02 - Marx, Engels, Marksizm

Page 1

Modem Sosyalizm

Marx, Engels, Marksizm Genç Marx ve Engels’in 1840’dan sonraki hayatları, modem sosyalist teorinin ortaya çıkışıyla neredeyse bütünüyle örtüşür. Bugün Marksizm olarak bilinen görüşler manzumesi, Marx ve Engels’in çağlarının felsefi, bilimsel ve siyasal görüşlerini kendi siyasal ve entelektüel pratikleri içinde özümseme ve yeniden üretmeleri sürecinin ürünüydü. Bu sürecin başlıca aracı olan eleştiri, onlara, elde ettikleri bütün bilginin ötesine geçerek yeni bir dünya görüşü kurma imkânı sağladı. Marx ve Engels’in düşüncelerinin bugün kazanmış olduğu güç ve yaygınlık, teorilerini geliştirdikleri başlangıç yıllannda yaşamış olduklan yalnızlığı kavramayı güçleştirebilir. Oysa 1840’lardan, hatta 1871’den bakıldığında, modem sosyalist düşünce ve siyaset üzerinde Marx ve Engels’in görüşlerinin bugünkü genişlikte bir egemenlik kazanabileceğini öngörmek güçtü.

İngiltere’de parlamentolarda, Fransa'da derneklerde, kulüplerde olgunlaşan burjuva kamuoyu, Almanya ve Prusya’da Napoleon Savaşlarından sonra, "okuma odaları"nda soluk almaya başladı. 1830’larda Prusya’da 405 süreli yayın çıkmaktaydı, ki bu rakam aynı dönemde 238 süreli yayının çıktığı AvusturyaMacaristan'a göre Prusya'nın gelişkinliğini açıkça ortaya koyar. Burjuvalar, aydınlar, bürokratlar, pastane ve kahvehanelerde bulunan bu okuma odalarında (Lesekabinett), bir yandan pasta, dondurma yiyip çay, kahve içerken; Alman gazetelerinin yanısıra bir haftaon gün öncesinin Paris, Amsterdam, Londra, Roma, Viyana, Brüksel, Stockholm, St.Petersburg gazetelerini okuyor, edindikleri bilgileri, aldıktan istihbaratları karşılaştırıp tartışarak “ gelişmeleri" yorumlamaya çalışıyorlardı. Friedrich Engels’de Bremen’deyken, işinden ve üniversiteye ders dinlemeye gittiği zamanlardan fırsat kaldıkça, okuma odalarında basını izliyor ve Genç Hegelci çevrelerde buluşup tartışma olanağı buluyordu.

Her şeyden önce 1840’larda ikisi de görüşlerini saydamlaştırmakla meşguldü; çağın bütün bilgisini içermeksizin ileriye doğm adımlar atamayacaklarına karar vermiş olarak durmaksızın defterler doldurmakta, temel görüşlerini açığa çıkarttıklan, 20. yüzyıldan önce gün ışığına çıkamayacak olan eserlerini “farelerin kemirici eleştirisi”ne terketmekte tereddüt etmemekteydiler. O sıralar en yakın arkadaşı Ruge’nin gözünde Marx, “durmadan okuyan... her okuduğu kitap üzerine kitap yazmaya kalkışan... huysuz bir adam”dı. Ancak, Marx ve Engels, “kendilerini aydınlattıkça”, kendisi için bir devrim formüle etmeye uğraştıklan Alman toprağından uzaklaştıkça görüşlerinin nesnesine, işçilere yaklaştılar. Onların düşüncelerinin içerdiği büyük teorik gücü farkedenler, paradoksal bir biçimde daha çok, önerdikleri devrimci pratikten hoşlanmayan, hepsi bir zaman sonra çeşitli radikal burjuva akımların sözcüleri olacak olan aydınlardı. Pratik öngörülerini benimsemeye en yatkın olanlarsa, onların düşüncelerine teorik bir değer biçmekten uzak, eski komplocu ve anarşist mezheplerin kalınası olan işçilerdi. Sonuçta Marx ve Engels’in temsil ettikleri sosyalizm ve proleter sınıf mücadelesi anlayışı, bugün Marksizm denilen düşünce tarzı, 1848-1871 arasında kalan dönemde Avmpa işçi ve sosyalist hareketinin küçük bir azınlığı tarafından kabul edilen ve çok az yandaşı olan bir akım olarak kalmıştı. Bu yalnızlık ve yalıtılmışlık içinde, yaşadıklan pratikle hesaplaşmalan sırasında gerçekleştirdikleri üç büyük kopuşun onları m odem sosyalist dünya görüşünün teorik başlangıcına götürmüş olması, 1840’larda yalnızca Marx ve Engels için önemliydi. Bugünse, Marksizmin dünya ölçeğinde kazandığı güçle tarihsel bir önem kazandı. Dolayısıyla bu kopuşlann bilgisi, sosyalizmin teorileşmesinin, Marksizmin “tarih öncesi”nin bilinmesinin ilk uğrağıdır.

Marx’in Yolu 1. Liberalizmden Kopuş Siyasal Yazarlık Jena Üniversitesi’nde felsefe dalında doktora tezini veren Marx, Temmuz 1841’de üniversitede felsefe alanında kariyer yapma düşüncesiyle Bonn’a gitti. Ama 1840’larda Pmsya monarşisinin izlemekte olduğu pohtikalar, liberal görüşlerin bile üniversitelerde barınmasını olanaksız kılıyordu. Gerçi 1840’da tahta çıkan yeni imparator IV. Friedrich Wilhelm, liberal burjuvalar arasında bir anayasal monarşi kuracağı, basın ve fikir özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalan ortadan kaldıracağı umudunu doğurmuştu; ama çok geçmeden Prusya monarşisine yöneltilen eleştirilere karşı acımasız davranacağını ortaya koydu. Johann Jacob temsilî meclisi savunan kitapçığı yüzünden vatana ihanetle suçlandı. Marx’in Genç-Hegelciler çevresinden arkadaşı ve Jena Üniversitesi’ndeki öğretmeni Bruno Bauer de üniversiteden çıkartıldı. Bruno Bauer, Marx ve Arnold Ruge, üniversite kapılannın kendilerine kapaülması üzerine bilimsel ve felsefi çalışmalanm bir yana bırakarak, Pmsya mutlakiyetçiliğine karşı mücadeleye katılmaya karar verdiler. Marx bu sıralarda benimsediği felsefi düşünceleri Demokritos ile Epiküros’un Doğa Felsefeleri Arasındaki Fark başlıklı doktora tezinde dile getirmişti, ancak bu dönemde, siyasal düşüncelerini açıklıkla kaleme aldığı bir metin yoktur. Bununla birlikte, Marx’in o sıralarda birçok Hegelci gibi bir meşmti' monarşi yanılsaması içinde olduğunu düşündürecek bazı dolaylı kanıdar bulunmaktadır. Marx’in yakın arkadaşlarından Kari Friedrich Köppen’in bir filozof-kralm yukarıdan başlatacağı yenileştirmelere bağladığı umutlarını dile getirdiği kitabını “Trier’li Kari Heinrich Marx’a” ithaf etmiş olması, hiç değilse yakın arkadaşlarının Marx’in bu düşünceleri paylaşmasını umduğunu gösterir. Marx da doktora tezine yazdığı önsözde Köppen’in kitabından bir alıntı yaparak, hiç değilse kitabı okuduğunu ve tezinde atıfta bulunmaya değer gördüğünü dile getirmektedir.

“ Hepimiz eylem için aynı açlığı, törelere karşı aynı direnci içimizde hissediyoruz: sıcak eylem karşısındaki darkafah korku, sonsuz tereddüt hepimizin ruhuna aykırı; özgür dünyaya açılmak, ihtiyatın engellerini aşmak ve yaşamın tacına, eyleme erişmek İstiyoruz” (Engels, 1840). “ Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olabileceğimiz yeri seçmişsek, hiçbir yük bizi kamburlaştırmaz, çünkü artık o herkes adına ödenen bir bedeldir; artık tadına vardığımız şey yoksul, kısıtlı, bencilce bir sevinç değildir, mutluluğumuz milyonlara aittir; eylemlerimiz sessiz sedasız, ama sonsuza dek etkisini sürdürecek ve küllerimizi soylu insanların çakmak çakmak gözlerinden akan yaşlar ıslatacaktır" (Marx, 1835). 1840'lı yıllara girerken genç Marx (sağda) ve Engels (solda), her iki anlamda “ idealist” bir konumda, radikal burjuva demokratizminin sınırlarını zorlayan ürünlerini vermekteydiler.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
02 - Marx, Engels, Marksizm by Su Deniz - Issuu