dsdfdgdg

Page 84

Bradley'in aðzý bir karýº açýk kaldý. "Ne?" "Bu sözlerini geri al! Beverly hile yapmadý!" Bradley önce Ben'e, sonra da Eddie'yle Beverly'ye baktý. "Dudakla-nnýn gövdene uyacak biçimde ºiºmesini mi istiyorsun?" "Evet..." Ben birdenbire güldü. Bradley hayret ve kaygýyla bir adým geriledi. Ben hâlâ gülümsüyordu. Henry Bowers'la dövüºmüº, bir deðil, iki defa galip gelmiºti. ªimdi sýska peltek Bradley Donovan'dan korkacak deðildi. "Ondan sonra da hep birlikte üzerime çullanýn, deðil mi?" Bradley bir adým daha geriledi. Gözleri dolmuº, sesi titriyordu. "Hepiniz de hile yapýyorsunuz." Ben, "Beverly hakkýndaki sözlerini geri al," dedi yine. Beverly atýldý. "Boºver, Ben." Avuç dolusu bakýr parayý Bradley'e doðru uzattý. "Kendi paraný al. Ben para kazanmak için oynamýyordum." Bradley'nin gözlerinden, gurur kýrýklýðýnýn neden olduðu yaºlar aktý. Beverly'nin eline vurdu, paralar etrafa saçýldý, çocuk Merkez Sokaðýna doðru koºtu. Diðerleri aðýzlan bir kanº açýk onlara bakýyorlardý. "Sen küçük bir diºi köpeksin, iºte o kadar! Hilekâr! Annen de bir kaltak!" Beverly inledi. Ben, Bradley'e doðru koºacak oldu ama çocuk gözden kaybolmuºtu bile. Ben, Beverly'ye döndü. O söz, kýzý ne kadar™ sars-týysa, onu da bir o kadar sarsmýºtý. Beverly, Ben'in yüzündeki ilgi ve endiºeyi gördü. Ona, "Aldýrma," demek için aðzýný açtý. Ama sonra hýçkýra hýçkýra aðlamaya baºladý. Eddie 173 Stephen King " ona utana sýkýla baktý. Cebinden inhalatörünü çýkararak aðzýna soktu, sonra da dikkatle yerdeki paralan toplamaya baºladý. Ben kýza yaklaºtý. Beverly'ye sarýlýp onu teselli etmek istiyordu. Sonra durakladý. Fazla güzeldi kýz. Bu güzellik Ben'in kendisini âciz hissetmesine neden oluyordu. Sonunda, "Aldýrma," diyerek Beverly'nin omzuna hafifçe dokundu. "Aldýrma, Beverly!" Kýz öfkeli, tiz bir sesle baðýrdý. "Benim annem kaltak deðil. Sadece bir garson." Bu sözleri derin bir sessizlikle karºýlandý. Ben aðzý bir karýº açýk ona bakakaldý, Eddie baºýný kaldýrdý. Sonra üçü birden deli gibi gülmeye baºladýlar. Eddie, "Bir garson," diyerek gýdaklar gibi güldü. Aslýnda 'Kaltak' kelimesinin ne anlama geldiðini pek bildiði yoktu. Ama aradaki bu fark nedense pek hoºuna gitmiºti. "Annen garson mu gerçekten?" "Evet, evet!" Beverly hem aðlýyor, hem gülüyordu. Ben öyle gülüyordu ki ayakta duracak hali kalmamýºtý. Bir çöp tenekesinin üzerine çöktü. Kapak gürültüyle göçtü. Çocuklar biraz sakinleºtikten sonra Beverly, Ben'in yerinden kalkmasýna yardým etti. Paralarýný bir araya toplayarak gidip dondurma aldýlar, banka yerleºtiler. Eddie, "Bradley'in nesi var, anlayamadým," dedi. Beceriksizce özür dilemeye çalýºýyordu. "ªimdiye kadar hiç böyle davranmamýºtý." Beverly, "Beni savundun," diye mýrýldandý, birdenbire Ben'i yanaðýndan öptü. "Teºekkür ederim." Ben kýpkýrmýzý kesildi yine. "Sen hile yapmýyordun ki..." O gece uykuya dalmadan önce, Beverly'nin kendisini öptüðü aný tekrar tekrar gözlerinin önünde canlandýracaktý. "ªimdi iyisin ya?" Beverly baºýný salladý. "Aslýnda aðlamama Bradley neden olmadý. Hatta annem hakkýnda söyledikleri de. Daha çok dün gece olan bir ºeyle ilgiliydi." Kararsýzca duraklayarak önce Ben'e, sonra Eddie'ye baktý, göz174 "O" jeri tekrar Ben'e döndü. "Bunu birine anlatmalýyým... Ya da birine... göstermeliyim. Galiba çýldýrmak üzere olduðumu sanýp aðladým." Biri, "Neden söz ediyorsun, deliler?" diye sordu. Stanley Uris'ti bu. Her zamanki gibi ufak tefek, ince ve tertemizdi. Kýhðý kýyafeti on bir yaºýndaki bir çocuk için fazla tiril tirildi. Beverly kararsýzca Stan'e döndü. Stanley de bizden, diye düºündü ve nedense tüyleri diken diken oldu. Olanlarý çocuklara anlatmakla onlara iyilik etmiº olmayacaðým. Kendime de... Ama birdenbire konuºmaya baºladý. Stan üç çocuðun yanýna oturdu. Yüzünde ciddi bir ifade vardý. Eddie çilekli dondurmasýnýn geri


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.