Tüm Sivil Havacılar Dergisi

Page 1


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



Merhaba,

Tüm Sivil Havacılar Derneği İktisadi İşletmesi Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serdar UYGUR Editör Soner YİĞİT Yayın Kurulu Adem YILMAZ Mahmut YAYLA Mehmet AYTEKİN Muhittin Hasan UNCULAR Talip KIŞLAKÇI Reklam Sorumlusu Deniz VAR İletişim Demirciler Sitesi 8. Cadde Galaksi İş Merkezi A Blok No: 75/33 Zeytinburnu/İstanbul 0505 507 72 33 www.sivilhavacilardergisi.com www.tushad.org

İkinci sayıyla yeniden birlikteyiz. Dergimizin ilk sayısının yayınlanmasının ardından 3 ay geçti ve bu süre zarfında sizlerden de gelen geri dönüşler sayesinde dergiyi daha iyi bir seviyeye nasıl getirebileceğimiz üzerine düşündük. Ağırlıklı olarak aldığımız geri bildirimlerin olumlu olması ve dergimizin beğenildiğini görmek bizi memnun etti ve şevkimizi artırdı. Bununla birlikte gerek ilk sayı olmasının gerekse amatör bir ruhla çıkarılmasının eksiklikleri de yok değildi. Bu sayıda bunları da nazara alarak bazı değişiklikler yaptık. Bunlardan ilki sektörün tamamına hitap etme doğrultusundaki eksikliklerdi ki bu sayıda gerek Türkiye’den haberler ve gerekse Dünya’dan haberler kısmını hem artırdık hem de çeşitlendirdik. Yine havacılığın mütemmim cüzü olan Turizm sektörüne yönelik bir bölüm açtık. Bunlara ilave olarak her sayımızda bir meslek grubunun tanıtımını gerçekleştireceğiz. Ayrıca Portclinic’in katkılarıyla hazırlanan Sağlık köşesi ile özellikle havacılık sağlığı üzerine bilgilendirmelerde bulunacağız. Bunun dışında ilk sayımızda da yer verdiğimiz Röportaj kısmının bu ayki konuğu sivil havacılık sektörünün başındaki isim olan Bilal Ekşi Bey. Kendilerine gerçekleştirdiğimiz ziyaret esnasında gösterdikleri misafirperverlik ve aktardıkları değerli bilgiler için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu sayıda kapak konusu olarak İş jetlerini mercek altına aldık. Hızla büyüyen iş jeti pazarının önümüzdeki yıllarda çok daha genele yayılacağını ve nasıl ki 10 yıl öncesine kadar uçağa binmek lüks iken bugün sıradanlaştıysa iş jetlerinin de yakın zamanlarda sıradanlaşacağını düşündüğümüz için bu konuya öncelik verdik. Ayrıca yine AB’nin kendi havayollarını korumacı politikalarını analiz eden yazı da dünya havacılık sektörünü ilgilendiren ve ilgi uyandıracak bir yazı. Bu ayki Tercüme yazımız CAPA’dan. Havacılık sektörünün en önemli thinkthank kuruluşlarından olan Avustralya merkezli kuruluşun Türk Hava Yolları-Lufthansa olası işbirliğine yönelik yaptığı analizi, özellikle son günlerin en önemli konularından biri olması sebebiyle sayfalarımıza taşıdık. Kültür-Sanat ve İstatistik bölümlerimiz bu sayımızda da devam ediyor. Ayrıca Tüm Sivil Havacılar Derneği’nin faaliyetlerini aktardığımız Ayna bölümünde de son sayıdan itibaren gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin bir kısmı yer alıyor. Bu vesileyle yakın zamanda ziyaret ettiğimiz THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu Bey’e, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü İsmail Demir Bey’e ve TGS Genel Müdürü Bayram Özçelik’e derneğimize gösterdikleri teveccühten dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.

info@tushad.org

İlk yazımızda da belirttiğimiz gibi amacımız tüm sektöre hitap eden bir dergi çıkarabilmek. Bu nedenle dergimizin tüm katkı ve eleştirilere açık olduğunu bildirmek isterim.

Tasarım & Uygulama

Son olarak yakın zamanda beklenmedik bir şekilde, THY İzmir İstasyon Nöbetçi Müdürü ve derneğimizin de üyesi olan değerli kardeşimiz Zekeriya Yörükoğlu’nu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığımızı belirtmek isteriz. Kendisine Allah’tan rahmet geride kalanlarına da başsağlığı diliyoruz.

Art Direktör Nurullah KARADEMİR

Dergide yayımlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına, röportajlardaki görüşler sahiplerine, reklamlar ise reklam verenlere ait olup Sivil Havacılar Dergisi sorumluluk üstlenmez.

Sizleri dergimizle başbaşa bırakırken iş ve uçuş güvenliği vazgeçilmez olan, müşteri memnuniyetini merkeze alan ve yüksek kalitede hizmet üreten, mutlu çalışanların olduğu kocaman bir sektör dileğiyle... Bir sonraki sayıya kadar, Hoşçakalın.

Kaynak göstermek şartıyla alıntı yapılabilir. Sivil Havacılar Dergisi ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.

Serdar UYGUR



İ çİçindekiler indekiler Türkiye’den Haberler

7

Türkiye’nin Çevreye En Duyarlı Havalimanı

Antalya Türkiye’den Haberler

Sabiha Gökçen’in

Kaliteli Hizmeti Ödüllendirildi.

11

8

Dünya’dan Haberler

D-8 Ülkeleri Sivil Havacılıkta İşbirliği İçin

Nijerya’da Toplandı.

Röportaj Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi:

“En Önemli Hedeflerden Biri de

14

Türkiye’nin Kendi Uçağını Üretmesidir.”

20

Kapak

Havacılığın Yükselen Yıldızı

İş Jetleri Gündem

Havada Büyük Ortaklık

THY & Lufthansa İşbirliği

27

Sıradışı

Uçakların Geri Dönüşümü ve Uçaklara

İkinci Bir Hayat Analiz

AB, Taşıyıcılarını Yeni Küresel Rekabette

Koruyabilecek mi?

40

24

Kültür-Sanat

TAV’a Bir Ödül de

Beyaz Perdeden Geldi

34



6

Türkiye’den Haberler

THY 200. UÇAĞINI TÖRENLE TESLİM ALDI Türk Hava Yolları, hızla genişletmekte olduğu uçuş ağına paralel olarak filosunu da büyütmeye devam ediyor.THY, 200’üncü uçağını Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen törenle filosuna kattı. Törene Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve Genel Müdürü Temel Kotil ile davetliler katıldı. Thy’nin Yeni Hedefi 300. Uçağı Filosuna Katmak Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “Şirket olarak önümüze koyduğumuz hedefleri bir bir gerçekleştirmekten dolayı mutluyuz. 100’üncü uçak filomuza katılırken hedefimiz 200’üncü uçaktı. 200’üncü uçağın filomuza katılımı beklediğimizden daha kısa sürede oldu. Şimdi hedefimiz 300’üncü uçağı filomuza katmak.” dedi.

THY Genel Müdürü Temel Kotil ise “90 farklı ülkeye uçarak dünyada en çok ülkeye uçan havayolu şirketi olduk. Bu pek çok kişi için birkaç yıl öncesine kadar hayaldi, ama gerçekleştirdik. Filomuza katılan 200’üncü uçak ile birlikte Türk Hava Yolları hedeflerine ulaşacağını göstermiştir.” dedi.

Topçu burada yaptığı konuşmada, “54 uçakla devraldığımız Türk Hava Yolları’nı bugün 200’üncü uçağa kavuşturmaktan dolayı mutluyuz. 2003’de 103 noktaya uçarken bugün 90 ülkede 205 noktaya uçuyoruz. Yine 2003 yılında 651 pilot ve 1.579 kabin memuru ile uçarken, bugün bu sayı 2 bin 445 pilot ve 5 bin 344 kabin memuruna ulaştı. Bütün bunlar büyüyen Türk Hava Yolları’nın işaretleridir” diye konuştu. Topçu, “Küresel ekonomik kriz havacılık sektörünü küçülttü. Pek çok firma iflas etti ya da el değiştirdi. Farklı ülkelerin bayrak taşıyıcı firmaları ortaklığa giderek ayakta kalmaya çalıştı. Bu dönemde Türk Hava Yolları tek başına ayakta durdu ve büyümeye devam etti. Yolumuza daha hızlı şekilde devam edeceğiz.” dedi.

Konuşmaların ardından, gövdesinde “200” yazısı bulunan Boeing 737-900 modeli THY’nin 200’üncü uçağı, THY filosuna katılarak uçuşlara başladı.

BORAJET İLE

“İSTANBUL - ZONGULDAK - TRABZON SEFERLERİ” BAŞLADI Filosunda bulunan ATR 72-500 tipi 5 adet uçakla iç hatlarda hizmet veren Borajet, tarifeli sefer düzenlemeye başladı. Business jet alanında da hizmet veren Borajet, İstanbul (SG) – Zonguldak – Trabzon tarifeli seferlerini

yolcularının hizmetine sunmaya başladı. Uçuş seferleri, haftanın iki günü olmak üzere her pazartesi ve cuma düzenleniyor.


Türkiye’den Haberler

7

Türkiye’nin

Çevreye En Duyarlı Havalimanı

Antalya

Dünyanın karbon salınımı en düşük 8 havalimanı arasına girmeyi başaran ICF Airports Antalya Havalimanı, ACI Europe tarafından “Havalimanı Karbon Akreditasyon Optimizasyon” sertifikası ile ödüllendirildi. Antalya Havalimanı, “Karbon Akreditasyon” programında üçüncü etap olan “optimizasyon” seviyesine yükselen Türkiye’deki ilk havalimanı oldu. ACI Europe tarafından onaylanan Sertifika, ACI Europe Başkanı Declan Collier ve ICF Airports Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen tarafından DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal’a takdim edildi. Karbon Salınımı En Düşük 8. Hava Limanı 2011 yılında Avrupa Havalimanları Birliği (ACI Europe) tarafından “10 - 25 milyon yolcu” kategorisinde “Avrupa’nın En İyisi” seçilen ICF Airports Antalya Havalimanı, “Karbon Akreditasyon” programında üçüncü etap olan “optimizasyon” seviyesine ulaştı. Bu başarısıyla Türk havacılığında bir ilke imza atan Antalya Havalimanı, aynı zamanda dünyanın karbon salınımı en düşük 8 havalimanı arasına girmeyi başardı. ACI Europe tarafından onaylanan Sertifika, ACI Europe Başkanı Declan Collier ve ICF Airports Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen tarafından DHMİ Genel Müdürü Birdal’a takdim edildi.

Çevre Yönetimi ve Müşteri Memnuniyeti” alanlarında dört farklı TSE belgesine sahip tek havalimanı olan ICF Airports Antalya Havalimanı, bu seviyeye yükselerek Türk havacılık sektöründe bir ilke daha imza attı. ICF Airports Antalya Havalimanı tüm iş ortaklarının da katılımı ile kişi başı elektrik tüketimini azaltma, tasarruf tedbirleri, sistem iyileştirmeleri, bilinçlendirme eğitimleri, ısıtma-soğutma için kullanılan enerji ve yakıt miktarında azaltma, araç emisyonlarında azaltma gibi etkin önlemler alarak kişi başına düşen CO2 emisyonunu yüzde 7,1 oranında azaltmayı başardı.

Törene, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, ACI Europe Başkanı Declan Collier, ACI Europe Genel Direktörü Olivier Jankovec, ICF Airports Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen ile ICF Airports yetkileri katıldı. Türk Havacılık Sektöründe Bir İlk Sürdürdüğü çevre yönetim sitemleri ve kalite politikalarıyla “İş Sağlığı, Kalite Yönetimi,

Kış 2012 / 2


8

Türkiye’den Haberler

SABİHA GÖKÇEN’İN KALİTELİ HİZMETİ ÖDÜLLENDİRİLDİ

Gerek inşa aşamasında gerekse yönetsel ve operasyonel süreçlerinde kalite yönetimi ile ilgili tüm adımları kararlılıkla yürüten İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme A.Ş. (İSG)’nin bu çabası son olarak dünyada ses getiren bir ödülle taçlandı. İSG, kalite kültürünün yaygınlaştırılması konusundaki çalışmalarıyla uluslararası platformda ödüle layık görüldü. Dünyanın kalite konusunda en önemli referans kuruluşları arasında yer alan, Japonya, Amerika ve Avrupa ülkelerindeki özel sektör kuruluşlarının kalite süreçlerini takip eden, şirketleri bu yönde cesaretlendirme misyonuna sahip Business Initiative Directions (BID), İSG’yi ‘Dünya Kaliteye Bağlılık Ödülü’ (World Quality Commitment Award) ile ödüllendirdi. Paris’te düzenlenen ödül töreninde İSG adına ödülü İSG Kalite Güvence Müdürü Şebnem Esi, Concorde de la Fayette Kongre Salonu’nda düzenlenen bir törenle B.I.D. Başkanı Jose E. Prieto’nun elinden aldı.

Dünya Kaliteye Bağlılık Kongresi’nin ardından düzenlenen ödül töreninde, ödüller kalite ve mükemmellik konusundaki başarılarından ötürü dünyanın dört bir yanındaki 54 ülkeden şirkete takdim edildi. BID tarafından ödüle layık görülen şirketler; kalite ile ilgili yürüttükleri çalışmaların genel değerlendirmesi sonucunda kendi sektörlerindeki diğer şirketlere rol modeli olarak gösteriliyorlar. 40’tan fazla ülke, 118 destinasyon ISG Kalite Güvence Müdürü Şebnem Esi, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 40’tan fazla ülkeden 118 destinasyona uçma imkanı olduğunu aktardı. Esi, törende yaptığı konuşmada “Büyümemizi sürdürürken müşteri memnuniyetinden asla ödün vermeden çalıştık, müşteri sadakatini artırmak için havalimanımızı keyifli seyahat etmenin adresi olarak konumlandırdık” dedi.

KOTİL, AVRUPA HAVAYOLLARI BİRLİĞİ (AEA) BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ Avrupa Havayolları Birliği (Association of European Airlines - AEA)’nin Brüksel’de yapılan başkanlar kurulu toplantısında Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil 2013 yılı için Avrupa Havayolları Birliği Başkan Yardımcısı, 2014 ve 2015 yılları için de Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Avrupa Havayolları Birliği üyesi havayollarının yöneticileri arasından 2 yıllık bir dönem için seçilen Yönetim Kurulu Başkanı, yılda 2 kez yapılan toplantılara başkanlık ediyor. Havacılık politikalarının oluşmasına yardımcı oluyor. Toplantılarda havacılık endüstrinin durumu, sektördeki fırsat ve imkânlar değerlendiriliyor. Yönetim Kurulu Başkanları, Avrupa Birliği’nin gündeminde olan havacılık sektörüyle ilgili toplantılara da bizzat katılarak görüş belirtme şansına sahip olacak.


Türkiye’den Haberler

9

HALİÇ’TEN GÖLBAŞI’NA

UÇAK SEFERİ

DÜNYA ÜZERİNDE

21 NOKTADA

HİZMET VERİYOR DO&CO, en iyi kalite ve yüksek yolcu memnuniyetini öncelikli olarak hedefleyerek dünyanın 21 noktasında havayolu şirketlerinin yolcularına hizmet veriyor.

İstanbul Haliç’ten uçağa binenler Ankara Gölbaşı’na inecek. Üstelik bu seferler bir ay içerisinde başlayacak. İstanbul Haliç’ten uçağa binmek ilginç bir fikir gibi gelebilir. Deniz uçakları ile bu mümkün. Ancak o uçağa binip denizi olmayan Ankara’ya inmek projenin asıl ilginç noktası. İstanbul Haliç - Ankara Gölbaşı uçak seferlerinin yakın bir zamanda başlaması bekleniyor. 19 kişilik deniz uçaklarının kullanılacağı seferler konusunda bir havacılık şirketine izin verildi. Haliç ve Gölbaşı iskelelerinde uçakların inişi ve yolcu indirip bildirmeleri için gerekli düzenlemeler yapıldı. Bilet fiyatları ise mevcut uçak bilet fiyatları ile aynı seviyelerde olacak. Bu seferlerin hem Ankara İstanbul arasında havaalanına gitmeden alternatif bir imkân sağlaması hem de turistik potansiyeli artırması hedefleniyor. Uzun vadede başka firmaların da projeye yatırım yapmaları bekleniyor.

Turkish DO&CO 2007 senesinin başından itibaren TURKISH DO&CO Türkiye’de dokuz adet ikram mutfağı işletiyor. Bu mutfaklar İstanbul (Atatürk ve Sabiha Gökçen), Ankara, Antalya, İzmir, Bodrum, Trabzon, Dalaman ve Adana’ da yer alıyor. Bu ünitelerde 60’tan fazla ulusal ve uluslararası havayolu şirketine hizmet veriliyor.

Yıllardır havayolu endüstrisi için örnek uygulamalar Kabinde dünyanın en iyi tatlarını mutfaklarında hazırlayan DO&CO; Doğu’nun çeşitliliği, Akdeniz mutfağını, Uzak Doğu’dan otantik servislerini ve en iyi lezzetlerini uçuşlarda anlaşmalı olduğu havayolu şirketlerine sunuyor. Viyana • Salzburg • Linz • Graz • İstanbul • Ankara • İzmir • Antalya • Adana • Bodrum • Dalaman • Trabzon • Berlin • Frankfurt • Münih • New York • Londra • Milan • Malta • Bratislava Do&Co’nun hizmet sunduğu şehirler arasında yer alıyor.

Flying Chef (Uçan Şef) Turkish DO&CO, uzun mesafeli uçuşlarda “Flying Chef” uygulamasını yolculara sunuyor. Türk misafirperverliğinin tüm dünyaya gösterilmesinde büyük rol oynayan ‘Uçan Şef’ uygulaması, yolcuların büyük beğenisini kazanıyor.

Kış 2012 / 2


Türkiye’den Haberler

10

PEGASUS HAVA YOLLARI KAFKASLARDAKİ UÇUŞ AĞINI BATUM İLE GENİŞLETİYOR Pegasus Hava Yolları’nın Gürcistan’da Tiflis’ten sonraki 2. uçuş noktası olan “Batum” seferleri başladı. Destinasyonlarına yurt içi ve yurt dışında her geçen gün bir yenisini ekleyen Pegasus Hava Yolları, İstanbulBatum tarifeli seferlerine başladı. İlk İstanbul – Batum uçuşu, Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı’nın katılımıyla gerçekleştirildi. İlk tarifeli uçuşu, Gürcistan Acara Özerk Bölgesi Başbakanı Levan Varshalomidze karşıladı. Törende bir konuşma yapan Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Pegasus’un Tiflis’in ardından, Gürcistan’daki 2. nokta olarak başlayan Batum uçuşlarıyla Kafkaslar’daki varlığını perçinlediğini söyledi. Sabancı, “Türkiye’de uçmayı lüks olmaktan çıkaran havayolu şirketi olarak, bu misyonumuzu yurt dışında da sürdürüyoruz. Pegasus olarak 25 ülkede 59 destinasyona uçuyoruz. Batum uçuşlarımız ile Ekim 2010’da uçmaya başladığımız Tiflis’ten sonra Gürcistan’da 2. uçuş noktamızı

da hizmete sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Böylece Avrupa, Ortadoğu ve Balkanlar’dan sonra Kafkaslar’da da uçuş ağımızı genişleterek, bu bölgedeki misafirlerimiz için de uçmayı bir lüks olmaktan çıkarıyoruz. Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu, barındırdıkları potansiyel ve fırsatlar bakımından Pegasus için öncelikli bölgelerin başında geliyor. Özellikle 6 ülkeden oluşan yaklaşık 63 milyonluk nüfusa sahip olan Türkî Cumhuriyetler’de, halihazırda yaklaşık 1,5 milyon yurt dışına uçan misafir yer almakta. Gerek ekonomik büyüme gerekse bu bölgelerdeki ticari fırsatlara bakıldığında daha bu bölgelerde alınabilecek çok yol olduğunu görüyoruz. Tarifeli uçuşlara başladığımız ülkelerde sunduğumuz rekabetçi fiyatlarla, misafirlerimizi uçmanın Pegasus yolu ile tanıştırdık ve tanıştırmaya da devam edeceğiz. Ekim 2010’da uçmaya başladığımız Gürcistan’ın başkenti Tiflis hattında

2 yılda 174.287 tarifeli misafirimizi taşıdık. Bu misafirlerin yüzde 46’sı İstanbul’dan başka ülkelere geçiş yaptı. Bugün de yola Batum hattı ile devam ediyoruz. 2011 yılında Avrupa’nın en hızlı büyüyen havayolu olduk, önümüzdeki yıllarda da dünyanın en hızlı büyüyen havayollarının başına yerleşmeyi hedefliyoruz.” dedi.

TOPLU İŞ HUKUKUNDA YENİ DÖNEM Sivil havacılığın geleceğini önemli ölçüde etkileyecek olan kanun değişikliği mecliste kabul edilerek yürürlüğe girdi. “2821 sayılı sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu” TBMM’de gerçekleştirilen görüşmeler sonucu yürürlükten kaldırıldı. Geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe giren Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile 2821 Sayılı Sendikalar ve 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunları yürürlükten kaldırıldı. Kamuoyuna “grev yasağının kalkması” olarak yansıyan bu kanun değişikliği birçok önemli değişikliği içermektedir. Kanunda yapılan değişikliklerden satır başları: • İşkollarının sayısı 28’den 20’ye düşürüldü. Havacılık İşkolu da kaldırıla-

rak kara ve demiryolu taşımacılığı ile birlikte Taşımacılık İşkolu’na dâhil edildi. • Sendika üyeliği için ve üyelikten ayrılmak için noter şartı kaldırıldı. • Sendika üye aidatında üst sınır kaldırıldı. • Yeni kanun ile üyelik aidatından başka aidat alınması da mümkün hale geldi. • Toplu İş Sözleşmesi için gerekli olan ülke barajı %10’dan %3’e düşürüldü. • İşletme barajı ise %50+1 den %40’a düşürüldü.


Dünya’dan Haberler

11

D-8 ÜLKELERİ SİVİL HAVACILIKTA İŞBİRLİĞİ İÇİN NİJERYA’DA TOPLANDI Başkanlığını Türkiye’nin yürüttüğü D-8 Sivil Havacılık Çalışma Grubu ve Genel Müdürler Toplantısı, 18-19 Ekim 2012 tarihleri arasında Nijerya’nın başkenti Abuja’da düzenlendi.

Ülkemizi temsilen toplantıya katılan Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Bahri Kesici başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, Türk sivil havacılık heyetinin yanı sıra Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya ve Nijerya sivil havacılık otoriteleri ve özel sektör temsilcileri katıldı. Bu yıl altıncısı düzenlenen toplantıda, üye ülkelerin sivil havacılık alanında yaşadıkları son gelişmeler ve çalışma alt grupları tarafından sunulan raporlar ele alındı. Bangladeş, Nijerya ve Endonezya’nın Türkiye’den eğitim talebinde bulundukları toplantıda, ayrıca havaalanı terminal işletmeciliği alanında faaliyet gösteren bir şirketimiz de Nijerya ve Endonezya tarafından iş olanakları için davet edildi. Toplantıya katılan Türk heyeti, Kapadokya Meslek Yüksek Okulu’nda üye ülkeler için kontenjan ayrıldığını ifade ederek eğitim konusundaki talebi olumlu karşıladı. Ayrıca havaalanı terminal işletmeciliği alanında da Türk şirketlerinin kısa bir süre içinde D-8 ülkelerinde yapacağı yatırımlar konusunda somut gelişmeler kaydetmesi bekleniyor.

D-8 Ülkeleri Sivil Havacılık Çalışma grubu, “Ticari Konular”, “Emniyet ve Güvenlik”, “Hava Seyrüsefer ve Hava Trafik Yönetimi” ve “Eğitim ve Kapasite Oluşturma” başlıkları altında olmak üzere dört adet görev gücü ile çalışmalarını yürütüyor. “Eğitim ve Kapasite Oluşturma” görev gücünün de başkanlığını yapan Türkiye, D-8 üye ülkelerine yönelik çeşitli başlıklar altında eğitimler düzenledi. Bu kapsamda üye ülkelerden yirmi kişiye emniyet, güvenlik, hava trafik kontrolü, yer hizmetleri ve bakım eğitimleri verildi. Türkiye ayrıca Nisan 2012’de İstanbul’da düzenlediği “Hava Alanları Yönetimi ve Endüstriyel İşbirliği Çalıştayı” ile de, bu alanlardaki mevcut potansiyelin paylaşılmasına ve özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik de önemli bir katkı sağlamıştı.

D-8 üyesi ülkeler ile sivil havacılık alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Türk sivil havacılık işletmelerine iş yapma imkânı sağlanması amacıyla Türkiye’nin öncülüğünde 2007 yılında kurulan D-8 Ülkeleri Sivil Havacılık Çalışma Grubu’nun başkanlığı da toplantı sonrasında Nijerya’ya devredilerek bir sonraki toplantının Haziran 2013’te DakkaBangladeş’te yapılmasına oy birliğiyle karar verildi. Kış 2012 / 2


Dünya’dan Haberler

12

Rus Havayolu Taşıyıcılarından Şaşırtan Teklif Rus havayolu taşıyıcıları, duty free’den alınmış olsa bile uçağa alkol ile girilmesinin yasaklanmasını istiyorlar.

Rusya Ulaştırma Bakanlığı bu öneriyi desteklemeye hazır ve havayolu kanununda gerekli değişiklik için ilk adımı attı. Buna göre ilk olarak yolcuların duty free mağazalarından aldıkları alkol ürünleri uçağa binilirken yolculardan alınacak, yolculuk sonunda yolcuya iade edilecek. Öte yandan alkollü yolcular uçuşlar için ciddi sorun oluşturmaya devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre yılda binden fazla alkollü yolcu nedeni ile uçaklarda sorun yaşanıyor. Uçakta kavga çıkarmanın cezası ise 1.500 ruble olunca, cezanın caydırıcı etkisi olmadığı belirtiliyor.

Aeroflot verilerine göre Rus uçaklarında, üç yılda binden fazla ihlal kaydedildi. Hemen hemen her gün yolcular arasında birilerinin çıktığını belirten şirket yetkilileri, kokpite girmek isteyip uçağı kullanmaya kalkışan sarhoşlara dahi rastladıklarını belirtiyorlar. Tüm bu yaşanan vakalar Rus taşıyıcıları canından bezdirdiği için ulaştırma bakanlığının da desteği alınarak uçaklara alkollü içeceklerin sokulmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.

Airbus A350 XWB Son Montaj Merkezi Açıldı

yanı sıra Airbus müşterileri, tedarikçiler ve üst düzey yöneticilerinin yanı sıra binden fazla çalışan katıldı. Airbus Başkanı ve CEO’su Fabrice Bregier, törende yaptığı konuşmada: “Airbus’ın DNA’sında bulunan yenilikçilik anlayışı dünyanın en yeni ve en gelişmiş uçağı olan A350 XWB’de kendisini bir kez daha gösteriyor. Bugün A350 XWB Son Montaj Merkezi’ne ismini vererek havacılık dünyasının öncülerinden ve yenilikçilerinden olan Roger Beteille’i onurlandırıyoruz.” dedi.

Tesislere Airbus’ın kurucularından Roger Beteille’in adı verildi. Airbus Başkanı ve CEO’su Fabrice Brégier, Toulouse’ta yer alan 74 bin metrekarelik A350 XWB Son Montaj Merkezi’ni resmen açtı. Tam kapasitede üretime başladığı zaman yani 2018’den itibaren tesiste 1.500 kişi çalışıyor olacak ve ayda 10’a yakın uçak üretilecek. Son Montaj Merkezi’nin içerisinde düzenlenen törene Airbus ortağı ülkelerin resmi görevlilerinin

Roger Beteille: “İsmimin son teknoloji ürünü A350 XWB Son Montaj Merkezi’ne verilmesinden onur duydum. Airbus’ın başarısı Avrupalı ortakların bir araya gelip el ele verince ne kadar başarılı işlere el atabileceğinin somut bir göstergesi ve Airbus’ı dünyanın en büyük ve birinci sınıf uçak üreticisi yapan da bu işbirliğidir.” dedi. Törene katılan konuklar, son montaj merkezinde ve üretimin ayrı aşamalarında yer alan 2 uçak ile A350 XWB’nin hayat bulmasına şahit oldular.


Dünya’dan Haberler

13

BOEING İLK 787 DREAMLINER UÇAĞINI TESLİM ETTİ Boeing, Kuzey Charleston S.C. tesisinde yapılan ilk 787 Dreamliner‘ın Air India’ya teslimiyle bir dönüm noktasına işaret ediyor. Teslimat, küresel olarak müşterilerin gelir servisine 787 Dreamliner’ın hızlı bir şekilde girmesiyle devam ediyor ve Güney Carolina’daki ticari uçak üretiminin yeni döneminin başlangıcını gösteriyor.

Boeing Ticari Uçakları’nın Pasifik Asya ve Hindistan satışlarının kıdemli başkan yardımcısı olan Dinesh Keskar, 27 Dreamliner’ın ilk iki tanesinin Eylül’de teslim edilmesiyle Boeing’in Air India ile olan uzun ve başarılı ortaklığından övgüyle söz etti.

Boeing Güney Carolina son montajındaki ve teslimat merkezindeki çalışma 2009 Kasım ayında başladı. Güney Carolina’daki ilk üretim 2011 ortalarında başladı ve tamamlanan uçak Nisan ayında fabrikadan çıkarıldı. Boeing Güney Carolina, tüm 787 Dreamliner’ın orta ve arka gövde bölümlerini üretiyor, entegresini gerçekleştiriyor ve montajını yapıyor. Tamamlanan bölümler, Güney Carolina son montaj alanında birleştirilecek ya da Dreamlifter ile Everett, Wash’daki 787 son montaj merkezine transfer edilecek.

5 Ekim’deki teslimat, bugüne kadar teslim edilen 28. Dreamliner. Boeing Güney Carolina, son montaj alanındaki 787 üretimini 2013’ün sonuna kadar her ay 3 adete çıkarmayı hedefliyor.

DUTY FREE’DE

ALIŞ-VERİŞ ÇILGINLIĞI Havalimanlarının gümrüksüz alanları olan Duty Free satış mağazalarında gerçekleştirilen alış-verişin boyutları, bazı ülkelerin toplam gayri safi milli hasılasını geçen rakamlara ulaştı. Alış-verişin en çok yapıldığı Duty Free alanlarının başında Dubai Uluslararası Havaalanı geliyor.

Duty Free’nin Miktarı 1.14 Milyar Dolara Ulaştı

satışlarda %10 artış görüldü. Terminal 1’de %9, daha çok charter ve düşük maliyetli havayollarının kullandığı Terminal 2’deki satışlarda ise %15 büyüme görüldü.

20 Aralık’ta Duty Free Mağazalarında %25 İndirim Uygulanıyor

Dubai Uluslararası Havaalanı’nda yapılan gümrüksüz satış (Duty Free) miktarının eylül sonu itibariyle 1.14 milyar dolara ulaştığı bildirildi.

Dubai Duty Free, 20 Aralık’ta 29’uncu yılını kutlayacak ve 24 saat boyunca birçok üründe %25’lik indirime gidecek. Duty Free yetkilileri, bazı yolcuların indirimden faydalanmak için özellikle bu günü bekleyip seyahat ettiğini belirtti.

Resmi açıklamaya göre geçen yılın aynı dönemine kıyasla satışlarda %10’luk artış görüldü. Dubai Duty Free’nin 2012 yılı sonuna kadar 1.64 milyar dolarlık satış yapması bekleniyor.

Geçen yıl kutlanan yıldönümünde Dubai Duty Free, 24 milyon dolarlık satış yapmış ve saat başı yapılan satış miktarı 1 milyon doları bulmuştu.

Gümrüksüz mağazalarda en çok satış yapılan kategori, yüzde 15’lik büyüme ve 173 milyon dolar ile parfüm oldu. Yine bu yılın ilk dokuz ayında 114 milyon dolarlık altın satışı gerçekleştirildi. Kozmetik satışı %16 büyüme ile 73 milyon dolara, şekerleme ve çikolata satışları ise %17 büyüme ile 91 milyon dolara ulaştı. Dubai havaalanında her üç terminalde de yer alan gümrüksüz mağazalar, satışlarında büyüme kaydetti. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla sadece Emirates havayolları tarafından kullanılan Terminal 3’teki gümrüksüz Kış 2012 / 2


14

Röportaj

SİVİL HAVACILIĞIN YOL HARİ Türk Sivil Havacılığının gelişimindeki en önemli kriterler neler? Dünyada ve Türkiye’de sivil havacılığın geleceği nasıl şekilleniyor? Sektöre yön veren büyük hava yollarını, küresel ölçekli uçak üreticilerini, bakım merkezlerini ve hava kargo şirketlerini denetleyen, sektörde havacılık kuralları mevzuatlarını ihtiyaçlar ışığında oluşturan, yeniden düzenleyen sivil havacılık kurumlarının geleceğe bakış açıları nasıl şekilleniyor? Dünyada olduğu kadar ülkemizde de en hızlı ve güvenilir ulaşım şekli olarak kabul edilen

havacılık sektörünün son on yıldaki büyük yükselişinin temel dinamikleriyle ilgili, sektörün geleceğinin şekillenmesinde en etkili kurumlardan biri olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün başında bulunan Bilal EKŞİ’ye sorduk. Dergimize çok önemli açıklamalarda bulunan Sivil Havacılık Genel Müdürü EKŞİ “Kültürel ve siyasi ilişkilerin gelişmesinde çok büyük rolü olan havacılık sektöründe; dünyadaki tüm dengeleri gözeterek, rakiplerinizi iyi analiz ederek, mevcut potansiyelinizi en verimli şekilde kullanabileceğiniz ve hepsinden önemlisi size yeni fırsatlar sunacak stratejik adımları atmanız gerekiyor.” dedi.


Röportaj

15

Profesyonel anlamda sivil havacılık geçmişine sahipsiniz. İstanbul’dan Ankara’ya Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne geçtiğinizde nasıl bir izlenim elde ettiniz? Sektörde bir profesyonelken kuruma nasıl bakıyordunuz, şimdi nasıl bakıyorsunuz? Sanırım bu sektör çalışanları için kurumu tanıma noktasında faydalı bir değerlendirme olacaktır.

Bu Sektörün İçinde Olmaktan Mutluyum. Lisans eğitimimi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği üzerine aldıktan sonra sizin de belirttiğiniz gibi pek çok kurumda teknik görevlerde bulundum. Havacılığa ise 2003 yılında THY Teknik A.Ş’de adım attım. Bildiğiniz gibi teknoloji sürekli yenilenmeyi gerektiriyor, yap-

tığım işin teknikle ilgili olması da beni en çok mutlu eden taraf. Havacılık ise teknolojik yeniliklerin ilk önce uygulandığı sektörlerden biri. Dolayısıyla hem mesleğim hem de mesleğimi uyguladığım alanın sürekli yenilenmeye imkân tanımasından ötürü kendimi çok şanslı hissediyorum.

Havacılık Sektörü Revizyonu Gerekli Kılıyor.

Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal EKŞİ

TASI

Havacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan bir genel müdürlüğün başına getirilmek, elbette gurur verici. Bununla birlikte büyük sorumluluk gerektiren de bir alan. Dışarıdan edindiğiniz izlenimler, tek yönlü ve bütünü kavramaktan çok uzak kalıyor. Standartlar değişken, sürekli yenilenen bir teknolojinin ve koşulların beraberinde getirdiği revizyon ihtiyacı. Hizmet sunduğunuz büyük bir havacılık sektörü var karşınızda. Bu sektörün

ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak durumundasınız. Üstelik teknolojiyi kullanan ve bilgisine vâkıf olan bir sektörün otoritesi olmak, bir adım önde yürümek büyük çaba gerektiriyor. Sektörün büyümesi ile havacılık standartlarının uygulanması arasındaki dengeyi çok iyi sağlamak gerekiyor. Tüm zorluklarına rağmen bu görev, daha önce farkında olmadığınız birçok şeyi öğrenmenize ve sürekli olarak yenilenmenize fırsat veren geniş bir deneyim alanı da sunuyor.

Bu sorum bugünlerde THY’nin de reklâmını yaptığı bir konuda olacak. Dünyada en fazla ülkeye uçuş yapan havayolu Türkiye’den. Tabi bu uçuşlar için ülkeler arası uçuş anlaşmalarının imzalanmış olması zorunluluğu var. Bu anlaşmaları da, sizin başında olduğunuz Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yapıyor. Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Hali hazırda kaç ülkeyle havacılık anlaşmamız bulunuyor?

THY Dünyada En Çok Ülkeye Uçuş Gerçekleştiren Hava Yolu Oldu. Haklısınız, hepimizin gurur duyduğu bir tablo var. Türkiye, son 10 yıl içinde uçuş ağını en çok geliştiren ülke oldu. Türkiye’nin bir markası olarak THY de en fazla ülkeye uçuş gerçekleştiren havayolu seçildi. Öncelikle şunu ifade edeyim ki, siyasi ve ekonomik istikrar bunun temel nedenlerinden biridir. Türkiye’nin kabuğunu kırarak dünyaya açılması, bu sonucu beraberinde getirmiştir. Sivil havacılık da bu kapsamda özel sektöre

açılmıştır 2003 yılında. Artan talebi karşılamak için oluşan rekabet ortamında havacılık işletmelerimiz her geçen gün gelişip büyürken, bizim de onların ihtiyaçlarını karşılamamız büyük önem arz ediyor elbette. Sizin de belirttiğiniz gibi, havayolu işletmelerinin yurt dışı uçuşları yapabilmeleri için o ülkelerin sivil havacılık otoriteleri arasında “Hava Ulaştırma Anlaşmaları”nın imzalanması gerekiyor.

Kış 2012 / 2


16

140 Ülke ile Havacılık Anlaşması Yaptık. Bu anlaşmaları imzalamak için, uçuş noktaları ve frekans sayılarının belirlenmesinden kargo, kod paylaşımı ve diğer işbirliklerine varıncaya değin çok kapsamlı bir müzakere süreci yürütülüyor. Bu müzakereler sonunda ise anlaşma sağlanan konulara ilişkin havacılık anlaşması imzalıyoruz.

Böylece havayolu işletmelerimiz, bu anlaşmaya dayanarak o ülkeye ve anlaşma ile belirlemiş olan şehirlere uçuş yapabiliyor. Bugün itibariyle 140 ülke ile havacılık anlaşmamız bulunuyor. Geçtiğimiz yıl bu rakam 122 idi. Sadece bu yıl 18 ülke ile yeni anlaşma imzaladık.

Türkiye’den 192 Noktaya Uçuş Gerçekleştiriliyor. İlk defa imzaladığımız anlaşmaların yanı sıra revize ettiğimiz anlaşmalar da bulunuyor. Bu anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’den bugün yurt dışında 192 noktaya uçuş gerçekleştiriliyor. 2003 yılında yurt dışındaki uçuş noktalarımızın 103 olduğunu da ayrıca vurgulamak

isterim. İç hatlardaki uçuş noktalarımızın sayısı da 48’e ulaştı. Bugün iç ve dış hatlarda toplam 240 noktaya uçuş imkânı olan bir ülkeyiz. Bu gerçekten büyük bir başarı. Uçuş ağındaki nokta sayısı itibariyle dünyanın ilk 10 ülkesi içinde yer alıyoruz.

Ulaşım ağlarının genişliği, ülkelerin ticaret hacminin gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri. Dolayısı ile havacılıkta kurduğumuz köprülerin ülke ekonomisine ve küresel entegrasyona sağladığı katkı gerçekten çok büyük.

Bildiğiniz gibi Ulaştırma Şurası toplanıyor ve sivil havacılığı da kapsayan bir üst alan olarak ulaştırma konusunda çalışma yapıyor. Sektördeki paydaşları birleştirecek, hem gelecekle ilgili vizyon oluşturma konusunda hem de sektörün aktüel sorunları konusunda çalışma yapacak bir kurul, şura ya da think-tank benzeri bir kurumdan söz edemiyoruz. Böyle bir eksikliğe katılıyor musunuz? Herhangi bir çalışma ya da plan mevcut mu? 2023 Türkiye’sinde Havacılık Alanında Nerede Olmak İstiyoruz! İstişare ile konunun etraflıca değerlendirilmesi gerçekten çok önemli. Hayatımızın temel prensiplerinden biri olmalı aslına bakarsanız. Biz de, bu konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve hayata geçirdiğimiz tüm düzenlemelerde, yaptığımız tüm çalışmalarda sektörün görüşünü alarak hareket ediyoruz. Hiç kuşkusuz sadece sivil havacılığa yönelik bir Şura’nın yapılması havacılığımızın geleceğine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bununla birlikte, Hedef 2023 adıyla bakanlığımız tarafından Eylül 2009’da yapılan Şura’nın da sivil havacılığımızın sürdürülebilir büyümesi açısından çok önemli hedefler koyduğunu belirtmemiz gerekir. Ulaştırma Bakanlığı’nın tüm faaliyet alanlarını içine alacak şekilde ilgili tüm kurum ve kuruluşların katılımı ile düzenlenmiş kapsamlı bir çalışma

yapıldı. Sivil havacılık da bunlardan bir tanesiydi ve “2023 Türkiye’sinde havacılık alanında nerede olmak istiyoruz ?” başlığıyla da bir dizi toplantı ve istişare yapıldı. Bu ön çalışmalarda gündeme

gelen öneriler, şura kapsamındaki ilgili panellerle yeniden ele alınarak, en önemli 20 proje kararlaştırılmıştır. Bildiğiniz gibi şurada, havacılıkla ilgili alınan

kararlar içinde Türk Sivil Hava Taşımacılığı filo yapısının 2023 yılında; 100 geniş gövde, 450 dar gövde, 200 bölgesel uçak olacak şekilde 750 uçaklık bir yapıya ulaşması ve 100 milyon kapasiteli olmak üzere iki tane bölgesel havaalanı yapımı, yerli uçak imalatı vb. konularda çok önemli hedefler konulmuştur. Bunların büyük bir bölümü de gerçekleştirildi aslına bakarsanız. Bu hedefler adım adım hayata geçiyor. Diğer taraftan, ülkemizin en hızlı gelişen sektörlerinden biri olarak, dünya ile rekabet etme ve entegrasyonda çok büyük önem taşıyan sivil havacılıkla ilgili ayrıca bir çalışma yapılabilir. Ancak ister alt sektör isterse ulaştırma gibi genel sektör bazında yapılmış olsun, önemli olan danışma meclislerinin verimliliği ve kararların, hedeflerin net olarak ortaya konmuş olmasıdır.

AB mevzuatı ile Türkiye’nin sivil havacılık alanındaki mevzuatının uyumlu hale getirilmesi çalışmaları kurumunuzca sürdürülüyor. Bu konudaki durum nedir? HÜRKUŞ’un Sertifikasyon Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor. Bizim temel amacımız, uçuş emniyeti ve havacılık güvenliği için bu standartla-

rın en üst düzeyde uygulanması. Mevzuat çalışmalarımızda önemli ilerleme

kaydettik. 2003 yılında sadece 4 talimat yayımlayan genel müdürlüğümüz, 2011


Röportaj

yılında toplamda 30 tane mevzuat çalışması yapmıştır. Bu yıl ki hedefimizde ise 8 yönetmelik ve 6 talimat olmak üzere toplam 14 mevzuat çalışması vardı. Bir kısmını hayata geçirdik, diğerleri ile ilgili taslak metinleri hazırlayarak sektörün görüşüne sunduk, bunları da bir an önce yayımlamayı planlıyoruz. Bu düzenlemelerin büyük bir bölümü elbette ki, AB mevzuatı çerçevesinde yapılıyor. EASA, ECAC ve Eurocontrol gibi Avrupa merkezli havacılık örgüt-

leriyle olan ilişkilerimiz çok güçlü. AB finansmanlı projeler, ICAO faaliyetleri ve Emisyon Ticaret Sistemi ile ilgili AB kuruluşları ile yakın işbirliği içindeyiz. EASA Part-145 akreditasyonu, yabancı hava araçları emniyet denetimlerini içeren SAFA Programı, Working Arrangemet çerçevesinde ortak çalışmalarımız devam ediyor. Uçak bakım onarım sektörümüz, AB Komisyonu İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin gelişme kaydeden sektörlerinden biri olarak

17 gösterildi. Bu son derece önemli bir gelişmedir. AB programları çerçevesinde EASA ile işbirliğimiz, TUSAŞ tarafından tasarlanan yerli eğitim uçağımız HÜRKUŞ’un sertifikasyon çalışmaları kapsamında da devam ediyor. Bu konuyla ilgili de, aralık ayı içinde Uluslararası Sivil Havacılık Günü’nde EASA yetkililerinin katılacağı “Sertifikasyon Zamanı” isimli bir çalıştay düzenleyeceğiz. Sanıyorum ki bu çalıştay, çalışmalarımıza önemli bir ivme kazandıracak.

EASA’ya Tam Entegrasyon 2013 Yılında Tamamlanacak. Bildiğiniz gibi ülkemiz, ECAC Koordinasyon Kurulu üyesidir ve aynı zamanda örgütün Pan Europe Başkanlığı’nı yapmaktadır. EUROCONTROL yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı da

tarafımızdan yürütülmektedir. Dolayısı ile, bu örgütlerde almış olduğumuz aktif görevler, sadece sivil havacılığımızda AB standartlarının uygulanması bakımından değil aynı zamanda karar alma

süreçlerine dâhil olma noktasında da ayrı bir önem haiz. 2013 yılında EASA ile tam entegrasyon anlamına gelen bir çalışmayı başlatacağız.

AB ile devam etmek istiyorum. Türkiye’de sivil havacılığın başında bulunan kişi olarak, Open Sky ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Türkiye sivil havacılığına etkileri neler olur? Sivil havacılık sizce bunu kaldırabilir mi ya da rekabet ortamının daha faydalı mı olacağını düşünüyorsunuz? Daha Rekabetçi Bir Sektöre Hazır Olun. Malumunuz, Open Sky (Açık Semalar) uygulaması, ilk olarak ABD’de başladı. Yanılmıyorsam 70’li yılların sonunda. Daha liberal bir havacılık sektörünün ekonomik büyümeye katkısı büyük. Rekabet ortamında hem sektörünüz gelişecek, hem de kalite daha da artacak.

Temel prensip bu aslında. Havacılık küresel bir özellik arz ediyor dediğinizde aslında Open Sky’a da sıcak bakmanız gerekir. Ancak havayolu işletmelerinin herhangi bir kısıtlama olmaksızın uçuş gerçekleştirmesine imkân tanıyan bu uygulama, son derece stratejik bir ka-

rardır. Dengelerin sağlanması ve her bir tarafın kazanması şartının istisnasız yerine getiriliyor olması lazım. Zira, ülke menfaatleriniz söz konusu ve alınması çok kolay bir karar değildir.

AB ile imzalanmış olan Yatay Anlaşma (Horizontal Agreement) Türk Sivil Havacılığı açısından önemli bir değişiklik veya gelişmeye neden oldu mu ya da olması bekleniyor mu? Yatay Anlaşma’nın asıl çıkış noktası aslına bakarsanız, AB ülkelerini tek bir ülke gibi kabul edip milliyete bağlı havayolu tanımı yerine AB hukukunun kabul edilip topluluk taşıyıcılarına hukuki hak tanınmasıdır. AB üyesi ülkelerin 3. ülkeler ile yaptıkları hava ulaştırma anlaşmalarının AB mevzuatına uygun olmadığı gerekçesiyle üye ülkelerden, diğer ülkelerle yaptıkları hava ulaşım anlaşmalarını “Yatay Anlaşma” başlığı altında yenilemeleri istendi. AB, bugüne kadar 100’ün üzerinde ülke ile yatay anlaşma imzaladı. Bu anlaşmanın ülkemizle de imzalanması için 2003 yılından beri talepler devam ediyor ve AB müzakerelerinin ön koşulu olarak getiriliyor.

Kış 2012 / 2


Röportaj

18

AB İle Yapılan Yatay Anlaşma Ülkemize Neler Getiriyor? Peki bu anlaşma ne getiriyor diye kısaca ifade edecek olursak, 26 AB üyesi ile ayrı ayrı anlaşmalar yapmak yerine bu ülkeler adına AB Komisyonu ile yapılacak tek bir anlaşma ile, bu hava ulaştırma anlaşmaların tümü yasal zemine kavuşmuş olacak. Ayrıca Türkiye’nin AB havacılık sistemine olan entegras-

yonunun önündeki engellerin kaldırılması, özellikle Tek Avrupa Hava Sahası (Single European Sky - SES) gibi son derece önemli projelere katılma imkânı ve EASA ile işbirliğinin geliştirilmesi açısından önemli katkıları bulunuyor. Hükümetimizin AB üyeliği politikasında izlediği tutuma paralel olarak, biz de ya-

tay anlaşma kapsamındaki çalışmaları dengeli bir biçimde sürdürüyoruz. Kısaca yatay anlaşma, AB üyesi havayollarına ilave bir hak getirmemekte, sadece kullanılmayan frekansların milliyet kısıtlaması olmaksızın diğer AB taşıyıcısı tarafından kullanılma talebi getirmesidir. Bu husus da tartışılacak bir konudur.

AB ETS (Emisyon Ticareti Sistemi) konusunda Çin, ABD ve Rusya gibi 3. ülkelerin kendi taşıyıcılarının haklarını koruma amaçlı bazı girişimler içinde olduklarını okuyoruz. Bu konuda ülkemizin pozisyon ve stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz? Uçaklarda Yakıt Tasarrufu Sağlayacak Yeni Projelerimizi Açıklayacağız. Bildiğiniz gibi, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ülkemizin de üyesi olduğu ICAO, emisyon azaltımı konusunda tüm üye ülkelerden eylem planı istemiştir. Biz de bu konuda gerekli çalışmaları yaparak, Türk havayolu şirketlerinin emisyon miktarları ile Türk sivil havacılık sektörünün emisyon azal-

tımı konusunda alacağı önlemlerin yer aldığı bir eylem planı hazırladık. Geçtiğimiz yıl kasım ayında da Montreal’de gerçekleştirilen konuyla ilgili toplantıda ICAO’ya sunduk. Bu konuda, ICAO üyesi ülkeler içinde en hızlı hareket eden ülkelerden biri olduğumuzu belirtmek isterim.

Ayrıca, havaalanlarında karbon azaltımı konusunda da harekete geçerek, “Yeşil Havaalanları” projemizin içine bu hususu dâhil ettik. Yapılan çalışmalar neticesinde, Antalya Havalimanı’mız dünyada karbon salınımı en düşük 8 havaalanı arasına girdi.

Avrupa’ya Uçan Havayolu İşletmelerinden Karbon Vergisi Alınıyor. Diğer taraftan AB, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren sivil havacılığı tek taraflı olarak emisyon ticaret sistemine dâhil etti

ve Avrupa’ya uçan havayolu işletmelerinden karbon vergisi istiyor. Emisyon kotasını aşan işletmeler AB’ye para ce-

zaları ödemek durumunda kalacak. Bu karara ABD, Çin, Rusya ve Hindistan başta olmak üzere birçok ülke itiraz ediyor. Tek taraflı alınan bir karar olması ve asıl hedefin çevre duyarlılığından ziyade ticari olması nedeniyle biz de prensip olarak bu sisteme karşıyız. Hindistan’da bu konuda 70 ülkenin katılımı ile geçen yıl bir toplantı düzenlendi, biz de katıldık. ICAO’ya ve Avrupa Komisyonu’na iletilmek üzere ortak bir deklarasyon imzalandı. Uluslararası hukukun ihlal edilmesi nedeniyle tüm ülkelerin ortak hareket edeceği ifade edildi. Biz AB ile olan ilişkilerimiz sebebi ile deklarasyona imza atmamakla beraber söylenenleri kabul ettiğimizi muhataplarımıza açıkça ifade ettik.

Ülke bazında çeşitli girişimler var tabi. Çin’in Avrupalı uçak üreticisi Airbus’tan uçak alımını durdurması bu girişimlerden biri. Çin, 14 Milyar Dolar tutarındaki 55 uçağın siparişini iptal etti. Bu durum ekonomik krizle boğuşan AB için oldukça olumsuz bir gelişme olmuştur. Biz bu konuda ülke olarak, tek yanlı bir politika yerine, uluslararası hukuk çerçevesinde çözümün bulunması gerektiğine inanıyoruz. 2013 yılında havayollarımızın yakıt tasarrufu yapmasını teşvik edecek projeleri hayata geçirmek istiyoruz. Bunu da kısa zamanda açıklayacağımızı da ifade etmek istiyorum.

SAFA Denetimlerinde Avrupa’dan Daha İyi Konumdayız. Teknolojik yeniliklerin hızla hayata geçirildiği ve standartlara yönelik sürekli düzenleme yapmanız gereken bir alanda, hiçbir ülke bu konuda fazla iddialı olamaz. Standartları belirleyenler bile. Çünkü bunların uygulamaya konması için bir süreç gerekiyor. Bu noktadan bak-

tığımızda, ülkemizin hiç de küçümsenmeyecek bir noktada olduğunu içtenlikle söyleyebilirim. Örneğin; Hava Aracı Emniyet Denetlemeleri’nde (SAFA’da) Türk uçaklarının bulgu oranı 0.67’ye kadar düşmüştür. Bizim hedefimiz bir 0.8’di. Size çarpıcı bir örnek daha ve-

rerek bu konuyu noktalamak isterim. AB ülkelerinin SAFA denetlemelerindeki bulgu oranı bu yıl 0.97’ye yükselmiştir. Bu rakamlar, programın yürütücüsü konumunda olan EASA’nın rakamlarıdır. Türkiye; sadece SAFA değil, güvenlik tedbirleri, denetlemelerdeki etkinlik ve


Röportaj

uluslararası kuralların uygulanması bakımından da hiç de küçümsenmeyecek bir seviyededir. Kısaca tekrar etmek is-

tersem denetimde etkinliği adım adım geliştiriyoruz. Web sitelerinde hakikati arayan konular bizim için uyarıcı olur-

19 ken, magazine kaçan konularda maalesef seviyeyi istemediğimiz noktalara çekmektedir.

2023 hedefleri konusunda her kurum kendi hedeflerini oluşturuyor. Türkiye sivil havacılığının 2023’te nerede olmasını hedefliyorsunuz? 2023’te 350 Milyon Yolcu Kapasitesine Ulaşılacak. Uçak filomuzun 2023 yılında; 100 geniş gövde, 450 dar gövde, 200 bölgesel uçak olacak şekilde 750 uçaklık bir yapıya ulaşmasını bekliyoruz. Yolcu kapasitesinin de 350 milyon olacağını tahmin ediyoruz. ICAO üyesi tüm ülkelerle de ikili havacılık anlaşması yapmak var hedefimizde. Daha önce de belirttiğim gibi, bugün iç ve dış hatlarda 240 uçuş

noktamız var. Bu sayıyı, yeni yapılacak ikili hava ulaştırma anlaşmaları ve mevcut anlaşmalardaki revizyonla sağlanacak nokta artışlarıyla 500’lere kadar yükseltmeyi amaçlıyoruz. Tabii en önemli hedeflerden biri de Türkiye’nin kendi uçağını üretmesidir. Buna uygun adımlar teker teker atılıyor.

İstanbul’a 100 Milyon Yolcu Kapasiteli Havalimanı Projesi Öte yandan, 2023 hedefleri arasında yer alan 100 milyon yolcu kapasiteli havaalanının İstanbul’a yapılması gündemde. Yine hedefler arasındaki Çukurova ve Zafer Bölgesel Havaalanları’ndaki gelişmeler ortada. Sivil havacılığımızın ihtiyaçları doğrultusunda hedefleri zamanından önce gerçekleştiriyoruz. Nitekim özellikle İstanbul’a yapılacak 3. Havaalanı ile Türkiye’nin coğrafi konumunun sağladığı fırsatlar çok daha etkin kullanılabilecek. Böylece, transit hava taşımacılığı ve lojistik konusunda çok daha büyük gelişme sağlayabileceğiz. Uçak üreticilerinin yapmış oldukları pa-

zar araştırmaları da var, bildiğiniz gibi. Türkiye’nin sivil havacılıkta yılda ortalama yüzde 10’un üzerinde bir büyüme ile en hızlı büyüyecek pazar olacağı ifade ediliyor bu araştırmalara ilişkin raporlarda. Türkiye’yi Hindistan, Kuzey Afrika ve Çin takip ediyor. Hem kendi iç pazarımızı büyütme ve havacılığımızı geliştirme, hem de büyümesi beklenen hedef pazarlara girme konusundaki girişimlerimiz ile, çizilen tablonun önüne geçecek bir vizyon sergilediğimizi söylemek mümkün. Havacılık teknolojileri ve uçak imalatı konusundaki gelişmelerin de bu yükselişe büyük bir ivme kazandıracağı hiç kuşkusuz.

Bölgesel işbirliği oluşumları ile bulunduğumuz coğrafyadaki ülkelerle bir taraftan havacılık alanındaki ilişkilerimizi geliştiriyoruz diğer taraftan sektörümüzün de bu ülkelerde yatırım yapma imkânlarının önünü açıyoruz. Yurt dışında yaptıkları yatırımlarla şirketlerimiz, giderek malî yapılarını daha da güçlendiriyor ve rekabet edebilirliği yüksek küresel işletmeler haline geliyor. Bu gelişmeler ışığında, önümüzdeki 10 yıl içinde havacılık sektörümüz, belki de tahminlerin çok daha ötesine gidecektir.

Son olarak, dergimiz aracılığı ile sektöre ulaştırmak istediğiniz mesajınız olacak mı? Öncelikle havacılık alanında faaliyet gösteren tüm işletmelerimizi gösterdikleri başarıdan ötürü kutlamak istiyorum. Çalışmalarımızı eşgüdüm içinde sürdürme ve karşılıklı görüş alışverişi yaparak, bizlere sağladıkları destekten ötürü de ayrıca teşekkür ediyorum. Uçuş emniyeti ve havacılık güvenliğinden taviz vermeden çalışmalarını yürütmelerini ve standartları en üst düzeyde sağlama konusunda gereken gayreti göstermelerini diliyorum. Ayrıca, liberalleşme ve havacılık politikası ile sivil havacılıktaki gelişmelerin asıl mimarı olan Bakanımız Sayın Binali YILDIRIM’a da bizlere sunmuş olduğu vizyon ve verdiği destekten dolayı en

içten şükranlarımı sunuyorum. Sizlere de bu vesile ile çalışmalarımızı dile getirme fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür

ediyorum. TÜSHAD bünyesinde yürütmüş olduğunuz çalışmalarda ve yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Röportaj Yavuz KOPUZ Kış 2012 / 2


Kapak

20

D

ünya havacılığında ve ülkemizde son on yılda yükselmeye başlayan iş jeti pazarının geleceği nasıl şekilleniyor? Yüksek maliyetlerine rağmen iş jeti pazarı nasıl büyümeye devam ediyor? Sektörü ayakta tutan temel dinamikler neler? Havacılık sektöründe yıldızı parlamaya başlayan bu yeni sektörün temel dinamiklerini incelediğimizde iş jetlerini destekleyen küresel ölçekli hava yolu şirketleri ve kişisel servetleri milyar dolarları bulan iş adamlarının sektöre yönelik artan talepleri karşımıza çıkıyor.

Son on yılda havayolu ulaşımı sektörü iki olgunun yükselmesine tanıklık etti. Bunlardan birincisi teknolojinin ilerlemesiyle düşen maliyetlere ve artan performansa bağlı olarak tarifeli sefer yapan, tam servis veren taşıyıcılara ilaveten ve onun pazarından kemirerek büyüyen, düşük maliyetli ve charter şirketlerinin yaygınlaşması, hızla gelişmesi ve geniş kitleler tarafından

kullanılmaya başlaması. İkincisi ise iş adamlarının ve ünlülerin daha esnek seyahat planlarını sakin ve emniyetli geçirmek için özel jet satın alma veya kiralama yoluna gitmeleridir. Birinci kategori sektörün daha fazla kitleselleştiği bir mecraya işaret ederken ikinci kategori tam tersine sektörün elitleşmesini daha dar bir kesime hitap etmesini göstermektedir.


Kapak

21

Dünyada İş Jeti Kullanımı ve Büyük Oyuncuların Etkisi Küresel ölçekte işin hacmine bakıldığı zaman iş jeti piyasasının oldukça hızlı büyüdüğünü ve 2012-2016’yı kapsayan beş yıllık dönemde, dünyada 107 milyar USD tutarında 4.983 adet iş jeti üretilmesinin beklendiğini görüyoruz. Avrupa’da hem bayrak taşıyıcısı havayolu şirketlerinin hem de özel girişimlerin iş jeti ve hava taksi kullanımı açısından oldukça yaygın hizmet verdiği görülmektedir. Bayrak taşıyıcı şirketler, iş jeti hizmetini bu alanda faaliyet gösteren yüzlerce şirket ile gerçekleştirdikleri anlaşmalar yolu ile veriyor. Tüm dünyada iş jeti piyasasında ana trend şahıslara ait iş jetlerinin sahiplerinin kullanımı haricinde kalan zamanlarda iş jeti firmalarının bünyesinde 3. şahıslara kiralanması yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta

bazı Avrupa ülkelerinde bu türden firmaların internet sitesinde kurdukları ortak bir dağıtım kanalı yoluyla özel jetleri talep eden herkesin kullanımına sundukları görülmektedir. Tam servis veren şirketlerin yapılanmasına gelince çeşitli anlaşmalar ile bu iş kolunda uzmanlaşmış şirketlerden hizmet satın aldıkları görülmektedir. British Airways Executive Club üyeleri, atlantiğin her iki yakasında CitationAir ile yapılan ortaklık anlaşması çerçevesinde Cessna uçakları ile hizmet sunuyor. Lufthansa ise Lufthansa Private Jet servis hizmetini NetJets firması ile yaptığı ortaklık anlaşması ile first class yolcularının tarifeli uçuş bağlantılarını sağlamaktadır. Korean Air, ABD hatlarında ortaklığı bulunduğu Flexjet Connect ile hizmet vermektedir.

Yüksek Maliyetler Nasıl Karşılanıyor? Sürekli dolaşan uçaklar yeni müşterilere kanalize edilmektedir. Böylece birim maliyetler aşağı çekilmektedir. Birim maliyetlerin her geçen gün düşmesi ve pazarın ölçeğinin artması ile önceki yıllarda oldukça yüksek olan özel uçak ile seyahat ve özel uçak kiralama masrafları azalmaktadır. Türkiye pazarında Business Jet kullanmanın maliyetleri incelendiğinde astronomik rakamların olmadığı görülmektedir. 18 koltuklu bir Türboprop uçakla Paris-İstanbul arası 12 kişinin 4,5 saat yolculuğu 17650 euro’ya tekabül ediyor.

Bu rakam 12 kişinin business sınıfta seyahat etme giderine oldukça yakındır. Jetin varış noktasında beklemesi seyahat masrafına eklenir. Genel uygulamada, jetin yerde kaldığı her gün için bir uçuş saati ücreti talep edilir. Küreselleşme yoluyla pazarların gittikçe artan oranda entegre olmasıyla artan yurt dışı seyahat hacminde bir firmanın yurt dışında gerçekleştireceği etkinlik, toplantı ve fuar için özel uçak kiralama veya özel uçağa sahip olma olgusu bu türden seyahatleri gerçekleştirmek için bulunmaz fırsattır.

Türkiye’de İş Jeti Pazarı Özel jet kullanımının Türkiye ölçeğindeki artış oranı, küresel pazarların hiç de gerisinde değildir. Türkiye’nin son on yılda yakaladığı ekonomik iyileşme ivmesi hayatın her alanına yansıdığı kadar, iş dünyasının ve gelir seviyesi yüksek kesimlerin seyahat tercihlerine de yansımıştır. Artan refah ve gelir seviyesiyle daha konforlu ve esnek zamanlı seyahat edebilmek için bu gruplar kendi jetine sahip olma yoluna gitmektedirler. Türkiye son on yılda kişi başına düşen milli gelir bazında % 300’den fazla büyümesi ve nüfusumuzun beşte birinin (yaklaşık 16 milyonluk kesiminin) yıllık 20.000 USD gelir seviyesine sahip

olması –ki bu rakam bir çok Avrupa ülkesinin toplam nüfusundan fazla- gibi saikler ile hava taksi ve business jet pazarı hızla gelişmektedir. Hava taksi maliyetlerinin aşağılara çekilmesi ile gelir seviyesi belli seviyelerde olan herkes potansiyel müşteri olarak görülmektedir. Mesela günümüzde Antalyaİstanbul seferi dört kişilik bir uçakla 2300-3200 dolara mal olmaktadır. Yani bir kişinin günü birlik R/T toplam iki saatlik seyahati 800 dolara gelmektedir. Kısacası hava taksi yalnızca iş adamlarımızın ve elitlerin kullanabilece-

Kış 2012 / 2


Kapak

22

ği bir ulaşım aracı olmaktan çıkmış ve dileyen herkesin kullanabileceği bir ulaşım şekli olmuştur. Yapılan araştırmalar, önümüzdeki 10 yıl içinde sadece Türkiye pazarında hafif iş jeti ihtiyacının 100 uçağa kadar çıkacağından bahsetse de havacılık ve Türkiye ekonomisi bu hızla ilerlediği müddetçe bu rakamın iki katına çıkabileceği düşünülebilir. Türkiye pazarında yeni nesil iş jetlerinin gelişmesini incelediğimizde uçakların daha düşük maliyetler ile uçmaya başladıklarını görüyoruz. Orta jetlerden Challenger, Falcon, Legacy , General Dynamics ve hafif jetlerden Gulfstream, Lear Jet, Lockheed JetStar, North American Sabreliner, Cessna Citation, Raytheon Hawker gibi modellerden Cessna’ların ve Embraer Phenem’lerin daha düşük yakıt teknolojisi ile maliyetleri aşağı çektikleri görülmektedir. 2,5 milyon dolardan başlayan bu hafif jetlerin 2,5 saate kadar uçabildik-

lerini ve iş adamlarının yakın Avrupa seyahatlerinde kullanmaları için oldukça ideal olduğunu görüyoruz. İş dünyası hafif ve ucuz iş jeti olan Cessna Mustang’ı 4.500.000 Türk Lirası’na, daha ucuz olan Eclipse’i ise 2.700.000 Türk Lirası’na alabilmektedir. Dünyanın en büyük iş jeti üreticisi Bombardier Aerospace firmasının 65 milyon dolarlık bedeli ile yeni iş jeti modeli olan “Global 6000” bir depo yakıtla dünyayı dolaşabilme kapasitesine sahiptir. Son üç yılda iş jeti sayısı % 300 civarında büyüyerek şuan itibariyle 143’e ulaşmıştır. 2001 yılında anayasa krizinin etkisiyle sayısı 15’lere kadar gerileyen sektörün son on yılda bu denli artmasının temel nedeni ekonomik büyüme ve artan refah ve esnek zamanlı seyahat talebidir. Ayrıca Gulfstream’lerin Türkiye pazarında tutunmasının pazarın büyümesinde inkar edilmez bir payı vardır. Mali kriz dönemlerinde ilk

gözden çıkarılan değerli araçların başında özel uçak ve yatların gelmesiyle 2001 yılında Türkiye’de ve 2009 yılında ABD ve Avrupa’da bu uçakların sayısında dönemsel gerilemeler görülmüştür. 2012 yılında tüm dünyada yaşanan ekonomik krizin tam tersine büyük bir sıçrama yapan Türkiye’de büyük gövdeli iş jeti alımlarında patlama meydana gelmiştir. Bugün Türkiye’de pervaneli uçaklar da dâhil olmak üzere toplam 143 iş jeti bulunuyor. Türkiye pazarında 2013 yılında Acıbadem Grubu, Zorlu Grubu, Koza Grup, Koç Grubu, Kuğu Havacılık, Tosyalı Holding, İç Holding, Seabird gibi gruplara yeni ve kullanılmış çeşitli ağırlık ve konfigürasyonlarda iş jetleri teslim edilecek. Birçok iş adamı ve şirketin teslimat için gün saydığı düşünülürse önümüzdeki üç yılda 2015’e kadar Türkiye’deki iş jeti sayısının 200’e ulaşması beklenebilir.

İş Jeti Türleri İş jeti tasarım ve üretiminde ABD’li üretici firmalar lider konumda. Tüm dünyada iş jeti pazarının yarısının hakimi Cessna, Türkiye’de de lider. Özel şirketler ve iş adamlarının en çok rağbet ettiği jetler ise Amerikan Cessna ürünü Citation serisi ile Hawker Beechcraft yapımı Hawker ailesi uçaklar. Şu anda Türkiye semalarında 35 adet Cessna yapımı jet uçmaktadır. Fransız Dassault’ın Falcon serisi ile Kanadalı Bombardier’in Challenger ve Learjet’i aynı şekilde

Türkiye pazarında prestijli jetler arasında yer almaktadır. Havayolu ulaşımı sektörü ekonomik büyüme, teknolojik ilerleme ve refah artışına bağlı olarak her geçen gün daha fazla gelişirken, iş jeti pazarı bu gelişmeden payını katlayarak almaktadır. Bundan sonra büyüyen ve gelişen pazarlarda pay almak isteyen iş adamlarının, prestijli iş jetlerini hava ulaşımında tercih edeceği ön görülebilir. Adem YILMAZ



Gündem

24

HAVADA BÜYÜK ORTAKLIK Türk Hava Yolları & Lufthansa İşbirliği Avrupa’da ve dünyada yıldızı hızla parlayan Türk Hava Yolları’na dünyanın 4.büyük taşıyıcısı olan Lufthansa’dan ortaklık teklifi geldi. Lufthansa’nın ortaklık teklifini daha da önemli kılan ise bu teklifi Alman Başbakanı Angela Merkel’in yapmış olması. Avrupa’da ve dünyada sivil havacılığın geleceğini etkileyecek olan muhtemel birleşmenin etkilerini, havacılık think-thank’i “Centre for Aviation (CAPA)” analiz etti ve çok çarpıcı sonuçlara ulaştı.

Dünyada Bir Dev Dolaşıyor

Lufthansa & Turkish Airlines Avustralya merkezli havacılık think-thank’i Centre for Aviation (CAPA), son dönemlerin en çok konuşulan muhtemel Lufthansa - Türk Hava Yolları ortaklığını analiz etti. Almanya’nın bayrak taşıyıcı havayolu olan Lufthansa’nın son dönemde düşüşe geçen karlılığına karşı Alman Başbakanı Angela Merkel sessiz kalmadı ve belki de havacılık endüstrisinde yeni bir düzenin başlangıcının önünü açacak bir teklifi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Almanya ziyareti sırasında sundu. Teklif kısaca Avrupa’nın en hızlı büyüyen havayolu şirketi olan Türk Hava Yolları ile Avrupa’nın en büyük havayolu şirketi olan Lufthansa’nın ortak operasyonlara başlamasını öngörüyordu. Bu ortaklık ile ilgili daha önce yapılmış herhangi bir öngörüşme ya da halihazırda verilmiş herhangi bir karar bulunmamakla birlikte, bu ortaklığın gerçekleşmesi durumunda, yakın zamanda resmi açıklaması yapılan Qatar Havayolları’nın Oneworld’e katılması ya da Etihad Airways, Air France - KLM ve Airberlin code-share anlaşmaları, Lufthansa - Türk Hava Yolları ortaklığının yanında çocuk oyuncağı gibi kalacak. Bu olası birliktelik aynı zamanda “sübvanse edilen” Körfez taşıyıcılarının agresif büyümelerini en azından Avrupa pazarında yavaşlatacaktır. Türk Hava Yolları Körfez Taşıyıcılarına Alternatif Olabilir mi? Lufthansa, bu güne kadar, Körfez taşıyıcılarının Avrupa pazarına olan ilgisinden rahatsız olduğunu belirtmekten hiç çekince duymadı. Lufthansa, Körfezli taşıyıcıların, devletleri tarafından rekabete uygun olmayan şekilde sübvanse edildiklerini ve Avrupa pazarına daha fazla erişimlerine izin verilmemesi gerektiğini dile getirmekte. Fakat son dönemde yapılan Qatar Havayolları-Oneworld ve Etihad/ Air France-KLM / Airberlin anlaşmaları Lufthansa’yı Körfezli taşıcıyıcılarla herhangi bir şekilde ortaklığı bulunmayan tek büyük Avrupalı taşıyıcı konumunda bıraktı. Lufthansa rakiplerinin attığı bu adımları görmezden gelemezdi.Türk Hava Yolları ile yapılacak muhtemel bir ortaklık, Lufthansa için Körfez’den bir taşıyıcı ile yapılması olası bir ortaklığa göre çok daha verimli sonuçlar doğurma potansiyeline sahipti. Avrupa pazarında konsolidayson, stratejik pazarlarda joint venture anlaşmaları, genele

yayılmış işbirliği anlaşmaları, Lufthansa-Türk Hava Yolları birlikteliği denince akla gelen muhtemel uygulamalardan sadece birkaçıydı. Türk Hava Yolları’nın büyüme stratejisine bakıldığında Körfezli taşıyıcılar gibi altıncı trafik hakları ve uluslararası transit yolcular üzerine yoğunlaştığı görülebilir, fakat Lufthansa için Türk Hava Yolları’nı Körfezli taşıyıcılardan ayıran özelliği “Avrupa’da konsolidasyona” uygun olabilmesidir. Birliktelik Dünyanın En Büyük Havayolu Grubunu Doğurabilir. Türk Hava Yolları son dönemde yapmış olduğu atılımlar ile kendisini uluslararası taşıyıcılar arasında dünya 8.’liğine taşımış oldu. Mevcut koltuk arzı rakamlarına göre Türk Hava Yolları, Qatar ve Etihad’ı geçmiş olmakla birlikte Emirates’in gerisinde. Lufthansa ise uluslararası koltuk arzı alanında dünyanın en büyük 4.taşıyıcısı konumunda. Koltuk arzına göre dünyanın en büyük 20 havayolu (05 Kasım 2012 – 11 Kasım 2012 Arası) Sıra No Havayolu Toplam Koltuk 1 Delta Air Lines Inc. 3,917,935 2 Southwest Airlines Co. 3,365,492 3 United Continental Holdings Inc. 3,352,002 4 Deutsche Lufthansa AG 2,791,672 5 AMR Corporation 2,555,057 6 Air China Limited 2,222,269 7 US Airways Group Inc. 2,085,414 8 Air France - KLM S.A. 1,991,742 9 International Airlines Group 1,960,527 10 China Eastern Air Holding Company 1,841,187 11 China Southern Air Holding Company 1,783,840 12 LATAM Airlines Group S.A. 1,728,941 13 All Nippon Airways Co., Ltd. 1,504,675 14 Qantas Group 1,365,459 15 Hainan Airlines Group (HNA) 1,179,935 16 EasyJet Plc 1,076,016 17 Japan Airlines Co., Ltd. 1,056,832 18 Emirates Group 1,018,723 19 Turkish Airlines Group 991,549 20 AirAsia Group 956,320 Kaynak: CAPA – Centre for Aviation &Innovata


Gündem

Tüm iç ve dış hat büyüklükleri gözönüne alındığında, Lufthansa dünyanın 4. büyük taşıyıcısı durumunda iken, Türk Hava Yolları bu alanda 19. sırada yer alıyor. Bu ikilinin muhtemel birlikteliği günümüz rakamlarına göre Delta Hava Yolları’ndan sonra kapasite anlamında dünyanın 2.büyük havayolu grubunu ortaya çıkaracak. Delta Havayolları’nın şuandaki kapasitesi 3.9 milyon koltuk / hafta iken, Lufhtansa - Türk Hava Yolları’nın toplam kapasitesi 3.8 milyon koltuk / hafta. Türk Hava Yolları’nın son dönemdeki agresif büyüme rakamları gözönüne alındığında Lufthansa - Türk Hava Yolları ikilisinin yakın gelecekte dünyanın en büyük havayolu grubu olması içten bile değil. Lufthansa-Türk Hava Yolları İşbirliği: En Üst Düzey Siyasi Destek ile Mantıklı Bir Birliktelik Lufthansa ve Türk Hava Yolları’nı ortak işletmeciliğe sokalım teklifi Alman Başbakanı Merkel’den geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Almanya seyahatimizde Merkel bana şunu teklif etti: ‘Lufthansa ile Türk Hava Yolları’nı ortak işletmeciliğe sokalım’. ‘Tamam.’ dedim. Bizim de şu anda projelerimizin içinde var ve Türk Hava Yolları’mız ile Lufthansa arasında böyle müşterek bir adım inşallah atabiliriz, atacağız.” dedi. Lufthansa ve Türk Hava Yolları dünyanın en büyük havayolu ittifakı olan Star Alliance üyesi ve bu iki taşıyıcı aynı zamanda Antalya merkezli Sun Express Havayolları’nında yüzde 50’şer ortağı. Devlet, halen Türk Hava Yolları hisselerinin yüzde 49.12’sine sahip, fakat sahip olduğu hisselerin bir kısmını elden çıkartabileceğine dair sinyalleri daha önce vermişti. Avrupa - Asya pazarı haftalık tek yön koltuk arzı İlk 10 Havayolu (05 Kasım 2012 – 11 Kasım 2012) No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Havayolu Toplam Koltuk LH Fufthansa 90,768 TK Turkish Airlines 67,581 AF Air France 66,510 SQ Singapore Airlines 64,988 TG Thai Airlines 63,260 BA British Airlines 60,320 SU Aeroflot 48,907 CX Cathay Pacific 45,670 CA Air China 44,950 AY Finnair 41,152

Aynı pazarda Emirates ve Qatar Hava Yolları’nın koltuk arzları tüm Avrupalı taşıyıcılardan oldukça fazla. Sırasıyla Emirates’in 350.000, Qatar’ın 160.000 ve Etihad’ın 100.000+ tek yön/haftalık koltuk arzları mevcut.

Daha geniş kapsamlı bir şekilde Avrupa/ OrtaDoğu/Asya pazarını ele aldığımızda, Lufthansa-Türk Hava Yolları ortaklığı Kaynak: CAPA – Centre for Aviation & Innovata Etihad-Air France KLM - Airberlin ve British Airways - IAG - Qatar ortaklıklarından kapasite anlamında daha küçük kalıyor. Emirates ve Qantas’ın ortaklığı ise bu pazarda kapasite anlamında açık ara farkla en büyük ittifak durumunda. No 1 2 3 4

Öngörülen Avrupa / Orta Doğu / Asya Pazarı Kapasite Sıralaması (Tek-Yön / Haftalık Koltuk) Havayolu Toplam Koltuk Emirates - Qantas 370,354 British Airways (LAG) - Qatar 219,594 Air France - KLM - Airberlin - Etihad 209,419 Lufthansa - Austrian - Swiss - Turkish 194,263

25

ken, Lufthansa’nın böyle bir oluşumda aktif bir rolü, ancak makul şartlar oluştuğunda oynayabileceğini belirtti. Mr. Franz’a göre Air France ve Airberlin’in Etihad ile yapmış oldukları ortaklık anlaşmaları bu taşıyıcıların ”zayıf noktalarını” iyileştirmek amacıyla yapılmış anlaşmalar ve bu tür bir anlaşma yapmak için Lufthansa herhangi bir baskı hissetmiyor ve potansiyel ortaklık alternatiflerini dikkatle inceliyor. Her ne kadar Mr. Franz Lufthansa’nın üzerinde herhangi bir baskı yok dese de, Avrupalı rakiplerinin Körfezli taşıyıcılarla yapmaya devam ettikleri ortaklık anlaşmaları ister istemez Lufthansa’nın üzerindeki baskıyı arttıracak. Bu anlamda Türk Hava Yolları ile yapılacak olası bir ortaklık anlaşması Lufthansa’nın rakiplerine verebileceği en mantıklı cevap olacaktır. Lufthansa Group ‘Yetersiz’ % 3.1 Faaliyet Kârını Sürdürüyor. Lufthansa Group’un 2012 yılı 3. çeyrek sonunda toplam geliri yüzde 6.2 artışla 8.3 milyar Avro’ya yükselirken aynı dönemde işletme kârı yüzde 6.2 oranında artarak 648 milyon Avro’ya ulaştı. Aynı dönemde yolcu gelirleri de yüzde 5.5 artışla 6.9 milyar Avro oldu. Fakat 2012 yılı 3.çeyreğinin sonunda kaydedilen bu pozitif rakamlar Lufthansa’nın 2012 yılı ilk 6 aylık dönemindeki ‘yetersiz’ performansını dengeleyebilecek düzeyde değildi. 2012 yılı ilk 6 aylık verilere göre Lufthansa 20 milyon Avro zarar ederken, şirketin 2011 yılında aynı dönem kârı 114 milyon Avro’ydu. 2011 ile 2012’nin ilk 9 aylık performansları karşılaştırıldığında, Lufthansa’nın işletme kârında yüzde 13.3’lük bir azalma söz konusu. Lufthansa Group’un 2012 yılı 9 aylık dönem performansını değerlendiren şirket CEO’su Mr. Franz “Havacılık endüstrisinin içinde bulunduğu durumu göz önüne aldığımızda göstermiş olduğumuz performansı saygı duyulması gereken ve istikrarlı bir performans olarak tanımlayabiliriz, fakat bu rakamlar şirketimizin uzun vadede geleceğini güvence altına almak anlamında yetersiz ve sonuç olarak şirketimizi değiştirmeliyiz.” dedi. Mr.Franz konuşmasının devamında “Şuanda havacılık endüstrisinin içinde bulunmuş olduğu kriz ortamının kendine has özellikleri var ve yapısal bir kriz dolayısıyla mücadele etmek için yapısal bir değişiklik gerektiriyor.” diyerek Lufthansa’nın önemli değişiklik hazırlıkları içinde olduğunun sinyallerini verdi. Yazının tamamını http:// centreforaviation.com/analysis/turkish-airlines-tieup-could-give-lufthansa-the-solution-it-needs-asprofits-continue-to-fall-87372 Türk Hava Yolları ile yapılacak olası bir ortaklık anlaşması Lufthansa’nın rakiplerine verebileceği en mantıklı cevap olacaktır.

Kaynak: CAPA – Centre for Aviation & Innovata Not: 5 Kasım 2012 Haftası koltuk arzları dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Lufthansa CEO’su Mr. Franz, havacılık endüstrisinin büyük bir değişim geçirdiğini ve Körfezli taşıyıcıların bu değişimde önemli bir konsolidasyon rolü üstlendiklerini belirtir-

Çeviri: Ömer Faruk SÖNMEZ / Sydney Bu haber havacılık think-thank’i Centre for Aviation(CAPA)’ten izin alınarak yayınlanmıştır.

Kış 2012 / 2


Meslek

26

HAVALİMANLARININ GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI “UÇAK BAKIM TEKNİSYENLERİ”

Gökyüzünde süzülürken seyrettiğimiz veya seyahat için kullandığımız uçakların güvenli şekilde uçuşunu tamamlayabilmesinin en önemli parçası uçuş sonrasında uçaklarda gerçekleştirilen walkaround check (uçağın etrafında dolaşarak yapılan göz kontrolü) işlemleridir. Bu işlemleri gerçekleştiren uçak bakım teknisyenleri, uçakların güvenle uçmasını sağlayan gizli kahramanlardır.

Uçakların herhangi bir teknik sorunla karşılaşmadan hizmet verebilmelerini sağlamaktan sorumlu olan uçak teknisyenleri çok sıkı bir yetkilendirme sürecinin arkasından görev başı yapmaktadırlar. Bu yetkilendirilme aşamaları teknisyenin yetkili olacağı dala göre belirlenir.

Zorlu Bir Eğitim Döneminden Geçiyorlar Yeterli temel şartları haiz bir adayın uçak teknisyeni olabilmesi için öncelikle temel havacılık konularından oluşan bir müfredattan sınava tabi tutulmaları ve bu sınavdan en az % 75 başarı göstermeleri gerekmektedir. Eğitim müfredatı, dokümanları ve sınavları İngilizcedir. Ardından yine üzerinde çalışacağı uçağın sınıfına göre tamamlaması gereken bir tecrübe süresi vardır. Bu süre yolcu uçaklarında 5 senedir. Bu şartları sağladıktan sonra aday “Sivil Hava Aracı Bakım Lisansı” na sahip olur. Bu lisans ülkemizde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir. Bunun gibi Avrupa sivil havacılık otoritesi olan EASA (European Aviation Safety Agency) da kendi onayladığı sınavlardan geçen adaylara EASA Part-66 adlı lisans vermektedir. Fakat bir uçak üzerindeki bakım ve arıza faaliyetlerinde yetkinlenmek için lisans almak sadece birinci adımdır. Lisanslı bir teknisyen, üzerinde yetkileneceği her bir uçak tipi için (Airbus A330 veya Boeing 777 gibi) ayrıca tip kursu almak durumundadır. Yaklaşık 1,5 ay süren bu kursta da geçme notu % 75’tir.

“Onaylayıcı Personel” Bu şekilde lisanslı olup bu lisansına tip ilavesi de yapmış olan teknisyenin bakım ve arızaları onaylayabilmesi için görev yaptığı organizasyon içerisinde İngilizce bilgisi, uçak başındaki tecrübesi, güncelleme eğitimleri vb. kriterler dikkate alınarak ayrıca yetkilendirilmesi de gerekmektedir. Bu şekilde yetkilendirilmiş teknisyen “Onaylayıcı personel” olarak görev yapar. Bir onaylayıcı personelin teknik anlamda uçaktaki görevleri iki ana başlık altında değerlendirilebilir:

• Bakım faaliyetleri

• Arızaların giderilmesi

Bakım faaliyetleri uçak üzerinde yapılan rutin kontrol ve testleri ihtiva eder. Bakım işlemlerinin detayı ve süresi bu bakımın sıklığına göre değişir. Söz gelimi her bir uçuştan sonra yapılan yer kontrolü (walkaround check) nis-

peten yüzeysel bir kontroldür. Uçağın etrafı dolaşılır ve göze çarpan bir hasar, uygunsuzluk, yakıt, hidrolik vs. sızıntısı var mı diye bakılır. Ayrıca kokpit ve kabin ekibinin arıza kayıt defteri de kontrol edilir.

Mesleğin Zorunlulukları Neler? Bunun haricinde uçakta karşılaşılan arızaların giderilmesi işlemi rutin işlemlerin dışında değerlendirilir. Arızalar pilot veya kabin ekibi tarafından tespit edilebildiği gibi bakımlar esnasında da karşılaşılabilir. Ayrıca uçakta teknik durumu raporlayan sistemlerin verdiği arıza mesajları da teknisyenlere giderilmesi gereken arıza olarak yansımaktadır. Bu mesleği yapmak için gerekli kişisel özellikler arasında sorumluluk alabilme, disiplinli çalışabilme, el becerisi yanında prosedürlerle çalışma alışkanlığına sahip olabilme, zor hava şartlarına ve vardiya düzenine karşı fiziksel dayanıklılık, analitik düşünebilme, hızlı ve pratik çözümler geliştirebilme yer alır. Murat KÖSE


Sıradışı

27

UÇAKLARIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ VE UÇAKLARA İKİNCİ BİR HAYAT Stockholm Arlanda Havalimanı havacılıkta sıradışı manzaralarından birine ev sahipliği yapıyor. Arlanda Havalimanı arazisinde boyanmış eski bir Boeing 747-200, 25 odalı bir pansiyona çevrilerek hayata geri dönüşümü sağlandı. Fakat diğer uçaklar Boeing 747-200 kadar şanslı değil, dünyanın birçok yerinde eski uçaklar çürümeye terk ediliyor veya depolama tesislerine gönderiliyor. Havayolu işletmelerinde uçakların geri dönüşümü, gelecek için son derece önemlidir. Havacılıkta çevre planlarının ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Bu durumda uçak üreticisi firmalara çok büyük görevler düşüyor. 2020’ye kadar yapılacak rekor uçak siparişi (12.000) neticesinde, eski uçak modellerini satmak için alternatif pazarların bulunamaması sonucunda binlerce uçağın çöpe atılacağı tahmin edilmektedir. Uçak Filosu Geri Dönüşüm Derneği (AFRA), uçak üreticisi firmalarının emeklilerle başa çıkma yollarını araması gerektiğine dikkat çekiyor. Uçak Filosu Geri Dönüşüm Derneği (AFRA), 16 ülkede (Boeing, Embraer, Bombardier, RollsRoyce, Pratt& Whitney vb.) 70 üyesi olan, kâr amacı gütmeyen bir sektör derneğidir. Bu 16 ülke içinde Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’de ise AFRA üyesi Total Aviation firmasıdır. AFRA üyesi Boeing ise 2016 yılına kadar uçakların %90’nın geri dönüştürülebilir olduğunu öngörmektedir.

10 Yıl İçinde Emekliye Ayrılacak Uçak Sayısı İki Katına Çıkacak 10 yıl içinde emekliliğe sevk edilecek uçak sayısının iki katına çıkacağı tahmin ediliyor. Yeni nesil uçakları daha ucuz yakıt yakma ve daha ergonomik yapıları nedeni ile havayolu firmaları tarafından daha çok ilgi görmektedir. 2011 yılı içerisinde 400 uçak dünya çapında emekli edildi. Tabi ki bu geri dönüşüm sadece dernekler tarafından sağlanmıyor. Havacılık sektörüyle yakından ilgilenen firmalar ve havacılık meraklısı kişiler de eski uçaklara, farklı dizaynlar uygulayarak onlara ikinci bir hayat veriyor. Örneğin bir uçak meraklısı Amerikalı, misafirlerini eve dönüştürdüğü bir Boeing 727-200 uçağında ağırlıyor. İsveç’te girişimciler Boeing 747 tipi bir uçağı 27 odalı bir hotele çevirdi. Skypak, Motoart, Bordbar ve Türkiye’de ise Skyart gibi firmalar ise genelde uçak koltuklarından, uçak kanatlarından, uçak kapılarından ve uçak motorlarından çok farklı, ilgi çekici geri dönüşümlü toplantı masaları, yatak odaları, koltuklar, sehpalar ve aydınlatmalar yapmaktadırlar. Talip KIŞLAKÇI

Kış 2012 / 2


Turizm

28

TÜRKİYE - RUSYA ARASINDA GELİŞMEKTE OLAN SEKTÖR: TURİZM Moskova’da Diplomasi Akademisi’nde Türk-Rus Kültür Merkezi’nin katkıları ile düzenlenen “Rus-Türk İlişkilerinde Turizm” adlı konferansta konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Turizmin esas önemli yönü barışa yaptığı katkıdır. İnsanlar birbirleri ile tanışıyor. Kültürler kaynaşıyor. 21. yüzyılda en çok barışa ihtiyacımız var. Barışın kurucusu sektör olarak turizmin diğer sektörlerden çok daha fazla önem taşıdığını düşünüyorum.” dedi.

2012 Yılında Turist Sayısı %24 Arttı. Türkiye-Rusya arasında turizm ilişkilerinin vizelerin kaldırılmasının ardından daha bir ivme kazandığına işaret eden Bakan Günay, “2012’nin ilk 6 ayında Rusya’yı ziyaret eden vatandaşlarımızın sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artmış. Turizm amaçlı seyahatler ise yüzde 46 artmış. Bu da güzel bir gelişme. Bunun artmasını istiyoruz. Rusya tarihi ve doğal güzellikleri açısından sadece görülmeye değer bir ülke değil, mutlaka görülmesi gereken bir ülke” tespitinde bulundu. Türkiye’nin, Rusya turizm kültürünün oluşmasında önemli bir rol oynadığına değinen Rusya Federal Turizm Ajansı Başkanı Radkov, “Turistlerimiz Türkiye’de yüksek

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: “Türkiye, Rusya ile turizm deneyimlerini paylaşmaya hazırdır.

hizmet kalitesiyle karşılaşıyor. Rus turist, memleketine geri döndüğünde Türkiye’de gördüğü kaliteyi Rusya’daki turizm tesislerinde arıyor ve talep ediyor. Böylece Rusya turizminin gelişmesine ivme kazandırıyor. Bu arada iki ülke arasında vize rejiminin kaldırılmasının aynı zamanda ülkemize gelen Türk turist sayısına olumlu yansımasını arzu ediyoruz. Geçen yıl ülkemize yaklaşık 240 bin Türk turist geldi. İnanıyorum ki Türk turistlerin Rusya’da ilgi çekeceği çok sayıda bölge, eser ve yapıtlar var.” diyerek Türk turistleri Rusya’ya davet etti.

2012 YILINDA 705 MİLYON TURİST SEYAHAT ETTİ İspanya’nın başkenti Madrid’de merkezi bulunan Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), turizm sektörünün yakın geleceğine ışık tuttu. UNWTO, 2012 yılının Ocak ve Ağustos ayları arasında dünya genelinde seyahat eden turist sayısının 705 milyon olduğunu belirterek, 2011`in aynı dönemine oranla yüzde 4`lük (28 milyon) bir artışın gerçekleştiğini vurguladı. Küresel ekonomik krize rağmen turizm sektörünün geliştiğine dikkati çeken UNWTO, turizm gelirlerinin de arttığına vurgu yaptı. Açıklanan verilere göre turizmin, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5, gelişmiş ülkelerde yüzde 4 büyüdüğü görüldü. Bölgesel olarak Asya ve Pasifik (yüzde 7) ile Afrika (yüzde

6) 2012`nin ilk 8 ayında en çok büyüyen yerler olurken, 2011`de rekor büyüme elde eden Avrupa`nın 2012`de bunu yüzde 3 artırdığı kaydedildi. UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Bu büyüme, dünyadaki ekonomik duruma ışık tutacak çok olumlu bir veri. Yıl içerisinde bazı aylarda düşüş olduğunu gözlemledik. Yılın geri kalan aylarında da buna benzer düşüşler yaşanabilir.” dedi. 2012 yılı sonu itibariyle dünyadaki turist sayısında bir önceki yıla oranla yüzde 3 ila 4 arasında bir büyüme öngörülüyor.


Turizm

29

TÜRKİYE'Yİ ZİYARET EDEN YABANCI SAYISI GEÇEN YILA GÖRE ARTIŞ GÖSTERDİ 10 Aylık Dönemde Yüzde 0.50 Artış Yakalandı. 2012 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %0,50 artış göstererek 28.807.965 oldu. 2012 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemize gelen 28.807.965 yabancı ziyaretçinin 1.862.596’i (%6,47) günübirlikçi. Ocak-ekim döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il yandaki şekilde gerçekleşti: Antalya %34,38 9.903.159 İstanbul %27,78 8.001.840 Muğla %10,31 2.969.926 Edirne %8,14

2.344.321

İzmir %4,49

1.293.681

2012 yılı Ekim ayında ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya % 22,22 (677.797) ile birinci, İngiltere % 9,13 (278.429) ile ikinci, Rusya Fed. % 6,56 (200.058) ile üçüncü sıradadır. Rusya’yı Bulgaristan, Hollanda, Gürcistan, A.B.D., Fransa, Suriye ve İran izlemekte.

2012 yılı Ocak-Ekim döneminde ülkemize en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya % 15,99 (4. 607.126) ile birinci, Rusya Fed. % 12,05 (3.470.173) ile ikinci, İngiltere % 8,19 (2.358.755) ile üçüncü sıradadır. İngiltere’yi Bulgaristan, Hollanda, Gürcistan, İran, Fransa, A.B.D. ve İtalya izlemekte.

Kış 2012 / 2


Sağlık

30

İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ SEKTÖRÜ YENİDEN OLUŞUYOR Haziran 2012 tarihinde çıkan 6331 sayılı yasa sektörü yeniden şekillendiriyor.

4857 sayılı iş kanunu bütünlenerek çıkarılan yeni 6331 sayılı yasa kamu ve özel sektörün, ayrım yapmaksızın tüm kurumların çalışanlarına “İş sağlığı ve güvenliği” hizmetlerini sunma zorunluluğu getiriyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatlarında Neler Değişti? İş sağlığı ve güvenliği konusunda Türkiye’nin istatistikleri hiç de iyi değil. Bu gerçekten yola çıkan ve Avrupa Birliği ile uyum sürecinde geciktirilemez hale gelen yasa sonunda çıktı.

• Eskiden kanun kapsamında olmayan 50 kişinin

Bu yasanın özetlenebilir:

• İş yeri hekimi ve İş güvenliği uzmanlarının hizmet

getirdiği

temel

değişiklikler

şöyle

• Felsefi olarak iş sağlığı kurumlarımız tarafından sadece işyeri hekiminin reçete yazması ve 2 gün rapor vermesi olarak algılanmaktaydı. Bu durum artık mesleki hastalıkların engellenmesi ve sağlıklı bir iş ortamı yaratılması olarak tekrar tarif edilmektedir.

• Ticari ve sanayi şirket ayrımı olmaksızın iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin sağlanması her iş yerinde zorunlu hale getirilmiştir.

altında işçi çalıştıran işverenler de iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmeleri zorunlu hale getirilmiştir. süreleri yeniden belirleniyor.

• Tehlike sınıfı ayrımı olmaksızın tüm kurumlar İş Güvenliği uzmanı çalıştıracaklar. Aslında sadece eleman istihdamı bu işin kanuni sorumluluklarını kapatamıyor. İş sağlığı ve güvenliği artık şirket yönetiminin gündeminde kalması ve ticari riskler gibi ölçülmesi ve yönetilmesi gereken bir konu haline geliyor.

Yeni Yasa Çerçevesinde Bir İş Yerinde Aranan Kriterler • İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemlerinin oluşturulması

• İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hemşiresinin istihdam edilmesi ve bir ruhsatlı OSGB (Ortak sağlık ve güvenlik Birimi) tarafından hizmet alınması

• Risk analizi raporunun hazırlanması, güncel kalmasının sağlanması ve Çalışma Bakanlığına bildirilmesi

• Her yıl iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılacak işlemlerin tespiti ve hedef doğrultusunda yapılanların Çalışma Bakanlığı’na bildirilmesi

• İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kurulması ve her ay toplanmasının sağlanması, kurul kararlarının gecikmeden uygulanmasının sağlanması

• İşe giriş, periyodik ve portör tetkik ve muayenelerinin eksiksiz ve hatasız yapılmasının sağlanması

• Çalışma ortamı ölçümlerinin eksiksiz ve hatasız yapılmasının sağlanması Yeni kanun birçok konuda işverene devredilemez sorumluluklar yüklüyor. Maddi cezalar ciddi derecede yüksek ve bunların yanı sıra kurum imajını bozacak uzun süreli faaliyeti durdurma ve kapama cezaları da var. İş sağlığı ve güvenliği, kurumların profesyonelce destek almaları gereken bir alan haline gelmiş durumda.

Engin GÜVEN Portclinic



İstatistik

32

İTTİFAKLARIN SUNDUKLARI KOLTUK KAPASİTESİ Diğerleri

Oneworld

(İttifak Üyesi Olmayanlar)

SkyTeam Alliance

İTTİFAK

Ekim 2012

Oneworld

Haftalık ASK

19,143,943,364

SkyTeam Alliance Haftalık ASK

24,724,533,258

Star Alliance

Haftalık ASK

35,272,924,273

Diğerleri

Haftalık ASK

55,614,562,004

Haftalık ASK Toplam 134,755,962,898

Star Alliance

YOLCU HAREKETLERİ Nereden

Nereye

Haftalık Koltuk

Asia

Asia

24,703,207

North America

North America

22,237,922

Europe

Europe

17,991,706

South America

South America

5,111,609

Australasia

Australasia

2,156,635

Africa

Africa

1,560,253

Europe

Asia

915,763

Asia

Europe

913,031

Europe

North America

881,154

North America

Europe

871,104

Middle East

Asia

725,051

Asia

Middle East

704,532

Europe

Africa

590,684

Africa

Europe

588,590

Middle East

Europe

572,809

Europe

Middle East

570,851

Asia

North America

436,229

North America

Asia

434,224

Australasia

Asia

316,300

Asia

Australasia

315,213

TOPLAM

82,596,867


İstatistik

33

HAVAALANLARINDAKİ YOLCU TRAFİĞİ (GİDEN-GELEN) 2012 EKİM SONU TAHMİNİ BİN YOLCU Diğer Havalimanlar

İstanbul Atatürk Havalimanı Antalya Havalimanı Sabiha Gökçen Havalimanı İzmir Havalimanı Esenboğa Havalimanı Diğer Havalimanı Toplam

İzmir Havalimanı

Esenboğa Havalimanı

37745 23355 12292 8062 7765 23675 112896

İstanbul Atatürk Havalimanı

Antalya Havalimanı Sabiha Gökçen Havalimanı

HAVAALANLARINDAKİ YÜK TRAFİĞİ (BAGAJ+KARGO+POSTA) 2012 EKİM SONU TAHMİNİ BİN TON İstanbul Atatürk Havalimanı

İstanbul Atatürk Havalimani Antalya Havalimani Sabiha Gökçen Havalimani İzmir Havalimani Esenboğa Havalimani Diğer Havalimani Toplam

1017 471 137 95 81 2080 3881

Antalya Havalimanı

Sabiha Gökçen Havalimanı

İzmir Havalimanı

Diğer Havalimanlar Esenboğa Havalimanı

İstanbul Atatürk Havalimanı

Antalya Havalimanı

Sabiha Gökçen Havalimanı

İzmir Havalimanı

Esenboğa Havalimanı

Kaynak: D.H.M.İ.

Kış 2012 / 2


Analiz

34

AB, TAŞIYICILARINI YENİ KÜRESEL REKABETTE

KOLLAYABİLECEK Mİ?

Küresel havacılık, çarpıcı şekilde değişmeye devam ediyor. Havacılıkta talebi hala ekonomik büyüme ve refah belirliyor. 2011-2030 yılları arasında GSYH’nin Avrupa’daki değişiminin %1,9 olması bekleniyor. Havacılık sektöründe dünya liderliğini koruyan Avrupa havacılık endüstrisi, yoğun küresel rekabet ve yeni meydan okumalarla karşı karşıya.

Ekonomik krizin yarattığı durgunluk 4 yıldır tam olarak atlatılabilmiş değil. ABD’den başlayıp Avrupa’yı da etkisi altına alan süreç Avrupa Birliği’nin karar mekanizmalarının ABD kadar verimli işlemediğini ortaya koydu. AB üyesi bazı ülkelerin hala avro kullanımı eşliğinde ortak maliye politikalarının olmamasının yarattığı çözümsüzlük ve öteleme politikaları birliğin geleceğine ilişkin olumsuz şüpheleri kimi zaman kuvvetlendirse de, bu aralar, bu şüphelerin gerilerde kaldığını gözlemlemekteyiz. Kriz ve durgunluğun havacılık üzerine doğrudan etkilerinin olduğunu bilsek de bu süre zarfında küresel ölçekte bazı bölgelerde havacılık, çok büyük gelişmeler göstermesine rağmen Avrupa için aynı gelişmenin olmadığını ve özellikle kimi bölgelerde Avrupalı taşıyıcıların pazar paylarının azaldığını görmekteyiz. Sadece içerisinde bulunulan son birkaç yılın neticesi olarak değil, yakın gelecekteki dünya ekonomisindeki gelişim beklentilerinin de bunu desteklediğini ve ekonomik projeksiyonların da bu beklentilere göre revize edildiğini hemen her gün okumaktayız.

AB’nin Harici Havacılık Politikası Nelerden Oluşuyor? Avrupa Birliği, ekonomik gelişim ve ticaret üzerinde önemli etkisi bulunan havacılık sektörüne ivme kazandırabilmek üzere çalışmalar yapmaya devam ediyor. Bu amaçla Avrupa Komisyonu yeni Harici Havacılık Politikası’nı yayınladı ve buna dayanarak kısa vadede izleyeceği yolu belirlemeye çalıştı. AB Ulaşım Komiseri Siim Kallas’ın komisyona sunduğu rapora göre şekillenen politika, gelişmekte olan Asya-Uzakdoğu ile Ortadoğu pazarlarının büyümesinin gerisinde kalan AB havacılık pazarının güçlenmesini ve AB network taşıyıcılarının desteklenmesini hedefliyor. Sektörde ağırlığın batıdan doğuya doğru kaydığı günümüzde Avrupa havacılığının bu değişimden faydalanabilmesi için 3 başlıkta çalışma yapılması gerekiyor. Bunlar; komşu ve uluslararası ortaklarla yeni anlaşmalar imzalamak, adil rekabet ve yatırımdan oluşuyor.


Analiz

Komşu ve Uluslararası Ortaklarla Yeni Anlaşmalar İmzalamak a. Kilit rol üstlenen ve önemi artan havacılık ortaklarından Çin, Rusya, Körfez Ülkeleri, Japonya, Hindistan ve ASEAN ülkeleriyle (Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland, Bruney, Vietnam, Laos, Myanmar, Kamboçya) AB seviyesinde anlaşma imzalamak. b. 2015 itibarıyla komşu ülkelerden Ukrayna, Azerbaycan, Türkiye ve Mısır arasında AB seviyesinde havacılık anlaşmalarını tamamlamak. Bu amaçla üye devletlerin Avrupa Komisyonu’nu yetkilendirmesine çalışmak. Planlanan anlaşmalarla birlikte yıllık 12 milyar avroluk bir faydanın beklendiğini belirtmekte yarar var. Bu hedefe ulaşabilmek için Avrupa Komisyonu 2013 başında birliğe üye devletlere bir önceliklendirme listesini sunmayı planlıyor. Komisyon önemli ortaklara, ülkelerle yapılacak anlaşmalara ek olarak sanayi ve teknoloji anlaşmalarının da eklenmesini tavsiye ediyor. Örnek alanlar olarak hava trafik yönetimi (Eurocontrol’ün kullandığı SESAR programı), emniyet ve uçak parçalarının sertifikalandırılması sıralanıyor.

Adil Rekabet AB, ‘açık pazarların’ uluslararası havacılık ilişkilerini geliştiren temel etmen olduğundan hareketle, büyümekte olan pazarlarla yapılacak anlaşmaların ‘açık semaları’ sağlamalarına ve bunun adil ve gerçek rekabeti doğuracağına inanıyor. AB, dahili havacılık pazarından edindiği ‘açık semalar’(open skies) tecrübesinin harici havacılık politikasının temeli olmasını sağlamaya çalışacaktır. Komisyon rekabetin korunması için AB üyesi devletlerin AB üyesi olmayan devletlerle olan ikili hava taşıma anlaşmalarına (mümkünse AB seviyesinde) standart ‘adil rekabet’ koşullarının dahil edilmesini önermektedir.

Yatırım Çoğu ülke tarafından uygulanan hava taşıyıcılarının mevcut sahiplik durumları ve denetim mekanizmaları, taşıyıcıların kaynak olarak yeni sermayelere erişimlerine engel olmaktadır. Taşıyıcıların birleşmeleri ve ihtiyaç duydukları yeni yatırımları yapabilmeleri için sahiplik ve kontrol mekanizmalarında liberalleşmenin zamanının geldiği iddia edilmektedir. Buna dönük adımların atılabilmesi için gündem yerinin ICAO olacağı ve Mart 2013’teki ICAO Hava Trafik Konferansı’nda bu konuya yer verilmesinin değerlendirilebileceği önerilmektedir.

Planlanan anlaşmalarla birlikte yıllık 12 milyar avroluk bir fayda beklenmektedir.

35

Rekabet Koşullarına Uyum Avrupa Havayolları Birliği (AEA) Sekreteri Athar Husain Khan, AEA adına bu tür bir gelişmenin memnuniyet verdiğini, uzun zamandır böyle bir politikanın ortaya konması için çalışıldığını belirtmiştir. Ayrıca AB’nin Avrupalı Network taşıyıcılarını ve ekonomiye katkılarını değerlendirerek havacılığın yeni rekabet şartlarına uyum politikası ortaya koymasını desteklediklerini gösterdiğini ifade etmiştir. Yukarıda hedeflenen temel politika başlıklarından AB düzeyinde yeni havacılık anlaşmalarının imzalanması sürecinin oldukça sancılı olacağını düşünmekteyiz. Öyle ki alışılageldiği üzere devletler arasında imzalanan bu ikili anlaşmaların tek bir AB hava sahasına karşı münferit ülke hava sahası ve uçuş noktalarının konu edilmesi için anlaşma zemininde buluşulabilmesi anlaşma taraflarının eşit olmamasından (AB-münferit ülke) kaynaklanan bir güç dengesizliği yaratacaktır. Ayrıca şimdiye dek imzalanmış anlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi ve ikili anlaşmada referans hukuk kaynağı olarak AB hukukunun kabul ettirilmesi zahmetli ve yorucu olduğu kadar adaletsiz de olacaktır. Ayrıca yazılım, teknoloji ve sertifikalandırma gibi konuların anlaşmalara dâhil edilmeye çalışılması, ticari olarak olumlu bir adım olarak düşünülmelidir. Bu tür satışlar AB’nin araştırma/geliştirme kapasitesini pazarlaması olarak değerlendirilebilir.

AB’nin “Açık Semalar” Politikası Adil rekabet iddiasıyla ‘açık semalar’ politikasının ikili anlaşmalara dayatılmaya çalışılması aslında adil olmayan bir rekabete neden olacaktır. Çünkü birlik ülkelerinin ortak hava sahası iddiasına karşın tek bir hava geçiş sahası gibi ücretlendirilmeme, havalimanı koşullarının ve vergilendirmenin oldukça farklı oluşu vb. birçok sebebe ek olarak ülke gelişmişlik düzeylerinde kimi ülkeler arasında uçurumların olması ortak bir ‘açık semalar’ politikasını tamamen tek taraflı kılacaktır. Gelişmişlik düzeylerinin yakın olduğu kabul edilebilecek AB ve ABD’nin arasındaki ‘açık semalar’ anlaşmasının dahi tam olarak ve adil rekabet oluşturabildiği oldukça su götürür olduğu şartlarda bu tür bir politikanın AB taşıyıcılarını koruma maksadı taşıdığı açıktır. Yatırım konusunda AB’nin sermaye hareketliliği ile rakip ülke firmaları üzerindeki sahiplik haklarının değişmesine dönük ICAO nezdinde girişimlerin olumlu netice vermeyeceği beklenebilir. Özellikle AB-ABD arasındaki anlaşmada sermaye konusunda anlaşmazlığın sürdüğünü görerek, bunun 11 Eylül travmasını üzerinden atamayan ABD’yi değil diğer ülkeleri hedef aldığı ve farklı bir yol izlenmeye çalışılarak rakip firmalar üzerinde etki oluşturmaya çalışılacağı anlaşılacaktır.

Kış 2012 / 2


Analiz

36

Türkiye Sivil Havacılığının Yükselişi AB’yi Tedirgin Etti Ülkemiz için değerlendirdiğimizde AB’nin Türkiye’deki büyüyen pazardan daha fazla istifade etmenin yollarını bulmak maksadıyla politikasına kaçınılmaz olarak bizi eklediğini görmekteyiz. Gerek THY ve gerekse diğer ülkemiz havayollarının güçlü, rekabetçi ve atak pazar stratejilerinin AB’li taşıyıcıları rahatsız ettiğini, en hafif deyimle kıskandırdığını söyleyebiliriz. Havayollarımızın, ülkemizin gelişimine paralel olarak aslında bir tür ‘restorasyon’ döneminde olduğunu söyleyebiliriz. Potansiyelinin ortaya çıkması için gereken şartların son 10 yılda sağlanmasıyla havacılığımız altın çağını yaşamaktadır. AB’ye üye olmayan, ancak üye adayı olan devletimizin AB’li güçlü taşıyıcılarla havacılık alanında daha güçlü rekabet edebilmesi için birlik tarafından ortaya konmaya çalışılan ‘harici’ politikalarına karşı gerekli hazırlıkların yapılması, hem ikili ülke anlaşmalarında,

hem de AB ile yapılabilecek anlaşmalarda çıkarlarımızın korunması gerekmektedir. Son olarak AEA’ya üye olup AB üyesi olmayan taşıyıcılar için (ülkemizden THY, Ukrayna’da AeroSvit, İzlanda’dan Icelanair, Sırbistan’dan JetAirways, Ukrayna’dan UIA) AEA’nın ortaya konan politikada tam olarak hangi tarafta yer alacağını görmekte ve/veya onu etkilemekte yarar bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

AB’nin ilk 20 Uluslararası Pazarı AB-27 ile AB üyesi olmayan ülkeler arasındaki yolcu trafiği (milyon) Country 2010 USA Turkey Switzerland Norway Egypt Russia United Arab Emirates Morocco Canada Tunisia Israel India China Brazil Japan Thailand Algeria Hong Kong Crotia Singapore

47,2 30,1 26,6 15 14 13,1 11 10,9 9,1 8,3 6,7 5,3 5,2 4,9 4,6 4,3 3,5 3,5 3,4 3,1

Kaynak: Eurostat (Taşınan Yolcu)

Anahtar Bilgiler Havacılık 5,1 milyon işi desteklemekte ve Avrupa’nın GSYH’sinin %2,4’ü olan 365 milyar avro katkıda bulunmaktadır. Avrupa havacılık endüstrisi durgunluk yaşamaktadır. IATA tahminlerine göre Avrupalı ticari taşıyıcılar 2011 yılında 0,5 milyar dolar zarar ederken 2012 yılında 1,1 milyar dolar zarar edecekler. Avrupa havacılık endüstrisi dünya lideri olmaya devam etmektedir. Bu liderlik uçak üretimi, havayolları, havalimanı merkezleri (hub) ve hava trafik yönetimi araştırma ve geliştirmesini (SESAR programı dâhil) kapsamaktadır. Ancak bu liderlik pazara giren yeni oyuncular, yoğun küresel rekabet ve yeni meydan okumalarla tehdit altındadır. Mevcut küresel krize rağmen küresel hava taşımacılığı uzun vadede 2030 yılına kadar yıllık %5’lik, toplamda %150’lik bir büyüme beklentisi taşımaktadır. (Airbus: ‘Geleceğe Varış: Küresel Pazar Tahmini 2011-2030) Küresel havacılık çarpıcı şekilde değişmeye devam ediyor. Havacılıkta talep öncelikle ekonomik büyüme ve Kaynaklar: http://europa.eu/rapid/press-release_IP-12-1027_en.htm http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-714_en.htm?locale=en http://ec.europa.eu/transport/modes/air/international_aviation/external_aviation_policy/ http://files.aea.be/News/PR/Pr12-017.pdf

refah kaynaklıdır. 2011-2030 yılları arasında GSYH’nin Avrupa’daki değişiminin %1,9 olması beklenirken, bu oran Hindistan’da %7,5, Çin’de %7,5 olarak beklenmektedir. Buna göre havacılıktaki büyüme de AB’den Asya ve Ortadoğu’ya kayacak ve uluslararası hava taşımacılığı trafiği de bu bölgelere odaklanacaktır. (Bombardier-Global Insight). Gelecek 20 yılda havacılığa eklenecek yeni trafiğin yarısı Asya-Pasifik bölgesin/e/den olacaktır. Böylelikle Asya-Pasifik hava trafiği pazar payı olarak %38’lere ulaşarak ABD’yi yerinden edecektir. Düşük büyüme ortalamaları nedeniyle, AB’li taşıyıcılar AB’li olmayan taşıyıcılara birçok bölgede pazar paylarını kaptıracaklardır. 2003’te kıtalararası uçuşta %29’a sahip iken 2025’te bu payın %20 olması beklenmektedir. AB’li olmayan taşıyıcılar küresel piyasada yer almaya başladılar. En hızlı bölgesel trafik gelişimi gösteren bölge olan Ortadoğu 2010 yılında %7’lik bir pazarı temsil ederken 2030’da %11’lik büyüklüğe erişecektir.

Mehmet AKALIN İsviçre / Basel



Ayna

38

THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAMDİ TOPÇU’YA MAKAMINDA ZİYARET TÜSHAD Yönetim Kurulu üyelerimiz geçtiğimiz günlerde dernek başkanımız Serdar Uygur’un başkanlığında THY A.O. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’yu makamında ziyaret etti. Samimi bir havada geçen bu ziyarette başkanımız Serdar Uygur, dernek çalışmalarımız, yeni yayınlanan Sivil Havacılar Dergimiz ve yakın gelecekte gerçekleştirmeyi planladığımız faaliyetler hakkında Hamdi Topçu’ya kısa bir sunum yaparak bilgi verdi. THY A.O. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu da TÜSHAD’ın çalışmalarını güzel ve faydalı bulduğunu belirterek, mevcut ve planlanan faaliyetlerimizle ilgili çeşitli önerilerde bulundu. Hamdi Topçu, THY’nin filosuna katmaya başladığı geniş gövde uçakların ve hızla genişleyen uçuş ağının Türk sivil

havacılığının gelişimine önemli ölçüde katkısı olduğuna da dikkati çekti.

3. TÜHESFO FUARINDA

TÜSHAD

STANT AÇTI

TÜSHAD olarak ilk kez sektörel bir fuara aktif katılımcı olarak iştirak ederek, derneğimizin tanıtımı ve daha geniş kesimlere sesimizin duyurulabilmesi hedefimiz doğrultusunda bir adım daha attık. Bu çerçevede, İTO ve THY TEKNİK A.Ş işbirliğiyle 18-20 Ekim 2012 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde bu yıl 3.’sü düzenlenen TÜHESFO (Türk Havacılık Endüstri Sergisi, Forumu ve Fuarı) Fuarı’nda derneğimiz de aktif fuar katılımcılarından biri olarak stant açtı. Aralarında Boeing ve Airbus gibi uçak üreticileriyle, Goodrich ve Pratt & Whitney gibi sektörümüzün önde gelen imalatçı ve tedarikçileriyle birlikte, TAI, TEI, SSM ve THK gibi kurumların da katılımcıları arasında olduğu bu etkinliği üç gün boyunca yüzlerce firma ve kuruluşu temsilen binlerce profesyonel, sektör mensubu ve ilgili ziyaret etti.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım TÜSHAD standını ziyaret etti. Fuardaki TÜSHAD standımızı, fuarın açılışını yapan Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım ve beraberindeki protokol mensupları başta olmak üzere yüzlerce katılımcı ziyaret ederek, TÜSHAD ve faaliyetlerimiz hakkında bilgi aldı. Fuar süresince standımızda dernek üyelerimizin yanı sıra muhtelif alanlarda işbirliği ve destek tekliflerinde bulunan çok sayıda ziyaretçi ve fuar katılımcısı ile de verimli görüşme ve istişareler gerçekleştirildi.


Ayna

39

TÜSHAD Seminerleri Devam Ediyor

“Başarı Yolunda Zirveye Giden Adımlar” TÜSHAD’ın tertiplediği, tüm üyelerimiz ile sektör çalışanlarımızın katılımına açık olarak sürdürmekte olduğumuz “TÜSHAD Seminerleri” dizisinin son halkasını, 19 Eylül 2012 tarihinde THY VIP Salonu’nda gerçekleştirdik. Aynı zamanda TÜSHAD’ın 7. kuruluş yıldönümü olan bu anlamlı günde gerçekleştirdiğimiz 2012 yılının son semineri yoğun ilgi gördü.

“Hayatta İlerle ve İlerlet” Uzman Psikolog Ertan Şimşek tarafından gerçekleştirilen seminer, kimi zaman kahkahalar ile izlenen bir standup şova kimi zaman da katılımcıları derinlemesine düşündüren akademik bir seminere dönüştü. Şimşek, son derece esprili ve renkli bir üslupla beyin okuma yöntemleri ve karakter tipleri hakkında katılımcılara kısa bilgiler ve örnekler verdi. Toplumda insanların beyin ve zeka kapasitesi olarak hemen hemen aynı düzey ve potansiyelde olduklarını belirten Şimşek, bu kapasitesini iyi kullanan, NLP gibi uygun yöntemlerle beynini programlayabilen kişilerin başarı yolunda bir adım öne geçebileceklerine işaret etti. Bu alanda bilinçaltının önemini de vurgulayan Ertan Şimşek, buna dair çeşitli örnekler de vererek “sözleriniz kaderiniz olur” ifadesini kullandı.

4 “D” Kuralını Uygulayın Mutlu Olun! Başarı yolunda önem taşıyan değişim veya problemlerin çözümünde dikkate alınması gereken diğer bir kural olarak “4 “D” Kuralı”ndan da bahseden Uzman Psikolog Şimşek, bu kuralı da şu şekilde özetledi: Duygularınız düşüncelerinizi, Düşünceleriniz davranışlarınızı, Davranışlarınız da dünyanızı değiştirir. Başarı ve zirveye giden yolda en önemli unsurlardan olan iletişimin önemini de vurgulayan Şimşek, önyargıların iletişimi dinamitleyen, zaman zaman çok kötü sonuçları olabilen etkenlerin başında geldiğini ifade etti. Uygulamalı örneklerle dinamik, interaktif bir sunum gerçekleştiren Ertan Şimşek, katılımcılar tarafından seminer bitiminde ayakta alkışlandı. Bu güzel ve renkli sunumu gerçekleştirdiği için TÜSHAD ve tüm üyelerimiz adına tekrar teşekkür ettiğimiz Uzman Psikolog Ertan Şimşek’in, başarı ilkeleri, liderlik, kariyer yönetimi ve NLP teknikleri gibi konularda yazmış olduğu kitapları mevcuttur. İlgi duyanlar ayrıntılı bilgiye http://www. vizyoner-ed.com/?s=kitaplar adresinden ulaşılabilir.

5 “İ” Kuralı Nedir? Başarı ilkeleri arasında, ne istediğini bilmek, uyum, duygusal sezgi gücü ve esneklik gibi hususların altını çizen Şimşek, “Değişimin 5 “İ” Kuralı” adını verdiği unsurları da şu şekilde sıraladı: İhtiyaç, istek, itimat (özgüven), inanç ve irade…

Kış 2012 / 2


Kültür - Sanat

40

TAV’A BİR ÖDÜL DE BEYAZ PERDEDEN GELDİ

TAV Havalimanları imaj filmi Cannes’dan ödülle döndü. TAV Havalimanları kurumsal film, reklam ve belgeseller dalında Avrupa’nın en büyük, dünyanın da önde gelen organizasyonlarından Cannes Corporate Media & TV Awards galasında sahneye çıktı.

TAV, Havalimanı İşletmeciliğini Beyaz Perdeye Taşıdı. Türkiye’nin havalimanı işletmeciliği alanında dünyadaki lider markası TAV Havalimanları, Avrupa film endüstrisinin kalbinin attığı Cannes’da “Gümüş Yunus” ödülünü aldı. Bu yıl 35 ülkeden 666 projenin katıldığı Cannes Corporate Media & TV Awards’ta yönetmen, yapımcı ve akademisyenlerden oluşan uluslararası jüri tarafından belirlenen ödüller, düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Türkiye’den ilk kez TAV’ın ödül aldığı Palm Beach’de düzenlenen törende ödülü TAV Havalimanla-

rı adına Kurumsal İletişim Koordinatörü Bengi Vargül aldı. Havalimanı operasyonlarının perde arkasını anlatan filmde bir anlık da olsa “TAV olmasa ne olur?” sorusunun yanıtı için hayat duruyor. Yapımcılığını İstanbul Dreambox ve kreatif direktörlüğünü Çağrı Öztoksoy’un üstlendiği filmin yönetmenliğini Hollandalı Louis Van Zwol, görüntü yönetmenliğini ise Steve Walker gerçekleştirdi. Filmde, TAV’ın yolculukları kolaylaştırma hedefine vurgu yapıyor.

Hizmeti Sanata Dönüştürüyor. TAV Havalimanları Kurumsal İletişim Koordinatörü Bengi Vargül “TAV Havalimanları olarak hizmeti sanata dönüştürmek ve yolculukları hızlı, konforlu ve keyifli hale getirmek için çalışıyoruz. Faaliyet alanlarımızı anlattığımız filmde de bu vurguyla hareket ettik. Altı ülkede 12 havalimanında faaliyet gösteriyoruz ve havalimanı operasyonunun her alanında yer alıyoruz. Milyonlarca yolcu ve yüz binlerce uçağa 7/24 hizmet vererek müthiş bir kaosu yönetiyoruz. En ince detaylarına kadar düşünülmüş ve saat gibi işleyen bu organizasyonun görünmeyen yüzünü esprili bir şekilde vurguladığımız filmimizin ödüllendirilmesinden dolayı büyük bir mutluluk duyduk. Sinema sanatının imgelerinden Cannes’da bu ödülü almak da bizi ayrıca gururlandırdı. Bir Türk markası olarak burada sahneye çıkmaktan dolayı sevinçliyiz.” dedi. Bu yıl The Coca-Cola Company, PwC AG, Deutsche Bank AG, McCann Paris gibi kıtanın önde gelen şirket ve ajanslarının katıldığı Cannes Corporate Media & TV Awards jürisi şu isimlerden oluştu: Nikolai A. Behr (Başkan, the Corporate TV Association), Anne-Claude Benhamiche (Yönetmen), Peter Claridge (Yönetmen), Philippe Dorison (Yönetmen, Compagnie Des Réales), Hannes Gellner (Yönetmen, Paris/Vienna), Zbigniew Mudzki (Yapımcı, The Se-Ma-For Production Company), Peter Heuts

(Yönetmen, Dutch Railways For Educational And Preventative Programs), Teruhiko Kimura (CEO/Yapımcı, Image Science, Inc.), Michael Kögler (Yönetmen), Daniel Ly (Pazarlama Analisti, TV5 Monde), Silvia Kucera (University of Applied Sciences Krems), Hervè Tirmarche (Yönetmen), Lela Krstevska (CEO, Balkan Invest Group) TAV Havalimanları imaj filmi ve TAV Grubu imaj filmi, eylül ayında New York’ta düzenlenen Telly Awards’da da iki ödül kazanmıştı. Filmler yine ABD’nin prestijli yarışmalarından Aurora Awards’da da iki ödül kazandı. Film için 35 kişilik bir ekiple, 10 gün süresince çekimler gerçekleştirildi. Filmlerin post-prodüksiyon aşamaları da yaklaşık 20 kişilik bir ekip tarafından üç haftada tamamlandı.



Tek eksigim: kalemim, defterim..


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.