boyut kazanmıştı114'. Servet-i Fünun’un en önemli şairi Fikret res~ ~s3rn3Tda. Parna?^ ı m inm'bütün~düvgülârdân arınarak-kelime-lerle resim yapma anlayışı Cenap Şahabettin tarafından_Seryet-i Tünün şairlerine aşılanmıştır. Cenap bu görüşünü Peyam-i Sabahlı. tâ çıkan bir makalesinde açıklamıştır. Daha önceki şiirlerin gü zelliklerinin. farkında olan CenapT "bunların"hiç birinde tasvirin bir ~çerçeye_l igine alınmadığına işaret eder. ' ‘Hiç biri muayyen bir" ^erçeye içinde^asvit edilmiş.değildi, hepsi hududu itibariyle ku surlu iHî Rîzden evvelki nesl-i edeb bir manzumenin elfazilg reşı. medilen bir levha olduğundan gaflet göstermişti. Bu cihetle ^eserlerini birer levEagibiçerçeveleyerek tahdid etmiyorlardı. Ben ^jJTüzüm-TtaFîdidiTaris'te kendisinden edebiyat dersi aldığım Charles Brevet isminde bir adamdan öğrendim ki Gaulois gaze tesi muharrirlerinden id i." Kelimelerle yapılan İevha, şekle bağlılığı da zaruri kılıyordu. Sadece duyguların tesirinde kendini bütün hudutların dışında gö ren sadece sözü değil, feryadı veya hiç bir şey söyleyememeyi şi ir sayan Abdülhak Hâmid'in anlayışı ile karşılaştırıldığında, Servet-i Fünunculann bu anlayışı şeklin önemini ortaya koyuyor du. Mehmet Kaplan, Cenap’ta duygunun noksan olduğuna işa ret eder: "Cenaj^ tıgkıjDarnasyenler gibi, resmi şiirin esas gayesi yaptı. O da .şiire ferdî veya beşerî duygular sokmak istemiş, fa kat bunları Fikret gibi derinden duymadığı, mizacına maledemedigi için, tesirli birhale getirememiştir. Çenap'ın en çok muvaffak olduğu şiirler, antolojilere de alman tabiat tasvirleridir, bunlar da büyük bir ustalık görülür. Fakat bunlar bizde ‘gayribeşerî’ bir intiba uyandırırlar, bir tabloyu seyreder gibi onlara karşı yaban cı kalırız. Fikret’te ise tabiat beşerî' bir kıymet halini alır. O, rtıai denize baktığı zaman, denizden çok kendini düşünür. ‘Mai bir” gözün elem-i kalbine’ ağladığını sanır. Buna mukabil C enapjn ' “Elhan^ı Şita’ ’sı, insansız, saf, sadece dış unsurlardanjbaret bi£ varlıktır^5'. Tamamiyle şeklî bir tabiat tasvirine düşmekten çe kinen Cenap, kendisinin asla inanmadığı bir 'ruh-ı kâinât' fikri uydurur. Tabiatın da insan gibi bir ruhu olduğuna inanmak is 14. N ü kh et K oray, Türk E debiyatında Tablo A ltına Şiir Yazma M odası. 1968-69, Türkiyat Enstitüsü T ez n o .924. 15. Bu şiirin tahlili için bk. M ehm et Kaplan, Ş iir T ahlilleri 1, Dergâh Ya. miarı, 6 .b ..1 9 7 8 ,s .9 7 -1 0 6 .