YÜZBiNL ERIN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
"Memleketin birçok küçük millet ve halkları, büyük Rus mil letinin kardeşçe yardımı sayesinde, başka şartlar altında asırla ra ihtiyaç gösteren gelişme yolunu 20-25 yıl süresince katetmiş lerdir." o sı
Sadece bu örnek, Sovyet eşitsizliğini en iyi bir şekilde ifade eder. Kaldı ki Sovyetler Birliği'nde bütün halklar eşitti ve millet ayırımı yoktu. Yine aynı konu Sovyetler Birliği'nin cahilliğini her fırsatta ortaya koyan naziyatçılanndan G. Zimanas'ın oldukça basit ve ko mik sözlerini örnek olarak verebiliriz. Zimanas diyor ki: "Memleketimizde milletierin eşitsizliği fıilen ortadan kaldırıl mıştır. Bütün milletler kendilerinin maddi ve manevi kültürlerini geliştirmişlerdir. Fakat çeşitli milletierin reel hayat tarzında he nüz belirli farklar vardır. MeseHi, bir cumhuriyetin hiç madeni yok iken, diğerinde maden botluğu vardır." 06l
Zimanas gibi ünlü Sovyet "nazariyatçılarına" sormak gerekir: Özbekistan'da yetiştirilen milyorılarca ton pamuğu işieyecek fabri kaların % 90'ı Özbekistan dışında olduğuna göre, acaba Özbekis tan'ın pamuğu bol üretmesinden sağladığı fayda nedir? Kaldı ki, "milletlerin eşitliliği" konusunda verilebilecek sayısız örnek var ken, "maden" örneğini vermek, ancak cahilce, hatta çocukça bir hareket ve düşünce tarzı olmaktadır. Sovyetler Birliği'nde "halkların eşitliliğinin" yanısıra bir de "in sanların eşitliği" prensibi vardır. Bu prensibe ne dereceye kadar uyuluyor? Bu soruya, en canlı cevabı Kırım Türkleri vermektedir. Kırım Türkleri, 1967 yılına kadar hukuken ve fiilen ikinci sınıf va tandaş kadrosunda yer alıyordu. Hem de ayırım yapılmaksızın bu halkın bütün fertleri için durum böyle idi. Bu konuda denilebilir ki; dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen zümre idaresi, Sovyet ıs SSR. Kak o yest, Populyarnıy lllustrirovannıy spravoçnik, Gosizdat politçeskiy U· teraturi, s. 105, 1950, Moskova. 16 Pravda, 24. l . l969, Moskova.
34