Türk çocuklarına mahsus ibtidai ve tôli mektebleri bu gayelere göre hazırlamaya ve düzenlemeye çalışmıştı. Tavsiye ettiği pro9rama göre «Usul-i Cedid» , yani Avru pa tarzında düzenlenmiş ibtldai mekteblerde ilk öğre tim milli lehçelerle olacaktı; fakat üç yıl kadar ibtidai yede okuyanlar, mutlaka « ebedi dil» dediği «Umumi Türk dilini» öğrenecekler ve dördüncü yıldan itibaren öğretim artık o umumi Türk dili ile yapılaca.ktı. İsma i l Bey'in «edebi dil» veya «Umumi Türk dili» de yimiyle anlatmak istediği dil, çok sadeleşti rilmiş lstanbul Türkçesidir. Okullarda dil birliğiyle beraber aynı gaye, « fi kir ve iş birliği>ıde öğretilecek v e telkin edilecekti. Gaspı ralı'nın ümit ve emeline göre, Kuzey ve Doğu Türklüğünde bir taroftan okurlar, diğer taraftan matbuôt. üçüncü ta raftan hayır, ilim ve edebiyat dernekleriyle mi lli yardım laşma kurumları sayesinde ;,Dilde, fik irde, işde birlik» ideali gerçekleşebilirdi. . . Gaspıralı İsmail Bey'in, millet hizmetine başlar başla maz ortaya attığı «Garblılaşmakıı, sonra ilen. ettiği «İslömı asri bir surette anlarnakıı ilkeleriyle, hayatının sonlarına doğru ifadesine imkôn bulduğu «Dilde, fikirde işde bir lik» prensibi, Bütün Türkçülük akımının, dil, edebiyat, sosyoloj i, hattô siyaslyôt sahalarında şimdiye kadar bu labildiği esasların hemen hepsini birleştirmekte ve kap samaktadır. sanırım. Sonradan gelen Türkçüler ve Bütün TürkçCiler, bu esasları i nceleyecek. açıklayacak. destek ı eyecek ve uygulayacaklardır. Bundan dolay: 1 5 yıl kadar önce Türklük hakkında yazdığım bir ma kalede dedikleri mi, burada da aynen tekrar edeceğ im: «Zannımca, Bütün Türklük görüşünü ilk evvel meydana. çıkaran, eski Kırım Hanlarının bugün terkedilmlş ve unutulmuş, adetô dünya dan ayrı ve uzak gibi yaşayan küçük bcışkentlerlnde hafta da bir defa yayınlanan ufacık bir gıı.zete o lmuştur. 30 yıl 101