Çağrı - 129

Page 16

“Çifte bayram müjdesi”, İşçiden al, patrona ver! “hainlikle” sonuçlandı! Bu iki uygulamada da görüldüğü gibi devlet, işçilerin ölmeye çok yaşamaya az asgari ücretlerinden peşin olarak kesilen paraları patronlara kıyak çekiyor.

Bundan 3-4 ay önce BOSCH fabrikası tarihinde ilk defa bir eyleme tanık olmuştu. İşçiler ücretsiz izin dayatmasına karşı eli kolu bağlanmış bir şekilde bekliyorlardı. Çünkü işçilerin bilinci yoktu. Türk Metal’in üst yöneticileri TOFAŞ ve FORD'da yaptığı anlaşmayı BOSCH fabrikasında da olayı şova dönüştürerek işçilere kabul ettirdi.

Ocak 2009 • yeni dünya için ÇAĞRI’nın İŞÇİ EKİ

T

EK:6

ürk-İş Konfederasyonu’na bağlı Türk Metal Sendikası, her metal grup toplu iş sözleşmesi’nde (TİS) aldığı tavrı, 2008 TİS'nde de yine takındı. Fakat bu sözleşme diğerlerine nazaran tam bir yıkım ve hainlikle sonuçlandı. Aradan daha 10 gün geçmesine rağmen, bağlı bulunduğu fabrikalarda işçi kardeşlerimizi kapı önüne koymaya başladılar. MESS patronlarına ''Asla işçi çıkarılmasına izin vermeyiz'', ''%15'in altına imza atarsam parmaklarım kırılsın'' diyerek, işçilere TİS öncesi göstermelik güven tazelemeye çalışan Türk Metal'in ağası Mustafa Özbek, MESS'i grevle tehdit etmişti. Zaten grevi mücadele ediyor görüntüsü vermek için kullanan bu sahtekarlar yine huylarından vazgeçmedi. Bundan önceki TİS'lerde de yaptıkları gibi, yine bir bayram günü MESS ile masaya oturdu ve imzayı attı. Enflasyon oranının %15-17 olduğu günümüzde altı aylık enflasyon oranını % 4.15 olduğunu iddia edecek kadar alçalan bu haysiyetsiz kişilikler, ilk altı ay için %4 oranındaki zammı %8 olarak göstererek, hem işçileri hem de kamuoyunu aldatmaktan çekinmediler. %4'e artı 19 YKR daha ilave ederek bu orana ulaştıklarını söyleyerek, bir kez daha işverenle anlaşmalı, sarı ve faşist bir sendika olduklarını tüm işçilerin gözlerinin önünde kanıtladılar. Ne yazık ki TİS öncesinde, ''İşçi çıkartmayız...'' diyerek naara atan Türk Metal'in patronu Mustafa Özbek ve veliahtları daha sözleşmenin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen, sözleşmenin yazılı metninin hala ulaşmadığını ve BOSCH fabrikasında çalışan 117 işçinin işine son verildiğini söyleyen bir işçi arkadaşımız; ''Öyle ki, arkadaşlarımızı personele çağırıp konuştuklarını, elbiselerini de bir çöp poşetinin içine koyup sırtladıklarını ve kapıda bekleyen minübüslerle evlerine gönderildikle-

rini...'' söyledi. Bu alçakça yapılan harekete karşı, sendikadan hiçbir karşılık gelmediğini, diğer işçilerin de ''kuzu kuzu'' çalışmaya devam ettiğini söyledi. Bundan 3-4 ay önce BOSCH fabrikası tarihinde ilk defa bir eyleme tanık olmuştu. İşçiler ücretsiz izin dayatmasına karşı eli kolu bağlanmış bir şekilde bekliyorlardı. Çünkü işçilerin bilinci yoktu. Türk Metal’in üst yöneticileri TOFAŞ ve FORD'da yaptığı anlaşmayı BOSCH fabrikasında da olayı şova dönüştürerek işçilere kabul ettirdi. Sonuç ne peki? ''Ha esnek çalışma, ha yarı ücretli izin'' ne farketti? İşçiler tedirgin. Ocak 2009'dan itibaran işçi çıkışlarının devam edeceği söyleniyor. Toplam 450 ile 650 kişi arası işçinin çıkarılacağı söylenen fabrikada çıkış oranının artması olasıdır. Oyak-Renault'ta ise durum farklı değil. 4800 kişi 9 Ocak'a kadar izinli. İşçileri ''Fabrikada ilaçlama olacak'' bahanesiyle izine çıkarttıkları ve yaklaşık olarak 1500 kişinin işine son verileceği söyleniyor. Bu oranı TOFAŞ'ta 1800 olarak görüyoruz. TOFAŞ’da da üretim 9 Ocak'ta başlayacak. İşçiler bu tarihe kadar komple izine çıkarıldılar. BOSCH'ta yıl sonuna kadar yapılan izin anlaşması ay sonunda tekrar masaya oturularak konuşulacak. İşten çıkarmalar konusunda ne sendika üst yönetiminden bir tepki geliyor, ne de temsilciler işçileri bilgilendiriyor. Türk Metal Sendikası’na bağlı işçiler can çekişiyor, çalıştıkları fabrikalarda son nefeslerini soluyorlar. İşte sarı, faşist ve alçak Türk Metal Sendikası’nın ''çifte bayram müjdesi'' böyle ''hainlikle'' sonuçlandı. Patronlara, sendika patronlarına, vatana ve millete hayırlı olsun!! Bursa’dan YDİ Çağrı okuru genç bir işçi 23 Aralık 2008 √

B

ir süredir krizi bahane eden patronlar hükümetten bazı taleplerde bulunuyorlardı. Bu talepler arasında İşsizlik Sigortası Fonunda biriken paraların “ödeme güçlüğü” çeken şirketlere kullandırılması, vergi borçlarına af getirilmesi, sigorta primlerinin indirilmesi vb. vardı. 6,5 yıllık hükümeti boyunca Ak Parti patronların isteklerinin büyük bir çoğunu yerine getirerek kimlerin partisi olduğunu gösterdi. Kasım ayı içerisinde uygulanmaya başlanan iki yeni düzenlemede bu durumu tekrar kanıtlamaktadır.

1. Kıyak: Vergi borçlarının taksitlendirilmesi… Patronlara ilk kıyak vergi borçları ile ilgiliydi. Eylül 2008 dönemine kadarki dönemi kapsayan vergi borçları yıllık %3’lük tecil faizi uygulanarak 18 eşit takside bölündü. 5 Aralık 2008 tarihinde kadar vergi dairelerine bir dilekçe ile başvuran vergi borçlularının borçlarına yıllık %3 oranında tecil faizi eklendi ve 18 eşit takside bölündü. İlk taksit ödemeleri en geç 31.12.2008 tarihinde yapılacak. Vergi borçlarına aylık %2,5 olarak uygulanan gecikme faizinin yıllık %3’e çekilmesi borçlulara %27 oranında bir kazanç sağlamış oldu. Bu uygulamanın ödeme sıkıntısı çeken küçük esnafın işine yaradığı, krizden ayakta kalarak çıkmaları için bir destek olduğu söylenebilir. Oysa küçük esnafın durumu bilindiğinde karşımıza başka bir gerçek çıkar. Öncelikle küçük esnaf vergi borcunun birikmesinden korkar, devlete borcunun olmaması, olan borcunun yükselmemesi için elinden geleni yapar. Zaten vergi borcuda öyle yüksek meblağlar tutmamaktadır. Devletin toplayamadığı vergi çok büyük oranda büyük tekellerin borcudur. Bir de durumu işçi sınıfı açısından değerlendirirsek başka bir tablo ile karşılaşırız. Asgari ücret üzerinden %15 oranında Gelir Vergisi ve %0,6 oranında Damga Vergisi devlet adına patronlar tarafından işçiden kesilmektedir. Bu tutar eylül 2008 itibariyle ortalama 40 ytl civarındaydı (Asgari Geçim İndirimi düşüldükten sonra). Asgari Geçim İndiriminin uygulanması 2007 yılında ise bu tutar yaklaşık 80 ytl idi. Patronların işçinin ücretinden peşin olarak kestikleri Gelir ve Damga Vergisini

bir sonraki ayda vergi dairelerine ödemesi gerek. İşte şimdi birçok patronun işçiden peşinen kestiği ve vergi dairesine ödemediği bu vergiler devlet tarafından taksitlendirilmiş oldu! Yıllardır Asgari Ücretin vergi dışı bırakılması talebine kulak tıkayan devlet patronların isteklerini yerine getirme konusunda çok titiz. Üstelik vergi afları veya ertelemeler, taksitlendirmeler 3-5 yılda bir hemen her hükümet tarafından sürdürülen uygulamalardır. Bunun bilen patronların elbette vergilerini düzenli ödemeleri beklenemez. Ak Partinin patronlara diğer bir kıyağıda Sigorta ödemelerindeki indirim oldu.

2. Kıyak: İşveren kesintisinde %5 indirim… 1 Ekim’de yürürlüğe giren yeni Sosyal Güvenlik yasası ile birlikte asgari ücret üzerinden patronların ödemesi gereken Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortası Priminde %5’lik bir indirime gidildi. Bu prim işçiden %9, işverenden %11 oranından yapılan kesinti ile hesaplanıyordu. İşverenlerden %11 oranında kesilen bu prim Ekim/2008’den itibaren %6’ya indirilmiş oldu. 13 Kasım’da yürürlüğe giren uygulama Sigorta primi borcu olmayan işverenleri kapsayacak. Genel toplamda sigorta primi olarak işçiden %15, işverenlerden ise %22 olarak kesinti yapılmaktaydı (İşsizlik sigortası primi dahil-Tehlike sınıfı 1 olan işyerleri için). Bundan sonra işverenlerden toplamda %17 oranında kesinti yapılacak. Yani işçi ile işverenden kesilen sigorta primleri birbirine iyice yaklaştırılmış oldu. İşçiden kesilen primlerde ise herhangi bir indirim yapılmadı. Yine sigorta primlerinde de işverenin işçiden peşin olarak kestiği primi devlete ödeyip ödememe hakkı bulunuyor. Vergi borçlarında olduğu gibi sigorta borçlarında da sık sık af, ödeme erteleme veya taksitlendirme yapılıyor. Bu iki uygulamada da görüldüğü gibi devlet, işçilerin ölmeye çok yaşamaya az asgari ücretlerinden peşin olarak kesilen paraları patronlara kıyak çekiyor. Krizi yaratanlar krizin nimetlerinden yararlanıyor. Fazla söze gerek yok! Sadece sormakta yarar var: Bu devlet kimin devleti? Ydi Çağrı/Adana 17.12.2008


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.