Cengiz Aytmatov - Gün Uzar Yüzyıl Olur

Page 276

Eğer yemi iyi verilirse iki haftada düzelir, eski durumuna gelir. - Dur bir dakika! Önce dilinin altındaki baklayı çı­ kar. Durup dururken Karanar'ı neden geri veriyorsun? Onu senden isteyen mi var? Bunun üzerine Yedigey tasarladıklarını bir bir anlattı . Ailesini alıp Sarı Özek'ten uzak bir yere gidecekti . Bıkmıştı buralardan . . . Başka yerde şansını deneyecek, ekmek parasını oralarda kazanmaya çalışacaktı. Belki böylesi daha iyi olur­ du . . . Kazangap onu dinledi dinledi, sonra şunları söyledi: - En iyisini kendin bilirsin . Gene de bana öyle geliyor ki, sen ne istediğini bilmiyorsun. Diyelim, gittin buradan, insan kendinden kaçamaz ki! Nereye gidersen git, dertlerin­ den kurtulamayacaksın. Çünkü gittiğin her yere dertlerin de seninle birlikte gelir. Eğer sen bildiğim yiğit Yedigey' sen kendine burada hakim olmalısın. Kaçmak yiğitlik de­ ğildir. Herkes bir yeri bırakıp kaçabilir, fakat herkes kendi­ ni istenen kalıba sokamaz. Yedigey, Kazangap'ın görüşüne katılmamakla birlikte onunla tartışmaya girmedi. Oturduğu yerde durmadan içini çekiyor, dalgın dalgın düşünüyordu : «Ne olursa olsun git­ meliyim. Şansımı başka bir yerde denemek en iyisi. . . Peki, unutabilecek miyim gittiğim yerde? . . Ama ben de ne diye unutmaya çalışıyorum? . . Bu gidişin sonu ne olacak? Hem unutmak istemiyorum, hem de düşündüğüm sürece acı çe­ kiyorum. Kim bilir, o ne durumdadır? . . Yumurcakları alıp nerelere gitti acaba? Başı daraldığı zaman onu anlayacak, yardımına koşacak biri var mı yanında. Bu konuda Ukubala' nın sıkıntısı da az . değil, günlerdir suratsızlığıma, yabanlaş­ mama sessizce katlanıyor . . . Bütün bunlar ne için?» Kazangap, Yedigey'in kafasının içinden neler geçtiğini biliyordu . Onun sıkıntılarını hafifletmek için bir şeyler söy­ lemeye karar verdi . Öksürüp dikkatini çekerek, onun kafa­ sını kaldırmasından sonra şunları söyledi : - Deminden beri aklını çelmeye çalışıyorsam bunda bir çıkarım olduğunu düşünme. Yok öyle bir şey . . . Ayrıca ne yapılması gerektiğini en iyi kendin bilirsin. Hani, ne sen Raymalı-Ağa'sın, ne de ben Abdilhan'ım . Böyle olmayı is­ tesek bile yüz kilometre çevremizde seni bağlayacak bir ka­ yın ağacı bulamam. Tümüyle özgürsün, istediğini yapabilir-

276


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.