Yusuf Gedikli - Şehriyar ve Bütün Türkçe Şiirleri

Page 387

ya.hı!- .Yakılmak. ya.hşı iyi, güzel. ya.hşı güne çı.hdı lrag Irak sanki çok iyi oldu! ya.hşı-pisden �yiden kötüden. ya.hşı yaman iyi kötü. yalan-palan Yalan dolan. yalgız Yalnız. yalın Boş, açık, çıplak yamag Yama. yamag ele- Yamamak, bitiştirmek. yaman Kötü, pis, fena, çirkin. yaman gor.hu Yaman korku, çok korkma. yanag Yanak. yanag ele- Lalenin kırmızılığından ve yanmadan ·istiare yapılarak kız­ •

-

ların yanağının kırmızılığına işaret edilmektedir.

yandı-gındı ver- Alay etmek, kızdırmak, hiddetlendirmek; nanik yapmak. yandır� Yakmak. yandırıp yah- Yakmak, mahvetmek. yangı 1 . Yangın, dert. 2. Şiddetli arzu, şiddetli hasret. yanıglı Kederli, elemli, gamlı, yanık. yanlaş- Birbirine yakınlaşmak. yansıla- Taklit etmek, yamsılamak. yaramaz Kötü, fena. yaran- Yaratılmak, meydana gelmek. yarası artıg eşil- Yarası (derdi) gitgide derinleşmek, artmak. yar-ı mehliga Fars. Ay yüzlü sevgili. yarpag Yaprak. yarpuz Kokulu ve lezzetli bir bitki. yasın tut- Matem tutmak, yas tl!�mak. yaslı görüşde .hurma ver- Olenler için yemek (tatlı) vermek. Yasin ohu- Yasin suresini okumak. yaşıt Yeşil. yatag Yatak. . yatag ele- ikamet etmek, oturmak. yatmış be.ht Bahtı dönme, yıldızı sönme, talihi yaver gitmeme. yava 1. Kötü, işe yaramaz, çürük. 2. Ahlaksız, hayasız, edepsiz. 3. Avare, yersiz, yurtsuz. 4. Yavaş, beceriksiz. yava gözler Değerli gözler? yavan Katığı olmayan, katıksız. yay Yaz mevsimi. yaylag Yayla, yaylak. yay-yaz Yaz bahar. yaz Bahar, ilkbahar. yazda yaşıl don gey- Baharda dağlar yeşillenmek. yaz gaba�ı Bahar öncesinde. yazıg 1. Zavallı, biçare, çaresiz. 2. Fakir, mazlum. yeddi Yedi.

387


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
Yusuf Gedikli - Şehriyar ve Bütün Türkçe Şiirleri by Türkçü Betik - Issuu