Türkiye İhracat Haftası E-Bülten

Page 1

Türkiye İhracatta Son 10 Yılın Rekorunu Kırdı Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracat Haftası 2017 etkinliğinde konuştu. Yıldırım'ın, burada açıkladığı TİM'e ait verilere dayandırdığı açıklamasında, ''İhracatımız bu yılın Ekim ayında yüzde 15.6 artmış, 13.5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir'' dedi. Bu rakamın şimdiye kadar ki Ekim ayı rakamları arasında en yükseği olduğunu ifade eden Yıldırım, ''Son 10 yılın en yüksek rakamıdır. Artış oranı itibariyla 2017'nin ilk 10 ayına baktığımızda ortalama artış yüzde 11, rakam olarak da yaklaşık 129 milyar dolardır'' dedi.

Türkiye'nin miktar bazında ihracatı da Ekim ayında yüzde 14,1 artarak 10,1 milyon ton olurken, ilk dokuz ayda yüzde 11,9 artış gösterdi. Yıldırım, “Öncelikle hedefimiz daha rekabetçi, daha fazla katma değer üreten, araştırma geliştirmeyi, yenilikçiliği, markalaşmayı odak noktasına haline getiren bir ekonomik alt yapıyı tesis etmek. Dünyada yükselen ekonomilerin hangi ekonomiler olacağı belli, inişte olan ekonomiler de belli. Yükselen ekonomiler; batıdan doğuya doğru giden ülkelerde olacak" dedi.

www.ihracathaftasi.com

İhracatın Geleceği Aydınlık açıklanan TİM verilerine göre, Ekim ayında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,6 artışla 13 milyar 528 milyon dolar oldu ve tüm zamanların Ekim ayı ihracat rekoru kırıldı.

PROGRAMDA

yönlendirebilecekleri “İhracatçılar Soruyor” oturumları düzenlenerek güncel sorunlar hakkında ihracatın paydaşları arasında görüş alış verişinin yapılması sağlandı. İhracat ile ilgili tüm konuların masaya yatırıldığı “İhracat Haftası 2017”, panellerin yanı sıra farklı ülkelerden firmaların katılımları ile geniş kapsamlı bir alım heyetine ev sahipliği yaptı. Üç gün boyunca devam eden alım heyeti programıyla da ihracatçıların dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen iş insanları ile birebir temas kurarak ihracat ağlarını genişletmeleri için önemli adımlar atıldı. Ek olarak, Fas, Endonezya ve Singapur ülkeleri özelinde düzenlenen İhracat Pusulası etkinliklerinde pazara giriş konusunda öne çıkan hususlar ele alındı. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleri ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinasyonuyla düzenlenen “İhracat Haftası 2017” katılımcılara ihracat hakkında en kapsamlı bilgiye ulaşmaları, sorularına çözüm bulmaları ve iş ağlarını genişletmeleri hususlarında eşsiz bir fırsat sunmuş oldu.

Türkiye İhracat Haftası, ihracatın sürdürülebilir ve kalıcı bir şekilde artırılmasına yönelik olarak yapılan çalışmalar çerçevesinde, başta Sayın Binali Yıldırım’ın, değerli hükümet temsilcilerinin yanı sıra alanlarında uluslararası ve ülke çapında tanınmış uzman kişiler ile ihracatçıların katılımlarıyla 1 - 3 Kasım 2017 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Türkiye İhracat Haftası sırasında gerçekleşen oturumlar ve panellerle eş zamanlı olarak 66 ülkeden toplam 700 şirketten oluşan alım heyetleri, Türk şirketleriyle ikili iş görüşmeleri yaptı. İkili iş görüşmeleri için kayıt yaptıran Türk şirketi sayısı 5 bini buldu. Programda ihracatın finansmanı, lojistik ve gümrük uygulamaları, hizmet ihracatı, başarısızlık hikâyeleri ve Türkiye Ticaret Merkezleri panellerinin yanı sıra Ali Kırca ile İhracat Meydanı etkinliği gerçekleştirildi. Ayrıca, çeşitli Bakanlıklardan yetkililerin katılımıyla ihracatçıların sorularını doğrudan

Ekonominin Rabiası: Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat.

İhracat Ekonominin Amiral Gemisidir

B2B Görüşmelerine İhracatın Kalbi Yoğun İlgi Bu Meydanda Attı

Uluslararası Sermayenin İhracattaki Rolü

Türkiye İçin Tek Çıkış Yolu İhracat

ll Başbakan Binali Yıldırım İhracat Haftasının açılışında ekonomiye dair değerlendirmelerde bulundu. Sayfa 02

ll İhracat Haftası açılış konuşmasında TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi birçok önemli açıklamada bulundu. Sayfa 03

ll Farklı sektörlerden birçok firma temsilcisi TİM’in düzenlemiş olduğu B2B toplantılarında bir araya geldi. Sayfa 03

ll Uluslararası sermaye temsilcileri, Türk ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sayfa 07

ll Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ekonomiye dair değerlendirmelerde bulundu. Sayfa 10

ll TİM’in düzenlediği İhracat Haftası kapsamında ‘Ali Kırca ile İhracat Meydanı’ gerçekleştirildi. Sayfa 04


www.ihracathaftasi.com 1. gün

02

Binali Yıldırım Başbakan

Köşe Yazısı

Daha Büyük Hedeflere Emin Adımlarla neresine gidilirse gidilsin her biri ayrı bir başarı hikayesi olan Türk girişimcilerin görüleceğinin dile getirildiği programda, Türk ihracatçılarının başarılarından bahsedildi.

www.ihracathaftasi.com 1. gün

Recep Akdağ

Nihat Zeybekçi

Başbakan Yrd.

Ekonomi Bakanı

hracatımız bu yılın Ekim ayında yüzde 15,6 artmış, 13,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, bütün zamanların Ekim ayı itibarıyla en yüksek rakamıdır. Son 10 yılın en yüksek rakamıdır. Önümüzdeki 3 yıl içindeki hedefimiz, Türkiye'yi üst gelir grubu ülkeler arasına sokmaktır. İhracatçılarımız bir kenara not etsin; birinci hedefiniz önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye'yi 13 bin dolar seviyesine getirecek atılımları, çalışmaları başlatmanızdır. İhracatımızın mutlaka büyüme hızını, ithalatın büyüme hızının üzerine çıkarmamız lazım. Biz iki açık veren bir ülkeyiz. Petrol ve doğalgaz fışkırmıyor. Ne yapacağız? Daha çok üreteceğiz, daha çok insana iş sağlayacağız. Ürettiğimizi bütün dünyaya dağıtacağız, refahı arttıracağız. Bu refahı da adil bir şekilde paylaştıracağız. Hedefimiz bu. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat, dört rabia. Ekonominin rabiası da bu. Türkiye'nin rabiası var biliyorsunuz. Nedir? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu genel, vazgeçilmezimiz. Bir de ekonominin rabiası var, onu da bugün açıklıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat. Kafanıza koyun. Dünyada yükselen ekonomilerin hangi ekonomiler olacağı belli, inişte olan ekonomiler de belli. Yükselen ekonomiler; batıdan doğuya doğru giden ülkelerde olacak. Bu her yönüyle artık belli olmuştur. Dolayısıyla bu anlamda Türkiye uzun vadeli yatırım yapılacak ülkelerin başında yer almaktadır. O halde ne yapacağız; durmak yok, üretime, ihracata büyümeye devam. Türkiye'nin önü açık, geleceği aydınlık. Güya Türkiye ekonomisi için 2016'da felaket senaryoları yazanlar, o değerlendirme kuruluşları birbiriyle yarışa girdiler. Düşürdükleri tahminleri şimdi de yükseltme yarışına girdiler. 6 ayda 3 sefer düzeltme yaptılar. Ne yaparsalar yapsınlar, Türkiye büyümeye istikrarla ve güvenle devam edecek.

bir göstergesi oldu bu da. Ülkemizin gücünün sınırları, coğrafi sınırlarımızdan ibaret değildir. Bugün dahi Avrupa’nın birçok ülkesine ihracat yapan 80’e yakın iş adamımız bugün salonda bizimle birlikteler. Ben buradan bu marka temsilcilerini yürekten kutluyorum ve ayakta alkışlıyorum,” diye konuştu. Bu markalaşmanın gıdada başladığını, Türk markaların Almanya, İngiltere ve Doğu Avrupa'da ciddi gelişmeler yaşadığını kaydeden Büyükekşi, "Avrupa'daki Türk markalarının yarattığı değer 20 milyar dolar." dedi.

İ

Türkiye İhracat Haftası kapsamında düzenlenen "Avrupalı Türk Markalar Birliği Zirvesi"ne Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkanı Cafer Mahiroğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve T.C Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin katıldı. Programda konuşmacılar, Avrupa'da faaliyet gösteren Türk şirketlerin sahipleri ile bir araya geldi. Türk şirketlerin dünyaya açılmasının önemine değinildiği programda, gerek marka destekleri, gerek yurt dışı ofismağaza destekleri, gerekse Turquality destekleri ile dünyada markalarına en çok destek veren ülke olmanın getirileri konuşuldu. Ayrıca şu anki verilen desteklerin iyi bir başlangıç noktası olduğu ve bu desteklere artırarak devam edileceği vurgusu da net bir şekilde yapıldı. "Ülke olarak büyük hedeflerimiz var" Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, dünyanın neresine gidilirse gidilsin her biri ayrı bir başarı hikayesi olan Türk girişimcilerin görüleceğini kaydederek, Türk ihracatçılarının başarılarından bahsetti. Şu anda Avrupa'daki Türk markalarının ürettiği katma değerin 20 milyar dolar olduğunu dile getiren Metin, bu rakam Türk girişimcisinin Avrupa'da geldiği noktayı ortaya koyduğunu söyledi. Metin, "Ama bu yetmez. Biz mevcut potansiyelimizi kullanmakta hala istediğimiz noktada değiliz. Hepimizin daha fazla gayret göstermesi gerekiyor. Ülke olarak büyük hedeflerimiz var." diye konuştu. Bu hedeflere hep birlikte

ulaşacaklarını vurgulayan Metin, birlik ve beraberliğin, ortak çalışmanın önemine dikkati çekti. Metin, 15 yıldır ekonominin her alanında yapısal reformları hayata geçirdiklerini kaydederek, ihracata dayalı büyüme modeli ile Türk ekonomisinin büyümesini sürdürdüğünü bildirdi. Fatih Metin, "Geldiğimiz noktada 30 milyar dolardan aldığımız ihracatı 150 milyar dolara ulaştırdık. Bunda ihracatçılarımızın, Avrupa'daki yatırımcılarımızın büyük payı var." diye konuştu. Ekonomi Bakanlığı'nın ve hükümetin ihracatçılara yönelik teşvik ve destekleri hakkında katılımcılara bilgi veren Metin, ihracatçıların bundan sonra da teşvik ve desteklerle yanında olmaya devam edeceklerini bildirdi. "Avrupa'daki Türk markalarının yarattığı değer 20 milyar dolar" TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Türkiye'den Avrupa'ya ilk büyük göçlerin 1960'lı yıllarda başladığını, oraya ilk gidenlerin adaptasyonda sorun yaşadığını belirterek, ancak sonra gidenlerin önemli markalar yarattığını söyledi.

Büyükekşi, “ Bildiğiniz üzere Ekonomi Bakanlığı sadece Türkiye’deki markaları desteklemiyor, Avrupa’daki iş insanlarına da her daim destek veriyor. Bildiğiniz gibi 1960’lı yılların başında Avrupa’ya büyük göçler yaşandı. Özellikle ilk giden nesil iş bulmak amacıyla gitti. Ama gittikleri ülkede adaptasyon sorunları yaşadılar. Ama ikinci nesil iş kurma, üretim yapma ve marka yaratma konusunda çok önemli adımlar attılar. Sonrasında da sadece Türk vatandaşlarına değil çevredeki tüm insanlara hizmet vermeye başladılar ve o coğrafyada önemli markalar yarattılar. İnsanımızın üretkenliği ve girişimciliğinin bize her coğrafyada katkı sağladığının

"Türkler artık Avrupa'da orta ölçekli devlet olma gücünde" Avrupalı Türk Markalar Birliği Başkanı Cafer Mahiroğlu da, Türk vatandaşların Avrupa için önemine dikkati çekerek, Türkiye ve Avrupa arasındaki ast-üst ilişkisinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Türkiye'nin hem Avrupa'nın hem dünyanın değerli ve önemli parçalarından biri olduğunu dile getiren Mahiroğlu, şu bilgileri verdi: "İlk yıllarda sadece göçmen ve işçi olarak hor görülen vatandaşlarımız, bugün üniversitelerde akademisyen, iş dünyasında oyun kurucu, sanatta yön veren olmuşlardır. Avrupa'dan Türkiye'nin vatandaşlarını çıkardığınız zaman ciddi bir yoksunluk hissedileceğini buradan anımsatmak isterim. 5 milyona varan nüfusu ile Türkler, artık Avrupa'da orta ölçekli devlet olma gücündedir. Yıllık tüketim harcamaları 25 milyar avroyu bulmuş, ciroları 50 milyar avroyu aşmış, işletme sayıları 150 bine, istihdam rakamları ise 700 bine yaklaşmış bir güç merkezi ve Avrupa'nın kaderinde belirleyici konuma gelmiştir."

Yeter ki İhracat Yapmak İstesinler BEYLERBEYI SALONUNDA

Mehmet Büyükekşi TİM Başkanı

Ekonomi Bakanlığı yetkilileri ihracatçıların

sorularını yanıtladı.

DÜNYANIN

Ekonominin Rabiası: Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat.

03

Daha İyisini Yapmak İçin Sürekli Çalışacağız

G

eçtiğimiz sene Ekim ayında yayınlanan İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye 69. sırada. Bu sene biraz mesafe aldık. Bu sene 60. sıradayız. Peki çok daha iyisini yapabilir miyiz? Yapacağız Allah'ın izniyle. Bu sene ben bakanlarımızla ayrı ayrı yaklaşık 10 toplantı yaptım. Daha da yapacağım. Bütün bunları bir ayda gerçekleştirdik. Teknisyenlerle de bir araya geldim. İşe, göstergelerden başladık. Dedik ki 'Türkiye'yi bu sene 40'lı, 30'lu sıralara çekebilir miyiz?' Zaman az. Nisan'a kadar 5 ay var. Mevzuat değişecekse mevzuatı değiştireceğiz. Daha sonra uygulamaya sokacağız. Benim üstünde çalıştığım iki konu gümrük mesai ücretleri ve ordino parasıydı. Gümrük mesai ücretleriyle ilgili mutlaka bir hal çaresini bulacağız. İkincisi, ordino diye ödenmek zorunda kalınan para, aslında hukuksuz bir şey. Yani mevzuatımızda bu paranın ödeneceğine dair hiçbir şey yok. İhracatçılar ya da ithalatçılar bunu mecburiyetten ödüyor. Bu mecburiyeti ortadan kaldırmamız için bizim biraz sahaya inmemiz lazım. Bu parayı kim alıyor nasıl alıyor birkaç kişinin canını biraz yakarsak, herhalde bunu da çözeriz. Siz neyi yapmak isterseniz isteyin, eğer birlikte çalıştığınız kişilerde o değişime önce inanmayı, onu arzu etmeyi, onun nasıl yapılacağını bilmeyi, bilmenin yanına onun maharetini eklemedikçe, dönüşmek mümkün değil. Bunu biz kamuda da birçok kereler gördük. Bununla birlikte verimliliği ve etkinliği artırmak için mutlaka performans yönetimine geçmek gerekiyor. Eğer kamu sektörü güçlü olursa özel sektörden de verimli, hesaplı hizmet alabilirsiniz. Aksi takdirde Şili'de, ABD'de, Güney Afrika'da olduğu gibi sağlık sistemleri çıkmaza da girebiliyor. www.twitter.com/turkihracat/

İhracat Destek Miktarını Minimum 3 Katına Çıkardık

B

u yılın başında 153,3 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlemiştik. O gün bazıları kinayeli bir şekilde hafif gülümsemişlerdi. Eylül ayı itibarıyla 12 aylık rakamda bu sınırı aştık. İnşallah yıl sonu itibarıyla da OVP'deki 153,3 milyar doların 156,5 milyar dolara güncellenmesiyle 156,5'i de inşallah aşacağız. Daha önemlisi tüm zamanların rekoru olan, içinde 13 milyar doların üzerinde altın ihracatı olan 157,6 milyar doları bu sene net ihracatımızla aşmayı hedefliyoruz. İnşallah 2018'in Ocak ayı itibarıyla aşacağız. İnanıyorum ki bu aşk, bu sevda bizde olduğu sürece biz bunu Aralık ayında yerle bir ederiz diye düşünüyorum. Birileri "tesadüftü, rast geldi" diyebilir. Asla... Her biri çalışıldı. Her biri en ince detaylarına kadar Başbakanımızın liderliğinde, Bakanlar Kurulumuzun tüm üyeleri ile beraber planlandı ve bugün sonuçlarını görüyoruz. 2017'nin ilk çeyreğinde iş adamlarının yanı sıra ihracatçıların, yatırımcıların, sanayicilerin ve üreticilerin bütün taleplerini yerine getirdik. Zorlu küresel ekonomik şartlara, ülkenin içinden geçtiği ihanet ve işgal girişimine rağmen ihracata dayalı kalkınmaya kararlı bir ülke olarak 2017 yılında ihracat destek miktarını minimum 3 katına çıkardık. Bu oranı da önümüzdeki dönemde artırarak devam edeceğiz. Eximbank dünyada 2 numarada bulunuyor. Başbakanımızın bize verdiği talimat; Eximbank'ın dünyada 1 numara olması. Yani ihracatımızın şu anda yüzde 26'sını finanse eden, kredilendirebilen Eximbank öyle bir hale gelecek ki 2018 yılında inşallah bizden önce duran Güney Kore'yi geçerek, açık ara farkla ihracatımızı yüzde 30 rakamlarına doğru yaklaşan şekilde finanse etmeyi gerçekleştirecek. Biz de buradan Başbakanımıza söz veriyoruz; 2018'de dünyada 1 numara olacağız. www.facebook.com/trihracatcilarmeclisi/

Beylerbeyi Salonu'nda gerçekleştirilen "İhracatçılarımız Soruyor" paneli oldukça yoğun bir katılımla gerçekleşti. Moderatörlüğünü TİM Yönetim Kurulu üyesi Murat Akyüz'ün yaptığı oturumda Ekonomi Bakanlığı Yetkilileri Kadir Bal, Mehmet Ali Kılıçkaya, Ahmet Erkan Çetinkayış, Zergül Özbilgiç, Emel Emirlioğlu ve Zafer Soylu ihracatçıların sorularını yanıtladılar. Bakanlık yetkililerine

sorulan soruların büyük kısmını ihracatçılara sağlanan destekler hakkındaki sorular oluşturdu. Teşvik uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Zergül Özbilgiç yanıtladığı bir soruda "Bakanlığımız, bize gelip ben ihracat yapmak istiyorum diyen yatırımcının a'dan z'ye tüm ihtiyaçları için destek sağlamaktadır. Yeter ki ihracat yapmak istesinler" ifadesini kullandı.

B2B Görüşmelerinde 66 Ülkeden 700 alıcı 5 bin Türk Şirketiyle Buluştu. temsilcileri, organizasyonun ülkeler arasında sağlam ticari ilişkiler geliştirilmesi açısından oldukça faydalı olduğunu ifade ettiler.

YABANCI FIRMA

Türkiye İhracat Haftası sırasında gerçekleşen oturumlar ve panellerle eş zamanlı olarak 66 ülkeden toplam 700 şirketten oluşan alım heyetleri, Türk şirketleriyle ikili iş görüşmeleri yaptı. İkili iş görüşmeleri için kayıt yaptıran Türk şirketi sayısı 5 bini buldu. Aralarında Rusya, İsrail, Gana, Kolombiya, Irak, Malezya, Peru, Tayland, Romanya gibi ülkelerden katılımcıların bulunduğu alım heyetlerinden talep edenler İstanbul’da İkitelli ve Kocaeli’nde Gebze Organize Sanayi bölgeleri ve Bursa’da tesis ziyaretleri gerçekleştirdi. Kolombiya'dan Hindistan'a, Kanada'dan Güney Afrika'ya 66 farklı ülkeden Tekstil ve Hammaddeleri, Çimento, Cam, Seramik, ve Toprak Ürünleri, Yaş Meyve-Sebze, Makine ve Aksamları, Çelik, Deri ve Deri Mamulleri, ElektrikElektronik, Zeytin ve Zeytinyağı, Otomotiv Sanayi, Mobilya, Kağıt, Orman Ürünleri ve daha birçok sektörden yabancı firma

temsilcileri organizasyona akredite oldu. İkili iş görüşmeleri kapsamında İsrailli bir firmadan gelen özel talep üzerine Türk otomotiv, seracılık, demirçelik ürünleri, medikal gıdalar, hububat ve şekerleme sektörlerinden önemli tedarikçi şirketler firmayla bire bir görüşmeler gerçekleştirdi. Türk ihracatçılarla bir araya gelen yabancı firma temsilcileri, organizasyonun ülkeler arasında sağlam ticari ilişkiler geliştirilmesi açısından oldukça faydalı olduğunu ifade ettiler. B2B görüşmelerine katılan Türk ihracatçılar ise, gerçekleştirdikleri görüşmelerin kendileri için çok olumlu geçtiğini belirttiler. Görüşmelerde ihracatçılarımız ve alım heyetleri arasında birçok anlaşma imzalandı. İhracatçılar ve alım heyetlerinin doğrudan bir araya geldiği görüşmelerin, ticari ilişkilerin yanında güzel dostluk ilişkileri de ortaya çıkardığı gözlendi.

Avrupalı Türk Markalar Ödüllendirildi Türk Markalar Birliği Programı’ndan sonra yapılan ödül töreninde Avrupalı Türk Markalar ödüllerini aldı.

AVRUPALI

İhracat Haftası’nda Avrupalı Türk Markalar Birliği Zirvesi’nde ödüller de dağıtıldı. Bu kapsamda Avrupalı Türk Başarı Ödülü’ne, Baktat’tan Mustafa Baklan, Kaplan Döner’den Remzi Kaplan, ErbacherKolb’dan Salih Taşdirek, Schinkenproduktions’tan Hilmi Selçuk, Gima’dan Vehbi Keleş, Aytaç’tan Recep Ercan, Şen Menu’den Dursun Erbay, Usberk’ten Ayşegül Tutkun, Trendy Leven B.V.’den

Mustafa Aslan ve Koc Vleeswaren’den Hikmet Gürcüoğlu aldı. Avrupalı Türk En Başarılı Marka Ödülü de Select, Markafoni’den Cafer Mahiroğlu’nun oldu. Avrupalı Türk Başarılı Marka Ödülü’ne ise Truede, MistikSPA’dan Zeynep Turudi, Keskinbıçak Group’tan Ali Keskinkılıç sahip oldu. Avrupalı Türk İnovasyon ve Başarı Ödülü de Kobil’den İsmet Koyun’un ve Integra bv’den Özgür Kasırga’ya verildi.

İhracat Ekonomimizin Amiral Gemisidir

T

ürkiye’nin 2023 hedefleri; 500 milyar dolar ihracat, dünya ticaretinden %1,5 pay almak ve 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısını 27’ye yükseltmektir. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için en büyük atılımı eğitimde yapmalı ve üretimin önemi konusunda toplumda farkındalık yaratmalıyız. Başbakanımızın pazar çeşitliliğine önem verilmesi talimatı doğrultusunda biz TİM olarak bu yıl 40 ülkeye ticaret heyeti gezisi düzenledik. 10 ülkeden alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. 10 Afrika, 8 Asya ülkesine gittik ve İhracat Haftası etkinliği kapsamında da 66 ülkeden 700’e yakın yabancı misafir ağırladık. Son bir yılda ihracat destekleri üç katına çıktı,ihracatçıya yeşil pasaporttan Eximbank finansman kredilerine kadar çok sayıda desteğe kavuştuk. Geçen yıl OVP açıklandığında 153,3 milyar dolarlık hedef konuldu. Bu rakama 10 ayda bir hayli yaklaştık. Daha 2 ayımız var. Yeni OVP tahmini olan 156.5 milyar doları da hep birlikte aşacağız. Asıl teşekkürümüzü OVP’deki ihracat hedefini aşarak edeceğiz. Ayrıca, ihracatımız dünya ortalamasının 5 puan üzerinde artıyor. Sanayicilerimiz Başbakanımızın sesini duydu. Sadece bir ayda ailemize 2 bin ihracatçı daha eklendi. 2023’te ihracatçı sayımızı 70 bine çıkaracağız. Zaten şu an 67 bini aştık. Bu hedefimizi tam 100 bine revize ediyoruz ve zirveye ulaşacağız. İhraç ettiğimiz her ürün Türkiye için yurt dışına açılan bir kapıdır, bir gençimizin daha iş kurmasıdır,bir babanın daha evine ekmek götürmesidir, cari açığımızın biraz daha azalmasıdır,döviz rezervimizin biraz daha artmasıdır. Bu ülkenin ihracatçıları olarak bunu kendimize düstur edindik yolumuzu bu yönde belirledik.


www.ihracathaftasi.com 1. gün

04

www.ihracathaftasi.com 1. gün

05

ROTA: FAS TİM tarafından düzenlenen İhracat Haftası’nın açılış

gününün özel ülke konuğu Fas oldu Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ortaklaşa düzenlediği İhracat Haftası Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve çok sayıda bürokrat ile işadamının katılımıyla gerçekleşti.

İhracatın Kalbi Bu Meydanda Attı düzenlediği İhracat Haftası kapsamında ‘Ali Kırca ile İhracat Meydanı’ gerçekleştirildi. İhracat Meydanı’nda yer alan iş dünyası temsilcileri, kur riski, ihracat finansmanı, Ar- Ge ve inovasyon konuştu.

TİM’IN

İhracat Meydanı’nın moderatörlüğünü yapan Ali Kırca, “Bir zamanlar dizi ithal eden ülke konumundaydık. Ama şimdi dizi ihraç eden ülke olduk. Bu dizilerin etkisiyle Türkiye’nin sosyal ve cari açığında önemli bir farkın kapatıldığını düşünüyorum” diye konuştu. İleri teknoloji ürünleri ihracatının toplam ihracattaki payının yüzde 3.5-4 olduğunu belirten Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, “Bu oranı 2023 yılında en az yüzde 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Yatırım teşvik sistemine proje bazlı destek sistemi ekledik. Tekstilde de tasarım boyutunda çalışmalarımız var. Kamuda katma değeri yüksek ürün üreten faaliyetlere destek vereceğiz" dedi. Türkiye’yi markalaştırma yolunda tanıtım önemli TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert de Türkiye’nin hedefinin markalaşmak olduğunu aktardı. Havluda Türkiye’yi marka haline getirmek üzere yola çıktıklarını anlatan Kocasert, “10 yıl önce Türkiye’nin kilogram başına ortalama havlu ihracat bedeli 6 dolardı. Bugün 8-8.5 dolara ihraç ediyoruz. Türkiye’nin kilogram başına ihracat ortalaması 1.5 dolar, gelişmiş ülkelerin kilogram başına ortalama ihracatı ise 4 dolar" bilgisini verdi.

“Yurtdışına her bir mağaza 250 kişiye istihdam sağlıyor” Türkiye’deki AVM yatırımları sayesinde perakendenin büyümeye başladığını söyleyen Tema Holding/ LC

Waikiki ve Küçükler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, “LC Waikiki olarak yurtdışında 400’e yakın mağazamız var. Her yıl 130 civarında mağaza açıyoruz. Yurtdışına açtığımız her bir mağaza Türkiye’de 250 kişinin istihdamına yol açıyor. Bir kilogram çocuk gömleğini 30 dolara satıyoruz. Fason üretimden çıkıp markaya yatırım yapmazsak Avrupa ve diğer ülkelerin hamallığını yaparız” diye konuştu. “Büyük teknoloji projeleri için 10 yıl çalışmak gerek” Havacılıkla ilgili şirketlere alt sistemler yaptıklarını ve yarım milyar dolarlık ihracat yaptıklarını anlatan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ Genel

Müdürü Temel Kotil, “Savunma sektöründe en büyük ihracatçıyız. Helikopter satmaya başladık, bu da 1.5 milyar dolara yakın para getirecek. Hürjet diye yeni projemiz var

“Çatı arasındaki patentleri alıp patent mafyasına veriyorlar” Bilim temelli Ar-Ge olmadan bir yere varılamayacağını ifade eden Şişecam Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Kırman, Şişecam olarak 41 yıldır ArGe yaptıklarını ve 2016 yılında açtıkları Ar-Ge merkezi için 40 milyon lira harcadıklarını söyledi. Vestel’in televizyon ve buzdolabında yüzde 60 yerliliği yakaladığını anlatan Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan, dünyada patent savaşlarının yaşandığını söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: “Biz bir ara

var. Çatı arasındaki patentleri alıp patent mafyasına veriyorlar. Cep telefonu işine girdik, orada da her gün mesaj geliyordu, patent kırıyorsunuz diye.” Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, hem işlem hacminde hem endekste tarihi bir rekor kırdıklarını belirtti. Türkiye Varlık Fonu’nun yaklaşık 50 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını söyleyen Karadağ, dünya örneklerini de inceleyerek, benzer iş birliği anlaşmalarıyla, sürdürülebilir bir fon yönetim altyapısı oluşturmaya çalışacaklarına ifade etti.

Büyük teknoloji projeleri 10 yıl çalışmayı gerektiriyor. Satmak için de dünyayla entegre olmak gerekiyor” dedi. “İş dünyasına eğitimli gençleri yollayın” Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, “İş dünyası olarak bizim Ankara’dan en önemli beklentimiz; bize eğitimli gençler yollayın. Dünya ile ancak gelişen teknolojiye hakim insan gücüyle rekabet edebliriz. Bize insan kaynağı lazım” dedi. Holding olarak geçen yıl ihracatta Türkiye 4’üncüsü olduklarını ifade eden Kibar, “Bizim bir koltuk şirketimiz var. Uçaklara da koltuk yapabilir miyiz dedik ve bugün Boeing uçaklarına koltuk takıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’deki aynı sektördeki diğer şirketlerle beraber Avrupa’daki televizyonların yüzde 60’ını üretir hale gelmiştik. Hemen antidamping davaları açıldı. Biraz daha ayağımız yere bastıkça bunları aştık. Patent mafyası

“Dünyaya açılma paralelinde finansal dünya da büyümeli” KOBİ’lerle işleri büyüterek ekonominin büyümesine katkıda bulunulabileceğini dile getiren Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici ise Türkiye’nin

dünyaya açılması paralelinde finansal dünyayı büyütmenin gerekliliğine vurgu yaptı. 120 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, “120 ülkeye ihracat yapıyoruz. 1977 yılından beri farklı ülkelerle çalışıyoruz. En kısa zamanda devletimizin sektörleri belirleyip firmaları da toplayıp birisine yol vermesi lazım. Rakip firmaları için hibe verilmeli” dedi. Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Şölen Gıda CEO’su Elif Çoban, “Dünyada hangi alanda boşluk var ve biz neler yapmalıyız diye düşünerek inovasyon yaptık. İhracatta kilogram ortalamamız 3.67 dolar. Bunun da tek nedeni inovasyon ve farklı ürünler” dedi. Türkiye’nin biyoteknoloji alanında potansiyeli olduğunu söyleyen VSY Biotechnology ve İlaç Sanayi AŞ. CEO’su Ercan Varlıbaş, “Biyoteknolojiye ayrı bir önem verilmesini istiyoruz. 4 bin doktora devrim arabalarının CD’sini dağıttık. Kendimizin farkına varalım, sonumuz öyle olmasın diye” ifadelerini kullandı. İşe bin 200 tane eşarp alarak başladıklarını belirten Modanisa Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Türe, “Sektörde 2 bine yakın marka var. Muhafazakar giyim markaları da 7-8 tane. Dünyada Türkiye’den marka çıkması lazım” dedi. www.twitter.com/turkihracat/

İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen İhracat Haftası etkinlikleri kapsamında etkinlik boyunca her gün bir ülke özel konuk olarak ele alınacak. Etkinliğin ilk gününde özel konuk ülke olarak Fas masaya yatırıldı. İstanbul Kongre Merkezi’nin Beylerbeyi Salonu’nunda düzenlenen etkinlik 13:00’de TİM Genel Sekreteri Bader Arslan’ın konuşmasıyla başladı. Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu Muhamed Ifriquine ve DEİK TürkiyeFas İş Konseyi Başkanı Osman Kocaman’ın da açılış

konuşmaları yaptığı etkinlik TİM Dış Ticaret Koordinatörü Erkan Kaplan’ın moderatörlüğünde devam etti. Oturum kapsamında Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Ülke Masaları Dairesi Başkanlığı’ndan Gökhan Adanalı, Fas Krallığı Ticaret Ateşesi Hibat Allah Faouzi, Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emre Özer ve Denimco Tekstil Firma Ortağı Musa Levent Çaylı Türkiye-Fas ticari ilişkilerini değerlendirdi. Ana hatlarıyla Türkiye ve Fas arasındaki ithalat, ihracat ilişkilerini konu alan oturumda iki ülke iş adamlaarının yatırım konusunda nelere dikkat etmesi gerektiğine değinildi. İki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi için dikkat edilmesi gereken hususların dile getirildiği oturumda atılması gereken diplomatik adımlar da konuşuldu. Oturum konuşmacıların değerlendirmelerine müteakip katılımcıların sorularını yanıtlamalarıyla son buldu.

Osman Kocaman DEİK Türkiye – Fas İş Konseyi Başkanı

Türkiye – Fas arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçlayan kurumumuz bu konseyde Türk tarafını temsil ettiği için önceliğimiz Türk ihracatının arttırılmasıdır. Jeopolitik konumu itibariyle Fas Krallığı Türkiye Cumhuriyeti’nin Afrika pazarına açılış kapısı olma özelliğini taşıyor. Fas üzerinde oluşturduğumuz projeler diğer Afrika ülkeleri için örnek teşkil ediyor. Fas aynı zamanda bankacılık faaliyetleri bakımından Afrika’nın lokomotifi olarak tanımlanacak bir ülke. Fas son senelerde tarıma olan bağlılığını azaltarak imalat ve hizmet sektörünün GSYH’sında oranını arttırmıştır. Türkiye-Fas ithalat-

www.facebook.com/trihracatcilarmeclisi/

ihracat dengesi göz önüne alındığında dengeler Türkiye lehinedir. Yine iki ülkenin aldığı doğrudan yabancı yatırıma baktığımızda Türk işadamlarının Fas'ta daha aktif olduğunu görüyoruz. Aynı performansı Faslı yatırımcılardan Türkiye'te çekmek için de elimizden geleni yapmalıyız. Burada her iki tarafın iş adamları için ortaklaşa çalışma imkanları ziyadesiyle fazladır. Fas’ta işbirliğini öngördüğümüz sektörler: -Yenilenebilir Enerji -Elektrik-Elektronik -Gıda -Tekstil Mobilya - Cam ve Cam Ürünleri -Kimya -İlaç -Balıkçılık

Rakamlarla Türk - Fas Ekonomik İlişkileri

8 MILYON DOLAR 2016 yılında Fas’a doğrudan yapılan Türk yatırımı

Fas'a En Çok İhraç Ettiğimiz Ürünler

Fas İhracatında En Yüksek Payı Alan Ülkeler

Otomobil

114,5 Milyon dolar

İspanya

6,6 Milyar dolar

Mücevher

97,1 Milyon dolar

Fransa

5,5 Milyar dolar

64 Milyon dolar

Çin

3,8 Milyar dolar

Kamyon Demir Profili

49,6 Milyon dolar

ABD

Taşıt Parçaları

48,3 Milyon dolar

Almanya

Pamuk Mensucat

45,6 Milyon dolar

İtalya

2,3 Milyar dolar

İçten Yanmalı Motor

43,8 Milyon dolar

Türkiye

1,8 Milyar dolar

Buzdolabı

38,1 Milyon dolar

Portekiz

1,2 Milyar dolar

Lastik Tütün

32,3 Milyon dolar 31,1 Milyon dolar

Rusya

2,7 Milyar dolar

Suudi Arabistan

2,5 Milyar dolar

1 Milyar dolar 0,8 Milyar dolar


www.ihracathaftasi.com 1. gün

06

İhracatçının Hükümetten 10 Talebi TİM tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Türkiye İhracat Haftası, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımıyla başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçılar olarak Başbakan Yıldırım'dan talepleri olduğunu söyledi. TİM Başkanı Büyükekşi 10 madde sıraladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, "İhracatımızın yarısını, ülkemizdeki yabancı yatırımların yüzde 70'ini temsil eden AB ile ilişkilerimizin güçlendirilmesini ve yeni fasıllar açılmasını arzu ediyoruz." dedi. Açılışta konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin ihracatçılara yönelik verdiği desteklerden bahsederek, bu destekler sayesinde ihracatın arttığını, ihracatçı sayısının yükseldiğini anlattı.

1

3

İhracatta Atılım Yılı 2017 Büyükekşi, 2017'yi "ihracatta atılım yılı" ilan ettiklerini kaydederek, bu sene hedeflerinin de üzerine çıkacaklarını, gayretlerinin sonuç verdiğini, ilk yarıda gerçekleşen yüzde 5,1'lik büyümeye ihracatın 2 puan katkı sağladığını söyledi. Dokuz ayda ihracatın yüzde 10,5 arttığını dile getiren Büyükekşi, üçüncü çeyrekte ihracatın katkısıyla daha çok büyüyeceğini bildirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi Mehmet Büyükekşi, Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Pazar çeşitliliğine önem verin. Asya başta olmak üzere yeni pazarlara girin." talimatı üzerine yaptıkları çalışmalardan bahsederek, bu ülkenin ticaret elçileri olarak girmedikleri pazarın kalmadığını aktardı. Büyükekşi, hükümetin ArGe ve inovasyon alanında özel sektörü daha fazla desteklemesini beklediklerini kaydederek hükümetten ihracatçılar olarak 10 talepleri olduğunu dile getirdi.

5

6

İhracatçıların karşılaştığı sorunların başında gelen kur riski için çalışmaların hızlandırılması Çalışmaları devam eden Esnek Çalışma Sistemi ve Kıdem Tazminatı ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi

9

4

Büyüme modelinin inovasyon temelinde yeniden tasarlanması Ar-Ge ve inovasyonun 7’den 70’e bir hayat tarzına dönüştürülmesi için Hükümetin özel sektörü daha fazla desteklemesi

7

2

Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi

İhracatın yarısını, yabancı yatırımların yüzde 70’ini temsil eden AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve yeni fasılların açılması

8

Dış ticaretle uğraşan firmaların mevzuatta yeri olmamasına rağmen ödediği ve toplamda 700 milyon TL’ye ulaşarak ek maliyet oluşturan ordino parası sorununun çözülmesi Mesleki eğitim ile kalifiye personel yetiştirilmesine özel önem verilmesi

Naci Ağbal Maliye Bakanı

10 www.twitter.com/turkihracat/

07

İhracatçılarımız Soruyor

Jülide Sarıeroğlu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bk.

GÜMRÜK VE TICARET BAKANLIĞ ı

yetkilileri Çamlıca Salonunda ihracatçıların sorularını yanıtladılar. Siz Bu Motivasyonu Sürdürün, Biz Arkanızdayız

G

elişmiş ülkeler ve AB bölgesindeki hızlı toparlanma gerçekten bizim açımızdan son derece olumlu. İnşallah bu gelişmeden ülke olarak sonuna kadar istifade edeceğiz. Gelişmekte olan ülkelerden de ülkemize yoğun bir sermaye girişi var bundan da son dönemde istifade ediyoruz. Küresel ekonomide her şey iyi de gitmiyor. Bazı riskler de var. Özellikle önümüzdeki döneme ilişkin olmak üzere Fed başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin para politikalarını daha hızlı bir şekilde sıkılaştırma ihtimali, bölgemiz başta olmak üzere jeopolitik riskler, küresel koruma eğilimleri ve özel sektör borçluluk oranlarının küresel düzeyde artmış olması da önümüzdeki dönemde önemli riskleri barındırıyor. 2017'nin ilk 9 ayında 22.6 milyar dolar KDV iadesi yaptık. Bu rakam 2016 ile kıyaslandığında %30 artış anlamına gelmektedir. Benim ihracatçım yurtdışıyla rekabet içerisindeyken KDV'den dolayı rekabette dezavantajlı oluyorsa nasıl rekabet etsin? Bunun için gerekli adımları attık, atıyoruz. Biz yüksek teknolojili üretim deyince yüzümüzü batıya dönüyoruz. Aslında doğudan güçlü bir yükseliş geliyor. Ciddi anlamda Çin, Hindistan, Güney Kore o bölgede yüksek teknolojili ürün ve üretim ve katma değerli üretim gittikçe artıyor. İhracatçılar olarak bizim mutlaka ve mutlaka yönümüzü, stratejimizi, istikametimizi, geleceğe ilişkin planlarımızı kurarken, küresel ekonomideki bu değişime odaklanıp, hedef pazarlar olarak özellikle Asya pazarlarını ve yeni bir yol olarak da Afrika'yı mutlaka stratejik düzeyde takip etmemiz gerekiyor. 2018 yılı ihracata destek verdiğimiz bir yıl olacak. 2017'de 3 milyar dolar olan destek miktarını 2018'de 4.2 milyar dolara çıkarıyoruz. Siz bu motivasyonu bu enerjiyi sürdürün biz de hükümet olarak bütçeden ihracata daha fazla kaynak ayıralım.

Gümrüklerdeki mesai saatleri dışında yaptıkları işlemler için ödenen ek bedelin kaldırılması İhracatçıya ilave finansman yükü getiren KDV’ye yönelik reformun hayata geçirilmesi

www.ihracathaftasi.com 2. gün

www.facebook.com/trihracatcilarmeclisi/

İkinci günde de devam eden 'İhracatçılarımız Soruyor' etkinliği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğü TİM Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki'nin üstlendiği oturumda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş, Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürü Hacı Hasan Murat Özsoy ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Abdullah Soylu ihracatçıların sorularını yanıtladılar. Müsteşar Aşçı, katılımcılardan gelen sorular üzerine yaptığı konuşmasında öncelikli

hedeflerinin gümrüklerde ihracatçılarımızın karşılaştıkları sıkıntıları ivedilikle çözmek olduğunu ifade etti. Gümrük ve

Ticaret Bakanlığı'nın son dönemde en fazla üzerine düştüğü proje olan GETAP'tan da bahseden Aşçı, eşyaların

gümrüklerde nerede, hangi aşamada olduğunun, hangi işleminin yapıldığı, hangi işlemlerin henüz yapılmadığının, kaç dakika sürdüğünün ihracatçılarımız tarafından takip edilebileceğini ifade etti. Panelin öğleden sonraki oturumu ise TİM Başkan Vekili Süleyman Kocasert'in moderatörlüğünde ve Maliye Bakanlığı yetkilileri Adnan Ertürk, Mustafa Çolak, Mahmut Sütçü, İdris Şenyurt, Mehmet Arabacı, Adem Bilgili, Muhammet Ali Ayaz ve Bekir Bayrakdar'ın katılımıyla gerçekleşti. İhracatçılarımızın mali konulardaki birçok sorusunun cevaplandığı oturumda da katılımın oldukça yüksek olduğu gözlendi.

Uluslararası Sermayenin İhracattaki Rolü

yönetmek söz konusu olduğunda, Türkiye'nin pratik zekasının avantajı ortaya çıkıyor. BELIRSIZLIĞI

İhracat Haftası'nın ikinci günü Üsküdar Salonu'nda gerçekleştirilen Uluslararası Sermayenin İhracattaki Rolü paneli katılımcılardan büyük ilgi gördü. Moderatörlüğünü YASED Başkanı Ahmet Erdem'in yaptığı panelde konuşmacılar ise Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Harm Pieter Goossens, Novartis Grup Türkiye Başkanı ve Sandoz Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Altan Demirdere, Ferrero Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu ve Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye CEO'su Hiroshi Kato idi. Novartis Grup Türkiye Başkanı Altan Demirdere konuşmasında "1950'li ve 1960'lı yıllarda ilaç sanayi yatırım yaptığında küçük yatırımlar yapar ve ürettiğini sadece o ülkede satardı. Ama artık durum değişti ve üretimler küresel olarak yapılıyor. Bu durum da ihracatı doğuruyor. Artık ilaç sektörü yatırımları için

ihracat olmazsa olmaz bir kriter ve ihracat imkanının olmadığı durumlarda da firmalar yatırım yapmıyorlar. Biz Novartis olarak 100 ülkeye ihracat yapıyoruz ve ihracat yaptığımız her ülke, bizi aylar süren denetlemelere tabi tutuyor. O yüzden bu sektörde yatırım ve ardından ihracat yapmak uzun soluklu bir iş. İlaç sektöründe yatırım okyanus gibidir geç ısınır, geç soğur. O yüzden sabırlı olmanız gerekir" dedi. YASED Başkanı Ahmet Erdem'in global piyasalarda Türkiye'nin avantajları nelerdir sorusuna da cevap veren Demirdere, "İlaç sektörü özelinde şöyle bir durum söz konusudur: Bir ilacın siparişi 6 ay öncesinden verilir ve dünyanın çok büyük bir kısmında bu siparişler revize edilemez. Örneğin Almanya'ya bir sipariş verdiğiniz ve bu siparişe ilerleyen süreç içerisinde eklemeler yapmak istediniz.

Size verecekleri cevap kesinlikle olumsuz olacaktır. Ancak Türkiye, esnek iş gücü ve pratik çözüm yetenekleri sayesinde bu durumu rahatlıkla aşabilmektedir. Bu yüzden ilaç sektöründe Türkiye, dünya piyasasında farklı bir konum elde edebilmiştir" dedi. Ferrero Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu ise, Türkiye'nin bölgesel bir ihracat merkezi olması gerektiğini ifade etti. Gümüşlüoğlu konuşmasının devamında Türkiye'nin bu konuda sahip olduğu avantajları ise şöyle değerlendirdi: "Öncelikle Türkiye'nin sahip olduğu stratejik konum bizim için çok büyük bir avantaj. İstanbul'u merkez kabul edersek, 2 saatlik bir uçuşla dünyanın çok büyük bir kısmına ulaşabiliyoruz. Bu stratejik konum altyapı ile desteklendiğinde çok daha efektif bir hal almaktadır.

İkinci avantajımız ise sahip olduğumuz iş gücü ve genç nüfus potansiyeli. Üçüncü avantajımız ise esnek iş gücü ve pratik zeka. Dünya piyasaları artık stabil çizgi takip etmiyor. Global ve bölgesel olarak yaşanan siyasi ve ekonomik dalgalanmalar dünya piyasalarını belirsizlik karşısında dirençli ve hazır olmaya itiyor. Belirsizliği yönetmek söz konusu olduğunda ise, Türkiye'nin pratik zekasının avantajı ortaya çıkıyor" dedi. Oturumun son kısmında tekrar söz alan YASED Başkanı Ahmet Erdem ise, bakanlıklar arası koordinasyon konusunda bazı sıkıntılar yaşadıklarını ve bunun çözülmesinin şart olduğunu ifade etti. Bakanlıkların sağladığı teşvikler konusunda da benzer sıkıntılar var olduğunu ifade eden Erdem, benzer düzenlemelerin bu alanda da yapılması gerektiğini söyledi.

Birinci Gündem Maddemiz İstihdamdır

D

ünyada ve Türkiye'de çok önemli bir sürece giriyoruz. Endüstri 4.0'ı ve dijitalleşmeyi masaya yatırdığımız bir dönemdeyiz. Şimdiden bu konuda hazırlıklarımızı yapmalı ve hazır olmalıyız. Sahip olduğumuz jeopolitik avantajı lehimize kullanmamız gerekmektedir. 3 saatlik bir uçuşla 1.5 milyarlık nüfusa ulaşılabilen bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu konumu çok iyi kullanmamız gerekiyor. Kadının çalışma hayatına girişte ve çalışma hayatına devam etmesi ile ilgili sorunlarla alakalı çok ciddi adımlar attık. Başta iş ve aile yaşamını uyumlaştırma olmak üzere, iş gücü piyasasına girişte karşılaşmış oldukları sorunlar olmak üzere atmamız gereken adımlar hala mevcut. 10 sene içerisinde 6.5 milyonluk istihdam yaratmışız ve bunun 3 milyonunu kadınlar oluşturuyor. Bu önemli bir başarı hikayesidir. İnşallah kadın gücüyle, kadın dayanışmasıyla, yeni politika uygulamalarıyla son on yılda aldığımız aşamayı çok daha ileri bir seviyeye getirebileceğimize inanıyorum. İş ve meslek danışmanlarımızın bir talebi var. İş-Kur’un kurumsal kapasitesini güçlendirmek bizim için temel öncelik. Bu bağlamda İstanbul özelinde gelecek dönemde özel bir çalışma olacak. İstanbul’da 890 bin işsizimiz var. Türkiye’deki işsizlerin neredeyse dörtte biri İstanbul’da. İstanbul’da işsizlik sorunuyla alakalı olarak sıkıntıyı bertaraf edebilirsek bunun etkisinin Türkiye üzerinde çok büyük olacağına inanıyoruz. Bakanlığımızın 1. gündem maddesi istihdamdır. 2020'ye kadar iş gücüne katılma oranını yüzde 54,7 seviyesinde gerçekleştirmeyi; istihdam oranını ise yüzde 49,5'e çekmeyi hedefliyoruz. Tüm bu hedeflere ulaştığımız takdirde istihdam sayımızı 2020'de 31 milyon 369 bin kişiye ulaştıracağız. Bununla ilgili de ne gerekiyorsa yapacağımızın altını tekrardan çizmek istiyorum.


www.ihracathaftasi.com 2. gün

08

www.ihracathaftasi.com 2. gün

09

ROTA: ENDONEZYA

Gümrük ve Ticaret Bakanı

Bülent Tüfenkçi

TİM tarafından düzenlenen İhracat Haftası’nın ikinci

İhracat yapanın yanında olacağız lkemiz tüm badirelerden daha da güçlenerek çıkmayı bilmiştir. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası milletimizin ortaya koyduğu kararlılık ve fedakarlık takdire şayandır. Görevimizdeki tek amacımız ise bu yüce millete layık olmaktır. İhracat 2017'de ekonomimize net katkı vermiştir. Hedef aldığımız pazarlarda ihracatımızı sürekli artırıyoruz. Avrupa pazarlarında çeşitliliğimiz artarak devam etmektedir. Aynı durumu Asya ve Afrika'da da görmeliyiz. 2016-2017 için 15 hedef pazar belirledik. Hedefimiz oran ve ülke sayısını devamlı artırmak. Dünya Bankası’nın dün açıkladığı 2018 yılı İş Ortamı Raporu’na göre Türkiye iş yapma kolaylığında 190 ülke arasında 60’ıncı sırada yer alıyor.Ülkemiz bir önceki yıla göre 9 basamak yükselmiştir. Son iş ortamı raporunun da ortaya koyduğu üzere ülkemiz pek çok alanda iş ortamını iyileştirmiştir. Örneğin, bugün azınlık hissedar haklarının korunması anlamında dünyanın 20’nci ekonomisi pozisyonuna ulaşmış bulunmaktayız. Ülkemiz ticaret uyuşmazlıklarının çözümünde ve ticaret alanındaki adli süreçlerde ise dünyanın en etkin ülkelerinden biridir. Dış ticaret hacmimiz ise yüzde 18,24 artarak 35 milyar 248 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. AB'nin ihracattaki payı ise yüzde 49,5 olmuştur. Ekim ayında bütçe gelirlerinin yüzde 21'i gümrük idarelerince tahsil edilmiş. Bizim verilerimize göre, Ekim'de ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 9 artarak 13 milyar 943 milyon dolar oldu. Bu rakamlara külçe altın da dahil. Özellikle belli bir oranı yakalamış ihracatçı firmalarımıza bir bölge müdür yardımcımızı veya gümrük müdür yardımcımızı

Ü

görevlendireceğiz, telefonunu vereceğiz. Diğer müjdemiz ise gümrüklü sahalardaki eşya takip ve analitik performans ölçme sistemini yani kısa adıyla GETAP’ı hayata geçireceğiz. Eşyanın gümrüklerde nerede hangi aşamada, eşyanızın hangi işleminin yapıldığı, hangi işlemlerin henüz yapılmadığını, kaç dakika sürdüğünü görebileceksiniz. Yani ihracatçılarımız bizleri bir anlamda gözetleyecek ve denetleyecek. Taşımacılık ve lojistik, rekabet üstünlüğünü sağlamada çok önemli bir paya sahiptir. Bu alanda yapılan iyileştirmeler ülke girdilerine sağlanan iyileştirmelerdir. Bu sektör için sektörün içinde olan isimlerin önerileri doğrultusunda birçok düzenleme yaptık. Aynı şekilde lojistik maliyetlerinin düşürülmesi için Ekonomi Bakanlığımızda da birçok iyileştirmeler yapılmaktadır. Biz istihdam sağlayanın yanında olacağız, biz ihracat yapanın yanında olacağız. Bunu sadece sözle değil, işlerimizle de sözümüzün arkasında olduğumuzu gösteriyoruz. İran ile Türkiye’den yapılan tercihli ticaret anlaşması kapsamı eşyaların ithalatındaki belgeler için uyguladığı konsolosluk onay şartı nedeniyle mütekabiliyet unsuru gereğince İran menşeili tüm eşyaların ithalatına ilişkin belgelerde 21 Ağustos 2017 tarihinden itibaren imza ve mühür tasdikleri aranmaya başlanmıştı. Bu uygulama iki ülken 30 milyarlık dış ticaret hacmine yönelik büyük bir engel teşkil etmişti. Cumhurbaşkanımızın eş başkanlığını yaptığı Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’nin 4 Ekim 2017 tarihinde Tahran’daki toplantısı kapsamında da bunda bir mutabakat sağlayarak artık konsolosluk onaylarını kaldırdık. Biz, üretenin, ihracat yapanın ve istihdam sağlayanın yanında olacağız.

gününde Türk - Endonezya ticari ilişkileri masaya yatırıldı.

Dr. H Bader Arslan TİM Genel Sekreteri

Küçük İhracatçıya Müjde LOJISTIK VE GÜMRÜK uygulamaları paneli TİM Lojistik Konseyi Başkanı

Bülent Aymen'in moderatörlüğünde yapıldı. İhracat Haftası'nın 2. gününde Çamlıca Salonu'nda gerçekleştirilen Lojistik ve Gümrük Uygulamaları isimli panel, katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Moderatörlüğünü TİM Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen'in üstlendiği panele, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Halil İbrahim Bozkuş, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Serdar Keskin, UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, ÜNSPED Gümrük Müşavirliği CEO'su Dr. Hakan Çınar ve UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener konuşmacı olarak katıldılar. TİM Lojistik Konseyi Başkanı

Aymen, yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye ekonomisinin büyümesindeki en önemli payın ihracata ait olduğunu ve ihracatın da gelişmesindeki en önemli faktörlerden birinin lojistik

sektöründeki gelişme olduğunu ifade etti. İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Halil İbrahim Bozkuş ise Türkiye'nin ihracatta 2023 hedeflerine giderken gümrük uygulamaları

hakkında ne gibi gelişmeler yaşanacağını değerlendirdi. Bozkuş, ihracatçılarımızın daha düşük maliyetler ile ihracat yapabilmeleri için birçok proje geliştirdikleri ifade etti. İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Keskin ise, Türkiye'den geçen transit yüklerin işlemlerinin daha kısa sürede gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. E-ticaret ve gümrük ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Keskin, yakın bir gelecekte E-ticaretin dünya ticaretinde çok büyük bir pay sahibi olacağını ve küçük ihracatçıların bu sisteme entegre olmalarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

Endonezya, hem büyüme potansiyeliyle hem nüfusuyla hem sosyal ve kültürel yakınlığımızla Türkiye için çok önemli ve büyük bir pazar. Fakat Türkiye’deki ihracatçıların Türkiye’deki iş adamlarının zayıf noktalarından birisi uzak pazarlara ihracattaki isteksizlik veya bu konudaki endişeleri diyebilirim. Uzak pazarlara ihracat yapmanın zor olduğunu sadece Endonezya için geçerli değil kuzey devletleri için de geçerli güney devletleri için de geçerli Uzakdoğu devletleri için de geçerli. Fakat Endonezya’yı diğerlerinden farklı tutan çok ayırt edici bir özelliği var. O da kültürel olarak insani değerler olarak Endonezya’yla ortak değerlerde buluşuyor olmamız. Endonezya’yla

iş yapan firmalarımızı girişimcilerimizi dinlediler kendimizi çok yakın ve rahat hissettiğimiz ülkelerden birisi. Endonezya aynı zamanda yüksek bir nüfusa sahip ve ciddi bir iç pazara sahip. 2016 yılında 2 milyar dolarlık bir ihracata dayalı ilişkilerler vardı fakat bunun %12si %15i Türkiye’nin ihracatından oluşuyor. Orada ticaret yaparken kendinizi güvendiğiniz bir kapı komşuyla ticaret yapıyormuş gibi rahat hissedeceksiniz. Bu rota programlarının özelliği giriş konuşmalarının çok kısa ama teknik detayların ve soru cevap kısmının çok daha etkili olması. Bundan sonra Singapur ve ardından 3 diğer ülkeyle yılı kapatacağız ve bu programların iş adamlarımız için çok faydalı olacağını düşünüyoruz.

Emin Hitay DEİK Türkiye – Endonezya Yürütme Kurulu Üyesi

İhracatçıların Yeni Gözdesi Türkiye Ticaret Merkezleri adlı panelde konuşan TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Türkiye Ticaret Merkezlerinin önemine bir kez daha vurgu yaptı. Panelde Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği desteklerden ve TİM olarak attıkları adımlardan bahseden TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, “Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak TİM A.Ş. grup kuruluşunda ülkemizin ihracatını ve uluslararası ticaretimizi istikrarlı bir şekilde artırmaya katkı için çalışmalarda bulunuyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın TİM’e verdiği görev ile kurmuş olduğumuz TİM A.Ş yönetiminde dünyanın önemli ticaret merkezlerinde Türkiye Ticaret Merkezlerimizi faaliyete geçirmeye başladık.

Devletimizin desteğiyle ülkemizin ihracat hamlesi ve ülke imajında önemli rol üstlenen Türkiye Ticaret Merkezlerinin ilkini Sayın Ekonomi Bakanımızın teşrifleriyle Tahran’da açmış bulunuyoruz. Tahran’da Türkiye Ticaret Merkezleri içinde tekstil , hazır giyim , kimya , mobilya sektörlerinin 60 firması faaliyete başlamıştır. İranTürkiye arasındaki ilişkiler ve ilişkileri kolaylaştıracak gümrük süreçleri çerçevesinde Türkiye Ticaret Merkezlerinde yer alan firma sayımızı ve ihracat rakamlarımızın artacağını ön görmekteyiz. Türkiye Ticaret Merkezlerinin ikincisini dünyanın ticaret merkezi olan New York’ta faaliyete geçirdik. Amerika pazarındaki ticaretini artırmak için sunulan fırsatta ara bulucu olmanın gururunu taşıyoruz. Ekonomi Bakanlığımızın destekleriyle

TİM A.Ş. olarak bizler Türkiye Ticaret Merkezlerini sektörlerin talep ettiği hedef ülkelerin en prestijli noktalarında açarak ihracatçı firmalarımıza potansiyel pazarlardaki rekabette üst noktalardan

Rakamlarla Türk - Endonezya Ekonomik İlişkileri

5 MILYON DOLAR 2016 yılında Endonezya’ya doğrudan yapılan Türk yatırımı

2016 yılında Endonezya'ya İhracatımızdaki Ürünler Tütün

bakmalarını, bunu da düşük risk ve maliyet avantajı ile ulaşmalarını hedeflemekteyiz,” diyerek sözlerini bitirdi ve önümüzdeki dönemlerde de bu tarz merkezlerin açılması için uğraşacaklarının mesajını verdi. www.twitter.com/turkihracat/

Endonezya şu anda Amerika ve Filipinler'den sonra jeotermal enerji konusunda üçüncü sırada fakat üç beş ay içerisinde ikinci sıraya geçecek. Endonezya’da olduğu gibi Türkiye de inanılmaz bir atılım yaptı jeotermal enerji alanında. Endonezya'ya gittiğiniz zaman çok güler yüzle karşılaşıyorsunuz. Türkleri çok seviyorlar. Tarihten gelme bir bağımız var. Bunun dışında ben Endonezya hakkında biraz daha bilgi vermek istiyorum. 160 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip, yılda %5 oranında bir büyüme oranı bulunan, muazzam bir yeraltı kaynağı potansiyeli olan hızlı bir şekilde büyümekte olan bir ülke. Şu anda satın alma paritesine göre dokuzuncu sırada. Altyapıya ihtiyaçları

www.facebook.com/trihracatcilarmeclisi/

var, enerjiye ihtiyaçları var. Endonezya'da iş yapmak istiyorsanız mutlaka oraya gitmeniz gerekiyor, bu işler uzaklardan olmuyor. Oraya gidin temaslarda bulunun o havayı koklayın hissedin. Uzun vadeli ticaret yapmak istiyorsanız orada mutlaka bir firma kurmanız gerekiyor. Bir yerel ortakla iş yaparsanız daha iyi olur, bu tür imkanlar var. Bazı konularla %100 yatırım yapamıyorsunuz. Örneğin jeotermalde %95 yabancı yatırım alıyor, %5 yerli yatırım olmak zorunda yani orada mecburen bir yerli ortak bulmak zorunluluğu var. Kendi sanayileri de var ama ciddi anlamda ithalat yapıyorlar. Dolayısıyla ihracatçılar olarak sizlerin orada yapacağı çok şey var. Yeter ki oraya gidin biraz zaman harcayın emek harcayın.

Endonezya ile İkili Dış Ticaretimiz (2012-2016)

21,9 Milyon Dolar

İthalatımız

1.796 Milyon Dolar

İhracatımız

244 Milyon Dolar

2012

Buğday Unu

20,9 Milyon Dolar

Petrol Yağları

13,2 Milyon Dolar

İthalatımız

1.990 Milyon Dolar

2013

Elektrik Panoları

10,7 Milyon Dolar

Dokuma Halılar

9,6 Milyon Dolar

İhracatımız İthalatımız

231 Milyon Dolar 2.043 Milyon Dolar

2014

Pamuk

8,0 Milyon Dolar

Nişastalar

7,7 Milyon Dolar

İhracatımız İthalatımız

228 Milyon Dolar 1.638 Milyon Dolar

2015

Mermer, Traverten

7,2 Milyon Dolar

Sentetik İplik

7,1 Milyon Dolar

İhracatımız

207 Milyon Dolar

İthalatımız

1.425 Milyon Dolar

İhracatımız

254 Milyon Dolar

2016

Elektrik Transformatörleri: 5,5 Milyon Dolar


www.ihracathaftasi.com 3. gün

10

www.ihracathaftasi.com 3. gün

11

ROTA: SİNGAPUR

Başbakan Yrd.

Mehmet Şimşek

TİM tarafından düzenlenen İhracat Haftası’nın üçüncü

Türkiye İçin Tek Çıkış Yolu İhracat

A

vrupa ile ilişkiler iddia edildiği kadar kötü değil. Önümüzdeki 1,5 ay içinde AB ile Türkiye arasında ulaştırma ve enerji konusunda zirveler yapılacak, Aralık 7-8'de de yüksek düzeyli ekonomi, diyalog toplantısı gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik ilişkilerimizi özel sektörle birlikte masaya yatıracağız. Küresel büyümede bir toparlanma oldu. Bu iyi bir haber çünkü dünyada büyüme varsa daha fazla mal satarsınız. Küresel kriz öncesi bir düzeyde değiliz ama küresel kriz sonrası 10 yıla oranla önümüzdeki 3 yıl büyüme daha iyi olacak, ortalama yüzde 3,7. Avro Bölgesi'nde, Avrupa'da muhtemelen büyüme devam edecek. Bizim en büyük pazarımız bu da Türkiye açısından iyi haber. Küresel ticaret hacminde de toparlanma var. Bu da iyi haber. Küresel kriz öncesi düzeyde değiliz, korumacılık tehdidi devam ediyor ama biraz da olsa toparlanması iyi haber. Küresel enflasyon kontrol altında. Para politikasında, en azından bugün itibarıyla çok ciddi, piyasaları risk altına sokacak, iş alemini ciddi etkileyecek trend görmüyoruz. Türkiye olarak dışa açık modeli tercih ediyoruz, birçok ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalıyoruz. AB ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusu zaten ihracatçımızın bir talebi, bu konuda da çalışmalar yapılıyor. Avrupa ile ilişkiler iddia edildiği kadar kötü değil. Önümüzdeki 1,5 ay içinde AB ile Türkiye arasında ulaştırma ve enerji konusunda zirveler yapılacak, Aralık 7-8'de de yüksek düzeyli ekonomi, diyalog toplantısı yapacağız, önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik ilişkilerimizi özel sektörle birlikte masaya yatıracağız, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi en önemli konulardan biri. Dünya olarak özel sektör, kamu, şirket, finans sektörü

de dahil olmak üzere hane halkı borçlarının tamamını alırsanız gelişmiş ülkelerin borcunun milli gelire oranı yüzde 390'lara çıkmış durumda. Gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 225'ler civarında. Türkiye'de bu oran yüzde 146. Türkiye, borçluluk oranı en makul ülkelerden biri. Satın alma gücü paritesi ile Türkiye bugün dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve 13'üncü sıradayız. Bu sene IMF tahminlerine göre milli gelirimiz 2,1 trilyon dolar olacak. Bu da bizi Avrupa'da 5'inci en büyük, dünyada 13'üncü en büyük yapıyor. Küresel ihracattaki payımız yüzde 1'e yaklaşmış durumda. Türkiye ekonomisinde kısa vadede baktığınız zaman hızlı bir toparlanma var. İç talebin en önemli bileşeni özel tüketim, öncü göstergelere baktığımız zaman önümüzdeki dönemde özel tüketim artışı devam edecek. Çünkü bu sene temmuz itibarıyla bu yıl içinde 805 bin vatandaşa iş bulduk, son 1 yılda ise 1,1 milyon vatandaşımıza iş bulduk. İlk defa bu sene oldukça dengeli bir büyüme var. Net ihracatın katkısı yılın ilk yarısında 2 puanın üzerinde. Bu hakikaten dengeli büyümeyi devam ettirmemiz lazım. İşte burada ihracat devreye gidiyor. Son 10 yıla şöyle bir baktık, genelde bir, iki yıl altın ithalatı artınca bir sonraki iki yılda altın ihracatı artıyor. Dolayısıyla biz önümüzdeki dönemde tekrar altın ihracatının artışıyla bunun dengeleneceğini ümit ediyoruz. OVP’de cari açığın bu sene yükseldikten sonra önümüzdeki 3 yıl içerisinde aşağı yönlü trende gireceğini bekliyoruz. Beklentimiz de bu yönde. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ortalama büyüme yüzde 4,8, son 15 yılda ise yüzde 5,6, 1 puan ne fark eder demeyin, çok fark eder. Eğer Türkiye 1923’ten beri yüzde 4,8 ortalama yerine yüzde 5,6 ortalamayla büyüseydi bugünkü milli gelirimiz iki kat daha büyük olurdu.

gününde Türk - Singapur ticari ilişkileri masaya yatırıldı.

Dr. H Bader Arslan TİM Genel Sekreteri

Olmazsa Olmaz Hizmet İhracatı

KATILIMCILARA ihracat hakkında en kapsamlı bilgiye ulaşmaları,

sorularına çözüm bulmaları ve iş ağlarını genişletmeleri hususlarında eşsiz bir fırsat sunan İhracat Haftası'nda Hizmet İhracatında Eğitim Ekonomisi Paneli gerçekleştirildi. Panelde eğitim ekonomisi hakkında konuşan DEİK Eğitim Ekonomisi İş Konseyi Başkanı Dr. Mustafa Aydın, TİM'in yapmış olduğu bu etkinliğin insanlara ihracat bilincinin geliştirilmesi ve ihracat kültürünün oluşturulması açısından önemli olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye 2023 yılı itibariyle 500 milyar dolarlık bir ihracatı hedeflemiş bir ülkedir. Her ne yaparsanız yapın onu ihraç etmek üzerine o ürünü üretmek gerekiyor. Bu bir hizmet ihracatı olabilir ya da ürün olabilir. Eğer onu ihraç etmiyorsanız yaptığınız işin sadece hamallığını yapıyorsunuz demektir.

Bugün küresel dünya hem bu rekabetçi ortamda yapmış oldukları ürünleri Çünkü ülkelerin kalkınması; ekonomik, sosyal ve siyasi olarak yapmış olduğunuz ihracat ile doğru orantılıdır" diye konuştu. Panelde konuşan bir diğer konuşmacı olan Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Esim, “Hizmet sektörü çok büyük bir potansiyel. Ekonomi Bakanımız bunun farkına vardı ve 2014 yılına çok stratejik bir adım atarak bizim Elektrik Ve Elektronik Hizmeti İhracatçılar Birliği’ni eklemlendirmiş. Dünyada yer alabilmek için

3 tane hedef koyduk. 3. Ülkelerle işbirliği yapmak, diğer ülkelere yatırım yapmak ve genç nüfusumuzun getirdiği inovasyon yüzünü kullanmak. Türk yazılım sektörünün çok büyük bir şansı var,” dedi. Mint Production Kurucusu ve TESİYAP Başkanı Birol Güven ise yaptığı konuşmada dizi sektörüne değinerek, “Biz dünyanın en uzun dizilerini yapan bir sektörüz. Biz 142 ülkeye dizi satıyoruz. Amerika’dan sonra 2. ülkeyiz dünyada dizi satan fakat aramızda bir fark var. Biz dizi satıyoruz Amerika yaşam biçimi satıyor. Amerika bizim üstümüze markalarıyla geliyor,

stiliyle geliyor. Hepimiz 5. Caddeyi Amerika’ya gitmeden biliyoruz. Türkiye’de bu yasak. Türkiye’de biz marka gösteremiyoruz. Tabela görmemek için caddelerde çekim yapamıyoruz o yüzden Türk dizileri yalılarda geçer. Talebe görünmesin diye dışarı çıkacağımız zaman ormanda yürüyor bizim karakterlerimiz. Şimdi bizi seyreden Araplar zannediyor ki Türkler yalıda oturur, ormanda yürür , trafik yok. Bence burada büyük yatırımcılar ihracatçılar var bir şekilde bunun çözümlerini bulup markaların dizilerle daha yakın ilişkili olması gerekir," şeklinde konuştu.

TİM olarak son bir yılda 40 farklı ülkeye heyet gönderdik. TİM heyetlerinin, diğer ihracatçı heyetlerinden ve diğer sivil toplum kuruluşlarından farkı var. Birincisi, en ucuz heyetleri biz yaparız, ikincisi en iyi heyetleri de biz yaparız. Üçüncüsü ise bizim yaptığımız heyetlerin büyük bir kısmı firmalarımızın tek başına gitmek istemedikleri yerlere yapılır. Tek başınıza gitmeye cesaret edemediğiniz ve güvenlik endişesi duyduğunuz ülkelere heyetleri biz yapıyoruz ki pazara girişinizi kolaylaştıralım. Diğer imzaladığımız bütün serbest ticari anlaşmalar arasında en geniş serbest ticari anlaşmayı disiplin kurulumuz imzaladı. Sadece sanayi malları açısından değil, hizmetler de serbest ticari anlaşmamızı kapsamıştı. O yüzden şu anda en iyi ticaret yaptığımız ülke nedir sorusuna verilecek cevap Singapur’dur. Şu anda bu yılın ilk 10 ayında 550 milyon dolara yakın ihracat yapıldı. O yüzden 2018 ve 2019'u izleyen günlerde Singapur, ihracatımızda ve ithalatımızda en önde gelen ülkeler arasında yer alacak. Bu ayın sonunda 25 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında Singapur’a bir ticaret heyetimiz var. Sizden iki ricam var. Birincisi bireysel olarak gidiyor olsanız bile TİM’in ticaret seminerine katılmanızı özellikle rica ediyoruz. İkincisi de bu toplantıda yalnızca firma sahiplerini değil çalışanlarını da bekliyoruz. Çünkü Türkiye’nin en büyük eksikliği bilgi eksikliğidir. Biz hiç bir kar amacı gütmeyen ve her aşamada yanınızda olmayı isteyen bir örgütüz.

Süha Güçsav DEİK Türkiye – Singapur İş Konseyi Başkanı

"Büyük Ülkelerin Büyük Hedefleri Olur" daha fazla pay alabilmek için, dünyayı daha dikkatle takip etmek, daha esnek stratejiler belirlemek ve bir başka deyişle zamanın ruhunu doğru okumalıyız. DÜNYA TICARETINDEN Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Faruk Özlü’nün Zonguldak’taki bir şehit cenazesine katılması sebebiyle kürsüde yerini alan Yayan, “Gücümüzü artırmanın, etkinlik alanımızı genişletmenin ve ekmeğimizi büyütmenin yegane yolunun ihracat olduğunun bilincinde olmamız lazım. Bu nedenle, ihracatçılarımızı ülkemizin kahramanları olarak görüyoruz. Üreten, ürettiğini satan, bu şekilde katma değer oluşturarak yeni istihdam kapıları açan, sizlerin desteklenmesi bu açıdan çok önemli. Bizim büyük hedeflerimiz var. Büyük ülkelerin hedefleri de büyük olur. Türkiye küçük hedeflerin, gündelik politikaların, vasat gündemlerin ülkesi değildir. Bu

coğrafyada küçük düşünenler asla barınamazlar, asla huzur bulamazlar,” şeklinde konuştu. “Bütün dünyayı kasıp kavuran en büyük savaş sanayi savaşıdır. Bu durum gerçekte de değişmeyecektir. Sanayi savaşında mevzi kazanmanın yolu ihracattır. İhracatçılarımızı savaşın ön cephelerinde mücadele eden unsurlar olarak görüyoruz. Fetihlerimizi sizlerle beraber teknoloji ile, ihracat ile, ar-ge ve inovasyonla, tasarımla yapacağız. Bu bahsettiğimiz hususlar tam anlamıyla bir paradigma değişikliğine işarettir. Bu değişikliği Türkiye’nin son 15 yılda yaptığı dönüşümde ve kat ettiği mesafede görmemiz mümkündür. 2002 yılında 26 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 150 milyar dolar sınırını

aşmıştır. Dünya pazarlarında yaşana sıkıntılar, çevremizde olan olaylara rağmen ihracatta tam bir istikrarla buna karşılık veriyoruz. Daha çok dışa açılarak, daha fazla ülkeyle iletişim kurarak, daha farklı pazarla açılarak bu günlere geldik,” diyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan ilerlemenin durmadan devam edeceğini de ekledi. Bugün Türk şirketleri,

yalnızca komşu ülkelere değil en uzak ülkelere kadar bayrağımızı taşımakta olduğunu belirten Yayan, bunların vizyon ve inanç işi olduğunu söyledi. Yayan: “Rekabetin temel unsurları bilim ve teknolojidir. Bilim ve teknolojinin gelişmişliği, o ülkenin ne kadar gelişimi bir ülke olduğunu da belirler. Türk iş adamları her alanda vizyonlarıyla göz doldurmaktadır. Yüksek milli gelirin anahtarı ihracattır.” www.twitter.com/turkihracat/

Rakamlarla Türk - Singapur Ekonomik İlişkileri

28 MILYON DOLAR 2016 yılında Singapur’a doğrudan yapılan Türk yatırımı

2016 yılında Singapur'a İhracatımızdaki Ürünler Petrol Yağları

Şimdi Singapur’la iş yapmak isteyenler için birkaç kısa bilgi vermek istiyorum. Bir kere Singapur’un politik hiç bir uzantısı yok ,bu son derece önemli. Çok apolitik bir ülke herkese aynı mesafedeler kendilerini şöyle ifade ediyorlar: Biz her hangi bir tarafta taraf olamayacak kadar küçüğüz. Dolayısıyla son derece tarafsızlar bu çok önemli. İkinci olarak kurumsal yönetim ilkelerine ve şeffaflığa son derece önem veriyorlar. Dolasıyla eğer kurumsal yönetim ilkelerinde ve şeffaflıkta biraz gerideyseniz Singapurlu firmalarla hiç vakit harcamayın. Üçüncüsü, iş dünyası çok net yani sizi oyalamazlar, işi yapacaklarsa hakikatten yaparlar işi yapmayacaklarsa önceden söylerler. Singapur bizim dış ticaret fazlası verdiğimiz ender ülkelerden biri. Ama rakam daha çok küçük, 1 milyar dolara yeni geliyor. 2014'de başladığımız ticaret anlaşması bir kaç ay evvel imzalandı. Sayın Başbakanımız ve birlik heyetiyle Singapur’a yaptığımız son ziyarette deklare edildi. Dolasıyla iş yapma kanalları son derece açık. Buradan doğru üretim ve doğru projeyle yabancı sermaye çekmek son derece mümkün. İhracat kanalları son derece açık. Bankacılık sistemi inanılmaz hızlı, dolayısıyla ben söyleyecek kötü bir şey bulamıyorum. Bütün şirketlerimizi teşvik etmek ve cesaretlendirmek isterim. Gerek Singapur hava yollarının gerek Türk hava yollarının günlük çok sayıda seferi var. Dolasıyla bu yönden oldukça önem arz eden bir bölge.

www.facebook.com/trihracatcilarmeclisi/

Singapur ile İkili Dış Ticaretimiz (2012-2016)

180,3 Milyon Dolar

İthalatımız

223 Milyon Dolar

İhracatımız

444 Milyon Dolar

İthalatımız

353 Milyon Dolar

İhracatımız

355 Milyon Dolar

İthalatımız

293 Milyon Dolar

İhracatımız

371 Milyon Dolar

İthalatımız

365 Milyon Dolar

İhracatımız

433 Milyon Dolar

İthalatımız

363 Milyon Dolar

İhracatımız

417 Milyon Dolar

2012

Gümüş

52,4 Milyon Dolar

Gemiler

21,5 Milyon Dolar 2013

Mücevher

19,2 Milyon Dolar

İlaçlar

12,3 Milyon Dolar 2014

Altın

9,9 Milyon Dolar

Yontulmaya, İnşaata Elverişli Taşlar

7,2 Milyon Dolar

Elektrik Devresi Teçhizatı

7,0 Milyon Dolar

Demir/Çelik Profi

5,2 Milyon Dolar

2015

2016

Elektrik Transformatörleri: 5,0 Milyon Dolar


www.ihracathaftasi.com

TEK YOL İHRACAT

TÜRKIYE İHRACAT HAFTASI,

Balkanlar, Ortadoğu, Afrika ve Amerika’da toplam 30 ülkeden ticaret odası ve iş dünyası sivil toplum kuruluşu (STK) başkanı da Türkiye İhracat Haftası’na katıldı. Oda ve STK başkanları temsil ettikleri bölgelere yönelik düzenlenen iş forumlarında konuştu. Forumlar sadece Türk katılımcılar değil, yabancı alım heyeti temsilcilerinden de büyük ilgi gördü. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği Türkiye İhracat Haftası sırasında gerçekleşen oturumlar ve panellerle eş zamanlı olarak 66 ülkeden toplam 700 şirketten oluşan alım heyetleri, Türk şirketleriyle ikili iş görüşmeleri yaptı. İkili iş görüşmeleri için kayıt yaptıran Türk şirketi sayısı 5 bini buldu. Aralarında Rusya, İsrail, Gana, Kolombiya, Irak, Malezya, Peru, Tayland, Romanya gibi ülkelerden katılımcıların bulunduğu alım heyetlerinden talep edenler İstanbul’da İkitelli ve Kocaeli’nde Gebze Organize Sanayi bölgeleri ile Bursa’da tesis ziyaretleri gerçekleştirdi. İsrailli firmadan özel talep İkili iş görüşmeleri kapsamında İsrailli bir firmadan gelen özel talep üzerine Türk otomotiv, seracılık, demir-çelik ürünleri, medikal gıdalar, hububat ve şekerleme sektörlerinden

66 ülkeden 700 alıcıyı 5 bin Türk şirketiyle buluşturarak geleceğe yönelik önemli adımlar atılmasına büyük katkı sağlamış oldu

önemli tedarikçi şirketler firmayla bire bir görüşmeler gerçekleştirdi. 30 ülkeden oda ve STK başkanı geldi Balkanlar, Ortadoğu, Afrika ve Amerika’da toplam 30 ülkeden ticaret odası ve iş dünyası sivil toplum kuruluşu (STK) başkanı da Türkiye İhracat Haftası’na katıldı. Oda ve STK başkanları temsil ettikleri bölgelere yönelik düzenlenen iş forumlarında konuştu. Forumlar sadece Türk katılımcılar değil, yabancı alım heyeti temsilcilerinden de büyük ilgi gördü. İhracatçılarımıza ışık tutmaya çalışıyoruz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Biz bu etkinliğimizle toplumumuzun her kesiminde ihracatla ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. İhracat kültürünü her kesime yaymaya çalışıyoruz. O yüzden de ihracat her ülkenin kalkınmasında en önemli etkenlerden birisi. Hatta bir dostum 'Biz Ruslarla yıllar boyunca savaştık, hep kaybettik ama şu an bu savaşı biz kazanıyoruz. Çünkü onlara mal satıyoruz' dedi. O yüzden gerçekten ihracat son derece önemli. Biz de bu konuda aşırı bir çaba veriyoruz” diyerek organizasyonun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.

İşini İyi Yapan Bir Daha Ayrılamaz Sahra Altı Afrika ülkelerinin geleceği, ihracat hedefleri ve Türkiye’deki gelişmeleri konuşuldu.

BÖLGESEL YATIRIM VE TICARET PANELINDE Bölgesel Yatırım ve Ticaret Panelinde konuşan TürkiyeKamerun İş Konseyi Üyesi Barış Ertan, “Kamerun da 1982’den beri diğer komşu ülkelere nazaran hiçbir iç harbin karışıklığın olmaması önemli bir husus. Aynı zamanda 2 dilin konuşulduğu bir ülke ve farklı etnik grupların bir arada yaşadığı bir ülke. Bu ülkenin önemli bir özelliği de Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo’nun buradan denize açılması. Kamerun bu açıdan saydığım ülkelerin bir şekilde limanı vazifesini görüyor ve ticaretin de büyük bir kısmı bu kanaldan gerçekleşiyor. Aynı para birimini kullanan gümrük birliği ve vergi birliği olan altı ülkenin başkenti

durumunda. Bu altı ülkeyle olan ticareti sayesinde Kamerun’a yerleşmiş bir firma veya bir Kamerun firması hiçbir zorluk çekmeden bu altı ülkeye ihracat yapabilir , faaliyet gösterebilir ve serbestçe dolaşabilir. Birçok ülkeye göre de reel büyüme hızı her geçen gün artmakta. 2013 yılında 5,5 olan ve şu anda da 5,4 tahmin edilen reel büyüme hızı söz konusu. Ülkenin en çok ihraç ettiği ürünler ise kereste, kakao, muz. Son günlerde enerji sorunu çözülmüş durumda, çünkü yeni yapılan 3 barajdan 2’si devreye girdi ve şu anda Kamerun’da enerji dağıtım projeleri var. Kamerun’da iş yapan bir şirket eğer işini iyi yaptıysa bir daha ayrılamaz,“ dedi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.