Yeni Mesaj Gazetesi 29.06.2013

Page 8

YENÝ MESAJ. 29 HAZÝRAN 2013 CUMARTESÝ

8

GÜNCEL

SAYFA

Adem BÝRÝNCÝ

“Cümle âlem duysun, bu sefer oyum Haydar Baþ'a” MÝLLETÝN EFENDÝSÝ Milletin efendisi programý çekimleri için Ýzmir Menderes ilçesi Develi, Tekeli ve Çileme köylerindeyiz. Bu köylerde örtüaltý sebzecilik yapýlmakta ve þu an salatalýk hasadý gerçekleþmekte. Çiftçiler adeta kan aðlýyorlar. Salatalýðýn fiyatý þu an 8 kuruþ. Toplanan salatalýklar maalesef Menderes nehrine dökülmekte sevgili okurlar. Ürünlerin sersebil olduðu para etmediði bir dönemden geçiyoruz. Bu acý tabloyu

adembirinci@gmail.com

köylüye yaþatan elbette oy verip baþýna getirdiði iktidar. Köylülerimizin söylediði þekliyle birinci suçlu biziz, ikinci suçlu iktidardýr. Köylülere bu gidiþatý nasýl tersyüz edeceksiniz þeklinde sorduðumuzda; bu sefer aldanmayarak bu topraklarýn sesi olan Prof. Dr. Haydar Baþ'a oy vereceklerini söylüyorlar. Develi köyünden Ahmet Uysal bey; “þu an ülkemizin meselelerini ve çözüm yollarýný en iyi bilen özellikle de tarým kesi-

mine eþsiz çözümler sunan tek insanýn Haydar Baþ olduðunu gördük anladýk ve idrak ettik” diyor. Ve ekliyor Ahmet Bey; “yaþým 60, þu ana dek iki yakamýz biraraya gelip yüzümüz gülmedi. Ýnanýyorum Haydar Baþ yüzümüzü güldürecektir. Bu adam misali Atatürk… Bu sefer tüm köylü olarak Haydar Baþ'ý iktidar edeceðiz inþaallah.” Develi köyü merkez kahvehanesinde 20'yi aþkýn köylü topraðýmýz, emeðimiz ve geleceðimiz adýna Prof. Dr. Haydar Baþ'ý destekleyeceklerine namus sözü veriyorlar. Develi'den sonra Tekeli köyündeyiz. Tekeli köyünden Baykal Bozdemir adlý genç bir çiftçi ürün para etmediðinden topraða küstüðünü ekip biçmediðini söylüyor. Prof. Dr. Haydar BAÞ'ýn iktidar olduðu gün tarýma, ekip biçmeye baþlayacaðýný dile getiren Bozde-

mir; Haydar Baþ'ý iktidar için var gücümüzle çalýþacaðýz deyip ezberlemiþ olduðu MEM projelerini soluksuz bir þekilde sýralýyor: “Tarýmda tüm kotalar kalkýyor. Ürün ekiminden evvel yüzde 50 avans veriyor ve ürün alým garantisi var. Taban fiyatýný bizler belirliyoruz. Ýlaç, gübre, mazot desteði var. Sigortamýz yapýlacak, emeklilik hakkýmýz var. Ayrýca vatandaþlýk maaþý alacaðýz. Var mý bundan ötesi?” Çileme köyüne vardýðýmýzda ise köy TV logosunu gören 40 yaþlarýnda bir aðabeyimiz; “iþ aþ Haydar Baþ” þeklinde baðýrarak bizleri masasýna davet ediyor. Yüksek sesle bu sefer yemin olsun ki, cümle âlem de duysun oyum Haydar Baþ'ýn... Köy halleri bu þekilde sevgili okurlar. Yeni köylerde buluþmak üzere...

Özelleþtirilen tesisler için cenaze töreni Özelleþtirmeye kurban edilmiþ olan kamu kurumlarý için Muðla'da temsili bir cenaze merasimi düzenleyen vatandaþlar, temsili imamýn özelleþtirilen tesisler için “Haklarýnýzý helal ediyor musunuz?” sorusuna hep birlikte ‘Hayýr’ diye cevap verdi Türkiye’de ilginç eylemleriyle dikkat çeken Muðla’nýn Yataðan ilçesindeki Maden-Ýþ Sendikasý ve Tes-Ýþ Sendikasý üyeleri, yine ilginç bir eyleme imza attý. Türkiye’de özelleþtirilen kamu iktisadi teþekküllerine ait tesisler için temsili imam ve tabut hazýrlayan sendika üyesi iþçiler, madenci heykeli önünde özelleþtirilen tesislere haklarýný helal etmedikleri açýkladý. Yataðan þehir merkezinde sloganlar atarak yürüyen sendika üyelerine bazý vatandaþlar alkýþlarla destek verirken, yürüyüþ Madenci Heykeli önünde sona erdi. Temsili tabutlarý sýrasýyla dizen sendikalar adýna açýklamayý Maden Ýþ Sendikasý Baþkaný Süleyman Girgin yaptý. Girgin, Ulu Önder Atatürk'ün “Söz konusu vatansa gerisi teferruattýr" dediðini hatýrlatarak þöyle konuþtu: "Evet söz konusu vatansa gerisi teferruattýr. Her ülkenin topraðý deðerlidir ama bizim vatan topraðýmýz hem deðerli hem de kutsaldýr. Çünkü, her karýþ topraðý þehit kanýyla sulanmýþtýr. Emperyalizme karþý savaþan vatan evlatlarý, Erzurum’da Nene hatun, Maraþ’ta Sütçü Ýmam, Ýzmir’de Hasan Tahsin, Ankara'da Mustafa Kemal

olmuþlar ve emperyalizme geçit vermemiþlerdir. Vatan demek sadece bir avuç toprak ve üzerlerindeki çakýl taþlarý demek deðildir. Vatan, madenlerdir, santrallerdir, limanlardýr, derelerdir, otoyollardýr, köprülerdir, barajlardýr, KÝT’lerdir."

Özelleþtirme kýyýma dönüþtü Girgin, maalesef son 30 yýldýr batýnýn dayatmalarýyla devlet politikasý haline getirilmiþ olan ve adeta yaðma ve talana dönüþen özelleþtirme uygulamalarýyla, vatanýn parça parça satýldýðýný, tek

kurþun atmadan emperyalizme teslim edildiðini söyledi. Þimdi de sýrada iþtah kabartan kamu santralleri ve kömür iþletmeleri olduðunu belirten Girgin, þöyle konuþtu: "Bu güne kadar enerji alanýnda daðýtýmýn tamamý, özelleþtirilmiþ durumdadýr. Üretimde ise doðalgazýn, termiðin ve hidroelektriðin özelleþtirilme süreci de devam etmektedir. Yataðan termik santrali ve Güney Ege Linyit Ýþletmeleri yýllardan bu yana Yataðan ekonomisini besleyen iki önemli arterdir. Ayný zamanda bölge halký için iþ kapýsýdýr da. Bu kurumlar Özelleþtirilirse, istihdam-

da küçülme olacak, Seyitömer'de olduðu gibi kadrolu ve taþeron iþçiler iþten çýkartýlacak, iþsizlik artacak, ilçeye giren nakit azalacak ekonomik daralma kaçýnýlmaz olacaktýr. Bu kurumlarýmýz satýlýrsa bundan köylü de, esnaf da, memur da olumsuz yönde etkilenecektir. Bu dava sadece santral ve kömür iþçisinin deðil, Yataðan'da yaþayýp, Yataðan'da ekmek yiyen herkesin davasý olmalýdýr. Bugün burada bu zamana kadar yapýlan özelleþtirmelere bir kez daha dikkat çekmek için özelleþtirmeye kurban edilmiþ olan kamu kurumlarýmýzý temsilen bir cenaze merasimi yapýyoruz. Maalesef giden geri gelmediði gibi yerine de yenisi konmuyor. Bundan dolayý Yataðan’dan iktidara bir çaðrýda bulunarak özelleþtirme kýyýmlarýna bir son verilmesini, Yataðan-Yeniköy -Kemerköy termik santrallerimizin ve kömür ocaklarýmýzýn özelleþtirme iþlemlerinin durdurulmasýný istiyoruz.” Konuþmalarýn ardýndan temsili cenaze töreninde temsili imamýn özelleþtirilen tesisler için “Haklarýnýzý helal ediyor musunuz?” sorusuna sendika üyeleri ‘Hayýr’ diye cevap verdi. ÝHA

Açýlým sürecinde TSK'ya kritik hamle TSK Ýç Hizmet Kanunu'nun kritik 35. maddesi 'açýlým süreci'nde deðiþiyor. Yeni düzenlemeyle eski Kanun'da yer alan TSK'nin "Türk yurdunu ve Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama" görevi sona eriyor. TSK, Türkiye'yi sadece yurtdýþýndan gelen tehditlere karþý koruyacak

Brezilya'daki gösterilere þiddet bulaþtý Brezilya'da yolsuzluk ve kamu hizmetlerinin yetersizliðine tepki duyan binlerce kiþi, ülke çapýnda üç hafta önce baþlayan protesto gösterilerini sürdürürken, önceki gün FIFA Konfederasyonlar Kupasý yarý finali karþýlaþmasýnýn yapýldýðý Fortaleza kentinde polis ve göstericiler arasýnda çatýþma çýktý. Fortaleza'da aralarýnda öðrencilerin de bulunduðu yaklaþýk 5 bin kiþi protesto yürüyüþü için sokaklara döküldü ancak küçük bir grubun polisle çatýþmasýyla gösterilere þiddet bulaþtý. Yerel yetkililer, polisin göstericilere göz yaþartýcý gaz ve plastik mermiyle müdahale ettiði olaylar sýrasýnda, en az sekiz kiþinin yaralandýðýný, 70'ten fazla kiþinin gözaltýna alýndýðý bildirdi. AA

HABER MERKEZÝ Hükümet, 'sivilleþme ve demokratikleþme' gerekçesiyle 1 Nisan 1961'de yürürlüðe konulan TSK Ýç Hizmet Kanunu'nun 2, 35 ve 43'üncü maddelerinin yaný sýra Ýl Ýdaresi Kanunu ve Yüksek Askeri Þura Kanunlarýnda önemli deðiþiklikler öngören düzenlemeler için yasa deðiþikliði çalýþmasý baþlattý. TBMM Baþkanlýðý'na sunulan Tasarý'ya göre TSK Ýç Hizmet Kanunu'nun 2. maddesindeki "Askerlik, Türk vatanýný, istiklal ve Cumhuriyetini korumak için harb sanatýný öðrenmek ve yapmak mükellefiyetidir. Bu mükellefiyet özel kanunlarla vaz'olunur" cümlesi “Askerlik, harp sanatýný öðrenmek ve yapmak mükellefiyetidir” olarak deðiþtiriliyor.

Yeni düzenlemeyle birlikte TSK'nin terörle mücadele yetkisi de önemli ölçüde törpüleniyor.

Açýlým sürecinde kritik hamle Askeri darbelerin yasal dayanaðý olarak gösterilen 35'inci maddedeki, "Silahlý Kuvvetler'in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiþ olan Türkiye Cum-

huriyeti'ni korumak ve kollamaktýr" ibaresi, "Silahlý Kuvvetler'in vazifesi; yurtdýþýndan gelecek tehdit ve tehlikelere karþý Türk vatanýný savunmak, caydýrýcýlýk saðlayacak þekilde askeri gücün muhafazasýný ve güçlendirilmesini saðlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararýyla yurtdýþýnda verilen görevleri yapmak ve uluslararasý barýþýn

saðlanmasýna yardýmcý olmaktýr" þeklinde deðiþtiriliyor. Ayný kanunun 43. maddesindeki "Türk Silahlý Kuvvetleri her türlü siyasi tesir ve düþüncelerin dýþýnda ve üstündedir" cümlesi “Türk Silahlý Kuvvetleri mensuplarý siyasi faaliyette bulunamaz” þeklinde düzenleniyor. Tasarý'nýn Ýl Ýdaresi Kanunu'nda yaptýðý deðiþiklik ile birden fazla ili içine alan olaylara müdahalede, kuvvetler arasý koordinasyon, iþbirliði ve emir komuta iliþkilerinin Genelkurmay Baþkanlýðý ile Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan deðil, Hükümet tarafýndan yürütüleceði hükme baðlanýyor. Tasarý'yla YAÞ Kanunu'na, “Yüksek Askeri Þura kararlarý Cumhurbaþkanýnýn onayý ile tekemmül eder" ibaresi de eklendi.

Yusuf KARACA

Baþlar ne zaman ayak görünür? KÝTABIN ORTASINDAN

@yusufkaraca34

kitabinortasindan@hotmail.com

Aklýma bir hikâye geldi… Adamýn biri bir çeþme baþýnda suyunu içtikten sonra biraz dinlenir. Etrafý gözleriyle tararken topraða bakar. Topraðýn üzerinde bir böcek, pislik yuvarlýyor. Ona kibirli bir bakýþ atarak içinden “bu kadar pis bir canlý neden yaratýlmýþ ki” der. Bu durum Gayretullaha dokunur. Adam o gün evine gittikten sonra ansýzýn bir hastalýða yakalanýr. Çeþitli tedavi yollarýný, kendince dener ama hastalýk hýzla ilerler. Ciddi, ciddi bu hastalýktan öleceðine inanmaya baþlar. Bütün varýný, yoðunu hastalýðýna çare için harcar, ancak nafile… Nerede bir doktor duysa çare diye yapýþýr, ancak derdine bir türlü derman bulamaz. Neyse bir gün, ilginç bir insanla karþýlaþýr. Adam doktor deðil fakat ilim ehli bir zat olduðu, her halinde belliymiþ… Çaresiz, bu kiþiye de derdini açar. Bu zat hasta adama, “Ben senin derdinin çaresini biliyorum. Ancak, benim þartlarýma uyman gerekir” der. Tabi hasta adam, þifa bulmak için her türlü þartý yerine getirmeye zaten dünden razý… Hasta adam dinlemeye baþlar, esrarengiz adamý… Esrarengiz adam, ona bir dað ve bir de çeþme tarif eder. Hasta adam tarif edilen yeri çok iyi bildiðini hatýrlar. Sonra bu çeþme baþýnda bekleyerek, burada pislik yuvarlayan bir böceðin getirdiði pisliði tam kýrk gün yemesini ister. Hasta adam bu duyduklarý karþýsýnda, tam bir þok geçirir. Evine gider uzun uzun düþünür. Bir yandan istenilen þeyin imkânsýzlýðýný, öbür taraftan yapmazsa öleceðini… Sonra hayatta kalma duygusu aðýr basarak, denileni yapmaya karar verir. Kýrk gün bu pisliði yiyen talihsiz adam, kýrk günden sonra gerçekten iyileþir ve bu hastalýktan tamamen kurtulur. Sonra çok düþünür “neden bu b.ku yedim” diye… Ama olayý kavrar tabi! Adam bir gün gemi ile bir yolculuða çýkar. Okyanusun ortasýnda büyük bir fýrtýnaya yakalanýrlar. Gemi içinde herkes büyük bir korku içerisinde saða sola düþüp kalkarken, adam ise hiç týnmýyor ve oldukça soðukkanlý… Bu hali yolculardan birinin dikkatini çekiyor. “Be adam! Sen ne biçim insansýn? Hiç týnmýyorsun boðulup gideceðiz þurada… Nasýl bu kadar soðukkanlý olabilirsin, hiçbir þey yapmýyorsun?” diye sorar. Adam cevap verir: “Yok arkadaþ ben Allah’ýn iþine karýþmam. Bir kez karýþtým, bana kýrk gün b.k yedirdi. Ýster gemiyi batýrsýn, ister dünyayý hiç umurumda olmaz. O’nun bileceði bir iþ neyime lazým, tövbe, ben karýþmam…” *** Demek ki böcek bile olsa küçük görmemek gerekir. Hele insanlarý hiçbir zaman… Üstelikte devletinin buharlaþtýrýldýðýný, topraklarý üzerinde ameliyat yapýldýðýný, ülke kaynaklarýnýn peþkeþ çekildiðini görerek yürüyen, tepki koyan insanlara “çapulcular” dememek gerekiyor. Her gün iftira edip, “ayaklar ne zaman baþ oldu?” gibi ipe sapa gelmez laflar etmemek lazým. Vallahi çarpýlýrsýnýz! Allah’týr bu… “Ne oldum dememeli, ne olacaðým demeliyiz” kendimizi baþ görürken birden ayak olduðumuzu hatýrlatabilir. Hem baþlar ne zaman ayak görünür? Bir: Ýnsan tepe taklak düþtüðü zaman… Ýki: Baþlara þaþý bakýldýðý zaman… O yüzden “Hor bakma sen” hiçbir canlýya… Kibirden þaþý olmuþ gözlerimiz bizi yanýltabilir, dillerimiz yanlýþ konuþa bilir. Bu da her þeyin sahibi olan Allah’ýn zoruna gider, insanýn baþýna ne getireceði hiç belli olmaz…

Hükümlülere izin çýktý Adalet ve Ýçiþleri Bakanlýklarýnca hazýrlanan Hükümlü ve Tutuklulara Yakýnlarýnýn Ölümü veya Hastalýðý Nedeniyle Verilebilecek Mazeret Ýzinlerine Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin dünkü sayýsýnda yayýmlanarak yürürlüðe girdi. Yönetmelik, ceza infaz kurumlarýndaki hükümlü ve tutuklularýn yakýnlarýnýn ölümü veya yaþamsal tehlike oluþturacak önemli ve aðýr hastalýðý halinde kullanacaklarý mazeret iznine iliþkin usul ve esaslarý düzenliyor. Buna göre, aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasýna mahkum olanlar hariç, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarýnda bulunanlar da dahil olmak üzere, güvenlik bakýmýndan sakýnca oluþturmamasý koþuluyla tehlikeli olmayan hükümlülere, ikinci derece dahil kan veya kayýn hýsýmlarýndan birinin ya da eþinin ölümü halinde, cumhuriyet baþsavcýsýnýn onayýyla yol süresi dýþýnda 2 güne kadar cenazeye katýlmasý amacýyla izin verilebilecek. Soruþturmanýn veya kovuþturmanýn selameti ve güvenlik bakýmýndan sakýnca oluþturmamasý þartýyla tutuklulara, ikinci derece dahil kan veya kayýn hýsýmlarýndan birinin ya da eþinin ölümü halinde, soruþturma evresinde soruþturmayý yapan cumhuriyet savcýsý, kovuþturma evresinde ilgili hakim veya mahkemece ayný sürede izin verilebilecek. AA


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.