Tofaş'ın 50 Yıllık Yolculuğu

Page 202

mevcut ürünlerdeki değişikliklere yönelik sorumluluğu almak şekline dönüşmüştü. Bu da Doblò’yla birlikte, tek tek parçaların değil, ama tüm bir modelin üzerindeki değişikliklerin yönetilmesi oldu; Doblò’yu etkileyen herhangi bir değişiklik söz konusu olduğu zaman, bunun tüm sorumluluğu, yani onay, gerçekleştirme, tasarımını yapma, tasarımını doğrulama sorumluluğu Tofaş’a ait oldu. O dönemde Tofaş’ın Dış İlişkiler Grup Direktörü olan Nezih Olcay, Doblò’nun kurum için neden çok önemli olduğunun değerlendirmesini yaparken, projenin en heyecanlı ilk günlerine de uzanıyor: İhracatla ve Tofaş’ın üretim merkezi haline gelmesiyle ilgili asıl büyük adım, Doblò’yla atılmıştır. Doblò Türkiye’de ilk kez neredeyse tamamına yakın kısmının üretileceği bir araçtı. Proje önce İtalya’da başlatıldı, ama daha hangi ülkede yapılacağına karar verilmemişti. CEO Jan Nahum ve fabrika müdürü Antonio Bene, sık sık İtalya’ya gidiyorlar ve “biz de talibiz” diyorlar ama sonuç olarak bu bir maliyet meselesi; gerek yatırım maliyetini gerekse otomobilin maliyetini çıkartmak zorundayız. Biz ekiple bir hafta şirkete kapandık ve projenin maliyetini çıkardık, hem de kuruş kuruş... Sonunda Türkiye, yatırım olarak iyi çıktı. Hatta fiili durum, bizim öngörümüzden daha da iyi oldu. Doblò, 2001’deki bankalar krizine denk gelmişti. Türkiye’deki otomobil satışları önemli ölçüde azalmıştı. Bunun yerini ihracat aldı. O dönem bu anlamda Tofaş için çok iyi geçti. Tofaş’ın bugünkü duruma gelmesinin çıkış noktası Doblò’dur. Onu MiniCargo takip etti, arkasından yeni Doblò ve sonrasında Egea geldi. Bu yükselişin başlangıcı, Doblò oldu. Başka bir şey daha var elbette; tabii ki maliyet hesapları önemli, fakat öte yandan eğer fabrikamız bu aracı yapacak seviyeye gelmemiş olsaydı, bu iş olmazdı. Fabrika o gelişimi göstermişti. Tofaş gerçek bir üretim merkezi olmuştu.

Doblò projesinin Tofaş için bir dönüm noktası olduğunu düşünen Bülend Özaydınlı, şirketin önünü de açtığına inanıyor: Doblo projesi çok başarılı bir projedir. Bundan sonraki yeni yatırımları alması, Ar-Ge’sini, mühendislik bölümünü geliştirmesi, hep bu projeye paralel olmuştur. Sadece Türkiye’de üretilir bir konumda olması değil, bu projeyle birlikte teknolojinin de Tofaş’ın içinde geliştirilmeye başlanmış olması önemlidir. Ondan sonra zaten diğer projelerde bu çalışmalar esas alınmıştır. Teknik birikim ve deneyim kısmı Tofaş’ın üzerine tescil edilmiştir. Bunlar kolay sağlanabilir hususlar değildir. Bundan sonra bu prensipler üzerinde çok ciddi gelişim sağlanmıştır. Bu bir takım çalışmasıdır, takımın uyum içinde çalışmasının sonucudur. Jan Nahum ve Antonio Bene, Tofaş takımının başarılı sonuçlar almasını, Tofaş yönetici ve tüm çalışanların başarıya

2 0 0 0 ’ L İ Y I L L A R : T O FA Ş ’ I N Y E N İ D E N Y Ü K S E L M E D E V R İ

201


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.