Recete Sayı 73

Page 1


TANI VE TEDAVİ BÖLÜMLERİ Acil Servis ve Ambulans Hizmetleri Ağız ve Diş Sağlığı Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Oral İmplantoloji Ortodonti Pedadonti Periodontoloji Protez Anestezi Beslenme ve Diyet Beyin Cerrahisi Çocuk Cerrahisi Çocuk Psikiyatri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dermatoloji Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji Gastroduedonoskopi Kolonoskopi Rektoskopi Genel Cerrahi Endokrin Cerrahi Gastroenteroloji Cerrahisi Karaciğer,Pankreas,Safra Yolları Cerrahisi Meme Cerrahisi Göğüs Hastalıları Allerji ve Aşı Solunum Fonksiyon Testleri Göz Hastalıkları Glokom Katarakt ve Refraktif Cerrahi Kornea ve Kontakt Lens Lazer Tedavileri Okulaplastik Cerrahi Retina ve Diyabet Şaşılık İç Hastalıkları Kadın Hastalıkları Ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi Kardiyoloji Efor- Treadmill Holter (24 saat EKG) EKG Ekokardiyografi Klinik Laboratuvar Allerjenler Biyokimya Endokrinoloji Hematoloji Mikrobiyoloji Moleküler Biyoloji Seroloji

Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Nöroloji EEG EMG Nöro-Psikiyatri Odyoloji Ortopedi ve Travmatoloji Artroplasti-Kalça Cerrahisi Ayak Cerrahisi Diz Cerrahisi Omuz ve Dirsek Cerrahisi Spor Yaralanması Plastik, Estetik ve Rekonstruktif Cerrahi Psikiyatri Psikoloji Radyoloji Bilgisayarlı Tomografi Direkt Röntgen Kontrastlı Tetkikler Kemik Dansitometri Mamografi MR (Manyetik Rezonans) Renkli Doopler Ultrason Ultrasonografi Uyku Laboratuvarı Üroloji Prostat Cerrahisi Mikrocerrahi Varikosel Cerrahi Erkek Cinsel ve Üreme Sağlığı Yoğun Bakımlar Genel Yoğun Bakım Neonatal (Yeni Doğan) Yoğun Bakım Cerrahi Yoğun Bakım Koroner Yoğun Bakım Check-Up Programları Ayrıntılı Check-up Çocuk Sağlığı Check-up Erkek Sağlığı Check-up Genel Check-up Göz Sağlığı Check-up Kadın Sağlığı Check-up

24 SAAT AÇIK ACİL SERVİS 0212 314 14 14


Merhaba

Sevgili Türkiye Dostları,

Türkiye Hastanesi olarak aylardır sürdürdüğümüz değişim ve yeniden yapılanma çalışmalarını aynı coşku ile devam ettirmekteyiz. Hedefimiz; hastalarımıza üstün kalitede sağlık hizmeti sunmak ve bu süreç içinde konforlu hizmet almalarını sağlamaktır. Hastanemizin kurulduğundan bu yana anne ve çocuklara ayrı bir önem verilmiştir. Bu amaçla, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları birimlerini aynı çatı altında topladık. Aynı zamanda, hasta odaları çok kapsamlı bir restorasyondan geçti, daha konforlu, estetik ve hastalarımızın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek bir hale geldi. Hepinizin bildiği gibi Hastanemizin bahçesi ve tarihi dokusu bizi birçok hastaneden farklı kılan unsurlar. Bahçemize ayrı bir güzellik katacak olan yeni kafeteryamızı hizmetinize sunuyoruz. Türkiyem Cafe’de rahat bir ortamda, ağaçların arasında yepyeni tatlar bulacaksınız. Hastalarımızın hizmet alırken beyan ettikleri fikirleri ve eleştirileri bizim için çok önemli. Bunları doğru ve kaliteli bir hizmet için birer hediye olarak görüyoruz. Bu maksatla düşünce ve fikir paylaşımlarını yapacakları, hastalarımızı çok zorlamadan ve kısa bir sürelerini ayırmalarını isteyeceğimiz Q Buton sistemini devreye aldık. Reçete Dergisi’nin bu sayısında özellikle anne ve çocuklar için ayrılmış başlıklar bulacaksınız. Uzmanlarımız çocuklarımızın sağlıklı beslenmeleri, göz hastalıkları, soğuk mevsimlerde sık karşılaşılan hastalıklara karşı nasıl önlem alınacağı bilgilerini sizlerle paylaştılar. Son dönemde başlattığımız hastalarımızla röportaja bu sayıda da yer verdik. Kadın doğum kliniğinden hizmet almış bir hastamız ve ailesi ile yapılan içtenlik ve samimiyetle dolu bu röportajı merakla okuyacaksınız. Hayatın içinden bölümümüzde teknoloji sayfamız ile adeta bir açık hava müzesi olan Miniatürk’ün detaylı bir tanıtımını bulacaksınız. Yine; yurdumuzun eşsiz güzellikle bir yöresini, Maşukiye’yi çok güzel fotoğraflar eşliğinde ve hikaye dilinde tanıttık. Dergiyi okurken, umarız elinizden düşürmeyecek ve keyifli dakikalar geçireceksiniz. Sağlıklı günler dileriz Efendim.

Faruk Koca Türkiye Hastanesi Başhekim

Türkiye Hastanesi Reçete

1


İÇİNDEKİLER

10

14 ÇOCUKLARDA GÖZLERE DİKKAT!

2014 Ekim -Aralık

18 Göz hastalıklarını çocukların fark etmesi çok zordur. Çocuklar, bu tür hastalıkları fark etseler bile tarif etmekte büyük zorluklar yaşarlar.

KIŞ AYLARININ BELALISI GRİP

Grip enfeksiyonu yıl içinde ortalama olarak toplumun yüzde 1’ini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur.

OKUL ÇAĞINDA ÇOCUKLARDA BESLENMENİN ÖNEMİ

Okulun yemekhanesi sağlıklı mı, kantinde sağlıklı yiyecekler var mı, çocuğum doğru ve dengeli besleniyor mu, abur cubur yiyor mu?”

04 Bizden Haberler 06 Omurga Kayması Bel Fıtığı Değildir! 08 Okul Döneminde Solunum Yolu Hastalıkları 16 Yumurtalık Kistlerinin Laporoskopik Tedavisi

2 Türkiye Hastanesi Reçete

22 Anal Bölgenin İyi Huylu Hastalıklarında Tanı Ve Tedavi 30 Mide Endoskopisi ve Kolonoskopi 34 Miniatürk 36 MR Merkezimizde Son Model Yenilik


Türkiye Hastanesi Adına İmtiyaz Sahibi ve Başhekim

Dt. Faruk Koca

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Hayati Odabaşı Yayın Kurulu

Op. Dr. Birol Tarık Şener Op. Dr. Nevra Topalismailoğlu Uzm. Dr. Ahmet Faruk Yağcı Uzm. Dr. Şükrü Cido Semra Kaya Oktay Sever Yönetim Yeri

Türkiye Hastanesi Merkez Mah. Darülacaze Cad. No.14/1 34381 Şişli/ İstanbul Tel: 0212 214 14 14 Faks: 0212 314 14 15 www.turkiyehastanesi.com

Danışma Kurulu Acil

İç Hastalıkları

Doç. Dr. Sabahattin Gül Uzm. Dr. Ahmet Faruk Yağcı Uzm. Dr. Canan Çelebi

Dr. Ayhan Cıblak Dr. Işıl Çetin Dr. M. Fehim Doğru

Kalp Damar Cerrahisi

Anestezi

Op. Dr. Cafer Abbasoğlu

Uzm. Dr. Şaban Bayyozgat Uzm. Dr. Figen Ergün

Kardiyoloji

Doç. Dr. Sibel Enar Uzm. Dr. Arif Akgül

Beyin Cerrahisi

Op. Dr. Levent Akduygu

Kadın Doğum

Op. Dr. Nihal Çakır Op. Dr. Nevra Topalismailoğlu Op. Dr. Mehtap Karaaslan Op. Dr. Figen Ezen İşler Op. Dr. Özge Çoşkun Op. Dr. Tülay Koldaş Op. Dr. Roza Eskandari Zanjani

Biyokimya

Uzm. Dr. Özkan Özbaş

26 MAŞUKİYE Daha önce gidenler, “Kartepe’nin eteğine kurulmuş bu yerin ismi “âşık” kelimesinden geliyor. Dikkat edin de âşık olmayın!” diye uyarıyor.

Cildiye

Uzm. Dr. Metin Oğuz Çocuk Cerrahisi

Op. Dr. Cem Kara

Kulak-Burun-Boğaz

Op. Dr. Ahmet Yıldırım Op. Dr. İlhan Özbek Op. Dr. Cevat Uçar

Çocuk Hastalıkları

Uzm. Dr. Salim Erdoğan Uzm. Dr. Şükrü Cido Uzm. Dr. Mustafa Tengirşek Uzm. Dr. Demet Divrikli

Nöroloji

Uzm. Dr. Yılmaz Kendirli Nöro-Psikiyatri

Diş Ünitesi

Uzm. Dr. Akın Gürdil

Dt. Yasin Bilen Dr. Ömer Atar Dr. Gökhan Yamaner

Ortopedi ve Travmatoloji

Prof. Dr. İrfan Öztürk Op. Dr. Mehmet Helvacı Op. Dr. Tarık Şener

Enfeksiyon Hastalıkları

Uzm. Dr. Suat Selçuk

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Op. Dr. Tekin Gümüşoğlu

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Uzm. Dr. Mehmet Saka

Radyodiagnostik

Uzm. Dr. Refik Okçu Uzm. Dr. Turan Çalhan

Uzm. Dr. Necati Sönmez Uzm. Dr. Nilgün Eren Uzm. Dr. Funda Akaçalı Uzm. Dr. Adnan Alptekin

Genel Cerrahi

Üroloji

Gastroenteroloji

Prof. Dr. Hasan Taşçı Op. Dr. Cavit Hamzaoğlu Op. Dr. Ece Koçum

Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu Op. Dr. Ahmet Talha Beşışık Psikiyatri

Uzm. Dr. Aytül Gürbüz Tükel

Göğüs Hastalıkları-Alerji

Prof. Dr. Recep Aydilek

Çocuk Psikiyatri

Uzm. Dr. Özen Alemdar

Göz Hastalıkları

Prof. Dr. Tunç Ovalı Doç. Dr. Hanefi Çakır Doç. Dr. Mehmet Çakır Op. Dr. Nusret Baş Op. Dr. H. Ahmet Baş Op. Dr. M. Kadir Egemenoğlu Op. Dr. Çolpan Ovalı Op. Dr. Banu Arslan

Klinik Psikoloji

Uzm. Psk. Aslı Özlü Uzm. Psk. Çağla Tuğba Dortluoğlu Uzm. Psk. Gülşah Dursun Beslenme ve Diyet

Dyt. Bahattin Arslan Dyt. Ayşenur Cumurcu

Yapım

38 Sigara İçenlerde Kırıklar Kolay İyileşmiyor... 40 Yenidoğan Sünnetinin Yararları Nelerdir? 42 Röportaj 46 Kitap 47 Teknoloji 48 Bulmaca

Tel: 0212 452 24 90 www.dvciletisim.com

Editör

Kreatif Direktör

Grafik Tasarım

Aytekin Karaca

Levent Çelik

Fotoğraf

Baskı

İhlas Gazetecilik. A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna-Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

İbrahim Karaca Salih Kadakci

Serdar Mert

Reçete Dergisi Türkiye Gazetesi Hastanesi’nin sağlık sektöründeki mesleki süreli yerel yayınıdır. 3 ayda bir yayınlanır. Dergide yer alan bilgiler kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Türkiye Hastanesi Reçete

3


BİZDEN HABERLER

Hastane Personelimiz İçin Eğitim Programı Hastanemizde görev yapmakta olan personelimiz için kişisel gelişim ve halkla ilişkiler alanlarında eğitim programı düzenlendi. Personelimizin tamamının katıldığı program Cevahir Otel’de gerçekleştirildi. Program kapsamında verilen eğitimler:

Fizyoterapistimiz Milli Takımda Görev Aldı Bu yıl 5-15 Temmuz tarihleri arasında Güney Kore’nin Incheon şehrinde düzenlenen “Dünya Tekerlekli Basketbol Şampiyonası”na tarihinde ilk kez katılan Millî Takım’ımızda sağlık personeli olarak hastanemiz Fizyoterapi Uzmanı Burhan Polat görev almıştır. Millî Takım’ımız, ilk kez katıldığı turnuvada üstün bir başarı göstermiş ve bronz madalya almaya hak kazanmıştır.

Davranışın Gücü ve İnsan İlişkilerinde Başarı Motivasyon ve Kişisel Motivasyonu Geliştirme Yolları Müşteri Memnuniyeti ve İletişimde Farkındalık Stres Yönetimi Çatışma Yönetimi ve Zor İnsanlarla Başa Çıkmak

Müze Hastaneler Organizasyonunun Toplantısına Ev Sahipliği Yaptık İstanbul Üniversitesi öncülüğünde hazırlanan organizasyon çerçevesinde kuruluşları yüzlerce yıl geriye dayanan müze hastaneler bir araya geldi. Bu önemli organizasyon için hastanemizin ev sahipliğinde çok katılımlı bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, tarihi hastanelerin önemi vurgulanırken korunmalarına yönelik çalışmalar yapılması konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu.

4 Türkiye Hastanesi Reçete


Q Buton Hizmet Değerlendirme Sistemi Kuruldu. Hastane memnuniyetinin objektif ölçülmesi, taleplerin karşılanması ve kaliteli bir hizmet sunumu için Q Buton sistemi uygulamaya alındı. Hastalarımız çok kısa bir süre ayırarak (yaklaşık 30 sn) hizmetlerimizi değerlendirebilecekler.

Restorasyon Çalışmalarımız

Hızla Devam Ediyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği’miz, misafirlerimize daha kaliteli hizmet sunumu için genişletilmiş ve ek odalar ile kapasitesi artırılmıştır.

Sizler için kafeteryamız yenilendi: “Türkiye’m Cafe” ismiyle sizlere çok daha iyi hizmet verebilmek için kafeteryamızın yerini değiştirdik. Yeniden dizayn edilen kafeteryamızın, modern yapısıyla beğeninizi kazanacağına inanıyoruz.

Hastanemizin yataklı servis odaları çok kapsamlı olarak restore edilerek otelcilik ve tıbbi olarak konforlu bir hâle getirildi.

Türkiye Hastanesi Reçete

5


Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Levent Akduygu

Omurga Kayması (Spondilolistezis) Bel Fıtığı Değildir!

6 Türkiye Hastanesi Reçete


Geciken vakalarda ameliyat zorlaşır, kalıcı hasarlar meydana gelebilir.

Y

ıllarca ve hâlâ da omurga kayması, halk arasında bel fıtığı ile eş anlamlı kabul edilmektedir. Ancak omurga kayması, bir omurganın diğeri üstünde öne doğru yer değiştirmesiyle ortaya çıkan omurilik kanalının daralması olayıdır. Seneler içinde artan, hareketle değişen ve zamanla ayaklara da vuran ağrıyla seyreder. İleri aşamalarda, öne eğik yürüyen, ayaklarda kuvvetsizlik mevcut olan ve günlük kapasitesi tam olarak kısıtlanan bir hastayla karşı karşıya kalınır. Omurga kaymasının başlıca 3 tipi vardır: - Doğuştan olan tipi, orta yaşlarda kilo artışıyla bulgu verir. Doğuştan, özellikle en alt omurlar arası eklemlerde zayıflık nedeniyle, orta yaşlarda bulgu verir. Sürekli tekrarlayan ağrılı dönemler hastanın sosyal yaşantısını etkiler. Ayırıcı tanıda bel fıtığı hastalığı, kalçada kireçlenme ve diz hastalıkları en çok karışan hastalıkları arasındadır.

aralar izler. Kilolu hastalarda bele binen yük daha fazla olduğundan hastalık daha erken ve şiddetli bulgularla sosyal yaşantıyı zora sokar. Zamanla, ağrılar devamlı ve sabittir. Hasta öne eğik yürür. Ayaklarda kuvvet kayıpları, idrar, gaita bozuklukları son dönem bulgularıdır. Omurga kaymasında tanı, direkt röntgen ve MR çekimiyle günümüzde çok kolaydır. Özellikle hastanın öne ve arkaya eğilmesiyle çekilen hareketli röntgenler takipte önemlidir. Tedavide I. derecede kilo vermek, egzersiz ve ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Ancak rahatlamayan hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. II. dereceden itibaren mutlaka cerrahi müdahale gereklidir. Geciken vakalarda ameliyat zorlaşır ve kalıcı sakatlıklar ortaya çıkabilir.

- Edinsel olan tipi, disk dokusunun seneler içinde erimesiyle ilgilidir. Omurgalar arası kıkırdak, yırtılarak dışarı akarsa bel fıtığı olur ve ameliyat gerekir. Dışarı akmadan kıkırdağın özelliğini yitirmesi sonucu kayma vakalarıda meydana gelir. Omurilik kanalının çapındaki daralmalar bu hastaların yürürken sık sık durmasına neden olur.

Cerrahi de, halkın arasında platin ameliyatı olarak da bilinen, iki omurganın titanyum vidalar ve çubuklarla birbirine sabitlenmesi ameliyatı yapılır. Erken vakalarda hasta 2-3 ay içinde tam kapasiteyle eski gücüne kavuşur. Zamanında yapılan cerrahi müdahalelerde bilinenin aksine son derece iyi sonuçlar alınmaktadır.

- Ameliyat sonrası tipi, omurga ameliyatları sonrası ortaya çıkar. Ciddi ve geniş kapsamlı omurga ameliyatları sonrası yıllar sonra ortay çıkan durumdur.

Unutulmaması gerekenler: Bel ağrısının daha az rastlanan sebeplerinden biride, belde omurga kaymasıdır.

Bir omurganın diğeri üstündeki yer değiştirme oranına göre I-IV derecelendirme sistemi vardır.

Erken dönemde yakalanırsa kilo kısıtlanması ve spor olayı durdurabilir veya geciktirir.

Hastalığın sabit bulgusu bel ağrısıdır. Dönemsel olarak, 1-2 hafta kadar ağrılı dönemleri daha rahat

Ameliyat gerektiren vakalarda cerrahi sonuçlar çok iyidir.

Türkiye Hastanesi Reçete

7


Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Demet Divrikli

Okul Döneminde Solunum Yolu Hastalıkları

E

ylül ayında okulların açılmasıyla çocuklarda görülecek hastalıklardan dolayı doktorlara başvurular da artacaktır. Bu hastalıkların başında da solunum yolu enfeksiyonları birinci sırada yer alacaktır. Çocuklar ev ortamında daha az insanla bir araya geldikleri için mikrobik ortamla fazla karşılaşmazlar. Fakat çocuğun okul ya da kreşe başlamasıyla doğal olarak daha çok insanla temas edeceğinden bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski daha çok artacaktır.

Damlacık yolu ile bulaşma denilen öksürme, hapşırma şeklinde havaya yayılan mikroplar, kişiden kişiye çok kolay bulaşır. Özellikle okula yeni başlayan çocuk ve ailesi için ilk yılın geçmesi zor olacaktır. Hastalanan ebeveynler çocuklardan uzak durmalıdır. En sık viral enfeksiyonlar görülür. Bunların başında influenza yani grip gelir. Özellikle sonbahar ve kış döneminde salgınlar yapar. Havanın soğuk olması nedeniyle kapalı ortamların tercih edilmesi ve bu ortamların yeterince havalandırılmaması salgınların bu mevsimi seçmesinin temel sebebidir. Özellikle ebeveynlerin hastalandıkları zaman çocuklarından uzak durmaları ve ortamı sık sık havalandırmaları gereklidir. Ebeveynler, öksürme

8 Türkiye Hastanesi Reçete


Astım krizi geçirebilen çocukların öğretmenleri bilgilendirilmelidir. enfeksiyonları okul döneminde artacaktır. Yüksek ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık şikâyetleri ön planda olacaktır. Ailenin doktora danışmadan antibiyotik başlaması sık karşılaşılan bir durumdur ve doğru değildir. Çünkü bademcik enfeksiyonlarının çoğunu da virüsler yapar.

sırasında da ellerini ağza götürürler, bu durumda eller mutlaka yıkanmalıdır. Kolun ağza götürülmesi de hastalığın yayılmasını önleyici bir davranıştır. Çocuğun hastalığa yakalandığı ve hastalığın şiddetini arttırdığı günlerde, velinin öğretmenine danışarak çocuğunu okula göndermemesi salgın oluşmasını engeller. Grip daha ciddi sorunlara yol açabilir. Grip; ateş, hâlsizlik, kırgınlık ile başlayıp burun akıntısı veya tıkanıklığı, öksürük şikâyetleri ile kendini gösterir. Gribin belirgin bir tedavisi yoktur. Dinlenme, vitamin desteği, grip ilaçları hastalığın daha kolay atlatılmasını sağlar. Çocuğun şikâyetleri artıyorsa çocuk mutlaka doktora götürülmelidir. Çünkü grip; sinüzit, akciğer enfeksiyonu veya orta kulak enfeksiyonu gibi daha ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir. Nezle ise daha hafif bir enfeksiyondur. Nezlenin de bulaşma yolu aynıdır. Nezlede kırgınlık ve ateş belirgin değildir, hapşırık ve burun akıntısı görülür. Bu tür enfeksiyonlarda burnu açık tutmak hem çocuğun konforu hem de hastalığın sinüzit veya otite dönüşmemesi için önemlidir. Bademcik problemi de en sık karşılaşılan sorunlardandır. Bademcikleri doğuştan hassas olan ve alerjik bünyesi bulunan çocuklarda bademcik

Çocuğun savunma sistemine, bu mikroplarla savaşabilmesi için fırsat tanımak gerekir. Doktor da her zaman muayene ile karar veremeyebilir; kan tahlili, boğaz kültürü gibi bazı testler isteyebilir. Antibiyotik başlamak gerekliyse bunun doktor kontrolünde yapılması önemlidir. Alerjik bünyeli çocuklar için okul dönemi kâbusa dönüşebilir. Mümkün olduğu takdirde bu çocukların hep aynı doktorun takibinde olması tavsiye edilir. Gerekli koruyucu tedavileri düzenli verilmelidir. Özellikle ciddi astım krizi geçirebilen çocukların öğretmenleri bilgilendirilmelidir. Bu çocuklar için okulun fiziki şartları da önem arz etmektedir. Ciddi balgamlı öksürük, düşmeyen ateş, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtiler zatürre veya tüberküloz gibi daha önemli, akciğeri etkileyen alt solunum yolu hastalıklarının belirtisi olabilir. Vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Çocukların vücudunun mikropla tanışmasına izin verilmelidir. Çocukların dışarıya temas etmelerini engellemek onların daha az hasta olacakları anlamına gelmemektedir. Doğumdan sonra çok steril ortamlarda çocuk büyütmek çocuğa fayda yerine zarar verecektir. Çocuk mutlaka mikropla karşılaşmalı; vücut, mikropları tanıyıp onlara karşı savunma hücreleri oluşturabilmelidir. Bazı anne babaların yaptığı gibi çocuğu dışarı çıkarmamak, çocuğun kumda ya da çamurda oynamasına izin vermemek bağışıklık sistemini olumsuz etkileyecektir.

Türkiye Hastanesi Reçete

9


Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Banu Arslan

Çocuklarda Gözlere Dikkat G

öz hastalıklarını çocukların fark etmesi çok zordur. Çocuklar, bu tür hastalıkları fark etseler bile tarif etmekte büyük zorluklar yaşarlar. Çocuklarda en sık görülen göz problemlerinin başında görme kusurları, göz kaymaları, göz tembelliği, göz iltihapları, göz alerjileri ve göz yaralanmaları gelir. Bu hastalıklardan özellikle görme kusurları erken yaşlarda tespit edilirse göz tembelliği ve göz kayması oluşumu önlenebilmektedir. Ayrıca görme kusuru tedavi edildiğinde çocuğun dünya algısı da düzelmekte ve bu da çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamasında büyük önem taşımaktadır. Temel olarak 3 görme kusuru bulunmaktadır: Miyopi, hipermetropi ve astigmatizm. Bu kusurların hepsinin temelinde kişi baktığı bir cisimden gelen ışınların görme merkezine düşmemesi neticesinde net göremez.

10 Türkiye Hastanesi Reçete

Toplumda yaygın olarak bilinen “Miyoplar uzağı göremez, hipermetroplar yakını göremez, astigmatı olanlar çarpık görür.” bilgisi yanlış değildir. Fakat bütün bu kusurların ileri seviyede olanlarında birey bütün mesafelerde bulanık ve kalitesiz görür. Bu rahatsızlıklara bakıldığı zaman; miyopide, görme merkezinde düşmesi gereken ışınlar, görme merkezinin önüne düşerken hipermetropide ise arkasına düşmektedir. Astigmatta durum değişerek görüntü, görme merkezine tek bir odak şeklinde düşeceğine birkaç odak olarak düşer. Verilen gözlükler ya da kontakt lensler ile görüntünün tam görüntü merkezine düşmesi ve daha net görme amaçlanır. Çocuklarda en istenmeyen durum ise ambliyopi yani göz tembelliğidir. Çünkü göz tembelliği 9-10


yaşından sonra tespit edildiğinde bunun bir tedavisi yoktur. Maalesef çocuk o yaşa kadar nasıl gördüyse hayatı boyunca o şekilde görmeye devam edecektir. Aileler bunu tespit edebilir! Aileler, çocuklarında görme kusuru olup olmadığını çok basit bir yöntemle anlayabilirler. Uzaktaki bir nesneyi bir gözü kapalı görüp görmediği sorulur, daha sonra aynı işlem diğer göz için yapılır. Buradaki önemli nokta, eğer aile çocukta bir görme bozukluğu olduğundan şüphe ediyorsa çocuğu acil olarak bir göz doktoruna götürmelidir. Daha sonra izlenecek yol, o görme kusurunun uygun bir gözlükle veya çocuğun yaşı ve görme kusuruna göre kontakt lens ile düzeltilmesi, çocuğun gözlüğe ve kontakt lense adaptasyonu ve düzenli yapılacak göz muayene ve takipleridir. Çocuğun, verilen gözlük veya kontakt lense uyumu çok önemlidir. Bazı çocukların gözlüklerini gün içinde hiç çıkartmadan takmaları istenirken bazı çocukların ise okurken veya gözünü kullandığı aktiviteleri yaptığı sırada gözlüklerini takmaları istenebilir. Doktorun tavsiyesi burada yol göstericidir. Gözlük çerçevesinin uygunluğu, gözlük camlarının kalitesi, odak noktalarının düzgün ayarlanması, camda çizik olmaması kaliteli görmede etken olan diğer faktörlerdir.

Türkiye Hastanesi Reçete

11


Çocuklarda görme kusurlarının bazıları cerrahi yöntemler gerektirmektedir. Bunların çoğunu, görme aksını kapatan ve çocuğun görme duyusu gelişimine engel olan doğumsal kataraktlar oluşturmaktadır. Bu kusurların tespiti sıklıkla yenidoğan döneminde çocuk hastalıkları uzmanı tarafından yapılan kontrol muayenelerinde, “kırmızı refle testi” dediğimiz, çocuğun göz bebeğine oftalmoskop ile gönderilen ışığın rengi, şekli ve varlığı-yokluğu ile yapılmaktadır. Bu test, çocukluk çağında, gözde rastlanabilen diğer hastalıkların teşhisinde de basit fakat çok önemli bir yere sahiptir. Bazen de anne, çocuğu emzirirken çocuğun göz bebeğinin beyaz veya diğerinden daha solgun gözüktüğü şikâyeti ile hekime başvurmaktadır. Ailenin çocukluk çağı, göz bozukluklarındaki hassasiyeti ve gözlemleri göz hekimleri için ciddi oranda yol göstericidir. Zamanında doğmuş olan çocuklarda genelde 2 aylıkken obje veya kişi takibi başlamalıdır. Eğer çocuk takip etmiyorsa yine vakit kaybetmeden bir göz hekimine başvurulmalıdır. Çocuklarda çeşitli kayma nedenleri ve şekilleri mevcuttur. Toplumun bazı kesimlerinde maalesef hâlâ şöyle bir kanı vardır: “Çocuk çok küçük, büyüdükçe gözündeki kayma düzelir, biraz bekleyelim.” Bu yanlış düşünceye düşmeden aile herhangi bir kaymadan şüphelendiğinde, çocuğun yaşı ne olursa olsun vakit kaybetmeden göz hekimine başvurmalıdır. Çocuklarda göz muayenesi ne zaman ve hangi sıklıkta olmalıdır? Özellikle yenidoğan döneminde göz kapakları, gözün bölümlerine bakılmalı, kırmızı refle testi mutlaka yapılmalıdır. Bir yaşına kadar aile, çocuğun gözünde herhangi bir kayma, takip etmeme problemi görmediyse 1 yaşında çocuğun rutin göz kontrollerini yaptırmalıdır. Eğer herhangi bir problemle karşılaşılmazsa ilkokul öncesi 5 yaş civarında tekrar bir göz muayenesi yaptırılabilir. Bu muayenelerin hepsi, çocuğun görme duyusu gelişimi ve hatta buna bağlı olarak beyin gelişiminde çok önemli rol oynamakta, ilerde karşılaşılabilecek geri dönüşümsüz göz tembelliği ve görme kaybı gibi durumları önlemekte öncelikli etken olmaktadır.

12 Türkiye Hastanesi Reçete


Tßrkiye Hastanesi Reçete

13


İç Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr Ahmet Faruk Yağcı

Kış Aylarının Belalısı

Grip

G

rip, Influenza denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara neden olduğu bir infeksiyon hastalığıdır. Grip enfeksiyonu yıl içinde ortalama olarak toplumun yüzde 1’ini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Toplumun yüzde 10’undan fazlasını etkilemesi ise bir grip salgını anlamına geliyor. Grip, tüm dünyada, işe gelmeme durumlarının 10’undan sorumludur. Grip, daha önceden de bilinmesine rağmen aslında 1918 yılında yol açtığı büyük salgınla gündeme oturmuş bir hastalıktır. İspanyol gribi nedeniyle 1918 yılında yaklaşık 20 milyon kişi öldü. Günümüzde ise dünya nüfusunun tahmini olarak yüzde 10’u ila yüzde 20’si her yıl gribe yakalanmaktadır. Nasıl bulaşır? Grip de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas sonrasında kolaylıkla bulaşır. Virüs bulaşmış olanlar, belirtiler ortaya çıkmadan 2 gün öncesinden başlayrak, semptomlar görüldükten 7 gün sonrasına kadar virüs yayarlar. Bu süre içinde duyarlı kişiler için hasta olma riski yüksektir. Risk Grupları Küçük çocuklar ve 65 yaşından büyük olan kişiler en önemli risk grubunu oluşturmaktadır.

14 Türkiye Hastanesi Reçete


Gripten korunmanın en başta gelen yöntemi grip aşılarıdır. Grip, başka hastalıklara neden olabilir mi? Bütün üst solunum yollarında infeksiyonlara neden olan virüsler gibi, influenza, yani grip etkeni olan virüsler, sadece gribal infeksiyon tablosuyla sınırlı kalmaz; Farenjit Larenjit Sinüzit Orta kulak iltihabı da yapabilir. Bunların dışında uzmanlar özellikle;

Şeker hastaları Astım ve kronik akciğer hastalığı olanlar Transplantasyonlu organ nakli yapılmış hastalar Böbrek hastaları Bakımevlerinde ve huzurevlerinde kalanlar Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi gören kişiler Anne adayları (gebeliğin 3. ayından sonra) 6 aylık veya daha büyük bebekleri risk grubu olarak kabul etmekte ve aşılama tavsiyesinde bulunmaktadırlar. Yapılan analizler sonucunda Türkiye’de bu gruptaki kişi sayısının 10 milyon civarında olduğu belirlenmiştir. Grip hastalığının belirtileri nelerdir? Ateş Titreme Baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı Boğaz ağrısı ve kuru öksürük Halsizlik İştah kaybı Kas ve eklem ağrısı Bulantı Gözlerde yanma Burun aktıntısı Grip, solunum hastalığı veya diğer kronik rahatsızlığı olanlarda, ölümcül de olabilen çok ciddi hastalık tablolarına yol açabilir.

Sağlıklı insanlarda grip, 1 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. Ancak bazı kişilerde, örneğin müzmin hastalıklar nedeniyle vücut direnci zayıf olanlarda, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve özellikle şeker hastalarında; pnömoni (zatürre), meningoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ciddi ve ağır seyredip ölümle sonuçlanabilecek durumlar görülebilir. Korunma Yolları Gripten korunmanın en başta gelen yöntemi grip aşılarıdır. Grip aşısı, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan Yüksek Risk Grubu dediğimiz kişilere faydalıdır. Her yıl Eylül sonu - Ekim aylarında tek doz şeklinde yapılmalıdır. Aşı ile koruyuculuk sağlıklı kişilerde %80’lere varmaktadır; yaş ilerledikçe koruyuculuk %50-60’lara inmekle birlikte hastalığın hafif geçirilmesi sağlanmaktadır. Aşı uygulaması, erişkinlerde omuz kası içine veya cilt altına, 2 yaşın altındaki çocuklarda uyluğun ön-yan kısmına bir sağlık görevlisi tarafından yapılmalıdır. Her sene aşı içeriği değiştiğinden kişi o sene üretilen aşı ile aşılanmalıdır. Bu şekilde yapılan aşı, 1 yıl kadar gripten koruma sağlar.

Türkiye Hastanesi Reçete

15


Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Küçük

Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nevra Topalismailoğlu

Yumurtalık Kistlerinin Laparoskopik Tedavisi

L

aparoskopi, ameliyathane koşullarında genel anestezi altında yapılan ve göbekten ince bir optik aletin karnın içine sokularak karın içi organların görüntülenmesini sağlayan bir yöntemdir. Laparoskopik işlem ile karın duvarına açılan 3-5 mm’lik deliklerden içeri sokulan aletler yardımıyla rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren problemleri çözme ve ameliyat yapma imkânı vermektedir.

16 Türkiye Hastanesi Reçete

Ameliyat İzi Kalmaz Hastada ameliyat izi kalmaması, karın duvarının bütünlüğünün bozulmaması, iyileşme süresinin kısa olması, kişinin normal hayata dönüşünün çabuk olması ve karın içi yapışıklık riskinin çok azalması gibi yararları mevuttur. Günümüzde laparoskopik ameliyatlarının sınırları çok genişlemiştir. Rahim alınması, kanser ameliyatları, rahim


sarkması ve idrar kaçırma ameliyatları gibi ameliyatlar da laparoskopik olarak yapılabilmektedir. En sık yapılan laparoskopik operasyonlar; yumurtalık kistleri, çikolata kistleri, miyom ve tüplerle ilgili ameliyatlardır.

Kasık Ağrılarınızdan Kurtulun! Laparoskopik cerrahi ile yumurtalıklar korunarak kistler çıkarılabilmekte, tüplerdeki yapışıklıklar ve tıkanıklıklar giderilebilmektedir. Böylece kişinin gebe kalabilme şansı arttırılabilmektedir. Dış gebelik ameliyatları da yapılabilmektedir. Rahim, tüpler, yumurtalıklar ve bağırsaklar üzerindeki yapışıklıklar da laparoskopik cerrahi ile ayrılabilmektedir. Böylece bazen yıllardır devam eden kasık ağrılarından kurtulmak mümkün olabilmektedir.

Yumurtalık Kistleri İçin 6 Ayda Bir Muayene Olun. Yumurtalık kistleri çoğunlukla belirti vermemekte ve muayene esnasında tesadüfen saptanmaktadır. Bu nedenle 6 ayda bir her kadının düzenli muayene yaptırması önem kazanmaktadır. Yumurtalık kistleri sadece sağ veya solda olabileceği gibi her iki yumurtalıkta da meydana gelebilen içi sıvı, kan veya daha yoğun içerikli çeşitli büyüklükteki yapılar

olarak karşımıza çıkmaktadır. Yumurtalık kisti bulunan bazı hastaların hiçbir şikâyeti olmayabilir ve muayene sırasında saptanabilir. Bazı hastalarda ise kasık ağrısı, şiddetli âdet sancısı veya âdet düzensizliği olabilir. Kistin kendi etrafında dönmesi, yani burkulması (torsiyon) söz konusu ise ani, şiddetli kasık ve karın ağrısı ortaya çıkar; buna bulantı, kusma ve bayılma gibi belirtiler eklenebilir.

Laparoskopik cerrahinin artıları daha fazladır. Yumurtalık kistlerinin iyi veya kötü tabiatlı olduğunun ayırımı mutlaka yapılmalı ve tedavi buna göre planlanmalıdır. Basit ve selim tabiatlı yumurtalık kistlerinin çoğu birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolabilir. Ameliyat kararı vermek için kistin tedaviye dirençliği, büyüklüğü, görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen tümör belirteçleri, hastanın yaşı ve şikâyetleri gibi faktörler göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Laparoskopik olarak yumurtalık kistinin çıkarılması, karın içinde daha az yapışıklıklara neden olacağından özellikle çocuğu olmayan hastalarda daha önemlidir. Klasik ameliyatlardan sonra ortaya çıkabilen fıtık ve enfeksiyon gibi durumlar da laparoskopik cerrahide çok daha az görülmektedir.

Türkiye Hastanesi Reçete

17


Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Bahattin Arslan

Okul Çağı Çocuklarda

Beslenmenin önemi En değerli varlıklarımız çocuklarımızın okulları eylül ayı itibariyle açıldı. Okulların başlamasıyla birçok aile ve öğrenci için beslenme sorunu da başladı.

18 Türkiye Hastanesi Reçete


Sağlıklı beslenmenin kuralları okullarda ders olarak verilmektedir.. Kötü beslenme al ışkanlıkları sade ce çocukların sağlığını de ğil başarılarını da olumsuz yönde etkilemek tedir. Kötü beslen me alışkanlıklarına bakı lacak olursa; •Öğün atlama (kah valtı, öğle veya akşa m yemeğinden birinin atlanması) •Aşırı karbonhidrat lı ve yağlı gıdaların tüketimi (poğaça, hamburger , pizza, börek, kızartm alar vb.) •Aşırı şekerli içecekl erin tüketimi (kola, ga zoz, meyve suyu vb.) •Paketlenmiş yüksek kalorili gıdaların fazla ca tüketimi (kek, çikol ata, kremalı bisküvile r, cipsler vb.) •Yetersiz su içimi •Yetersiz sebze ve m eyve tüketimi olarak görülmektedir.

O

kulun yemekhanesi sağlıklı mı, kantinde sağlıklı yiyecekler var mı, çocuğum doğru ve dengeli besleniyor mu, abur cubur yiyor mu?” gibi birçok soru ailelerin zihinlerini meşgul ediyor. Okulların sağlıklı olarak bahsettikleri yemeklerinin, doğru ve dengeli olmaktan uzak olması ve daha ziyade şişmanlamayı tetiklemesi, kantinlerdeki ucuz abur cuburlar ve okul dışındaki sağlıksız yiyecekler, çocukların sağlığını tehdit etmektedir. Günümüzde okul öncesi ve okul çağı çocuklarının neredeyse yarısından fazlasının şişman hatta obez olduğu görülmektedir. Hareketsizlik ve kötü beslenmenin neden olduğu bu durumun ana kaynağının evde başlayıp okulda devam eden kötü beslenme alışkanlıkları olduğu bilinmektedir. Çocukların gelecek hayatlarında fiziksel ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaları isteniyorsa onlara sağlıklı beslenmenin kuralları öğretilmelidir. Hatta bu mesele, okullarda ders konusu olarak işlenmelidir.

lara göre okul Yine yapılan araştırma çağı çocuklarının; ktarda yağ tüketmekte %84’ten fazlası yüksek mi meyve tüketmekte %51’den daha azı günde 1 %29’u sebze yemekte etmektedir. %56-85’i ise asitli içecek tük

Türkiye Hastanesi Reçete

19


Ayrıca bu tavsiyelere ek olarak öğrenmeyi artıran besinler ve besin ögelerine de dikkat edilmelidir. Bu ögeler şu şekildedir: Gün içinde iyot, demir, çinko, B12 vitamini, folik asit ve omega-3 yağ asidi içeren gıdaları tüketmek zekâ gelişimini ve algılama seviyesini artırmaktadır. (ör: balık, kırmızı et, kuruyemişler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, peynir) Ders çalışırken ise kuruyemişler (kuru üzüm, kuru incir, leblebi, fındık) süt ve meyvelerden oluşan bir atıştırma tabağı yeterli olacaktır. Çocuğunuzu Kahvaltı Yaptırmadan Okula Göndermeyin. Birçok çocuk kahvaltı yapmaya üşenmektedir. Ancak kahvaltının başarıyı sağlayan unsurlardan biri olduğu bilinmektedir. Kahvaltı, beynin ve vücudun sağlıklı çalışması için gerekli besin ögelerini ve enerjiyi sağlar. Yine, beynin öğrenme ve yoğunlaşma yeteneğini arttırmada kahvaltı önemli rol üstlenir. Özellikle de çocukların gereksiz ve yararsız abur cubur yeme alışkanlığının önlemesi için de kahvaltı tavsiye edilmektedir.

İşte Öğrenciler İç in Sağlıklı Beslenme Tavsiy eleri

Okula mutlaka kahv altı yaparak gitmek Ders aralarında -gün lük 1 avuç- kuru mey ve ve çerez karışımı tüketm ek Şekerli hamur işi gı daları haftada 1 kez tüketmek Kola, gazoz, meyve suyu yerine ayran-sü t tüketmek Pilav, makarna, böre k, kek, çikolata gibi bol kalorili yiyecekleri ha ftada 1-2 kez tüketm ek Her gün mutlaka se bze ve meyve tüketm ek Bol salata yemek ve bol su içmek Az az ama sık sık ye me alışkanlığı kazanm ak Ders çalışırken ham ur işi yerine meyve tüketmek

20 Türkiye Hastanesi Reçete

e çantası nasıl “İdeal beslenm te şünüyorsanız iş olmalı?” diye dü ı as çantasında olm size, beslenme gerekenler: viç eğine peynirli sand - Tam buğday ekm ran - 1 kutu süt veya ay eyve - 1 porsiyon taze m badem-kuru incirzvi ce r - 1 avuç kada kayısı-üzüm


Hastanemizin gastroenteroloji bölümünden çok güzel haberlerimiz var. Öncelikle yeni gastroenteroloji uzmanımız Uzm. Dr. Turan Çalhan’ın aramıza katılmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Artık gastroenteroloji bölümümüz Uzm. Dr. Refik Okçu ve Uzm. Dr. Turhan Çalhan ile sizlere hizmet verecektir. Ayrıca bölümümüzün yerini taşıdık. Ana binamızın giriş katının bir bölümünü restore ederek, (Endoskopi cihazları Fujinon 4450 Prosesör ve 590 Serisi Skoplar, Erbe 200S Elektrokoter ve Argon cihazı ile donatarak) modern bir gastroenteroloji merkezi hâline getirdik.

Modern merkezimizde; Yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağına yönelik endoskopik işlemler Mide ve on iki parmak barsağı ülserlerine yönelik tedavi işlemleri (Argon plazma koagülasyon, skleroterapi, hemoklips uygulaması)

Yemek borusu ve bağırsak darlıklarına yönelik balon ile genişletme tedavileri Mideye beslenme tüpü yerleştirilmesi (gastrostomi tüpü)

Mide poliplerinin alınması (polipektomi) Yemek borusu varislerini bant ile bağlama tedavisi

Yemek borusu ve mideden yabancı cisimlerin çıkarılması Kalın bağırsak ve ince bağırsağın son kısmına yönelik endoskopi (ileo-kolonoskopi) Kalın bağırsak poliplerinin çıkarılması ve takibi Hemoroid’lerin (basur) bant ile bağlanması Kronik makat çatlağının botox ile tedavisi Safra yolları taşları ve hastalıklarına yönelik Endoskopik Retrograd ColanjioPankreatikografi (ERCP) işlemleri, safra yollarına stent yerleştirilmesi

işlemlerinizi gayet konforlu bir şekilde gerçekleştiriyoruz.

Türkiye Hastanesi Reçete

21


Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ece Koçum

Anal Bölgenin İyi Huylu Hastalıklarında Tanı Ve Tedavi

22 Türkiye Hastanesi Reçete


K

alın bağırsağın son kısmı ile makat bölgesini ilgilendiren hastalıklardır. Bu bölgeden şikâyeti olan hastalar açısından sıkıntılı bir durum olduğu için genellikle tanı ve tedavisinde gecikmeler yaşanmaktadır. Bu bölgenin hastalıkları genellikle birbirine çok benzer şikâyetlere yol açar ve özellikle kanser vakalarının tanısında gecikmeye neden olur. Oldukça hassas bir bölge olması sebebiyle yaşanan şikâyetleri de bilmekte fayda vardır. Genel olarak doktorlara aktarılan şikâyetler; makatta ağrı, dışkılama sonrasında veya esnasında kanama, kaşıntı, iç çamaşırın kirlenmesi ve akıntı şeklinde ortaya çıkar. Doğru tanı konulabilmesi için muayene ve gerekirse rektosigmoidoskopi, kolonoskopi, anal manometri, defekografi, pelvis manyetikresonans incelemesi gibi ek tetkikler gerekebilir. En sık görülen makat bölgesi hastalıkları; hemoroid (basur), anal fissür (makatta yırtık), anal apse ve fistüllerdir.

Anal Bölge Hastalıklarının en çok rastlananı: Hemoroid Halk arasında basur olarak da bilinen hemoroid, bu bölgenin en sık rastlanan hastalıklarının başında gelmektedir. Hemoroid, makat bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıkan bir tür varistir. Bunların genişleyip sarkması sonucu basur memeleri denilen şişlikler ortaya çıkar. Dışkılama esnasında taze kırmızı renkli kanama görülebilir. Bazen bu memeler içinde ani pıhtı gelişir, şişlik ve şiddetli ağrı ortaya çıkabilir. Kaşıntı, yanma ve ıslaklık hissi daha az görülen belirtilerdir. Neredeyse bütün anal bölge hastalıklarında birinci sebep kabızlıktır. Sık tekrarlayan ishaller, uzun süre ıkınarak dışkılama, gün boyu oturmak veya ayakta kalmak, hamilelik (kadınlarda en sık sebep), kronik öksürük gibi karın içi basıncını arttıran sebepler hemoroid oluşmasına neden olur.

Hemoroid’in sebeplerinden biri de gün boyu oturmaktır.

olması, büyüyen rahmin ana toplardamar olan vena cava inferiora baskı yapması ve artan progesterone hormonunun damar düz kaslarını gevşetici etkisiyle hemoroid oluşumu gerçekleşir.

Muayeneden çekinmek ya da korkmak tedavinin uzamasına neden olabilir. Hemoroidler, iç ve dış olmak üzere iki çeşittir: Dış hemoroidler genellikle pıhtılaşma olmadığı sürece bulgu vermez. Genellikle hijyen açısından sıkıntılıdır. Iç hemoroidler ise 4 derecedir. 1. derece olanlarda hemoroid memeleri dışarı sarkmamıştır. Ancak anoskop ile saptanır. Dışkılama esnasında hafif kanamaya neden olurlar. 2. derece olanlarda memeler dışkılama esnasında hafifçe dışarı çıkar, sonra kendiliğinden içeri çekilir. 3. derecede ise memeler kolayca her dışkılamada dışarı çıkar. Pıhtı oluşma ihtimali fazladır. Ağrı ve kanama mevcuttur. Bunlar, dışkılama sonrası elle itilerek içeri gönderilebilirler. 4. derece olanlar ise sürekli makat dışında kalan memelerdir. 1. ve 2. derece hemoroidler genellikle bağırsak alışkanlıklarının düzeltilmesi, sebze ve meyveden zengin bol lifli diyet, spor, günlük ortalama 2-2.5 litre su tüketimi, çay ve kahvenin azaltılması gibi önlemlerle tedavi edilebilir. Bu bölgeye uygulanan lokal tedaviler, dolaşım düzenleyici ilaçlar, sıcak suya oturma banyoları

Kadınlarda özellikle gebelik döneminde kabızlığın daha sık görülmesi, karın içi basıncının yüksek

Türkiye Hastanesi Reçete

23


Tedavide ilk öncelik, düzenli beslenmeyi sağlamak ve kabızlığın ortadan kaldırılmasıdır.

İnfrared koagulasyon işlemi

faydalıdır. Ancak hastalar genellikle bu aşamada hekime başvurmaya ve muayene olmaya çekinirler. Bu da hastalığın tedavisinin zorlaşmasına ve uzamasına neden olur. 3. ve 4. derece hemoroidlerde tedavi söz konusu olduğunda farklı girişimler gerekebilir. Seçilecek olan yöntem, hastaya göre farklılık gösterir. Bazı kimyasal maddelerin injeksiyonu ile memelerin söndürülmesi (skleroterapi), lastik bant ile bağlama yöntemi, infrared koagulasyon, lazer uygulamaları gibi yöntemler kullanılabilir. Daha ileri durumlarda klasik hemoroid ameliyatları veya sarkmış hemoroidal dokunun yukarı sabitlenmesi işlemi olan longo yöntemi uygulanır. Hangi hastaya hangi tedavinin uygulanacağına hekim tarafından hastayla konuşularak karar verilmelidir. Ameliyat gereken durumlarda iyileşme süresi 2-4 hafta kadardır.

Anal Fissür’ü hemoroid ile karıştırmayın.

Ağrı, makat bölgesinde dışkılamayı kontrol eden iç sfinkterin aşırı kasılmasına bağlıdır. Hastalar, ağrıdan dolayı dışkılamaktan kaçınırlar. Bunun sonucunda kabızlık şiddetlenir. Bu daha sert ve zor dışkılamaya neden olur. İlk aşamada yapılacak olan, dışkılama probleminin çözülmesidir. Kabızlığın veya ishalin düzeltilmesi gerekir. Sıcak suya oturma banyosu önerilir. O bölgeye uygulanan lokal tedavilerle akut dönemde tedavi sağlanabilir. Ancak tedaviye yanıt vermeyen, sık tekrarlayan fissürlerde ameliyat gerekir. Uygulanan ameliyat, kasılan ve ağrıya neden olan iç kasların kesilmesidir. Uygun şartlarda % 98 oranında başarı sağlanır.

Anal apseler cerrahi müdahale gerektirir. Anal apseler, makat bölgesinde bulunan ve dışkı geçişini kolaylaştırmak için salgı üreten bezlerin kanallarının tıkanması sonucu ortaya çıkan iltihabi bir durumdur. Makat bölgesinde şişlik, zonklayıcı tarzda olan şiddetli ağrı ve ateş ile bulgu verir. Anal apselerde tedavi cerrahidir. Sadece antibiyotik ile tedavi olumsuz sonuçlanır. Apseler, genel anestezi altında boşaltılır. Ameliyat sonrası ağrı ve ateş hızla düzelir. Antibiyotikler, apse boşaltıldıktan sonra yararlıdır. Ancak bu apseler ileride anal fistüllerin oluşması ile sonuçlanacağından takip edilmelidir.

Makat bölgesinin yine çok sık görülen ve genellikle hemoroid ile karışan bir hastalığı da makat bölgesinde oluşan yırtıklardır. Anal fissür denilen bu hastalık, genellikle zor ve sert dışkılama sonrası veya bazen şiddetli ishallerden sonra o bölgede oluşan çatlaklardır. En rahatsız edici şikâyet, dışkılama sonrası şiddetli ağrıdır. Kanama da sık görülür. Ağrı, hayatı etkileyecek kadar çoktur. Çatlak oluştuktan sonra rahat dışkılama sonrasında da ağrı devam edebilir.

24 Türkiye Hastanesi Reçete

tedavi öncesi

tedavi sonrası


Anal fistüller ise çoğunlukla bir apse sonrası ortaya çıkar. Bazen hastalar, apse evresinde olayı fark edemez ve fistül gelişiminden sonra doktora başvururlar. Makatın içinden dışarı uzanan bir veya birden fazla yol oluşmuştur. Asıl şikâyet, çamaşırı kirleten iltihaplı akıntıdır. Bu durum, hastanın günlük hayatını olumsuz etkiler. Ara ara bu kanallar tıkanarak tekrarlayan apseler ortaya çıkabilir. Anal apse ve fistüllerde de tanı, muayene ile konulur. Şüpheli durumlarda rektal ultrasonografi ve MR ile de tanı konulur. Anal fistülün tek tedavisi cerrahidir. Yapılacak olan ameliyat, fistülün uzunluğuna ve makat bölgesinin gaz ve dışkı kontrolünü sağlayan kasları ile ilişkisine göre farklılık gösterir. Tedavi, bu konuda deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Sonuç olarak makat bölgesi hastalıklarında tanı ve tedavinin başarısı; hastanın, hekime, şikâyetleri başladığında başvurması ile sağlanabilir. Bu bölgenin hastalıkları birbirine çok benzer şikâyetler ile ortaya çıkar. Muayene, ayırıcı tanıya gidilmesinde ilk şarttır. Muayene sonucuna göre rektosigmoidoskopi, kolonoskopi, rektal ultrason ve MR gibi ek incelemelerle tanı konur. Özellikle bu bölgenin kanserlerinden ayırıcı tanı yapılması çok önemlidir. Tedavinin gecikmesini önler. Bu bölgenin iyi huylu hastalıklarının tedavisinde ise ilk sırayı düzenli beslenme, kabızlığın ortadan kaldırılması almaktadır.

Türkiye Hastanesi Reçete

25


GEZİ

Salih UYAN

MAŞUKİYE

İ

stanbul kalabalıklaştıkça, “Günübirlik Kaçamak” başlıklı yazılar çoğalmaya başladı. İnsanları, İstanbul’un biraz dışına çekmek için öyle yazılar yazılıyor, öyle fotoğraflar yayınlanıyor ki etkilenmemek mümkün değil. Özellikle hafta sonlarında içi içine sığmayan yüz binlerce kişiyle İstanbul’a sığamadığımız için biz de herkes gibi gözümüzü dışarı dikiyoruz. Ve yaklaşan pazar gününe zihinsel hazırlık yapmaya başlıyoruz. Çok uzak olmasın fakat İstanbul’un dışı olsun, gece kalmayalım fakat biraz da uzun yol havasına girelim istiyoruz. İstişare etmek için meseleyi açtığımız üç kişiden ikisi Maşukiye deyince de kararımızı veriyoruz. Daha önce gidenler, “Kartepe’nin eteğine kurulmuş bu yerin ismi “âşık” kelimesinden geliyor. Dikkat edin de âşık olmayın!” diye uyarıyor. Ve gün doğmadan yola çıkmamız gerektiğini söylüyorlar üzerine basa basa. Biz de -hiç ümidim olmamasına rağmen- gerçekten güneşin ilk ışıkları boğazı maviye boyarken kendimizi köprüde buluyoruz.

26 Türkiye Hastanesi Reçete


Gruptan bir arkadaş, ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını buz gibi suya sokunca bütün ekip bir anda ayakkabılarından kurtuluyor. 120 kilometrelik yol yaklaşık 2 saat sürüyor. Sabahın kokusu havadan kaybolmadan Maşukiye’ye varıyoruz. Kahvaltı yapmadan çıktığımız için günübirlik gezimizin ilk faaliyeti olarak bir kahvaltı mekânı arıyoruz kendimize. Ofis ortamında kuru simit dişlemeye alışmış bünyemiz, tahta masalara kurulmuş köy kahvaltısıyla ilk şaşkınlığını yaşıyor. Ekşi maya ile yapılmış köy ekmeğinden iri parçalar koparıp üzerine tereyağı ve köy salçası sürüyoruz. Küçük cam kâselere konmuş rengârenk reçellerin hangi meyveden yapılmış olduğunu tartışıyoruz neşeyle. Altıncı çayın son yudumunu alırken Maşukiye’ye kahvaltı yapıp gelmediğimiz için birbirimizi tebrik ediyoruz. Karnımız doyunca etrafa bakmaya başlıyoruz. Sempatik garsonumuz masayı toplarken burada yeşilin yirmiden fazla tonu olduğunu söylüyor. “Yol boyunca uzanan şu ağaçlara, şu kır çiçeklerine baksanıza.” diyor boş reçel tabaklarını tepsiye dizerken. “İstanbul’da içinize çektiğiniz şeyi hava zannediyordunuz değil mi?” diye inceden dalgasını geçiyor. Sonra bahşiş olayı aklına gelmiş olacak ki, “Fakat İstanbul da bir başka be abi!” diye sofrayla birlikte konuyu da toparlıyor.

yapıyor ve bunları Instagram’da paylaşıyoruz. Pazar gününü evde geçiren dostların sitemkâr mesajları düşüyor hemen ekrana. Fakat yapacak bir şey yok! Bu güzelliği de paylaşmazsak Instagram hesabımızı kapatalım, daha iyi! Su almak için girdiğimiz bakkala, yaptığımız kahvaltının ayrıntılarından biraz bahsedip yürüyüş için nereyi tavsiye ettiğini soruyoruz. “Kirazlı Yayla’ya çıkın abi.” diyor bakkal hiç düşünmeden. Kirazlı Yayla aslında bir piknik alanı. Fakat köy kahvaltısında dozu kaçıran bir ekip olarak sadece manzarayla ilgileniyoruz. Aşağıda Maşukiye bölgesi ve Sapanca Gölü görülüyor. Türk kahvesini yudumlarken manzaranın tadını çıkarıyoruz. Bu arada boş bir hamak bulup sırayla sallanıyoruz.

Kalkıp yürümeye başlıyoruz. Çevremiz elma, ceviz ve kiraz ağaçlarıyla kaplı. Solumuzdan akan derenin şırıltısı, kuş seslerine karışıyor. Hemen en güzel manzarayı bulup birkaç selfie denemesi

Türkiye Hastanesi Reçete

27


GEZİ

Etrafta neredeyse plastik hiç yok. Masa ahşap, sandalye ahşap, köprü ahşap…

Kirazlı Yayla’dan yukarı doğru devam edince Kartepe’ye ulaşmak mümkünmüş. Havalar biraz soğuyunca mutlaka Kartepe’ye gelelim diye aramızda sözleşip yeniden aşağıya, Alabalık Vadisi’ne iniyoruz. Vadinin içinde Yazıcılar Deresi akıyor. Derenin akışı yönünde ilerleyip derenin oluşturduğu minik çağlayanlara bakıyoruz. Gruptan bir arkadaş, ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını buz gibi suya sokunca bütün ekip bir anda ayakkabılarından kurtuluyor. Buz gibi suyun tadını çıkardıktan sonra AVM’lerde yüklendiğimiz elektriği boşaltmak için çıplak ayakla çimende yürümeye devam ediyoruz. Vadinin iki tarafına dizilmiş alabalık restoranları var. “Kiremitte Alabalık”, “Güveçte Köy Peyniri” yazan tabelalara bakmamaya çalışarak yürüyüşe devam ediyoruz.

28 Türkiye Hastanesi Reçete

Balık yemeden dönmeye niyetimiz yok fakat midemiz biraz daha kıvama gelsin diye bekliyoruz. Maşukiye’de bütün sokak isimleri çiçek isimlerinden oluşuyor. Papatya Caddesi, Menekşe Caddesi, Küpe Çiçeği Sokak… Köy evlerinin bahçelerine bakıp, “Abi, hayat burada yaşanır!” diye klasik tatil muhabbetlerine dalıyoruz. İstanbul’da, hayatımızın heba olup gittiğini düşünüyoruz. Bu arada ekipten biri, “Beyler, kendinize gelin, birazdan yola çıkacağız!” diyerek hepimizi ikaz ediyor. Günübirlik kaçamakta olduğumuzu hatırlayıp serzenişlerimize son veriyoruz ve balık kokularını takip ediyoruz. Biraz dolaştıktan sonra kararımızı verip derenin üzerine kurulmuş mekânlardan birine kuruluyoruz. Masalsı


bir atmosfer var. Etrafta neredeyse plastik hiç yok. Masa ahşap, sandalye ahşap, köprü ahşap… Daha ne isteyelim. Balık siparişi vermeden önce masaya, yörede taze olarak toplanan ürünlerden yapılmış enfes bir salata geliyor. Salatanın masaya konmasıyla, son marul tanesinin kaybolması arasında birkaç dakika ya geçiyor, ya geçmiyor. Arkasından toprak testi, içinde Kartepe’nin buz gibi suyu geliyor. Salatayı yiyip üzerine buz gibi suyu içince kalkacak gibi oluyoruz. “Salatayla doyduk!” diyen ekip, yaklaşık 10 dakika sonra gelen kiremitte alabalık ve mantarı görünce kendinden geçiyor. Ortamın güzelliğinden midir bilinmez, herkes hayatının en lezzetli balığını yediğini söylüyor. Dönüş zamanı yaklaştığından mıdır nedir bir sessizlik kaplıyor hepimizi. Birkaç bardak çay içip hiç konuşmadan dereye bakıyoruz. Dönüş yoluna geçmeden önce bir şeyler almak istiyor herkes. Yine esnafa soruyoruz ne alınır diye. Füme peyniri alın diyor bir esnaf. Ve anlatıyor. Çerkez peyniri imal edildikten sonra 2-3 gün dinlendiriliyormuş. Sonra da gürgen veya meşe ağaçlarının talaşlarıyla yakılan ateşin isine konuyormuş. Burada da üç günle bir hafta arasında füme ediliyormuş. Peynir, iste ne kadar kalırsa o kadar lezzetli oluyormuş. Bu kadar bilgiyi dinledikten sonra biz de peyniri alıyoruz tabi.

Dönüş yoluna çıkmadan yol kenarındaki taze meyvelerden alıyoruz. Bu arada bidonlarına buz gibi kaynak suyu dolduran insanları görüp hafif pişman oluyoruz. Bir dahaki gidişimizde bagaja birkaç tane boş bidon koymak şart. Hava kararmaya başlıyor. İstanbul bizi bekliyor. Bir arkadaş, akıllı telefonunu çıkarıp köprü trafiğine bakıyor. İstanbul’da yollar kıpkırmızı, trafik durmuş durumda. Biz gidene kadar köprü rahatlar diye birbirimizi teselli edip gaza yükleniyoruz.

Türkiye Hastanesi Reçete

29


Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Turan Çalhan

Ne Zaman, Nasıl ve Kim Tarafından Yapılmalı?

Mide Endoskopisi ve Kolonoskopi

E

ndoskopik muayenenin bilinirliği ülkemizde hem uzman gastroenterolog sayısının artması hem de halkımızın bilinçlenmesi neticesinde çok iyi seviyelere gelmiştir. Mide ve bağırsak sistemine yönelik endoskopik muayeneler, bütün dünyada normal muayenenin bir parçası hâline geldi. Gastroenteroloji merkezlerinde endoskopik işlemler güvenilir ve yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Böylece kanser başta olmak üzere önemli mide ve bağırsak hastalıklarına daha erken tanı konmakta ve bunların tedavileri yapılmaktadır.

Endoskopi hakkında bilinmesi gereken ve pratik bilgiler şöyle özetlenebilir: 1- Yemek Borusu, Mide ve On İki Bağırsak Endoskopisi: En çok merak edilen konulardan biridir. Ucunda kamera bulunan fiber optik bir hortumla ağızdan girilerek ağız boşluğu, boğaz,

30 Türkiye Hastanesi Reçete


yemek borusu, mide ve bağırsağın ilk bölümünün video ile incelenmesidir. Bu işlem mümkünse gastroenteroji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Çünkü uzman bir gastroenterolog, muayene sırasında gözle görülebilen bütün hastalıkları tanımlayabilir. Muayene sırasında mikrobik inceleme için parça alabilir ve tedavi gerektiren bir durum var ise tedavi planlayabilir.

5 ile 10 dakika arası sürer. Bazen ameliyat gerektiren durumlar endoskopi aracılığıyla kansız bir şekilde tedavi edilebilir. Mideden parça alındığında hasta herhangi bir ağrı hissetmez, bu durum teşhise yardımcıdır ve bunun hiçbir zararı yoktur. İşlem süresi 5-10 dakika arasıdır ve bunun uyutularak yapılması önerilir. Uyutulmanın, hastaya hiç bir zararı yoktur. Hasta arzu ederse uyutulmadan da işlem mümkündür. Kimlere Yapılmalıdır? Yemek yerken boğaz ve yemek borusunda ağrı, takılma olanlara Uzun süren bulantı hissi, kusma, kilo kaybı olanlara Şişkinlik, hazımsızlık, yanma, erken doyma gibi ilaç tedavisi ile geçmeyen şikâyetleri olanlara Demir eksikliği anemisi olanlara Mide kanaması şüphesi olanlara Kronik reflü hastalarına Emilim bozukluğuna sebep olan hastalık şüphesi olanlara Ultrason ve tomografi gibi tetkiklerde mide ve yemek borusunda bir hastalıktan şüphelenilmesi durumlarında Ailede erken yaşta mide kanseri öyküsü olanlara

Türkiye Hastanesi Reçete

31


Bakanlığı 50 yaşına gelmiş herkesin -şikâyet olmaksızınkanser taraması için kolonoskopi yaptırmasını tavsiye etmektedir.

Kolonoskopi ile bağırsak kanseri riski sıfırlanabilir. Ailesinde kalın bağırsak kanseri olanların doktor tavsiyesine göre 5-10 yıl daha erken kolonoskopi yaptırmaları gerekir. Kolonoskopi ile erken evrede kanseri ve daha kanserleşmemiş fakat ileriki yıllarda kansere dönüşme potansiyeli taşıyan lezyonları (polipler) saptamak ve tedavi etmek mümkündür. Bu şekilde doktor takibinde yapılan kontrollerle kalın bağırsak kanserine yakalanma riskini sıfırlamak mümkündür.

Genel olarak bakıldığında mide ağrısı, yanma, şişkinlik, erken doyma, ağza acı su gelme gibi yakınmaları olan hastaların öncelikle gastroenteroloji uzmanına muayene olmaları tavsiye edilir. Buradaki tedavi süreci başarılı olmazsa hastaların endoskopi yaptırmaları gerekebilir. Endoskopiden kaçınmak, birçok önemli hastalığın erken safhada teşhis edilmesini geciktirerek hasta için olumsuz sonuçlar doğmasına sebep olabilir. Endoskopi yaptırmak için belirli bir yaş yoktur. Erken yaşlarda da mide kanseri riski mevcuttur. Özellikle 45-50 yaşlarından sonra her yıl bir defaya mahsus mide ve bağırsakta kanser taramasıyla endoskopi yaptırılmalıdır.

2. Kolonoskopi: Kolonoskopi de endoskopi gibi ucunda kamera bulunan fiberoptik bir hortumla makattan girilerek kalın bağırsağın tümü ve ince bağırsağın son parçasının (terminal ileum) video ile incelenmesi işlemidir. İşlem uyutularak yapılır. Kolonoskopi; bağırsak hastalıklarının tanısında, tedavisinde ve takibinde altın standarttır. Japonya ve Amerika’da erken endoskopi ve kolonoskopi taramaları sonucunda mide ve bağırsak kanserlerine bağlı ölüm oranları ciddi oranda düşmüştür. Ülkemizde, Sağlık

32 Türkiye Hastanesi Reçete

Kimlere yapılmalı? 1- Dışkıda gizli kan testi pozitifliği, kansızlık 2- Kronik ishal, kilo kaybı, kanlı dışkılama 3- Bağırsak (WC) alışkanlığında değişiklik, karın ağrısı 4- Ailede kolon kanseri olanlar 5- Ülseratif kolit ve Crohn gibi hastalıkların takibi 6- Bağırsakta polip saptanan hastaların takibinde 7- 50 yaş ve üzerindeki herkes Erken teşhis için endoskopiden çekinmeyin! Ülkemizde kalp ve damar hastalıklarının ardından kanser, ölüm sebepleri içinde ikinci sıradadır. Erkeklerde kalın bağırsak, mide, prostat; kadınlarda kalın bağırsak, mide, meme, rahim ağzı gibi kanserleri erken tarama ile önlemek mümkündür. Dolayısıyla, uzman bir doktor kontrolünde, erken teşhis koyma imkânı olan mide ve bağırsak kanserinden korunmak için endoskopik işlemleri çekinmeden doğru zamanda yaptırmanın çok büyük faydaları vardır.


ZEBRA GC420T

ZEBRA ZT220

KAMPANYA 290 $

259 $

290 $ +KDV

259 $ +KDV ZEBRA GC420T BARKOD YAZICI (MASAÜSTÜ) : : : : : : : : : : :

Etİket Dİzayn Program Ücretsİz.

Thermal Etiketi Kuşe - Wellum Etiketi Koli Barkod Etiketi Renkli ( Florasan ) Barkod Etiketi Terazi Barkod Etiketi Kuyumcu , Optik Etiketi Uyarı ikaz Etiketi Güvenlik Etiketi ( Kırılgan - Void ) Demirbaş (Sılver) Etiket Lastik varil Etiketi Fastyre (Yapışkanı Kuvvetli) Halı Kumaş Etiketi Yem Çuval Etiketi Cam Ahşap Yüzey Etiketi Hastane Barkod Etiketi Laboratuar İlaç Etiketi Akmaz Kumaş Yıkama Talimatı Etiketi P.P Opak Etiket P.P. Mat Etiket Baskılı Etiketler

Türkiye Hastanesi Reçete

33


KÜLTÜR

MİNİATÜRK Büyük Coğrafyanın Küçük Kopyası

Maketler yurtiçinde 10, yurtdışında 3 atölye olmak üzere toplam 13 atölyede üretildi. Atölye ler dışında Yıldız Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Döner Sermaye İşletmeleri’n de de Miniatürk için üretim ler gerçekleştirildi.

Çanakkale Zafer Anıtı’ndan Amasya ve Safranbolu evlerine; Selimiye Camii, Mevlana Türbesi’nden Malabadi ve Mostar Köprüsü’ne; Sultanahmet, Ayasofya, Boğaziçi Köprüsü’nden Yeşilköy Havalimanı’na kadar birbirinden harika eserler 60 bin metrekare içinde ziyaretçilerin huzuruna çıkıyor.

34 Türkiye Hastanesi Reçete


M

iniatürk Türkiye Parkı yani kısaca hepimizin bildiği üzere Miniatürk...

Miniatürk öyle bir yer ki içinde sadece Türkiye’de değil Osmanlı coğrafyasında görmek istediğiniz ne kadar muhteşem yapı varsa hepsi bir arada…

Yapımı Sadece 22 Ay Sürdü. Özel olarak çizilmiş bir projenin eseri olan Miniatürk’ün temeli 30 Haziran 2001 yılında atıldıktan tam 22 ay sonra dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Mayıs 2003 tarihinde açıldı. İstanbul’u ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri hâline gelen Miniatürk toplam 60 bin metrekarelik alanıyla dikkat çekiyor. Bu alanın 15 bin metrekaresi maketler için ayrılmış durumda olup bu rakam, dünyada bir maket alanı için ayrılan en geniş alan anlamına geliyor.

Miniatürk yaklaşık 3000 yıllık medeniyetlerin izlerini taşıyor. Kendi içinde masalsı bir yapıya bürünen Miniatürk; Anadolu, İstanbul ve eski Osmanlı coğrafyasından eserlerin oluşturduğu üç ana bölümde ele alınmış. Bölümler, kendi içinde küçük peyzaj düzenlemeleri ile birbirinden ayrılarak ziyarete gelenleri yönlendiren bir gezi güzergâhı oluşturuyor.

Miniatürk, aynı zamanda 126 eserin bulunduğu özel bir müze. Bu 126 eser 1/25 olacak şekilde ölçeklendirilerek hazırlanırken 59 eser İstanbul’dan, 55 eser Anadolu’dan, 12 eser ise bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından seçilmiş. Bu 126 eserin içinde neler yok ki? Ayasofya, Selimiye, Rumeli Hisarı, Galata Kulesi, Nemrut Dağı kalıntıları… Üzerinde yaşadığımız topraklarda iz bırakmış her medeniyetin Miniatürk’te yer almasına özen gösterilmiş. Miniatürk ile Antik Çağ’dan Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya 3000 yıllık yaşanmışlığın izleri Haliç kıyısına taşınırken bugün artık yerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılıyor.

Kristal İstanbul’u Gezmeden Olmaz. Miniatürk’ün bir diğer etkileyici alanı ise dünyanın ilk ve tek kristal müzesi olan “Kristal İstanbul”… Kristal cam, ışık ve yüksek lazer teknolojisini tarihle buluşturan 3 boyutlu eser müzesi olan Kristal İstanbul’da İstanbul’un en önemli ve değerli 16 tarihî eserinin kristal cam içine lazerle işlenerek oluşturulan figürleri sergileniyor. Kristal İstanbul müzesinde yer alan eserler; Galata Kulesi, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Çırağan Sarayı, Fatih Camii, Haydarpaşa Garı, İstanbul Büyükşehir Belediye Binası, İstanbul Üniversitesi, Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Eyüp Sultan Camii, Rumeli Hisarı, Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Saat Kulesi, Boğaziçi Köprüsü ve St. Antuan Kilisesi’dir. Miniatürk’ün genel konseptine uygun olarak maket alanında ince tekstürlü çimler, bodurlaştırılmış bitkiler . ve bonsailer kullanıldı ne leri yer n leri Maket alınmasının ardından çimler serildi ve bitkiler dikildi.

Türkiye Hastanesi Reçete

35


MR Merkezimizde Son Model Yenilik

36 Tßrkiye Hastanesi Reçete


MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZDE SON MODEL YENİLİK Sağlık teknolojisini yakından takip ederek en son yenilikleri bünyesine katan Türkiye Hastanesi, MR teknolojisinin en son ürünlerinden biri olan Siemens marka 1.5 Tesla Magneton Avanto MR cihazını hastalarının kullanımına sundu. Üstün teknoloji ürünü MR cihazı sahip olduğu özellikleriyle dikkat çekiyor. MR cihazları arasında iddialı imaj kalitesine sahip, 18 kanal RF sistemi ve yüksek Gradient performansı ile 1.5 Tesla. Özel Syngo yazılımı ile kullanıcı dostu ve Windows işletim sistemine sahip. MR CİHAZI İLE YAPILAN TETKİKLER: Beyin, göz, iç kulak ve kulak yapıları, hipofiz, çene eklemi, beyin atardamar ve toplardamar sistemleri gibi kafa bölgesine yönelik incelemeler, Boyun yapısı, gırtlak, yutak, tükrük bezleri, dil ve çevre yapıları, Akciğerler, kalp ve kalple ilişkili büyük damarlar, Karın içi organlar, alt karın bölgesi, Boyun, sırt ve bel bölgesi omurga patolojileri, Omuz, kol, dirsek, el bileği, el, kalça, uyluk, diz, bacak, ayak bileği ve ayak gibi uzuvların ve eklemlerin değerlendirilmesi gibi standart incelemelerin yanısıra: Tüm vücut anjiografi MR spektroskopi, Kranial ve abdominal diffüzyon görüntüleme, Perfüzyon görüntüleme, MRCP, MR pyelografi ve MR myelografi. Kinematik incelemeler, Tüm vücut metastaz tarama Dinamik doku ( karaciğer, meme, tümör ) MRG incelemeleri,

Teknik özellikleri ise şöyle: MAGNET SİSTEMİ Magnet 1.5 Tesla gücünde ve süper iletken tiptedir. Gerçek Magnet uzunluğu 150 cm’dir. Magnet çapı 60 cm açıklıktadır. Magnet sıvı helyum ile soğutulmakta olup helyum tüketimi sıfırdır. GRADIENT SİSTEMİ Gradient gücü eksende 33 mT/m Siew Rate 125 T/m saniyedir. RADYO FREKANS (RF) RF sistemi bilgisayar kontrollü dijital yapıdadır. RF sistemi linearitesi software yardımıyla yapılmaktadır. RF sisteminin gücü 15 kw’tir. Sistem simültane olarak aynı anda 18 bağımsız RF kanalından sinyal toplayabilir. RADYO FREKANS (RF) QD vücut bobini QD Kafa Bobini (Baş Matrisi Coli Broşürü) 12 kanallı, tuning gerektirmeyen koli 8 bağımsız alıcı kanallı sistemleri ile uyumlu çalışan ve paralel görüntüleme yapabilen; baş, nörovasküler, omurga (spine) kalp ve vücut çalışmaları için üretilmiş en üst seviye bobin mevcuttur. Bu amaçla kullanılan bobinler Head Matrix Coil (kafa bobini), Neck Matrix Coil (boyun bobini), Spine Matrix Coil (vertebra bobini) ve Body Matrix Coil (vücut bobini). Bu bobinler birbirleri ile entegre çalışabilmekte ve bu entegrasyon sayesinde işlem (kafa, nörovasküler, omurga, kalp ve vücut) üstün görüntü kalitesi ile yerine getirilebilmektedir.

Türkiye Hastanesi Reçete

37


Ortopedi ve Tramvatoloji Uzmanı Prof. Dr. İrfan Öztürk

Sigara İçenlerde

Kırıklar Kolay İyileşmiyor...

38 Türkiye Hastanesi Reçete


V

ücutta oluşan kırıkların iyileşme süreci, yaşa bağlı olarak değişiklikler gösterebiliyor. Ayrıca son yapılan araştırmalara göre sigara içen insanların vücutlarında oluşan kırıkların iyileşme süreci ya daha uzun oluyor ya da kırıklar sağlıklı biçimde iyileşmiyor.” İskelet sistemimiz adale, bağ, eklem ve kemiklerden oluşmaktadır. Bütün bu yapılar, maalesef, yaşanan bir travma sonrasında kalıcı sakatlıklar oluşturabilecek şekilde yaralanabilir. Kırık Kemik Nasıl İyileşir? Kemik dokusunun destek, koruma, hareket, yağ ve kalsiyum depolama, kan hücresi oluşturma ve boy uzamasına etkisi gibi önemli görevleri vardır. Oluşan kırıklar sonucunda bu görevlerde aksama meydana gelebilir. Meydana gelen bir kırık, “Kallus” adı verilen yeni kemik dokusunun oluşması ile iyileşir. Ancak bazı durumlarda yeterli kallus dokusunun oluşmaması neticesinde kırıkta kaynama süresi uzayabilir veya kırığın hiç kaynamama durumu ile karşılaşılabilir. Yine de basit bir kırık ortalama 3 haftada iyileşirken uyluk ve kaval kemiği kırıklarının iyileşmesi ise 2 ila 4 ay arasında değişir. Bununla beraber kırık iyileşmesinde birçok mekanik ve biyolojik neden etkili olmaktadır. Bunlara bakacak olursak: 1. Biyolojik Nedenler İleri hasta yaşı Hastalıklara bağlı düşkünlük Fonksiyonel seviyesi Beslenme bozukluğu Hormon dengesizliği Sinir fonksiyonlarının azalması Kan dolaşımının azalması Sigara kullanımı Yumuşak dokuların durumu Enfeksiyon varlığı Lokal patolojiler (tümör, kist vb.) Bazı kemik kırıkları Kırıkta kemik kaybı olması

2. Mekanik Nedenler Kemiğin yumuşak doku tutunumlarının zarar görmesi Kırık tedavisi stabilitesinin yetersizliği Bazı anatomik bölgeler Kırığa sebep olan enerji gücünün yüksekliği Kemik kaybı oluşma miktarı İleri yaşlardaki kırıklarda stabil kemik tesbiti yapmak (gerek alçılı gerekse cerrahi olarak) zor olduğundan kırık kaynaması gecikmekte ya da kırıkta kaynamama sık görülmektedir. Yaşlı insanlarda hormonların, adale tonusunun ve damarlanmanın azalması nedeniyle kırık iyileşmesi olumsuz yönde etkilenir. Diyabet, cushing, hipotiroid, periferik vaskülopatiler gibi hastalıklar ile radyoterapi ve kemotarapi uygulamaları da kırık iyileşmesinin sürecine zarar verir. Cerrahlar Sigara Kullanan Hastaları Ameliyat Etmekten Kaçınıyor. Sigaranın vücuda verdiği zararlara bir yenisi daha eklendi, o da kırık iyileşmesine yaptığı önleyici etki. Sigara, mikro damarlanma sistemini ve kemik yapan hücreleri bozduğu için kırık uçlarında beslenme bozukluğuna ve bu nedenle kaynamamaya sebep olmaktadır. Bu sebeplerden sigara kullanan hastalarda kaynama gecikmesi veya kaynamama süreci olabileceği için bazı cerrahlar bu hastaları ameliyat etmekten kaçınmaktadırlar. En basit kırıktan komplike kırıklara kadar kırık iyileşmesi çok önem arz etmektedir. Kırık kaynamasını etkileyen -hastaya ve hekime bağlıbirçok faktör bulunmaktadır. Hekimin görevi, hastaya bağlı faktörleri önceden tespit edip gerekli önlemleri almak, riskleri hasta ile paylaşırken kendi bilgi ve becerisini hastaya en efektif şekilde sunmak olmalıdır.

Türkiye Hastanesi Reçete

39


Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cem Kara

Yenidoğan Ü Sünnetinin Yararları Nelerdir?

lkemizde özellikle dinî vecibe olmasından dolayı önemli bir yeri olan sünnet, en sık uygulanan cerrahi işlemdir.

Bu konuda doktorların en çok karşılaştığı soru, sünnetin yararlarından çok zamanlaması ile alakalıdır. Yaşanan tecrübelere göre ve tıbbi çalışmalar ışığında yenidoğan sünneti denen ve ilk bir ay içinde uygulanan sünnet işlemi hem bebek hem de aileler için konforlu ve sağlıklı bir yöntemdir. Bu durumu dikkate alan aileler son yıllarda yenidoğan sünnetini daha çok tercih etmeye başlamışlardır.

Yenidoğan sünnetinin getirdiği yararlar nelerdir, zamanlaması nasıl olur? Yenidoğan

sünneti olan çocuklar, diğer sünnetsiz çocuklara oranla üriner sistem enfeksiyonlarına neredeyse 10 kat daha az yakalanmaktadırlar. Ayrıca cerrahi müdahale sırasında lokal anestezi uygulanır, bu nedenle bebeğin aç kalmasına gerek kalmaz. Bununla beraber sünnet derisinin damar yapısı yeni gelişmekte olduğu için sünnet sırasında kanama kontrolü daha kolay olur ve işlem sonrasında kanama riski çok az olur.

Ağrı olur mu? Yenidoğan sünneti sırasında bebekler de ağrı duyar. Ancak bunu önlemek için işlem öncesinde penisin çevresine yarım saat öncesinden uyuşturucu etkili bir krem sürülür. Ayrıca küçük bir iğne yardımı ile lokal anestetik bir madde de enjekte edilir. Ağrı tam anlamıyla ortadan kalkınca sünnete geçilir.

40 Türkiye Hastanesi Reçete


Bu lokal ağrı kesicinin sünnet sonrasında etkisi ortadan kalksa dahi başka bir ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmaz. Anne sütü, bebeğin rahatlaması için yeterli hatta daha faydalıdır. Sünnet sonrasında da bakım çok kolay olur.

Yenidoğan sünneti nerede, nasıl yapılır, ne kadar sürer? Bebek doğduktan sonraki ilk 24-48 saatten sonra, bebeğin sünnet olmasına engel olacak tıbbı bir neden olmazsa ameliyathanede özel orak ısıtılmış ameliyat masasında yapılabilir. Klasik cerrahi sünnet yöntemi ile yapılabileceği gibi Çan (Gomco klampı) gibi aletler yardımı ile dikişsiz olarak da sünnet yapılabilir. Sünnet işlemi yaklaşık olarak 15-20 dakika sürer.

Yenidoğan sünneti sonrası evde bakım nasıl olur? Yenidoğan sünneti sonrası penisin çevresini saran saydam renkli bir pansuman materyali ile karşılaşılır. Bu pansuman materyali; bebek, idrarını yaptıkça bezin içine kendiliğinden düşecektir. Bundan sonra anneye sadece bebeğin bezini her açtığında antiseptik olarak verilen kremi sürme işi kalacaktır. Bunun dışında rutin olarak antibiotik kullanılmaz. Bebeğin bezli olması bir avantajdır ve normal şekilde bezlenmeye, giydirilmeye devam edilir. Bebek iki gün sonra artık normal şartlardaki banyosunu yapabilecek hâle gelir.

Bebeklerde sünnet sonrası ağrı kesici kullanmaya genellikle ihtiyaç duyulmaz. Anne sütü ağrı kesici görevini fazlasıyla yapacaktır.

Türkiye Hastanesi Reçete

41


RÖPORTAJ Levent ÇELİK

Gedik ailesi diyor ki: “Her Şey Çocuk Sevmekle Alakalı” İki yılda iki çocuk… Kulağa çok mu ürkütücü geliyor? Sizleri; bunu başarmış, bir aile ile tanıştırmak istiyoruz. Burhanetttin ve Esra Gedik çifti, oğulları Ali Kerem ve kızları Mina Nur ile çocuk isteyen birçok çiftin merak ettiği sorulara bütün içtenlikleriyle cevap verdiler.

42 Türkiye Hastanesi Reçete


Kısa sürede iki çocuk sahibi olmuşsunuz. Özellikle ikinci çocuktan sonra ruh hâliniz nasıl oldu? Esra Gedik: Bu, düşünüldüğünde zor bir hadise.

Fakat eşimin yardımı ve desteği ile bu zor dönemi çok kolay atlattım diyebiliriz. İlk çocuğumuzun, benim için iyi bir tecrübe olduğuna inanıyorum. Burhanettin Gedik: Biz aslında bunu biraz da

planlamıştık. Zaten ilk çocuğumuzdan da bir tecrübe edinmiştik, bu tecrübeyi kaybetmeden ikinci çocuğumuz olsun istedik. Planlı olunca daha mantıklı mı oluyor? Burhanettin Gedik: İşin ilginç, ilginç olduğu kadar da

Esra Gedik : “Yüzmeyi kesinlikle tavsiye ediyorum.” İkinci çocuğunuz öncesinde, erken olduğunu hiç düşünüp korktunuz mu? Yine aynı şeyleri yaşıyorsunuz çünkü.

komik tarafı, eşim ikinci çocuğumuza hamileyken burada herkes onu gösteriyor ve şöyle diyordu: “Sızlanmayın, bu kadın iki yıldır hamile!”

Esra Gedik: Benim için böyle bir durum söz konusu

Esra Gedik: Gerçekten de iki yıldır hamileydim.

Burhanettin Gedik: İkimiz de geniş ailelerde yetiştik.

Burhanettin Gedik: Şükürler olsun ki zor bir süreç

de olsa bu süreci atlattık. İlk çocuğumuzdan antrenmanlıydık. Bunun avantajını kullanıyoruz. Ayrıca biraz da çocukların psikolojisini düşündük. Esra Gedik: Eşimin dediği gibi ilk çocuğumuz küçük

olduğu için kıskançlığın ne olduğunu bilmeyecek. O dönemi daha rahat atlatacağımıza inanıyorum. Esra Hanım, aynı zamanda anaokulu öğretmenisiniz. Bunun evde nasıl bir etkisi oluyor? Esra Gedik: Evet, çocuk gelişimi okudum. 4 yıl da

anaokulunda çalıştım. Bu durumu düşündüğüm zaman bunun çocukları sevmekle alakalı olduğuna inanıyorum. Hatta ikiz çocuğumuzun olmasını çok istedik. Fakat ikizimiz olmayınca biz de ikinciyi yaptık.

olmadı. Kalabalık ortamları seviyoruz. Bu yüzden zorluk çekmedik. Fakat bizim gibi olup da muhakkak zorluk çekenler de vardır. Esra Gedik: İki çocuk arasındaki yaş farkı arttıkça

insanlar bebek büyütmeyi unutuyor. Biz ise Ali Kerem’den edindiğimiz tecrübeyi hiç unutmadan kızımızda da kullanıyoruz. Bazı arkadaşlarımın ikinci çocukları 5-6 yıl arayla oldu. Çocuk büyüttükleri hâlde sanki hiç çocukları olmamış gibi afallayıp sıkıntı yaşadılar. Gündelik hayatınız nasıl? Özellikle ikinci çocuktan sonra kendinize özel program yapabiliyor musunuz? Esra Gedik: Maalesef yapamıyoruz. (Gülüyor.)

Burhanettin Gedik: Eşim gezmeyi çok seviyor, bu onun mizacında da var. Ben de gezmeyi seviyorum

Türkiye Hastanesi Reçete

43


RÖPORTAJ fakat onun kadar değil. İkinci çocuktan sonra gezme işini biraz kısıtladık. Fakat birbirimize destek oluyoruz. O gündüzlerden, ben ise gecelerden biraz feragat ediyoruz. Bu sayede arayı bulup işi dengeliyoruz. Burhanettin Bey’e soracak olursak efendim fedakârlıktan bahsettiniz. Ortada 2 yıllık bir süreç var. Bu tür durumlarda bir erkeğin bakış açısı ve duruşu nasıl oluyor? Duygusal gelişimi nasıl devam ediyor? Burhanettin Gedik: Annelik Allah tarafından

kadınlara bahşedilmiş. Biz erkekler ne kadar istesek de onlar kadar şefkatli olamıyoruz. Fakat bu, biraz inanmakla alakalı. Ben bu çocukları çok istedim, çok

da seviyorum. O zaman bazı şeyler kendi kendine gelişiyor. Mesela dün gece 03’ten 06’ya kadar uyumadık. Bu sabah da buraya iki saatlik uykuyla geldik. Fakat şimdi bakıyorum, iki tane güzeller güzeli çocuğum var. Bunlar büyüyünce güzel şeyler olacak. İşte bu güzelliğe biz de katkıda bulunup bunun mutluluğunu yaşamak istiyoruz. Şimdilik meşakkatli bir süreç olsa da ileride güzel günler olacağına inancımız tam. Esra Gedik: Eşim sayesinde çok rahat iki hamilelik

geçirdim. Geceleri ben kalkmıyorum, çocuklarla eşim ilgileniyor. Onun yanımdaki varlığı çok önemli. Akşamları işten gelmesini iple çekiyorum. Onunla konuşmak bile beni çok rahatlatıyor. Her yere birlikte gidiyoruz. Örneğin çevremdeki arkadaşlarımın çoğunun eşi, hastaneye gelmek istemiyor. İki yıl boyunca hastaneye beraber geldik. Sanırım eşimin desteği olmasaydı iki yıllık dönemi daha zor atlatırdım. Esra Hanım’a çok merak edilen bir konuyu sormak istiyorum. Hamilelik döneminde fiziki aktivite olarak neleri tavsiye edersiniz? Esra Gedik: Kesinlikle yüzmeyi tavsiye ederim.

Doktorumuzun tavsiyesiyle iki çocuğumda da hamileliğimin 6. ayından sonra yüzdüm. Hem psikolojik olarak rahatladım hem de doğumu gerçekten kolaylaştırdı. Yüzmenin dışında Ali Kerem’de bol bol yürüdüm. Hareket etmeye özen gösterdim. Çünkü hareket ettikçe vakit çabuk geçiyor. Ama eşim de biliyor ki yüzdüğüm günler çok rahatlıyordum. Hazır konu açılmışken Türkiye Hastanesi ve doktorunuz Özge Hanım’la tanışmanız nasıl oldu? Esra Gedik: Ben buraya uzun yıllardır geliyordum.

Hatta hastanenin her bölümüne geldim sayılır. Evlendikten sonra hamilelik döneminde, kadın doğumda kontrole gelmem gerekiyordu. Hangi doktor müsaitse ona muayene olayım dedim. Özge Hanım müsaitmiş. İyi ki de o müsaitmiş. Benim

44 Türkiye Hastanesi Reçete


Burhanettin Gedik : “Çocuk evin neşesi.“ Röportajımızda sona doğru geliyoruz. Artık tecrübeli bir aile oldunuz. Bu tecrübeyi de kısa sürede edindiniz. Okuyucularımıza özellikle de çocuk düşünen ailelere neler tavsiye edersiniz? Burhanettin Gedik: Korkulacak bir şey yok. Çocuk

için çok zor olan adımlar, doktorumuz sayesinde kolaylaştı. Mesela ilk hamileliğimde, kalp sesini dinlemek için muayeneye geldik. Duyduğum anda ağlamaya başladım. Özge Hanım da benimle duygulandı. Bunu her doktorun yaşayabileceğini sanmıyorum. Daha sonra da pek çok arkadaşıma Özge Hanım’ı tavsiye ettim. Onlar da geldiler ve buradan çok memnun kaldılar. İki çocuğunuz için de Türkiye Hastanesi’ne geldiniz. Neler söylersiniz? Esra Gedik: Evet, iki yıldır buradayım neredeyse.

Artık herkes bana selam veriyor. Aile gibi olduk. Hatta slogan var ya, “Evim Gibi” aynı onu yaşıyoruz. İçimden gelerek söylüyorum bunu. Kadın doğumdaki yenilenme de çok güzel oldu. Odalar da gerçekten çok hoş.

evin neşesi... Daha önce de dediğim gibi rızkı veren Allah, yani maddiyat işin sadece bir yönü. Beklemenin anlamı yok. Keşke daha önce evlenip çocuk sahip olsaymışım diyorum. Çünkü 35 yaşında baba oldum. Çocuğum adam olduğunda, dişe dokunur işler yaptığında 55 yaşında olacağım. O yaşları görebilir miyiz, bilmiyorum. Şimdi değil de o zamanları yaşayabilmek daha büyük cesaret diyorum. Esra Gedik: Ben çocuğumla çocuk olmak istemişimdir

hep. Onunla bir şeyler paylaşabilmek istiyorum. 20-25 yaşına geldiğinde onunla gezebilmek benim amacım. Burhanettin Gedik: Aslında ikinci çocuğu bu

kadar çabuk istememizin sebebi biraz da benden kaynaklanıyor. Çok istiyordum çünkü. Kalabalık aile isteğim de vardı. Maddi ve manevi olarak yeterli olduğumuza inanınca karar vermek zor olmadı.

Burhanettin Gedik: Şunu da eklemek istiyorum. Ben

şahsen evlenene kadar hastaneye en fazla 5-6 kere gelmişimdir. Gelmek de istemem. Hastanelerin, ilaç kokan bir kokusu vardır. İnsanı hasta eder hatta. Türkiye Hastanesi’nde o koku yok. Birçok birimine girdim. O kokuya hiçbir yerde rastlamadım. Ben buraya her geldiğimde mutlu oluyorum. Burada aile ortamını hissedebiliyorsunuz. Hafta sonları bile gelinip burada güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Bu güzel röportaj biterken ayak üstü sohbetimiz sırasında belki de sormamız gereken sorulardan birinin cevabını Esra Hanım verdi. “Annem ve babam olmasa, onların desteğini almasam belki de ikinci çocuğa cesaret edemezdim.” diyen Esra Hanım’a destek, eşi Burhanettin Bey’den geldi. “Hep birlikteyiz. Sağ olsunlar.” İşte Türk aile yapısının güzel bir örneği…

Esra Gedik: Bu hastanedeki yeşil ortam ve çevre

Biz de Reçete Dergisi olarak paylaşmanın ve aile olmanın detaylarını bu kadar güzel vurgulayan Gedik Ailesi’ne bize vakit ayırdıkları için teşekkür ederken ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

düzenlemesi bana inanılmaz huzur veriyor. Gelen çok insanın bu yeşillikten çok etkilendiğini ve buraya gelmesindeki faktörlerden biri olduğunu biliyorum.

Türkiye Hastanesi Reçete

45


KİTAP

Hayati İnanç CAN VEREN PERVANELER Divan edebiyatı âşığı Hayati İnanç’tan muhteşem bir eser…

Divan Edebiyatı, geçmiş kültürümüzün eşsiz ve engin hazinelerinden biridir. Divan Edebiyatı’nı anlarsak kültürümüzü, neler kaybettiğimizi ve neleri kazanabileceğimizi çok daha iyi anlarız. İşte bu eser bu konuda tam bir rehber. “Can Veren Pervaneler” unutulmaya yüz tutmuş muhteşem mirasımız Divan Edebiyatı’nı küllerinden yeniden doğurmaya namzet ve okuyan herkese can verecek bir eser…

Salih Uyan ANLIYORUM AMA KONUŞAMIYORUM Bir İngilizce öğretmeninden İngilizce öğren“eme”me hikâyesi...

Uzun yıllar İngilizce öğretmenliği yaptım. Dost sohbetlerinde “Hocam, nasıl öğreneceğiz şu İngilizceyi ya?” sorularına cevap vermeye çalıştım. Nasıl öğrenileceğini, öğrenemeyenlerin hikâyelerinden yola çıkarak anlatmaya gayret ettim. Çevremdekiler, “Bu anlattıklarını yazsan, roman olur.” derlerdi hep. Yazdım. Roman oldu.

John Adair - ETKİLİ STRATEJİK LİDERLİK Yöneticilik kavramı bir devrimle yerini işletme liderliğine bıraktı. John Adair, bütün organizasyonların muhtaç olduğu yeni tarz liderliği tavsiye ederek elinizdeki eserinde stratejik liderliğe odaklanıyor. John Adair tarafından ortaya atılan “stratejik liderlik” kavramı, evrensel bir mefhum hâline geldi ve stratejik liderliğe olan ihtiyaç yaygın biçimde kabul edildi. Ancak, stratejik liderlik nedir? Bir kişiyi stratejik bir lider olarak etkili kılan nedir? Liderlik vasıflarınızı nasıl geliştirebilirsiniz?

Liderlik, yalnızca organizasyonlara yönelik bir kavram değil, hepimizi ilgilendiriyor. Hepimiz kendi kendimize lider olmak durumundayız. Stratejik liderlik, bir kişinin başkası veya başkaları için vizyon çizmesi ve yönlendirmelerde bulunması anlamına gelir. ETKİLİ STRATEJİK LİDERLİK, büyük şirketlerin ve organizasyonların başına geçmeyi isteyenler kadar düzensiz ve plansız bir kariyerin peşinde koşanlar için de önemli.

Serkan Yimsel - FİTNESS HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR 15 yılı aşkın süre Türkiye ve yurtdışında fitness eğitmenliği yapan, birçok saygın kursa katılıp sertifikalar alan Serkan Yimsel, edindiği tecrübeyle karşısına çıkan sahte kuralları ve kirli bilgileri sorguladı, gerçekleri sizlerle paylaşmak için bu kitabı yazdı. “Fitness Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar” 100 fitness efsanesini tek tek çürütüyor, yerine sağlıklı

46 Türkiye Hastanesi Reçete

ve sonuç veren egzersiz için bilimsel doğruları koyuyor. Eğer hâlen bir fitness, body, kondisyon, pilates ya da health club salonuna kayıtlıysanız veya halk arasındaki genel söylemle bir spor salonuna yazılıp “spora başlamayı” düşünüyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun! Eser, fitness eğitmenleri için de önemli bir başvuru kaynağı.


Chairless Chair olarak adlandırılan ürün, bir exoskeleton türevi ve daha çok, sürekli ayakta çalışmak zorunda olan çalışanların verimini artırmak için tasarlanmış. Ürünü bir iskelet gibi bel altına giyerek günlük işlerinizi yerine getirebiliyorsunuz. İskelet size herhangi bir engel çıkarmıyor. Oturmak istediğinizde ise bir butona basmanız yeterli. İstediğiniz açıya göre iskelet kilitleniyor ve bir dayanak hâline geliyor. Böylece düşük seviyede kalan sandalyeye oturarak işinizin başından ayrılma sorununuz da olmuyor. Otururken de çalışabiliyorsunuz. Ürün, ilerleyen zamanlarda büyük firmaların fabrikalarında denenmeye başlayacak.

Google’dan Şeker Hastaları İçin Lens

Birçok alanda faaliyet gösteren Google, 2014’ün başında prototipini sergilediği akıllı lens prototipi için İsviçre merkezli çok uluslu ilaç şirketi Novatris ile ortaklık kuruyor. Dünyada bir çok insanın pençesinde olduğu şeker hastalığı için Google X laboratuarlarında geliştirilen akıllı lens ile insanların göz yaşındaki glikoz ölçümü yapılabiliyor. Şeker hastalığının daha iyi şekilde yönetilmesini sağlamak adına hazırlanan lens, glikoz seviyesinin belirlenen düzeyin üstüne çıktığı zaman LED ışıkları ile uyarı verebiliyor. Yine de lensin kısa süre içinde kullanıma sunulması beklenmiyor.

TEKNOLOJİ

Giyilebilir Sandalye Sürprizi

Sürücülerin Yorgunluğunu Direksiyon Başında Ölçen Alet

HARKEN adı verilen ve Avrupa merkezli şirket ve enstitüler tarafından kurulan konsorsiyum çevresinde araştırılan teknolojide artık sona gelindi. Bu teknolojinin çalışma prensibi ise oldukça basit. Emniyet kemerine yerleştirilen sensörler, sensöre bağlı koltuk ve sinyal işleme ünitesi olmak üzere üç parça hâlinde çalışma gösteren HARKEN sistemi, bu teknik altyapıyla sürücülerin belirli değerlerini ölçüyor ve yorgunluk seviyelerini belirliyor. Bu değerin tehlikeli seviyelere yükselmesi hâlinde yüksek sesli alarm vererek uyarı yapan sistem, olası yanlış alarmlara karşı da araçların hareketlerinden doğan gürültüleri filtreleyebiliyor.

Tekerlekli Sandalyelere Göz Kontrolü

İngiltere’de üzerinde çalışılan bir sistem sayesinde tekerlekli sandalye kullanıcıları artık gözleriyle sandalyelerini hareket ettirebilecekler. Bir şekilde tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalan insanlar, kollarında sıkıntı yoksa problem yaşamıyorlar. Ancak kollarını da kullanamayan insanlar için tasarlanan sistem, sadece göz hareketleri ile sandalyenin kullanımına imkân sağlıyor. Uygun fiyatla elektrikli sandalyelere uygulanan sistem ile ön tarafa monte edilen iki kamerayla göz hareketleri algılanıyor. Özel bir yazılım sayesinde bu hareketler komut şeklinde algılanarak sandalye hareket ediyor. Sistemin üç yıl içinde ticari satışının başlaması bekleniyor.

Türkiye Hastanesi Reçete

47


ÇENGEL BULMACA

48 Türkiye Hastanesi Reçete


ANLAŞMALI KURUMLAR LİSTESİ Özel Sigorta Şirketleri Acıbadem Sağlık ve Hayat Sigorta A.Ş. Aksigorta A.Ş. Allianz Sigorta A.Ş. Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Ankara Sigorta Anonim Türk Sigorta Şirketi AXA Sigorta A.Ş. AvivaSa Emeklilik ve Hayat A.Ş. Demir Hayat Sigorta A.Ş. Dubai Starr Sigorta A.Ş. Ergo Sigorta A.Ş. Eureko Sigorta A.Ş. Garanti Sigorta A.Ş. Generali Sigorta A.Ş. Groupama A.Ş. Güneş Sigorta A.Ş. Halk Sigorta A.Ş. HDI Sigorta A.Ş. Işık Sigorta A.Ş. Mapfre Genel Sigorta A.Ş. Ray Sigorta A.Ş. Sombo Japan Sigorta A.Ş. Yapı Kredi Sigorta A.Ş. Zürich Sigorta A.Ş. Ziraat Sigorta A.Ş.

Bankalar ve Finans Kurumları Akbank T.A.Ş. Asya Katılım Bankası A.Ş. Fortis Bank A.Ş.

Özel Kurumlar

Aktif Grup Şirketleri Anadolu Anonim Türk Sigorta Şti. (Sandık) April Turkey Assistance (Coris Danışmanlık) AGİS Barsan Global Loj. A.Ş. Beşiktaş Spor Kulübü (BJK) Back-up Card Cihan Haber Ajansı CompuGroup Medical (CGM) A.Ş. Darüşşafaka Cemiyeti Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Europ Asistance Turkiye Fatih Kolejleri Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi İstanbul Deniz Otobüsleri - İDO İSPARK Gümrük Müsteşarlığı Vakfı IBM İGDAŞ A.Ş. IPA (Inter Partner Assistance) IRCICA (İslam, Tarih ve Kültür Araştırma Merkezi) İSFALT A.Ş. İSTAÇ A.Ş. İstanbul Bilgi Üniversitesi İstanbul Ticaret Odası - İTO İstanbul Ulaşım A.Ş. Müstakil İşadamları Derneği - MÜSİAD Özel Saint Michel Lisesi Perpa Sanayici ve İşadamları Derneği - PERSİAD Shell Club Smart Card Şahinler Holding A.Ş. Şeker Sigorta A.Ş. Yardım Sandığı Vakfı Türkiye Engelliler ve Spor Yardım Vakfı - TESYEV Türk Barter İnternational A.Ş. Türk Hava Yolları Türk Telekom Vakfı Türkiye Petrolleri A.O. Personeli Vakfı Yeşilay Vakfı

Esbank Eskişehir Bankası A.Ş. İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Şekerbank T.A.Ş. T.C. Merkez Bankası T. Halk Bankası A.Ş. Emekli Sandığı Vakfı T. Halk Bankası Genel Müdürlüğü (Devlet Memurları-657) T. İş Bankası A.Ş. T. Vakıflar Bankası T.A.O. Yapı Kredi Bankası A.Ş.

Resmi Kurumlar

T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu TBMM Milletvekilleri ve Hak Sahipleri TBMM Çalışan Memurları ve Hak Sahipleri Borsa İstanbul A.Ş. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) PTT Genel Müdürlüğü Sağlık Yardım Sandığı T.C. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı İstanbul Adliye Sarayı

ANLAŞMA DETAYLARI İÇİN 0212 314 12 12’DEN BİLGİ ALABİLİRSİNİZ



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.