H a: 378a S: 311a
mekten aciz idiler; onların harbedip savaşması da mümkün değildi”". Onlar acz ve zayıflıklarmı Oğuz’a bildirdiler. Oğuz «O halde hepiniz burada kaimiz»^ diye emretti. Bu yer, Almalıq yakmında Aq-qaya'’ admda bir yerdi [Aq-qaya farsçada beyaz dağ ge çidi demektir.] Bu ihtiyarlar arasmda pek dirayetli, akıllı, görmüş geçirmiş ve dünyanın acı-tatlı günleri ne ®- erişmiş Yuşı Hoca® adında birisi vardı [ki Türk dilinde yaşlı adam demektir. Moğol dilinde ise Qalsanqu (?; Bilgutay ?) d e n iliy o r T ü r k ç e d e yaşlılara «Khocaa derler zira «khoca® kelimesi aslında türkçedir, farsça veyâ arapça değildir.] ^ Onun Qara-sülük adında bir oğlu vardı. Baba**^ oğula dedi ki: «Siz bilinmiyen bir yola çıkıyorsunuz. Aranızda bilgili yaşlı kimse de yok. Eğer zor durumda kalırsanız ne yaparsınız =’•'? iyisi mi beni yanınıza alınız, bir gün işinize yararım». Oğul dedi ki; «Ey baba, Oğuz’un buyruğuna nasıl kar şı gelebilirim?B. Sonunda onu®'’ bir sandığa iyice yer leştirip develerin üzerine yüklediler ve kendileri ile be raber götürdüler. Gürk ve Başgurd ülkesine varınca onlar çok zorba ve hilekâr bir kavim idi. Kibir ve gururları yüzünden hiçbir hükümdara Iraşlarını eğmemişlerdi. Oğuz Kara-şit adındaki padişahlarını yaka ladı. Gürk ve Başgurd il oldular ve vergi vermeyi ka bul ettiler. Oradan yola koyulduktan sonra önlerine susuz bir sahra çıktı ®”. Öyle ki bir damla gülyağına bir damla su vermezlerdi. Kara-sülük insanların susuz kaldığını babasına bildirdi. | Yuşı Hoca dedi ki ^ : birkaç ineğin başını biraraya bağlayıp onları çok susayıncaya kadar devamlı koşturunuz. Sonra onlan bıra kın; bu inekler tırnaklarmı bir yere vurup kazmaya başlarlarsa orada su bulunduğuna işârettir». Karasülük bir yerde böyle denedi; su çıktı ve insanlar suya kandı. Oğuz da bu durumu görünce Kara-sülük’e pek çok bağışlarda bulundu (soynırgadı), ° onu bütün ulusun y u r tç ıs ıtâ y in etti. Oradan Atil ® nehri üze rinde Oq (uruq) qıran kök bulut (oq qıran köl yatub?) 3 admda bir yere geldiler. Buranın halkı Oğuz’ un geldiğini işitince artık mağlup olduk diye sayısız hayvan ve eşya bırakıp kaçtılar. Asker nehrin ke narına gelince suya baktıklarında, suyun berraklığında altın ve gümüşten eşyalar, leğen ibrik ve kazan gö23