Bryan magee felsefenin öyküsü

Page 84

MO DER N BÎLİMÎN BAŞLANGICI

HOBBES’UN FAYDACILAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Toplum sözleşmesi moda olmaktan çıktığında Hobbes da bir dönem unutuldu. Fakat 19. yüzyılda Faydacılar -Jeremy Bentham ’m (17481832) takipçileri, özellikle de seçkin hukuk filozofu John Austin (1790-1832')Hobbes’a ilgiyi yeniden canlandırdı­ lar. Onlar sayesinde Hobbes en büyük siyaset düşünürlerin­ den biri olarak kabul edildi.

g ü v e n l ik v e ö z g ü r l ü k

Hendrik Steenutyck’in (1550-1603) Pazar Yeri'nde barış içinde kuralın bulunmadığı bir “doğa d u rum u” içinde oluruz, bir toplum görürüz. Hobbes, toplumlar kurmamıza yol açan Kimsenin yasaları çiğnemekte çıkarının olmadığı bir durum şeyin ölüm korkusu olduğuna inanırdı. Toplum olmazsa, hiçbir yaratmak için iktidarı merkezi bir yetkeye devretmemiz gereki

Leviatharidz (1651) Hobbes, düzeni sağlamanın tek yolunun mutlakıyetçi yönetim olduğunu savunur. Kitabın kapağında, devletin egemenliğinde toplumun bütün üyelerinden oluşan Leviathan görülmektedir. Altında kilisenin ve uygar yönetimin sembolleri bulunmaktadır.

çi dünya görüşüne göre fiziksel cisimler için hare­ ketsizliğin doğal bir durum olduğu apaçık bir şeydi. Fakat, Galileo’ya göre dünya da (dolayısıyla dünyadaki her şey de) dahil olmak üzere istisnasız bütün fiziksel cisimler hareket halindeydi ve dışarıdan bir güç etki etmediği sürece düz bir çizgi halinde hareketlerini sürdürmeleri, bu tür her cisim için doğaldı. Kendi anlattıklarına bakılırsa, Hobbes bu fikri bir türlü akimdan çıkaramadı; onda, bütün gerçekliğin hareket halinde maddeden oluştuğu düşüncesini uyandırmıştı ve bu Hobbes’un en vazgeçilmez kavramı haline geldi. Onun gözünde en büyük ağırlığa sahip bu görüşten bir şey atılacak olsa, bu hareket değil madde olurdu. Hobbes’a, “hareketle kafayı bozmuş” dendi. Onun maddi ve mekanik dünyasında bütün nedensellik, itme biçimini aldı; bütün değişikliği yaratanın o olduğuna inanıyordu. Hobbes, bu düşünceyi psikolojisine taşıdı. Bütün psikolojik güdülenmeyi, ister süregelen bir itki, ister geri itme biçiminde olsun, bir tür itme olarak gördü. Güdülenmenin bu iki yönüne, arzu ve istikrah adı verilebilir. Bunların pek çok biçimi vardır: Hoşlanmak, hoşlanmamak; aşk, nefret; haz, acı vs. Bu çiftlerden birinciler, yaşam devam ettiği sürece ve sona erinceye kadar doğaları gereği karşılanamazlar, dolayısıyla sonsuz olan insan ihtiyaçlarına ve isteklerine işaret ederler. Diğer yarısının ezici ölçüde egemen biçimi, daha doğrusu

diğerlerinden çok daha güçlü ve etkili bir geri itme biçimi olan istikrah ise ölüm korkusudur. Ölüm, çoğumuzun uzak durmak için elinden geleni yapacağı bir şeydir. İnsan psikolojisiyle ilgili bu temel görüş de Hobbes tarafından siyaset felsefesine taşındı. Uzun vadede Hobbes’un genel düşüncesi içinde en çok etki yaratacak bölümünün siyaset felsefesi olduğu görülecekti.

ZOR VE HİLE Hobbes, insanların toplumlar kurmasına yol açan şeyin aslında ölüm korkusu olduğuna inanmaktay­ dı. Hiçbir kuralın, düzenin ya da adaletin olmadığı, “doğa durumu” adını verdiği, toplumun olmadığı zamanlarda yaşam “herkesin herkese karşı savaşı”ndan ibaretti ve sonucu belirleyen de şiddet ve kurnazlık veya kendi ifadesiyle “zor ve hile” idi. En tanınmış kitabı olan Leviathan’da, (1651) böyle bir durumun neye benzeyebileceğini ürkütücü bir dille anlatır ve sözlerini bugün bile sık sık alıntıla­ nan şu sözlerle bitirir: “Ve en kötüsü, mütemadi bir korku ve şiddet yoluyla öldürülme tehlikesidir; insan yaşamı, yalnız, zavallı, tehlikeler içinde, hay­ vanca ve kısadır”. Bireyler, birbirleriyle anlaşmalar yaparak ya da ittifaklar kurarak bundan kurtulmaya çalışabilir; fakat, Hobbes’un sözleriyle “kılıçsız ahit boş sözden ibarettir; insanların yaşamını garanti edecek güçten yoksundur”. Onları ceza görmeden çiğneyebilecek biri, bunu yapmanın çıkarma


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.