TOBAD - MAYIS 2012

Page 1

İnsanı bir yere götüren rüzgarın yönü mü, yelkeni tutuş şekli mi Rüzgarın nasıl estiği fark etmez. Farkı yaratan, yelkenlerinizi nasıl açtığınızdır. Vera Peiffer

Vatan

Sayı: 2

Mayis 2012

TürkiyeAfganistan haberleri

TürkiyeAfganistan

Yeni İş Kurmak


Yukarıdakiler Afganistan Türkmenlerinin hayatından ve tarihindan farklı fotoğraflardır. Yukarıda solda gördüğünüz fotoğraf Afganistan'ın Bamıyan şehrindeki putun fotoğrafıdır. Sağ taraftaki fotoğraf ise Zadian minaresidır. Aşağıda solda gördüğünüz fotoğraf türkmen mücevheratıdır.


2012

Genel Yayın Yönetmenler Serajuddin AYDEN Gh.Sakhi BAHRAMIYAN

Genel Yayın Editörler Sakhi BAHRAMIYAN Serajuddin AYDEN Melih İlker GÜNGÖR Amanullah Erkin

Görsel Yönetmen Waheedullah TAJ

YAZARLAR Muhammed Musa Abdal Abdul Shukoor KARIMY Shir M. BAYAT Wahab NOOR Naqeebullah Qadery M. Ali Aşina Melih İlker Güngör Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM Amanullah Erkin Mohammad Akbar Ersari

ÖNSÖZ Gh.Sakhi BAHRAMIYAN

Haberler

4

HAYALLERDEN HEDEFLERE...

7 8

Amanullah Erkin, Mohammad Akbar Ersari

Abdul Shukoor Karimy

Pillerin Ömrünü Nasıl Uzatalım Shir M. Bayat

Yeni İş Kurmak Wahab NOOR

spor ve sağlık Naqeebullah Qadery

tobad.turkey@hotmail.com

10 11

Türkiye-Afganistan İlişkileri

12

Dolunayda Umut Var...

15

M. Ali Aşina

Melih İlker GÜNGÖR

Türkmenlerin Tarih ve Kültürü Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM

İLETİŞİM

3

Vatan

Muhammed Musa Abdal

RÖPÖRTAJ: Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM

16 18 19


3

ÖNSÖZ Değerli Okurlar , İkinci sayısını çıkarmakta olduğumuz TÖBAD dergisinin başlangıç çalışmaları çok güzel geçti ve birinci sayı sonrası gelen tepkiler çok olumluydu. TÖBAD çalışma grubu olarak başlatmış olduğumuz bu hareketin önemini, sizlerin değerli fikirleriyle birkez daha anlamış olduk. Değerli Okurlar, Afganistan bir azınlıklar ülkesidir. Orada yaşayan Türkmen halkı da, bu azınlıklar içinde yer alan en fakir ve en yoksul halklardan biri. Bu halk, seneler boyunca farklı nedenlerden dolayı, eğitimden uzak kaldığı gibi, Afganistan siyasi arenasında da maalesef hakk ettiği yeri bulamamıştır. Ama günümüzün Türkmen gençleri, geçmişte halkının yaşamış olduğu bu kadar sorunlarına rağmen bir arayış ve uyanış için yola koyulmuş ve azimle ilerlemektedir. Bu arayışlar neticesinde elde ettikleri başarıların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu da demek oluyor ki, halkımzın gerek kültürel zenginliklerini, gerekse de siyasi başarılarını dile getirmek ve onu Dünya’yla paylaşmayı hedef alarak başlatmış olduğumuz TÖBAD hareketi , çok uzun seneler sürmesi gereken, anlamlı bir çalışmadır. Geçen sene başlatmış olduğumuz ‘jayhoon’ websitesi faaliyetlerinin de ispat ettiği gibi, hem Türkmen halkında ve hem de Türkiye’de okumakta olan Türkmen öğrencilerinde, bu tür hareketleri sürdürme potansiyeli fazlasıyla mevcuttur. Değerli Okurlar , TÖBAD, bir milletin sesi olamayı hedeflediği için, ilk sayı sonrası bazı küçük sorunlarla da karşılaşmadı değil. Ciddi anlamda destek çıkanlar olduğu gibi, eleştirileriyle bizleri aydınlatan büyüklerimiz de oldu. Daha önce de belirtmiş olduğumuz üzere, burda ve bir kez daha bizimle aynı veya karşı fikirde olan dostlarımıza şunu açıkça ifade etmek istiyoruz,TÖBAD bir kitle hareketidir ve bu hareketin sahibi de Afgan ve özellikle de ‘Türkmen Halkıdır’. Bu hareketi birlikte ve beraberce yürütmemiz, hem halkımız ve ülkemiz hem de kendimiz adına bir hizmet olacaktır. TÖBAD ekibi olarak inancımız ve görevimiz, günümz Afganistan’ının bu birlik ve beraberliğe, su ve hava gibi ihtiyacı olduğuna dikkat çekmektir. Bu hizmetin büyük veya küçük ,ilk veya son olması ise hiç önemli değildir. Önemli olan, bizim ( Türkiye’de okumakta olan Öğrencilerin) bu işi ne ölçüde kaliteye kavuşturup kavuşturamamız ve bu fırsatı ülkemiz ve halkımız adına doğru kulanıp kullanamamızdır. Değerli Okurlar, Bu fırsattan faydalanarak; samimiyetlerine yürekten inandığım yazarlarımıza , editörlerimize, genel yayın yönetmenlerimize, tasarımcılarımıza , kısacası çalışma arkadaşlarıma, yapmakta oldukları özverili çalışmalarından dolayı şükranlarımı sunmak istiyorum. TÖBAD olarak yürütmekte olduğumuz hareketin, halkımız ve milletimizin ilerlemesi adına hayırlara vesile olması dileğiyle, üçüncü sayımızda görüşmek üzere. TÖBAD genel editörü: Ghulam Sakhi Bahramiyan


2012

TOBAD

HABERLER Düzce Üniversitesi’nden Afganistan’a Düzce Üniversitesi ile Afganistan Büyükelçiliği arasında imzalanan protokol gereğince, Tıp Fakültesinde Afganistanlı doktor ve hemşirelere eğitim verilecek. Düzce Üniversitesinde gerçekleştirilen imza törenine Afganistan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Humayun Kamgar ile Afganistan Büyükelçiliği Sağlık Ateşesi Atiqullah Ghiasee ve Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu katıldı. Tıp Fakültesinde Afganistanlı doktor ve hemşirelerin eğitimini içeren protokol imza töreninde konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Düzce’de ilk kez Afganistan ile işbirliği yapıldığını söyledi.

Düzce Üniversitesi ile Afganistan Büyükelçiliği arasında, Afgan doktorların Düzce Üniversitesinde eğitim görmesini içeren protokol imzalandı.

Şerifoğlu, iki ülke arasındaki anlaşmanın “Afgani-

hala devam ediyor. Sağlık, siyasi ve

kazandığını görüyoruz diyen Kamgar,

stan Büyükelçisi ve Sağlık Ataşesi ile

askeri açıdan bakıldığında, Türk mil-

“Türk Devleti, Afganistan’ın barış süre-

imzaladığımız protokol ile Afgan halkının

letinin Afganistan’a her açıdan büyük

cinde gerçekten her şeyi ile bizimle

sağlık sorunlarına katkıda bulunacağız.

yardımlar yaptığını ve halkın güvenini

birlikte ve yanımızda olmuştur” dedi.

Afganistan ile dostluğumuz Atatürk

kazandığını görüyoruz diyen Kamgar,

dönemine dayanıyor. Protokol Afgan

“Türk Devleti, Afganistan’ın barış süre-

halkına, ilimize ve Düzce Üniversitesine

cinde gerçekten her şeyi ile bizimle

hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

birlikte ve yanımızda olmuştur” dedi.

Afganistan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı

Düzce Üniversitesinde gerçekleştirilen

Humayun Kamgar ise, insanlığa hizmet

imza törenine Afganistan Büyükelçiliği

edecek güzel bir anlaşmaya imza

Maslahatgüzarı

atıldığına dikkat çekti. Afgan-Türk dost-

ile Afganistan Büyükelçiliği Sağlık

luk ilişkilerine değinen Kamgar “Cum-

Ateşesi Atiqullah Ghiasee ve Rektör

huriyet ilan edilmeden başlayan Tür-

Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifan büyük

kiye- Afganistan’ın pekişmiş dostlukları

yardımlar yaptığını ve halkın güvenini

hayırlı

olmasını

dileyerek,

Humayun

Kamgar

Kaynak: Haber ajansları

4


5 Obama’dan Afganistan’a Sürpriz Ziyaret ABD Başkanı Barack Obama, El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürülmesinin birinci yıldönümü sebebiyle Afganistan’a sürpriz bir ziyaret düzenledi.

sonrası

2014 yılında Afganistan’daki NATO

barışa koymaya adadık. Amerikan

güçlerinin

halkının

çekilmesi

planı,

20

kısa

bir

değerlendirme

Spor Toto Süper Lig Şampiyonu: Galatasaray

yapan Obama, ‘’Bu anlaşma ile Afgan halkı ve tüm dünya bilmelidir

ki,

Afganistan

Amerika’nın

dostu ve partneridir. Şimdi hep birlikte, kendimizi savaşın yerine savaştan

yorulduğunu

Mayıs’ta Chicago’da başlayacak olan

biliyorum. Ancak başladığımız işi

NATO zirvesine sunulacak. Anlaşma

de Afganistan’da sorumluluk içinde Spor Toto Süper Lig’de 2011-2012 sezonunun şampiyonu Galatasaray oldu. Spor Toto Süper Final Şampiyonluk Grubu’nda 6. ve son haftada Galatasaray, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan maçta Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı ve tarihindeki 18. şampiyonluğuna ulaştı. Galatasaray en son 2007-2008 sezonunu şampiyon olarak tamamlamıştı.

Yerel saat ile gece yarısı başkent Kabil yakınlarındaki Bagram Askeri Üssü’ne ‘Air Force 1’ uçağı ile inen Obama, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile bu ülkedeki NATO kuvvetlerinin 2014 yılında çekilmesini içeren anlaşmayı imzaladı. İki lider ABD ile Afganistan arasındaki stratejik ortaklık anlaşmasına da imza attı.

Düzenlenen törende Galatasaray’a şampiyonluk kupasını Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören verdi. Şampiyonluk Grubu’ndaki son maça

bitirmek

durumundayız’’

dedi.

Anlaşmaya

göre

artık

NATO

Obama, Amerika’nın Afgan halkının

güçleri,

yanında yer aldığını da bilmesini

arasında sorunlara yol açan gece

istedi. Cumhurbaşkanı Karzai de iki

operasyonlarını

ülke arasında yepyeni bir ilişkinin

NATO, gece baskınlarında sadece

başladığını ifade etti. Karzai, varılan

Afgan güçlerine yardım edebilecek.

anlaşmadan duyduğu memnuniyeti

Operasyon yapılmadan önce yerel

şöyle ifade etti: ‘’Bu, Amerika ile Af-

yönetimden müsaade alınacak. ABD

ganistan arasındaki ilişkilere yeni bir

kontrolünde olan Bagram Cezaevi

sayfa açmıştır. Bu karşılıklı saygının

Afgan güçlerine devredilecek.

Washington

ile

Kabil

yapamayacak.

47 puanla ikinci sırada giren Fenerbahçe bu sonuçla sezonu ikinci olarak kapadı. Spor Toto Süper Lig’in 54.sezonunu Trabzonspor 33 puanla üçüncü sırada bitirirken, Beşiktaş aynı puanla 4. sırada yer aldı.

bir ifadesidir.’’

Kaynak: Haber ajansları


2012

TOBAD

30. GENÇLİK HAFTASI

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 30. Uluslararası Gençlik Haftası’nın açılışını gerçekleştirdi. Bakan Kılıç, Türkiye’nin 81 ilinden, 5 kıta 35 ülkeden gelen 600 yabancı konuğun da aralarında bulunduğu binlerce gençle birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Kılıç, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Bakan Kılıç deftere şunları yazdı: ‘’ Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Savaşı’nı başlattığınız ve ardından kurduğunuz Cumhuriyet’i emanet ettiğiniz gençlerimizle birlikte 30. Gençlik Haftası’nın açılışı için huzurlarınızdayız. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve geleceğimizin sahibi olan gençlerimizi sizin arzunuz doğrultusunda milli ve manevi değerlere sahip çıkan, çağdaş değerleri özümsemiş ve muhasır medeniyet düzeyine ulaşma arzusuyla bezenmiş bir biçimde yetiştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Gençlik haftası etkinliklerini, gençlerimize bu sorumluluklarını, sizi ve emanetinizi bir kez daha hatırlatacak bir vesile olarak kabul ediyoruz. Gençlerimizle birlikte bize emanet ettiğiniz Cumhuriyeti ve demokrasiyi sonsuza kadar savunacağımızı huzurunuzda bir kez daha vurgulayarak sizi saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.’’ 30. Uluslararası Gençlik Haftası etkinlikleri kapsamında Atatürk Kültür merkezi’ndeki törenin ardından 35 ülkeden gelen 600’den fazla genç ülkelerini ve yeteneklerini tanıttılar. Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Gençlik Haftası Etkinlikleri 15 - 21 Mayıs günleri arası devam etti.

Kaynak: Haber ajansları

6


7

HAYALLERDEN HEDEFLERE, HEDEFLERDEN GERÇEĞE... Yayına

Hazırlayan:

Abdul

Shukoor

KARIMY

K

üçük yaşlardan beri hepimizin duyduğu bir söz vardır:

Bir

sonraki

aşamada

yapılması

gereken,

Başarmanın yarısı istemekten geçer. Bu cümlenin

etrafınızdaki insanlara hedefinizden bahsetmek olmalı. Bu-

altında yatan sır, ne istediğinize tam olarak karar ver-

nun önemi ve etkisi, çevrenizden alacağınız destek ile ken-

mek ve kendinize inanmaktır.

dinizi bir kat daha hedefinizi gerçekleştirmeye şartlamanız

Aslında kulağa oldukça basit gelen bu cümle uygu-

olacaktır; çünkü artık bu hedef, hem sizin kendinize hem de

lamaya döküldüğünde birden bire zor bir hal alır; çünkü çoğu

başkalarına karşı gerçekleştirmeye söz verdiğiniz bir konu

zaman aklımıza bir fikir gelir ve bu fikri çok beğeniriz. Ama

halini almıştır. Ayrıca hedefiniz doğrultusunda kendi kendi-

gerçekleştirmek istediğimiz hayalin bu olmadığını, o fikird-

nizi motive edebilseniz bile, bunu etrafınızdakilerin yardımı

en kısa bir süre sonra vazgeçtiğimizde anlarız. Bu nedenle

ve desteğiyle yapmak daha kısa sürede daha yüksek bir

tam olarak ne istediğimize karar vermemiz çok önemlidir;

motivasyon seviyesine ulaşmanızı sağlayacaktır. Örneğin

çünkü ancak bu şekilde kendimizi hedefe kanalize ede-

fikirlerine saygı gösterdiğiniz kişilerden Haziran ayında işteki

bilir ve başarıya ulaşabiliriz. Bu nedenle ilk aşama hedefin

performansınızı nasıl yükseltebileceğinize dair öneriler ver-

tanımlanması ve somutlaştırılmasıdır.

melerini isteyebilirsiniz.

İkinci aşama, belirlediğiniz hedefe bağlı kalabilmen-

Bir sonraki aşamaya gelindiğinde yapılması gerek-

izdir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta “hedefinize bağlı

en bir plan oluşturmaktır. Hedefinize ulaşmak için yapmanız

kalmak” ile “hedefinize olan ilginizi kaybetmemek” arasındaki

veya değiştirmeniz gerekenleri bir kağıda yazın. Örneğin

ince çizgiyi farkedebilmektir. İlginizi kaybetmediğiniz ko-

Haziran ayı boyunca ve Haziran’a kadar performansınızı

nulara her zaman bağlı değilsinizdir. Örneğin; sinemaya

yükseltmek için neler yapabileceğinizi not edin. Bunları

ilgili olabilirsiniz ama sinema alanında çalışmak istemeye-

yapmak için kendinize tanıdığınız süreleri de yanlarına not

bilirsiniz. Oysa bağlılık söz konusu olduğunda, tüm gücünü-

edin. Bu şekilde hem düzenli bir çalışma planınız olur hem

zle hedefinize ulaşmak için gayret edersiniz ve hedefiniz

de sürekli kendinizi kontrol edebilirsiniz. Hedefiniz için ken-

hayatınızda bir öncelik edinir. Bu nedenle ilgi duymak bir

dinize tanıdığınız sürenin gerçekçi olmasına dikkat edin;

başlangıç, kendinizi hedefinizi gerçekleştirmeye adamanız

çünkü eğer bu süre ve yaptığınız çalışma planı gerçekçi

ikinci aşamadır.

değilse, planlarınızı gerçekleştiremediğiniz için hayal kırıklığı

yaşarsınız.

Motivasyon hedefe ulaşmada oldukça önemli bir

faktördür. Kendinizi hedefiniz konusunda motive edebil-

mede etkili yöntemlerden biri hedefinizi bir kağıda yazmak

tir. Plan kurmak bu aşamaya göre çok daha kolaydır. Bu

Son ve en önemli aşama ise harekete geçmek-

ve sürekli görebileceğiniz bir yere asmaktır. Örneğin, eğer

aşama; hedefinizle ilgilenmekle, kendinizi hedefinize ad-

hedefiniz gelecek ay iş performansınızı yükseltmekse bir

ama arasındaki farkın ortaya çıkacağı aşamadır. Sadece ilgi

kâğıda “Haziran ayında iş performansım yükseldi.” yazıp,

söz konusu ise harekete geçme aşamasından bir süre sonra

o kâğıdı sürekli görebileceğiniz bir yere asın. Hedefinizi

hedefinize olan ilginiz yok olacak ve yine, yeni fikirler ve

“Haziran ayında iş performansımın yükselmesini istiyo-

hedefler aramaya başlayacaksınız.

rum.” ya da “Haziran ayında iş performansım yükselecek. “

Israrlı bir tutum içinde olmanız ise, bir süre sonra hedefinize

şeklinde değil de sanki olmuş gibi yazmak daha motive edici

ulaşmanızı mümkün kılacaktır. Her gün hedeflediklerinizin

olacaktır; çünkü bu şekilde artık bir hedefinizin olduğunu

ne kadarını gerçekleştirdiğinizi ve hangi evrede olduğunuzu

sürekli hatırlarsınız ve kendinize karşı olan sorumluluğunuzu

gözden geçirin. Milyarlarca kilometrelik yola çıkmak için

unutmazsınız.

önemli olan atılan ilk adım olduğunu unutmayın. Sizin için


2012

8

TOBAD

önemli olan her hedef için bir adım atmaya ve biraz çaba gös-

için kesin çözüme ulaşmanızı sağlar. Size destek olup, tavsi-

termeye değer.

yeler verebilecek güvenilir arkadaşlarınızla hatanızı analiz

Belki iş performansınız önünüzdeki ay gelişme göster-

edin. Belki onlar size hiç aklınıza gelmeyen bir bakış açısı

meyecek ama sistematik bir şekilde hedefinize ulaşmak için

sunabilirler.

çabalarsanız, ilerleyen aylarda bunun gerçekleşme olasılığı

Hatalarınızın sorumluluğunu üstlenin.

oldukça yüksektir. Hedefe ulaşmak sabır gerektiren bir

Uzmanlık alanınızda bile hata yapabileceğinizi unutmayın.

süreçtir. Bu süreçteki en önemli nokta da yılmamaktır. Bu

Hatalar genellikle her şey iyi giderken olur; çünkü bir süre

planı bir süre sonra tüm hayatınıza uygulayarak hedeflerin

sonra bireyler kendilerinden fazlasıyla emin olmaya, kendile-

nasıl gerçeğe dönüştüğünü görebilirsiniz.

rini eskisi gibi sıkı bir kontrolden geçirmemeye başlarlar.

Kariyerlerinde birçok başarıya imza atmış kişilerin çoğu,

Hatalara

eskiden çok ciddi hatalar yapmış olanlardır. Hatalar genel-

dar başarısızım, tüm işi mahvettim!” gibi olumsuz bir

likle tembih ve önerilerden çok daha etkili bir öğrenme

yaklaşım, sadece moralinizin daha çok bozulmasına neden

süreci oluşturmaktadırlar. Kimi zaman geriye döndürül-

olacaktır. Bunun yerine bir an önce yaptığınız hatayı nasıl

mesi imkânsız hatalar yapılsa bile, bu hatalardan öğrenmek,

düzeltebileceğinizi düşünmelisiniz.

kişiyi başarıya götürür. Aşağıda hataların başarıya ulaşmak

Ufak hatalar ile büyük olanlarını bir tutmayın. Büyük sorunlar

için nasıl kullanılabileceğine dair yazılı olan birkaç yön-

yaratabilecek büyük hataları öngörmeye çalışın; etrafınızdan

temi gözden geçirin. Siz dahil herkesin hata yapabileceğini

gelen uyarıları dikkate alın1.

olan

yaklaşımınız

olumlu

olmalı.

“Ne

ka-

unutmayın. Kimse mükemmel değildir. Hatalarınızı kabullenin. Başkalarını suçlamak hatalardan kurtulmanın en kolay yoludur. Bu aynı hataları tekrar tekrar yapmanıza neden olur. Hatanızın asıl kaynağını düşünün; çünkü hata yapmanıza neden olan asıl noktaya ulaşmak, hatanın tekrarlanmaması

1

Alıntıdır:http://www.islamikariyer.com/klm/hay-

allerden-hedeflere-hedeflerden-gercege.html

Pillerin Ömrünü Nasıl Uzatalım ? G Shir M. BAYAT

ünümüzde cep telefonundan diz üstülerine , mutfak

bıçağından tıraş makinelerine kadar bir çok alanda

piller işimizi kolaylaştırmaktadır.Peki pillerin şarj edilmesi nasıl olmalı ? Bu konuda bir çok görüş var, “Şarj etmeden önce deşarj edelim , yoksa pilin kapasitesi azalır” Bunlardan sadece bir

tanesi.Biraz daha açıklamak gerekirse ; Bir çok kişinin pillerle ilgili görüşü ; Şarjlı pillerde bellek etkisi denilen bir sorun var. Örneğin , şarj oranı %10’dayken pili tekrar şarj ederseniz pil bunu ‘unutmuyor’ ve bundan böyle kapasitesinin sadece %90’ının kullanıyor.


9

Piller üzerinde son zamanlarda yapılan testler ise bu görüşün

tersine pilin tamamen boşalması zararlı.Eğer lityum pildeki

yanlış olduğunu ispatladı .Testlerden çıkan sonuca göre ;

voltaj uzunca bir süre belli bir düzeyin altına inerse pilin kısa

Bellek etkisi diye bir şey gerçekten de var , ama sadece eski

devre yapmasına ve bozulmasına yol açan bir bakır köprüsü

piller için geçerli.1899 yılında Waldmer Jungner’in icat ettiği

oluşabiliyor. O yüzden de lityum pillerde tümüyle deşarjı

nikel kadmiyum pil (NiCd) 1990’larda bile dünyanın en çok

engelleyen bir kesme işlevi bulunuyor Testler gösteriyor ki

kullanılan pil türüydü.Bellek etkisine maruz kalan piller de

lityum piller boşalmaya başladıktan kısa bir süre sonra tekrar

işte bunlar.NiCd pillerde tamamen deşarj etmezseniz kristal

şarj edilirse daha uzun dayanıyorlar ( daha fazla şarj döngüsü

birikimi oluyor ve bu da kapasiteyi azaltıyor.Yanı şarjı %10 ‘a

kaldırabiliyorlar) . Bunun sebebi de şarjın, özellikle de şarj

düşmüş 600mAh’lık bir pil şarj edildikten sonra tüm kapasi-

işlemi sırasında açığa çıkan sıcaklığın pili yıpratması. Bu yüz-

tesini değil de 540 mAh’lık kısmını kullanabiliyor.Bellek etkisi

den “Şarj işlemi ne kadar uzarsa pilin kapasitesi o kadar hızlı

yüzünden birçok kişi şarjlı pille çalışan aygıtları pili tükenene

azalıyor” Bu da ortaya koyuyor ki artık pillerin şarj edilmeden

kadar çalıştırıp sonra şarj etmeye alıştı. Ancak 2009 yılından

tamamen önce tümüyle boşaltılması efsaneden ibaret ve

itibaren Avrupa Birliği’ndeki çoğu elektronik alette NiCd

gerçek değil.

kullanımı yasaklandı.Gelecek , günümüzdeki neredeyse

1

tüm akıllı telefonlarda ve dizüstü bilgisayarlarda kullanmakta olan lityum iyon ( Li-Ion) ve lityum polimer (Lipo) gibi lityum pillerde .Lityum esaslı pillerde bellek etkisi yok , tam

1

Kaynak : chip /200 sayısı.


2012

Yeni İş Kurmak Y

TOBAD

Yayına hazırlayan: Wahab NOOR

eni İş Kurmak hepimizin hayalidir. Peki iş kurarken

temin edilerek müşteriye yollanır. Genellikle yeni iş kurmak

nelere dikkat etmeli ve başarılı olmak için ne gibi ön-

isteyenler şimdi bu yolu tercih ediyor. Günümüzde eskisi gibi

lemler almalıyız. Her şeyden önce elimizdeki sermayeyi iyi belirlemeli ve ilk birkaç ay zarar edebileceğimizi bilerek

tek bir mal satan iş yerleri tarihe karışıyor. Çünkü bu işlerde

bir kısım sermayemizi bu gibi durumlarda bize destek ola-

kolay para kazanılabilir. Riski olmayan veya en az olan yeni iş

bilmesi için bir kenara ayırmalıyız. Daha sonraki kısım ne

kurmak için eğitiminizin olması gerekir. Bu eğitimleri çeşitli

iş yapacağımıza karar vermek olmalı. Bu kararı verirken en

kurumlardan alabilirsiniz. Yeni iş kurmak isteyenler iyi bir pi-

önemli etken ne kadar sermayemiz olduğu ve bu işi nerede

yasa araştırması yapmalıdır. Hangi tür ürüne veya hizmete

yapacağımızdır. Örneğin elimizdeki sermaye bir küçük bir

ihtiyaç varsa o konuya yönelerek daha iyi para kazanılması

risk vardır. Oysa internetten yeni iş kurma sıfır risk ile daha

sağlanabilir.

Krizde İş Kurmak Mümkün mü?

cafe açmaya yetecek kadar ise bu cafe’yi kalkıpta cafelerin yoğun olduğu ve çok sert rakiplerin bulunduğu işlek bir caddede açmak yerine genç nüfusun fazla olduğu ama daha keşfedilmemiş bir alan bulmaya çalışmak daha faydalı

Tüm dünya da etkileri hissedilen ve bazı ülkeler de yıkıcı et-

olacaktır. Her şeyden daha da önemlisi kesinlikle bildiğiniz bir

kilere neden olan global kriz artık yavaş yavaş etkilerini azalt-

işi yapmaya çalışmaktır.

maya başladı. Krizin hemen ardından bütün piyasalar hızlı bir

Yeni İş Kurmak Riskli midir? Yeni iş kurmak çok riskli bir iş gibi gelebilir. Ancak hayatta riskleri göze alamayanlar da hiçbir zaman büyüyemezler.

çıkışa başlayacaktır. Sizlerde hemen yeni fikirler üreterek bu krizi bir fırsata çevirebilirsiniz. Her ne kadar çoğu insan Krizde İş Kurmak istemesede aslında kriz zamanında kurulacak uygun bir iş çok büyük kazançlar elde etmenizi sağlayabilecek en akıllı yatırım halinede gelebilir.1

Bazı insanlar her zaman temkinli olmayı severler. O kişiler için risksiz iş fırsatları yapılması gerekir. Bu işler genellikle önce satıp sonra malı alarak teslim etmek şeklinde olabilir. Bu şekilde elinizde mal kalma riski olmayacağı için zarar etmenizde söz konusu olmaz. Genellikle internetten yapılan ticaretlerde önce mal satılır. Gelen talebe göre miktarda mal

1

Altıntıdır: http://www.iskurmak.gen.tr/yeni-is-

kurmak.html

10


11

Spor ve Sağlık S

(Naqeebullah Qadery)

ağlık hayatımızdaki en önemli faktörlerden birisidir

ve herkesin sağlığı onun zenginliğidir. Her şeyden

önce bizim Allah’tan istediğimiz şey sağlıktır. Sağlık olmadığı halde hayatta verimli olmamız için yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Bu nedenle sağlıklı olmamız için egzersiz yapmaya ve iyi beslenmeye ihtiyacımız var. Ama günlük modern hayatımızdaki şehir insanların hayatını olumsuz etkileyen bazı olumsuz faktörler vardır örneğin hava kirliği, aşırı stres, gürültü, kalabalık, düzensiz beslenme, iş temposu, vb. insan vücudu için son derece sakıncalıdır. Bu nedenle spor yapmak hem kendimizi iyi hissettirir hem de sağlığımız için iyi gelir. Spor yapmak için çok zaman ayırmadan kısa süreliğine spor yapsak bile sağlık için yararlıdır. Mesela kısa mesafelerde araba yerine yürüyerek gitmek, asansör yerine merdiven kullanmak iş yerinde de bazı egzersizlerde yapabilir ve bunlara benzer bazı egzersizlerle vücudumuzu hareketlendirebiliriz.

Hangi yaşta hangi spor?

Hangi egzersiz hangi sıklıkta ne kadar süreyle yapmalı ‘’Yürüyüş, bisiklet, jogging, yüzme, tenis gibi spor aktivite ispatlanmış bir sağlık problemi olmayana ideal olarak her gün, ama haftada en az 3-4 gün yapılmalıdır. Bu tür1 spor dal2larında en az yapılması gereken süre 30dakika,ideal süre ise 45dakikadir.hem de her süre içinde hiçbir kes3intiye uğramamalıdır. Açlıkta veya hafif bir yemekten 2saat sonra yapılmalıdır’’ .

1 Alıntı: http://www.forumdas.net/estetik-ve-guzellik/egzersiz-yapmanin-faydalari-35494/ 2 Hangi yaşta hangi spor, 05.27.2008, http://www.baybul.com/spor-egzersiz-ve-kilokontrolu/729142-hangi-yasta-hangi-spor.html, 18.05.2012 http://diyetform.blogspot.com/p/spor-egzersiz.html 3


2012

TOBAD

Türkiye-Afganistan İlişkileri M. Ali Aşina

A

fganistan, İran platosu, Orta Asya bozkırları ve ‘Hima-

için Hindistan ve İran’a, güney ve batıdan gelenler için Orta

laya’ uzantısının kuzeybatı köşesinin kesiştiği bir geçiş

Asya ve kuzeye bir kapı mahiyetini taşıması ve Rusya için

bölgesinde yer almaktadır. Orta Doğu, Orta Asya, Hindistan alt kıtası ve Uzak Doğu’nun buluştuğu jeopolitiği

sıcak denizlere inen yol üzerinde anlamına gelme sebebiyle, bu ülkenin stratejik önemi her zaman korumuştur.

nedeniyle, kültürel olarak pek çok hareket bu bölgede gerçekleşmiştir. Etnik çeşitlilikten, arkeolojik ve tarihsel

Türkiye ile Afganistan arasında yüzyıllar öncesine dayan-

bulgulardan da anlaşılacağı üzere Afganistan, uzun tarihi

an tarihi dostluk ilişkileri bulunmaktadır. 1747 yılında bu

boyunca Batı, Orta ve Güney Asya arasında bir “fetih yolu”

coğrafyada kurulan Afgan Devletini tanıyan ilk ülke Osmanlı

olmuştur.

Devleti olurken, 1923 de kurulan TBMM Hükümetini tanıyan

Ülke, tarih boyunca, bir dizi imparatorluğun sınırlarına dâhil

ilk ülke de yine Afganistan olmuştur. TBMM Hükümetinin

edilmiş, pek çok devletlerin orduları tarafından geçiş yolu

uluslararası alanda imzaladığı ilk antlaşmada Afganistan’la

olarak kullanılmıştır. Aynı zamanda çok sayıda irili ufaklı yerel

imzalamıştır.

imparatorlukların ortaya çıktığı topraklar da yine Afganistan

1921 yılında imzalanan bu Askeri ve Teknik İşbirliği antlaşması

coğrafyası olmuştur. Orta Asya, Güney Asya, Çin, Orta Doğu

ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal

ve Avrupa’nın büyük merkezlerine bağlanan ticaret yolları ve

ATATÜRK, Afganistan’daki temel devlet kurumlarının tesisi

göçler de bu toprakların içine nüfuz etmiş ve farklı, dil, kültür,

için gereken tedbirler alınmıştır. Örneğin; Afganistan’da bi-

politika ve dinlere ait miraslar burada birleşerek birbirlerine

lahare geleceğin Kabil Üniversitesi’ni oluşturulacak fakültel-

karışmıştır. Afganistan, çok zengin bir kültür ve medeniyet

er arasında yer alacak olan ilk Tıp Fakültesi 1932 yılında, Prof.

tarihine sahiptir.

Dr. Kamil Rıfkı URGA tarafından, ilk Bakteroloji Bölümü 1932 yılında Prof. Dr. Zühtü BERKE tarafından, Afgan Ordusunda

Afganistan coğrafi itibariyle Orta Doğu ile Uzak Doğu arasında

ilk Bando’nun teşkil edilmesi 1933 yılında Dz. Bando subayı

bir köprü ve geçiş yeridir. Gerek kuzeyden gelen gerekse de

Halil Recep ARMAN tarafından ve Hukuk ve Siyasal Bilgiler

güney ve batıdan gelen istilacı kavimler gözünde aşılamayan

Fakültesi de ilk defa 4 Ekim 1938 tarihinde, Prof. Dr. M. Ali

dağları ve savaşçı kavmiyle tarih boyunca oldukça önemli

DAĞPINAR tarafından kurulmuştur. Mühendislik Fakültesi

stratejik bir özellik arz etmiştir Afganistan. Kuzeyden gelenler

ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yanı sıra, Harp okulu ve Dev-

12


13

let Konservatuvarı, Türkiye tarafından Afganistan’da kuru-

içersinde hayatını sürdürmesi için Türkiye Cumhuriyeti,

lan ilk kurumlar arasındadır. Bu yardımlar, yirminci yüzyılın

TİKA aracılığıyla birçok faaliyetlerde bulunmaktadır. Halk

devletten devlete kalkınma yardımlarının ilklerinden birini,

için sağlanan imkânlar artarak devam etmiş, bazı sektörl-

hatta muhtemelen ilkini teşkil etmektedir. Türkiye, askeri

erde karşılaşılan aksaklıklar giderilmeye çalışılmış, ülkede

personel, öğretim üyeleri, doktorlar, teknik uzmanlar ve

istikrarın sağlanması refah seviyesinin yükseltilmesi, zarara

diğer alanlar için eğitimciler göndermiştir Afganistan’a.

uğrayan altyapıların yeniden yapılandırılması, kapasite

Afganistan Kralı Amanullah Han 20 Mayıs 1928 tarihinde,

geliştirme ile eğitim ve sağlık alanında olduğu gibi, diğer

Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Atatürk’ün reformları ile genç

birçok alanlarda da birçok projeler gerçekleştirilmiştir.

Cumhuriyetin değerlerini ilham almış olarak ülkesine

Bazı projeler halen devam etmektedir. TİKA’nın sağladığı

dönmüştür. Türkiye’nin Afganistan’a yardımları ve özel

katkılarla Afganistan’da istikrarın sağlanması, yoksulluğun

ilişkileri ve Kardeş Afgan halkına beslediği sevgi ve muhab-

ortadan kaldırılması, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve

bet tarihten günümüze kadar artarak devam etmektedir.

Afgan halkının yararına olabilecek her alanda, Türkiye’nin

Türkiye ile Afganistan arasında diplomatik ilişkiler, 1920’le-

dostça tavrının sergilenmesi hedeflenmektedir.

rde başlamış olup, Türkiye’nin Milli Mücadele döneminde

20–21 Nisan 2005 tarihleri arasında Başbakan Recep Tay-

doğulu devletler içersinde yakın münasebetler kurduğu

ip ERDOĞAN, Afganistan’a bir ziyaret gerçekleştirmiştir.

ilk devlet Afganistan olmuştur. Türkiye ile Afganistan

Erdoğan, ziyaret kapsamında Afganistan İslam Cumhuriy-

arasında ilk resmi ilişkileri kuran belge, 1 Mart 1921’de

eti Devlet Başkanı Hamit KARZAİ ile görüşmüştür. Bu

Moskova’da

Anlaşması’dır.

görüşme sonunda bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan,

Anlaşma, Moskova’da bulunan Türk delegeleri Yusuf Ke-

imzalanmış

olan

Dostluk

“Ortak tarih, din ve kültür birlikteliği olan Afganistan’ın

mal TENGİRŞENK ve Rıza NUR Bey’le Afganistan’ın Moskova

yeniden yapılandırılması kapsamında, güvenlik ortamının

özel yetkili elçisi Veli HAN arasında imzalanmıştır. Cumhuri-

sağlanması, istikrara kavuşması ve kalkınmasına destek

yet döneminde, Türkiye’nin yurt dışındaki ilk resmi temsil-

olunması konusunda Türkiye Cumhuriyeti olarak es-

cilikleri, birincisi Azerbaycan’da, ikincisi de Afganistan’da

kiden olduğu gibi bundan sonra da Afganistan’ın yanında

açılmıştır.

olunacağını” ifade etmiştir.

Afganistan’ın jeopolitik konumu ve coğrafi yapısı ile tari-

Türkiye ile Afganistan arasında yüzyıllar öncesine day-

hten gelen Türk-Afgan dostluğunun günümüzde en üst

anan tarihi dostluk ilişkileri bulunmaktadır. Türk halkının

seviyede seyretmesinden dolayı, Türk halkının dost ve

Afgan halkına sevgi beslediği gibi, Afgan halkı da Türklere

kardeş Afgan halkına yapmış olduğu faaliyetler içinde,

hep sevgi ve muhabbet beslemiştir. Afganistan’daki

Afganistan’ın yeniden imarı ve halkın barış ve huzur

Türk Büyükelçilik binası, Kabil şehrinde bulunmaktadır.


2012

TOBAD

Büyükelçiliğin arazisi Amanullah HAN döneminde Tür-

güçlerden farklı yanı, bölgede kalıcı bir barışın yerleşmesine

kiye Cumhuriyeti’ne hediye edilmiştir. Taliban dönemi-

katkıda bulunmak, Afgan halkının güvenliğini sağlayarak,

nde Kabil’deki yabancılara ait bütün binalar yağmalanmış

azami ölçüde yardımcı olmaktır.

olmasına rağmen, Türk Büyükelçiliği zarar görmemiş olan

Türkiye, Afganistan’da barış ve istikrar için önemli koşulun

tek büyükelçilik binası olmuştur. Türkiye tarafından Kabil’de

yeniden imar projelerinin süratle yaşama geçirilmesi olduğu

yaptırılan ve Taliban rejimi boyunca açık kaldığı gibi adı da

görüşündedir. Türkiye, bu bağlamda, özellikle eğitim,

değiştirilmeyen tek hastane Atatürk Çocuk Hastanesidir. Bu

sağlık, tarım, ulaşım, alt yapının iyileştirilmesi ve kapasite

durum, Afganistan’lıların Türklere vermiş olduğu değer ve

geliştirme alanlarında aktif bir tutum benimsemiştir. Türkiye

özeni ortaya koyması açısından oldukça önemlidir. Türkiye

Afganistan’ın yeniden yapılanma sürecindeki gelişmesine

ile Afganistan arasında şimdiye kadar birçok anlaşmalar

katkı sağlayarak, uluslararası camiada saygın bir yer elde

imzalanmış, Türkiye tarafından Afganistan’ın yeniden imarı

etmesine yardımcı olmak amacını taşımaktadır.

için birçok alanda yardım ve katkı sağlanmıştır. Türkiye’nin

Türkiye, Afganistan’da, yaşanan gelişmeler sonrası, bu ülke

bir özelliği de Afganistan’daki tüm kesimleri kucaklayan

ile mevcut ilişkilerinin “karşılıklı dostluk, sevgi ve saygı ile

dostane yaklaşımı, Afgan tarihinin bahse konu sıkıntılı

sorunların barışçıl yollarla çözümü” ilkeleri çerçevesinde

yıllarında da değişmeden sürmüş ve Afganistan halkını

geliştirilmesi için her alanda katkıda bulunmayı sürdürme-

oluşturan tüm kesimlere eşit mesafede olmuştur. Türkiye 1

ktedir.12345678

Kasım 2009 tarihinde Kabil Bölge Komutanlığını 1 yıl süre ile

9

Fransa’dan devralmıştır. Türkiye Afganistan’da güçlü bir ulusal Ordu ve etkin bir ulusal Polis gücü kurulmasının yalnızca ülkenin uzun vadedeki güvenliği için değil, Afganistan’ın ulusal birliği ve toprak bütünlüğü için de önem taşıdığına inanmaktadır. Türkiye her alanda verdiği desteği sürdürmekte olup, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, Afganistan Silahlı Kuvvetleri’nin ve Polisi’nin çağdaş normlarda bir güce sahip olabilmesi için çalışmalarını her geçen gün artırmaktadır. Afganistan ile Türkiye arasında ilk defa 01 Mart 1921 tarihinde imzalanan ve 2003 yılında yenilenen Türk-Afgan İttifak Antlaşması ve Türkiye’nin Afganistan’ın Modernleşmesine katkıları çerçevesinde, Türkiye ve Afganistan’da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afganistan Askeri Personeline eğitim verilmeye başlanmış olup, bu eğitimler halen devam etmektedir. Afganistan’da görev yapan Türk Birliği’nin diğer

1 www.usak.org.tr 2 http://www.tccb.gov.tr 3 www.mfa.gov.tr 4 Geçmişten Günümüze Türk-Afgan İlişkileri, TCGKBY, Heyet Ankara 2009 5 http://tahtakalem.net/ 6 http://www.turansam.org/images/logo. jpg 7 http://tr.wikipedia.org/wiki/Ana_Sayfa 8 Turan CAN – TİKA- Araştırmacı – Kabil-Afganistan 9 http://www.tarihinsirlari.com

14


15

Dolunayda Umut Var... Yazar: Melih İlker Güngör

Söylenecek o kadar çok şey var ki.. Hayatın bir dehliz gibi üzerimize çöktüğü şu dünya hayatında.. Söylenecek, konuşulacak, tartışılacak.. Kelimelerin yalnızca birer sembol, belki bir tılsım olarak kalmadığı, kimi zaman ölümün karanlığında okunan bir dua, kimi zamansa uzaktaki bir sevgiliye yazılan bir mektup olarak karşımıza çıktığı şu karanlık diyarda.. Umut adına, yaşanılanı yaşamaya değer kılan o kadar yitik, o kadar acizane.. Sigara dumanları arasında alınan o buruk, kimi zaman da keyifsiz iç çekişlerin bedenimizde meydana getirdiği infialler ve biz; elimiz, gözümüz, yüreğimiz.. Bunca acı ve derdi taşımaktan şikayetçiymişçesine bir şeyler söylüyor, bir konserin en umulmaz yerinde araya karışan ve ansızın gelen bir titreyişle kulakları tırmalayan keman sesleri gibi.. Hayat akıp gidiyor ve bizler yalnızca seyrediyor, seyrediyoruz.. Ve bir kurtarıcı bekliyoruz.. Onu dualarımıza konu ediyor, sofralarımızda ağırlıyor, muhabbetlerimizin baş köşesine oturtuyoruz.. Evlatlarımız hep onun gibi diri, dipdiri olsun, bu topraklarda yeşersin, filizlensin istiyoruz.. Ne kadar da masumane, ne kadar da umut dolu.. Okunan bir beste, edilen bir dua ve kelimelerin zihinlerde; ancak bir romanın orta yerinde gönüllerimize huzur saçtığı tam da o anda ne kadar umut dolu.. Tam da oyuna dalmışken yanımıza çağırıp başını okşadığımız, çebine iki, üç kuruş sıkıştırıp bakkala yolladığımız o yanakları bir elma kadar kırmızı gençte ne görüyorsak işte onun adıyla eş anlamlıdır kelimelerin bir araya gelmesi ve bir anlam bütünlüğü ifade etmesi.. Sevgiyi görüyorum ben o gözlerde, umudu görüyorum.. Bakkala ne büyük bir heyecanla gidip de bir an evvel oyuna dalma, tekrar o; ancak rüyalarımızda görebileceğimiz ve keşke, keşke hiç bitmeseydi diyebileceğimiz cinsten bir arzuyla umudu yakalama.. Ancak rüyalarda güzeldir görüp görebileceğiniz; duyup işitebileceğiniz.. Daha yeni doğan evladını kucağına alan, büyük bir şefkatle bebeğini emziren annenin yaşadığı o hâl; ancak rüyalarda güzeldir. Türkülerimiz, bereketine dursun, şu koca Anadolu huzuru; ancak rüyalarda yakalayabileceğimiz bir huzur ülkesidir. Ve biz, bizler tam da söylenecek o kadar çok şeyin olduğu şu diyarda o huzur ülkesini arıyor, umut dolu günleri iple çekiyoruz. Kim bilir.. Soruyorum öylesine işte.. Belki öyle olsun diye..


2012

TOBAD

Türkmenlerin Tarih ve Kültürü Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM Çeviri: Rasul Rasekh

Not: Okuyacağınız yazı sayın Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM’ın (Türkmenlerin Tarih ve Kültürü) adlı eserinden tercüme edilmiştir. TÖBAD dergisinin her yayımında bu kitabın bir bölümü tercüme edilip dizi şeklinde okuyuculara sunulacaktır. Önsöz

A

ziz vatanımız Afganistan’ın halkı türlü milletlerden oluşmakta ve bu güzel ülkede binlerce yıl boyunca farklı halklar, kavimler, aşiretler ve milletler yaşayıp hayat sürdürmüşlerdir. İşte bu milletler yüzlerce yıl boyunca ister ülkenin kalkınış yıllarını

kavrayan sevinç günleri olsun ister Orta Çağın karanlık hüzünlü günleri olsun birbirinin yanında yaşayıp destek olmuşlardır. Türkmenler de Afganistan’ın ayrılamaz milletlerinden biri olup ve bu ülkenin en eski sakinleri olarak tanınmaktadır. Türkmenlerin ataları tarih boyunca ülkenin medeniyetinin kalkınışı için önemli rol alıp müşterek kültürün zenginleşmesi için büyük çaba harcamışlardır. Türkmenler tarih boyunca büyük imparatorluklar kurarak bölgede kültür, edebiyat ve medeniyetin zenginleşmesi ve ekonomik kalkınış için büyük çaba sarfetmişlerdir. Eğer Türkmenlerin hayatını ve yaşam tarzını derinliğine incelediğimizde onların da tıpkı Afganistan’ın diğer milletleri gibi kendine özgü kültürü, edebiyatı, dili ve folklorik davranışları olduğunu görüyoruz ki bu Türkmenleri diğer milletlerden ayıran önemli faktörlerdendir. Türkmenlerin sosyal ve siyasal tarihini yazmak her bir hakiki yazar için kolay bir iş değildir. Çünkü Türkmenler binlerce yıldan beri kırsal yaşam sürmüş ve belli bir yerleşim merkezi yoktur ve hep göçebe tarzında yaşamışlardır. Öyleyse Türkmenler hakkında araştırma yapmak isteyen yazarın asıl sorunu Türkmenlerin doğduğu yerdir. Çünkü hem geçmişte ve hem günümüzde Türkmenleri dar bir coğrafi bölgede aramak olanaksızdır. Günümüzde Türkmen diye adlandırdığımız ve Türkmence Türkçesi konuşan halk, Türkmenistan, Afganistan, İran, Irak, Özbekistan, Tacikistan, Suriye, Azerbaycan, Çin, Rusya olmak üzere dünyanın dört bir köşesinde yaşamaktadır. Öte yandan dünyada kendi dil, kültür, kimlik ve geleneğini kaybetmiş ve öbür milletlere karışarak başka adlarla anılan Türkmenler de vardır. Araştırmacıların dediklerine göre on birinci yüzyılda Oğuz aşiretlerinin kendi içinde savaş ve kavga başlaması bir yandan ve Kıpçaklar ile kaymakların savaşı öbür yandan Oğuzların(Türkmenlerin) şuanki Kazakistan bölgesinden göç etmelerine ve Oğuz devletinin parçalanmasına neden olmuştur. Onların bazıları doğuya ve bazıları da Ukrayna’ya göç etmişlerdir ve sürekli olarak orada yaşamaya başlamışlardır. Bazıları da daha uzağa Macaristan’a kadar gitmişlerdir. Ruslar onlara Türkler ve Yunanlılar da Oğuzlar diyorlardı. Çoğu araştırmacının dediğine göre (Baçengler) ve de Kayi, bayat ve Bayındır tayfalarının bir bölümü bu mekan değişikliğine uymuşlardır. On birinci ve on ikinci asırda Oğuzlar Ukrayna’da (Tuçesk) adında bir şehir kurmuşlardır. Tarih boyunca hiçbir zaman Türklerin adı işbu Oğuzlarla anılmamıştır. Özellikle doğuya göç eden Oğuzlar vardıkları doğu Avrupa halkına zaman içerisinde karışmış ve sadece çok az sayıda Basarabi’de yaşayanlar (Gagavuz) adıyla tanınmaktadırlar. Bir diğer mesele de Türkmenler ve Ataları Türkler tarih boyunca kırsal yaşam sürmüş ve aşiret halinde yaşamışlardır. Bu yüzden kültürel meselelerden daha çok siyasi, ekonomik ve askeri konumlara önem vermişlerdir. Bu sebepten dolayı aralarında yazı yazmak fazla gelişmeyip geçmişlerini tarih kitabına yazmamışlardır. Ne var ki Türkmenlerin komşuları, Araplar, Ariler, Rumlar, Yunanlılar ve özellikle Çinliler Türkmenlerin hayatı ve yaşam tarzı hakkında bir sürü eser yazmışlardır ki bu halkın tarihini ve geçmişini araştırmada çok büyük katkı sağlamaktadır. Türkmenlerin kültürel, siyasal ve ekonomik yaşam tarihi hakkında birçok eser yazılmıştır ve bu konu çok sayıdaki büyük araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Bunlar: Herodot (M.Ö 1.yüzyıl), Strabou (M.Ö 1.yüzyıl), Dianissi (M.Ö 2.yüzyıl), İfar(m.ö 303-440

16


17 yılları), Cloudi Helen, Pampe Trag, Taberi, İstahri, Ebu Kutaybe, Yakubi, İbni Maskuviya, El utbi, Kaşkarlı Mahmud, Abdulhey Gardizi, İbni Asir, Raşididdin Fazlullah ve Doğu araştırmacılardan: W. Bartold, G. Wamberi, A. Aristov, Rene Grossa, A. Yakubovski, P. İvanov, G. Khawris, P. Piliba, Lackhart, Samailovic, A. Siminov ve diğerlerini ilgilendirmiştir. Ama şunu söylemek gerekir ki bu konuda kesin bir ilmi kanıya varılmış değildir ve değişik şekillerde ayrı fikirler ortaya atılmıştır. Böylece konu günümüze dek bir muamma şeklinde konumunu muhafaza etmiştir. Bu muammayı çözebilmek için geçmişten günümüze dek üzerinde işlenen tüm arkeolojik keşifleri ve de tüm yazılan eserleri iyice incelemek ve yorumlardan faydalanmak gerekmektedir. Bunun yanısıra bu konu hakkında iyi araştırma yapmak ve incelemek için büyük arkeologlara, coğrafiye bilimcilerine, dil bilimcilerine, folklor bilimcilerine, etnograf bilimcilerine, edebiyatçılara ve tarihçilere ihtiyaç vardır. Veya tüm bu alanlarda profesyonel olan birisine gereksinim duyulmaktadır. Türkmenlerin yaşam geçmişi ve tarihi hakkında zaman tünelinde bir sürü yazı yazılmış olmasına rağmen bu yazıların birçoğu ayrı kanılarla ve değişik iddialarla doludur. Ayrıca çok dağınık biçimde anlatılmıştır. Günümüze kadar bu halk hakkında aydınlatıcı tarzda yazılmış herhangi tarihi bir eser sistematik ve düzgün şekilde yoktur. Yazılmış konular perakende şeklinde bazı mevzulardan kaçınılarak ve dağınık halde yazılmıştır. Bu eserler hiçbir şekilde tatmin edici olmayıp ayrıca çok kısa ve mükemmel değildir. Yukarıda da dediğim gibi bu konuyu mükemmel bir şekilde ele almak için çok sayıda Türkologlara ve bilim insanlarına gerek vardır. Eğer tek kişi bu mevzuyu ele almak istediğinde çok sabırlı, yüksek derecede dikkatli, geniş çapta bilgili ve aydın görüşlü olması lazım. Bu yazıları yazan kişi, gerçi büyük bir Türkolog ve uzman değilim ve bu konuyu ele almam benim için büyük bir cesarettir. Fakat günümüzde, özellikle ülkemizde bu alanda büyük bir boşluk vardır ve büyük çapta gereksinim duyulmaktadır. Bundan dolayı istedim ki kendime cesaret verip bu konuyu biraz da olsun kendi imkanlarımla aydınlatmak istedim. Gerçi bu mevzu hakkında araştırmak ve söz söylemek kolay bir iş değildir, fakat ne mutlu ki bu satırları yazan kişi yani kendimin büyük bir avantajım vardır ve o da kendimin bu millete(Türkmen) mensub olmam. Çünkü Türkmenlerin kültürü, dili, folkloru, edebiyatı ve geleneklerini yakından tanımam. Dolayısıyla umut ediyorum ki, yazım imkanı oldukça türkmenlerin günümüz ve geçmişteki siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyal hayatına aydınlık getirse. Nasıl ki bir binayı temeli olmadan ve gerekli ilk malzemeleri olmadan inşa edemeyiz, yazılmış eserler de binalara benzer ve diğer kaynaklardan yararlanmadan yazmak imkansızdır. Çünkü bu bir kuraldır ve diğer kaynaklardan yararlanmadan yazmak akılsızca bir davranıştır. Eğer bu kaynaklar olmadan da bir eser yazarsak bu bir yalan ve sahtekarlık konumunu alır. Dolayısıyla elimde olduğunca kaynaktan yararlanarak bu eseri ele aldım. Ümit ediyorum ki sayın okuyucular için bu eser yararlı olup öte yandan Türkmen milletini tanıtmakta bir yararım dokunmuş olsun. Ayrıca bu eseri yazmamda çok büyük katkılarından ve tavsiyelerinden dolayı Üstad Abdulkerim Bahmen’den özellikle teşekkür etmek istiyorum.


2012

TOBAD

Vatan dediğin candan da azizdir Yayına hazırlayan: Muhammed Musa Abdal

Vatan dediğin candan da azizdir İnsanın yaşadığı yurt başkadır, Vatan dediğin candan da azizdir. Vatansız insan hayatta laşkadır, Vatan dediğin candan da azizdir. İnsan vatanı nasıl benimsemez? Vatan için insan bana ne demez. Vatan aşkı başka şeye benzemez, Vatan dediğin candan da azizdir. Vatan sevdası ile özde meşktir, Vatan gönlümüzde olan bir

köşktür. Vatan bizim için sevgidir, aşktır, Vatan dediğin candan da azizdir.

Yayına hazırlayan: hammed Musa Abdal 1

Mu-

Vatan duygudur,düşüncedir,haldir, Vatan gönülde çiçek açan daldır. Memleket insanlar için kutsaldır, Vatan dediğin candan da azizdir. Yusuf vatan karpuz gibi seçilmez, Vatana hizmet etmekten kaçılmaz. Serden geçilir vatandan geçilmez, Vatan dediğin candan da azizdir.

1

Alıntıdır: http://www.antoloji.com/vatandedigin-candan-da-azizdirsiiri/

18


19

RÖPÖRTAJ SAYIN Mohammad Salih RASEKH YILDIRIM’LA RÖPÖRTAJIMIZ, BERLİN 2012

SAKHİ BAHRAMİYAN (SB) : Hocam, öncelikle Türkmen Öğrenciler Birliği aylık Dergisi’ne ayırdığınız zamanınızdan dolayı, dergimiz adına çok teşekkür etmek istiyorum. Sayın hocam, gerek TÖBAD okurları ve gerekse Afganistanlı vatandaşlarımızın sizi yakından bildikleri için, sorularımı sizin kendi hakkınızda değil, halkımızla ilgi olarak başlamak istiyorum. MOHAMMAD SALIH RASEKH(SR): Buyurunuz. SB: Hocam, Afganistan Türkmenlerinin kökü nereye uzanıyor? Bunlar aslında Türkmenistanlı mı? Kısacası, bu kavim ne zamandan beri Afganistan denilen topraklarda yaşıyorlar? SR: Bildiğiniz üzere, Afganistan Türkmenlerinin kökü ‘Oğuzlara’ dayanıyor. Oğuz’lar da, Türk halklarının en eski milletlerinden biri olarak çok eskilerden beri, hatta İslam dininden önce, bugünkü Afganistan coğrafyasına yakın yerlerde yaşıyorlardı. Bu uzun tarih boyunca Türkmenler, farklı isimlerle anılmaya başladı. Örneğin; Oğuz, Tokuz Oğuz ve Türkmen. Türkmenler, Dünya’nın İslam diniyle tanışmasından sonra da, bölgede ve özellikle de bugünkü Afganistan sınırlarında, zamanın en güçlü imparatorluklarını kurmuşlardır. Örneğin; Gazneliler, Kara Hanlılar veya Afrasyab, Selçuklular vb. Arapların ilk tarihçi ve coğrafya bilimcilerinden ‘İbn-i- Esir’ , Al- Mukaddesi ve diğerleri, Türkmenlerin yirmi dört dalından biri olan ‘ Halaç’ların, İslam öncesinde bile bugünkü başkent Kabil ve Zabul ile Ghuur vilayetleri arasında yaşadıklarını söylemektedir. Bu ‘Halaç’lar, daha sonraki yüzyıllarda ve ‘Ghuur İmparatorlukları’ sırasında, Hindistan civarında büyük devletler inşa etmişlerdir. SB: Hocam, Türkmen halkının tarihçileri, bu halkın geçmişte bölgeye ve özellikle de eskiden Hurasan ve günümüzde Afganistan denilen coğrafyaya, çok olumlu şeyler yaptıklarını iddia ediyorlar, nedir bu çalışmalar? Birkaç örnek verebilir misiniz? SR: Dediğim gibi, eskiden Türkmenler, Türk kavimleri arasında en aktif ve en çok çalışanıydı. Bu sebepten dolayı da, hem İslam öncesi ve hem de sonrası çok büyük devlet ve imparatorluklar kurmayı başarmışlardır. Bununla beraber, Türkmen soylarının bu İmparatorluklardaki yeri ve etkisiyle de, Türkmenler bu bölgelerdeki medeniyet ve tarih çalışmalarında da en etkin rolü oynamışlardır. Biliyorsunuz, bu sene Afganistan’da bulunan ‘Gazne’ veya Gazni vilayeti, UNISCO tarafından Dünya İslam Kültürel Başkenti olarak ilan edildi. Türkmenler ve Selçuklular, Ghuurlar, Harezem Şahlılar, Timuriler ve daha sonraki medeniyetlerin kuruluşunda çok aktif rol almıştır. Bunların hepsi Türkmen halkının geçtiğimiz bin senede yapmış olduğu hizmetlerin bazıları ve gururlanmamak mümkün değil. SB: Sayın Hocam, sizin Türkmen dili ve edebiyatına yaptığınız hizmetleri tüm Afgan halkı ve biz biliyoruz. Örneğin bütün emeği size ayıt olan ‘ Rasekh Sözlüğü’ bunların başında geliyor. Sizce bugün, Türkmence ne durumda? SR: Maalesef, burada zamanımızın darlığından dokunamayacağım sebeplerden dolayı, günümüzde Türkmence dili iyi bir durumda değil ve son yüzyıllarda bir gelişme de kaydetmemiş.


2012

TOBAD

Daha Afganistan’da standart bir Türkmenceye de sahip değiliz. Türkmence yazım kuralları daha Arapça alfabesine göre düzenlenmemiş ve bu sebepten dolayı da şair ve yazarlarımız, aynı kurala uygun olarak yazmıyorlar. Bu konuyla ilgili olarak, yeni kitaplar basma ve yayın yapma konusunda da ciddi sıkıntılar doğurmuştur. Edebiyat konusunda da henüz ciddi sorunlarımız var. Edebiyatımızda, günümüzün ihtiyaçlarını karşılayamayan eski biçimler hala kullanılıyor. Bizim eski edebiyatımızda sadece şiir söyleniliyor ve modern edebiyatta mevcut olan Roman, Hikâye ve başka edebiyat biçimleri bulunmuyor. Edebiyatımızın önde gelen başka bir sorunu da, Afganistan Türkmencesinin, Türkmenistan Türkmencesi ve Türkiye Türkçesiyle yazım farkıdır. Bu da halkımızın modern edebiyattan habersiz kalmalarına yol açmıştır. Eğer böyle bir sorun olmamış olsaydı, şüphesiz ki halkımız, Türkmenistan Türkmencesi ve Türkiye Türkçesinde bulunan modern edebiyatla da daha yakından tanışırlardı. SB: Hocam, siz burada, Berlin’desiniz, Afganistan’da yaşayan Türkmenlerinin, günümüzdeki kültürel ve siyasi durumu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? SR: Maalesef Afganistan’da yaşayan Türkmenlerimiz, orada yaşayan başka milletlerle kıyaslandığında; toplumsal, siyasal ve kültürel anlamda çok daha gerideler. Bu halkın bu durumda kalmalarının başlıca sebepleri de; eğitimsizlik, yoksulluk, eğitimli elemanların azlığı, hükümetin bu halka ve eğitimine olan ciddiyetsizliği ve Türkmence de az olan yayınlardır. Teessüfle belirtmek isterim ki, Afganistan Türkmenleri, hem ‘Afgan Cihadı’ diye bilinen iç savaş döneminde, hem de sonrasında kendilerine özgü bir siyasi parti kuramamışlardır. Eski model kabile beylikleri de bu dönemde işe yaramamıştır. İşte bütün bu sebeplerden dolayı da halkımız, kendi siyasi, toplumsal ve kültürel haklarına sahip çıkamamıştır. SB: Hocam, Afganistan Türkmenlerinin hem iç savaş süresinde hem de 2001 sonrası, birtakım iniş-çıkışları olmuştur. Sizce, Türkmenler, bir toplum olarak, ne yöne doğru ilerlemekteler? SR: Dediğim gibi, Afganistan Türkmenleri, hem iç savaş süresinde hem de sonrasında bu olayların merkezinde oldukları için, bu olayların hepsinden etkilenmişlerdir. Ama çok sevindirici olan bir husus da, bu halkın gerek 30 senelik iç savaşta gerek sonrasında, başka herhangi bir kavimle çatışmaya girmemiş ve sıkıntı yaşamamıştır. Bence bunun kendisi de bir başarıdır. Ama yürekten inanıyorum ki, Allah’ın izniyle bu halk, ülkede; barış ve hoşgörü, birlik ve beraberlik ve huzur getirecek bir yöne doğru ilerlemektedir. Bu ilerleme sayesinde ‘barış’ dolu ve her türlü dil, din ve ırk ayrımından barındırılmış bir Afganistan’ı kuracağımıza da umutluyum. SB: ve son olarak, Sayın Hocam, dergimiz öğrenciler tarafından hazırlanan bir dergidir. Dergimizin muhatabı her kesimden olsa da, daha çok gençler tarafından beğenilmektedir. Bu anlamda gençlere, özellikle de Türkmen gençlerine tavsiyeleriniz nelerdir? SR: Gençler, geleceğimizin mimarları ve Afganistan’ın umududurlar. Benim Afgan ve özellikle de Türkmen gençliğine tavsiyem, öncelikle çok iyi eğitim almaları olacaktır. Kendi alanlarında uzmanlaşıp, ileride ülkemize ve halkımıza hizmet etmeye gayret göstersinler. Gençliğimize çok önemli bulduğum başka bir tavsiyem de, geçen neslin yaptığı gibi, onlar çok ciddi bir hastalık olan, ırk, dil, din ve semt ayrımı yapmadan Afganistan’ın aydın geleceğine doğru hep birlikte yol alsınlar. Bunu yaparken, hiç ayrım gözetmeden geçmişi ve günümüzü de analiz ederek, her zaman çok acı çeken milletimizin menfaatlerini göz önünde bulundursunlar. SB: Sayın Hocam, bize ayırmış olduğunuz değerli zamanınızdan dolayı çok teşekkür ederim. SR: Rica ederim. Kolay Gelsin.

20


Mahdum kulu NAQİBULLAH CHAHARİ Türkiye’de okuyan Afganistanlı Türkmen Öğrenciler Birliği koordinatörlüğünde, Konya’da eğitim gören Afganistanlı öğrenciler tarafından yüzyıl Türk Dünyasının büyük simalarından Türkmen milli şairi, mutasavvıf ve bilge “Mah� .188 dum Kulu Firagi’yi, Anma Programı” Konya’da 03 Mayıs 2012 tarihinde düzenlendi. Devlet büyükleri, sivil toplum kuruluşları, ilim adamlarının katıldığı programa Türkiye’nin çeşitli iller.inden de Afganistanlı Türkmen öğrenciler başta olmak üzere Afganistan’lı öğrenciler katıldılar Medya kurumlarına haber konusu olan yoğun katılımlı programın açılışını Türkiye’de okuyan Afganistanlı Türkmen Öğrenciler Birliği Başkanı Hayt Murat Kuci yaptı. Slayt gösterisiyle devam eden programda şiir dinletisi katılımcıların beğenisini topladı. Sonra Yard. Doç. Dr. Rıdvan Öztürk’ün başkanlık ettiği ve Doç. Dr. Ali Temizel, Afganistan’lı Türkmen’lerinden Doktora öğrencisi olan Muhammad Qasım İbadî ve TRT Afganistan masası başkanı Humayun Hayrî’nin konuştuğu panel bölümüne geçildi. Ayrıca programda Afganistan büyük elçiliğinin gönderdiği mesajı da okundu. Programın sonunda Afganistanlı Türkmenlerin yerel sanatçısın Hz Mahdukulu’nun şiirlerinden ezgiler okuması herkesi coşturdu. 850 kişiye pilav ve ayran ikram edildiği panelde Afganistan Türkmenlerinin sergisi katılımcıların ilgisini .çekti ve herkes tarafından takdir edilmekle beraber programımız güzel bir şekilde sona erdi 2012-05-19


Mahdumkulu ... şaiiri anma programından görüntüler


tobad.turkey@hotmail.com Ankara, Turkey


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.