32
VIll 1 5 Teşrin-i sani: Vezneciler
Ruhum Pire · de iken(7) bir lı1tuf-namenizle burada bir tezkere-i vedadiyyenizi aldım. Halecan bir çılgın aşıkın şiddetli, ateşli der-aguşlarına benziyor. Kalbi inciterek teşne-yiib ediyor. Bu raya geldim geleli herşeye mestane bir nazarla bakıyorum. Her şey beni seviyor zannediyorum. Hele hayat-ı aşıkaneniz kir piklerimi okşadıkça gönlüm pembe pembe nurlar içinde kalıyor. Kendi kendine solan şükufe-i hissiyatıma güne� gibi reng ü buy i taze verdiniz. Mektuplarınız bana cüst-cuy-i saadet, fazilet perverlik. muhabbet-i vataniyye, perestişkari-i u lviyyet gibi ademi� yet-i hakikıyyeyi öğretti. B u kadar inayetlerin huzurunda titremekteyim. İ şte bu hissiyiit-ı asliyyedir ki beni derin derin muhakemfüa sevk ediyor: Bana insanlık ne demek olduğunu talim eden bir ruhuşük-ran olarak- bedbaht mı edeyim, şu satırları okur iken ne dü şündüğünüzü görüyorum. Lakin merhamet ediniz. Hariçte misal aramağa tenezzül etmeyelim de başbaşa verip huzur, i ' tilaf, zevciyet, temin-i istikbal , füle ne demek, bunları tabia-ten de ruhde edecek biçare kimdir, i 't idal-i dem i le maddeten dü şünelim. Benim sizi nasıl ve ne türlü hiss-i mecnunane ile sevdiğimi anlamadınızsa ve şu sözleri muhakemesizce ve hodbinane ya zılmış kıyas ediyorsanız işte o zaman bebekliğim tezayüd eder. Yahud şu sevda-yı şeydfuun yalnız teessürat-ı netayici bana rac i ' olmayacak mı? Evet, siz Hikmet hezeyan etti, yalan söy ledi deyiniz, . ben şu dakikada v icdanıma tercüman olduğumu ilelebet size isbat edebileceğim. Ben size memlUk olamadıktan sonra kimseye malik olamam. (7) Muhtemelen Marsilya dönüşü ya7.ılan i l i . mektuptan sonra, A. H i kmet Te�rin-i evvel 1 309 sonunda Pire'ye gönderilir.