selbe Ar. Safha, evre. sefil Ar. Düşkün. segf Ar. Tavan. seha'if Ar. çoğ. Sayfalar, yazılar. sehba-yı tehuri Ar. Temiz, pak şarap. Kuran'daki şcraban tehura ayetine işarettir. seher Ar. Sabah. seher ahşam Sabah akşam. sehl Ar. Kolay, sade. sehl-i mümteni Kolay ve sade, fakat söylenişi zor olan söz. sehmanla- Düzenlemek, nizamlamak, intizama koymak. sehn Ar. l . Yer, saha avlu. 2. Sahanlık. sehne Sahne. sehra Ar. Sahra, çöl. se'id Ar. Mutlu, uğurlu, saadetli. sekte Ar. 1 . Durma, kesil me. 2. Kalp krizi. sel Ar. Verem. selabet Ar. 1. Katılık, senlik, 2. Metanet, sebat, dayanıklılık. selam-ı ma la-kelam Ar. kusursuz, dört başı mamur selam. selatin Ar. çoğ. Sultanlar. selğe Ar. 1. Özen, itina. 2. Düzen, nizam, intizam, derli topluluk. selige Bak. Selge. semavar Bak, samavar. sema\'İ Ar. Mavi, gökrengi. semend Fars. · l. At. 2. Dorat . seminar-sendika Fr. Sendika. sene Sana. senem Ar. Put, tapınılacak kadar güzel ( sevgili). sen'et Ar. Sanat, zanaat. sen'eti memleket Sanayice gelişmiş, teknikçe ilerlemiş ü lke. sen�ek Fars. Çakılla düşeli fırında pişirilen uzun, ince, değirmi ekmek. senger siper, istihkam. sep- Serpmek, saçmak. sepelen- Dağılmak, dökülmek, serpilmek, saçılmak. serbaz Fars. Asker. serç�şme Fars. 1. Kaynak, pınar, bulak, göze. 2. Çeşmebaşı, subaşı. serdar Fars. Başbuğ, başçı. sere 1. Yalçın, sarp, uçurumlu. 2. Tepe, hafif meyilli tepe. seretan Fars. Kanser. ( Kelime anlamı yengeçtir) . serhed Ar. Fars. Serhat, sınır, hudut. ser�ir Fars. İşçibaşı, ustabaşı, kolbaşı, şef. Mec. Yüksek makam sahibi serkıir çıh- Dayılık yapmak. serkerde Fars. Kumandan, komutan. sermenzil Fars. Ar. 1 . Menzil başı, seferin son noktası. 2.Durak, menzil. sermenzil-i Anga Anka'nın başına konduğu yer ( parçada Ht-'Yderbaba). sernövişt Fars. Mukadderat, alın yazısı, talih, k;ıder. sersam Fars. Sersemlik. 376