AYNÜ’L-HAKÎKA fî RÂBITATİ’T-TARÎKA - Halis Ece

Page 316

318

Makaleler ve Araştırmalar

2) Nefs-i Levvâme: “Ve hiye nefsü's-sâlihîn mine'l-mü'minîn.” Yani bu nefis, sâlih mü'minlerin nefsidir. Kabahatini anlayıp da pişman olanların ve daha iyisini yapamadığından dolayı kendini kınayanların nefsidir. Üzeri, hafif ve ince perdelerle kaplıdır. Bu nefis, süflî arzulara karşı gelir ve kötülük yaptığı zaman sahibini kınar, onu hesaba çeker. Nefs-i levvâme, emmêrinin bir üst derecesidir. Rabb’imiz bunu, “... nefs-i levvâmeye yemîn ederim”6 buyurarak, ehemmiyetine binâen yeminle bildirmiştir. 4) Nefs-i Mülheme: Cenâb-ı Hakk'ın, takvâ ile fücûru kendisine ilhâm ettiği, isyan ile ibâdet arasındaki farkı idrâk ettirdiği nefistir. Üzeri, nûr ve zulmet karışımı perdelerle kaplıdır. Tarîk-ı rûhânîde olanların nefsi, nefs-i mülheme'dir. (Bazı kitaplarda “mülhime” olarak zikredilir ki yanlıştır; doğrusu, yukarıda geçtiği gibi “mülheme”dir. Yani ilhâm eden nefis değil, ilhâm alan, kendisine ilhâm olunan nefistir.) Allah Teâlâ'nın ilhâmına kavuşan bu nefisle alâkalı olarak Kur’ân-ı Kerim'de, “Nefse ve onu tesviye buyurup, fücûrunu ve takvâsını kendisine ilhâm edene yemîn olsun”7 buyurulmaktadır. 4) Nefs-i mutmainne: “Râbıta” ve “zikrullah” ile mutmain olan (sükûn ve istikrâra kavuşan) kimselerin nefsidir. Üzerinde nûrlu perdelerin ağırlıkta olduğu bir makamdır. 6 7

Kur’ân-ı Kerim, Kıyâme sûresi, 75/21. Kur’ân-ı Kerim, Şems sûresi, 91/8.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.