kiler biraz avamlıklarından sıyrılıyor? Alettedric, saff-ı harb nizamında olduğu gibi, hep bir hizaya geliyorduk. İlk günleri ara mızda talimden gelir gelmez ayaklarına masaj yapanlar, kaşla göz arasında tırnaklarını penbe tozlar ve acayip macunlarla ayna gi bi parlatanlar ve hattâ her sabah yüzlerine ince bir tabaka krem geçirenler bile vardı. Ü ç ay hep bunları unutturmağa kâfi geldi. Şimdi: — Arkadaş, diş fırçalamak için sabundan daha faydalı bir şey yokmuş! diyoruz ve inanıyoruz. Diğer cihetten güneş hepimize bir manzara-ı uhuvvet verdi. Beyazlar kararıyor, esmerler sara rıyor, tuncu andıran bir renkte hepimiz buluşuyoruz. Fakat bizi asıl birleştiren askerliktir, Ervâh-ı zatiyemiz üstünde şimdi bir ruh-ı askeri var. Her birimiz kendi şahsiyetini gaib etmemiş olmakla beraber hissolunuyor ki mecmuumuz bir şahsiyet-i ictimaiyye ile m uhât... Silâh bizi tüfenkler gibi biribirimize benzetti. Alettedric göğüslerimiz genişledi, bazularımız şişti, bacakla rımız sertlendi. Artık daha az yoruluyor, uykudan daha ziyade lezzet alıyoruz. Gevşekliği unuttuk; bugün talimi pek uzun bul muyoruz, Şimdi sanki azâm ıza sahibiz; vücudumuza hâkim ol duk; faaliyet-i askeriyye bizi asâbımıza kumandan etti. Anlıyoruz ki nefsimizin sultanıyız. Tereddüdümüz azaldı, hangi mevkide ve hangi halde bulunsak pek seri bir karar ittihaz edebiliyoruz, kuvvet ve m etanetin bahşettiği hiss-i necabetle da ha vakur olduk; Hele birisi kabalağımıza yan baksın! Beni piyadeye verdiler. Demek ki bilhassa toprak askeriyim. Yürürken içimden diyorum ki: "B en piyadeyim, bastığım yer be n im !" Bir askerin vatanını niçin herkesten ziyade sevdiğini şim di pekâla kendi kendime izah ediyorum, Çünkü askerin vatanı ile münasebeti hiç kimseninkine benzemiyor'. Asker olmayanlar için arsa, yol veya tarla olan toprak bir piyade neferi için bir yas tık. bir yatak, bir muhafız, bir âgûş, bir hemser, bir sütnine, her şey ve her şeydir. Asker kendisini vatan dağlarının oğlu, vatan ağaçlarının kardeşi, vatan kuşlarının ve vatan çaylarının muha tabı hisseder; hattâ semayı, vatanın semasındaki ayı ve yıldızlan hep hamiyetine mevdu sayar.... Bundan başka askerlik insanda hiss-i basireti arttırıyor; zira her gün bölük kumandmınızdan işitiyorsunuz: “ Farzediniz ki düşman şu ağaçların arkasındadır; nâgâh şuradan karşınıza mu-
95