Flaş Kocaeli Gazetesi

Page 1

Karekodu telefonunuza okutun

www.flaskocaeli.com Kocaeli ile ilgili tüm haberler bu adreste

Geçmişten günümüze Değişmeyen lezzet 444 4170 Kasım 2018

Fiyat: 1

Vezirçiſtliği Mahallesi D-130 Karayolu üzeri Caddesi no:172 Başiskele KOCAELİ

Sadece Haber

İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği’nin (İKM) Başkanı Murat Öztürk:

Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım:

KARAMÜRSEL İÇİN DAHA ÇOK PROJEMİZ VAR

“Esnafımın faydası için kim bir şey yapacaksa, ben onun kapısında yatarım”

ESNAFIN DERNEĞİ GERİ DÖNDÜ! İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği’nin (İKM) yeni Başkanı Murat Öztürk ile Karaçetin İş Merkezi’nde derneğin yeni ofisinde bir araya gelerek ; esnafın derneğininin geri dönüş hikayesini konuştuk.

Her yönüyle farklı bir belediye başkanı olan Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, bundan 16 yıl önce Karamürsel Belediye Başkanlığı’na aday olurken, Sevgi kazanacak’ diyerek yola çıktı.16 yıldır belediye başkanlığı yapan biri olarak Ka-

ramürsel’in çarşısında tek başına yürüyebilen, her adım başında halkın teveccühüyle karşılaşsa da önümüzdeki dönem için ‘kısmet’ diyecek kadar mütevazi davranan Başkan Yıldırım’la “Huzurun Başkenti” Karamürsel’i konuştuk. S3

Kandıra yeni belediye hizmet binasına kavuşuyor Vatandaşlara kaliteli ve hızlı hizmet ağının ulaşmasını önemseyen Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Kandıra’ya yeni ve modern bir Belediye Binası kazandırıyor

Yeniden yapılanma ve sarsılan imajını tazeleme sürecine giren İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği’nin (İKM) yeni Başkanı Murat Öztürk ile Karaçetin İş Merkezi’nde derneğin yeni ofisinde bir araya gelerek; İKM’nin yeniden küllerinden doğmasını, çarşı için geliştirdiği projeleri, esnafın sıkıntılarını ve yaptığı yanlışlarını konuştuk. Öztürk, başkanlığı öncesinden seçildiği güne

kadar yaşadıkları sorunları samimiyetle paylaştı; “Esnafımın faydası için kim bir şey yapacaksa, ben onun kapısında yatarım. Biz İKM olarak hiç birşey istemiyoruz. Biz esnafımıza hizmet istiyoruz.”diyerek İzmit esnafının sıkıntılarını gidermek için var gücüyle çalışacağının garantisini verdi. S6

Özcan Pişmaniye’nin sahibi Yaşar Can:

Farkındalık yaratacak projeler yapmak istiyoruz Kısa sürede çok yol kat eden ve başarılı projelere imza atan, ilimizdeki en önemli kadın oluşumlarından birini hayata geçiren Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya ile keyifli ve samimi bir röportaj gerçekleştirdik. S7

Hüseyin Öziri

7

Sanayi şehrinden müzelere yolculuk

www.flaskocaeli.com

Kentin en sevilen isimlerinden mütevazi kişiliği ile öne çıkan, Özcan Pişmaniye’nin sahibi, Genç Kocaeliler Derneği eski yöneticisi, KOTO Meclis Üyesi Yaşar Can ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. S5

Körfez Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Irak:

“Belediyeciliğimizi tüm dünya duyacak”

Körfez’de geniş bir kitlenin sevgisini kazanmış, bir çok kurum ve STK’larda görev almış, HAS Parti Körfez İlçe eski Başkanı, Kars Ardahan Iğdır Vakfı Genel Başkanı, AK Parti Körfez Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Irak ile bir araya gelerek aday adaylığı sürecini konuştuk. S10

DÜNYANIN GÖZÜ BU ZİRVEDEYDİ Hayaldi gerçek oldu,

İnsanlığın sesi Kartepe Zirvesi’nden yükseldi

PERİLER SÜPER LİG’DE Sporun ve sporcunun her zaman yanında olan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın öncülüğünde “Haydi Basketbola” projesiyle başlanılan yolda, inanç ve kararlılıkla yürüyen Kadınlar Basketbol Takımının süper lig heyecanı gerçek oldu. S11

“Göç, Mültecilik ve İnsanlık” temasıyla toplanan Kartepe Zirvesi’ne 30 ülkeden 184 bilim, medya ve siyaset insanı katıldı. AB ve Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlar temsilci gönderdi. 2 Çalıştay, 2 Açılış Oturumu, 46 Panel, 11 Vaka Kritik, 12 Akademik Panelde; göç, mültecilik ve insanlık bütün boyutlarıyla ele alındı S4

10 Özel Bilgili Kültür Okulları iyilikte yarışıyor

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz

Seda Oruç

Kartepe Zirvesi 2018:“Göç, Mültecilik ve İnsanlık”

“Bu kente borcum olduğunu hisseden bir insanım” Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya:

Faaliyette olan Belediye Binasının birimlerinin farklı yerlerde yer almasından dolayı vatandaşların yaşadığı karışıklıkların ve sıkıntıların önüne geçmeyi hedefleyen Başkan Köken, bizler binamızla, araç gereçlerimizle vatandaşlarımıza hizmet etmeye ve onların hizmetkarı olmaya talibiz dedi. S2

Özel Bilgili Kültür Okulları bu yıl 4.’üncüsünü düzenlediği, iyilik yapma bilinciyle ortaya çıkan Kış Şenliklerine hazırlanıyor. Özel Bilgili Kültür Okulları Müdürü Sevda Saraçoğlu ile bir araya gelerek, Kış Şenlikleri fikrinin nasıl ortaya çıktığını, iyilik hareketinin nasıl büyüdüğünü, hangi amaca hizmet ettiğini konuştuk. S8

Whatsapp İhbar Hattı: 0555 819 86 99

Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü açıldı Eğitim-öğretim faaliyetlerine bu yıl itibariyle başlayan 1400 öğrenci kapasiteli Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi muhteşem bir açılış töreni ile açıldı. Toplam 18 bin m2 alanda, anaokulu, ilkokul, ortaokul, Anadolu ve Fen liseleri ve uzman kadrosuyla eğitim veriyor.S9

Telefon: 0262 322 86 99

flaskocaeli@gmail.com


2

KASIM 2018

www.flaskocaeli.com

Kandıra yeni belediye hizmet binasına kavuşuyor Kandıra’da tarihe Yelkencioğlu Konağı tanıklık ediyor Kandıra’da bir ilki gerçekleştirecek olan Akademi Lise’si Projesi’nin hazırlık çalışmalarında sona yaklaşılırken, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken çalışmaları yerinde inceledi. Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, ilçenin tarihi dokusunu yansıtan projelerini bir bir hayata geçiyor. Yelkencioğlu ailesiyle Kandıra Belediyesi arasında yapılan görüşmeler sonucunda bedelsiz olarak 100 yıllığına Kandıra Belediyesine tahsis edilen konakta restorasyon çalışmalarını tamamlayarak vatandaşın hizmetine sunuldu.Kandıra Belediyesinin önemli projeleri arasında yer alan Yelkencioğlu Konağının açılışı Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken ve kalabalık bir katılımcı tarafından gerçekleşti. İlçede bir ilke imza atan Başkan Köken, “Geçmişten günümüze ilçemizin gelişimine, tarihi mirasına ışık tutacak olan konak projemizin açılışını çok şükür yaptık. Kültürel ve tarihi değerlerinin korunmasına ve bunların sonraki kuşaklarımıza aktarılmasına yardımcı olmak amacıyla başlattığımız Yelkencioğlu Konağı Restorasyon projemizi il-

çemize kazandırdık. Kandıra’mıza yakışan hizmetlerle çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. KANDIRA’MIZI GELECEĞE TAŞIMAK İSTİYORUZ Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, ‘’Türkiye’mizde yaşanan gelişime ve değişime bizler de ilçe olarak katkı sağlayan çalışmaları hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kandıra’mızı geleceğe taşımak istiyoruz. İstanbul’a yakın, Kocaeli’nin yoğun nüfus aldığı dönemlerde vatandaşlarımızın deniz ve doğasıyla tarım arazilerinin bol olduğu tek ilçe olan Kandıra’yı doğru bir şekilde projelendirmek için çalışıyoruz’’ dedi.Konaklara layık olan Kandıra’mıza böyle köklü bir konağı kazandırmış olmamıza vesile olan, Yelkencioğlu Ailesine teşekkür eden Başkan Köken, toplumsal bilinçlenme, tarihe ve geçmişimize dair bilgilerin hafızalarda görsellik olarak kalmasını sağlamak amacıyla hayata geçirdikleri projenin temelinde insana hizmet olduğunu vurguladı.30’un üzerinde eski döneme ait eşyaların sergilendiği müze, vatandaşlar tarafından beğeni topluyor. 1870-80 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen tescilli konağın yeni yüzü, Kandıra’nın misafirperverliğinide geçmişten günümüze taşıyor.

Vatandaşlara kaliteli ve hızlı hizmet ağının ulaşmasını önemseyen Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Kandıra’ya yeni ve modern bir Belediye Binası kazandırıyor Faaliyette olan Belediye Binasının birimlerinin farklı yerlerde yer almasından dolayı vatandaşların yaşadığı karışıklıkların ve sıkıntıların önüne geçmeyi hedefleyen Başkan Köken, bizler binamızla, araç gereçlerimizle vatandaşlarımıza hizmet etmeye ve onların hizmetkarı olmaya talibiz dedi. Eski hastane binasının yerinde yapımı

devam eden Belediye Hizmet Binası ilçenin merkezinde yer alıyor. Hizmetlerin tek çatı altında toplanması ise vatandaşların ihtiyaçları olan konularda kolaylıkla bilgi almasını sağlayacak. Temel betonu atma çalışmaları devam eden Belediye Hizmet Binasının tamamlanmasının ardından yepyeni modern bir binaya kavuşacak olan vatandaşlar, hızlı ve kaliteli hizmet

ağından yararlanacak. Hemşehrilerimize hizmet etmek için ekibimizle beraber aşk ile çalışıyoruz diyen Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, geldiğimiz noktada tek çatı altında daha hızlı dinamik ve güçlü bir şekilde halkımıza hizmet edeceğiz. Kamu hizmetlerinin verileceği bir yere ihtiyacımız vardı.Belediyemiz hizmetini en güzel şekilde buradan sürdürecek dedi. *

Kandıra’yı Seviyorum Bisiklete Biniyorum Projesi çocukları bisiklet sahibi yapıyor

Kandıra Namazgah Kültür Merkezi ve Tema Park halkın gözdesi oldu Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken’in girişimleriyle hayata geçen ve Kandıra’nın çehresini değiştiren Namazgah Kültür Merkezi ve Tema Park halkın büyük beğenisini kazanıyor. Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Namazgah kültür merkezi içerisinde yapımı tamamlanan düğün salonuyla ve sosyal aktivitelerini yapabilen alanları hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı. “VATANDAŞLARA BÜYÜK HİZMET” Gençlerimiz ve ailelerinin geniş, ferah alanlarda misafirlerini rahatça ağırlayacağı Namazgah Kültür merkezimizi ve temaparkı

Kandıraya kazandırmanın gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Köken ‘’Kandıra Belediyesi olarak vatandaşlarımıza köklü, kaliteli ve marka değeri yüksek olan hizmetlerimiz devam edecek. Hemşehrilerimiz Namazgahta bulunan Temaparkı yoğun bir şekilde kullanıyorlar, düğün ve cemiyetlerini yine burada bulunan düğün salonumuzda huzur içerisinde yapıyorlar buda bizi oldukça memnun ediyor’’ dedi.

Kandıra’yı Seviyorum Bisiklete Biniyorum projesiyle her yıl yüzlerce çocuğu bisiklet hayaline kavuşturan Kandıra Belediyesi, geleneksel hale getirdikleri bisiklet dağıtım törenlerini her yıl sürdürüyor. HER YIL 500 ÖĞRENCİYE BİSİKLET DAĞITILIYOR Kandıra’yı Seviyorum Bisiklete Biniyorum projesi kapsamında bu yılda Kandıra’daki yirmi ortaokula 480 adet bisiklet hediye edildi. Bisiklet dağıtım törenlerinde konuşan Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken,, her çocuğumuz hayalini yaşayarak büyümeli, gelecek günlere umutla bakmalı dedi. Kandıra Belediyesi olarak onların hayallerini gerçeğe dönüştürmek için çalışıyoruz diyen Başkan Ünal Köken, , geleceğimizin teminatı gençlerimiz bizler için çok önemli. Büyükşehirlerimizdeki imkanların mahallelerimizde eğitim gören yavrularımız için de olmasını istiyoruz ifadelerine yer verdi. BAŞKAN KÖKEN, ÖĞRENCİLERİN KAHRAMANI İzmit Belediyesininde destekleriyle “Kandıra’yı Seviyorum Bisiklete Biniyorum” projesi kapsamında bisikletlerine kavuşan öğrenciler, kendilerine ilk defa bisikletle buluşturan, hayallerini gerçekleştiren Kandıra Belediye Başkanımız Ünal Köken’e teşekkür ettiler.

Başkan Köken, Kandıra

Akademi Lise’si çalışmalarını inceledi Kandıra’da bir ilki gerçekleştirecek olan Akademi Lise’si Projesi’nin hazırlık çalışmalarında sona yaklaşılırken, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken çalışmaları yerinde inceledi. İlgili personelden proje detayları ile alakalı bilgiler alan Başkan Köken, model bir proje olan Akademi Lise’de özellikle ahlak ve maneviyat eksenli çalışmaların yapılmasına önem gösterileceğini belirtti. Gençlerin iyi koşullarda eğitim alması için çabalayan Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Havva Yıldız Gençlik Merkezi’nde faaliyete geçecek olan Akademi Lise için yapılan hazırlıkları inceledi. Liseli öğrencilerin akademi programlara başvuracağı, atölye faaliyetleri ile sosyal faaliyetlerin olacağı Akademi Lisenin hizmete girmesi için yoğun çaba harcadıklarını vurgulayan Başkan Köken, gençlerimizin geleceğini düşünüyoruz, onların en iyi eğitimleri

almaları için çalışmayı sürdüreceğiz dedi. HAVVA YILDIZ GENÇLİK MERKEZİ’NDE Akademi Lise’si ile hedeflerinin gençlerin vakitlerini faydalı aktivitelerle geçirmelerini sağlamak olduğunu belirten Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, “Böylece gençlerimizin hem eğitim yönünden hem de sosyal yönden gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” dedi. Kandıra’daki Havva Yıldız Gençlik Merkezi’nde açılacak olan Akademi Lise’sinde okula destek, mezun bilgi destek, rehberlik hizmetleri, değerler eğitimi, kültürel etkinlikler, spor faaliyetleri, sanat atölyeleri ve yazarlık okulu, okuma grupları konularında eğitim destekleri yapılacak.

* Kandıra yeni belediye hizmet binasına kavuşuyor:


flaskocaeli@gmail.com

KASIM 2018

Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım:

3

KARAMÜRSEL İÇİN DAHA ÇOK PROJEMİZ VAR

“Huzurun Başkenti” Karamürsel Her yönüyle farklı bir belediye başkanı olan Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, bundan 15 yıl önce Karamürsel Belediye Başkanlığı’na aday olurken hiçbir vaatte bulunmadı. ‘Sevgi kazanacak’ diyerek yola çıkan Başkan Yıldırım, halkı sevgiyle kucaklayarak başkanlık koltuğuna oturup, görev yaptığı süre içinde de hizmet politikasını sevgi üzerine kurarak yoluna devam etti.16 yıldır belediye başkanlığı yapan biri olarak Karamürsel’in çarşısında tek başına yürüyebilen, her adım başında halkın teveccühüyle karşılaşsa da önümüzdeki dönem için ‘kısmet’ diyecek kadar mütevazi davranan Başkan Yıldırım’la “Huzurun Başkenti” Karamürsel’i konuştuk. Göreve geldiğiniz günden bugüne Karamürsel’de yaşanan değişimi bize özetler misiniz? 2004 yılında belediye başkanı seçildiğimde Karamürsel hala 1999 depreminin etkisi altındaydı. İlçede yapılaşmanın tamamen durduğu, insanların binalara güvenmediği bir dönemdi. Deprem sonrasında merkezi yönetimin başlattığı alt yapı yenileme çalışmaları devam ediyordu ancak çok büyük eksiklikler vardı. Yaşadığımız büyük felaketin insanlar üzerindeki etkisi de sürüyordu. İnsanlarımız mutsuzdu. Biz o dönem iktidar partisine rağmen seçimi kazandık. Karamürsel halkının 2004 seçimlerinde bize oy vermesinin tek sebebi, sloganımızdı. ‘Sevgi kazansın’ sloganıyla yola çıkmıştık çünkü o dönem insanların en çok sevgiye ihtiyacı vardı. Biz seçime girdiğimiz zaman hiçbir vaatte bulunmadık. Sadece ‘sevgi kazansın’ dedik. İnsanların en büyük ihtiyacının sevgi olduğunu da gördük. Tabii kafamızda Karamürsel’in gelişimiyle ilgili projeler vardı. Mesela, başkan seçildikten bir ay sonra bugünkü Yelken Kulübü’nün olduğu yere bir büfe koydum. Hemen dedikodu kazanı kaynamaya başladı. Bu alanı akrabalarımdan birine peşkeş çekeceğimi iddia edenler oldu. Oysa ben Yelken Kulübü’nü ve Marina olarak düzenlediğimiz alanı hayal ederek o büfeyi koymuştum. Büyükşehir Belediye Başkanımız sayesinde hayalimizi gerçekleştirdik. Daha o günlerde Balık Adası’nda değişiklik yapmayı, Balıkçı Barınağı’nı ileriye almayı, balıkçılarımıza daha rahat bir ortam sağlamayı kafamıza koymuştuk. Terminalin yerinin yanlış olduğunu biliyorduk, başka bir yere taşınması için gerekli planlamayı yapmıştık. Ancak iş başına geldiğimiz yıl büyükşehir belediye kanunu çıktı, Karamürsel Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne bağlandı ve yetkilerimiz kısıtlandı. KÖYLERİN HEPSİNE DOĞALGAZ GİDECEK Buna rağmen boş durmadınız ama... Göreve geldiğimiz ilk yıl Karamürsel’e doğalgazı getirmek bize nasip oldu. Armagaz ile çok uyumlu bir çalışma yaptık, abonelerine en hızlı gaz getiren ilçe olduk. Bugün doğalgaz konusunda o zamanlar hayal bile edemeyeceğimiz noktalara gel-

dik. Şu anda Pazarköy ve Çamçukur köylerine doğalgaz çıkartıyoruz. Önümüzdeki dönem ise Karapınar, Oluklu, Karaahmetli, İhsaniye ve İnebeyli gibi Karamürsel’in bütün köylerine doğalgaz götürmüş olacağız, bunun için çalışıyoruz. DEĞİŞİMİ BAŞLATTIK 2009 seçimlerinden sonra nasıl bir yol izlediniz? 2009 seçimleri sonrasında yeni projelerle yola çıktık ancak 2010 senesinde, içinde bulunduğum Demokrat Parti’nin genel başkanının anayasa değişikliği referandumuna ‘hayır’ demesini kabullenemediğim için bugünkü başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine AK Parti’ye geçtim. AK Parti’ye geçmemle birlikte aradaki parazitleri kaldırdık, Büyükşehir ile ortak çalışma imkanı bulduk. İbrahim başkanla zaten abi-kardeş ilişkimiz vardı ama farklı siyasi düşüncelerde olduğunuz zaman araya sinyal bozucular girebiliyordu. Biz onları ortadan kaldırdık. Direkt temasa geçtiğimiz andan itibaren Karamürsel’de hakikaten çok büyük bir değişim başlattık. Bugün mavi bayraklı Altınkemer Plajı bizden önceki dönemde 1999 depremi atıklarının döküldüğü alandı. Belediye olarak bu alanın temizliğine başladık. Büyükşehir Belediyesi’nin de gücüyle alanı tamamen temizledik ve bugün Marmara’da sayılı, İzmit Körfezi’nde ilk mavi bayraklı plaj haline getirdik. Bu bir hayaldi, gerçekleştirdik. Plajın hemen yanı başında bulunan, rahmetli Özcan Özalgın zamanında yapılmış Altınkemer tesisimiz vardı ama köhneydi, işlevini yitirmişti. İbrahim başkanla el ele verdik, arazisi bizde kalmak kaydıyla oraya çok güzel bir tesis yapıldı. O gün sahil bandını vatandaşlara açmaya karar verdik.KaramürselDereköy arasındaki 4-4.5 kilometrelik alanı vatandaşlara açarken, Balık Adası’nı yeniledik, Balıkçı Barınağı’nı yeni yerine taşıyarak balıkçılarımızın koşullarını iyileştirdik. Aynı zamanda Karamürsel’in girişinden çıkışına kadar 11 bin 700 metrekarelik bir alanda yürüyüş ve bisiklet yolu yaptık. Bunlar kolay olmadı tabii ki. O dönem yine hayalini kurduğumuz, gençliğimizde sevdalarımızı, mutluluğumuzu, acılarımızı ve üzüntülerimizi paylaştığımız, halk arasında ‘Oluklu Tepesi’ olarak bilinen alanı Orman Bakanlığı’ndan kiralayarak, bugün bilinen adıyla Aşıklar Tepesi’ne dönüştürdük. Burayı sadece bizim bölgemizden değil Türkiye’nin birçok yerinden insanların gelip ziyaret ettiği bir alan haline getirdik. Şehrin merkezinde değişiklik yapmak çok kolay olmasa da elimizdeki tarihi eserlere sahip çıktık. HALKA AÇIK BELEDİYE BİNASI Çok sayıda tarihi eseri restore ettiniz, öyle değil mi? 1999 depreminde hasar gören ve atıl durumda kalan eski belediye binamızı büyük uğraşlar sonunda restore ettik, Ahmet Taşçı Müzesi’ne dönüştürdük. Yine ‘Eski Hamam’ olarak adlandırdığımız hamamımızı restore ettik. Bugün onun yanındaki Karabali Camii restore ediliyor. Belediye başkanı olarak bazı şeylere karar

vermek kolay değildir. Cesaretli davrandık, cami ve hamamın yakınındaki binaları kamulaştırma kararı aldık. Allah nasip ederse bu dönem kamulaştırdığımız binaların tamamını yıkıp, orayı tarihi bir alan haline getireceğiz. Bundan sonraki dönemde en büyük hedefim; Karamürsel Kaymakamlığı’nın da içinde bulunduğu Hükümet Konağı’nı yıkıp, yerine tarihin bize miras olarak bıraktığı ancak büyük bir hata sonucu yıkılan Hükümet Konağı’nın aynısını yapmak. Karamürsel için hayati önem taşıyan Dal-Çık projesine de başladınız. Dal-Çık projesi, 2014 senesinde İbrahim başkanla birlikte ortaya koyduğumuz bir projeydi, Allah’a hamdolsun ki başladı. Bu proje, Karamürsel’in en büyük projelerinden biri. Fakat ondan önce 2009 senesinde projelendirmeye başladığımız, şu anda içinde oturduğumuz belediye binası var. 5 dönüm alan üzerine kurulan, yaklaşık 350 araçlık otoparkı olan, sinema salonlarının dahi bulunduğu bir hizmet binası yaptık. Devlet dairesi mantığının dışına çıktığımız için çoğu insan kabullenmekte zorlandı. Açıkçası ben bu binanın devlet dairesi olmasını istemedim. İnsanların rahatça girip çıkabileceği, kendilerini ait hissedebilecekleri bir bina olsun istedim. Mesela, Karamürselli bir insanın hiçbir işi olmasa da yazın sıcaktan bunaldığında ya da kışın üşüdüğünde ‘Ben belediyeye gideyim de biraz soluklanayım, bir çay-kahve içeyim’ diyebildiği bir bina olmasını istedim. Hamdolsun ki bunu İbrahim başkanla birlikte başardık.Evet, aynı zamanda kent meydanını oluşturduk. Dal-Çık projesi tamamlandığında kent meydanımız daha da büyüyecek. Dal-Çık projesinin bize kazandıracağı yere terminalin kalkmasıyla birlikte kazanacağımız yer de eklenince, 15-20 dönüme yakın bir alan kent meydanına dönüşecek. İddia ediyorum, bugün büyük kentlerde bile böylesine büyük bir kent meydanı yok. Karamürsel için kent meydanı çok önemliydi. Bizim için çok büyük bir başarı. KENTLİLİK BİLİNCİ OLUŞTU Karamürsel için ‘huzurun başkenti’ diye bir sloganınız da var. Karamürsel, zaten huzurlu bir kentti, şimdi huzurun başkenti oldu. Bugün Karamürsel’deki asayiş olaylarına baktığımızda çok büyük düşüş var. Karamürsel’e ‘huzurun başkenti’ derken aslında sadece bir slogan olsun diye söylemiyoruz. Bizler bir şeyi zorla yapmıyoruz. Biz, var olan şeylerin

isimlerini koyuyoruz. Bazı arkadaşlar zorlayarak bazı şeyleri varmış gibi gösterebiliyor. Bizim öyle bir derdimiz yok. Şunu da her yerden söyledim; Yaptığımız bu yapıların tamamı bir gün yok olacak, yerine daha iyileri yapılacak ama yarattığınız atmosfer kaybolmayacak. Karamürsellilik ruhu yok olmayacak. Karamürsel’de yaşayan her kesimden insanın birbirine karşı anlayışı, sevgisi, hürmeti, muhabbeti kaybolmayacak. Biz burada bir kentlilik bilinci oluşturduk. Ülkenin neresinden gelirse gelsin insanlar Karamürsel’de Karamürselli oluyor. Biz, milliyetçiliğin olmadığı, inanç birlikteliğinin kardeşliği oluşturduğu bir yerde yaşıyoruz. Karamürsel’de yaşayan herkes Karamürsellidir. Halkımızdan tek ricam, değerlerimize sahip çıkalım. Karamürsel’in yazılmamış kuralları, anayasası vardır. Bu kurallara uyan herkes burada huzur içinde yaşayabilir ama şunu açıkça ifade edeyim ki anayasamıza karşı çıkan, değiştirmek için çabalayan günün birinde buradan uzaklaşır. KARAMÜRSEL’İN ANAYASASI Anayasanızda neler var? Anayasada sevgi var, hoşgörü var. Kendisi gibi düşünmeyen insanlara saygı var, hürmet var. Anayasamızda yardımlaşma var, Karamürsel’i sevmek var. Fabrika ayarlarıyla oynanan bir sistemin içinde yoğrulduğumuz için değerlerimizden, örf ve adetlerimizden uzaklaşmışız. Biz aslında Karamürsel’i fabrika ayarlarına geri döndürmeye çalışıyoruz. Son yıllarda sosyal medya hayatımızı altüst etti. İnsanları birbirinden uzaklaştıran, koparan, birbirine düşman eden, muhabbeti ortadan kaldıran, karı-kocanın evde sohbet etmediği, çocuklarının yüzüne bakmadığı, evin içinde sosyal medya aracılığıyla haberleştiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Bunlar tehlikeli şeyler. Bizim birbirimize dokunmamız lazım. İyi günümüzde, kötü günümüzde birbirimizin yanında olmamız lazım. Belediye başkanlığı yaparken risk aldığınız dönemler oldu mu? 2004’te göreve geldiğimizde yapılaşmaya tamamen kapalı bir Karamürsel vardı. Kira fiyatları neredeyse bugünkü ile aynıydı. 2008’de, Kocaeli’de hiçbir belediye başkanının alamayacağı riski alarak, imarın önünü açtık. Bunu o dönemde nasıl yaptığımızı hala sorarlar. Çünkü iktidar partisine bile mensup değildim. Biz o gün aslında kentsel dönüşümü başlattık. Bugün

‘kentsel dönüşüm’ diyorlar ya Karamürsel’de 2008’den beri kayda geçmemiş ama muazzam bir kentsel dönüşüm var. İddia ediyorum şu anda Kocaeli’deki bütün kentsel dönüşüm projelerinden daha fazla bina Karamürsel’de yıkılıp yerine yenileri yapılmıştır. Bu sadece bizim ortaya koyduğumuz bir vizyondu. Bunları yaparken Karamürsel’in sanayi bölgesinin dışında kalmasının avantajını çok kullandık. Peki, sanayi bölgesi için hiç baskı görmediniz mi? Çok baskı yapıldı, kabul etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Bizden sonraki nesillerin de bunu kabul etmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim hedefimiz; sanayi bölgesi olan Kocaeli’de ve Yalova’da insanların nefes alabileceği bir alan oluşturmaktı. Hamdolsun bunu başardık. Sahillerimizle, plajlarımızla, trekking parkurlarımızla, Aşıklar Tepesi, Başdeğirmen, Bağdat Restoran, Fulacık’ta yapımı devam eden otelimizle hem günübirlik hem hafta sonu yatılı turizmde çok önemli yol aldık. Çamçukur’da butik oteller açılmaya başladı. Ben bunu 7-8 sene önce insanlara anlatıyordum. Önümüzdeki dönem insanlar buralarda odalarını kiralamaya başlayacaklar. Ereğli’deki tarihi evleri onarıyoruz, onları butik oteller olarak değerlendireceğiz. Bunları yaparken önümüzü kesmeye çalışanlar çok oldu. Konusu geldiği için söylüyorum, ‘Balık Ereğli’de yenir’ diye bir sloganımız var. Ereğli’de iki tane balıkçı restoranımız var, üçüncüsünü açmak için girişimde bulunduğumuzda siyasi olarak önümüzü kesmek istediler. Bizim önümüzü kesmek adına Ereğli’nin geleceğiyle oynayan insanlar var. Ama bunlar bizleri durduramaz. Çünkü biz bunları çok gördük. Burada ortaya koyduğumuz sadece duruştur. Biz, iyi bir duruş sergiledik. ALNIM AK, BAŞIM DİK Bedel ödediğiniz de olmuştur. Daha önce olduğu gibi özellikle seçime yakın dönemlerde hakkımızda birçok iftiranın atılacağını, yalan yanlış beyanların olacağını biliyorum. Şunu da biliyorum; 16 senedir belediye başkanlığı yapan bir insan olarak bugün Karamürsel’in çarşısında tek başıma yürüyebiliyorsam, yüzümü kızartacak, başımı öne eğdirecek en ufak bir hareketim olmadığı içindir. Ben 2010 senesinde AK Parti’ye geçtiğimde 3 milyon TL aldığımı iddia edenler oldu, böyle-

sine çirkin bir iftiraya uğradım. Benim paraya tamah etmediğimi herkes bilir. Hamdolsun, ailemden bana kalan bir miras vardı. Ben, 2004 yılında İsmail Yıldırım olarak seçimi kazanmadım. Postacı Yusuf Yıldırım’ın torunu, kitapçı Taci’nin oğlu olarak kazandım. 2014’te kendi ismimizi ortaya koyduk, onlardan aldığımız emaneti bugünlere kadar getirdik. Ben bu ilçeyi çok seviyorum. Karamürsel’in hem güzel hem huzurlu bir ilçe olması için çok bedel ödedim, ödemeye de hazırım. Hiçbir şeyden pişman değilim. Eksik yapmış olabilirim ya da ‘Keşke bunu yapmasaydım’ dediğim zamanlar olmuştur elbet. Ama bilerek ve isteyerek kimsenin hakkını yemedim, bilinçli bir şekilde hata yapmadım. Hamdolsun bugün gönül rahatlığıyla çarşıda gezebiliyorum. İnsanların çok büyük teveccühünü ve desteğini görüyorum. Beni en çok da bu mutlu ediyor. Dile kolay, 16 sene... Çok büyük bir hayat tecrübesinin içinden geçiyorsunuz. ‘Hamdım, piştim, oldum’ derler ya. Olmak haddimiz değil ama piştiğimiz de bir gerçek. 16 yıl öncesine bakarsak bazı konularda yumuşadık ama bazı konularda daha da sertleştik. YAPACAK DAHA ÇOK İŞ VAR Önümüzdeki döneme dair planlarınız, projeleriniz vardır mutlaka. Biraz bahseder misiniz? -Karamürsel’de yapılacak daha çok iş var. Birincisi; Karamürsel asla ve asla sanayi şehri olmayacak. Sanayi şehrinin ortasında yeşermiş bir vaha gibi, insanların nefes alabileceği, rahatlayabileceği bir alan olacak. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. KARSAD Sualtı Sporları Derneği’ni, Yelken Kulübümüzü, trekking parkurlarımızı geliştireceğiz. Dal-Çık projesiyle Karamürsel’in iki yakasını birleştireceğiz. Kapalı pazar mantığına karşı olan belediye başkanlarından biriyim. Pazar dediğiniz açık alanlarda günübirlik kurulan, insanların taze ve ucuz mal alabileceği yerlerdir. Biz, pazarımızı ıslah edeceğiz. Pazardaki tezgahlarımızı, şemsiyelerimizi, pazarcılarımızın tavrını, duruşunu, giyimini... İddia ediyorum, bu haliyle bile en disiplinli pazarlardan biri Karamürsel pazarıdır. Bu bile bir başarıdır. Çünkü bu disiplini sağlayamamış birçok yer görüyorum. Önümüzdeki dönem için daha çok projemiz var. Mesela; Karamürsel’i bir turizm cenneti yapmaya kararlıyız. İlçemizin kalkınması, halkımızın gelir ve refah seviyesinin yükselmesi, istihdamın artması için turizme ihtiyaç var. Bu düşüncelerden hareketle ‘huzurun başkenti’ Karamürsel’i turizm cenneti yapma yolunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bundan sonra mevlam ne eyler, ne eylerse güzel eyler.


4

KASIM 2018

www.flaskocaeli.com

DÜNYANIN GÖZÜ BU ZİRVEDEYDİ

Kartepe Zirvesi 2018:“Göç, Mültecilik ve İnsanlık”

İnsanlığın sesi Kartepe Zirvesi’nden yükseldi “Göç, Mültecilik ve İnsanlık” temasıyla toplanan Kartepe Zirvesi’ne 30 ülkeden 184 bilim, medya ve siyaset insanı katıldı. AB ve Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlar temsilci gönderdi. 2 Çalıştay, 2 Açılış Oturumu, 46 Panel, 11 Vaka Kritik, 12 Akademik Panelde; göç, mültecilik ve insanlık bütün boyutlarıyla ele alındı Süleyman Soylu

George Papandreu

BİR MATEMATİK HOCASININ HİKAYESİNİ ANLATACAĞIM “Bir Matematik profesörü, okul binasına bir bomba isabet etse öğrencilerin cesetlerini toplamaya zorlansa acaba bu nasıl bir sahne olurdu? Hangi film senaryosuna benzerdi?“ soruları ile konuşmasına başlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”21. yüzyıl hayal kırıklıklarıyla başladı. 2018-2019 yıllarında silaha ayrılan para 7 milyar dolar. Savaşlar vesayet savaşları üstünden oluyor. Bu yapılan mağdurluğa birilerinin dur demesi gerekiyor. Göç bizim için yeni bir şey değil. Hepsini vicdanımızla yönettik. Göçü dün bize öğretilenleri öğretirken geleceği de yönetiyoruz. Geleceğimizi de yönetiyoruz” açıklamasını yaptı. ÖLEN BEBEKLERİ GÖRMEMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ ‘’Göç politikamız sadece kamp kurmak, 3 öğün yemek de değildir’’ diyerek sözlerine devam eden Bakan Soylu, ”Ama Avrupa ülkelerinde bunu yapmayanlar da var. Akrabalık ve din bağımız var. Şehirlerin harabeye döndüğünü unutmayın. Kapıyı aç, kapıyı kapa ifadesi kadar kolay bir şey değildir. Mücadelemiz düzensiz göçe karşıdır. Bu mücadeleyi ölen bebekler ve kadınlarla karşılaşmamak için yapıyoruz. Terörist grupların besinlerini keserek hızlarını azaltıyoruz’’ ifadesi kullandı.

BEN DE BİR MÜLTECİ ÇOCUĞUYUM Türkiye’de bulunmaktan ve Kocaeli’nin misafirperverliğine çok teşekkür ederek başlayan Yunanistan Eski Başbakanı George Papandreu, ”İki ülke arasındaki ilişkiler çok güzel meyveler verebilir. Ve bölgeyi de güçlendirebilir. Mülteci krizi de gösteriyor ki ilişkimiz çok önemli. Nüfusların göç hareketine alışkınız. Çünkü bizlerin tarihinde var bu olay. Ancak göç artık terörizm ve korku elinden yurdundan edilme ile ilgili. Biz göçlerin böyle algılanmasını istemiyoruz. Kadınların çocukların boğulduğunu öldüklerini görüyoruz. Biz de mülteciydik. Dedem ile biz de göç ettik. Türkiye hiçbir ülkenin yapmadığını yapıyor, milyonlara kapılarını acıyor, bu muazzam sorumluluğu almak kolay değildir” dedi. TÜRKİYE-YUNANİSTAN İŞBİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ Felaketten kaçanlara eşitlik sağlamaya çalıştıklarını ifade eden George Papandreu, ”Mültecilere saldırıyı engellemek ve onların eğitim ve işleri için çalışıyoruz. Bazen nefret söylemleri olsa bile bu mülteciler çifte kurban ediliyor. İşbirliği yapamaz isek çıkmaza gireriz. Çok taraflı sistemi getirmeliyiz. Deneyimlerimiz Türkiye-Yunanistan beraberliğinin önemini gösteriyor. Uluslararası göç iyi kontrol edilebilirse o ülkenin kalkınmasına faydalı olacaktır. Kartepe gerçekleşen bu zirvede pek çok mesele ele alınacak. Çok yararlı olacaktır. Dostluğumuz birlikteliğimiz daim olacaktır” ifadelerini kullandı.

Zirve’nin açılış programını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yunanistan Eski Başbakanı George Papandreu, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Irene Vojackova Sollorano, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu gerçekleştirdi. Üç gün süren ve 30 ülkeden 360 bilim, medya ve siyaset insanı ile AB ve Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumların temsilcilerinin katıldığı zirvede düzenlenen 2 çalıştay, 44 panel, 9 vak'a kritik ve 12 akademik panelde, göç, mültecilik ve insanlık, bütün boyutlarıyla ele alındı. Kartepe Zirvesi AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla sona erdi.

ALEVLER ÜSTÜMÜZE GELİYOR 26 – 28 Ekim tarihleri arasından Kartepe Greenpark Otel’de gerçekleşen “Göç, Mültecilik ve İnsanlık” temalı Kartepe Zirvesi’nin açılış konuşmasını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu yaptı. Karaosmanoğlu, “ Bu yıl zirvemizin teması; Göç, Mültecilik ve İnsanlık. Bu konu hakkında, dünyanın dört bir yanında yüzlerce kurum, binlerce toplantı yaptı, yapmaya devam ediyor. Buna rağmen bu temayı tercih ettik. Zira yangın devam ediyor. Alevler üstümüze üstümüze geliyor. Bu yangını söndürme seferberliğine, entelektüel bir katkı sunmak istedik. ” dedi.

Christian Berger

Mevlüt Çavuşoğlu

GÖÇ SORUNU KÜRESEL BİR SORUN Göçün her zaman için tarihte var olduğunu dile getiren AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, ”Anne tarafıma baktığımız zaman sürekli olarak göç etmek zorunda kalmışız. Bu gün 250 milyon göçmene ulaşıldı. Bu da çok önemli bir rakam. Yerinden edilenler 40 milyon kişi çaresiz kalıp terk ettiler. Suriyelilere baktığımızda 7 milyon insan yerinden edilmiştir. 6 milyon Suriyeli de yer arıyor. 3.5 milyonu da Türkiye’de bulunuyor. Kendi niyetleriyle değil hayatlarından endişe ettikleri için” diyerek göç sorununun küresel bir niteliğe ulaştığını kaydetti. TÜRKİYE’NİN ÇALIŞMALARI MUAZZAM İnsan onurunu ön planda tutmanın önemine parmak basan Berger, ”Türkiye ile yaptığımız çalışmalar başarıya ulaşmıştır. Türk işbirlikçilerine teşekkür ederim. Uluslararası olsun yerel olsun yaşam standartları ve kültürel etkileşim artmakta. Türkiye’de önemli bir göç olduğu için yerel olarak da çözümler gerekmektedir. İnsanlık algısını her zaman için ön planda tutmalı ve komşularımıza yardım elini uzatmalıyız. Türkiye’nin göçler için hayata geçirdiği muazzam çalışmaları için de teşekkür ederim.” dedi.

2. DÜNYA SAVAŞINDAN DAHA BÜYÜK BİR GÖÇ YAŞANDI Kartepe Zirvesi’nin tecrübelerine göre kalıcı olacağını ifade eden Dış ilişkileri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ”Mültecilik ve göç, tek başına bir ülkenin ya da bir kurumun çözebileceği bir sorun değil. Yakın dönemde 2. Dünya Savaşından daha büyük bir göç oldu. 70 milyon insan değişik sebeplerle yurdunu değiştirmek zorunda kaldı. Kaçak yollarla ülkemize gelen mültecileri suçlu ilan etmek yanlıştır. Göç bir gerçektir. Kontrollü göçü gerçekleştirmeliyiz“ dedi. MESUT ÖZİL’DEN ÖRNEK VERDİ Bakan Çavuşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti; “Mesut Özil bir fotoğraf çektirdi diye ne muamele gösterildi hep birlikte gördük. Sorunun kökenine inmeliyiz. Sebeplerine çok iyi bir çözüm bulamazsak kaçakçıları, dolandırıcıları ne kadar yakalarsak yakalayalım hiçbir şey yapamayız. İdlib anlaşması ile 3 milyon insanın evini terk etmesini engelledik. Güveni yaratınca Türkiye’den Suriye’ye dönüş de yaşandı. Bu güven duygusu yaratıldığında göçün nasıl engellendiğini de görmüş olduk. İşte tüm dünyadan istediğimiz bu güven ortamının yaratılmasıdır.” Konuşmaların ardından açılış törenine katılan konuklara hediyeleri takdim edildi ve Zirve’de yer alan konuşmacılar tüm dünyaya birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirdi.

HAYATINI KAYBEDEN GÖÇMENLERİN HESABI SORULACAK “Göç, 100 yıldır, 1000 yıldır toprağına kök salmış insanın, bilmediği bir toprakta yeniden var olma çabasıdır. Veba, Verem, Kızıl, Kolera, Cüzzam... Belki bunları artık yaşamıyoruz, belki bunları yendik. Ancak yerlerine kendi elimizle yenilerini yerleştirdik. Bilmeliyiz ki: yurdundan sürülen, köklerinden koparılan, sakat kalan, tecavüze uğrayan, insanlık onuru incitilen, hayatını kaybeden göçmenlerin karşılaştığı her durumun hesabı, onlarla aynı havayı soluyan ve konfor içinde yaşayan bizlerden sorulacak” şeklinde konuştu.

AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş:

“ROMA’DA ŞENLİK YAPMAK, SADECE ROMALILARIN HAKKIDIR” Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu sene ikincisini düzenlediği 30 ülkeden bilim, medya ve siyaset insanının katıldığı “Göç, Mültecilik ve İnsanlık” Kocaeli Zirvesi 2018, AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımlarıyla sona erdi.AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş” İkincisinin başarı ile uzun yıllarca devam edeceğinden eminim dedi. Kurtulmuş: “Hukukçular bilir. Roma da Şölen yapmak Romalıların hakkıdır , diye bir söz vardır. Roma’ya yabancı girmesi çukurlarla, setlerle engellenir ve şölenlere o yabancının katılmasının hakkı yoktur. Aslında bugünkü Dünya’nın Roma’dan farkı yok. Tel örgülerle çevriliyor. Mülteciler gelmesin diye garibana ayağını çelme takılıyor. Aslında konu insanoğlunun zihnindeki yabancı kavramıdır. Dün kapısını kapatarak içeri almayanlarla, onların yurtlarını kopartmalarına neden olan anlayış anlıdır. Özellikle dünyada rahatı yerinde olanları düşünenler, aynı Romalılar gibi bugün zihinlerindeki yabancı kavramı üzerinden birçok şeyi ötekileştirmektedir.” “DÜNYA SEYREDİYOR” Batının, Avrupa’nın Amerika’nın si-

yasetçilerine buradan seslenmemiz lazım. Size 3,5 oranında oy getirenler için insanları ötekileştirmek adına asla destek olmayın. Bu insanlık için hazin bir olaydır. 1967’de Filistinlilerin yaşamaya başladığı göç ile başlayan hızlı göçmen sorunu dünyanın her yerine yayıldı. Bu göçler zaruri bir şekilde oldu. Artık o

kamplardaki insanların biçareliğini herkes biliyor. Orada gördüğümüz trajedileri unutamıyoruz. Maalesef Dünyanın seyrettiği bir tablo ile karşı karşıdayız. Sadece rabbimiz Allah diyenleri sindirmek için yapılıyor. Her vesile ile rablerine dua ederek ölümü bekleyen insanların olduğunu biliyoruz. Bu çok acı.” “ROMA ZİHNİYETİYLE MÜCADELE EDİYORUZ” Biz göçmenlere Romalılar gibi değil; misafirlerimiz diye bakarız. Sadece onlara değil dünyanın her yerinden gelenlere el avuç açıp misafir olarak görmüş ülkenin evlatlarıyız. Göç olayına duyarsız kalanların sayısı çoğunlukta. Aman bize dokunmasınlar diyen kesim ise fazla. Çok azı ise nasıl yardım edebileceğini sorgulamakta. Azınlık ise bu göç meselesini nasıl çözebiliriz düşüncesinde. İşte bu azınlık dediğim kesim Kartepe Zirvesi’nde bulunan sizlersiniz Büyüsü bozulmuş bir dünya sisteminden bahsediyoruz. Çözelim dediğinde dünyanın takati yok. Dünya ülkelerine sesleniyorum. Buyurun her ülke gayrı safi milli safi hasılasının bir kısmını BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine versin. Bakın mülteci meselesi nasıl çözülüyor.”


5 Özcan Pişmaniye’nin sahibi Yaşar Can: flaskocaeli@gmail.com

KASIM 2018

“Bu kente borcum olduğunu hisseden bir insanım” Kentin en sevilen isimlerinden mütevazi kişiliği ile öne çıkan, Özcan Pişmaniye’nin sahibi, Genç Kocaeliler Derneği eski yöneticisi, KOTO Meclis Üyesi Yaşar Can ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bizi samimiyetle ağırlayan hatta kahvemizi bile kendi elleriyle yapıp, ikram eden Yaşar Can’a başarı hikayesini sorduğumuzda; “Bu kente borcum olduğunu hisseden bir insanım, bu şehre hizmet etmeye çalışıyorum ekmeğimi oradan kazanıyorum. Ama şunu da söyleyeyim ne olmak istiyorsun dersen, cenazem kalabalık olmasın diye uğraşıyorum hiç olmaya çalışıyorum, hiç olmak en güzel şey bana göre.” dedi.

Herkes tanıyor ama birde sizden duyalım Yaşar Can kimdir? 1970 yılında İzmit’te doğdum. İzmitli olmaktan olmaktan hep gurur duydum, askerlik harici hiç İzmit’ten kopmadım, evliyim 2 çocuk sahibiyim, derneklerde, sivil toplum kuruluşlarında çalışmaktan mutluluk duyan, bu kente borcumun olduğunu hisseden bir insanım. Neden bu kentten kopmadım, çünkü çok seviyorum, yürüyüş yolunda on kişiden beşi ile selamlaşmaktan mutluluk duyuyorum. Belki çok daha büyük şehirler var ama ruhu olmayan şehirler, bana göre bu şehir ruhu olan bir şehir, bu şehirde pişmaniye yapıyorum, bu şehre hizmet etmeye çalışıyorum ekmeğimi buradan kazanıyorum dolayısıyla bu şehre borcum olduğunu da düşünüyorum. Ama şunu da söyleyeyim ne olmak istiyorsun dersen cenazem kalabalık olmasın diye uğraşıyorum hiç olmaya çalışıyorum, hiç olmak en güzel şey bana göre. “HAYATA İKİ SIFIR ÖNDE BAŞLADIM” Hayata iki sıfır önde başladım ben çünkü bir mesleğim vardı, yapmam gereken bir iş vardı, pişmaniye işimiz olmasaydı, pişmaniyeci olmazdım.Makineye çok ilgim var makineci olmak isterdim.Pişmaniye işi evet çok güzel, çok keyif aldığım bir iş ama kendimi tam anlamıyla veremediğim , ruhumu katamadığım bir iş. Asla pişmanlığım yok keyifle yapıyorum ama insanı yerinde değerlendirmek lazım.Benim ruhum pişmaniyeci değil,evet bu işi yapıyorum, en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.Bu konuda yılın girişimcisi ödüllerim var hatta, bir şeyler yetiştirmeye ve geliştirmeye çalışıyorum ama bu hayatta makineci olsaydım daha verimli olurdum diye düşünüyorum. PİŞMANİYE DENİLİNCE İLK AKLA GELEN FİRMALARDAN BİRİYİZ Pişmaniye bu kentin simgesi, sizde bu simgenin tanıtılmasında önemli rol oynuyorsunuz. Diğer mecra larda iyi tanıtıldığını düşünüyor musunuz? Pişmaniye çok gelişti eski zamanlarda ki gibi değil. Pişmaniye ve pişmaniyecilik gelişime açık,yaratıcılığın,gelişmenin sonu yok. Biz daha çok sunuma yöneldik. Aslında benim hayatta bir isteğim var ben pişmaniye satmak istemiyorum ben bana çok değer vermiş ,çok güzel bir ürün getirmiş duygusunu satmak istiyorum. Bunun içinde pişmaniye ambalajını yenilemem gerekli ki bunu da becerdik. Pişmaniye sunumunu geliştirmemiz gerekti , bunu da zaman zaman yapıyoruz.Yılın girişimcisi ödülünü de aldık. Hedefimiz

burada pişmaniye kutusunun veya pişmaniyenin yenilip çöpe atılması değil göz önünde bulunması ve marka imajının belirgin hale gelmesiydi. Bunda da başarılı olduk çünkü pişmaniye deyince ilk akla gelen firmalardan biriyiz. İZMİTLİLER PİŞMANİYEYİ EVİNE ALMIYOR Ama İzmitliler pişmaniyeye sahip çıkıyor diyemeyiz, gittiği her yere götürüyor çünkü bir yere gittiğinde İzmit’ten geldiği öğrenilirse neden getirmedin diye soruyorlar. Ama sadece %5 evine götürüyor. İzmitliler de pişmaniyeyi bir yere götürdüklerinde kutu açılsın da bende yiyeyim diye bakıyor. Bunu sunumla, reklamla çoğaltmamız lazım. Tabi bu bizim eksikliğimiz, daha öncelerde pişmaniyeyi çok iyi yapanlar yokmuş, bugün pişmaniyecilik bir meslek ve çok iyi yapanlar var.

“GKD BİZİM İÇİN OKULDU” Sizin için sosyallik ne demek ne anlama geliyor? Yaşam tarzım,tek başına insan bir şey ifade etmiyor benim için. Benim 1992 yılında Genç Kocaeliler Derneği ile başladı sosyelitem, bizim için okuldu, hep öyle algıladık. GKD’de dost olmayı öğrendik,büyüklerimize saygıyı öğrendik. Kentle bütünleşmeyi , sevmeyi, geliştirmeyi öğrendik.Bizim için hakikatten bir okuldu, bugün de aynı misyonla devam etmeye çalışıyor. Ama dernekler çeşitlendiği için eski günlerdeki gibi güçlü ve aktif olamayabiliyor. En keyifle ve istekle çalıştığınız sosyal sorumluluk projesi hangisi? GKD’nin içinde olmak çok güzeldi,orada olmak çok güzeldi. O zamanlar kentin her sorunuyla bir şekilde ilgileniyordunuz. Orada olmak büyüklerimizle konuşmaktan, çok keyif alıyordum . Ama şu var; KOTO’da Meclis üyeliğinde verdiğim bir karardan do-

layı kendimle çok gurur duyarım ,meclis üyeliğinde encümen üyesiydim o zaman. İzmit’teYürüyüş Yolu’nda bir kafe ön tarafına sandalye masa atmıştı, bunu kanunen cezalandırmamız gerekiyordu. Biz yerinde inceleme istedik o zaman Mehmet Özer kardeşimizdi bunu yapan ve gittik.Mehmet çok güzel bir şey yapmışsın ama kanunen bu suç, sana en alt limit ceza keseceğiz , ama lütfen devam et. Yan tarafta Yıldız Pastanesi’nin orada Rüstem vardı, bunu sende yap dedik. Oda bunu yapmaya başladı ve sonrasında devamı geldi. Yasal olarak bir sorunda kalmadı.Bugün ben Yürüyüş Yolu’nun oradaki kafelerden geçince kendimle gurur duyuyorum.Çok kolaydı bir kent yöneticisi olarak cezalandırmak bunu kaldır demek ama kentte ileri görüşlü olmayı buna göre davranmayı tercih ettik.Bazen kanun geriden gelebilir, bazen inisiyatif almanız gerekebilir.O yüzden aldığım inisiyatif bana hep gurur vermiştir. Çünkü dükkanların değeri arttı,insanların sohbet edebileceği bir yer oldu İzmit yaşayan bir şehir oldu. “HERKESİN SEVGİYLE BAKABİLDİĞİ BİR İZMİT HAYAL EDİYORUM” Nasıl bir kent hayal ediyorsunuz? Herkesin sevgiyle bakabildiği bir İzmit hayal ediyorum. Bunu yurt dışında görebiliyorum.Biz onlardan daha iyiyiz aslında ama bir eksiğimiz var insana bakışımız, insan sevgimiz eksik. Birbirimize olan saygımız eksik.Yurtdışımdaki insanlarda birbirlerine başka kültürlere saygı var. Bu hayatın her alanında böyle onlar için.Bizde birey olarak, bu kültürü oluşturduğumuz zaman sadece Kocaeli değil, tüm Türkiye, tüm dünya çok daha farklı olacak. Hayal ettiğim İzmit birbirine sevgi ile bakan bir şehir, hayal ettiğim Türkiye birbirine sevgi ile bakan bir Türkiye, yoksa düşman olmak çok kolay dost olmak zor. Ama bizim zor olanı seçmemiz lazım çünkü çocuklarımız, geleceğimiz var yaşayacağımız yer burası insanların birbirine sevgiyle bakması lazım. Benim için hayatta ana fikir hep sevgi.


6

KASIM 2018

www.flaskocaeli.com

ESNAFIN DERNEĞİ GERİ DÖNDÜ! İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği Başkanı Murat Öztürk:

“Esnafımın faydası için kim bir şey yapacaksa, ben onun kapısında yatarım” İKM’nin yeni başkanı Murat Öztürk kimdir? Ben Murat Öztürk. İzmit’te Coşkun Kırtasiyenin sahibiyim. 1972 doğumluyum evliyim, 2 çocuğum var. 22 yıldır esnaflık yapıyorum. Burada doğduk, burada büyüdük, burada okuduk. Esnaflığımızı burada yapıyoruz.Kocelispor’da yöneticilik yaptım.Demokrat Parti’de ilçe başkanlığı yaptım.Şimdi de İKM başkanı seçildim. İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği’ni anlatır mısınız? İzmit esnafının ticari faaliyetlerinde birlik olması için Hüseyin Erol tarafından kuruldu. Bazı sıkıntılı dönemlerden geçtik ama şimdi toparlanma dönemine girdik. Daha önceden İKM’nin üyesiydim Emre Aydın döneminde kısada olsa yöneticilik deneyimim olmuştu. Sonrasında İKM etkinliğini kaybettiği bir sürece girdi. Aslında bu işe girmeyecektik, Bir kaç ay önce Nevzat Doğan esnafla buluşacağız bu konuda yardımcı olur musunuz diye beni aradığında, başkana yardımcı olduk.Tabi birçok esnaf arkadaşımız ve farklı dertleri var. Tek tek ilginlenmek ve uğraşmak mümkün olmuyor.Başkan da bana dernekle gelin dedi. Düşündük ki bizim bir derneğimiz var fakat aktif değil, bu derneği neden tekrar aktif hale getirmeyelim değerlendirmeyelim. Eski Başkan Emre Aydın’la görüştük bize bu işi devreder misin Genel Kurula gidelim değimizde olumlu cevap verdi bizde derneğimizi devralmak için harekete geçtik.Fakat sürece başlarken sıkıntı içerisindeydik. Gittiğimiz yerde İKM’nin adını duymayan vardı. Esnafı nasıl geri kazandınız? Ben sosyal hayatımda ikili ilişkilerde aktif ve iyi olan biriyim. Bu iş yüzyüze iletişimle çözülür diyerek herkesi birebir ziyaret etmeye karar verdik.Bütün arkadaşlarımızı, belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, İzmit’te söz sahibi olan ve ticaret yapan herkesi ziyaret ettik, desteklerini istedik.Herhalde hızlı başladık biz bu işe. İnanarak başladık. Bu çığ gibi büyüdü. Sosyal medyada da paylaştık. Sonrasında basının ilgisi çekti, İzmit’te gündem yarattık. Sağ olsun basın çalışanı arkadaşlarımız da bu dönemde çok destek oldular. Düne kadar 30-40 kişiyle yapılan kongremizde o gün 142 kişi vardı. Genel Kurulda çok iyi geçti ve başkanlık görevini devraldım. Sonrasında derneğin bir yere ihtiyacı vardı, doğru düzgün bir yerimiz yoktu. Çarşı merkezinde olması önceliğimizdi ve Karaçetin İş Merkezi’nde bir ofis kiraladık. Dernek üyelerimiz ve esnaf arkadaşlarımızla imece usulü

gerçekleştirdik. Tabiki esnafımızın masrafını ödeyeceğiz. Aktif bir şekilde en kısa sürede projelerimizi gerçekleştirmeye başlayacağız. İKM’nin gerçekleştirmek istediği projeler neler? “CADDELERİN IŞIKLANDIRMASINI TAMAMLAYACAĞIZ” İlk projelerimizden biri ışıklandırma, İzmit’tin konum olarak çok karanlık bir şehir olduğunu gördük , ışıklandırmanın yetersiz olduğunu tespit ettik. Hasan Ayaz Başkanımızla ve yönetimle beraber gezdik.Belediye başkanalarımıza da ilettik. Daha sonra Sepaş’ın bu lokasyonlara baktığı öğrendik ve İnönü Caddesi’nin bütün lamabaları yaktık ve ışıklandırması tamamlandı. Fethiye Caddesi, İstiklal Caddesi ve devamında her caddemizin ışıklandırmasını yapacağız. “ESNAFIMIZA OTOPARKI ÜCRETSİZ YAPACAĞIZ” İzmit’in en büyük sorunu otopark sorunu. Bu bir iki günlük iş değil ki. İzmit’in trafik sorunu hep devam edecek. Büyükşehir Belediye Başkanımız eski valiliğin oraya otopark yaptı. 5 yıldızlı otopark orası kesinlikle değerlendirilir.Esnaf olarak geliyoruz, dükkanımızın önüne arabamızı park ediyoruz. Adam toptancılık yapıyordur, tamam. Araba gelip gidiyor. Ama iş sahipleri, arabalarını kesinlikle otoparka bıraksın ücretsiz ve kapalı üstelik.Yağmur yağıyor, dolu yağıyor. Araban hasar görüyor. Bırak oraya. Kimse senden para istemiyor. En büyük sıkıntı bizde. Bayramda biz Gazi Lisesi ve İzmit Lisesi’nin otoparkını açtırdık ve çok başarılı bir bayram geçirdik. Arabamızı kapının önüne koymadık. Parkçı arkadaşlarımız, iki üç ayın en çok cirosunu yaptık dedi. Adam alışverişi yaptı, park etti çıktı. Sonra ne oldu, otopark hep boşaldı. Yani esnafımıza daha yakın bir otopark bizim sorunumuzu çözüyor.İzmit Lisesi ve Gazi Lisesi’nin hafta sonları otopark olarak kullanılması ihalesine İKM olarak biz de gireceğiz. Biz bunu ilgilerden ve yetkililerden istedik. Biz otoparkı esnafımıza ücretsiz yapacağız. Biz İKM olarak hiç birşey istemiyoruz.Biz esnafımıza hizmet istiyoruz.

Yeniden yapılanma ve sarsılan imajını tazeleme sürecine giren İzmit Kent Merkezi Ticari Dayanışma Derneği’nin (İKM) yeni Başkanı Murat Öztürk ile Karaçetin İş Merkezi’nde derneğin yeni ofisinde bir araya gelerek; İKM’nin yeniden küllerinden doğmasını, çarşı için geliştirdiği projeleri, esnafın sıkıntılarını ve yaptığı yanlışlarını konuştuk. Öztürk, başkanlığı öncesinden seçildiği güne kadar yaşadıkları sorunları samimiyetle paylaştı; “Esnafımın faydası için kim bir şey yapacaksa, ben onun kapısında yatarım. Biz İKM olarak hiç birşey istemiyoruz.Biz esnafımıza hizmet istiyoruz.”diyerek İzmit esnafının sıkıntılarını gidermek için var gücüyle çalışacağının garantisini verdi. “ÜYE SAYIMIZI 1000’E ÇIKARTACAĞIZ” Şu an 160 üyemiz var. Üye sayımızı 1000’e çıkarmayı hedefliyoruz. Şuan esnaflık yapmayanları tek tek ayıklayacağız. 5 lira, 10 gibi aidatımız olacak. Aldığımız paralarla etkinlik yapacağız. Tek tek esnafımız dolaşacağız tekrar, her üye iş yerine özel “İKM üyesi” logosu asacağız. Esnafımıza özel kredi kartı, alışveriş kartı projelerimiz var bunları gerçekleştirmek için öncelikle üye sayımızı çoğaltmamız gerekiyor.

İZMİT MERKEZİ’Nİ AVM YAPMAK İSTİYORUZ! Çarşı’nın merkezi eski hareketliliğini kaybetti biliyorsunuz hem tekrar canlandırmak, hemde kış aylarını baz alarak bir AVM edasıyla kapatma projemiz var. Bakın, İzmit aslında kocaman bir AVM. Biz buranın üzerini kapatmak istiyoruz. Bu bir teori. Nedeni ise şu; İzmit’te yağmur yağdığı an iş bitiyor ve bunun böyle olmaması gerekiyor. Yağmur bizim en büyük sıkıntımız. Bizim düşüncemiz ise, insanlar yağmur yağdığında da alışver-

işlerini rahatça yapabilmeli. Bu proje belediye ile oturulup konuşabilir. Projesini çizdiriyoruz. Kısa sürede bu konuyu halletmeyi düşünüyoruz. Üzeri kapanan bir çarşıda bol bol panayırlar yapacağız. Çocuk oyun parkları yapacağız bu panayır günlerinde.Esnafım adına burda kim bir şey yapacaksa ben kapısına yatarım. Projeleri geliştirmek adına elimden ne geliyorsa yaparım. “ÇARŞIYA RİNG SERVİSLERİ KOYACAĞIZ” Bir diğer projemizde; İnsanlar arabalarını NCity’nin oradaki otoparka koyuyor, rahat diye haklı olarak. Biz ring servisleri koyacağız. Bir giydirme otobüs yapacağız. Bunu belediyeyle konuşacağız. Oradan alıp, Cumhuriyet Parkında indirecek. İster istemez, çarşı hareketlenecek. Bu projelerimizden bir tanesi. Bunlar uzun vadeli planlar gibi gözükse de planlı ve sistemli çalışma ile kısa sürede hepsini bir bir gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Çarşıyı cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz hem görsel olarak, hem kaliteli hizmet olarak. Bu projeleri yerine getirirsek müşterilerimiz yüzde yüz artacak buna inanıyoruz ve tüm esnafımız bunu istiyor, destekliyor. “İZMİT ESNAFININ KESİNLİKLE EĞİTİLMESİ GEREKİYOR” İzmit’in merkezinde hayat erken saatlerde bitiyor buna nasıl çözüm getireceksiniz? İzmit esnafının kesinlikle eğitilmesi gerekiyor. Biz esnaflarda gerçekten sıkıntı var, şikayet var. Halk İzmit esnafı doymuş diyor fakat esnafımız aç. Öğlene kadar dükkanlarda patron dahi olmuyor. Bu yanlış bunu değiştirmemiz lazım. Başkalarını eleştirirken, önce iğneyi kendimize batıracağız. Suç

AVM’lerde, belediye başkanlarında değil. Suç bizde, esnaf olarak, bizim yetiştirmemiz gerekiyor. Arkadaşlarımızın müşteriye nasıl davranacağını veya yanında çalışan elamanın müşteriye nasıl davranacağını bilmesi gerekiyor. Bu anlamda biz seminerler vereceğiz. Bütün esnafı davet edeceğiz. Nevzat Doğan Başkanımızla da görüştük siz toparlanın organizasyonu ben yapacağım, yerini ben ayarlacağım.Türkiye’nin bu konuda uzman isimlerini getirip esnafa yardımcı olacağım dedi. Seçimlerden önce esnaf ile nasıl görüştüysek, seçim sonrası da tek tek arkadaşlarımızı dolaşıp isteklerini değerlendireceğiz. Bunun karşılığında bizim de onlarda isteğimiz, dükkan kapanış saatlerini akşam 21.00 veya 22.00’ye kadar uzatmak olacak. Yani AVM’ler ile hemen hemen aynı saatler. Bunu yapmamız gerekiyor. Bununla ilgili kuyumcularla da konuşacağız. Ya bir kişi fazla çalıştıracağız, ya da biz fazla çalışacağız. HEDEFİMİZ EN YETKİLİ PLATFORM OLMAK Bizim kimseyle bir kavgamız yok, olmayacakta. Tüm kent büyükleriyle, protokolüyle ilişkilerimizi en iyi şekilde tutmaya devam edeceğiz.Kentle en iyi şekilde entegre olacağız. Esnafımızın tüm sıkıntılarını giderme, problemlerin çözümü noktasında proje geliştirme, bunu kente duyurma noktasında en kapsamlı ve yetkili platform olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.


flaskocaeli@gmail.com

KASIM 2018

Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya:

FARKINDALIK YARATACAK

PROJELER YAPMAK İSTİYORUZ Kısa sürede önemli yol kat eden ve başarılı projelere imza atan Kocaeli Anneleri Derneği‘ni ve kendinizi tanıtır mısınız? 1984 doğumluyum. İzmit’te doğdum. Sakarya Üniversitesi ’nde okudum. Evliyim ve 3 çocuğum var. Derneğimiz yaklaşık 1 yıl önce kuruldu. Ama biz bunun öncesinde sosyal medya üzerinden bağ kurduk. Bu bağ yaklaşık 7 yıl önce, oğlum doğduğu zaman başlamıştı. Daha sonra da nasıl yaparız, insanlara nasıl faydalı oluruz diye arkadaşlarla toplanmaya karar verdik. Arkadaş dediğimde o zamanlar birbirimizi hiç tanımıyoruz, hayatımızda birbirimizi hiç görmemişiz. Bir tanışma toplantısı yaptık ve bir araya geldik. . İlk önce biz bir dernek olarak değil de daha çok bir platform olarak devam ettik. İhtiyaç sahibi insanların çocuklarına kırtasiye , kıyafet yardımı yaptık. Ramazan öncesi erzak yardımları yaptık .Baktık talep artıyor ve grup büyüyor. Bu böyle olmuyor biz dernekleşelim dedik ve 1 yıl önce dernek olmaya karar verdik, şuan aktif olarak 1 yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Derneğimizde 68 üyemiz var, yönetim kurulu olarak 7 kişiden oluşuyoruz. Aylık aidatımız yok, dolayısıyla fazla üye olsun da elimize fazla para geçsin gibi bir gayemizde yok. Bu 68 kişi aktif çalışan kadınlardan oluşuyor. Derneğimizi komisyonlara ayırdık. Her komisyonun başında bir yetkili arkadaş var. Eğitim komisyonu, basın komisyonu, sağlık komisyonu gibi birçok komisyonumuz var. Hiçbirimiz dernekçi değiliz. Hiçbirimiz bir dernekte veya buna benzer kuruluşta çalışmadık. İlk önce birbirimize alıştık. Dernekçiliği çözmeye çalıştık. Şimdi öğrendik, büyük bir heves ve azimle çalışmaya devam ediyoruz. OÇEM ANNELERİNE “ATÖLYE TERAPİ” Neler yaptınız, gelecek dönemdeki projeleriniz nelerdir? Artık biraz daha aktif olup farkındalık yaratacak projeler yapmak istiyoruz, bunun için çabalıyoruz. Geçen sene başlattığımız bir projemiz vardı. Arzu Danyel ile “Atölye Terapi” otistik çocukların annelerine özel bir atölye kurduk. Bu sene bunu biraz daha genişletip İzmit’i pilot ilçe yaparak bir daha ki yıla bunu Kocaeli’yle, tüm hatta Türkiye’ye yayılacak bir proje haline getirmeye çalışıyoruz. Şu an zaten bu projenin Türkiye’de bir örneği yok. Yapılanlar ya otistik çocukların kendilerine ya da başka alanlarda yapılıyor. Ama annelerine yapılmıyor. Bizim projemiz biraz rehabilitasyon gibi. Bu proje nasıl doğdu derseniz. Oradaki kadınların çok zorluk çektiğine şahit olduk. Bu durumu nasıl düzeltiriz, nasıl bu işin içinden çıkarız diye düşünürken ilk önce aile eğitimleriyle bu işe başladık. Kadınları birbirine ısındırdık. Sonrasında el işi atölyeleri kurduk.Farklı testler ve teknikler uyguladık. Bunun olumlu sonucu ise çocuklara şöyle yansıdı. Okulda devamsızlık yapan çocuklar, annelerinin kursa gelmesinden dolayı okula devamlı gelmeye başladılar. Anneler açısından ise “Burada kendimizi deşarj etmeye başladık. Çocuklara daha çok sabırlı davranmaya başladık” diyorlardı. TÜRKİYE’YE YAYILACAK BİR PROJE HALİNE GETİRECEĞİZ Aslında böylelikle bu kursun alt verileri oluştu-

Kısa sürede çok yol kat eden ve başarılı projelere imza atan, ilimizdeki en önemli kadın oluşumlarından birini hayata geçiren Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya ile keyifli ve samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Kaya, derneğinin kuruluş hikayesini, hedeflerini ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirecekleri projeleri anlattı. Derneği kurarken anne mantığı ve şefkatiyle hareket ettiklerini dile getiren Kaya “Derneğimizi para kazanma hırsıyla, bir siyasi propaganda veya başka bir oluşuma bağlama amacıyla kurmadık. İnsanlara nasıl yardımcı oluruz. Onların hayatlarını nasıl daha kolay hale getirebiliriz diye düşünerek kurduk” dedi. ruyorduk. Şu an iki tane psikoloğumuz var, bir tane nörolog, iki tane özel eğitimci arkadaşımız var ve onlar sadece bu proje için çalışıyorlar.Senenin sonunda da bu kadınlar Arzu Hanım aracılığıyla yaptıkları bu işleri yurtdışına satmaya başladılar. Böylece gelir de elde etmeye başladılar. Bu yıl Bağçeşme Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ile buna başlıyoruz. Yahya Kaptan’da da başlayacağız. Seneye de bunu tüm Kocaeli ‘ye yayıp, çok büyük bir proje haline getireceğiz. Biz gerçekten çok umutluyuz, çünkü geri dönüşler hem çocuk için, hem anne için, hem de aile için çok iyi oluyor. “ÖZE DÖNÜŞ PROJESİ” Bunun dışında bu hafta BESİNDER’in kurulmasına öncülük eden Ercan Kaplan’la “Öze Dönüş” diye bir kampanya başlatıyoruz.Biliyorsunuz ki obezite günümüzde yüzde 80’e ulaştı. Çocuklar evde yemek yemiyor. Dışarıda patates cipsi, pizza, hamburg gibi yiyeceklerle ya da birçok abur cubur ile karınlarını doyuruyorlar. Bunu nasıl önleriz diye düşündük, buna yönelik çalışmalar başlattık. İlk olarak ücretsiz workshoplar düzenleyip, ekşi mayalı ekmek yapmaya başlayacağız. Ekmek yapacak anneler

bu sırada Ercan Kaplan’dan beslenmeyle ilgili, özellikle çocuk beslenmesiyle ilgili bilgiler alacak. Ekmek bizim için ilk basamak olacak. Ondan sona tarhana yapımı, reçel yapımı gibi bir çok şeyde düşünüyoruz. Böylelikle eskiden annelerimizin, ninelerimizin yaptığı gibi sağlıklı besleneceğiz. Özümüze döneceğiz.Lokosyonlar ve eğitimleri her kanaldan duyarcağız zaten. KADINA ŞİDDET FARKINDALIĞI Biliyorsunuz Kasım ayı “Kadına Şiddet Farkındalık” ayı bu bağlamda Gebze’yi pilot ilçe seçip Kadın İstihdamı yoğunlukta olan dört fabrikada Emniyet birimleri ile birlikte ortaklaşa farkındalık seminerleri düzenliyoruz.Kadınlarımızı bilgilendirmeye ve cesaretlendirmeye yönelik temalarla ilerliyoruz.Özellikle mağdur kadınların şiddet sonrası süreci ve tedavisi üzerine yoğunlaştık. EĞİTİME YÖNELİK CANLI YAYINLAR Her ay 2 tane hekimle sosyal medya üzerinden canlı yayın yapıyoruz Hatta bir tanesi Kocaeli Üniversite’sinden Radyolog Hande Uslu bizim dernek üyemizdir. Zaten artık bütün yayınlarımızı dışardan doktorlarla değil kendi dernek üyelerimizden yapıyoruz. Tabi bunlar eğitime yönelik yayınlar. Kaymakamlıklar ve Belediyeler sağ olsunlar gerçekten destek oluyorlar. İzmit, Başiskele, Gölcük hepsi çok desteklediler. Öyle insanlar buluyoruz ki başvurup engelli maaşı alması gerektiğini bilmiyor. Bazı kadınların eşleri bırakmış gitmiş oluyor ama resmiyette evli gözüküyor. Hiçbir sosyal güvenceden yararlanmıyorlar. Onların yönlendirilmesi yapılıyor, farklı kanallardan yardımcı olmaya çalışıyoruz. Özellikle spesifik olarak gelenlerin ön araştırmasını yapıyoruz. Habersizce arkadaşlar gidiyor ön araştırmasını yapılıp ne yapılması gerektiği tespit ediliyor ,ondan sonra yardım ediyoruz. Sonuç olarak aldığımız yardımları objektif olarak aktarmalıyız ki karşıdaki insana hem onun içi rahat olsun hem bizim içimiz rahat etsin. BURS GÜNLERİ Biz kadınların bilirsiniz para günleri olur. Biz artık bunları burs günlerine çevirdik. Şuan 48 tane öğrencimiz var.Onların bursları devam ediyor. Yaklaşık 2 senedir para günleri yapmadan burs günleriyle devam ettiriyoruz. Zamanımızı bir çocuğu okutmak için harcamış oluyoruz. Sadece 5 burs gününden yaklaşık 11 öğrenciye yardımcı olduk. Şu ana kadar da 100 küsur çocuğa burs çıktı. Bu rakam bizim için inanılmaz güzel ve ayrıca çok keyifli. “HİÇ KİMSEDEN PARA İSTEMEDİK” Derneğe maddi manevi destek alıyor musunuz? Kimlerden alıyorsunuz ? Bütün projelerde hep bize “Biz ne yapabiliriz” diyen insanlarla çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Ayrıca belediyeler, kaymakamlar, muhtarlarda her konuda destek oluyor. Belli bir sponsorumuz yok ama mesela Ali Kâhya Çocuk Hastanesi’nde Çocuk-Anne Oteli yaptık. Bu anne oteliyle ilgili kahvaltı yaptık, yoğun katılım oldu ve bu kahvaltıdan topladığımız tüm gelir oraya aktarıldı. Dolayısıyla her projede bir şekilde geliri bir yerden karşıladık. Hiçbir zaman birisinden şu miktarda para isteyip biz böyle böyle yardımlar yapacağız demedik. Bu şekilde çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeye çalışıyoruz.

7 SEDA ORUÇ

SANAYİ ŞEHRİNDEN MÜZELERE YOLCULUK İzmit’i dışardan kime sorsak kuşkusuz sanayi şehri olarak tanımlar. Oysa üç bin yıllık bir tarihimiz var. Doğu Roma’ya başkentlik yapmış, Osmanlı döneminde önemli bir merkez olarak kullanılmış ancak sonrasında bir türlü güzelliğini gösterememiş. Jeopolitik avantajlarıyla sanayi şehri etiketi alan ilimizde son yıllarda yapılan tarih ve kültür çalışmaları turizm açısından umut vadediyor. Sanayiye doyan şehrimizin nefes almaya ve öz kimliğine ulaşmaya ihtiyacı var. Turizm tandanslı çalışmalar kapsamında kazandırılan mekânlar, dönüştürülen yapılar mutluluk verici. Turizmin olmazsa olmazı ise kuşkusuz müzeler. Bu yerler sanatsal, tarihsel ve bilimsel eserlerin öneminin ve bilgisinin paylaşıldığı mekânlardır. Bulundukları kentin prestij yapıtlarıdır. Kentin kimliğini içindeki müzelerden okumak mümkündür. Bizim de İzmit merkezde çok önemli iki yeni müzemiz var. Bunlardan biri Sekapark yerleşkesi içinde “Seka Mehmet Ali Kâğıtçı Kağıt Müzesi” ve Cephanelik alanında yapılan “17 Ağustos Deprem Anma ve Farkındalık Müzesi”. Kâğıt Müzesi Cumhuriyet dönemi sanayileşmesinin en güzel örneklerinden biri olan Seka Fabrikasının kuruluşunun ve kağıdın oluşum hikâyesinin anlatıldığı, şehrin kimliğine vurgu yapan önemli bir yer. Yeni kurulan ülkenin kalkınmasında ilimizin ne denli önemli görev üstlendiğinin de göstergesi. Kâğıt ise medeniyet ölçüsü, bir duygu, kendini ifade etme. Klavyenin başına yazdığınız hangi e-posta elinize değen kâğıdın kokusundan daha anlam yüklü olabilir? Gittikçe dijitalleşen dünyada kağıdın gücünün kaybolmaması adına çocuklarımıza önemini anlatalım. Onları bu kıymetli müzelere boş vakitlerde değil hususi ayrılan zamanlarda götürelim. Kâğıdın melankolik ve hüzünlü yolculuğunu izlerken sonunda ortaya çıkan güçlü eseri görmelerini sağlayalım. Bin bir zahmet ile elde edildiğini ve ellerindeki tabletlerden çok daha kıymetli olduğunu gördükleri vakit onlar da değer vermeyi bileceklerdir. Kâğıt salt bir yazı malzemesi değil, bir kültürdür. Doğayı korumayı, çevreyi temiz tutmayı, tutumluluğu, sorumluluğu hissedecekleri bu yerleri ne kadar çok görürlerse o kadar bilinçli olacaklarına inanıyorum. Cephanelik alanında yapılan Deprem Müzesi ise bu afetin ne olduğunu bize ayrıntılı anlatan muazzam bir eserdir. Bu müze İzmit Belediyesi tarafından 17 Ağustos 1999 depreminde yaşamlarını yitiren vatandaşlarımızı anmak ve depremle ilgili farkındalık oluşturmak için inşa edilmiştir. Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan o geceyi anlamak ve anlatmak bizim görevimiz olmalıdır. Bizler bu coğrafyada yaşadığımız sürece kaçınılmaz bir şekilde deprem ile karşı karşıya kalacağız. Ölümlerin ve yıkımların sebebinin deprem değil çürük binaların olduğunu en canlı haliyle tecrübe edenler olarak doğayla savaşmak yerine onunla birlikte yaşamak için yapmamız gerekenleri bilmek durumundayız. Bu doğal afeti teknolojinin imkânlarıyla bize tatlı tatlı anlatan müzeyi gezdiğinizde yüreğinizde gezinen hüzünlerin yanında hayata dair umutlarınız yeşeriyor. Şehirciliğin yol, su, kanalizasyon, kaldırım olduğu dönemler artık eskide kaldı. Bize kendimizin ve kentimizin kimliğini yarınlara aktaracak eserler gerek.Çocuklarımıza yaşadıkları coğrafyayı, yapmaları gerekenler ile anlattığımızda korkuların yerine çabalar oluşacaktır.


8

www.flaskocaeli.com KASIM 2018

SEVDA SARAÇOĞLU

Z KUŞAĞI VE SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME ÜZERİNE Günümüz çocuklarında en çok dikkatinizi çeken nedir? desem pek çok yetişkin; “ çok akıllılar”, “haklarını savunuyorlar”, “bebekken bile akıllı telefondan video açabiliyorlar” gibi gözlemlerinden bahseder. Gerçekten de Z kuşağı çocukları teknoloji ile etkileşimleri çok yoğun olan tabiri caizse teknolojinin içine doğan çocuklar. Yaşamlarında telefon, tablet, Tv, bilgisayar çok etkin. Digital ortamlarla olan bu yoğun temasları sosyal ilişkilerine de ister istemez yansıyor. Yüz yüze görüşmektense çevrimiçi görüşmeyi tercih ediyorlar. Youtuberları model alıyorlar. Hayallerini youtuber olmak süslüyor. Her birinin doğar doğmaz sosyal medya hesabı var. Ailelerinin kontrolünde ya da kontrolsüz bu hesaplardan paylaşım yapıyorlar. Aldıkları “like” sayısı ile doğru orantılı popülerliğe sahip olduklarını, değerli olduklarını düşünüyorlar. Selfie vazgeçilmezleri. Eskiden bizim mahalle arasında oynadığımız misket, gazoz kapağı, yakartop, saklambaç onlar için tarihi vaka gibi. Bizler o oyunlarda, arkadaşlığı, paylaşmayı, kavga edip barışmayı, ara bulmayı, yenmeyi yenilmeyi öğrenirdik. Yaşamın küçük bir demosuydu mahalle araları. Şimdilerde aynı apartmandaki çocuklar bile birbirlerine internet üzerinden oyun isteği gönderiyor, whatsapp üzerinden konuşuyor. Bilgisayar oyunları ile tanışan ve oynayan çocuk için ise farklı sorunlar söz konusu. Bilgisayar oyunlarında duygu olmaması, kahramanların ölüp ölüp yeniden canlanması, düşen kalkan kahramanın canının hiç acımaması, digital ortam güçlerine sahip olması çocuğun duygu gelişimine zarar vermektedir. Aynı çocuk sosyal ortamda, okul bahçesinde düşürdüğü arkadaşına dönüp bakmamakta, ağlayan arkadaşını ifadesiz bir yüzle seyreden biri olmakta. Ailelerin yaşam koşturması içinde yorgun düşmesi, akşam çocuğu ile karşılaştığı anda git tablet oyna, biraz Tv seyret, al şu telefondan video seyret gibi yaklaşımları, çocuğu model alacağı sosyal becerilerden iyice yoksun bırakmaktadır. Kültür İlkokulu olarak geçen yıl İstanbul Üniversitesi hocaları ile yaptığımız ortak bir çalışma vardı. Çocukların “empati becerilerini ölçmek” üzerine geliştirdikleri bir ölçek ile ilgili araştırmaya okulumuz da destek verdi. Araştırma sonucunda bizleri şaşırtan bir sonuç ile karşılaştık. Kaygılanmamıza sebep olan, çocuklarımızın pek çoğunun duyguları tanımadıkları ve empati kuramadıkları gerçeğini bilimsel bir sonuç olarak görmemizdi. Okulumuzda bu araştırma sonuçlarından yola çıkarak başlattığımız “Sosyal Beceri Geliştirme Programı” her hafta ders olarak işlenmektedir. Uzman Psikoloğumuzun yürüttüğü programda içerik olarak duygular, akran ilişkileri, iletişim başlatma-sürdürme-sonlandırma, oyun kurma, oyuna dahil olma, dinleme, empati kurma, yardım teklif etme, yardım isteme gibi pek çok yaşam becerisi aktivitelerle işlenmektedir. Türkiye de bir ilk olan programımız eğitimde örnek olacak bir uygulamadır. Yapay zekaların her alanda kullanıldığı bir dünya düzeninde insanoğlunun vicdan eğitimine duyduğu ihtiyaç ortadadır. Sosyal becerileri gelişmiş, duygularının farkında olan, diğerinin hissettiğini anlayabilen vicdanlı çocuklar gelecekte robotların dünyasında fark yaratacaklardır. İyiliğin bilgisiyle mutlu olalım, mutlu edelim. En güzel dileklerimle…

ÖZEL BİLGİLİ KÜLTÜR OKULLARI İYİLİKTE YARIŞIYOR Özel Bilgili Kültür Okulları bu yıl 4.’üncüsünü düzenlediği, iyilik yapma bilinciyle ortaya çıkan Kış Şenliklerine hazırlanıyor. Özel Bilgili Kültür Okulları Müdürü Sevda Saraçoğlu ile bir araya gelerek, Kış Şenlikleri fikrinin nasıl ortaya çıktığını, iyilik hareketinin nasıl büyüdüğünü , hangi amaca hizmet ettiğini konuştuk. İyilik yapma bilinciyle hareket edilen Kış Şenlikleri nasıl ortaya çıktı? Kültür Okulları bu kampüste 4.üncü yılında. Bundan 4 yıl önce öğrencilerimizle ve velilerimizle bir iyilik projesi yapma fikriyle Kış Şenliği ortaya çıktı. Aslında Kış şenliğinde bizler, çocuklar, öğretmenler, öğrenciler, veliler topyekûn büyük Kültür Ailesi olarak iyilikte yarışıyoruz. Toplumda, bizim öğrenci profilimiz sosyal ekonomik olarak daha avantajlı profilde ama toplumda aynı avantajlara sahip olmayan pek çok kesim var. İstiyoruz ki çocuklarımız vicdan eğitiminde, değerler eğitimi altında kendileri dışındakilerle de ilgilensinler, fark etsinler. Toplumun dezavantajlı kesimlerinin de varlığını bilsinler. Onlar için bir şeyler yapabilsinler. Bu anlamda bu fikirle Kış Şenliği düzenleme fikri çıktı. BU GÜNE KADAR 3 KERE DÜZENENDİ Bugüne kadar 3 kere yapıldı. İlk yıl LÖSEV yararına yapıldı. LÖSEV Türkiye’de pek çok anlamda farkındalık yaratan destek olan hasta çocuklara ve ailelere destek olan bir vakıf. Bu yüzden bu vakfın faydasına yapıldı. 2. yıl ise Omurilik Felçleri Derneği faydasına yapıldı. Toplumda, geçirdikleri hastalık sebebiyle bizim çocuklarımı gibi koşup oynayamayan çocuklar. Tekerlekli sandalyeye mahkûm olan çocuklar. Biz pek çok çocuğa tekerlekli sandalye aldık. Onların en azından biraz hareket edebilmeleri anlamında yardımcı olduk. 3. yıl da Down Sendromlu Çocuklar faydasına yapıldı. Down sendromlu çocuklara farkındalık yaratıldı. Onları burda misafir ettik. Çocuklar sendromun farkına vardılar. Toplum olarak biz onlara nasıl katkı sağlayabiliriz. Bunun üzerine düşündük ve etkinliğin gelirlerini down sendromlu çocuklara bağışladık. KIŞ ŞENLİĞİ BÜYÜK BİR İYİLİK HAREKETİ Kimin neyi varsa buraya getirilir ve şenlik gününde gönlünden kopan neyse birbirimize bunları satarız. Günün sonunda büyük bir gelir elde ederiz. Sonra bu geliri artık kimin faydasına yapıyorsak onlara hediye ederiz. Ama öncesinde dediğim gibi bu hediyeden daha kıymetli olan bi-

zim açımızdan çocuğun o farkındalığı yaşaması ve o dezavantajlı kesimle ilgili fikir sahibi olması. Toplumu bütün olarak gören, toplumu kucaklayan çocuklar yetiştirmek istiyoruz. “Ben varım, dünya benden ibaret “ bakış açısıyla değil de hakikaten vicdanları eğitilmiş, merhametli, ötekileştirmeyen sevgi dolu çocuklar olsun istiyoruz. Bu yüzden kış şenliği bizim çok önemsediğimiz bir sosyal sorumluluk projesi ve topyekûn kültür ailesiyle yapıldığı için de çok güzel oluyor. Geçen seneki etkinliğimize girip çıkan insan sayısı 5000 kişiydi. Toplumun her kesiminden insan bizim projemize destek oluyor. Güzellikleri, iyilikleri çoğaltmamız gerekiyor. Dünyada baktığımızda daha çok sorun var. Ekolojiden tutunda savaşlar, ekonomik sıkıntılara kadar dünyada bir sürü şey var. Biz bakış açımızı

daha çok iyiliğe ve güzelliğe çevirmek, onları büyütmek istiyoruz. Bu yüzdendir ki bu şenliği yapıyoruz. ÇOCUKLARDA ŞÜKÜR DUYGUSU GELİŞİYOR Çocukların üzerinde nasıl bir etki bıraktı ? Öncelikle biz açıklıyoruz. Diyoruz ki çocuklar bu seneki şenliğimizi şu dernek için yapacağız ve o dernekte şöyle kardeşlerimiz var. Onlara yardım etmek için bu etkinliği yapacağız diyoruz. Örneğin LÖSEV dediğimizde, çocuklar lösemi nasıl bir hastalık, nasıl tedavi olunuyor bununla ilgili çocuklar ciddi araştırmalar yapıyorlar. Her türlü araştırmayı yapıyorlar. Down sendromlu dediğimizde down sendromu nedir, down sendromlu insanlar nasıl yaşarlar, onların nelere ihtiyacı vardır, toplum olarak nasıl destek sağlamalıyız gibi soruların

cevaplarını bulmaya çalışıyorlar. Çocuklar bunların araştırmasını yapıp içselleştirdiği için; görseniz küçücük çocuklar kumbaralarında harçlıkları getirip bende bir şey alacağım derdine düşüyorlar. Kostümler giyiyorlar, hazırlıklar yapıyorlar. Şükür duygusu çocuklarda çok ciddi gelişiyor. Sahip oldukları nimetlerin ciddi ciddi şükrünü ediyorlar. Kendileri gibi o nimetlere sahip olamayanlar için bir şeyler yapmanın keyfini, mutluluğunu yaşıyorlar. Hem birbirlerine karşı hem de hayvanlara, bitkilere, çiçeklere yani yaşayan her şeye karşı da bir saygı gelişiyor. Karakter eğitimi anlamında güzel bir proje bu. ANA TEMAMIZ ÇOCUKLARA FAYDA Çalışacağınız kurumları seçerken en çok neye dikkat ediyorsunuz? Şöyle söyleyeyim biz her zaman toplumun dezavantajlı kesimleri için düzenliyoruz. Hem fark edelim hem onlar için bir şeyler yapalım diye. Bu yılda derneklerle görüşüyoruz. Görüşürken dikkat ettiğimiz şey içinde çocuk olması, çocukların faydasına bir şey olması önceliğimiz. Geçen sene mesele sanatçı Özgün videosuyla katılmıştı, gelememişti. Yani projelerimiz fark edilmeye başlandı. Küçük bir iyilik hareketi gibi ama kendi alanında ama pek çok yere de dokunuyor. Biz bu anlamda fark ediliyoruz ve inanıyorum birkaç yıl sonra devasa konserlerde düzenleyeceğiz. Bu sayede daha çok çocuğa ulaşacağız. SİZDE KATKI SAĞLAYABİLİRSİNİZ Biz bunu velilerimizle öğrencilimizle yapıyoruz ama “Ben katkı sağlamak istiyorum, ne yapabilirim, nasıl destek olabilirim?” diyen normal vatandaşlar, kurumlar da oluyor. Onlara da stant veriyoruz. Mesele geçen sene Çağın Göz Hastanesi, Ernaz Otomotiv geldi. Bu kurumlara stand verdik. Yani kurumsal bir firma yada kişi katkı sağlamak isteyebiliyor. Katkı sağlamak isteyen kurumsal yapılar gelip bizden stant alabilirler, sponsor olabilirler. Bizim yardımlarımızın nereye gittiği belli, kuruşu kuruşuna hesaplanıyor ve dernekler de bunu resmen yayınlıyor çok net bir şekilde nereye gittiği belli belli oluyor. Projemiz amacına kesinlikle ulaşıyor.


flaskocaeli@gmail.com

KASIM 2018

9

Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü açıldı

Eğitim-öğretim faaliyetlerine bu yıl itibariyle başlayan 1400 öğrenci kapasiteli Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi’ne muhteşem bir açılış töreni ile hizmet vermeye başladı İzmit Tepeköy Mahallesi İnebolu Sokak No:2, Bayındırlık Kalıcı Konutları’nda bulunan Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesinin açılış töreni, yerleşkenin konferans salonunda gerçekleşti. Toplam 15 bin m2 kapalı alan, 3 bin 600 m2 bahçeden oluşan; anaokulu, ilkokul, ortaokul, Anadolu ve Fen liseleri olmak üzere 58 derslik, 3 görsel sanatlar, 3 müzik, 4 farklı spor salonu, yüzme havuzu, konferans salonu, 6 laboratuvar, 700 kişilik yemekhane ve hobi bahçesi bulunan 1400 öğrenci kapasiteli Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi görkemli bir törenle açıldı.

Konferans salonunda gerçekleşen törene il protokolü yoğun ilgi gösterdi. Törene Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Bilfen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Öztürk, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, KOÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Sn. Prof. Dr. Elşen Veli, Kocaeli Defterdarı Dursun Ali Yücel, İzmit İlçe Kaymakamı Ersin Emiroğlu, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdür Vekili Sadık Uysal, Bilnet Okulları CEO’su Faruk Tatar, İzmit Belediye Başkanı Dr.Nevzat Doğan, Derince Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut, Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, KOTO Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Bulut, KOTO Meclis Başkanı Akın Doğan, İMEAK DTO Başkanı Av.Vedat Doğusel, Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk, Türkiye Muhtarlar Derneği Kocaeli Şube Başkanı Vedat Yoldaş, KASKF Başkanı Murat Aydın, Kocaeli 23.Dönem Milletvekili Hikmet Erenkaya, Saraybahçe eski belediye başkanı Halil Vehbi Yenice, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr.Hüseyin Şaşkın, Özel Konak Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Kazım Gündoğdu, okul müdürleri, öğretmenler, STK temsilcileri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, yöneticiler, belediye meclis üyeleri ve veliler katıldı. ÖĞRENCİLERDEN KORO VE DANS GÖSTERİLERİ Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi’ne gelen konuklar, müzik öğretmenleri tarafından hazırlanan okul bandosu tarafından kapıda karşılandı. Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Korkmaz, Kampüs Müdürü Yasemin Demirkol ve öğretmenler de konukları kapıda karşılayıp, tören alanına kadar eşlik etti. Konferans salonundaki açılış töreni öncesi konuklara spor salonu

ve fuaye alanında kokteyl ikram edildi. Konferans salonunda yer bulamayan konuklar spor salonuna kurulan dev ekrandan programı takip etti. Açılış töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından oluşan koro lirik şarkılar söyledi. Yine öğrencilerin sunduğu dans gösterileri konuklardan büyük alkış aldı. Peş peşe gösterilerin ardından konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Korkmaz yaptı. “İnsanlara yapılabilecek en büyük iyilik onlara akıllarını kullanmayı öğretmektir. Bu anlayışla çıktığımız kutlu yolda bizleri yalnız bırakmayan değerli konuklarımıza teşekkür ediyorum” diyerek sözlerine başlayan Korkmaz şunları söyledi: KORKMAZ: “HEDEFİMİZE EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ” “Eğitim, sevgi işidir; sevgiyle 2003 yılında çıktığımız bu yolculukta Bilgi Köprüsü Eğitim Kurumlarını şehrimize kazandırdık. Hayalimde hep çok sevdiğim İzmit’imizin değerli çocuklarına güçlü bir ulusal eğitim markasıyla hizmet etmek vardı. Biz de yerelde sağladığımız güven ve elde ettiğimiz başarımızı, zamanın ruhunu yakalayarak Bilnet Okulları’yla taçlandırarak kentimize üst düzeyde bir eğitim kalitesi sunmayı amaçladık. İlk yılımızda sunduğumuz eğitim imkânları ve kalitemizle halkımızın teveccühünü kazanarak Kocaeli’nin sayılı okulları arasında şimdiden yerimizi aldık. Bugün Bilgi Köprüsü Eğitim Kurumlarında yaklaşık 1200, ilk yılını yaşayan Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi’nde yaklaşık 500 ve toplamda 1700 öğrenciyle Kocaeli’nin en güçlü eğitim kadrosu ve akademik başarı odaklı eğitim anlayışımızla yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz”. TATAR: “7 BÖLGEDE 21 YERLEŞKEYE ULAŞTIK” Korkmaz’ın ardından kürsüye gelen Bilnet Okulları CEO’su Faruk Tatar ise şunları söyledi: “Bilnet Okulları olarak, 21.yüzyılın dünya vatandaşlarını yetiştirme yolunda Bilfen Şirketler Grubunun yeni okul markası olarak, eğitimde daha fazla fırsat eşitliği yaratabilmek ve kaliteli eğitimi birçok nokta-

ya ulaştırmak amacıyla yola çıktık. 7 yıl önce tasarımına başladığımız bu serüvende 2017-2018 EğitimÖğretim Yılında eğitim öğretim faaliyetlerimize başladık. Bugün Türkiye’nin 7 bölgesindeki merkez ve akredite okullarla 21 yerleşkemizle anaokulundan liseye kadar her kademede hizmet vermeye devam ediyoruz. Eğitimde yarattığımız kaliteyi Türkiye’nin dört bir tarafına taşımak amacıyla çıktığımız bu yolda, 20182019 Eğitim-Öğretim Yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayan Kocaeli Yerleşkemiz, akademik başarı, uluslararası başarıya imza atmış yabancı dil modeli ve 21.yüzyılın rehberlik anlayışı ile eğitim tasarımımızın en güzel örneği oldu. Yayıncılıktan toplu yemek hizmetine, servis taşımacılığından tekstile kadar birçok alanda markalaşmış olan Bilfen Şirketler Grubunun markalarından aldığımız destekle Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumlarından biri olmayı hedefliyoruz.” BAŞKAN DOĞAN’DAN BİLNET’E ÖVGÜ İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da açılış töreninde söz alarak, Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi’ni övdü. Doğan, “Ali kardeşimiz birlikte yol yürüdüğümüz değerli bir arkadaşımız. Ebeveynlerin gönül rahatlığıyla evlatlarını emanet edecekleri bir kurum oluşmuş. Kurumun markası kendini ispat etmiş. Eğitimle ilgili destek istendiğinde tüm kapıları açıyoruz. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize, kurucularımıza da başarılar diliyorum. Burayı inşaat döneminde de ziyaret etmiş, gezmiştim. Şimdi ortaya çıkan bu eserin beklentilerimizin de üzerinde olduğunu söyleyebilirim” dedi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ise konuşmasında, “Her yönüyle gençlerimizi geleceğe hazırlayacağız. Geleceğimizin büyüklerini buralarda yetiştiriyoruz. Bu tür kurumlar, devletin yükünü de hafifletiyor. Yavrularımızın sağlıklı bir şekilde yetişmesini temenni ediyoruz. Hayırlı olsun” dedi. IŞIK: “GELECEĞE BUGÜNDEN HAZIRLANMALIYIZ” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Ko-

caeli Milletvekili Fikri Işık konuşmasında, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmek gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ülkeler, şirketler arasında çok acımasız bir rekabet var. Bu rekabette öne geçmenin tek yolu eğitim. Türkiye, 50 yıl sonra Dünya’da nerede olacak dersek bugünkü eğitime bakmamız gerekir. Bugün Güney Kore’ye, Finlandiya’ya baktığınızda bundan 20-30 yıl önce insana yatırım yaptığınızı görüyorsunuz. Tabi burada bir insanın çok şey bilmesinden önemli olan, o insanın bildiği konuyu hayatında uygulayabilmesi. Çok şey bilen ama özgüveni yetersiz öğrenciler yerine, özgüveni yüksek; öğrendiği her şeyi hayatının her alanında kullanabilen öğrenciler yetiştirmeliyiz” dedi. VALİ AKSOY: “BİLNET KUZEY’DEN GÜNEY’E, DOĞU’DAN BATI’YA BİLNET” Törende son olarak Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy söz aldı. Aksoy, “Eğitim olmazsa olmazımız. 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlayacağız. Bugün dünyanın 17’nci büyük ekonomisine sahipsek geçmişte eğitime yapılan yatırımlar sayesindedir. Milli Eğitim Bakanlığımızın koordinatörlüğünde yürütülen çok önemli projeler var. Hayırseverlerimizin, eğitimcilerimizin katkıları var. Kocaeli’de resmi olarak 810 okul, özel olarak 270 okulumuz var. Özel okulların varlığı devletin sorumluluğunu biraz daha hafifletiyor. Biz de özel okulların daha yaygınlaşmasını arzuluyoruz. Bilnet Okulları Türkiye’nin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine yaygınlaşan bir kurum. Bilnet Okulları’nı Kocaeli’de açmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. Konuşmaların ardından Bilfen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanvekili Öztürk, Bilnet Okulları Kocaeli Yerleşkesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Korkmaz’a temsili anahtar verdi. Ardından protokol üyelerinin tamamının katılımıyla açılış kurdelesi kesildi.


10

KASIM 2018

www.flaskocaeli.com

HÜSEYİN ÖZİRİ GÜZEL DİLEKLERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ İlk sayımız geçen ay tüm Kocaeli’ye dağıtıldı. Her belediyeye girdi, her dükkana girdi, her bankaya, hastaneye, postaneye kısacası her yere ulaştı. Amacımıza ulaştı. Öyle güzel övgüler aldık ki, öyle güzel sözler duyduk ki, göğsümüz kabarmadı desem yalan söylemiş olurum. Herkes görevini fazlası ile yaptı gazetede, çok güzel bir iş çıkardık. Günlük çıkan bir çok gazeteye fark attık görünürde. Elle tuttuğumuz da gazetenin fakını anladık. Bu bile bizi sevince boğdu. Geçenlerde Körfez’de bir iş adamı ile röportaj yaparken, Gizem Hanıma bir soru yöneltti; sizin Flaş Kocaeli Gazetesi son aylarda Kocaeli’nin gündeminde, her yerde Flaş Kocaeli Gazetesi konuşuluyor bunun nedeni nedir ? dedi. Demek ki doğru yoldayız, demek ki kendimizi ispat ettik. Bizim güzel şeyler başaracağımıza inanan iş adamları desteklerini esirgemedi, onlara da ayrı ayrı teşekkür ederim. 12 sayfa dolu dolu, renkli bir gazetenin, okurlarına hitap eden bir gazetenin parçası olduğum için çok mutluyum. Bu başarıyı çekemeyenlerin olduğunu biliyorum, benim bu işe girdiğimde başaramamam için dua edenlerin olduğunu biliyorum, bazı firmaları arayıp onlara reklam vermeyin diyenlerin olduğunu biliyorum. Ama kimse şüphe etmesin, benim kalbim temiz, biz bu ekiple emin adımlar ile başarı basamaklarını teker teker çıkacağız. Haber editörümüz Gizem Hanım gece geç saatlere kadar ofiste çalıştı, muhabirlerimiz Gazi, Şeyma, Hakan her denileni layıkı ile yaptılar, Yazı İşleri Müdürümüz Didem Hanım yoğun bir mesai harcadı ilk sayıda . Hepsine tek tek teşekkür ederim. Geldik ikinci sayıya, bu sayı da dolu dolu, harika bir gazete oldu, üçte çıkacak dört de, niyetim bu işi götürebildiğimiz kadar götürmek . Biz bunu başaracağız, çünkü inaçlıyız, bazı insanlar gibi menfaatçi değiliz, art niyetli değiliz. Biz işimizi alnımızın hakkı ile namuslu bir şekilde yapıyoruz, kimsenin ekmeği ile oynamadan, doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Kimsenin kalemi olmadık, kimsenin tetikçisi olmadık.

Kasım 2018

Sayı:2

Yıl:1

Flaş Medya Organizasyon Adına İMTİYAZ SAHİBİ Hüseyin Öziri SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Didem Öziri ADRES Fethiye Caddesi Belediye İşhanı Doğu Blok Kat:2/49 İzmit / Kocaeli TELEFON 0262 322 86 99 - 0555 819 86 99 BASIM MERKEZİ ART Matbaacılık İstasyon Mah. 242. Sok. No: 32 Kartepe / KOCAELİ YAYIN SÜRESİ: Yerel Süreli Flaş Kocaeli Gazetesi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir Köşe Yazılarının sorumluluğu yazarın kendisine aittir

Körfez Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Irak:

“Çocuk gülerse, aile güler; aile gülerse, toplum güler!”

“BİZİM BELEDİYECİLİĞİMİZİ

TÜM DÜNYA DUYACAK” Öncelikle sizi tanıyalım, Mehmet Irak kimdir? 1968 yılında Kars Merkez Akbaba Köyü’nde doğdum. İşçi emekli bir babanın, 8 çocuğundan biriyim.İlk orta ve lise tahsilimi Körfez’de tamamladım.1986 yılında Refah Partisi’nde başlayarak siyasi yaşamda birçok birimde aktif olarak görev yaptım. Refah Partisi, Fazilet Partisi’nde ilçe yönetim kurulu üyeliklerini ve HAS Parti’nin Körfez İlçe kurucu başkanlığı görevini üstlendim. Sonrasında 30 Kasım 2012 tarihinde AK Parti’ye katıldım. 25 Aralık 2016’da Kars Ardahan Iğdır Vakfı Başkanı olduktan sonra siyasi kimliğimi bir kenara bıraktım. 1994 yılında Belediyecilik hayatına başladım.Devletin bana tahsil ettiği telefonla hiç özel işimi aramadım ,makam arabamı hiç buraya getirmedim,18 yıl belediye otobüsü ile geldim, biz dedik ki; bu hayatta sıra dışı olacak ve hep doğruyu söyleyeceğiz. Eğer çocukları güldürürseniz aile güler , aile gülünce de millet güler huzur olur ülkede. Sadece bir hayalim var çocukları güldürmek için siyaset yapmak. “ADIMIZA BELEDİYE BAŞKANI YAZILSIN DİYE YOLA ÇIKMADIK” Hayatım boyunca tecessüs sahiplerinden olmadım, herkesle dost olmaya gayret gösterdim, nerede iyi huylu bir insan görsem onunla dost olabilmek için elimden ne geliyorsa her şeyi yapmaya gayret gösterdim. İlk adımı da hep ben attım.Sebep şu; bu ülkenin bugün temiz,dürüst ,ilkeli ,doğruyu söyleyen siyasetçilere ihtiyacı vardır. Malcolm X’in çok güzel bir sözü var;” Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter “ diye bir topluluk uyanabilir bir sözle, insanlar uyanabilir eğer biz söylemlerimizle,eylemlerimizle, yapacağımız teşkilat çalışmalarıyla bir topluluğu uyandırabiliyorsak yada bir kişiyi uyandırabiliyorsak bu bizim başarımızdır. Ama insanlar uyutuluyorsa, uyuşturuluyorsa ve biz sessiz kalıyorsak özellikle kalem sahipleri sessiz kalıyorsa burada ki en büyük vebal önce sizin sonrada bizimdir.Biz doğruları söyleriz siz yazmazsanız suçu günahı sizin.Bugün geleceğim yere gelemem korkusuyla söz söyleyemiyorsunuz. Adam diyor ki “Evet Mehmet Irak en iyi yapacak kişi fakat çok dürüst vermezler.” bu mu ölçü.Projelerimi açık açık söylüyorum, kim alırsa alsın neticede bu şehirde benim çocuklarım yaşayacak . Benim projelerim bu çocuklara hayat verecekse, alsınlar kim kullanıyorsa kullansın hiç önemli değil. Biz hizmeti nimet bildiğimiz için bu yola çıktık yoksa adımıza Belediye Başkanı yazılsın diye yola çıkmadık. “ÇOCUK GÜLERSE, AİLE GÜLER; AİLE GÜLERSE TOPLUM GÜLER” Aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz? 1994 yılında Belediyecilik hayatına

Körfez’de geniş bir kitlenin sevgisini kazanmış, bir çok kurum ve STK’larda görev almış, HAS Parti Körfez İlçe Eski Başkanı, Kars Ardahan Iğdır Vakfı Genel Başkanı, AK Parti Körfez Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Irak ile bir araya gelerek aday adaylığı sürecini konuştuk. İddialı söylemlerde bulunan Irak; “Çocuk gülerse, aile güler; aile gülerse, toplum güler” diyerek biz bu yola çıktık.Temayülden çıkacağıma, Allah’ın yardımına inanıyorum. Bizim belediyeciliğimizi tüm dünya duyacak” dedi.

başladım. 1994-1999 yılları arasında, Körfez Belediyesi’nin Elektronik ve Haberleşme Koordinatörüydüm. Muzaffer Baştopçu’yla beraber çalışıyorduk. Bu 5 yıllık zaman dilimi içersinde hayallerim vardı, insana hizmet konusunda hayallerim vardı; ne yapabiliriz, ne edebiliriz diye. Beni bu hizmete iten nedenlerden bir tanesi o dönemlerde 10 yaşında olan oğlum Yusuf İslam Irak , çocuk sahibi olmak benim hayatımı değiştirdi.1999’dan sonra “Çocuklar gülerse, aile güler; aile gülerse toplum güler” sloganı ile yola çıktık. Elimizden geldiği kadar hizmeti nimet bildik. Hayallerimi sadece belediyecilik makamında yapabileceğime inanıyorum, çünkü eğer bu millete hizmet etmek istiyorsanız siyasetin içerisinde olmanız gerekiyor, siyasetin dışında maalesef hizmet alanınız dar kesimde olmuş oluyor. KAI Vakfı’nı da siyaset üstü tuttuk. Bu vakıf 1996 yılında kurulmuştur şuanda da Kocaeli’nin en aktif ve söz sahibi vakıflarından bir tanesi. Söz sahibi olabilmek için önce sözünüzde durmanız gerekiyor,söylemlerinizi eyleme dönüşmek mecburiyetindeyiz.Biz bu zamana kadar ne söz verdiysek onu yaptık. “BİZİM BELEDİYECİLİĞİMİZİ TÜM DÜNYA DUYACAK” Mevcut yönetimden farkınız ne olacak, vaatleriniz neler? Bizim belediyeciliğimizi değil Körfez, değil Kocaeli, değil Türkiye, Dünya duyacak kesin söylüyorum. Adımız ortaya çıktığı an hiçbir müdür buradan evine makam aracıyla gidemeyecek, Körfez Belediyesi herkesin belediye binasıdır. Bizde herkesin belediye başkanıyız.İnananın da ,inanmayanın da, inananın da hakkını korumak mecburiyetindeyiz, inanmayanında hakkını korumak mecburiyetindeyiz, belediyeyi kimse aşağılık duruma düşüremez. Benim mesai arkadaşlarım şunu bilecek; hiçbir mesai arkadaşım bir çorbaya, bir yemeğe satılık değil bu net. Rüşvetin R’ sini görmeyim, duymayayım. Kim çalışıyorsa başımın üstünde yeri var. “MÜHÜR BENDE OLDUĞU SÜRECE BENİM DEDİKLERİM OLACAK” Hiç kimsenin dini, dili beni ilgilendirmez. Liyakat sahibiyse görevinin başında olacak, ehil ise görevinin başında olacak. Mühür bende olduğu sürece benim dediklerim olacak, benden alırsalar o da takdiri ilahi sesimi de çıkartmam. Ama inandığım gibi yaşarım.Vakıf başkanlığına geldiğimde de şunu

söyledim; biz bu millete hizmet etmek mecburiyetindeyiz. İşe ihtiyacı olan insanlar var kimsenin memleketine bakmayız elimizden geldiği kadar iş imkanı varsa. 31 yıllık siyasi hayatımızda dostlarımız oldu, farklı fabrikalarda tanıdıklarımız var telefon açıyoruz ihtiyacı varsa gönderiyoruz .Bizim bulunduğumuz yerin dili ve dini yoktur. Körfez’de sizin gördüğünüz eksiklikler neler, bu eksiklikleri nasıl gidereceksiniz? Körfez’de sıkıntı çok hangisini sayayım. Öncelikle trafik sorunu var. Bizim şehir merkezimiz yok. 21. Yüzyılda yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız denizin altından tüp geçit yaptı; biz buradan Diş Hastanesi’nden, 95 Evler’e çıkacak tüp geçit yapamıyoruz. Bu şehri birleştiremiyoruz; denizde kot mesafemiz 75 m, bizim her türlü imkanımız geçit yapabilecek imkanımız var. Sosyal alanda çok geniş kapsamlı çoluk çocuğumuzu alıp götürecek parkımız yok ,ihtiyacınız doğduğunda ihtiyaçların olduğunu görebiliyorsunuz ,burada gezip dolaşabileceğimiz iyi bir sanat sokağımız yok, kültürel etkinliklerimiz çok az, sosyal etkinlikler yok denecek kadar az, şehircilik yok denecek kadar az. Biz bu şehirde şehir hayatında yaşamak istiyoruz . Göreve geldiğimizde tüm bu eksiklikleri tek tek yerine getireceğiz. “TEMAYÜLDEN ÇIKACAĞIMA, ALLAH’IN YARDIMINA İNANIYORUM“ Körfez’de İsmail Baran garanti deniliyor siz ne düşüyorsunuz? Ben teşkilattaki gençlerime, teşkilat mensubu arkadaşlarıma, kadın kollarına güveniyorum. Gerçekten çok yürekli insanlar var. Bir kere temayülden çıkacağıma Allah’ın yardımına inanıyorum. Bize soruyorlar; Ankara ayağınız

nasıl diye ama, hiç kimse bana Allah’la ayağın nasıl diye sormuyor. Siz bir kulun izniyle,işaretiyle bir yere geldiğinizde mutlaka onun her dediğini yapmak mecburiyetinde kalırsınız. Biz diyoruz ki Allah’ın yardımıyla teşkilatımızın destekleriyle oraya gelelim. Bu millete hakkıyla hakkaniyetiyle hizmet edelim. Ben belediye başkanı olduğumda belediyenin partisi olmayacak. Bunu söylüyorum; evet teşkilatlarımda arkadaşlarımla sıkı ikili ilişkilerim olacak ama hizmet noktasında herkes çalışacak. İlçe başkanı da çalışacak, göreceksiniz MHP İlçe Başkanı da bizimle beraber çalışacak, CHP’nin destek veren ilçe başkanı da,bütün ilçe başkanları bizimle çalışacaklar. Çünkü biz adaletli olacağız ,herhangi bir siyasi partinin ilçe başkanı bu ilçenin menfaatine bir proje getirdiğinde, sen getirdin kabul etmiyorum deme gibi bir lüksüm yok. “TARİH YAZACAĞIZ” Allah’ın izniyle adayız ben bu millete inanıyorum, teşkilata güveniyorum.İnşallah buranın belediye başkanı biz olacağız ve biz tarih yazacağız. Şuan babamın evinde oturuyorum 5 yıl sonra karşılaştığımızda bende fazla hiç bir şey bir şey göremeyeceksiniz. Arabamın markası belli, devletin bana verdiği maaş ne ise onu alacağım, hiçbir müdür belediyeden bedava çay dahi içmeyecek . Girişte danışma masasındaki bütün sandalyeleri kaldırıyorum, oturarak hiç kimse karşılanmayacak. Herkes kendini, yerini bilecek. İnsanlarımız en iyisini hak ediyor çünkü ,biz yaratılanların içersinde en şerefli mahlukuz. Allah bize böyle bir sıfat vermiş .Bizde bu sıfata uygun hareket edeceğiz.Bizi seven böyle sever sevmeyen de kendisi gibi bilir. Abdülhamid’in çok güzel bir sözü var; ”Onlar, beni onların adamı olmadığım için sevmediler.” diyor. Beni sevenler, hırsızsa beni sevmesinler, bu millete zulüm edenlerse beni sevmesinler. Beni Allah sevsin o yeter. “HERKES KÖRFEZLİ OLMAK İÇİN CAN ATACAK” Siz vakfın adayı mısınız, yoksa bu bireysel bir düşünce mi? Bizi ön plana çıkartan dernek başkanlarımız, bizi seven insanlarımız da var. Bizimde bir hayalimiz vardı. İnsanların çok yoğun talebiyle bu yola çıktık. Uzun yıllardır başkanım niçin çıkmıyorsunuz, niçin canlı yayınlar yapmıyorsunuz diye söylerlerdi; zamanı var derdik. Zaman bu günmüş.Şunu hep söylerim; biz sessizlerin sesiyiz, mazlumların, sahipsizlerin sahibi Allah’tır bizde elçisiyiz. Başaracağımıza inanıyorum. Hem de en iyisini! Bir gün karşıma çıkıp şunu söyleyecekler; siz söylediklerinizin hepsini yaptınız, tüm vaatleri yerine getirdiniz. Herkes Körfezli olmak için can atacak. Biz her işe Bismillah der başlarız, Hasbinallah der yola çıkarız bize Allah yeter.


flaskocaeli@gmail.com

KASIM 2018

, U D L O K E Ç R E G İ D L A Y HA E D ’ G İ L R E P Ü S R E L İ R E P Kadınlar sezonunda 2015-2016 ginde 1 Bölgesel li Basketbol eriler ilk dele eden P 016sene müca i. 2 larak bitird yıl ligi 5.o lar Basunda Kadın 2017 sezon offa kaiginde play ketbol 1. L di. BaşSırada bitir larak ligi 7. kibi ve ’ın yakın ta ınlar kan Doğan Kad le Türkiye destekleriy in sürp. Liginde lig Basketbol 1 dan balarak başarı riz takımı o deras. Türkiye Fe şarıya koştu aşında b da sezon yon kupasın 18 tan gerçekleşe Antalya’da alarak k dan ilk 8 e r, Iskım arasın le ri le kalan Pe rkiye çeyrek fina ü T erçekleşen ılaşparta’da g rş a n kupası k alde n Federasyo fi rı eyrek ve ya yerı malarında ç la ım tün tak ü b ı ğ tı ş a ıl karş yükseldi. nerek finale İYET ÜSTE GALİB ta8 MAÇ ÜST ori v fa i sıradaki Ligin birinc sketa B ği Bodrum de fikımı Kırçiçe in h ri 2018 ta t a b u Ş 4 bolu Fedek Türkiye re e n e y e nald iyonu sının şamp a p u k n o y ras li’ye feefa Kocae d k il k ra ola i. Kupa asını getird p u k n o y s dera şayan m şehirle ya tü ı ın n a c e hey Süper anlamda ir b r, le ri Pe Başarı ını yaşattı. n a c e y e h ımız Lig rdi ve takım et ti e g ı y rı a ş ba galibiy ç üst üste ligte 8 ma KBL’de ı. tt imza a T e ilk ir b k ra ala s ke tb o l a d ın la r B a K e iy rk ü (T lk 8 taa kalarak(i ff o y la p i) Lig rı final final ve ya k re y e ç ) kım bitirdi. gi 3.sırada li e v ı d a n oy inin ligüniversites u ğ o D ın k a Y iye basesi ve Türk m il k e ç n e d n daverasyonunu e d fe l o tb e k Kadınlar L)Türkiye S B (K le y ti e yükSüper Ligin l o tb e k s a B aeli’mizi CULAR lelikle Koc y ö B . ik ASKETBOL tald B e k s AN te n e d e İNAN-KAPT temsil 1-CEYDA S Süper ligte . U L ti ç Ğ e O g USUF tarihe 2-MELEK Y kım olarak İ İZ M İ’ L VUZ E A A Y C 3-GİZEM AMAC KO İYİ N E A DIZ D IL L Y O A 4-FERD BASKETB TMEK E İL S E B M L E T Ü 5-SİNA ŞEKİLDE N ev z a t N ÖLÇEK aşkanı Dr. e il i 6-NAZLICA ğ Belediye B U te s e d e v AKIRCIOĞL nayı 7-MELİKE B n bu Doğan’ın o u n u n o y s BAŞ federa HİTE i 9-MARİNA Basketbol evap verild ANTELLA W c J C lu A m Y lu N o A T 10-LA davetine MOSBY nda KaE TYRONE 19 sezonu PRÜCÜ 11-BERNİC ve 2018-20 ol Süper liginde - MERT KÖ R Ö N tb E e R k T s a N BAŞ A dınlar B iz ligde eden ekibim ı. ld a mücadele r e arasında y ki 14 takım asketb 1 1 n r ala Kadroda ye bancıdan rk ve 3’ü ya bolcu 8’i Tü nör Mert Baş Antre oluşuyor. nı Ceyda takım kapta Köprücü ve a hem li olması d Sinan İzmit hir için hem de şe takım için Perilere m taşıyor. ayrı bir anla desteği her geve olan inancı severler n basketol a rt a n çen gü ve desoldurmaya de solonu d am editırmaya dev teklerini art itibaren enesinden yor. 2015 s Ata tü rk y n a ğ ım ız m a ç la rı n o a salon her sene u’nd Spor Salon irci ağıra fazla sey git gide dah k maçgüç ve deste lamakta. Bu ye d e e rini etkilem l Süların kade o tb e dınlar Bask dana başladı. Ka A u Gündoğd ynan per liginde o e ile evimizd porBasketbol s 0 0 yaklaşık 8 boilk maçta ç a m elerek g a ç a m r diler. seve rini hissettir le k te s e d a yapıyunc ulları ve alt k o l o tb e k ız da Bas alışmalarım ç a d a d ız n ve larım k te . S p o ru e tm e m a dev n Dostu Başka o d n u n u rc spo li’mizi acı Kocae m a k te n ’ı temğan n iyi şekilde e a d l o tb e k bas adroA takımı k e v k e tm e sil rmek. olcu yetişti tb e k s a b a z mu e İzmit rseverler v o p s li li e a c Ko N ev z a t şkanı Dr. a B e iy d le Be mit Beu sürece İz ğ u ld o n a ğ Do tbol taadın Baske K r o p s e iy led aşarıya a birçok b h a d ın ın kım oruz. ğına inanıy imza ataca

foğlu Melek Yusu

Marina Baş

ntella White La Tanya Cha

z Gizem Yavu

Ferda Yıldız

Emel Sığırcı

ne Mosby Bernice Tyro

ıoğlu Melike Bakırc

leri kulu öğrenci Basketbol o

Sina Ülbe

ek Nazlıcan Ölç

Ceyda Sinan

lan İzo a d ın n a y er zaman h n u n ncülüu ö c r n ’ı o n p a s ğ e o v D Sporun r. Nevzat D ı n an yola ıl k n ş a la ş B a e b iy le d mit Bele la” projesiy o b t sketbol e a k s B a r B la i d ın y d a a H ğünde “ yürüyen K la k lı lı r a r a ek ek oldu. ç r e g ı n a da, inanç v c e per lig hey ü s ın ın ım k Ta

ları tyapı sporcu Basketbol al

11


CMYK


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.