Mahmut Atilla Aykut - Büyük Türk Romanı - Silah Arkadaşları

Page 75

MiLLi ROM.AN

-------

gelmişler, yemişler, içmişler, giderlerken kaymakam Ahmet ağa­ nın

gözünden çok sevdiği kısrağını istemiş. Ahmiet ağa demiş ki : -

Onu canım gibi severim. Ondan gayri ne istersen al. Fakat

ona ilişme ! Bu lafa kaymakam içerlemiş, mim koymuş.

Ondan

sonra

iki taraf işi inada bindirdiler. Tepişmiye başladılar. Kaymakam Ahmet ağanın zayıf bir tarafını yakalamak gözledi. ,Nihayet malmüdürlüğüne bir takıntısı ve hemen sanki başka malı, mülkü yokmuş

için

olduğunu sezdi

gibi adam yollayıp

lasrağına haciz koydurdu. HaCizciler geldikleri zaman Ahmet ağa işi anlanuştı. Borcunu para olarak vermek istedi. Kabul etmediler. Artık günü geçmiştir dediler, Ahmet ağanın o gözü gibi sevdiği kısrağını gözünün önün­ de yularından tutup çeke çeke götürdüler. O günden sonra Ahmet ağanın aklına zorluk geldi. Günlerce yalnız başına kırlarda dolaştı. Yemedi, içmedi. İşini, gücünü bıraktı. Kalan malı, mülkü de zebilziyan oldu. O gün bu­ gün böyle yarım akılla gezer, dolaşır işte ! Ve jandarmayı işaret ederek ilave etti : - Sizi de yanınızda jandarma ile görünce eski hük11met

me ­

murları sandı. Bu acıklı macera o kader içim&.ze işledi ki ... Hele Feriha Hanımın gözleri yumuklandı. - Yazık, yazık ! Diye içini çekti... Yanın akıllı ihtiyar şimdi uzakta sopasına dayanmış, kurşun gibi gözlerle bizi seyrediyordu. Muhtar ona doğru seslenerek bizim niçin geldiğimizi, hük\1met memuru olmadığımızı söyledi. O, hiç kımıldamadan, ürkek balaşlarile bizi süzdü.. Sonra du­ dağını büktü : - Kısrağı getirmişler mi, ondan haber ver!. Zavallı ihtiyar ! O mütemadiyen alan, emen ve yiyen saltanat hük11meti, kirrıbilir senin gibi kaç Türk yiğitinin ocağını söndür­

müş,

aklını bozdurmuştur.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.