Seçim sonuçları: Liberaller için hüsran,
devrimciler için sıçrama olanağı!
Gezi’nin en büyük zayıflığının proleter sınıf ve antikapitalist dinamiklerinin zayıflığı, Gezi’ye destek verir görünen TÜSİAD, CHP, BDP ve onlar çevresinde öbeklenmiş liberal reformist orta sınıf anlayışlarıyla net sınır çekilmemesi, Gezi dışında kalan ve ona karşı kutuplaştırılan geniş işçi kesimleriyle sınıf temelinden bağ kuramaması… 17 Aralık krizinden itibaren ise, Berkin eylemleriyle yaratılan kısa ama önemli kesinti ve sarsıntıya karşın, siyasal-toplumsal iklim ve mücadelenin burjuva tape ve seçim siyasetine hapsedilmesine karşı daha etkin bir mücadele verilmemesi, ve Gezi’nin de Cemaat, CHP, MHP ittifakı çöplüğü çevresinde toplanmaya zorlanmasına karşın solun önemli bir kesiminde bile bunlarla net bir sınırın çizilmemesi, AKP’nin işini nisbeten kolaylaştırdı. ''8-9-10
yaşasın
sosyalist
işçi demokrasisi Sayı: 44 Nisan 2014 1 TL
Hiçbir burjuva partisi sandıkta hesap vermez…
BU ÇÜRÜMÜŞ DÜZENİ
İŞÇİLER YIKACAK
Seçim değerlendirme yazılarının olmazsa olmazıyla kazananlar ve kaybedenler ile başlayalım. Erdoğan’ın muhafazakar, otoriter, tavizsiz, gazlı, TOMA’lı siyaseti burjuvazinin belirli kesimlerini tam olarak memnun etmese de, CHP+MHP vs. gibi ittifakların kendi iç dizaynının başarısızlığı ve kitlelerin reddiyesiyle burjuvaziyi Erdoğan’a " 11 mahkum etmiştir.
Seçim sonuçları: HDP ve BDP HDP, Gezicilerin, solun, Kürtlerin, liberallerin en azından belli kesimlerinin seçimlerde ne yapacağını gözettiği bir partiydi. Ertuğrul Kürkçü ve Gezi’den belli bir prestij sahibi Sırrı Süreyya Önder gibi figürlerle, BDP ve çevresinde toplanmış çeşitli liberal reformist gruplarla, solda alternatif bir çekim merkezi olup olmayacağı soruluyordu. Seçimler bittiğinde il il seçim sonuçlarını açıklar ya televizyonlar… Biz sınıf bilinçli işçiler bunları değil, 1 Mayıs’ta hangi ülkede kaç işçinin sokağa çıktığını takip ederiz. Sandıklar işçi sınıfı ve emekçileri hipnotize ederler genellikle; işte bu büyü sokakta işçiler yürüdüğünde, fabrikada greve gittiğinde, plazada cayırtı kopardığında bozulur. Uyanır işçi sınıfı 1 Mayıslarda… Bugün AKP seçimlerin ardından hasar raporu çıkartıp bunu emekçi sınıflara fatura etmenin hazırlığında; uyuyacak mıyız?
Krizin büyümesinden, geminin karaya oturmasından korkuyor burjuvazi; peki ama bu geminin kürek mahkûmları olan bizlerin kaybetmekten korkacak neyi kaldı? Gezi olayları öcü gibi gösteriliyor, oysa özgürlük için ayağa kalkmanın bedelinden kaçılır mı hiç? İşçi sınıfının örgütlenmesini, eylemini, bilincini yükseltmesinin yolu açık değil, engeller var önümüzde; ne zaman olmadı ki? Özgürlük ve demokrasi küflü seçim sandıklarıyla değil, işçi sınıfının siyasette gücünü göstermesiyle gelebilir ancak.
1 Mayıs bizimdir Burjuvazi 1 Mayıslardan korkar. Biz işçilerin bu bir günlük saadeti, onuru, özgücümüze güveni tüm bir yıla yaymamızdan, bizi artık yönetemez olmaktan korkar. Bu yüzden patronlar devletteki memurları ve politikacıları aracılığıyla 1 Mayısları yasaklatır. İşçilerin en kolay ulaşılabilen, herkesçe görüldükleri meydanlara özgürce çıkmalarını istemez, onlara şehir dışındaki alanları işaret eder, barışçıl 1 Mayıs nutukları atar. Tarihte 1 Mayıslar patronların işçi sınıfını rahat yönetemediği her yerde bir kavga günü olmuştur, bundan sonra da olacaktır. İşçi sınıfının bu 1 Mayıs’ta da kavgadan kaçmayacağı görülecektir. 1 Mayıs işçi sınıfının dayanışma günüdür. Uluslararası bir mücadele günüdür. Patronlar sınıfı olan burjuvazinin yarattığı dünya paranın, çıkarın, bencilliğin, alışverişin dünyasıdır.
"3
" 12
Greif direnişine polis saldırısı 19 Aralık operasyonunu andıran bir saldırı ile fabrikaya kapıları kırarak, işçileri gaza boğarak giren jandarma ve TOMA destekli polis 90 işçiyi gözaltına aldı. Saldırı esnasından bir çok işçi yaralandı. Destek için fabrikada bulunan devrimciler ve devrimci basın çalışanları da saldırıda nasiplerini aldılar.
"4