11/111
ve kış birbirinden çok uzak coğrafyalarda dolaşmaları zorunlu olmuş, sürülerini ve canlarını koruma konusunda devletin sağladığı güvenliğin yetersiz kalması sebebiyle Ağalara sığınmak zorunda kalmışlar.. Sığındıkları aşiret ve ağalar Kürt ise, zaman içinde onlar da Türkçeyi unutarak Kürtleşmişler.. Coğrafi zorlukların yanı sıra, ürünlerden alınan aşar ve acımasız vergiler de onları Türklükten koparan bir başka etken olmuş.. Aslen Diyarbakır’lı olan Ziya Gökalp, bir sosyolog olması dolayısıyla, kendi bölgesinin sosyal vakıası olan Kürtler hakkında bu incelemeyi yaptığı için muhaliflerinin saldınlarına da maruz kalmıştı. İttihat Terakki’nin genel merkezinde görevli olmasının da etkisi ile muhalif Hürriyet ve İtilaf partinin ileri gelenlerinden Ali Kemal, Ziya Gökalp’in Kürt olduğunu ileri sürmüştü. Sonradan Milli Mücadeleciler ve Atatürk hakkında ölüm emri çıkarttıran o günlerdeki İstanbul Hükümetinin İç İşleri Bakanı olan ve sonra İzmit’te linç edilmek suretiyle öldürülen Ali Kemal’in bu Kürtlük isnatlarına Ziya Gökalp, Yeni Hayat kitabma aldığı “Ali Kemal’e” başlıklı şiirinde şöyle cevap veriyordu: ALİ KEMAL’e Ben Türküm! Diyorsun, sen Türk değilsin? Ve İsîamım! Diyorsun, değilsin İslam! Ben ne ırkım için senden vesika, Ne de dinim için istedim ilam! Türklüğe çalıştım, sırf zevkim için, Ummadım bu işten asla mükafat!