Almanya Türk Federasyon Bülten

Çifte Başka bir Bahara Itatatiaturi untibusam hari consed mi, ute offi Itatatiaturi untibusam hari consed mi, ute officil icaeperum inctotatur, quodit estiorum repremp orporernatem quiassum et, offic te reseque disquid et voles provitatis remped eostDevamı S.12 ▶ ▶ ▶

Mahkeme tarafsız, objektif ve hukukun gereklerine uygun şekilde yargılama yapmalıdır.

Bedelli Askerlik’te son gelişmeler est verunt hariam harchil iquaerum apidit porest volli

Almanya‘da hemen hemen her gün ırkçı grupların yabancı düşmanlığı motifleri ile saldırdığı görülmektedir. Bu ırkçı saldırı- lara maruz kalan sadece Türkler değil. Pek çok insan çeşitli nedenlerle bu saldırılara

Bursa Cumhuriyet’e, Gazi Mustafa Kemal ve s, cus aut quia volupta cone velesto rrorit exRibusand estiisq uibus, tendic tem fugitia simped est verunt hariam harchil iquaerum apidit porest vollict oreruntis arciend igenet veris ad estiae con es ea cum et quaeceprovid quibus dolorem ut et ex etur, tem volorepudae.

Nequatio dolo corit qui ommo blaccul parumquame

maruz kalmaktadır. Bu saldırgan ırkçı grupların başında 2000-2007 yılları arasında 8 Türk, 1 Yunan ve 1 Alman polisinin ölümü ile çeşitli bombalı saldırılardan sorumlu tutulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü (NSU) Devamı S. 38 ▶ ▶ ▶

Almanya’da sele teslim oldu Eventur sum a quiata doluptatquas aut haEventur sum a quiata doluptatquas aut harupta consedi cienis aut ad utem reiur, test prenis ne num volessi molestis et verci tet et quamus doluptatem laborib Devamı S.12 ▶ ▶ ▶

NSU DAVASININ BİLİNENLERİ

Bu olayın basit bir cinayet olmadığı açık. Bu planlı, programlı işlenmiş cinayetler serisidir. Görünürde planlayanların bir kısmı ortada, görünen dağın tamamını yansıtmadığıdır. Bu dava sonucunda Neonazi terör örgütünün bütün boyutları ile ortaya çıkarılması son derece önemli. Buz dağının tamamı ortaya çıkarılması gerekmektedir.

NSU Terör Örgütü Asrın davası

Derneklerimizin Etkinlikleri Reptas serunt, sum fugia venim quis nus solent, sundendit magnate stiasiti renditios plaut untem que nonsequis maios ea quatquias audam, occum autet labore iur?

Seque sedis quaest enim

am reprepudicil in nonsendit eumenecus illectu san-

Almanya’da Seçimler 18. Bundestag Wahl 22 Eylül 2013 tarihinde Almanya‘nın ana yasama organı olan Almanya Federal Meclisi‘nin 598 sandalyesini belirlemek için yapılacak olan federal seçimler gerçekleştirilecektir. ▶ ▶ ▶ Devamı S. 14 - 15

TOPLANTILAR, KONGRELER, ZİYARETLER, GENÇLİK, KADIN KOLLARI ETKİNLİKLERİ

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 2

B Ü LT E N

Bülten’den Değerli Bülten Okuyucularımız, Hayatımızın her evresinde farkında olsak veya olmasak ta bir sürü değişimi yaşıyoruz. Zaman istesek de istemesek de akıp gidiyor. Zaman ve Mekan mefhumu olmaksızın kâinatın ve insanın kaynağı anlaşılamaz ve tarih anlayışı inşa edilemez. Tarihçilere göre zaman ve mekan, insanlıkla doğrudan alakalı yaşanan olaylar için bir omurga niteliğinde görülmektedir.

Bilim adamlarına göre zaman, geçmişin ve onun yansımalarının organize edilmesi için önemli bir kriterdir.

Yaşayan canlılar için zaman geçmiş, şimdi ve gelecek olarak farklı şekillerde anlaşıldığı muhakkaktır. Yüce kitabımız Kur’an insana geçmişi iyi öğrenmesini, şimdiki zamanı en verimli şekilde değerlendirmesini ve gelecek için ümitvar olmasını tavsiye eder. (Nisa Suresi, 123) Kıymetli Bülten Okuyucularımız, İçerisinde yaşadığımız çağa çeşitli isimler verildiğini hafızasını yoklayan herkes bilir ATOM ÇAĞI’yla başladık, ardından UZAY ÇAĞI aldı verildi; ama orada da durulamadı. Çağ adları birbirini kovalamağa başladı. Derken, aklına gelen günümüze kendince bir ad takmağa koyuldu. Konuyla alakalı hatırı sayılır bir yazar “KALDIR AT ÇAĞI” adını koydu. Şüphesiz, Bilgi çağı, İletişim çağı’da yabana atılır kavramlar değil.

Bizler yaşanan süreci, zaman’ı üzerinde gerçekleşen kişisel tecrübelerden kaynaklanan bir vakıa olarak algılamamız gerekir. Bu vakıa, konunun uzmanları tarafından “Genişleyen Zaman” olarak isimlendirilmiştir. Örneğin, tehlike anında elde edilen bir tecrübeye göre o zaman dilimi belki bir yıl kadar uzun gelebilir. Ama mutluluk içinde yaşanan bir yıl, belki bir dakika kadar kısa hissedilir. Bu aynı zamanda algıyla da alakalı bir durumdur. Bana göre son 8- 10 sene çok hızlı geçti. Pek çok şey gibi insanlar arasındaki ilişkilerde değişimden etkilenerek, yeni kavramlarla zenginleşti. Bunlardan somut bir örnek vermek gerekirse: Bilgisayar ve iletişim teknolojisinde üzerinde çok konuşulan bir saha da “virtual reality” (zimni hakikat), yani özel gözlük, başlık ve eldivenler kullanarak vücut hareketlerini ekrandaki bir programa aktarabilmek ve görüntüler ile karşılıklı müdahale, bir bakıma gerçek hayatın çok tesirli bir taklididir.

Bunun sayesinde mimarlar, çizdikleri bir binanın içinde dolaşabilmekte, üç boyutlu hareketler yapabilmekte, pilotlar yeni bir uçak modelini deneyebilmekte veya mühendisler bir arabanın dizayn safhasındaki muhtemel hatalarını hemen keşfedebilmektedirler. “Uzak bir mesafeden başka bir mekândan da tesirde bulunma” manasına gelen

“transprensence” yardımıyla bir cerrahın, üzerinde sensörler (algılayıcılar) bulunan bir eldiven giyerek, dünyanın öbür ucundaki bir hastayı, oradaki robotik ele kumanda ederek ameliyat etmesi mümkündür. Tüm bunlarla neyi anlatmaya çalışıyoruz? Artık zaman ve mekan kavramlarına yeni anlamlar yüklemeye başladığımızın farkında olmalıyız. Bu yeni kavram ve oluşum “İletişim”i önemseyen, dinamik yapıya sahip, sağlıklı her kurum ve kuruluş için önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. Yeni teknolojiler yeni yöntemler yaratıyor, yeni kavramlar ortaya çıkıyor Toplumsal bir süreç olan iletişimin, kurum ve kuruluşlarda bu süreci biçimlendiren ve yönlendiren mekanizma ise medya olduğu tartışmasız kabul görüyor. İlk olarak haber verme ve bilgilendirmeyle başlayan fonksiyonları zamanla artmış olan medya, günümüzde toplumun vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Çünkü medya toplumları yönlendirme, kültürü şekillendirerek yayma ve gelecek kuşaklara aktarma ve nihayetinde Avrupa Türklüğü açısından uyum noktasında büyük öneme sahiptir.

Almanya Türk Federasyonu olarak bizim açımızdan, medya, inanç ve fikirlerimizi paylaşmak, dikkat çekmek, yöneltmek gibi etkileri göz önünde bulundurulduğunda önemli birer araç olarak görmekteyiz Günümüzde insanlar, televizyondan gördükleri, radyodan işittikleri ve gazeteden okudukları ile iyi bir yaşam biçimi ve toplumun politikası hakkında bilgi sahibi olmakta ve başkalarına olan tutumlarını bu araçlara göre ayarlamaktadırlar. Diğer bir deyişle medya, insanın dünya görüşünü, tutum ve davranışlarını etkilemekte ve diğer bildirimler ile insanları belirli bir yönde değiştirmektedir. Bu yüzden Bültenimizin sloganı “DÜNYAYA AÇILAN PENCERENİZ” olmuştur.

Bütün medya araçlarındaki ortak nokta, toplumdaki insanların düşüncelerini etkileyerek, belli bir senteze kavuşturmak ve ortak bir davranış biçimi kazandırmaktır. Yaşamak başlı başına iletişim faaliyetlerini kapsayan bir olgudur. Doğduğumuz andan itibaren çevremizle, konu komşu ile sürekli iletişim, etkileşim içine gireriz. Bilinçsizce çevremizi etkilemeye, değiştirmeye; yine bilinçsizce etkilenmeye, değişerek çevremize uyarlanmaya başlarız. Bu çift yönlü etkileşim, hayat boyu sürer gider.

Yasadığımız sürece kültür ve birikimimizi, kişiliğimizi iletişim alışkanlıklarımız ve iletişim çabalarımızla ortaya koyarız.

Duygu ve düşüncelerimizi başkalarıyla yine iletişim yoluyla paylaşırız. Anlamak, anlatmak, öğrenmek, başkalarına ulaşabilmek için de iletişime başvururuz.

Başarılı bir toplumsal uyum için iletişim şarttır. Alman siyasilerinin unuttukları veya ihmal ettikleri en önemli konu

aslında bu dur yani “İLETİŞİM”. İnsan olarak iletişim, beşikten mezara kadar hep bizimledir ve bizim için hava ve su kadar hayatî bir ihtiyaçtır. İletişimin, temel prensibi paylaşım, etkileşim ve ortaklık kurmaktır. İletişim’i çeşitli semboller ve araçlarla dünyayı daha yaşanılır kılan, ileti alışverişine dayalı sosyal bir süreç olarak tanımlamakta fayda vardır.

Elinizde bulunan ve şu anda okuduğunuz Bültenimizin en önemli icraatı bu noktada ortaya çıkmaktadır. Bültenimiz aynı zamanda kitle iletişim aracı olarak da vazifesini yerine getirmektedir.

Bültenimiz, bir diğer deyişle farklı toplumların, kültürlerin ve düşüncelerin birbirleriyle kaynaşma sürecine girmesinde ve yanlış anlaşılmalar ve önyargıların bertaraf edilmesinde, birçok faktörlerin yanı sıra kuşkusuz en önemli aktörlerden biridir. Kitle iletişim aracı olarak Bültenimizin ilkeli ve dürüst yayıncılık anlayışı bu düşüncenin tezahürüdür.

Federasyonumuz kurulduğu günden itibaren, üzerinde yaşadığımız ülke Federal Almanya’nın yasal çerçevesi içerisinde faaliyetlerini gelişen, değişen şartlara göre uyarlayarak, çeşitlendirerek gerçekleştirdiğinin örnekleri her sayfasında bulunmaktadır. Bültenimizi okuyan her kesimin de şahit olduğu gibi, burada yapılan her faaliyetin temel amacının Almanya’da yaşayan Türk Toplumu ile üzerinde yaşadığımız ülke toplumunun birlikte, uyum içerisinde milli, manevi ve kültürel değerlerini koruyarak gelecek nesillere taşıyabilmesi olduğu dur.

Değerli Bülten okuyucularımız, Bu sayımızda sizler için derlediğimiz, derneklerimizin yapmış oldukları ve bize ulaştırdıkları bir birinden değerli faaliyetleri sayfalarımızın el verdiği ölçüde yansıtmaya çalıştık. Çanakkale Deniz zaferimizin anısına yapılan çeşitli faaliyetler, Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in vefatının 16’cı yılında yapılan etkinlikler, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 3 Mayıs Milliyetçiler günü kutlamaları, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Gün Sazak ve Ülkücü Şehitlerimizi anma günü, Mübarek 3 aylar ve 11 Ayın Sultanı Ramazan’ı işlemeye çalıştık. Bazı etkinlikler kısa bazı etkinlikler uzunca bir yer tuttu. Şüphesiz kimi faaliyetlere gönlümüzün istediği ölçüde yer veremedik. Bu durum inanın sizler kadar bizleri de üzdü. Öncelikler bazen yer değişikliğini kaçınılmaz hale getirdi. Teşkilatımızın önceliği, Bölgemizin önceliği ve Genel Merkezimizin önceliklerini dikkate aldığımızda, elimize ulaşan bilgi ve malzemeler ışığında elinizde bulunan sayı meydana geldi. Umarım beğeninizi hak eder. Bu sayıda mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim yazıların başında genç

kardeşim H. Gerçeker’in bir solukta beğeni ile okuyacağınızı tahmin ettiğim makalesi olacaktır. Bu vesile ile kendisine tekrar teşekkür eder, katkılarının devamını dileriz.

Değerli Bülten okuyucularımız, Malum önümüzde kongre süreci işlemeye başladı, Avrupa Türklüğünün varlığının yegâne garantisi olan Almanya Türk Federasyonumuzun 27. Büyük kurultayı gerçekleşecek. Bülten ailesi olarak 26 faaliyet döneminde beraber çalıştığımız tüm ülküdaşlarıma bu vesile ile tekrar teşekkür ediyorum. İnancım Bültenimizin 27 faaliyet döneminde de hakkettiği güç ile yoluna devam edeceğidir. Bizlerin yetişmesinde, bu seviyelere gelmesinde büyük emeği olan, hayatı boyunca sarıldığı değerlerinden hiç ödün vermeyen ve bizlere de miras bırakan Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i rahmetle anıyorum.

Onun parlattığı dokuz ışığın parlaklığı yolumuz daima aydınlık tutmuştur. Yine her zaman mutlaka varacak bir hedefi, ulaşılacak bir ideali olan, bilgi, birikim ve fikirleriyle Avrupa Türklüğünün sembol lideri Avrupa Türk Konfederasyon Genel Başkanı Sayın Cemal Çetin, birlik ve sevginin uç noktası olan Federasyonumuzun son çeyreğine damgasını vuran Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol’un Bültenimizin bu seviyeye gelmesine katkı, destek ve yön veren, ATF Başkanlık Divanı heyetimizin kıymetli temsilcilerinin, birbirini besleyen kavram ve uygulamayı buluşturmamıza destek verdikleri için, bilginin paylaşıldıkça büyüdüğüne inanan Sayın Bölge Başkanlarımız ve Teşkilat başkanlarımıza, kadın ve kız kollarının güzide temsilcilerine, Geleceğin yılmaz bekçileri gençlik kollarımızın temsilcilerine de Bülten ailesi olarak şükran duygularını iletme borcumuz var çalışmamızı güzelleştiren ülküdaşlarımızın katkısı takdire şayan destekleri, Kimilerinin varlıklarından, kimilerinin anılarından yansıyan enerji olmasaydı bu çalışma bu kadar başarıya ulaşamazdı. Kısaca ülküdaşlarımızın gülümseyen yüzü (“Gülümsemek, sadakadır.” hadis-i şerif) ise her zaman en büyük desteğimiz oldu…

Bu doğrultuda değişen gündemler ve bu gündemler ile ilgili düşünceler kendi öz değerlerimizi koruyarak gerçekleşen faaliyetler, basın yayın organları aracılığı ile sizlerle paylaşılmaya devam edinilecek. İnanıyoruz ki; bizler azimli, gayretli, birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzda, yarınlarımız daha güzel olacaktır. Bültenimizi okuyalım okutalım.

Bültenimiz Dünyaya Bakan Penceremiz ve Gülümseyen Yüzümüz Olsun.

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 3

Genel Başkanımızdan Basın Açıklaması Genel Başkanımız Sayın Cemal Çetin’in “Demokrasiye Saygı” mitinginde kullanılan Milliyetçi-Ülkücü motiflerine dair basın açıklaması.

Milliyetçi-Ülkücü Hareketin kurucusu, Ülkücü Dünya görüşünü belirleyen rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in işaret ettiği hedefler doğrultusunda kurulan Avrupa Türk Konfederasyon’u ve Türk Federasyon’ları, Avrupa’da yaşayan Ülkücülerin yegane hareket merkezidir. Ülkücülerin faaliyet ve etkinlik alanını Avrupa Türk Konfederasyon’u ve Türk Federasyon’ları belirler. Bu prensiplerin ışığında Milliyetçi-Ülkücü Hareketin bütün sembolleri kuruluşumuza aittir.

Kurumsal ahlak disiplinine göre bu prensiplere saygı duyulması ve suistimaller doğurabilecek müdahalelerin yaptırılmaması her Sivil Toplum Kuruluşu yöneticilerin dikkate alması gerektiği bir husustur.

Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) 07 Temmuz 2013 tarihinde, Düsseldorf ’ta düzenlediği “Demokrasiye Saygı” mitinginin konuşmacı platformunda yapılan “Avrupa Ülkücüleri buradadır!” anonsu, açtırılan “Dik dur eğilme, Ülkücüler seninle” yazılı pankartlar ve Milliyetçi-Ülkücü Harekete ait bayraklar, semboller ve motiflerin kullanılması organizatör kurum açısından ahlaki değildir. Bu durumu şiddetle kınıyoruz.

Milliyetçi-Ülkücü Hareketin banisi ve kurucusu rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e ihanet edenlerin, kurduğu Türk Federasyon’larımızı bölme hırsına kapılanların, kendi menfaatleri uğruna davamızın mukaddes değerlerini kullanmaya çalışmaları en hafif tabiriyle alçaklıktır!

Organizatör olduğunu söyleyen UETD’nin başka motiflere müsaade etmesi hangi ahlaki anlayışıyla bağdaşmaktadır?

Kıyıda köşede kalmışların, teşkilatlarımızdan ihraç edilmişlerin, Ülkücülükten

nasibini alamamışların Milliyetçi-Ülkücü motifleri kullanması şerefli bir duruş değildir.

“Dik dur eğilme, Ülkücüler seninle” pankartını açanlar nereye hizmet etmektedirler? Kim olduklarını ve nereye hizmet ettiklerini şerefleri var ise açıklamalıdırlar!

AKP hükümeti 10 yılı aşkındır tek başına iktidarda iken Avrupa Türklüğünün hiçbir sorununu çözemediği gibi, bu gibi faaliyetlerle Avrupa Türklüğüne sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yeni sorunlar miras bırakmaktadır.

Avrupa genelinde 6 milyon Avrupa Türk’ünün yaşadığı bir dönemde, masrafların karşılandığı ve ücreti ödenilen Otobüsler vasıtasıyla Avrupa’nın her yerinden taşınan ve neticesinde dağın fare doğurduğu bu mitingden ne bekliyorsunuz?

Yukarda bahsedilen kuruluşun etkinliğine katılabilme veya destek verebilme ihtimali ne Avrupa Türk Konfederasyon camiası olarak ne de sahip olduğumuz Ülkücü Dünya görüşümüz gereği asla söz konusu olmamıştır.

Hiç bir şerefli Ülkücü Türkiyemizi, Türk Milletini bölmeye çalışan eli kanlı teröristler ile müzakere eden AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan’a destek vermez.

Bütün Sivil Toplum Kuruluş Yöneticilerin “Kurumsal Ahlak” disiplini ile davranması gerektiğini hatırlatmayı elzem görüyoruz.

Motiflerimizi ve değerlerimizi kullanarak Ülkücü hareketi bölebileceğini zannedenler, yanılacaktırlar! Ülkücülük şereftir ve şerefin tavizi asla olamaz!

Cemal Çetin Genel Başkan

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 4

B Ü LT E N

Teşkilatlarımızda Çanakkale Zaferi ve Şehitler Anıldı Türk tarihinin ve hatta dünya tarihinin en mühim hadiselerinden biri olan Çanakkale Zaferi, 98. Yıl dönümü münasebetiyle Almanya Türk Federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren derneklerimizde kutlandı.

Türk tarihinin ve hatta dünya tarihinin en mühim hadiselerinden biri olan Çanakkale Zaferinin 98. Yıl dönümünü Almanya Türk Federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren derneklerimizde kutlanıyor. BW1 Bölgemizden Ulm Ülkü Ocağımız, NRW2 Bölgemizden Rheinhausen, HS2 Bölgemizden Herborn’da başlayan kutlamalar önümüzdeki haftalarda diğer derneklerimizde çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Bu programlarla kahraman ecdadımızı rahmetle anıyoruz. Bildiğiniz gibi şehit, Allah'ın huzurunda diri olarak hazır bulunup, rızıklandırılacağı ve cennete gireceğine şehadet olunduğu için bu adı almıştır. İslâm'da peygamberlikten sonra en büyük mertebenin şehitlik olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından affedilmektedir. Allah yolunda ve vatan uğrunda savaştığı ve şehit olmayı arzu ettiği halde ölmeyip, sağ kalan kimseye ise gazi diyoruz.

Gazi de şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek için savaştığından dolayı o da şehitler derecesindedir. Nitekim Milli şairimiz merhum M. Akif bunu şöyle dile getirmektedir: “Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i.

Bed’rin aslanları ancak bu kadar şanlı

idi.” Ebette bütün bu mücadeleler kolay olmamıştır.

Herborn Ülkü Ocağımızın Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Programı 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü münasebetiyle Herborn Ülkü Ocağımızın geleneksel olarak düzenlediği anma programına, Almanya Türk federasyonumuzun Genel Başkan yardımcısı Sedat Kart, HS2. Bölge Başkanımız Sayın Sami Kavak, GİK üyeleri, Dernek Başkanlarımız ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Düzenlenen Çanakkale Zaferi ve Şehitler anma programı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. Serdar Doğaner kardeşimizin Kuran-ı Kerim Tilaveti ile devam etti.

Herborn Ülkü Ocağı Başkanı Sayın Ahmet Uçar tarafından yapılan açılış konuşmasında Önemli zaferlerimizden biri olan Çanakkale Zaferi'ni genç nesillere hatırlatmak ve Şehitlerimizi yad etmek için her yıl böyle bir organizasyon yaptıklarını belirten dernek başkanımız Sayın Ahmet Uçar, ”Verilen mücadelenin, çekilen acının ve zorlukların mutlaka yeni nesle anlatılmasının yanı sıra bize bağımsızlığımızı kazandıran başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere

tüm kahramanlarımızı rahmet ve hayırla yad etmek için bu programları düzenliyoruz“ dedi. Başkan Ahmet Uçar, “Şehitlik mertebesinin sadece Allah yolunda canını feda eden Müslümanlara verilen bir mertebe olduğunu belirterek; Ülkü yolunda şehit düşmüş kardeşlerimizi huzurlarınızda bir kez daha rahmetle yad ederek anmak istiyorum” dedi.

Programımız derneğimizin din görevlisi Sayın Mehmet Tansel’in şehitlerimizin ruhuna ithafen okunan Hatim- i Şeriflerin duasının okunmasıyla devam etti Günün anlam ve önemini Sayın Feride Okur kardeşimiz hazırladığı güzel bir konuşma ve şiirlerle anlattı.

Arkasından Çanakkale Destanı’nı Sayın Nuri Okur, Arkadaş sevgisi adlı menkıbeyi Sayın Mehmet Demirdöven, Bir Çanakkale destanı adlı şiiri Sayın Ebru Ergül kardeşlerimiz okurken Dernek gençlerimizden oluşan koromuzun okuduğu bir birinden güzel ve anlamlı ilahi ve marşlar dinleyenler tarafından ayakta alkışlandı. Sevgili Sacit Küçük ve Osman Karaca’nın ilahileri vatandaşlarımızı duygulandırdı. Arkasından “Neden Ağlıyorsun Çanakkale” adlı şiiri Özge Tanrıkulu kızımız seslendirdi.

Kısa bir aradan sonra ikinci bölümde

Ahmet Şafak’ın Sarıkamış klibi ile başladı. Ahmet Pişkin kardeşimizin “Aziz Vatan” adlı şiiri sonrası derneğimizin korosu tekrar sahne alarak Yemen Türküsü ve Çanakkale Destanı seslendirdiler. Arkasından Bozkurt Uçar, İsmail Demirkol, Mehmet Demirdöven, Fatma Ulusoy çeşitli şiirlerle sahnede yerlerini aldılar.

Fatma Ulusoy kardeşimizin hazırladığı “Son Gece” adlı tiyatro gösterisinde Ebru Gür, Hüseyin Savaş, Nuri Okur, Halime Yörük kardeşlerimiz oynadı. Program Türkiye’m Türküsüyle son buldu.

Çanakkale Şehitleri Frankfurt’ta Anıldı Frankfurt Türk Kültür Merkezi’mizin tertiplediği Çanakkale Şehitleri anma programı yoğun bir katılım yaşadı.

HS 1. Bölge Başkanlığına bağlı faaliyetlerini sürdüren Frankfurt Türk Kültür Merkezi‘miz halka açık Çanakkale Zaferi’ni anlatan anma etkinliği gerçekleştirdi.

Tiyatronun sunulduğu, marşların, şiirlerin ve kahramanlık türkülerin okunduğu etkinliğe çok sayıda vatandaşlarımız katıldı.

Adeta 7’den 70’e varan geniş bir aile katılımı olan etkinliğe Genel Sekreterimiz Sn. Fatih Oğuz, HS 1. Bölge Başkanı Sn. Yusuf Zorluoğlu, Genel İdare Kurulu üyelerimiz ve dernek

B Ü LT E N

başkanlarımız katıldı.

Program Mainz derneğimizin din görevlisinin Kur’an-ı Kerim tilaveti ardından Alman milli marşı, saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunmasıyla başladı.

Frankfurt Türk Kültür Merkezi’mizin Başkanı Sn. Kazım Erdoğan açılış konuşmasında katılım sağlayanlara selamlayıp teşekkürlerini sunduktan sonra başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diledi.

Açılış konuşması yapıldıktan sonra tiyatro bölümünde Çanakkale savaşı öncesi ve sonrası yaşananlar özüyle anlatıldı. Vatan için Türk milletinin en zor şartlarda verdikleri mücadele ve gösterdikleri fedakarlık bazen hüzünlendirerek bazen de derin düşüncelere sevk ederek katılan misafirlere yakından hissettirdiler.

Tiyatro bölümü bittikten sonra ATF Genel Sekreterimiz konuşma yaptı.

Konuşmasının başında 21 Mart 1970 tarihinde hain bir saldırı sonucu şehadet mertebesine ulaşan Ülkücü şehidimiz Süleyman Özmen ağabeyimizi ve Ülkücü şehitlerimizi andı.

Ayrıca 21 Mart Türk Dünyasının ortak değeri olan, Bereket ve Yeni Gün bayramı olan “Nevruz Bayramı”nı kutladı.

Konuşmasında Çanakkale Zaferi’nin Türk milletinin var olma mücadelesinin şanlı bir kanıtı olduğunu vurgulayan Türk Federasyon Genel Sekreteri Fatih Oğuz, “Çanakkale her Türk’ün ziyaret etmesi gereken kutsal bir topraktır. Bu zaferi küçümsemek veya başkalarına mal etmeye çalışmak ecdadımıza yapılan büyük bir hakarettir” şeklinde konuştu. Oğuz konuşmasında özetle şunları söyledi: “Türk milleti var olmayla yok olma arasında geçen ince talih çizgisini Cenabı Allah’ın iradesiyle kendi elinde tutmayı her zaman başarmıştır. İnce talih çizgisinin en net şekilde çekildiği yer şüphesiz ki Çanakkale Savaşı olmuştur. Çanakkale Türk milletinin inanç ve iman noktasının en üst seviyeye ulaştığı, ümitsizliğin, karamsarlığın ve inançsızlığın gömüldüğü yerdir. Çanakkale yarınlara

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 5

umutla bakmanın ve sadece Cenabı Allah’a kurban olmanın hakikat olduğu yerdir.

Burada birileri çıkıyor, Çanakkale Zaferi’nin Türk’e ait olmadığını, bütün Anadolu halklarının zaferi olduğunu söylüyor. Bu bir zırvadır, koskoca bir yalandır ve ecdadımıza yapılacak en büyük hakarettir. Çanakkale Türk’ün yüce kudretinin tekrar tecelli bulduğu yerdir. Çanakkale Türk’ün duvarsız, tavansız mabedidir. Türk’ün kutsalı, peygamberin gül bahçesidir. Çanakkale Şehitliği her Türk’ün ziyaret etmesi gereken kutsal topraktır. Türk doğmanın, Türk olmanın, dünyayı Türkçe okumanın ve Türkçe düşünmenin, Türk olarak da son nefesini verebilmenin özetidir Çanakkale ruhu.

Ayrıca iftira ve çirkeflik kokan aynı ağızlar, Çanakkale’den bahsederken Çanakkale’de komutanlık yapmış ve yüksek yönetme kabiliyetiyle büyük pay sahibi olmuş Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ten ne hikmetse hiç bahsetmiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk, Mehmetlere ‘Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’ diyerek o cephelerde kahramanca mücadele vermiş yiğit bir komutandı. Atatürk’süz bir Çanakkale anlatımı ruhsuz bir beden, fikirsiz bir kafatasıdır. Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale semalarında uçuşan aziz hatıralarımızın mihenk taşıdır. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıl dönümünü hep birlikte idrak ettik. Bu kutlu beldenin muhterem hatırasını kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda istismar etmeye çalışan hükümet sahipleri, Türk milliyetçilerine pervasızca saldırmakta ve askerimizi, polisimizi, insanımızı kalleşçe katleden teröristlere düz ovada yine hayat şansı tanıyacağına dair vaatlerde bulunmaktalar. ‘Türk milliyetçiliği ayaklarımın altındadır’ diyerek Türk milletinin bütün mukaddesatını çiğnemeye ant içmişçesine her türlü adımlarda bulunan hükümetin başı, Çanakkale’de şehit ve gazi olmuş ecdadımızın aziz ruhlarını yaralayacak gelişmelere vesile oluyor.

Analar ağlamasın dediler, o gün bugün Türk’ün anası, şehit anaları 24 saat ağlıyor. Güzel şeyler olacak dediler, o gün bugün olan Türk milletine oluyor. Teröristlerle görüşen şerefsizdir dediler, o

gün bugün teröristlerin müzakere masalarından kalkmıyorlar. İkinci bir Habur olmasın dediler, Başbakan ve hükümetinin garantörlüğünde Diyarbakır’da bebek katilinin, eli kanlı terörist başının zırvaları okutuluyor.

Teslimiyetçi çözüm açılımına barış ve çözüm adı altında ses verenlere dikkat çekmek istiyorum. Amerika Pennsylvania’da ikamet eden Hocaefendi’nin, ‘Barış için el de öpülür, etek de öpülür’ sözüne karşılık, bebek katili aynen şu cevabı vermiştir: ‘Hocaefendi’nin sulhta hayır vardır yaklaşımı benim için yaklaşımdır. Bütün Ortadoğu’daki demokratik bir siyaset ve barış için beraber çalışabiliriz. Muhterem Hocam’a selamlarımı söyleyin. Onu en iyi anlayan benim”.

Allah aşkına ey büyük Türk milleti bu oyunu hep birlikte bozacak mıyız? Bozmak için de ayağa kalkacak mıyız? Allah aşkına, bu nasıl bir zihniyettir? Türk milletinin kanını akıtmayı, Türk milletinin ekmeğine zehir katmayı, Türk devletini yok etmeyi, Türk vatanını parçalamayı gaye edinenlerle verilen bu şirin görüntülerin ana nedeni nedir?

‘Bunu millete hazmettire hazmettire kabul ettireceğim’ diyen hükümetin başı; ‘Ülke kurulunca adını Türkiye koymakla hata edildi, Anadolu Cumhuriyeti olsa sorun yaşanmazdı’ diyen hükümetin yandaş medya sahipleri; teröristleri masumlaştırmayı, terörü meşrulaştırmayı Türklüğü ayrıştırma unsuru olarak kabul ettirmeye çalışan çevreler bilsinler ki, Türk milleti olarak bebek katillerinin, insanlarımızı katledenlerin, demokrasi düşmanlarının, emperyalist güçlerin maşalığını yapanların, her türlü pis işlerle para kazananların değil elini ve eteğini öpmek, onların o nursuz suratlarına tükürmeyi bile çok görür. Siz Türk milletini aptal mı sanıyorsunuz?

Siz Türk milletinin zekâsıyla oynanabileceğini mi sanıyorsunuz?”.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 6

B Ü LT E N

Türk Federasyon, Başbuğ‘u Rahmetle andı Almanya Türk Federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren tüm dernekler, merhum Alparslan Türkeş’in vefatının 16. yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.

Almanya Türk Federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren tüm dernekler, merhum Alparslan Türkeş‘in vefatının 16. yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bu etkinliklerde Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Rahmetle anıldı. Etkinliklere Türk Federasyon başkanlık divanı üyeleri başta olmak üzere GİK üyeleri, Bölge başkan ve yöneticileri, teşkilat başkan ve yöneticileri ve vatandaşlarımız katıldı.

Başta Kutsal Şehir Mekke olmak üzere Federasyonumuzun faaliyet gösterdiği şehirlerin tamamında, merhum Alparslan Türkeş için dua eşliğinde Mevlid-i Şerif okundu.

Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, tarihte örneklerine zor rastlanan müstesna şahsiyetlerden biri olduğu her programda vurgulanarak

anlatılmıştır. Türk Federasyon tarafından hazırlanan 4. Nisan Bülten özel sayısı bu programlarda dağıtılarak ülkücülere ulaştırıldı.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş, yaşamı süresince zorlu ama onurlu bir mücadele destanı yazdığı programlarda sinevizyon eşliğinde anlatılmıştır.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş‘i, Türk Federasyon Camiası olarak vefatının 16. yılı vesilesi ile

tekrar Cenab-ı Allah‘tan rahmet niyaz ediyoruz. Ruhun şad Mekanın Cennet olsun Başbuğum...

Mekke’de Başbuğ Türkeş Dualarla Yad Edildi Almanya Türk Federasyonumuzun 2013 Bahar umrecileri Kutsal topraklarda Umre ibadetlerini Türk Federasyon güvencesiyle gerçekleştirdi.

Federasyonumuzun Kurucusu olan Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in 16. vefat yıl dönümünde Federasyonumuz tarafından Mevlid-i Şerif okutulup dualarla anıldı Kutsal şehir Mekke’de bulunan Umrecilerimiz kaldıkları Otelin mescidinde okutulan Mevlid-i Şerif ’e Almanya Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Sayın Osman Aydın ve Umreciler katıldı.

Genel Başkan Yardımcısı Sayın Osman Aydın yaptığı açıklamada “Başbuğumuz Alparslan Türkeş aramızdan ayrılalı 16 yıl geçti, bizler bu süreç içerisinde kendilerinin bizlere bıraktığı emanetlere sahip çıktık” diyerek şöyle devam etti: “Bugün de kendilerinin aziz ruhlarının anısına Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif programı düzenledik. Ülkemizin içinde bulunduğu bu sancılı süreçte Başbuğumuzun evlatları olarak onun kurduğu bu kutlu davayı

en iyi yerlere getirmeye çalışıyoruz.

Bu gün bu kutsal beldede kutlu liderimiz merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i hayırla yad ediyoruz, Alparslan Türkeş bir siyaset adamı değil bir dava adamıydı. Bizler de Başbuğumuzun bize gösterdiği hedefler doğrultusunda ilerliyoruz. Onun bize emaneti olan Türk Federasyonumuz dim dik ayakta ve onun gösterdiği yolda ilerliyor” dedi.

Genel Başkan Yardımcımız Sayın Osman Aydın, “Peygamber efendimiz umre hakkında “Umre, diğer bir umre ile arasındaki günahları siler” buyurmaktadır. Gerçekleştirdiğimiz Türk Federasyon 2013 bahar umresinin hayırlara vesile olmasını cenubu Allahtan niyaz ediyorum” dedi.

Gençler Turnuvada Türkeş’i Dualarla andı1

Almanya Türk Federasyonumuzun Bavyera ikinci bölgesine bağlı faaliyet gösteren Augsburg Türk İslam Kültür Ocağımızın ev sahipliğinde gerçekleşen 2013 Başbuğ Alparslan Türkeş Futbol Turnuvası ülküdaşımız Burak Doğru’nun yapmış olduğu açılış konuşmasıyla başladı.

Açılış konuşmasında Turnuvanın adının Alparslan Türkeş Turnuvası 1 http://turkfederasyon.com/index. php/656-bv2-augsburgft2013

ATF Gn. Baş. Yrd. Sayın Osman Aydın

olduğu hatırlatıldı ve bu turnuvanın ne anlama geldiği açıklandı ve fair play çerçevesinde oynanması dile getirildi. Ardından Başbuğumuz ve Şehitlerimiz adına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Alman Milli marşı ve hep bir ağızdan hürriyetimizin simgesi olan İstiklal marşımız okundu. Erkan Göncel tarafından okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ardından tekrar Burak Doğru ülküdaşımız, turnuvaya start verildi. Gurup maçları oynandıktan sonra her gurupta ilk iki sıraya yerleşen takımlar diğer gurupların ilk iki sırasında bulunan takımlardan biri ile eşleşti. Yarı final’de FC Turan1 Pasing Ülkü Ocağı ile eşleşti ve maçı 2:0 lık bir skor ile FC Turan1 kazandı. Diğer yarı final mücadelesinin 2:0 lık bir üstünlükle galip gelen FC Marabalar oldu. Final maçında FC Turan1 FC Marabalara karsı 4:1’lik bir üstünlük ile birincilik

Kupasını kaldırmayı hak etti. En iyi oyuncu kupasını genç arkadaşımız Turan Torun aldı.

Geleneksel hale gelen Başbuğ Alparslan Türkeş Futbol Turnuvası sıralaması aşağıdaki şekilde gerçekleştiği haber merkezimize gelen bilgiler arasında bulunmaktadır.

1. FC Turan1 2. FC Marabalar 3. Pasing Ülkü Ocagi

B Ü LT E N

Nürnberg’de Çanakkale ve Başbuğ Programı2 Almanya Türk Federasyon Bavyera birinci Bölgemize bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin organizesi ile Nürnberg‘de düzenlenen‚ Çanakkale Şehitleri ve Başbuğ Alparslan Türkeş’i Anma Etkinliği vatandaşlarımızın yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Çanakkale Zaferi ve Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’i anma programına Geçtiğimiz günlerde görevi başında vefat eden Merhum TC. Nürnberg Muavin Konsolosu Sayın Mustafa Uludüz, Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart, Bölge Başkanımız Sayın Ahmet Özdemir, Avrupa Türk konfederasyon GİK üyeleri ve Türk Federasyon GIK üyeleri yanı sıra Bavyera birinci bölgede faaliyet gösteren dernek başkan ve yöneticileri ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı.

Nürnberg Türk ocağı gençlik kolları tarafından sahnelenen Çanakkale Zaferi adlı piyes oyunu izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Genç ülküdaşlarımızın oynadığı piyes esnasında, Çanakkale Zaferi‘ni adeta yaşıyormuş gibi hisseden misafirler duygu yüklü bir gün yaşadılar. İzleyiciler programın sonunda genç ülküdaşlarımızı uzun süre alkışladı.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in hayatı, ülkücülük ve 9 Işık programda anlatıldı. Konuşmalarda, Merhum Başbuğumuzun Avrupa Türklüğüne verdiği değer anlatılarak Almanya’da faaliyet gösteren STK’ların kuruluşunda büyük emeği olduğu vurgulandı.

Fürth Ülkü Ocağı, programa katılan misafirlere yemek ikramı sonrası etkinlik sona erdi.

Bülten, 4 Nisan Özel Sayı 2 http://turkfederasyon.com/ index.php/657-bv1nuernberg2013

Avrupa Türklüğü‘nün teminatı, Ülkücü Hareketin kutsal kurumu Türk Federasyon’umuz hazırladığı basılı yayın organı Bülten ile beraber “4 Nisan Bülten Özel” sayısı çıkartılarak vatandaşlarımıza ulaştırılmıştır.

Bültenimiz, Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in vefatının 16’cı yılı anısına derneklerimizde yapılan çeşitli etkinliklerden önce, özel bir sayıyla birlikte değerli okuyucularıyla buluşturulmuştur.

Almanya Türk Federasyon yaptığı yayınlarla birlikte, kurumsal açıdan, kendsini ifade etmektedir. İletişim teknolojisinde yaşanan inanılmaz ge-

lişmeler sonucu, yayın yapmanın çok çeşitli yolları ortaya çıktı. Kitlelere hızlı, kolay ve aynı zamanda maliyeti en düşük yayın yapmanın yolu ise, internet üzerinden web sitesi oluşturarak ulaşmak. İnternet yayıncılığı bünyesinde barındırdığı olağan üstü kolaylıklara rağmen, kurumsallık açısından Federasyonumuzun yazılı basından vazgeçmesi mümkün görünmemektedir. Zira beyaz kağıda dökülmemiş, elimizle dokunamadığımız camda dizili satırlar sanki hayatın gerçekliği dışında ve yok olması çok kolaydır. Zaten kolay kazanılan kolay kaybedilir sözü bize bunu hatırlatmaktadır. İşte bu nedenlerle basılı yayın daima ait oldukları kurumlara kalite ve saygınlık kazandırır.

Sağlıklı bir yapıda bulunan kurum ve kuruluşlar yayınladıkları dergi, gazete ve diğer basılı yayın organları ile Kurumsallaşmayı başardıklarının önemli bir göstergesi sayılmaktadır.

“Söz uçar, yazı kalır” sözü hükmünü

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 7

bütün ihtişamı ile korumaya devam etmektedir.

Almanya Türk Federasyon bu gerçeğin bilincinde hareket etmeye devam edecektir. Şüphesiz, yazılı ve görsel basın birbirimiz ile olan ilişki ve etkileşimde önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Kurum ve kuruluşların yaptıkları her faaliyeti, projelendirdikleri her düşünceyi gerçekleştirmek için çevresi ile paylaşmak başlıca amaçlarındandır. İletişim aynı zamanda toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve oluşmasında önemli bir görev üstlenmektedir. Türk Federasyon, vatandaşlarımız ile her türlü

teknolojik imkanları kullanarak ulaşma gayreti artarak devam edecektir.

Cemiyetlerimiz ve mensuplarının aynı kaynaktan beslenme, doğru ve hızlı bilgiye ulaşması Türk Federasyon olarak önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir. Bu amacıyla yayın yapan Bülten ve internet sitemiz gelişmeleri sizlerle paylaşacaktır.

4 Nisan Federasyonumuz ve biz Avrupa Türklüğü için ne kadar önemli olduğunu, hazırladığımız “Bülten Özel” sayımızda işlemeye çalıştık.

Gelecek nesillerin yetişmesine, birlik, beraberlik, dayanışma ve sorumluluk bilinciyle federasyonumuzun bu günlere gelmesine vesile olan, bizlerin yüce duygularla donanmış, vatan ve millet sevdalısı fertler olarak yetişmesinde en büyük etken olan Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş bey olmak üzere, ahirete intikal etmiş bütün ülkü devlerimizi‘de rahmetle,

minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Bu doğrultuda değişen gündemler ve bu gündemler ile ilgili düşüncelerimiz kendi öz değerlerimizi koruyarak hizmetlerimizi hazırladığımız basın yayın organları aracılığı ile sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. İnanıyoruz ki; bizler azimli, gayretli, birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzda, yarınlarımız daha güzel olacaktır.

Bültenimizi okuyalım okutalım. Bültenimiz Dünyaya Bakan Penceremiz Olsun.

HS2. Koblenz’de Başbuğ Türkeş anıldı3

Almanya Türk Federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren Koblenz Ülkü Ocağımızın konferans salonunda düzenlenmiş olan “Başbuğ Anma Programı” Almanya Türk Federasyon Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Muhasip Yrd. Şahin Şimşek HS2 Bölge Başkanımız Sayın Sami Kavak ve yöneticileri, Dernek Başkanları ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaşlarımız ailece katıldı.

Açılış konuşmasını Hessen ikinci bölge başkanımız Sayın Sami Kavak’ın yaptığı ve bölge gençlik kollarının düzenlediği programda, gençler Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in hayatını anlatarak, cennet mekan Başbuğumuzun sevdiği Türkülerden örnekler sundular. Sinevizyon gösterisi salonda bulunan misafirler tarafından beğenilerek takip edildi.

Ayrıca Rahmetli Başbuğumuzun muhtelif zamanlarda katıldığı TV programlarından kesitler sunularak vatandaşlarımıza duygu dolu anlar yaşattılar.

Almanya Türk Federasyon Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol salonda bulunan misafirlere Başbuğumuzun hayatını kısaca anlattı.

3 http://turkfederasyon.com/ index.php/655-hs2koblenz2013basbug

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 8

B Ü LT E N

Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, Derneklerimizi 1972 yıllarındaki kuruluşunu anlatarak, Başbuğumuzun, Türk Federasyonunu

NRW 3.Bölge Başkanlığımıza bağlı faaliyetlerini sürdüren teşkilatlarının katılımıyla Mengede’de bir etkinlikle Merhum Başbuğumuz Alparslan Tür-

Türk Federasyon ve NRW bölgesinde bulunan derneklerimize verdiği desteğin mani boyutuna değindi. Genç bir arkadaşımız Başbuğumuzun ül-

kuruluş çalışmasını hangi şartlarda gerçekleştirdiğini kısaca anlattı. Konuşmanın akabinde Haiger Derneğimizin imamı Kuran-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif okumasının ardından yapılan dualar eşliğinde son buldu.

keş dualar ile anıldı.

Programda Bölge başkanımız Sayın Adnan Altıntaş’ın bir konuşma yaptı.

Etkinlik Saygı duruşu, Alman milli marşı, İstiklal marşımızın Okunması akabinde şiirlerle devam etti. Cennet mekan Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in aziz ruhuna hediye edilen dua ile bölge programı sürdü.

kücülere armağan ettiği 9 ışık doktrini özet halinde misafirlere sunumunu gerçekleştirdi.

NRW3 Bölge Başbuğ’u Rahmetle andı4 4 http://turkfederasyon.com/ index.php/659-nrw3-basbug2013w

Bölge başkanımız Sayın Adnan Altıntaş’ın yapmış olduğu kısa ve anlamlı konuşmada, Başbuğumuzun

Derneklerimizin din görevlileri tarafından ortaklaşa okunan Mevlüd-i Serif ve akabinde yapılan dualar ile tekrar yad edildi.

Sayın Süleyman Cihan ve Metin Bölükbaşı ülküdaşlarımızın başbuğumuzla olan güzel anılarını genç kuşaklara aktarması duygulu anlar yaşattı.

Başbuğun Hayatı ve siyasi duruşu Sayın Selim Perk tarafından izleyicilere anlatıldığı program, bölge başkanlığımızın verdiği ikram ile son buldu

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 9

Atila Yılmaz “YÜRÜYORUM”

Almanya Türk Federasyonu’nun hazırladığı Bülten’in bu sayıdaki konuğu sevilen sanatçı Atilla Yılmaz. Avrupa’da verdiği konserlerle son zamanlarda büyük ses getiren Türk’ün yiğit sesi Atilla Yılmaz ile sanattan, siyasete hemen her konuda samimi, içten, özel bir söyleşi gerçekleştirdik.

A

lmanya Türk Federasyonu’nun hazırladığı Bülten’in bu sayıdaki konuğu sevilen sanatçı Atilla Yılmaz. Avrupa’da verdiği konserlerle son zamanlarda büyük ses getiren Türk’ün yiğit sesi Atilla Yılmaz ile sanattan, siyasete hemen her konuda samimi, içten, özel bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bülten: Öncelikle bizleri kırmayıp röportaj isteğimizi gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Güzel keyifli sohbetimize başlayalım. Biz sizi tanıyoruz ama önce sizi sizden dinleyelim, kimdir Atilla Yılmaz?

Atilla Yılmaz: Bende öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu sayınızda lütfedip bana yer verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim. Avrupada yaşayan gönüldaşlarımın bülten, gazete, dergi gibi önemi çok büyük olan çalışmalar yapması son derece gurur ve onur verici.

Ben İstanbul Bakırköy doğumluyum. İstanbul’da doğup büyüdüm fakat memleket nere derseniz aslen Trabzon Çaykaralıyım. Ülkü-Bir yöneticisi bir öğretmen çocuğuyum. Hepinizin bildiği üzere çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmekteyim.

Babamın bağlamasından dinlediğim rahmetli büyük üstat Neşet Ertaş’ın türküleri beni bu alana doğru çektide diyebiliriz. Henüz 15 yaşımda iken bağlamam ile Türkiye’nin dört bir yanını gezip konserler verdim. 1991 yılından beri Ülkü Ocakları Genel Merkez sanatçısıyım. Aynı zamanda Yavuz Burç Plakçılık ve Naz Müzik Limited Şirketleri’nin sahibiyim.

Müzik firmamda birçok ünlü isme ve ülkücü hareket sanatçılarına albümler hazırlayıp prodüktörlüğünü üstlenmekteyim.

Bülten: İlk albümünüzü ne zaman çıkardınız ve sizin için nasıl bir anlam taşıyor?

Atilla Yılmaz: İlk albümümü 1995 yılında çıkardım. İlk albümüm olmasından dolayı tabiki çok heyecan ve mutluluk vericiydi. Haykırın ismini taşıyordu.

Bülten: Toplam kaç albümünüz bulunmaktadır ve isimleri nelerdir?

Atilla Yılmaz: Haykırın isimli albümün ardından “Oy Leyli” isimli bir albümüm oldu. Grup Ötüken’in solistliğini üstlendim. Daha sonra “vaktidir”, “Vur”, “Uyan” ve en son olarakta “Yürüyün” isimli albümümü piyasaya sundum.

Bülten: Albümlerinizin isimlerine baktığımızda bir anlamın, mesajın olduğu gözlemleniyor. Sanki bir isyankar yanınızda var gibi. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Atilla Yılmaz: Benim hemen her röportajımda söylediğim bişey var.

Ben bir sanatçı olarak toplumun dertlerine, sıkıntılarına, isteklerine, hedeflerine duyarsız kalamam.

Bizim ilham kaynağımızda zaten bu duygular oluyor. İsyankar yanıma gelince ülkemiz gerçekten zor dönemlerden geçiyor. Dünyaya medeniyet getirmiş şanlı bir geçmişe sahip ülkenin evlatları olarak bazı yaşananlar zorumuza gidiyor. Halkımızın geçim sıkıntısına düşmüş olması bir yana vatan topraklarımızda hain emelleri olanların varlığı beni son derece rahatsız ediyor. Sizinde bildiğiniz üzere vatanımız muazzam bir tehdit altında. Topraklarımız bir bir satılıyor. Devlete ait kamu işyerlerimiz özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekiliyor. Daha da ağır olanı kendi topraklarımızda Türküm demek bile tartışılabiliyor. Savaşlarla başarılı olamayan düşmanlarımız ve yerli işbirlikçileri aracılığı ile Türk Milleti sindirilmeye, güçsüzleştirilmeye çalışılıyor. Tüm bunlar karşısında etkilenmemek, isyan etmemek mümkün mü? Bu yaşananlarda parçalarıma elbetteki yansıyor.

Bülten: Yeniden müziğe dönersek şarkı sözleri yazıyor, saz ve gitar çalıyorsunuz. Bir çok eserinde besteleri size ait. Bir müzik adamı olarak bugünkü popler müzikleri nasıl değerlendirirsiniz?

Atilla Yılmaz: Şimdiki popüler müziğe baktığımızda en başta sözlerin eski değerinde olmadığını görüyoruz.

Hece ölçüsünden, manalarına kadar basit, anlamsız bir o kadarda saçma.

Eskiden sevgiliye yapılan şarkılar ile şimdiki eserler kıyaslanmayacak ölçüde farklılıklar gösteriyor. Ayrıca maalesef ülkemizde gerek argo kelimeler gerekse yabancı kelimelerle Türkçe’yi yozlaştıran bir söz yazarlığı var. Şimdiki albümlerde birde digital sahtekarlığı var. Bir parçada baştan aşağıya detone olan bir kişiyi bile parçayı kusursuz okumuş gibi gösterebiliyorlar. Bilgisayarda programlarla nota nota düzeltilen eser kopyala yapıştır ile düzenlenerek dinleyiciye sunuluyor. Eskiden ise makara kayıtlar vardı. Dolayısıyla eser okunur ve kaydedilirdi. Eski sanatçıların neden daha değerli oldukları sanırım buradan da anlaşılıyor.

Bülten: Eserlerinizi ne şekilde ortaya çıkar?

Atilla Yılmaz: Eserlerimde biraz önce bahsettiğim gibi ülkemde yaşananlar beni fazlasıyla etkiler.

Türk Milleti çok sabırlı bir millettir.

Benim ilham kaynağım genelde vatan sevgisi imandan gelir sözünü yansıtan gençler oluyor. Albümlerimde her ne kadar isyan var ise de daha çok bir azim ve inançla ülkülerimize ulaşma arzusu taşır parçalarım. Mesela derim ki “İnan dostum can dostum, güzel günler gelecek, Çektiğin bu acılar elbet bir gün bitecek” Bir yandan şehitlerimiz için ağıtlar yakarken diğer bir yandan da bu gidişata dur demenin yollarını da anlatırım parçalarımda.

Bu se bepledir ki son albümümün adı “Yürüyün” olmuştur.

Bülten: Ürettiğiniz eserleri ilk kime dinletirsiniz?

Atilla Yılmaz: Gündüz yapım şirketinde hafta sonlarıda genelde konserler nedeniyle şehir dışında olduğumdan diğer zamanlarımın çoğunu evimde geçiririm. Ben evimim çalışma odasının kapalı balkonunda sazımı, çayımı, kitaplarımı alır çalışırım.

Dolayısıyla ürettiğim bestelerimi ilk eşime dinletirim.

Bülten: Biraz özel hayatınızdan sorular sorsak mesela kaç çocuğunuz var? İsimleri nelerdir?

Atilla Yılmaz: 2 çocuğum var. Biri kız biri erkek. Kızımın ismi Bengü Deniz,

oğlumun ismi ise Yiğit Atilla.

Bülten: Peki teşkilatlarda yetişmiş Atilla Yılmaz evde nasıl bir babadır?

Atilla Yılmaz: Valla aile kavramı bizler için büyük değerler taşıyor.

Her baba gibi bende çocuklarıma fazlasıyla düşkünüm. Yaşları küçük olduğundan genellikle evde onlarla saatlerce oynarım. Teşkilatlarda yetişmeye gelince otorite olarak annelerine göre daha zayıf kaldım. Konser zamanları özlediğim için biraz her dediklerini yapıp beklenen otoriteyi uygulamadığım yönünde eleştiriliyorum.

Bülten: Yeni albüm dediniz nasıl karşılandı yeni çalışmanız?

Atilla Yılmaz: Özen dolu çalışmanın sonunda Albümü eline almanın yaşattığı tatmin, mutluluk paha biçilemezdir. Yürüyün albümüm sadece Türkiye’de değil dünyanın diğer yerlerinde ve özellikle Avrupa Türklüğünün yaşadığı ülkelerde müzik severler tarafından sıcak karşılandı. Bu mutluluk verici ve yoğun tempolu çalışmanın verdiği yorgunluğu unutturan bir duygudur. “aynı ülküde birleşiyor olmak büyük mutluluk” Bülten: Türkün Yiğit sesi Atilla Yılmaz bu özel, samimi, içten ve anlamlı söyleşiniz için size bir kez daha teşekkür ediyor yeni çıkardığınız “Yürüyoruz” adlı çalışmadan dolayı sizi tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz.

Sağolun, varolun….

Atilla Yılmaz: Ben teşekkür ederim.

Avrupa Türklüğü sonsuza dek sağ olsun, var olsun. Son olarak gönüldaşlarıma şunu söylemek isterim: Yurt dışında konser organizasyonlarına katılmak beni her zaman çok daha fazla heyecanlandırmıştır. Ayrı ülkelerde olup aynı gözlerle hayata bakmak ve aynı ülküde birleşiyor olmak çok büyük bir mutluluk. Her programım öncesinde samimiyetleriyle, misafirperverliği ile beni ağırlayan tüm Avrupa Türklüğüne, dostlarıma, sevenlerime selamlarımı yolluyor; hepsini çok sevdiğimi ve hepsinin yüce Türk Milleti’nin çok değerli bir ferdi olduğunu söylemek istiyorum.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 10

B Ü LT E N

23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayram 23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramı derneklerimizin tamamında coşkuyla kutlanmıştır.

2

3 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.

Atatürk, 23 Nisan 1924‘te “23 Nisan” gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979‘da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş

ifadesini temsil etmektedir.

Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir.

Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.

Bülten ailesi olarak bu vesileyle tekrar Milletimiz ve bütün çocuklarımızın bayramını kutlar nice 23 Nisanlara diyoruz.

Gummersbach 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türk Federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren derneklerimiz, gelenek haline getirdiği, Atatürk’ün çocuklarımıza armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin 93. Yaşı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

NRW1. Bölge Gummersbach Ülkü Ocağımızın organize ettiği “milli iradenin tecelli ettiği Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 93. yıldönümü ile T.C. Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağanı olan 23

Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını” kutlamalarına Almanya Türk Federasyon Genel Başkanımız sayın Şentürk Doğruyol Katıldı.

Vatandaşlarımızın ailece ilgi gösterdiği programa Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Muhasip Yardımcısı Şahin Şimşek, NRW 1.

Bölge’nin Başkanı Sayın Tansel Çiftçi ve Bölge yöneticileri, Almanya Türk Federasyon Genel İdare Kurulu üyeleri ve bölge teşkilatlardan yöneticiler katıldı.

19 Mayıs 1919 günü Türk Milleti’ni Emperyalist İşgal Kuvvetlerinden kurtarmak için Samsuna çıkan Mustafa Kemal Paşa; Amasya, Erzurum ve Sivas

Kongrelerini “23 Nisan 1920’de yurdun dört bir tarafından seçilerek gelen Temsilcilerin (Milletvekillerinin) büyük coşkusuyla açılan” TBMM ile

B Ü LT E N

taçlandırmış ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu haykırmıştır. Yedi düvele karşı verilen ve tüm dünyaya örnek olan İstiklal Harbi ile ilgili tüm önemli kararlar, bu kahraman mecliste alınmıştır.

Çocuklarla çocuk olunuz’ Kutlamaya katılan Sayın Genel Başkanımız 23 Nisan’ın önemine ve çocuklarımızın eğitiminde ve gelecekleriyle ilgili meseleler hakkında, vatandaşlarımıza hitap etti. Genel Başkanımız; sevgi, ilgi, bilgi, ve arkadaş edinme gibi konuların çocukların eğitiminde ve kişilik kazanmalarında çok önemli olduğunu belirtti. Genel Başkan, “Bilgi olmadan ilgi olmayacağını ve ebeveynlerin en az günde bir sayfa da olsa kitap okuması gerektiğine dik-

kat çekmek istiyorum” dedi. Genel Başkan, “Annelerimizden tek bir şey istiyorum; çocuklarınızla mutlaka ilgilenin, çünkü onların en çok sizin ilginize ihtiyaçları var. Peygamber Efendimiz; ‘Çocuklarla çocuk olunuz’ diye buyurmuştur” dedi.

Genel Başkan, “Bugün kutladığımız bu bayramımızın Anavatanımız Türkiye’mizde 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı adından başka pek bir şey kalmadığı, diğer Milli bayramlarda olduğu gibi bu bayramımızda da içlerinin teker teker boşaltıldığına şahit olmaktayız. Bu bayramın bir tek 23 Nisan’ı doğru artık, gerisi yalan! Çünkü... “Milli...” Bir iki ay önce bizzat Sayın Başbakan “ayaklarının altına” aldı! Sonra TC’ler kazındı, yok edilmeye çalışıldı, 20 milyon kişi

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 11

Facebook’ta adının başına TC’yi koyunca, “T.C. BAHARI” neticesinde geri adım atmak zorunda kaldılar.

Bu gücün, sahiplenmenin karşısında Sayın Başbakanın tekrar devreye girmesi bile yetmedi “Devam edilmeliydi... Niye vazgeçildi ki?” sözleri bu düşüncenin tezahürü olarak yansıdı.

Kısa bir süre önce Aziz İzmirlilerin Alsancak Meydanında, Al Bayrağa Sahip Çıkması... Milletimizi sevindirdi, Vatan ve Millet Düşmanlarını adete deyim yerindeyse Kudurttu.

Bu bayram vesilesi ile geleceğimizin güvencesi kıymetli çocuklarımızı, şahsım ve Türk Federasyon camiası olarak bayramını kutluyorum” dedi.

Genel Başkan, “Bizlerde; Derin manevi hassasiyet içerisinde; bundan tam 93 yıl önce, Hacı Bayram Camiinde kılınan Cuma Namazı’nda sonra

Kutlamalara katılan Sayın Genel Başkanımız 23 Nisan’ın önemine ve çocuklarımızın eğitiminde ve gelecekleriyle ilgili meseleler hakkında, vatandaşlarımıza hitap etti. Genel Başkanımız; sevgi, ilgi, bilgi, ve arkadaş edinme gibi konuların çocukların eğitiminde ve kişilik kazanmalarında çok önemli olduğunu belirtti. Genel Başkan,

“Bilgi olmadan ilgi olmayacağını ve ebeveynlerin en az günde bir sayfa da olsa kitap okuması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum” dedi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 12

dualarla, kurbanlarla, Kur’an-ı Kerim ve Buhar-i Şerif tilavetleriyle açılan Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin 20’nci yüzyıldaki en önemli adımı ve eseri olarak görüyoruz. Almanya Şunu da unutmayın, özellikle yetişme çağında olan çocuklar sizlerin kötü davranışlarınızı da örnek alırlar. Bu nedenle onların yanında çok dikkatli olunuz. Ayrıca Derneklerimizin kıymetini bilin. Derneklerimiz, bizlerin yetiştiği kutsal ocaklardır. Çocuklarımızın da rahatlıkla gideceği, oynayacağı en önemlisi de arkadaş edineceği yerlerdir. Çocuklarınızın arkadaş edinmelerinde onlara yardımcı olun. Çünkü arkadaşlar insanı vezir de eder rezil de eder. Çocuklarınızın başarılı, dürüst arkadaşları olursa çocuğunuz da başarılı ve dürüst olur” Türk federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin tamamında Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 93’ncü yıl dönümü olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşku ve heyecanla kutluyor olmaktan mutluluk duymaktayım “ diyerek sözlerini tamamladı.

Türk Federasyon NRW1 Bölge Bonn Ülkü Ocağı 23 Nisan‘ı Kutlandı Bonn Ülkü Ocağı önünde vatandaşlarımızın a i l e c e

B Ü LT E N

Sayın Sedat Kart, NRW 1. Bölge‘nin Başkanı Sayın Tansel Çiftçi, Almanya Türk Federasyon Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri ve Bölge yöneticileri, ve bölge teşkilatlardan başkan ve yöneticilerimiz de katıldı. Çocuk Bayramını yoğun bir katılımla değişik eğlenceler eşliğinde kutladı. Bayramda çocuklar en çok yoğurt yeme ve yumurta taşıma yarışmasında eğlendiler.

Bonn Ülkü Ocağı‘mızın Başkanı Sayın Bürol Özkan açılış konuşmasında, programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek 23 Nisan bayramı vesilesiyle temennilerde bulundu. Çocukların, yoğurt içerisinde saklanan parayı bulmadaki gösterdikleri hünerler izleyicileri kahkahaya boğdu. Bonn Ülkü Ocağımızın titizlikle hazırladığı bu etkinlikte, tiyatro, halk oyunları gösterisi, şiir sunumu ve çeşitli oyun ve gösteriler ile ailelere güzel anlar yaşattı.

23 Nisan Erlenbach‘ta Kutlandı Hessen 1 Bölge‘ye bağlı faaliyet gösteren Erlenbach Ülkü Ocağı 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle yoğun bir katılımla salonda kutladı.

Türk ve Alman ailelerin ilgisi yüksek olduğu programa Genel Başkanımız Sayın ŞenTürk Doğruyol, Hessen 1.

Bölge‘nin Başkanı Sayın Yusuf Zorluoğlu ve Bölge yöneticileri, Almanya Tü r k

Federasyon Genel İdare Kurulu üyeleri ve bölge teşkilatlardan yöneticiler katıldı. katıldığı 23 Nisan Bayramı etkinliğine Türk ve Alman ailelerin ilgisi yüksek oldu.

Etkinliğe Genel Başkan yardımcımız

Ayrıca, Erlenbach Belediye Başkanı, Okul müdürleri ve Eğitim yuvaları temsilciler programa misafir olarak teşrif etmeleri katılımcıları memnun etti.

Erlenbach Ülkü Ocağı‘mızın Başkanı Sayın Suat Toga programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek 23 Nisan bayramı vesilesiyle temennilerde bulundu.

Sayın Genel Başkanımız 23 Nisan‘ın önemine ve çocuklarımızın eğitiminde ve gelecekleriyle ilgili meseleler hakkında, topluma yönelik konuşma yaptı. Çocukların tiyatro, halk oyunları gösterisi, şiir sunumu ve çeşitli oyun gösterileri programa renk katarak, ailelerine güzel anlar yaşattı.

Haiger Ülkü Ocağı 23 Nisan‘ı Kutladı Hessen 2. Bölge‘ye bağlı etkinliklerine devam eden Haiger Ülkü Ocağı 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk bayramını yoğun bir katı-

lımla salonda kutladı. Ailelerin ilgisi yüksek olduğu programa Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Sekreter Yardımcımız Sayın Nihat Güney, Hessen 2.

Bölge‘nin Başkanı Sayın Sami Kavak ve Bölge yöneticileri, Almanya Türk

Federasyon Genel İdare Kurulu üyeleri ve bölge teşkilatlardan yöneticiler katıldı.

Sayın Genel Başkanımız 23 Nisan‘ın önemine ve çocuklarımızın eğitiminde ve gelecekleriyle ilgili meseleler hakkında, topluma yönelik konuşma yaptı.

23 Nisan NRW1 Stolberg’de kutlandı Her yıl düzenli olarak kutlanan “23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı” ATF Genel başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart, bölge Başkanı Sayın Tansel Çiftçi, GİK üyeleri, dernek başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Stolberg beledi-

yesinin 23 nisan için tahsis ettiği alanı dolduran vatandaşlarımızın ailece katılması ve ilginin yüksek olması programı icra eden çocukları sevindirdi. Derneğimizin 23 Nisan Kutlama etkinliği şenlik havasında renkli görüntülere sahne oldu.

Stolberg Ülkü Ocağı’mızın Başkanı Sayın Huzeyfe yıldırım açılış

B Ü LT E N

konuşmasında, programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek 23 Nisan bayramı vesilesiyle çocukların bayramını kutladı. çuval içerisinde koşma yarışmaları, kaşık ile yumurta taşıma yarışması, yoğurt yeme ve yedirme yarışması, gibi

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 13

çeşitli gösteriler suandular. Diğer yarışmalara katılan çocuklara yöneticiler tarafından hazırlanan hediyeler verildi.

Kart, bölge Başkanı Sayın Tansel Çiftçi, GİK üyeleri, dernek başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 14

B Ü LT E N

2013 Almanya‘da seçimler Wahl zum 18. Deutschen Bundestag

CDU ve FDP, koalisyon hükümetiyle yönettikleri AS. 68 milletvekilliği kazanmalarına rağmen, iktidarı bir sandalye farkla muhalefete‘e kaptırdılar farkla Sosyal Demokratlar ve Yeşiller‘e kaptırmışlardı.

Partiler için seçim maratonu olarak tanımlanan 2013’ün ilk seçimi 20 Ocak Pazar günü Aşağı Saksonya’da tamamlanarak, Mayıs’ta Schleswig Holstein Eyaleti’ takip etmişti. Eylül ayında Bavyera’da ve Aralık’ta Hessen Eyaleti’nde seçimler olacak.

22 Eylül’de Hessen Eyaletiyle birlikte gerçekleştirilecek olan yılın en önemli kritik genel seçimler olacaktır.

75 bine yakını seçmen konumunda toplam 200 bin Türkün yaşadığı Aşağı Saksonya’daki seçimlerin belirleyici olması, siyasiler tarafından dikkate alınmaya başladı. Siyasi parti adaylarının peş peşe sıraladıkları Türklere yönelik vaatler ile (Çifte Vatandaşlık, Opsiyon model vs.) oy toplama gayretine girdikleri görülmektedir. Bunların en bariz örneği Partilerin içinde Türk kökenli aday göstermekle başladı.

D

****

ie Wahl zum 18. Deutschen Bundestag soll am 22. September 2013 gleichzeitig mit der Landtagswahl in Hessen 2013 stattfinden.

2

2 Eylül 2013 tarihinde Almanya‘nın ana yasama organı olan Almanya Federal Meclisi‘nin 598 sandalyesini belirlemek için yapılacak olan federal seçimler gerçekleştirilecektir. Aynı gün Hessen Eyalet Parlamentosu seçimleride yapılması karara bağlandı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel‘in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU), Aşağı Saksonya eyaletinde 10 yıldır süren iktidarı kısa bir süre önce kaybetmesi, 22 Eylülde yapılacak genel seçimlere iddialı başlıyor.

Hatırlanacığı gibi kısa bir süre önce Almanya‘nın ikinci en büyük eyaletinde iktidarın muhalefetteki Sosyal Demokratlar ve Yeşiller‘e geçmesiyle birlikte Berlin‘deki siyasî dengeler de değişmişti. Federal Alman Parlamentosu‘nun iki kanadından biri olan

Eyalet Temsilcileri Meclisi‘nde çoğunluk Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Sol Parti‘den oluşan muhalefet partilerine geçti.

Bir sandalye farkla Aşağı Saksonya eyaletinde yapılan seçimde 6 puan kaybederek oyların yüzde 36‘sını alan Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU), birinci parti olmasına ve 54 milletvekilliği kazanmasına rağmen hükümeti kuracak çoğunluğu elde edemedi.

Yüzde 5 barajının altında kalması beklenen ancak CDU‘nun seçmenlerini liberallere yönlendirmesinin de etkisiyle yüzde 9,9 oy almayı başaran Hür Demokrat Parti (FDP) 14 milletvekili çıkarardı. CDU ve FDP, koalisyon hükümetiyle yönettikleri eyalette 68 milletvekilliği kazanmalarına rağmen, iktidarı bir sandalye

Bundestagswahl findet am 22. September statt Die Wahl zum 18. Deutschen Bundestag findet am

B Ü LT E N Sonntag, 22. September, statt. © pa/dpa Bundespräsident Joachim Gauck hat am Freitag, 8. Februar 2013, auf Empfehlung der Bundesregierung die Anordnung über die Bundestagswahl 2013 ausgefertigt. Die Wahl zum 18. Deutschen Bundestag findet am Sonntag, 22. September 2013, statt. Nach Artikel 38 des Grundgesetzes werden die Abgeordneten des Bundestages in allgemeiner, unmittelbarer, freier, gleicher und geheimer Wahl gewählt. Wählbar ist jeder Deutsche, der volljährig ist.

Jeder Wähler kann zwei Stimmen abgeben

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 15

Landeslisten der Parteien. Über die Entsendung von Abgeordneten aus den Wahlkreisen entscheidet die Erststimme. Der Wähler wählt damit also seinen regionalen Vertreter im Bundestag. Mit der Zweitstimme wird eine Partei gewählt. Die Zweitstimme entscheidet darüber, in welchem Kräfteverhältnis die Parteien im Bundestag vertreten sind. (eis/08.02.2013)

In der Regel findet alle vier Jahre in Deutschland eine Bundestagswahl statt, in der über die Zusammensetzung der Volksvertretung entschieden wird. Grundsätzlich besitzen alle Deutschen, die am Wahltag das 18. Lebensjahr vollendet haben, das Recht, bei Bundestagswahlen zu wählen.

Mit ihrer Wahl erhalten die Abgeordneten von den Wählern den auf eine Wahlperiode befristeten Auftrag, die Interessen des ganzen Volkes zu vertreten. Bei der Bundestagswahl kann jeder Wähler zwei Stimmen abgeben. Die eine Hälfte der Bundestagsmandate wird direkt über die 299 Wahlkreise vergeben, mindestens noch einmal so viele Abgeordnete erhalten ein Mandat über die

Deutscher Bundestag logo

Alman tarihinin dönüm noktası Almanya‘da 17 Haziran 1953 ayaklanmasının kurbanları anıldı. Merkel, bu isyanın insanların özgürlük özleminin bastırılamayacağının en etkileyici örneği olduğunu söyledi

A

lmanya‘da 17 Haziran 1953 ayaklanmasının kurbanları anıldı. Merkel, bu isyanın insanların özgürlük özleminin bastırılamayacağının en etkileyici örneği olduğunu söyledi.

17 Haziran 1953 tarihinde eski Doğu Almanya’da yaşanan halk ayaklanmasında ölenler anıldı. Ayaklanmanın 60‘ıncı yıldönümünde düzenlenen anma törenine katılan Başbakan Angela Merkel, bu halk isyanını Alman tarihinin en anlamlı dönüm noktalarından biri olarak tanımladı. Merkel „17 Haziran 1953 tarihindeki halk isyanı, insanların özgürlük özleminin bastırılamayacak olduğunu çok etkileyici bir

biçimde gözler önüne seriyor“ diye konuştu.

Başbakan Merkel, konuşmasında öfkenin cesareti doğurduğunu, bir işçi mücadelesinin dönemin rejimine karşı siyasi bir isyana dönüştüğünü belirtti. Merkel, gösterilerin tanklarla bastırıldığını ancak halkın özgürlük isteğinin hiçbir zaman bastırılamadığını kaydetti. Almanya Başbakanı, 17 Haziran’da yaşanan bu trajedinin tarihi sonuçlarının ve siyasi ümitsizliğin, 13 Ağustos 1961 yılında Berlin Duvarı’nın kurulmasından 1989 sonbaharında komünist ülkelerin bir biri ardına yıkılmasına kadar sürdüğünü söyledi. Merkel „Bir siyasi sistemin, ancak insanlara

özgürlük alanları verdiği zaman sürekliliği olabilir“ diye konuştu. ‚Komünist rejime karşı ilk kitle ayaklanması‘ Berlin’e hükümet eden Belediye Başkanı Klaus Wowereit da özgürlük ve demokrasi için her zaman mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti ve „Onlar bir kez kaybedilirse yeniden kazanılması çok zordur“ diye konuştu.

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ve Almanya Başbakanı Angela Merkel Törene Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da katıldı. Merkel ve Gauck, Berlin’in Wedding semtindeki isyanda ölenler için yapılan

anıta çelenk bıraktı.

Doğu Almanya’da işçilerin ücretlerin artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yaptığı gösteriler, 17 Haziran 1953 tarihinde 700 farklı noktada bir milyondan fazla kişi katıldığı, özgürlük ve demokrasi talepleri ile dönemin hükümetine karşı bir halk ayaklanmasına dönüşmüştü. Sovyet tankları tarafından kanlı bir şekilde bastırılan ayaklanmada, resmî kayıtlara göre en az 50 kişi öldürülmüş, yüzlercesi yaralanmış ve yaklaşık 15 bin kişi de gözaltına alınmıştı. Bu isyan, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra komünist rejime karşı yapılan ilk kitle ayaklanmasıydı.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 16

B Ü LT E N

3 Mayıs Milliyetçiler Günü Kutlamaları Bundan 69 yıl önce, milletimizin tarihi ve kültürel gerçekleriyle çelişen, çatışan tezlere Ülkü devlerinin demokratik itiraz hakkını kullanması ile başlayan, milli duruşun idealist insanlarımıza ve bizlere ilham kaynağı olmuştur.

Merhum Hüseyin Nihal Atsızın haklı olduğu bir hukuksal süreci milliyetçi bakış açısıyla sahiplenen vatanseverlerin, Ankara Ulus meydanında toplanarak, milletimizin tarihi ve kültürel gerçekleriyle çelişen, çatışan tezlere demokratik itiraz hakkını kullanmasının üzerinden tam 69 yıl geçmiş bulunmaktadır.

3 Mayıs 1944 olayları; baskı, şiddet, kovuşturma ve haksızlıkların bile, milli bir hedefi kendileri için pusula yapmış olanları inançlarından asla vazgeçiremediğini, işkence ve zulümlerin bir işe yaramadığını herkese açıklıkla ispat etmiştir.

Meydana getirdiği sonuçlar itibariyle, bu kutlu tarih aynı zamanda, aralarında merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey‘in de bulunduğu milliyetçiliğin kutup yıldızlarının; Türk milletinin tarihi serüve-

nini yanlış ve kasıtlı yorumlayarak, yabancı ve aykırı fikir cereyanlarına davetiye çıkaranlara karşı gösterdikleri onurlu mücadelenin de miladı olmuştur. Bu çerçevede milliyetçilik, Türk siyasal sistemine ve aktörleri arasına girmiş, toplum nezdinde katlanarak, büyüyerek ve gelişerek bugünlere ulaşmıştır. Ayrıca milli kimlikte yaşanan tahribata, milli konularda gösterilen duyarsızlıklara; 1944 olaylarının kahramanları tarafından milliyetçiliğe tema teşkil

eden teorik kabullerle, hafıza örgülerinin ve sembollerin derin anlamıyla karşı çıkılmış, yaklaşık çeyrek yüzyıl önceki fedakâr ruha tekrar kavuşulmasının önemi vurgulanmıştır. Dönemin sosyal ve ekonomik sıkıntılarından bunalan aziz millet fertlerinin olumsuz tepkilerini, arayışlarını milli dayanışma çağrılarıyla siyasi kulvara çeken cefakâr milliyetçi dava insanları, sonu ve sonucu ne olursa olsun baş koydukları yoldan asla taviz vermeyerek, bugünkü zaman diliminde bizlere ilham kaynağı olmuşlardır.

likler ile anılmıştır.

Bu anma gününde başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, hayatlarını vatan ve millet yolunda kaybeden tüm aziz dava şehitlerimize Cenab-ı Allah‘tan rahmet dilienmiş, ruhları şad edilmiştir. İç ve dış tehdit kanallarının genişlediği, milli birlik ve beraberlik iradesinin beka düzeyinde tartışmaya açıldığı, millet ve milliyetçiliğin başbakanımız tarafından ayaklar altına alındığı bir dönemde 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü başka bir anlamla kutandı.

Şu da bir gerçektir ki; fikir ve kanaat özgürlüğünün zedelendiği bir dönemde, Türk tarihine 1944 yargılamaları olarak geçen davanın 23 şerefli mensubu, yaktıkları milli meşaleyle milliyetçiliğin alternatif siyasi bir hareket olarak popülerleş-

Aşağı Saksonya Bölgemiz 3 Mayıs Milliyetçiler gününü Bad Oeynhausen’da kutladı

mesini ve meşrulaşmasını da sağlamışlardır. Böylelikle milliyetçilik, düne anlam katan, bugüne kıymet yükleyen ve yarına şuur veren özelliğiyle kültür ve siyasal alana yansımış, millet fertlerinde mensubiyet hissi ve bilinci uyandırarak, milletler mücadelesinde ülkemizin manevi hareket merkezi haline gelmiştir.

Bu mana yüklü özel günün Almanya Türk Federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren tüm derneklerimizde, 3 Mayıs 1944‘ün anısına çeşitli etkin-

Aşağı Saksonya Bölgemize bağlı Gençlik ve Kız Kollarının hazırlamış olduğu 3 Mayıs Milliyetçiler

Günü etkinliği Bad Oeynhausen Ülkü Ocağının açık alanında gerçekleşti. Programa ATF Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erdoğan Aktaş, Bölge Başkanı Abdullah Akıncı, GİK üyeleri, Teşkilat Başkanları ve çok sayıda ülküdaşımız iştirak etti.

Bölge Gençlik kollarının hazırlamış olduğu program şehitlerimize saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan Bölge Gençlik Kolları

Başkanı Levent Demir ve Bölge Kız Kolları Başkanı Bilge Aktaş, katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ederek 3 Mayıs önemini anlatan kısa konuşma yaptılar.

Bielefeld Ülkü Ocağı ve Bad Oeynhausen Ülkü Ocağı’nın genç kızlarımızdan oluşan folklor ekipleri Karadeniz ve iç Anadolu yöresine ait oyunlar sergilediler.

Milliyetçiler günü programında Kassel Ülkü Ocağından Ayşe Tuna Çolak, Bad Oeynhausen Ülkü Ocağından Merve Köse, Hannover Ülkü Ocağından Alper Aykul, Braunschweig Ülkü Ocağından Şamil Değirmenci’de günün önemini anlatan şiirler okuyarak 3 Mayıs 1944 kahramanlarını yâd ettiler.

Gençlerden oluşan Bielefeld Ülkü

Ocağı Fatih Mehter Takımının ekibi sahneye gelmesiyle izleyenlere coşkulu dakikalar geçirmelerini sağladı.

3 Mayıs 1944 Milliyetçilik olayları ise Hannover Ülkü Ocağından Hakan Gençer tarafından anlatıldıktan sonra ATF Genel Başkan Yardımcımızda bir konuşma yaptı.Aktaş, Türkiye’deki hükümetin yapmış olduğu açılımlara dikkat çekerek „bugünkü iktidarın hükümet politi-

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 17

kalarını devlet politikası haline getirme arzusu, Türkiye’de olduğu gibi Avrupa Türklüğüne de kabul ettirme çalışmalarının da başlatıldığını’’ ifade eden Genel Başkan Yardımcımız, „önümüzdeki süreçte Avrupa Türklüğünün önüne konulacak seçim sandıklarında açılım (ihanet) sürecinin iyi anlatılarak Avrupa Türkünün tepkisini göstermesi gerektiğini’’ ifade etti.

Aktaş, „3 Mayıs 1944de Türk Milliyetçilerini yargılamak isteyen zihniyet, bugün aynı sistemle Türk Milletini yok etmeye çalışmaktadır’’ dedi.

Programın sonunda ise Türk Federasyon Kültür Sanat Ekibi Sanatçılarından Emin Demir sahne aldı. Söylediği marşlara ve türkülere programa katılan ülküdaşlarımız da eşlik ederek 3 Mayıs Milliyetçiler Gününü coşkuyla tamamladılar.

“Kurt Duruşu” “Duran Adam”ların moda olduğu şu günlerde bir “Bozkurdun” Duruşu

F

ederasyonumuzun Kültür Sanat etkinliklerinin aşınası olan kardeşlerimizin yakından takip ettikleri sevgili Ozan Emin Demir‘in Yeni Albümü Nisan ayı itibarı ile başarıyla piyasaya çıkmış bulunmaktadır. Bu muhteşem eser ile birlikte müzik dünyasına profesyonel bir geçiş yapan genç sanatçı Emin Demir, albümün beğenilmesinden oldukça memnün görünüyor. Ülkücü camiaya yeni bir soluk katan, sazı ve sözüyle yeni nefes veren Ozan Emin Demir „Kurt

İmpressum (ATF) Almanya Demokratik Ülkücü Turk

Dernekleri Federasyonu Adına İmtiaz Sahibi Nihat Güney Yazı İşleri (Redakteur) Özlem Durukan Mustafa Tok Fatih Yenice Süleyman Dalkılınç Mehmet Topcuoğlu Soner Gören Eren Demiröz Hanife Gerçeker Sabiha Çolak Yazışma Adresi Friesstr. 2 D-60388 Frankfurt a.M Tel.:069 426 942 90 Fax:069 390 44 91

basin@turkfederasyon.com www.turkfederasyon.com

Duruşu“ adlı albümünün özellikle Avrupa’da yoğun ilgi görmesi sebebiyle Avrupa Türklüğüne ayrıca teşekkür ediyor. „Kurt Duruşu“ Albümü, bir eser hariç tamamı kendi özenli çalışmasının mahsulüdür.

Kısa zamanda geniş bir hayran kitlesine ulaşan genç sanatçımız, Tokat’ın Zile İlçesi’nde dünyaya gelmiştir. Son günlerde moda olan “DURAN ADAM” tabirlerinin ortalıkta uçuştuğu bir ortamda, Dik duruşu, Ülkücü Duruşu, kısaca „Kurt Duruşu“ ‘nu dost ve düşmana gösteren

ülküdaşımızın titiz bir çalışma ile taçlandırdığı, bu değerli albüm; Var Mısın, Aldırma Reis, İşte Böyle Bir Şey, Kurt Duruşu, İki Devlet Tek Millet, Doğum Günü, Adam Olda Öyle Çık Karşıma, Deli Gönlüm, Ömrümün Yettiği Kadar, Bazı Bazı, Nerden Nereye Ustam gibi, oldukça güzel parçalardan oluşuyor. „Kurt Duruşu“ adlı eserinden dolayı Bülten ailesi olarak, kıymetli Ülküdaşımız, sevgili sanatçımız Emin Demir beyi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

HS1. Bölge Bingen, Wiesbaden ve Mainz Dernek Ziyaretleri Hessen birinci Bölge Başkanlığımıza bağlı faaliyet gösteren Bingen, Wiesbaden ve Mainz Ülkü ocaklarımızı Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcımız Sedat Kart, Genel Sekreter yardımcımız Nihat Güney HS1. Bölge Başkanımız Yusuf Zorluoğlu ziyaret ettiler.

Bölgede Sosyal ve Kültürele faaliyetleriyle dikkat çeken Bingen derneğimizde topluca eda edilen cuma namazından sonra vatandaşlarımızla sohbet gerçekleştirildi.

Dernek Başkanımız Sayın Mehmet Arıkan Başkanımız dernek binasında yapılan tamirat ve değişikler hakkında bilgi verdi. Başkanımız. hafta sonu Bingen şehir merkezinde

açık alanda gerçekleştirecekleri program bilgilerini aktardı ve çevrede yaşayan herkesi bu etkinliğe davet etti. Yine yaklaşık çeyrek asırdır Wiesbaden kentinde vatandaşlara her türlü hizmeti veren Wiesbaden Ülkü Ocağımızı ziyaret esnasında yapılan sohbetlerde dernek başkanımız ve yöneticileri kısa vadeli programları hakkında açıklayıcı bilgi verdiler. Dernek lokalimizde gerçekleştirilen bu sohbeti en kısa zamanda daha geniş vakit ayırılarak yapılması temennisi ile duygu yüklü veda ile noktalandı.

Mainz şehrinin en eski ve en etkili sivil toplum örgütlerinin başında gelen Mainz Ülkü Ocağımız yine Genel Başkan Yardımcımız

Sedat Kart başkanlığındaki heyet ile ziyaret edildi. Derneğimizin faaliyet binasının yapılan etkinliklere cevap vermede karşılaşılan sıkıntıları gidermek amacıyla yapılan tadilatı yerinde gören Genel Başkan Yardımcımız Sedat Kart, emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür etti.

Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Muhasip Yardımcısı Şahin Şimşek heyete, Mainz Ülkü Ocağında katılarak yapılan sohbete iştirak etti.

Yapılan ziyaretler olumlu bir havada gerçekleşirken, vatandaşlarımızla yapılan sohbetlerde başta derneklerimizin gündemi olmak üzere Almanya ve Türkiye gündeminde bulunan konular da değerlendirildi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 18

B Ü LT E N

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

“Yok edmeye çalışılan yüce Türk Milletinin, yeniden diriliş tarihi olan 19 Mayıs 1919’un 94. yıldönümünde, Ulu Önder „Mustafa Kemal Atatürk“ başta olmak üzere, kurtuluş mücadelesinin bütün kahramanlarını ve şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Bildiğiniz gibi, 19 Mayıs ruhunun geleceğimizin teminatı olan gençliğimize kazandırılması büyük önem arz etmektedir ve bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs’ı gençliğe armağan etmiştir.

Aachen 19 Mayıs Kutlaması NRW1 Bölge Aachen Ülkü Ocağımızın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinliğine Almanya Türk Federasyon Genel Başkanı Şentürk Doğruyol beraberindeki heyet ile katıldı.

Genel Başkanımıza eşlik eden heyette Türk Federasyonumuzun Genel Sekreteri Sayın Fatih Oğuz, Genel başkan Yardımcımız Sayın Erdoğan Aktaş, Bölge Başkanımız Sayın Tansel Çiftçi ve bölge yöneticileri, GİK üyeleri yanı sıra dernek-

lerimizin başkan ve yöneticileri bulundu.

Etkinlikte vatandaşlarımız ile sohbet eden Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle derneklerimizin tamamında kutlamalar gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Genel Başkanımız, “Yapılan bu kutlamaların hepsine katılmamız maalesef mümkün olmamaktadır.

Bu vesileyle bayramlarına, coşkularına filen ortak olamadığımız genç kardeşlerimiz ile İnşallah başka bir etkinlik münasebetiyle beraber oluruz” dedi.

Genel Başkanımız Şentürk

Doğruyol, “Yok edilmeye çalışılan Türk Milletinin, yeniden diriliş tarihi olan 19 Mayıs 1919’un 94. yıldönümünde, Ulu Önder „Mustafa Kemal Atatürk“ başta olmak üzere, kurtuluş mücadelesinin bütün kahramanlarını ve şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.

Bildiğiniz gibi, 19 Mayıs ruhunun geleceğimizin teminatı olan gençliğimize kazandırılması büyük önem arz etmektedir ve bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs’ı gençliğe armağan etmiştir.

Bu doğrultuda, Türk Federasyon’a bağlı derneklerimizin tamamında bu süreç içerisinde Aachen Ülkü Ocağımızda olduğu gibi, cemiyetle-

rimizin tamamında, kültürel, sosyal ve sportif faaliyetler çerçevesinde Gençlik ve Spor Bayramı kutlanarak gençlerimize bu ruhu yaşatma ve öğretme gayreti içerisindeyiz” dedi.

Genel Başkan Şentürk Doğruyol etkinliğin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Dinslaken’de görkemli 19 Mayıs kutlaması 19 Mayıs Atatürk‘ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Türk Federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin tamamında her yıl 19 Mayıs

B Ü LT E N

tarihi anısına çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. 19 Mayıs 1919‘da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun‘a çıkış ve o gün İtilaf Devletleri‘nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı‘nın başladığı gün kabul edilmiştir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. Federasyonumuzun 19 Mayıs etkinliklerinden biri NRW2.

Bölgemize bağlı faaliyet gösteren Dinslaken Ülkü Ocağımızın organizesiyle gerçekleştirilmiştir.

Dinslaken Ülkü Ocağımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kelimenin tam anlamıyla muhteşem geçmiştir.

Etkinliğe Türk Federasyon

Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol’un yanı sıra Genel Sekreterimiz Sayın Fatih Oğuz ve Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erdoğan Aktaş, NRW2. Bölge Başkanımız Sayın Ahmet Şahin, ATF GİK üyeleri, teşkilat başkanlarımız ve 2 bini aşkın Dinslaken’li vatandaşımız katılmıştır.

Dinslaken Ülkü Ocağımızın 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları Teşkilatımızın önünden saat 12:00’de başlayarak yaklaşık üç Kilometre yürüyüşle Johannesplatz’a yani Dinslaken kentinin şehir merkezine ulaşmasıyla start almıştır.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 19

Oluşturulan 19 Mayıs yürüyüş kortejine Almanya Türk Federasyon Genel Başkanımız ve beraberindeki heyet öncülük etti. Hemen arkasından Bielefeld derneğimizin bünyesinde bulunan Almanya’nın en güzide Mehteran takımı olan Fatih Mehter ekibi mehter sanatını icra ederek vatandaşları büyüledi.

Dinslaken kentinde faaliyet gösteren çeşitli Sivil Toplum Örgütleri hem korteje eşlik etti hem de 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları etkinliğine katılarak bayramımıza ortak oldular.

Bunlardan başta Almanya, İrlanda, Yunanistan, Polonya vatandaşlarının oluşturduğu kültür dernekleri

Milli dans ve folklor gösterileriyle etkinliğimize renk kattılar. Derneklerimizin bünyesinde ki futbol, güreş, tekvando ve savunma tekniği spor kulüpleri de bir birinden güzel gösteriler sunarak yaklaşık iki bini aşkın vatandaşımızın takdirlerini topladılar.

Dinslaken Ülkü Ocağımızın 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliği, Alman Milli Marşı ve ardından hep birlikte İstiklal marşımızın okunması sonrası Dernek Başkanımız Sayın Engin Yaşar’ın Türkçe ve Almanca yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.

Başkan Engin Yaşar konuşmasında

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 20

her yıl geleneksel olarak düzenledikleri 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı programının gerçekleşmesinde maddi manevi desteğini esirgemeyenlere, sahne alan sanatçılara, gösterilerde bulunan spor kulüplerine ve etkinliğin muhteşem

B Ü LT E N

atmosferini oluşturan Türk ve Alman katılımcılara şükranlarını sundu.

Folklör ve spor gösterileri, sanatçılar ve ozanlarımızın sazlı-sözlü sahne performansları vatandaşlarımız tarafından yoğun alkışla ödüllendirildi.

Etkinlikte bir konuşma yapan Almanya Türk Federasyonu Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, Almanya ve Türkiye gündemini değerlendirdi. Genel Başkanımız Çifte Vatandaşlık, Anadilimiz Türkçe başta olmak üzere Münih Eyalet

Yüksek Mahkemesi‘nde görülmekte olan NSU Terör örgütü davasına değindi.

Genel Başkanımızın kürsüden vatandaşlarımıza hitabında, “Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi‘nde görülen

B Ü LT E N NSU davası göçmen ülkesi Almanya açısından bir sınav niteliğindedir.

Almanya’nın bu sınavı başarıyla geçmesini bekliyoruz. Ayrıca giderek artan yabancı düşmanlığı ve Türklere yönelik ayrımcı tutumları engelleyici somut adımların atılmasını yöneticilierimizden bekliyoruz.

Türkler Almanya’ya geldiğinden beri ekonomi başta olmak üzere sosyo-kültürel anlamda Almanya‘ya önemli katkılar sunmuş ve uyumlu bir hayat anlayışını desteklemiştir.

Türk Federasyon mensubları olarak Almanya‘nın anayasal düzenine ve toplumsal değerlerine saygılı bir ortamda kültürel kimliğimiz olan Türk kimliğini koruma notkasında sosyal ve kültürel faaliyetler yapıyoruz. Vatan, Millet ve Bayrak sevgisi başta olmak üzere Türk Milleti’ne ait milli değerlerimizin tamamına sahip çıkacağız, bu değerli emanetlerimizi yaşatmanın, sonsuza kadar korumanın ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de sahip olduğumuz haklarımızdan vazgeçmemiz mümkün değildir. Hem Almanya’da hem de Türkiye’mizdeki haklarımızın korunabilmesi için mutlaka çifte vatandaşlık hakkımızı geri vermeleri gerekmektedir. Çifte vatandaşlık uyuma karşı değil aksine uyumlu bir hayatı destekleyecektir“dedi .

Genel Başkanımız konuşmasının devamında, „19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak işgal atlındaki anadolu topraklarını milli mücadele ile yeniden devletleştiren Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe armağanı olan 19 Mayıs gençlik ve spor bayramını Almanya’nın Dinslaken şehrinde çok güzel bir organizasyon ile gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamaktayız diyerek; „özellikle son zamanlarda Türkiye’mizde 40 bine yakın insanımızı katleden bölücü terör örgütüne yönelik hükümetin tavizkar tutum içerisinde olması kabul edilemez bir durumdur. Masum insanların hedef alan ve canice katle-

denler teröristtir. Terörün dini, imanı, milliyeti, coğrafyası olmaz. Dünya’nın her yerinde teröre karşı mücadeleler sürerken Türkiye’mizde Teröre taviz verilmesi ecdadımızın mücadelesini ve şehadetini hiçe sayacak bir anlayıştır. Kundaktaki bebekleri bile ayırt etmemiş teröristleri ve teröre deste veren çevreleri bu anlamlı milli bayramımız vesilesiyle kınıyorum“ vurgusunu yaptı.

Ayrıca Genel Başkanımız, “Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ve ardınan „yurtta sulh, cihanda sulh“ diyerek Türk Milleti’nin barış ölçüsünü ortaya koyan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra; tarihe karşı sorumlu, vatan, millet, bayrak sevdalısı yeni nesillerin yetişmesinde de etken olan manevi Liderimiz Başbuğ Alparslan Türkeş’in anlayışı Türkiye’mizin bugün birliği

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 21

ve bütünlüğünü koruma adına ihtiyaç duyduğu bir anlayıştır.“dedi.

Genel Başkanımız, konuşmasının son bölümünde etkinliğin hazırlanmasında emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ettikten sonra katılımcıların, Ulu Önderimiz

Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlerimize armağan ettiği Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı ve sözlerini Atatürk ve milli mücadelenin tüm kahramanlarına rahmet ve minnet duygularını ifade ederek tamamladı.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 22

B Ü LT E N

ATF GENEL İDARE KURULU TOPLANTISI

T

ürk Federasyon Genel İdare Kurulu üyeleri Türk Federasyon genel merkezinde 6. Olağan toplantısını gerçekleştirmek üzere toplandı. Genel İdare Kurulu toplantısı ATF Disiplin Kurulu Başkanımız Sayın Osman Nuri Şen’in Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından İstiklal Marşı ile başladı.

Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, GİK üyelerini selamladı ve konuşmasını toplantının son bölümünde gerçekleştireceğini söyledi. Söz alan Türk Federasyon İcra Kurulu üyeleri tek tek kendi birimleri ile ilgili yapılan faaliyetler ve planlanan kısa ve uzun vadeli programlar hakkında GİK üyelerini bilgilendirdiler.

Toplantıya Avrupa Türk Konfederasyon Genel Başkanı Sayın Cemal Çetin katılarak Almanya ve Türkiye gündemleri ile ilgili Genel İdare Kurulu üyelerine açıklamalarda bulundu.

Toplantının 2. Bölümünde Türk Federasyon

Dilek ve temenniler bölümünde söz alan GİK üyeleri görüş ve önerilerde bulundular.

Türk Federasyon Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, son GİK toplantısından bu güne kadar yapılan faaliyetlerin kısa bir değer-

lendirmesinden sonra Türk Federasyon`un gündeminde olan konular hakkında görüşlerini açıkladı. Genel başkanımız Federasyonumuzun takvime bağlanmış kısa ve uzun vadeli programlar hakkında GİK üyelerini bilgilendirmesi sonrası toplantı sona ererek bir dahaki Gik Toplantısında buluşma temenisini dile getirdi.

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 23

ZİYARETLER.... dernek ziyaretleri, genel merkez ziyaretleri ...

Gençliği olan kurumlar, fikirler her zaman geleceğini zaferlerle taçlandırmıştır.

Türk Federasyonumuz bu manada sizlerle birlikte en diri ve en canlı gençliğe sahip bir kurum olduğunun farkındadır ve federasyonumuz faaliyetlerini bu bilinç çerçevesinde gerçekleştirmektedir Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol’un Solingen Teşkilatı Ziyareti Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Muhasip Yardımcımız Şahin şimşek, Başkan Kenan Altunkaynak’a geçmiş olsun ziyeretinde bulundu. Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol. Solingen Ülkü Ocağımızı ziyaret ederek ülküdaşlarımızla sohbet etti. Genel Başkan, göndeme dair konularda sohbet gerçekleştirdi. Sohbet sonrası Solingen dernegimizin Başkanı Sayın kenan Altunkaynak’ın rahatsızlanan

Babasını ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

BW 1. Bölge ve NRW 3.

Bölge Derneklerimizin Genel Merkez Ziyareti BW 1. Bölge Yöneticileri Stuttgart derneğimizin Gençlik Kolları, Sindelfingen derneğimizin Yönetim Kurulu ve Wendlingen derneğimizin yeni Dernek Başkanı ve Yönetim Kurulu ile birlikte ve NRW 3. Bölge Başkanlığına bağlı faaliyetlerini sürdüren Hamm derneğimizin Yeni Dernek Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri Genel Merkezimizi ziyaret eden heyette bulundular.

Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol ziyarete gelen bütün bölge, dernek ve yöneticilerinin oluşturduğu heyeti gruplar halinde makamında kabul etti. Misafirlerle sohbet eden Sayın Genel Başkanımız, Almanya‘da yaşayan Avrupa Türklüğü olarak kültürel değerlerimizin korunması ve geliştirilmesi konusunda hassasiyetiyle durulduğunu bildirdi.

BW1, NRW3. Bölge gençlik kolları ATF genel merkezini ziyaret etti BW1. Bölge Başkan yardımcımız Sayın Abdullah Polat’ın başkanlığında BW birinci bölge Gençlik

Kolları Başkanı Sayın Turgut Yılmaz ve birinci bölgelimizde faaliyet gösteren gençlik kolları yöneticilerinin oluşturduğu, heyet ile NRW üçüncü Bölge gençlik kolları başkanımız Sayın Alper Özcan’in başkanlığında oluşan kalabalık heyetleri, Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol Makamında ayrı ayrı kabul etti. Gençlerle ATF toplantı salonunda sohbet eden Sayın Genel Başkanımız, “Federasyonumuzun en önemli çalışma alanlarından biri şüphesiz, dernek ve bölgelerimizin bünyesinde kurulan kadın ve gençlik kollarımız ve buralarda disiplinli bir şekilde gerçekleştirilen etkinliklerimizdir” dedi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 24

B Ü LT E N

Genel Başkanımız ayrıca, gençlik kollarımızın yapmış olduğu faaliyetleri değerlendirirken onların yaptıkları faaliyetleri, federasyonumuz açısından paha biçilmez değere sahip olduğunun altını çizdi.

Genel Başkan Sayın Şentürk Doğruyol, Gençlik Kollarımız, dolayısı ile gençlerimizi Almanya Türk Federasyonunun en kıymetli varlığı ve hazinesi olarak gördüğünü vurguladı. Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, “sahip olduğumuz bu değerimizin her ne sebepten olursa olsun heba edilmesine asla müsaade etmeyiz. Gençliği olan kurumlar, fikirler her zaman geleceğini zaferlerle taçlandırmıştır. Türk Federasyonumuz bu manada sizlerle birlikte en diri ve en canlı gençliğe sahip bir kurum olduğunun farkındadır ve federasyonumuz faaliyetlerini bu bilinç çerçevesinde gerçekleştirmektedir” dedi.

Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, “Kendisini yönetemeyen, kendisini idare edemeyen, hiç kimseyi yönetemez. Teşkilatlarımızda yöneticilik vatandaşlarımıza hizmet etmek, onların dertleriyle dertlenmek, problemlerine çözüm bulmak demektir.

Yöneticilikte mazeret değil, maharet üreteceksiniz, Yöneticilerin en büyük hazinesi, dernek mensuplarının ona duyduğu güvendir. Yapılan faaliyetlerle vatandaşlarımızın takdir ve duasını almak yöneticilerin en büyük zenginliğidir. Gençlerimiz İyi bir meslek sahibi olmak için kendilerini çok iyi yetiştirmelidir“ ifadelerini kullandı.

Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, „Federasyonumuzun en büyük avantajı sizin gibi gençlere sahip olmasıdır. Sizlerin gelecekte derneklerimize çok güzel hizmetler edeceğinize gönülden inanıyorum’’ şeklinde konuştu. Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, gençlerden

gelen tüm görüş ve önerilere çok önem verdiğini, cemiyetlerimizin parlak geleceğini buna göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. Gençlik Kollarımızın, bilgili, ahlaklı, mesleki donanımlı, sorumluluk bilincine sahip, modern hayat şartlarına ayak uydurabilen, üretken, nitelikli ve şahsiyetli olarak yetişmeleri için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edileceğinin altını çizdi.

ATF Başkanlık Divanı Üyelerinin Dernek Ziyaretleri BV2. Bölgemize bağlı faaliyetlerini sürdüren Freising Ülkü Ocağı ve daha sonra NRW2. Bölgemizden Essen Ülkü Ocağı Ziyaretleri ATF Başkanlık divanı üyeleri tarafından gerçekleştirildi.

Almanya Türk Federasyon BV2 Bölgemize bağlı faaliyetlerini sürdüren Freising Ülkü Ocağı Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart başkanlığında bir heyet ile gerçekleştirildi. Genel Sekreter yardımcımız Sayın Nihat Güney’inde eşlik ettiği ziyarette vatandaşlarla sohbet edildi. İlerleyen haftalarda yine teşkilat ziyaretleri kapsamında Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart başkanlığında diğer bir ziyaret NRW2 Bölge başkanlığımıza bağlı Essen Ülkü Ocağı ve Bohum Ülkü Ocağımız oldu, heyete bu sefer Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erdoğan Aktaş eşlik etti. Derneğimizde vatandaşlarla sohbet edilerek Türkiye ve Almanya gündeminde bulunan konulara değinildi. Her iki ziyarette Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart, “Derneklerimizdeki birlik ve beraberlik, dayanışma ruhu her zaman taze ve canlı tutmamız gereken en önemli görevlerimizden birisi olmaya devam etmektedir. Hz. Mevlana’nın dediği gibi “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez” misali herkes bilgi ve birikimiyle, çeşitli bahanelere sığınmadan birbirimizi severek karşılıklı hoşgörü çerçevesinde dayanışmanın en güzel örneklerini

B Ü LT E N

sergilemeliyiz” dedi.

Teşkilatlarımızda birlik ve beraberliğimizi sağlam temeller üzerine inşa etmeliyiz.

Derneklerimiz içinde mutlaka bu birlik ve beraberlik, kardeşlik duygularını etkileyen faktörler iyileştirilerek geliştirilmelidir.

Dayanışmayı,

birlik

ve

beraberliği sağlayacak olanlar insanlardır ve insan sosyal bir varlık olarak yaşadıklarından ve çevresinden mutlaka etkilenir. İşte bu etki pozitif olduğunda insana yarar sağlayabileceği gibi, negatif bir etkilenme de kesinlikle zarar verecektir.

Toplumlar bireylerden oluştuğuna göre, bu etkileşme aynı zamanda derneklerimize yararlı, yada zararlı olurlar. Eğer bu etkileme pozitif yararlı yönde ise bireyler, Avrupa Türklüğü ve içinde

yaşadığımız toplumun diğer fertleri ve nihayetinde Almanya’nın yararlanacağı güzel sonuçlar ortaya çıkar, aksi durumda

bireyler, toplumlar ve ülke zarar görecek noktaya gelir. Şimdi Almanya’da topluma yön veren önemli bir Teşkilatlanma yapısına sahip bulunan ATF ve ona bağlı faaliyet gösteren bu dernekle-

rimiz, toplumun, eğitiminden, sağlığından, kalkınmasından veya fertlerin boş zamanlarını topluma hayırlı işler yaparak geçirmesine, dolayısı ile topluma pozitif etki ve katkı sunan birer organizeler olarak ortaya çıktığı görülmektedir.

Cemiyetlerimize mensup ülküdaşlarımızın tamamı ister yönetici ister sade bir vatandaş olsun, herkes kendince bu

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 25

birlik ve beraberlik ruhunu pekiştiren düşünceye katkı sunmalıdır. Benlik

duygusuna kapılmadan vicdanımızın sesi olarak, nefsimize sahip çıkarak, egoist düşüncelere fırsat vermeden Ülküdaşlık ruhuna uygun, dayanışma içerisinde, birlik ve beraberlik adına h e r f e r t üzerine düşen vazifeyi gerçekleştirmelidir.

Birlik, b e r ab e rl i k ve fedakarlık ruhu ile bezenmiş, hoşgörülü, affedici, sevgi ve saygı kurallarını ihlal etmeyen, verdiği sözde duran, hayalcilikten uzak davranan, günü kurtarma, koltuğu koruma peşinde olmayan, ülküdaşlarımızın hiç bir ferdini ve hiçbir kurumunu kendi çıkarları için feda etmeyen, liderler ve yöneticilerle sağlanabilir.

Dayanışma ruhu ile hareket ederek, birlik ve beraberliğini sağlamış teşkilatlar, giriştikleri her faaliyette sosyal, ekonomik, iktisadi, eğitim, kültür alanlarında ve aklımıza gelen her

alanda

başarıya

ulaşmış ve hatta girdikleri mücadeleleri kazanmışlardır. Bir birimizle dayanışma olmadan, birlik ve beraberlik sağlanmadan atılan adımlar en başta, güzel görünse de, yahut başarılıymış gibi algılansa da o çemberin içerisinde olması gerekenlerden bir kişi bile dışarda kalmışsa birlik sağlanamamış demektir, birlik sağlanamamışsa dayanışma da sağlanamamış olur.

Teşkilatlarımızda birlik ve beraberliğimizi bozacak, aramıza nifak sokacak yeni oyunlara karşı uyanık olmalıyız.

Birlik ve beraberlik yolunda, evlerimizden başlayarak, herkes sorumlu olduğu noktada, şahsi düşünce ve çıkarlarını bir tarafa bırakarak, dayanışmanın sağlanması, birlik ve beraberliğin pekişmesi için gayret göstermeli, bunu yaparken adalet ve hakkaniyetten şaşmadan davranmalıdır. Zira çalışan mekanizmanın içerisinde en küçük dişli bile kırılmış olsa, o makinanın ürettiği parça bir daha asla doğru olmaz. Bir küçük dişliyi tamir etmektense, makinayı atıp yenilemek üretilen çözümün en kötüsüdür. Çare konunun uzmanı birinin makinadaki kırık olan dişliyi onarması ve eskisi gibi doğru üretim sağlanması olmalıdır” diyerek sohbeti önümüzdeki en kısa bir zaman diliminde tekrar yapmak üzere gecenin geç vaktinde noktaladılar.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 26

Wiesbaden‘de Bayrak Yarışı ATF Genel Başkan Yardımcılarımızdan Sedat Kart ve Osman Aydın, Genel sekreter yardımcımız Nihat Güney’in katıldığı HS 1. Bölge Wiesbaden Ülkü Ocağımızın 13. Dönem Olağan Kongresi Ardekpark-Wallau‘da “Kongre ve Birlik Gecesi” adı altında gerçekleşti.

Başkan değişikliğine gidilen 12. Dönem Wiesbaden Ülkü Ocağı Başkanımız Zihni Tosun görevini kongrede başkan seçilen Ramazan Demirci’ye devretti.

Hessen birinci Bölge Başkanlığımıza bağlı faaliyet sürdüren Wiesbaden Ülkü Ocağımızın 13. Dönem Olağan Kongresi, ATF Genel Başkan Yardımcılarımızdan Sedat Kart ve Osman Aydın, Genel sekreter yardımcımız Nihat Güney, Bölge Başkanımız Yusuf Zorluoğlu, Bölgemize bağlı faaliyet gösteren Dernek Başkanlarımız ve yöneticilerinin katılımıyla iki bölümde gerçekleşti.

Programın birinci bölümünde Wiesbaden Ülkü Ocağımızın 13. Dönem Olağan Kongresi gerçekleşti. Kongre divan başkanlığına HS1.

Bölge Başkanımız Yusuf Zorluoğlu seçilirken, divan katipliklerine Nazmi Aydınlı ve Dağıstan Afşın seçildi. Kongre Ali Ak’ın okuduğu Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Alman Milli Marşı ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla devam etti. Zihni Başkanın teşekkür konuşması sonrası sırasıyla faaliyet raporunu dernek sekreterimiz İlhan bey, muhasebe raporunu teşkilatımızın muhasibi Taner Ersin okuyarak divan tarafından genel kurul üyelerinin ibrasına sundu. Genel kurulun oy birliği ile akladığı 13 dönem Wiesbaden Ülkü Ocağı yönetimi sonrası gündem gereği seçimlere geçildi. Cuma Yılmaz, Zihni Tosun, Taner Ersin, İshak Gür, İlhan Darılmaz, Sebahattin Saygılı, Musa Yıldırım ve Bayram Erdinli’nin teklifiyle Ramazan Demirci oy birliği ile 13 dönem dernek başkanlığına seçildi. Başkan seçimi tamamlandıktan sonra

B Ü LT E N

yine 13 dönem Wiesbaden Ülkü Ocağı yönetim kurulu seçimi için teklif edilen İlhan Darılmaz, İshak Gür, Ünal Ermiş, Taner Ersin, Hayrullah Dalkıran, Yaşar Gök, Şener Poyraz, Musa Yıldırım, Şemsettin Şeref, Cengiz akkuş, Sefa Pamuk ve Ünal Karapınar seçilerek yeni dönem yönetim kurulunu oluşturdular. Kongre gündem gereği yapılan oylamada sırasıyla Dernek disiplin kuruluna Cuma Yılmaz, Ali Işık, Ali Dikkatli ve Disiplin kuruluna Sebahattin Saygılı, Zihni Tosun ve Ahmet Yıldız seçildiler.

Seçimlerin tamamlanması sonrası, 13 dönem dernek başkanlığına seçilen Sayın Ramazan Demirci kısa bir konuşma yaptı Başkan, “gösterilen güvene layık olacağım, Zihni başkan ve yönetim kuruluna huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ederim. Bundan sonra da birlik ve beraberlik içerisinde faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi.

Wiesbaden Ülkü Ocağımızın 13. Dönem Olağan kongresi, divan başkanının konuşmasıyla son buldu. Verilen kısa bir ara sonrası dernek bünyesinde yetişen gençlerimizin çeşitli hünerlerini sahnelenmesiyle devam etti. Genç kızımız Aysun’un okuduğu “BAYRAK” şiiri salonda bulunan tüm dinleyiciler tarafından alkışlandı. Ayşe Bozbıyık kızımızın dinleyicilere bağlamasıyla Türk müziğinin güzel örneklerini sergilemesi etkinliğimize ayrı bir renk kattı.

Bölgenin genç yeteneği Mainz Ülkü Ocağımızın harika sesi Zehra kızımız “Ellerini çekip benden, Olsun, Başbuğlar Ölmez, Şehitler ölmez, Türkiyem” adlı parçaları seslendirdi. Arkasından Türk Federasyonumuzun sevilen sanatçısı Hüseyin Yılmaz “Er Meydanı, Evel Allah, Türkçe, Turana Doğru” gibi kendi eserleri yanı sıra Türk müziğinin sevilen parçalarını seslendirdi.

Almanya Türk Federasyon Genel Bakan Yardımcımız Sayın Sedat Kart salonda bulunan misafirlere hitap etmek üzere kürsüye davet edildi. . Genel Başkan Yardımcımız, “Sözlerime

İştişare ve Kongreler 1. Hohenlimburg Ülkü Ocağı 2. Wiesbaden Ülkü Ocağı 3. Meschede Ülkü Ocağı 4. Hamburg Ülkü Ocağı 5. Esslingen Ülkü Ocağı 6. Rüsselsheim Ülkü Ocağı 7. Mönchengladbach Ü.O 8. Wendlingen Ülkü Ocağı 9. Münüh Ülkü Ocağı

B Ü LT E N

çok arzu etmemesine rağmen bir başka programa katılmaması yüzünden bu güzel programa katılamayan Sayın Genel Başkanımızın selamını getirdim” diyerek başladı. Sayın Sedat Kart, Avrupa Türklüğünün yarım asırdır bir geçmişi olduğunu hatırlatarak, “Almanya’ya gelişimizin 50. Yılında bize uyumsuz diyenler, 4. Nesil Avrupa Türklüğüne haksızlık etmektedirler. Vatandaşı olduğumuz Almanya’ya her türlü katkıyı sağlıyoruz. Okulunda Öğretmen, Hastanesinde Doktor, Hemşire. Alman ordusunda Askeriz” dedi. Başkan Yardımcımız Sedat Kart, başta çifte vatandaşlık olmak üzere emeklilik, Alman hükümetinin uyum politikası, seçme ve seçilme hakkı gibi konularda görüş bildirdi. Dernek yöneticilerine faaliyetlerini Avrupa Türklüğünün tamamını kapsayacak şekilde yediden yetmişe toplumun tamamını kapsayacak şekilde organize edilmesini istedi. Faaliyetlerimiz herkese açık kadın, kız ayırt etmeksizin aile ortamında gerçekleştirilmelidir” dedi. Almanya Türk Federasyonumuzun Teşkilat işlerinden sorumlu Genel Başkan yardımcımız Sedat Kart’ın konuşmasından sonra Sahneye gelen Seval Güleş hanımefendi bir birinden güzel eserlerle seyircilere unutamayacakları bir gece yaşattı.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 27

miz Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından İstiklal Marşımızın okunmasıyla devam etti. İbrahim Koca Başkanın açılış konuşması sonrası sırasıyla faaliyet raporunu sayın Cuma Irmak, muhasebe raporunu Kadir Zorlu okuyarak divan tarafından genel kurul üyelerinin ibrasına sunuldu. Genel kurulun oy birliği ile akladığı 16 dönem Rüsselsheim Ülkü Ocağımızın 17 faaliyet dönemi için seçimlere geçildi. Osman Özkan’ın Rüsselsheim 17 faaliyet dönemi için başkanlığı Genel kurulun oy birliği ile aldığı karar ile tamamlandı.

Seçimlerin tamamlanması sonrası, 17 dönem dernek başkanlığına seçilen Sayın Osman Özkan kısa bir konuşma yaptı. Başkan, “gösterilen güvene layık olacağım, İbrahim başkan ve yönetim kuruluna yaptıkları hizmetlerden dolayı huzurlarınızda teşekkür ederim. Bundan sonra da birlik ve beraberlik içerisinde faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi Hohenlimburg’ta Görev Değişimi.

ATF Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart’ın katıldığı HS 1. Bölge Rüsselsheim Ülkü Ocağımızın 16. Dönem Olağan Kongresi derneğimizin lokalinde gerçekleşti.

Başkan değişikliğine gidilen 16. Dönem Rüsselsheim Ülkü Ocağı Başkanımız İbrahim Koca görevini kongrede başkan seçilen Osman Özkan’a devretti.

NRW3 Bölge Hohenlimburg Ülkü Ocağımızın kongresi Bölge Başkanı Adnan Altıntaş bölge yöneticileri ve teşkilat başkanlarının katilimi ile gerçekleşti.

Kuranı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşının okunmasi ile baslayan kongre Teskilat baskani Halil Ibrahim simsek in açılış konuşmasının ardından divan heyeti oluşturuldu.

Divan heyetine bölge başkanı Adnan Altıntaş, Hamza sağlam, Ahmet Çetin’in oy birliği ile seçildi.

Faaliyet ve mali raporların okunup ibrasından sonra 9. dönem başkanlık seçimi için tekliflerin divana ulaşmasından sonra Bülent Pastutmaz teklif olarak üyelerin oylarına sunularak oy birliği ile seçildi.

Hessen birinci Bölge Başkanlığımıza bağlı faaliyet sürdüren Rüsselsheim Ülkü Ocağımızın 16. Dönem Olağan Kongresi, ATF Sayın Şentürk Doğruyol, Genel Başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart, Bölge Başkanımız Yusuf Zorluoğlu, Mainz Teşkilat Başkanımız Dağıstan Afşin, Sami Koca, Bölgemize bağlı faaliyet gösteren Dernek yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Rüsselsheim Ülkü Ocağımızın 16. Dönem Olağan Kongre divan başkanlığına ATF Genel Başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart, seçilirken, divan katipliklerine HS1. Bölge Başkanımız Sayın Yusuf Zorluoğlu, Sami Koca seçildi. Kongre-

Yönetim, disiplin ve denetleme kurullarının belirlenmesinden sonra 9.dönem başkan seçilen Bülent Pastutmaz teşekkür konuşmasında faaliyetlerin sürekliliğinin önemine değinerek özellikle genç ülkücülerin ihtiyaçlarını dikkate alacaklarını var olan kadın kollarının faaliyetlerini geliştirmesini sağlamayı taahhüt etti. Bölge başkanı Adnan Altıntaş Türk Federasyon ve bölgenin faaliyetleri hakkında bilgi vererek Federasyon kültür ekibinin şölenlerine gösterilen ilgiye değinip KRV (Kuzey Ren Vestfalya) 2. bölgenin yapacağı ses ver KRV (Kuzey Ren

Hessen birinci Bölge, Rüsselsheim Ülkü Ocağımızda Kongre

Vestfalya) programına katılacaklarını ifade ederek sözlerini tamamladı.

Hamburg Ülkü Ocağı Olağan Kongresini gerçekleştirdi Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol’un katıldığı KA Hamburg Ülkü Ocağımızın olağan kongresi gerçekleşti.

Kongre’de 36 ve 37 faaliyet yılı Teşkilat Başkanlığını yürüten Sayın Alim Yılmaz görevini Sayın Şeref Ünüvar’a devretti.

Kuzey Almanya Bölge Başkanlığımıza bağlı faaliyet sürdüren Hamburg Ülkü Ocağımızın Olağan kongresine Genel Başkanımızın yanısıra, Genel Başkan yardımcımız Erdoğan Aktaş, Bölge Başkanımız Recep Hacıömeroğlu ve bölge yöneticileri, Genel İdare Kurulu üyeleri, yöneticileri ve dernek üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Kongre Kuranı kerim tilaveti ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kongreyi yönetecek Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Sayın Erdoğan Aktaş, Lübeck Ülkü Ocağı Başkanı Sayın Mustafa Kekilli ve Mehmet Köse’den oluşan Divan üyeleri yerlerini alarak ilk sözü başkan Alim Yılmaz’a verdi. Yılmaz biz yönetimimle birlikte göreve geldikten sonra amacımız Hambug ve çevresinde yaşayan Türk insanına hizmeti kendimize şiar edindik ve çalışmalarımız hep bu noktada oldu. Başkalığım sürecinde bizlerden destek ve yardımlarını esirgemeyen yönetici arkadaşlarımıza ve üyelerimize teşekkür ediyorum dedi.

Faaliyet ve Muhasebe raporlarının okunup yönetimin aklanmasından sonra yeni dönem için Başkanlık teklifine Şeref Ünüvar teklif edildi üyelerin oy birliğiyle Ünüvar’ı Hamburg ülkü ocağının yeni dönemde başkanlığını yapması için yetki verdi.

Konuşmasında önlerinde Hamburg ve çevresinde yaşayan Türklerle ilgili ciddi çalışma yapmaları gerektiğinin altını çizen Ünüvar üyelerin kendine olan güvenlerinden dolayı teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Kongrenin sonunda ise Almanya Türk Federasyon Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol kürsüye gelerek Türkiye ve Almanya gündemini degerlendirdi.

NSU cinayetlerine değinerek gerek Avrupa Türklü-

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 28

ğü gerekse ATF genel merkezi olarak bizler bu davada tarafız. Dönerci cinayetleri olarak kamuoyunda bilinen NSU cinayetleri Alman kamuoyu ve medyasında camiamız hedef gösterilmişti. Gelinen noktada işlenen ayıbın Türk basınına yer verilmeyerek devam ettirildiği görülmektedir. İçinde yaşadığımız ülkenin vatandaşı olmamıza rağmen bize verilen değer takınmış olduğu tavırda kendisini göstermekte uyum konusunda için ne kadar samimi olduğunu ortaya koymaktadır. Mahkeme salonunda Türkler için ayırmış olduğu yer ile bizleri Alman toplumundaki yerimizi de belirlemiştir.

Güçlü Türkiye sloganıyla boy gösteren Başbakan ve Bakanlarımızın NSU cinayetlerinde Mahkeme salonunda yer ayrılmayan Büyükelçiliğimize sa-

B Ü LT E N

hip çıkmayışı da Avrupalı Türklerin sahipsizliğini ortaya koymuştur. Dün olduğu gibi bugünde ‘’Avrupa Türklüğünün yegâne temsilcisi TÜRK FEDERASYON VE ÜLKÜCÜ HAREKET’’ olduğu bir kez daha gerekli çevrelerce görülmüştür.

Mönchengladbach‘da Hasan Varol ile devam Türk Federasyon NRW1. Bölgeye bağlı faaliyetlerini sürdüren Mönchengladbach Ülkü Ocağı 28. Dönem Yönetim Kurulunu Seçti. NRW1 Böl-

ge Başkanımız Tansel Çiftçi’nin de katıldığı kongremizde bayrak yarışı gerçekleşti.

Olağan kongre Mönchengladbach

Ülkü Ocağı Din Görevlisinin okuduğu Kur‘an-ı Kerim ile başladı. Ardından, hep beraber İstiklal Marşı söylendi. Üyelerin teklifi ile seçilen Türk Federasyon NRW1 Bölge Başkan Yardımcısı Reşit Kahveci , Ali Kılıç ve Müjdet Orhan ile oluşturulan Divan’ın ardından, selamlama konuşması yapmak üzere, Mönchengladbach Ülkü Ocağı başkanı Ahmet Akyürek kürsüye davet edildi. Konuşmasında “Mensubu olmakla şeref duyduğum Türk Federasyon camiasında siz değerli kardeşlerime hizmet etmek benim için bir onur olmuştur.

Bu görevler bir hizmet yarışıdır ve nöbet değişimidir. Mensuplarımız ve üyelerimiz olarak görevim boyunca bana verdiğiniz destekten dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Ayrıca bugün görevi vereceğiniz kardeşlerimize de sonsuz başarılar diliyorum” dedi.

Daha sonra Türk Federasyon Mönchengladbach Ülkü Ocağı 27. Dönem Faaliyet Raporu ve Muhasebe Raporu dernek muhasibimiz tarafından üyelere sunuldu. Divanın üyelere sunduğu 27. Dönem Faaliyet Raporu ve Muhasebe Raporu oy birliği ile ibra edildi.

Ardından, Türk Federasyon Mönchengladbach Ülkü Ocağı 27.Dönem Başkan ve Yönetim Kurulu için seçime geçildi. Hasan Varol’un tek liste halinde girdiği seçimde oy birliği ile Mönchengladbach Ülkü Ocağı 28.

Dönem yeni Yönetim Kurulu seçildi.

Başkan Hasan Varol teşekkür konuşması için geldiği kürsüde “Bana ve

yönetim kurulumuza gösterdiğiniz güven den dolayı, öncelikle hepinize teşekkür ediyorum. Görev süre-

Mönchengladbach 27.Dönem Yönetim kurulu:

Başkan Yard.: Mehmet Sahin Sekreter: Tuncay Yılmaz Sekreter Yard.: Uğur Çilesiz Muhasebe: Garip Yiğit Sosyal Faaliyet: Feyruz Keleş Sosyal Faaliyet: Vahid Çilesiz Spordan: Mehmet Gümüş Gençlik ve Medya sorumlusu: Süleyman Dalkılıç

miz boyunca sizlere hizmet etmek bizim için bir şeref olacaktır. Bugüne kadar Mönchengladbach Ülkü Ocağı, bir mensubiyet duygusuyla görev yapan bütün başkanlarımıza ve Ahmet Akyürek başkanımıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Gayemiz onların yaptığı güzel hizmetlerin devamını birlik, beraberlik ve kardeşlik duygusu içinde sürdürmek olacaktır.’’ dedi.

BW1. Bölge Wendlingen’de Sezer Kır dönemi BW 1. Bölge Başkanlığımıza bağlı olan Wendlingen Teşkilatımızın 9. olağan kongresi gerçekleşti. Kuran-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra Divan Başkanlığına Bölge Başkanımız Sayın Özkan Yeşilay ve Divan üyeliklerine Bölge Başkan yardımcımız Sayın Sebahattin Özgül ve Bölge Sekreterimiz Sayın

B Ü LT E N Mustafa Tok seçilmiştir.

Dernek Başkanımız Sayın Fettah Akgül‘ün konuşmasında, Dönem boyunca yardımcı olan bütün arkadaşlarımıza teşekkür etti ve helallik diledi.

Raporların okunması ve ibrazından sonra 9. Dönem Teşkilat Başkanlığına oy birliği ile Sezer Kır seçilmiştir. Yönetim Kurulu, Disiplin ve Denetleme Kurulu seçimleri sonrası yeni göreve gelen teşkilat başkanı Sayın Sezer Kır başta bayrağı teslim aldığı Sayın Fettah başkana ve yöneticilerine teşekkür ederek başladı. Gösterilen güvene layık olmaya çalışacaklarını vurgulayan başkan Sezer, teşkilatımızın ölçüleri içerisinde herkese hizmet edeceğini ve bütün arkadaşların yardımcı olmalarını istedi. Kapanış konuşmasında Divan Başkanı Sayın Özkan Yeşilay, derneğimizin yeni döneminin hayırlara vesile olmasını temenni etti. Konuşmasında Teşkilat yapısını ve çalışma sistemini dile getirdi. Federasyonumuzun faaliyetlerini anlatarak bu faaliyetlerimizin bölge başkanlıkları aracılığı ile Federasyonumuza konuşmasına son verdi

ve kongre gündemini kapattı.

BV2. Münih’de Bilal Onaç bayrağı teslim aldı B2 2. Bölge Başkanlığımıza bağlı olan Münih Ülkü ocağımızın olağan kongresi gerçekleşti. Kuran-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra Divan Başkanlığına Bölge Başkanımız Sayın Uğur Sümer ve Divan üyeliklerine Augsburg ocak başkanımız Mehmet Şanlı, Mükremin Bayram seçildiler.

Divan teşekkülü sonrası, divan başkanı Uğur Sümer Başkan Engin Uyguntürk’ü açılış konuşması yapmak için kürsüye davet etti. Konuşmasında Başkan Engin Uyguntürk birlik ve beraberlik mesajı verdi. “Başkanlığım süresince verilen destek ve yardımlardan dolayı ülküdaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi. Okunan faaliyet ve muhasebe raporları ardından genel kurulda ibra edilerek seçimlere geçildi. Kongreye tek aday olarak sunulan Bilal Onac’ın başkanlığı oybirliği ile

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 29

kabul gördü.

Akabinde yönetim, disiplin, ve denetleme kurullarının seçimi gerçekleştirildi. Bayrağı teslim alan yeni başkan Bilal Onaç kurula teşekkür konuşması yaptı. Başkan Onaç, “Gösterilen güvene layık olmaya çalışacağını birlik ve beraberlik içerisinde faaliyetleri devam ettireceğimizin bilenmesini istiyorum” dedi.

Kapanış konuşmasını Divan başkanı Uğur Sümer yaptı. Başkan Uğur Sümer olgun ve ülkücülere yakışır bir ortamda gerçekleşen olağan kongreye divan başkanlığı yapmaktan onur duyduğunu ifade etti. Önceki başkan Engin Uyguntürk ve yönetimine yaptıkları değerli çalışmalardan dolayı tebrik etti. Ayrıca yeni seçilen Başkan ve yönetim kurulu üyelerini de tebrik ederek, “ülküdaşlarımızdan güzel faaliyetler beklemekteyiz” dedi. Başkan Sümer, “Birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeyen her faaliyetin mutlaka bir tarafının eksik olduğun gördük ve yaşadık. Gerçekleştirilen her etkinliğin önce ülküdaşlarımız arasındaki

birlik ve beraberliğe katkı sunması gerek. Ülküdaşlık hukuku içerisinde karşılıklı saygı ve sevginin oluşmasına öncelik vermemiz birinci önceliğimiz olmalıdır” dedi. Arkadaşlarımızın “Ben yaptım oldu” yerine “Biz yaptık oldu” anlayışının başarıya giden önemli faktörlerden biri olduğunu unutmamaları gerekir. Eksiklerimizi tamamlayarak, bir birimizle istişare ederek çok güzel faaliyetlere imza atacağımızı biliyorum” dedi.

Münih Ülkü Ocağı Yönetim kurulu:

Baskan Bilal Onac Baskan Yardimcisi Kemal Derman Sekreter Ugur Altunbas Sekreter Yard. Fatih Yenice Muhasip Murat Pinar Muhasip Yard. Adem Bayram Sosyal Faaliyet Mehmet Yenice

M. Oguzhan Akduman

Vahit Demir

Fatma Derman

Mehmet Arslan

Yüzyılın sel baskını Almanya’nın güney ve doğu bölgelerinde etkili olan ve „yüzyılın felaketi“ olarak nitelendirilen selde 4 kişi öldü. Birçok bölgede günlerce durmayan aşırı yağış ve olumsuz hava koşulları nedeniyle taşan nehirler ülkenin büyük bir bölümünü göl haline getirdi.

Almanya’da sel felaketi: 4 ölü Almanya’nın güney ve doğu bölgelerinde etkili olan ve „yüzyılın felaketi“ olarak nitelendirilen selde 4 kişi öldü. Birçok bölgede günlerce durmayan aşırı yağış ve olumsuz hava koşulları nedeniyle taşan nehirler ülkenin büyük bir bölümünü göl haline getirdi. Tuna Nehri‘nde su seviyesi 1501 yılından bu yana ilk kez bu kadar yüksek olarak ölçüldü.

Sel nedeniyle sular altında kalan yerleşim birimlerinde binlerce kişi tahliye edildi. Birçok kentte afet alarmı verildi. Bavyera eyaletinin Passau kentinden geçen Tuna Nehri’nin su seviyesi son 500 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Aşağı Saksonya eyaletinde geçen hafta selin meydana geldiği caddede bisikletinden düşen ve sele kapılan bir kadın boğuldu, Baden-Württemberg eyaletinde de 3 kişi hayatını kaybetti.

Deggendorf ve Straubing kentlerinde geniş kapsamlı tahliyeler gerçekleşti.

Su seviyesi 7,37 metreye çıkan Elbe Nehri’nin taşma tehlikesi göstermesi nedeniyle Aşağı Saksonya eyaletinin Riesa kenti sakinleri tahliye edildi.

Öte yandan Başbakan Angela Merkel, selden etkilenen Bavyera’da Passau, Thüringen’de Greiz ve Saksonya’da Pirna kentlerini ziyaret etti.

Merkel incelemeleri sırasında hükümetin 100 milyon avro acil yardım yapacağını bildirerek, „Çok şey için paramız var, bu acil durumda insanlara yardım etmek için yollar bulacağız“ ifadesini kullandı.

Saksonya Anhalt eyaletinin başkenti Magdeburg’da olduğu gibi ülke genelinde 70 bin itfaiyeci, 11 bin asker ve binlerce gönüllü sele karşı mücadele ediyor. Federal devlet ve eyaletler sel felaketinde maddi zarara uğrayanlara milyarlarca euroluk yardım yapacak. Tahrip olan bölgelerdeki yeniden imar çalışmaları için de ayrı bir fon kurulacak.

2002 yılında meydana gelen Almanya‘daki son büyük sel felaketinde afetzedelere 6,5 milyar euroluk yardım yapılmıştı. Selden geniş ölçüde etkilenen eyaletlerin başbakan ve belediye başkanları yardımların yeterli tutarda olması ve acilen ihtiyaç sahiplerline ulaştırılması için çağrıda bulundular. Aralarında Bavyera‘nın da bulunduğu sekiz Alman eyaleti ayrıca Avrupa Birliği‘nden de yeniden imar yardımı

talep edecek. Avrupa Birliği, Almanya ve diğer ülkelerdeki sellerden zarar görenlere yardım yapılacağını duyurmuştu.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 30

Karanlık basmış gökyüzünü..

Yağmur boşalıyor bulutlardan sağnak sağnak.

Ortalığı birbirine katmak, evleri yıkmak istercesine yağıyor yağmur bugün.

Keşke diyorum..Keşke karanlık yalnızca gökyüzüne çökmüş olsa. Puslanan şey yalnızca havalar olsa,Keşke...

Nefret pusa bürünmüş sarmış memurların, siyasetçilerin gönlünü..Karanlık bir perde olmuş inmiş gözlerinin önüne.Tutturmuşlar bir “uyum” türküsü yıkıyorlar genç gönlümüzü..

Hak etmedik ki biz bunları, hemde bu zamanda...En güzel çağımızda.

B Ü LT E N

birlikte beni babamdan istedi. Sevdiklerim beni o gün yalnız bırakmadı. En yakın arkadaşım Leyla nışanlısı Sinan ile katıldı kız isteme merasimimize. Arkadaşlarımla mutfakta sakınce oturuyorduk ama Sinan’ın kapıyı tıklamasıyla bir telaş sardı hepimizi. “Hanımlar az sonra kahve istenir haberiniz olsun” diyerek hepimizi ayaklandırdı. Cebinden çıkardığı tuz, biber karışımı tozu mutlaka Mehmet’in kahvesine katmamız gerektiğini tembihliyerek çıktı. Leyla’nın kız istemesinde Sinan’ın kahvesine ne var ne yoksa içine atarak bir güzel yeni eniştemize içirmiştik.

Sinan’da onun acısını çıkarıyor olmalıydı. Mehmet kahvesini yudumlarken yüz ifadesi görülmeye değerdi fakat sesini çıkaramıyor hele ‘ben bunu

Karanlık olan sokaklara ve yüreklere inat biz ilk baharımızı yaşıyorduk. Aşka gelmiştik şu günlerde. Aşk, sevgi ve fazilletti. Feragattı. Berrak, katkısız, lekesiz, art niyetsiz bir hulusa ermekti bizim için. Bütünleşmek, ondan bir parça haline gelebilmenin vuslat çırpınışıydı. Ilık bir iklim hakim gönlümüze. Şu günlerde tıpkı kışı yeryüzünden silen enfes baharlar gibiydik..

Allah için seviyorduk. Zaten bizim için önemli olan da buydu. ‘Bir kimse evlenince imanının yarısını tamamlamış olur’ buyurmuş on sekiz bin alemin Mustafa’sı (s.a.v.). Yillarca imanımı tamamlayacak olan sevdayı arzuladım..Onu yaradandan daima istedim, ısrarla istedim, çünkü o ısrarla arzulanan, samimiyetle yapılan dua’yi kabul edermiş. 5 vakit anlımızın secdede buluşmasını, ellerimizin semaya birlikte açılmasını istedim..Yillarca tanımadığım birine dua etmiştim. O, beni gerçek sevgiliye ulaştıracak sevgili olmalıydı. O, Evella Allah’a layık olmaya calışan bir kul, Vatan ve Milletine hizmet anlayışıyla kavrulmuş bir genç olmalıydı. O, benim ilk aşkım olan babacığıma layık bir damat olmaliydi… Olacakta. Sarsılmaz surlarıyla kimseye geçit vermeyen bir İstanbul’ken kuvvetli silahlarıyla kuşatmıştı gönülümü bir Fatih.

Adı Mehmet. Yaklaşık 9 ay önce birbirimize söz verdik. Herşey olması gerektiği gibiydi, yani masal gibi… Mehmet’in babası Allah’ın emri, Peygamberin kavliyla, çiçeği ve çikolatasıyla

hepsini birlikte büyük özenle seçmiştik. İnanılmaz büyük keyifli zaman geçiriyorduk, hatta yaşadığımız her anı ileride çocuklarımıza anlatmamız gerektiğini düşünüyorduk.

Anlıyacağınız en yakın arkadaşımla güzel, güneşli ve ferah bir masalın içinde gibiydik. Ta ki resmi dairelerde haksızlığa uğrayana dek...

Bugüne kadar Leyla ile herşeyi paylaşmıştık..

Yaşadıklarımız, hedeflerimiz, beklentilerimiz hep birdi. Birlikte hayal kurardık, dedim ya aynı zamanda sözlenmiş ve aynı zamanda evlenecektik.Düğünden sonra tatilimizi dahi birlikte yapacaktık. Ama bu sefer aynı kaderi paylaşmamız için önümüze türlü engeller çıkıyordu. .

Neden mi? Çünkü Leyla Alman , ben ise Türk vatandaşıydım.

Almanya’da Türk olmak oldukca zormuş bunu bu vesile ile daha iyi anlmış oldum. Türk vatandaşı olarak Almanya’da evlenmek eziyet doğrusu.. Kaç kere konsolosluğa gittiğimizi, kaç saat o kuyruklarda beklediğimizi ve yinede evraklarda sorun cıktığını sayamadım bile, bilmiyorum.

Büyük bir heyecanla çıktığımız yolda güneşimizin önüne bulutlar gelmiş gibiydi. Gülemiyorduk.. keyif alamıyorduk artık. İnsan dışı muammele gördüğümüzü hissediyordum. Bu iş eziyete dönüşmüştü.

içemem‘ hiç diyemiyordu.

Son derece eğlenceli ve renkli bir gün geçirmiştik. Evliliğe giden yol oldukca neşeli bir hal almaya başlamıştı.

Söz, nışan derken sevdiklerimizle birlikte ilerliyorduk.. Düğün tarihi dahi belirlenmişti. Leyla ve Sinan bizden iki hafta önce evleneceklerdi. En yakın arkadaşımla aynı zamanda dünya evine girmek çok özel bir duygu gerçekten..Bu duyguyu daha da güzelleştiren Mehmet ve Sinan’ın uyumu ve arkadaşlığıydı. Onların anlaşması gerek Leyla’yı gerekse beni çok mutlu ediyordu..

Tıpkı hayallerimizdeki gibiydi herşey… Öyle ki düğün alışverişine dahi birlikte gidiyorduk.

Kınalıklar, sandıklar, gelinlikler, damatlıklar vs.

Leyla ve Sinan belki toplamda 3 kere gittikleri resmi daireleri biz haftalarca ziyaret etmek durumunda kalıyorduk. Doğup büyüdüğüm bu toprklar bizi istemiyordu sanki. Almaya’da Türk vatandaşı olarak hakklarımızın çiğnendiğini gördüm.

Bahaneleri de entegrasyon, yani uyummuş.

Meğer biz yıllardır yaşadığımız, çalıştığımız Almanya’da ilkel bir toplumu oluşturmaktaymışız..

Meğer biz toplumun işsiz, eğitimsiz, isteksiz ve motivasyonsuz tabakasını oluşturmaktaymışız..

Aklımda bir sürü sorular oluşmuştu ve hüsrana uğradığım bir günün daha sonunda koyuldum

B Ü LT E N araştırmaya. Biz bilhassa aile yuvasını kurmak, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı öncelik edinmiş iken neden bu tür sorunlarla karşılaşmak zorundayız? Neden bir çifte standart söz konusu?

Peki ya Türk olmak ne zamandır suç? Bunları biri cevaplamalıydı... Yetkili devlet dairelerini aradığımda ya net bir cevap alamıyordum yada bir diğer memura bağlatılıyordum...

Gazeteleri karıştırırken ‘Opsiyon’ yasasına rastladım ve ilgimi çekti.

Nedir bu Opsiyon Modeli? Neye yarar? Artık biliyorum.. Opsiyon aslında ‘Türk olarak Almanya’da yaşamaya hakkın yok, ya asimile ol yada çek git’ demektir.. Çifte vatandaşlığı her ülke için kabul eden Almanya sadece biz Türkleri mahrum bırakıyor bu haktan!

Eğer çifte vatandaşlığa sahip bir Türksem 23 yaşına kadar iki vatandaşlık arasında seçim yapmak zorundayım. Anlıyacağınız ya yaşadığım ülkedeki hakklarımdan feragat edeceğim yada ana Vatanımdaki hakklarımı fes edeceğim.. Ama daha da acı olan Alman vatandaşlığını tercih ettiğim anda bir daha asla Türk vatandaşı olmayacağıma dair bir sözleşme imzalamam. Fesubhanallah?!

Yıllar önce, yıkılmış ve parçalanmış bir Almanya’ya hizmet etti benim babam, dedem. Şimdi ise ben kalkınmasını sağlıyorum. Bunun karşılığı bu mu olacaktı?

Savaştan sonra harab olmuş bir memlekete yardım elini uzatmanın karşığı çifte standart ve iftira mı?

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 31

23 yaşında bir seçim yapmazsam beni Alman vatandaşlığından koşulsuz şartsız atacaklar ve belki sınır dışı dahi edilebileceğim.. Opsiyon Modeli dedikleri bu!

Biz Türkler Almanya’nın devlet yapısına, sistemine uyamıyormuşuz!

Eğitim uyumun ilk ilkesiymiş.

Biz Türkler ise eğitimsiz ve ilkelmişiz ve hatta kendi evlatlarımızı dahi yetiştirmekten acızmişiz.

Eğitimsiz bir millet olarak suç işleme potansyaline sahip, etrafımıza zarar verebilen ‘insanlarmışız’.

Affınıza sığınarak soruyorum! Biz onların nezlinde insan yerine konulmayı hak eden varlıklar mıyız?

Bir siyasetcinin Opsiyon modeliyle ilişkin ifadeleri dikkatimi çekti ‘Alman kimliği ucuz pazar malı değildir’. Bu sözler karşısında bizi savunacak bir devletimiz var diye düşündüm. Birde ne göreyim Alman vatandaşığına gönül rahatlığı ile geçin diyor sayın başbakan. Üstelik birde ‘mavi kart’ denilen uluslar arası hiç bir geçerliliği olmayan bir kağıt parçası vereceklerini söylüyor devlet büyüklerimiz.

Hangi ülkenin başbakanı vatandaşının başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmesi için ikna eder?

Peki hangi devlet kendi milletini pazarlık söz konusu eder, kandırır?

Bu sorular cevaplandırılamıyor tabi..

Ne yazık ki bizi banal bahanelerle uyumsuz olduğumuzu iddia eden Almanya’ya karşı savunabilecek bir devletimiz dahi yok..

Türklerin Almanlarla yeterince çok evlilik yapmadığını dahi uyumsuzluk olarak algılayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sözde iki kültürün birbirine karışmasını ve hoşgörü halinde olmasını istiyorlarmış.. Tabi ya bu yüzden İslam dinini hala din olarak kabul etmiyorlar.. Tam da bu yüzden Türkçe konuşmamızı engelliyorlar..Dil bir toplumun kimliğidir. Dil davası millet olarak, varlık ve bağımsızlık davasıdır. Bizleri apacık asimile etmeye çalışıyorlar sinsice.

Asimile sürecinde Türk gençlerinin birbirleriyle evlenmesi belkide bu yüzden zorlaştırılıyor. Kim bilir? Alman devlet sistemine saygı duyan, vergisini veren yasalara uyan Türk olmak kafi gelmiyor.. Türkün töresinden feragat etmek gerekiyor besbelli..

Ama biz kardelen çiçeği gibi birlikte göğüs gereceğiz bu zorluklara..Puslu hava dahi, kararmiş kalpler dahi bizi engelleyemecek inşallah.

Yağmurdan ıslanmış ve yorulmuş bir halde yine resmi daireye girdik Mehmet’le bugünün son olması ümidiyle, ama ikimizde biliyoruz ki beyhude, bu son olmayacak..

H. Gerçeker

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 32

B Ü LT E N Heilbronn Kermesi Coşkuyla Gerçekleşti Vatandaşlarımızın takdire şayan gayretleriyle kurulan derneklerimiz ve oluşan bu muhteşem birlik ve beraberliğin tezahürü olan Türk Federasyonumuz, kurumsal manada Avrupa Türklüğüne, vatandaşlarımıza hizmeti şiar edinmiştir.

Türk Federasyon gerçekleştirdiği faaliyetler ile insanlar için bir şey yapmanın derin hazzını tatmaktadır. Türk Federasyonumuz ve ona bağlı faaliyet gösteren derneklerimiz her faaliyetinde bunu görmek mümkündür.

KERMES

VAKTi

Kermeslerimiz sadece yenilen içilen mekanların ötesinde gençlerimizin hazırladığı, tiyatro, spor gösterisi ve benzeri etkinlikleri de barındırması takdir edilen faaliyetlerimizin başında gelmektedir. Derneklerimizin bu tür sosyal, kültürel, sportif ve benzeri faaliyetleri artırarak sürdürmesi aynı zamanda uyuma da büyük katkı sunmaktadır”

faaliyet ler Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve Derneklerimizin çevresinde yaşayan Türk-Alman komşularının bir biriyle kaynaşmasına da vesile olan dev kermeslere bu yıl katılım oldukça yoğun oldu. Dernek binası ve kapatılan caddelerde gerçekleştirilen Kermes Şenliklerinde vatandaşlarımız etkinlik süresince adeta Türkiye’yi yaşadılar. Anadolu mutfağından zengin çeşitlerin sunulduğu kermeslere katılımın yoğun olduğu gözden kaçmadı. Türk ve Alman toplumuna mensup coşkulu ziyaretçiler kermeslerimizde kurulan standları ziyaret ederek dernek faaliyetleri hakkında bilgi aldılar.

Heilbronn Ülkü Ocağı’nın kapalı ve açık alanının tamamını kapsayan yaklaşık sekiz bin metre kare alanda gerşekleşen kermesimize, ATF Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, yardımcısı Osman Aydın BW3. Bölge‘nin Bölge Başkanı Sayın Ramazan Güneş, Bölge yöneticileri, Almanya Türk Federasyon Genel İdare Kurulu üyeleri ve çok sayıda teşkilat yöneticileri katıldı.

Açılışı 30 Mayıs Perşembe günü gerçekleştirilen kermese Heilbronn ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımız ailece katılarak, derneğimizin özveriyle hazırladığı gıda başta olmak üzere el emeği ürünler beğeni ile ziyaret edildi.

Kermeste, Hailbronn ve çevresinden gelen vatandaşlar ile sohbet eden Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, organizede emeği geçen herkese, ziyaretleriyle kermesimizi onurlandıran vatandaşlarımıza teşekkür etti. ATF Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, bundan yaklaşık yarım asır önce buralara göç edenlerin Anadolu’muzun çeşitli yerleşim alanlarından gelen kardeşlerimiz olduğunu belirterek şöyle dedi: „Bugün Heilbronn, Nürnberg, Hamburg, Münih, Berlin’deki kardeşlerimiz, kimliğimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi yaşayarak gerçekleştirdikleri çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerle tanıtmaya çalışıyor. Heilbronn Ülkü Ocağımızın başarıyla gelenekselleştirdiği bu güzel faaliyeti kermes, panayır formatını çoktandır aşmış durumda. Bu güzel organizeyi artık bahar kermesi gibi isimlerle tarif etmek, anlamlandırmak mümkün değildir. Yaklaşık bir hafta süren bu organizemizi bundan böyle “TÜRK KÜLTÜR FESTİVALI” ismiyle organize ederek, çok daha ileri noktalara taşıyabilmek hepimizin sorumluluğudur. Sizlerden isteğim, kardeşliği pekiştiren, toplumsal barış ve huzuru kuvvetlendiren

uyumlu ve olumlu faaliyetleri gerçekleştirin, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin dilini daha da yüksek sesle ifade edilir bir şekle getirin” dedi.

Türkiye‘nin dört bir yanını temsil eden yöresel ürünlerin bulunduğu kermes, yoğun ilgi görmesi dernek yöneticilerini sevindirdi. Kermeste, Hacışakir kokulu sabunlarından tutun ahşap sandıklara, lüle taşı tespihlerden bakır semaverlere kadar birçok ürün sergilendi. Kayseri‘nin mantısı, Çorum‘un leblebisi, Malatya‘nın kayısı ve Amasya‘nın kurutulmuş elması, Van‘ın balı, Konya‘nın şekeri, Manisa‘nın mesir macunu, Adana‘nın şalgamı ve İzmit‘in pişmaniyesi gibi yöresel gıdalar kermese gelenlerin beğenisini kazandı.

Kermesimizde kendine has duruşu ile sevenlerinin gönlüne taht kurmuş olan Federasyonumuzun sevilen sesi Ozan Alparslan izleyenleri adeta büyüledi. Bir birinden güzel parçaları seslendirerek programa ayrı bir renk kattı.

Her standın yoğun ilgi gördüğü kermeste, en fazla yoğunluk Sağlık standı önünde yaşandı. Sağlık standı yetkilisi, gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek, vatandaşların sağlık konusuna ilgisi artarak devam ettiğini belirttiler. Özellikle, Heilbronn Ülkü Ocağı Kadın kollarının, Asena kollarının ve Gençlik kollarının sarfetmiş oldukları emek ve gayretler takdirle karşılandı.

Türk mutfağının lezzetli yemek türlerinin zenginliği, el sanat örneklerinin çeşitliliği herkes tarafından beğenildi.

Nürnberg‘de coşkulu Bahar kermesi Faaliyetlerini ATF Bavyera birinci bölge başkanlığına bağlı sürdüren Nürnberg Ülkü Ocağımız, geleneksel hale getirdiği bahar kermesi düzenledi. Çocuklara yönelik oyun parkı, kadınlara yönelik kıyafet sergisi, ebru sanatı kursu, kitap fuarı, Rothenbach Ülkü Ocağımızdan mahalli ses sanatçısı Mustafa kardeşimizin verdiği mini konser, Türk mutfağından zengin yemek çeşitleri gibi daha birçok aktivitenin yer aldığı kermes, yoğun ziyaretçi akınına uğradı.

Bahar kermesine Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol ve Genel Başkanımıza refakat eden yardımcısı Sayın Erdoğan Aktaş, Bölge

B Ü LT E N

Başkanımız Sayın Ahmet Özdemir ve yöneticileri, GİK üyeleri, Bölge başkanlığımıza bağlı derneklerin başkan ve yöneticileri yanı sıra çok sayıda vatandaşımız katıldı. Genel Başkanımız ocağımızın kermesinde kurulan stantları tek tek gezerek bilgi aldı. Genel Başkanımız kermese katılan misafirlerle uzun süre sohbet etti. Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol, „Kermeslerimiz ve bu tür faaliyetlerimiz ile vatandaşlarımızın bir araya gelmesine vesile olmaktadır.

Kermeslerimiz güzel dostlukların yaşandığı bir etkinliktir. Bu sebeble hem uyuma bir katkı sağlamak hem

de birbirimizi daha iyi anlamak için bunu daha da geliştirmemiz lazım. Burada uyum ve bir arada yaşama arzusu, karşılıklı saygı ve sevgiyi görmek, entegrasyonun kağıt üzerinde değil bizzat uygulanıyor olmasını görmekteyim. Bunu derneklerimizin tertiplediği ve bizim katıldığımız her faaliyette görmek beni çok mutlu ediyor. Bugünkü program da bunun bir parçasıdır. Kermeslerimiz ayrıca sosyal ve insani değerler açısından da büyük bir etkinliktir.“ şeklinde konuştu.

CDU/CSU Nürnberg bölgesi Federal Milletvekili ve Uyum Politikaları

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 33

sorumlusu Michael Frieser ve CSU Nürnberg-Fürth-Schwabach Uyum Kurulu Başkanı İsmail Akpınar’da iştirak ettiler. Federal Milletvekili Frieser, geleneksel hale gelen kermese, severek iştirak ettiğini ve bu ziyaretten büyük büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Nürnberg Ülkü Ocağımızın düzenlediği bahar kermesi etkinliğinde bir stant açan ebru sanatçısı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Ebru sanatı ve kursu veren ebru sanatı ustası genç kardeşimiz, katılımcıları Türkçe ve Almanca olarak ebru sanatı hakkında

bilgilendirdi. Ocağımızın düzenlediği kermes renkli görüntülere sahne oldu.

Kermesimizde ağırlanan ziyaretçilerin Türk mutfağının farklı tatlarının yer aldığı stantların önünde uzun kuyruklar oluşturması, hava muhalefetine rağmen katılımın yüksek olması tertip komitesini ayrıca memnun etti.

Ziyaretçiler, saç kavurma, Izgara balık, döner, adana kebap, lahmacun ve ev yapımı tatlıları yediler.

Kermeste, Nürnberg Ülkü Ocağımızın Kadın kollarının kendi elleriyle yaptıkları lahmacunlar, tatlılar ve

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 34

diğer yiyecekler büyük ilgi gördü ve ziyaretçiler tarafından kapışıldı.

Dernek Başkanımız Fatih Çakıray, Kermesimize olan iğlinin memnuniyet verici olduğunu belirterek yoğun katılıma teşekkür etti.

BW bir ve ikinci bölge kermesleri coşkuya dönüştü Almanya Türk Federasyon BadenWürttemberg birinci bölgemizden Reutlingen, Leipheim ikinci bölgemizden Wangen derneklerimizin düzenlediği Kermeslere katılan Almanya Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Sedat Kart, Genel Sekreter Yrd. Nihat Güney, hayırlı olsun dileklerinde bulundular.

B Ü LT E N

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve Derneklerimizin çevresinde yaşayan Türk-Alman komşularının bir biriyle kaynaşmasına da vesile olan dev kermeslere bu yıl katılım oldukça yoğun oldu. Dernek binası ve kapatılan cadde de gerçekleştirilen Kermes Şenliğinde vatandaşlarımız üç gün boyunca adeta Türkiye’yi yaşadılar. Anadolu mutfağından zengin çeşitlerin sunulduğu kermeslere katılımın yoğun olduğu gözlendi.

Türk ve Alman toplumuna mensup coşkulu ziyaretçiler 3 gün boyunca standları ziyaret ederek dernek faaliyetleri hakkında bilgi aldılar . Bu yıl havanın aşırıcı derecede yağmurlu olmasına rağmen, kermeslerimizin ziyaretçi sayısının artarak devam etmesi yöneticilerimizi sevindirdi.

Almanya Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Sedat Kart, kermes vesilesi ile yapmış olduğu teşkilat ziyaretlerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Almanya’da uzun süre etkisi altına aldığı kötü hava şartlarına rağmen başarılı bir şekilde tamamlanan kermeslerimizden dolayı organizatörleri tebrik etti.

Vatandaşlarımızla sohbet eden Sayın Genel Başkan Yardımcımız ve beraberindeki heyet, derneklerimizin kadın kollarının özveri ile hazırlamış oldukları Türk mutfağının ve kermeslerimizin vazgeçilmezleri olan çeşitli yiyecekler ikram edildi.

Almanya Türk Federasyon Genel

Başkan Yardımcısı Sedat Kart ziyaret esnasında vatandaşlarımızla yapmış olduğu sohbetlerinde, “kermeslerin aynı zamanda derneklerimizin toplumla kaynaşma ve dayanışmanın kuvvetlendirildiği önemli faaliyetler olduğunu” söyledi.

Almanya Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Sedat Kart, “yapılan bu faaliyetlerimizin içerisinde geniş kültürel etkinlik yelpazesini görmüş olmaktan büyük mutluluk duymaktayım. Kermeslerimiz sadece yenilen içilen mekanların ötesinde gençlerimizin hazırladığı, tiyatro, spor gösterisi ve benzeri etkinlikleri de barındırması takdir edilen faaliyetlerimizin başında gelmektedir. Derneklerimizin bu tür sosyal, kültürel, sportif ve benzeri

B Ü LT E N

faaliyetleri artırarak sürdürmesi aynı zamanda uyuma da büyük katkı sunmaktadır” dedi.

NRW1. Bölge Velbert’de bahar sevinci doyasıya yaşandı Velbert Ülkü Ocağımızın geleneksel olarak düzenlediği “Bahar Şenliği” aslında federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin tamamında çeşitli vesile ile doğanın her baharda canlanışını temsil eden Hıdrellez veya sadece bahar şenlikleri adı altında düzenlediği görülmek-

tedir. Şenliklerimiz büyük bir katılımla gerçekleşirken, rengarenk görün- tüler, katılımcılara unutulmaz hatıra bırakmaktadır.

Velbert Ülkü Ocağımızın şenliğine Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart, NRW1. Bölge Başkanımız Sayın Tansel Çiftçi, GİK üyeleri, Bölge yöneticileri dernek başkanları ve vatandaşlarımız katıldı.

Velbert Ülkü Ocağımızın şenliğin açılış konuşmasını yapan Başkan Kemal Aydın, “Bu etkinlikle beraber

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 35

Almanya’ya bir türlü gelmeyen bahara merhaba derken, geleneksel kutlama coşkusunu hep birlikte yaşayacağız.

Misafirlerimize hoş geldiniz diyor aile ortamında geçen bu etkinliğimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Teşkilatımızın bu etkinliğinin gerçekten Şölen havasında geçmesinde emeği olan arkadaşlarımız başta olmak üzere, Kadın kollarımız ve genç kardeş-

dinletisi, çocuklarımızın oluşturduğu koro da Türkçe ve Almanca seslendirilen çocuk sarkılları yer aldı, Marşlar söylendi folklor ve dans gösterileri yapıldı.

lerimize ayrıca Teşekkür ediyorum” dedi.

malarından dolayı arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Kadın kollarımızın hazırladığı Türk Mutfak kültürümüzün güzel örnekleri misafirlerimiz tarafından beğenilmesi bizi ayrıca sevindirmiştir“ dedi.

Chranach caddesi, Herminghauspark üzerindeki alanda düzenlenen şenliklere katılan Göktürk folklor ekibi başta olmak üzere, Hamm Ülkü Ocağımızın genç yeteneklerinin sazlı sözlü sahne performansı takdir edilerek büyük alkış topladığı gözlendi.

NRW2. Gelsenkirchen Ülkü Ocağı‘ndan Kermes NRW 2. Bölge‘ye bağlı faaliyetlerini sürdüren Gelsenkirchen Ülkü Ocağımızın düzenlediği kermes, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart, Genel İdare Kurulu üyeleri, NRW 2. Bölgemizin Başkanı Sayın Ahmet Şahin ve Bölge yöneticileri, Bölge teşkilat başkanları ve çok sayıda vatandaşların katılımıyla, gerçekleşen Kermes yoğun ve coşkulu geçti. Derneğimizin bu yılki kermes etkinliğine Genç ülküdaşlarımızın hazırladığı kültürel değerler damgasını vurdu. şiir

Etkinlik hakkında bilgi veren Bölge Başkanımız Ahmet Şahin, “kermesimizin öne çıkan kültürel değerlerimiz ve çocuklarımızın sunduğu bir birinden değerli çalış-

Genel Başkan Yardımcımız Sayın Sedat Kart, yaptığı sohbette „Kermesimizin coşku dolu geçmesinde Gelsenkirchen Ülkü Ocağı Başkanımız Sayın Asım Özdemir başta olmak üzere, teşkilat yöneticilerimiz ve emeği geçen bütün kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Kermesimize bu yıl özel bir önem verildiğini görmüş olmam beni ziyadesiyle memnun etmiştir. Bugün burada hep birlikte idrak etiğimiz bu güzel faaliyetinizin içerisinde, halk oyunlarımız, yarışmalarımız, şiir dinletisi ve tabi ki müzik var. Gençlerimizin bu etkinliklerde aktif olmaları ayrı bir güzelliği beraberinde getirmektedir.

Bunların yanında kermes süresince derneğimizin açmış olduğu stantlarının beğeni ve taktir toplamış olması sevindirici. Bu stantlarda derneğimizin yapmış olduğu güzel faaliyetleri yanı sıra genç kızlarımızın göz dolduran faaliyetlerini tanıma imkanı buldum” dedi.

NRW2. Bölge Mülheim An der Ruhr Ülkü Ocağı Kermesi Mülheim An der Ruhr Ülkü Ocağı Kadın Kollarının hazırladığı bir birinden lezzetli, Türk mutfağının güzel örneklerinden oluşan gıda ürünlerini, kermes tezgahında kızlarımız sattı.

A T F

G e n e l

Başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart kermese katılarak vatandaşlarımızla bir sohbet gerçekleştirdi. Genel Başkan yardımcımız Sayın Sedat Kart, “Mülheim An der Ruhr Ülkü Ocağımızın düzenlediği kermesimizde bölgemizdeki dernekler arasındaki dayanışmaya şahit olmanın memnuniyetini ifade etmek istiyorum. Vatandaşlarımız arasındaki birlik ve beraberliğin sergilendiği en somut örneklerinden birisi hiç şüphesiz derneklerimizin gerçekleştirdiği kermesleridir. Bu yardımlaşma ve dayanışmanın artarak devam etmesi, Teşkilatlarımızın her alanında başarılı çalışma ortamı oluşturmasında olduğu gibi, faaliyetlerin isabetli ve etkili olmasını sağlayacaktır“ dedi.

Ayrıca Mülheim An der Ruhr Ülkü Ocağı Başkanı Bilal Çakır, gösterilen

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 36

ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Bilal Çakır „ düzenlemiş bulunduğumuz kermeste emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Kermesimize bu yıl vatandaşlarımızın katılımı daha yüksek oldu. Her yıl inşallah daha kapsamlı bir şekilde bu kermeslerimiz devam edecek“ dedi.

Bölge Başkanımız Sayın Tansel Çiftçi Bölge başkanlığımıza bağlı faaliyet gösteren diğer derneklerimizin bir birlerine destekleri ve dayanışmalarından dolayı herkese teşekkür ederim dedi.

Bölge Başkanımız Sayın Tansel Çiftçi, amaçlarının vatandaşlarımızın bir birleriyle kaynaşmasını sağlamak olduğunu ifade etti.

Kermesimizde derneğimizin gençlerinin çoğunluğunu oluşturduğu Deutscher Ringer-Bund e.V güreş derneğinin sunduğu güreş gösterisi, kermesimize ayrı bir renk katarak ilgiyle takip edildi.

Folklor gösterilerinin beğeni ile alkışlandığı etkinlikler kapsamında Balıkesir derneğimizin Zeybek ekibi ve Dinslaken Ülkü Ocağımızın folklor ekibiyle birlikte muhteşem bir gösteri sundular.

Folklor gösterisi büyük ilgi gördü.

B Ü LT E N

edilecek bir durum olduğunu söyledi. Genel başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, “Sizlerin hepinizin desteği ve çalışması ile düzenlenen bu kermesin amacı vatandaşlarımızı bir araya getirmek, birlik ve beraberliği sağlamak, var olan birlikleri arttırma ve pekiştirmek olduğu gibi, insanlar arasındaki dayanışmayı güçlend i r m e kt i r.

Kermesin hazırlanmasında emeği geçen herkese teş ek kür ediyorum, özellikle kadın kolları tarafından özenle hazırlanan nefis yiyeceklerimizin etkinliğimizi ziyaret edenler tarafından beğenilmesi ayrı bir güzellik katmaktadır“ dedi.

NRW1. Bölge Mönchengladbach kermes

BW2. Bölge Biberach Ülkü Ocağı 8. Bahar Şenliği

Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Başkanı Sayın Şentürk Doğruyol’un Katıldığı Mönchengladbach Ülkü Ocağımızın kermesi ziyaretçi akınına uğradı.

Almanya Türk Federasyon BW 2 Bölge teşkilatlarımızdan Biberach Ülkü Ocağı 8. Bahar Şenliği etkinliğini gerçekleştirdi. BW 2. Bölge Başkanımız Sayın Yasin Erbaş, Bölge Yönetim Kurulu, Bölge Teşkilat Başkan ve Yöneticileriyle birlikte çok sayıda misafirin katıldığı şenlik beğeni topladı.

Türk Federasyon NRW1. Bölgemizde faaliyet gösteren Mönchengladbach Ülkü Ocağımızın düzenlediği kermese Almanya Türk Federasyonumuzun Genel Sekreteri Sayın Fatih Oğuz, Genel başkan Yardımcımız Sayın Erdoğan Aktaş, Bölge Başkanımız Sayın Tansel Çiftçi ve yöneticileri, GİK üyeleri, Bölge başkanlığımıza bağlı derneklerin başkan ve yöneticileri yanı sıra çok sayıda vatandaşımız katıldı.

Kermesimizde vatandaşlarımızla sohbet eden Genel başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, etkinliğin yoğun bir katılımla taçlandırılması takdir

Biberach Ülkü Ocağı önünde vatandaşlara açık Bahar Şenliği etkinliği büyük ilgi gördü. Biberach ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımızın büyük destek verdikleri etkinliğimize çevre dernek başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile katıldılar.

Biberach Ülkü Ocağı başkanım Ali Yüksel etkinlikte yaptığı kısa konuşmada “Biberach Ülkü Ocağımızın yaptığı bu sekizincisi olan “Bahar Şenliği” vatandaşları bir araya getirip kaynaşıp tanışmalarına vesile olduğuna şahit olmaktayız.

Etkinliğimizde çok sayıda Alman ziyaretçiyi burada gördük memnun olduk. Bahar Şenliği etkinliğimizin aynı zamanda Biberach kentinin kazandığı yeni bir kültür hazinesi gibi mülahaza

edilmelidir” dedi. Biberach Ülkü Ocağımızın Başkan Bahar Şenliği etkinliğimize katılan misafir-

B Ü LT E N lerimiz ile sohbet ederek derneğimizin yaptığı faaliyetler hakkında bilgiler aktardı.

BW2. Bölge Başkanımız Sayın Yasin Erbaş, “Biberach Bahar Şenliği etkinliğimizin çok güzel geçtiğine şahit olduk. Bundan dolayı çok memnun olduğumu ifade temek isterim. Çünkü bu katılımlar derneklerimizin uyum konusunda ne kadar başarılı olduğunun ve derneklerimizin gerçekleştirdikleri bu güzel faaliyetlerle ile birlik ve de beraberliğimizin en güzel somut örnekleri olarak görmekteyiz” dedi.

Derneğimizin faaliyetleriyle göz kamaştıran Kadın Kolları, etkinliğe gösterilen ilgiden oldukça memnun görünmekteydi. Kadın Kolları başkanımız, “çevreden teşrif eden bütün kardeşlerimize en içten duygularımla teşekkür ederim” dedi. Kadın Kolları başkanımız, “etkinliğimize günler önce hummalı hazırlıklar ile destek veren bayanlarımız başta olmak üzere, Türk Mutfak Kültürümüzün ve Anadolu’muzun her yöresinden örneklerini gördüğünüz bir birinden lezzetli hazırlıklarda emeği geçen herkese teşekkür ederim. Misafirlerimizin göstermiş olduğu destek ve ilgi çok büyüktü. Bilhassa gençlerimizin heyecanları bizleri fazlasıyla mutlu etti. Bizim bugünümüz gençlerimizin parlak geleceğe olacak” dedi. Ülkücüler bahar şenliğinde buluşuyor Almanya Türk Federasyonumuza bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin çoğunda baharın gelmesiyle birlikte şenlik ve benzeri faaliyetlerin hareketliliği yaşanmaya başladı. Her birine binlerce ailenin katıldığı programlarımız bahar şenliği, kermes, açık kapı, piknik vs. gibi çeşitli isimler altında düzenlenmektedir. Bu buluşmada en çok derneklerimizin gençlik kolları ve kadın kollarının verdiği emekler kendini göstermektedir.

Havaların güzelleşmesiyle! Birlikte öne çıkan bu tür faaliyetlerimizin en çok sevinenleri şüphesiz çocuklarımız olmaktadır. Baharın tadını onlar çıkarıyor desek abartmış olmayız. Derneklerimizin üyeleri tarafından desteklenen ve onların çalışması ile zenginleşen bu kermeslerin esas amacı vatandaşlarımızı bir araya getirmek, birlik ve beraberliği sağlamak, var olan birlikleri arttırma ve pekiştirmek olduğu gibi, insanlar arasındaki diyaloğu güçlendirmektir. Bizlerde Almanya Türk Federasyonu olarak derneklerimizin kermeslerin

hazırlanmasında emeği geçen herkese ayrıca teşekkür ediyoruz.

Teşkilatlarımızın düzenlediği bu halka açık kermeslerde Türk Mutfağının en seçkin örnekleri sergilenmektedir. Kadın kollarımızın hazırladıkları birbirinden lezzetli yiyecekler, tatlılar, lahmacunlar, diğer taraftan şiş ızgaralar ve dönerler ziyaretçiler tarafından afiyetle yenmektedir.

Gençlik kollarımızın hazırlayarak sunduğu şiirler, halk oyunları ve diğer etkinliklerle birlikte derneklerimizde yetişen mahalli sanatçıların seslendirdiği güzel parçalar da kermeslerimize ayrı bir renk katmaktadır. Ayrıca kermeslerimize, Belediye Başkanlar, parti temsilcileri, çevrede faaliyet gösteren diğer dernek yöneticileri, işverenler, Türk, Alman ve her uyruktan insanlar gelerek büyük ilgi gösterdiler.

Kermeslerimiz genellikle tatile denk gelen günlerin bulunduğu hafta sonları tercih edilerek kermeslerin uzatılmasına çalışılması gözle görülen bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Geçtiğimiz hafta sonu Perşembe gününün tatil olması (Hz. İsa‘nın göğe yükselişi- Christi Himmelfahrt) bir çok derneğimizin kermesinin dört gün sürmesine vesile olmuştur. BW2 bölgemizden Friedrichshafen Ülkü Ocağımız yeni faaliyet binasında yapmış olduğu etkiniği (Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar) göstermek mümkündür. Yine BW1 bölgemizden Geislingen teşkilatımızın Perşembe-Cuma-Cumartesi-Pazar olmak üzere dört günlük faaliyeti bu mahiyette bir etkinliğin başka örneğidir. Yine bir başka bölgemizdeki benzer faaliyetleri sıralamak gerekirse: BW2 bölgemizden Biberach Cumartesi-Pazar-Pazartesi 18 Mart, BW1 bölgemizden Sindelfingen ve Ulm Ülkü Ocaklarımızın kermesleri, Federasyonumuzun diğer bölgelerinden NRW1’den Wuppertal Ülkü Ocağımızın 18 Mayıs Cumartesi-PazarPazartesi gününe denk getirdikleri yaz şenliği, NRW2. Bölgemizden 01 Nisan Yaz Şenliği, Mülheim Ülkü Ocağımızın etkinliği, Türk Kültür Festivali adıyla NRW1.

Bölge Velbert Derneğimizin düzenlediği etkinliğe parelel olarak Gelsenkirchen NRW2. Bölgemizin Kermesi bir hafta sonra HS1. Bölgemizden Mainz Ülkü Ocağımızın Kermesi, BW2. Bölgemizden Leipheim Ülkü Ocağımızın15 Nisan‘da ki kermesi, BW1.

Bölgemizden Reutlingen Ülkü Ocağımızın yine 15 Nisan‘da ki kermesi, NRW3 bölge başkanlığı-

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 37

mıza bağlı faaliyet gösteren Hörde Ülkü Ocağımızın yaz şenliği, BW1 bölgemizden Reutlingen Ocağımızın yayla şenlikleri Bavyera ikinci Bölge Augsburg “Açık Kapı Günü ve Kermes” Türk Federasyon Bavyera 2.

Bölge Başkanlığına bağlı faaliyet gösteren Augsburg Türk İslam Kültür Ocağı’nda Açık Kapı Günü ve Kermes düzenlendi.

Kısa bir süre önce Bavyera ikinci Bölge Başkanlığına atanan Sayın Uğur Sümer Augsburg Açık Kapı ve Kermes programına katılarak emeği geçen yöneticileri kutladı. Augsburg Belediye Başkan yardımcımız Sayın Peter Grab, CSU Belediye Meclis Üyesi Sayın Ingrid Fink ve Kiliseler Birliği’nden Pfarrer Kirchberger ile birlikte gelen heyetlere Türk Mutfak kültürü tanıtıldı. Bölge Başkanımız ve Dernek başkanımız misafirlere derneğimizin faaliyetleri hakkında bilgiler aktardılar.

BV2 Bölgemizde faaliyet gösteren derneklerimizin başkan ve yöneticileri yanı sıra vatandaşların yoğun ilgisi programların coşkulu geçmesinde önemli etken olarak göründü. İnsanımıza hizmet anlayışı ile çalışmalarını bugüne kadar sürdüren Türk Federasyon ve Derneklerimiz, organize ettiği kermes ile hem üyelerinin, hem Türk çevresinin ve hem de Almanların takdirini toplamaktadır. Yoğun bir katılım ile gerçekleşen kermesimizde, zengin Türk mutfağından misafirlere ikramda bulunarak Augsburg derneğimizin dışa açılan yüzü sergilendi. Güzel bir sosyal kaynaşmanın sergilendiği kermesimizde, emeği geçen genç, yaşlı yediden yetmişe, Kadın kollarımız, gençlik kollarımızı Asenalar kısaca herkese teşekkür ediyoruz ve Misafirlerin Türk mutfağının zengin çeşitleri yansıra, mangaldaki değişik ızgara çeşitlerine de yoğun ilgi göstermeleri dernek yönetcicileri tarafından sevinçle karşılandı. Güzel havada gerçekleşen kermese gelen misafirler ve üyeler hoş anlar geçirmeleri için her şeyi düşünen yöneticilerimiz minik kardeşlerimizi unutmamışlar. Çocuklar için hazırlanan şişirilmiş hoplama kale’sinde (Hüpfburg) doyasıya eğlendiler.

Kermeste Augsburg Türk İslam Kültür Ocağı başkanı Mehmet Şanlı teşkilatın tanıtımını yaparak “her sene düzenleyerek geleneksel

h a l e getirdiğimiz teşkilatımızın açık kapı günü ve kermesine ilginin yoğun olması sebebiyle bu sene ilk defa iki gün düzenledik.

Kermesimize olan ilgi bizleri memnun etmektedir. İnsanımıza daha güzel hizmetler ve imkanlar sunmak niyetindeyiz.

Teşkilatım adına bizleri yalnız bırakmayan bütün vatandaşlarımıza teşekkür edi- yorum” dedi. ve vatandaşlarımızı teşkilatımızın gerçekleştirdiği diger etkinliklere beklediğinin altını çizdi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 38

EDITOR’S

B Ü LT E N

NSU “Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü”

Bu olayın basit bir cinayet olmadığı açık. Bu planlı, orğanizeli işlenmiş cinayetler serisidir. Görünürde planlayanların bir kısmı ortada, görünen dağın tamamını yansıtmadığıdır. Bu dava sonucunda Neonazi terör örgütünün bütün boyutları ile ortaya çıkarılması son derece önemli. Buz dağının tamamının ortaya çıkarılması gerekmektedir.

Almanya‘da hemen hemen her gün ırkçı grupların yabancı düşmanlığı motifleri ile saldırdığı görülmektedir. Bu ırkçı saldırılara maruz kalan sadece Türkler değil. Pek çok insan çeşitli nedenlerle bu saldırılara maruz kalmaktadır. Bu saldırgan ırkçı grupların başında 2000-2007 yılları arasında 8 Türk, 1 Yunan ve 1 Alman polisinin ölümü ile çeşitli bombalı saldırılardan sorumlu tutulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı örgütü (NSU) gelmektedir. 85 celsede tamamlanması öngörülen yargılanma süreci, daha işin başında davanın görüleceği salona kimlerin alınacağı konusunda hatalı tutum takınması, bu davadan beklentileri olan insanlar üzerinde olumsuz etki yaratmıştır.

Mahkeme tarafsız, objektif ve hukukun gereklerine uygun şekilde yargılama yapmalıdır.

Alman Anayasa Mahkemesi de yapılan bir başvuru üzerine, mahkemeyi haksız bulan bir karar verdi. Daha yargılama başlamadan mahkemenin uygulamaları “Anayasa Mahkemesi” ne intikal etmiş olması ve akabinde Federal mahkemenin kararında değişikliğe zorlaması pekde olumlu bulunmamıştır. Mahkemenin uluslararası medyaya ve Türk basınına uyguladığı ambargo Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştür. Yüksek mahkemenin eyalet yüksek mahkemesini haksız görmesi, son derece manidardır.

Mahkemenin gördüğü bu dava vesilesiyle Almanya ile ilgili yaratılan olumsuz imajı silebilecek fırsata dönüştürmek de yine mahkemenin elinde olan bir fırsattır. Bu davada özellikle zanlının (Beata Zschaepe) tavırları, hal ve hareketleri, vücut lisanı, mahkemede ulu orta sergilediği tavırlar gerçekten irite edicidir.

Bunun bir yerden güç aldığı, birileri tarafından şımartıldığı intibası kamuoyunda çok yaygın bir görüş olarak karşımızda durmaktadır.

Bu görüşe sahip olan vatandaşların hassasiyetini önemsemek son derece önemli. Kamuoyunun mahkemeden beklentisi, vereceği karar ile yükselen ırkçılığa, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı adaletin

ciddi bir mesaj vermesi şeklindedir.

Mahkeme adaletin gereğini yerine getirmez, farklı kararlar ortaya çıkarsa o zaman ırkçılar, ayrımcılar, Neonazi teröristleri, mahkemenin bu kararından güç bularak daha başka cinayetler konusunda cesaret bulacaklardır. Onun için mahkemenin kararı, Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü gibi ayrılıkçı, ırkçı terör örgütlerinin güç bulmaması için mesaj taşıyacak nitelikte olmalıdır.

Mahkeme yaşanan bu süreçte Alman kurumlarına karşı, cinayetler ve arkasından uzun bir süre zanlıları bulamama nedeniyle güvensizliğin had safhada olduğunun bilincinde olunmalıdır. Cinayetlerin ardından yapılan açıklamaları tekzip eden açıklamaların bugün devlet eliyle ortaya çıkartılmasının güven sarsıcı olduğunu hatırlamakta

fayda vardır.

Almanya Meclisi‘nde kurulan bu konuyla alakalı komisyonun çalışmaları bu tezleri kuvvetlendirecek tarzdadır. Kamu görevlilerinin ihmalleri ve kusurları bulunup bulunmadığının en ince detayına kadar araştırılarak, insanların kafasında hiç bir soru işareti bırakmayacak bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Örgütün var ise kamu ayağının çok iyi bir şekilde araştırılması gerekmektedir.

Bu olayın adi bir cinayet olmadığı açık. Bu planlı bir cinayettir.

Planlayanların bir kısmı ortada.

Ama n e kadarı görünen dağı

yansıtıyor, o dağın gerçek görünmeyen kısmı nedir, onu bilmiyoruz.

O yüzden bu dava esasında Neonazi terör örgütünün bütün boyutları ile ortaya çıkarılması bakımından son derece önemli. Neonazi terör örgütünün varlığı, yaptığı eylemler bütün çıplaklığıyla kamuoyunun

önünde ortaya çıkması gerekmektedir.

Yargılama esnasında akla gelen her soru sorulmalı, ve bu sorunun cevabı alınmalıdır. Baştan aklama veya baştan suçlama anlayışına yer verilmemeli. Bu olayın basit bir cinayet olmadığını tekrar tekrar altını çizmek gerekmektedir. Bu planlı, programlı işlenmiş cinayetler serisinin altındaki görünmeyen muazzam büyüklükteki kütle, planlayıcılar mutlaka açığa çıkarılmalıdır. Bu dava ile birlikte Neonazi terör örgütünün bir daha asla ırkçı motifli cinayetler işleyemeyecek şekilde layıkıyla cezalandırılarak, gençlere bir mesaj verilmelidir.

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 39

TAZİYE

TAZİYE

Almanya Türk Federasyonu NRW1. Bölge Köln Türk Kültür Ocağımızın önceki başkanlarından Sayın

Federasyon’umuzun NRW1 Bölge Köln Türk Kültür Ocağı önceki başkanlarından, kıymetli ülküdaşımız Sayın

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

AVRUPA TÜRK KONFEDERASYON camiası olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

ALMANYA TÜRK FEDERASYON camiası olarak derin üzüntü duymaktayız. merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Ali KAYAOĞLU

Ali KAYAOĞLU

Şentürk Doğruyol Genel Başkan

Cemal Çetin Genel Başkan

TAZİYE ve TEŞEKKÜR NRW1 Bölge, Köln Türk Kültür Ocağımızın önceki başkanlarından, kıymetli Ülküdaşımız Sayın

Ali KAYAOĞLU

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur. Köln Türk Kültür Ocağı olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Merhum Başkanı’nın vefatı sonrası cenazeye bizzat iştirak ederek taziye ve tesellilerini ileterek acımızı paylaşan Başta Avrupa Türk Konfederasyonumuzun kıymetli Başkanı Sayın Cemal Çetin olmak üzere, şahsında Ülkücü camianın çok değerli simalarına teşekkür ve memnuniyetlerimi arz etmeyi bir vecibe ve borç bilmekteyim.” Merhum Başkanımız Köln Türk Kültür Ocağı Başkanı Cevdet Yavuz

TAZİYE

Augsburg Ülkü Ocağı yöneticilerinden Sayın Yaşar Yanar‘ın kıymetli evladı Sayın

Ümit YANAR

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

Bavyera ikinci bölge olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Bavyera ikinci Bölge Başkanı Uğur Sümer

NRW2. Bölge Rheinhausen Türk Kültür Ocağımızın kıymetli üyesi, vefakar ülküdaşımız Sayın Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

ATF NRW2 bölge olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

NRW ikinci Bölge Başkanı Ahmet Şahin

NRW2. Bölge Estergon ÜGD derneğimizin kıymetli üyesi, vefakar ülküdaşımız Sayın

AVNİ ÇİLİNGİR

geçirdiği bir Kalp kirizi sonrası Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

ATF NRW2 bölge olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

NRW ikinci Bölge Başkanı Ahmet Şahin

TAZİYE

İsmail DURMAZER

TAZİYE

TAZİYE

Rheinhausen Türk Kültür Ocağımızın üyelerinden Sayın Osman BİRCAN‘ın kardeşi. Merhum

Mehmet BİRCAN

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

Rheinhausen Türk Kültür Ocağı olarak derin üzüntü duymaktayız.

Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Rheinhausen Türk Kültür Ocağı Başkanı Fahrettin Kerim Çoban

TAZİYE

BW3 Bölge, Heilbronn Türk Kültür Ocağımızın başkanı, kıymetli Ülküdaşımız Ahmet YILMAZ‘ın Konya Aksaray yakınlarında elim bir trafik kazasında abisi, yengesi, yegenlerini kaybetmiştir. Merhum ve Merhume Sayın,

Hasan, Hatice, Fahri, İsmigül, YILMAZ

Ülkücü camia olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

TAZİYE

Bavyera ikinci Bölge, Münih Ülkü Ocağımızın kurucularından ve aynı zamanda uzun yıllar başkanlığımızı yapan Merhum

M. Kemal YILDIRAY

Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.

Münih Ülkü Ocağı olarak derin üzüntü duymaktayız. Merhum’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 40

B Ü LT E N

Ramazan’a Kavuştuk

Allah’a

(cc)

Şükürler olsun ki yine bir Ramazan ayına daha kavuşmuş bulunuyoruz.

Rabbimizin sayısız nimetle donattığı bu ay, Müminler için büyük bir kurtuluş vesilesidir. Allah Teala bu mübarek ay için, “Ramazan ayı, Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun...” (Bakara, 185) buyurmuştur.

Ramazan ayı sadece oruç tutma ayı değildir; oruç tutarken nefsi tezkiye etmenin, günahlardan sakınmanın ve diğer ibadetleri arttırmanın ayıdır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim tilaveti, teravih ve teheccüd namazları, sadaka, fitre, zekat gibi ibadetlerle Ramazan’daki manevi kazançlar arttırılmaya çalışılır, Allah Teala’nın rızasını kazanmaya gayret edilir. Çünkü bu mübarek ayda kullar daha fazla hayır işlemeleri için Cenabı Allah’ın rahmetiyle kuşatılmıştır. “Bilinmelidir ki Ramazan ayı çok kıymetli bir aydır. Namaz, oruç, zikir, sadaka ve benzeri bu ayda eda edilen her türlü nafile ibadetler diğer aylarda eda edilen farz ibadetlere denktir.

Bu ayda farzı eda eden kimse diğer aylarda yetmiş farz eda etmiş gibi olur.” İmam Rabbani (k.s) Kur’an-ı Kerim Ramazan ayında Peygamberimiz Efendimiz’e (s.a.v) indirilmiştir.

Hz. Fatıma’nın (r.a) naklettiğine göre, Rasulullah (s.a.v) her sene Cebrail’e (a.s) Kur’an-ı Kerim’i ezbere okurdu. Vefat edeceği sene ise iki kere okumuştur. (Müslim) Bu sebeple İmam-ı Azam Ebu Hanife (r.a) “Kim senede iki defa Kur’an’ı okursa, onun hakkını vermiş olur. Çünkü Rasulullah (s.a.v) her sene Cebrail’e Kur’an’ı bir defa okumuştur. Vefat edeceği sene ise iki defa okumuştur” der.

Peygamber Efendimiz (s.a.v)

diğer aylara göre Ramazan’da daha fazla cömert olmuştur ve bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Sadakanın en faziletlisi, Ramazanda verilendir.” Evet, Ramazan büyük bir fırsattır. Yaptığımız ibadetlerin kat kat mükafatlandırıldığı, Allah Teala’nın rahmetini kullarından esirgemediği bir aydır. Onun için biz de Peygamber Efendimiz (s.a.v) gibi Ramazan’ı bol bol ibadet ve infak ederek geçirmeli, günahlarımıza tövbe etmeli ve nefsimizin terbiyesi için her vesileye sarılmalıyız.

Kıymetli Bülten Okuyucularımız;

Almanya Türk Federasyon, Ramazan etkinlikleri çerçevesinde Ramazan anlayışına uygun konseptler geliştirerek vatandaşlarımızla eğitici etkinlikler sunmaktadır. Bunlar bazen tiyatro gösterimleri, film gösterimleri, çocuklarımızı eğlendirme gösterileri, kimi zaman sadece dost sohbetleri ile gerçekleşmektedir. Bu sene Ramazan ayı etkinlikleri çerçevesinde Türk kültüründe önemli bir yeri olan Aşıklık geleneğinin güzide temsilcilerinin sohbet ve ilahileri eşliğinde Ramazanı ihya etmeye gayret edeceğiz. Umuma açık gerçekleşen bu sohbetlerin dışında, fiziki yerleri müsait olan derneklerimiz bilgilendirme toplantıları, kitap, süs eşyası, oyuncakçı ve benzeri reyonların yer aldığı açık hava dernek fuarı açılmaktadır. Hacivat ve Karagöz gösterileri bir çok derneğimizin Ramazan programında görmek mümkün. Ramazan akşamları düzenlenen bu etkinlikte insanlar birbirleriyle Ramazan’ın güzelliklerini paylaşmakta, bireyler arasında sosyal kaynaşma, dayanışma ve tanışma atmosferi oluşmaktadır.

Derneklerimizin bünyesinde bulunan Camilerimizde düzenlenen etkinlikler kapsamında “Hatimle Teravih Ziyafeti”, “İlahi ve

Kasideler”, Din görevlisi olan İmam ve hatip mezunu arkadaşlarımızdan “Namaz Öncesi Özlü Vaazlar ve Teravih Sonrası Sohbetler” yer almaktadır.

ATF’dan dev Ramazan organizasyonu Almanya Türk Federasyonumuzun Hessen birinci bölge Frankfurt Türk Kültür Merkezi’nin Bahçesinde Ramazan Etkinlikleri için kurduğu çadır ve şadırvanlı bahçeye ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle çocuklar iftar yemeği ardından başlayan programları keyifle izliyorlar. Çocuklar için konulan oyuncaklar da büyük ilgi görüyor.

Ramazan Çaldır’ında iftar yemeğine gelenlerin sayısı da her akşam binleri aşması yöneticilerimizi menün etmektedir.

Bütün derneklerimizde gerçekleşen halka açık iftar programlarımızda, kadın-erkek, yaşlı-genç on binlerce vatandaş aynı sofrayı paylaşmaktadır. Oruçlarımızı ev sıcaklığında kurulan bereket sofralarında açılmaktadır.

Ramazan’ın ruhani atmosferini yansıtacak birçok tanınmış ses sanatçısı da Ramazan programları çerçevesinde derneklerimizin organizelerinde yer almaktadır.

Tasavvuf, Türk sanat müziği ve Türk halk müziğinin sevilen isimleri Aşık Sefayi ve Sanatçı, ilahiyatçı, Kaya Kuzucu, Ramazan ayında Ülkücüler’e, unutamayacakları Ramazan sohbetleri gerçekleştirecektir.

Her Geceyi Kadir Bil

Türk Federasyon ve ona bağlı faaliyet gösteren derneklerimizin tamamında, Ramazan ayının sultanı olan ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde, bünyelerindeki camilerde geceye özel programlar düzenleyecek, vatandaşlar hep birlikte el açıp dua ederek bu geceyi en iyi bir şekilde ihya etmeye gayret gösterecekler.

Aşık Sefai Ramazan Programları 12.07.2013 Kassel (NS) Cuma 13.07.2013 Bielefeld (NS) Cumartesi 14.07.2013 Mönchengladbach (NRW1) Pazar 19.07.2013 Biberach (BW2) Cuma 20.07.2013 Friedrichshafen (BW2) Cumartesi 21.07.2013 Rüsselsheim (HS1) Pazar 26.07.2013 Krefeld (NRW2) Cuma 27.07.2013 Berlin Cumartesi 28.07.2013 Schweinfurt (BV1) Pazar 02.08.2013 Du. Rheinhausen (NRW2) Cuma 04.08.2013 Du. Estergon (NRW2) Pazar

Kaya Kuzucu Ramazan Programları 18.07.2013 Frankfurt (HS1) Perşembe 19.07.2013 Bielefeld (NS) Cuma 20.07.2013 Lollar (HS2) Cumartesi 21.07.2013 Mainz (HS1) Pazar 22.07.2013 Frankfurt (HS1) Pazartesi

*** Salon İftar Programları 13.07.2013 Herborn (HS2) 20.07.2013 Bochum (NRW3)

*** Çadır İftar Programı 12.07.2013 Dinslaken (NRW2) Cuma-Cumartesi-Pazar

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 41

Genel Başkanımız Sayın Cemal Çetin’in mübarek “Ramazan Ay’ı Mesajı” Genel Başkanımız Sayın Cemal Çetin, idrak etmekte olduğumuz mübarek “Ramazan Ay’ı” münasebetiyle bir mesaj yayımladı. İslâm Alemi açısından çok önemli olan ve manevi dünyamızın ışığı onbir ayın sultanı bir Ramazan ayına daha ulaştık.

Bu Ramazan ayı ne yazık ki; İslâm Ülkelerinde meydana getirilen sözde “Arap Baharı” olarak adlandırılan fakat sonucunda kan gölüne dönen çatışmaların ve siyasi çalkantıların yaşandığı acı bir dönem de yaşanmaktadır.

Kerkük, Musul, Tuzhurmatu, Telafer ve Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza yapılan saldırılar ve suikastlar sonucu hayatını kaybedenler, zulüm ve baskı altında yaşayan Türkmenler ve Uygur Türklerinin acısı da bu mübarek ayda yüreğimizi dağlamaktadır.

Cennet vatanımız Türkiyemizin üzerinde oynanan oyunlar ve bölücü faaliyetler, Türk Milletinin ve vatanın bölünüp parçalama projelerinin ortaya konması da manevi atmosferimizi gölgelemektedir.

En önemlisi de bütün bu olanlara çare bulması gereken “AKP hükümeti” olup bitenleri önlemek yerine adeta bu hazin olayları derinleştirmekte ve bu haince planlara çanak tutmaktadır.

Dünyadaki müslümanlara sözde sahip çıkan Başbakan Erdoğan, Kerkük’te Türkmen soydaşlarımızın akan kanını görmezden gelmektedir.

Kerkük’deki Türkmen varlığını yok saymakta ve Türkmenleri Peşmerge-

lerin vicdansızlığına terketmektedir.

Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yapılan soykırım, zulüm ve baskıya kulaklarını tıkamıştır.

AKP hükümeti Türkiyemizde eli kanlı, bebek katili teröristbaşı ile Vatanımızın ve Milletimizin bölünmez bütünlüğü üzerine pazarlık yapmaktadır. Ülkemizi büyük bir kargaşa, kaos ve çatışma ortamına sürüklemektedir.

Geçmişi karalayarak ve iftira atarak şişirme ekonomik göstergelerle Türk Milletinin gözünü boyayarak, kendi saltanatının devamını sağlamaya çalışmaktadır. Kendileri ve yandaşları servetlerini çoğaltırken, Milletimiz fakirlik ve borç batağına sürüklenmiştir.

Kurulduğunda bizimde sevinçle karşıladığımız “Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı” da büyük bir fiyaskoya imza atmıştır.

Türk Dünyasındaki hiçbir soruna çare aramamış ve sadece Avrupa’da AKP hükümetinin propagandasını yapmaktadır. Adeta tek görevi Sayın Başbakan Erdoğan’ı cilalamaktan ibarettir.

Yandaşlardan seçilen “Danışma Kurulu” ile hükümetin şakşakçılığı dışında hiçbir şey yapmamaktadır.

AKP hükümeti on seneyi aşkın iktidar süresinde “Avrupa Türklüğü”nün hiçbir problemini çözememiş, aksine derinleştirmiştir.

Yurtdışı bedeli askerlik hizmeti AKP’nin oyuncağı haline getirilmiş

ve sulandırılmıştır. Önce bedeli onbin Euroya yükselttiler ve gelen tepkiler sonucu (sanki yükseltenler kendileri değilmiş gibi) Askerlik bedeli indirilmek istenmektedir. Bu da AKP hükümetin bir lütfu gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Daha önce “Avrupa Türklüğü”, Türkiyemize yaptığı ekonomik katkılara karşılık belirli bir para ödeyerek Türkiyemizde emekli oluyordu. AKP iktidarı döneminde bu miktar artırılarak emekli olmak için artık bir servet ödemek zorunda bırakılmıştır.

Sözde AB ile müzakere yapan bir ülkenin yarım asırı aşkın bir zamandan beri AB içerisinde yaşayan “Avrupa Türklüğü”nün karşısında vize duvarı dahada kalınlaştırılmıştır. Aile birleşimi adeta imkansız hale getirilmiştir. AKP hükümeti ise hergün bu konuda Milletimize yalan beyanlar vermektedir.

“Avrupa Türklüğü” AKP hükümetinin para makinesi haline getirilmiştir. Dünyanın en yüksek Pasaport harçlarını ödemek zorunda bırakılmışlardır. Çocuklarımıza Anadilimizi öğretmekte zorluk yaşıyoruz. Kendi kültürümüz ve kültürel kimliğimiz üzerinde oynanan asimile oyunu artarak devam etmektedir. Sayın Başbakan Erdoğan’da Türk kimliğini kullanmayın tavsiyeleri yaparak bu politikaya destek vermektedir. Üzerinde yaşadığımız ülkelerde hala “diğerleri” konumunda olduğumuz

için ayrımcılık yapılıyor ve iş bulmakta zorluk çekiyoruz. AB içinde yaşayan Türklerin arasında işsizlik çok büyük boyutlara ulaşmıştır. İzin yollarındaki çile ve soygunlar devam etmekte ve AKP hükümeti bu çileyi sadece seyretmekle meşguldür.

Sözde İslami Holdinglerin insanlarımızı yüksek kar payı vaadi ile aldatarak yaptığı soygunlara hala bir çare bulunmamıştır. Bu durum aileleri parçalanmasına sebep olmaktadır.

Sayın Başbakan Erdoğan mağdurlara “verirken bana mı sordunuz?” çözümünü sunmaktadır.

Daha sayabileceğimiz bir çok sıkıntı içerisinde Ramazan ayına kavuşan “Avrupa Türklüğü” bir izin dönemine daha girmiştir. Göçmen kuşlar gibi akın akın Anavatanımız Türkiye’ye yolculuklar başlamıştır. Mübarek Ramazan ayı ve bayramı “Avrupa Türklüğü”nün bir kısmı Türkiyemizde bir kısmı ise Avrupa’da geçirmektedir. Yola çıkan Soydaşlarımıza hayırlı yoculuklar dilerken, inşallah sağlıklı bir şekilde vatanımıza gidip tatillerini huzur içerisinde geçirmelerini temenni ederim.

Böyle sıkıntılı bir dönemde girdiğimiz mübarek Ramazan ayının “Avrupa Türklüğü”ne, İslâm Alemine, Büyük Türk Milletine ve bütün insanlığa hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan dilerim.

Cemal Çetin Genel Başkan

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 42

B Ü LT E N

Milletimizin birlik ve beraberlik içinde olabilmesi, bin yıllık kardeşlik hukukunun teminat altında bulunabilmesi sizin soğukkanlılığınıza ve olgun tavrınıza doğrudan bağlıdır. Sorumluluğunuzun ne kadar yüksek olduğunu görünüz. Hiçbir çekişme, çatışma ve ihtilafın içine düşmeyiniz. Sizleri tuzağa çekmek maksadıyla, değişik şekillerde olaylara sokmaya çalışan provokatörlere aldırmayınız ve doğruluktan çıkmayınız. Elinizden bilgisayarı, zihninizden kitapları, kalbinizden vatan ve millet sevgisini, gözlerinizden neşeyi, dilinizden güzellikleri, yüreğinizden iyilikleri, dokunuşunuzdan şefkati, münasebetlerinizden cömertliği, sözlerinizden nezaketi hiç eksik etmeyiniz...

Federasyonumuzun bünyesinde yetişen Gençlik bugün; Teşkilatlarımıza mührünü vuruyor. Bu gençlik bugün; içinden çıktığı kutsal Ocağa sözcülük ve gözcülük yapıyor. Bu gençliğin bugün derneklerimizin çoğunda yetki ve sorumluluk sahibi olmaları Liderimizin sözü ile;’’Siz geleceksiniz, gelecek sizin’’ vecinde kendini göstermektedir. Ülkümüzü özveriyle gönüllerinde taşıyan bu gençlik, fedakârlığın, inceliğin ve bağlılığın eşsiz neferleri, kıymetli Asenalarıdırlar. Dernekle-

rimizde yetişen bu gençlik bugün; dosta güven, düşmana korku salıyor, sizlerin asaleti Almanya Türk federasyonumuzun güvencesidir, sizlerin heyecanı geleceğimizin teminatıdır, ümitlerin kaynağıdır. Her biriniz Ocaklarımızın vazgeçilmezisiniz.

Sizler Avrupa Türklüğünün gurur doruğusunuz. Sizler; Samsun’dan umut meşalesi yakan Mustafa Kemal, tabutluklara sığmayarak taşan Başbuğ Alparslan Türkeş’siniz. Dün sizsiniz, yarında da siz olacaksınız. Avrupa Türklüğünün iddialarına siz sahip

çıkacaksınız. Bu kutsal ocaklarda yetişen gençlik, sevgiyle yoğrulmuş, saygıyla yönelmiş, ahlakla yoğunlaşmış ve edeple yoluna odaklanmış ülkü neferleridirler. Siz bizlerin gözünün nuru, milli ve manevi hazinemizsiniz. Sizler, ülküsüyle Ocakta yanmakta, Ocakta pişmekte ve böylece olgunluğa erişmektesiniz. Bizler saldırıları püskürterek, belaları def ederek, tuzakları bozarak güçlendik. Karşımıza dikilen korkulukları yerle bir ettik. Dedikoduları, iftiraları, provokasyonları bir

bir mağlup ettik. Duayla zorlukları aştık, hakkın yerini mutlaka bulacağını düşleyerek umutlarımızı canlı tuttuk. Avrupa Türklüğü kendi bağrından çıkan, ocaklarında yetişen, ona hizmet aşkıyla yanıp tutuşan ve parlayan cevheridir. Ülkü ancak onu takip eden, kendisine mal etmiş bir ülkücünün, idealist bir yüreğin mevcudiyetiyle anlamlıdır. Bu itibarla öznesi ve yüklemi bulunmayan bir cümle nasıl anlamlı olmayacaksa, ne ülkücü ne de ülkü başlı başına bir mana ihtiva etmeyecektir. Ülkü küçük

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 43

BW birinci bölge başkanlığımızın gençlik kolları toplantısı Gençlerimizin İstiklal Marşımızı okunma esnası

ve alelade bir istek değildir, bu şekilde de görülmemelidir. Yakınlaştıkça uzaklaşan, vardıkça arayı açan yüksek hedefler bir insanı davaya, bir davayı da millete bağlar, milletle buluşturur. İnsanları ve toplumları zamanından önce yıpratan ve eskiten yılların çokluğu değil, ülkülerin noksanlığıdır.

Kısa sayılabilecek insan ömrü hızla

vede muhtemel imkan ve zorlukları öngörüsüyle müşahede etmiş ülkücü için hayatın kayganlıkları, çağın karmaşası sonuçsuz kalacaktır.

Güneşe arkasını döndüğünden dolayı, gölgesinden başka hiçbir şey göremeyen birisinin ülküden nasiplenmesi ve ülkücülükten feyizlenmesi elbette söz konusu değildir.

özü olan ülkücü için bunlar imkânsız değildir. Bölünmek istenen, bölücülere peşkeş çekilmek için zaman kollanan Türk milletinin yaşaması sizin gayretinize ve kararlılığınıza bağlıdır. 13 asırlık bu mukaddesatı; bölücü teröristlerle, emperyalistlerle, her kılığa giren kimliksiz ve köksüzlerle yok etmeye çalışan gafil-

leriyle aynı niyet içinde bulunanların malum akıbetinden ders çıkarmalıdır. Çanakkale ruhunun, kurtuluş mücadelesinin derin anlamını fark edememiş ve milli duyguları körelmiş bugünkü iktidar sahipleri yakında gidecektir. Bunlar, Türkiye’nin başına açtığı belalarla, neden oldukları hayal kırıklıklarıyla anılacak, lekelenmiş

Almanya Türk federasyonumuzun Genel Başkan Yardımcısı Sedat Kart‘ın BW birinci bölge başkanlığımızın gençlik kolları toplantısına katılan ülküdaşlarımıza hitab ederken

ilerledikçe yaşlılık emareleri ortaya çıkarken, hangi çağda olursa olsun, ideal yokluğu ruhun, kalbin ve zihnin erkenden işlemez hale gelmesine yol açmaktadır. Milletleri ayakta tutan ve yaşatan hiç şüpheniz olmasın ki, sahip olduğu ülküleridir. Bir ülküden mahrum, bir hedeften uzak insan veya toplumlar, gelişigüzel etrafa saçılan mayınlar gibidir. Ve bunun akıbeti de son derece acıklıdır. Ülküsünü içinde cem etmiş gerçek bir ülkücü, inançlarını, arayışlarını ve beklentilerini hayat tarzı ve davranışıyla dengeli bir biçimde birleştirme maharetini gösterebilmiş nitelikli bir kişidir.

Nereden geldiğini ve kim olduğunu unutmamış, ne yapacağını ve nereye varmak istediğini planlamış, bu çerçe-

Ülkülerin gıdası fedakârlıktır, disiplindir, sevgidir, saygıdır ve karşılıklı anlayıştır. Ülkü doğruluş, kendine geliş, uyanış ve gerçeklere dönüştür. Ülkü bağlanış, adayış ve hoşgörüdür. Kendini bilmeyen, kendini tanımayan ve kendisiyle ters düşen için ülkü hayalden ibaret kalacaktır. Ülkücü de buna taliptir ve geçmişe bakıldığında her fırsatta bunu ispatlamış Türk-İslam düşüncesinin şeref ve namus payesidir. Büyük hedefleri olan ülkücünün, küçük ve günübirlik kaygıları olmayacaktır, olmamalıdır. Ülkücü, yılgınlığı cesaretle geçecek, ataleti şuurla devirecektir. Bezginliği heyecanla dağıtacak, karamsarlığı iyimserlikle çökertecektir. Türk gençliğinin ana damarı ve gerçek

lere dur demek sizlerle mümkün olacaktır. Gerek Çanakkale savunması, gerek Cumhuriyetin ilanı ile imza altına alınan Lozan Anlaşması, bin yıllık vatan toprağımız olan Anadolu’nun nihai senedidir. Varlığımız, 1915 Çanakkale’sinden, 1922 İzmir’ine kadar adım adım, karış karış savunulan vatan toprakları ve dökülen şehit kanları ile tescil edilmiş ve bu bahis açılmamak üzere kapanmıştır. Alnı açık, bahtı açık, namus ve cesaret timsali Türk milliyetçilerinin bundan geri adım atması hiçbir şart altında söz konusu olmayacaktır. Bugün son vatanımız üzerinde hesap yapan, düşman emellerini kendisine rehber edinen densizler bundan yaklaşık bir asır önce kendi-

BW birinci bölge başkanlığımızın gençlik kolları toplantısı konuşmacılar

isimleri kuşaklar boyunca hafızalardan çıkmayacaktır. Biz kendimize güveniyor, Türk milletine inanıyoruz.

Türk gençliği olarak sizler ümidimizsiniz. Çünkü ‘’Siz geleceksiniz, gelecek sizin’’. Ezikliğe son verecek olan sizlersiniz. Ceddimizin çağrısına kulak veren milli vicdanlar bizimledir, her biri Yüce Allah’ın bizlere bir lütfudur. Sultan Alparslan’ın 942 yıl önce Anadolu’ya diktiği sancak düşmeyecektir. Bunun güvencesi Türk gençliğidir. Tonyukuk’a, Uluğ Bey’e, Ali Kuşçu’ya siz sahip çıkacaksınız. Farabi’nin, İbni Sina’nın, Şey Edebali’nin ülkülerini siz temsil edeceksiniz. Akşemsettin’in, Hacı Bektaş-i Veli’nin öğütlerini, Piri Reis’in bilgeliğini siz benimseyecek-

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 44

B Ü LT E N

BV2. bölge gençlerinin önemli etkinliklerinden biri, bölge Futbol turnavasına katılan gençlerimiz

siniz. Dedem Korkut’u duasını siz yapacaksınız, Oğuzların yürüyüşünü siz sürdüreceksiniz. Ulubatlı Hasan’ın Bizans surlarına şahadet şerbetinden içerek diktiği Üç Hilali siz geleceğe götüreceksiniz. Şahin Bey olacak işgale direneceksiniz, Aziziye Tabyası’nda devleşen Nene Hatun olacak varlığınızı milletiniz ve topraklarınız için siper edeceksiniz.

Dilde, işte ve fikirde birlik içinde kalacak Gaspıralı İsmail’in tavsiyesine sırt çevirmeyeceksiniz.

Erol Güngör’ü bilecek, Mümtaz Turhan’ı tanıyacak, Galip Erdem’le tanışacak, Ahmet Arvasiyle bütünleşecek, Türk kültürünün ve bunun üzerinden filizlenen Türk milliyetçiliğinden ayrılmayacaksınız.

Milliyetçi-ülkücü hareket belki de 12 Eylül öncesinden daha ağır, belki de o günkü şartlardan daha kasvetli bir dönemde bulunmaktadır. Türk milliyetçileri tarihi bir imtihandan geçmektedir. Ülkücüler yeni ve yeniden bir vatan mücadelesinin, kesif bir cebelleşmenin içindedir. Üzerinde titrediğimiz ne varsa bugün saldırı altındadır. Türk milletinden bahsetmek ırkçılıkla anılır olmuştur.

Böylesi bir ortam içinde, milletimizi teslim almak ve mukavemet noktalarını tesirsiz kılmak amacıyla, milliyetçiliğin ve ülkücülüğün gözden ve gönülden düşürülmesi hedeflenmektedir. Milliyetçi-ülkücü hareket bu oyunu kati olarak bozmaya muktedirdir. İlim ve irfan kutbu merhum Erol Güngör’den esinlenerek söyleyebilirim ki; Bizim milliyetçiliğimiz kültür temelli olduğu için ırkçılığı, millete dayandığı için demokrasi dışı arayışları dışlamakta ve reddetmektedir. Milliyetçiliğimiz, milli kültürümüzü medeniyet havuzu haline getirmek, milleti çapsız ve şaibeli değişim darbelerinin açık pazarı haline dönüştürme eğilimlerinden korumak esaslıdır. Türk milliyetçiliği başka milletlere düşmanlık beslemez, kin gütmez ve hınç duymaz.

Böylesi bir ilkel ve geri bir anlayışa prim vermez, kapı aralamaz. Biliniz ki, milliyetçilik Türk milletinin en doğal hali ve var oluş nedenidir. Faşizm, şovenizm, Nazizm, kafatasçılık, biyolojik tasnif gibi sapma ve anormallikler bize uzak ve yabancıdır.

Türk milleti laboratuvarlarda değil, binlerce yılın kültür ve siyasi birliğinden oluşmuştur. Türklük ise milletimizin adı, kim olduğunun beyanı, asırların alın teri, göz nuru, kültürel kazanımların müşterek ruhu olarak hiçbir şeyle mukayese kabul etmeyecek tarihi bir mücevherdir. Esasen milliyetçilik hem millet hem de Türklük davasıdır. Türklüğün yaşaması, milletin soluk alması için milliyetçilik

kan basıncı, kalp atışı işlevi görmektedir. Milliyetçilik; milletimizin gören gözü, duyan kulağı, konuşan ağzı, seciye, karakter ve şahsiyet endazesidir. Türk milletine mensubiyet bağıyla bağlı olan her insanımız, özelde kendisini nasıl tanımlarsa tanımlasın, evinin içinde nasıl konuşursa konuşsun Türk milletinin bir ferdidir.

Millet dediğimiz muazzam kudret, müstakil bir kültüre sahip, milli ekonomi ve devlete ulaşmış; aynı eğitimi görmüş, ortak bir dili, duyguyu, ideali, dini, ahlakı ve estetik duyarlılığı paylaşmış fertlerden oluşan topluluğun ismi ve sosyolojik zırhıdır. Milletten uzaklaşmak, milleti yabana atmak, milleti linç etmek dünyanın ve insanlığın tersine gitmektir ki, bunu yapanlar sonunda sıfırı tüketeceklerdir. Milliyetçiler de milleti var etmeye kendisini adayan, özgürlük ve demokrasiyi özümsemiş idealist şahsiyetlerdir. Bizim milliyetçiliğimiz aksiyoner, reaksiyoner veya savunma temelli değildir. Olaylar karşısında anlık tepkiler veren, gelişmelere göre dönemsel yükseliş ya da inişlere konu olan bir özellikte de değildir. Milliyetçiliğimiz; ön alan, önce davranan, sorunları bütün veçheleriyle kavrayan, ferdi merkeze koyan ve milleti öne çeken, insan olmaktan kaynaklı hak ve hukuka riayet eden, küreselleşmenin negatif yönlerine karşı milli kimlik ve kültürü canlı tutan bir muhteviyata haizdir.

Bizim çevre sorunlarından iklim meselelerine, kadın haklarından demokratik tepkimelere, ekonomiden sağlıktaki yeni tercihlere, uluslararası ilişkilerden küresel gelişmelere kadar, kısaca hayatın her alanına yönelik düşünce ve değerlendirmelerimiz var ve ortadadır. Milliyetçilik ne kendisine ters gelen fikirlere karşı doğmuş bir tepkisel harekettir, ne de var olan ideoloji ve siyasal tekliflerin anti tezidir. Nitekim başlı başına sağlam esaslara, kültürel ve sosyal gerçeklere tutarlılıkla dayanan modern, gelenekle geleceği bugünkü zeminde harmanlamış bir düşünce sistemi, bir dünya görüşü ve siyasal önermedir. Benimsediğimiz Milliyetçilik fikri ise Merhum Ziya Gökalp’de tanımlandığı gibi, Türk milletini yükseltmek noktasında anlam kazanmıştır. İşte ülkücüler bu şuura sahip olan; Türklüğün iradesi, İslam’ın iddiası büyük ruhlardır. Ülkücü; Türk-İslam kültürüne vakıftır. Türk-İslam medeniyetinin mirasına sadıktır. Milletini zirveye çıkarmak ülkücünün kutlu ülküsüdür. Bunun için

çırpınır, bunun için didinir. Ülkücü, dünya Türklüğünün, İslam dünyasının ve tüm mazlumların ümidi olmaya, kafasında nizam-ı âlemi taşımaya ve “İlay-ı Kelimetullahı” yüceltmeye namzettir. Ülkücü, ülküsünde fani olmuş, ülküsünde erimiş yüksek erdemdir. Ülkücü, cezbeyle milli ve manevi değerlerini yükseklere çıkarma derdine düşmüş iman insanıdır. Ülkücü, nefsini yenmiş muzafferdir. Ülkücü güneş gibi yükselecek, hilal gibi parlayacak ve davasını herkese tebliğ edecek anıtlaşmış milli zihniyettir. Siz gençler, davaya gerçekten inanmış, aşkla bağlanmış, bireysel kaygı taşımayan fedakârlık örneğisiniz. Hak bildiğiniz yolda yürüyünüz, alkış veya tezahürata aldırmadan tevazu istikametinde gidiniz. Arkanıza bakmayınız, şayet bakarsınız önünüzü göremezsiniz. Geriye düşmeyiniz, bilgi, görgü ve eğitimle yollarınızı her zaman kesiştiriniz.

Balasangunlu Yusuf Has Hacip’in şu sözlerinden bir olsun ayrılmayınız: “Bilgi öğren, anlayışlı ol, yaşa akıl ile.

Bilerek iş gör, sözün doğru olsun, Öğrenmeye devam et, gününü boş geçirme.”

Dininize, dilinize, ailenize ve kutsi emanetlerinize sıkıca sarılınız. Tarihinizi, coğrafyanızı ve kim olduğunuzu asla gözden kaçırmayınız, asla hafızanızdan çıkarmayınız. Teenniyle hareket ediniz, tedbirli ve itidalli olunuz, tahriklerden uzak durunuz, kavgayla aranıza sınır çekiniz; sabırlı, imanlı, ahlaklı, çalışkan, kültürlü Türk gençliği olmaya muhakkak ki devam ediniz. Milletimizin birlik ve beraberlik içinde olabilmesi, bin yıllık kardeşlik hukukunun teminat altında bulunabilmesi sizin soğukkanlılığınıza ve olgun tavrınıza doğrudan bağlıdır. Sorumluluğunuzun ne kadar yüksek olduğunu görünüz. Hiçbir çekişme, çatışma ve ihtilafın içine düşmeyiniz. Sizleri tuzağa çekmek maksadıyla, değişik şekillerde olaylara sokmaya çalışan provokatörlere aldırmayınız ve doğruluktan çıkmayınız. Elinizden bilgisayarı, zihninizden kitapları, kalbinizden vatan ve millet sevgisini, gözlerinizden neşeyi, dilinizden güzellikleri, yüreğinizden iyilikleri, dokunuşunuzdan şefkati, münasebetlerinizden cömertliği, sözlerinizden nezaketi hiç eksik etmeyiniz. Acizler için zor, korkaklar için imkânsız olan şeylerin ülkücüler için ideal olduğunu dosta da, düşmana da gösteriniz. Biz hepinizle gurur duyuyoruz. ‘’Siz geleceksiniz, gelecek sizin’’ Her anınızda Cenab-ı Allah’ın buyrukları olsun, Peygamber efendimizin şefaati sizlerle bulunsun. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık

B Ü LT E N olsun.

BW1, NRW3. bölge gençlik kolları atf gm ziyareti BW1. Bölge Başkan yardımcımız Sayın Abdullah Polat’ın başkanlığında BW birinci bölge Gençlik Kolları Başkanı Sayın Turgut Yılmaz ve birinci bölgelimizde faaliyet gösteren gençlik kolları yöneticilerinin oluşturduğu, heyet ile NRW üçüncü Bölge gençlik kolları başkanımız Sayın Alper Özcan’in başkanlığında oluşan kalabalık heyetleri, Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol Makamında ayrı ayrı kabul etti.

Gençlerle ATF toplantı salonunda sohbet eden Sayın Genel Başkanımız, “Federasyonumuzun en önemli çalışma alanlarından biri şüphesiz, dernek ve bölgelerimizin bünyesinde kurulan kadın ve gençlik kollarımız ve buralarda disiplinli bir şekilde gerçekleştirilen etkinliklerimizdir” dedi. Genel Başkanımız ayrıca, gençlik kollarımızın yapmış olduğu faaliyetleri değerlendirirken onların yaptıkları faaliyetleri, federasyonumuz açısından paha biçilmez değere sahip olduğunun altını çizdi.

Genel Başkan Sayın Şentürk Doğruyol, Gençlik Kollarımız, dolayısı ile gençlerimizi Almanya Türk Federasyonunun en kıymetli varlığı ve hazinesi olarak gördüğünü vurguladı. Genel Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, “sahip olduğumuz bu değerimizin her ne sebepten olursa olsun heba edilmesine asla müsaade etmeyiz. Gençliği olan kurumlar, fikirler her zaman geleceğini zaferlerle taçlandırmıştır. Türk Federasyonumuz bu manada sizlerle birlikte en diri ve en canlı gençliğe sahip bir kurum olduğunun farkındadır ve federasyonumuz faaliyetlerini bu bilinç çerçevesinde gerçekleştirmektedir” dedi.

Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, “Kendisini yönetemeyen, kendisini idare edemeyen, hiç kimseyi yönetemez. Teşkilatlarımızda yöneticilik vatandaşlarımıza hizmet etmek, onların dertleriyle dertlenmek, problemlerine çözüm bulmak demektir. Yöneticilikte mazeret değil, maharet üreteceksiniz, Yöneticilerin en büyük hazinesi, dernek mensuplarının ona duyduğu güvendir. Yapılan faaliyetlerle vatandaşlarımızın takdir ve duasını almak yöneticilerin en büyük zenginliğidir. Gençlerimiz İyi bir meslek sahibi olmak için kendilerini çok iyi yetiştirmelidir“ ifadelerini kullandı.

Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, „Federasyonumuzun en büyük

avantajı sizin gibi gençlere sahip olmasıdır. Sizlerin gelecekte derneklerimize çok güzel hizmetler edeceğinize gönülden inanıyorum’’ şeklinde konuştu.

Başkanımız Sayın Şentürk Doğruyol, gençlerden gelen tüm görüş ve önerilere çok önem verdiğini, cemiyetlerimizin parlak geleceğini buna göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.

Gençlik Kollarımızın, bilgili, ahlaklı, mesleki donanımlı, sorumluluk bilincine sahip, modern hayat şartlarına ayak uydurabilen, üretken, nitelikli ve şahsiyetli olarak yetişmeleri için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edileceğinin altını çizdi.

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 45

gençlik olduğu, cemiyetlerin servetinin, varlığının gençler oldugu hatırlatıldı.

Gazi Mustafa Kemal bunun için

Cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. Türk Federasyon olarak

NRW2. Bölge Kız Gençlik Kolları NRW2. Bölge Kız Gençlik Kolları Oberhausen Ülkü Ocağında “1. Bölge Alımıla Gençlik Kolları” tanıtım toplantısı ile tanıtıldı Toplantıya Türk Federasyon Bölge Başkanımız Sayın Ahmet Şahin katıldı. Başkan Ahmet Şahin, “teşkilatlarımızın birer AİLE Ocakları olması noktasında bir adım daha yaklaştık.

Kızlarımızın yaptıkları bu toplantıda ilginin yoğun olması beni çok sevindirdi ve Genç kardeşlerimize olan inancımı dahada pekiştirdi. Toplantının genç kızlarımızın yoğun katılımı ve bu toplantılarımızda gençlerimizin kendi sıkıntı ve problemlerini ele alarak çözüm yolları aramaları sevindirici bir durum olarak görüyorum” dedi.

Hanife Gerceker ve Ümran Bostancı ülküdaşlarımızın sinevizyon gösterisinde dernek, bölge başkanlıklarımızın çalışma alanı ve Türk Federasyonumuzun tanıtımı gerçekleştirildi.

Konuşmacılar, bölgemize, derneklerimize ve doğal olarak topluma faydalı olmak için gerçekleştirilen bu toplantılar sayesinde, genç kardeşlerimizi, çevresine ve ailesine faydalı insanlar olması kendi değerlerini tanıması ve bu değerler içerisinde hoş vakit geçirmesi, genç kardeşlerimzin cemiyetlere ve onun sorunlarına duyarlı olması geleceğimiz açısından önemi anlatıldı. NRW2. Bölgemizde bu toplantıyla birlikte Oberhausen’den sevgi hareketi başlattıkları anlatıldı.

Ayrıca gençlerin herhangi bir derneğimizde, bölgemizde faaliyetler içinde yer almasından mutluluk duyulacağının altı çizildi. Konuşmalarda, Toplumun en güvenilir kuşağının

sizlerin Avrupa Türklüğünün sorunlarına duyarlı davranmanız. Bir Teşkilat içerisinde faaliyetler organize etmenizi görmekten çok mutluluk duymaktayız. Gençliğin sorunlarına olan duyarlığınızı takdire şayan buluyoruz. Gençlerimiz mutlaka sürekli kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Çok kitap okuyarak vakti iyi değerlendirmeleri gerekmektedir, iletişim çağında bulunmamız bizlere bilgi açısından bakıldığında inanılmaz imkanlar sunmaktadır.

Ama tehlikeleri de görerek, zaman israfının önüne geçmeli ve vakti iyi değerlendirmeliyiz. Artık kitap okumayı birbirimize aşılamamız gerekmektedir. Sizler kendi aranızda kitap alıp bu kitapları bir birinize hediye etme alışkanlıklarınızı geliştirerek devam etmelisiniz.

Toplantı sonrası ev sahipliğini üstlenen Oberhausen Ocağımızın yemek ikramı ardından hatıra fotografları çekimesiyle son buldu.

Bavyera 2. Bölge MTEO Gençlik Kolları Toplandı Almanya Türk Federasyon Bavyera 2. Bölge Münih Türk Eğitim Ocağı (MTEO) Gençlik Kolları Toplandı Türk Federasyonu Bavyera 2 bölgemize bağlı bulunan Münih Türk Eğitim Ocağı gençlik kolları toplantısı, başkan Emirhan Bora başkanlığında yapıldı. Toplantıda söz alan gençler kısa ve orta vadeli program teklifleri sunarak takvime bağlanmasını istedi.

Münih Türk Eğitim Ocağı gençlik kolları toplantısında söz alan Başkan

Emirhan Bora konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle bugünkü toplantımıza katılarak bana vermiş olduğunuz büyük destekten dolayı herkese teşekkür ediyor ve hoş geldiniz diyorum. Bugün sizlerle beraber Münih Türk Ocağının gençlik kolunun yapacağı faaliyetleri müzakere ederek alınan bu kararları programa bağlamanın mutluluğunu yaşayacağız. Bildiğiniz gibi “Gençlik Kolları” teşkilatların en aktif ve en dinamik birimleridir. Bizler Münihli Ülkücü gençler olarak bunların idrakındayız ve en kısa zamanda güzel faaliyetlere imza atacağımıza inanıyorum. Birlik ve beraberliğimizi koruyarak, Münih kentinde yaşayan her gence ulaşmak ve onları aramıza katarak Teşkilatımızın geleceğini inşa etmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki bu toplumun geleceği gençlerimizin elindedir. Almanya Türk Federasyonumuzun sıkça kullandığı “GELECEK SİZ SİNİZ, SİZ GELECEKSİNİZ” sözünü kendimize rehber edindik. Bu sebeple biz gençlerin daima birlik ve beraberlik içinde olmanız lazım. Her ne olursa olsun bu birliğinizi bozmamanız lazım. Birbirinizi ne kadar severseniz, birbirinize ne kadar çok saygı duyarsanız aranızdaki dostluk ve birliktelik o kadar sağlam olacaktır. İnanıyorum ki burada bulunan herkes zamanı geldiğinde bu toplumda söz sahibi olacak ve bu toplumun önderleri, liderleri haline gelecek. İşte bu yolda ilk adımı ve belki de en büyük adımı bugün burada atıyoruz. Ben hepinize bu önemli toplantımıza katıldığınız için teşekkür ediyorum.

Tekrar aktif olarak faaliyete geçirilen gençlik kollarının derneğimiz adına hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Münih Türk Eğitim Ocağı Gençlik Kolları odasında yapılan toplantıya katılan gençlerle Gençlik Kolu tarafından yapılacak faaliyetler ve çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramı kutlaması yapılacağının müjdesi verildi.

Kısa vadeli plan çerçevesinde çeşitli faaliyet teklifleri ele alındı ve bir dahaki toplantıda dağ evi gezisi, kamp, bilgi yarışması gibi öneriler takvime bağlanması kararı alındı.

Gerçekleşen toplantı sonrasında Münih Türk Eğitim Ocağı Gençlik Kolu Yürütme Kurulu açıklandı.

Yürütme Kurulu’nda yer alan genç üyeler şöyle: Gençlik Kolları Başkanı: Emirhan Bora Başkan Yardımcısı: Mehmet Akif Torun Kızlarla Sorumlu : Ülkü Başbayin Sekreter : Firdevs Taşlı Muhasip : İdris Beydeş

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 46

B Ü LT E N

Avrupa’da dünyaya gelen askerlik çağına gelmiş Türk gençlerine en az 2 hafta en fazla 1 aylığına bedelsiz olarak askere çağrılmalıdır ve Askerlik hizmeti kapsamında Türk gençlerine Türkiye hakkında bilgiler ve tanıtım gezileri düzenlenmeli. Türkiye’den uzak bir eğitim ve yetişme ortamında yaşayan gençlerimize maddi manevi bağlarını koparmamaları bakımından çok önemlidir.

Geçtiğimiz haftalarda Yurtdışı Türkler Başkanlığı’nın düzenlediği Yurtdışı Türkler Danışma Kurulu toplantısına katılan Başbakan, hazır burda iken bir kamuoyu yoklaması yapalım diyerek Bedelli askerlik ücreti üzerinde pazarlık görüntüsü vermiş, Avrupa’da yaşayan Türk Gençliği’nin ulvi gördüğü askerlik görevi ile ilgili beklentileri dinlemiştir. Akabinde sanki Avrupa Türklüğü’nün bu beklentisine Lider edasında ihsanda bulunarak bedelli askerliğin ücretinin indirileceğini müjdelemiştir.

Başbakan‘ın Avrupa Türklüğü’nün sorunlarını yakından bildiğine inanıyorum. Çünkü hem Başbakan olarak hemde daha öncesinde Belediye Başkanı olarak Avrupa’da Avrupa Türkleri’nin bir çok faaliyetinde bizzat bulunmuştur.

STK’larla yapılan toplantılarda, bizde dahil sorunları dinlemiştir. 10 yılı aşkındır tek başına iktidar olan AKP’li Başbakan yıllardır Avrupa Türklüğü‘nü döviz makinası olarak görmüştür. Borçlanma yolu ile emeklilikte olduğu gibi Bedelli askerlik ile ilgili düzenlemenin metodu da aynı olmuş, ölümü

gösterip sıtmaya razı etme cinsindendir. Öyle ki; emeklilikte 2 dolar iken günlük borçlanma ücreti birden 5 dolara çıkarılmış, gelen tepkiler sonrası 3,5 dolara indirilerek vatandaşların sözde memnun olmasını sağlamıştır. Ve şuan her altı ayda artan günlük borçlanma bedeli ile 6 doları geçmiş durumdadır.

Bedelli askerlik konusuna baktığımızda ise metod aynı. 5122 € olan ücret Başbakanın dudak hareketleri ile 10.000 €‘ya yükselmiş, gelen itirazlar ile Başbakan yeniden bir düzenleme yapacağı müjdesini vermiştir.

Sayın Başbakan, bildiğiniz konuyu hatırlatayım! Almanya’da Türk Vatandaşları’nın sayısı giderek azalmaktadır. Özellikle burada doğan ve büyüyen opsiyon modeli ile çifte vatandaş olan Türk Gençleri askerlik çağına geldiklerinde ekonomik imkanları, düşündüğünüz 6000 €‘luk bedeli ödeyecek durumda olamayacak ve bu durum gençlerimizin Alman Vatandaşlığını tercih etmesini teşvik eden bir hal alacaktır. Yani umduğunuz dövizi bile alamayacaksınız.

Avrupa Türkleri’nin alın teri kazanımlarına göz dikene kadar öncelikle Çifte Vatandaşlık gibi önemli konunun biran önce halledilmesi gerekmektedir. Türk Vatandaşlığı korunduğu müddetçe hem emeklilikte hemde bedelli askerlikte Türkiye’ye bu insanların katkısının olması daha mümkün olabilecektir.

Eğer Bedelli Askerlik konusunda gerçekleri dikkate alacak bir düzenlemeyi samimiyetle yapmak istiyorsanız size bu konuda teklifimizi beyan etmek isterim.

Avrupa’da dünyaya gelen ve her Türk genci askerlik çağı geldiğinde en az 2 hafta en fazla 1 aylığına bedelsiz olarak askere çağrılmalıdır ve Askerlik hizmeti kapsamında Türk gençlerine Türkiye hakkında bilgiler verilmelidir. Bu bilgiler Türk tarihi ve kültürel varlıklar v.s. kapsayabilir.

Zaten Türkiye’den uzak bir eğitim ve yetişme ortamında yaşayan Türk Gençlerinin ihtiyaç duyacakları bilgileri Türkiye Cumhuriyeti devletinden öğrenmiş olmaları Türkiye’ye bağlılıklarını daim kılacak ve maddi manevi desteklerini her zaman ortaya koymalarını

sağlayacaktır. Aksi takdirde Türk Gençleri Alman Vatandaşlığına teşvik edilerek Türkiye ile olan bağlarının kopmasına ve bu durum bir sonraki nesillerin tümüyle maddi manevi bağlarının Türkiye ile azalmasına sebebiyet verebilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti yurt dışında doğup büyüyen Türkiye'yi karşılıksız seven, yurtdışında temsil eden, bu güne kadar maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Avrupa Türkleri‘ne karşı bu vazifesini yapmalıdır. Şükürler olsun ki, biz büyük Türk Milleti ailesinin avrupa coğrafyasında yaşayan Türk Milliyetçileri olarak gönül rahatlığı ile NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyebiliyoruz.

Tarih Türk’ün her ferdinin derdini, sıkıntısını, kederini satır satır yazıyor. Türkiye'de yaşayıp NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyemeyenler iyi düşünmeli!

Demedi demeyin! Şentürk Doğruyol Genelbaşkan

B Ü LT E N

Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz 2013 / Sayfa 47

DETAY

“BİR BAŞBAKAN İKİ ERDOĞAN” İnternet ortamında dolaşan bir sürü doğru yanlış bilgi dolanmaktadır.

Bilgiye ulaşmak kolaylaşırken, bir problemle karşılaşmaktayız. Sanal alemde her kesim kendi kafasına göre bilgi aktarmakta, dolayısı ile bilgi kirliliği meydana gelmektedir. Sizler için bazı çarpıcı örnekleri internet ortamında toplayarak paylaşmak istiyorum. Tabi tüm bu iddialarında haklı yada haksız olup olmadığına karar verecek değilim. Haddime değil.

Ben sadece merak ettim araştırdım örnek olarak Sayın Başbakanın geçmişte ki konuşmalarını internetten taradım. Sayın Başbakan, gerek basın toplantılarında, gerek miting meydanlarındaki konuşmalarında, gerekse, başbakanlık binasından çıkışlarında gazetecilerin sorularını cevaplarken bazı ifadelerini, internetten bularak sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında bilinmeyen yeni bir hususta değil, kamuoyunun bildiklerinin bazılarını sizlere aktarıp, taktiri sizlere bırakacağım, Sizler bir yargıya varırsınız sanırım.

04.03.2006. Kanal-D de yayınlanan, AKP İstanbul / Bayrampaşa ilçe kongresinde Sayın başbakanımızın konuşmasından alıntı..

“Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var, nedir o görev? Biz Amerika’nın genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından bir tanesiyiz, biz bu görevi yapıyoruz” diyor.

22 Ağustos 2009 Dolmabahçe sarayından çıkışta gazeteciler o günün siyasi güncel konularla ilgili, Sayın Başbakanımıza bazı sorular soruyorlar. Başbakanımız kameralar önünde cevap veriyor.

“Ellerine bir kağıt almışlar dolaşıyorlar Avrupa’da Türkiye’nin Başbakanı, Amerika’nın BOP projesinin eş başkanıdır” Bunu ispat ederlerse, biz her şeye varız, ama ispat edemezlerse, alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık konuşuyorum, bu kadar ağır konuşuyorum..” diyor.

16 Şubat 2004 Kanal-D Fatih Altaylının “Teke Tek” programı... Fatih Altaylı, BOP projesi ile ilgili sayın

başbakan ile söyleşi yapıyor.... Sayın Başbakan “Ve tabii ben özellikle ben Diyarbakır’a çok farklı bakıyorum.

Diyarbakır’ı istiyorum ki, şu anda Amerika’nın da düşündüğü, BOP var ya genişletilmiş orta doğu. Bu proje içersinde, Diyarbakır bir yıldız olabilir” 13 Ocak 2009 AKP grup toplantısı. Sayın Başbakanın grup toplantısındaki konuşmasından. “Buradan bir şey daha söylüyorum. İkide bir Türkiye’de bir şeyler söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, BOP eş başkanıdır oradan çekilsin. Bunu anlatmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, BOP’un amaçları bellidir. O amaçlar içeresinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir. BOP Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuştur.

Bunun yanında ekonomik kalkınmasına yönelik kurulmuş. Oradaki özgürlüğe yönelik, kadın haklarına yönelik kurulmuş, eğitim özgürlüğünü, daha ileri safhalara taşımak için kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Ve burada Türkiye’ye bir görev verildi.

Ve biz bu görevi üstlendik. Şu anda zaten doğmadan ölen bir proje durumuna düştü” BEDELLİ ASKERLİK KONUSU’nda Sayın Başbakan partisinin isminde de bulunan adaletli hatırlayıp fakir aile çocuklarının haklarını düşünerek, kameralar önünde demeç veriyor. “Şahsen böyle bir sorumluluk altına Recep Tayyip Erdoğan olarak giremem. Çünkü parası olan var olmayan var. Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak eee, parası olmayan da gidecek askerlik yapacak.

Kimlerle görüştüysem ben, kenar köşedeki hiçbir vatandaşım, onlar bu işe sıcak bakmıyor. Eee biz bu yola çıkarken, kimsesizlerin kimsesi olarak çıktık. Sessiz yığınların sesi olarak çıktık. O zaman sormamız lazım, ona göre de adımımızı atmamız lazım.

Aile ve sosyal politikalar Bakanlığı’nın toplantı çıkışında gazetecilere sayın Başbakanımız demeç veriyor. “BEDELLİ ASKERLİK

konusunda şu anda çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. İnanıyorum ki öyle, bu hafta içinde olmasa bile, önümüzdeki hafta bu işi tamamlayıp, hemen adım atacağız ve bedelli askerlik ile ilgili inşallah yasayı çıkarmış olacağız....

Ağustos 2010..

MHP’in Sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2010 yılının bir iftar programında “Taka’ya bindin İmralı’ya gittin, yemek yedin, sade kahve içtin, terörist başı cani ile görüştün” diyen mi var sana. Sen çık millete anlat, Pkk ile hangi konuları konuştun, işbirliği var mıdır yok mudur? Görüşmeyi kim yapıyor, kimin adına yapıyor.? diye soruyor Başbakan bir miting konuşmasında cevap veriyor; “Bizim Pkk ile görüştüğümüzü söyleme şerefsizliğini yapanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir iktidar, hiçbir zaman terör örgütü ile masaya oturmamıştır ve oturmaz. Bu alçakça bir iftiradır.”

Başbakan diğer bir miting konuşmasında devam ediyor.

“Bunlarla bir araya gelip oturduğumuzu, söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir.”

“Show TV. Siyaset Meydanı canlı programda Başbakan açıklama yapıyor... “Siyasi idare olarak, siyasi bir iktidar, bir hükümet olarak, hiç bir zaman biz bir terör örgütü ile veya temsilcileriyle, masaya oturup görüşme yapmayız böyle bir şeyimiz asla olmamıştır, yoktur olmazda.

Muhalefetin söylediği gibi, benim, arkadaşlarımın veyahut ta siyasi idarenin görüşmeler yaptığı, masaya oturduğu, ağır konuştum ama, yine söylüyorum şerefsizliktir, böyle bir şeyi bize kimse yıkamaz” TV-8 haber bülteninden spiker, haberleri aktarıyor... “Başbakan Erdoğan, Strasburg’da, gazetecilerle sohbet ederken, İmralı ile görüşmelerde gündeme geldi.. Başbakan” Devlet istediği ile görüşür ve devletin başı

da iktidardır” dedi.. Yani kendisini kastediyor.

Eylül 2011. İnternete bir ses kaydı düşüyor.... Devlet yani iktidar yani Başbakan’ın görevlendirdiği Mit müsteşarı Hakan Fidan Oslo görüşmeleri esnasında şu sözleri kullanıyor...

“Sayın Başbakanımızın özel temsilcisiyim. Bu konuda arkadaşlarımızın uzun zamandır sizle beraber devam ettirdiği çalışmalar, farklı boyuta bürünmesi dikkate hasıl olunca, sayın Başbakan bu konuda beni görevlendirdi.”

12 Nisan 2012 Haber Türk Televizyonu bayan spikeri haberleri sunuyor.

“Başbakan Erdoğan, mit müsteşarı Hakan Fidan’ı bir kez daha sahip çıktı ve Oslo görüşmelerinden haberdar olduğunu, Fidan’ı kendisinin görevlendirdiğini söyledi.” Soruşturma izni verilecek mi tartışması sürerken, mit müsteşarı için, “Benim sır küpüm” dedi. İmralı ve Oslo görüşmelerinden haberi olduğunu, “İmralı’ya da gönderen benim, Oslo’ya da gönderen benim” dedi... Geçenlerde değerli meslektaşım Sayın Said Tutar bir video paylaşmıştı, tıklama rekorları kıran. “BİR BAŞBAKAN İKİ ERDOĞAN” bir ara Sayın Başbakanımız yayın yasağı koydurabilmiş, daha sonra ikinci videosunu da paylaşan Sayın Said youtube de rekor üzerine rekor kırmaktadır.Kıymetli Bülten okuyucuları, sizlere paylaştığım bu bilgiler ile alakalı elbette kendi kişisel görüşleriniz olacaktır.... Biz habercilerin görevleri, okuyucularına, doğru ve tarafsız olarak haberleri aktarmasıdır. Sizlerle paylaştığımız çalışmalarımızda, dik duruşun, omurgalı oluşun ve sağlam karakterin gereği neyse onu ortaya koymaktır. Bizler olduğu gibi görünmek veya göründüğü gibi olmak zorundayız.

Bu durumu okuyucularımıza karşı bir namus borcu olarak görmekteyiz.

Aktardığımız konuları yada daha fazlasını görsel ve yazılı medyayı takip eden herkes rahatlıkla bulur.

Doğruları söylemeye,doğruları yazmaya devam edeceğiz.