Necip Hablemitoğlu - Sovyet Rusya'da Devlet Terörü

Page 99

"Yolculuğumuzun üçüncü günü bir başkası daha cin­ net getirdi. Yerinden fırladığı zaman anlamıştım bunu. Bir­ denbire kendini demir kapıya atmış, yumruklamağa ve ka­ pıya kafasını vurmağa başlamıştı. Kimse engel olmak için yerinden kımıldamıyordu. Kal­ kacak halimiz de yoktu ya. Ağzı köpürmüş, burun delikleri genişlemişti. Gözleri iyice büyümüş, başından akan kan gözünü kaplamıştı. Manzarayı görmek istemiyordum. Gözlerimi sıkı sıkıya kapamıştım. Biraz sonra ses kesilince her şeyin bittiğini anladım. Baktım adam ölmüştü. Kapıda ve yerlerde beyin parçaları vardı.”129 Kırım Türklerinin 1968’de yayınlamış oldukları 115 im­ zalı bildiride şöyle deniliyordu: “Bu seyahat (!) esnasında insanlar açlıktan şişiyor, bit­ lere yem oluyorlardı. Hasta ve aç insanların yanıbaşında yolda ölenlerin, muhafızların zamanında kaldırmadıkları çürümeye yüz tutmuş cesetleri yatıyordu.”130 Sovyet Rusya’da kaldığı 30 yıl içinde hayatının 6 yılını ölüm Kamplarında geçiren Yusuf Yıldırım ise şunları anla­ tıyordu: “Her vagona ikiyüz kişi dolduruyorlardı. Sonra kapatı­ yorlardı. Vagonun tavanf, duvarları demirdendi. Orta yere kocaman bir fıçı ile su, teneke maşrabalar koymuşlardı. Va­ gonun köşelerinde birer delik açmışlardı. Bu abdeshaneydi. Yer çok dardı. Köşedeki abdeshaneye birbirimizin üstü­ ne basarak gidiyorduk.”131 Görüldüğü üzere, Sovyet ceza sisteminin sürgün meto­ du da insanlık dışı olup sistemin ruhu ile tezada düşme­ mektedir. Sürgün metotlarında insanlık dışı hareketler sa­


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.