedi.

71


SİNERJİ / TURQUALITY

İstikrarlı bir ihracat hacmi TURQUALITY ile mümkün

Türkiye'de, dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı TURQUALITY ile marka potansiyeli taşıyan firmalara globalleşme yolunda finansal kaynak sağlanırken, kurumsal ve operasyonel anlamda da destek veriliyor.

T

URQUALITY, ülkemizin rekabet avantajını elinde bulundurduğu ve markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip firmalarımızın, üretimlerinden pazarlamalarına, satışlarından satış sonrası hizmetlerine kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluştu72

rulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş devlet destekli ilk ve tek markalaşma programıdır. Bu itibarla, Türk markalarının desteklenerek “Türk Malı” imajının ve Türkiye’nin itibarının güçlendirilmesini hedefleyen 2006/4 sayılı “Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” çerçevesinde Marka/TURQUALITY Programı kapsamında firmaların; • Patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve marka

tesciline ilişkin harcamaları, • Sertifikasyona ilişkin giderleri, • Moda/Endüstriyel ürün tasarımcısı/Şef/Aşçı istihdamına ilişkin giderleri, • Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri, • Yurtdışı birimlere ilişkin giderleri, • Danışmanlık (Yönetim, tasarım, hukuk, bilişim) giderleri, destekleniyor. Anılan finansal desteklerin yanında; firmaların orta ve üst düzey yöneticilerine Koç, Sabancı, Bilkent ve İstanbul Üniversiteleri’nde Yönetici Geliştirme Prog-

ramı kapsamında eğitim verilmekte; dünyaca ünlü markalaşma teorisyenlerinin davet edildiği Vizyon Seminerleri düzenlenmekte. TURQUALITY Programının odağında, klasik ihracat desteklerinden farklı olarak salt ihracatı artırmak yerine


firmaların markalaşma hedeflerine katkıda bulunmak yer alıyor.

Markaları ile yol almak isteyen firmalar için büyük destekler TURQUALITY destekleri birçok ulusal markanın yurtdışı pazarlarda pazar payını genişletip ihracatlarını artırmasına aynı zamanda yapısal iyileştirme ve teknolojik değişimlerle stratejik rekabet güçlerini yükseltmesine katkı sağladı. TURQUALITY, uluslararası arenada kendi markaları ile yol almak isteyen firmalar için büyük destekler sunuyor. Dünya üzerinde ilk olan bu uygulama ile firmalar, bir yandan bu destekleri alabilme imkanını elde ederlerken, hazırlık süreci sayesinde kurumlarının da sürdürülebilir hale gelmesi konusunda önemli bir yol alacaklarından bir taşla iki kuş da vurmuş olacaklar. İşte bu yüzden firmaların bu kavramdan korkmamaları, cesur davranmaları ve en önemlisi zaman kaybetmeden TURQUALITY kapsamına girmek için kolları sıvamaları gerekiyor. Dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan TURQUALITY ile bugüne kadar 224 firmanın 234 markası desteklenirken, toplamda 2,1 milyar liralık kaynak aktarıldı. Dünyada gittikçe ağırlaşan rekabet koşulları ve değişen tüketim kalıpları, uluslararası arenada yer almak isteyen şirketleri daha fazla katma değer ve pazar payı anlamına gelen güçlü markalar yaratmaya teşvik ediyor.

İlk kez 23 Kasım 2004'te yürürlüğe giren TURQUALITY Programı'nın, tüketicilerin gözünde bir marka referansı, Türk markaları açısından ise bir gelişim katalizörü olabilmesi amaçlanıyor. TURQUALİTY kapsamında firmaların, "patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili", "tanıtım, reklam ve pazarlama", "ofis/ depo/lokanta/kafe kira", "mağaza kira", "ofis/depo/ lokanta/kafe temel kurulum giderleri", "mağaza temel kurulum giderleri", "reyon kira", "showroom kira/dekorasyon", "sertifikasyon", "franchise dekorasyon", "franchise kira", "danışmanlık", "tasarımcı/aşçı/ şef istihdamı" ve "gelişim yol haritası" harcamaları destekleniyor. Program kapsamındaki çalışmalar, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ihracatçı birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan TURQUALITY Çalışma Grubu tarafından gerçekleştiriliyor. Öte yandan, firmalarının dünya pazarlarında yer sahibi olmaları ve ticaret hacmini artırmaları bakımından hayati ve vazgeçilmez bir parametre olan markalaşma kapsamında Marka Destek Programı da yürütülüyor. Bugün itibarıyla TURQUALITY Programı ile 149 firmanın 159 markası, bu programa hazırlık süreci şeklinde değerlendirilen Marka Destek Programı'yla da 75 firmanın 75 markası olmak üzere toplam 224 firmanın 234 markası desteklendi.

Firmalara 2,1 milyar destek verildi TURQUALITY Programı'nın ilk gününden bugüne destek kapsamında bulunan firmalara toplam 2,1 milyar lira aktarıldı. Böylece bir firmaya ortalama 9,4 milyon liralık destek sağlanmış oldu. TİM verilerine göre, TURQUALITY Programı'ndan en çok desteği yüzde 28,36'lık payla elektrik-elektronik ve yüzde 27,41'le de hazır giyim sektörleri aldı. Program kapsamında, yüzde 8,38'le işlenmiş tarım ürünleri, yüzde 5,24'le doğal taş, seramik ve vitrifiye, yüzde 4,97'yle kimya, yüzde 4,83'le tekstil, yüzde 4,41'le mobilya, yüzde 2,39'la otomotiv yan sanayi, yüzde 1,34'le otomotiv ana sanayi, yüzde 1,07'yle makine, yüzde 0,94'le kuyumculuk ve mücevher, yüzde 0,68'le deri ve deri mamulleri, yüzde 0,59'la plastik ürünleri, yüzde 0,56'yla gastronomi ve yüzde 8,83'le diğer sektörlere destek aktarıldı.

Rusya en çok talebi gördü Desteklenen markaların dünya üzerindeki dağılımına ve destek verilen harcamaların gerçekleştiği ülkelere bakıldığında, en çok talep yüzde 18,13'lük payla Rusya'ya oldu. Rusya'yı yüzde 16,99'la Almanya, yüzde 10,99'la İngiltere ve yüzde 4,95'le de İspanya takip etti. Talep gören diğer ülkeler ise yüzde 4,07'yle Kazakistan, yüzde 3,86'yla Polonya, yüzde 3,32'yle İtalya, yüzde 3,24'le ABD,

TURQUALITY’NİN HEDEFLERİ • Marka potansiyeli olan firmalara global bir marka olma yolunda finansal kaynak sağlamak. • Global Türk markaları yaratabilmek için firmaların ve markalarının gelişimlerine yönelik strateji, operasyon, organizasyon ve teknoloji danışmanlığı çalışmaları ile destek olmak. • Program kapsamında bulunan firmaların yönetim birimlerine yönelik eğitim desteği vermek. • Yurtdışında olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve tutundurulması için iletişim ve tanıtım faaliyetlerinde bulunmak. • Türk firmalarının marka bilincini artırmak. • Türk firmalarının pazar bilgisi dahilinde aksiyon alabilmeleri için istihbarat desteği sağlamak. • Seçilmiş markalar için bir inkübatör ve katalizör olmak. 73


SİNERJİ / TURQUALITY

Bugüne kadar 1101 kişinin katıldığı TURQUALITY Yönetici Geliştirme Programı, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ilgili üniversitelerin koordinasyonunda dönemler halinde yürütülüyor. Programın 14. Dönemi; Koç, Sabancı, Bilkent ve İstanbul üniversiteleri ile birlikte tamamlandı. 14. Dönem Sertifika Töreni ve 15. Dönem Açılışı, 19 Ekim 2017’de Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, Koç Üniversitesi Rektörü Umut İnan ve Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Şirin Tekinay’ın katıldığı törenle gerçekleşti. yüzde 2,67'yle Fransa, yüzde 2,57'yle Romanya, yüzde 2'yle Irak şeklinde sıralandı. Diğer ülkelerin payı ise yüzde 26,71 oldu.

Uluslararası piyasada global oyuncular sağlamak TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, küresel ticarette hedefledikleri ihracat rakamlarına ulaşabilmek için firmaların hükümet tarafından desteklenmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. 74

Farklı ölçekte firmalara farklı destekler sunulmasının verilecek desteklerin daha etkin olmasını sağladığına işaret eden Büyükekşi, "Görece daha az pazara ihracat yapan firmalarımız yeni pazarlara açılmak için destek ararken, orta ölçekli firmalarımız mevcut pazarlarında derinlik yakalayabilmek için teşvik bekliyor. Büyük ölçekli firmalarımız ise çok daha farklı konularda desteğe ihtiyaç duyuyor. Bunların başında da marka destekleri yer alıyor" şeklinde konuştu.

10 yılda 10 küresel Türk markası çıkarma hedefi Büyükekşi, bu düşüncelerle 2006'da oluşturulan TURQUALITY destek programının, "10 yılda 10 küresel Türk markası" çıkarma hedefiyle yola çıktığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Program, kendi alanında devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı. TURQUALITY'nin ana amacı, markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip firmalarımızın uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmelerini sağlamak. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Türk malı imajının olumlu bir şekilde gelişmesi ve zihinlerde yerleşmesini bekliyoruz. Program aracılığıyla firmalarımızı üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde destekliyoruz. Bu sayede yönetsel bilgi birikiminin oluşması, kurumsallaşma sürecinin hızlanması ve firmalarımızın gelişimlerinin sağlanması

ile ürün ve hizmet ihracatımızın da artırılmasını amaçlıyoruz." Mehmet Büyükekşi, TURQUALITY Programı ile piyasaların hızla değiştiği, rekabetin her geçen gün daha da zorlaştığı küresel pazarlarda, desteğe konu markaların yöneticilerinin de profesyonel gelişimlerini desteklediklerini anlattı. Bu kapsamda karar vericilerin uluslararası pazarlarda daha yetkin rol oynayabilmeleri için eğitim hizmeti sunduklarını belirten Büyükekşi, "Bu özellikleri ile TURQUALITY Programı, sağlam ve istikrarlı markalarımızın yurtdışında tutunmasına ve doğal olarak istikrarlı bir ihracat hacmi oluşmasına katkı sağlıyor" dedi.



SİNERJİ / TURQUALITY

Karaman’ın yükselen markası Şimşek ton, çikolatada 25 bin ton, kruvasan üretiminde 10 bin ton olmak üzere toplam 115 bin ton üretim kapasitesiyle, geniş bilgi birikimi ve tecrübesiyle, kaliteden taviz vermeden hem yurtiçinde hem de yurtdışında geniş bir tüketici kitlesine hizmet veriyor. EROL ŞİMŞEK Şimşek Bisküvi Yönetim Kurulu Başkanı

Ş

imşek Bisküvi, Karaman Organize Sanayi Bölgesinde, 1996 Yılında temelleri atılan ve bugün 95 bin metrekaresi kapalı, 40 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 135 bin metrekare alan üzerinde kurulu, ileri teknoloji ile donatılmış modern tesislerinde, bin 500’ü aşkın uzman çalışanı ile bisküvi, çikolata, kek, gofret, kraker ve kruvasan kategorilerinde olmak üzere yıllık; bisküvi’de 27 bin ton, gofrette 8 bin ton, kek üretiminde 35 bin ton, kraker’ de 10 bin

76

Markayı farklı yapan yenlikçilik Şimşek Bisküvi’nin sektörde adından söz ettiren firmalardan olduğuna vurgu yapan Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şimşek, değişimin gerekliliği kadar, değişim hızının da çok önemli olduğuna inanarak özellikle, marka ve tutundurma faaliyetleri için Ar-Ge çalışmalarına ve pazarlama stratejilerine önemli bir bütçe ayırarak, hem iç pazarda hem de dış pazarda farklı tatları denemeye, genç nesil yanında, farklı tüketici gruplarına yönelik yenilikçi ürünlerin araştırılması ve üretilmesi hususunda çok önemli yol kat ettiklerini söylüyor.

“Yenilikçilik, Şimşek markasını farklı ve heyecan verici yapan en temel özelliktir” diyen Erol Şimşek şöyle devam ediyor: “Bu nedenle Ar-Ge departmanı, Şimşek’in büyük önem verdiği ve sürekli yatırım yaptığı alanlardan biridir. Dünya pazarlarını yakından inceleyen Ar-Ge ekibimiz, bu pazarlara uygun yeni lezzetler geliştirmek için sürekli çalışıyor. Nitekim, bu çalışmaların neticesinde pazara sunduğu sıra dışı ve inovatif bir ürün olan kruvasan, atıştırmalıklar kategorisine yeni bir soluk getirdi. Kruvasanı, Bien markasıyla sevdiren Şimşek, tatlı lezzetinin ardından tuzlu kategorisinde yeni bir lezzete Twitto ile imzasını attı. Şimşek Bisküvi, inovatif ürünlerin gücüyle besleniyor. Bu yükseliş, inovasyon ve iletişim stratejilerinin sonucudur. Bu ürünleri için gerçekleştirdiği TV, radyo ve açık hava reklamlarıyla da markasını geliştiren Şimşek, kurulduğu yıllarda 4 ülke ile başladığı ihracat yolculuğuna da bugün, Avrupa’dan Afrika’ya, Asya ve Avustralya’dan Amerika’ya kadar 100’ü aşkın ülke’ye ihracat yaparak, Karaman ilinin ihracat şampiyonluğunu da dinamik yapısı ve profesyonel yönetim anlayışıyla yıllardır elinde tutmakta, ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır.”

Her geçen gün ürün portföyünü daha da zenginleştiren ve Bien, İnvite, Twitto, Biskiato, Coşku, DoubleUp, Tio ve Roxy gibi yıldız markalarıyla öne çıkan ve kısa geçmişine rağmen, son dokuz senedir Türkiye’nin ilk 500 Sanayi Devi arasında yer alan Şimşek Bisküvi, kazandıklarını hep ülkemizde yatırım olarak değerlendirdi. Turizm sektörü, tarım ve hayvancılık sektörü, inşaat sektörü ve gıda hizmet sektörü yatırımları da dahil toplamda 2 bin 500 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Bu güne kadar aldığı Uluslararası Kalite Ödülü, Yılın Genç İş Adamı Ödülü, İhracat Şampiyonluğu Ödülü, Anadolu Markaları Ödülü ve Üstün Lezzet Ödülü ile başarılarını ortaya koyuyor.

Büyümeye devam edeceğiz Erol Şimşek, “Türkiye pazarında ilklere imza atmaya devam edeceğiz. Tüketicinin beklentilerine ve değişen eğilimlere her zaman cevap vermek gerekiyor. Bu yüzden, faaliyette bulunduğumuz her coğrafya da katma değer yaratmaya, istihdamı artırmaya, çalışanlarımıza ve tedarikçilerimize devamlı katkı sağlamaya, tüketicilerimizin kalbinde yer eden markalarımızla, sahip olduğumuz vizyon, misyon ve kurum kültürümüzle büyümemizi sürdüreceğiz” dedi.



SİNERJİ / TURQUALITY

Ersa TURQUALITY ile global bir oyuncu olma yolunda

HASAN TICI Ersa Genel Müdür

1

958 yılında Sivas’ta bir metal atölyesinde temelleri atılan Ersa; bugün ahşap, metal ve döşemeli üretim kapasitesiyle Türkiye’de sektörün en büyük üreticileri arasında yer alıyor. Türkiye ve dünyada turizm, sağlık, finans, eğitim gibi çok sayıda sektörden kullanıcısının mobilya, tasarım, üretim, mimari ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve yüksek kalitede çözümler sunan Ersa, Ankara’da toplam 60 bin metrekare alan üzerinde üretim faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezi Ankara’daki üretim tesisi bünyesinde yer alan firma, İstanbul

78

Altunizade showroom binasında pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütüyor. Kurulduğu günden bu yana katma değeri yüksek yenilik ve gelişmelere öncülük eden Ersa, Haziran 2017 tarihinde Ekonomi Bakanlığı tarafından TURQUALITY Destek Programına dahil edildi. Ersa Genel Müdürü Hasan Tici, “Firmamız bu destek kapsamında çalışmalarına dünya çapında bir oyuncu olma yolunda hız kesmeden devam edecek. Yurtiçi ve yurtdışı satış noktaları sayısını artırmak, fuar, sergi, davet gibi pazarlama organizasyonlarına katılmak, Türkiye ve dünyadan önemli tasarımcı ve kurumlarla işbirliklerimizi artırmak Ersa markasının yurtiçi ve yurtdışı bilinirliğine yönelik gerçekleştirmeyi planladığımız faaliyetler arasında gösterilebilir” diyor.

Markalaşma ve gelişme süreçlerine doğrudan katkı TURQUALITY’nin, rekabet avantajını elinde bulunduran ve markalaşma potansiyeli olan yerli firmaların, üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası

hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri adına büyük önem taşıdığına vurgu yapan Hasan Tici, TURQUALITY desteğinin firmaların yatırımlarını stratejik planlamaları dahilinde hem kurumsallaşma hem globalleşme hedefleri doğrultusunda gerçekleştirmelerine olanak tanıdığını, firmaların markalaşma ve gelişme süreçlerine de doğrudan katkı sağladığını ifade ederken şöyle diyor: “Bu desteği alan firmaların, öncelikli olarak kurumsal yapıları ve gelecek dönem hedeflerini doğru analiz etmeleri, bu süreci doğru ortaklıkla en verimli şekilde planlamaları ve yönetmelerini tavsiye ediyoruz.”

Teknolojik ve çevreci mobilyalar Ankara Organize Sanayi Bölgesi’nde Ersa üretim tesislerinin bulunduğu alanda yaklaşık 3 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdikleri Ar-Ge Merkezinin, geçen Mart ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescil edildiğini belirten Ersa Genel Müdürü Tici, firmanın sürdürülebilirlik politikasına uygun teknolojik ve çevreci mobilyalar geliştirilmesi

amaçlandığını söylüyor. Yeni üretim tekniklerinden yararlanarak optimum düzeyde hammadde kullanmayı amaçlayan firma, hem üretici hem de kullanıcı tarafında üretimden montaja kadar tüm aşamalarda sağlanan kazancı artırmayı hedefliyor. Ar-Ge Merkezinde başlıca yenilikçi ürünlerin geliştirilip üretilmesi, çevreci uygulamaların yoğunlaştırılması ve yurtiçi teknolojik mobilya üretim payının artırılması amaçlanırken; aynı zamanda çevresel faktörlere dayanıklı malzemelerin üretilerek endüstriyel ve teknolojik açıdan geliştirilmiş ürünlerin sektöre kazandırılması hedefleniyor.

Hem Ar-Ge hem de Tasarım Merkezi var Tici, “Ar-Ge Merkezimizin tescil edilmesinden çok kısa bir süre sonra ise İstanbul Altunizade showroomumuzda bulunan tasarım merkezimiz, bakanlığın denetim süreçlerinden başarıyla geçerek tescil onayını aldı. Mobilya sektöründe ofis kategorisinde bünyesinde hem Ar-Ge hem de tasarım merkezi bulunduran ilk firma olan Ersa, mobilya sektöründe yenilikçi ve teknolojik tasarımları destekleyecek ham madde ve yarı mamul malzemenin geliştirilmesi ve üretilmesi ihtiyacına yönelik yaptığı çalışmalarla sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı misyon ediniyor" diyor.


DÜNYANIN GÜVENDİĞİ JANT

Küresel otomotiv sanayinin, küresel tedarikçisi. Maxion Jantaş, en son teknoloji ile üretim yapan fabrikasında, yılda 2,4 milyon çelik jant üretim kapasitesi ile çalışıyor. Dünyanın en büyük markalarının; hafif ticari, ticari ve ağır ticari araç jantları Maxion Jantaş imzasını taşıyor. Bu yüzden, bu dev şirketin adı küresel otomotiv sanayinin küresel tedarikçisi unvanı ile anılıyor. Kısacası, ticari araç çelik jantı söz konusu olduğunda, dünya bu şirkete güveniyor.

Yolların zoru da var... Maxion Jantaş’ı olan rahatlar. The global wheel supplier of outomotive sector

Maxion Jantas manufactures steel wheels for heavy duty and commercial vehicles like trucks, light trucks, buses, midi-buses, trailers with a capacity of 2.4 million wheels annually. It is supplying steel wheels to most esteemed commercial brands worldwide from its state of the art factory in Turkey. Product Groups: 22.5x9.00, 22.5x11.75, 22.5x8.25, 22.5x13.00, 22.5x14.00, 22.5x15.00, 17.5x6.00, 17.5x6.75, 19.5x6.75, 8.0-20, 8.5-24, 10W-20 etc. Quality Certificates: ISO 16949, 14001, 9001. Maxion Jantaş Jant Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Organize Sanayi Bölgesi, 2.Kısım Keçiliköyosb Mahallesi, Gaziler Cad. No:8 45030 Yunusemre / Manisa Turkey Phone: +90 236 226 00 00 - Fax: +90 236 233 43 30 info-jantas@maxionwheels.com - www.maxionwheelsturkey.com


SİNERJİ / TURQUALITY

En önemli varlığımız markamız

NEDIM İKIZLER MİTAŞ Enerji Genel Müdür

1

955 yılında Ankara’da kurulan MİTAŞ Enerji ve Madeni İnşaat İşleri Türk A.Ş, enerji sektöründe faaliyet göstermek üzere enerji dağıtım ve iletim hatları çelik direklerinin

tasarımı, imalatı, korozyona karşı galvanizlenmesi ve hattın kurularak işletmeye alınması konularında faaliyet gösteriyor. Turquality programına 2012 yılında giren MİTAŞ, 2017’de yapılan denetim ve değerlendirme süreci sonucunda desteklerden yararlanmaya devam etme hakkı kazandı. “Programda geçirdiğimiz 5 yıl ciromuzdan pazar payımıza dek birçok konuda faaliyetlerimize olumlu olarak yansıdı. Yaptığımız satışlar ile son 3 yılda Norveç, Irak, Gana, Guatemala gibi dünyanın birbirinden farklı coğrafyalarında pazar payında lider olmuş ya da ilk 3 firma arasına girmiş bulunmaktayız” diyen MİTAŞ Enerji Genel Müdürü Nedim İkizler, sektördeki küresel marka konumlarını Turquality destekleri ile daha da pekiştirerek marka bilinirliklerini artırdıklarına ve bu yeni dönemde aralarında Kanada, Bostvana, Mali, Vietnam, Uruguay, Zambiya gibi ülkelerin de bulunduğu yeni pazarlara giriş yaptıklarına vurgu yapıyor.

Markalarına daha fazla yatırım yapmak fırsatını bulacaklar MİTAŞ Enerji olarak her ürünlerinin müşteri şartnamesine göre farklılık gösterdiği, küresel rekabetin sert olduğu bir sektörde faaliyet gösterdiklerini aktaran 80

Nedim İkizler şöyle devam ediyor: “Böyle zor bir pazarda Turquality, en önemli varlığımızın markamız olduğunun bilincine varmamızı ve bunun için kurumsal gelişimin önemini anlamamızı sağladı. Turquality’nin yüksek olgunluk seviyesi gerektirdiği 10 konuda yaptığımız çalışmalar, bizim açımızdan çok değerli olarak konumlandırabileceğimiz bir tecrübeye sahip olmamızı sağladı. En önemli amacımız bu birikimimizle küresel pazarlarda varlığımızı sağlamlaştıracak yeni yatırımlar yapmak. Turquality sürecine katılmaya karar veren markalar alacakları destekler ile hem organizasyonel yetkinliklerini geliştirmek hem de markalarına daha fazla yatırım yapmak fırsatını bulacaklar. Bu açıdan, bir marka destek programı olan Turquality’yi diğer teşviklerden ayrı tutmak gerekiyor.”

Bilgi teknolojisi alt yapısında kurumsal Ar-Ge çalışmaları yapıyor MİTAŞ Enerji’nin yeniliğe verdiği öneme değinen İkizler, “Enerji gibi tüm dünyanın gündeminde olan kritik bir konuda ülkemizin söz sahibi olabilmesi için en önemli unsurlardan birisi inovasyondur. Şirketimiz kuruluşundan bu yana

tasarım ve üretimde kendi mühendislik gücüyle çözümler yaratmaya odaklanmıştır; bu açıdan sektöründe bir okul gibidir. Bu anlayışımızı devam ettirerek ürünlerimizin tasarımında, üretiminde ve bunlara yönelik bilgi teknolojisi alt yapısında kurumsal Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde ürün portföyümüze yeni ürünleri (750 kV’luk enerji iletim direkler gibi) ilave ettik. Ayrıca sektörümüzün geleceğine yönelik bir ArGe projesi olarak kompozit direkler konusuna yatırım yapıyoruz. Bu tip direklerin tasarımı ve üretimi konusunda bilgi ve tecrübemizi arttırarak ülkemizin bu konuda yetkinliğini geliştirmek amacımızdır. Bu bağlamda önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde kompozit direk imalat hattımızı devreye almayı planlıyoruz” diyor. Nedim İkizler son olarak “Bir ülkenin istikrarlı ekonomiye sahip olabilmesi enerji sektörü ile yakından bağlantılıdır. MİTAŞ Enerji olarak böylesine önemli bir sektörde ülkemizi dünyada temsil etmekten gurur duymaktayız. Ayrıca bu yıl TİM ve Dünya Gazetesi işbirliğinde gerçekleştirilen İhracatın Yıldızları yarışmasında firmamız “Sınır Tanımayan İhracatçılar” kategorisinde birinci ilan edilmiştir ki, bizim için çok gurur verici bir ödül olmuştur” diye belirtiyor.


Mas Grup dünyaya teknoloji satıyor

AHMET YILMAZ Mas Grup İş Geliştirme Müdürü

M

odern teknolojiyi kullanarak tüketicilerini daha kaliteli ve yüzde yüz yerli ürünlerle buluşturan Mas Grup, Ekonomi Bakanlığı tarafından ‘Türk ürünlerinin yurtdışında markalaşması ve Türk malı imajının yerleştirilmesine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi’ amacıyla hayata geçirilen TURQUALITY destek programına katılma hakkı kazandı. Mas Pompa 1977’den bu yana çeşitli endüstri grupları, sulama, ısıtma&soğutma sistemleri, gemi sanayi, atık su yönetim sistemleri, yangın söndürme işlemleri ve benzeri bir çok sektör için santrifüj pompa imalatı yapan, sektörünün en inovatif ve yaptıklarıyla takip edilen bir firması. Bir pompa üreticisinden beklenenin ötesinde; kendini suyun ve enerjinin etkin kullanımına ve de bu yolla yaşam kaynaklarının

korunmasına adamıştır. 200’ü aşkın yurtiçi bayi ve servisi ile ülkemizde en iyi hizmeti doğru zamanlama ile sunmayı başaran ve müşteri memnuniyetini hep en ön planda tutan Mas Pompa; bugün 65’de fazla ülkeye ihracat yapmakta olup bu ülkelerde kurduğu distribütör ve servis ağıyla da dünyaya teknoloji satmaya devam ediyor. Mas Pompa, ISO 9001: 2008 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001: 2004 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 18001: 2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kalite belgelerinin yanı sıra UL, FM, NFPA 20, TSE, CE, ATEX, GOST, UKR Sepro gibi kalite belgelerine de sahiptir. Bunlarla beraber aynı zamanda Avrupa ‘ErP’ direktiflerine uygun yüksek verimli pompa sistemleri üretimi de yapıyor.

Mas Grup ATEX sertifikasına sahip oldu MAS Grup Yerli Pompa Üreticileri arasında akredite kuruluş onaylı ilk Atex sertifikasına sahip oldu. Mas Grup, Seveso kriterleri adıyla bilinen Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik (96/82/EC) çerçevesinde Atex sertifikasyonu alan ilk yerli pompa üreticisi oldu. Mas Grup ‘un ağır hizmet tipi NM-E ve manyetik kaplinli, salmastrasız NM m-Drive serisi uçtan

emişli pompaları, NANDO Akreditasyonlu kuruluşun sıkı denetimi sonucu tüm dünyada geçerli olan Atex sertifikasını aldı. Konu hakkında bilgi veren Mas Grup İş Geliştirme Müdürü Ahmet Yılmaz; “Yanıcı ve patlayıcı madde içeren ortamlarda pompanın sadece elektrik motorununex-proof olması yeterli değildir. Pompa bir sistem olarak ele alınmalı ve kaplini, şasesi, sızdırmazlık elemanı, topraklama bağlantısı ve hatta boyası ile bir bütünlük içerisinde güvenlik parametrelerine uyum göstermelidir. Mas Grup olarak son yıllarda petrol, kimya ve enerji sektörlerinde kullanılan endüstriyel proses pompaları üretimine daha fazla önem veriyoruz. Atex konusunu da bir süre önce gündemimize almış ve planlamamızı yapmıştık. Titiz çalışmalarımız meyvesini verdi ve bahsetmiş olduğum sektörlerdeki müşterilerimizin talep ettikleri Atex sertifikası, iki önemli ürün grubumuz için alındı. İlerleyen dönemlerde diğer ürün gruplarımız için de sertifikasyon işlemini yapmayı ve Atex belgeli ürün sayımızı artırmayı planlıyoruz. Yurtiçinde hali hazırda Petrol Ofisi, Türkiye Petrolleri, Aytemiz Petrol gibi kuruluşlar ile muhtelif liman ve depolama

tesislerinde kullanılan bu ürün gruplarımıza olan talep, endüstriyel kazaların önlenmesi konusundaki bilinç ile birlikte daha da artmaktadır” dedi.

Mas Grup‘dan yeni bir hizmet Türkiye’nin lider pompa ve sistemleri üreticisi Mas Grup, gelen talepler doğrultusunda, müşterilerinin acil ihtiyaçlarını anında karşılamak üzere yeni bir hizmetin lansmanını yaptı. Mas Xpress adı verilen anında teslim hizmeti özellikle inşaat sektörü tarafından yoğun talep gören hidrofor sistemleri, bu sistemlerde kullanılan kapalı genleşme tankları, sirkülasyon pompaları, atık su pompaları ve aksesuarları ile endüstriyel tesislerde kullanılan yüksek basınçlı kademeli pompaları ve kızgın yağ pompalarını kapsıyor. Müşteriler, bu ürünlerden siparişlerini saat 16:00’a kadar aynı gün, saat 16:00’dan sonra ise ertesi gün Mas Grup‘un Tuzla Lojistik Merkezi’nden teslim alabiliyorlar.

81


KESIN VE HIZLI

www.bastugmetalurji.com

Scope of Cares Certification Manufacture of carbon steel bars for the reinforcement of concrete for use in nuclear applications and other mega projects for direct use as BS 4449 and/or other reinforcing steel standards acceptable to CARES and the end user/regulatory authority


SONUÇ NEREDEYSE

Biz oradayız... Hızlı üretim, güçlü ürünler, mega projeler içinilk biz, tek biz hazırız.


SİNERJİ / TURQUALITY

Ciromuzu geçen yıla göre yüzde 35 oranında artırdık ve dünyanın önde gelen üreticilerinin rekabetçi performansına, ürün kalitesi ve güvenilirliğine katkı sağlıyor.

Mevcut müşteri portföyümüzü ve ürün sayımızı arttırdık

SINAN GİDER Bantboru CEO

S

anayi üretiminde 45 yıllık köklü bir geçmişe sahip bulunan Bantboru, otomotiv ve dayanıklı tüketim ürünleri sektörlerinde önem taşıyan boru sistemlerinin dünyanın en büyük 5 üreticisinden biri ve Türkiye’de bu alandaki tek uzman kuruluş. 500’den fazla çalışanıyla birlikte, 30 bin metrekarelik kapalı alana yayılı üretim tesislerinde, hammaddeden nihai ürüne kadar tüm prosesleri kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Firma, otomotiv sektöründe yakıt ve fren hidroliği gibi performans ve güvenlik açısından kritik öneme sahip sistemler için kendi geliştirmiş olduğu teknolojiyle çift katlı boru üretimi gerçekleştiriyor ve aynı zamanda, buzdolaplarında kondenser sistemlerinde kullanılan tek katlı boruları üretiyor. Bantboru, her iki sektörde de ülkemizin

84

Bantboru CEO'su Sinan Gider, entegrasyon süreci 2017 yılı içerisinde tamamlanacak olan TURQUALITY desteği ile, özellikle uluslararası rekabet güçlerini artıracak ve uluslararası ayak izini büyütecek adımları daha hızlı ve güvenli bir şekilde atacaklarını ifade etti. Gider, “Avrupa’dan Hindistan’a uzanan bir coğrafyada, sahip olduğumuz rekabetçi performans avantajını, şirketimiz ve ülkemiz ekonomisi için daha fazla katma değere dönüştürmek amacıyla yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu coğrafyada planladığımız tanıtım çalışmalarıyla, marka bilinirliğimizi ve ticaret hacmimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Diğer yandan, endüstri 4.0 çağında gerek üretim kalitesi ve performansı, gerekse tedarik zincirlerinde rekabet açısından önemi daha da artan bilgi güvenliği ve ERP alanlarında yatırımlar gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. Gider, şunları söyledi: “Ülkemizin otomotiv sanayinde göstermekte olduğu güçlü gelişim, Bantboru’nun hızlı büyüme performansına

da olumlu etki yapıyor. Mevcut müşteri portföyümüzü genişlettik ve ürün sayımızı arttırdık. 2016 yılı içerisinde çok önemli OEM firmalarından birisi olan PeugeotCitroen grubunu direk müşteri ağımıza kattık ve Almanya ofisimiz üzerinden sevkiyatlara başladık. Ayrıca müşteri portföyümüze eklenen Dünya’nın tanınmış firmalarından Brembo ile ilk defa fren kaliperleri için üretime başladık. Flexitech firması ile süregelen işbirliğimiz sayesinde VW-Audi grubuna ilk adımımızı attık. Diğer yandan, Renault grubunun Romanya ayağı Dacia Fabrikası’na da direk ürün vermek için onayımızı aldık. Soğutma alanında ise, Ar-Ge ekibimizin yaptığı geliştirmeler sonucunda Bosch firmasına projemizi onaylattık. Yeni projelerle birlikte, yılın ilk altı aylık döneminde toplam ciromuzu geçen yıla göre yüzde 35 oranında artırma başarısı gösterdik. Aynı zamanda, büyüyen organizasyonumuzda kurumsal yapımızı

daha da güçlendirme ve verimliğimizi daha da artırma planlarımız doğrultusunda adımlarımızı sürdürdük.”

TURQUALITY programı desteği ciroyu büyütme imkânı sağlıyor Gider, günümüzde hızla gelişen teknolojinin, her alanda rekabeti yeniden tanımladığını aktararak, “Küresel rekabet arenasında sadece şirketler ve markalar değil, ülkeler de yarışıyor. Ülkemizin markalarının uluslararası ticaretteki gücünü artırmak, küresel rekabet performansını desteklemek, ülkemiz ekonomisi için büyük önem taşıyor” değerlendirmesine bulundu. Gider, “Güçlü global markaları geliştirerek ülkemizin ihracatını artırma misyonuyla oluşturulan ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan TURQUALITY programı, ülkemizin küresel ekonomideki gücünü artırma kararlılığının önemli bir simgesi” şeklinde konuştu.



SİNERJİ / TÜRKİYE'NİN MARKALARI

Yükselen bir ivme ile pazardaki yerini sağlamlaştırdı

ALP ÖĞÜCÜ Lila Kağıt San. ve Tic. A.Ş Genel Müdür

L

ila Kağıt, 2006 yılında yatırım kararı almasıyla beraber yüzde yüz yerli sermaye ile Çorlu’da kuruldu ve 2007 yılında da üretime başladı. 2012 yılında yapılan yatırımlarla 140 bin m²’lik bir alanda, 150 bin ton kapasiteyle yalnızca Türkiye’nin değil, Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kafkaslar ve Afrika bölgelerindeki tek kampüs içindeki en büyük kâğıt üretim tesisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca 2017 yılında üretim kapasitesini yüzde 200 artıran yatırımı da tamamladı. Lila Kağıt şu anda Sofia, Maylo, Berrak ve ev dışı kullanım pazarında ise Nua Professional markaları ile faaliyet gösteriyor.

Bizi bu noktaya getiren ekip olarak verdiğimiz emek Lila Kağıt Genel Müdürü Alp Öğücü, Türk yapımı ürünlere dair önemli derecede ilerlemiş bir 86

kalite algısının olduğunu gördüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Bu algının oluşmasında Türkiye’de gerçekleştirilen sanayi yatırımlarının ve özellikle 80’ler sonrası atılan tüm adımların çok önemli bir katkısı olduğunu dile getiren Öğücü, “Türk malının ve ticaretinin söz verilenin karşılığı olacağına yönelik Ortadoğu, Balkanlar, eski SSCB ülkeleri, Avrupa ve Afrika’da oturmuş bir kanaat olduğunu görüyoruz. Ancak sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem doğrultusunda bu konuyu irdelediğimizde, maalesef ki algının kalite/fiyat dengesinde alternatiflerimize göre daha fazla avantaj sunmak olduğu ortada... Yenilikçi teknoloji, farklılaşan ürünlerin kısıtlılığının yanı sıra tasarım, markalaşma ve gelecekte oluşacak ihtiyaçlara yönelik de hazırlıklarımızın eksik olduğunu kabullenmeliyiz. Dolayısıyla gerek artabilecek maliyetler gerekse ölçek avantajımızı yitirmemiz halinde, farklı kurumlar dış pazarlarda oturduğumuz koltuğa yerleşebilir” diye konuştu. Gerçekçi bir Türk markası algısının inşası için kalıcı rekabet avantajları için ülke hatta bölge düzeyinde hammadde, enerji ve lojistik koridorları oluşturmak üzere devlet teşvikli makro

planlamaların yapılması gerektiğini vurgulayan Öğücü, şunları söyledi: “Bunların akabinde tabii ki özgür düşünce ile harmanlanmış okullarda yetiştirilmiş ve mesleki eğitimden geçmiş yeni nesiller yetiştirilmeli… Ardından oluşturulacak yenilikçi ve rekabetçi ürün ve hizmetler için çeşitli iletişim yöntemleri ile marka algısı inşa edilmeli...Biz de 2007 yılından bu yana yükselen bir ivme ile pazarda yer edinmeyi başardık ve bu kadar kısa bir zamanda yerimizi sağlamlaştırdık. Çalışmalarımızın karşılığını kullanıcılarımızın ve paydaşlarımızın güveni ve marka sadakati ile aldığımızı düşünüyoruz. Bizi bu noktaya getiren ise kuşkusuz ekip olarak verdiğimiz emek; kurumumuza ve işimize olan inancımız..."

Üretim kapasitemiz yüzde 150 arttı “İhracat alanında yaptığımız çalışmalar bizi

ayrıca gururlandırıyor zira ülkemizde ithalatından çok ihracat yapan sektörün tek oyuncusuyuz. 63 ülkeye, 100 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı başardık. Ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak bizim için büyük bir gurur kaynağı” diyen Öğücü, “Şu anda üretim kapasitemiz yüzde 150 arttı. Geldiğimiz noktada 10 milyon koli ürün ve 150 bin tonu aşkın yarı ürün bobin kâğıt ihracatı, yüzde 200 kapasite artışı, 200 milyon dolar ciro ve ilk 100 sanayi şirketinden bir olmayı hedefliyoruz” dedi ve şöyle devam etti: “Bu hedeflerimizi oluştururken bulunduğumuz ya da girmek istediğimiz pazarlarda çok ciddi fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Kongo ve Kaliningrad gibi haritada yerinin neresi olduğunu ilk duyduğumuzda bilmediğimiz ülkeler de ihracat yaptığımız ülkeler arasında… İhracat ekibimizle birlikte yurtdışı pazarlarında yüzde yüz Türk markalarımıza yer bulmaya devam edip ülke ekonomimize katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Hem yeni pazarlar keşfetmeyi hem de bulunduğumuz pazarlarda kalıcı olmayı hedeflediğimiz için yurt dışı fuarlarına ve gezilerine önem veriyoruz. Bu yılın ilk 7 ayına kadar 9’ün üzerinde ülkede fuar ve roadshow’a katıldık ve yılın kalan döneminde de katılmaya devam edeceğiz.”



SİNERJİ / TÜRKİYE'NİN MARKALARI

Tercih edilir olmanın temel yolu inovasyon liman işletmeciliği ve liman terminal hizmetleri gerçekleştiriliyor.

Rekabetçi kalabilmenin temel yolu inovasyon

ASLI TOKTAMIŞ Akvo Şirketler Grubu Dış Ticaret Uzmanı

A

kvo Şirketler Grubu, 1999 yılında Kayseri’de kurulmuş enerji, madencilik, geri kazanım, dış ticaret, lojistik hizmetleri ve çeşitli hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Firma, sanayi amaçlı karbon vericiler (metalurjik kok-antrasit), metalurjik mineraller ve ferro alaşımlar (ferro silis-ferro krom) ithalatı ve satışı yamakta olup, Horzum Ocakları’nda üretilen çinko cevheri, kalsinasyon yöntemi ile konsantre edilerek zenginleştirerek, metal içerir ramat ve matlardan çinko oksit üretimi yapıyor ve bu ürünlerin tamamı yurtdışına ihraç ediliyor. Lojistik alanında ise özel lisanslandırılmış karayolu araçları ve ulusal ve uluslararası konteynır taşımacılığına uygun özmal platform vagonlar ile her türlü katı-sıvı tehlikeli atık madde taşımacılığı, kapıdan kapıya konteynır hizmet sağlayıcılığı, depolama, 88

Teknoloji devrimi ile dengeleri değişen piyasa koşullarının içinde, gerek tedarikçileri gerekse hedef kitle olarak belirlenen müşteri grubunu kendilerine bağlı kılmak için en temelde kurulan ilişki, güvenle başladığını belirten Akvo Dış Ticaret A.Ş. Dış Ticaret Uzmanı Aslı Toktamış şöyle devam ediyor: “Müşteri aldığı kararlarda risk taşıdığı için güven, karmaşa durumlarında karar almayı kolaylaştıran temel bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Markaya güven, bir markayı satın alma yönündeki niyetten önce markaya inanmakla başlıyor. Kaliteli mal ve hizmetler sunan, paydaşlarına verdiği söz ve taahhütleri eksiksiz ve zamanında yerine getirebilecek seviyede yüksek sorumluluk bilincine sahip, talep edilen zamanda gerekli bilgi tedariğini sunabilen ve tüm bu misyonun sonucu olarak beklentilerin üzerinde müşteri memnuniyeti hedefleyen firmalar güvenilir marka olma imajını sağlıyor demektir.” Günümüz rekabet şartlarında başarıyı yakalamak ve onu sürdürülebilir kılmanın büyük çaba gerektirdiğine değinen Aslı Toktamış, rekabetçi kalabilmenin ve

göz önünde olabilmenin temel yolunun ise inovasyondan geçtiğini söylüyor. Toktamış, “Bu anlamda, sektörümüzdeki yenilikleri takip etme, yurtdışı piyasalar ve ülke koşullarını düzenli olarak inceleme, takım arkadaşlarımızın işinde yetkin ve profesyonel kadrolardan oluşturulması sektörümüzdeki değişim ve yeniliklere adapte olabilmek için geliştirdiğimiz temel reflekslerdir” diyor.

Pazarda kaliteli ve güvenilir olmak marka için önemli İçinde bulunduğumuz global rekabet ortamlarında öne çıkmak için, marka yatırımlarının üzerine yoğunlaşmak ve modern pazarlama kanalları geliştirmek yönünde Türk firmalarının çok ciddi bir ivme yakaladığına dikkat çeken Akvo Dış Ticaret A.Ş. Dış Ticaret Uzmanı Toktamış, bu ivmeyi yurtdışı pazarlarda sürekli kılmak ve bu pazarlarda kalıcı başarılar elde etmenin kuşkusuz tüm firmaların ortak hedefi olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Türk markası algımızın ileri taşınması için piyasaya sunulacak olan ürün

ve hizmetlerin kalite standartlarının uluslararası olarak kabul görmüş olması ise öncelikli konu. Bu yolda global kabul görmüş metodolojileri kullanarak sağlam bir araştırma, planlama ve uygulama döngüsü ile hareket etmek değişkenliğin ve rekabetin yoğun yaşandığı uluslararası arenada Türk markalarını daha da üst pozisyonlara taşıyacaktır. Akvo Dış Ticaret A.Ş. olarak markamızın pazarda kaliteli ve güvenilir bir marka olarak bilinirliğinin artmasının Türk markası algısını da olumlu yönde etkileyeceğine inanıyoruz. Bu sebeple, firmamız uluslararası pazarda kendisiyle beraber Türk Markası bayrağını da taşıyarak ülkesini temsil ettiği gerçeğini asla unutmadan hareket ediyor.” İhracat yaptıkları pazarlardaki stratejilerine de değinen Aslı Toktamış, “Dünyada her türlü mal ve hizmet üretiminde 4K devriminin konuşulduğu günümüzde, rekabetçi kalabilmek ve tercih edilir olabilmenin temel yolu ise inovasyondan ve insana yatırımdan geçmektedir. Hedef pazarlarda markaya yönelik tanıtım, iyi analiz edilmiş hedef kitle seçimi, kaliteli ve yenilikçi ürünler sunmak ve ürün algısına yönelik reklamlar vazgeçilmez diğer unsurlardır. Unutmamak gerekir ki insana ve markaya yapılan yatırım hiçbir zaman zarar etmeyecektir” ifadelerinde bulundu.


ÇELİĞİ EZİYOR, KALİTEYİ ÜRETİYORUZ. ÇAĞ ÇELİK; inşaat demiri üretimi ile çıktığı yola 3 ana dalda 600 kalemin üzerinde çeşitle üretimine devam etmektedir 1- SICAK HADDELENMİŞ MAMÜLLER 2- SOĞUK ÇEKİLMİŞ MAMÜLLER 3- TEL VE ÇİVİ ÜRÜNLERİ

TÜRKİYE’DE DÜNYA’DA 11 ANA SEKTÖRÜN DİREKT TEDARİKÇİSİYİZ

MERKEZ Çağ Çelik Plaza, Esenşehir, Emek Mah. Nato Yolu Cad. No: 286 Sancaktepe / İstanbul – Türkiye T: +90 216 364 43 00 / F: +90 216 420 38 53 info@cagcelik.com.tr FABRİKA Üniversite Mah. Kamil Güleç Cad. No: 41 Karabük – Türkiye T: +90 370 433 80 00 / F: +90 370 433 14 73 info@cagcelik.com.tr


SİNERJİ / TÜRKİYE'NİN MARKALARI

Kur riskine çare VİOP’ta

B

orsa İstanbul’un şirketlerimize ve yatırımcılarımıza sundukları imkânları ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Bireysel/kurumsal, yerli ve yabancı yatırımcılarımız açısından bakıldığında; pay, gayrimenkul sertifikası, bono, tahvil, yatırım ortaklığı katılım belgesi gibi ortaklık ve alacaklılık sağlayan, kira sertifikası gibi faizsiz kazanç imkânı sunan, varant, pay ve borsa endekslerine, emtiaya ve döviz kurlarına dayalı vadeli işlem kontratları ve opsiyon sözleşmeleri gibi kaldıraçlı ürünleriyle her risk seviyesinde yatırım yapılabilecek enstrümanları bünyesinde bulunduruyor. Şirketler açısından bakıldığında ise; şirketlerimiz gerek pay halka arzı gerçekleştirmek yolu ile özkaynaklarını güçlendirecek sermayeye ulaşabilmekte; gerekse tahvil, kira sertifikası gibi borçlanma araçlarının ihraç ederek, banka kredisi dışında alternatif finansman araçlarını kullanarak kaynak çeşitliliği sağlayabiliyor. Ayrıca,

90

vadeli işlem sözleşmesiyle kur riskinden kendinizi koruyarak, 1.000 ABD Dolarından edeceğiniz kâr/ zararı sabitlemiş olursunuz.

İhracatçının sermaye piyasasından daha çok faydalanması gerekiyor

özellikle döviz kurlarında aşırı oynaklığın hâkim olduğu dönemlerde Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) ürünlerinden faydalanılarak kur riskinden korunma imkânı sunuluyor.

Kasko imkânı sunuyor Döviz kurundaki dalgalanmalar şirketlerin finansal sonuçlarını veya yabancı para cinsinden alacakları/borçları olan bireyleri etkileyebilecek risklerden biri. Son yıllarda ortaya çıkan kur dalgalanmaları birçok şirketin finansal tablolarına olumsuz yansıdı. Yüksek volatiliteli kurlar, özellikle ihracatçıların gelirini düşürdü veya ithalatçılar için malları daha pahalı olarak ithal etmelerine neden oldu. Borsa İstanbul VİOP’ta döviz vadeli işlem

ve opsiyon sözleşmeleri, ithalat veya ihracat yapan firmalara döviz kuru riskinden koruma imkânı sağlıyor. Sunulan bu olanakta şirketler kurdaki dalgalanmalarda şirketlerine kasko sunmuş oluyor. Tabi bu kaskonun da bir küçük bedeli var ama katlanılamayacak rakamlarda değil. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası dünyanın en hızlı büyüyen türev piyasası olarak, risk yönetimi açısından yatırımcılarına sunduğu destekte yatırımcılarına, pay ve pay endekslerine, döviz kurlarına, faize, kıymetli madenlere, emtia ve enerjiye dayalı türev sözleşmeleri sunuyor. Ayrıca VİOP’ta tüm işlemler Takasbank güvencesiyle işlem görüyor. Örneğin, belirli bir miktar teminat ile 1 adet Dolar/ TL vadeli işlem sözleşmesi aldığınızda gelecekteki bir vade için 1.000 ABD Doları aldığınızı düşünebilirsiniz. Böylece, 1 adet Dolar/TL

Şirket yetkililerinden edinilen bilgiye göre; 2017 yılında TİM tarafından yayınlanan “İlk 1000 İhracatçı Firma” listesindeki şirketlerden sadece 55’inin payları Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Yetkililer, bu rakamın, ihracatçı şirketlerimizin sermaye piyasalarının kendilerine sundukları finansmana erişim imkânlarından yeteri kadar yararlanmadıklarının göstergesi olduğunu ifade ediyor. Özellikle ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan ihracatçı şirketlerimizin, halka açılarak özkaynaklarını güçlendirmek suretiyle sermaye piyasalarımızdan çok daha fazla yararlanmaları gerektiği belirtiliyor. Yetkililer, ihracatçı şirketlerin Borsa İstanbul bünyesinde bulunan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası ile işlem gören ürünleri kullanarak kur risklerini yönetebilecek, uluslararası alanda sağladıkları ticari başarının döviz kurlarının aşırı oynak olduğu dönemlerde kârlarını eritmesine ve hatta zararların oluşmasına engel olabileceğini belirtiyor.



SİNERJİ / TÜRKİYE'NİN MARKALARI

Geleneksel değerlerine bağlı bir kültürden güç alıyoruz

BOĞAÇHAN GÖKSU Osmanlı Kahvecisi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

F

aaliyetlerine 2009 yılında başlayan Osmanlı Kahvecisi Gıda San. ve Tic. A.Ş., 2011 yılında “Bayramefendi Osmanlı Kahvecisi” markasını kurarak franchising sektörüne giriş yapıyor. Şirket ilerleyen yıllarda da gıda sektörü başta olmak üzere plastik, seramik, yazılım, makine ve reklamiletişim sektörleri gibi farklı marka ve sektör yatırımlarına 360 derece üretim modeli ilkesi ile devam ediyor. Firma, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığı üretim tesisi yatırımı ile günümüzde kahve, pasta ve dondurma üretiminin yanında, meyve işleme ve paketleme süreçlerini de gerçekleştirerek, hem kendi bünyesindeki markalara hem de farklı markalardan gelen taleplere cevap veriyor.

Müşterilerimizle samimi ilişkiler kurduk Osmanlı Kahvecisi A.Ş. 92

Yönetim Kurulu Başkanı Boğaçhan Göksu, güvenilir bir marka olabilmek için; kalite, müşteri memnuniyeti, hijyen gibi konuları çok iyi benimsemek gerektiğini ifade ediyor. Göksu, “Osmanlı Kahvecisi de kaliteli ürün için en iyi hammaddeleri seçiyoruz. Örneğin; çikolatalarımız için Ordu ve Giresun illerinde yetişen dünyanın en iyi fındıklarını seçtik. Yine aynı mantıkla limonatamız için güney kıyılarımızı tek tek gezip en iyi ve doğal limonu seçtik. Müşteri memnuniyeti konusunda misafir olgusunu benimseyerek müşterilerimize birer misafir edasıyla yaklaşıp samimi ilişkiler kurarak güvenlerini kazanmak bizim için en önemli hususlardan bir tanesidir. Hijyen için de gerek fabrikamızı, gerek mağazalarımızı dünya standartlarına uygun dizayn ettik. Tüm bu olguları bir araya getirdiğimiz zaman kaliteli ürün ve hizmet ortaya çıkmaktadır ki tüm bunlar da doğal olarak markamızı güvenilir bir marka yapıyor” diye konuşuyor.

Yeni şartlara adapte olmalıyız Küresel ölçekte önemli değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir süreçten geçtiğimizi aktaran Göksu, “Teknoloji alanında yaşanan yoğun rekabet, ekonomi ve siyaset sahasındaki gelişmeler dünya ve ülke gündemini yakından ilgilendiriyor” diyor ve şöyle

devam ediyor: “Bu durum, yeni şartlara hızlı adapte olmayı hepimiz için zorunlu kılıyor. Bugün dünyamız yenilikçi vizyona sahip, ilkeli ve cesur girişimlere her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duymakta. Sürdürülebilirlik, inovasyon ve stratejik bakış açısı, ulusal ve uluslararası planda ticari başarının vazgeçilmez kriterleri arasında yer alıyor. Bu bağlamda şirketimiz bünyesinde, tüm iş dalları ile ilgili alanında uzman personellerinden oluşan bir Ar-Ge birimi kuruldu.”

Yurtdışında yatırımlar yapacağız Göksu, üretim, planlama, danışmanlık, tedarik, yönetim ve pazarlama süreçlerinde edindiği bilgi birikimiyle Türkiye pazarında başarılı bir büyüme grafiği yakaladıklarını vurguluyor ve ekliyor: “Bu tecrübeyi yeni iş kollarına ve alanlara taşıyarak ülkemizde ve dünya pazarlarında lider kuruluşlar arasında yer almayı hedefliyor. Bu doğrultuda devletimizin sunduğu imkânların başında gelen TURQUALITY programından da

faydalanmak adına gerekli çalışmaları yürütüyoruz. En kısa zamanda TURQUALITY programına dahil olup yurtdışında da yatırımlar yaparak hem ülkemizi hem de markamızı bir dünya markası yapmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Üretime, gelişime ve istihdama öncelik veren, köklerine ve geleneksel değerlerine bağlı bir kültürden güç alıyoruz. Bir aile şirketi olarak, tüm hamlelerimiz ve yatırım kararlarımızda, ülkemize ve insanımıza gerçek manada yarar sağlamayı olmazsa olmazımız olarak görmekteyiz. Ülkemizden aldığımız gücü bu topraklara çok daha fazlasıyla kazandırmak, şirketimizin yegâne motivasyon kaynağıdır. Kişilerin ve kurumların kazanması ve kalkınmasıyla birlikte; ülkemizin ve toplumumuzun da sosyal ve kültürel, siyasal ve ekonomik, bilimsel ve teknolojik yönlerden ilerlemesine ve böylece daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye inşa edilmesine katkıda bulunmak için Osmanlı Kahvecisi A.Ş. ailesi olarak çalışmaktayız.”



AHENK / MAKALE

Biraz pragmatizm biraz diyalog

B ASLIHAN YÖRDEM ATIK Ar-Ge Şubesi Uzman

Almanya’daki bu olumsuz ve tehlikeli değişimin aksine Fransa’da yeni Cumhurbaşkanı Macron Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde esen bu soğuk havayı ısıtacak söylemlere ve vizyona sahip. Birliği tamir etmek için ne yapılabilir sorusu üzerine odaklanması onu diğer liderlerden farklı kılıyor, ülkesini öne çıkarıyor. 94

iraz fazla mı duygularımızla hareket ediyoruz? Osmanlı tarihinden gelen genetik yazılımımız belki de. Bundan altı yıl önce İspanyol gazetesine demeç veren Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt’in sözleri bazı şeyleri izah edebilir türden: “Türkler tarafından 150 yıl boyunca idare edilmemizi şans olarak tanımlıyorum. Ülkemiz Türklerin değil başka bir milletin idaresinde olsaydı dilimizi ve dinimizi değiştirmemizi isteyeceklerdi, bizi asimile edeceklerdi.” Karşımızdakine bakışımızda “stratejik” kavramı en iyi ihtimalle temel ölçütümüz olurken “pragmatizm” kavramını bırakın kullanmayı öykünmeyi bile pek düşünmemişiz galiba. Bunu bugünkü AB ile ilişkilerimizde de yaşıyoruz. Avrupa ülkeleri ile aramızdaki gergin hava yakın zamanda dağılacağa benzemiyor. Avrupalı liderler 19-20 Ekim tarihlerinde Brüksel’de bir araya geldi. Zirve’de göç krizi, dijital Avrupa, Brexit müzakereleri, savunma ve dış politika, ticaret, Avrupa’nın gelecek finansmanı konuları ele alındı. Bunların yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Tusk’ın ifadesi ile Türkiye de bir diğer “kapsamlı tartışma” konusuydu. Bazı haber kaynaklarında Türkiye konusunun önceden tayin edilen zamanın epey fazlasını aldığı rivayet ediliyor. Donald Tusk, Zirve sonrasında Türkiye’ye katılım öncesi mali yardımın kesilmesi yahut yeniden düzenlenmesi seçeneklerine bakmak üzere Komisyonu görevlendirdiğini açıkladı. “Kapıyı Ankara’ya açık tutmak istiyoruz ancak mevcut gerçeklikler bunu

zorlaştırıyor” diye de ekledi. Fonların revize edilmesine yönelik tartışmaların fitilini Almanya Başbakanı Merkel ateşlemişti. Alman lider, geçtiğimiz ay seçim kampanyaları için düzenlenen TV tartışmaları sırasında Türkiye'nin AB üyelik sürecini durdurmak üzere çağrıda bulunmuştu. Bahse konu son AB Liderler Zirvesi’nin ilk gününde de Türkiye'ye gönderilen üyelik öncesi fonların incelemesi ve bu fonlarda sağduyulu bir indirime gidilmesini talep ettiklerini açıklamıştı. Birliğin tarihi boyunca genişlemeye ve Türkiye’ye yönelik duruşuna –en azından görünürde- karşıt bir istikamete sapan Almanya’nın bu tutumu diğer bir konu olsa da, bunun en büyük gerekçesinin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Almanya’ya yönelik artan sığınma başvurularında yattığı şüphesiz. Almanya’nın bu konuda daha önce olduğu gibi Türkiye’nin hassasiyetlerine saygı göstermemesi, bunu da alenen yapması esas sorun. Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin son verileri, Almanya’nın 2017 yılı Ocak-Ağustos döneminde Türk vatandaşlarından 4.408 sığınma başvurusu aldığını gösteriyor. Yani, 2016 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 55,4’lük bir artıştan bahsediliyor. Almanya’daki bu olumsuz ve tehlikeli değişimin aksine Fransa’da yeni Cumhurbaşkanı Macron Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde esen bu soğuk havayı ısıtacak söylemlere ve vizyona sahip. Birliği tamir etmek için ne yapılabilir sorusu üzerine odaklanması onu diğer liderlerden farklı kılıyor, ülkesini öne çıkarıyor. Bu noktada AB’nin


motoru konumundaki Almanya’nın yanında tabiri caizse Birliğin ruhu işlevini üstlenen Fransa’nın desteğinin ikili ilişkilere katkı sağlayacağını düşünmemek elde değil. Ancak, AB ile ilişkilerimizi pragmatizm bakış açısı ile okumak kaydı ile.

Pratik Tarifler Geçtiğimiz günlerde AB ve Türkiye temsilcilerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilen bir toplantıda üst düzey bir AB yetkilisi düşüncelerini şu şekilde ifade ediyordu: “….Şimdi Türkler bize soruyor bizi seviyor musunuz sevmiyor musunuz?” Biraz rahatsız edici, fazla irrasyonel değil mi? Bu noktada, Türkiye-AB ilişkilerinin yazılımını değiştirmemiz gerekmiyor mu sorusunu teoriden pratiğe geçmenin vakti geldi ama geçmesin diye yanıtlayalım. Daha fazla ekonomi, ihracat, turizm, eğitim, kültür, sanat, sağlık, spor vd. alanlardaki mevcudiyet ve baskınlığımızın açık ara öne çıktığı yeni bir perspektifi oluşturabiliriz. Hele ki ülkemizin kısa sürede çok yol aldığı bu kadar apaçık ortadayken. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,2’lik büyümenin ardından ikinci çeyrekte de yüzde 5,1 ile Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere gibi önde gelen ekonomilerden çok daha hızlı büyüdük. Yani, Avrupa’nın büyümesine en önemli katkıyı verebilecek ekonomilerden biri olduğumuzu teyit ettik. Türkiye gibi çok büyük bir pazarın, AB için vazgeçilmez olduğu sabit bir gerçek. Avrupa Birliği Sanayi Ürün Listesi’nde (PRODCOM) ülkemiz ürün çeşitliliğinde AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında 7. sırada yer alıyor. Keza Türkiye nüfus yapısı onlar için harikuladekarakteristik özelliklere sahip. Öyle ki uluslararası firmalar mavi ve beyaz yakalı Türk çalışanlarını yere göğe sığdıramıyor. Çok iyi

eğitim gördükleri ve her koşula çok iyi entegre olduklarından övgü ile bahsediliyor. Bu başarıları daha yukarılara taşımamız gerektiğine elbette şüphe yok. Tabii bu arada üye ülkelerin de daha etik davranabilmek adına kendilerini Türkiye’nin yerine koymaları gerek. 1963 yılında Ankara Anlaşması imzalandığında Topluluğun 7. üyesi olacakken, 2017’de 29. aday ülke olarak hala bekleme listesinde olmasının salt mevzuata uyum, yasal çerçeve vs. gibi teknik ve mesleki gerekçelerle izah edilemeyeceği gerçeği AB için bir başlangıç olabilir. Bu noktada, mülteci anlaşması gibi

Aday ve Potansiyel Aday Ülkelere Göre Fon Dağılımı (milyon Euro) IPA I IPA II (2007-2013) (2014-2020) Türkiye

4.795

4.454

Sırbistan

1.386

1.508

Hırvatistan*

998

Bosna-Hersek

656

Kosova

635

646

Makedonya Cumhuriyeti

615

664

Arnavutluk

595

650

Karadağ

236

271

İzlanda**

30

Çok Ülkeli Program Desteği***

2.958

*Hırvatistan Temmuz 2013'de Birliğe üye oldu. **İzlanda 2011 yılında destek almaya başladı. ***Bosna-Hersek'e tahsil edilmeyen 542 milyon Euro’yu içerir.

Türkiye’nin sorumluluk üstlendiği çalışmaların AB’li dostlarımıza anlatılması mutlaka yararlı olacaktır. Devletlerin değil ama halkların birbirine ihtiyacı olduğu sözgötürmez. Taraflar arası herhangi bir alanda düzenlenecek platformlar diyaloğu pekiştirecek, anlaşmazlıkların daha kolay kavranmasına zemin sağlayacaktır. Halihazırda evrimsel bir kırılma noktasında duran bir AB olduğu unutulmalı. Bundan on yıl önce demokratik açıklık, genişleme gibi yapısal sorunlar ile boğuşurken şu an küresel kriz ve bu krizin işsizlik, göç sorunu gibi etkileri, aşırı sağın yükselişi, Brexit, Katalonya’daki gibi bağımsızlığa yönelik referandum sonuçları, Troika, Trump’ın başkan seçilmesi, komitoloji gibi farklı meydan okumalarla karşı karşıya olan bir AB. Tüm bunlar Türkiye gibi AB’nin de ciddi sorunlar ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Bu aşamada, risklerin daha çok azaltılması mı yoksa daha fazla paylaşılması mı sorusu ise AB’yi bu noktadan ileriye taşıyacak yegâne soru. Son olarak, mevcut küresel düzenin başat aktörlerinin varlıklarını borçlu oldukları ölçüde ve şiddette bir pragmatizm ile ilişkilerimize bakamayabiliriz. Ama taraflar arasında diyaloğu ekonomiden başlatabiliriz. İlk adımı kimin attığının da pek önemi olmamalı. 95


AHENK / RAPOR

Türkiye istihdamda Avrupa'nın zirvesinde

Türkiye, 2012-2016 döneminin kapsayan 5 yılda 2 milyon 384 bin kişiye iş imkanı oluşturarak Avrupa'da en fazla istihdam yaratan ülke oldu. Türkiye İstatistik Kurumu ve Eurostat verilerinden derlenen bilgilere göre, 2012'de 24 milyon 821 bin kişinin istihdam edildiği Türkiye, bu sayıyı sürekli artırdı. İstihdam sayısı 2016 itibarıyla 27 milyon 205 kişiye ulaşırken 5 yılda yaratılan ilave istihdam 2 milyon 384 bin oldu. Türkiye, bu dönemde istihdamda AB üyesi ülkelerin üzerinde yer alırken Almanya, İngiltere, Polonya ve İspanya'nın dışındaki AB ülkelerinin 24'ünün toplamından daha fazla istihdam yarattı. Türkiye'nin ardından en fazla istihdam yaratan ülke ise 2 milyon 31 bin kişiyle İngiltere oldu.

Şirket açma ve kapamada düşüş Eylül ayında kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 23,40 düşüş gerçekleşti. Eylül ayında kurulan toplam 5 bin 105 şirket ve kooperatifin yüzde 82,19’u limited şirket, yüzde 16,73’ü anonim şirket, yüzde 1,08’i ise kooperatif olarak kayıtlara geçti. Söz konusu dönemde, kooperatif sayısında yüzde 32,10 gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 26,63 azalma oldu. Eylül’de kapanan şirket sayısı da bir önceki aya göre yüzde 27,42 oranında azaldı. Aynı dönemde kapanan kooperatif sayısı yüzde 29,47 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 33,80 oranında geriledi. Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre ise kurulan şirket sayısında yüzde 36,34, kurulan kooperatif sayısında yüzde 34,15 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 3,65 oranında artış oldu. 96

İran ihracatın önündeki 'şart'ı kaldırdı Türkiye ile İran arasındaki ticareti olumsuz etkileyen "konsolosluk onayı" sorunu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bakanlık yetkililerinin yoğun girişimiyle çözüldü. İran, geçen yıl Türkiye'den ithalat için İran konsolosluklarından tasdiki şart koşan bir karar almıştı. Bu karar, konsolosluktaki bürokratik işlemler nedeniyle zaman kaybına, belge ücretleri nedeniyle de maliyet şikayetlerine yol açmıştı. Ekonomi Bakanlığı da İran'ın bu tavrına karşın, Eylül ayından itibaren "konsolosluk onay şartı" uygulamasına geçmişti. Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin bürokratlarına verdiği talimatın ardından başlayan temaslar olumlu sonuç verdi ve İran, geçen yıldan bu yana Türk ihracatçısına uyguladığı, dış ticareti olumsuz etkileyen konsolosluk onayı şartını Ekim ayının ikinci haftasında kaldırdı.

İran, konsolosluk onayı şartını kaldırdığını diplomatik kanallarla Türkiye'ye bildirdi. İran ile dış ticarette en önemli sorunlar arasında yer alan bu uygulamanın sona erdirilmesiyle bu ülke pazarında ihracat ve ihracatçının önündeki engeller de kaldırılmış oldu.

H

Bütçe, Eylül’de 6,4 milyar lira açık verdi Maliye Bakanı Naci Ağbal, merkezi yönetim bütçesinin Eylül’de 6,4 milyar lira, Ocak-Eylül döneminde ise 31,6 milyar lira açık verdiğini açıkladı. Eylül ayı merkezi yönetim bütçe açığının geçen yılın aynı ayıyla kıyaslandığında 16,9 milyar liradan 6,4 milyar liraya gerilediğine dikkat çeken Ağbal, bütçe giderlerinin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 artışla 54,4 milyar lira olduğunu söyledi. Ağbal, faiz hariç bütçe giderlerinin yüzde 1,6 azalışla 46 milyar lira, faiz giderlerinin 8,4

milyar lira, bütçe gelirlerinin yüzde 32,9 artışla 48 milyar lira, vergi gelirlerinin ise yüzde 35,5 artışla 41,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini kaydetti. Ağbal, Ocak-Eylül dönemine ilişkin bütçe açığının ise 31,6 milyar lira olduğunu belirterek, bütçe giderlerinin 488,2 milyar lira, faiz hariç giderlerin 441,6 milyar lira, faiz giderlerinin 46,6 milyar lira, bütçe gelirlerinin 456,6 milyar lira, vergi gelirlerinin ise 385,3 milyar lira olduğunu açıkladı.

Er ed

In pr


Hull

designed by Burak Koçak

Ergonomi ve işlevselliğinin yanı sıra minimal bir tasarım anlayışını temsil eden Hull, kusursuzluğun peşinde geliştirilen yeni bir koltuk serisidir. Introducing a new series of a seating collection, Hull offers a full of preciseness underlying a simple, ergonomic and functional design.

ersamobilya.com


SİNERJİ / TİM-TEB GİRİŞİM EVİ

Yerli Antivirus CHOMAR dünya markası olma yolunda

Yüzde 100 yerli sermaye ve Türk mühendisliği ile geliştirilen CHOMAR Antivirus, dünya markası olma yolunda ilerliyor. Yurtiçindeki hedef ise siber güvenlik pazarındaki yabancı menşeli ürün tekelini kırmak.

T

İM ve TEB tarafından ülke ihracatında katma değer yükseltmek için hayata geçirilen TİM-TEB Girişim Evi'nin desteklediği firmalardan olan Mersin Teknopark’ta Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren eBilge Teknoloji A.Ş., Türkiye’nin ilk ve tek yüzde 100 yerli teknoloji ile üretilen antivirüs yazılımı olan CHOMAR Antivirüs’ü hayata geçirdi. Bu başarıya imza atan firma, 2016 yılı Eylül ayında dünyada 33 şirketin sahip olduğu sektöründe en yüksek kriterli endüstri standar-

98

dı olan OPSWAT Gold Sertifikası’nı alma başarısını da gösterdi. Bu sertifikaya sahip Türkiye ve İslam coğrafyasının ilk ve tek antivirüs yazılımını piyasaya süren eBilge, ürününü Amerika’dan Hindistan’a, Japonya’dan Avustralya’ya, Romanya’dan Almanya’ya, Endonezya’dan, Tayland’a kadar dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor. OPSWAT Gold Sertifikası’nın ürünün kalitesini tescillediğini vurgulayan eBilge Teknoloji A.Ş. CEO’su S. Bilgehan Üstündağ, bu sayede dünyanın en büyük network cihaz

üreticileri arasında yer alan Cisco, Juniper Networks, F5 Networks, Citrix, Palo Alto Networks gibi lider firmalar tarafından güvenilen ve ilgili firmaların ürünlerine entegre edilen bir ürün haline getirdiğini anlatıyor. 2016 yılı Aralık ayında Google Play Store üzerinde yayına verdikleri CHOMAR Antivirus mobil güvenlik uygulama yazılımının kısa bir sürede 100-500 bin kullanıcı aralığına ulaştığını belirten Üstündağ, bu başarıya pazarı iyi takip etme ve gerçekleştirdikleri yüksek Ar-Ge yatırımlarıyla ulaştıklarını vurguluyor.

Gartner, Inc.'in pazar araştırma raporlarına göre 2015 yılı siber güvenlik pazarının 75 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu kaydeden Üstündağ, 2020’de bu pazarın büyüklüğünün 170 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini belirterek, tamamıyla bizim tarafımızdan geliştirilen CHOMAR Antivirus ile birlikte dünyada antivirüs teknolojisine sahip 17 ülke bulunu-


yor. Buradan anlaşılacağı gibi Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşması için siber güvenlik sektörü ve teknoloji ihracatı önemli bir kalem olduğuna değinerek; aynı zamanda ulusal güvenliğimiz için büyük önem taşıyan siber güvenlik yazılımı pazarından ülke olarak da pay almamız gerektiğini belirtiyor. Türkiye’nin siber güvenlik üzerine çalışmalarını ve firmalarının başarıya giden yolda attığı adımları S. Bilgehan Üstündağ şöyle anlatıyor:

TİM-TEB Girişim Evi ile yoğun işbirliği "2010 yılında o dönem Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Tekno Girişim Sermaye Desteği’ne başvurduk. Ancak yedek listede kaldık. Mevzuat henüz yeniydi ve bizler de yedek listede kalınca uzun bir bekleme süreci olduğunu gördük. Bu noktada vakit kaybetmemek adına Mersin Teknopark Yönetimi’ne projemiz ile başvuruda bulunduk. Destek talebimizi ilettik, yönetim gerçekten vizyonu geniş kişilerden oluşuyordu ve bizim talebimizi değerlendirerek geri çevirmediler. 1 TL gibi sembolik bir kira bedeli ile yer tahsis ettiler. Mersin Teknopark’ın sürekli büyüme kaydeden firmalarından birisiyiz. O dönemde web sitesi güvenliğine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyorduk. Ağırlıklı olarak proje bazlı iş yapıyorduk. Faaliyete kendi networkümüzü

kullanarak başladık. Mersin Teknopark’ta yer almanın avantalarını ve imkanlarını da kullanarak networkümüzü genişletip ağırlıklı olarak şehir dışına işler yaptık. Bu nedenle girişimcilerin bir işe başlarken önce kendi networklerini güçlendirmeleri teknoparklar gibi mentorluk hizmeti de alacağı sinerji alanlarında yer almaları büyük önem taşıyor. Özel sektör yanında kamuya da çalıştık. İlerlememizde devlet destekleri de büyük önem taşıdı. İlk olarak Mersin Teknopark desteği, ardından KOSGEB’den Ar-Ge desteği aldık. Sonrasında 2014’te daha kurumsal bir yapıyla büyük ölçekli işler yapabilmek adına anonim şirket olma ihtiyacı doğdu ve 2014’te yine KOSGEB desteği ile eBilge Teknoloji A.Ş.’yi kurduk. Bunun yanında TÜBİTAK Ar-Ge desteklerinden ve ayrıca Ekonomi Bakanlığı’nın da bazı desteklerinden faydalanıyoruz. Şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de teknoloji üzerine faaliyet gösteren şirketlere dünyadaki diğer ülkelerden çok daha fazla destekler veriliyor. Mevcut planlarımız içerisinde yurt dışında bazı bölgelerde irtibat ofisleri açma planımız bulunmakta. Bu kapsamda sık sık yurtdışı ziyaretleri gerçekleştirmekteyiz. 2016 yılı itibari ile TİMTEB Girişim Evi’nin LevelUp programı içerisinde bulunmaktayız. Danışmanlık, Networking ve Tanıtım Faaliyetleri konularında yoğun iş birlikleri yapmaktayız.” İlk girişime başladıklarında

S. BİLGEHAN ÜSTÜNDAĞ eBilge Teknoloji A.Ş. CEO’su " Türkiye’de teknoloji üzerine faaliyet gösteren şirketlere dünyadaki diğer ülkelerden çok daha fazla destekler veriliyor."

akıllarında birkaç farklı proje olmasına rağmen siber güvenlik pazarında faaliyet göstermek istediklerini ifade eden Üstündağ, “Çünkü bu alan dünyada giderek büyüyen bir pazar haline gelmekteydi. Ülkemizde ise maalesef bu pazara Amerika, Rusya, İsrail gibi yabancı menşeli şirketler hakimiyet sağlamakta. Biz hem dünyadaki bu büyük pazardan pay almak hem de ülkemizdeki güvenliği yurtdışı firmalara emanet etmemek adına yerli siber güvenlik yazılımları geliştirme kararı almıştık” diyor.

dıklarını belirten Üstündağ şöyle devam ediyor: “Potansiyele ulaştığımızı söylemem mümkün değil ama 2013’te Pakistan ile başlayan yurtdışı çalışmalarımız oldukça hızlı ilerliyor. Amerika’dan Japonya’ya Suudi Arabistan’dan, Pakistan’a, Kanada’dan, Endonezya’ya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden, Mısır’a, Almanya’dan, Meksika’ya, İngiltere’den, yazılım devi Hindistan’a, Rusya’dan, Avustralya’ya, İtalya’dan, Umman’a, Hollanda’dan, Romanya’ya, Bulgaristan, Filipinler, Avusturya, Brezilya, Yunanistan, Cezayir, Tayland, Litvanya, Çin, Hırvatistan’a kısacası dünyanın dört bir yanında ürünlerimiz kullanılıyor." Ar-Ge faaliyetlerinden de bahseden Üstündağ, şunları anlattı: “2017 yılını 6 milyon TL’lik bir Ar-Ge yatırımı ile tamamlamayı planlamaktayız. Yazılım sektörünün en önemli girişinin beşeri sermaye olması sebebi ile personel eğitimine de büyük önem veriyoruz. Ekibimiz sürekli kendisini yeniliyor. Diğer önemli bir girdi de personel kalitesi kadar kullanılan cihaz kalitesi olması nedeni ile alt yapımızı sürekli yeniliyoruz.”

DMO Kataloğuna da girdik Türkiye’de henüz istedikleri potansiyele ulaşama99


İNOVASYON / STARTUP İSTANBUL

En büyük girişimcilik etkinliği; Startup İstanbul değil, daha çok katma değer yaratan, yüksek teknoloji değerine sahip ürünler üretmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı'nın bu cümleyi kurmasının bir başka sebebi de genç işsiz sayısının yüksek oranı. NEET, yani herhangi bir iş yapmayan veya herhangi bir eğitim sürecinde olmayan genç oranımız dünya ortalamasının çok üzerinde. Bu da çok önemli bir sosyal risk taşıyor. Tüm bunların cevabı girişimcilikte yatıyor.”

'Startup İstanbul' etkinliğinde konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye’nin, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefine inovasyon olmadan ulaşmasının mümkün olmadığını ifade etti. Ödüllü girişimci Tim Draper da inovasyon kültüründe hatanın yerinin altını çizdi.

Y

eni internet girişimleri ve internet sektörünün geleceğine yön veren konuşmacılarıyla geçen dört yıla damgasını vuran ve ABD, Avrupa ve Asya'dan gelen binden fazla katılımcıyı, 500'den fazla girişimciyi Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin stratejik partnerliğiyle ağırlayan Startup İstanbul, UNIQ Hall İstanbul'da MEF Üniversitesi'nden Prof. Erhan Erkut ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin açılış konuşmalarıyla başladı. 50'nin üzerinde konuşmacı ve 500 yatırımcının 100

bir araya geldiği Startup İstanbul 2017 etkinliğinde, Tesla'nın ilk yatırımcılarından, Harvard'ın 46. en seçkin mezunu olarak gösterilen ödüllü girişimci Tim Draper, dünyaca ünlü strateji ve inovasyon danışmanı Dan Toma, Test My Pitch'in kurucu CEO'su Bill Kenney, Avrupa'da birçok startup'a mentorluk ve yatırımcılık yapan Techstar girişimcisi Eamonn Carey, The Abraaj Group Genel Müdürü Omar Syed, yazar ve girişimci Amal Dokhan gibi dünyanın girişimci liderleri konuşmacı olarak yer aldı.

Yüksek teknoloji değerine sahip ürünler üretmemiz gerekiyor Konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Girişimcilik genç olmanın olmazsa olmaz parçasıdır” tweeti ile başlayan Prof. Erhan Erkut, bu cümlenin nedenlerini şu sözlerle anlattı:“Şu anda dünyanın fındık ihtiyacının yüzde75'ini üretiyoruz. Fakat bu ithal ettiğimiz iPhone miktarını karşılamaya yetmiyor. Türkiye mali açık veren ülkeler sıralamasında 6’ncı sırada yer alıyor. Bu açığı kapatmamız fındık ihracatıyla mümkün

İstanbul'u lider bir girişimcilik merkezi haline getireceğiz “Startup İstanbul 2017” etkinliğinde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2023 yılında Türkiye'nin dünya ticaretindeki payını yüzde 1,5'e çıkarmayı ve Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almasını hedeflediklerini belirterek, “Bu hedeflere Ar-Ge, inovasyon, tasarım, markalaşma ve girişimcilik olmadan ulaşmak mümkün değil” dedi.



BİRLİK / ÇELİK İHRACATI YILDIZLARI

Çelik ihracatı yıldızları ödüllerini aldı

Çelik İhracatçıları Birliği 2016 yılı ihracatının 4,7 milyar dolarını üstlenen 37 firmayı düzenlediği “Çelik İhracatının Yıldızları” töreninde ödüllendirdi. Toplam 16 farklı ürün kategorisinde 48 ödül sahiplerini buldu. 2016 yılında tüm ürünlerde en fazla ihracata ulaşan ilk üç çelik firması; Habaş, İçdaş ve Çolakoğlu oldu.

T

ürk çelik sektörü, 2016 yılında karşılaştığı tüm bu zorluklara rağmen miktarda 16,5 milyon ton, değerde ise 9,1 milyar dolar ihracata ulaştı. Böylece toplam ihracatıyla dünya dokuzunculuğu, inşaat çeliği ihracatıyla da dünya ikincisi oldu. Çelik İhracatçıları Birliği 2016 yılı ihracatının 4,7 milyar dolarını üstlenen 37 firmayı düzenlediği “Çelik İhracatının Yıldızları” töreninde 102

ödüllendirdi. Toplam 16 farklı ürün kategorisinde 48 ödül sahiplerini buldu. Törende dereceye giren firmalar arasında yapılan sıralamada, 2016 yılında tüm ürünlerde en fazla ihracata ulaşan ilk üç çelik firması; Habaş, İçdaş ve Çolakoğlu oldu. Ayrıca MATİL A.Ş. de çelik sektörüne verdiği katkılardan dolayı Özel Ödüle layık görüldü. Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri olan çelik sanayi, endüstri-

yel gelişimde önemli bir rol üstleniyor. Geçtiğimiz 10 yılda üretim ve ihracatıyla dünya çelik piyasalarında önemli bir konuma sahip olan Türk çelik sektörü, 2016 yılında yurtiçinde ve yurtdışında birçok sorunla mücadele etti. Tüm olumsuzluklara rağmen ihracatını değer bazında 9,1 milyar dolar ve miktar bazında ise 16,5 milyon tona ulaştırmayı başardı. Bugün dünyanın 200 ülkesine ihracat gerçekleştiren sektör, dünya

çelik ihracat sıralamasında 9'uncu, inşaat çeliği ihracatında da dünya ikinciliğini üstleniyor.

37 şirkete 48 ödül dağıtıldı Türk çelik sektörünün ulaştığı ihracat potansiyelinin artması ve küresel düzeyde sürdürülebilir bir rekabet gücü elde etmesi hedefiyle çalışmalarını sürdüren Çelik İhracatçıları Birliği, 2016 yılında toplam 9,1 milyar dolarlık


ihracatın 4,7 milyar dolarını üstlenen sektör firmalarını başarılarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla bu yıl ikinci kez “Çelik İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”ni düzenledi. Swissotel The Bosphorus İstanbul Hotel'de yapılan törende 16 farklı ürün kategorisinde en fazla ihracat yapan 37 şirkete 48 ödül dağıtıldı. Her kategoride ilk 10'a giren firmalara da toplamda 160 sertifika verildi. Törende dereceye giren firmalar arasında yapılan sıralamada, 2016 yılında tüm ürünlerde en fazla ihracata ulaşan ilk üç çelik firması; Habaş, İçdaş ve Çolakoğlu oldu. Ayrıca Çelik İhracatçıları Birliği'nin Ar-Ge, inovasyon, ürün ve teknoloji geliştirme ile akredite laboratuvar hizmetleri konusunda faaliyet göstermek üzere kurduğu MATİL A.Ş'ye, faaliyete geçtiği kısa süre içinde çelik sektörüne verdiği katkılardan dolayı “Çelik İhracatının Yıldızları Özel Ödülü” verildi. Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri, İMMİB Genel Sekreteri Armağan Vurdu, Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD), Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD), Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) yöneticileri ile sektör kuruluşlarının da hazır bulunduğu törene firmalar da yoğun ilgi gösterdi.

Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin. TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve ÇİB Başkanı Namık Ekinci gecede başarılı firmalara ödüllerini verdi.

2017 yılında da büyük bir azimle çalışmalarımıza devam ediyoruz Törene katılan Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatih Metin, ekonomideki yüksek büyümede sanayicilerin büyük katkısı olduğunu belirttiği konuşmasında, “15 yıllık siyasi istikrar ve yapısal reformlarla Türkiye ekonomi ve sanayisi büyümeye geçti. İhracat rakamlarımızı beşe katladık. Güven ortamı sayesinde sanayicilerimiz ve özel sektör temsilcilerimiz de büyük başarı ortaya koydu. 2016 yılı ülkemiz için zorlu bir yıldı. Buna rağmen özel sektörümüz ve sanayicimiz üretimine devam etmiştir. Bu demokrasi zaferi ile birlikte bir ekonomi zaferidir. 2017 yılında da büyük bir azimle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ekonomimiz bu yılın ilk ve ikinci çeyreğinde yüzde 5 büyümeye ulaşmıştır. Üçüncü çey-

rekte beklentimiz yüzde 7 büyüme. Böylece yıl genelinde yüzde 6 büyüme bekliyoruz” dedi. Tören öncesi çelik sektörüne Ar-Ge, inovasyon ve akredite laboratuvar hizmetleri sunan MATİL A.Ş'yi de ziyaret eden Fatih Metin, çelik sektörünün ihtiyacı olan katma değerli üretim açısından ortak aklın bir göstergesi olarak nitelendirdiği MATİL'i sektöre kazandırdıkları için Çelik İhracatçıları Birliği'ni kutladı.

2017 sektörümüz için eski güçlü günlere dönüşün başlangıcı Türk çelik sektörünün özellikle son 10 yılda büyük başarılara imza attığını belirten Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Üretim ve ihracatta rekorlar kırdığımız 2012 yılından sonra dünyada yaşanan bazı olumsuz gelişmeler Türk çelik sektörü üze-

rindeki baskısını fazlasıyla hissettirdi. 2016 yılı ise sektörümüz için en zorlu yıllardan biri olmuştur. Dünya çelik fiyatlarındaki düşüş, sektörümüze yönelik haksız anti-damping iddiaları, en büyük pazarlarımız arasında yer alan Ortadoğu'da istikrarın bir türlü sağlanamaması ve özellikle Çin'in Dünya Ticaret Örgütü kurallarını tanımayan agresif ihracat politikası nedeniyle çok zorlu bir yıl geçirdi. Ancak sektörümüz üzerindeki bu baskıya rağmen 2016 yılını hedefleri doğrultusunda kapattı. 2016 yılında 33,2 milyon tonluk üretim ile dünya sıralamasında 8'inci, Avrupa sıralamasında ise 2'nci olduk. Sektörümüz 16,5 milyon ton ihracatı ile dünya 9'uncusu, 7 milyon ton inşaat çeliği ihracatı ile dünya 2'incisi konumunda yer alıyor” dedi. 2017 yılına sektör olarak yükselişle başladıklarını ve bu yükseliş ivmesini artırarak devam ettiğini açıklayan Namık Ekinci, “2017 yılı çelik sektörümüz için tekrar eski güçlü günlerine dönüşün bir başlangıcı oldu. Hem yerli piyasa hem de ihracat için Türk çelik sektörüne kendini adamış herkes var gücüyle çalışıyor” diyerek sözlerine son verdi.

103


BİRLİK / ÇELİK İHRACATI YILDIZLARI

2016’nın çelik ihracatı yıldızı Assan Panel

İHSAN TOLGA AKAR Assan Panel Genel Müdürü

K

ibar Holding grup şirketlerinden Assan Panel, Türk çelik sektörünün ulaştığı ihracat potansiyelinin artması ve küresel düzeyde sürdürülebilir bir rekabet gücü elde etmesi hedefiyle çalışmalarını sürdüren Çelik İhracatçıları Birliği tarafından 2016 yılında toplam 9,1 milyar dolarlık ihracatın 4,7 milyar dolarını üstlenen sektör firmalarını başarılarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla düzenlenen Çelik İhracatının Yıldızları 2016’da İnşaat Aksamı İhracatı Kategorisi’nde ödüle layık görüldü. 1990 yılında Kibar Holding A.Ş.’nin bir kuruluşu olarak faaliyetlerine başlayan Assan Panel Sanayi ve Ticaret A.Ş. 2010 yılından bu yana 8.500.000 m²’lik üretimden satışlarıyla yüzde 85’lik rekor kapasite kullanım oranına ulaşarak faaliyetlerine devam ediyor. Assan Panel içinde

104

bulunduğu grubun 1980 yılından beri sahip olduğu Galvanizli Sac tecrübesini de kendi bünyesine katarak inşaat ve yapı sektörü ağırlıklı olmak üzere galvanizli sac ürün ve hizmetlerini müşterilerine sunuyor. İnşaat ve yapı sektörü firmalarının ihtiyaçları doğrultusunda yassı mamul ürün gruplarında mamulleri, müşteri taleplerine göre stoklarında bulundurarak müşterilerine hizmet veriyor. Galvanizli ve boyalı sac ana satış kalemlerini oluşturan mamul grupları altında rulo, levha, oluklu, stor ve trapez sac ürünler yer alıyor. Yüksek güvenlik standartlarında ve çevreye duyarlı üretim anlayışıyla, yangın güvenliği sağlayan; poliuretan, PIR (poliizosiyanurat), taşyünü yalıtım malzemelerini ürünlerinde kullanarak sürdürülebilir binaların oluşturulmasına katkıda bulunuyor.

42 ülkeye ihracat Assan Panel; kaliteli, güvenli, yangına karşı dayanıklı ürün gamını üretmenin yanında ürünlerinin uygulanmasını da önemsemiş; yetkin ve profesyonel bayilik ağını yurtiçi ve yurtdışında başarılı bir şekilde oluşturarak kaliteli servis anlayışını sınırlarımız ve ötesine taşımıştır. Sürdürülebilirlik yaklaşımına verdiği önem

ve çevre duyarlılığının doğal sonucu olarak ISO 14001 çevre yönetim sistem belgesini 2012 yılında aldı. Assan Panel kalite anlayışı; sınırlarımızın dışında da Gost-Rusya ve Ukr Sepro / Ukrayna kalite sertifikaları ile tescillenmiş durumda. Assan Panel, sandviç panellerde 2015 – 2016 yıllarında yangın, rüzgar ve darbeye dayanıklılık konusunda uluslararası FM Global ve LPCB sertifikalarına sahip. Aynı zamanda, iç mekan hava kütlesini bozmayan, çevre dostu ürünleriyle UL Greenguard ve Greenguard Gold sertifikalarını da almaya hak kazanan ilk ve tek firma. Sandviç panel pazarının en çok tercih edilen markası olan ve Türkiye’ye katma değer sağlamayı amaç edinen Assan Panel 42 ülkeye ihracat yapıyor.

Ödüller motive ediyor 2016 yılı ihracatının 4,7 milyar dolarını üstlenen 37 firma "Çelik İhracatının Yıldızları" düzenlenen bir

törenle ödüllendirildi. 16 farklı ürün kategorisinde 48 ödülün verildiği törende yapı sektörünün önemli bir oyuncusu olan Kibar Holding grup şirketlerinden Assan Panel, İnşaat Aksamı İhracatı Kategorisi’nde ödül aldı. 27 yıldır sandviç panel sektörünün önemli oyuncuları arasında yer aldıklarını belirten Assan Panel Genel Müdürü İhsan Tolga Akar, “Ödül başarımızın taçlandırılması anlamında bizim için çok anlamlı. Kaliteden ödün vermeyen ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan şirketimiz, kendisine verilen bu tür motivasyonlarla daha güzel işler yapmaya devam edecektir” dedi. Türkiye geneline yayılan bayi ağlarını kalite ve kapasite anlamında her daim güçlü kılmayı hedefleyen bir yapıya sahip olduklarını söyleyen İhsan Tolga Akar, Assan Panel olarak önümüzdeki dönemde yurtiçindeki liderliğin yanı sıra büyüme odaklı çalışmalara da öncelik vereceklerini açıkladı.

"Assan Panel Dubai Big Five Fuarı’nda"


6 yıldır aralıksız ihracat şampiyonuyuz

UĞUR DALBELER Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü

Ç

olakoğlu, demir çelik sektöründeki faaliyetlerine 1945 yılında kurucusu Mehmet Rüştü Çolakoğlu’nun Karaköy’deki çelik ticarethanesi ile başladı. 1950’lerin sonunda ise, yine İstanbul’da, Sütlüce’de ilk haddehane ile üretime geçildi. 1968 yılında Dilovası’nda kurulan Çolakoğlu Metalurji, çelikhanesinde 10 tonluk bir EAF ile sıvı çelik üretmeye başladı. Tesisler hâlen aynı bölgede, her geçen gün daha da büyüyerek ve gelişerek faaliyetlerine devam ediyor. 2010 senesine kadar yüzde 60 ila 70 oranında ihracat, yüzde 30 ila 40 oranında iç piyasa satışı yapıldığını, sadece uzun ürün ile meşgul olunması nedeniyle, ağırlık ihracat iken, sıcak sac yatırımı ile birlikte, iç piyasa ve ihracatta hemen hemen aynı seviyeye gelindiğini belirten

Çolakoğlu Metalurji Genel Müdür Uğur Dalbeler şöyle devam ediyor: “Son yıllarda yapılan diğer yatırımlar ile birlikte, yassı üretiminin, talep ile dengelenmesi sonucu, ihracatta artış beklenmekte olup, yine de öncelik iç piyasadaki mevcut talebin karşılanması olacak. Üretime başlamış olduğumuz yıldan itibaren aralıksız 6 yıldır “Sıcak Yassı Mamul İhracat” kategorisinde” ihracat şampiyonu olarak 80’den fazla ülkeye yaptığımız ihracatla, müşterileri ile sürdürebilir ilişkisini kanıtlayan ve bunu da sürdürebilir kalite anlayışı ile destekleyen bir firmayız. Çolakoğlu Metalurji olarak sanayinin temel girdisi olan sıcak yassı mamulü üreterek ithal ikame sağlamaktayız. Türk çelik sektörü ve ekonomisine sağladıkları pozitif katkının ve istihdamın, benimsemiş oldukları çevreci iş yapış biçimi ve sürdürülebilirlik vizyonuyla artarak devam edecektir.”

Tüm ürünlerde en çok ihracat yapan firmalardan Çelik İhracatçıları Birliği 18 Eylül Pazartesi günü

düzenlediği ‘’Çelik İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde 2016 yılı ihracatının 4,8 milyar dolarını üstlenen üye firmalarına yönelik bir ödül töreni gerçekleştirdi. Törende 16 farklı ürün kategorisinde 48 ödül sahiplerini buldu. “Sıcak Yassı Mamul İhracat” kategorisinde 2016 Türkiye İhracat Şampiyonluğu Ödülü’ne, Tüm Ürünlerde En Çok İhracat” kategorisinde ise Türkiye İhracat Üçüncülük Ödülü’ne layık görülen Çolakoğlu Metalurji adına ödülü Genel Müdür Uğur Dalbeler teslim aldı. “Çolakoğlu olarak sıcak yassı mamul üretimine başladığımız andan itibaren aralıksız 6 yıldır ihracat şampiyonuyuz. Sanayinin temel girdisi niteliğindeki yassı sac üretimimiz sayesinde, yerli üretici kimliğimizle ithal ürün ikamesi de yaratmaktayız” şeklinde söze başlayan Dalbeler, yaptığı konuşmada; Türk çelik sektörü ve ekonomisine sağladıkları pozitif katkı ve istihdamın, benimsemiş oldukları çevreci iş yapış biçimi ve sürdürülebilirlik vizyonuyla artarak devam edeceğini de belirtti.

Büyük projelerin vazgeçilmezi Yer alınan önemli projeleri de anlatan Dalbeler şunları söyledi: “Çolakoğlu Metalurji olarak sürdürülebilir kalite anlayışımızla ABD tarafından talep edilen OCTG Boru Projeleri kapsamındaki projelerde, 3. Havalimanı Yakıt İletim Hattı projelerinde yer aldık. Yüksek akma dayanımlı HSLA kalitelerimizin (Mc / Dp),otomotiv, jant ve treylar sanayinde kullanımında müşteri taleplerine bağlı olarak yeni kaliteler üretiyor, uzun soluklu bağlantılar ile projeleri destekliyoruz. Yüksek alaşımlı ve ısıl işleme uygun kaliteleri ile tarım aletleri ve iş makinaları imalatçılarına özel, çeşitli yapı çeliği standartlarına ait kaliteler ile yapı ve imalat sektörü imalatçılarına hizmet veriyoruz. 80’in üzerinde ülkeye yapılan ihracatlar, ürünlerin bu ülkelerdeki çeşitli projelerde kullanılması ve projeler arasında Burj Khalifa, Jebel Ali Palm Island, Hong Kong ve Dubai Havalimanı projeleri, Taipei şehir metrosu, Vietnam’daki Hanoi Kulesi, Bangladeş’teki Mongla Köprüsü ve Şili’deki Hidroelektrik Barajı, Nepal’deki termik santral inşaatı, Singapur ABD Büyükelçiliği inşaatı gibi yapıların yer alması onur vericidir.” 105


İNOVASYON / HALI TASARIM

Türk halısı değerine değer kattı İHİB tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen Halı Tasarım Yarışması’nın ödülleri görkemli bir tören ile sahiplerini buldu. Özgün çalışmaların ödül ile taçlandırıldığı gecede İHİB Başkanı Uysal, genç tasarımcıları tebrik ederek sektöre katkılarının sürekli olmasını temenni etti.

İ

stanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) tarafından 2007’den bu yana her yıl düzenlenen, Türk halı sektörünün yaratıcı gücünün yükselmesi, yetenekli gençlerin özgün tasarımlarının teşvik edilmesi ve yetenekli tasarımcıların keşfine yönelik Halı Tasarım Yarışması bu yıl 11’inci kez düzendi. Finale kalan 8 finalistin tasarımları, tüm maliyetleri İHİB tarafından karşılanarak, yine tasarımcılar tarafından üretilmekte

106

olup, hayata geçirilen tasarımlar 2 Ekim tarihinde Renaissance Polat İstanbul Hotel’de gerçekleştirilen final gecesinde davetliler huzurunda sergilendi ve değerli jüri üyelerinin oylarıyla belirlenen ilk 3 yarışmacıya ödülleri verildi. Görkemli gecede Halı Sektörü İhracat Ödülleri de sahiplerini buldu. Halıcılara verilen ödüllerin ardından sıra genç tasarımcıların ödüllerine geldi. Finale kalan 8 genç tasarımcı arasından ilk üçüne verilecek

olan ödülün öncesinde tasarımcılar sahneye davet edilerek, çalışmalarını kısaca özetledi. Mercanlar tasarımı ile Zeynep Gürbüz 1’inci, Oluşum tasarımı ile Merve Bütüşaba 2’nci ve Umut Arayışı tasarımı ile Yasemin Songur 3’üncü oldu. İHİB Başkanı Uğur Uysal, ödül alan tasarımcıları tebrik ederek “128 başvuru arasından finale kalan 8 tasarımcımız jürimizin verdiği puanlar ile kıyasıya yarıştılar. ‘Mercanlar’ teması ile birinci olan tasa-

rımcımız Zeynep Gürbüz’ü, ‘Oluşum’ teması ile ikinci olan Merve Bütüşaba’yı, ‘Umut Arayışı’ teması ile üçüncü olan Yasemin Songur’u tebrik ediyor, sektörümüze katkılarının sürekli olmasını temenni ediyorum” dedi.

İHİB farkındalık yaratmanın peşinde Ödül töreni İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Uysal’ın konuşması ile başladı. 28 yıldır var olan İHİB’in 4 yıldır başkanlık


görevini üstlendiğini belirten İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Uysal, “Bizden önceki dönemlerin bize devrettiği bir miras var diyerek bunun bir bayrak yarışı olduğunu ve bu görevi layığıyla yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti.

Halı ihracatını ileriye götüreceğiz Final gecesinde yaptığı konuşmada TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise konuşmasında, halı ihracatının verilerini göz önüne alarak 2023 yılında koyulan

hedeflere ulaşılacağına dair güveninin tam olduğunu dile getirdi. Büyükekşi, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bugün 11’inci Halı Tasarım Yarışması’nın ödül töreni için bir araya geldik. Burada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Özellikle amacımız halı sektörünün katma değerini artırabilmek ve ürünlerimizi daha kıymetli bir hale getirebilmek. Bu yüzden ben bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen başta İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Uysal’a, etkinliğe

TÜRK HALISINI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ Yapılan çalışmalar hakkında kısaca bilgi veren Uğur Uysal, Domotex Fuarı’nın Türkiye için önemine değindi. Fuarın en büyük katılımcısının Türkiye olduğunu belirten Uysal, “Biz de bu fuara katılarak; bir farklılık yaratmak istedik ve fuara Turkish Design markamızla tasarım yarışmalarında ödül alan yarışmacılarımızın çalışmalarını sergiledik. Aynı zamanda ödül alan genç tasarımcılarımızla beraber fuara katıldık. Yapmaya çalıştığımız şu; Türk halısını geliştirmeye çalışıyoruz ve aynı zamanda yeni bir marka satmaya çalışıyoruz” dedi.

destek veren Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Salahattin Kaplan’a ve diğer destek veren tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Bu sene 155 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz vardı. Açıkladığımız ihracat rakamlarımızda yüzde 8 oranında bir artış olduğunu gördük ve 11 aydan beri aralıksız olarak her ay ihracatımızı artırıyoruz. 155 milyar doların üzerine çıkarak 157 milyar dolarlık bir ihracat yakalayacağımıza inanıyoruz. Bu hedefe ulaşabilmek için tasarım ve

Ar-Ge’nin, marka ve inovasyonun her platformda ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz.”

Potansiyelimiz çok daha fazla Halı ihracat rakamlarını değerlendiren Büyükekşi, 2017’nin ilk 9 aydaki halı ihracatının 1 milyar 373 milyon dolara ulaştığını ve çok daha fazla potansiyelin olduğunu belirtti. TİM Başkanı Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: “2023 yılı hedefi, 5 buçuk milyar dolar. Bu hedefe ulaşabilmek için bu sektörde Ar-Ge ve tasarıma destek vermemiz gerekiyor. Ama genel olarak baktığımızda da bu sektörle gurur duyuyorum. Çünkü sektör dünyada ikinci sırada. Dünya dış ticaretinde halı sektörü yüzde 13’lük paya sahip."

107


SİNERJİ / AYAKKABI MODA FUARI

Türk ayakkabısı

AYMOD ile dünyaya açıldı Ayakkabı ve saraciye sektörüne yön veren markalar, Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı’nda (AYMOD) bir araya geldi. Fuarda 80 ülkeden 600 alım heyeti ağırlandı.

U

luslararası Ayakkabı Moda Fuarı (AYMOD), ayakkabı ve saraciye sektörüne yön 108

veren 1.000’in üzerinde markanın katılımı ile CNR EXPO Yeşilköy’de bu yıl 58’inci kez kapılarını açtı. 4-7 Ekim tarihleri

arasında, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) ve KOSGEB desteğinde gerçekleştirilen AYMOD Fuarı’na TİM

Başkanı Mehmet Büyükekşi, İDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şenocak, İDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Çetin, TASD Başkanı Süleyman Gürsoy ve birçok sektör ve derneğin temsilcisi katılım sağladı. Gelecek yılın İlkbahar-Yaz sezonuna ait kadın-erkek ayakkabısından, çocuk ayakkabılarına kadar klasik, spor, el yapımı binlerce yeni modelin sergilendiği fuarda, Topkapı Sarayı’nda bulunan III. Selim’e ait olan çizmenin benzeri, Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba çizmesi gibi birbirinden değerli el yapımı ayakkabılar sergilendi. Aralarında Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustaların da bulunduğu Kahramanmaraş, Aydın, Samsun, Muğla ve Gaziantepli ustalar, el emeği göz nuru ayakkabıların yapılış aşamalarını canlı şovlarla AYMOD ziyaretçileri ile paylaştı.

Dünyaca ünlü markalar AYMOD’u ziyaret etti Fuarda; Almanya, Afrika, Azerbaycan, Arnavutluk, Beyaz Rusya, Lübnan, Ermenistan, Dubai, Fransa, Hırvatistan, Irak, İran, İsrail, İtalya, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Çin, Romanya, Rusya, Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu 80 ülkeden 600 alım heyeti ağırlandı. Alım heyetleri arasında bulunan Rusya’nın en ünlü perakende zincir mağazalarından Tervolina,


“Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” sergisinde Topkapı Sarayında bulunan III. Selim’e ait olan çizmenin benzeri fuarda ilk kez sergilendi.

Alman markası Dielmann, Versace gibi dünyaca ünlü markalar AYMOD Fuarı’nı ziyaret etti.

İkili görüşmeler pazara canlılık kazandırdı Ayakkabı Dünyası, Beta, Beymen, Boyner, Desa,

Divarese, Flo, Greyder, Hotiç gibi binin üzerinde uluslararası ayakkabı markasının ve zincir mağazanın üst düzey yöneticileri AYMOD’a özel davetli olarak katılım gösterdi. Fuara katılan yerli ve yabancı alıcılar, Hammer Jack, Tergan, Twigy, Cabani, Ricardo Colli, MCP, Scooter, Conteyner, Euromar, Lapinta, Devran, İnuovo Lota, Ridge, İlvi, Marcomen, Bulldozer, Darkwood, Topbaş United, Feru-

dun Kundura, Poletto, Dunlop’un da aralarında bulunduğu pek çok firmayla ikili görüşmelerde bulundu.

Ayakkabı tarihi geçiti Ayakkabı tarihinin gözler önüne serildiği “Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” sergisinde AYMOD Fuarı’nda Topkapı Sarayında bulunan III. Selim’e ait olan çizmenin benzeri, Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba çizmesi gibi birbirinden değerli el yapımı ayakkabılar sergilendi. Aralarında Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustaların da bulunduğu

Kahramanmaraş, Aydın, Samsun, Muğla ve Gaziantepli ustalar, el emeği göz nuru ayakkabıların yapılış aşamalarını canlı şovlarla AYMOD ziyaretçileri ile paylaşıldı. Aydın efelerinin körüklü çizmeleri, Bodrum sandaleti, yumurta topuk ayakkabı, yemeni ve çarıkların yapılışına ziyaretçilerin ilgisi büyük oldu. Fuarda birbirinden değerli 45 çift ayakkabı ilk kez sergilendi.

109


BİRLİK / SEKTÖRLER

Burhanoğlu: “Fas hem pazar hem ihracat üssü olabilir” üretim yaptığı Fas’ta, 2018 yılında Peugeot da fabrika kuracak. Bu tür markalar, yan sanayilerini de burada yatırıma yönlendiriyorlar. Tüm bu özellikler gerek Tanginer’i gerekse Fas’ın tamamını Türk otomotiv firmaları için önemli bir alternatif pazar haline getiriyor. Globalleşecek yan sanayicimiz için yurt dışı yatırım noktası olarak Fas biçilmiş kaftan” dedi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), ekonominin lider sektöründe yeni ihracat pazarlarının kapısını açmak ve mevcut potansiyeli daha da artırmak amacıyla düzenlediği çalışmalara bir yenisini ekledi. OİB, Kuzey Afrika’daki önemli alternatif pazarlardan Fas’a 2-5 Ekim tarihleri arasında Otomotiv Sektörel Ticaret Heyeti gezisi düzenledi. Gezide Türk firmaları ile Faslı otomotiv ithalatçı, toptancı ve distribütör firmalar işbirliği fırsatlarını yüz yüze görüşme şansı yakaladı. Ziyaret kapsamında OİB öncülüğündeki Ticaret Heyeti, Fas’ın Avrupa’ya en yakın liman kenti olan Tangier’deki Otomotiv Şehri ve Endüstri Bölgesini de gezerek yatırım fırsatları hakkında bilgi aldı. Renault üretim tesisini de ziyaret eden heyet, ayrıca Kazablanka Ticaret Ataşeliğinin

desteği ile Fas otomotiv sektörü ve genel ekonomik durumu hakkında bilgi edindi. OİB Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu, Fas’ın 34 milyona yaklaşan nüfusu ve giderek gelişen otomotiv endüstrisiyle Türk otomotivi için önemli bir alternatif pazar, Batı Afrika ülkelerine yönelik de önemli bir ihracat üssü olduğunu vurguladı. Gezi kapsamında ziyaret ettikleri Tangier kentinin dünya otomotiv firmalarının cazibe merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Burhanoğlu, “Cebelitarık Boğazının güney yakasında yer alan ve İspanya’ya konteyner sevkiyatı her yıl artan Tangier’de devletin yüzde 20’lere varan arazi destekleri ve vergi avantajları dikkat çekiyor. Bu kapsamda dünyanın önde gelen yan sanayi firmalarının kentte yatırımları bulunuyor. Renault’un halen

Fas’a ihracat geçen yıl 353 milyon dolar TİM verilerine göre Türkiye’nin Fas’a yönelik otomotiv ihracatının 2012 yılından bu yana kesintisiz artış trendinde olduğunun altını çizen Burhanoğlu, “Fas’a otomotiv ihracatımızın beş yılda iki kat arttı. Sektörümüzün ocak-ağustos döneminde Fas’a ihracatı ise 246 milyon dolar oldu. Heyet gezimizin de ihracatımıza olumlu katkı yapacağına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Fas’ın önceki yıllarda 3-3,5 milyar dolar aralığında seyreden otomotiv ürünleri ithalatının geçen yıl 4,5 milyar dolara yükseldiğini hatırlatan Burhanoğlu, “Ülke otomotiv ithalatının yaklaşık yarısını binek otomobiller oluşturuyor. Yan sanayi ürünleri ithalatı ise 600 milyon dolar düzeyinde" diye konuştu.

OTOMOTİV

İhracatın lider sektöründen ABD’ye yine yüksek artış Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nden (OİB) yapılan açıklamaya göre, otomotivin Ağustos ayı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,4 artışla 1 milyar 836 milyon dolar oldu. Otomotiv endüstrisi, bu rakamlarla aynı zamanda bugüne kadarki en iyi Ağustos ayı ihracat rakamına ulaştı. Endüstrinin ağustosta Türkiye ihracatından aldığı pay da yüzde 14,8 olarak gerçekleşti. Otomotiv ihracatı Ocak-Ağustos döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artışla 18 milyar 624 milyon dolara çıktı. Otomotivin Ağustos ayı başarısında binek otomobillerde ve otomotiv yan sanayinde çift haneli artışların yaşanması etkili oldu. Ülke bazında en büyük 110

pazar olan Almanya'ya yüzde 5, ikinci büyük pazar Birleşik Krallık'a yüzde 24 ihracat artışı dikkati çekerken, yüzde 141 oranında artış kaydedilen ABD ise en fazla ihracat yapılan beşinci ülke konumuna yükseldi. AB ülkelerine ihracat da yüzde 4 artışla 1 milyar 339 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yan sanayide ihracat yüzde 14 arttı Mal grupları bazında otomotiv yan sanayi ihracatı yüzde 14 artarak 821 milyon dolar olurken, binek otomobil ihracatı yüzde 10 artışla 647 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 2

artışla 217 milyon dolar ve otobüs-minibüsmidibüs ihracatı da yüzde 4 yükselerek 119 milyon dolara çıktı. Otomotiv yan sanayinde Almanya'ya yüzde 11, Fransa'ya yüzde 13, İtalya'ya yüzde 17 artış görülürken, ABD'ye yüzde 32, Polonya'ya yüzde 39 ve Rusya'ya yüzde 41 artış oldu.


Tekstil ürünleri teknik tekstille akıllanıyor

İSMAİL GÜLLE İTHİB Başkanı

zaman, kalori gibi verileri ölçen tekstil ürünlerinin mevcut olduğunu bildiren Gülle, aynı zamanda teknik tekstillerde nanoteknoloji uygulamasının da insanların günlük yaşantısını olumlu etkileyen bir başka faktör olduğunu kaydetti.

Teknik tekstille iyileşme süresi ve enfeksiyon riski azalacak İsmail Gülle, "Halihazırda insan yaşamını çok farklı boyutlara taşıyabilecek teknik tekstil ürünleri üretilmekte ve her geçen gün daha hızlı bir şekilde günlük yaşantımıza dahil olmaktadır. Örneğin güneşten aldığı enerjiyi depolayan giysiler, bilgi elde edebilen ve iletebilen sensörlerin eklendiği giysiler, yaraların iyileşmesine yardımcı olan giysiler, kendi kendini onaran kumaşlar, hastalıkların tedavisinde aktif rol oynayabilecek giysiler, aleo veralı kumaşlar, stres azaltıcı kumaşlar, endoskopik cerrahide kullanılmak üzere tasarlanan, kendi kendine düğümlenen ameliyat iplikleri ve normal ortam şartlarında küçük olup, vücuda yerleştirildikten sonra, vücut ısısıyla genleşerek orijinal şeklini alan implantlar, insan geliştikçe büyüyen kalp kapakçığı gibi birçok ürün yoğun ve önemli Ar-Ge harcamalarıyla gündelik yaşamda karşımıza çıkmaya başladı" dedi.

Yeni kreasyonlar, bir sonraki 'bahara' kaldı

HİKMET TANRIVERDİ İTKİB Başkanı

Tekstil ile birlikte Türkiye ihracatının büyük bölümünü sırtlanan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçıları, Rusya’da kayıplarını telafi etmeye başlasa bile bu sefer de gelişen siyasi diyaloglar sebebiyle

Avrupa’da beklenilen ivmeyi yakalayamadı. Son çeyrekte herhangi bir sıkıntı olmazsa geçen yılki rakama ulaşılacağı öngörüsünde bulunan hazır giyimcinin umudu ise ilkbaharda… İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektörün Rusya’ya ihracatının hızlı toparlanma sürecine girdiğini belirterek, rakamların ise henüz tatmin edici olmadığını söyledi. Tanrıverdi, “Rusya’ya ihracatımız geçen yıla göre Ocak-Eylül döneminde yüzde 53,9’u bulan oranlarda arttı. Ancak rakam olarak baktığımızda yeterli olmadığını görüyoruz. 137 milyon dolar civarında. Önümüzdeki yıl daha da artacaktır” dedi. Tanrıverdi, öte yandan Türkiye ile Rusya arasındaki gerginlikten etkilenen Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelere ihracatlarının artmaya başladığına değindi. Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yılın ilk 9 ayında, geçen yıla göre,

yüzde 2,1 oranında düştüğünü ifade eden Tanrıverdi, “Ancak bu aydan itibaren Avrupa ile biraz daha çalışacağız gibi görünüyor. Etraf ülkelerde büyük bir jeopolitik sıkıntı olmazsa, 17 milyar doları bir miktar da olsa geçeriz” şeklinde konuştu. Sektör ihracatında en büyük payın yine Almanya’ya ait olduğuna değinen Tanrıverdi, şunları kaydetti: “Öte yandan ülke geneli sektör ihracatımız İspanya’ya yılın ilk 9 ayında yüzde 18,7 oranında arttı. İnditex Group’un bu artışta etkisi büyük. İnditex, Türkiye’den memnun olduğu için alımlarını sürekli artıyor. Bugün gelinen noktada 211 ila 217 arasında ülkeye ihracat yapıyoruz.. Bu yıldan memnunuz ancak daha iyisi olabilirdi” diyen Tanrıverdi, “Avrupa Birliği ile daha iyi çalışabilirdik. Gelişen diyaloglardan dolayı artış oranını sağlayamadık ve beklediğimiz rakamlara ulaşamadık. Umarız önümüzdeki yıl Avrupa ile de aramızdaki buzlar erir ve tekrar hızlı bir yükselişe geçeriz” dedi. 111

TEKSTİL & HAZIR GİYİM

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tekstil ürünleri de hayatı kolaylaştıracak özelliklerle akıllı hale geliyor. Leke tutmayan elbiseler, güneşten enerjisini depolayan giysiler, kendi kendini onaran kumaşlar, stres azaltıcı kumaşlar, kendi kendine düğümlenen ameliyat iplikleri ve akıllı implantlar gibi birçok tekstil ürünü hayatımıza girmeye başladı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, teknik tekstilin otomotivden giyime, inşaat sektöründen medikal alana kadar bütün sektörlerde etkin rol oynayan bir sektör haline geldiğini, son on yıldır dünyada hızla yaygınlaşmaya başlayan teknik tekstil ürünlerinin insan hayatını kolaylaştıran, inovasyonu ön planda tutan bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Yüksek performanslı aktif spor giysilerinin, sporcuların nabız, nefes, vücut sıcaklığı gibi vücut fonksiyonlarını ve hız, mesafe,


BİRLİK / SEKTÖRLER

İKMİB’e üye 500 firmanın yeşil pasaport başvurusu onaylandı

İhracatı desteklemek amacıyla 23 Mart 2017 tarihinde yürürlüğe giren yeşil pasaport uygulamasına firmalar yoğun ilgi gösteriyor. Türkiye genelindeki 13 İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nin en büyüğü olan ve çatısı altındaki 6 İhracatçı Birliği'yle hizmet veren İstanbul Maden ve Metaller

İhracatçı Birlikleri (İMMİB) bugüne kadar 2000 firmanın yeşil pasaport başvurusunu onayladı. Onaylanan başvuruların 500 tanesi İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB)’ne üye firmalar tarafından yapıldı. İhracatçıların yüzünü güldüren yeşil pasaport uygulamasında

başvuru trafiği yaşanıyor. Toplam 10 bin 784 firmanın yararlanacağı uygulama ile 13 bin 915 kişi yeşil pasaport sahibi olacak. 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan firmaların başvurabildiği yeşil pasaport uygulamasında kimlerin bu uygulamadan yararlanacağı yavaş yavaş netleşiyor. Yeşil pasaport ile vize sıkıntısı kalkan ihracatçıların yurtdışı seyahatlerinin en az yüzde 20 artacağını belirten İMMİB Koordinatör Başkanı Murat Akyüz şunları söyledi; “Yeşil pasaportta başvurular ve onayların takip edildiği yeni bir döneme geçmiş bulunuyoruz. Ürünlerini dünyanın pek çok ülkesine götüren ihracatçılarımız yeşil pasaport ile önlerindeki en büyük engellerden biri olan vize sorununu aşıyor. Firmalarımız da bu bilinçle yeşil pasaport sahibi olmak için başvurularını yapıyorlar. İMMİB olarak bugüne kadar yeşil pasaport için 2 bin başvuruyu onayladık. Onaylanan başvuruların yüzde 30’u alt birliklerimizden İKMİB’e üye firmalara ait. İKMİB’e üye 500 firma yeşil pasaporta hak kazandı."

KİMYEVİ MADDELER

7. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı'na başvurular başladı

TİM koordinasyonunda, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) işbirliğinde gerçekleştirilen 7. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı'na başvurular başladı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nden (AKİB) yapılan açıklamaya göre, kimya sanayinde Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaşması ve sanayi-üniversite 112

işbirliğinin gelişmesi için düzenlenen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı'nda 5 ayrı kategoride rekabet yaşanacak. Türkiye'nin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü konumundaki kimyada yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesi ve ihracatın sürdürebilir olması amacıyla hayata geçirilen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinde, dünya pazarlarında rekabet edebilirliğe katkı sağlayacak projeler ödüllendirilirken, üniversiteler, araştırma kurumları, sanayiciler, girişimciler ve ilgili kamu kurumlar da bir araya getirilecek. 150 bin TL ödül dağıtılacak Kimya sektöründe üniversite-sanayi işbirliğinin başarılı örneklerinden biri haline gelen Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı'na başvurular, 31 Ekim 2017 tarihine dek sürecek. İlaç ve Eczacılık Ürünleri, Boyalar ve Yapıştırıcılar, Plastik ve Kauçuk, Kozmetik, Sabun ve

Temizlik Ürünleri ve Temel Kimyasallar olmak üzere 5 farklı kategoride projelerin değerlendirileceği organizasyonda ürüne dönüştürülebilir projeler yarışacak. Başvuru yapan projeler arasından ilk 30'a giren proje sahipleri, 11 Kasım 2017 tarihinde, İstanbul Dış Ticaret Kompleksi'nde Ödül Kurulu Üyelerine projelerini detaylı olarak anlatacakları sunumlar yapacak. Sunumların ardından düzenlenecek törende dereceye giren projelere ödülleri verilecek. Yarışmanın 5 farklı kategorisinde birincilere 15 bin TL, ikincilere 10 bin TL ve üçüncülere 5 bin TL olmak üzere toplamda 150 bin TL ödül dağıtılacak. Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Necmi Sadıkoğlu, yarışmayla ilgili verdiği bilgide, "Bu yıl 7'ncisini düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı girişimcileri-sanayicilerle buluşturma misyonunu üstlenmeye devam ediyor" dedi.


Orta Amerika ve Karayipler'de Türk çelik rüzgârı esti Bölgenin çelik ithalatından yüzde 5 pay alan sektör temsilcileri, bu rakamı daha yukarıya taşımak için harekete geçti. Çelik İhracatçıları Birliği'nin düzenlediği heyet ile Kolombiya, Panama ve Dominik Cumhuriyeti'ni ziyaret eden sektör temsilcileri binin üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirdi. Bölgedeki diğer ülkelerin de davet edildiği heyet programı süresince Türk çelik heyeti resmi ziyaretlerin yanı sıra çelik ithalatçıları ile bir araya gelerek verimli geçen görüşmeler yaptı. Toplantılarda ortak yatırımlar ve işbirlikleri de gündeme geldi. Türk çelik sektörü geleneksel ihracat pazarlarının yanı sıra pazar payının düşük olduğu Orta Amerika ve Karayipler bölgesine odaklandı. Ekonomi Bakanlığı'nın URGE ve sektörel ticaret heyeti destekleri kapsamında Çelik İhracatçıları Birliği, 1-8 Ekim 2017 tarihleri arasında ekonomik ve ticari açıdan dünya çelik sektörünün önemli merkezlerinden Orta Amerika ve Karayipler bölgesine ticaret heyeti düzenledi.

Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kâmil Erciyas'ın başkanlığını üstlendiği heyete ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Necati Tecdelioğlu ve Türk çelik sektörü yetkilileri katılırken T.C. Ekonomi Bakanlığı temsilcileri de heyet programına eşlik etti. Heyet ilk durağı olan Kolombiya'nın ardından Panama ve Dominik Cumhuriyeti'ni ziyaret etti. Türk çelik sektörü temsilcileri,

heyet boyunca ilgili ülkelerin ticaret ve endüstri bakanlıkları, serbest bölgeler ve Panama Kanalı yetkililerinin yanı sıra çok sayıda meslek kuruluşu, kamu ve özel sektör temsilcileri ile önemli temaslarda bulundu. Söz konusu ülkelerin yanı sıra bölgedeki diğer ülkelerden katılan firmalarla da bir araya gelen Türk çelik heyeti binin üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirdi.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından açıklanan ihracat rakamlarına göre; sektör geçen yılın tamamında 6,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, bu yılın ilk 9 ayında 4 milyar 917 milyon dolara ulaştı. Eylül ayında ise Türkiye'nin gerçekleştirdiği 11 milyar 337 milyon dolarlık ihracatın 522 milyon dolarlık kısmını demir ve demir dışı metaller sektörü gerçekleştirdi. İDDMİB Başkanı Rıdvan Mertöz, Eylül’de alt sektörler ihracatında alüminyumun 156 milyon dolar ile değer bazında ilk sırada yer alarak toplam sektörün ihracatının yüzde 36,3'ünü oluşturduğunu söyledi. İDDMİB genel ihracatında ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,6'lık artış görüldüğünü anlatan Mertöz, "Yapılan ihracat miktarı kilogram bazında geçen yıla göre aynı kalsa da kalmasına rağmen değer olarak artış gösterdiği için birim fiyatlar 3,45'ten 3,76'ya yükseldi" dedi.

İspanya'ya yüzde 46 oranında ihracat artışı 2017 başından itibaren Avrupa'ya ihracatta yüzde 13'lük bir artış kaydedildiğini ifade eden Mertöz, sektörde İtalya'ya yüzde 22, İspanya'ya yüzde 46 oranında ihracat artışı görüldüğüne dikkat çekti. Mertöz, İspanya'ya olan artışta alüminyum sektörü ağırlıktayken, İtalya'ya olan artışta bakır sektörünün payı olduğunu belirtti. Mertöz şu bilgileri verdi: "Ocak–Eylül döneminde kümülatif olarak İspanya yüzde 26, İtalya yüzde 20, Bulgaristan'a ise yüzde 18 ihracat artışı oldu. Özellikle İtalya ve Bulgaristan ihracatımızın artışında bakır ürün gruplarının etkisi büyük oldu. Eylül 2017'de bakır sektörüne yönelik bazı ürün gruplarında yüzde 50'lere varan ihracat artışı görüldü." Alt sektörler bazında değerlendirmelerde bulunan Mertöz, "Eylül'de geçen yılın aynı ayına göre iskele kurmaya ve kalıplamaya mahsus demir çelikten eşya ihracatında yüzde 120 oranında ihracat artışı yakalandı" dedi. 113

DEMİR & ÇELİK

Demir ve demir dışı metal ihracatı 5 milyar dolara yaklaştı


BİRLİK / SEKTÖRLER

Hükümetten dizi ve film hamlesi

Yazılım ihracatçılarından ABD'ye ziyaret Ekonomi Bakanlığı'nın desteğiyle yazılım ihracatçısı 14 firmadan 19 iş adamı ABD'nin Los Angeles ve Las Vegas şehirlerine ziyaret gerçekleştirdi. Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Karar kapsamında bakanlık destekleri sürüyor. Bu bağlamda Elektrik, Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (EEHİB) bünyesindeki bilişim firmalarına yönelik Los Angeles ve Las Vegas'a bir ticaret heyeti ziyareti yapıldı. Organizasyona yazılım alanında faaliyet

gösteren ihracatçı 14 firmadan 19 Türk iş adamı katıldı. ABD'nin önemli ticaret merkezlerinden Los Angeles'ta ikili iş görüşmeleri ve 21 ABD'li firma temsilcisinin katıldığı programda 65 iş görüşmesi gerçekleştirildi. ABD'li firmaların yoğun ilgi gösterdiği ziyaret kapsamında, bilişim sektöründe önemli çalışmalar yürüten kurum ve kuruluşlar ziyaret edildi. Özellikle Las Vegas'ta yürütülmesi planlanan "akıllı şehir" projesi kapsamında ABD'li bilişim firmalarıyla işbirliği fırsatları araştırıldı.

ELEKTRONİK

Türkiye, Güney Afrika beyaz eşya pazarına açılıyor

Ekonomi Bakanlığı'nın desteği ve Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği organizasyonunda beyaz eşya firmalarının temsilcilerinden oluşan ticaret heyeti, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne ziyaret gerçekleştirdi. URGE desteği kapsamında Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği tarafından 24-29 Eylül'de gerçekleştirilen 114

program kapsamında Güney Afrika Cumhuriyeti’ne yönelik beyaz eşya yan sanayi ihracatının artırılması hedefleniyor. “TURKHAS Takımı Projesi"nde yer alan 15 beyaz eşya yan sanayi firmasının temsilcilerinin bulunduğu heyet, Cape Town ve Durban'da beyaz eşya tesislerini gezdi ve firma yetkilileriyle ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Türkiye'nin Güney Afrika ile dış ticareti 1,4 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Güney Afrika, Türk beyaz eşya yan sanayi ihracatı açısından önemli bir potansiyel arz ediyor. Dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en büyük beyaz eşya üreticisi olan Türkiye'de sektörün ihracatı 2016 yılında 2,2 milyar doları buldu. Beyaz eşya yan sanayi de doğrudan ve ana sanayiler üzerinden gerçekleştirilen ihracatıyla dış ticarette önemli bir sektör haline geldi.

Türkiye turizmden müteahhitliğe, yolcu taşımacılığından eğitime kadar birçok alanda hizmet ihracatını hızla artırıyor. Bu alanda artan ihracata ivme kazandırmak isteyen hükümet, 2023 hizmet ihracatı stratejisini hazırladı. Henüz taslak olan çalışmada, son derece kritik adımlar bulunuyor. Adımların en büyüklerinden biri, bilişim ve yazılım alanında. Kurulacak Türkiye Bilişim Ajansı ile sektöre yön verilmesi hedefleniyor. Ajans iç piyasada yazılım ihtiyacını karşılarken, uluslararası alanda en iyi örnekleri inceleyerek bir anlamda lobicilik faaliyeti yapacak. Aynı ajans, oyun sektöründeki gelişmeyi göz önüne alarak, Türk firmalarının rekabet edebilmeleri için gerekli ortamı sağlayacak, Türk oyun yazılımcılarının marka hâline gelmesi için çalışma yapacak. Bu çalışmalar arasında oyun yazılımcılarının sık sık bir araya gelmesi, Türk yazılımcılarının rekabet üstünlüğü sağlanması hedefleniyor. Film ihracı için dev hamle Son yıllarda hızla artan film ve dizi ihracatı da yine aynı kapsamda değerlendirilecek. Türk dizilerinin çekiminde bulunan ürünleri almak isteyen, çekilen mekânlara turistik seyahat gerçekleştirmek isteyen kitlenin hızla büyümesi üzerine, tanıtımların bu yönde değerlendirilmesi de gündeme getirildi.


Makine sektörü mercek altında

ADNAN DALGAKIRAN MAİB Başkanı

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ile Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) makine sektörünün ihracatı ve destek modellerini inceleyen iki rapor hazırladı. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, uluslararası pazardaki rekabet gücünün artırılması için kamu desteğinin merkezinde verimlilik

olması gerektiğini kaydetti. Verimlilik Temelli Kamu Destek Modeli Tasarımı başlıklı çalışmada, ihracatçı firmalara verilecek desteklerin, verimlilik kriterlerine göre düzenlenmesi gerektiği önerisi yer aldı. Bu kapsamda bir verimlilik analiz merkezi kurulması gerektiğine dikkat çekilen çalışmada, firmaların öncelikli olarak mevcut verimlilik koşullarının tespit edilmesinin önemli olduğu bildirildi. Verimlilik Temelli Kamu Destek Modeli Tasarımı ve Makine İmalat Sanayi Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme raporları, Türkiye sanayiinin teknoloji üretim potansiyeline ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Yapılan çalışmada Türkiye’ye özgü bir destekleme modeli önerilerek, ihracatçılara verilen desteklerin verimlilik kriterleri esaslarına göre düzenlenmesi istendi. Kaynak dağılımında iyileştirme yapılması halinde verimliliğin yüzde 47 artacağına dikkat çekilen raporda, Türk makine sektörüne yönelik yeni bir destek mekanizması oluşturulmasının, yaratacağı çarpan etkisiyle imalat sanayinde önemli bir

üretim artışı sağlayacağı vurgulandı. Raporda, firmaların yenilikçilik faaliyetlerinin kamusal fonlar tarafından desteklenmesinin ihracata olumlu etki sağladığı belirtiliyor. Makine İhracatçıları Birliği(MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, yenilikçilik faaliyetlerinin Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artıracak ana unsur olduğunu ifade ederken, “Uluslararası pazardaki rekabet gücümüzü artırmak istiyorsak, kamu desteğinin merkezinde verimlilik olmalı” dedi. İhracatçı firmaların yenilikçi projelerinin verimlilik kriterlerine bağlı olarak desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Dalgakıran, “Bu destekler de birbirine eklemlenmiş projeler zinciri şeklinde, büyük montanlı ödemelerle uzun periyotta verilmeli” şeklinde konuştu. Raporda yer alan bilgilere göre, Türk makine sektörü geçtiğimiz yıl 60,4 milyar liralık ciro ile imalat sanayi içindeki payını yüzde 5’e çıkardı. Sektörde 2009 ile 2016 yılları arasında 83 bin ek istihdam sağlanırken, toplamda ulaşılan 215 kişilik istihdam ile imalat sanayi içinde bu alandaki payını yüzde 5,9’a yükseltti.

Metal işleme alanında dünyanın önde gelen fuarlarından Metal İşleme Makineleri ve Teknolojileri Fuarı (EMO), 18-23 Eylül tarihlerinde Türkiye’nin Makinecilerini 4’üncü kez ağırladı. İki yılda bir Hannover ve Milano’da düzenlenen fuarın Almanya ayağında bu yıl, Makine İhracatçıları Birliği’nin yanı sıra Türkiye’den 48 firma ve kuruluş yer aldı. Metal İşleme ve Kaynak Teknolojisi alanında son teknoloji ürünler

Almanya’nın Hannover kentinde buluştu. 150 binden fazla katılımcının ziyaret ettiği fuarın bu yılki ana gündem maddeleri “Verimlilik, Esneklik ve İnovasyon” oldu. Kesme ve şekillendirme makineleri, hassas ölçüm aletleri, bilgisayar teknolojileri, endüstriyel elektronik malzemeleri ve aksesuarları ile temel imalat teknolojilerine yönelik tüm yeniliklerin yakından takip edildiği fuarda Türk makineleri ilgi gördü.

Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, Makine İhracatçıları Birliği organizatörlüğünde 14-17 Eylül 2017 tarihleri arasında Ankara’da organizasyonu yapılan AGROTEC 2017 – 21’inci Uluslararası Tarım ve Tarım Teknolojileri Fuarı'na 13-16 Eylül 2017 tarihleri arasında bir alım heyeti programı yapıldı. Söz konusu programa Yunanistan’dan Dimititrios N. Tsokanos S.A. firması katılmış olup, Türk firma yetkilileri fuarda firmaları birebir ziyaret etti ve görüşmelerde bulundu.

115

MAKİNE

Makineciler uluslararası pazarda yeni iş fırsatları peşinde MAİB Agrotech Fuarı’ndaydı


BİRLİK / SEKTÖRLER

Yaş meyve ve sebze ihracatı yüzde 15 arttı

Ege Bölgesi narenciye rekoltesi 428 bin ton

TARIM

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi’nin tespiti amacıyla Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne rekolte çalışması yaptırdı. Ege Bölgesi illeri İzmir, Aydın, Muğla ve Balıkesir’de yapılan rekolte çalışmasına göre Muğla, 277 bin 754 ton narenciye rekoltesiyle ilk sırada yer alırken, İzmir 78 bin 766 ton, Aydın 65 bin 813 ton ve Balıkesir 6 bin 161 ton narenciye rekoltesine sahip olacak. En dramatik düşüş mandalina rekoltesinde Ege Bölgesi’nde 2017/18 sezonunda 272 bin 437 ton portakal rekoltesi bekleniyor. Portakal, rekoltesi 2016/17 sezonunda 303 bin 998 ton olmuştu. Portakal rekoltesindeki düşüş yüzde 11 seviyesinde gerçekleşti. Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi’nde en dramatik düşüş mandalinada yaşandı. 2016/17 sezonunda 193 bin 551 ton olan mandalina rekoltesi, bu sezon yüzde 47’lik düşüşle 101 bin 997 tona geriledi. Limon rekoltesi, 53 bin ton’dan 50 bin tona düşerken, Altıntop (Greyfurt) rekoltesi ise 4 bin 223 tondan, 2 bin 526 tona indi. 116

Türkiye Yaş Meyve ve Sebze Sektör Kurulu ve Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak, ocak-eylül dönemi yaş meyve ve sebze ihracatına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kavak, "Yaş meyve sebze ihracatında 9 aylık dönemde ülkemize toplamda 1,31 milyar dolar döviz girdisi sağladık. Bu alandaki ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 15, değerde yüzde 12 artış oldu." dedi. Kavak, aynı dönemde alt ürün gruplarında narenciye ihracatında değerde yüzde 9 düşüş olmasına rağmen taze sebze ihracatında ise değerde yüzde 22, taze

meyvede de yine yüzde 22 artışın elde edildiğini bildirdi. AKİB yaş meyve sebze ihracatında en çok katkıyı sağlayan birlik oldu Bu dönemde en çok domates, kiraz, vişne, limon, üzüm ve biber ihraç edildiğini ifade eden Kavak, en çok ihracat yapılan ülkelerin ise Rusya Federasyonu, Almanya, Irak, Romanya, Belarus ve Suudi Arabistan olduğunu kaydetti. Ali Kavak, yılın üçüncü çeyreğinde AKİB kanalıyla yapılan yaş meyve sebze ihracatının 540,3 milyon dolar olduğunu vurgulayarak bu rakamla AKİB'in yüzde 41'lik payla en çok katkıyı sağlayan birlik olduğunu söyledi.

93 ülkenin tercihi Türk çayı oldu Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre, Türkiye'den Ocak-Eylül döneminde 93 ülkeye 21 milyon 732 bin 96 dolarlık çay ihraç edildi. Türkiye'den bu dönemde yapılan çay ihracatında Belçika 8 milyon 676 bin 448 dolarla ilk sırada, Almanya 6 milyon 109 bin 347 dolarla ikinci, Kıbrıs 1 milyon 82 bin 514 dolarla üçüncü, Suudi Arabistan ise 897 bin 304 dolarla dördüncü sırada yer aldı. Söz konusu dönemde, Kanada, Senegal, Ürdün, Kuveyt, Çad, Etiyopya, Singapur, Somali, Nijerya, Gabon, Gambiya, Gana, Tanzanya ve Panama gibi farklı ülkelere de ihracat gerçekleştirildi. DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan yaptığı açıklamada, Türk çayı ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin ön planda olduğunu söyledi. Toplam çay ihracatının yüzde 70'lik kısmının Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını vurgulayan Gürdoğan, "Doğu Karadeniz ekonomisinin en

önemli tarımsal ürünleri arasında çay büyük önem taşıyor. Ülkemize gelen turistlerin Türk çayını tercih etmesi sonucu ihracatımız Avrupa Birliği ülkelerine yoğunlaştı" diye konuştu. Ahmet Hamdi Gürdoğan, turizm potansiyelinin çay ihracatını da etkilediğini belirterek, "Son yıllarda Doğu Karadeniz'e Arap turistlerin ilgi göstermesi ile Türk çayını tadan Arapların çayın kalite ve doğallığını görmesi sonucu son yıllarda Suudi Arabistan'a yönelik çay ihracatımızda da artış yaşandı. 2017'nin 9 ayında Suudi Arabistan'a 112 bin 192 kilogram karşılığı 897 bin 304 dolar tutarında çay ihracatı gerçekleşti. Bir önceki yıla oranla miktarda yüzde 57, değerde ise yüzde 78 oranında bir artış yaşandı" dedi.


Mobilyada ezber bozan strateji dönemi başlıyor Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan mobilya endüstrisinin bugünkü konumuna gelmesi için yoğun olarak çalışan İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, sektörün geleceğini konuşmak için 10 Ekim Salı günü Çırağan Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, “2007 itibarıyla dünya ihracatından yüzde 0,8 pay alan mobilya ihracatımız, 2016 yılında payını yüzde 1,4’e çıkarma başarısını göstermiştir. 2023 yılı hedefimiz ise ;dünya mobilya ihracatından yüzde 2,5 veya üzerinde pay almaktır. Yaptığımız analiz ve değerlendirmelere göre 2023 yılında 320 milyar dolar civarında bir ihracat hacmine ulaşacak olan dünya mobilya pazarından almayı hedeflediğimiz pay yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracata karşılık gelmektedir. Bu ihracat hedefimize ulaşmak üzere uygun stratejileri üretmek; üretim odaklı olmaktan

çok pazar odaklı olmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Mobilya ihracat hacmi hedefimize ilave olarak kg başına değeri de 7 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefimize ulaşmak üzere tasarıma ağırlık veriyor ve kalite anlayışımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Bu başarı sayesindedir ki mobilya ihracatçılarımız ‘Bölgesel’

oyuncudan ‘Küresel’ oyuncu olmaya geçti ve pazar payları düşük de olsa dünyada 200’den fazla gümrük bölgesine ihracat yapmaya başladı. Biz bu hedeflere ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz. Çünkü bakış açımızı değiştiren ‘Zihinsel bir Devrimi’ ve ‘Ezber bozan’ stratejiyi benimsedik” dedi.

Deri sektöründen 1,1 milyar dolarlık ihracat Milano’da Turkish Cargo gecesi

MUSTAFA ŞENOCAK İDMİB Başkanı

ve kapasite kullanım oranımızı artırmamız lazım” dedi. Türk deri sektörünün potansiyelinin altında çalıştığını belirten Şenocak, “Sektörümüzün kapasite kullanım oranları 2017 yılı itibari ile yüzde 50-60 civarında. Bu da firmalarımızın yarı kapasite ile çalıştığını gösteriyor. Devletimizin kurulu kapasite kullanımlarına yönelik getireceği bir teşvik sistemi hem istihdamımızı hem de ihracatımızı artıracak" dedi.

Turkish Cargo Güney Avrupa Kargo Başkan Yardımcılığı bünyesinde, İtalya Milano’da yeni sezon öncesi iş ortaklarıyla bir araya gelme ve İtalya genelindeki gelecek stratejilerini anlatmak üzere 120 acentayı bir araya getirerek İtalya’daki en kapsamlı organizasyona imza attı. Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen, iştirak ettiği gecede, katılımcılara Turkish Cargo’nun yüzde 40’ın üzerinde büyümesi ile yakaladığı başarı ivmesinde gelinen son noktayı aktardı.

117

SEKTÖRLER

Türk deri sektörü, 2017 yılının ilk 9 ayında gerçekleştirdiği 1,1 milyar dolarlık ihracat ile geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 9’luk bir artış gösterdi. Türk deri sektörünün ilk 9 aylık performansını değerlendiren İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, “Sektörümüz 2017 yılının ilk 9 ayında 1,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 9’luk bir artış yakaladı. Sektörümüz yaşadığı sıkıntıları arkada bırakarak yoluna devam ediyor. 2017 yılı sektörümüz açısından çok başarılı geçiyor. Pazarlarımızı çeşitlendirerek yolumuza devam ediyoruz. Sevindirici bir durum da kilogram başına ihracatımız materyal fiyatlarının düşmesine rağmen artış gösteriyor. Bu da her geçen gün daha katma değerli ürün ihraç ettiğimiz anlamına geliyor. Bu sene Türkiye’nin genel ihracatından aldığımız pay yüzde 1 civarında. Bu payı artırabilmek için katma değeri yüksek ürün ihraç etmemiz


BİRLİK / BÖLGELER

İhracatın yeni yıldızı Karadeniz somonu olacak

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ve Sagun Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, Ortadoğulu alıcıların Karadeniz somonunu çok sevdiklerini söyledi ve "Karadeniz

somonu çipura ve levrekten sonra ihracatın yıldızı olacak" dedi. Karadeniz somonunu ilk kez 18-20 Eylül tarihlerinde Dubai'de düzenlenen Seafex Fuarı'nda görücüye çıkardıklarını belirten Sagun, Ortadoğulu alıcıların Karadeniz somonunu çok sevdiklerini söyledi. Dubai de düzenlenen Seafex Fuarı'na ilişkin açıklama yapan Sagun, çipura ve levrek ile Avrupa Birliği (AB), ABD ve Rusya pazarında, Orkinos ile de Japonya pazarında söz sahibi olan Türkiye'nin, Karadeniz’in yeni gözdesi Karadeniz somonunu da yabancı alıcılarla buluşturduğunu vurguladı. Her yıl dünyanın birçok ülkesinde

düzenlenen fuarlarda geleneksel olarak balık ikramı yaptıklarını belirten Sagun, "Türk balıklarını yabancılara tanıtmak için fuarlarda en önemli ihraç ürünlerimizin başında gelen çipura ve levrek balıklarını usta aşçılara pişirterek ziyaretçilere ikram ediyoruz" dedi ve ekledi: "Bu yıl Dubai’de yeni bir ürünümüzün tanıtımını yaptık. Karadeniz’de yetişen ve Norveç somonundan daha lezzetli olan Karadeniz somonunu Ortadoğulu alıcılara ikram ettik. Çok beğenildi. Daha ilk günde önemli siparişler aldık. Türkiye rekabetin yoğun olduğu dünya pazarında artık yeni bir ürünüyle gücünü pekiştirecek. Tanıtım çalışmalarına hız vereceğiz. İnanıyorum ki; çok kısa sürede Karadeniz somonu, çipura ve levrekten sonra ihracatın yeni yıldızı olacak” dedi.

MARMARA

E-ticaret ile Türkiye ihracatı artacak Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), ihracatta sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve yeni pazarlara açılmak için büyük önem taşıyan e-ticarete yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme semineri düzenledi. İlki Alibaba. com işbirliği ile düzenlenen İhracatta E-Dönüşüm seminerinde, Ekonomi Bakanlığının firmaların uluslararası piyasalara yönelik faaliyet gösteren e-ticaret sitelerine yapacakları üyelik giderlerinin yüzde 80’inin üç yıl boyunca destekleneceği vurgulandı. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), ihracatta sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve yeni pazarlara açılmak için büyük önem taşıyan e-ticarete yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme semineri düzenledi. UİB üyelerinin katıldığı İhracatta E-Dönüşüm semineri, Ekonomi Bakanlığının teşvik uygulamaları ekseninde Alibaba.com iş birliğiyle düzenlendi. Seminerde Ekonomi Bakanlığının firmaların uluslararası piyasalara yönelik faaliyet gösteren e-ticaret sitelerine yapacakları üyelik giderlerinin yüzde 80’inin üç yıl boyunca destekleneceği 118

Erpolat ve E-Glober CEO’su Orkan Aytulun katıldı. Konuşmacılar, e-ticaretin artık bir tercih değil, ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

vurgulanırken, Alibaba.com’un üyelerine sağladığı avantajlar, işleyişi ve pazarlama fırsatları gibi konular da aktarıldı. UİB’in düzenlediği bilgilendirme seminerleri ile UİB üyesi firmaların, uluslararası ticaretteki payını her geçen gün artıran e-ticaretten daha fazla faydalanması ve Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğinin ve tercih edilme oranının artırılması hedefleniyor. İlki Alibaba.com işbirliği ile düzenlenen E-Dönüşüm seminerine, UİB üyesi firma temsilcilerinin yanında, konuşmacı olarak Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt

E-ticaret ile dünyanın her yerine satış mümkün Seminerde, Türkiye’deki tüm şirketlerin e-dünyaya entegre olması gerektiğini vurgulayan Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat, “Bugün pek çok ülke teknolojiyi kullanarak ülkelerinde üretilen ürünlerin uluslararası piyasalarda tanıtımını yapmakta, bu sayede ihracatını artırarak elektronik ticaretten önemli pay almaktadır. Teknoloji ve bilişim dünyasında yaşanan hızlı gelişmeler, önümüzdeki yıllarda uluslararası ticarette, elektronik ticaretin payının hızla yükselerek geleneksel ticaretin önüne geçeceğini gösteriyor. Bugün Türkiye’nin herhangi bir yerinde kurulan mikro bir firma, çok unsurlu bir şirket olabilir. Yani Yozgat’ta kurulmuş olabilir ama e-ticaret ile dünyanın her yerine satış gerçekleştirebilir. İşin özü; ne iş yaparsanız yapın e-dünya artık bir zorunluluk haline geldi” dedi.


Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması'nın tanıtım toplantıları başladı

Sınırları halihazırda ülkemizi aşan ve ekonomimizde önemli bir ihracat payına sahip olan Türk havlusu, yarattığı katma değer ve gün geçtikçe artan uluslararası tanınırlığı ile Denizli ihracatına ivme kazandırmaya devam ediyor. Denizli İhracatçılar Birliği, Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirilen "Global Home Show Eylül 2017” etkinliğinde "Turkish Towels” markası ile yer aldı. Ekonomi Bakanlığı'nın destekleri ile yürütülmekte olan Turquality Projesi kapsamında katılım sağlanan etkinlik kapsamında ilk olarak, 10 Eylül 2017 Pazar günü sektörün öncü medya kuruluşu ve "Global Home Show” organizatörü Home Textiles & Today tarafından açılış programı gerçekleştirildi. Açılış programına katılan ve DENİB standını ziyaret eden New York Ticaret Ataşesi Özgür Çelikel ile DENİB üyesi firmaların da katıldığı programda Türk havlusu alıcılara tanıtıldı.10-15 Eylül 2017 tarihleri arasında devam eden olan Global Home Show'da modeller tarafından sergilenen "Turkish Towels” logolu bornozların tanıtımı gerçekleştirildi. Türk havlusu kalitesi ve farkı ile beğeni toplarken, DENİB tanıtım masasına yoğun ilgi gösteren katılımcılara hediye el havlusu sunuldu. Denizli ev tekstili ürünlerinin ABD pazar payı her geçen dönem büyümekte ve bu büyüme doğru tanıtım ve markalaşma ile desteklenerek Denizli ev tekstili ürünlerinin ABD pazarında sürekliliği ve pazar payını istikrarlı bir şekilde artırması hedefleniyor. Öte yandan Danimarka - Kopenhag ve İsveç - Stockholm şehirlerinde düzenlenen ikili görüşme programı 4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında DENİB öncülüğünde gerçekleştirildi.

ise İstanbul Aydın Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi ve Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültelerinin Moda ve Tasarım Bölümü öğrencileriyle gerçekleştirildi. TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert, DENİB Yönetim Kurulu ve Yarışma Komitesi Üyesi İsa Dal, yarışmanın Kreativ Direktörü tasarımcı Özlem Kaya, Yarışma koçu Mukaddes Başkaya, DENİB yarışma koordinatörü Şadiye Baykent ve yarışmanın organizatörü Rönesans Ajans sahibi Akif Örük'ten oluşan heyetle gerçekleştirilen tanıtım toplantıları oldukça başarılı geçti.

Mimarlar, doğaltaşçılar ve mobilyacılar yurtdışında ortak projelere imza atacak milyon dolardan 2 milyar dolara ulaştığını, mimarlarla ortak projeler gerçekleştirerek daha katma değerli ihracata imza atmak istediklerini söyledi.

Ege İhracatçı Birlikleri, Mimarlık Haftası etkinlikleri kapsamında Mimarlar Odası İzmir Şubesi ile işbirliğinde "Doğaltaş ve Mobilya Ürünlerinin Mimarideki Uygulamaları" başlıklı bir panel düzenledi. Panelde konuşan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türk doğaltaş sektörünün son 26 yılda büyük gelişim gösterdiğini, ihracatta 30

7 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacağız İtalya'nın 25 yıl önce başardığı katma değerli ihracatı yapabilmek için Türk mimarlarla ortak projelere imza atma çağrısında bulunan Kaya, "Elimizden tutarsanız 6-7 milyar dolar ihracat rakamına çok kolaylıkla çıkabiliriz. Türkiye'nin şansı renk seleksiyonu. Dünya'da hangi renk taş moda olursa onu satabilecek renk çeşitliliğine sahibiz. Bizim İtalyanların 25 yıl önce yaptığını bugün yapabilmemiz için mimarların desteğine ihtiyacımız var" şeklinde konuştu. 119

EGE

Türk havlusu dünyanın her yerinde

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından markalaşmaya dikkat çekmek, sektöre genç ve yaratıcı tasarımcılar kazandırmak amacıyla düzenlenen ve bu yıl "3D-REAMS” temasıyla 6’ncısının yapılacağı Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması'nın üniversitelerde yapılan tanıtım toplantıları başladı. Yarışmanın tanıtım etkinlikleri kapsamında düzenlenen üniversite turlarına, 4 Ekim 2017 tarihinde Pamukkale Üniversitesi Denizli Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Moda Tasarım Bölümü öğrencileriyle yapılan ilk toplantı ile başladı. 5 Ekim 2017 tarihinde


BİRLİK / BÖLGELER

BAİB World Food Moscow Fuarı'na katıldı

AKDENİZ

AKİB, Dubai Gulfood Fuarı'na 75 kişiyle çıkarma yapacak Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan, Dubai’de düzenlenen Gulfood Fuarı’nın uluslararası gıda sektörünün uluslararası buluşma noktası olduğunu belirterek, AKİB Hububat Birliği URGE projesi kapsamında fuara 75 kişiyle adeta çıkarma yapmaya hazırlandıklarını bildirdi. AKİB Koordinatör Başkanı ve Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Arslan, yazılı bir açıklama yaparak, Gulfood Fuarı ile ilgili bilgi verdi. Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından yürütülen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen URGE projeleri kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlere üye firmaların katılımı artarak devam ettiğini kaydeden Arslan, “2014 yılından itibaren geçen yaklaşık 4 yıllık zaman diliminde gerçekleştirdiği eğitim-danışmanlık programlarının yanı sıra, geniş katılımlı yurtdışı pazarlama faaliyetleri ile de adından sıkça söz ettiren AKİB Hububat Birliği URGE projesi, bu kez Gulfood Fuarı'na yönelik düzenleyeceği 75 kişilik sektörel ticaret heyetiyle yeni bir başarıya imza atmaya hazırlanıyor. Birlik olarak gerçekleştirdiğimiz her faaliyette katılımın öncekilere göre daha fazla olması 120

ve üyelerimizin faaliyet sonucunda ifade ettikleri memnuniyet, Birliğimizin doğru ve etkili çalışmalar yaptığının göstergesidir” dedi. Arslan, Kuzey Afrika ülkeleri dahil olmak üzere tüm Körfez ülkeleri, tüm Arabistan Yarımadası ve diğer tüm ülkelerin katılım sağlaması dolayısıyla çok büyük bir potansiyele sahip olan ve dünyanın en önemli tarım fuarı olarak değerlendirilen Gulfood Fuarı’na yönelik her yıl gerçekleştirdikleri sektörel ticaret heyeti organizasyonları ile Türkiye’nin etkisini daha çok hissettirdiğini ifade etti. Dubai’nin özellikle Ortadoğu ülkeleri, Afrika ve Asya ülkeleri açısından oldukça önemli olduğunu vurgulayan Arslan, bu kapsamda bu ülkede düzenlenen Gulfood Fuarı’nın da uluslararası gıda sektörünün uluslararası buluşma noktası olduğunu ve 4 bin 500 uluslararası firmanın katılımcı olarak temsil edildiğini dile getirdi. Türkiye’nin uluslararası fuarların gözdesi haline geldiğini belirten Arslan, ticari etkisinin daha fazla artmasını sağlamak ve Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmak üzere Birlik olarak düzenledikleri sektörel ticaret heyetlerinin katılımcı sayılarını 100’lere taşımayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), bu yıl 26'ncı kez düzenlenen ve Rusya ile Rusya'nın komşu ülkelerine yaş sebze meyve ihracatında büyük önem taşıyan World Food Moscow Fuarı'na katıldı. Türkiye ile Rusya'nın ticari ilişkilerinin hızla geliştiği bir dönemde gerçekleşen fuar katılımında önemli görüşmeler gerçekleştirildi. TİM Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Satıcı gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler hızla düzeliyor. Siyasi ilişkilerin gelişmesine paralel olarak, ticaret hacmi de artıyor” diye konuştu.

Türk Eximbank Antalya'ya şube açıyor Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) ile Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank) işbirliğinde, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım'ın sunumuyla "İhracatın Finansmanında Türk Eximbank” konulu bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Enis Gültekin, Türk Eximbank Daire Başkanı Eyüp Demir, BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, BAİB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Demir, ihracatçılar, turizmciler ve işadamları katıldı.


Expo Astana 2017 Kapanış Etkinlikleri’ne katılım sağlandı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, basın mensupları ve çok sayıda ziyaretçi katıldı. Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği kapanış etkinliği kapsamında kum sanatçısı Veysel Çelikdemir'in

kum ile yaptığı gösteriler ile yer aldı. Türkiye pavyonunda gerçekleştirilen kum gösterisinde Türkiye ve Kazakistan’ı simgeleyen yapı, manzara vb. görsellere yer verildi. Ayrıca birlik standında Şef Aşçı Emin Aydemir tarafından kurabiye, börek, poğaça vb. unlu mamul ürünleri hazırlanarak ziyaretçilere ikram edildi ve şov yapıldı.

Savunma sanayi, DSEI 2017 Fuarı’ndaydı 12-15 Eylül 2017 tarihlerinde İngiltere’nin Londra kentinde gerçekleştirilen DSEI 2017 Uluslararası Savunma ve Güvenlik Ekipmanları Fuarı’na Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) işbirliğinde katılım sağlandı. Ayrıca, Türk pavilyonunda; 3e - Electro Optıcal Systems, Altınay, Ares Shipyard Inc., Aselsan, Avs Textiles & Apparel, BMC Defence, Figes A.S, Garanti,Grup İmpeks, Havelsan, Katmerciler, Eurasia Airshow, Makel Case Solution, MKEK, Nero Industries, Nurol Makina, Nurol Tecnologıes Inc, OSSA, Otokar, Öztek Textile,Repkon,Roketsan, Sarsılmaz, Tais

Shipyard, T-Kalıp, Transvaro, Unifo, YDS firmaları da info stantları ile yer aldı. Birlik standı Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, MSB Müsteşarı Ali Fidan, Londra Ticaret Başmüşaviri Mustafa Süleyman Beşli, Ticaret Müşaviri Sülayman Aytuğ Göksu ve Ticaret Müşavir Yardımcısı Ahmet Enes Tekcan tarafından ziyaret edildi. Türk pavilyonu ve firmaların info stantları birçok resmi delegasyon tarafından ziyaret edildi ve firmalar açısından ikili görüşmelerinin olumlu geçtiği gözlemlendi. DSEI Fuarı, IDEF fuarı gibi 2 yılda bir gerçekleştiriliyor ve firmalar tarafından yoğun ilgi görüyor. Fuara, 54 farklı ülkeden bin 605 firma katılım gösterdi. 121

ORTA ANADOLU

10 Haziran-10 Eylül 2017 tarihleri arasında Astana/Kazakistan’da gerçekleştirilmekte olan ve ülkemizin katılımına yönelik çalışmaları Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen “EXPO Astana 2017”de 09-10 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirilen kapanış etkinliğine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu,


BİRLİK / BÖLGELER

Fındıkta istikrara ihtiyaç var Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, fındık ihracat sezonunun ilk ayında 28 bin 111 ton iç fındık ihracatı yapıldığını belirterek, sezonun iyi başladığını söyledi. Bu artışın diğer yıllarda da devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Sevinç, herkese önemli görevler düştüğünü dile getirdi. Fındıkta 187 milyon dolar gelir Bu yıl üretilen ve geçen yıldan devredilen fındığın mümkünse tamamını satmak için çalıştıklarını kaydeden Sevinç, Eylül ayında gerçekleştirilen fındık ihracatının verilerinin yüz güldürdüğünü söyledi. 28 bin 111 ton iç fındık ihracatı olduğunu ve 187 milyon dolar girdi sağlandığını dile getiren Sevinç, “Geçen yıl bu ayda çok daha düşük bir ihracat vardı, dolayısıyla bu trendin bundan sonraki aylarda devam edip

etmeyeceğini göreceğiz. Bizler edeceğini umut ediyoruz ama bu noktada herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Bu fındık fiyatlarıyla şu an piyasa çalışıyor, devlet 10 liradan Giresun fındığını alıyor. Serbest piyasada fındık fiyatları fındığın kalitesine göre değişiyor. Umarım piyasa bu şekilde devam eder ve Türkiye’nin elinde stok kalmaz. İhracatın arttığına seviniyoruz ama daha da önemlisi bu ihracat artışını daha sonraki yıllarda da sağlayabilmek. Fındığın istikrarlı bir büyümeye ihtiyacı var. Bu hem üretiminin hem satışın hem de iç piyasadaki tüketimin artışıyla mümkün olabilir” sözlerini kaydetti.

KARADENİZ

Trabzon'dan Gine'ye ilk ihracat Trabzon'a yaklaşık 5 bin 500 kilometre uçuş mesafesinde yer alan Gine'ye ilk defa 2017'nin 9 aylık döneminde ihracat gerçekleştirildi. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yapılan derlemeye göre, kentten, yılın geride kalan 9 aylık döneminde 108 ülkeye ihracat gerçekleştirilerek karşılığında 811 milyon 868 bin 304 dolar gelir elde edildi. Söz konusu dönemde Rusya Federasyonu, Almanya, İtalya, Fransa ve Polonya en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke olurken, Trabzon'dan aynı dönem içinde daha önce ihracat yapılmayan ülkelere de ihracat gerçekleşti. Bu kapsamda Trabzon'daki bir firma tarafından ilk kez Gine'ye briket-tuğla imal makineleri ihraç edilerek karşılığında 11 bin 160 dolar gelir sağlandı. Trabzonlu ihracatçılar tüm kıtalara ihracat yapar hale geldi DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Trabzon'dan gerçekleştirilen ihracatta ülke çeşitliliğinin giderek arttığını söyledi. Trabzonlu 122

ihracatçıların dünyanın tüm kıtalarına ihracat yapar duruma geldiğini vurgulayan Gürdoğan, "Tamamen tarım ürünleri ağırlıklı ihracat profiline sahip Trabzon, il içinde imal edilen sanayi ürünlerini de en uzak pazarlara dahi ulaştırır duruma geldi. Bu kapsamda da ilk kez Trabzon'da imal edilen briket-tuğla makinesi Gine'ye ihraç edildi" dedi. Gürdoğan, ihracat rakamlarının da giderek arttığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Trabzonlu sanayicilerimiz azim ve başarılarını ortaya koymaktadır. Trabzon şartlarında birçok zorlukla mücadele eden ihracatçımız, azim ve başarısı ile makinede dünya devleri olan ülkelerle rekabet ederek, 5 bin 500

kilometre uçuş mesafesinde bulunan bir ülkeye dahi ihracat yapma başarısını gösterdi. İhracattan elde edilen gelir belki çok yüksek değil ancak bizim için önemli olan daha önce bulunmadığımız bir pazara ulaşmaktır. Bu başarı sanayicilerimizi de umutlandırıyor. Böylesi güzel bir gelişme, şehrimizde katma değeri yüksek sanayi ürünlerinin üretimine yönelmek isteyen iş adamlarımıza da şevk verecektir." Başarının giderek artmasını beklediklerini dile getiren Gürdoğan, "Trabzon'da üretilen sanayi ürünlerinin Afrika pazarına ulaşması büyük bir başarı hikâyesidir. Bu başarı hikayesinin ilerleyen süreçlerde daha iyi noktalara geleceğini tahmin ediyoruz" dedi.


döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 artışla 5 milyar 880 milyon 132 bin dolarlık ihracatın kayda alındığını belirtti. Çıkmaz, bölge ihracatında Ortadoğu ülkelerinin yüzde 54 payla öne çıktığını söyledi.

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerine (GAİB) bağlı bölge illerinden, bu yılın 9 ayında yapılan ihracatın geçen yılın aynı

dönemine göre yüzde 3,1 arttığı bildirildi. GAİB Koordinatör Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, yaptığı açıklamada, Ocak-Eylül

Gaziantep'ten 522 milyonluk ihracat Gaziantep'in de Eylül ayında 522 milyon 745 bin dolarlık ihracat yaptığını belirten Çıkmaz, halı, kumaş, iplik, değirmencilik ürünleri, pastacılık ürünleri, plastikler ve mamulleri, bitkisel yağlar, demir çelik mamulleri, dış giyimle diğer gıda müstahzarlarının bölgeden en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünler olduğunu kaydetti.

Ekonomi Bakanlığı heyeti Doğu Anadolulu ihracatçılarla buluştu Ekonomi Bakanlığının sağladığı destekler ve gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin bilgilendirme programı kapsamında Erzurum’a gelen Ekonomi Bakanlığı heyeti; Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği organizasyonunda işadamları ile bir araya geldi. Erzurum’da bir restauranta düzenlene yemekte Ekonomi Bakanlığı heyeti ile bölge ihracatçıları bir araya geldi. Programa Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel ve işadamları katıldı. Bugüne kadar Denizli, İzmir, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis, Kahramanmaraş, Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve Bilecik illerinde yerleşik yaklaşık 721 firma Bakanlık heyetleri tarafından ziyaret edildi. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez başkanlığında 60 kişiden

oluşan heyet, Erzurum, Van, Elazığ, Erzincan ve Bayburt illerinde yerleşik 132 firmayı ziyaret etti. Söz konusu ziyaretler, İhracat Genel Müdürü Volkan Ağar, İthalat Genel Müdürü Ahmet Erkan Çetinkayış, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü İbrahim Uslu, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Zafer Soylu ve Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Mukaddes Nur Yılmaz başkanlıklarındaki 11 farklı çalışma grubu tarafından her

bir ilde eş zamanlı olarak icra edildi. Firmalara, Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen desteklerin doğrudan anlatılması ve firmaların ihracat, ithalat, yurtiçi/yurtdışı yatırım, serbest bölge ve ürün güvenliği denetimi konularında karşılaştıkları sorunlara çözüm önerileri getirmeyi amaçlayan söz konusu il ziyaretleri, yılsonuna kadar diğer bölgelerdeki illere yönelik olarak Bakanlık tarafından gerçekleştirilmeye devam edileceği belirtildi.

123

DOĞU & G. DOĞU ANADOLU

Güneydoğu ihracatçısı 187 ülkeye ulaşıyor

Gurur verici gelişmeler AB ülkelerinin yüzde 18,5 payla ikinci olduğunu kaydeden Çıkmaz, "187 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. Bu ülkelerden Irak, ABD, Suriye, Suudi Arabistan, İran, İtalya, Almanya, İngiltere, İsrail ve Belçika bölgemiz ihracatında ilk sıralarda yer alan ülkelerdir. Dünyanın 187 ülkesinde var olmak bizim için gurur vesilesidir. Bu ülkelerde Türk menşeili ürünleri görmenin ve Türk markalarının farklı pazarlarda varlığına şahitlik etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.


EYLÜL 2017 İTİBARIYLA GÜNDEM KAPAK GÜNDEM İHRACAT RAKAMLARI TÜRKİYE İHRACATI

İhracat pazarları bazında Eylül ayında 139 ülke ve bölgeye ihracat arttı. En fazla ihracat yapılan ilk beş ülkeden Almanya'ya yüzde 8,3, İngiltere'ye yüzde 14, ABD'ye yüzde 36,5, İtalya'ya yüzde 1,5 ve Irak'a yüzde 2,2 artış kaydedildi. Eylülde en fazla ihracat yapılan ilk 20 ülke arasında en yüksek artış ise yüzde 54 ile yine Rusya'ya oldu.

● Son 12 aylık dönemde ihracat yüzde 9 artışla 153 milyar 24 milyon dolar olarak kayda geçti. ● Eylül’de miktar bazında ihracat yüzde 2,1, ilk dokuz ayda ise yüzde 11,7 artış gösterdi. ● İlk dokuz ayda ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 artışla 114 milyar 661 milyon dolar oldu.

MİLYON DOLAR İNGİLTERE

MİLYAR DOLAR

MİLYON DOLAR HOLLANDA

ALMANYA

277

522

668

MİLYON DOLAR ROMANYA

MİLYON DOLAR FRANSA

MİLYON DOLAR ABD

518

MİLYON DOLAR İSPANYA

259

635

MİLYON DOLAR İTALYA

MİLYON DOLAR ÇİN

570

MİLYON DOLAR IRAK

ANA ÜRETİM GRUPLARININ İHRACATTAN ALDIĞI PAY

Madencilik %3,3

Tarım %14,6

Sanayi %82,1

İLLERE GÖRE EYLÜL AYI İHRACAT DAĞILIMI

4,78

MİLYAR DOLAR

İSTANBUL

959

MİLYON DOLAR

KOCAELİ

1,06

MİLYAR DOLAR

BURSA

711

MİLYON DOLAR

İZMİR

ANA ÜRETİM GRUPLARININ EYLÜL AYI İHRACATINDAN ALDIĞI PAY Sektör bazında Eylül’de ihracatın lideri 2 milyar 152 milyon dolarla otomotiv oldu. Bu sektörü sırasıyla 1milyar 294 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 1milyar 289 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti.

311,3

Hayvansal ürünler

%2,7

Ağaç ve orman ürünleri

MİLYON DOLAR

185,3

MİLYON DOLAR

%1,6

Tarıma dayalı işlenmiş ürünler

945,8

MİLYON DOLAR

%8,3

Bitkisel ürünler

Kimyevi maddeler ve mamulleri

İHRACATI EN FAZLA ARTAN İL İhracatını Eylül ayında en çok artıran ilk 10 il arasında Batman %320,49 ile birinci oldu.

1,15

MİLYAR DOLAR

%10,2

BATMAN

1,28

MİLYAR DOLAR

%11,3

Sanayi mamulleri

7,08

MİLYAR DOLAR

%62,4

377

MİLYON DOLAR

SAKARYA

556

MİLYON DOLAR

ANKARA

369

MİLYON DOLAR

MANİSA

245

MİLYON DOLAR

DENİZLİ

147

MİLYON DOLAR

ADANA

84 124

11.337.306.000

DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ

1,21

765

273

EYLÜL AYINDA İHRACAT YÜZDE %8,9 ARTIŞLA

523

MİLYON DOLAR

GAZİANTEP

%320,49


EYLÜL 2017 İHRACAT RAKAMLARI SEKTÖREL BAZDA RAKAMLAR -1000 $ EYLÜL

SEKTÖRLER

SON 12 AY

2016

2017

Değişim

2016 - 2017

Değişim

Pay(16) (%)

I. TARIM

1.545.980

1.653.416

6,9

14,6

20.313.221

20.835.775

2,6

13,6

A. BİTKİSEL ÜRÜNLER

1.077.977

1.156.713

7,3

10,2

14.417.844

14.394.736

-0,2

9,4

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri

477.844

474.500

-0,7

4,2

6.310.012

6.452.883

2,3

4,2

Yaş Meyve ve Sebze

117.323

143.057

21,9

1,3

1.992.618

2.117.785

6,3

1,4

Meyve Sebze Mamulleri

118.922

121.770

2,4

1,1

1.328.034

1.389.065

4,6

0,9

Kuru Meyve ve Mamulleri

133.310

94.097

-29,4

0,8

1.353.766

1.236.217

-8,7

0,8

Fındık ve Mamulleri

137.873

183.979

33,4

1,6

2.131.794

1.938.287

-9,1

1,3

Zeytin ve Zeytinyağı

16.904

16.414

-2,9

0,1

176.173

284.832

61,7

0,2

Tütün

70.333

118.927

69,1

1,0

1.042.301

897.043

-13,9

0,6

Süs Bitkileri ve Mamulleri

5.467

3.969

-27,4

0,0

83.147

78.625

-5,4

0,1

149.467

185.360

24,0

1,6

1.810.568

2.181.744

20,5

1,4

149.467

185.360

24,0

1,6

1.810.568

2.181.744

20,5

1,4

318.537

311.342

-2,3

2,7

4.084.810

4.259.295

4,3

2,8

318.537

311.342

-2,3

2,7

4.084.810

4.259.295

4,3

2,8

II. SANAYİ

8.542.546

9.304.620

8,9

82,1

106.889.933

117.281.298

9,7

76,6

A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER

920.721

945.874

2,7

8,3

11.216.297

11.528.266

2,8

7,5

Tekstil ve Hammaddeleri

654.843

664.711

1,5

5,9

7.876.202

7.977.025

1,3

5,2

Deri ve Deri Mamulleri

110.376

111.703

1,2

1,0

1.406.901

1.486.970

5,7

1,0

Halı

155.503

169.461

9,0

1,5

1.933.194

2.064.271

6,8

1,3

B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.

1.095.817

1.280.260

16,8

11,3

14.126.562

15.511.238

9,8

10,1

C. SANAYİ MAMULLERİ

6.526.007

7.078.485

8,5

62,4

81.547.073

90.241.793

10,7

59,0

Hazırgiyim ve Konfeksiyon

1.318.761

1.294.611

-1,8

11,4

17.262.813

16.724.132

-3,1

10,9

Otomotiv Endüstrisi

1.940.446

2.152.110

10,9

19,0

22.865.058

27.583.341

20,6

18,0

Gemi ve Yat

19.890

103.601

420,9

0,9

708.312

1.508.298

112,9

1,0

Elektrik Elektronik ve Hizmet

803.563

868.672

8,1

7,7

10.135.315

10.136.407

0,0

6,6

Makine ve Aksamları

403.847

481.126

19,1

4,2

5.358.000

5.747.255

7,3

3,8

Demir ve Demir Dışı Metaller

483.422

522.426

8,1

4,6

6.009.417

6.434.371

7,1

4,2

Çelik

716.702

746.656

4,2

6,6

8.840.953

10.627.639

20,2

6,9

Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri

215.706

206.028

-4,5

1,8

2.704.062

2.624.594

-2,9

1,7

Mücevher

195.280

234.722

20,2

2,1

2.301.674

3.344.982

45,3

2,2

Savunma ve Havacılık Sanayii

140.242

151.248

7,8

1,3

1.724.988

1.690.253

-2,0

1,1

İklimlendirme Sanayii

281.829

311.291

10,5

2,7

3.539.210

3.719.294

5,1

2,4

Diğer Sanayi Ürünleri

6.319

5.995

-5,1

0,1

97.271

101.225

4,1

0,1

322.012

379.271

17,8

3,3

3.613.783

4.579.409

26,7

3,0

10.410.538

11.337.306

8,9

100,0

130.816.937

142.696.482

9,1

93,3

9.530.774

10.327.784

8,4

6,7

140.347.711

153.024.266

9,0

100,0

B. HAYVANSAL ÜRÜNLER Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri

III. MADENCİLİK T O P L A M (TİM*) İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat T O P L A M (TİM+TUİK*)

Pay(16) (%) 2015 - 2016

125


GÖSTERGELER Eylül ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke (1000$) ÜLKE (Bin$) ALMANYA İNGİLTERE ABD İTALYA IRAK FRANSA İSPANYA ROMANYA HOLLANDA ÇİN

2016 1.124.392,89 670.920,31 489.125,83 625.429,95 557.765,23 487.804,90 412.734,75 234.260,91 270.284,96 202.405,21

2017 1.217.935,01 764.820,20 667.670,31 634.848,76 570.243,51 521.863,71 518.271,91 277.328,76 272.887,57 258.658,37

Eylül ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke (1000$) Değ. % 8,32 14,00 36,50 1,51 2,24 6,98 25,57 18,38 0,96 27,79

ÜLKE (Bin$) MARSHALL ADALARI MALTA SINGAPUR KATAR GÜNEY AFRİKA ÖZBEKİSTAN RUSYA ENDONEZYA JAPONYA ARJANTİN

2016 4.544.625,77 1.076.266,19 803.137,69 635.103,97 471.253,52 481.863,79 178.476,15 312.250,32 234.391,53 115.249,91

2017 4.782.843,13 1.063.710,09 959.388,00 711.263,05 555.722,56 522.744,85 377.298,59 368.550,79 244.915,01 147.413,61

Değ. % 5,24 -1,17 19,45 11,99 17,92 8,48 111,40 18,03 4,49 27,91

En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında Eylül ayında Almanya lider oldu. Eylül’de Almanya’ya yapılan ihracat 1milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2016 2017 1.940.445,81 2.152.109,61 1.318.760,99 1.294.611,02 1.095.817,07 1.280.260,35 803.563,25 868.672,21 716.701,93 746.656,02 654.843,02 664.710,54 483.422,28 522.426,00 403.847,48 481.126,18 477.843,76 474.499,78 322.012,03 379.270,81

Eylül ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 sektörden ihracatını en çok artıran gemi ve yat, tütün ile fındık ve mamulleri sektörleri oldu.

126

Değ. % 13344,52 489,08 238,63 106,08 82,91 59,52 53,97 49,26 41,13 38,98

ÜLKE (Bin$) BATMAN BİTLİS ELAZIĞ SAKARYA HAKKARİ ORDU KARABÜK ÇANKIRI MUĞLA VAN

2016 1.371,82 173,92 13.902,62 178.476,15 1.395,23 15.095,55 11.850,75 9.137,06 30.877,33 3.945,87

2017 5.768,34 653,60 30.668,91 377.298,59 2.816,78 28.465,50 21.429,54 14.651,93 47.033,49 5.997,47

Değ. % 320,49 275,81 120,60 111,40 101,89 88,57 80,83 60,36 52,32 51,99

Eylül ayında en çok ihracat artışı yaşanan ülke ise Marshall Adaları oldu. Eylül’de Marshall Adaları’na gerçekleşen ihracat yüzde 13344,52 oranında yükseldi.

Eylül ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 sektör (1000$)

Eylül ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 sektör (1000$) ÜLKE (Bin$) OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON KİMYEVİ MADDELER VE MAM. ELEKTRİK ELEKTRONİK VE HİZMET ÇELİK TEKSTİL VE HAMMADDELERİ DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER MAKİNE VE AKSAMLARI YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ MADENCİLİK ÜRÜNLERİ

2017 21.721,79 41.227,36 36.994,35 52.013,94 54.583,20 52.364,51 219.826,28 19.566,77 30.165,76 11.302,63

Eylül ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 il (1000$)

Eylül ayı en fazla ihracat yapan ilk 10 il (1000$) ÜLKE (Bin$) İSTANBUL BURSA KOCAELİ İZMİR ANKARA GAZİANTEP SAKARYA MANİSA DENİZLİ ADANA

2016 161,57 6.998,60 10.924,55 25.239,44 29.841,54 32.826,61 142.769,27 13.109,36 21.374,36 8.132,36

Değ. % 10,91 -1,83 16,83 8,10 4,18 1,51 8,07 19,14 -0,70 17,78

ÜLKE (Bin$) GEMİ VE YAT TÜTÜN FINDIK VE MAMULLERİ SU ÜRÜNLERİ HAYV. MAM. YAŞ MEYVE VE SEBZE MÜCEVHER MAKİNE VE AKSAMLARI MADENCİLİK ÜRÜNLERİ KİMYEVİ MADDELER VE MAM. OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ

2016 2017 19.889,55 103.600,68 70.332,89 118.926,94 137.873,00 183.979,07 149.466,85 185.360,03 117.323,38 143.057,31 195.280,36 234.721,58 403.847,48 481.126,18 322.012,03 379.270,81 1.095.817,07 1.280.260,35 1.940.445,81 2.152.109,61

Değ. % 420,88 69,09 33,44 24,01 21,93 20,20 19,14 17,78 16,83 10,91

İhracatı Eylül ayında 1 milyar doları aşan sektörler otomotiv, hazır giyim ve konfeksiyon ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri oldu.


İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $) EYLÜL

SON 12 AY

2016

2017

Değişim (%)

Pay (%)

2015 - 2016

2016 - 2017 Değişim (%)

İMMİB

2.820.641

3.162.338

12,1

27,9

35.028.101

39.006.550

11,4

27,3

UİB

1.978.616

2.231.311

12,8

19,7

23.616.260

28.262.231

19,7

19,8

İTKİB

1.465.531

1.440.603

-1,7

12,7

18.552.900

18.312.534

-1,3

12,8

AKİB

708.258

815.456

15,1

7,2

10.123.763

11.485.699

13,5

8,0

OAİB

920.865

910.181

-1,2

8,0

11.077.814

11.471.708

3,6

8,0

EİB

893.418

978.238

9,5

8,6

10.869.934

11.289.303

3,9

7,9

GAİB

608.497

628.499

3,3

5,5

7.972.170

7.950.188

-0,3

5,6

İİB

418.852

512.947

22,5

4,5

5.837.665

6.818.822

16,8

4,8

DENİB

177.591

198.584

11,8

1,8

2.131.725

2.361.599

10,8

1,7

DAİB

149.113

132.369

-11,2

1,2

1.888.645

1.833.211

-2,9

1,3

BAİB

106.046

116.950

10,3

1,0

1.393.345

1.642.662

17,9

1,2

KİB

99.249

123.434

24,4

1,1

1.531.869

1.303.108

-14,9

0,9

DKİB

63.860

86.395

35,3

0,8

792.745

958.866

21,0

0,7

TOPLAM

10.410.538

11.337.306

8,9

100

9,1

100

Eylül ayında İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin sergilediği performansta DKİB yüzde 35,3 ihracat artışı ile dikkat çekiyor.

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri arasında Eylül ayında İMMİB’in ihracattaki payı yüzde 27,9 olarak gerçekleşti.

Eylül ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan ilk 10 ülke grubu (1000$)

Eylül ayı en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke grubu (1000$) ÜLKE GRUP(Bin$) AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ ORTADOĞU ÜLKELERİ AFRİKA ÜLKELERİ KUZEY AMERİKA SERBEST TİCARET BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU DİĞER ASYA ÜLKELERİ DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ UZAKDOĞU ÜLKELERİ SERBEST BÖLGELER DİĞER AMERİKAN ÜLKELERİ

2016 5.311.887,28 1.835.543,64 806.282,29 586.933,19 751.858,98 353.725,12 303.894,74 167.369,56 129.154,77 107.049,37

Ülke grubu bazında bakıldığında Eylül ayı ihracatı AB'ye yüzde 10,2 artarken, AB'nin ihracattaki payı da yüzde 51,6 oldu.

2017 5.854.018,66 1.692.903,04 883.920,64 769.326,58 766.891,55 428.098,89 362.196,44 211.775,78 178.198,39 120.578,88

130.816.937 142.696.482

Pay (%)

Değ. % 10,21 -7,77 9,63 31,08 2,00 21,03 19,18 26,53 37,97 12,64

ÜLKE GRUP(Bin$) SERBEST BÖLGELER KUZEY AMERİKA SERBEST TİCARET OKYANUSYA ÜLKELERİ UZAKDOĞU ÜLKELERİ DİĞER ASYA ÜLKELERİ DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ DİĞER AMERİKAN ÜLKELERİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ AFRİKA ÜLKELERİ BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU

2016 2017 129.154,77 178.198,39 586.933,19 769.326,58 52.721,82 67.702,38 167.369,56 211.775,78 353.725,12 428.098,89 303.894,74 362.196,44 107.049,37 120.578,88 5.311.887,28 5.854.018,66 806.282,29 883.920,64 751.858,98 766.891,55

Değ. % 37,97 31,08 28,41 26,53 21,03 19,18 12,64 10,21 9,63 2,00

Uzak pazarlara ihracatta Eylülde çift haneli artışlar görüldü. Bu kapsamda Kuzey Amerika'ya ihracat yüzde 31,1, Uzakdoğu'ya yüzde 26,5, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın da yer aldığı Okyanusya Ülkelerine ise yüzde 28,4 artış gösterdi.

KAYNAK: TİM 127


ADRES DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. B-BLOK K:9 YENİBOSNA / İSTANBUL TEL: 0 212 454 04 90 - 91 FAKS: 0 212 454 04 13 / 454 04 83 E-POSTA: tim@tim.org.tr WEB ADRESİ: www.tim.org.tr GENEL SEKRETER: DR. HALİL BADER ARSLAN GENEL SEKRETER YRD.: TAMER GÜNDOĞAN GENEL SEKRETER YRD.: MEDINE ATAY GENEL SEKRETER YRD.: CANER ÇOLAK GENEL SEKRETER YRD.: CİHAT GÖK AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ LİMONLUK MAH. VALİ HÜSEYİN AKSOY CAD. NO: 4 YENİŞEHİR/MERSİN TEL: 0 324 325 37 37 FAKS: 0 324 325 41 42 E-POSTA: akib@akib.org.tr WEB ADRESİ: www.akib.org.tr GENEL SEKRETER: İSMET YALÇIN GEN. SEK. YRD: CANAN AKTAN ERDOĞMUŞ BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ASPENDOS BULVARI NO:221 07200/ANTALYA TEL: 0 242 311 80 00 FAKS: 0 242 311 79 00 E-POSTA: baib@baib.gov.tr WEB ADRESİ: www.baib.gov.tr GENEL SEKRETER: FİSUN PEKTAŞ DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ ANKARA YOLU 10. KM. 246. SOKAK NO: 8 AKKALE/DENİZLİ TEL: 0 258 274 66 88 (PBX) FAKS: 0 258 274 72 22 - 62 E-POSTA: denib@denib.org.tr WEB ADRESİ: www.denib.org.tr GENEL SEKRETER: UĞUR DAYIOĞLU DOĞU ANADOLU İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ CUMHURİYET CAD. EREN İŞ MERKEZİ NO: 86 K: 4-5 / ERZURUM TEL: 0 442 214 11 85 (4 HAT) FAKS: 0 442 214 11 89 - 91 E-POSTA: daibarge@daib.org.tr WEB ADRESİ: www.daib.org.tr GENEL SEKRETER: MURAT KARAPINAR GENEL SEKRETER YRD: MELIH LEYLİOĞLU DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ PAZARKAPI MAH. SAHİL CAD. NO: 95, TRABZON TEL: 0 462 326 16 01 FAKS: 0 462 326 94 01 - 02 E-POSTA: dkib@dkib.org.tr WEB ADRESİ: www.dkib.org.tr GENEL SEKRETER: İDRİS ÇEVİK

128

EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK CAD. NO:382 ALSANCAK İZMİR TEL: 0 232 488 60 00 FAKS: 0 232 488 61 00 E-POSTA: eib@egebirlik.org.tr WEB ADRESİ: www.egebirlik.org.tr GENEL SEKRETER: CUMHUR İŞBIRAKMAZ GENEL SEKRETER YRD: KEMAL COŞKUN GENEL SEKRETER YRD: ÇİĞDEM ÖNSAL GENEL SEKRETER YRD: NERGİS BÜYÜKKINACI

İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ B-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 02 00 FAKS: 0 212 454 02 01 E-POSTA: info@itkib.org.tr WEB ADRESİ: www.itkib.org.tr GENEL SEKRETER: BEKİR ASLANER

GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ GAZİMUHTARPAŞA BULVARI MÜCAHİTLER MAH. 52012 NO'LU SK. NO: 6 27090 ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP TEL: 0 342 211 05 00 (PBX) FAKS: 0 342 221 05 09-10 E-POSTA: gaibevrak@gaib.org.tr WEB ADRESİ: www.gaib.org.tr GENEL SEKRETER VEKILI: MİKAİL İRTEGÜN GENEL SEKRETER YRD: AYDIN KUTLU

KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ATATÜRK BULVARI NO:19/E 28200 GİRESUN TEL: 0 454 216 24 26 FAKS: 0 454 216 48 42 E-POSTA: kib@kib.org.tr WEB ADRESİ: www.kib.org GENEL SEKRETER T.: BÜLENT CEBECİ

İSTANBUL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ C-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 05 00 FAKS: 0 212 454 05 01 - 02 E-POSTA: iib@iib.org.tr WEB ADRESİ: www.iib.org.tr GENEL SEKRETER: İZZET SELÇUK ŞAĞBAN GENEL SEKRETER YRD: DOĞUŞ TOZANLI

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ CEYHUN ATUF KANSU CAD. NO: 120 BALGAT/ANKARA TEL: 0 312 447 27 40 (5 HAT) FAKS: 0 312 446 96 05 E-POSTA: oaibwebmaster@oaib.org.tr WEB ADRESİ: www.oaib.org.tr GENEL SEKRETER: ÖZKAN AYDIN

İSTANBUL MADEN VE METAL İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ A-BLOK ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL TEL: 0 212 454 00 00 FAKS: 0 212 454 00 01 E-POSTA: immib@immib.org.tr WEB ADRESİ: www.immib.org.tr GENEL SEKRETER: ARMAĞAN VURDU GENEL SEKRETER YRD: COŞKUN KIRLIOĞLU GENEL SEKRETER YRD: FATİH ÖZER

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2. GELİŞİM SAHASI KAHVERENGİ CAD. NO: 11 16140 NİLÜFER/BURSA TEL: 0 224 219 10 00 FAKS: 0 224 219 10 90 E-POSTA: uludag@uib.org.tr WEB ADRESİ: www.uib.org.tr GENEL SEKRETER: MÜMİN KARACAKAYALILAR GENEL SEKRETER YRD: ÖZCAN KOLBAŞI GENEL SEKRETER YRD: TANSU SİNAĞ




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.