KOBI Aktuel - October 2019

Page 1


KRİPTO PARALARIN

BÜYÜK ÇIKIŞI Kripto paraların toplam pazar büyüklüğü (milyar)

Piyasada olan kripto para adedi Bitcoin'in toplam pazar hacmi içindeki oranı

$7,1

2013

2014

2015

$4,0

$11,3 2016

8

29

33

69

92.3%

83.5%

79.5%

$1,5

92.5%

$177.0 2017

$813.0 2018

? 2019

392 45.2%

2862

Kaynak: coinmarketcap.com

32%

Kripto para almak için çok mu geç? TL ile Bitcoin alınır mı? Güvenlik altyapısı ve özel hizmetleriyle dünyanın önde gelen kripto alım-satım platformları arasına girmeyi başaran Bitci.com, Türkiye’de yeni nesil yatırım sürecini başlattı. Türkiye dijital para borsalarının deneyimli yatırımcısı Burak Çağdaş Çağlar tarafından, yatırımcıların ihtiyaçları doğrultusunda kurgulanan Bitci.com; bünyesinde sunduğu tüm hizmetlerle yatırımcıları en doğru şekilde yönlendirmeyi ve yatırım süreci boyunca ihtiyaç duyulan tüm unsurları tek bir platformdan sağlıyor. KULLANICI DENEYİMİ ÖN PLANDA Kullanıcı deneyimi ve global kullanıcı alışkanlıklarını temel alan bir sistem üzerine kurguladıkları Bitci.com’un sadece Türkiye’nin değil dünyanın en gelişmiş borsası olduğunu ifade eden Çağlar, “Çok farklı özelliklerimiz var. Bunlardan en önemlisi kâr-zarar grafiklerimiz. Bugün piyasada genel olarak coin alım-satım işlemi yaparken, sistem size ne kadara alım yaptığınızı, satış işlemi planladığınızda ise ne kadar kâr ya da zarar elde ettiğinizi göstermiyor.

Bu portföyün sağlıklı bir şekilde takip edilmesi, hesapların doğru bir şekilde yapılması açısından bu çok ciddi bir sorun. Biz de piyasadaki bu sorunun üzerine gittik. Hem gerçekleşmiş hem de gerçekleşmemiş kâr-zarar grafiklerimizle bu sorunu ortadan kaldırdık” dedi. PİYASADA İLK VE TEK Kripto para piyasasına yatırım yapmak isteyen yatırımcıların genelde tek coin üzerinden başladığını ifade eden Çağlar şunları söyledi: “Ancak kısa bir süre sonra bu piyasayla ilgili bilgi arttıkça farklı coinler üzerinden farklı zamanlarda yatırım yapılıyor. İşte bu noktada hesaplar karışabiliyor, sağlıklı yatırım kararı vermek zorlaşıyor. Bitci.com’da yer alan kâr-zarar grafikleri sayesinde hiçbir işlem yapmanıza gerek kalmadan her alım satımınız sonundaki kâr veya zararınızın toplamı bitci.com’daki kasanızda gerçekleşmiş ve gerçekleşmemiş kâr/zarar bölümünde TL ve yüzde olarak işleniyor. Böylece ek bir program kullanmadan tek ekranda TL ile kripto para alım satım işleminizin kârlılığı görülebiliyor. Bu kolaylıklar ile kripto paralar için hiç de geç değil.


Yeni Nesil, Bitcoin ve Altcoin Alım Satım Borsası


2

EKİM 2019


www.kobiaktuel.com.tr

3


GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARIYI YAKALAMAK

B

ugün birçok kişi kendi işini kurmak istiyor; ancak nereden ve nasıl başlayacağını bilmeyebiliyor veya hatalar yapabiliyor. Girişimciler, sağlam bir strateji belirleyerek, özverili çalışarak ve doğru çözüm ortağıyla ilerleyerek başarıyı yakalayabiliyorlar. Bu ayki Portre bölümümüzde, Türkiye’nin en başarılı iş insanlarından olan BigChefs Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli ile gerçekleştirdiğimiz röportajımıza yer veriyoruz. Girişimcilik hikayesiyle birçok kadına ilham veren Cizreli ile BigChefs’in markalaşma yolculuğunu, Toprağın Kadınlarından Sofralara adlı projesini ve önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerini konuştuk. Röportajımızı Portre sayfalarımızda okuyabilirsiniz.

ğı haberimize Girişimcilik sayfalarımızda yer veriyoruz. Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte büyümek ve verimliliklerini arttırmak isteyen işletmelerin, muhasebe ve finansal süreçlerinin elektronik ortamda kayıt altında tutulması işletmelere güvence ve avantaj sağlıyor. e-Fatura, e-Arşiv gibi e-dönüşüm çözümleri sayesinde işletmeler maliyet avantajı sağlıyor, finansal işlemlerine ayırdığı sürenin kısalmasıyla ana işlerine odaklanabiliyor ve verimliklerini arttırabiliyorlar. Bu ay, e-Dönüşüm bölümümüzde, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin sundukları çözümleri ve avantajlarını mercek altına alıyoruz. Bunların yanı sıra yazarlarımızın ekonomi, insan kaynakları, pazarlama, hukuk ve sağlık içerikli makalelerine; güncel ve finans içerikli haberlerimize de sayfalarımızda yer veriyoruz. Life bölümümüzde ise teknoloji, mekan ve kültür-sanat haberlerini okuyabilirsiniz.

Girişimcilikte başarıyı yakalamanın önemli basamaklarından biri ise güvenilir bir çözüm ortağı ile ilerlemek. Dinamo Danışmanlık’ın Kurucu Ortağı Fatih Kuran, özellikle iş hayatına ilk defa adım atan girişimcilerin nakit akışı ve finansal yönetim konusunda profesyonel bir uzman desteği almaları gerektiğini Gelecek sayımızda buluşmak dilebelirtiyor. Global ve ulusal firmalara ğiyle… finansal danışmanlık hizmeti veren Kuran’ın, başarılı bir girişimci olma- Esen Kalın, nın beş önemli maddesini paylaştı-

Nihan Makaskesen

WEB SİTEMİZ YENİLENDİ WWW.KOBIAKTUEL.COM.TR

4

EKİM 2019

TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu Editör Nihan Makaskesen Görsel Yönetmen Nergis Çalıkoğlu Reklam Koordinatörü Tuğba Duman Reklam Satış Yönetmeni Kerem Çetin Abone Sorumlusu Sümeyra Yüce Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@kobiaktuel.com Yazarlar Dr. Öğretim Görevlisi Ayşegül Ak Dr. Serap Erdem İlişki ve Aile Danışmanı / Eğitmen Dila Selengil Ertemli Doç. Dr. Aysel Gündoğdu Dr. Öğretim Üyesi Beyhan İncekara Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara Öğretim Görevlisi Özgenur Reyhan Kurtuldu Marka ve Dijital Pazarlama Danışmanı Serap Öcal Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanı Nagihan Ünüvar Doç. Dr. Pelin Vardarlıer Reklam Rezervasyon reklam@kobiaktuel.com 0 212 247 11 79 Abone: abone@kobiaktuel.com Yönetim Yeri: Ergenekon cad. No:31 D:6 Şişli / İstanbul Tel: 0 212 247 11 79 www.kobiaktuel.com.tr info@kobiaktuel.com Baskı: Kültür Sanat Basımevi Yayın Türü: Yerel süreli aylık KOBİ Aktüel Dergisi TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


www.kobiaktuel.com.tr

5


İÇİNDEKİLER

/kobiaktuel /kobiaktuel /kobiaktuel

EKİM 2019

24

PORTRE Kurucu Ortağı ve 24 BigChefs Yönetim Kurulu Başkanı

Gamze Cizreli: “Toprağın Kadınlarından Sofralara adlı projemiz ile kadın girişimciliğini destekliyoruz”

08

BAŞLARKEN 08 BRIFING Sabancı Holding Çimento

Sektöründe 50 Yılı Geride Bıraktı

12

PERAKENDE

14

FİNANS

Vestel’den #UçuranTeknolojiler Projesi A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Belgin Maviş yazdı: Yükselen Güç & Egemen Güç Savaşının Kazananı Olmaz

22 GÜNCEL TİM, KOSGEB İle İhracata İlk Adım Seferberliği Başlatıyor

34 38

48

ÖNE ÇIKANLAR 44 e-DÖNÜŞÜM Paraşüt, Otopilot Vizyonuyla İşletmelere Avantaj Sunuyor

46 FRANCHISING Bereket Döner Yurt Dışında 10 Yeni Şube Açacak

58 GİRİŞİMCİLİK Başarılı Bir Girişimci Olmanın Beş Anahtarı

62 HİZMET Tepe Servis’ten Kurumlara

61

68

Entegre Temizlik Hizmeti

68 OTOMOTİV Yeni Mercedes-Benz GLC

Türkiye’de Beğeniye Sunuldu

78

6

LIFE/TEKNOLOJİ Galaxy Note 10 İle Ânı Yakalayın

EKİM 2019

60



BRIFING

GKL Platformu’na Eşitlikçi Baykuş Ödülü

G

ayrimenkulde Kadın Liderler (GKL) Platformu, Türkiye Araştırmacılar Derneği tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Baykuş Ödülleri’nde, ‘Maskülen Sektörde Kadın Olmak’ Araştırması ile Eşitlikçi Baykuş Ödülü aldı. Ödülü, Platform adına GKL Başkanı Neşecan Çekici, araştırmayı gerçekleştiren ERA Research & Consultancy ve XSights Araştırma & Danışmanlık temsilcileri ile birlikte aldı.

Sabancı Holding Çimento Sektöründe 50 Yılı Geride Bıraktı

S

abancı Topluluğu, çimento sektöründe 50 yılı tamamladı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, konuyla ilgili yayımladığı kutlama mesajında, Türkiye’nin çimento üretiminin yüzde 18’ini tek başına Sabancı Topluluğu’nun gerçekleştirdiğini belirtti. Sabancı, “Aynı zamanda ülkemizin çimentodaki ihracat lideri konumumuzla 65’ten fazla ülkeye kendi

markamızla satış yapıyor, yıllık 1 milyar TL’nin üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu başarılara liderlik eden başta CEO’muz Cenk Alper’e, Çimento Grubu Başkanı Tamer Saka’ya, Çimsa Genel Müdürü Ülkü Özcan’a ve Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar’a, tüm çimento grubu çalışanlarına ve iş ortaklarımıza katkılarından dolayı yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

İş Makinaları Sektöründen Kariyer.net’e İki Latin Amerika Atağı Baykuş Ödülü

T

ürkiye’nin en büyük online istihdam platformlarından Kariyer.net’in; CURIOCITY iş birliğiyle çalışma hayatının nabzını tutmak için başladığı “HR Pulse” araştırma serisi, Türkiye Araştırmacılar Derneği tarafından düzenlenen Baykuş Ödülleri’nde iki ödül kazandı. Çalışma hayatında annelik ve babalık olgularının derinlemesine incelendiği araştırmalar; Eşitlikçi Baykuş kategorisinde Altın, Sosyal Baykuş kategorisinde ise Bronz ödülün sahibi oldu.

8

EKİM 2019

L

atin Amerika bölgesinin en büyük iş ve inşaat makinaları ile altyapı fuarlarından olan Conexpo Latin Amerika Fuarı için geri sayım başladı. Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), 2-5 Ekim 2019 tarihlerinde Şili’nin başkenti Santiago’da düzenlenecek bu fuar için hazırlıklarını tamamladı. İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, sektör için büyük

fırsatların yer aldığı Latin Amerika pazarında, bu fuar aracılığıyla yeni iş birliği imkânları için görüşmeler yapacaklarını söyledi.


Edoksis ile

e-Fatura, e-İrsaliye, e-Defter ve e-Arşiv’e güvenle uyum sağlayın

SabancıDx Güvencesi İleri Veri Güvenliği Kesintisiz Hizmet Avantajlı Fiyatlandırma E-Fatura, e-İrsaliye, e-Arşiv ve e-Defter gibi yasal uygulamalara Edoksis ile kolayca uyum sağlayın. E-Mutabakat ve e-Analiz ile iş süreçlerinizi hızlandırın, verimliliğinizi artırın. Tüm elektronik belge akışınızı Edoksis ile güvenle yönetin.

Çözümlerimiz hakkında detaylı bilgi için hemen arayın.

0530 519 97 27 www.kobiaktuel.com.tr

9


ATAMA

Anadolu Hayat Emeklilik’e Yeni Genel Müdür

Fairmont Quasar İstanbul’da Atama

Füsun Kuran Bir Dilek Tut CEO’su Oldu

A

nadolu Hayat Emeklilik’in Genel Müdürlük görevine Yılmaz Ertürk getirildi. 1987 yılında Türkiye İş Bankası’nda, İktisadi Araştırmalar bölümünde Stajyer İktisat Uzman Yardımcısı olarak bankacılık kariyerine başlayan Ertürk, 1990 yılında bankanın Hazine bölümünde Uzman Yardımcısı olarak görevlendirildi. Ertürk, Türkiye İş Bankası bünyesinde uzun yıllar üst düzey pozisyonlarda görev aldı. Ertürk, 2017 yılından itibaren Sermaye Piyasaları ve Özel Bankacılık bölümlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevini yürütüyordu.

H

ayati tehlikesi olan hastalıklarla mücadele eden çocuklara yönelik uluslararası bir oluşum olan Bir Dilek Tut Derneği (Make-A-Wish Türkiye) Yönetim Kurulu, Bir Dilek Tut CEO’su görevine iş dünyasının deneyimli ismi Füsun Kuran’ı getirdi. Kuran, Bir Dilek Tut’dan önce Stefanel, Brooks Brothers ve RMK Classic gibi şirketlerde Genel Müdür ve CEO’luk görevlerinde bulundu. 2010-2012 ve 2014-2016 yıllarında iki dönem Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanlığı yapan Kuran, şu anda derneğin Başkan Yardımcısı olarak görev alıyor.

ALD Automotive Türkiye’ye Yeni CEO

F

airmont markasının Türkiye’deki ilk oteli olan Fairmont Quasar İstanbul’un Pazarlama ve İletişim Direktörlüğü görevine Bilge Şener getirildi. Şener, Fairmont Quasar İstanbul’un tüm iletişim faaliyetlerinden sorumlu olacak. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Bilge Şener, pazarlama ve iletişim sektöründe yirmi yılı aşkın tecrübeye sahip. Strateji ve marka yönetimi konusunda geniş deneyimi bulunan Şener, Fairmont Quasar ailesine Temmuz ayında katıldı.

A

LD Automotive Türkiye, CEO görevine Timur Kaçar’ın atandığını açıkladı. Otomotiv ve operasyonel kiralama sektöründe 23 yılı aşkın deneyime sahip Kaçar, 2007 yılında Operasyon Direktörü olarak katıldığı ALD’de 2009’dan bu yana Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Bu süre zarfında şirketin operasyonel süreçlerini dijitalleştirip, hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini üst seviyelere çıkaran stratejik projeleri yöneten Kaçar, ALD Automotive Türkiye’nin sektörün kilit oyuncularından biri konumuna gelmesine öncülük etti.

Bristol-Myers Squibb Türkiye’de Üst Düzey Atama

B

ristol-Myers Squibb Türkiye’de, Uzm. Dr. Devrim Emel Alıcı Medikal Direktörlük görevine getirildi. 2018 yılında Bristol-Myers Squibb Türkiye’de Onkolojiden Sorumlu Kıdemli Medikal Müdür olarak göreve başlayan Alıcı, Şubat 2019’dan bu yana Geçici Medikal Direktörlük görevini yürütüyordu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun

10

EKİM 2019

olduktan sonra eğitimine Heybeliada, daha sonra Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam eden Alıcı, ilk görevini Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak Mardin Devlet Hastanesi’nde yaptı. 2006- 2008 yılları arasında GSK’da Medikal Müdürlük yapan Alıcı, daha sonra Pfizer’de farklı görevlerde hizmet verdi.


www.kobiaktuel.com.tr

11


PERAKENDE

Ermenegildo Zegna Emaar’da Açıldı

adidas Yeni Mağazasını Akmerkez’de Açtı

D

ünyaca ünlü lüks erkek giyim markası Ermenegildo Zegna’nın İstanbul’da bulunan en büyük mağazası Emaar Square AVM’de açıldı. Ermenegildo Zegna’nın DNA’sından izler taşıyan mağaza, iki kattan oluşan 200 metrekarelik alanıyla ziyaretçilerine konforlu bir alışveriş deneyimi sunuyor. Geniş bir erkek giyim koleksiyona sahip olan marka, aynı zamanda zengin aksesuar ve ayakkabı koleksiyonlarıyla da beğeni topluyor.

Kahve Dünyası’nın Lezzetleri MalatyaPark AVM’de

a

didas Türkiye, İstanbul’un en seçkin alışveriş merkezlerinden biri olan Akmerkez’de yeni bir mağaza açtı. Gerçekleştirilen açılışa 2017-18 sezonunda Galatasaray’da da forma giyen ünlü Fransız futbolcu Bafétimbi Gomis katıldı. Markanın bu yeni mağazası, sahip olduğu 185 metrekarelik alanda markanın en yeni ve en popüler ürünlerine yer veriyor.

T

ürkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarında her gün 100 bini aşkın misafirini ağırlayan Kahve Dünyası, Malatya’daki ilk mağazasını açtı. MalatyaPark AVM’de açılan Kahve Dünyası, şık dekorasyonlu mağazası ferah bahçe alanında lezzet deneyimi sunuyor. Kahveden çikolataya, tatlı tuzlu atıştırmalıklardan dondurmaya uzanan bini aşkın çeşit, Kahve Dünyası tarafından en kaliteli malzemeler kullanılarak ustalık ve özenle üretiliyor.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

MediaMarkt’ta İnternetten Alıp Mağazada Ödeme Dönemi Başladı

M

ediaMarkt, kendi web sitesi üzerinden yapılacak online alışverişlere yeni bir ödeme yöntemi daha ekledi. Mağazada Ödeme hizmeti ile teknolojiseverler ödeme işlemini, online alışveriş sırasında ürünü teslim almak istedikleri mağazada; nakit, banka veya kredi kartı ve MediaMarkt Hediye Kartı ile yapabiliyor. Mağazadan Teslimat hizmeti ile birlikte kullanılan hizmet, ürünün teslim alınmadan mağazada incelenmesini de sağlıyor.

12

EKİM 2019

Vestel’den #UçuranTeknolojiler Projesi

V

estel, fiziksel mağazalarını dijital dünyayla buluşturuyor. 50 adet ütü, 22 adet el blender’ı, 13 adet süpürge, 10 adet Mix&Go, 6 adet saç kurutma makinesi ile kanat görünümde

tasarlanan #UçuranTeknolojiler Instagram Noktası’nın ilki Zorlu Center Vestel Mağazası’nda kuruldu. Projenin amacı, perakendede online ve offline dünyalar arasındaki çizgiyi kaldırmak. Vestel, bu deneyimi önümüzdeki dönemde diğer mağazalarına yaymayı hedefliyor. Vestel müşterileri mağaza içindeki #UçuranTeknolojiler Instagram Noktası’nda çektikleri fotoğrafları sosyal medya üzerinden #uçuranteknolojiler hashtag’iyle paylaştıklarında Kafe Vesto’dan kahve kazanıyor.


www.kobiaktuel.com.tr

13


MAKALE

Belgin Maviş A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı

YÜKSELEN GÜÇ & EGEMEN GÜÇ SAVAŞININ KAZANANI OLMAZ Üç çeyrektir küçülme içerisinde olan ekonomide kademeli ve ılımlı iyileşmeler gözlendiği konusunda Merkez Bankası’nın açıklamalarını izliyoruz. Her ne kadar sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı gibi verilere bu iyileşme yansımamış olsa da yıl sonunda IMF’nin de Türkiye için pozitif büyüme beklentisi devam ediyor.

14

EKİM 2019

Y

ılın ikinci yarısından itibaren yükseliş trendinde olan altın fiyatları 1280 dolar/Ons seviyesinden başladığı rallisinde 1.550 dolar seviyelerini test etti. Avrupa’daki resesyon endişeleri, ABD’nin Çin ile süre gelen ticaret savaşları global büyüme üzerindeki riskleri artırıyor, bu durum da dünyanın önce gelen gelişmiş ülke Merkez Bankaları’nın genişleyici bir para politikası uygulamasına sebep oluyor. Bu durum bizim gibi gelişmekte olan ülkelere olan risk iştahını artırıcı pozitif bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Dünyadaki ekonomik açıdan sıkıntılı olan bu durumlara siyasi gerginlikler de eklendiğinde finansal piyasalardaki dalgalanmanın da boyutu artıyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin, Kuzey Kore ve bizimle olan ilişkilerde yaptığı ve yapacağı açıklamalar çok zaman ekonomik verilerin önüne geçmeyi sürdürüyor. Trump’ın son olarak FED üzerinde kurduğu baskının FED’in Eylül ayındaki aldığı faiz indirimden etkili olduğu gözlenmiştir. FED’in arka arkaya yaptığı çift faiz indirimi sonrası gözler Ekim ayının son günündeki toplantıya çevrildi. FED üyelerinin yeni bir faiz indirimi olup olmayacağı konusunda farklı görüşleri devam ediyor. Piyasada şu an ağırlık yeni bir faiz indirimi olmayacağı yönünde oluşmuş olsa da toplantı gününe kadar Trump’ın baskıları ile de kararın yine değişebileceği gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. 24 Ekim’de ECB faiz kararı ve TCMB faiz kararı toplantıları ile 30 Ekim’de FED faiz toplantısı gerçekleşecek.

Dolar/Euro/Pariteler Gelişmiş ülke Merkez Bankaları’nın genişleyici para politikası uygulaması TL açısından değer kazandırıcı bir gelişme olarak öne çıkıyor. Para piyasasının genel kuralı şudur ki; “Paranın değerini basan belirler”. Dolayısıyla mevduat faizlerini negatif seviyelere çeken ve her ay piyasaya varlık alımları ile 20 milyar EUR süreceğini açıklayan ECB, eurodaki arzı artıracağından EUR’nun değerini aşağıya gelebileceğinin sinyallerini veriyor. Diğer taraftan faiz indirimlerine devam eden FED, gerekirse varlık alımı yapabileceği mesajını da her toplantısında veriyor. Dolayısıyla bu da doları değerini aşağıya çeken etmenler arasında yer alıyor. Diğer taraftan global ticarette büyük kısmının yapıldığı bu iki para biriminin, ekonomideki daralma sebebiyle talebinde azalma söz konusu. Bu da bu iki para biriminin özelikle gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı önümüzdeki dönemde değer kaybı yaşayabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor. Bunlarla birlikte TCMB kanadına baktığımızda, onun da dünya MB’lerine paralel genişleyici politikalarına şahit oluyoruz. Bu durum sebebiyle USD/ TL ya da EUR/TL kurunda sert aşağı yönlü hareketler görmüyor, daha çok yatay aşağı bir trend yaşıyoruz. Yıl sonuna kadar da MB’lerden aksi bir açıklama gelmedikçe mevcut seyrin korunacağını tahmin ediyoruz. BIST 100


MAKALE

XAU/USD - 1355 seviyesinden verdiğimiz 1548 hedefli al tavsiyemize istinaden 1548 seviyesinden kısmi kar realizasyonu değerlendirdik. 1496 seviyesindeki destek aşağısında sattıklarımız için geri alım değerlendirilebilir. 1548 üzerinde ise hedef olarak 1680 – 1725 bandını hedef olarak görüyoruz. Destekleri 1496 – 1422 – dirençleri ise 1548 – 1620 ve 1675 olarak belirliyoruz.

Seçim döneminde 83 bin seviyelerine kadar gerileyen endeks seçimlerin sona ermesi ile yükseliş trendi içerisinde girmişti. 100 bin seviyesinin üzerine çıkan BİST 100 endeksinin Mart ayındaki 104-105 bin seviyelerini aşmakta zorlandığını gözlemliyoruz. Özellikle MB’nin faiz indirimleri sonrası tahvil fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketin endeks üzerindeki olumlu etkisi gözlendi; ancak son faiz indirimi sonrasında tahvil faizlerinin yıl sonuna kadar aşağıya gelmesi için çok fazla yer kalmadı. Yıl sonunda yüzde 15 civarında oluşması beklenen enflasyon verilerinin büyük bir sürpriz yapmaması durumunda, tahvil fiyatlarındaki değerlemenin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan üç çeyrektir küçülme içerisinde olan ekonomide kademeli ve ılımlı iyileşmeler gözlendiği konusunda Merkez Bankası’nın açıklamalarını izliyoruz. Her ne kadar sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı gibi verilere bu iyileşme yansımamış olsa da yıl sonunda IMF’nin de Türkiye için pozitif büyüme beklentisi devam ediyor. Bu gelişmeler ışığında Borsa için de yıl sonuna kadar mevcut varsayımlar ışığında yatay ve yukarı yönlü beklentimizi koruyoruz. Altın Büyüme tarafında küresel bazda yaşanan olumsuzluklar PMI verilerindeki sert düşüler ve beraberinde yaşanan siyasi gelişmeler zaman zaman artan jeopolitik risklerle birleşmesi en çok altının yıldızını parlatıyor. Fed’in küresel piyasalara Organik Genişleme söylemini sunması sonrasında, altında 1490 dolara kadar çekilmesinin ardından yeniden başlayan yükselişler 1520-1530 dolar

USD/TRY – Uzun vadede daralan üçgen sınırları 5,52 – 5,83 arasında işlemler devam ediyor. Bu band aralığında 5,62 seviyesini kritik ve öncül pivot merkezi olarak görüyoruz. 5,62 aşağısında desteklerini 5,55 – 5,46; 5,62 üzerinde ise dirençlerini 5,83 ve 6,20 olarak belirliyoruz.

BIST100 – 2018 Temmuz ayında gördüğü zirve 103,600 üzerinde yeni zirve oluşturamadı ve geri çekilerek kritik destek seviyesi 100,000 – 50g ort 99,600 bandına gelindi. 50g ort 99,600 seviyesinden tepki oluşturmaya çalışıyor. Bu seviye üzerinde kalındıkça hedeflerini 102,500 ve 103,600 olarak görüyoruz. 99,600 aşağısında ise yükselen trend 98,700 ve 96,000 destekleri olarak belirliyoruz.

bandına taşırken, dolar Avrupa Varlık Alım Programı ve Brexit belirsizliğiyle birlikte değer kazanamaya devam ediyor. Dünya genelindeki bu durum Türkiye özelindeki risklerle birleşince yerli ve yabancı yatırımcı tercihini dolar/ altın yatırımından yana kullanmaya devam ediyor. Yıl sonuna doğru altında 1550-1580 dolar ons seviyeleri yeniden

görülebilecek seviyeler olabilir. İran yaptırımları ve Çin /ABD anlaşmasına dair belirsizlikler ve 10 Ekim’de bir araya gelecek taraflar arasında gerginliğin tırmanması gibi olasılıkları da dikkate alarak, “portföylerde yüzde 30 oranında altın olmalı” tavsiyemizi yıl sonuna kadar koruyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

15


FİNANS

Akbank Konut Kredisi Faizi Yüzde 1,17

A

kbank, konut kredisinde kredi tutarından bağımsız yüzde 1,17’den başlayan faiz oranları sunuyor. Akbank müşterileri talep ve tercihlerine göre uygun ödeme seçeneklerinden de faydalanabiliyor. Akbank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını en iyi koşullarda sağlayabilmek için ekonominin değişen koşullarını yakından izliyor ve harekete geçiyoruz. Bu refleksimizle beş ile 10 yıl vade aralığındaki konut kredisi faiz oranımızı yüzde 1,17’ye çekerek müşterilerimizin hayallerindeki eve kira öder gibi taksitlerle kavuşmalarının önünü açtık” diyor.

Halkbank’tan TLREF’e Endeksli Kredi

Y

enilikçi ürün ve hizmetleriyle bankacılık uygulamalarını zenginleştirmeyi sürdüren Halkbank, Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranına (TLREF) endeksli kredi kullandıracağını duyurdu. Banka, TLREF’e endeksli kredinin TL cinsinden değişken faizli borçlanma imkânı sağladığına dikkat çektiği açıklamasında, nakit ihtiyacı duyan firmalara, TLREF’e Endeksli Kredi ile bilanço yapılarına göre sabit ve değişken faiz arasında tercih ve geçiş yapabilme imkânı sağladığını kaydetti.

VakıfBank’a Uzakdoğu’dan Yeni Kaynak

İş Bankası’nda e-Teminat Mektubu Dönemi

G

ümrükler Genel Müdürlüğü tarafından devreye alınan e-teminat mektubu uygulaması için sistem altyapı çalışmalarını tamamlayan İş Bankası, e-teminat mektubu düzenlemek için hazır hâle geldi. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, e-teminat mektuplarının devreye alınmasıyla müşterilerine dijital bir süreç sunduklarını ifade ederek, müşterilerin teminat mektubu süreçlerinde taşımak zorunda kaldıkları operasyonel risklerin, elektronik ortama geçişle beraber azaldığını kaydediyor.

16

EKİM 2019

V

akıfBank, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki dış ticaretin finansmanında kullanılmak üzere Çin Exim Bank (Export Import Bank of China) ile 140 milyon dolar tutarında bir yıl vadeli kredi anlaşması imzaladı. Anlaşma, VakıfBank ile Çin Exim Bank arasında yapılan ilk iş birliği olma özelliği de taşıyor.

TSKB’ye 200 Milyon Dolar Kredi

T

ürkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), Çin Kalkınma Bankası’ndan (CDB) 200 milyon dolar tutarında kredi temin etti. 11 Eylül’de imzalanan kredi anlaşmasıyla ilgili bilgi veren TSKB Genel Müdürü Suat İnce, “Kredi, CDB’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında Türkiye’ye verdiği ilk kredi olmasının yanı sıra uluslararası finans kuruluşlarının ve yatırımcıların güçlü Türkiye ekonomisine güveninin devam ettiğinin önemli bir göstergesi niteliğini taşıyor” dedi.


Oteliniz, göz alıcı şıklığıyla ve bitmek bilmeyen enerjisi ile Uludağ’ın eteklerinde ise,

ALOFT BURSA’DASINIZ.

Kobi Aktüel okuyucularına

ÖZEL %16 İNDİRİM

Odunluk Mahallesi Akpınar Cadde 16110 BURSA T:0224 300 30 30 sales@aloftbursa.com AloftBursa

AloftBursa

AloftBursa

AloftBursa

www.aloftbursa.com www.kobiaktuel.com.tr

17


MAKALE

Doç. Dr. Aysel Gündoğdu İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi

AİLE İŞLETMELERİ İÇİN ALTERNATİF FİNANSAL ÇÖZÜMLER İşletmeler için kârlılık önemli bir amaç olmakla birlikte, tek başına kârlılık unsuru finansal açıdan yeterli değildir. Klasik finansal yöntemler yerine, işletmelerin risk yönetimi ve finansal ihtiyaçları için alternatif yöntemleri kullanmaları dikkat çeker.

T

ürkiye’deki işletmelerin çoğu aile mülkiyetine sahip olduğundan, aile işletmelerinin finansal yönetim sorunları ve bu sorunlar için geliştirilen alternatif finansal çözümler önem kazanır. İşletmeler için kârlılık önemli bir amaç olmakla birlikte, tek başına kârlılık unsurunun finansal açıdan yeterli olmadığı kabul görür. Özellikle Türkiye gibi ekonominin ve sektörlerin daralma yaşadığı dönemlerde likidite ve sermaye yönetiminin sürdürülebilirliği de kârlılık kadar hayati bir unsurdur. Aile işletmelerinin sürdürülebilirliği için birçok finansal yöntem bulunur. Bunlar: girişim sermayesi, mikro finansman, katılım bankacılığı, türev ürünler, faktöring, forfaiting, leasing, hisse senedi ihracı, borç senedi ihracıdır. Birçok Alternatif Yöntem Var Finansal piyasaların gelişmesi ile birlikte farklı finansal ürünler ortaya çıktı. Bu alternatif yöntemlerden belli başlıları; fikri olan ancak sermayesi olmayan girişimciler için girişim sermayesi, özellikle ev hanımlarının iş yaşamına katılmalarını sağlayan mikro finansman kredileri, inançları gereği faizsiz işlemleri tercih eden işletmeler için faizsiz finans uygulamaları, döviz ve fiyat risklerine karşı korunmak için türev ürünler, alacak yönetiminde riski azaltan forfaiting ve faktöring işlemleri, demirbaşlarını ve diğer makine ile teçhizatlarını kiralamak isteyen işletmeler için leasing (finansal kiralama) işlemleri, hem sermaye ihtiyacını karşılamak hem de kurumsallaşmak ve kredibilitesini arttırmak isteyen işletmeler için halka

18

EKİM 2019

arz uygulaması, banka kredisi dışında bir yabancı kaynak arayışı olan işletmeler için özel sektör tahvili ile finansman bonosu ihracı imkanı, bankalardan kredi kullanımını kolaylaştıran bir kefalet yöntemi olarak Kredi Garanti Fonu yöntemidir. Finans Sektöründe Sürekli Gelişen Ürünler Önem Kazanıyor Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’u KOBİ ölçeğinde olup KOBİ’lerin tamamına yakını aile işletmesi niteliğinde faaliyetlerini sürdürüyor. KOBİ’ler yabancı kaynak girdisi olarak genellikle banka kredilerini tercih ediyor; ancak işletmelerin her ekonomik koşulda ve sektörel dalgalanmada kolaylıkla kredi kullanabilmesi mümkün olmayabilir. Bu nedenle farklı finansal yöntemleri de bilip kullanabiliyor olması, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde hayati bir öneme sahiptir. Teknolojinin de etkisi ile küreselleşen dünyada en hızlı gelişen sektör olan finans sektörü, banka kredilerinden ibaret olmayıp sektörde finansal riskin yönetilmesi için sürekli gelişen ürünlerin önem kazandığı dikkat çekmektedir. Döviz borcu olan bir aile işletmesinin artan döviz kuruna karşı önlem alması için türev ürünleri finansal yönetimine dahil etmesi, artan sermaye ihtiyacı için hisse senedi ihracı ya da borç senedi ihracına sıcak bakması, yeni makine, teçhizat gibi ihtiyaçları için leasing işlemlerini yapabilmesi, alacaklarından doğan faktöring ve fortaiting işlemlerini yönetebilmesi gerekir.


www.kobiaktuel.com.tr

19


GÜNCEL ÖDÜL

TURKCELL VE SAS’TAN BULUT BİLİŞİM İŞ ORTAKLIĞI Turkcell ve SAS, bulut bilişim alanındaki ortak vizyonlarını yansıtan yenilikçi bir pazar stratejisini hayata geçirecek. Turkcell Bulut’ta uygulanacak olan projede, Turkcell’in sağladığı güçlü bulut altyapısı ve dijital hizmetler alanındaki uzmanlığının yanı sıra SAS’ın analitik ve yapay zekâ konusundaki kapsamlı tecrübesi bir araya gelecek.

T

ürkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketlerinden Turkcell ile gelişmiş analitik ve yapay zekâda dünya liderlerinden olan yazılım şirketi SAS, bulut bilişim alanındaki ortak vizyonlarını yansıtan yenilikçi bir pazar stratejisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. SAS ve Turkcell’in Bulut Bilişim İş Ortaklığı projesi, Turkcell’in dijital hizmetler platformunu SAS teknolojileri, SAS global deneyimi ve servis yetenekleriyle buluşturacak ve Turkcell’in kurumsal müşterilerine değer katacak zengin bir analitik ortamı sağlayacak. Turkcell Bulut’ta uygulanacak olan projede, Turkcell’in sağladığı güçlü bulut altyapısı ve dijital hizmetler alanındaki uzmanlığının yanı sıra SAS’ın analitik ve yapay zekâ konusundaki kapsamlı tecrübesi bir araya gelecek. Böylece son kullanıcılara gelişmiş analitik hizmetler ve yapay zekâ temelli çözümler sunulacak. Analitik Pazar Yeri Oluşturulması Hedefleniyor Projeyle, kurumlara tüm analitik yaşam döngüsünü yönetebilecekleri, inovasyonu destekleyen ve yeni iş modellerini oluşturmalarına olanak sağlayacak yepyeni bir platform kurulacak. Türkiye’deki ileri analitik ve iş zekâsı ihtiyaçlarına da çözüm sunacak platformda ölçeklenebilir, gelişmiş faydalar içeren bir Analitik Pazar Yeri oluşturulması da hedefleniyor. SAS’ın Türkiye ve Orta Asya Bölgelerinden Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Topkoç, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında

20

EKİM 2019

şunları söyledi: “Turkcell ile bulut bilişimi alanında önemli bir ortaklığa imza attık. Bu ortaklığın bir parçası olarak iş modellerini kurmak, teknik ve iş ekiplerini eğitmek, geliştirmek ve pazarlama desteği sağlamak için önemli bir kaynak ayıracağız. Bu amaçla Türkiye’nin ekonomisinde katma değer yaratacak, kurumların analitik iş çözümlerini daha hızlı hayata geçirecekleri ve rekabet avantajı sağlayacak bir bulut ortamı sunacağız.” Kurumsal Müşterilere Özel Avantajlar Sunulacak Kurumların dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında yer alarak, onları rekabette öne taşıyacak çözümler sunduklarına dikkat çeken Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürü Hakan Erkan, “ ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ diyerek, bir yandan veri merkezlerimize yatırım yaparken diğer yandan da bu verilerden değer yaratacak çözümler sunmak için çalışıyoruz. Bulut bilişim teknolojilerine yaptığımız bu yatırımlarla hedefimiz kurumsal müşterilerimize çok özel avantajlar sunabilmek. SAS ile gerçekleştirdiğimiz ‘Bulut Bilişim İş Ortaklığı’ sayesinde, SAS’ın veri analitiği ve yapay zekâ alanındaki uzmanlığından faydalanarak, müşterilerimize dijitalleşme süreçlerinde önemli bir destek sağlayacağız” dedi. Erkan, bu iş birliğinin kurumların dijitalleşme yolculuğunda önemli bir fayda sağlayacağına inandıklarını sözlerine ekledi.


GÜNCEL ÖDÜL

TARIMDA DİJİTALLEŞME İÇİN İŞ BİRLİĞİ Vodafone ve Türkiye İş Bankası Dijital Tarım Projesi’ni başlattı. Vodafone’un teknolojideki gücünü Türkiye İş Bankası’nın finansman gücüyle birleştiren iş birliği kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek.

V

odafone, işletmelerin dijital iş ortağı olma hedefiyle hayata geçirdiği iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye İş Bankası ile güçlerini birleştiren Vodafone, tarımda dijitalleşmeye katkıda bulunacak yeni bir proje başlattı. Dijital Tarım Projesi kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek. Vodafone ve Türkiye İş Bankası, teknolojiyi ve finansmanı bir arada sundukları bu çözümle, Türkiye tarım sektöründe dijitalleşmenin hız ve yaygınlık kazanmasına destek olacak. Dijital Tarım Projesi kapsamında, ilk etapta, Mersin’in Silifke İlçesi’nde 10 istasyon kurulumu gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ve Vodafone iş birliği ile başlatılan pilot projeye önümüzdeki dönemde 20 istasyon ile devam edilecek. Toplam 30 istasyonun devreye alınacağı pilot proje, Dijital Tarım Projesi’nin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak. Çiftçi, Tarlasını Uzaktan Takip Edebilecek Türkiye İş Bankası ile gerçekleştirdikleri iş birliği ile ilgili konuşan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, “Vodafone Business olarak, Türkiye’de IoT odağında hayata geçirdiğimiz ve planladığımız birçok önemli yatırımla ülkemizdeki tüm sektörlerin dijitalleşme yolculuklarında yanlarında olmayı hedefliyoruz. Dijital tarım sistemlerimizle dijital dönüşümü tarım sektöründe de sağlamak ve verimlilik çalışmalarımızla tarımsal üreti-

me katkıda bulunmak istiyoruz. Dijital Tarım İstasyonu, toprağın nemini ve kalitesini, ayrıca hava durumunu anlık takip eden ve haşere, doğal afet gibi konularda erken uyarı veren bir ürün. Dijital Tarım İstasyonu’nu daha fazla çiftçiye ulaştırabilmek için Türkiye İş Bankası ile iş birliğine gittik. Ürünümüzü Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle birlikte sunarak müşterilerimize finansman desteği sağlıyoruz” dedi. Şahin, bu çözümle, çiftçilerin 7 gün 24 saat ne zaman isterse cep telefonundan tarlasını uzaktan da takip edebileceklerini ve mahsulünü sağlama alabileceklerini kaydetti. Tarımın Geleceğini Şekillendirecek Dijital Tarım Projesi’nin tarımın geleceğini şekillendireceğini ifade eden Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, “Teknolojideki gelişmeler, kalite ve verimlilik artışının gerekliliği, gıda güvenliği, insan sağlığı, doğal kaynakların etkin kullanılması gibi hususlarla artık tarımda dijitalleşme kaçınılmaz. Tarım hepimizin geleceği. Tarımda ‘tahmin ve erken uyarı’ stratejik önemde. Bunun için 30 adet Dijital Tarım İstasyonu ile projeye katkıda bulunduk” ifadelerinde bulundu. Vodafone ile birlikte belirlenen yerlerde faaliyete geçirmek için ilk adımı attıklarını aktaran Şimşek, üreticilerin proje kapsamında oluşacak ihtiyaçları için de finansman desteği sunacaklarını, projenin tarım sektörüne önemli katkı sağlayacağına inandıklarını sözlerine ekledi. Dijital Tarım İstasyonu’nun Teknik

Özellikleri: • İstasyona tanımlanan modülle koordinata özel hava tahmini (sıcaklık, yağış, nem, rüzgâr hızı, rüzgâr yönü, solar radyasyon, bulutlanma tahminleri) yapabiliyor. • Dahili olarak hava sıcaklığı ve nem sensörü ile birlikte geliyor. • Solar panel, dahili batarya ve GPRS modülüne sahip. • İstasyona bağlanan sensörlerle bitki hastalık ve zararlıları için erken uyarı verebiliyor. • ET (evapotranspirasyon) hesaplaması yaparak sulama yönetimi yapılmasına yardımcı oluyor. • Kullanım amacına göre sensör ilaveleri yapılabilen sistem, 300 farklı sensör grubunu destekliyor. • Sistem, üzerinde bulunan sensörlere göre don, yağış, fırtına için alarm verebiliyor ve mobil telefonlara SMS gönderebiliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

21


GÜNCEL ÖDÜL

TİM, KOSGEB İLE İHRACATA İLK ADIM SEFERBERLİĞİ BAŞLATIYOR TİM, KOBİ düzeyindeki firmaların ihracata özendirilmesi ve uluslararası arenada farkındalık oluşturmak amacıyla KOSGEB ile iş birliği anlaşması imzaladı.

B

ugün 61 ihracatçı birliği, 13 genel sekterliği ve 27 sektörü ile 85 bine yaklaşan ihracat ailesinin çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracata yeni başlayacak KOBİ’lerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla KOSGEB ile güçlerini birleştirdi. TİM Başkanı İsmail Gülle ve KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı törenle “TİM-KOSGEB İhracata İlk Adım Seferberliği İşbirliği Protokolü”nü imzaladı. İmza töreninde konuşan İsmail Gülle, “2008-2018 yılları arasında her yıl ortalama 11 bin firmamız ihracata merhaba derken, 2019’un sadece ilk 8 ayında 12 bin firma ihracat ailesine katıldı. Bu firmalarımızın 2 milyar 200 milyon dolar ihracata imza atmaları, bizler için büyük bir mutluluk, bir gurur kaynağı. Köklü firmalarımız ile birlikte, ihracata başlayan KOBİ’lerimiz, geçtiğimiz yıl 168 milyar dolar olan ihracatımızı, ağustos ayında 12 aylık periyotta 180 mil-

22

EKİM 2019

yar dolara taşımayı başardı. Bir gün, üç buçuk milyon KOBİ’nin ihracat ailemize katılmasını görmek; TİM olarak en büyük en büyük hedefimizdir” diye konuştu. “KOBİ’ler için dünya pazarlarını erişebilir kılacağız” İhracata başlamak isteyen KOBİ’leri uluslararası arenaya çıkarmak üzere, KOSGEB ile birlikte uzun soluklu bir iş birliğine imza attıklarını dile getiren Gülle; KOBİ’ler için ihracat konusunda kapsamlı, mentörlük ve eğitim projeleri yürütüp, onlar için dünya pazarlarını erişebilir kılacaklarını belirtti. Gülle, “Tüm dijital platformlarımızla, ticaret heyetlerimizle, fuarlarımızla, pazar araştırmalarımızla ve devlet destekleriyle ve dünya genelindeki Türkiye Ticaret Merkezlerimizle KOBİ’ler artık tüm dünyaya erişebilecek. TİM ve KOSGEB olarak güçlerimizi birleştirerek, firmalarımıza eğitim ve danışmanlık hizmeti verecek, onları araştırma faaliyetlerine dâhil ederek en doğru ürünle en doğru pazarda yer almalarını sağlayacağız.

KOBİ’lerin dünya pazarlarına açılmasında gereken finansman desteği için önemli bir görev üstlenmiş olan Eximbank ile birlikte yeni nesil finansman metotları üzerinde çalışacak ve ihracatçılarımızı rakiplerine karşı güçlü kılacağız” dedi. “Mikro düzeydeki başarıları, makro düzeye taşıyacağız” Tüm gayretlerinin ihracatçıların hedeflere ulaşması ve aşması için olduğunu vurgulayan Gülle, bu güç birlikteliğinin de desteği sayesinde, 100 binin üzerinde ihracatçı ile 226 milyar 600 milyon doları aşacaklarını

aktardı. Gülle, şunları kaydetti: “Protokol ve akabinde ortaya konacak çalışmaların etkinliğini de çok sıkı takip edeceğiz. Programlarımıza katılan firmalarımızın ihracat faaliyetlerini ve devamlılıklarını düzenli olarak ölçeceğiz. Süreklilik sağlayan firmalarımızı bir üst sınıfa taşıyarak Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya eğilmelerini sağlayacağız. Bu sayede, mikro düzeyde elde edeceğimiz başarıların makro düzeyde ihracatımıza ve buradan hareketle yatırım, istihdam ve büyümeye katkılarını hep birlikte göreceğiz.”


MAKALE

Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret Ve Lojistik Bölüm Başkanı

PETROL FİYATLARINDAKİ DALGALANMALAR VE ARAMCO’NUN HALKA ARZI Suudi Arabistan’ın petrol devi ve dünyanın en değerli şirketlerinden Aramco’nun Kasım ayında gerçekleştirmeyi planladığı halka arz ile şirketin yüzde 5’inin satılması öngörülüyor. Halka arzın, 100 milyar dolar talep toplayacağı ve tarihin en büyük halka arzı olabileceği belirtiliyor. Aramco’nun bu halka arz ile piyasa değerinin yaklaşık 2 trilyon dolara çıkması bekleniyor.

E

ylül ayında Suudi Arabistan’ın devlet petrol şirketi Aramco’ya ait Abqaiq ve Khurais tesislerine, Yemen’deki Husilerin üstlenmiş olduğu bir saldırı düzenlenmişti. 18 adet insansız hava aracının (İHA) ve 7 tane seyir füzesinin kullanıldığı bu saldırı, doğrudan Suudi Arabistan petrol tesislerini hedef almıştı. Saldırının hedeflerinden olan Aramco’ya ait Abqaiq tesiste kükürtlü ham petrol işlenerek ham petrole dönüştürülüyor. Aramco nezdinde, dünyanın en büyük “ham petrol stabilizasyon tesisi” olan Abqaiq tesisinde, günlük yaklaşık 7 milyon varil ham petrol üretiliyor. Küresel petrol arzının yüzde 7’sini oluşturan Abqaiq ile birlikte saldırının bir diğer hedefi olan Khurais ise, günlük bir buçuk milyon varil petrol üretimi ile göze çarpıyor. Küresel petrol ihtiyacının yüzde 1’ini karşılayan Khurais sahasında 20 milyar varillik rezerv bulunduğu öne sürülüyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Yemen’de dört yıldır Husilerle çatışma içerisindeler. Daha önce Mayıs ayında, iki pompa istasyonuna, Ağustos ayında, Shaybah petrol sahasındaki tesislere yönelik saldırılar yaşayan Suudi Arabistan, bu saldırıyla ağır bir yara aldı. Abqaiq ve Khurais tesislerindeki zararın çok büyük olduğunu, petrol üretiminin normale dönmesinin haftalar hatta aylar alabileceğini açıklayan Suudi yetkililer, daha önce olduğu gibi saldırılardan dolayı İran’ı hedef tahtasına oturttular. Küresel Petrol Piyasası Derinden Etkilendi Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine yönelik yapılan saldırıların ardından, ülkenin petrol üretimi günlük 5,7 milyon varile düştü. Ekim

ayında günlük 10 milyon varil petrol üretimi yapmayı planlayan Suudi Arabistan’ın, bu saldırıdan yüzde 50 petrol üretimi düşüşü ile ayrılması küresel petrol piyasasını derinden etkiledi. Saldırılar sonucunda, küresel petrol üretimi yüzde 5 düşüş gösterdi. Eylül ayında ticarî işlemlerin başlamasıyla, petrol fiyatları son dört ayın zirvesine yükselirken yüzde 15’ten fazla artış gösterdi. Brent ham petrolün fiyatı, yüzde 19 atarak varil başına 71,95 dolara ulaştı. Bu yükseliş, Körfez Savaşı’nın sürdüğü 1991 yılından bu yana en büyük yükseliş olarak tarihe geçti. Batı Teksas tipi ham petrolün fiyatı da yüzde 15 artarak 63,34 dolara ulaştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın ihtiyaç halinde, stratejik petrol rezervinin petrol piyasasına salınması emrini vermesi ile petrol fiyatları küçük oranlı da olsa geri çekilme yaşadı. 100 Milyar Dolarlık Talep Toplanması Bekleniyor Suudi Arabistan’ın petrol devi ve dünyanın en değerli şirketlerinden Aramco’nun Kasım ayında gerçekleştirmeyi planladığı “halka arz” öncesinde böyle bir saldırının yaşanması, kafalarda soru işaretleri yarattı. Aramco’nun yüzde 5’inin satılmasının öngörüldüğü halka arzın, 100 milyar dolar talep toplayacağı ve tarihin en büyük halka arzı olabileceği söyleniyor. Aramco’nun bu halka arz ile piyasa değerinin yaklaşık 2 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Aramco yetkililerinden yapılan açıklama, halka arz sürecine ilişkin bir ertelemenin şimdilik yapılmayacağı, belirtilen takvime uygun olarak Kasım ayında halka arzın gerçekleştirileceği de belirtiliyor.

www.kobiaktuel.com.tr

23


PORTRE

“TOPRAĞIN KADINLARINDAN SOFRALARA ADLI PROJEMİZ İLE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNİ DESTEKLİYORUZ” Türkiye’nin en başarılı iş insanlarından olan BigChefs Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli, girişimcilik hikayesiyle birçok kadına ilham veriyor ve yol gösteriyor. Cizreli ile BigChefs’in markalaşma yolculuğunu, kadın emeğini destekleyen projesini ve önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerini konuştuk. BigChefs markası nasıl doğdu? Markalaşma sürecinizi anlatır mısınız? 2006 yılında hayatıma sıfırdan başlama kararı almıştım. Böylece BigChefs’i kurma dönemi de başlamış oldu. Sıfırdan konsepti kurguladım ve yüzde 100 banka kredisiyle 2007’de ilk BigChefs’i Ankara’da açtım. O dönemde elimde hiçbir sermaye yoktu. Elimde BigChefs projesiyle bankaları dolaştım ve sonunda bana inanan bir banka müdürüyle yollarımız kesişti. BigChefs’in ilk adımları, hiç sermaye olmadan tamamı ileriye dönük banka kredisiyle atıldı. 2007 yılında bankadan 300 bin lira nakit, 300 bin lira da leasing ile ilk şubenin açılışını yaptık. BigChefs adı, yola birlikte çıktığım, daha önceki markalarımızda benimle birlikte çalışmış üç şeften geliyor. Onların adına kurulmuş bir marka BigChefs. O şeflerden biri olan Celal Bayramoğlu ile birlikte devam ediyoruz. Diğer iki şefimizle de hâlâ görüşüyoruz. 2009 yılında İstanbul’daki ilk mağazamızı açtık. 2014’te Dubai’de ilk şubemizi açarak yurt dışına açıldık. Eylül ayında Frankfurt’ta açtığımız şubemizle Avrupa’ya da adım atmış olduk.

24

EKİM 2019

Yurt dışında şube açılışlarınız önümüzdeki dönemde devam edecek mi? Bununla ilgili planlarınızdan biraz bahseder misiniz? Avrupa’da büyümeye yine Almanya ile devam etmek istiyoruz. 2020’nin Eylül ayında Frankfurt’ta ikinci Almaya şubemizi açmayı hedefliyoruz. Gelecek beş yılda ise Almanya’da 25 şubeye ulaşmayı amaçlıyoruz. Sonrasında Avrupa’da yer almak istediğimiz ülkeler Yunanistan ve Hollanda. Dünya genelinde ise Asya’daki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Azerbaycan, Kazakistan, Belarus, Rusya ve Kıbrıs yeni şubeler için araştırmasına devam ettiğimiz pazarlardan. Bugün Türkiye’de ve yurt dışında kaç lokasyonda hizmet veriyorsunuz? Son yaptığımız Urla ve Metropol AVM açılışlarıyla 65 şubeye ulaştık. Bu rakamın dokuzunu Almanya, Katar, Suudi Arabistan ve Dubai’deki yurt dışı şubeleri oluşturuyor. Yeni lokasyonlara karar verirken nasıl bir strateji izliyorsunuz? Yapılan yatırımın geri dönüşünün en

hızlı şekilde olabilmesi için lokasyon seçimi büyük önem taşıyor. Genel olarak tercihimizi yaparken ilk baktığımız şey, lokasyon etrafındaki yaya trafiği yoğunluğu oluyor. Mekan olaraksa geniş, ferah şubeler açmaya gayret ediyoruz. Alanın 450-550 metrekare arasında olmasını istiyoruz. Yurt dışında açılacak şubeler için daha detaylı bir lokasyon araştırması yapmak durumundayız. Gidilecek ülkedeki dinamikleri analiz edip lokasyon seçimimizde sonuçları mutlaka göz önünde bulunduruyoruz. Restoranlarınızın dekorasyonu dikkat çekiyor. Şubelerinizdeki dekorasyonlar nasıl belirleniyor, nelere öncelik veriliyor? BigChefs’i ilk kurgularken de amacımız misafirlerimizi tanıdık bir ev ortamında ağırlamaktı. Bu amacımızı her şu-


PORTRE

bemizle başardığımızı düşünüyorum. Rahat koltuklar, halılar, kütüphane ve şömine ile bir restorandan çok ev havası veren dekoratif ürünlerle şubelerimizi tasarlıyoruz. Seçtiğimiz biblolardan avizelere kadar birçok detayda bu ev rahatlığını görebilirsiniz. Peki, menülerinizin içeriklerini belirlerken nelerden ilham alıyorsunuz? Menülerimizi güncel tutmak için yılda iki kere güncelliyoruz. Bu sayede hem sezonun taze ürünlerini menülerimize getiriyoruz hem de yiyecek trendlerini atlamamış oluyoruz. Geçtiğimiz yaz tüm dünyada trend haline gelen sağlıklı ve dengeli içeriklerle hazırlanıp kasede sunulan yiyecekleri menümüze ekledik. Hem kahvaltı hem de günün diğer öğünleri için hazırlanan 12 farklı kase seçeneği, misafirlerimiz tarafından çok sevildi. Toprağın Kadınlarından Sofralara projemiz kapsamında Kaz Dağları’ndan aldığımız keçi peynirini, Nisan ayı boyunca farklı tariflerle misafirlerimize sunduk. Sadece bahara özel olan keçi peyniri kısa bir süre menülerimizde yer almasına rağmen, o dönemde en çok tercih edilenlerden oldu. Menülerimizi hazırlarken en kaliteli ürünleri kullanmaktan asla vazgeçmiyoruz. O sezonda müşterilerimizin neleri seçenekler arasında görmek istediği konusunda araştırmalar yapıp o şekilde ilerliyoruz. BigChefs bugün kaç kişiye istihdam sağlıyor? Bugün BigChefs olarak yurt içi ve yurt dışı şubelerimizle birlikte üç bin kişiye yaklaştık. Hep istediğim gibi kalabalık, kocaman bir aile olduk. BigChefs farklı alanlarda da faaliyet gösteriyor. Catering hizmetinizin kapsamını anlatır mısınız? 10 yıllık BigChefs tecrübemizi, şubelerimiz dışına çıkardığımız bir hizmet BigCatering. Müşterilerimizin davetleri, kutlamaları, toplantıları gibi özel günlerine, zengin sunumlar hazırlıyoruz. Kon-

sept, ihtiyaca ve sunuma göre şekillendirilebiliyor. Aynı şubelerimizde olduğu gibi, hem dünya hem de Türk mutfağından farklı lezzetler, catering hizmetimizde var ve en iyi malzemelerle hazırlıyoruz. Müşterilerimizin misafirlerini en güzel şekilde ağırlıyoruz. Geçtiğimiz yaz gelen talepleri değerlendirdik ve BigCatering’i yat menüsü olarak uyarladık. Sıcak havaları denizde geçirenler, siparişini verdikleri yemekleri, hiç karaya ayak basmadan denize kıyısı olan BigChefs’lerden artık alabiliyorlar. Gelen talepler doğrultusunda farklı uygulamalarla catering hizmetimize yenilikler getirmeye devam edeceğiz. BigMarket hizmetinizden de biraz bahseder misiniz? Biz her misafirimizi Anadolu’nun farklı yerlerinden aldığımız özel lezzetlerle ağırlıyoruz. Özellikle masalarımızda yer verdiğimiz zeytinyağı ve nar ekşilerinin çok beğenildiği görünce onları, isteyenlerin alabilmesi için bazı mağazalarımızda satışa sunmaya başladık. Şimdilik Frankfurt’un da dahil olduğu altı mağazamızda BigMarket kısmımız var. Orada zeytinyağı, nar ekşisi, sabun, erişte, acuka, sos, reçel gibi yiyeceklerin dışında, BigChefs aşkını gösteren tabak, bardak gibi dekoratif ürünlere de yer veriyoruz. Misafir memnuniyetini korumak için neler yapıyorsunuz? BigChefs olarak biz ‘mutlu misafir’ ilkesini benimseyerek yola çıktık. Tüm misafirlerimizi adeta tanıdık bir ev dekorasyonu eşliğinde ağırlıyoruz. Yemeklerimizi sadece sağlıklı içeriklerle, tekniklerle hazırlamakla kalmıyoruz; evlerde hazırlanan büyük davet sofralarındaki gibi tabaklarımızla servis ediyoruz. Bu konuda şubelerimizde misafirlerimizle bire bir iletişimde olan garson arkadaşlarımız, misafir ilişkilerindeki ilk adımımız. Müşterilerimizi güler yüzle karşılayıp ağırlamak, müşteri memnuniyetini sağlamak konusunda onlara büyük görev düşüyor. BigChefs ailesi

olarak misafir memnuniyeti konusunda çok güzel dönüşler aldığımızı söyleyebilirim. Toprağın Kadınlarından Sofralara projeniz kapsamında kadınlara sağladığınız destekleri anlatır mısınız? Toprağın Kadınlarından Sofralara, 2018 yılından beri yürüttüğümüz bir proje. Yerelde tarım yapan, geliri düşün olan kadınlarla projeyi yürütüyoruz ve onlardan ürün tedarik ediyoruz. Araştırmaların daha net ortaya çıkardığı gibi tarımda çalışan kadınların çoğu bireysel olarak bir gelir elde etmiyor. Rakamlar gösteriyor ki iki buçuk milyon kadın çiftçimizin çoğu emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Kadın emeğinin, kadının sosyal hayata katılmasının neler getireceğinin farkında bir marka olarak, kırsalda yaşayan kadınlara bir yol açmak için Toprağın Kadınlarından Sofralara projesine başladık. Kimisi doğduğundan beri köyde yaşıyor, kimisiyse şehirdeki hayatını bırakıp daha doğal bir yaşam için köye yerleşmiş. Anadolu’nun farklı yerlerin-

www.kobiaktuel.com.tr

25


PORTRE

Kırsalda yaşayan kadınlara destek olmak amacıyla Toprağın Kadınlarından Sofralara projesini başlattık. Anadolu’nun farklı yerlerinde yaşayan kadınlardan birçok ürün alıyoruz. Aldığımız ürünler şimdilik toplam tedarikimizin yüzde 10’unu oluşturuyor. Zamanla daha çok kadına ulaşarak, 2021’de tedarikimizin yüzde 50’sini onlardan karşılamayı istiyoruz. de yaşayan kadınlardan pirinç, nohut, kinoa, kuskus, kuşkonmaz, enginar, reçel, tarhana, fındık, ekmek gibi birçok ürün alıyoruz. Bu projenizle ulaştığınız kadın sayısını paylaşır mısınız? İlk başladığımızda 14 kadın çiftçi ile başlamıştık, şu an 31 kişiden ürün alıyoruz. Aldığımız ürünler şimdilik toplam tedarikimizin yüzde 10’unu oluşturuyor. Zamanla daha çok kadına ulaşarak, 2021’de tedarikimizin yüzde 50’sini onlardan karşılamayı istiyoruz. Onlara ürün almak dışında da destek veriyoruz. Her birinin adını, neler ürettiği ve eğer varsa markalarını hem menülerimizden, hem de dijital ve sosyal medya kanallarımızdan paylaşıyoruz. Bu sayede daha çok kişi onlardan haberdar oluyor ve satışlarını arttırabiliyorlar. Sizce Türkiye’de kadın girişimcilerin desteklenme oranları yeterli mi? Son birkaç yıldır kadınların desteklenmesi, girişimci olup kendi işlerini yapabilmeleri için birçok adım atıldı. Bankalar, düşük faizli ya da faizsiz kredi veriyor; farklı kurumlardan geri ödemesiz destekler ya da hibeler alınabiliyor. Hatta bazı şartlar altında vergiden muaf bile tutulabiliyorlar. Bunların hepsi çok güzel, ümit veren ilerlemeler; ama farkındalığı arttırmak için daha gitmemiz gereken yol var. Araştırmalar

26

EKİM 2019

dikkat çeken rakamlar ortaya koyuyor. Hâlâ kadınlarımızın yüzde 15’i okuma yazma bilmiyor. Üniversite mezunlarının yüzde 16’sı, lise mezunlarınınsa yüzde 20’si işsiz durumda. Çalışabilecek durumdaki kadınların sadece yüzde 30 gibi bir kısmı çalışma hayatının içerisinde. Geliştirmek ve farkındalığı artırmak için neler yapılabilir? Kadın girişimcileri desteklemek ya da kadın istihdamını desteklemek için daha çok çeşitli projeler geliştirilebilir. Ekonomik girişimlerin dışında, kadının iş yaşamına teşvik edilmesi gerek. Çocuk bakımı konusunda destekler artabilir, iş ve aile yaşamını uyumunu artıracak çalışmalar yapılabilir, kadın örgütlerine daha çok önem verilebilir, maaş eşitliğine özen gösterilebilir ve en önemlisi her yerden kadına eşit eğitim imkanı verilebilir. Bu konuda çok güzel bir veri var. Eğer bir kadın üniversite mezunuysa, çocuğunun da üniversite mezunu olma ihtimali yüzde 100 oluyor. Kadın eğitiminin toplum açısından nasıl fayda sağladığını görmek için sadece bu veri bile yeterli. Sizin kadın girişimciler için farklı projeleriniz var mı? Toprağın Kadınlarından Sofralara projemizi daha fazla kadına ulaşarak devam ettirmek uzun vadeli hedeflerimizden. Ben de BigChefs’in ilk adımlarını atarken kadın girişimci olarak tüm zorlukları yaşadığım için, gelecek planlarım arasında kadınlara bu konuda daha fazla destek vermek de var. Bir kadın girişimci olarak, bu alana yönelik çalışmalar yürütüyorum. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nde (KAGİDER) üyeyim ve Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkan Yardımcılığı gibi unvanlarla, sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak görev alıyorum. Uluslararası Girişimciler Derneği (EO) Başkanlığı da geçmiş dönemde yaptığım işler arasında.

Kendi işini kurmak isteyen kadın girişimci adaylarına ve yolun başındakilere önerileriniz neler olur? İlk önerim cesur olmaları. Hayat kesinlikle cesurları seviyor. İlk adımı atmaktan korkmamalarını öneriyorum. Eğer denemezseniz, sizi bekleyen fırsatları da keşfedemezsiniz. Bundan 12 yıl önce BigChefs hayalimi gerçekleştirmeye çalıştığım zamanlarda, bu kadar imkan yoktu. Şimdi özellikle kadın girişimciler için birçok kredi, hibe ve vergi imkanı tanınıyor. Eğer farklı olduğuna inandığınız fikirleriniz varsa, hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için adım atmalısınız. Sözlerini çok sevdiğim Şems’in de dediği gibi düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etmeyin. Nereden biliyorsunuz hayatınızın altının üstünden daha iyi olmayacağını? Bu konuda umuyorum ki benim girişimcilik hikayemde tüm kadınlara ilham olur ve güzel bir yolda ilerlemeleri için ilham verir. Son olarak iş hayatında başarılı bir girişimci olmanın sırları konusunda neler söylemek istersiniz? Çağı yakalamak, günceli takip etmek, hayattan kopmamak bu konuda önemli bir nokta. Dijitalin bu kadar yaygın olduğu günümüzde, bunları yapmak aslında hiç de zor değil. Doğru kaynakları takip ederseniz, çağımızın gücü olan bilgiye de ulaşmanız kolaylaşacaktır. Bir diğer önemli nokta da çok istemek, başarmak için çok çalışmak. Başarmayı, bir noktaya ulaşmayı hedeflemeyi çok istemelisiniz. Bunun için gerekirse günlerce uykusuz kalarak çalışmalısınız. Sonunda istediğiniz başarı size gelecektir. Çalıştığınız sektörün dinamiklerini çok iyi analiz etmenin de başarıya ulaşmakta kilit olduğunu düşünüyorum. Eğer hedef kitlenizin ne istediğini iyi anlayıp ona yönelik hareket ederseniz, başarıyı yakalamanız şansa bağlı olmaz.


+90 444 4 923

www.kobiaktuel.com.tr

27


MAKALE

Nagihan Ünüvar Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı Kurucu & Genel Koordinatör

ABD VE İHRACATA İLK ADIM PROJESİ 2018’de en çok ihracat yaptığımız ülke olan Almanya’nın son dönemde ekonomik resesyona girmesi ve Brexit etkisinin AB ülkelerine ihracatımızı da etkileyecek olması, ülke olarak yeni pazarlara açılmamız gereğini ve dünyanın en büyük ithalatçısı ABD ile ilişkilerimizi güçlendirmemizin ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor.

G

eçtiğimiz ay Türkiye’yi ziyaret eden ve gerek devlet, kamu, gerekse özel sektör temsilcileriyle bir araya gelen ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un açıklamaları önemliydi. ABD’li yatırımcıları Türkiye’ye davet eden çağrısı, ticaret hedefinin 100 milyar dolara çıkarılmasını hedefleyen ortak çalışma gruplarının çağrıları, ABD’ye ihracatı gündeme getirdi. Özellikle, Çin’le ABD arasındaki ticaret savaşları ve iki ülke arasındaki kriz ortamı diğer ülkeler için fırsat yarattı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) raporuna göre ABD, 2018 yılında en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında Almanya, İngiltere, İtalya ve Irak’tan sonra 5’inci sırada yer alıyor. Aynı raporda, 2018 yılında ABD ihracatımızın 8 milyar 300 milyon dolar olarak gerçekleştiği belirtiliyor. Öte yandan, ABD’nin ithalatında en önemli partnerin Çin olduğunu görüyoruz. Ticaret savaşlarıyla birlikte, ABD, Çin’den ithalatta kısıtlamalara giderken, Çin’den ithal ettiği ürünler için başka alternatif ülke arayışına girdiğini de görüyoruz. Türküye 33’üncü Sırada International Trade Center (ITC) raporuna göre, 2018’de ABD’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler sırasıyla, Çin, Meksika, Kanada, Japonya ve Almanya. Türkiye bu listede 33’üncü sırada yer alıyor. ABD’nin Türkiye’den en çok ithalatını yaptığı ürünlerin; kazanlar, makineler,

28

EKİM 2019

mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler, aksam ve parçaları, motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler, kara taşıtları, aksam, parça, aksesuarı, halılar ve dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları, demir ve çelik, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar, taş, alçı, çimento, amyant, mika veya benzeri maddelerden eşya, demir veya çelikten eşya, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı, hava taşıtları, uzay taşıtları ve bunların aksam ve parçalar olduğu belirtiliyor. Tekstil Sektöründe Atağa Geçilmeli ABD’nin Çin’den ağırlıklı olarak ithal ettiği ürünlerse, makine ve elektronik eşyalar, mobilya, çocuk oyuncağı ve tekstil ürünler. Dolayısıyla, mobilya, oyuncak ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren firmalarımız için de önemli bir fırsat haline geldi. Özellikle, güçlü olduğumuz tekstil sektöründe atağa geçmemiz, bu sektörde faaliyet gösteren binlerce üreticimize de nefes aldıracaktır. Ayrıca, TİM ve KOSGEB iş birliğiyle “İhracata İlk Adım” destek programı da açıklandı. Buna göre, KOBİ’ler proje bazlı olarak üst sınırı 100 bin TL’ye varan, toplamda 300 bin TL’lik destekten faydalanabilecekler. Desteklerin KOBİ’lerin ihracat motivasyonunu artırmasını diliyorum.


www.datassist.com.tr 444 4 923

Datassist Bordro Servisi Bursa Şubesi

Odunluk Mah. Liman Cd. Kızılay Plaza No 17 Kat 5 D 64 Nilüfer

Bankalar Cd. No 3 Kat 1 Bozkurt Han Karaköy

İstiklal Cd. No 36 İstiklal İş Merkezi Odunpazarı

Datassist Bordro Servisi Eskişehir Şubesi

Aksu Mah. OMÜ Cd. Teknopark Binası No 73 D 51 Atakum

Datassist Bordro Servisi Samsun Şubesi

Mansuroğlu Mh. 288/4 Sk. No:4 Kat:2 Kahyaoğlu Plaza Bayraklı

Datassist Bordro Servisi İzmir Şubesi

Mükemmele ulaşma yolculuğunda Datassist’le birlikte olan tüm çalışanlarımızla gurur duyuyoruz.

İnsanlar değer üreterek insanları daha iyiye ulaştırırlar...

Datassist Bordro Servisi Merkez Ofis

www.kobiaktuel.com.tr

29


YATIRIM

TÜRK İHRACATÇIYA UMUT VADEDEN KITA:

AFRIKA Genel dünya ticaret yollarının üzerinde yer alan Afrika kıtası, lojistik öneme sahip. Son yıllarda Türkiye’nin bu kıtaya ihracatı beş katına, ithalatı ise üç katına çıkarken, ticaret hacmi 30 milyar doları aştı.

G

ünümüzde 54 bağımsız ülkeden oluşan Afrika kıtası; altın, elmas, petrol, doğalgaz, manganez, platin, vanadyum ve kömür başta olmak üzere sayısız maden kaynağı, çok geniş tarımsal alanlar, devasa balık stokları ve dinamik genç bir nüfus barındırıyor. Ayrıca genel dünya ticaret yollarının üzerinde yer alan Afrika kıtası, jeopolitik ve lojistik öneme sahiptir. FLY Uluslararası Danışmanlık ve Dış Ticaret Kurucusu, VAYA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Feyza Keskin Alp, “Tarihsel süreçte, bu kıtanın zengin kaynaklarından faydalanmak için neredeyse tüm dünya ülkeleri çaba sarf etmişlerdir. Günümüzde de dünyanın geri kalanında azalan kaynaklar, artan nüfus, çalışan nüfusun yaşlanması gibi faktörler sebebi ile Afrika’nın ticari ve stratejik önemi devam ediyor. Küresel şirketler Afrika’daki varlıklarını her geçen yıl artırıyorlar. Çok sayıda küresel şirket, Afrika’daki ekonomik pazarda pay sahibi olma yarışında” diyor.

Yatırımların Değeri 6 Milyar 500 Milyon Doları Aştı Alp, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ekonomik münasebetin tamamen FLY Uluslararası Danışmanlık ve bittiğine dikkat çekerek, Dış Ticaret Kurucusu, bu ilişkilerin Türkiye’nin VAYA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Feyza Keskin Alp

30

EKİM 2019

“Afrika Açılımı Planı” ile tekrar canlanmaya başladığını aktarıyor. Alp, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Afrika Birliği’nin de Türkiye’yi ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında stratejik ortak ilan etmesi ile ticari hacimdeki artış ivmelendi. Son yıllarda Türkiye’nin kıtaya ihracatı beş katına, ithalatı ise üç katına çıkarken, ticaret hacmi 30 milyar doları aştı. 2019 yılı itibarı ile ülkemizin Afrika ülkelerindeki doğrudan yatırımlarının toplam değeri 6 milyar 500 milyon doları aşmış durumda.” Devlet Desteği Etkisi Sadece Türk müteahhitlerin Afrika kıtası genelinde üstlendikleri 1.250 adet projenin değerinin 65 milyar dolara yaklaştığını kaydeden Alp, bu hacmin gelişmesindeki en önemli etkenlerden birisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin 2003 yılı itibarı ile 12 olan büyükelçilik sayısının 41’e çıkartılması olduğunu söylüyor. Alp, “Özel sektörün ilgisi, devlet tarafından da desteklenince ortaya başarılı bir dış ticaret operasyonu çıkartılmıştır. Bu durumun sonuçları da Afrika ülkeleri ile ticaret yapan Türk firmalarının yüksek kazançlar sağlamaları ve makro ekonomik olarak da ülkeye döviz girdisi sağlanması olmuştur” ifadelerinde bulunuyor. Afrika kıtasında hâlihazırda yapılacak birçok iş ve yatırım fırsatının olduğunu dile getiren Alp, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Türk yatırımcı ve iş adamları için iç piyasadaki daralma ve kur baskısının arttığı bu dönemde, Afrika ülkelerine açılmak fiktif değil, reel bir büyüme yöntemidir. Bu sebeple, tüm yatırımcıların ve iş adamlarının, bu kıtaya güvenli bir biçimde ticaret yapmaları çok önemli.”


www.kobiaktuel.com.tr

31


SÖYLEŞİ ÖDÜL

“EŞ ZAMANLI MALİYET UYGULAMASI ZAMAN KAZANDIRACAK” caniasERP, yeni versiyonu ile birlikte Eş Zamanlı Maliyet uygulamasını da tanıttı. Bu uygulamanın avantajlarını anlatan IAS Genel Müdürü Akın Mumcuoğlu, Eş Zamanlı Maliyet uygulaması ile firmaların maliyetlendirme çalışmalarını pratik hâle getirdiklerini söylüyor. IAS olarak, 2019 yılında yoğunlaştığınız gündem maddeleri nelerdi? IAS, kullanıcılarına yalnızca bir ERP yazılımı değil, ERP uygulama alanında ihtiyaç duyacakları her alanda gereken platformu sunuyor. 2019 yılında, müşterilerimize sunduğumuz bu platformda ciddi yenilikler ve güncellemeler yapıldı. Endüstri 4.0 ile birlikte gelen kavramlara daha iyi uyum sağlayabilmek için otomasyon alanındaki çalışmalarımıza daha çok ağırlık verdik. Verimliliğimizi arttırmak ve çalışmalarımızı bir adım öteye taşımak için ERP çalışmalarına odaklanan IAS DB adını verdiğimiz kendi veri tabanımızı geliştirip kullanıma sunduk. Bunun yanı sıra kullanıcı deneyimini arttırmak adına arayüzlerimizde düzenlemeler yaptık. Web client’ımızı yeniledik. Yeni web client sayesinde tüm platformlardan caniasERP ekranlarına ulaşmak çok daha kolay hâle geldi. Eş Zamanlı Maliyet uygulamanız hakkında bilgi verir misiniz? Maliyet sistemlerinden beklenti kimi zaman çok fazla detay bilgi kimi zamanda çok daha hızlı sonuca ulaşmak olabiliyor. İşte bu beklentileri yerinde ve zamanında tam olarak karşılanabilmesi için biraz daha sadeleştirilmiş eş zamanlı maliyet yapısını geliştirdik. Maliyet, firmaların ERP sisteminde görmek istedikleri en net tablo. Neredeyse tüm firmalar, ERP yazılımı kurulduktan sonra hızlıca maliyetlendirme yapısının kurulumuna önem veriyor; ancak bu süreç, önemli olduğu kadar uzun uğraşlar da gerektiriyor. Daha da önemlisi maliyet sisteminden beklenen çıktıyı alabilmek

32

EKİM 2019

için tam anlamıyla düzgün çalışan bir ERP yapısına ihtiyacımız var. Firmalar, maliyetle ilgili çalışmalara başlayabilmek için tüm veri girişlerini tamamlamış olmak zorundadır. Bu da dönemin bitmiş olmasına rağmen gerekli veri girişlerinin ve kontrollerinin yapılabilmesi için ek süre anlamına gelir. Bundan sonra ise gerekli hesaplamalar başlatılabilir. Bu aşamadan sonra ortaya çıkacak tanımlama ihtiyaçları süreçte geriye dönüş olarak zaman kaybı yaratabilecektir. Eş zamanlı maliyet yapısında ise çalışmaları dönem içi ve dönem sonu yapılabilecek çalışmalar olarak grupladık. Bu çalışmaların kapsamından bahseder misiniz? Dönem içi çalışmaları süreçler ilerlerken eş zamanlı olarak kurgulanabildiği, temel verilerdeki bilgi girişi ve düzenlemeler dönem içinde yapılabildiği için zamandan tasarruf sağlayacaktır. Bizim hedefimiz, bir yandan sistem yürürken diğer bir yandan da maliyeti beraberinde çalıştırarak maliyet sonuçlarını oluşturmak; dönemi tamamladıktan sonra da sistem üzerinde düzeltici bir çalışma yaparak net sonuçlara direkt olarak ulaşılmasını sağlamak. Maliyet sistemi, yapısı gereği sıralı yapılması gereken birçok iş içeriyor. Bu noktaları da tekrar gözden geçirerek uygulama alanı uygun olan yerlerde arka planda işleri paralel çalıştırarak ta ciddi zaman tasarrufu sağladık. Kullanıcılarımızın hızlı bir şekilde bilgiye erişmesine ve gereken noktalara müdahale edebilmesine imkân sağladık. Bu çalışmaları her iki alternatif maliyetlendirme sistemi üzerinde çalışabilecek bir altyapı ile uygulayarak sistemimizi daha güçlü hâle getirdik.


MNG Kargo

internet kargoculuğu dönemini başlatıyor. Şimdi kargo göndermek, ödeme yapmak ve takip etmek daha kolay! Detaylı bilgi için; www.mngkargo.com.tr

GÖNDER

TAKİP ET

ÖDE

GÖNDER

TAKİP ET

ÖDE

BAĞLAN

GÖNDER TAKİP ET ÖDE BAĞLAN

www.kobiaktuel.com.tr

33


MOBİL ÖDÜL ÖDEME

MULTİNET UP’TAN FİZİKİ POS CİHAZLARINA ALTERNATİF UYGULAMA:

MULTİPOS

Yeni nesil finansal teknolojiler ve servisler alanında faaliyet gösteren Multinet Up, yeni uygulaması MultiPOS’u hayata geçirdi. Fiziksel POS cihazlarının yerine geçecek uygulama sayesinde, sisteme üye tüm iş yerleri hem karttan temassız ödeme hem de cep telefonlarından karekod ile ödeme alabiliyorlar.

Y

eni nesil finansal teknoloji ve hizmet şirketi Multinet Up, sektöre yeni hizmetler kazandırmaya devam ediyor. Şirketin geliştirdiği son uygulama MultiPOS’un piyasaya çıkmasıyla MultiNet üye iş yerleri fiziki POS cihazına gerek duymaksızın cep telefonlarıyla ile ödeme alabiliyorlar. Geliştirdiği teknolojiler ile paydaşların dijitalleşme süreçlerine ivme kazandırmaya devam eden Multinet Up, üye iş yerlerinin ödeme deneyimini dijitalleştiren ve operasyonel kolaylık sağlayan yeni ürünü MultiPOS’u hayata geçirdi. MultiNet kart kullanıcıları ister kartları ile temassız ister MultiPay mobil cüzdanları ile karekod okutarak MultiPOS üzerinden ödemelerini yapabiliyorlar. MultiNet üye iş yerleri uygulama ile yalnızca ödeme alımı değil; fiziki POS cihazlarında yapılan fatura kesimi, gün sonu alımı, slip gönderimi, ödeme iptali gibi işlemlerin tamamını kolayca gerçekleştirebiliyorlar. MultiPOS’un diğer bir önemli avantajı ise üye iş yerlerinin yaptıkları tüm işlemleri dijital ortamda saklayıp ihtiyaç duyduklarında geriye dönük inceleme yapabiliyor ve takip edebiliyor olması. Müşterilerinin Hayatını Kolaylaştırıyor Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, “Multinet Up olarak faaliyet gösterdiğimiz bütün alanlarda, paydaşlarımızın dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunma misyonumuz doğrultusunda o alana özel teknoloji altyapıları gelişti-

34

EKİM 2019

riyoruz. Geliştirdiğimiz bu yapıları aynı zamanda mükemmel müşteri deneyimi hedefi ile tasarlıyoruz. Bu anlamda geliştirdiğimiz son ürünümüz MultiPOS” diyor. Multinet Up olarak, üye iş yerlerinin ödeme alma süreçlerini dijitalleştirerek, hem önemli ölçüde bir operasyonel kolaylıktan faydalanmalarını sağlamak hem de hizmet kalitelerine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktıklarını belirten Şener; yemek kartı alanında örneği bulunmayan bir uygulama ürettiklerini ve MultiPOS ile üye iş yerlerinin hayatını kolaylaştırdıklarını kaydediyor. Daha Temiz Bir Çevre Multinet Up, yemek kartı sektörünü plastik kartsız ve POS cihazsız bir evreye doğru yönelten bu uygulamayı hayata geçirerek aynı zamanda çevre sorunlarının çözümünü de hedefliyor.

Fiziki POS cihazlarına alternatif olacak MultiPOS’un, şirketin sürdürülebilir değer yaratma stratejisi kapsamında ayrıca önem verilen bir ürün olduğunu ifade eden Şener, “Ekolojik dengenin bozulduğu, iklim değişikliklerinin yaşandığı bu çağda çevre dostu çözümler üretmek zorundayız. Multinet Up, sürdürülebilirlik alanında küresel ölçekte çalışmalar yürüten uluslararası tedarikçi platformu Ecovadis’te çevre, sürdürülebilirlik, adil işletmecilik, iş gücü uygulamaları ve insan hakları konularında ‘gold’ seviyeye ulaşmış bir marka. Bu başarının beraberinde getirdiği sorumluluk ile kartsız ve POS’suz işlem kapsamında şirketleri ve üye iş yerlerimizi teşvik etmek için çeşitli avantajlar sağlıyoruz” diyor. MultiPay ve TatlıPara’nın ardından MultiPOS Yazılım ve alt yapısını Multinet Up’ın teknoloji şirketi inventiv’in geliştirdiği MultiPOS, Multinet Up’ın yemek kartı sektörüne tanıttığı tek yenilikçi uygulama değil. MultiPOS’tan önce sektörün ilk sadakat programı TatlıPara geliştirilmiş, ondan da önce mobil uygulama MultiPay ile karekodlu (QR) ödeme hayata geçirilmşiti. inventiv GOSB Teknokent’te kartlı ve kartsız ödeme çözümleri, mobil cüzdan ve mobil ödeme, sanal POS çözümleri ve sadakat uygulamaları üretmeye ve yurt içine ve yurt dışına sunmaya devam ediyor.


www.kobiaktuel.com.tr

35


MAKALE Serap Öcal Step Media Reklam ve Pazarlama Kurucusu

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ PAZARLAMA VE MARKA SADAKATİ

T

Günümüzün teknolojik gelişmeleri ve değişen müşteri beklentileri, kurumsal pazarlama departmanlarının hayal gücü ve yaratıcılığını zorlamaya devam ediyor. Benzersiz bir tüketici deneyimi sunabilmek ise bu noktada bizleri kişiselleştirilmiş pazarlama için elimizdeki imkanları kullanmaya yöneltiyor.

36

EKİM 2019

üketici ile güçlü bir ilişki kurmak ve sürdürülebilir biçimde bunu korumak adına, müşteri bilgilerinin çok doğru analiz edilmesi ve doğru zamanda, doğru kanaldan iletilmesi gerekiyor. Kişiselleştirilmiş pazarlama şirketlerin veri toplama, analiz etme ve otomasyon teknolojisinin kullanımı yoluyla şirketlere bireyselleştirilmiş içerik sağlama stratejisinin uygulanmasıdır ve hedef odaklıdır. Minimum bütçe ile maksimum faydayı hedefleyen ve fikir yoğun bir uygulamadır. Sosyal ağlar, arama motorları, e-mailing, notification, mesaj gibi dijital medyanın dışında ürünlere de uygulanabilir. Örneğin, kola ve çikolata markalarının şimdilerde isme, duygulara özel basılı ambalajları bu amaçla hazırlanmıştır. Kişiselleştirilmiş Pazarlamanın Faydaları Kişiselleştirilmiş pazarlamanın en büyük avantajı, bir şirketin bireysel olarak mevcut ve potansiyel müşterilerini etkin bir şekilde hedeflemesine, bireyin beğenisine, ihtiyaçlarına, ilgi alanlarına ve diğer tercihlerine hitap ederek, katılım ve katılım oranlarını artırmasına olanak sağlamasıdır. Bu tür hedefli reklamcılık, yüksek dönüşümler yaratır ve nihai olarak kârlı bir satış yolu oluşturur. Günümüzde kişiselleştirilmiş pazarlama kullanan şirketler genel olarak toplam satışlarını yaklaşık yüzde 19 oranında artırır. Hem işletmeler hem de tüketiciler için kişisel pazarlamanın sayısız avantajı vardır. Stratejiler başarıyla uygulandığında, aşağıdaki faydalar devreye girer: • Geliştirilmiş Müşteri Deneyimi: Müşteriler, karşılığında bir şeyler aldığında sevdikleri markalara kişisel bilgi sağlamak konusunda daha rahattırlar. Formları doldurur, indirimler almak için anketlere katılır ve tercihlerini gösterirler. Tüketiciler markaların özel bilgileri korumasını ve geri döndüklerinde daha kişiselleştirilmiş deneyim sunmasını

tercih ederler. • Marka Sadakatini Artırmak: Tüketiciler bilgi ve veri sağladığında, spesifik tercihleri olan benzersiz bireyler olarak görülmeyi beklerler. Başarılı kişiselleştirilmiş pazarlama stratejilerini uygulamak için zaman ve kaynakları ayıran işletmeler, hem marka sadakati hem de müşteri memnuniyeti açısından rekabet avantajından yararlanacaktır. • Tutarlılık Oluşturmak: Tüketiciler, bazen sadece tek bir günde, e-posta, sosyal ve mobil gibi birçok kanalda markalarla etkileşime geçiyor. Bu nedenle, markaların çeşitli kanallar arasında tutarlılık yaratması, her zamankinden daha önemlidir. Kısaca; mağaza içi deneyim, dijital deneyimle eşleşmelidir. Yapay Zekâ ve Pazarlamaya Katkısı Yapay zekâ teknolojisi hızlı öğrenme ve gelişmiş bir örüntü tanıma kabiliyeti sağlıyor. Çok büyük miktarda veriler ve analizler gerçek zamanlı olarak gelişiyor ve sürekli olarak güncelleniyor. Yapay zekâda veri işlendikçe kendini güncelleyen bir sistem olduğu için markalar artık doğru veriye sahip olma ya da etkin veri kullanımı konusunda endişe etmiyor. Yapay zekâ ile her kullanıcı detaylı bir şekilde anlaşılıyor ve kullanıcıların istekleri hakkında tahminlerde bulunulabiliyor. Bu da kişinin isteklerini öngörerek yönlendirme yapmasını sağlıyor. Sonuçta, istenilen verim alınmış oluyor. Görünen o ki, günümüz insanının ihtiyaçları, beklentileri ve gelişmiş teknolojik imkanlar ile bu ihtiyaçların şekli de daha ilginç haller almaya başlayacak. Gün geçtikçe, işletmelerin, müşterilerinin farklı ihtiyaç ve isteklerini göz önüne alarak üretim, bilgi ve teknolojideki gelişmeleri yakından takip edip bu gelişmeleri imkanları dahilinde uygulamaları kaçınılmaz olacaktır.


www.kobiaktuel.com.tr

37


e - DÖNÜŞÜM ÖDÜL

QNB eFİNANS, e-DÖNÜŞÜM ÇÖZÜMLERİYLE ŞİRKETLERE KOLAYLIKLAR SAĞLIYOR Bulut altyapı sistemlerine yatırımlar yapan QNB eFinans, işletmelere kolaylıklar sağlayan e-dönüşüm çözümleri sunuyor. Şirketin geliştirdiği e-Fatura teminatlı kredi ile firmalar, ticari süreçlerini sekteye uğratmadan, standart bankacılık ve kredi prosedürlerine takılmadan kolaylıkla kredi kullanabiliyorlar.

e

-Dönüşüm ürünleri, muhasebe ve finansal süreçleri elektronik ortama taşıdığı için firmalara zaman, maliyet ve operasyonel süreçlerde büyük avantajlar sağlıyor. QNB eFinans’ın, e-Dönüşüm sektöründe banka iştiraki bir fintech olarak kurumlara sağladığı kolaylıklarla hizmetlerinde farklılık yarattığını söyleyen QNB eFi-

QNB eFinans Genel Müdürü Okay Yıldırım

38

EKİM 2019

nans Genel Müdürü Okay Yıldırım, “Sorumluluğumuzun farkındayız. Katma değerli servisler sunmak ve her geçen gün hizmet kalitemizi arttırma vizyonu ile ilerlediğimiz için sektöre ilkleri kazandırdık. Bu sorumlulukla sektörde bir ilk olan ‘e-Fatura teminatlı kredi’ sistemini geliştirdik. e-Fatura teminatlı kredi ile firmalar ticari süreçlerini sekteye uğratmadan standart bankacılık ve kredi prosedürlerine takılmadan kolaylıkla kredi kullanabiliyorlar” ifadelerinde bulunuyor. QNB Finansbank ile birlikle imza attıkları bu özel ürünü KOBİ’lere bir hizmet hâline getirdiklerini belirten Yıldırım, “Bir diğer ürünümüz ise e-Defter ile Mali Analiz. QNB eFinans bu girişimi sayesinde, e-Defter verilerini finansal kurumlar ile paylaşarak mali verilerinin bankaya iletim sürecini dijitalleştirebiliyor. Böylece süreç otomasyonu sağlanarak firmalara kâğıt ve zaman tasarrufu kazandırılıyor” diyor.

Mükellef Sayısının 230 Bine Ulaşması Bekleniyor Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) e-Dönüşüm sektörünün düzenleyici kurumu olduğunu ve GİB’in yayınladığı tüm tebliğleri ve gündemine aldığı gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Yıldırım, şu bilgileri veriyor: “GİB’in yayınladığı son taslak tebliğe göre 1 Ocak 2020 itibarıyla tüm e-Fatura mükelleflerinin e -Arşiv mükellefi olması bekleniyor. Ayrıca 2020 yılı içinde mükellef olma sınırı 10 milyon TL cirodan 5 milyon TL’ye inecek. Bu büyük gelişme ile mükellef sayısının 110 binden 230 bin civarına ulaşmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bizi hareketli günler bekliyor. Sisteme yeni katılacak kullanıcılar e-Dönüşüm dünyasına yabancı. QNB eFinans olarak sisteme yeni katılacak kullanıcılara her zaman destek olmak için hazırız. Pazar büyüdükçe ihtiyaçlar da aritmetik olarak artacak.”

GİB’in yayınladığı son taslak tebliğe göre 1 Ocak 2020 itibarıyla tüm e-Fatura mükelleflerinin e-Arşiv mükellefi olması bekleniyor. Ayrıca 2020 yılı içinde mükellef olma sınırı 10 milyon TL cirodan 5 milyon TL’ye inecek. Bu büyük gelişme ile mükellef sayısının 110 binden 230 bin civarına ulaşmasını bekliyoruz.

KOBİ’lerin İşlerini Kolaylaştıracak Yeni dönemde sektörde gerçekleşecek bu gelişmelerin, firmaları faaliyet alanlarından bağımsız olarak olumlu etkileyeceğini ifade eden Yıldırım, KOBİ’lerin dijitalleşmesinin, öncelikle ticari faaliyetlerinde ve beraberinde ihtiyaç duydukları finansal çözümlerde işlerini kolaylaştıracağını vurguluyor. “e-Dönüşüm, KOBİ’lerin dinamizmini arttırabilecek güçlü bir kaynak ve di-


e - DÖNÜŞÜM ÖDÜL

jitalleşme ihtiyacı doğan firmalar için önemli bir adım. Dolayısıyla KOBİ’lerimizin ve daha küçük ölçekli firmaların e-Dönüşüm dünyasına katılmak için tebliğleri beklemesine hiç gerek yok. QNB eFinans olarak KOBİ’lerimizin dijitalleşme yolculuğunda rol almak bizim için çok değerli” diyen Yıldırım; QNB eFinans olarak uzman kadroları ve katma değerli projeleriyle müşterilerinin hedeflerine ulaşması için dijitalleşme yolculukları boyunca destek olmaya devam edeceklerini kaydediyor. Bulut Altyapı Sistemlerine Yatırım Yaptı 2019 yılı boyunca QNB eFinans’ın uzman kadrosu ile sektördeki gelişim alanlarını tespit ederek doğru yatırımlara yöneldiklerini dile getiren Yıldırım, bulut altyapı sistemlerine önemli yatırımlar yaptıklarını açıklıyor. Vodafone ile bulut altyapı sistemlerinde önemli bir iş birliği sağladıkları bilgisini veren Yıldırım, yeni tebliğlerin yürürlüğe girmesiyle sektörde yaşanacak büyümeye şimdiden hazırlanmış olduklarını söylüyor. Hayata geçtiği ilk günden bu yana, total olarak değerlendirildiğinde e-Faturada toplam işlem adetinin yüzde 21’inin QNB eFinans sistemlerinden geçtiğini

e-Faturada işlem adetlerinin daha da artarak, yaklaşık olarak üç katına çıkmasını bekliyoruz. Taslak tebliğin hayata geçmesi ile 2020 yılında e-Dönüşüm pazarı müthiş büyüyecek. Şu an sektörün ilk üç büyük firmasından biriyiz. Hedefimiz 2020 yılında sektör lideri olmak.

aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürüyor: “e-Faturada işlem adetlerinin daha da artarak, yaklaşık olarak üç katına çıkmasını bekliyoruz. Taslak tebliğin hayata geçmesi ile 2020 yılında e-Dönüşüm pazarı müthiş büyüyecek. Şu an sektörün ilk üç büyük firmasından biriyiz. Hedefimiz 2020 yılında sektör lideri olmak. Bunun için de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Pazarın büyümeye bağlı gelişecek ihtiyaçları ve sisteme yeni katılacak kullanıcı davranışlarını bugünden öngörerek çalışmalara başladık. Ciro sınırının düşmesi ile KOBİ’lerin sisteme dahil olacağını hesaba katarak, ürün ve hizmetlerimizde ciddi inovasyonlar yaptık.” 2020’de e-Arşiv Zorunlu Hâle Gelecek

Müşteri sayıları hızla artarken, memnuniyet seviyesini korumak ve daha ileri taşımak için gelişim alanlarını tespit ettiklerini ifade eden Yıldırım, “2019 yılı boyunca bulut altyapı sistemlerine büyük yatırımlar yaptık ve 2019 yılının son çeyreğini tamamen 2020 yılı yatırımlarına ayırdık. 2020 yılında da yatırımlarımız devam edecek. Müşterilerimizin teknik altyapı, hız ve güven beklentileri eksiksiz karşılayarak müşteri odaklı çözümler üretmeye devam edeceğiz” diyor. Ayrıca, revize edilen taslak tebliğe göre 2020 yılında e-Arşiv’in de zorunlu hâle geleceğine değinen Yıldırım, bu sayede pazar hacminde önemli bir büyüme beklediklerini söylüyor. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu zorunluluk aslında sisteme hâlihazırda geçiş sağlayan firmalara kolaylık sağlayacak; çünkü firmalar, e-Fatura kullanıcısı olmayan işletmelere e-Arşiv fatura düzenleyerek, kağıt fatura sürecini tamamen ortadan kaldırabilecekler. Biz de QNB eFinans olarak tüm altyapı geliştirmelerini ve yatırımlarımızı tamamladık. Müşterilerimizi e-Dönüşüm dünyasının kolaylıklarıyla QNB eFinans hızı aracılığı ile tanıştırmak için bekliyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

39


e - DÖNÜŞÜM ÖDÜL

FİRMALARIN E-DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE SABANCIDx GÜVENCESİ İLE EDOKSİS ÇÖZÜMLERİ SabancıDx güvencesindeki Edoksis, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen mevzuata uyumlu olarak, her ölçekten firmanın e-dönüşümünü kesintisiz ve güvenli bir şekilde gerçekleştirmesini sağlıyor.

Y

eni nesil teknolojilerle Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik ederken, yazılım gücüyle dünyaya açılma vizyonuyla çözümler sunan SabancıDx, bu vizyonuna paralel olarak hizmet portföyünü büyük veri, ileri veri analitiği, siber güvenlik, endüstriyel IoT, robotik işgücü, yapay zekâ ve blockchain gibi yeni nesil teknolojilerle büyütüyor. Ekonomik büyümenin güvenli ve katma değeri yüksek işlerle sağlanabileceğine ve dijitalleşmenin endüstriye sayısız fayda ve fırsat getireceğine inanan SabancıDx, sunduğu çözümlerle firmaların e-dönüşüm süreçlerinde stratejik ortakları olarak yanlarında yer alıyor. SabancıDx güvencesindeki Edoksis ise GİB tarafından belirlenen mevzuata uyumlu çözümleri ve katma değerli hizmetleri ile her ölçekten firmanın e-dönüşümünü kesintisiz ve güvenli bir şekilde gerçekleştirmesini sağlıyor. SabancıDx, Edoksis ile Avantajlı Çözümler Sunuyor Edoksis’in hizmetleri arasında; e-Fatura, e-İrsaliye, e-Arşiv, e-Defter, e-Analiz, e-Mutabakat yer alıyor. Firmaların karmaşık süreçlerini “akıllı” hale getiren, finansal kontrollerin güvenliğini sağlayan hizmetleri ile Edoksis, yasal mevzuata uyumun yanısıra sayısız fayda sunuyor. 7x24 kesintisiz hizmet ile süreçlerde hız, kontrol edilebilirlik, iş gücü tasarrufu, güvenlik ve çalışan verimliliği sağlayan Edoksis, her sektör ve ölçekten firmanın yanı sıra özellikle kesintisiz ve hatasız hizmet ihtiyacı olan firmalar tarafından tercih ediliyor. Elektronik Belge Akışları Edoksis Güvencesinde Günümüzde dijital dönüşüme ayak uydururken firmaların yasal zorunlulukları takip edebilmesi ve gelecekteki ihtiyaçlarını öngörüp adımlarını hızlı fakat güvenli atabilmeleri çok

40

EKİM 2019

elektronik fatura işlemi

e-Defter yevmiye madde satırı işlemi

önemli. Bu noktada dönüşümün liderliğini yapan güvenilir stratejik ortaklar seçmek gerekiyor. Edoksis’in, işletim, yazılım ve operasyonun tek sahibi olması, veri güvenliği konusundaki uzmanlığı, sektörel gelişmeleri vizyoner yaklaşımı ile kullanıcılarına yansıtması firmalara güçlü ve güvenilir bir iş ortağı ile e-dönüşüm sürecini yaşamanın avantajını sunuyor. Firmalar E-Dönüşüm Sürecine Edoksis ile Hızlı Adaptasyon Sağlıyor İlk günden itibaren GİB tarafından belirlenen standartlara uygun olarak hazırlanan Edoksis platformunun sağladığı en önemli avantajlardan biri de proje ve güçlü ERP entegrasyon tecrübesi. Edoksis tüm mevzuat değişikliklerine anında adapte olabilen çevik ve özelleştirilebilir yapısı, mobil kullanım olanağı ile firmalara yasal değişikliklere tam ve zamanında uyum sağlayarak bu süreçleri en sorunsuz şekilde deneyimlemelerini, iş süreçlerinde elde ettikleri katma değerle verimliliklerini artırmalarını sağlıyor.


www.kobiaktuel.com.tr

41


e - DÖNÜŞÜM

İŞNET, YENİ ÇÖZÜMLERİYLE HİZMET YELPAZESİNİ GENİŞLETİYOR İşNet, sunduğu e-dönüşüm çözümleriyle firmalara avantajlar sağlamaya devam ediyor. Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde öncü rol oynayan İşNet, yenilikçi ürün ve hizmetlerini yüksek kalite ve uygun koşullarla sunuyor.

G

elir İdaresi Başkanlığı’nın yeni tebliğleri ile tüm süreçleri kapsama yolunda ilerleyen e-dönüşüm uygulamaları gün geçtikçe çeşitleniyor. İşNet olarak, yatırımlarını taslak tebliğleri göz önünde bulundurarak sürdürdüklerini dile getiren İşNet e-Dönüşüm Hizmetleri Müdürü Ayhan Akgöz, firmaların hayatını kolaylaştırıp onlara kaliteli hizmet sağlayacak e-uygulamalar geliştirdiklerini belirtiyor. Akgöz, “İşNet olarak özel entegratör lisansımızla ve geliştirdiğimiz ihtiyaca uygun e-çözümlerle müşterilerimizin e-dönüşümünü uçtan uca gerçekleştirerek, Türkiye’nin dijital dönüşüm adresi olmayı hedefliyoruz. 2013 yılından bu yana e-fatura platformumuz NetteFatura, sanal saklama platformumuz NetteArşiv, TÜRMOB ile anlaşmamız neticesinde sunduğumuz LucaNet KOBİ Ticari Yazılımı’nın yanı sıra yatırımlarımızı sürdürüyor, ürün ve hizmet yelpazemizi sürekli genişletiyoruz. e-Fatura hizmeti alan müşterilerimiz, aynı zamanda e-fatura saklama hizmetinden ücretsiz faydalanabiliyor” şeklinde açıklamada bulunuyor. Kayıtlar NetteArşiv’de Güvenle Saklanabiliyor Akgöz, Luca ile tam entegre çalışan NetteArşiv’de elektronik defterler ve beyannameler, tahakkuklar, yevmiye ve yevmiye detay kayıtlarının güvenle saklanabildiğini dile getiriyor. Akgöz, şu bilgileri aktarıyor: “NetteFatura ile tam entegrasyona sahip olan Türki-

42

EKİM 2019

ye’nin ilk web tabanlı muhasebe yazılımı LucaNet, mali müşavirlerin, müşterileri olan işletmeleri ile aynı ofisteymiş gibi çalışmalarını sağlıyor. Dört büyük hayat ve emeklilik firmasıyla yaptığımız iş ortaklıkları vasıtasıyla otomatik katılımlı BES entregrasyon sistemini de geliştirdik. ‘İşlerinizdeki Dijital Yardımcınız’ mottosuyla yola çıktığımız e-Çırak SM ve e-Çırak Ticari uygulamalarını ise bu yıl kullanıma sunacağız. e-Çırak SM uygulaması, dijitalleşmek isteyen serbest meslek erbapları için oldukça basit bir kullanıcı deneyimi ortaya koyarken, e-Çırak Ticari ise LucaNet’in bir alt segmentinde konumlanan bir uygulama olacak.” Bunlara ek olarak, dijital dönüşüm süreçlerini tek bir platformdan sunabilmek adına Dijital Ekosistem adlı portal hazırlıklarının devam ettiğini dile getiren Akgöz, işlerini kolaylaştırmayı amaçladıkları KOBİ’lerin ve mali müşavirlerin bu portalda e-dönüşüm hakkında daha fazla bilgi sahibi olabileceklerini aktarıyor. Kullanıcılar E-Arşiv Fatura Uygulamasına Dahil Olacaklar Akgöz, “GİB’in taslak tebliğinin çıkması durumunda, bugün itibari ile 2018 yılı cirosu 5 milyon TL üzeri olan firmalar 01.01.2020 itibari ile e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter kullanımına geçmek zorunda olacaklar. Yine aynı tarih itibariyle kapsam dahilindeki firma ve kişiler için e-SMM, e-İrsaliye, e-MM, e-Bilet uygulamaları zorunlu hale gelirken, tüm e-Fatura ve tüm e-Defter

İşNet e-Dönüşüm Hizmetleri Müdürü Ayhan Akgöz kullanıcıları e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olacaklar” diyor. Vergi Usül Kanunu’nun 507 No.lu genel tebliğiyle ise güvenli mobil ödeme ve elektronik belge yönetim sisteminin oluşturulacağını aktaran Akgöz; ödeme işlemlerinin, özel entegratör kuruluşları aracılığıyla, belge düzenleyecek mükellefin, anlık olarak, mevzuatta öngörülen elektronik belgelere dönüştürülmesi ve düzenlenen bu belgenin elektronik veya kağıt ortamda muhattabına iletilmesinin zorunlu olacağını sözlerine ekliyor.


DÜNYA’DA DIJITALLEŞMEYE

AYAK UYDURAMAYAN

KOBI’LERIN ÖNÜMÜZDEKI 15 YIL IÇINDE AYAKTA KALAMAYACAĞI

ÖNGÖRÜLÜYOR.

SIZ DE ONLARDAN BIRI MISINIZ? HEMEN TEST EDIN! Ücretsiz dijitalleşmeye hazırlık kontrolümüzle şirketinizin dijitalleşme seviyesini ölçebilirsiniz.

www.digital-or-dead.de

abasTurkiye

abasTurkiye

43

abasERP_tr

abas Türkiye | (212) 466 22 27 | www.abas.tc | info@abas.tc

www.kobiaktuel.com.tr


e - DÖNÜŞÜM

PARAŞÜT, OTOPİLOT VİZYONUYLA İŞLETMELERE AVANTAJ SUNUYOR KOBİ’lerin finansal yönetimlerini verimli bir şekilde yapabilmelerini amaçlayan Paraşüt; fatura takibi, gelir gider takibi, kredi kartı ile online tahsilat ve e-fatura gibi alanlarda kapsamlı çözümler sunuyor. Paraşüt, işletme sahiplerinin veri girişine harcadıkları süreyi azaltarak işlerine odaklanmalarını sağlamak üzere yeni Otopilot vizyonunu hayata geçirdi.

P

araşüt, küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal yönetimlerini verimli bir şekilde yapabilmeleri için fatura takibi, gelir gider takibi, raporlama, stok takibi, kredi kartı ile online tahsilat, e-fatura ve teşvik hesaplaması gibi ihtiyaç duydukları hizmetleri, kullanıcı dostu bir arayüzle sunuyor. Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean Yu, “Paraşüt ie KOBİ’lerin dijital dönüşüm sürecine katkıda bulunuyoruz. Kullanıcıların ön muhasebe tutmasını sağlamanın yanı sıra KOBİ’lerin, ön muhasebe için harcadığı süreyi kısaltmayı da amaçlıyoruz. Bunun için patronların veri girişine harcadıkları süreyi azaltarak, sahip oldukları bilgileri doğru bir şekilde anlamlandırmalarını sağlamak üzere yeni Otopilot vizyonumuzu hayata geçirdik. Otopilot, yeni bir ürün ya da yeni bir marka değil; işletme sahiplerinin detaylarda kaybolmadan büyük resme odaklanmalarını sağlayacak özellikler bütününe verdiğimiz ad” diyor. Ön Muhasebeye Harcanan Süre Kısalıyor Otopilot ile manuel iş yükünü azaltarak zaman kaybının önüne geçmeyi, hatalı veri girişini minimuma indirmeyi ve kullanıcıların düzenli rapor almasını sağladıklarını dile getiren Yu, bu sayede kullanıcıların zamandan kazanarak, vakitlerinin çoğunu işletmelerinin geleceğine yön vermek için harcadıklarını belirtiyor. Yu, “Bir kullanıcımızın yaptığı hesaba göre, Paraşüt sayesinde ön muhasebe için bir ayda harcanan

44

EKİM 2019

toplam süre 250 saatten 28 saate kadar iniyor. Otopilot vizyonumuz kapsamında, kullanıcılarımıza Akıllı Banka Hesap Takibi, e-fatura, Teşvikmatik, Cepten Fiş Okuma (CFO) ve e-ticaret entegrasyonu gibi hizmetleri sağlıyoruz. Ayrıca; tekrarlayan faturalar, kredi kartı ile online tahsilat, müşteri ödeme hatırlatma, otomatik maaş gideri oluşturma gibi hizmetlerimiz de bu kapsamda bulunuyor” şeklinde açıklamada bulunuyor.

Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean Yu

İş Gücünden ve Maliyetten Tasarruf İmkanı Vergi Usul Kanunu Taslak Tebliği’ne göre, 2018 yılı cirosu 5 milyon lira ve üzeri olan işletme sahiplerinin, 1 Ocak 2020’den itibaren e-fatura ve e-arşiv fatura sistemlerine zorunlu geçiş yapmalarının beklendiğine değinen Yu, bu yeni tebliğ ile e-fatura ve e-arşiv kullanması zorunlu olan şirket sayısında yaşanacak artışla, sektörde ciddi bir hareketlenme olmasını beklediklerini aktarıyor. Yu, “Bununla birlikte faturalama sistemini dijitale taşıyan işletmelerin fatura operasyonlarını hızla yöneterek hem iş gücünden hem de maliyetten tasarruf edeceklerini düşünüyoruz. Paraşüt olarak biz, söz konusu bu değişikliğe hazırız. Özellikle ‘Anahtar Teslim e-Fatura’

ile gelen müşterilerimizi uğraştırmadan e-fatura kullanıcısı yapabiliyoruz” diyor. Daha Fazla KOBİ’ye Ulaşacak Bugüne kadar e-ticaretten teknolojiye, hizmet sektöründen reklam ajanslarına kadar 11 bini aşkın KOBİ’nin ön muhasebe alanındaki işlemlerini dijitale ve mobile taşıdıkları bilgisini veren Yu, 2020 yılında daha fazla KOBİ’ye ulaşarak, bu alandaki en büyük teknoloji geliştiricisi olmak için faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtiyor. Yu, Türk ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri olan KOBİ’ler için finansal operasyonları yük olmaktan çıkartıp, büyüme yolculuklarında onların yanında yer almayı amaçladıklarını söylüyor.


www.kobiaktuel.com.tr

45


FRANCHISING

BEREKET DÖNER YURT DIŞINDA 10 YENİ ŞUBE AÇACAK Bereket Döner, ürünlerini günlük 60 ton döner üretimi yapılan tesislerinden Türkiye geneline ve dünyaya ulaştırıyor. Yurt içinde 125 şubesiyle faaliyet gösteren marka, 2020 yılında yurt dışında 10 yeni şube açmayı hedefliyor.

T

ürkiye’nin en büyük hazır döner üreticilerinden Bereket Döner, ürünlerini İstanbul Hadımköy’deki ve Tokat’ın Niksar ilçesindeki tesislerinden Türkiye geneline ve dünyaya ulaştırıyor. Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek, “Günlük 60 ton döner üretimi yapılan tesislerimizden özellikle yurt dışında Suudi Arabistan, Umman, Kosova, Almanya gibi 20 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, yurt içinde faaliyet gösteren 125 şubemiz ve çalışanlarımızla ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlamaya devam ediyoruz” diyor. 2020 yılında yurt dışında 10 yeni şube açmayı amaçladıklarını dile getiren Emek, gelecek beş yıllık dönemde

Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek

46

EKİM 2019

başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Ortadoğu’yu Bereket Döner Restoran ve Bereket Döner Durak’lar ile donatmayı hedeflediklerini aktarıyor. Emek, “Afrika, Orta Asya, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Avrupa ülkeleri için görüşmelerimiz devam ediyor. Avrupa’ya açılma anlamında hem Balkanlar’da hem de Bulgaristan’da gerekli girişimleri başlattık. Gürcistan’ın Batum şehrinde 2020 yılı sonuna kadar bir şubemizin açılışını tamamlamış olacağız. Suudi Arabistan’da kısa bir süre içinde iki yeni restoranımızın açılışını planlıyoruz. Yavru vatan Kıbrıs ve Kanada için yaptığımız görüşmelerde de son aşamadayız” diyor. Franchise Kampanyası Franchise sistemiyle büyümeye devam eden Bereket Döner, yer almadığı illerde de yeni lokasyonlar açmayı amaçlıyor. Markanın bu dönemde franchise kampanyası mevcut. Kampanyayla ilgili bilgiler paylaşan Emek, bu kampanya kapsamında yüzde 50 indirim sağladıkları bilgisini veriyor. Emek’in aktardığı bilgilere göre; Bereket Durak konseptinde franchise bedeli almayan markanın, Bereket Döner Express konseptinde franchise bedeli 60 bin TL yerine 30 bin TL. Bereket

Döner Restoran konsepti için franchise bedeli 100 bin TL yerine 50 bin TL, Bereket Döner Since 1988 Alakart konseptinde ise bu bedel 200 bin TL yerine 100 bin TL. Bu tutarlara KDV dahil değildir. Royalty Bedeli Alınmıyor Emek, “Markamızın 100 metrekare için ortalama 250 bin TL ile 300 bin TL arası yatırım maliyeti bulunuyor. Buna KDV dahil değil. Bereket Döner olarak yıllık 15 bin tondan fazla döner üretiyoruz. Beş farklı konseptimizde şubelerimizin aylık ciro hedefleri 50 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişebiliyor. Şubelerimiz için brüt kâr marjımız konsepte göre yüzde 40 ile yüzde 60 arasında değişiyor” diyor. Emek, 2019 yılı içerisinde Bereket Döner ailesine katılmak isteyen franchise adayının, şubesini minimum bir yıl işletmiş olmak şartı ile sözleşmenin ikinci yılında devretmek ister ise franchise bedeli ve mimari bedel haricindeki yatırım maliyetinin yüzde 50’sini üstlenerek şubeyi devraldıklarını aktarıyor. Markanın franchise’larından Royalty bedeli almadıklarını dile getiren Emek, şubelerde satılan tüm ürünlerin Bereket Döner tarafından en kaliteli ürünler arasından seçildiğini ve merkezi anlaşmalarla piyasa fiyatının çok altında şubelere sunulduğunu sözlerine ekliyor.


MAKALE

Beyhan İncekara Dr. Öğretim Üyesi

TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN İŞSİZLİĞİN YAPISI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 2018 yılındaki kur atağıyla birlikte yaşanan ekonomik dalgalanma sebebiyle yükselen enflasyonun düşürülmesi için uygulanan daraltıcı politikalar ekonomi politikası gereği işsizliği arttırıyor. Türkiye’de işsizliğin kompozisyonuna bakıldığında, genç işsizlik oranının yükseldiğini görüyoruz.

E

konomi teorisinde, genişlemeci politika dönemlerinde “azalan işsizlik” söz konusu olurken, sıkılaşma politikalarının uygulandığı dönemlerde ise “artan işsizlik” görülüyor. 2018 yılındaki kur atağıyla birlikte yaşanan ekonomik dalgalanma sebebiyle yükselen enflasyonun düşürülmesi için uygulanan daraltıcı politikalar ekonomi politikası gereği işsizliği arttırıyor. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, 2019 yılı Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,8 puanlık artış ile yüzde 13,0 seviyesinde gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 11 bin kişi artarak 4 milyon 532 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı 0,1 puan azalarak yüzde 13,9 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Haziran döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 802 bin kişi azalarak 28 milyon 512 bin kişi, istihdam oranı ise 2 puanlık azalış ile yüzde 46,4 oldu. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam, bir önceki döneme göre 100 bin kişi artarak 27 milyon 983 bin kişi olarak tahmin edilmiştir. İstihdam oranı 0,1 puan artarak yüzde 45,6 oldu. Genç İşsizlik Oranı Yükseliyor Aktif işgücü açısından Türkiye’nin oldukça önemli bir potansiyeli olduğu görülüyor. Avrupa’nın yaşlanan bir nüfusa sahip olması, aktif işgücünü zaman zaman başka ülkelerden talep etmesine neden oluyor. Bu işgücü avantajına rağmen Türkiye’de işsiz-

liğin kompozisyonuna bakıldığında, genç işsizlik oranının yükseldiğini görüyoruz. Son rakamlara bakıldığında genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,4 puanlık artış yüzde 24,8 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 2,9 puanlık artış ile yüzde 13,3 olarak gerçekleşmiştir. Teknoloji İle Tercih ve Beklentiler Değişiyor Genç işsizliğini değerlendirdiğimizde; yatırım olanaklarının azalması, ekonomik konjonktür gibi nedenlerle işsizliğin ortaya çıktığı görülüyor. Özellikle daralma dönemlerinde işletmelerin sıkılaşma tedbirleri bu oranın daha da artmasına neden oluyor. Diğer yandan da NEİY Gençler dediğimiz (Ne eğitimde, ne istihdamda, ne kendini yetiştirmede) gençlerin önemli yer kapladığını görüyoruz. Gençlerin iş tercihleri ve beklentileri teknoloji çağıyla birlikte değişime uğruyor. Bu sebeple de işletmelerin ve iş arayanların beklentileri belirleyerek emek piyasası üzerinde etkili olmaları gerekiyor. İşletmelerin, günümüz şartlarında gençlere teknoloji ve dijitalleşmeyi ön plana çıkararak daha dinamik şartlar sunmaları gerekirken, gençlerin de emek piyasasından uzaklaşmadan adım adım ilerlemeyi baz alarak tercihlerini yapmaları gerekiyor. Bununla birlikte kamunun yeni istihdam yaratacak sabit sermaye yatırımları yaratması veya bunu yaratan özel sektöre vergi ve teşvik gibi birçok açıdan destek vermesi işsizlik probleminin reçetesi olarak görülüyor.

www.kobiaktuel.com.tr

47


OFİS MOBİLYALARI

BÜROSİT DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA Ofis ve iş merkezlerinden hastanelere kadar tüm sosyal yaşam alanları için mobilya çözümleri üreten Bürosit, bugün 35 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Bürosit; önümüzdeki beş yılda yüzde yüz büyümeyi ve ürün, çevre, toplum ve dijitalleşme alanlarında yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyor.

B

ürosit, Bursa’daki üretim tesislerinde, ofis ve iş merkezlerinden stadyum, hastane, kültür merkezi ve kampüslere kadar uzanan tüm sosyal yaşam alanları için mobilya çözümleri üretiyor. Ürün gamında kendi içerisindeki kullanım varyasyonları ve kaplama seçenekleri ile birlikte 3 binin üzerinde seçeneğe yer verdiklerini dile getiren Bürosit Genel Müdürü Turgay Çalışkan, “Yılda toplam 485 bin parça ofis mobilyası üretim kapasitesine sahibiz. Türkiye’de Contract bayilerimiz ile oluşturduğumuz etkin satış ağımızla ve 11 yurt dışı temsilciliği ile 35 ülkede Bürosit ürünlerini tüketiciyle buluşturuyoruz” diyor. Sürdürülebilirliğin, büyüme konusunda oldukça önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Çalışkan, bu nedenle attıkları her adımı ve aldıkları her kararı, planlar ve stratejik hedefler doğrultusunda gerçekleştirdiklerini belirtiyor. İhracata Yoğunlaşacak Turquality Marka Destek programına dahil oldukları günden itibaren Bürosit’i bir dünya markası yapacak stratejileri planlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyleyen Çalışkan, bu amaçla 35 ülke

48

EKİM 2019

vam ettiğini aktaran genel müdür; Bürosit olarak, orta vadeli stratejik planlarını en önemli yol haritası olarak gördüklerini belirtiyor. Bu planlar kapsamında önümüzdeki beş yıl içinde yüzde yüzlük bir büyüme hedeflerinin olduğu bilgisini veren genel müdür; bu kapsamda ürün, marka, çevre, toplum ve dijitalleşme alanlarında yatırımlar gerçekleştireceklerini dile getiriyor.

Bürosit Genel Müdürü Turgay Çalışkan ile geniş bir coğrafyada gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerini geliştirmek için çalışmalar yürüttüklerini kaydediyor. Çalışkan, “2020 planlarımız içerisinde başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkeleri ve başta Dubai-Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu ülkelerine yönelik ihracat çalışmalarımız yoğunlaşacak. Bürosit ürünleri, kalite ve tasarım çizgisinde ortaya koyduğu modern yaklaşımlarını daha geniş kitlelerle paylaşma fırsatı bulacak” ifadelerinde bulunuyor. Yıl sonu itibariyle büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için yeni ürün ve marka yatırımlarının sürekli de-

Beş Farklı Moda Göre Tasarım Çalışkan, yeni ürünleri tasarlarken Y kuşağının karakteristik özelliklerinden, yaşam ve çalışma stillerinden ilham aldıklarını belirtiyor. Çalışkan, “Kimi ofis çalışanları ‘Takımım olmadan asla!’ derken, kimiyse kendiyle baş başa, odaklanarak çalışabileceği ortamları tercih ediyor. Biz de araştırmalarımızda karşımıza çıkan beş farklı Y kuşağı modunu, ‘Mood Concept’ çerçevesinde tanımlıyor ve ikonlaştırıyoruz. Yeni ürünlerimiz; yaratıcılık, özgürlük, takım ruhu, mutluluk ve odaklanma olarak belirlediğimiz modlar çerçevesinde, alanında uzman endüstriyel tasarımcılarımız tarafından farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikte tasarlanıyor” şeklinde açıklamada bulunuyor.


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi AMBALAJ sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP www.kobiaktuel.com.tr

49


OFİS MOBİLYALARI

BÜROTİME YURT DIŞINDA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK İş yerlerine fonksiyonel ve estetik çalışma alanları sağlayan Bürotime, dünyanın birçok ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Franchising sistemi ile yurt dışında da yer alan marka, önümüzdeki dönemde yurt dışındaki franchise sayılarını artırarak büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

K

ullanıcılara fonksiyonel ve estetik çalışma alanları sağlayan Bürotime, çeşitli kullanım amaçlarına hitap eden ürünler sunuyor. Bürotime Uluslararası Satış Direktörü Ahu Akder, “Günümüzde çalışanların beklentilerini sadece masa ve sandalye karşılamıyor, daha fazla etkileşim olanağı tanıyan sosyal alanlar, proje bazlı ekip çalışmasına uygun anlık şekillenebilen toplantı mekânları, izole ortamlar sağlayan birimler de mimari kurgularda kullanılmaya başlanıyor. Yaratıcı alternatifler sunan, çalışanı bulunduğu ortamda rahat hissettirecek ve aidiyet duygusu yaratacak tasarımlar ön plana çıkıyor. Bürotime tasarım ekibi, tüm bunları odağına alarak geliştirdiği ürünleriyle, ofislerdeki farklı gereksinimlere çözüm sunuyor” diyor. Hedef pazarlarının giderek büyüdüğünü dile getiren Akder, gelecek dönemde çağrı merkezi, sağlık ve terminal sektöründe yer alan kurumlara bütünsel çözümler getirmeyi planladıklarını açıklıyor. Özgün ve Evrensel Tasarımlar Akder, yeni bir ürüne başlarken Bürotime tasarım ekibinin ve Ar-Ge departmanının koordineli olarak, kapsamlı bir araştırma sürecine girdiğini anlatıyor. “Seçilen rengin insan psikolojisine tesirinden, sandalyedeki üç milimlik kıvrımın vücuda etkisine kadar her ayrıntı masaya yatırılıyor. Ergonomik koşullar sağlandıktan sonra, estetik ve duyusal değerler analiz ediliyor. Ayrıca değişen iş hayatının trendleri de geçmiş-günü-

50

EKİM 2019

müz ve gelecek üçgeninde değerlendirilerek, doğru tasarımın ortaya çıkması sağlanıyor” diyen Akder; tüm bunların yanında küresel pazara hitap ettiklerini ve farklı anlayışlara çözüm sunan, özgün ve evrensel bir tasarım dilinin oluşmasına önem verdiklerini aktarıyor. Yurt Dışı Franchise Noktalarını Artıracak Bürotime olarak, bugün dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Akder, “2019 yılı itibariyle yurt dışında Gürcistan, Almanya, Kenya, Katar, Kosova, Umman, İsrail, Bosna Hersek, Mısır, Irak, Ürdün, İran Makedonya, Lübnan, Suudi Arabistan, Türkmenistan ve Yunanistan’da franchise’larımız bulunuyor. Bunun dışında; Avrupa kıtasında Fransa, İtalya, Malta, Romanya, Türki Cumhuriyetler’de Kırgızistan ve Afrika bölgesinde Sudan, Senegal, Fas yoğun çalıştığımız yurt dışı pazarlar arasında

yer alıyor. Ortadoğu’nun neredeyse tamamıyla iş birliği içindeyiz” diyor. Son üç yılda yurt dışı pazarına 2 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdikleri bilgisini veren Akder, gelecek dönemlerde hedefleri doğrultusunda yurt dışı yatırımlarını sürdüreceklerini açıklıyor. Akder, sözlerini şöyle noktalıyor: “2019 yılının ilk yarısındaki tüm satış kalemleri içerisinde ihracat oranımız yüzde 30 seviyesinde, hedefimiz yurt dışı franchise noktalarımızı artırarak bu oranı daha da yükseltmek. Avrupa pazarı başta olmak üzere, hedeflerimiz doğrultusunda planladığımız bölgelerdeki franchise sayımızı artırarak, iş hacmimizi genişleteceğiz. Ayrıca önümüzdeki dönemde yurt içi bayi ve satış ağımızı yönettiğimiz sistemleri yurt dışı franchiselarımızın da kullanabileceği yapıya getirip; daha ölçülebilir, yönetilebilir bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.”


Seyahatinizin en keyifli zamanı Siz de Istanbul Airport uygulamasını hemen indirin, İGA PASS’in size özel hizmetlerine merhaba deyin!

İGA LOUNGE: Keyifli zaman geçirmeniz için her detayıyla sizin için düşünülmüş 4.420 m2’lik dünyanın en büyük ortak lounge alanı İGA FAST TRACK: Sıraya girmeden geçiş özgürlüğü İGA MEET & GREET: Havalimanındaki tüm yolculuğunuzda size eşlik edecek özel asistan hizmeti İGA BUGGY: Türkiye’de bir ilk! Havalimanının içinde gitmek istediğiniz yere elektrikli araçla kolayca ulaşım imkânı İGA FAST CHECK-IN: Hızlı check-in ayrıcalığı İGA VALET: Aracınızın yıkanmasından teknik servis ihtiyaçlarınıza kadar her detayı içeren size özel vale hizmeti

www.kobiaktuel.com.tr

51


MAKALE

Haluk Ziya Türkmen MAG Consulting Yönetici Ortağı

KURUMSAL BULUT ZEKÂ VE DÖNÜŞÜM Kurumsal dönüşüm; yönetsel alt yapı, planlama, süreklilik, eğitsel gelişmişlik ve insan kalitesi öngörür. Bireylerin sahip olduğu duygusal zekânın “kurumsal bulut zekâya” dönüşmesi işin kalıcılığının göstergesidir.

“H

erkes dünyayı değiştirmeyi düşünür; ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmez” der Lev Tolstoy. Genelde dünyayı kurtarmaya çalışma vizyonunu oluşturmaya çalışanların çoğu, kendi düzenini kuramamış olanlardır. Bizim konumuz kurumsal dönüşüm ise yönetsel alt yapı, planlama, süreklilik, eğitsel gelişmişlik ve insan kalitesi öngörür. Bunun devamında ise kalitenin standartlaşması ve süreklilik arz etmesi adına duygusal zekanın desteklemesini bekler. Bireysel anlamda duygusal zekâ gelişmişliği ortaya koyan liderlik vasıflarına sahip sınırlı sayıda insanın proje yapma ruhu, dönüşüm süreçlerine büyük destek oluşturabilir. Ancak bireylerin sahip olduğu duygusal zekânın bütünsel bir cloud intelligence’a yani “kurumsal bulut zekâya” dönüşmesi işin kalıcılığının göstergesidir. Nedir Bu Bütünsellik ve Nasıl Sağlanır? Bu zor sorunun cevabı, yani yeni tanışacağımız soyut kavramın somut sonuçlara dönüşmesini sağlayacak kilit kelime, entelektüel sermaye yeterliliğidir. Şöyle ki; liderlik konumunda bulunan kolektif veya bireysel zekâ, kurumsal planlamasını kendi vizyonuna değil, sürekli değişen ve yaklaşık her üç-beş yılda bir sektörel konsolidasyona yol açan büyük döngü üzerine kurmalıdır. Kendi düşünceleri yerine her detayı mega trend tsunamisine uyumlandırmalıdır. Ülkeler, teknolojiler, insanlar ve sistemler boyutunda her an kendi yapısını sıfır görmelidir.

52

EKİM 2019

Bunu sıfır görecek insan kaynağını oluşturarak “cloud intelligence” hayata geçmelidir. Bu zekâ, değişik “Jung” tercihlerinde, farklı renklere sahip bireylerin ortak kolektif zihni ile yürüyen bir farklılaşma manifestosunu ortaya koyabilmelidir. Daha önemlisi sürekli güncelleyebilmelidir. Önce bunun oluşmasında, sonra bunun korunmasında oluşacak zorluklara dikkat çekmek isterim. Farklı insan ve görüşlerle çalışmak farklılıkları barındırabilmek ile bağlantılıdır. Bu yapının maliyetine katlanmak ise bu açılımı yatırım bedeli ve en azından faydalı maliyet olarak görmektir. Ezber Değil, Refleks Entelektüel sermayenin Ludo Pyis’e göre dört boyutundan biri, insana yatırım yapmaktır. Sonrası bunu çalıştırmak ve sürekli kılma metodolojisi ile bağlantılıdır. Yatırımlar kültürel farklılaşmayı ve üst kültürler ile buluşmayı getirirken, bu tür insanlar ile kalıcı çalışma düzeni kurmak ise sistem+insan+ donanım yatırımı ön görür. Kurumsal planlamaya bağlı iş planı ve bütçe yapısı olmayan kurumlar, getiriyi gözle kısa zamanda göremeyince moral bozukluğu ile geri dönüş yaparlar. Süreklilik ise sabır ve senkronizasyon ihtiyacı ortaya çıkarır. Bu süreçte eski ve yeni kültürlerin uyumu için süreç ve strateji danışmanlığı almak şarttır. Özetle, “kurumsal bulut zekâ” ezber değil, dışarıdan iç sonuçları gözlenebilen bir reflesktir. Bu refleks; plan, psikoloji, kültür, eğitim ve sistem yaklaşımından oluşur.


www.kobiaktuel.com.tr

53


MAKALE

Doç. Dr. Pelin Vardarlıer İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bölüm Başkanı Profesyonel Koç (ICF)

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇAĞINDA İK

İ

Bugün internet teknolojisi, iş gücü seçme ve yerleştirmeden eğitime, iş değerleme ve performansın ölçülmesinden ücretlemeye, ödüllendirmeden endüstri ilişkilerine tüm insan kaynakları yönetimi işlevlerinin daha hızlı ve kolay yürütülmesine imkân sağlıyor.

nsan kaynakları bugün hızlı bir değişim içerisinde olup, sadece insan kaynağı hizmeti sunan destek işlev olarak görülmüyor. Artık insan kaynakları yönetiminden dünya çapında dijital dönüşüm içerisinde olması ve değişen organizasyonlara liderlik etmesi isteniyor. Deloitte Global Human Capital Trends 2017 yılı raporuna göre, bu değişim “dijital iş gücü”, “dijital iş yeri” ve “dijital insan kaynakları” olmak üzere üç alanda gerçekleştiği görülüyor. Dijital iş gücü kavramı ile işletmeler; yeni yönetim uygulamalarını, yenilik ve paylaşım kültürünü, yeni bir ağ tabanlı organizasyonu kolaylaştıran bir dizi yetenek uygulamasını nasıl yönlendirebileceği üzerinde çalışır. Dijital iş yeri denilince işletmelerin üretkenliği sağlayan bir çalışma ortamını nasıl tasarlayabileceğine odaklanıldığı anlaşılıyor. Modern iletişim araçlarını örneğin Facebook, LinkedIn, Workplace, Microsoft Teams ve benzerlerini kullanarak katılıma teşvik etmeyi amaçlar. Dijital insan kaynakları alanında ise; işletmeler kendi içinde insan kaynakları işlevlerini, dijital araçlar ve uygulamalar kullanarak nasıl değiştirebileceğiyle ilgilenir. Bulut İnsan Kaynaklarına Yatırım Yapılıyor Süreçlerinin dijitalleşmesi ile birlikte performans değerlendirme, işe alım, mülakat yönetimi, öneri yönetimi, eğitim ve gelişim yönetimi, işletme içi iletişim ve çalışan memnuniyeti faaliyetleri daha etkin bir şekilde ve online olarak yönetiliyor, böylece zaman ve maliyet tasarrufu sağlanıyor. Yapay zeka ve robotik teknolojilerinin hayatımızda daha çok yer almasıyla birlikte insan kaynakları süreçlerinde işe alım, seçme yerleştirme, oryantasyon ve insan kaynaklarının rutin yaptığı diğer işler yapay zeka destekli dijital sistemlere devredilmeye başlandı. Böylece daha az iş gücü ile hızlı ve daha etkin bir şekilde süreçler yönetilebilir. Örneğin insan kaynaklarının oryantasyon sürecinde çalışana yapması ge-

54

EKİM 2019

reken rutin bilgilendirmeleri veya işletme ile ilgili çalışanların merak ettiği soruların yanıtlanmasını insan kaynakları çalışanı yerine bir chatbot sistemi ile gerçekleştirmek mümkün olacaktır. Böylece insan kaynakları çalışanları üzerindeki iş yükü azalacaktır. Dolayısıyla inovasyon odaklı insan kaynakları teknolojilerini hayatına katan işletmeler öne çıkacaktır. Yeni sistemlere yatırım yapıp, geçiş sağlamak işletmeler için uzun bir süreç olsa da uzun vadede bunun pek çok yararı olacaktır. Ayrıca; insanların, gün geçtikçe daha fazla kişisel verilerini saklamak için kullandıkları cihazlardaki mevcut saklama kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle, işletmeler tarafından bulut bilişim sisteminin kurulması hızlandı. İşletmeler, iş süreçlerine sağladığı esneklikten ve iş değerinin artırmasından dolayı bulut insan kaynaklarına yatırım yapıyor. Bulut bilişim teknolojisini kullanarak kişisel bilgisayar yükü azalıyor ve çeşitli uygulamalar bulut bilişim tarafından sağlanıyor. Bulut bilişim sayesinde insan kaynakları bölümü ve çalışanları istediği veriye istediği zaman ulaşabiliyor. Amaçların Verimli Olarak Gerçekleştirilmesini Sağlar Sonuç olarak, dijital insan kaynakları işlevleri, işletmenin mevcut ve gelecekteki amaçlarını verimli biçimde gerçekleştirmesi, doğru yerde, doğru zamanda, doğru sayı ve nitelikte personeli elde etmesi için girişilen organizasyonel bir faaliyettir. Bu doğrultuda insan kaynaklarının planlaması yapılırken işletmenin ihtiyaç duyduğu, nicelik ve nitelik yönünden yeterli ve geçerli, zamanlaması doğru ve uygun, görevler yönünden tutarlı ve ekonomik yönden hesaplı insan kaynaklarının elde edilmesi önemlidir. Bugünün insan kaynakları profesyonelinin en önemli hedefi, dijitalleşmenin pozitif yanlarını bulup bu süreci işletmeye uyarlamanın en uygun yolunu keşfedip, bu dönüşümü yönetebilmesidir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


www.kobiaktuel.com.tr

55


MAKALE

Dr. Ayşegül Ak Başkent Üniversitesi İİBF / İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi

COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERİN İHRACATA KATKISI Coğrafi işaretler, ihracat potansiyelleri yüksek ürünlerdir. Pazarlama stratejileri ile coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımlarının yapılması, dış ticarete konu diğer ülke malları içerisinde üstünlük sağlayarak öne geçmelerine vesile olacaktır.

İ

kinci Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi geçtiğimiz ay Ankara’da yapıldı. ATO Başkanı Gürsel Baran’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, coğrafi işaretli ürünlerin dünyada yaklaşık 200 milyar doları aşan bir pazar büyüklüğüne sahip olduğu belirtildi. Evrensel tanımlamaya göre coğrafi işaretler; “Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri yönünden kökeninin bulunduğu yöre, alan, bölge ya da ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretlerdir”. Coğrafi işaretler, Aydın inciri, Antep baklavası, Malatya kayısısı, Hereke halısı gibi benzerlerinden farklılaşmış ve bu farklılığı, ününü kazandığı yöreye borçlu olan, katma değeri yüksek ürünler oldukları için ihracat potansiyelleri yüksek ürünlerdir. Coğrafi işaretler ile ayırt edicilik yanı sıra sürdürülebilir ürün kalitesi sağlanır. İki Gruba Ayrılıyor Bu bağlamda coğrafi işaretler, menşe adı ve mahreç işareti olarak iki gruba ayrılır. Tüm veya esas özelliklerini coğrafi sınırları belirlenmiş bir bölgeden veya bu coğrafi alana özgü doğal ve beşerî unsurlardan alan, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin tümü bu coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşen ürünleri tanımlayan adlar menşe adıdır. Örneğin Anamur muzu, Akşehir kirazı, Antep fıstığı bunlardan birkaçıdır. Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği, ünü bu coğrafi alan ile özdeşleşen, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri belirlenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılan ürünleri tanımlayan adlar ise mahreç işaretidir. Mahreç işaretlerinin, ürünün özelliklerinden en az biri o yöreye ait olmakla

56

EKİM 2019

birlikte, yöre dışında da üretilebilmesi de mümkündür. Mahreç işaretine Antep baklavası, Kars el halısı, Soğanlı bez bebekleri, Rize bezi, Adana kebabı ve Antakya sürkü örnek gösterilebilir. Belirli bir yöreyle özdeşleşmiş bu ürünleri belirleyen temel nitelikler, tipik ve kaliteli ürünler olmaları ve belli bir bilinirliğe ve üne sahip bulunmalarıdır. Ürüne Pazarlama Gücü Katar 2018 yılında itibariyle ihracatımız 168 milyar 100 milyon dolara ulaşmıştır. İhracatın toplam miktarı kadar kilogram başına değer de çok önemli bir husustur. İhracat rakamları hem nitelik hem nicelik olarak yakinen takip edilmelidir. Toplam ihraç birim fiyatı 1,29 dolar iken sanayi ürünleri için kilogram fiyatı 1,73 dolardır. Toplam ihracat miktarını artırmak yanında birim fiyatı yukarıya çekebilmek de temel ekonomik hedefler arasındadır. Katma değerli üretim açısından ihracat potansiyeli yüksek ürünlerin sayısının artırılması ve üretiminin yaygınlaştırılması mevcut potansiyeli ortaya çıkarmak bakımından yararlı olacaktır. 2018 yılı rakamları ile dünya mal ihracatı içinde yüzde 0,90 olan Türkiye’nin payının artırılması; katma değerli üretim yanında, uygun tanıtım stratejileri geliştirilen ürünlerin dış satım hacimlerinin yükseltilmesiyle de mümkün olabilecektir. Bu açıdan bakıldığında, bir fikri mülkiyet hakkı ve resmi bir kalite işareti olan “coğrafi işaret” ürüne pazarlama gücü katar. Tüketicinin kalite açısından hakları korunurken, üreticinin de üretiminin sürdürülebilirliğini ve dolayısıyla kazancını koruyarak coğrafi işaretli ürünler, ihracat potansiyeli yüksek ürünlere dönüşür.


Distribütörlüklerimiz; Ankara Antalya Erzincan Giresun İzmir Konya

Düzce Bursa İstanbul Muğla

recordturkiye

Record Türkiye

record_turkiye

record_turkiye

www.kobiaktuel.com.tr

recordturkiye

57


GİRİŞİMCİLİK

BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ OLMANIN BEŞ ANAHTARI Uzmanlar yeni bir girişimin başarılı olabilmesi için özverili, istikrarlı ve akılcı olmak gerektiğinin altını çiziyor. Global ve ulusal firmalara finansal danışmanlık hizmeti veren, Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Fatih Kuran, başarılı bir girişimci olmanın beş önemli maddesini paylaşıyor.

G

irişimci ve gözlemci bir kimliğe sahip olan yeni nesil, kendisini ebeveynleri gibi 09:00-18:00 saatleri arasına hapsedilmiş bir şekilde konumlamak istemiyor. Özgürlüğüne düşkün olan bu kuşak, kendi işini kurup yüksek statüyle sosyal hayat içerisinde olmanın peşinde koşuyor; fakat bu yolculuk genelde hüsranla sonuçlanıyor. Yapılan araştırmalara bakıldığında, istikrarlı çalışmanın başarılı olma yolunda, zekâ ve diğer faktörlerden daha önemli bir olgu olduğunun ortaya konulduğunu belirten Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı, aynı zamanda Dinamo Danışmanlık

58

EKİM 2019

Kurucu Ortağı Fatih Kuran, “Özgürlük isteğiyle bir işe girişen birey, düzensiz ve yoğun çalışma saatlerinin getirdiği baskı ile özel hayatına da vakit ayıramaz hâle gelirken, işin aslının hayal ettiği gibi olmadığını anlamış oluyor. Bu olağanüstü çabaya rağmen vergi, muhtasar ve KDV gibi ödemeler geldiğinde nakit akışında sıkıntı yaşamaya başlayan ve beklediği satışları yapamayan, yapsa bile tahsilatında sıkıntı yaşayan girişimci genelde kısa zaman sonra pembe hayallerin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirip pes ediyor. İş hayatına ilk defa adım atan girişimcilerin yüzde 90’ının hikâyesi aşağı yukarı bu şekilde

cereyan ediyor. Bu yüzden bu noktada özellikle nakit akışı ve finansal yönetim konusunda profesyonel bir uzman desteği almak gerekiyor” diyor. Global ve ulusal firmalara finansal danışmanlık hizmeti veren Kuran, başarılı bir girişimci olmanın beş önemli maddesini şu şekilde sıralıyor:

1

Psikolojik Sermaye Yüksek Olmalı Özgürlük, statü ve yüksek gelir sahibi olma hayaliyle yanıp tutuşan bir girişimciyseniz, tüm bu beklentilerin kendisine altın tepside sunulmayacağını bilmek zorundasınız. Ay sonu cebinize


GİRİŞİMCİLİK

ne gireceğini bilmeden, profesyonel bir çalışandan daha fazla çalışarak, özellikle ilk yıllarda büyük bedeller ödemeniz gerekecek. Yapılan bir araştırma, özellikle yeni açılan şirketlerin kapanmasının en başta gelen nedeninin şirket ortaklarının vazgeçmeleri olduğunu gösteriyor. Örneğin; Walt Disney’in şirketini kurmadan önce 300’den fazla banka tarafından reddedildiği söylenir. Art arda birçok banka tarafından reddedilip vazgeçmeden mücadelenizi devam ettirmeniz gerekebilir. Bu işin anahtarı, çabuk yılmamak ve asla vazgeçmemek, bununla birlikte yeni bir girişimci olarak psikolojik sermayenizin yüksek olması birinci kuraldır. Başlangıçtaki kararlı duruş konusunda bir önemli gözlemim de girişimcinin eş, dost ve yakın çevresinden aldığı veya alamadığı desteğin oldukça etkili olduğudur.

2

Sağlam Bir Fizibilite Çalışması Yapılmalı Çıraklığını bilmediğiniz bir işin ustalığını yapamazsınız. Tabiatıyla yaptığınız işi de iyi bilmek durumundasınız. Ayrıca yaptığınız işi severek ve zevk alarak yapmalısınız. Konfüçyüs’ün dediği gibi: “Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” Yapılan işten para kazanacağınızı düşünürseniz, sağlam ve ayakları yere basan bir fizibilite çalışmasına sahip olmanız gerekir.

önümüzde durduğu için her zaman bir kötü gün senaryosu yapılmalıdır. Özellikle işe başladığı birkaç yıl hemen hiç para kazanmayabileceğinin ve cepten yemek zorunda kalabileceğini farkında olmalıdır. Kendini kötü durumlara hazırlamayan girişimci, çok çabuk pes etmek zorunda kalır. Proje finansmanı konusunda yapılan bir araştırmada projeleri başarısızlığa sürükleyen iki önemli nedenden birinin satış ve gelir projeksiyonlarında sapma olduğu ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan girişimcilerin hem A hem de B planı olmalıdır. Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Fatih Kuran “Biz yola çıkalım, kervan yolda düzülür” mantalitesi, Türkiye’de çok tercih edilmesine rağmen başarılı bir yönetim felsefesi değildir. İyi ve karlı bir iş kurmak istiyorsanız, uzmanlık gerektiren ve özellik arz eden bir ürün veya hizmeti, katma değerli şekilde satmalısınız ya da herkesin sunduğu bir ürünü farklı şekilde sunmalısınız. Diğer bir yöntem de büyük hacimler kuralıdır ki bu sayede herkesten daha ucuza mal edip, büyük hacimlerde satış yapıp sürümden kazanarak da para kazanabilirsiniz.

3

Her Zaman A ve B Planı Olmalı Yeni işletmeler büyük umutlar, hayaller ve beklentiler ile başlar. Özellikle de satış ve gelir projeksiyonlarında olmadık varsayımlar yapılır. Girişimcinin, ilk hedef olarak para kazanmayı ön planda tutuğu için büyük hayaller peşinde koşması iyi bir şeydir; fakat ayaklarını tamamen yerden kesmeden gerçekçi olması da gerekir. Hayaller ne kadar büyük olursa olsun, gerçekler net olarak

4

Başarının Üç Unsuru: Karakter, İletişim ve Satış Becerisi Başarılı olmak isteyen bir girişimci için beceriden daha önemli bir konu da karakterdir. İnsanların gözünde güvenilir, sevecen ve karakterli bir algı oluşturmak sizi tercih etmelerine sebep olacaktır. Rahat, etkili iletişim kurmak ve bunu dozunda yapabilmek de ayrı bir hüner gerektirirken girişimcinin başarı şansını yükseltir. Müşterilere değer sunarak, katkı sağlayarak ve nihayetinde müşteriye “Benim bu ürüne ihtiyacım var” dedirterek satış yapabilme kabiliyeti de çok önemlidir.

5

Hedeflerinizden Asla Vazgeçmeyin Hızlı başarı beklentisi ve çabuk para kazanma telaşı, özellikle başlangıç dönemlerinde işletmelerin en büyük düşmanları arasında yer alıyor. Bu refleksler, sizi hedeflerinizden uzaklaştırıp alakası olmayan başka konulara yönlendirebilir. Odağınızdan kaymak, bir yelkenlinin rüzgârın estiği yöne doğru rotasını her daim çevirmesi anlamına gelir ki bu yaklaşım sizi gitmek istediğiniz limana ulaştırmaz. Değişen koşullara paralel olarak, belli aralıklarla rotanızda ayarlamalar yapmanız sağlıklı bir durum olsa da, attığınız adımların her daim sizi hedeflerinize yaklaştırıyor olması gerekir.

www.kobiaktuel.com.tr

59


GİRİŞİMCİLİK

TAV VE GROUPE ADP’DEN YARATICI GİRİŞİMLERE DESTEK

T

AV Havalimanları ve ortağı Groupe ADP tarafından düzenlenen “Airport Startup Day”, Türkiye ve Fransa’dan ulaştırma ve havacılık alanında çalışan girişimleri bir araya getirecek. Uluslararası jüri tarafından seçilen girişimler, 15 Ekim’de Paris Charles de Gaulle ve 17 Ekim’de İzmir Adnan Menderes havalimanlarında projelerini yolcular, yatırımcılar ve sektörün önde gelen isimleriyle paylaşma olanağı bulacak. Projenin Türkiye ayağını yürüten TAV Teknoloji Genel Müdürü Kerem Öztürk, “Şirket olarak, yolcularımızın ihtiyaç ve beklentilerini yakından takip ederek, buna uygun inovatif çözümler yaratıyoruz. Ortağımız Groupe ADP tarafından düzenlenen Airport Startup Day etkinli-

ğini bu yıl ülkemizin en büyük ticaret ve girişimcilik merkezlerinden biri olan İzmir’e taşıyoruz. Bu etkinlik geleceğin seyahat deneyimini oluşturacak girişimlere, uluslararası alanda eşsiz bir görünürlük ve yeni iş birlikleri kurma olanağı sunuyor. Bu yıl ilk kez düzenleyeceğimiz etkinliği önümüzdeki yıllarda işlettiğimiz diğer havalimanlarına

da taşımayı umuyoruz” diyor. Airport Startup Day etkinliğine Türkiye’den 15 girişim seçilecek. Bu girişimlerden ikisi, tüm masrafları TAV ve Groupe ADP tarafından üstlenilmek üzere Paris’teki etkinliğe de katılacak. Etkinlikte yer alan girişimler arasında jüri değerlendirmelerine göre en yaratıcı bulunanlar ayrıca ödüllendirilecek.

YERLİ VE YABANCI GİRİŞİMCİLER TAKE OFF İSTANBUL’DA BULUŞTU

T

ürkiye’nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali Teknofest İstanbul kapsamında ilki geçen yıl düzenlenen Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi bu yıl 16-19 Eylül 2019 tarihleri arasında Atatürk Havalimanında gerçekleştirildi. Zirvenin açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı, Teknofest İcra Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır ve Türkiye

60

EKİM 2019

Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar yaptı. Etkinliğe 200’e yakın yerli ve yabancı girişimci, 200 uluslararası yatırımcı ve fon ile 150’nin üzerinde uluslararası mentor katıldı. Özellikle İstanbul’un Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya bölgelerinde bulunan teknoloji girişimleri için bir cazibe merkezi olarak gelişmesinin hedeflendiği zirvede

yedi kategorideki teknoloji sunumları değerlendirildi. Yurt dışından ve yurt içinden çok sayıda başvurunun olduğu girişim zirvesinde bu yıl Çevre ve Enerji Teknolojileri, Sağlık ve Spor Teknolojileri, Gıda ve Tarım Teknolojileri, Eğitim Teknolojileri, Uzay Teknolojileri, Finans Teknolojileri, Lojistik ve Akıllı Şehir Teknolojileri yer aldı. Zirvede en iyi girişimler ödüllendirildi. Dünyanın önde gelen teknoloji firmalarının katıldığı uluslararası konferansta Samsung İnovasyon Başkanı Young Sohn ve SAS COO’dan Amir Sohrabi girişimcilere önemli tavsiyelerde bulundu. Program Kaan Akın, Henry Chi, Tamara Loseva ve Tarek Fahim’in yatırım paneliyle devam etti. Rina Onur, Barbaros Özbuğutu, Koray Bahar, Andaç Türkmen’in Türk Exitleri paneliyle etkinlik sona erdi.


MAKALE

Ufuk Tarhan Fütürist, Ekonomist, Yazar

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ NASIL BAŞARACAKSINIZ? Dijital dönüşüm, bir kültürel değişimdir ve çağımızın en büyük devrimidir. Bu dönüşüm sürecinde başarılı olmak için özellikle bazı konulara öncelik vermelisiniz.

B

ir “fütürist” yani “gelecekçi” olarak altını binlerce defa çizerek belirtmeliyim ki dijital dönüşüm, artık kesinlikle bir seçenek değil, mecburiyet. Özellikle de kıt kaynakla büyük işler başarmaya çalışan ve olumsuzluklardan daima en önce ve en hızlı etkilenen KOBİ’ler için mutlak bir zorunluluk; çünkü ancak bunu başarabilenler gelecekte de var olabilecek, yapamayanlar elenecek. Durum bu kadar net ve yalın. Tartışmaya kapalı. Peki, tam olarak nedir bu zorunlu olduğumuz dönüşüm, derseniz; şöyle bir cümle kurabilirim: “Bu çağ bireylerinin, işletmelerinin, ülkelerinin uyumlanması gereken ve dijital teknolojilerin istisnasız her iş alanına ve bütün süreçleri kapsayacak şekilde entegrasyonunun en kısa ifadesidir.” Çağımızın En Büyük Devrimi Dijital dönüşüm, bireylerin, işletme, organizasyon, kurum ve toplumların bakış açısını, vizyonunu, misyonunu, stratejisini, planlarını, kaynaklarını, yetkinliklerini, çalışma ve yaşama biçimlerini değiştiren bozguncu (disruptive) bir süreçtir. Dijital dönüşümden sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz, kalamaz ve iyi yapılırsa tüm paydaşlara, özellikle de müşterilere farklı katma değerler sunar. Dijitalleşebilenler statükoya meydan okuyan, öğrenen, deneyler, araştırmalar yapan, başarısızlıktan yılmayan, sürekli öğrenenler, meraklı, odaklı, ısrarlı, yılmadan ve çevik adımlarla hatta sıçraya sıçraya ilerleyebilenlerdir. Dijital değişim bir kültürel değişimdir ve çağımızın en büyük devrimidir. O hâlde, çok sıkı hazırlanmalısınız ve şanslısınız; çünkü daha oyun yeni başlıyor! Bu durumda, hemen şirketinizin farklı fonksiyon ve görevlerdeki akıl takımı ile ve mutlaka dışardan da akıl ekleyerek şu soruları sormaya, yanıtlarını belirlemeye koyulun: • Dijital dönüşüm nedir?

• • • •

Dijital strateji ve dönüşüm planı nasıl kurgulanır? Nasıl, nereden başlanır? Nasıl önceliklendirilir? Nasıl hayata geçirilir?

Bunların tüm organizasyonunuza, yapınıza, beyinlerin içine iyice sızması, yerleşmesi ve içselleşmesi için ne gerekiyorsa yapın. Birkaç Ufak İpucu 1- Dijital dönüşümde önceliği kesinlikle “müşteriye” vermelisiniz. Yapacağınız her şeyde “Müşteriye daha fazla ne kazandırabilir?” ve “Bunu nasıl en hızlı en ucuz yapabilirim?” sorularına odaklanmalısınız. 2- Dijital dönüşüm için özellikle şu fonksiyonlar üzerinde çalışmalısınız: • Dijital iş birlikleri, dijital modelleme ve mockup, prototip yapımı • Ürün yaşam döngüsü yönetimi, dijital üretim, otomasyon • Veriye dayalı tedarik zinciri yönetimi, dijital tedarik yönetimi, dijital lojistik ve ulaştırma, akıllı saha lojistik yönetimi • Tahminsel arıza önleme, entegre dijital mühendislik, giydirilmiş gerçeklik (giyilebilir teknolojiler) • E-Finans/denetim, dijital İK, iç bilgi paylaşımı • Dijital satış ve pazarlama (Dijital CRM, omni-channel satış, self servis portal, dinamik fiyatlama, kişiselleştirilmiş satış servis sistemleri, e-ödeme) • Siber güvenlik, network yapıları, hızlı ve çevik IT, dijital organizasyon Son olarak; 21’inci yüzyılda oyunda kalanlar, ancak ve ancak dijitalleşebilenler olacaktır.

www.kobiaktuel.com.tr

61


HİZMET

TEPE SERVİS’TEN KURUMLARA ENTEGRE TEMİZLİK HİZMETİ Kalabalık mekanların temizliğini ve bunun devamlılığını sağlamak uzmanlık gerektiriyor. 10 yılı aşkın süredir faaliyetlerini hız kesmeden sürdüren Tepe Servis, kurumlara kapsamlı temizlik hizmeti sunuyor.

T

epe Servis, entegre tesis yönetimi sürecinde yer alan tüm hizmetleri tek elden sürdürülebilir olarak sunuyor. Tepe Servis Marmara Avrupa Bölge Müdürü Rahime Yalçınkaya, Tepe Servis Marmara Asya Bölge Müdürü Ömer Özcan ve Tepe Servis Anadolu Bölge Müdürü Erkan Özkan; sundukları hizmetleri, bu hizmetlerin önemini ve Tepe Servis çalışanlarına sağladıkları eğitimleri anlatıyorlar. Müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik, her geçen gün gelişerek çeşitlenen hizmetler sunduklarını dile getiren Rahime Yalçınkaya, binlerce çalışanla Türkiye’deki yüzde 100 Türk sermayeli tek yönetim şirketi olarak hizmet sunduklarını söylüyor. Yalçınkaya, “Bilkent Holding kurum kültürü ve bilgi birikimi sayesinde kurumsal değerlere, etik kurallara sahibiz. Bu değerler ve kurallar bütünü, müşteri memnuniyetinin sürdürülebilirliği noktasında bizim en büyük avantajımız ve sektördeki farkımız. 81 ilin tamamında kurumsal temizlik başta olmak üzere, tesis/plaza/site/AVM yönetimi ve işletmesi, teknik bakım ve onarım hizmetleri, banka şube temizliği/ off-site ATM temizlik hizmetleri, dış cephe ve inşaat temizliği, PPP şehir hastaneleri medikal olmayan genel destek hizmetleri (P2) ile bina destek hizmetleri (P1) ve çağrı merkezi hizmetlerini güçlü bir kadro ile sağlıyoruz. Ayrıca projenin ihtiyaç duyduğu tüm diğer destek hizmetlerini de ‘entegratör’ kimliğimiz ile Bilkent Holding Hizmet Grubu Şirketleri aracılığıyla en uygun şekilde sunabiliyoruz” diyor. Memnuniyet Etkisini Artırıyor

62

EKİM 2019

Profesyonel olarak kurumsal temizlik hizmeti sunduklarını belirten Ömer Özcan; temizliğin bir alanın konfor ve prestijini etkileyen en önemli unsurlardan biri olduğunu ve temiz mekanların, insanlar üzerinde memnuniyet duygusunu artıran ve bir anlamda çekim yaratan bir etki bıraktığının yapılan bilimsel çalışmalar ile ispat edildiğini aktarıyor. Özcan, “İnsanların çokça girip çıktığı, kalabalık mekanların gerçek anlamda tepeden tırnağa temiz olması ve bunun devamlılığını sağlamak ise gerçek anlamda uzmanlık gerektiren bir iştir. Şirketimiz, hizmet sunduğu müşterilerine ait mekanları profesyonel bir şekilde temizleyerek, hem kurum çalışanlarının hem de o kuruma gelen ziyaretçilerin üzerinde olumlu etki bırakılmasını sağlıyor. Bunu gerçekleştirirken de kurumsal temizlik ihtiyaçlarını güvenlik sertifikasyonuna sahip temizlik kimyasalları ve profesyonel makine ve ekipmanları kullanarak karşılıyor” şeklinde açıklamada bulunuyor. 10 Bin Kişiye İstihdam Sağlıyor Yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağladıkları bilgisini veren Erkan Özkan ise, eğitim konusuna çok önem verdiklerinin altını çiziyor. Özkan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bilim ve eğitime katkı sağlamak amacıyla kurulmuş bir şirketiz. Kazancımızın büyük bölümünü bu alana destek olmak amacıyla vakfımıza bağışlıyoruz. Özel eğitimlerimizin yanı sıra hijyen eğitimlerimize ekstra özen gösteriyoruz. Ayrıca online eğitim portalımız Tepe Akademi ile eğitimi sınıflardan çıkarıp çalışan-

larımızın en uygun saatinde ve mekan sınırlamasız alabileceği hâle getirdik. Teorik eğitimlerin dışında uygulamalı eğitimler de düzenliyoruz. Kimyasal kullanımı, temizlik makineleri, yüksekte çalışma, ofis temizlik adımları, asansör temizlikleri, yangın eğitimi, iş güvenliği ve iş sağlığı gibi konular çalışanlarımızın almak zorunda olduğu eğitimler arasında yer alıyor.”


HİZMET

SEVEN GÜVENLİK, ÖZEL GÜVENLİK PERSONELİNE YATIRIM YAPACAK Güvenlik alanında kapsamlı hizmetler sunan Seven Güvenlik, önümüzdeki dönemde özel güvenlik personeli adaylarına yatırım yapmayı ve personellerin niteliklerini artıracak eğitimler düzenlemeyi hedefliyor. Ayrıca şirket, ‘ninebot’ araçlar ile devriye hizmetlerini standart ve ücretsiz olarak müşterilerine sunmayı amaçlıyor.

F

aaliyetine 2006 yılında başlayan ve 2018 yılında Globus Turkey tarafından satın alınarak büyümesini sürdüren Seven Güvenlik, 2020 yılı için yeni hedeflerini belirledi. Seven Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Gezer, 2020 yılında özel güvenlik personeli adaylarına yatırım yapacaklarını, özellikle özel güvenlik kimlik kartlarının adaylara kazandırılması ve kariyer planlamasına yardımcı olacak nitelikli profesyonel eğitim kursları ile personelin niteliklerinin artırılmasını hedeflediklerini aktarıyor. Gezer, özellikle sağlık ve eğitim sektörlerine yönelik olarak, yeni nesil ‘segway’ olarak adlandırılan ‘ninebot’ araçlar ile devriye hizmetlerini standart ve ücretsiz olarak şirket müşterilerine sunmayı amaçladıklarını söylüyor. Güvenlik hizmetinin fiziki olarak tesis girişlerinde uygulama yapmakla sınırlandırılamayacağını vurgulayan Gezer, “Tesiste yaşayanların, tesise gelen ziyaretçilerin ve tesis komşularının da güvenliği bu zincirin bir parçasıdır. Bu nedenle,

Seven Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Cem Gezer

hizmet verdiğimiz her bir tesis için ‘risk yönetimi ve risk analizi’ yapmak işimizin en önemli kısmıdır. Risk analizlerimiz rasyonel bilgiler ve istatistiki verilere dayalı olarak ortaya çıkarılıyor. Hizmet başlamadan önce mutlaka taraflara sunumu yapılıyor ve gerekli tedbirlerin alınması sağlanıyor” ifadelerinde bulunuyor. Projeye Özel Risk Tanımlaması Gezer, “Türkiye’de benzeri olmayan, tamamen tarafımızca hazırlanmış olan ‘Risk Farkındalık’ eğitim sunumu ile hem personelimiz hem de tesis yaşayanları tarafımızca eğitiliyor. Bu eğitim periyodik olarak tekrar halinde devam ediyor. Biz buna risklere karşı eşitleme çalışması diyoruz. Yapılan risk tanımlaması, projeye özel yapılıyor. Projenin içerdiği riskler ‘modus operandi’ mantığı çerçevesinde inceleniyor. Bu kapsamda, yine projeye özel ADS adını verdiğimiz, Acil Durum Senaryo kartları tarafımızca oluşturuluyor” diyor. Bu kartların, her bir farklı vakada, sadece güvenlik personellerini değil, tesiste yaşayan her bir bireyi yönetme ve yönlendirme kabiliyetine sahip olduğunu kaydeden Gezer; risk yönetimi, denetim ve sürekli eğitimin, şirketin sınırsız kaynak ayırdığı tek süreç olduğunu belirtiyor. Uydu Takipli Yazılım Kullanılıyor Seven Güvenlik’in, sadece güvenlik hizmeti vermediğini aktaran Gezer, “Proje planlaması, iş süreçlerinin belirlenmesi, sürekli eğitim politikası, şeffaf denetim uygulaması, teknoloji takibi,

mükemmel özlük yönetimi, işçi sağlığı ve iş güvenliği, yasalara tam uyum bizim kalite anlayışımızın mihenk taşlarıdır” diyor. Güvenlik hizmetinin verilebilir olması için, güvenlik şirketinin hizmeti alan tarafında güven sağlamasının çok önemli olduğunun altını çizen Gezer; bu sebeple, tüm denetim süreçlerinin olabildiğince yoğun, şeffaf ve izlenebilir olarak yapıldığını açıklıyor. Gezer, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Tespit edilen tüm uygunsuzluklar, bir iyileştirme fırsatı olarak tarafımızca dikkate alındığından, müşterilerimiz ile anlık olarak paylaşmaktan asla çekinmiyoruz. Şirket içi denetimlerimizin yanı sıra, projelerimizin gece denetimleri Globus Audit şirketi tarafından destekleniyor ve rapor ediliyor. Denetim yazılımımız, tamamıyla şirketimize ait olan Continuous ismini verdiğimiz bir programdan oluşuyor. Uydu takipli ve anlık mesajlaşma olanaklarına sahip bir yazılım olan Continuous, tüm akıllı telefon ve tabletler tarafından limitsiz olarak kullanılabiliyor.”

www.kobiaktuel.com.tr

63


MAKALE

Özgenur Reyhan Kurtuldu Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi

DİJİTAL PAZARLAMANIN NERESİNDEYİZ? Dijital pazarlama faaliyetlerinin tüketiciler tarafından artan kullanımı ile dijital pazarlama, işletmeler için stratejik bir araç haline geldi. Geleneksel pazarlamadan farklı olarak, dijital pazarlama; sınırsız sayıda uyarıcı ve değişken arasından müşteriyi tercih yapmaya yöneltmekten ziyade, müşterinin elde edilmesi ve kendi içeriğine yönelik bir farkındalık yaratmak üzerine odaklanıyor.

D

ijitalleşme; teknolojinin gelişmesi ve özellikle internetin yayılması sayesinde, pazarlama alanındaki geleneksel yapıya ek olarak diğer birçok alanda olduğu gibi dijital kanalların aktif kullanımını da sağladı. Dijital dönüşümün sağladığı yeniliklerle işletmeler, hedef kitlelerine yeni ve yenilikçi yollarla ulaşabiliyor ve kendilerini bu dönüşüme her gün adapte edebiliyorlar. Dijital pazarlama faaliyetlerinin tüketiciler tarafından artan kullanımı ile dijital pazarlama, işletmeler için stratejik bir araç haline geldi. İşletmeler, dijital pazarlama sayesinde müşterilerine herhangi bir yerde, zamanda ve durumda ulaşabiliyor, tüketiciye erişim, düşük maliyet, zamandan tasarruf ve iletişim stratejileri konularında dijital pazarlama alanındaki olanakların farkına varıyor ve yeni çağa ayak uydurma konusunda çeşitli girişimlerde bulunuyorlar. Dijital pazarlama, çift taraflı ve sürekli kendini yenileyen bir iletişim süreci ortaya çıkardı. Temelde; elde et (acquire), kazan (convert), ölç-optimize et (measure&op- timize) ve sahip çık, büyüt (retain&grow) olmak üzere dört adımdan oluşan dijital pazarlama; geleneksel pazarlamadan farklı olarak, en başta, sınırsız sayıda uyarıcı ve değişken arasından müşteriyi tercih yapmaya yöneltmekten ziyade, müşterinin elde edilmesi ve kendi içeriğine yönelik bir farkındalık yaratmak üzerine odaklanıyor. 52 Milyon Aktif Sosyal Medya Kullanıcısı Var We are social ve Hootsuit tarafından her yıl hazırlanan İnternet ve Sosyal Medya İstatistikleri “Digital 2019 in Turkey” Haziran

64

EKİM 2019

2019 raporunda sosyal medya büyüme hızlarına bakacak olursak; internet kullanıcısı büyüme oranı yüzde 10, sosyal medya büyüme oranı yüzde 21, mobil kullanıcısı büyüme oranı yaklaşık olarak yüzde 5, mobil sosyal medya kullanıcısı büyüme oranı yüzde 30 olarak gerçekleşmiş ve 581 milyon yeni kullanıcı eklenmiştir. Türkiye’de Nüfusun yüzde 72’sini oluşturan 59.36 milyon internet kullanıcısı, nüfusun yüzde 63’ünü oluşturan 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı, nüfusun yüzde 53’ünü oluşturan 44 milyon aktif mobil sosyal medya kullanıcısı var.

C

M

Y

CM

MY

CY

Ölçülebilirlik Ön Plana Çıkarılıyor Dijital pazarlama karmasında bütünleşik yöntemler, yakın gelecekte tamamen dijital odaklı stratejiler ile gelecek vadedeceğe benziyor. Geleneksel ile dijital pazarlamanın bir arada kullanılması kendi pazarlama tekniklerimizin ötesine geçti bile. Tüketiciye “yığın” olarak bakan bir anlayışın artık kırıldığını, genellikle çok uluslu şirketlerin dijital pazarlama stratejileri ile görebiliyoruz. Erişilen tüketicileri markanın iletişim çemberinde tutabilmek ve tüketiciyi markanın hizmetlerinden faydalanmaya yönlendirmek için dijital pazarlamanın en önemli unsuru olan ölçülebilirliğini ön plana çıkarıyor. Rakiplerine göre nerede bulunduklarını tespit ederek konumlarını güçlendirecek dijital stratejileri belirleyen ve sağlam bir operasyon modeli geliştiren çok uluslu şirketlerin pazarda büyüme stratejilerinde dijital pazarlama yöntemlerini nasıl kullandıklarını iyi okumak gerekiyor.

CMY

K


Trafiğe değil, keyfinize bakın. Hayat alternatiflerle dolu! TAV Passport’luların havalimanlarında en hızlı ve özel ayrıcalıklarla uçtuğunu biliyor muydunuz?

0 850 222 25 75

İstanbul (Sabiha Gökçen) • Ankara • İzmir • Dalaman • Antalya www.kobiaktuel.com.tr • Milas Bodrum • Kıbrıs Ercan ve dünyada 500'ün üzerinde noktada...

65


İŞİN ASLI

Merve Türkmen Kaplan Avukat & Arabulucu

MARKA HAKKINA TECAVÜZ

M

Marka hakkının ihlalinden bahsetmeden önce marka kavramının tanımını yapacak olursak, marka; bir işletmenin tüm varlıklarını temsil eden, benzer mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden farklı kılmak için kullanılan ayırt edici işarettir.

arka hakkı, belirli aşamalardan ve incelemelerden geçtikten sonra, markanın tescil edilmesi ile sonuç doğurmaktadır. Ancak bir marka tescili yapıldıktan sonra hak sahibi tarafından kullanma hakkı mevcut iken, hak sahibi kişiler dışında kötü niyetli kişilerce kullanım hakkı gerçekleştirilebilmektedir. Bu durumda marka hakkının ihlali ve marka hakkına tecavüz söz konusu olmaktadır. Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller Kanunun 61. maddesinde tecavüz sayılan fiiller; a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı kullanmak, b) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, c) Tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek şeklinde özetlenebilir. Söz konusu düzenleme ardından 2017 yılında yürürlüğe giren Sinai Mülkiyet Kanunu 29. maddesinde de Marka Hakkına tecavüzü hüküm altına almıştır. Marka Hakkının İhlali Cezası Marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıran kişi veya yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satma, devretme, kiralama, satışa arz etme, mal veya hizmet üretme veya rehnetme suretiyle tasarrufta bulunan kişi hakkında mevzuatımızda hapis ve adli para cezası tedbiri uygulanır. Bunların dışında bir tüzel kişinin de tüzel kişilik faaliyeti çerçevesinde marka hakkı tecavüzünde bulunması halinde bunlara özgü güvenlik tedbir-

66

EKİM 2019

lerine hükmolunur. Kanunun 61/a maddesi ile marka hakkı ihlali sonucu yaptırımlar hüküm altına alınmıştır. MarKHK 61/A maddesi kapsamında cezalar, hapis ve adli para cezası olarak düzenlenmiştir. Maddenin son fıkrası cezasızlık sebebini düzenlemektedir. Buna göre, “Üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz” denilmektedir. Marka Hakkının İhlali Durumunda İzlenecek Yol Yukarıda anlatıldığı gibi bir hak ihlaline maruz kalınmış ise hukuki olarak yapılması gerekenler şöyle izah edilmiştir: Hak ihlaline uğradığını düşünen kişi ilk olarak fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinin mahkemeden isteyebilir. Bu dava marka ihlali tespit davasıdır. Bu dava ile kişi hak ihlalini ortaya koyan durumlara ilişkin delil tespiti de talep edebilir; ancak bazı durumlarda, marka hakkının ihlali, noterden ihtarname ile de karşı tarafa bildirilmekte ve haksız fiili işleyen kişi tarafından gönüllü bir vazgeçme sağlanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bu durumda bir alternatif seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7’ de belirtilen fiillerin önlenmesi talep edilir. Belirttiğimiz madde kapsamında hak ihlali sayılan durum mevcut ise işlenen fiilin marka hakkı ihlali oluşturup oluşturmadığının tespiti; tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve kaldırılması; marka hakkı ihlali nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat talebi (doğrudan ve dolayı zararlar ile yoksun kalınan kar dahil); marka hakkına tecavüz nedeniyle suç duyurusunda bulunulması (şikayete bağlı); kesinleşen kararın ilgililere tebliği ve ilanı aşamaları ile hukuki süreç tamamlanır.


8

www.kobiaktuel.com.tr

67


OTOMOTİV

YENİ MERCEDES-BENZ GLC TÜRKİYE’DE BEĞENİYE SUNULDU Yeni Mercedes-Benz GLC yeni kullanım konsepti, yenilikçi sürüş destek sistemleri ve yeni motor seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuldu. SUV model, en güncel dört silindirli benzinli ve dizel motor seçenekleri ile daha düşük yakıt tüketimi sağlıyor.

Y

eni Mercedes-Benz GLC, asfalt ve asfalt dışı yollardaki üstün sürüş özelliklerini, geniş yaşama alanı, fonksiyonellik ve konforla harmanlıyor. Türkiye’de benzinli ve dizel motor seçenekleriyle satışa sunulan Yeni Mercedes-Benz GLC, markaya özgü güvenlik özelliklerini ve akıllıca uygulanan çözümleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Sürüş yardım sistemlerinin kapsamı, araçtan çıkış uyarı sistemi gibi fonksiyonlarla daha da genişletilirken, özellikle geri manevraları kolaylaştıran römork manevra yardımcısı da bir diğer yenilik olarak devreye giriyor. Gelişmiş Sürüş Destek Seçenekleri Sunuyor Yeni Mercedes-Benz GLC’deki en önemli gelişmelerden biri yeni nesil MBUX - Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi. Dokunmatik ekranlara sahip bilgi ve eğlence sistemi, arttırılmış gerçeklik özelliğine sahip navigasyon, tuş veya “Hey Mercedes!” anahtar sözcüğü ile etkinleştirilebilen akıllı sesli komut sistemi, bağlanabilirlik özellikleri ve kullanıcı dostu arayüzüyle yenilenen GLC’yi en güncel teknik standartlar noktasına

68

EKİM 2019

taşıyor. Kapsamları daha geliştirilen sürüş destek sistemleri arasında yer alan DISTRONIC, Aktif Takip Yardımcısı ve Aktif Direksiyon Yardımcısı, sürücüyü mesafe takibi ve aracı yönlendirme konusunda destekleyerek sürüş konforu ve güvenliğe katkı sağlıyor. Güçlü ve Verimli Yeni Motor Seçenekleri Yeni GLC, en güncel dört silindirli benzinli ve dizel motor seçenekleri sayesinde daha düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Ayrıca yeni benzinli motor teknolojisiyle de yüksek verimlilik sunuyor. Emisyonun en verimli şekilde azaltılması için egzoz gazı arındırma sistemlerinin temel bileşenleri doğrudan motorun üzerinde bulunuyor. Bunun dışında ısı yalıtımı ve gelişmiş kaplamalar dışında SCR (Seçici Katalitik İndirgeme) teknolojisi için alınan önlemlerle emisyonlar daha da azaltılıyor. Yeni Mercedes-AMG GLC 63 4MATIC+ Modelin yeni versiyonu Mercedes-AMG GLC 63 4MATIC+’in tasarım, sürüş dinamikleri ve bağlanabilirlik özellikleri güncellendi. Hem SUV hem de Coupé

modeli daha da dikkat çekici yeni bir imzaya kavuşurken MBUX bilgi ve eğlence sistemi, AMG’ye has fonksiyon ve göstergelerle dikkat çekiyor. Coupé-SUV formundaki Yeni Mercedes-AMG GLC 63 4MATIC+, standart versiyonu haricinde bir de “S” modeline sahip. Her iki araçta 4,0 litre hacimli V8-Biturbo motor görev alırken iki farklı güç versiyonu sunuluyor. Sürüş Modu Seçilebilen Süspansiyon Yeni GLC, ilk kez ön ve arka aksları kademesiz olarak ayarlayan DYNAMIC BODY CONTROL ile sürüş modu seçilebilen süspansiyonla yollara çıkıyor. Sürüş koşulları, hız ve yol durumuna göre, motor, şanzıman ve direksiyon özellikleriyle birlikte her bir tekerleğin amortisör sertliği bağımsız olarak ayarlanıyor. Ek olarak yürüyen aksam daha sportif ve karakterli bir direksiyon sistemiyle destekleniyor. Sürücü, DYNAMIC SELECT tuşu ile üç farklı sürüş modundan birini seçebiliyor. “Sport” ve “Sport+” sürüş modlarında daha sert bir yapı ortaya koyan süspansiyon “Comfort” modunda ise daha konforlu bir sürüş sunuyor.


www.kobiaktuel.com.tr

69


SAĞLIK

AQUAPICK AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI PROBLEMLERİNE SON VERİYOR Samsung güvencesinde dünya ağız duşu lideri Aquapick, fırçalamadan daha fazlasını gerektiren diş bakımı için etkili ve kolay çözümler sunuyor.

A

ğız duşu alanında, 65 ülkede 29 yıldır dünya lideri olan Aquapick, dünyada ilk ağız duşu üretimini gerçekleştiren firmalardan olup, devamlı ürün yeniliği ve Ar-Ge’ye yaptığı yoğun yatırımlar sayesinde daha iyi kalite ve servis ile müşteri memnuniyetini artırıyor. Marka, üniversitelerce kanıtlanmış olan, geliştirdiği dünyanın en güçlü ve en etkili atış tekniği ile Samsung güvencesinde patentli ağız duşu üretimine devam ediyor. Marka tarafından aktarılan bilgilere göre, kendi sektöründe bugün dünya liderliği elinde bulunduran Aquapick; ağız ve diş sağlığı alanına getirdiği inovatif, patentli ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış cihazları sayesinde birçok problemin önüne geçmeyi başardı ve başarmaya devam ediyor. Aquapick Neden Türkiye’de? Aquapick’in Türkiye pazarına girme sebeplerinin başında, Türkiye’de 30 milyonu aşkın diş eti hastalıklarına sahip kişi sayısı ve 40 yaş üstü bireylerde yüzde 70’i aşan dişsizlik oranı geliyor. Ayrıca diş kayıplarının ardından yapılan protez ve implant tedavilerine bakıldığında; implant kayıpları dünyaya oranla çok yüksek seviyeleri yakalamış durumda. Aquapick’in, implant, protez ve ek olarak

70

EKİM 2019

ortodonti tedavilerinin sağlıklı devam etmesi için mutlaka kullanılması gereken bir cihaz olduğu belirtiliyor. Sadece Diş Fırçalamak Yetmiyor Yapılan araştırmalarda sadece diş fırçalamanın ve ek olarak kullanılan ara yüz fırçası ve diş ipinin ağızda yeterli hijyen sağlamadığı, fırçalamanın ağız sağlığına yalnızca yüzde 30 etki yarattığı görülüyor. Aquapick geliştirmiş olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış patentli atış tekniği ile diş fırçasının ulaşamadığı her noktaya girerek ağızda yüzde 100 hijyen sağlıyor, bakteri plağını ortadan kaldırıp diş taşı oluşumunu engelliyor. Marka, Aquapick ile ilgili üniversitelerde yapılan uluslararası bilimsel makalelerde; cihazın düzenli kullanımla üçüncü günün sonunda diş etlerindeki kan sirkülasyonunu yüzde 150 oranında arttırdığının, diş eti kanamalarını ve çekilmelerini durdurduğunun kanıtlandığını kaydediyor. Bunu sağlayan etken; dünyada sadece Aquapick’in sahip olduğu Samsung tarafından geliştirilmiş olan atış tekniğidir. Marka, yapılan bir doktora tezinde Aquapick’in diş ipi ve ara yüz fırçasına oranla en az iki kat daha etkili olduğunun kanıtlandığını açıklıyor. Dünyadaki en yüksek basınca ve bilimsel olarak

kanıtlanmış tek atış tekniğine sahip cihaz, atış tekniğinden pompasına kadar Samsung patentli olup Türk ve Dünya Diş Hekimleri tarafından da onaylandı. Türkiye’deki 20 bin diş hekiminin onayını alan ve hekimlerin üniversitelerdeki bilimsel çalışmalarına istinaden çokça güvenilip önerilen Aquapick; dört kişilik bir cihaz olup, 12 basınç aralığı ile küçük çocuktan yetişkine kadar her yaş aralığına ve her ağız yapısına uygun olarak tasarlandı.


SAĞLIK

MAKALE

Dr. Serap Erdem Aile Hekimliği ve Anti-Aging Uzmanı

MİTOKONDRİ SAĞLIĞI İÇİN BESLENMENİN ÖNEMİ Son yıllarda yaygınlaşan sağlık sorunlarımızın çoğunun nedeni, mitokondrilerimizin tembelleşmeleri ve iş yapamaz hale gelmeleridir. Mitokondriyal yetmezlik diabet, alzheimer, kalp hastalıkları, tiroid ve karaciğer hastalıkları gibi birçok hastalığın ana nedenini oluşturur.

M

itokondriler hücrelerimizin enerji üretim merkezleridir. Hücrelerimizin, dolayısıyla doku, organ ve sistemlerimizin (bedenlerimizin) ihtiyaç duyduğu enerji bu minicik organellerde üretilir. Kazanılan kalorileri yakmada da en önemli görevi de yine mitokondriler üstlenir. Eğer mitokondrileriniz tembelse, yeteri kadar enerji üretebilme kapasiteleri yoksa veya kazanılan kalorileri yakmada gereği kadar aktif değillerse, bu metabolizmanızın iyi çalışmadığını gösterir. Son yıllarda yaygınlaşan sağlık sorunlarımızın çoğunun nedeni, mitokondrilerimizin tembelleşmeleri ve iş yapamaz hale gelmeleridir. Özellikle aşırı miktarda gıda tüketimi, mitokondrinin iş yükünü artıran bir durumdur. Hele bir de bu gıdalar “çöp besinler” ise sistemi süratle tıkar, mitokondrinin fonksiyonlarını bozar. Mitokondriyal yetmezlik, mitokondrilerdeki hasar nedeniyle bu fonksiyonları tam olarak yerine getirememesidir. Mitokondriyal yetmezlik diabet, alzheimer, parkinson, ALS, kalp hastalıkları, otizm, tiroid ve karaciğer hastalıkları gibi birçok hastalığın ana nedenini oluştururken, yaşlanma sürecini de artırır. Peki, Ne Yapmalıyız? İlk yapılması gereken şeker ve kanda şekere dönüşen tahılları bırakmak olmalı. Mitokondrilerin işlevleri sağlıklı yağlar yediğimizde daha iyi oluyor. Mitokondriler, ATP (enerji) üretmek için yağ asitleri veya karbonhidrat kullanıyorlar. Daha fazla yağ, daha az karbonhidrat tükettiğimizde enerji yağdan üretiliyor. Bu da daha az serbest

radikal oluşması demek. Bunun yanı sıra çok renkli sebzeler yemeliyiz. Vücudumuzu ne kadar fito besin ögeleriyle beslersek mitokondrilerimizi de o kadar iyi beslemiş oluruz. Ayrıca bazı sebzeler, örneğin kükürt zengini karnabahar, lahana gibi sebzeler, mitokondriler için çok güçlü bir antioksidan olan glutatyon üretimini destekliyor. Mitokondri Zehirleri Neler? Hareketsizlik, aşırı şeker ve unlu gıdalar, trans yağlar, cıva, kurşun, alkol, kolesterol hapları (statinler), ağrı kesici parasetamol, toksik kimyasallar, ciprofloxasin ve benzeri kinolon içeren antibiyotikler, yüksek kalorili beslenme, aşırı şeker tüketimi, çevresel toksinler, trans yağlar, hareketsizlik, insülin direnci ve kan şekeri yüksekliği mitokondrilerin en büyük, en tehlikeli düşmanları. Buna karşılık siyah üzümde bulunan resveratrol pek çok gıdadan kolayca temin edilebilen alfa lipoik asit, CoQ10, B2 ve B3 vitaminleri ise mitokondrilerin en güçlü destekçileri. Bedeninize daha çok “kaliteli protein” kazandırıp daha az rafine karbonhidrat (un,şeker) yükleyebilir ve bu iki güzel alışkanlığı düzenli egzersizle destekleyebilirseniz, mitokondrileriniz daha sağlıklı oluyor. Alfa lipoik asit, CoQ10 ve karnitin ile B grubu vitaminler ise mitokondrinin en çok hoşlandığı besin destekleri. Mitokondrilerimiz iyi sağlıklı olmalı! Bunun yolu da her gün 30-40 dakika kadar tempolu yürümekten, haftada iki-üç defa direnç egzersizi yapmaktan geçiyor. Sağlıkla kalın.

www.kobiaktuel.com.tr

71


MAKALE

Dila Selengil Ertemli İlişki-Aile Danışmanı, Bireysel Danışman, Eğitimci ve Konuşmacı

SUÇLULUK DUYGUSU BİZİ MANİPULASYONLARA AÇIK HÂLE GETİRİR Suçluluk duygusu, hepimizde var olan yoğun bir duygudur. Hatalarımızı fark etmemize ve sonrasında telafi etmemize yardımcı olur; ama bazılarımız bu duygunun adeta esiridir. Yaşanan her olumsuz durumdan kendisinin sorumlu olduğunu düşünür. Suçluluk duygusu altında ezilir.

72

EKİM 2019

Ç

evrenizde gözlemlemişsinizdir, her şey için özür dileyen insanlar vardır. Yolda yürürken siz onlara çarparsınız; ama onlar özür dilerler. Sanki varlıklarından dolayı kendilerini suçlu hissederler. Bu davranışlarını çoğunlukla nezaket olarak adlandırırlar. Nezaketli davranışları, sömürücü insanların iştahını kabartır. Onları kolaylıkla manipüle ederek istediklerini yaptırırlar. Sonrasında ne olur biliyor musunuz? Depresyon, tükenmişlik hissi, ilişki problemleri, özgüven eksikliği, psikosomatik hastalıklar gibi sorunlar bu insanların peşini bırakmaz. Yoğun Suçluluk Duygusunun Altında Yatan Aile Dinamikleri Neler? Eğer eleştirinin bolca olduğu bir ailede büyümüşsek; “Senin yüzünden … oldu”, “Beni üzdün”, “Babandan/anneden senin için ayrılamadım/ayrıldım”, “Bak kardeşini ağlattın gördün mü?”, “Offf, ne yaptın. Biraz dikkatli ol” gibi sözleri sıkça duymuşsak ve ceza ile bizi terbiye etmeye çalışan talepkar ebeveynlerimiz varsa vay hâlimize. Küçücük yüreğimize suçluluk duygusu tohumu atılır; çünkü muhakeme yeteneğimiz henüz gelişmemiştir. Büyüklerimizin söylediği her şeyi doğru ya da yanlış demeden kabul ederiz. Hissettiğimiz suçluluk duygusuyla birlikte bilinçaltımıza şu inanç yerleşir; “Başkalarının duygularından ben sorumluyum”, “Yaşanan olumsuzluklar benim suçum”. Bu inançlar ve düşünceler olaylara objektif bakmamızı engeller. Her an tetikte olan bir yanımız gelişir. Başkalarının duygularına karşı öyle

dikkatli ve hassas davranmaya başlarız ki kendi duygularımızın farkında bile olamayız. Suçluluk Duygusundan Özgürleşmek Mümkün Bir düşünelim, suçluluk duygusu hissettiğiniz durumların yüzde kaçı sizinle ilgili olabilir? Eğer ciddi bir ihmalkarlık durumu söz konusu değilse ve sorumluluklarınızı yeterince yerine getiriyorsanız, her durumun yüzde yüz sorumlusu nasıl siz olabilirsiniz? Kendinize sık sık bunu hatırlatın. Başkalarının duygularından sorumlu hissetmeyi çok küçük yaşlarda öğrendiniz. Artık yetişkinsiniz ve bu durumdan bilinçli seçimlerinizle özgürleşebilirsiniz. Kendinizle baş başa kaldığınız bir zaman diliminde, yoğun suçluluk duygusu hissetmenize sebep olan bilinçaltı inançlarınızın ve düşüncelerinizin neler olabileceğini düşünün ve yazın. Minik bir farkındalık bile insan hayatında harika dönüşümler sağlayabilir. Diyelim ki engelleyici inançlarınızın ve düşüncelerinizin farkındasınız; ama otomatik davranışlarınızı bir türlü değiştiremiyorsunuz ve her şeyi denemenize rağmen suçluluk duygusunu yoğun bir şekilde hissediyorsunuz. O zaman güvendiğiniz bir uzmandan destek almanızı öneriyorum. Daha konforlu ve huzurlu bir yaşam için bu destek önemli. Kendinize sık sık şunu hatırlatın: “Başkalarının duygularından sorumlu değilim”, “Hata yapmaya hakkım var”, “Hata yapsam da değerliyim”. Sevgiyle kalın.


SONBAHAR & KIŞ KOLEKSİYONU

Fabrika’dan Göz Alıcı SonbaharKış Kadın Koleksiyonu

B

oyner, özel markaları arasında yer alan Fabrika’nın 2019-2020 Sonbahar-Kış koleksiyonu ile kadınlara, güncel ve şık bir görünüm vadediyor. Göz alıcı detaylarıyla kadınların tercihi Fabrika, bu koleksiyonunu Unique Allure, Winter Horizons, North Winds temaları altında topluyor. Konforlu stile sahip Fabrika’nın Unique Allure temasında, kazak ve hırkalarda kullanılan tül detaylar, kaplamalı pantolonlar ile kombinlenip, kadife detaylı montlarla göz alıcı bir hale geliyor. Dikkat çekici detaylar ile hazırlanan ekose kabanlar sezonun trend parçaları arasında yer alıyor. Fabrika’nın Winter Horizons temasında; siyah, gri ve bordo

renkleri dikkat çekiyor. Şal deseninin yükselişe geçtiği sezonda varak ve cut-out detaylı kazaklar temayı şekillendiriyor. Seçkin tasarım anlayışı ile chanel ceket ve eteklere de yer verilen koleksiyonda, yeni formlardaki elbise ve deri pantolonlar ile soğuk kış günlerine şıklık katılıyor. Denim konforuyla buluşan feminen detaylara sahip North Winds temasında ise payetlerle yakalanan denge; lacivert, gri ve ekru renkleri ile sezondaki yerini alıyor. Çizgili gömlek ve ceketlerin kusursuz uyumu, farklı dinamiklerden etkilenen trendlerle bir araya geldiğinde ise güçlü bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.

Machka’nın Yeni Koleksiyonu İle Şehirde Zamansız Bir Yolculuk

M

achka, Sonbahar-Kış 2019-20 Koleksiyonu’nda Machka’nın marka yüzü Arzum Onan’ın zamansız tavrıyla buluşarak, gösterişli silüetleri ve konforu bir arada sunuyor. İncelikli ve özel detayları, çağdaş kalıplar ve yüksek kumaş kalitesi ile buluşturan marka, sonbahar atmosferine uygun parçalarla sizi şehirde yepyeni bir keşfe davet ediyor. Koleksiyonda yer alan iri cepli ekose maxi palto, ekose düğme detaylı ve feminen bel hattına vurgu yapan kruvaze blazer ceket, farklı kumaş mixli piliseli midi boy eteklerle eşleşiyor. Fırfır, volan ve pililerle hareketlenen detaylar, zengin renk seçkisiyle buluşurken, ince detaylı elbise ve ceket-

ler feminen olduğu kadar naif bir şıklık sunuyor. Etek ucu piliseli kumaştan triko elbise ve dev kurdele detaylı sweatshirtler hafta sonu şıklığını garantilerken; tül ve ince işçiliğin yansıması parlak taş detaylarıyla zenginleşen, volümlü mini ve midi elbiseler keyifli akşam yemeği partilerine eşlik ediyor. Boyundan bağlamalı fiyonk fular ve şerit dantel detaylı krep bluz, pelerin görünümlü fırfırlı gömlek ve elbiseler, kemerlerle kombinlenerek şık bir görünüm yaratıyor. İhtişamlı silüetleri, konfor ile buluşturarak şehir şıklığına gönderme yapan Machka Sonbahar-Kış 2019-20 koleksiyonu ile yeni mevsimin modern yüzünü keşfetmeye davetlisiniz.

www.kobiaktuel.com.tr

73


SONBAHAR & KIŞ KOLEKSİYONU

Hemington Kuzeyin İzlerinden İlham Alıyor

D

ünyanın en özel coğrafyalarından, özenle seçilen saf elyaflarla koleksiyonlarına hayat veren smart casual erkek giyim markası Hemington, Sonbahar-Kış 2019-20 “Indelible Traces” koleksiyonunda, kuzeyin mirasına, yerel kültürlerine ve etnik zanaatlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Yalın çizgiler, zarif detaylar, doğal iplik ve kumaşlar ile ustalıkla işlenen tasarımlarda hayat bulan koleksiyon, Keltlerin, Piktlerin, İskoçların, Norveçlilerin kültür ve desenlerinden ilham alıyor. Dünyanın en değerli yünlerinden Merino ve saf kaşmirin hazzını, Hemington’la keşfedebilirsiniz. Markanın bu koleksiyonunda, saç örgüsü desenler, renkli jakarlar, harmonik ve parlak renklerde baklava desenler, tartanlar yükselişe geçiyor. Özel seçilen extra fine Merino yünü, Himalaya kaşmiri, Güney Amerikan alpaka yünü ve İtalyan ipek iplikler kullanılarak ustalıkla işlenen dokular, lüks materyaller ve özel tasarımlarla birleşerek modern ve bir o kadar da zamansız bir stil yansıtıyor. Hemington saf kaşmir koleksiyonu, doğallığı, canlılığı, yumuşaklığı ve dokusuyla cezbediyor. Hafifliği ve vücuda tam uyumuyla her mevsim giyilebiliyor. Hemington extra fine Merino trikolar, tene uyumlu yapısı, nefes alabilen doku ve yumuşaklığıyla rahatlık ve konforu bir arada sunuyor.

Fabrika’dan Erkekler İçin Özel Ve Şık Bir Koleksiyon

N

et çizgisiyle modern ve dinamik bir koleksiyona sahip olan Fabrika’nın Sonbahar-Kış Erkek koleksiyonu Boyner mağazalarında ve Boyner’in web sitesinde satışa sunuldu. Fabrika’nın Sonbahar-Kış Erkek koleksiyonunda kapüşonlu triko ve refleks yansımalı pufferlar, balıkçı yaka trikolar, ekose ceketler ve denimler ön plana çıkıyor. City Black, Winter White, Winter Focus temalarından oluşan koleksiyon günün her saati, her mekanda tarz olmak isteyen erkekler düşünülerek tasarlandı. Dinamik şehir hayatından esinlenen City Black temasında likralı jogger pantolonlar sweatshirt ve trikolarla birleşirken, koleksiyonda kapüşonlu triko ve refleks yansımalı pufferlar ön plana çıkıyor. Beyaza yakın bejlerin hakim olduğu Winter White temasında ise flannel kabanlar ve blok renkli kazaklar, balıkçı yaka trikolar, kazayağı desenli ve açık zeminli ekose ceketler koleksiyonun vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor. Haki ve kahve tonlarının kullanıldığı Winter Focus temasında ise suni kürk detaylı ceketler karşımıza çıkıyor. Patchwork hırka ve kazaklar denimlerle ve kadifelerle kombinleniyor.

74

EKİM 2019


www.kobiaktuel.com.tr

75


SONBAHAR & KIŞ KOLEKSİYONU

Ipekyol Sonbahar-Kış Koleksiyonu İle Zamansız Şıklık

D

oğadan gelen uçsuz bucaksız renk kodlarını şehrin siluetiyle buluşturan Ipekyol Sonbahar-Kış 2019-2020 koleksiyonu, tüm naifliğini desenlerle yansıtıyor. Mevsimin en iddialı parçaları ise print-on-print kombinlenebilen, hayvan desenli ceket ve pantolonlar olarak karşınıza çıkıyor. Pembe ve metalik-gümüş takımlar, gece davetlerinin en şık katılımcıları arasında yerini alıyor. Mor tonlarının hakimiyet sürdüğü, romantik tarzı destekleyen sim detaylı ve floral desenli elbiseler trençkotlarla kombinlenerek yeni mevsime uyum sağlıyor. Sezonun yükselen trendi triko kumaşlarla hareket kazanan etekler ve elbiseler, kemer deta-

yıyla feminen bir görünüm sunuyor. Etek, elbise ve trikolarda yer alan hakimiyet gücü yüksek ekoseler, hem şıklığın hem de spor-feminen görünümün temsilcisi niteliğinde. Mevsimin doğal tonlarını yansıtan turuncu, bordo ve tarçın tonları dantel detaylarıyla romantik stilinize ufak dokunuşlar katıyor. Yama görünümü veren sıcak renklerin, krem ve siyahlarla bir araya gelmesi ise color-block etkisi yaratıyor. Her daim şık ve trend görünüm sunan bluzlar, ofis dışında günü tamamlayacak detaylara ve formlara sahip. Soğuk havalarda şıklığı tamamlayan atkılar ise palto ve trençkotların joker parçaları arasında yer alıyor.

Twist Sonbahar-Kış Koleksiyonu İle Yeni Mevsime Hazır

E

nerjisi yüksek Twist Sonbahar-Kış 2019-2020 koleksiyonu, grafik desen oyunları ve işlemeleriyle sezona hit bir başlangıç yapıyor. 70’lerin ışıltısı, 80’lerin renk oyunları ve 90’ların asi ruhu Grunge akımını günümüze taşıyan koleksiyon, Twister’ları eğlenceli bir stil yolculuğuna çıkarıyor. Konfor alanındaki yerini alan bomber ceketler, şehrin koşuşturmasından kopamayanlar için sıra dışı formlarıyla ön plana çıkıyor. Mevsimin ivmesi yükselen desenlerinden floraller, elbise ve eteklerde belirerek oyun alanını genişletiyor. Yeni hava akımıyla hareket eden tarçın renkli, etnik köklerinden vazgeçmeyen püskül detaylı ceket, sokak modasının favorisi olmaya aday. Bu iddialı parçaya eşlik eden, yeni nesil mom jean’ler, gündüzden geceye gerçekleşecek planlarınıza eşlik etmeye hazır. Mevsimin yumuşaklığını hissettiren polar dokular, palto, cropped

76

EKİM 2019

top ve sweatshirt’lerdeki hakimiyetini sürdürüyor. Spor-şık kavramını destekleyen bu yeni formül, payet ve kadife detaylı bir etek veya romantik edası yüksek tül eteklerle farklı tarzların uyumunu yakalıyor. 90’lar moda akımının vazgeçilmezi asi Grunge tarzı, ekose olmadan düşünülemez. Gömlek, ceket veya eteklerde beliren bu desen, deri görünümlü mat veya rugan detaylarla şehrin ritmine kendisini kaptırıyor. Twister’ların modunu yükselten ve enerjisini yukarıya taşıyan koleksiyon; sarı, turuncu, kahverengi, mor, pembe, yeşil, mavi gibi renk paletiyle alışılmış mevsim tonlarının sınırlarını aşarak yeni mevsimi yeniden renklendiriyor. Yeni nesil ugly-sneaker’lar yüksek tabanları ve çarpıcı renkleriyle favoriler arasına girmeye hazır. Rock-chic siyah ve rugan botlar ise, romantik etkisi yüksek kombininizle sokak stilini perçinliyor.


ÖDÜL LIFE

SANAT ÖDÜL

“ÇALIŞMALARIMDA, YAŞADIĞIM COĞRAFYADAN VE KERVANSARAYLARDAN İLHAM ALIYORUM” Ressam Pınar Kanber, çalışmalarıyla geçmişi vurgulayarak, özellikle kervansarayların varlığına farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Aynı zamanda PART Gallery Kurucusu olan Kanber’le, resim yolculuğunu, çalışmalarında nelerden ilham aldığını ve gelecek planlarını konuştuk. Resim sanatına ilginiz ve profesyonel çalışmalarınız ne zaman, nasıl başladı? Resim çocukluk yıllarımdan beri hayatımdaydı. Liseden mezun olduktan sonra okul çekilişinde kazandığım Fransa gezisi sırasında, Paris’teki Auguste Rodin müzesinde yazılı broşürler üzerine çizdiğim Düşünen Adam heykelini tonlarken yanıma Paris’te Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki bir profesör geldi. Yaptığım resmi çok beğendi ve orada okumam için davette bulundu. Onun üzerine İstanbul’a döner dönmez Güzel Sanatlar sınavına girmek için çalışmalara başladım. 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldum ve aynı üniversitede Sosyal Bilimler Fakültesinde yüksek lisansımı tamamladım. Çalışmalarınızda size neler ilham veriyor? Resimlerimin kaynağı her zaman yaşam ve yaşamın sürekliliği içindeki zaman kavramları oldu. Geçmiş bilinçaltına birikmiş izlenimler ile şimdikinin birleşimi olan bir dünyayı çalışmaları-

ma yansıtmak isterim. Çocukluğumda izlediğim belgesel ve filmlerin de etkisiyle, 2005 yılında İpek Yolu’nun üzerindeki Selçuklu Kervansarayları üzerinde tarihsel ve kültürel bir araştırma içerisine girdim, kilometrelerce gidilen yollar, görülen ve araştırılan 120 kervansaray sonucunda oluşan duygu yoğunluğu ile çalışmalarıma başladım. Resmi araç olarak kullanarak geçmişi vurgulamak ve kervansarayların varlığına farkındalık yaratmak istedim. Onların fotoğraflarını çekiyorum, çiziyorum, resimlerini yapıyorum. Ayrıca onların hikayelerini yerel halktan dinleyerek yazıyorum. Yeni sergi hazırlıklarınız var mı? Evet. Geçtiğimiz Mart ayında Japonya Tokyo Design Festa Gallery kişisel sergimden sonra yurt dışından daha çok teklifler almaya başladım. Kasım ayında Dubai Art Fair’de resimlerim sergilenecek. Ayrıca bu sezon Köln’de (Almanya), Londra’da (İngiltere) sergilerim gerçekleşecek. Türkiye’de ise İstanbul, Ankara ve Gaziantep olmak üzere planlanmış üç kişisel sergim var.

Önümüzdeki dönemle ilgili planlarınızı paylaşır mısınız? Sanat benim için sadece mutlu etme aracı değil; aynı zamanda gerçeklerle yüzleşme, düşündürme, sorgulama aracıdır. Yaşadığım coğrafyadan çok besleniyorum, yüreğimde hâlâ kervansaraylar var. Onlara farkındalık yaratmaya devam etmeyi, 90 yaşımda bile ellerim titrerken renklerimle kervansarayların sesi olabilmeyi istiyorum. Daha çok yazmayı, çizmeyi ve resim yapmayı arzu ediyorum.

www.kobiaktuel.com.tr

77


LIFE

TEKNOLOJİ

Honor, 8X Modeliyle Turkcell’de Acer’den C250i Taşınabilir LED Projektör

A

cer, IFA 2019’da C250i taşınabilir LED kablosuz projektörünü duyurdu. Full HD çözünürlük, beş saate kadar çalışan pil ve kablosuz bağlantı özellikleri bulunan cihaz, stant gerektirmeden çok açılı görüntü yansıtma becerisine sahip. Projektör, otomatik dikey mod özelliğiyle kullanıcıların akıllı telefonlarındaki içerikleri her yerde, her zaman yansıtmalarını sağlıyor. Hafif bir projektör olan Acer C250i, çok açılı izleme, çözünürlük, pil ömrü ve genel kullanım kolaylığı konularında iddialı. 30 bin saatlik çalışma ömrüne sahip bir LED modülü bulunan C250i, telefonları her yerde şarj etme olanağı sunan bir taşınabilir şarj cihazı görevi de görüyor.

Y

eni satış kanalları ile ağını hızlı büyüten Honor’un üç modeli, cazip satın alma seçenekleriyle Turkcell’in online ve fiziksel satış kanallarında tüketiciyle buluşuyor. Kirin 710 işlemcisiyle orta segmentin en güçlü telefonları arasında yer alan Honor 8X, 2340×1080p Full HD+ çözünürlük sunan 6,5 inç boyutunda bir çentikli ekrana sahip. Telefonun 20 MP, f/1,8 diyafram + 2MP çift arka kamera ile 16MP, f/2,0 diyaframlı ön kamerası dikkat çekiyor. 4 GB RAM ile 64 GB depolama seçenekleri bulunan cihaz, 3.750 mAh kapasiteli bir pil ve Android 9 işletim sistemine sahip.

Sony’den Gürültüyü Engelleyen Kulak İçi Kulaklık

S

ony, gürültü engelleme ve üstün ses kalitesini tek boyun bandında bir araya getiren WI-1000XM2 kulaklığını tanıttı. Şık tasarımıyla dikkat çeken WI-1000XM2, ortam sesini akıllıca önleyip yakalıyor ve etkisini ortadan kaldırıyor. Sony’nin HD gürültü engelleme işlemcisi QN1 de sesi engelleyerek, daha üst düzeyde bir ses bastırmayı mümkün kılıyor.

Galaxy Note 10 İle Ânı Yakalayın

S

amsung’un Galaxy Note 10 ailesinin her iki üyesi Galaxy Note 10+ ve Galaxy Note 10 kullanıcıları, Galaxy Note’un bugüne kadarki en güçlü yaratıcılık araçlarını kullanma olanağına sahip oluyor. Note 10, ânı neredeyse gördüğünüz gibi yakalamanızı sağlayan kamera özelliğini güçlendirdi. Kapsamlı video aracı sayesinde Note 10, sadece

78

EKİM 2019

telefonlarınızla profesyonele yakın kalitede çekim ve montaj yapmanızı sağlıyor. Galaxy Note 10+’da bulunan derin odak özelliği ise üç boyutlu derinlik kamerası aracılığı ile kullanıcının çevre haritasını çıkarıyor ve gelişmiş bir üç boyutlu tanımlama yaratıyor. S Pen’in, yeni özellikleri ve uzaktan

kontrol ile mod değişikliği sayesinde birçok işlem gerçekleştirilebiliyor.


LIFE

MEKAN

Masalsı Güz Düğünleri Mandarin Oriental, Bodrum’da Bodrum Yarımadası’nın eşsiz koylarından Cennet Koyu’nda bulunan Mandarin Oriental, Bodrum, sunduğu kişiselleştirilmiş düğün seremonisi seçenekleriyle masalsı güz düğünlerine ev sahipliği yapıyor. Düğün öncesi ve sonrası etkinlikler için farklı mekânlar sunan Mandarin Oriental, Bodrum’da; zarif çiçek aranjmanlarından dünyaca ünlü spa ve güzellik hizmetlerine, seçkin lezzetlerden oluşan menü alternatiflerinden lüks teknelere kadar pek çok detay düğün planlayıcıları tarafından organize ediliyor. Mandarin Oriental, Bodrum, evlenecek çiftlere Mediterranean ve Paradise Bay olarak iki adet düğün paketi de sunuyor.

NG Hotels’de Masalsı Sonbahar ‘İyi Hisset!’ mottosuyla keyifli tatil ve sağlıklı yaşam konseptini birleştiren NG Afyon ve NG Sapanca, sonbaharı doğa ile iç içe geçirmek isteyenleri bekliyor. NG Sapanca ve NG Afyon, yeni nesil wellness’tan termal mucizesiyle zenginleştirilmiş uygulamalara, farklı lezzetlerden aile boyu eğlenceye kadar misafirlerine mutlu bir sonbahar tatili fırsatı sunuyor. Doğanın içinde yer alan NG Sapanca, otelin içinde yer alan yürüyüş alanları ile şehirden uzaklaşmak isteyen misafirlerini iyi hissettiriyor. Çocuklar için eğlence merkezi ve lüks termal wellness programlarıyla NG Afyon, kışa zinde bir başlangıç yapmak isteyenleri bekliyor.

Ouzo Roof’tan Gastronomik Lezzetler Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel’in teras katında hizmet veren Ouzo Roof Restaurant, yenilenen menüsünü gastronomik lezzetlerin tadını çıkarmak isteyenlerin beğenisine sunuyor. Ouzo Roof, gastronomi dünyasının önde gelen isimlerinden Executive Chef Rafet İnce’nin danışmanlığında, menüsünü dünya trendi olan ‘sağlıklı beslenme’ konseptine uygun olarak yeniledi. Mekânın menüsünde, mevsime uygun ürünler ile hazırlanan Akdeniz ağırlıklı Kıyı Ege ve Anadolu halk mutfağından lezzetler yer alıyor. Ouzo Roof Restaurant, menüsünün yanı sıra Kalamış Marina manzarası, ferah ambiyansı ve özgün konsepti ile dikkat çekiyor.

www.kobiaktuel.com.tr

79


LIFE

AJANDA

PrintLife’ta Sergilenen Fotoğraflar TEGV’de Eğitime Dönüşüyor

Sophie Zelmani 4 Ekim’de %100 Studio’da

B

F

ujifilm tarafından 4-13 Ekim tarihleri arasında Kanyon Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilecek PrintLife sergisinde yer alacak her fotoğraf, çocukların aydınlık geleceğine katkı sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) destek sağlayacak. Fotoğraf tutkunlarını bir araya getirecek “En Büyük Fotoğraf Sergisi” PrintLife; İstanbul, Londra ve Paris’te üç büyük sergiden oluşacak. Fujifilm Türkiye tarafından İstanbul’da gerçekleştirilecek PrintLife’ta 2 bin fotoğraf sergilenecek.

ugüne dek 15 albüm yayınlayan Sophie Zelmani, çıkış albümüyle dinleyicinin dikkatini çekerek listelere hızlı bir giriş yapıyor. Lars Halapi ile çalışan Zelmani’ye bateride Peter Korhonen, basta Thomas Axelsson eşlik ediyor. Back vokallerde ise kız kardeşler Anna ve Malin Törnquist, ilk kez bir Zelmani albümünde yer alıyor. İsveç’in dünyaya açılan yıldızı Sophie Zelmani, 4 Ekim’de Zorlu PSM %100 Studio’da müzikseverlerle buluşuyor.

Ahmet Yeşil’in ‘Sesler Ve İzler’ Sergisi Galeri Diani’de

T

ürk resim tarihinde önemli izler bırakan sanatçı Ahmet Yeşil, 40’ıncı Sanat Yılı’nda açtığı “Sesler ve İzler” temalı sergisini Galeri Diani’de izleyicilerle buluşturuyor. Bugüne kadar 110 kişisel sergi açmış, 300 karma ve yarışma sergisine katılmış ve 24 ödüle sahip sanatçının, 40 yıllık sanat serüveninin seslerini duyumsamak, izlerini takip etmek isteyen sanatseverler, 19 Ekim – 9 Kasım 2019 tarihleri arasında sergiyi ziyaret edebilirler.

Kapıları Aralayan Kadınlar Hangarist’te

S

imay Bülbül, “Kapıları Aralayan Kadınlar” adlı Sonbahar-Kış 2019 koleksiyonunda iz bırakan kadınları ele alıyor. Karşılaştıkları zorlukların durduramadığı, hayallerinin ötesini görebilmeyi hedefleyen, sinema, bilim, sağlık, moda, edebiyat gibi farklı disiplinlerde başarılara ve ilklere imza atmış kadınların hikayeleri bu koleksiyona ışık tutuyor. Tasarımcı yeni koleksiyonunu ilk kez göstereceği defilesini, 10 genç kadının portrelerinden oluşan fotoğraf sergisi ile eş zamanlı “Kapıları Aralayan Kadınlar” projesiyle, 3 Ekim’de Hangarist’te moda ve sanatseverlere sunacak. Fotoğraf sergisi, Türkiye’nin farklı noktalarından gelen tarihi kapılar ve defile koleksiyonu 15 Ekim tarihine kadar görülebilecek.

80

EKİM 2019


www.kobiaktuel.com.tr

81


82

EKİM 2019


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.