KOBI Aktuel - March 2020

Page 1




EDİTÖRDEN

KADIN İSTİHDAMI ARTIRILMAYA DEVAM EDECEK

D

ijitalleşme ile günümüzde birçok sektörde dönüşümler yaşanıyor. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, çözüm ve hizmetlerini dijital teknolojilere göre şekillendiriyor. Bu kapsamda, sigorta sektöründe de dönüşüm yaşanıyor. Sigorta yaptırmak hem bireyler hem de kurumlar için güvence sağlarken, sigorta şirketlerinin web sitesi ve mobil uygulamaları üzerinde yaptıkları geliştirmeler, müşterilerin poliçe ve hasar bilgilerine hızlıca ulaşmasını sağlıyor. Sigorta sektöründe faaliyet gösteren köklü şirketlerden Groupama Sigorta da bireysel ve kurumsal müşterileri için kapsamlı ürün ve hizmetler sunuyor. Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson ile şirketin sağladığı ürünlerin avantajlarını, dijital hizmetlerini, bu yılki hedeflerini ve sigortanın önemi konusunda yaptıkları bilinçlendirme çalışmalarını konuştuğumuz söyleşimizi Portre bölümümüzde okuyabilirsiniz. Bu ay, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, işletmelerin kadın çalışanlarına sağladığı ayrıcalıkları, kadın çalışanlarına yönelik geliştirdikleri projeleri ve hedeflerini mercek altına aldık. İstihdamda fırsat eşitliğini

Reklam Satış Yönetmeni Kerem Çetin TN İSTANBUL MEDYA REKLAM TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eymen Tuğba Aloğlu Genel Yayın Yönetmeni Nurullah Aloğlu Editör Nihan Makaskesen

Finans Direktörü Tünal Demirkaya muhasebe@kobiaktuel.com Reklam Rezervasyon reklam@kobiaktuel.com 0 212 247 11 79 Abone: abone@kobiaktuel.com

Görsel Yönetmen Nergis Çalıkoğlu

Yönetim Yeri: Ergenekon cad. No:31 D:6 Şişli / İstanbul Tel: 0 212 247 11 79

Reklam Koordinatörü Tuğba Duman

www.kobiaktuel.com.tr info@kobiaktuel.com

gözeten işletmelerin bu yılki hedeflerinde, kadın istihdamını artırmaya odaklanmak ilk sırada yer alıyor. Şirketler, özellikle kadın çalışanlarının sayısının az olduğu departmanlarda daha fazla kadın çalışana iş imkanı sağlamayı amaçlıyorlar. İşletmelerin bu konudaki hedeflerine ve projelerine Özel Bölüm sayfalarımızda yer veriyoruz. Bilindiği gibi bir süredir hayatı etkileyen önemli konulardan biri koronovirüs salgını. Yazarlarımızın Çin’den dünyaya yayılan ve binlerce kişiyi etkileyen bu virüsten korunmanın yollarını ve bu salgının ekonomiye etkilerini ele aldıkları yazılarını sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Bunların yanı sıra otomotiv, perakende ve sağlık gibi farklı sektörlerden güncel haberlere de sayfalarımızda yer veriyoruz. Life bölümümüzde ise moda, mekân, teknoloji ve kültür-sanat haberlerini okuyabilirsiniz. Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle… Esen Kalın,

Nihan Makaskesen Baskı: Şan Ofset Matbaacılık Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İstanbul 0 212 289 24 24 Yayın Türü: Yerel süreli aylık Yazarlar Dr. Öğretim Görevlisi Ayşegül Ak Dr. Serap Erdem İlişki ve Aile Danışmanı / Eğitmen Dila Selengil Ertemli Doç. Dr. Aysel Gündoğdu Dr. Öğretim Üyesi Beyhan İncekara Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara Öğretim Görevlisi Özgenur Reyhan Kurtuldu Marka ve Dijital Pazarlama Danışmanı Serap Öcal Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanı Nagihan Ünüvar Doç. Dr. Pelin Vardarlıer KOBİ Aktüel Dergisi, TN İSTANBUL Medya Reklam Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.



İÇİNDEKİLER

/kobiaktuel /kobiaktuel /kobiaktuel

MART 2020

PORTRE Sigorta ve Groupama 20 Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson: “En önemli misyonumuz, doğru bir sigorta bilinci oluşturmak”

ATAMA Anadolu Isuzu, Tab Gıda, Edenred, Marsh, Bi̇ rcom, Mastercard

10 20

PORTRE

BAŞLARKEN 08 BRIFING Otokar ve Iveco Bus Üretim Anlaşması İmzaladı

12

FİNANS

14

MAKALE

QNB Finansbank İstikrarlı Büyümesini Sürdürdü Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara Yazdı: Petrol Fiyatlarına Koronavirüsü Etkisi

ÖNE ÇIKANLAR 34 İşletmelerde Kadın İstihdamı ÖZEL BÖLÜM

QNB Finansbank İstikrarlı Büyümesini Sürdürdü

12

Artıyor

ÇALIŞANLARIN HESAPLARINA SIM DEĞİŞİMİ SALDIRILARI İLE ULAŞILIYOR

& İK 42 DANIŞMANLIK Tersine Mentorluk İle Şirketler Y Kuşağına Hazır

GİRİŞİM 46 GENÇ Türk Girişimci Kardeşlerin Londra Başarısı

60 Tavuk Dünyası’nın Bursa FRANCHISING

Yatırımları Sürüyor

GÜVENLİK 66 SİBER Şirket Kaynaklarınız Dijital Para Madenciliği İçin Kullanılıyor Olabilir Mi?

71

SAĞLIK

78

TEKNOLOJİ

4

Yüz Germe Hakkında Doğru Bilinen 6 Yanlış Samsung Galaxy S20 ile Yakından Bakın

MART 2020

38

“E-TİCARET’TE DAHA FAZLA KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”

ALFA ROMEO 110 YAŞINDA

69

64



BRIFING

BT Profesyonelleri Bu Etkinlikte Buluşacak

D

ell Technologies Forum 2020, 3 Mart’ta Intel ve Microsoft’un küresel desteği ile İstanbul’da BT profesyonelleri ile buluşuyor. Nesnelerin internetinden yapay zekâ ve bulut bilişime kadar dünyadaki dönüşümün inovasyonda ne gibi değişiklikler yarattığının anlatılacağı etkinlikte, dönüşümün sosyal etkisi de masaya yatırılacak.

Dijital CFO’lar Bir Araya Geldi

I

FS Türkiye, Türkiye’den dünyaya daha fazla sürdürülebilir başarıya imza atan şirket sayısını artırmak amacıyla kurduğu IFS Gelecek Yatırımcıları Platformu çatısı altında düzenlenen buluşmalarına devam ediyor. 20 Şubat’ta gerçekleşen IFS Gelecek Yatırımcıları Buluşmaları kapsamında, Türkiye’nin önde gelen CFO’ları ve finans uzmanları ile Dijital Dönüşümde CFO’nun Rolü masaya yatırıldı. Platformun bu buluşmasında, dijital dönüşümün sürdürülebilirliğe, büyümeye ve kârlılığa katkıları ele alındı.

Digitallica’ya Üç Ödül

K

urumlara özel e-eğitim çözümleri ile fark yaratan Digitallica, dünyanın en saygın iş ödülleri arasında yer alan Stevie’de üç ödül aldı. Digitallica Kurucusu Emre Güleçoğlu, “Geçtiğimiz yıl da ödül kazandığımız Stevie ödüllerinde bu sene de iki altın ve bir gümüş ödüle layık görüldük. Kurumlara özel e-eğitim çözümleri kapsamında Türkiye’deki az sayıda şirketten biri olan ve alanında öncü uygulamaları hayata geçiren Digitallica, bu çalışmalarının meyvelerini yeni ödüllerle taçlandırmaya devam edecektir” diyor.

Türkiye Oyun Bilgisayarı Pazarına Büyük Yatırım

T

ürkiye oyun bilgisayarı pazarına yeni giriş yapan Game Garaj, oyun severlere kesintisiz, erişilebilir ve yüksek performanslı oyun bilgisayarları sunuyor. Özellikle oyuncuları hedefleyen Game Garaj; oyuncuların farklı ihtiyaçlarına göre hazırlanmış Aquarius, Pollux, Skywalker ve Phantom model masaüstü bilgisayarlarını sunuyor. Game Garaj’ın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Bora Aras, Game Garaj markasının Türkiye pazarında önemli bir boşluğu dolduracağını ve tüketici odaklı yaklaşım ile müşteri memnuniyetini ön plana çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Can ise ilerleyen süreçte ürün ailesini genişleterek, oyuncular için önemli bir adres olmayı planladıklarını dile getiriyor.

6

MART 2020


İŞLETMELERE ÖZEL

FİNANSMAN KUVEYT TÜRK’TE www.kobiaktuel.com.tr

7


BRIFING

Schneider Electric, İki Farklı Liderlik Sıralamasında Yer Aldı

S

chneider Electric, sürdürülebilirliğe olan bağlılığını bir kez daha kanıtladı ve iki önemli liderlik sıralamasında yer aldı. Corporate Knights dergisinin “En Sürdürülebilir Global 100 Kuruluş” listesinde lider kurumlar arasında gösterilen şirket, üst üste dokuzuncu kez de Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) A Listesi’nde olmaya layık görüldü. Sıralamalar, Davos’ta gerçekleşen Dünya Ekonomi Forumu’nun açılış gününde ilan edildi.

Türkiye Yapay Zekâ Zirvesi 12 Mart’ta

T

ürkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlediği üçüncü Türkiye Yapay Zekâ Zirvesi, 12 Mart’ta UNIQ İstanbul’da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin lider şirketleri, teknoloji devleri, yerli ve yabancı uzmanlar, akademisyenler ve girişimcilerin katılacağı etkinliğin ana teması “Yapay Zekâ İşinize Değer Katar” olacak. Zirvede, 100’e yakın konuşmacı, bin 500’den fazla katılımcıya yapay zekâyı anlatacak.

Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’nin Kurucusu Halil Aksu, “Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’ni bu konudaki farkındalığı artırmak ve ekosistemi geliştirmek hedefiyle kurmuştuk. 10 kadar startup’ları ile başladıktan sonra üç yıl içinde bu sayıyı 100’ün üzerine taşımayı başardık. Önümüzdeki yıllarda bu sayının katlanarak artacağına, daha çok yapay zekâ projesinin gerçekleştirileceğini göreceğimize inanıyorum” diyor.

Sigorta Startup’ları Global Arenaya Açılıyor

Y

ıldız Teknopark tarafından 2019’da hayata geçirilen ve sigorta sektöründeki start-up’ları desteklemek üzere kurulan Insurtech HUB, yeni girişimlerin iş geliştirmeden yatırım süreçlerine kadar birçok alanda global pazara entegre olmaları için çalışmalarını hızlandırdı. Insurtech HUB tarafından ikincisinin bu yıl 21-22 Nisan 2020 tarihleri arasında Blu Otel Vadi İstanbul’da gerçekleştirileceği Global Insurtech Zirvesi, bu yıl 50’ye yakın sigorta startup’ına destek vermeye hazırlanıyor.

Otokar ve Iveco Bus Üretim Anlaşması İmzaladı

K

oç Topluluğu bünyesinde yer alan, Türkiye’nin öncü otobüs üreticilerinden Otokar; faaliyetlerini CNH Industrial N.V. çatısı altında sürdüren küresel otobüs üreticisi Iveco Bus ile, Iveco Bus markalı otobüslerin Otokar’ın Sakarya’daki fabrikasında üretilmesine yönelik bir anlaşma imzaladı. Anlaşma kapsamında Otokar, Iveco Bus’ın uluslararası pazarlara hitap eden mevcut otobüslerinin yanı sıra Doğu Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Asya’daki pazarlara yönelik geliştirilen otobüs modelinin de üretimini Türkiye’de

8

MART 2020

yapacak. FPT Industrial’ın motorları ile güçlendirilecek ilk modellerin üretiminin 2021 yılı içinde yapılması planlanıyor.


www.kobiaktuel.com.tr

9


ATAMA

ANADOLU ISUZU

O

tomotiv sektöründe uzun yıllar farklı yöneticilik pozisyonlarında görev alan Ali Salihi, Anadolu Isuzu Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü olarak atandı. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünden lisans ve Bahçeşehir Üniversitesi’nden MBA yüksek lisans derecesine sahip olan Salihi, Anadolu Isuzu’nun yurt içi ve yurt dışı pazarlama, iş geliştirme, kurumsal iletişim, CRM, bayi geliştirme ve ürün yönetimi faaliyetlerinden sorumlu olacak.

BİRCOM

İ

letişim teknolojileri ve tüketici elektroniği alanında Türkiye’nin önde gelen markalarından Bircom’un Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’ne teknoloji sektörünün deneyimli ismi Ece Akçeol atandı. Stratejik iş geliştirme, satış ve pazarlama yönetimi, kanal yönetimi, iş geliştirme, B2B ve B2C pazarlama, organizasyonel liderlik ve ürün yönetimi alanlarında yetkin olan Akçeol, Bircom’da satış ve pazarlama ekibine liderlik edecek.

MARSH

MASTERCARD

M

arsh Türkiye’de Kurumsal Sigortalar, Plasman Direktörü görevine Sinem Gökçe atandı. Lisans eğitimini 2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde tamamlayan Gökçe; kariyerine 2004 yılında Metal Hammadde Sanayi’de satış departmanında başladı. 20072018 yılları arasında Marsh Türkiye’de çeşitli görevlerde bulunan Gökçe, son olarak Howden Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde Direktör olarak görev yapıyordu.

EDENRED

T

icket Restaurant markası ile dünyadaki ilk yemek kartı sistemini kuran Edenred’in Türkiye İK Direktörlüğü görevine Canan Soybakış getirildi. Yönetim, operasyon ve İnsan Kaynakları alanında yirmi yılı aşkın deneyime sahip olan Soybakış, Edenred Türkiye’nin tüm İK operasyonunun yönetilmesinden sorumlu olacak.

10

MART 2020

M

astercard, Hızlı Büyüyen Pazarlar o p e ra s y o n u n d a Pazarlama ve İletişim Başkan Yardımcılığı görevine Ceren Türkben Kaya’yı getirdi. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan ve 2013 yılından bu yana Mastercard bünyesinde Güney Doğu Avrupa Pazarlama Yöneticisi görevini yürüten Kaya; bundan böyle Israil, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Belarus ve Gürcistan gibi 12 ülkenin bulunduğu Hızlı Büyüyen Pazarlar’da pazarlama ve iletişimden sorumlu olacak.

TAB GIDA

T

AB Gıda’nın Pazarlama Direktörlüğü görevine, sektörünün tecrübeli isimlerinden Caner Alpaslan getirildi. Kariyerine FedEx’te satış uzmanı olarak başlayan ve on yıla yakın süre Coca-Cola İçecek Pazarlama Departmanında farklı roller üstlenen Alpaslan; BurgerKing, Popeyes, Arby’s, Sbarro, Usta Dönerci ve Usta Pideci olmak üzere toplam altı markayı bünyesinde bulunduran TAB Gıda’nın Pazarlama Direktörü olarak görev yapacak.


+90 444 4 923

www.kobiaktuel.com.tr

11


FİNANS

Halkbank Aktif Büyüklüğünü 457 Milyar TL’ye Taşıdı

H

alkbank, 2019 yılında toplam kredilerini 2018 yıl sonuna göre yüzde 16,7 artışla 399 milyar TL’ye yükseltti. TL cinsinden nakdi kredilerdeki artış miktarı yüzde 28,6 olarak gerçekleşen bankanın aktif büyüklüğü ise; aynı dönemde yüzde 20,8 artışla 457 milyar TL oldu. Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “İVME Finansman Paketi, İstihdam Odaklı İşletme Kredisi, Ekonomi Değer Kredisi, Kampanyalı Konut Kredisi, Kampanyalı İhtiyaç Kredisi, TLREF’e Endeksli Kredi ve Yerli Üretim Taşıt Kredisi gibi yenilikçi ürünlerimizde kredi kullandırımımız 2019 yılında 30 milyar TL’ye ulaştı. Yenilikçi ürünlerimizle, müşterilerimizi desteklemeye devam edeceğiz” diyor.

VakıfBank’tan Ekonomiye 352 Milyar TL Katkı

V

akıfBank, konsolide olmayan finansal sonuçlarını açıkladı. Bankanın aktif büyüklüğü 2019 yılında 419 milyar TL’nin üzerine çıktı. Banka, 2019 yılında 2 milyar 802 milyon TL net kâr elde etti. Bankanın finansal performansını değerlendiren VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “2019 yılında reel ekonomiye verdiğimiz destek 352 milyar TL’yi aştı. Toplam nakdi kredilerimiz yıllık bazda yüzde 24 büyüyerek 275 milyar TL’ye ulaştı. Söz konusu büyüme, bankacılık sektörünün ortalama nakdi kredi büyümesinin iki katından daha fazladır” diye açıklamada bulunuyor.

QNB Finansbank İstikrarlı Büyümesini Sürdürdü

Q

NB Finansbank’ın 31 Aralık 2019 tarihi itibarıyla toplam aktifleri 2018 yıl sonuna kıyasla yüzde 15 artarak 181 milyar 681 milyon TL’ye ulaşırken, net kredileri yüzde 18 oranında artarak 110 milyar 683 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 20 oranında artarak 100 milyar 219 milyon TL’ye yükseldi. Bankanın 2019 yılı net kârı ise 2 milyar 622 milyon TL olarak gerçekleşti. 2019 yılında da istikrarlı büyüme hedefini gerçekleştirdiklerini belirten QNB Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu; QNB Finansbank’ın ana hissedarı QNB (Qatar National Bank)’nin gücünü de yanlarına alarak, Türkiye ekonomisine ve sektöre katkılarını sürdüreceklerini aktarıyor.

Kuveyt Türk Net Kârını Yüzde 28 Artırdı

K

uveyt Türk, 2019 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Net kârını bir önceki yıla göre yüzde 28 artırarak 1 milyar 110 milyon TL’ye yükselten bankanın toplam aktifleri 104 milyar 439 milyon TL, öz varlıkları ise 6 milyar 821 milyon TL bü-

12

MART 2020

yüklüğe ulaştı. 2019 yılında aktif büyüklük ve net kâr hedeflerini aştıklarını kaydeden Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, reel ekonominin desteklenmesine ve büyümenin finansmanına katkı sağlamaya devam edeceklerini belirtiyor.


www.kobiaktuel.com.tr

13


MAKALE

PETROL FİYATLARINA “KORONAVİRÜSÜ” ETKİSİ Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı

Çin’de ortaya çıkan ve birçok insanın ölümüne sebep olan koronavirüs küresel ölçekte tedirginlik yaratıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte Çin’in petrol talebinde kısa vadeli de olsa, ciddi anlamda düşme yaşandı. Bu salgının hızlı bir şekilde yayılması ve küresel ölçeği tehdit etmeye devam etmesi durumunda, petrol fiyatlarında dalgalanmalar sürecektir.

14

MART 2020

G

ribe benzeyen belirtiler gösteren ve kolaylıkla bulaşabilen koronavirüs (2019-nCoV) tehdidine karşı, birçok ülke farklı tedbirler alarak alarma geçerken, Çin 14 vilayetini karantina altına aldı. Yılbaşı tatili (bayramı) sürecine girmeye hazırlanan Çin’de koronavirüsü hayatı durma noktasına getirdi. Risk iştahının azalması ve üretimin durma noktasına gelmesiyle, günde yaklaşık 13,5 milyon varil petrol tüketimi olan Çin’de anlık olarak azalan tüketimin, artan stoklar ve algısal sebeplerin de etkisiyle küresel petrol fiyatlarında ciddi anlamda düşüş yaşanmasına neden oldu. Çin’de, petrol tüketiminin ortalama yüzde 35’i ulaşımda, yüzde 40’ı da sanayide gerçekleşiyorken, bu sektörlerin etkilenmesi, ülkenin petrol talebinin kısa vadeli de olsa, ciddi anlamda düşmesiyle neticelendi. Bu görünür talep düşüşünün ithalat kalemi kısmında, hiç şüphesiz ülke stoklarındaki artış oranları da etkili olmuştur. Ortalama günlük petrol tüketimi, azalan ulaştırma talebi ve üretimi neredeyse durdurma noktasına gelen sanayi kuruluşları sebebiyle yüzde 20 azalmış olsa da, küresel piyasalar açısından algısal olarak büyük ölçekli bir talep düşüşü olarak göze çarptı. Petrol Talebindeki Azalma Sürebilir Uluslararası Brent ham petrol ve ABD West Texas Intermediate (WTI) fiyatı, Ocak ayının başlarında zirveye tırmandı, koronavirüs salgını nedeniyle Çin’deki talep endişeleri ile yüzde 20 oranında düştü. Fitch Ratings, koronavirüsü salgınının petrol piyasalarına etkilerine ilişkin yayınlamış olduğu raporda; bu salgının, yayılmaya devam etmesi durumunda petrol talebini daha da azaltabileceği, Brezilya, Norveç ve ABD gibi üretimi artan ülkelerde üretim fazlasının daha da yükselmesine neden olabileceği belirtildi. Fitch raporunda, “2020

yılında jeopolitik gerilimler ve ekonomik algıdaki önemli itici unsurların ışığında petrol fiyatlarının büyük oranda oynaklığını korumasını bekliyoruz” ifadesine yer verildi. Son 13 Ayın En Düşük Seviyesi Koronavirüs salgınıyla birlikte petrol fiyatları son 13 ayın en düşük seviyesini 4 Şubat 2020 tarihinde gördü. Bu tarihte Brent petrolün varili uluslararası piyasalarda 54,88 dolardan işlem gördü. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 50,64 dolardan alıcı buldu. Birleşik Krallık’ta bir üniversite olan Imperial College London’daki bilim insanlarının koronavirüs için 14 gün içerisinde aşı geliştirebileceklerini iddia etmelerinin ardından yükselişe geçen Brent petrolün varili uluslararası piyasalarda 56,38 dolardan işlem gördü. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili de artarak 51,95 dolardan alıcı buldu. 600 Bin Varillik Azalma Önerildi Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC, koronavirüsün etkisini telafi etmek için petrol üretimini azaltmak amacıyla OPEC üyesi olmayan ortaklarla bu ayın başında acil bir toplantı çağrısı yaptı. Üreticilere tavsiyede bulunan bir komitenin, enerji pazarında rahatlama sağlamak için petrol üretiminde günlük 600 bin varillik bir azalma önerdiği öğrenildi. Bu kesintiyle OPEC’in temel amacı, koronavirüs nedeniyle yaşanan talep şokunun arz şokuna dönüşmesinin önüne geçmektir. Çin’in petrol talebinin küresel talebin yaklaşık yüzde 15’ini, son beş yıldaki toplam talep artışının ise yüzde 36’sını oluşturduğu göz önüne bulundurulduğunda, koronavirüs salgınının hızlı bir şekilde yayılması ve küresel ölçeği tehdit etmeye devam etmesi durumunda petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar kaçınılmaz olacaktır.


www.kobiaktuel.com.tr

15


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

16

MART 2020


www.kobiaktuel.com.tr

17


MAKALE

KÜRESEL REKABET ENDEKSİ 4.0

D Fethi Karamehmetoğlu trexDCAS Proje Satış Uzmanı

Dünya Ekonomik Forumu, yeni Küresel Rekabet Endeksi 4.0’ı açıkladı. Ölçülen 140 ekonomi içinde 103 ülkenin skoru, inovasyon kapasitelerinde sorun olduğunu gösteriyor. Rekabetin gücü verimlilik, verimliliğin yolu dijitalleşebilmektir. Dijital dönüşüm, bir eğilimden modern iş stratejisinin merkezi bir bileşenine dönüşmüştür.

ünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum-WEF), küresel rekabet endeksi çalışması yaptı. Bu çerçeve içinde WEF, 40 yıldır uzun vadeli küresel rekabetin ölçütlerini belirleyen kurum olarak, yeni Küresel Rekabet Endeksi 4.0’ı açıklarken ekonomi yönetimleri için bir pusula olmayı amaçlıyor. Çalışmanın dayanağı olan 12 ayak (kurumlar, altyapı, ICT’ye uyum, makroekonomik istikrar, sağlık, beceriler, ürün piyasası, emek piyasası, finansal sistem, piyasa büyüklüğü, iş piyasası dinamizmi ve inovasyon kapasitesi) içinde kurumların işleyişi gibi temel kalkınma problemleri küresel rekabet açısından engel teşkil etmeye devam ediyor. Sonuçlar dikkat çekici. Dünya Ekonomisi Dördüncü Sanayi Devrimi’ne Hazırlıklı Değil Ölçülen 140 ekonomi içinde 103 ülkenin skoru, 100 üzerinden aldıkları 50 ve altı elde ettikleri skorla, inovasyon kapasitelerinde sorun olduğunu; rekabet güçlerini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Bu konuda en hazır devlet Singapur (85,6) olarak ön planda; arkasından Lüksemburg (79,0) ve ABD (78.3) geliyor. Türkiye ise 140 ülke içinde rekabet sıralamasında 61’inci sırada. Bu sıralamada üstlerde yer almak için hangi yöntem benimsenmeli, hangi yaklaşım sergilenmeli? Rekabetin gücü verimlilik, verimliliğin yolu dijitalleşebilmektir. Bu veriler ışığında dijitalleşmede yol haritası nasıl olmalı? Tedarikçi - Partner Yaklaşımı Tedarikçi yaklaşımıyla elde edilen sistemlerde, kullanmak için ehliyetinizin olmadığı bir araca sahip olmaktan öteye geçilemez. Dijitalleşen üretim sahasının izlenmesi tek başına yeterli olamaz. Hedefler, yol haritası, ihtiyaçlar belirlenmeden ve prosese özel uyarlamalar gerçekleşmeden sahaya konumlanan çözümler istenen katma değeri

18

MART 2020

üretemez. Partnerlik yaklaşımı, aynı hedef doğrultusunda senkronizasyona ihtiyaç duyar. Üretim sahasından elde edilen verilerle hedefler doğrultusunda aksiyon alınabilmelidir. Bu uyum için sistem ve birden çok ehliyetli sistem kullanıcısına ihtiyaç duyar. İyi bir partner, sisteminin verilerini kazanca çevirecek eğitimi de beraberinde sunmalıdır. Tecrübesiyle müşterisinin ihtiyaçlarını sisteme uyarlayabilmeli, üretim sahasına doğru konumlanabilmeli ve yol gösterici olmalıdır. Birincil İhtiyaç Dijital dönüşüm, bir işletmenin her alanını yeniden şekillendirir. Teknoloji gelişmeye devam ederken, başarılı dijital dönüşüm ihtiyaç özelinde uyarlanabilmelidir, 360 derece planlama yapılmalı ve departmanların rolleri dâhil edilmelidir. Dijital dönüşüm, bir eğilimden modern iş stratejisinin merkezi bir bileşenine dönüşmüştür. Partnerlik yaklaşımında bu dönüşümü destekleyici eğitimler ve uygulamalar zaruret değil, birincil ihtiyaç olarak konumlanır. Firmaların ihtiyaç duyduğu işlevler; MES takviyesi, süreç verisi ve performans analizi, bakım yönetimi, zaman ve devamlılık yönetimi, istatistiksel proses kontrolü, kalite güvence, belge ve ürün yönetimi, ürün takibi ve kütüğü, tedarikçi yönetimi olarak sıralanabilir. Farklı yazılım çözümleriyle ihtiyaçlarını üretim sahasındaki MES donanımları üzerinden entegre edebilir olmak önemlidir. Doküman yönetimi, onay süreçleri, kalite süreçleri gibi ihtiyaç duyulan tüm süreçlerde çözümün parçası olabilmek ve bunu sürdürebilmek partnerlik bilincine sahip kurumlarla mümkündür. Doğru partner ile doğru bilgi elde edilir. Kayıplar kazanca çevrilir, kalite ve fiyatta rekabet gücü artar, yeni pazarlara yelken açılır. R. P. Lamont, “Bir iş adamının kararları sahip olduğu bilgiden öteye gidemez” demiştir.


www.kobiaktuel.com.tr

19


PORTRE

“EN ÖNEMLİ MİSYONUMUZ, DOĞRU BİR SİGORTA BİLİNCİ OLUŞTURMAK” Sigorta sektöründe faaliyet gösteren köklü şirketlerden Groupama, hem bireyler hem de işletmeler için kapsamlı çözüm ve hizmetler sunuyor. Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson ile şirketin sağladığı ürünlerin avantajlarını, dijital hizmetlerini ve 2020 hedeflerini konuştuk. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 2018 Eylül ayından itibaren Groupama’nın Türkiye pazarındaki faaliyetlerini yönetmek üzere Groupama Sigorta ve Groupama Hayat’ın Genel Müdürü görevini yürütüyorum. Kariyerime süreç ve üretim mühendisi olarak başladım. Yaklaşık 20 yıldır Groupama grubunda görev yapıyorum. Türkiye’ye atanmadan önce Fransa’da Groupama grubunda Uluslararası Operasyonlardan sorumluydum. Groupama Sigorta’nın Türkiye’deki faaliyetlerinden bahseder misiniz? 11 ülkede faaliyet gösteren ve Türk sigorta sektörünün ilkleri arasında yer alan, hayat ve hayat dışı sigorta branşlarında aktif hizmet veren uluslararası bir sigorta şirketiyiz. Yaygın acente ağımızla sigorta çözümlerimizi tüm Türkiye’ye sunuyoruz. Groupama Türkiye olarak, Türk sigortacılık tarihinde 95’inci yılımızı geride bıraktık. 1924 yılından bu yana Güven, Başak ve nihayetinde Groupama markaları altında faaliyetlerini sürdüren şirketimiz, neredeyse bir asırdır Türkiye’de sigortacılığa yön vermeye devam ediyor. Dengeli ürün portföyümüzle, bireysel sigortaların yanı sıra kurumsal alanda geliştirdiğimiz ürünlerimizle de ekonomiyi destekliyoruz. Uygun teminat, ödeme kolaylığı ve alternatif ürünlerle KOBİ’lerin yanında yer alıyoruz. Sigortanın hangi branşlarında çözümler sağlıyorsunuz? Kasko, konut, sağlık, hayat, ferdi kaza, trafik sigortası branşlarındaki ürünlerimizin yanında, kurumsal ürünlerde de geniş bir ürün gamına sahibiz. Ayrıca yat, tarım ve katılım sigortacılığı branşlarında da hizmet veriyoruz. Kurumlara özel olarak hangi ürünleri sunuyorsunuz? İşyeri, sorumluluk, grup hayat, grup sağlık, kaza, nakliyat, kar kaybı gibi kurumsal sigortacılık ürünlerimizle ekonomik faaliyetlerin risklerini karşılıyoruz. Bu ürünler üretim yapan, satış yapan her boyutta firmanın modern ekono-

20

MART 2020


PORTRE

mi koşullarında karşılaşacağı risklere göre özelleşmiş poliçelerle şirketler için hayati bir rol oynuyor. Peki ürünlerinizin KOBİ’ler için önemi nedir? Ürünlerimizi sigortalılarımızın her türlü sigorta ihtiyacını karşılamaya yönelik teminatlar içerecek şekilde tasarlıyoruz. KOBİ’lere yönelik paket poliçemiz sayesinde her KOBİ en temel sigorta ihtiyaçlarına yanıt alabiliyor. KOBİ’ye ait bina, makine, demirbaş, tesisat gibi tüm maddi değerlerine yangın ve doğal afet riskleri karşısında teminat veriyoruz. Ayrıca bu tür risklerin oluşması sonucunda işletme üretime ara vermek zorunda kalırsa, ortaya çıkabilecek mali kayıplar ve kârdaki değişim de teminat altına alınıyor. İşletmede kullanılan makine ve elektronik cihazların arızası ile işletmeye ait malların nakliyesi esnasında ortaya çıkabilecek riskler konusunda da paket poliçemizle KOBİ’nin yanındayız. İşletmenin faaliyeti sırasında oluşabilecek her türlü sorumluluk riskleri ve çalışanlarının işletme kazaları ve benzeri riskler de yine bu paket poliçenin kapsamı dahilinde. Özetle, bir KOBİ Groupama’dan yaptıracağı

paket poliçeyle kendini her bakımdan garantiye almış oluyor. Groupama İş Yeri Yardım Hizmeti’nin kapsamından bahseder misiniz? Özel bir destek hizmetimiz olan Groupama İş Yeri Yardım Hizmeti, asistan hizmeti olup; çilingir, su tesisatçısı gibi hizmetlerin temininde yardımcı olduğu gibi daha başka pek çok konuda destek hizmetlerine ulaşım kolaylığı getiriyor. İş yeri güvenliği, iş seyahati esnasındaki kazalar ve hastalıklar sebebiyle iş yerine acil dönüş, iş yerinde mahsur kalanların kurtarılması, tıbbi bilgi ve danışmanlık, iş yerine ambulans yollanması gibi kapsamlı asistan hizmetlerimizden işletmeler 7 gün 24 saat faydalanabiliyor. Sunduğunuz dijital hizmetler, hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Web veya mobil uygulamalar üzerinde dijital geliştirmeler yaparken öncelikle tüketici ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Örneğin Healpy mobil sağlık uygulamamız, müşterilerimizin tüm poliçe ve hasar bilgilerine her an kolaylıkla ulaşmasını sağlayarak, onlara gerçek bir hizmet sunuyor. Aynı zamanda bir

KOBİ’lere yönelik paket poliçemiz sayesinde her KOBİ en temel sigorta ihtiyaçlarına yanıt alabiliyor. KOBİ’ye ait bina, makine, demirbaş, tesisat gibi tüm maddi değerlerine yangın ve doğal afet riskleri karşısında teminat veriyoruz. Ayrıca bu tür risklerin oluşması sonucunda işletme üretime ara vermek zorunda kalırsa, ortaya çıkabilecek mali kayıplar ve kardaki değişim de teminat altına alınıyor. sosyal sorumluluk projesi olarak konumladığımız Healpy “Her Adım İyilik” projesi ile Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne bugüne kadar 22 adet akülü sandalye bağışı yapıldı. Atılan her adım sayesinde bir engellinin hayatına dokunuyor ve onun özgürlüğe bir adım atmasında rol oynuyoruz. Bugüne kadar “Her Adım İyilik” projesiyle sigortalılarımız 2 milyarın üzerinde adım attı. Dijital olarak başka hangi hizmetleri sunuyorsunuz? Tüm sektörlerde olduğu gibi sigorta sektöründe de tüketiciler artık kişiselleştirilmiş bilgiler almak istiyorlar. Biz de konut poliçesi alan veya konut hasarı ihbar eden her müşterimize öğretici ve kişiye özel videolar gön-

www.kobiaktuel.com.tr

21


PORTRE

deriyoruz. Verinin analizi ve işlenmesi sigorta sektörü açısından büyük önem arz ediyor. Ağırlıklı olarak veriye dayanan bir sektör olmamız nedeniyle sigortacılık sisteminin dijitalleşmesi, sektörümüzde öncelikle sigortalılara hızlı dönüş yapma imkanı vererek memnuniyetlerinin artmasını sağlıyor. Süreçlerin hızlanması, aynı zamanda iş verimliliğinin de artması anlamına geliyor. Ayrıca, teknolojinin gelişimi ile birlikte, sigorta şirketleri olarak çok daha detaylı bir sigortalı segmantasyonu yapabilme şansına sahibiz. Sigortalılarımıza sunduğumuz ürün kapsamı ve özellikle fiyatlaması anlamında sigortalı bazında çok daha etkin bir fiyatlama modeli yapabiliyoruz. Groupama Grubu’nda suistimalle mücadele, hasar ihbar sürecinde robotik süreç otomasyonu ve bazı teknik departmanlarda gelen maillerin yönetilmesi konularında yapay zekâdan yararlanıyoruz. Fransa’daki en büyük tarım sigortacısı olan Groupama, risk değerlendirme ve risk önlemede dronlardan da yararlanıyor. Sigortanın önemi konusunda yaptığınız bilinçlendirme çalışmalarını anlatır mısınız? Bizim sigorta sektörü olarak en önemli misyonumuz, toplumda doğru bir sigorta bilinci oluşturmak. Bu alanda özellikle deprem gibi felaketlerin ardından sigortanın öneminin fark edildiğini hep birlikte gözlemliyoruz. Ben tüm katıldığım platformlarda ekonomik durgunluk dönemlerinde sigortanın değerine dikkat çekiyorum. Kriz dönemlerinde kişilerin sahip oldukları varlıkları korumak çok daha önemli hale geliyor. Sigortanın kişilerin hayatına kattığı değeri ön plana çıkarıyoruz. Her türlü hasara yönelik te-

22

MART 2020

Ağırlıklı olarak veriye dayanan bir sektör olmamız nedeniyle sigortacılık sisteminin dijitalleşmesi, sektörümüzde öncelikle sigortalılara hızlı dönüş yapma imkanı vererek memnuniyetlerinin artmasını sağlıyor. Ayrıca, teknolojinin gelişimi ile birlikte, sigorta şirketleri olarak çok daha detaylı bir sigortalı segmantasyonu yapabilme şansına sahibiz. minatlar sunan konut, sağlık ve kasko ürünlerimizi tüketicilere hatırlatıyoruz. Operasyonlarda mükemmellik, hızlı ve kaliteli hizmet ile ihtiyaca karşılık veren ürünleri hedefleyen bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sigortacılık öncelikle güven demektir. Durgunluk dönemleri ise güvene en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerdir. Groupama olarak, olabildiğince çok kişinin yaşamını güvenle kurmasına yardım ediyoruz. Groupama Sigorta olarak kadın çalışanlarınıza sunduğunuz ayrıcalıklar varsa bunlardan da biraz bahseder misiniz? Groupama Türkiye’de çalışanlarımızın yüzde 58’ini kadınlar oluşturuyor. Kadın çalışanlarımız şirketimizde gerek iş süreçlerimizde gerekse sosyal çalışmalarımızda son derece aktif. Groupama içinde kadın koşu ve kadın futbol takımlarımız var. Kadın koşu takımımız 2010 yılından bu yana yurt

içi ve yurt dışında koşulara katılıyor. Her yıl Paris’te yapılan La Parisienne koşusunda yer alıyor ve derece yapıyorlar. Kadın çalışma arkadaşlarımızın şevki ve katılımı bu alanda hiç azalmadı. La Parisienne koşusu Groupama Grubu ve Groupama Türkiye’nin yaşamında vazgeçilmez bir etkinlik haline geldi. 2020 yılında Groupama Sigorta’nın gündeminde neler var? Bu yılki hedeflerinizi ve yeni projelerinizi paylaşır mısınız? Türkiye’deki hikayemizin başladığı 1924 yılından bu yana ekonomik ve sosyal anlamda değer üreten insanların hikâyesini hep birlikte yazdık ve yazmaya da devam ediyoruz. Türkiye’deki varlığımızı çalışanlarımız ve acentelerimiz sayesinde güçlendirmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl operasyonel sistemimizde gerçekleştirdiğimiz büyük değişikliğin ardından dijitalleşmeye daha da hazır hale geldiğimizi söyleyebilirim. Müşterilerimizin ve acentelerimizin, özellikle de hasar anında hayatlarını kolaylaştırmak için süreçlerimizi sadeleştirmek istiyoruz. Robotizasyon, hasar dosyalarımızın sürecini hızlandırabilecek önemli bir proje örneği. Uluslararası bilgi birikimimiz ve deneyimimizle; ekonomiye, teknolojik gelişmelere, trendlere ve bunların sigortacılığa etkisine hakimiz.


MAKALE

MARKA İLETİŞİMİNDE DİJİTAL ETKİ Nagihan Ünüvar Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı Kurucusu ve Genel Koordinatörü

Sürekli gelişen teknoloji ve teknolojiyi kullanma biçimi, markaların tüketiciyle iletişim kurma yöntemini etkiliyor. Markalaşmaya doğru giden süreçte, pazarlamanın 4P’si olarak tanımladığımız konum, fiyat, ürün ve tanıtım kriterlerinin dijital etkiye uyum sağlaması önemlidir.

T

eknolojinin baş döndürücü hızıyla birlikte, düşünce ve iş yapış şekli de hızlı bir değişim sürecinin içerisine girdi. Dijital çağ ve bilgi çağı olarak tanımladığımız bu değişimle birlikte, dünyanın farklı bir yere doğru gittiğini görüyor ve dijital dünya düzenini anlamaya çalışıyoruz. Sürekli gelişen teknoloji ve teknolojiyi kullanma biçimi, markaların tüketiciyle iletişim kurma yöntemini hızla etkiledi. Bu değişime uyum sağlamaya çalışan markalar, ayakta kalmak ve sürdürülebilir bir marka olmak için her zaman olduğundan daha çok nitelikli fikre, yaratıcılığa ve yenilenmeye ihtiyaç duyuyorlar. Güç Dengesi Tüketicinin Elinde T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2018 yılında 18 yaş ve üstü tüketicilere yönelik gerçekleştirdiği “Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi” araştırma raporunda, Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 95’inin internet bağlantısının olduğu ve yüzde 35’inin internet ve sosyal ağlar üzerinden alışveriş yaptığı görülüyor. Fiyat bilgilerine, ürün yorumlarına ulaşabilmenin kolaylığı, tüketicilerin internet üzerinden alışveriş tercihlerini belirlemede önemli bir etken olarak görülürken, satıcıya ilişkin yorumların dikkate alınma oranının yüzde 86,1 olduğu belirtiliyor. İnternet ve sosyal ağlar üzerinden alışveriş yapmayı tercih eden tüketicilerin ağırlıklı olarak üniversite ve üstü eğitim düzeyinde olduğu, bilgi düzeyi arttıkça bilinç düzeyinin de arttığı dikkat çeken detaylar arasında yer alıyor. Bu verilerden de görüldüğü üzere, teknolojinin evrimi, tüketicinin bilgi düzeyinin artmasının yanı sıra, satın alınan ürün ve hizmetin geleceğini yönlendirme gücüne sahip olmasına da olanak veriyor. Tüketiciler, markalarla ilgili düşüncelerini sosyal ağ ve topluluklarda paylaşıyor, deneyimlerini anlatıyor ve markanın tercih edilmesini doğrudan etkiliyorlar. Bu sebeple, tüketicinin interaktif olarak markanın içine dahil edilerek, aynı zamanda bir üretici olmasının sağlanması marka iletişiminde önemli bir yere sahiptir.

4P’nin Dijitale Uyumu Marka bilinirliği sağlanarak markalaşmaya doğru giden süreçte, pazarlamanın 4P’si olarak tanımladığımız, konum (place), fiyat (price), ürün (product), tanıtım (promotion) kriterlerinin dijital etkiye uyum sağlaması için markanın dijital ayarlarının yapılması gerekir. Konum: Ürünün nerede olacağının karşılığı olan konum, internet ve internetin kullanıldığı bilgisayar, mobil telefon, tablet ve internet TV kanalları gibi cihazların tümüdür. Fiyat: Bu çalışmada hassas ayarlara ihtiyaç vardır. Dijital ortamda karşılaştırma imkanının olması ve marka rekabetinin yoğun olarak yaşanması sebebiyle, fiyat çalışması yapılırken rekabetin gözetilmesi ve ürün farklılığının karşılığı olacak bir fiyatlandırma yapılması önerilir. Ürün: Tercih edilme sebebi yaratacak değer önerisidir. Dijitalde, ürünün benzersiz bir değer sağlaması ve ihtiyaca yönelik olması önemlidir. Bu sebeple, bir ürün arz etmeden önce, nitelikli bir araştırma yapılarak rakiplerin analiz edilmesi ve sunulacak değere uygun bir ürün tasarımı yapılması önemlidir. Tanıtım: Markanın tüketicisine ulaşması için yapılan tüm çalışmaları kapsar. Dijital tanıtım kanalları; internet sitesi, arama motoru optimizasyonu (SEO), mobil uygulama, sosyal ağlar, arama motoru reklamları (SEM), alışveriş reklamları, görsel ve video reklamlar, yeniden pazarlama araçları, dijital medya, elektronik posta ve diğer dijital pazar yerleridir. Sanal Gerçeklik (AR), Artırılmış Gerçeklik (VR) teknolojilerinden faydalanarak, deneyim odaklı tanıtıma yer vermekte fayda vardır.

www.kobiaktuel.com.tr

23


MAKALE

RİSKLER VE FIRSATLAR ÜZERİNE: KORONOVİRÜS SALGINININ TÜRKİYE’YE YANSIMALARI Dr. Ayşegül Ak Başkent Üniversitesi İİBF / İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi

Aralık sonu itibariyle dünya ekonomileri için 2020 yılının zor geçeceğini beklerken, yayılmaya başlayan koronavirüsün dünya ticaretine olası etkileri bir başka risk unsuru olarak karşımıza çıktı. Mevcut duruma bakılınca, ilk etapta sektörün önde gelen temsilcilerinin sürece dair olumlu beklentileri olduğunu söyleyebiliriz.

24

MART 2020

İ

lk olarak Çin’in Wuhan kentinde 12 Aralık 2019’da tespit edilen koronavirüsün kısa sürede diğer şehir ve ülkelere yayılması üzerine, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “acil durum” ilan etti. Salgın nedeniyle can kaybı son verilere göre 2800 ve virüsün görüldüğü vaka sayısı 80 bine ulaştı. Virüsün yayılımının ticari etkileri; Sars virüsüyle kıyaslansa da, Çin’in şu an dünya ticaretindeki ikinci büyük ekonomi olması nedeniyle kıyas kabul etmeyecek düzeyde önemlidir. Türkiye ile dış ticaret rakamlarına bakılacak olursa, yaklaşık 20 milyar dolar ithalat ve yaklaşık da üç milyar dolar ihracat yaptığımız bir ülke. Dünya ticaretine ve ülkemize yansımalarına arz yönlü ve talep yönlü olarak bakmalıyız. Öncelikle Çin 1 milyar 400 milyon nüfusuyla çok büyük bir pazar konumunda. Büyümesinin yavaşlaması ve Çinli turistlerin yurt dışına çıkış yasağının gelmesi pek çok ülkenin turizm gelirine negatif etkide bulunacaktır. Özellikle ülkemizde Kapadokya Bölgesi’nde iptallerin olduğu görülmektedir. Bir yandan da Uzak Doğu’ya yapılacak seyahat rezervasyonlarının yerini yeni rota olarak Batılı turistlerce ülkemizin alması turizm gelirlerini artırıcı unsur olacaktır. Sektör Temsilcilerinin Sürece Dair Beklentileri Olumlu Diğer yönden Çin’in temel tedarikçi durumuyla örtüşür şekilde arz sıkıntısının tüm dünyaya etkisi mevcut stoklar ne olacağı sorusunu akla getiriyor. Dünyanın bir numaralı ara malı tedarikçisinde üretim kısıtlamalarına gidilmesinin dünya ticaret hacmini daraltacağı beklentisi hakimken, ülkemizin stratejik konumu nedeniyle oradan kaydırılan mal siparişlerinin gelmesiyle üretim rakamlarına olumlu yansıyacağı beklenebilir. Ancak bir sonraki dönemde ihraç pazarlarımızdaki daralmaya bağlı olarak, ek üretim siparişlerinin geçilmemesi

bir başka deyişle küresel durgunluğun hakim olması, ilk dönemde üretim artışına dönüşen verilerin tekrar eski düzeyine dönmesine neden olabilir. Mevcut duruma bakılınca, ilk etapta sektörün önde gelen temsilcileri tarafından sürece dair olumlu beklentilerin olduğunu söyleyebiliriz. TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin ihracatının Çin’de ortaya çıkan koronavirüs kaynaklı gelişmelerden olumlu etkileneceğini ve Türkiye’nin tekstilden gıdaya, makineden elektroniğe kadar pek çok sektörde, birçok alanda Çin’e alternatif olduğunu belirtti. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak da dünyadaki zincir mağazaların Türkiye’yi kapasite konusunda yoklayamaya başladığını ve derinin çeşitli sektörlerine taleplerin arttığını, olumlu yansımaların somut olarak görüneceğini söyledi. Şenocak, 2020 yılı içinde ihracata yüzde 15 pozitif yansıma olacağını ve bu artışın koronavirüs sonrası da devam edeceğini ekledi. DEİK Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı ise Çin’de üretimin 60 ila 120 gün gecikmesini beklediklerini, tedarikte oluşacak boşluğu Türkiye gibi genç makine parkuruna sahip ülke doldurabileceğini ve Çin’in üretimde devreden çıkmasıyla Türkiye bir ivme yakalayabileceğini açıkladı. Kolbaşı, Çin’in yarattığı boşluğun ne kadarını Türkiye’nin yakalayabileceği konusunun çok önemli olduğuna vurgu yaptı. İvmenin Sürdürülebilirliği Önemli Dolayısıyla bir kapasite artışı olacağının genel olarak beklendiğini söyleyebiliriz. Bunun ne kadarının sürdürülebilir olduğunu verilere bakarak takip etmemiz gerekir. Krizin fırsata dönüşmesi muhakkak ki olumludur; ancak uzun vadeli planlamalar ile kapasite artışı ve yüksek teknolojili üretim amaçlanarak elde edilen kazançların sürekliliği sağlanmalıdır.


www.kobiaktuel.com.tr

25


İHRACAT

İHRACAT 2020 YILINA REKORLA BAŞLADI Türkiye İhracatçılar Meclisi, ocak ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı ocak ayında yüzde 6,1 artışla 14 milyar 765 milyon dolar oldu.

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ocak ayı geçici dış ticaret verilerini Hatay’da açıkladı. Ocak ayında ihracat, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre yüzde 6,1 artışla 14 milyar 765 milyon dolar olarak rekor tazeledi. Son 12 aylık ihracatta ise 181 milyar 600 milyon dolara ulaşıldı. İhracat rekorunun 180 milyar 700 milyon dolar ile bir üst çıtaya taşındığı 2019 yılının ardından 2020 yılının içerde ve dışarda önemli gelişmelerle başladığına dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle şunları söyledi: “ABD- Çin arasındaki ticaret savaşlarında birinci faz anlaşmanın imzalanması ile küresel piyasalarda pozitif bir ortam oluşurken, Brexit’te de sürecin iyice belirginleşmesi Avrupa pazarı başta olmak üzere yatırım ve taleplerde bir hareketlilik yarattı. Türkiye ekonomisinin 2019’un üçüncü çeyreğinden itibaren pozitif büyüme trendine girmesinin ve ekonominin çarklarının hızlanması ise ithalat rakamlarına yansımış görünüyor. İthalat hacmi, Türkiye ekonomisindeki hareketlenmeye bağlı olarak, geçen yılın ocak ayına göre yüzde 19 artarak 19 milyar 200 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bununla birlikte ihracattaki rekor artışların da etkisiyle, ihracatın

26

MART 2020

ithalatı karşılama oranı da ocak ayında yüzde 76,8 ile yüksek bir oranda gerçekleşti.” Fark 10 Bine Yükseldi İhracat ailesinin hız kesmeksizin bü-

Ocak ayının en güçlü performansına imza atanlar yüzde 29 artışla 256 milyon dolar ihracat gerçekleştiren yaş meyve ve sebze, yüzde 22 artışla 185 milyon dolara ulaşan fındık ve mamulleri ile yüzde 21 artışla 222 milyon dolara ulaşan halı sektörü oldu. yümeye devam ettiğini ifade eden Gülle, “2019 yılında ihracat ailemiz 90 bin 617 firmaya ulaştı. Baktığımızda, ithalat yapan firma sayısı ile neredeyse 10 bin firmalık bir fark yakalamış durumdayız” dedi. 2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracatının gerçekleştirildiğini

kaydeden Gülle; faizlerdeki gerilemenin, ihracatın finansmana erişiminde olumlu koşulların oluştuğu bir sürece işaret ettiğini sözlerine ekledi. Otomotiv Sektörü Liderliğini Korudu Ocak ayının lideri, 2 milyar 400 milyon dolarlık ihracat ile otomotiv sektörü oldu. Otomotivi, 1 milyar 700 milyon dolar ihracat ile kimyevi maddeler ve 1 milyar 500 milyon dolar ihracat ile hazırgiyim ve konfeksiyon sektörleri takip etti. 9 sektörün ihracatında yüzde 10’un üzerinde artış gerçekleşti. Ocak ayının en güçlü performansına imza atanlar ise yüzde 29 artışla 256 milyon dolar ihracat gerçekleştiren yaş meyve ve sebze, yüzde 22 artışla 185 milyon dolara ulaşan fındık ve mamulleri ile yüzde 21 artışla 222 milyon dolara ulaşan halı sektörü oldu. Sektörlerin ihracat yaptıkları ülke sayılarına bakıldığında 199 ülke ve bölgeye gerçekleştirdiği ihracatla kimyevi maddeler birinci, 187 ülke ile çelik ve hububat sektörleri ikinci, 182 ülke ile demir metaller ve demirdışı üçüncü oldu. Ocak ayında en çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke ise 1 milyar 400 milyon dolar ile Almanya, 889 milyon dolar ile İtalya ve 870 milyon dolar ile Birleşik Krallık oldu.


www.kobiaktuel.com.tr

27


İHRACAT

DAF’TAN İLK İHRACAT

I

sıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri ve güç çözümleri alanlarında dünya liderlerinden Danfoss, 2018 yılında ısıtma çözümleri firması DAF Enerji’yi bünyesine katmıştı. DAF Enerji, Ocak 2020 itibari ile ilk ihracatını Almanya’ya yaptı. DAF’ın 33 palet Unofloor ürünleri ile başlayan ihracatının yıl sonu hedefi 6 bin ürün. Unofloor ürünleri, paslanmaz çelik manifoldları, ayarlanabilir yüksekliği sayesinde kolay kurulum ve çalıştırma özellikleri ile zamandan tasarruf edilmesini sağlıyor, sadece 110 mm derinliğiyle her duvara uygulanabiliyor. Üretim alanı yaklaşık 4 bin metrekare olan Tuzla Sanayi Sitesi’ndeki fabrikasında ısı istasyonu üretimi yapan DAF Enerj; ısı istasyonu, kalorimetre, sıcak ve soğuk su sayaçları gibi ürünlerin satışıyla birlikte gider paylaşım sisteminin doğru ve eksiksiz kurulumu için gerekli olan teknik desteği veriyor. Isıtma segmenti özelinde, kat istasyonu piyasasında yüzde 70’lere yakın bir pazar payı olan DAF Enerji, ihracatı daha da ileriye taşımak için çalışmalarını sürdürüyor.

28

MART 2020

İHRACATIN YILDIZI DOMATES OLDU

T

aze meyve sebze sektörü, 2020 yılına ihracatta parlak bir giriş yaptı. Türkiye yüzde 29’luk artışla 2019 yılı Ocak ayında 199 milyon dolar olan ihracatını, 2020 yılı Ocak ayında 256 milyon dolara taşıdı. Ege Bölgesi’nden yapılan taze meyve sebze ihracatı ise; yüzde 68’lik rekor artışla 14 milyon dolardan 24 milyon dolara sıçradı. Ocak ayında taze meyve sebze ihracatının yıldızı ise domates oldu. Domates, Türkiye’ye 40 milyon 116 bin dolarlık döviz kazandırdı. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “Türkiye, 2019 yılında 535 bin ton domates ihraç ederken, karşılığında 304 milyon 445 bin dolar döviz geliri elde etti. Rusya Federasyonu; 98 bin ton Türk domatesi tercih ederken, karşılığında 86 milyon dolar ödedi. 2019 yılında Rusya’ya domates ihracatı yüzde 181 artış gösterdi. 2020 yılı Ocak ayında ise Rusya’ya 15 bin 110 ton domates ihraç ettik ve 14 milyon 175 bin dolar döviz elde ettik. Bu ihracatın 6 milyon 195 bin dolarlık kısmını Egeli ihracatçılarımız gerçekleştirdi” şeklinde konuştu. Domates, 11 milyon 97 bin dolarlık tutarla taze meyve sebze ihracatından en büyük payı alırken, Satsuma mandalinadan 2 milyon 873 bin, Nar ihracatından 1 milyon 474 bin, Limon ihracatından 1 milyon 340 bin dolar döviz elde edildi. Egeli taze meyve sebze ihracatçıları biberden patlıcana, kabaktan soğana, portakaldan greyfurta, elmadan üzüme, hıyardan elmaya, üzümden asma yaprağına kadar onlarca tür ürünü 52 ülkeye ihraç etti.


GÜNCEL

KRONE SATIŞLARINI YÜZDE 17 ARTTIRDI Krone, 2019’da iç pazardaki satışlarını yüzde 17 arttırma başarısı gösterdi. Türkiye’de üretime başladığı 2012 yılından beri en yüksek toplam satış adetlerine ulaşan Krone; 536 adeti iç pazarda olmak üzere toplam 2 bin 844 adet treyler satışı yaparak, istikrarlı büyüme grafiğini sürdürmüş oldu.

A

vrupa’nın ve Türkiye’nin dev treyler üreticisi Krone, 2019’da yüzde 27 daralan iç pazarda satışlarını yüzde 17 arttırma başarısı gösterdi. Şirketin İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısına Krone Türkiye CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Rıza Akgün, Krone Uluslararası Satış Direktörü Andreas Völker, Krone Türkiye Satış Müdürü Ömürden Özacar, Krone Türkiye Kredi ve Risk Müdürü Cemile Kılıç ve Krone Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Mehmet Dinçer ev sahipliği yaptılar. Türkiye’de üretime başladığı 2012 yılından beri istikrarlı bir şekilde satış adetlerini arttıran Krone, 2019 yılı sonunda Türkiye treyler pazarında yüzde 23’lük bir pazar payı elde etti. Krone’nin Türkiye’den treyler ihraç ettiği ülke sayısı ise 27 olarak açıklandı. 2019 yılında toplam 2 bin 844 adet treyler satışı yaptıklarını belirten Rıza Akgün, “İç pazar yüzde 27 daralırken, biz satışlarımızı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 17 arttırdık. Türkiye’den treyler ihraç ettiğimiz ülke sayısı ise 27 oldu. 2012 yılında Tire fabrikamızda bu işe başlarken yalnızca standart Profi Liner, Mega Liner ve açık kasa Platform araçların üretimini üstlenmişken şu anda 22 farklı modelde treyler üretimi gerçekleştiriyoruz. Almanya’da ve Avrupa’da edindiğimiz tüm tecrübeyi ve yakaladığımız yüksek kalite standardını Türk hizmet anlayışıyla buluşturduk” şeklinde konuştu. “Toplam 57 bin 206 adet treyler sattık” Krone Grubu’nun dünya genelinde son

10 yıldır satış adetlerini hep arttırdığını vurgulayan Andreas Völker; Krone Grubu’nun, Almanya ve Tire fabrikaları dahil olmak üzere, 2018-2019 mali yılında toplam 57 bin 206 adetlik treyler satışı gerçekleştirdiği bilgisini verdi. Türkiye iç pazarındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerinin altını çizen Völker, şunları söyledi: “Almanya’dan Türkiye’ye yatırım kararı aldığımız ilk günden beri inandığımız ve beklediğimiz iş birliklerini Krone olarak gerçekleştirmeye başladık. Umuyorum ki 2020 yılı Türkiye’de hem lojistik sektörünün yeniden şaha kalktığı hem de markamızın iş birliklerinin katlanarak arttığı bir yıl olur.” “İç pazarda başarılı olduk” Ömürden Özacar, “Bu kadar zorlu geçen 2019 yılından sonra 2020’ye umut-

la bakıyoruz. Türk nakliyecisi iç pazarda Krone’yi tercih ediyorsa bunun arka planında çok sıkı ve detaylı bir çalışma vardır. Böylesine daralan bir pazarda yüzde 17 büyümek bizi daha inançla çalışmaya sevk etti” şeklinde konuştu. Türkiye’deki kullanıcılarla özel ilgilenen ve ihtiyaçlarına hızlı şekilde cevap verebilen bir konuma geldiklerini, bu konumda kalıcı olduklarını belirten Özacar, “Türkiye’nin dört bir yanında bulunan satış temsilcisi arkadaşlarımız Türk nakliyecisine 7 gün 24 saat hizmet verme parolasıyla çalışıyor. Kullanıcılarımıza hem özel ilgi hem de özel olanaklar sağlıyoruz. Geniş ürün yelpazemiz ve Tire fabrikamızdaki esnekliklerimizle Türk nakliyecisine özel hizmet göstermeye devam edeceğiz” dedi.

www.kobiaktuel.com.tr

29


GÜNCEL

TÜRK DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜ KATAR’DAN İHRACAT BAĞLANTILARIYLA DÖNDÜ

R

enk ve desen zenginliği ve dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 38’i ile dünya liderlerinden olan Türk doğal taş sektörü, Katar’da 2022 yılında yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası için inşa edilecek statlar, oteller ve hava alanlarında Türk mermeri kullanılması için Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin, “Doğaltaş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi” isimli URGE Projesi kapsamında Katar’a çıkartma yaptı. Katar’ın önümüzdeki yıllarda 150 milyar dolar büyüklüğünde konaklama tesisleri, stadyumlar ve ulaşım terminalleri inşa edeceğini dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, doğal taş sektöründe ihraç pazarlarını çeşitlendirmek amacıyla Katar’ı hedef pazar olarak gördüklerini kaydetti. Sektörel Ticaret Heyeti’ne katılan 9 firmanın Katarlı ithalatçı firmalarla ikili iş görüşmesi yaptığı bilgisini veren Kaya, “Katar’da ikili iş görüşmeleri yanında büyük ithalatçı firmaları ve önemli

projeleri yerinde ziyaret ettik. Katar’ın önümüzdeki 6 yıl boyunca doğal taş talebinin artmasını bekliyoruz. Katar’ın yıllık 200 milyon dolara ulaşan doğal taş ithalatında Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından dördüncü sıradayız. Hedefimiz Katar’ın doğal taş tercihinde birinci ülke konumuna yükselmek” dedi. Katar Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti’nin Katarlı firmalarla gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerine Türkiye’nin Katar Büyükelçisi Fikret Özer ve Doha Ticaret Müşaviri Burak Güreşci de katıldı.

İSVİÇRE BÜYÜKELÇİSİ IAS YÖNETİM KURULU’NU AĞIRLADI

A

lmanya, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore ve İsviçre’deki ofisleriyle dünyanın dört bir yanında hizmet veren IAS, her geçen gün büyümeye devam ediyor. Globalde başarılı operasyonlar gerçekleştiren IAS, üst düzey devlet yöneticilerinin de odağındaki Aralık 2019’da kurulan IAS Switzerland AG ile İsviçre pazarında etkinliğini arttırması ile de dikkatleri üzerine çekti. Gelişmeler sonucunda Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı; IAS Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Karabiber, Yönetim Kurulu Üyesi Can Karabiber ve IAS Genel Müdürü Mazhar Tellibeyoğlu ile bir araya geldi. IAS yöneticilerini büyükelçiliğin köşkünde ağırlayan Saygılı, dünyanın farklı bölgelerinde başarılı projelere imza atan IAS’nin Türkiye’de ve globaldeki hızlı büyümesine devam edeceğine inandığını söyledi. Büyükelçi Saygılı ile görüşmelerinden notlar paylaşan Tellibeyoğlu, “IAS, Türk mühendisler tarafından üretilen caniasERP ile globaldeki operasyonlarına hız kesmeden devam ediyor. Büyükelçi Saygılı ile gerçekleştirdiğimiz buluş-

30

MART 2020

ma, bölgedeki etkinliğimizi arttırmak adına çok önemliydi. Kendisi ile gelecekteki planlarımız hakkında görüştük. Saygılı, Avrupa’da yeni çözüm ortakları bulmak ve daha büyük adımlar atmak adına önemli bir referans” dedi.


LIFE

TEKNOLOJİ

OFİSTE MAKSİMUM VERİMLİLİK İÇİN SÜPER 3’LÜ Epson, inovatif teknolojiler geliştirmeye devam ediyor. Epson; projektör, tarayıcı, baskıda maliyetleri minimize eden ve çevre dostu olan yazıcı çözümleriyle öne çıkıyor.

D

ünya projeksiyon lideri Epson, global platformda Ar-Ge’ye günde 1 milyon 500 bin dolarlık yatırım yaparak inovatif teknolojiler geliştirmeye devam ediyor. Epson; projektör, tarayıcı, baskıda maliyetleri minimize eden ve çevre dostu olan yazıcı çözümleriyle öne çıkıyor.

Hızlı Ve Tasarruflu Baskı Yeni WorkForce Pro WF-C579RDTWF; düşük enerji tüketimi, minimize edilmiş toplam sahip olma maliyeti ve hızlı ilk sayfa çıkış süresi ile işletmelerin iş verimliliğini yükseltiyor. Ofis tipi inkjet yazıcı WF-M5799DWF, her işi verimli ve kolay hale getiren otomatik çift taraflı baskı, tarama, faks ve fotokopi işlevleri sunuyor. Yeni model; siyahta 50 bin, renklide 20 bin sayfaya varan yüksek mürekkep verimine sahip.

Profesyoneller İçin İdeal Yönetim

Kompakt Projeksiyon: EB-U42 Epson’un ofis çözümleri odaklı EB-U42 projeksiyon modeli kompakt tasarımıyla her yere yerleştirilebiliyor. Yüksek parlaklık, 15.000: 1 kontrast oranı ve Full HD içeriğin kombinasyonu, fazla aydınlık ortamlarda dahi gözleri yormayan, üstün görüntü kalitesi ve izleme deneyimi sunuyor. EBU42 ile ekonomik modda 10 bin saatlik lamba kullanım ömrü ve hava filtresi bakım aralığıyla, beş yıla kadar bakım gerektirmeden sunum yapmak mümkün. Model, 300 inçe kadar çıkan ekran boyutuyla ve birden fazla cihazdan gelen içeriğin iki ayrı cihaz ekranına gerek kalmadan aynı anda görüntülenebilmesini sağlayan bölünmüş ekran özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Ofis profesyonellerinin kullanımı için üretilmiş olan WF-C579RDTWF ile kolaylıkla şunlar yapılabilir: • Epson Print Admin ile üretkenliği arttırın ve yazıcı kullanımını yönetin. • Epson Cihaz Yöneticisi ile yazıcı filonuzu kontrol edin, analiz edin ve yönetin. • Document Capture Pro ile gelişmiş tarama işlevselliklerini yönetin. • Özgün iş gereksinimlerini karşılayacak şekilde uyarlanabilen Nuance, PaperCut ve Y Soft gibi partner çözümlerimizden yararlanın.

WorkForce DS-860 İle Dakikada 65 Sayfalık Tarama Dokümanları dijital olarak arşivlemek, Epson Work Force DS-860 tarayıcı ile çok hızlı ve kolay. Kompakt tasarımıyla az yer kaplayan model; dakikada 65 sayfa / 130 görüntüye ulaşan hızıyla 300 dpi’de renkli tarama yapma özelliğine sahip. Epson Document Capture Pro, modeli belge yönetim sisteminize kolaylıkla dahil etmenizi sağlayarak iş akışınızı hızlandırır ve taranan bilgileri yakalayıp dönüştürmenize ve belge doldurma sistemine dağıtmanıza yardımcı olur. Buna ek olarak barkod tanıma ve Bölgesel OCR özellikleri, dosya adlandırma ve klasör oluşturma gibi yüklü belge süreçlerinizi otomatikleştirir.

www.kobiaktuel.com.tr

31


ÖDEME SİSTEMLERİ

iyzico ABONELİK YÖNTEMİ İLE SATICILAR İÇİN DÜZENLİ TAHSİLAT KOLAYLAŞIYOR Ödeme altyapısı ve satış sonrası destek hizmetleri sunan iyzico’nun Abonelik Yöntemi, düzenli tahsilatları kolaylaştırıyor. Abonelik Yöntemi sayesinde satıcılar; düzenli ödemelerini kolayca alıyor ve müşterilerine daha kolay bir ödeme deneyimi sunuyorlar.

Ü

yelik ve aidat gibi düzenli ödeme alan işletmeler, iyzico teknolojisiyle geliştirilen Abonelik Yöntemi’ni kullanarak önemli avantajlardan faydalanabiliyorlar. Bu sistemden faydalanmak için ödeme tutarını ve periyodunu belirlemek yeterli oluyor. iyzico Abonelik Yöntemi; yalnızca belirlenen dönemin tutarını karttan çekerek limit yetersizliğini sorun olmaktan çıkartıyor, verilerin güvende olmasını sağlıyor ve ödemelerin tek panelden kolayca kontrol edilmesine olanak tanıyor. iyzico Abonelik Yöntemi’nin tüm bu özellikleri, yeni nesil finans teknolojileri sayesinde ödeme işlemlerinin çok daha hızlı ve güvenli hale geldiğinin de bir göstergesi. Birçok Sektör Önemli Avantajlar Elde Ediyor E-ticaret dünyasında satıcıların sık karşılaştıkları sorunlardan biri olan satın alma işleminin yarıda bırakılmasında en önemli sebeplerden biri, kredi kartı limit yetersizliği oluyor. Bu duruma bir çözüm olarak sunulmuş olan iyzico Abonelik Sistemi, tutarın tamamına blokaj koymak yerine, yalnızca belirlenen periyoda ait tutarın tahsil edilmesini sağlıyor. Bu sayede ödeme ve satın alma işlemleri çok

32

MART 2020

daha hızlı ve güvenli hale geliyor. iyzico Abonelik Yöntemi, abonelik ve üyelik ücretleri gibi ödemelerin kredi kartı limiti engeline takılmadan yıllık, aylık veya haftalık olarak yapılmasına olanak tanıyor. Bu sistem; özellikle eğitim, hizmet, e-ticaret, SaaS, spor salonu, kulüp, vakıf ve araç-cihaz kiralama gibi sektörler için avantajlı oluyor. Satıcıların ödeme alma periyodunu istediği gibi planlayıp, ödeme alma tarihini istediği gün olarak belirleyebilmesini mümkün kılan sistemde ödemeler, günü geldiğinde otomatik olarak tahsil ediliyor. Hem Güvenli Hem İşlevsel Bir Çözüm iyzico Abonelik Yöntemi, veri güvenliği anlamında en üst seviye hizmet sunmak isteyen satıcılara hitap ediyor. Kurumsal ve bireysel satıcıların hayatını kolaylaştırmak için geliştirilen sistem; satıcıların, müşterilerinin kart bilgilerini nasıl saklayacağı sorununa da çözüm getiriyor. Müşterilerin iletişim bilgileri ve kart bilgileri gibi veriler, iyzico güvencesinde saklanıyor ve satıcılar için ekstra bir güvenlik sorumluluğu ortadan kalkmış oluyor. Tek Panelden Kolay Takip İmkanı Başarılı operasyonel sürecin yeni

anahtarı iyzico Abonelik Yöntemi, satıcıların başarılı ve başarısız tüm düzenli ödemelerini tek panelden kontrol etmesine olanak tanıyor. iyzico Abonelik Yöntemi, tek entegrasyonla kullanıma hazır hale gelebiliyor. Deneme Süresi De Sunuluyor Deneme sürecinin pozitif etkiye sahip olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, iyzico Abonelik Yöntemi ile ücretsiz deneme üyelikleri de sunuluyor. Bu sayede müşteri memnuniyetini kazanan satıcılar, başarılı satış oranlarını yükseltebiliyorlar. Satıcılar, sınırsız ürün/ hizmet ekleme özelliği sayesinde diledikleri sayıda ürün veya hizmetin ödemesini iyzico Abonelik Yöntemi ile hiçbir ek ücret ödemeden alabiliyor. iyzico Abonelik Yöntemi ile müşterilerine kesintisiz hizmet sunma ve müşteri sadakatini artırma avantajı elde eden satıcılar, ödemelerini iyzico teknolojisi sayesinde alarak da işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyorlar. iyzico Abonelik Yöntemi ile düzenli ödeme alma sürecini hem kendileri hem de müşterileri için çok daha kolay bir hale getiren satıcılar, tüm bu avantajlarla kazançlarını artırabiliyorlar.


www.kobiaktuel.com.tr

33


İŞLETMELERDE KADIN İSTİHDAMI ARTIYOR Son yıllarda istihdamda fırsat eşitliğini gözeten işletmeler, kadın istihdamını artırmaya odaklanıyorlar. Böylece işletmelerde kadın çalışanların oranı ile erkek çalışanların oranının birbirine yakın hâle geldiği görünüyor. Ayrıca işletmeler, çalışanların verimliliğini dikkate alarak onlara çeşitli ayrıcalıklar sağlayabiliyor, özellikle anne olan çalışanlarına esnek çalışma koşulları sunabiliyorlar. Bu bölümümüzde, şirketlerin kadın çalışanlarına sağladığı ayrıcalıkları, kadın istihdamını artırmaya yönelik hedeflerini ve kadın çalışanları için hayata geçirdikleri projeleri mercek altına alıyoruz.

34

MART 2020


ÖZEL BÖLÜM

“Parents@BAT İLE BİRÇOK KONUDA DÜZENLEMELER YAPTIK”

B

ritish American Tobacco Türkiye, Kafkasya ve Kuzey Afrika Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörü Gökçe Kulak, “BAT Türkiye’de, orta ve üst düzey yöneticiler içerisinde kadın çalışan oranı yüzde 35 seviyesinde. Kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmayı ve kariyer yollarında ilerlemelerine destek olmayı önceliklerimiz arasında görüyorum. BAT Türkiye’de çalışma hayatına başlamış 12 Türk kadın yöneticimiz şu anda BAT’de farklı ülkelerde üst düzey yönetici rollerinde çalışıyor” diyor. Kadın çalışanlara yönelik pek çok uygulamalarının bulunduğunu belirten Kulak; son olarak geçtiğimiz sene, çalışanları annelik ve babalık sürecinin ilk yıllarında desteklemek ama-

cıyla ‘Parents@BAT’ programını hayata geçirdiklerini aktarıyor. Kulak, “Bu program ile, annelik izninden esnek çalışmaya ve online ebeveynlik koçluğuna kadar pek çok konuda düzenlemeler yaptık. Ayrıca, kapsayıcılık ve çeşitlilik konusunda farkındalığı arttırmak için kadın ve erkek tüm çalışanlarımızın katıldığı atölyeler düzenliyoruz. Kadın yöneticilerimizin bireysel marka gelişimlerine destek olmak, iş hayatında etkinliklerini arttırmak ve rol model kadın liderlerle bir arada vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla geliştirdiğimiz ‘Women in Leadership’ global programına her sene farklı ülkelerden kadın katılımcılarla beraber bizim çalışanlarımız da katılıyor” diyor.

British American Tobacco Türkiye, İnsan Kaynakları Direktörü Gökçe Kulak

“KADIN ÇALIŞAN VE YÖNETİCİ ORANINI ARTIRMAYA ODAKLANACAĞIZ”

2

Turkcell İnsan Kaynakları Çalışan Deneyimi Direktörü Hasan Kaya

019 yılı sonu itibarı ile Turkcell Grubu’ndaki çalışanların yüzde 47,5’ini kadınların, yüzde 52,5’ini erkeklerin oluşturduğunu dile getiren Turkcell İnsan Kaynakları Çalışan Deneyimi Direktörü Hasan Kaya, “Turkcell İK olarak, 2020 yılında Turkcell’deki kadın çalışan ve yönetici oranını artırmaya odaklanacağız. İK tarafında kadın çalışan ve yönetici oranımız bir hayli yüksek. 2020’de, kadın çalışan sayısının görece daha az olduğu teknik departmanlarımıza da kadın eli değmesini istiyoruz. Mart ayında tanıtımını yapacağımız yeni uygulamamız sayesinde kadın emeğine olan desteğimizin boyutunu bir hayli büyüteceğiz. Bunun yanında, yeni ürün ve servislerimizin beta testleri, ‘100 Tester Kadın’ projemiz dahilinde işe aldığımız kadınlarımız tarafından gerçekleştiriliyor” diyor. Turkcell olarak, kadın çalışanlarını yılın her günü mutlu edecek çözümler üzerinde çalıştıklarını kaydeden Kaya, sözleri şöyle sürdürüyor: “Öncelikle onlar için özel ve önemli olan günlerde yanlarında oluyoruz. Turkcell’li kadın çalışanlarımız anne olmaları durumunda, yasal doğum izinlerine ek olarak, bebekleri 15 aylık oluncaya kadar her gün 10:00-15:00 saatleri dışında evden çalışabiliyorlar. Bu şekilde onların ofiste geçirdikleri zamanı minimuma indirip bebekleri ile daha fazla vakit geçirmelerine olanak tanıyoruz.”

www.kobiaktuel.com.tr

35


ÖZEL BÖLÜM

“EVDEN ÇALIŞILABİLEN PROGRAMLAR GELİŞTİRMEYİ AMAÇLIYORUZ”

A

larko Carrier İK Müdürü Elif Çağlar Saygılı, “Bugün toplam 628 çalışanımız bulunuyor, bunun 255’i mavi yaka. Beyaz yaka çalışan sayımız 373, bunun 121’i kadın. Müdür ve üstü pozisyonda 51 çalışanımızın 7’si kadın. 6 kişilik yönetim kurulumuzda da iki kadın üyemiz bulunuyor. Beyaz yakalı kadın çalışan oranımız yüzde 33 civarında. Bu oranı daha da yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerine başlıyor. Kadın çalışanların hayatlarındaki en önemli dönüm noktalarından ikisinin hamilelik ve doğum izni bitiminde işe dönüş dönemleri olduğuna işaret eden Saygılı, “Kadın çalışanlarımız için özellikle hamilelik dönemlerinde esnek çalışma saatleri ve evden çalışılabilen programlar geliştirmeyi amaçlıyoruz. Şirketimiz özellikle proje çalışma gruplarına kadın çalışanları dahil etmeyi oldukça önemsiyor. Bu uygulamamıza 2020 yılında da ağırlık vereceğiz” diye açıklamada bulunuyor. Üst yönetimin her terfi döneminde kadın çalışanların pozisyonlarını üst seviyeye çıkarmak için büyük hassasiyet gösterdiğini ve bunu teşvik ettiğini aktaran Saygılı, “Aynı şekilde işe alımda da kadın adaylara öncelik vermeye çalışıyoruz. Şirketimizde özellikle son yıllarda aktif satış görevlerinde kadın çalışanlarımızı işe alarak Bölge Satış pozisyonlarında değerlendiriyoruz” diyor. Alarko Carrier İK Müdürü Elif Çağlar Saygılı

36

MART 2020

Tchibo Türkiye Genel Müdürü Tuba Yapıncak

“PEK ÇOK KADIN İÇİN CAZİP BİR ÇALIŞMA HAYATI SUNUYORUZ”

“K

adın istihdamı Tchibo olarak öncelikli konularımızdan biri olmakla beraber, pozitif ayrımcılık yaptığımız tek konudur. Tchibo Türkiye olarak mağazalarımızda ve merkez ofisimizde çalışanlarımızın yüzde 55’ini kadın, yüzde 45’ini ise erkekler oluşturuyor. Türkiye genelinde üst düzey kadın yönetici oranı yüzde 25 iken, Tchibo olarak yönetici kademesinde kadın çalışan oranımız yüzde 52’lere ulaştı” diyen Tchibo Türkiye Genel Müdürü Tuba Yapıncak, Tchibo’da 18 yaşından 65 yaşına kadar kadın çalışanların olduğu bilgisini veriyor. Kadınların iş hayatında daha fazla yer almaları için sürekli yeni fırsatlar yarattıklarını belirten Yapıncak, “Bu konuda en önemli projemiz; kurulduğumuz ilk günden bu yana gururla devam ettiğimiz Ev Kadınları Çalışma Projesi’dir. Orta yaş üstü kadınlar için tercihlerine göre part-time ya da full-time çalışma imkanı sunuyoruz. Mağazalarımızda çalışmaya başlayarak, performansları doğrultusunda mağaza içinde farklı kademelere yükselebiliyorlar. Bu anlamda Tchibo, pek çok kadın için cazip bir çalışma hayatı sunuyor. 2020 yılında yeni projeler ve konseptlerle beraber kadın çalışanlarımızın sayısını arttırmayı hedefliyoruz” diyor.


SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi AMBALAJ sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism

Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP www.kobiaktuel.com.tr

37


ÖZEL BÖLÜM

“E-TİCARET’TE DAHA FAZLA KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”

“2

019 yılı sonu itibarıyla çalışanlarımızın yüzde 35’i kadın, yüzde 65’i erkeklerden oluşuyor. Şirketimizin üst yönetiminde yüzde 44 kadın yöneticimiz bulunuyor” diyerek sahibinden.com İş Destek GMY Güntulu Peker sözlerine başlıyor. sahibinden.com olarak kadın çalışanlarını destekleyecek birçok uygulamayı hayata geçirdiklerini kaydeden Peker, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yasal mevzuatta yer alan süt izni, esnek çalışma saatleri gibi bilinen uygulamaların yanında, ‘okulun ilk günü’ adını verdiğimiz uygulamamızla çocukların aileleriyle birlikte olabilmeleri için çalışanlarımızın izin kullanmalarını sağlıyoruz. Tüm çalışanlarımızın kullanabileceği ‘Hayat Sana

sahibinden.com İş Destek GMY Güntulu Peker

Güzel Kaliteli Yaşam Paketi’ adını verdiğimiz bir uygulamamız var. Çalışanlarımız bu program ile psikolojik danışmanlık, aile danışmanlığı, çocuk gelişimi danışmanlığı, spor salonu kullanımı ve spor hocası desteği, diyetisyen, yeni doğum yapan anneler için anne-bebek danışmanlık gibi pek çok farklı alanda hizmeti alabiliyorlar.” Teknoloji odaklı bir şirket olarak, kadın çalışan oranını her yıl istikrarlı olarak artırmayı amaçladıklarını belirten Peker, “E-ticaret sektöründe daha fazla kadın istihdamının önünü açıp sektöre örnek olmayı amaçlıyoruz. En büyük isteğimiz, özellikle STEM mezunu kadınlarla ve Ar-Ge departmanında kadın mühendislerle çalışmak, birlikte başarmak” diyor.

“KADIN ÇALIŞANLARIMIZIN SAYISI OLDUKÇA YÜKSEK”

Y

eni İnci Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Atakan, “Kadın çalışanlarımızın oranı yüzde 70, erkek çalışanlarımızın oranı ise yüzde 30. İç çamaşırı sektörü daha çok kadınların hakimiyetinde olan bir sektör” diyerek sözlerine başlıyor. Üretim ve kalite kontrol departmanlarında kadın çalışanlarının sayısının oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Atakan, “Kadın çalışanlarımıza kumanya yardımı ve yeni doğum yapan çalışanlarımızın bebeklerine bebek bezi yardımı gibi farklı konularda desteklerde bulunuyoruz. Bununla birlikte çocukları okul çağına geldiğinde ve özellikle üniversite döneminde burs yardımlarımız oluyor” ifadelerinde bulunuyor. Firmada çalışan kadınlarla birlikte

38

MART 2020

Türkiye’de birçok kadının uzun yıllar ter- malzeme olarak oldukça yüksek bir ficih ettiği bir marka olarak tüm kadınlara yatta satışa sunuluyor. Biz uygun fiyatla karşı çok daha fazla hassasiyet taşıdık- satışa sunduğumuz meme protezi ürülarına dikkat çeken Atakan, “Meme kan- nümüzle bu hastalığa yakalanan tüm serine bağlı olarak memesini kaybeden kadınlarımıza ulaşmayı ve onlara bu kove estetik kaygılar yaşayan kadınlar için nuda yardımcı olmayı hedefledik” diyor. özel meme protezi üretiyoruz. Ülkemizde her geçen gün meme kanserine yakalanan kadın sayısı artıyor. Hal böyle olunca ürettiğimiz meme protezine de talep hızla artıyor. Meme protezi ülkeYeni İnci Yönetim Kurulu Başkanı mize Çin’den ithal Furkan Atakan ediliyor ve medikal


ÖZEL BÖLÜM

“RECONNECT İLE BİN “EKOLITY PROJESİ KADINA ULAŞILMASI İLE TOPLUMSAL HEDEFLENİYOR” CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE FARKINDALIK SAĞLIYORUZ”

V

Ekol Türkiye Ülke Müdürü Arzu Akyol Ekiz

E

kol’ün bugün kadın çalışan oranının tüm çalışanların yaklaşık yüzde 35’i olduğunu söyleyen Ekol Türkiye Ülke Müdürü Arzu Akyol Ekiz, çalışmalar neticesinde 2015 yılında kadın çalışan sayısını en çok artıran şirket unvanını elde ettiklerini açıklıyor. Ekiz, “Kadın çalışan sayısını artırmak için kadınların çalıştırılabileceği bütün pozisyonlarda pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Ağır fiziksel güç gerektirmeyen pozisyonlar için istihdam söz konusu olduğunda, gelen başvurularda eğer uygun niteliklerde kadın başvuru varsa, kadınlara öncelik veriyoruz” diyor. Çalışanlarına toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farkındalık kazandırmayı hedefledikleri bir projeleri olduğunu aktaran Ekiz, “EKOLITY projesi ile toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir iş yeri modeli geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda cinsiyet eşitliği algısını çalışanlarımızda pekiştirebilmek için Bir İZ Derneği ile birlikte çalışmaya başladık. Mevcut algı araştırmasının ardından EKOLITY Gönüllüleri’ne Bir İZ Derneği tarafından eğitim verilmesini sağladık. EKOLITY programı ile Ekol Türkiye’deki 5 binin üzerindeki tüm mavi ve beyaz yaka çalışanlarımıza ulaşmayı planlıyoruz” ifadelerinde bulunuyor. Bugüne kadar EKOLITY’i yoğunlukla İstanbul ve Ankara’daki Ekol tesislerinde yürüttüklerini belirten Ekiz, projelerini Anadolu’da çok daha hızlı ve çok daha fazla gruba ulaşarak yayacaklarını sözlerine ekliyor.

odafone Türkiye olarak, 3 bini aşkın çalışanımız ve ekosistemimizde bulunan 40 binin üzerindeki paydaş ailesiyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Vodafone, yüzde 42 ile telekomünikasyon sektörünün yaklaşık iki katı kadın çalışana sahip” diyerek sözlerine başlayan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Bayram, şirketin orta ve üst düzey pozisyonlarında kadın çalışan oranının yüzde 37 olduğunu aktarıyor. Vodafone Türkiye olarak, iş süreçlerinden başlayarak toplumsal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliği sağlama hedefiyle çalıştıklarını açıklayan Bayram, teknoloji fonksiyonunda kadın çalışan oranını artırmak amacıyla Teknolojide Kadın Staj Programı’nı ve Teknolojide Kadın Gücü Programı’nı oluşturduklarını söylüyor. Bayram, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Grubumuz, kariyerine ara vermiş orta ve üst düzey yönetici pozisyonundaki kadınları iş hayatına geri kazandırmak üzere 2017 yılında ReConnect adıyla dünyanın en büyük işe alım programını başlattı. Bu programla, bu yılın sonuna kadar 26 ülkede bin kadına ulaşılması hedefleniyor. Türkiye’de bugüne kadar 24 çalışanımız bu programdan yararlandı. Ayrıca bu yıl itibarıyla kadın liderlerimizi hem oldukları alanlarda desteklemek hem de gelecek rollere daha iyi hazırlamak amacıyla Vodafone Kadın Liderler Gelişim Programı adı altında odaklı bir program başlattık. Öncelikli hedefimiz, farklı fonksiyonlarda çalışan yönetici seviyesindeki kadın liderlerimiz.” Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Bayram

www.kobiaktuel.com.tr

39


ÖZEL BÖLÜM

“SON BEŞ YILDA KADIN İSTİHDAMINI YÜZDE 300’ÜN ÜZERİNDE ARTIRDIK”

“M

erzifon’da bulunan fabrikamızda yoğun kadın istihdamı sağlayarak kadınların hane gelirine katkı sunmaları anlamında büyük fayda yaratıyoruz. Sanayide kadın istihdamı Türkiye’de oldukça düşük. Biz yaklaşık 339 kadına istihdam sağlıyoruz. Erkek çalışanlarımızın sayısı ise 1421” diyen Silverline Ankastre Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mustafa Laçin; fabrikalarında son beş yılda kadın istihdamını yüzde 300’ün üzerinde artırarak bölgesel olarak kadının da ekonomik hayata girmesine önemli bir katkı sağladıklarını aktarıyor. Laçin, kadın çalışanlara sağladıkları haklarla ilgili şunları söylüyor: “Kadın çalışan sayımızın artması ile birlikte çocuklarını da unutmadık. Küçük çocukları olan kadınlar için kreş anlaşması yaparak bölgemizdeki seçkin bir kreşe çocuklarını

ücretsiz gönderebilmelerini sağlıyoruz. Belirli periyotlarda özellikle kadın çalışanlarımızın sağlıklarına yönelik Türkiye’nin önde gelen hastaneleri ile anlaşma yaparak seminer ve sağlık kontrollerini yapıyoruz. Hamile veya emziren kadın çalışanlarımızla özel olarak ilgileniliyor ve durumlarına uygun işlerde istihdam

etmeye devam ediyoruz. Özellikle anne olan kadın çalışanlarımızın çalışma hayatı ve aile hayatlarındaki görevlerini bir arada yerine getirmeye çalışırken zorlandıkları alanları biraz da olsa destekliyoruz.” Laçin, her yıl artırmayı planladıkları kadın istihdamı ile bölgede önemeli bir katma değer yarattıklarını kaydediyor.

“KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI TEŞVİK EDİYORUZ”

S

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan

40

MART 2020

odexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan, “Türkiye’de görev alan 180 Sodexo çalışanının yüzde 50’si kadın. İcra Kurulu üyelerinin ise yüzde 33’ü kadın. Bu rakam Türkiye genelinde ortalama yüzde 3-4’ü buluyor. Sodexo olarak, kadınları kariyer yolculuğunda desteklemeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor” diyerek sözlerine başlıyor. Sodexo’nun, dünya çapında toplam 460 bin çalışanıyla her gün 100 milyon tüketiciye hizmet ettiğini aktaran Özcan,

kadın-erkek dengesinin Sodexo için stratejik bir önem taşıdığını vurguluyor. Özcan, “Sodexo Türkiye olarak, Kadın-Erkek Dengesi Network Grubu’nu kurduk. Amacımız, kadınların iş hayatına katılımını teşvik etmek ve kariyerlerinde ilerlemesini desteklemek. Bu doğrultuda, Türkiye’de de çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Kadın bir lider olarak, ben de Yönetim Kurulu’nda Kadın Platformu çerçevesinde çeşitli çalışmalara katılıyorum. Yönetim kurulları başta olmak üzere her kademede kadın çalışan oranının artmasını destekliyorum” diyor.


MAKALE

İŞLETMELERDE ÖRGÜTSEL SESSİZLİĞİN SONUÇLARI Doç. Dr. Pelin Vardarlıer İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bölüm Başkanı Profesyonel Koç (ICF)

Sessizlik; örgütlerin büyümesine, değişime adapte olmasına ve gelişmesine büyük ölçüde etki eden ölçütlerdendir. İş görenlerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendi fikir, görüş, öneri, bilgi ve düşüncelerini gizli tutmayı tercih etmeleri kabiliyetlerini gösterememelerine, iş tatminsizliğine ve kurumlarına olan bağlılıklarının azalmasına sebep olur. Bu konuya ait tespitler ve bulgular çok fazla araştırmada konu olmuştur.

Ç

alışanların işletme içerisinde yaygın bir şekilde bilerek veya bilmeyerek sessiz kalması durumunda örgütsel sessizlik konusu gündeme gelir. İş görenlerin hatalı bilgi vermesi, sessizliği alışkanlık haline getirmeleri, kurumların kültürü olarak sonuçlanması, kurumları ve örgütleri ciddi anlamda tehlikeye sokar. Sessizliğin örgütlerde var oluşu, şirketlerin gelişmesine ilerlemesine, süreçlerini yenilemesine engel olduğu gibi, hatalı ciddi sorunlar yaratacak sonuçlar çıkmasına da sebep olacaktır. Bu tarz sonuçlar da örgütün geri kalmasına, değişime ve gelişime adapte olamamasına, birçok etkinlikten mahrum kalmasına yol açacak ve olası riskleri artacaktır. Öte yandan iş görenlerin bağlılığı, iş tatmini, sosyal tatmini yöneticilerine ve kuruma güveni her geçen gün azalacaktır. Bu durumun sonucu da iş görenlerin kendileri değersiz hissetmelerine, örgütten uzaklaşmasına ve düşük performansa etki edecektir. Ayrıca bu durum iş görenlerin; süreçleri, olası riskleri, hataları, görme fark etme, iyileştirme seviyesi giderek sıfırlayacak, yeniliği takip edemeyecek seviyeye gelmesine sebep olacak ve bu çerçevede kurumun geride kalma sonucu ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu oluşumdaki en önemli gerekçe yönetim kadrosudur. Yönetim kadrosu; üst yönetim, departman, birim, bölüm yöneticilerinden oluşur. Bu kadronun görevleri çalışanlarından zamanında gerçekçi, anlamlı, hızlı bilgi ve geri bildirim alabilme açısından ciddi önem taşır. Şeffaf iletişim, kurumun açık iletişim içinde olması, yapı içinde sağlam ve doğru veri bilgi kaynağının olması, akışın sağlanması, faaliyetlerde etkin rol alınması ile iş görenlerin örgüte katkıları ve etkileri artacaktır.

yöneticilerine geri bildirim vermeleri kurumun imajına, gelişimine ve büyümesine katkı sağlayabilir; fakat birçok çalışan, korku ve endişe düzeyinin yüksek olması, işten çıkarılma durumu, ekip içinde ya da yöneticileri tarafından dışlanma durumları gibi benzer sebepler yüzünden sessiz kalmayı tercih eder. Çalışanın olumlu özelliklerinden yararlanılmak yerine çalışan sessizleştirilir. Çalışanların, yöneticilerinin görüşlerine karşı farklı bir görüş içinde olduklarında, kuruma zarar vermek istemediklerinde ve sundukları önerilerin kendilerine aşırı iş yükü ile döneceklerini düşündüklerinde sessiz kalmayı, örgütsel sessizliği tercih ettikleri düşünülmüştür. İşletmede ilgisiz çalışanlar kuruluşlarının değerlerini görmezden gelebilir ve bu da kendi alanlarında kalite eksikliğine neden olabilir. Bu doğrultuda çalışan sessizliği bir organizasyon için tehlikeli olabilir. Temel Davranış Göstergeleri Çalışanların sessiz kalmak gibi bir davranış göstermeleri; kişisel faktörlere, kurumun yönetim yapısına, yönetim yapısının alt düzeylerine ve iletişim ağına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Örgütsel sessizlik ikliminin fark edilmesiyle ve bu algının artmasıyla, çalışanların bu davranış göstergesi üzerinde yol almaya devam edebilecekleri savunulur. İlgisiz olma durumu, korkma, uysal olma durumu, boyun eğme, bireysel koruma, ilişki içinde olduğu durumları koruma, prososyal olma gibi boyutlar temel davranış göstergeleridir. Sessizlik durumu davranış göstergelerinin hangi oranda örgütsel, hangi oranda bireysel sessizlik iklimi sonuçlarının etkisi altında olduğunu ve başka faktörlerden nasıl etkilendiğini saptayabilmenin çok kıymetli olduğu bilinir.

Çalışanın Sessizliği Tehlikeli Olabilir Çalışanların, fikir ve önerilerini sunmaları,

www.kobiaktuel.com.tr

41


DANIŞMANLIK & İK

TERSİNE MENTORLUK İLE ŞİRKETLER Y KUŞAĞINA HAZIR Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40’ını oluşturan Y kuşağı, iş dünyasındaki bayrağı X ve “Baby Boomer” kuşaklarından yavaş yavaş devralıyor. Dünyanın sürdürülebilir geleceği için çalışan markalar, Y kuşağı gençlerin ne istediklerini, neye önem verdiklerini anlamak için çalışmalar yapıyor.

T

ürkiye’nin En İyi İşverenleri arasında yer alarak iki yıldır üst üste “Great Place to Work” ödülünü almaya hak kazana Astra Zeneca, Dinamo Danışmanlık tarafından projelendirilen ve yürütülen “180° Tersine Mentorluk” programını 2016 yılından bu yana sürdürüyor. Her yeni partide farklı kişileri seçip eşleştirilerek toplamda 40 mentee ve 120 mentor katılımcı sayısına ulaşıldı. “Yarının yeni dünyasına şimdiden hazırlanıyoruz” Astra Zeneca Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Aysan, Y kuşağının iş dünyasında aktif rol aldığı günümüzde; bu kuşağın, X ve “Baby Boomer” kuşakları ile iletişiminin ve aynı dilden konuşmalarının; hem kişilerin hem de şirketlerin performansı ve geleceği açısından çok önemli bir yer kapladığına inanıyor. Aysan’ın açıklamalarına göre; zaman zaman farklı bakış açıları sergileyen farklı kuşaklardan çalışanların, bir harmoni içerisinde başarılı işler yapabilmesi için aralarındaki uyum çok kritik. Astra Zeneca’nın, kendi sektöründe bir ilk olarak uyguladığı Tersine Mentorluk Programı, bu noktalarda devreye girerek, kişilerin AstraZeneca Türrkiye İnsan hem esneyerek geKaynakları Direktörü lişmeleri ve emFeyza Aysan

42

MART 2020

patik yaklaşımlarını arttırmaları hem de şirketin kültürünün geleceğe hazırlanması konularında büyük anlam taşıyor. Ayrıca, birbirinden öğrenme kültürü sayesinde katılımcılar, işlerini yaparken bir mentordan aldıkları bilgileri ve görüşleri hayata geçirebiliyor ve bu iş birlikçi bakış açısıyla daha verimli sonuçlar alabiliyorlar. Bir yapbozun parçaları gibi düşünebileceğimiz bu grubun, uygun parçaları bir araya getirerek ortaya bir bütün çıkarması şirketin gerçek potansiyeline ulaşması konusunda katkı sağlıyor. “Ben Gençken…” Diyenlere, “Ben Şimdi Gencim” Diyenlerden Mentorluk Ulusal ve global birçok dev markaya uyguladığı Tersine Mentorluk programlarıyla kuşaklar arasında köprü kuran Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Evrim Kuran, Astra Zeneca’ya özel olarak geliştirdikleri program ile ilgili olarak, “Bu platformda, bilindik men-

torluğu ters yüz ediyoruz. Genç çalışanlar deneyimli yöneticilere akıl hocalığı yapıyor. Yeni jenerasyon bir başlangıç seviye çalışanın, üst kuşaktan deneyimli bir yöneticiye tü- Dinamo Danışmanlık ketimin yeni Kurucu Ortağı Evrim Kuran dünyası, yeni nesil iletişim ve yeni iş yapma biçimlerine dair iç görülerini aktardığı ‘180° Tersine Mentorluk’ programını Astra Zeneca ile 2016 yılından bu yana yürütüyoruz” diyor. Kuran, bu programın hem genç mentorlar hem deneyimli danışanlar hem de Astra Zeneca için sunduğu faydaları ölçümleyerek yol almanın keyfini birlikte yaşadıklarını sözlerine ekliyor.


ARAŞTIRMA

FİNANSAL HİZMETLER SEKTÖRÜ YAPAY ZEKÂ İLE BÜYÜYECEK EY (Ernst & Young) Finansal Hizmetlerde Yapay Zekâ Araştırması’na göre; yapay zekâ gelecek iki yılda finansal hizmetler sektöründe büyümenin en önemli itici güçlerinde biri olacak. Araştırmaya katılan sektör liderlerinin yüzde 64’ü yapay zekâyı yeni gelir yaratma, süreç otomasyonu, risk yönetimi, müşteri hizmetleri ve yeni müşteri kazanımında kullanacaklarını öngörüyor.

EY Orta, Doğu, Güneydoğu Avrupa ve Orta Asya (CESA) Bölgesi, Dijital ve Teknoloji Lideri Onur Doğan

U

luslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY, dünya genelinde finansal hizmetler sektöründe yapay zekâ kullanımını incelediği Finansal Hizmetlerde Yapay Zekâ Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. 33 ülkeden 151 sektör liderinin anket yoluyla katıldığı araştırmaya göre; yapay zekâ gelecek iki yılda finansal hizmetler sektöründe büyümenin en önemli itici güçleri arasında yer alacak. EY’nin Cambridge Üniversitesi Alternatif Finans Merkezi (CCAF), Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Invesco iş birliğiyle gerçekleştirdiği araştırma finansal hizmet sağlayıcı organizasyonların gelecek beklentilerine ilişkin çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 77’si yapay zekânın işletmeleri için 2020 ve 2021 yıllarında yüksek veya çok yüksek öneme sahip olacağını öngörüyor. Yapay Zekânın Kullanım Alanı Genişliyor Liderlerin yüzde 85’i yapay zekâyı organizasyonları bünyesinde hali hazırda uygulamaya soktuklarını belirtirken, gelecek yıllarda yapay zekâ kullanım alanlarının genişleyeceğini tahmin ediyor. Bununla birlikte yöneticilerin yüzde 64’ü, yani yaklaşık üçte ikisi yapay zekâyı önümüzdeki iki yıllık sürede yeni gelir yaratma, süreç otomasyonu, risk yönetimi, müşteri hizmetleri ve yeni müşteri kazanımında kullanacaklarını öngörüyor.

Oluşan Rekabet Güçlük Yaratıyor Araştırmaya göre; finansal hizmetler sektöründe yapay zekâ teknolojileri kullanımının artması üstesinden gelinmesi gereken birtakım güçleri de beraberinde getiriyor. Veri kalitesi, veriye erişim ve yetenek kazanımında oluşan rekabet yöneticilerin yüzde 80’inden fazlası tarafından yapay zekânın uygulamaya geçirilmesi önündeki ana engeller olarak görülüyor. Öte yandan ağırlıklı olarak otonom yapay zekâ kullanan yöneticilerin yüzde 80’i ise güven ve kullanıcı adaptasyonunun en büyük güçlükleri oluşturduğunu ifade ediyor. Geri Kalınması Rekabet Edebilirliği Kaybettirebilir EY Orta, Doğu, Güneydoğu Avrupa ve Orta Asya (CESA) Bölgesi, Dijital ve Teknoloji Lideri Onur Doğan, araştırma sonuçları ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Yapay zekâ, finansal hizmetler sektörünü yeniden şekillendiriyor. Sektör genelinde geniş çaplı adaptasyonun devam edeceğini öngörüyoruz. İleri teknolojilerin yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına ön ayak olması ve iş fonksiyonlarını dönüştürmesi ile birlikte organizasyonların yapay zekâ adaptasyonunun uzun vadeli etkilerine odaklanmaları gerekiyor. Yapay zekâ teknolojilerinin benimsenmesinde geride kalan finansal hizmet sağlayıcıları, rekabet edebilirliklerini kaybedebilirler.”

www.kobiaktuel.com.tr

43


KONUK YAZAR

KOBİ’LERDE TURQUALITY YÖNETİMİ VE DESTEKLERİ Dr. Salim Çam Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı

KOBİ olma şartları, yıllık çalışan sayısının 250 kişiyi ve yıllık net hasılatı veya mali bilançosunun 40 milyon Türk lirasını aşmamasıdır. KOBİ’lerin kurumsal alt yapıları eksik olmasından dolayı sürdürülebilirliğinde sorunlar çıkar. Turquality programının odağında, KOBİ’lerin hem kurumsal alt yapılarını oluşturmak, hem ihracatlarını artırmak hem de KOBİ’lerin markalaşma hedeflerine katkıda bulunmak yer alır.

44

MART 2020

B

ugün istihdamın yüzde 73,5’ni sağlayan KOBİ’ler toplam cironun yüzde 62’sini oluşturur. Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 55-60’nı KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilir. Ar-Ge harcamalarının yaklaşık yüzde 17’sini de KOBİ’ler yapar. Bu verilere sahip KOBİ’lerin kurumsal alt yapıları eksik olmasından dolayı sürdürülebilirliğinde sorunlar çıkar. Bunun için Turquality kollarını sıvayıp, KOBİ’lere de ciddi alt yapı oluşturmak için beş yıl danışmanlık desteği verir. Bunun dışında beş yıldan sonra da ihracat yaptığı hedef pazarlara münhasıran pazara yönelik danışmanlık destekleri vardır. KOBİ’lere çeşitli zamanlarda teşvik ve destekler açıklanır. Daha çok KOSGEB tarafından verilen teşvik ve desteklerden faydalanan KOBİ’ler Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen Turquality destekleriyle ilgili çok fazla bilgi sahibi değillerdir. Yönetim Danışmanlık Destekleri Yıllık 2 milyon TL olan Turquality’nin kurumsal alt yapı ile ilgili Yönetim Danışmanlık Destekleri vardır. Ar-Ge ve ürün geliştirme, değer zinciri yönetimi, değişim yönetimi, finansal yönetim, fiyatlama ve karlılık yönetimi, insan kaynakları yönetimi, iş geliştirme ve iş sürekliliği, itibar ve kriz yönetimi danışmanlığı, üretim yönetimi/Performansının iyileştirilmesi, kalite yönetimi ve kontrol, kurumsal kimlik oluşturulması, kurumsal yönetişim, marka yönetimi, pazara giriş danışmanlığı, risk yönetimi, süreç yönetimi, tasarım danışmanlığı, bilgi güvenliği çözümleri, sanayide dijital dönüşüm, felaket yönetimi sistemleri, İK yönetim sistemleri, iş akış-süreç yönetim sistemleri, karar destek sistemleri, kurumsal kaynak planlaması (ERP), kurumsal performans yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi(CRM), Nesnelerin İnterneti(İnternet of Things), risk yönetim sistemleri, simülasyon/Tasarım, talep planlama sistemleri(DMS), tedarik zinciri yönetimi, üretim optimizasyon sistemleri, yapay zeka sistemleri ve derin öğrenme (Deep İntelligence) olarak sıralanır.

Yönetim Danışmanlık Destekleri Turquality’nin yıllık 2 milyon TL olan münhasıran hedef pazara yönelik ihracatın artırılmasına yönelik yönetim ve bilişim danışmanlık destekleri de vardır. Bunlar marka yönetimi kapsamında pazara giriş danışmanlığı, pazarlama danışmanlığı, satış danışmanlığı, perakende danışmanlığı, dağıtım kanalı yönetimi, fiyatlama ve karlılık yönetimi, mağaza yönetimi, hukuk danışmanlığı, itibar ve kriz yönetimi danışmanlığı, kamu danışmanlığı (lobi çalışmaları), kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları ve tasarım danışmanlığı destekleridir. Bilişim Danışmanlığı destekleri ise mobil satış sistemleri, mobil uygulamaların geliştirilmesi, müşteri ilişkileri yönetimi(CRM), talep planlama sistemlerini (DMS) kapsar. KOBİ’ler bu destek hizmetlerini doğru ve işi Yönetim Danışmanlığı olan TÜRK Danışmanlık firmalarından alarak, hem Türkiye’de hem de yurt dışında rekabet edebilecek duruma kısa sürede gelebilirler. Diğer Destekler Firmaların yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlamanın yanında, uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmelerini de sağlamak için Turquality’nin KOBİ’lere limitsiz verdiği diğer destekler de vardır. Bunlar tanıtım, reklam, pazarlama ve halkla ilişkiler; yurt dışı birim yer araştırması, kira; mağaza dekorasyon giderleri; showroom, reyon, gondol, raf ve satış alanları kira giderleri; showroom, reyon, gondol, raf, satış alanları kurulum ve dekorasyon giderleri; moda, endüstriyel ürün tasarımcısı, mühendisler aşçı/şef brüt maaşları; marka tescili ve koruması, patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili; kalite, hijyen, çevre belgeleri ve işaretler; franchising kapsamında dekorasyon giderleri; franchising kapsamında kira giderleri; danışmanlık giderleri ve yazılım lisans giderleri gibi desteklerdir.


www.kobiaktuel.com.tr

45


GENÇ GİRİŞİM

TÜRK GİRİŞİMCİ KARDEŞLERİN LONDRA BAŞARISI Türk moda ve güzellik dünyasının gücü Londra’ya taşınıyor. Moda ve güzellik alanında 30 yıllık birikimini uluslararası alanda da göstermek isteyen Serkan ve Sümeyye Selamet kardeşler, Altier Academy’nin ikinci şubesini Londra’da açtı. Sektörlerin nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla Avrupa standartlarında meslek eğitimleri vererek profesyoneller yetiştiren Altier Academy, Londra’da yoğun ilgiyle karşılandı.

B

akırköy’de 8 Milyon TL yatırım ile 2 bin metrekarelik son teknolojik akıllı sınıflarıyla tam donanımlı moda ve güzellik akademisini hizmete açan Türk girişimci kardeşler Serkan ve Sümeyye Selamet, yabancı öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği meslekleri gördükten sonra Avrupa’ya açılma kararı aldı. İngilizce ve Türkçe dil tercihine göre meslek eğitimleri veren Altier Academy, konuşulan ana dilin İngilizce olması ve Londra’da el sanatlarının çok pahalı olmasından dolayı kuaförlük, modelist, makyaj sanatçısı gibi nitelikli elemanların yetersizliği nedeniyle var olan açığı Türk bir eğitimci ailenin yeni nesil kuşakları olarak kapatma hedefinde.

46

MART 2020

“Hedefimiz, Londra’da profesyoneller yetiştirmek” Genç girişimci Serkan Selamet konuyla ilgili olarak, “Eğitimci bir aile olarak 30 yılı aşkın bir süredir moda ve güzellik alanlarına profesyoneller yetiştiriyoruz. Türkiye’de yaptığımız ilklere baktığımızda artık bu işi uluslararası boyutta yapmaya karar verdik. Avrupa’da Amerika’da bu işler yapılıyor; ama biz de Türkler olarak özellikle güzellik sektöründe çok ileriyiz. Bugün estetik ve güzellik merkezlerine dünyanın her ülkesinden insanlar ülkemize geliyor. İstanbul’daki şubemize kalıcı makyaj, güzellik uzmanı, moda tasarımı eğitimlerine Hollanda, Ortadoğu Ülkeleri, Kanada, Rusya, Azerbaycan gibi ülkelerden gelenler var. Bizim de hedefimiz ana dil İngilizce olduğu ve oradaki sektörel açığı gördüğümüz için meslek eğitimlerimizle Londra’da profesyoneller yetiştirmek” diyor. Serkan Selamet, Türk moda tasarımcılarını ve güzellik koçlarını seminer ve workshoplar için de oraya götürüp yabancı öğrencilerle buluşturmanın ve onların adını duyurmanın gurur verici olduğunu aktarıyor.

“Eğitimci olarak bu arenada yer alan çok az” Şubat ayında gerçekleşen Londra Moda Haftası’nın bir defilesinde Solent Üniversite’sinin öğrencilerine modellere nasıl bir makyaj yapılması gerektiğini Key Artist olarak seçilen Sümeyye Selamet uygulamalı olarak anlattı. Altier Academy’nin kreatif direktörlüğünü üstlenen Sümeyye Selamet, iki kardeş olarak Londra’da yaptıkları girişimleri hakkında şunları söylüyor: “Ülkemizi Avrupa’da en iyi şekilde temsil etmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Biz Türk kadınlarının güzelliğe ve modaya olan farkındalığı çok yüksek. Teknoloji çağındayız ve bu sektörlerde dünyada gerçekleşen son trendleri anında öğrenip hayatımızda uygulayabiliyoruz. Türkiye birçok alanda kendini globalde ispatladı; ama özellikle kariyer sahibi yapma konusunda eğitimci olarak bu arenada yer alan çok az. Biz de bunu gördük yatırımlarımızı yaptık. Projelerimize de hız kesmeden devam edeceğiz.”


www.kobiaktuel.com.tr

47


MAKALE

GELECEĞİ BİLİMLE İNŞA ETMEK Özgenur Reyhan Kurtuldu Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Son yıllarda girişimcilere olan destekler giderek farklılaşıyor ve girişimcilik teknoloji odağına kayıyor. Geleceğimizi ise yapay zekâ, blockchain ve uzay teknolojileri gibi deep-tech girişimcilik şekillendirecek. Dünya sorunlarına çözüm sunan bu girişimlerin bulup çıkartılması ve desteklenmesi gerekiyor.

G

irişimcilik odak değiştiriyor ve biz bu yeni odağın en derinlerinde yerimizi almaya çalışıyoruz. Türkiye’de son yıllarda girişimcilik, melek yatırımcılık ve risk sermayesi üzerine çok fazla çalışma var. Teknoparklar gelişiyor, destekler artıyor ve girişimcilik olmazsa olmaz alanlardan biri haline geliyor. Üniversiteler ortak çalışmalara giriyor ve girişimcilere destekleri giderek farklılaşıyor derken, girişimcilik birkaç yıl öncenin e-ticaret/KOBİ odağından biraz da olsa ayrılarak teknoloji odağına kayıyor. Her zaman dünyanın her yerinde bu tarz gelişmelerin olduğu yadsınamaz bir gerçek; ancak gerek teknolojinin artık erişilebilirlik konusunda nerdeyse tüm sıkıntıları ortadan kaldırması gerekse başka ülkelerin veya ulusal çapta kurumların desteklerini arttırması umudu canlı tutmak ve ilerlemek için gerçekten çok önemli. Bilim Ve Teknoloji Odaklı Girişimcilik Girişimcilikle ilgili son yıllarda oluşan algı; girişimciliğin sadece Instagram, Airbnb gibi platform, sosyal medya, uygulama ya da e-ticaretten ibaret olduğu; ancak dünyayı değiştirecek bir alan var. O da deep-tech entrepreneurship, yani bilim ve teknoloji odaklı girişimcilik. Bahsettiğim popüler ve öne çıkan, finansal kâr odaklı teknoloji girişimlerinin aksine deep-tech girişimcilik; uç teknolojiler geliştiren, özgün, kopyalanması zor, yıkıcı ve daha da önemlisi dünya problemlerine çözüm sunan girişimleri ifade ediyor. Yapay zekâ, blockchain, machine-learning, robotik, biyoteknoloji, uzay teknolojileri… Uzayıp giden bu liste, dünyayı değiştirecek teknolojilere sadece birkaç örnek. Dünyayı Değiştirecek Girişimlere Yeterince Ulaşılamıyor Global çapta bakacak olursak şirketler, yatı-

48

MART 2020

rımcılar, üniversiteler rotalarını bilim ve teknoloji odaklı girişimciliğe doğru çevirmeye başladılar. Bunun dışında dijital platform olarak başlayıp büyüyen ve gelişen şirketler deep-tech yönünde çalışmalara adım attılar. Google, IBM, Facebook bunların başında geliyor. Bilim ve teknoloji odaklı araştırmaların, iş birlikleri ve ürün geliştirmenin ardı arkası kesilmiyor. Türkiye açısından bakacak olursak, yüksek potansiyele sahip, yenilikçi, katma değerli ve teknolojiye duyarlı pazarların, teknolojik girişimler için en uygun pazarlardan biri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de bu alanların kısıtlı olduğu, girişimciliğin sadece küçük esnaf ve KOBİ’lerden ibaret olduğunu söyleyenler tarafından kaleme alınmış yüzlerce yazı okudum. Bugün şöyle bir baktığımda, Türkiye’de dünyayı değiştirecek girişimlere yeterince ulaşılmadığını gördüm. Yemek Sepeti gibi Türkiye’den çıkan ve globale ulaşan girişimlerin haberleri, mobil uygulamalar, tanışma platformları derken, aslında ne kadar da çok şey kaçırmışız. Bu alanın derinlere inmeye başladığım geçtiğimiz altı ayda şunu gördüm ki, evet bugün Türkiye’de bilim ve teknoloji odaklı girişimcilik var. Önemli olan bir maden gibi onlara ulaşmak ve tıpkı bir elmasa dönüştürür gibi onları parlatmak. Girişimcilik Destekleri Önemli Gelişen dünyada girişimcilik destekleri gerçekten oldukça önemli; ama önemli bir nokta daha var ki dünyayı değiştirecek, geleceği inşa edecek, dünya sorunlarına çözüm sunan girişimlerin bulup çıkartılması ve desteklenmesi. Geleceğimizi deep-tech girişimcilik şekillendirecek ve biz eğer onları bulup çıkartmaz ya da desteklemezsek tarihte çok kez gördüğümüz “tren kaçırma” olayıyla karşı karşıya kalacağız, geleceği bilimle inşa etmek için.


www.kobiaktuel.com.tr

49


DİJİTAL DÖNÜŞÜM

MULTİNET UP’TAN AKILLI SEYAHAT PLATFORMU: MULTİTRAVEL Multinet Up’ın şirketlerin seyahat organizasyonu ihtiyacına cevap veren kurumsal seyahat platformu MultiTravel, kurumlar tarafından sağladığı kolaylık ve avantajlar nedeniyle tercih ediliyor. Seyahat ve konaklama satın alırken kontrol yetkinliği sağlayan dijital platformda, yurt içi ve yurt dışı uçak bileti, yurt içi konaklama gibi hizmetler sunuluyor.

M

ultinet Up’ın kurumsal seyahat platformu MultiTravel, iş seyahatlerinin planlanmasında sağladığı kolaylık, hız ve kontrol mekanizmalarıyla hem seyahat eden hem de seyahat giderlerini yöneten çalışanların deneyimini iyileştiriyor. Kurumlar, MultiTravel’ın sunduğu avantajlı fiyatlar, şeffaflık, izlenebilirlik ve kontrol mekanizmaları sayesinde seyahat giderlerinden tasarruf ederken gerek seyahat planlama gerekse de masraf yönetimindeki operasyonel kolaylıklıklar sayesinde hem çalışanların hem de gider yöneticilerinin memnuniyetini artırıyor. MultiTravel, ayrıca yıllar içinde çalışan jenerasyonunun değişmesiyle birlikte yeniden şekillenen beklentilere de cevap veriyor. Çalışanların Değişen Kullanım Alışkanlıkları Yönetilebiliyor Çalışan jenerasyonlarının değişmesi, teknolojinin iş hayatını ve şirketleri dönüştürmesi ile çalışanların iş hayatından beklentileri de değişti. Yapılan araştırmalar, artık çalışanların günlük hayatında kullandığı teknolojileri iş hayatında da kullanmak istediklerini gösteriyor. Araştırmalar, masraf takibinde zorlanan Y jenerasyonunun

50

MART 2020

yüzde 90’ının iş seyahatlerini yan hak olarak gördüğünü, yüzde 89’unun iş seyahatini uzatarak tatil yapma eğiliminde olduğunu, yüzde 60’ının ise mil programlarını kullanarak uçuş sınıfını yükselttiğini gösteriyor. Şirketler ise iş seyahatlerinde çalışanlarının ihtiyaçlara cevap veren çözümleri tercih ederek hem çalışan memnuniyetini hem de seyahat politikalarına uyumluluğu artırmayı hedefliyorlar. İşte bu noktada MultiTravel, dijital özellikleriyle çalışanların değişen kullanım alışkanlıklarını yönetmeyi de mümkün kılıyor. Verimlilik Ve Tasarruf Sağlıyor Multinet Up’ın Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yeşilyurt, MultiTravel’ın kurumlara ve çalışanlarına sunduğu ayrıcalıklar hakkında değerlendirmelerde bulunuyor. MultiTravel ile kurumsal seyahatlerde 7 gün 24 saat tüm cihazlardan uçuş ve konaklama hizmetinin alınabildiğini dile getiren Yeşilyurt, “Platformun özelleştirme fonksiyonları sayesinde tüm planlama ve harcamalar, şirketin kendi iş seyahati ve gider yönetimi kuralları dahilinde gerçekleştiriliyor. Ayda tek fatura özelliği ile fatura top-

Özgür Yeşilyurt lama ve masraf beyanları yükü ortadan kalkarken, platformun sunduğu analitik raporlarla da kurumlar seyahat yönetimini proaktif olarak yapabiliyor, uyum sorunları ortadan kalkıyor. Kullanıcılar açısından baktığımızda ise kendilerini ve eğilimlerini tanıyan bir platformdan, kişiselleştirilmiş planlama önerileri alabilmek, tüm seyahat boyunca 7 gün 24 saat online ve canlı destek hizmetinden yararlanabilmek, avans ve masraf beyanı süreçlerinin yükünden kurtulmak çalışanların deneyimini iyileştiriyor ve çalışanlar seyahatin keyifli yönlerine odaklanabiliyor. Tüm bu özellikleri ile MultiTravel, kurumlara deneyim, verimlilik ve tasarruf kapılarını açıyor” diyor.


İLKBAHARIN EN GÜZEL HALİNİ D-RESORT GÖCEK’TE YAŞAYIN D-Resort Göcek, Göcek’in inci gibi adalarını izlemek, bakir koylarını keşfetmek, masmavi denizinin keyfini sürmek, ilkbaharın çok renkli ve aynı zamanda romantik panoramasında ayrıcalıklı bir tatil deneyimi yaşamak isteyenleri bekliyor.

B

utik tatil anlayışı çerçevesinde konuklarına keyifli zaman geçirmeleri için ayrıcalıklı hizmet sunan D-Resort Göcek, ilkbaharın gelişini romantik bir kutlamaya çevirecek rotalardan birisi…

Advertorial

Bölgenin Özel Plaja Sahip Tek Oteli Göcek’in eşsiz koylarının hemen yanında yer alan D-Resort Göcek, yaz sezonunda bölgede özel plaja sahip tek otel olarak hizmet veriyor. Plajında bulunan beyaz kum ve gün boyu yiyecek ve içecek hizmeti ile plaj keyfini ikiye katlıyor. Göcek koyunun ve D-Marin Göcek’in muhteşem panoramasını gözler önüne seren ve muhteşem manzaraya sahip mekanları The Breeze ve Q Lounge, yaz sezonunda günbatımını izlerken sunduğu güzel müzikleri ve özel kokteylleri ile misafirlerine büyüleyici anlar yaşatıyor. Tatilinizi Özel Bakımlarla Canlandırın D-Resort Göcek, D-Spa’da yer alan profesyonel terapistleri eşliğinde gerçekleştirdiği masajları, cilt ve vücut bakımları ile tatilinizi kusursuz hale getiriyor. Gerçek anlamda “sıra dışı bir spa merkezi” olan D-Spa, üç farklı kattan oluşan spa merkezinde ikisi çiftler için özel olarak tasar-

lanan toplam dört adet fonksiyonel bakım odasıyla hizmet veriyor. D-Spa misafirleri, vitality havuzunda yorgun kaslarını canlandırırken sauna, buhar odası ve hamam bakımları ile stresten ve yorgunluktan arınıyorlar. D-Resort Göcek’e özel, gelenekselin ötesinde tasarlanan hamam ise sıra dışı bir deneyim sunuyor. Ayrıcalıklı Bir Wellness Deneyimi En yeni teknoloji ekipmanlarla donatılmış, gün ışığı alan spor ve fitness merkezi D-GYM ise misafirlere spor yapmanın keyfini yaşatıyor. D-SPA ve D-GYM, otel misafirlerinin yanı sıra dışardan üyelerine de ayrıcalıklı bir wellness deneyimi sunuyor. Bölgedeki tek aletli pilates salonuna sahip olan D-Gym; özel pilates dersleri, fonksiyonel antrenman ve fitness ağırlıklı kişiye özel program imkanlarıyla daha rahat çalışmanıza olanak tanıyor. Dalaman Havaalanı’na 20 dakika Uzaklıkta Modern Akdeniz stiliyle tasarlanan D-Resort Göcek, Dalaman Havaalanı’na sadece 20 dakika uzaklıktaki mesafesiyle şehirden uzağa, denize ve doğaya kaçmak isteyenlerin öncelikli tercihi olmaya devam ediyor.

D-Resort Göcek Rezervasyon ve bilgi için: 0252 661 09 00 /DResortGocek www.dresortgocek.com/


MUSEUM HOTEL’DE BÜYÜLEYİCİ DÜĞÜNLER VE UNUTULMAZ BALAYI TATİLLERİ

Hayatınızın en muhteşem gününde ‘Evet’ derken ‘Museum Hotel’ sizlere masalsı Kapodokya manzarasına eşlik eden kusursuz servisi ile unutulmayacak düğün organizasyonları sunuyor.

Y

eni bir hayata başlarken düğün organizasyonları her çiftin mükemmeli aradığı, unutulmaz anlar yaşamak istediği en özel günlerin başında geliyor. Doğanın tarihle bütünleştiği muhteşem Kapadokya manzarası ile Türkiye’nin tek Relais & Chateaux ünvanlı hoteli ‘Museum Hotel’, ‘White Table by Museum Hotel’ ayrıcalığıyla muhteşem manzaralı terasında ve özel etkinlik mekanı Maara Konak’ta ve hatta dilerseniz uçsuz bucaksız vadilerde organize ettiği yeni nesil düğünler ile unutulmayacak bir deneyim yaşamanızı sağlıyor. Kapadokya’nın Tarihi Dokusundan İlham Alan Düğünler Museum Hotel’in White Table by Museum Hotel farkı ile tüm organizasyonu üstlendiği, kusursuz bir gece geçirmeniz adına her detayın düşünüldüğü düğünler için mekan olarak havuz başı öne çıkarken, Kapadokya bölgesinin en seçkin etkinlik mekanlarından biri olan ve tarihi mimarisiyle dikkat çeken ‘Maara Konak’ da ayrıcalıklı bir alternatif. Eşsiz bir organizasyonla davetlilere farklı bir deneyim yaşatmak isteyen çiftler ise yine organizasyonda White Table by Museum Hotel ayrıcalığı ile uçsuz bucaksız vadilerde ‘Evet!’ demeyi tercih ediyor.

Düğününüz Özel Lezzetlerle Taçlansın Hazırlanan düğün menüsü ile konuklarınız en mükemmel şekilde ağırlanırken, şef Saygın Sesli ve ekibinin sizin için hazırladığı özel düğün pastası ve nikah öncesinde eşsiz gün batımı kokteylleri ile düğününüz özel lezzetlerle taçlanıyor. Kuaför organizasyonundan unutulmaz Kapadokya anılarınızın yer alacağı fotoğraf albümüne kadar yeni nesil düğün için gerekli tüm servisleri sunan ‘Museum Hotel’


hayalinizdeki düğün için sizleri bekliyor.

kahvaltı yapabilirsiniz. Sonsuz aşka doğru atılan ilk adımın daha da kusursuz olmasına, tüm tecrübesi ve güler yüzlü ekibiyle katkı sağlayan, ambiyansı, ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile çiftlere bir ömür unutamayacakları anlar yaşatan Museum Hotel, hayal ettiğiniz masalsı düğünler ve balayı tatilleri için sizi bekliyor. Museum Hotel Hakkında 1998 yılında Indigo Turizm (Group) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tosun tarafından restorasyonuna başlanan Museum Hotel, 2002 yılında dönemin Turizm Bakanı Erkan Mumcu tarafından resmi açılışı yapılarak Indigo markası altında hizmet vermeye başlamıştır. Sadece 30 çok özel odası bulunan Museum Hotel, oldukça geniş ve bir o kadar da “eşsiz” bir alana konumlanmıştır. Eski harabe, mağara ve yıkıntı evlerin aslına sadık kalınarak, özenle restore edilmesi sonucu meydana gelen Museum Hotel, Kapadokya bölgesinin ilk lüks oteli olarak bu alanda Kapadokya için seçkin bir örnek olmayı başarmıştır. Eşsiz konumu sayesinde oda ve süitlerinin çok büyük bir bölümü, restaurant, teraslar ve barlarının ise tamamı Kapadokya’nın muhte şem manzarasına hakim olan Museum Hotel’den; Göreme Vadisi, Aşk Vadisi, Güvercinlik Vadisi, Kızıl Vadi, Avanos ve Erciyes Dağı gibi Kapadokya’nın en önemli görsel güzellikleri kuşbakışı seyredilebilir. Açıldığı ilk günden itibaren seçkin misafirlerine en özel ve etkileyici hizmeti sunmayı hedef edinmiş olan Museum Hotel, Kapadokya bölgesini ziyaret eden seçkin misafirlerin değişmez ve öncelikli tercihidir.

İletişim Adres: Tekelli Mah. No: 1 Uçhisar / Nevşehir Tel : +90 384 219 22 20 Mail : info@museumhotel.com.tr Web : www.museumhotel.com.tr

Advertorial

Hayal Ettiğiniz Balayı Tatili Sadece düğün gününüzde değil, balayında da tercih edebileceğiniz Museum Hotel, mutlu bir evliliğe adım attığınız ilk günlerinizi özel ve kusursuz kılıyor. Bölgenin en şahane konumunda bulunan Museum Hotel’in eşsiz manzarasına eşlik eden, birbirinden özel ve farklı süitlerinde balayınızı geçirebilir, şampanyanızı yudumlayarak muhteşem bir masajın ya da manzara karşısında jakuzinin keyfini çıkarttıktan sonra, balonları izlerken


İŞİN ASLI

SERİ MUHAKEME VE BASİT YARGILAMA USULLERİ Av. Yıltay Günay

Walter SavageLandor’un “Geç kalan adalet, adaletsizliktir” alıntısından yola çıkacak olursak; Türkiye’de de hukuk yükünün azaltılması için bazı çalışmalar yapılmıştır. Bunun sonucunda, belli ağırlıktaki suçlar bakımından ceza muhakemesi sürecini basitleştirerek ve kısaltarak mahkemelerin iş yükünü azaltmayı amaçlayan yeni usuller hukukumuzda yer almıştır. Bunlar, “seri muhakeme” ve “basit yargılama” usulleridir.

54

MART 2020

S

eri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için öncelikle, CMK m. 250’de sayılan katalog suçlardan birine ilişkin bir soruşturmanın yürütülüyor olması gerekir. Ayrıca yeterli suç şüphesi ve herhangi bir kovuşturma engeli de bulunmamalıdır. Bunların sağlanması ve şüphelinin müdafii huzurunda Cumhuriyet savcısının seri muhakeme usulünün uygulanmasına ilişkin teklifini özgür iradesi ile kabul etmesiyle birlikte bu usul uygulanmaya başlanır. Kabul ile birlikte Cumhuriyet savcısı TCK m. 61/1’e göre temel cezayı tespit ederek bu cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle ceza ve/veya güvenlik tedbirlerini belirler. Bununla ilgili bir tutanak mahkemeye gönderilir. Cumhuriyet savcısı seri muhakeme usulünün uygulanmasını yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca bir talepname ile mahkemeden talep eder. Mahkeme talepnamenin verildiği gün inceleme yapar, müdafii huzurunda şüpheliyi dinler ve usulü sonuçlandırır. Şüpheli, mazeretsiz olarak mahkemeye gelmezse, bu usulden vazgeçmiş sayılır. Talepname Reddedilebilir Talepnamenin yönetmelikte belirtilen hususları içermemesi, yaptırımın belirlenmesinde maddi hata yapılması, cezanın mahiyetine uygun olmayan güvenlik tedbirine karar verilmiş olması halinde eksikliklerin tamamlanması için mahkeme tarafından Cumhuriyet başsavcılığına gönderme kararı verilir; ancak, suçun seri muhakeme usulü kapsamında olmadığı kanaatine varılması ya da şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmemiş olmasının anlaşıldığı durumlarda talepname reddedilir. Talepnamede yukarıda belirtilen hususlar bakımından herhangi bir eksiklik olmaması halinde mahkeme talepnamede belirtilen yaptırım doğrultusunda hüküm verir. Bu hüküm; mağdur, suçtan zarar gören ve genel hükümlere göre katılma hakkını haiz

olan kişilere tebliğ edilir. Bu hükme, genel hükümler çerçevesinde itiraz edilebilir. Şüpheli bu usulün uygulanmasını kabul etmiş olsa dahi mahkeme tarafından hüküm verilinceye kadar iradesinden vazgeçebileceği kanunda ifade edilmiştir. Savunma Hakkı Sınırlanmamalı Basit yargılama usulünün uygulanmasında ise cezanın ağırlığına göre bir belirleme yapılmıştır. CMK m. 251’e göre bu usul, adli para cezası ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezası gerektiren suçlarda ve kovuşturma aşamasında uygulanabilir. Mahkeme tensip ile usulün uygulanmasına karar verdikten sonra iddianameyi sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ eder. Bu kişiler, tebliğden itibaren 15 gün içinde beyan ve savunmalarını yazılı olarak mahkemeye bildirirler. Mahkeme bu yazılı savunma ve beyanlar ve diğer delillerle 15 günlük sürenin ardından hüküm verir. Bu hüküm duruşmasız ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın verilir. CMK m. 223’deki kararlardan herhangi birine hükmedilmesi mümkündür; ancak mahkeme mahkumiyete hükmetmişse TCK m. 61’e göre belirlediği cezayı 1/4 oranında indirecektir. Mahkeme tarafından verilen bu hükme genel hükümler uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı olanlar (CMK m. 260) kararı öğrenmeden itibaren 7 günlük süre içerisinde itiraz edilebilecektir. Süresi içinde ve yetkili kişi tarafından itiraz olması durumunda başka herhangi bir hususa bakılmaksızın duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilir. Bu yargılama sonucunda CMK m. 223’te yer alan kararlardan birine hükmedilebilir; ancak itirazın sanık tarafından yapılmış olması halinde ve tekrar mahkûmiyet kararı verilmiş olması durumunda daha önce uygulanmış olan 1/4 oranındaki indirim korunmayacaktır. Sonuç olarak, temennimiz iş yükünü azaltmaya çalışılırken savunma hakkının sınırlanmamasıdır.


Senin Yerin Ayrı! TAV Passport Kart’ınla birçok havalimanında hızlı geçiş ayrıcalığını hisset!

Havayolu, denizyolu, karayolu ve demiryollarından yapacağın tüm seyahatlerinde 1.000’i aşkın hizmet noktası ile TAV Passport her anında yanında! www.kobiaktuel.com.tr

55


TAŞIT TANIMA SİSTEMİ

SHELL FİLO ÇÖZÜMLERİ’NDEN ÖN ÖDEMESİZ VE BLOKESİZ AKARYAKIT İKMALİ Shell, entegre filo çözümleri uygulamaları ile müşterilerine sadece yakıt alanında değil, uçtan uca verimli ve rekabetçi filo yönetim fırsatı sunuyor. Yakıt ve yakıt dışı hizmetleri ihtiyaca yönelik paketlerde toplayarak avantajlı satın alma sağlayan Shell, aynı zamanda filo yönetimini kolaylaştıracak kredi kartı ile ön ödemesiz ve blokesiz akaryakıt ikmalini hayata geçiriyor.

S

hell Taşıt Tanıma Sistemi, alanındaki 23 yıllık deneyimi ile müşterilerinin operasyonel ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirdiği uçtan uca uygulamalarıyla sektöre yenilikler katmaya devam ediyor. 2019 sonu verilerine göre, Türkiye’nin dört bir yanında yaklaşık 35 bin firma Shell Taşıt Tanıma Sistemi’ni kullanıyor. 550 binden fazla araç, Shell’in geniş hizmet ağı sayesinde Türkiye çapındaki binden fazla istasyonda sunulan hizmetlerden yararlanıyor. Kurumsal firma ve KOBİ’ler, Shell Filo Çözümleri üzerinden kaliteli hizmeti ayrıcalıklı fiyatlarla satın alabiliyor. Uçtan Uca Tedarik Yönetimi Shell Filo Çözümleri, gelişmiş online altyapısı sayesinde, müşterilerine ofislerinden filolarını rahatça yönetmelerini imkan sağlıyor. Shell Filo Çözümleri ile firmalar Shell Taşıt Tanıma Sistemi, Shell Partner Card, Shell Pratik Kart, Shell Filo Platform, Shell Kurumsal HGS ve Shell Card gibi hizmetleri tek çatı altında alabiliyor. Shell Filo Çözümleri bu özelliği ile teknolojiyi baz alarak sadece yakıt özelinde değil, filoların operasyonları, teslimatları ve lojistiği sorunsuz gerçekleştirmesi için uçtan uca tedarik yönetimini sağlıyor. Firmalar, diledikleri hizmeti Shell Taşıt Tanıma Sistemi ile birleştirerek paket içeriklerini kendileri oluşturabiliyor ve birçok ürünün birlikte satın alınması sayesinde fiyat avantajından faydalanabiliyor.

56

MART 2020

Kredi Kartı İle Ön Ödemesiz Hizmet Shell Filo Çözümleri, sektörde bir başka ilki de hayata geçirerek, filo yönetimini kolaylaştıracak yeni ödeme yöntemini hizmete sunuyor. Uygulama sayesinde, firmaların kredi kartı ile ön ödemesiz hizmet almasını mümkün kılacak. Yeni uygulama kapsamında, firmalar kredi kartı ödeme yöntemi ile kredi kartlarını web sitesi üzerinden tanımlayarak şirket araçlarının yakıt alımlarını yönetebilecek. Bu sistem sayesinde, DBS ya da teminat mektubu gerekmeden kredi kartlarında yakıt blokesi olmadan Shell Taşıt Tanıma Sistemi üzerinden yakıt ikmali mümkün olacak. Filolar için ön ödemesiz ve blokesiz akaryakıt ikmali sağlayan sistem sayesinde, Shell Taşıt Tanıma

Sistemi kullanan markalar kredi kartlarının limitini akaryakıt için ayırmak zorunda kalmayacak. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Shell & Turcas Filo Çözümleri Direktörü Mehmet Ünal, “Shell Taşıt Tanıma Sistemi, her geçen gün daha da büyüyen, yenilenerek gelişen hizmetleri ve avantajları ile şirketlerin güvenilir ‘iş ortağı’ olmaya devam ediyor. Shell olarak, faaliyetlerimizin her aşamasında, müşterilerimize mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak hayata geçirdiğimiz avantajlı paketler ve filo yönetimini kolaylaştıracak kredi kartı ile ön ödemesiz, yakıt blokesiz akaryakıt ikmali de bunun bir göstergesi” diyor.


LOJİSTİK

LOJİSTİK SEKTÖRÜ GÜÇLÜ BİR YÖNETİM SÜRECİNE GİRİYOR Lojistik sektörü hızla büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Tedarik zinciri süreçlerinde, teknoloji merkezli lojistik modelleme sisteminin olması ile sektörün güçlü bir yönetim sürecine girmesi bekleniyor.

L

ojistik sektöründe beklentilerin oldukça yüksek olduğu 2020’de küreselleşme ile birlikte, işletmelerin dış ticaret hacimleri daha da artış gösteriyor. Tam zamanında pazarda yer almak rekabetin olmazsa olmaz unsuru olmaya devam ediyor. İşletmelerin rekabet ortamında sürdürülebilirliğini sağlamasının, lojistik sistemlerinin daha öncelikli olarak önemsendiğini ortaya koyduğunu dile getiren Nazar Trans Şirket Yetkilisi Dr. Sabire Yazıcı, “Makro olarak bakıldığında lojistik sektörünün ülke ekonomilerini geliştiren önemli bir sektör halini aldığını söylemek mümkündür. Son yıllarda hızla büyüme ve gelişme gösteren sektörün, Türkiye’nin yaklaşan 2023 yılına yönelik birçok ekonomik hedefe ulaşılmasında oynayacağı temel rolün etkisi oldukça hissedilecektir” diyor. Yeni Yönetim Sistemlerinin Geliştirilmesi Kaçınılmaz Yazıcı’nın açıklamasına göre; tüm sektörlere dokunması ve geniş bir alanda hizmet vermesi sebebiyle lojistik sektörü, dijital dönüşüm ve yenilikçi uygulamalar ile yoğun teknolojiye ve kaliteli insan gücüne en çok ihtiyaç duyan sektörler arasında yer alıyor. Taşımacılık konusunda esnekliğin artırılarak yeni yönetim sistemlerinin geliştirilmesi, bunların entegre ve kombinasyonlarının sağlanması ise kaçılmaz olmaya devam ediyor. Öte yandan gelişen teknolojiler ve yeni Nazar Trans Şirket Yetkilisi trendler, müşterilerin Dr. Sabire Yazıcı

beklentilerini de artırıyor; onların da verilere etkin bir şekilde ulaşarak, sürecin içerisine daha şeffaf olarak dahil olmasını sağlayıp hizmet kalitesinin artırılmasına daha fazla katkıda bulunuyor. Bu kapsamda rekabet ortamının yoğun yaşandığı koşullarda, işletmelerin varlıklarını sürdürebilmek için lojistik maliyetlerini dikkate alarak, kayıp satış durumuna düşmemek için ürünlerin satış noktalarında yer almasını sağlamak ve doğru ürünü, doğru müşterinin, doğru yerine, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru şekilde, doğru maliyette teslim etmek son derece önemli oluyor. Tedarik Zincirinde Ortak Dönüşüm “Dijital dönüşümün alışkanlıkları ve düşünme biçimlerini değiştirmesi, inovatif yenilikler ile hem yıkıcı hem de yaratıcı etki oluşturulurken trendlerin ve pazar eğilimlerinin değişmesi, lojistikte büyümeye etki ediyor. Bu teknolojik gelişmeler, endüstrinin artan talebi karşılayabilmesi için yeni yollar açabiliyor” diyen Yazıcı; böylece birbirine bağlı süreçler ve birçok kaynaktan alınan verilerle sektörün daha da koordineli bir şekilde çalışmak zorunda kaldığını vurguluyor. Yazıcı, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu noktada bir bütün olarak düşünüldüğünde, sadece lojistik süreçlerin değil, depolama dağıtım elleçleme tarafında da tedarik zinciri süreçlerinin ortak bir dönüşüm geçirmesi ve hedeflenen teknoloji merkezli lojistik modelleme sisteminin olması, sektör olarak güçlü bir yönetim sürecine girmemizi sağlayacak ve olumlu sonuçlar getirecektir. Söz konusu süreçte, bu dönüşüme katkı sağlayacak insan gücünün etkisi oldukça büyük olup; mesleki eğitim, akademi ile sektörün iş birliği, teknolojik altyapıyı sağlayacak kaynakların yapısal otoriteler ile sağlanması, teknoloji ve insan gücünün birleşimi yeni bir yılda temel beklentilerdir.”

www.kobiaktuel.com.tr

57


PERAKENDE

Paşabahçe Mağazaları’ndan Kayıp Hazineler Koleksiyonu

P

nın başını darbelere karşı koruyan yakın savunma araçlarından biri olan miğferlerden esinlenen Paşabahçe Mağazaları, Zafer Miğfer’i tasarladı. El imalatı camdan üretilen Zafer Miğfer ile diğer koleksiyon ürünlerine Paşabahçe Mağazaları’ndan ya da markanın web sitesinden ulaşılabilir.

aşabahçe Mağazaları, izinli veya izinsiz kazılar sonucu yurt dışına götürülen tarihi eserlerle ilgili farkındalık yaratmak, geri alınmış eserlere ve kültür varlıklarına sahip çıkma konusunda da bilinci artırmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Kayıp Hazineler’ koleksiyonu ürünlerini, tarih ve sanatseverler ile buluşturuyor. Osmanlı döneminde çok eski tarihlerden beri kullanılan ve savaşçı-

Tudors Kazakistan’da Üçüncü Mağazasını Açtı

Y

üzde yüz yerli Türk erkek giyim markası Tudors, yurt dışındaki 48’inci mağazasını Kazakistan Astana’daki Khan Shatyr Mall’de açtı. Tudors; 2019 yılı Haziran ayında girdiği Kazakistan pazarında, Almaty’de Aport Mall ve Almaty Mega Park Mall mağazalarının ardından altı ayda üçüncü mağazaya ulaştı. Yurt dışında mağazalaşmaya yedi yıl önce Balkan ülkelerinden başlayan ve kısa sürede Sırbistan erkek giyimi alanında pazar liderlerinden olan marka, uluslararası perakende sektöründe yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Yeni hizmete açtığı Kazakistan Astana mağazası ile Tudors; üç kıtada 14 ülkede hizmet verdiği 181’i yurt içi, 48’i yurt dışı toplam 229 mağaza ağı ile Türkiye’nin dünyaya açılan global markaları arasında yer alarak, Türk tekstilinin gücünü yurt dışında temsil ediyor.

Nine West Mağaza Ağını Genişletmeye Devam Ediyor

M

oda dünyasının ayakkabı alanındaki yıldızlarından biri olan dünyaca ünlü ikonik marka Nine West, yeni lokasyonlarda hizmet vermeye devam ediyor. Forum İstanbul AVM’de açtığı 117 metrekarelik yeni mağazası ile son moda ayakkabı modellerini tüketicilerle buluşturan Nine West, Türkiye’deki mağaza sayısını ise 12’ye yükseltti. Markanın ürün portföyünde ise sneaker, topuklu, düz, Oxford ayakkabılar, bot, çizme, babet, sandalet ve çanta gibi binlerce seçenek bulunuyor.

Yeni Nesil Dijital Mağaza Vestel Ekspres Açıldı

P

erakende sektöründe yenilikler yapmaya devam eden Vestel, yeni mağaza konsepti Vestel Ekspres’in ilkini Kadıköy Sahrayıcedit’te açtı. Tüketiciye yeni bir alışveriş deneyimi vadeden Vestel Ekspres konseptli mağazaların ikincisi Kızıltoprak’ta, üçüncüsü ise Suadiye’de açılacak. Hızla Türkiye’nin dört bir yanındaki işlek caddelere yayılması planlanan bu konsept ile online alışveriş kolaylığı mağazalara taşınıyor. Vestel Ekspres konsepti, dijital ekranlar üzerinden alışveriş deneyimi ve hızlı teslimat gibi uygulamalar sunuyor.

Boyner’den Beş Katlı Yeni Mağaza

B

u yıl tüm Türkiye’de 12 yeni mağaza açacağını duyuran Boyner, 2020 mağaza yatırımlarının startını İstiklal Caddesi’nden verdi. İstanbul’da kültürün, sanatın, eğlencenin ve alışverişin merkezi İstiklal Caddesi, yepyeni bir buluşma noktası kazandı. Mağaza, beş kata yayılan 4 bin 500 metrekarelik satış alanı, zengin marka ve ürün çeşitliliği, yeni nesil alışveriş konseptleriyle dikkat çekiyor.

58

MART 2020


SÖYLEŞİ

“DÖNERE KÜLTÜREL BİR MİRAS GÖZÜYLE BAKIYORUZ” Türk mutfağının geleneksel lezzetlerinden döner, bugün dünyanın pek çok ülkesinde severek tüketiliyor. Bereket Döner CEO’su ve DÖNERDER’in Genel Başkanı Muhammet Nezif Emek, döner lezzetini dünya genelinde yaşatmak için yaptıkları çalışmaları ve sektörün büyüme hacmini anlatıyor. DÖNERDER’in faaliyetlerini anlatır mısınız? Tüm Dönerciler Derneği DÖNERDER olarak, gerek yurt içerisinde gerek yurt dışında Türk mutfağının en eski ve sağlıklı lezzetlerinden olan dönere kültürel bir miras gözüyle bakıyor, döneri korumak ve yaşatmak misyonuyla birçok faaliyette bulunuyoruz. Türk dönerine konulan standartların uygulanması için mesleki takip komitesi oluşturuyor, standart dışı üretim ve satış yapanlara yönelik ilgili kurumlarla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Uluslararası gıda STK’ları ile Türkiye ve dünyanın değişik ülkelerinde Türk dönerini tanıtacak etkinlikler düzenliyoruz.

mamasıdır. Bu nedenle sektör, çok sayıda doğru bilinen yanlışla ve adaletsiz rekabet şartları ile mücadele ediyor. Dönerin tanımının net olmaması bile sektörün ciddi sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Sorunların çözümü için sektörün birlik ve beraberlik içinde uyumlu çalışan bir STK’ya ihtiyacı vardı. Biz bunu kurduk ve güçlendiriyoruz. Ayrıca işi yalnızca döner olan büyük oyuncuların sektöre girmesi gerekiyor. Böylece gerek bilgi hataları gerekse rekabet sorunları ortadan kalkacak ve geleneksel Türk döneri ana vatanı olan Türkiye’de güçlenecek ve dünyaya daha istikrarlı bir şekilde yayılacaktır.

Hazır döner sektördeki sorunlar neler? Bunların iyileştirilmesi için dernek olarak neler yapıyorsunuz? Hazır Döner sektörünün en büyük sorunu bu alanda yeterli büyüklükte ve Bereket Döner gibi yalnızca bu işe odaklanmış üreticilerin bulun-

Sektör, ne kadarlık büyüme hacmine sahip? Türkiye’de et sektörünün ana oyuncusu döner, nesilden nesile aktarılan geleneksel bir lezzet. Günde 800 ile bin ton arasında dönerin tüketildiği, büyüklüğü aylık 4 milyar TL olarak tahmin edilen bir pazar söz konusu. Her geçen gün sektöre yeni yatırımcılar giriyor, döner pazarı çeşitleniyor, restoran sayısı artıyor. AB’ye uyum süreci kapsamında 2008 yılında getirilen standartlara göre, sektörde elde döner yapımı yasaklandı. Bu karar özellikle endüstriyel döner üretimine dönük ciddi bir yatırım

hamlesini de beraberinde getirdi. Bu kararla birlikte, konulan standartlara uygun fabrika döneri üretiminde adeta bir patlama yaşandı. 2008 yılı öncesi sadece yüzde 5’lerde olan fabrika döneri tüketim oranı hızla artarak bugün yüzde 30’lara ulaşmış durumdadır. Dünyada en büyük beslenme sorunlarından biri olan obeziteye karşı artan bilinç de dönerin tercih edilme oranını artırıyor. Ülkemizdeki tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesi, Türkiye’de döner ve benzeri sağlıklı ürünler sunan zincirlerin sayısında artışın yaşanmasını sağlayan faktörlerden biri. Bereket Döner olarak bugün kaç noktada hizmet veriyorsunuz? Bu yılki hedefleriniz neler? Bugün 125 noktada hizmet veriyoruz. Franchise sistemiyle büyümemizi sürdürüyoruz. Franchise’larımızdan royalty bedeli almıyoruz. Bu sayede yatırımcılarımızın kârlılığı artıyor, zira tüm kârlılık restoranda kalmış oluyor. Şubelerimizde satılan tüm ürünler Bereket Döner tarafından en kaliteli ürünler arasından seçiliyor ve merkezi anlaşmalarla piyasa fiyatının oldukça altında şubelerimize sunuluyor. Yurt dışına yönelik planlarımız da var. 2020 yılında yurt dışında minimum on şubeye ulaşmayı hedefliyoruz.

www.kobiaktuel.com.tr

59


FRANCHISING

Tavada Tavuk 2020’de 15 Yeni Şube Açacak

B

eyaz et sektöründe ürünlerine inovasyon katarak Türkiye’deki büyümesini hızla sürdüren Tavada Tavuk, 2020 yılında 30 yeni şube açmayı hedefliyor. Tavada Tavuk İş Geliştirme Müdürü & Franchise Koordinatörü Akın Gürbüz, 2020 yılında üretim hacmini 45 tondan 55 tona çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, “Altyapımız, üretimimizi daha da artırmaya uygun. Yurt içindeki büyüme hedefimize 2020 yılı bitmeden ulaşacağımıza inanıyorum. Yurt dışı şube sayımızı da yıl sonuna kadar artıracağız. 2020 yılı sonunda 70 şube sayısını geçeceğiz” diyor. Tavada Tavuk markasının AVM’lerde en çok tercih edilen restoranlar zinciri haline geldiğini aktaran Gürbüz, bunda yenilikçi ürün Tavada Tavuk İş konseptinin önemli rol belirtiyor. Geliştirme Müdürü oynadığını Gürbüz, şu bilgileri veri& Franchise yor: “2014 yılında kuruKoordinatörü Akın Gürbüz luşumuzu tamamladık, ilk şubemizin ardından 6 yıl içinde 10 kat büyüdük. Yurt dışında Kıbrıs, Irak ve Ürdün’de açtığımız şubelerimiz ile markamızı yabancı pazarda da sevdirdik. Damak tadımız ile tüm kesimlere hitap ediyoruz. Beyaz et sektöründe, hem üretim hem de restoran işletmeciliğinde yeniliklerimiz kendi tarzımızı oluşturdu.”

60

MART 2020

Little Caesars 2020’de İlk Şubesini Göktürk’te Açtı

Ç

elebi Holding güvencesinde faaliyet gösteren Little Caesars; lezzetlerini 12 ilde bulunan 82 şubesiyle İstanbul, Adana, Ankara, Balıkesir, Çanakkale, Eskişehir, Hatay, Kocaeli, Mersin, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve Zonguldak’ta tüketici ile buluşturuyor. Türkiye’deki şube sayısına bir yenisini daha ekleyen Little Caesars, 2020’de ilk şubesini Göktürk’te açtı. Göktürk şubesinin açılış töreninde konuşan Little Caesars Türkiye Genel Müdürü Banu Arıduru, “Dünyanın en hızlı büyüyen franchise zincirlerinden biriyiz. Şimdi 82’inci şubemizi İstanbul’un Eyüp ilçesine bağlı Göktürk’te açıyoruz. Hamurunu şubede günlük hazırlayan ve müşteriye sunan tek zincir pizza markası olarak, kalite ve doğallıktan ödün vermiyoruz. Trans yağ gibi ürünleri mutfağa sokmuyor, kızartma yerine ürünlerde fırınlama gibi tamamen sağlıklı yöntemleri tercih ediyoruz” dedi. 2020 yılında yüzde 25 satış artışı ve 20 yeni şube açmayı hedeflediklerini dile getiren Arıduru, şu bilgileri akardı: “Profesyonel hayattan bunalıp, Little Caesars’a yatırım yapan franchisee’lerimiz oldukça başarılılar, hatta satış rekorları kırıyorlar. Her şey dahil franchise açma yatırım maliyetimiz KDV hariç 600 bin TL’dir. Yatırımın geri dönüşü ise 36 ila 42 ay arasında değişiyor.”


FRANCHISING

Soprano Mutfak’tan Bayilik Fırsatı

Y

apı sektörünün deneyimli firmalarından Evdema’nın mutfak mobilyaları markası Soprano Mutfak, yurt içi ve yurt dışında büyümeye devam ederken, tüm Türkiye genelinde kendi işini kurmak isteyen yatırımcılara cazip bayilik fırsatlarının kapılarını açıyor. Dekoratif şıklığı işlevsellikle buluşturan Soprano Mutfak, hazırlamış olduğu özel bayilik seçenekleri ile iş sahibi olma fırsatı sunuyor. Soprano Mutfak’ın sunduğu bayilik şartları arasında; 18 ürün grubu seçeneği, kişiye özel çözümler, güçlü müşteri hizmetleri ve satış sonrası hizmeti organizasyonu, satıcıya minimum üç mutfak teşhiri konumlandırması, bedelsiz mağaza projelendirmesi, dinamik bir teminat sistemi, güçlü bir sistemin parçası olma, sözleşme süresince isim hakkı talep etmeme, uygun fiyatlı teşhir ürünü tedariği, bedelsiz eğitim ve altyapı desteği gibi birçok avantaj yer alıyor. Fransa’da açtığı bayi ile yurt dışı pazarlarda da büyüme hedefleyen Soprano Mutfak, uzman Ar-Ge ekibi ve marka gücü ile kısa zamanda tüm dünyada bayilikler vermeyi hedefliyor. Soprano Mutfak mağazalarında, Evdema’nın diğer markaları olan Vitale Aksesuar ve Du&Ka Duvar Kağıtları ürünleri de yer alıyor.

Tavuk Dünyası’nın Bursa Yatırımları Sürüyor

B

ursa’daki ilk şubesini 2013 yılında açtıktan sonra, şehirdeki yatırım planları kapsamında restoranlarına yenilerini eklemeyi sürdüren Tavuk Dünyası, bu şehirdeki 10’uncu şube yatırımını Anatolium AVM’de yaptı. Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu, bu şubeleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Bursa’daki ilk şubemizi bundan 7 yıl önce açmış ve şehirdeki konuklarımızı ödüllü lezzetlerimizle buluşturmaya başlamıştık. Bursa’ya yaptığımız yatırımlarla 2019 sonu itibarıyla iki tanesi cadde Tavuk Dünyası CEO’su restoranı olmak üzere, Bursalı Volkan Mumcu konuklarımıza tam 9 restoranımızda hizmet veriyorduk. 2020’nin hemen başında ise Bursa’daki yatırımlarımıza bir yenisini ekledik ve şehirdeki 10’uncu şubemizin kapılarını Anatolium AVM’de açarak misafirlerimizi ağırlamamaya başladık.” Şirketin lezzet noktaları haritasında Bursa’nın en çok şubelerinin olduğu üçüncü şehir olduğuna da dikkat çeken Mumcu, “Bursa FSM Bulvarı’ndaki 600 metrekarelik restoranımız Türkiye’deki en büyük restoranımız olarak Bursa’da hizmet veriyor. Bursalı konuklarımızı daha fazla sayıda restoranımızda ağırlamak ve onları uluslararası ödüllere sahip lezzetlerimizle buluşturmaya devam etmek üzere bölgedeki yatırımlarımızı sürdüreceğiz” diyor. Anatolium AVM’deki restoranıyla birlikte Tavuk Dünyası, AVM restoranlarının sayısını 156’ya, Türkiye’deki toplam şube sayısını ise 50 şehirde 211’e taşımış oldu.

www.kobiaktuel.com.tr

61


FRANCHISING

LORİS’İN HEDEFİ 300 MAĞAZAYA ULAŞMAK

Loris, yurt içinde 250 ve yurt dışında 170 mağazasında ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunuyor. Franchising sistemiyle büyümeye devam eden marka, bu yıl 300 mağazaya ulaşmayı hedefliyor.

L

oris, ana kategorisi parfüm başta olmak üzere kolonya, vücut spreyi, saç parfümü, vücut losyonu, deodorant, duş jeli gibi kozmetik gruplu ürünlerle beraber; oda kokusu, araç kokusu, oda kokusu spreyi, araç kokusu spreyi gibi ev kozmetik ürünleri ile kendi sektöründe öne plana çıkıyor. Faaliyetlerini 2006’ dan beri hız kesmeden sürdüren Loris, bugün yurt içinde 250 ve yurt dışında yaklaşık 170 mağazayla tüketicilere ulaşıyor. 2020 yılında Türkiye’de 300 mağazaya ulaşmayı planlayan marka, yurt dışında da mağaza sayısını 300’e çıkarmayı amaçlıyor. Loris Parfüm’ün ilk yurt dışı

şubesini 2009 yılında Rusya’da açtıklarını dile getiren Loris Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Okuyucu, ardından Ukrayna ve Gürcistan’da faaliyetlerine devam ettiklerini aktarıyor. Şu anda 30’dan fazla ülkede Loris satış mağazaları ile çalışmalarına devam ettiklerini belirten Okuyucu, “Tüm Orta Asya ülkelerinde varız. Ayrıca hali hazırda Afrika ülkelerine yönelik özel bir çalışma da yapıyoruz. Sadece sayısal büyüme hedefimiz yok. Girdiğimiz pazarlara ürün ve hizmet kalitemizle de fark oluşturacaksak gireceğiz. Yeni mağazaların seçimi sırasında mutlaka aynı bölgede var olan diğer bayilerimize öncelik vereceğiz ve onların haklarını gözetiyor olacağız” diyor. Franchising Şartları Franchise sisteminin Türkiye’de ve tüm dünyada ekonomik değeri artıran bir konsept olduğunu dile getiren Okuyucu, “Kurduğumuz iş ortaklıklarında, mağaza yerinin fiziksel özellikleri ve müşteri olasılıklarının dışında, aynı değerleri paylaştığımız girişimcilerle birlikte çalışmak istiyoruz. Bayi adaylarımız, yurt dışı için 15 bin dolar, yurt içi için ise 90 bin TL civarında olan yatırım maliyetini uzun soluklu bir iş ortaklığı-

62

MART 2020

Loris Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Okuyucu na dönüştürmek için bize basit bir iş planıyla başvuru yapabiliyorlar. Kendi önerileri olan dükkan, cadde ve bölgeyi birlikte değerlendiriyor, potansiyeli analiz ediyoruz” diye konuşuyor. Bu konuda yatırım yapmak isteyen bayi adaylarına, isterlerse başvuru sürecinde Loris mağazası açacakları yerle ilgili olarak öneriler de getirebildiklerini kaydeden Okuyucu, başvuru sürecinin gerektirdiği yasal zorunluluklar da tamamlandığında mağaza açılışı için gerekli desteklerinin başladığını sözlerine ekliyor. Bayi Çalışanlarına Eğitim Desteği Loris Parfüm’ün, mağaza teslimini otomasyon sistemine ve ürünlerine dek satışa hazır halde teslim ettiğini ifade eden Okuyucu, “Tabela, raf, mimari ve teknik operasyonu hazırlanan mağazalar, saha operasyon ekipleri tarafından her aşamada destekleniyor. Loris Parfüm, bayilerin satışlarını artırmak için uzun vadeli bir eğitim planının uygulanmasını sağlıyor. Loris Akademi çatısı altında, mağazacılık, kurumsal kültür, satış ve parfüm bilgisi gibi ana konularda tüm bayi çalışanlarının eğitim ve gelişim programları takip ediliyor” diye açıklamada bulunuyor.


Dünyanın dört bir yanında 500’ü aşkın lounge’da konforu yaşayın! Ücretsiz İNDİRİN! EXPLORER

1 ADET ÜCRETSİZ GİRİŞİN ARDINDAN HER GİRİŞİNİZ €27

Tek seferlik bir giriş satın alabilir veya üyelik paketlerimizden birini seçerek ayrıcalıkların TRAVELLER 10 ADET ÜCRETSİZ keyfini çıkarabilirsiniz. GİRİŞİN ARDINDAN HER GİRİŞİNİZ €27

VOYAGER LOUNGE’LARA SINIRSIZ ERİŞİM

SINGLE BITE

www.kobiaktuel.com.tr

63


SİBER GÜVENLİK

ÇALIŞANLARIN HESAPLARINA SIM DEĞİŞİMİ SALDIRILARI İLE ULAŞILIYOR Sosyal mühendislik becerisine sahip hackerler, çalışanların Bitcoin hesaplarından, şirket verilerine ya da sosyal medya hesaplarına erişmek için SIM değiştirme saldırısı düzenliyor. GSM operatörlerinin yerine geçen hackerler, çift faktörlü kimlik doğrulama için istenen SMS’lere erişebiliyor.

K

ullanıcı, telefon ve operatörleri hakkında her türlü benzersiz bilgiyi içeren bir abone kimlik modülü (SIM) kartları hackerlerin yeni saldırı alanı olarak görülüyor. GSM operatörü ile kullanıcı arasına sosyal mühendislikleri ile sızan hackerler, önemli verilere sahip telefonları kullanan şirket çalışanlarının güvenlik savunmalarını yıkmayı amaçlıyor. Özellikle çift faktörlü kimlik doğrulama için SMS yöntemini kullanan şirket çalışanlarını konuyla ilgili uyaran Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, önemli veriler ya da kişisel sosyal medya hesaplara girişler için sadece SMS yoluyla kimlik doğrulamanın yetersiz olabileceğini belirtiyor. SIM Değiştirme Saldırısı Nedir? Bir cep telefonu operatörü kullanıcısının telefon numarasını bir hackerin SIM kartına aktarma işlemi olan SIM değiştirme saldırısı, saldırının gerçekleştiği cep telefonuna dair çeşitli kaynaklara erişimi sağlıyor.

64

MART 2020

Özellikle de şirket çalışanlarını hedef tahtalarına alan hackerler, Bitcoin hesaplarından, şirket verilerine hatta kullanıcının tüm sosyal medya hesaplarına erişim sağlayabiliyor. Bu işlemin özellikle çok faktörlü kimlik doğrulamasını SMS yoluyla koruma altına almak isteyen uygulamalar için gerçekleştiğini dile getiren Tursun, SMS’lerle iletilen şifre doğrulama savunmasının üstesinden gelen hackerlere dikkat edilerek daha aktif savunma kanallarına geçilmesini öneriyor. Sosyal Mühendislik İle Aldatıyorlar Bir cep telefonu operatörünün servis temsilcisinin sosyal mühendisliğine dayanan SIM değiştirme saldırısı, hackerlerin operatör temsilcisi olarak kendini çeşitli yollarla tanıtmasıyla gerçekleşiyor. GSM operatörü kullanıcısını aldatmaya oynayan hackerler, amaçlarına ulaştıktan sonra kullanıcıya gelen tüm SMS içeriklerini kendi SIM’lerine taşıyor. Kullanıcı, orijinal GSM operatöründen çıkarılıp

hackere bağlı bir sisteme geçmiş oluyor ve o anlarda gelen SMS’ler ile bağlantısı kesilen kullanıcı hiçbir şeyin farkında olamıyor. Şirket çalışanlarını hedef almalarının asıl nedenleri arasında sahip oldukları kripto para birimleri ve finansal değerleri olan veriler olduğunu dile getiren Tursun, bazen de çalışanları utanç verici durumlara sokmak için de bu yola başvurduklarını dile getiriyor. Daha Etkili Koruma Yöntemlerine Başvurulmalı Çift faktörlü kimlik doğrulamaya karşı saldırı çeşitlerini etkin hale getirmek isteyen saldırganlara dikkat çeken Tursun, şirket çalışanlarının önemli finansal verilere erişimlerini ve kişisel sosyal medya hesaplarının korumalarını sadece SMS doğrulama yöntemiyle değil, parmak izi okuma, biyometrik kimlik doğrulama veya tek kullanımlık parola gibi daha etkin yöntemlerle korumaları gerektiğini belirtiyor. Şirket çalışanlarına hackerlerin yaptığı sosyal mühendislikler hakkında da eğitimler verilmesi gerektiğinin altını çizen Tursun, bir çalışanın kendini ve şirketini koruyabilmesinin siber güvenliğe dair sahip oldukları bilinçle doğru orantıda olduğunu hatırlatıyor.


www.kobiaktuel.com.tr

65


SİBER GÜVENLİK

ŞİRKET KAYNAKLARINIZ DİJİTAL PARA MADENCİLİĞİ İÇİN KULLANILIYOR OLABİLİR Mİ? Dijital para değerlerinin hızlı yükselişiyle birlikte bu para birimlerinin madenciliği de iyi bir yatırım getirisi olarak görülmeye başlandı. Bitdefender Antivirüs, şirketleri kaynaklarının şirket içinden veya dışından Bitcoin madenciliği için kullanılmasına karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

B

itcoin fenomeni, dijital para birimini anlayan neredeyse herkesin zihnini ele geçirdi ve son zamanlarda sıkça görüldüğü üzere, madencilik yapma olanağına sahip olanlar bunu yapmak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor. Dijital para birimi değerlerinin ve bu para birimlerine yönelik ilginin artmasıyla birlikte birçok kişi evlerine yüksek işlemci (CPU) ve ekran kartı (GPU) bulunan sistemler kurarak dijital para madenciliği yapmaya başladı; ancak bu sistemlerin kurulması hem oldukça maliyetli hem de yüksek hızda çalıştıkları için oldukça fazla elektrik tüketimine neden oluyor. Dijital para madenciliği için daha yüksek kapasitedeki sistemlerin kullanılması daha çok kazanç sağlıyor. Şirketlerde kullanılan sistemler ise evlerde kullanılan kişisel sistemlerden daha fazla işlem gücüne sahip. Bu durum da insanları, şirket bilgisayarlarında dijital para madenciliği Bitdefender Türkiye yapmaya itiyor. Operasyon Direktörü Global güvenlik Alev Akkoyunlu yazılımları şirketi

66

MART 2020

Bitdefender Antivirüs uzmanları, şirketleri kaynaklarının şirket içinden veya dışından Bitcoin madenciliği için kullanılmasına karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Sadece Şirket İçinden Kişilerle Sınırlı Değil Madencilik, dijital para dünyasında alım satım işlemlerini onaylamak anlamına geliyor. Bunu yapmak için de madencilik amacıyla kullanılan bilgisayarın, dijital para ticareti yapan herkes tarafından paylaşılan ana deftere bağlanması, başka bir deyişle interneti kullanması gerekiyor. Şirket kaynaklarını madencilik yapmak için gizlice kullananlar sadece şirket içinden kişilerle de sınırlı kalmıyor. Son olarak Tesla’nın bulut sunucularının, hackerlar tarafından dijital para madenciliği için kullanıldığı ortaya çıktı. Hackerlar, Tesla’nın Amazon tarafından sağlanan bulut servisine herhangi bir şifre koruması olmadan kolayca erişerek madencilik yaptılar. Benzer örneklerin artması önümüzdeki günlerde birçok şirketin böyle bir problemle karşı karşıya kalabileceğini açıkça gösteriyor. Şirket Kaynaklarının Kullanılması Ek Maliyet Getiriyor Başta Bitcoin olmak üzere diğer dijital para birimlerinin madenciliğini yap-

mak yüksek elektrik faturalarına neden oluyor, bu durum madencilik için şirket sistemlerinin kullanılmasında bir başka etken olarak görülüyor. Dijital para birimlerinin popülerliğinin artmasıyla birlikte madencilerin harcadığı enerji miktarı da çok arttı. Bu nedenle şirket kaynaklarının içeriden veya dışarıdan dijital para madenciliği için kullanılması şirketlere ek bir maliyet getiriyor. Ciddi Oranda Performans Kaybı Yaşatıyor Hackerların, Bitcoin Miner virüsü ile şirket sistemlerini Bitcoin madenciliği için kullanabildiklerini belirten Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu’ya göre, bu virüsün şirket sistemine bulaştığını birkaç farklı şekilde anlamak mümkün. Bazı durumlarda ise anlaşılması oldukça güç; çünkü bu kötü amaçlı yazılım, kullanıcılar bilgisayarlarını kullanmadıkları zamanlarda da çalışıyor. Genel olarak bilgisayarlarda ciddi oranda performans kaybı yaşatıyor ve CPU ya da GPU kullanımında önemli bir artışa neden oluyor. Kurumsal şirketlerde IT yöneticilerinin, sunucularının yavaşladığını ve soğutucularının sunucular kullanılmadığında da çalıştığını anladığı anda sistemlerini kontrol etmeleri gerekiyor.


www.kobiaktuel.com.tr

67


MAKALE

MARKA EKONOMİSİ VE KÂRLILIK Serap Öcal Step Media Reklam ve Pazarlama Kurucusu

Marka ekonomisinin katma değeri; marka ile satış yapan perakende firmasının yarattığı katma değer, birçok unsurun yarattığı ek değerlerden oluşur. Marka ekonomisi uygulamasında İtalya ve İspanya iyi bir örnektir. Hızlı kentleşme oranına sahip olan Türkiye ise, Avrupa’nın 6’ncı büyük pazarıdır.

M

arka ekonomisinin, üretim sonrası işlevlerin eklenmesi ile ortaya çıkan değer zinciri içindeki iktisadi faaliyetlerden ve bu faaliyetlerin yarattığı katma değerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Marka ekonomisinin katma değeri; marka ile satış yapan perakende firmasının yarattığı katma değer, birçok unsurun yarattığı ek değerlerden oluşur. Ek Değer Yaratan Unsurlar • Üretim ve Türkiye’den yapılan alımlar • Pazar araştırmaları, tüketici araştırmaları • Tasarım, koleksiyon, ürün geliştirme • Tedarik, lojistik, depolama, dağıtım • Reklam, kurumsal kimlik, iletişim, sosyal sorumluluk • Nitelikli iş gücü, yüksek verimlilik • Mağaza zinciri, mağaza kiraları, dekorasyon • Yurt içi ve yurt dışı mağazacılık, satış sözleşmeleri • Ürün güvenliği, ürün sorumluluğu ve satış sonrası hizmetler Marka Ekonomisinde İtalya ve İspanya Örneği Marka ekonomisi uygulamasında İtalya ve İspanya bizler için iyi bir örnektir. İtalya, moda markalı ve markalı ürün satıyor, devlet de moda markalarına güçlü destek sağlıyor ve markalar tasarımcılarla iş birliği yapıyor. İspanya ise, küresel fırsatları değerlendirerek; fast fashion / hızlı moda akımını yaratmıştır. Buna güçlü lojistik altyapısı ve kapasitesi de eklenmiştir. Markaları ayrıca yurt dışında da katma değer yaratıyor. Bir zamanlar Avrupa’nın köylüsü kabul edilen İtalya ve İspanya, marka ekonomisine geçerek ülke imajlarını yükselttiler, turizmden gelen gelirlerini arttırdılar. İtalya, İspanya ve Türkiye’nin Gelişimi 1960’larda Almanya’ya çalışmak için işçi

68

MART 2020

göndermeye başlayan üç ülke olan İtalya, İspanya ve Türkiye’nin gelişme tercihlerini şöyle açıklayabiliriz: • Her üç ülke de 1960’lı yıllarda gelişme arayışındaydı ve çalışabilir nüfus, yüksek işsizlik ve sınırlı iş olanaklarına sahipti. • 1970’lerden itibaren İtalya, bir yandan markalaşma yolundayken, diğer yandan ucuz işgücünü eğitip kaliteli üretimde kullanmaya başlayarak küresek ölçekte markalar yaratıyor ve dünya modasına yön verir hâle geliyordu. • 1990’larda İspanya, küresel talep koşulları ile ticaretteki serbestleşme eğilimini iyi öngörerek, fast fashion / hızlı moda akımını yarattı. • Türkiye, 1980’lerin ortasından itibaren global markalara üretim yaparak, ürettiği ürünleri ihraç etmeye başlamıştı. • Günümüze geldiğimizde ise Türkiye’nin kendi markaları ile yurt içi ve yurt dışındaki ticareti öne çıkar. Türkiye’de Marka Ekonomi 2019 yılı TUİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun ortalama yaşı 32. Hızlı kentleşme oranına da sahip olan ülkemiz, Avrupa’nın 6’ncı büyük pazarıdır. Lüks tüketime bütçe ayırabilen kişi oranı da her geçen gün artmaktadır. Bu oranın tabana yayılması ve lüks ve kaliteli hizmetin ulaşılabilirliği, markalaşma bilincinin artışıyla gerçekleşecektir. Markalaşmak İçin Neler Yapılmalı? Kurumların kendi çalışma prensipleri ve hedeflerine uygun gerçekçi bir iş planı ve zaman yönetimi, markalaşma sürecinde büyük önem taşır. Stratejiler, kurumların mali yapısı ve olanaklarıyla uyumlu olmalıdır. Firma, ürettiği ürünün rekabet avantajını iyi kullanmalı, kaliteli ürünü uygun fiyata satabilecek rekabetçi yapı kurmalıdır.


OTOMOTİV

ALFA ROMEO 110 YAŞINDA Alfa Romeo, tarihe damgasını vuran otomobiller ve sportif başarılarla dolu 110 yılı geride bıraktı. 1910 yılından günümüze her dönemin öncü teknolojilerine sahip otomobillerini üreten Alfa Romeo, yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde farklı etkinliklere de imza atmaya hazırlanıyor.

A

lfa Romeo, bu yıl 110’uncu yaşını kutluyor. 1910 yılından günümüze gerek yol gerekse de yarış otomobilleri klasmanındaki özgün ve yenilikçi yaklaşımıyla otomotiv dünyasında önemli izler bırakan marka, yıl boyunca farklı konseptlerde etkinlikler gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Alfa Romeo’nun yeni yaşına özel olarak Alfa Romeo Style Center’ın (Alfa Romeo Tasarım Merkezi) hazırladığı logo ise markanın güçlü yanlarını, teknolojisini, sürüş keyfini ve estetikliğini yansıtıyor. Alfa Romeo Tutkusu Alfa Romeo’nun 110’uncu yaş günü kutlamaları çerçevesinde düzenlenecek etkinliklerin ilki, 13-16 Mayıs tarihleri arasında Brescia-Roma-Brescia pistindeki “Red Arrow” gösterileriyle başlayacak. 24 Haziran tarihinde ise “La Macchina del tempo – Museo Storico Alfa Romeo” (Zaman Makinası – Alfa Romeo Tarihi Müzesi) görkemli bir kutlamaya ev sahipliği yapacak. İçerisinde yer alan kitapçı, belge merkezi, test sürüş alanı, showroom ve test parkuru ile gerçek bir marka merkezi olan müzenin davetlileri ise Alfa tutkunlarının oluşturduğu kulüpler ve fanlar olacak.

üretim bandından indirdi. 1913 yılında ise aynı model baz alınarak 147 km/s hıza erişebilen yarış otomobili üretildi. 1915 yılında otomobil fabrikasını mühendis Nicola Romeo’nun satın alması ve 1920 yılında Torpedo 20-30 HP modellerinin üretimiyle, ilk Alfa Romeo logosunu taşıyan modeller de çıkmış oldu. 1950 yılına gelindiğinde 1900 modelinin üretimine başlanırken 1954 yılında Giulietta Sprint üretildi. 1958’de ise Giulietta’nın Spider ve Coupe versiyonları da satışa sunuldu. 1972 yılında markanın ilk önden çekişli otomobili olan Alfasud banttan indi. Alfa Romeo’nun 1976’da ürettiği Alfa 2000 TD ise turbo dizel motora sahip ilk İtalyan otomobili ünvanını aldı. Fiat Çatısı Altında 1981 yılına gelindiğinde Fiat çatısı altına katılan Alfa Romeo, en önemli modelleri arasında bulunan 33 ve 75’i bu dönemlerde satışa sundu. Tamamı Fiat çatısı altında geliştirilen ilk model olan 164, şirketin Chrysler ile anlaşmasının ardından Kuzey Amerika’da da satışa

sunuldu. 2001’de Yılın Otomobili Ödülü’nü Alfa Romeo 147 alırken, markanın diğer kilometre taşları arasında GT, Brera, Spider gibi modeller ön plana çıktı. 2008 yılında lüks küçük sınıfta Mito ve 2010 yılında pazara sunulan kompakt sınıf model Giulietta ise Alfa Romeo’nun farklı segmentlerdeki başarılı modelleri olarak otomobil dünyasında iz bıraktılar. Alfa Romeo, sportif hatchback Giulietta’nın haricinde; lüks orta sınıfta yer alan temsilcisi Giulia veilk SUV modeli Stelvio ile tutkunlarıyla buluşmayı sürdürüyor. Marka aynı zamanda, F1 Dünya Şampiyonası’nda yarışmaya devam ediyor.

Alfa Romeo’nun Kilometre Taşları 1910 yılında İtalya’nın Milano şehrinde Anonima Lombarda Fabbrica Automobili (ALFA-Lombarda Anonim Otomobil Fabrikası) adıyla kurulan Alfa Romeo, aynı sene ilk modeli olan ve 100 km/ s’nin üstünde hızlara çıkabilen 24 HP’yi

www.kobiaktuel.com.tr

69


SAĞLIK

MAKALE

KORONAVİRÜSÜ VE KORUNMA YOLLARI

K Dr. Serap Erdem Aile Hekimliği ve Anti-Aging Uzmanı

Koronavirüsün en önemli komplikasyonu, zatürre ve solunum yetersizliğine yol açabilmesidir. Özellikle risk grubundaki çocuk ve gençleri hastalıktan korumak gerekir. Bunun için bazı önlemler alınmalıdır.

oronavirüsü (coronavirus) üst solunum yollarında enfeksiyona yol açabilen viral etkenlerden sadece bir tanesidir. Enfeksiyon pek çok bakımdan mevsimsel gripten ayırt edilemez. Birçok çeşidi vardır; kedi, yarasa ve deve gibi evcil, yabani ve tarım hayvanlarında hastalık yapabilen bir virüs topluluğudur. Çocuk, yaşlı, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi bozuk olanlarda hastalık daha ağır seyreder. Kış ve erken bahar aylarında sık olarak ortaya çıkar. Nasıl Bulaşır? Hastalık daha çok hayvanlarda ortaya çıkar. Nadiren hayvanlardan insanlara, insanlardan da diğer insanlara geçiş gösterir. Tıpkı mevsimsel grip etkeni gibi yakın temas, öksürük ve aksırık gibi yollarla insanlar arasında yayılım gösterebilir. Belirtileri Nelerdir? Çoğunlukla hafif orta derecede üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ortaya çıkar. Ateş, baş ve boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük gibi solunum yollarına ait belirtiler ön plandadır. Hastalık ayrıca bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi mide ve bağırsak şikayetlerine de neden olabilir. Nelere Yol Açabilir? Hastalığın en önemli komplikasyonu, zatürre ve solunum yetersizliğine yol açabilmesidir. Ayrıca yine akut bronşit ortaya çıkabilir. Koronavirüsü enfeksiyonu sars’a (ciddi akut solunum yetersizliği sendromu) neden olabilir. Bu durumda hastanın yoğun bakımda tedavisi gerekir. Ayrıca bu virüs böbrek yetersizliğine de sebep olabilir. Tedavisi Mümkün Mü? Hastalığın herhangi bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Antibiyotikler hastalığa karşı etkisizdir. İstirahat, dengeli beslenmek ve evde kalmak hastalığın kısa sürede geç-

70

MART 2020

mesinde etkilidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar yazarak belirtilerin giderilmesine yönelik, semptomatik tedavi uygulanır. Yatılan ya da uzun süre kullanılan odaların nemlendirilmesi ve sıcak duş alınması boğaz ağrısına ve öksürüğe iyi gelir. Hastaların bol sıvı tüketmesi, iyi beslenmesi, mümkün olduğunca yorgunluktan kaçınılması, dinlenilmesi ve etkin uyunmasını önemlidir. Tuzlu suyun üç-dört saat ara ile buruna çekilmesinin, ağızda gargara yapılmasının yararlı olur. Grip ve soğuk algınlığında ne yapılıyorsa aynısı yapılmalıdır. Hasta Olmamak İçin Ne Yapılmalı? Toplum sağlığı açısından koruma yaklaşımı çok değerlidir. Risk grubundaki çocuk ve gençleri hastalıktan korumak gerekir. Temizlik ve kişisel hijyen önemlidir. Okullarda, iş, çalışma ve toplu yaşam alanlarında özellikle el hijyeni sağlanmalı, eller sık sık yıkanmalıdır. Alkollü el dezenfektanları da kullanılabilir. Okullarda, çocukların bir arada bulunmalarının zorunlu olmadığı okul gezileri gibi sınıf dışı faaliyetleri salgın durumlarında sınırlanmalı, hastalanan çocuklar okula gönderilmemelidir. Genel toplum kurallarına riayet edilmelidir. Vücudun bağışıklık sisteminin üst düzeyde tutulması için dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı da son derece önemlidir. Düzenli uyku, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkolden uzak durmak gerekir. Maske takılması, ellerin sık sık yıkanması, öksürük ve hapşırık durumunda mendil kullanılması, yabancı yüzeylerle temas sonrası ellerin hiçbir şekilde yüze, buruna, ağza ve gözlere temas ettirilmemesi uygun olur. Hasta kişilerden ve kapalı mekanlardan mümkün olduğunca uzak durulması, hem bu virüsün hem de diğer solunum yolu virüslerinin bulaşmaması için etkili bir yöntemdir. Bunların yanı sıra et ürünlerinin iyice pişirildikten sonra tüketilmesi tavsiye edilir.


SAĞLIK

YÜZ GERME HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN

6 YANLIŞ Yüz gençleştirme işlemlerine yönelik ilgi günden güne artıyor; ancak kişilerin yüz germe operasyonlarıyla ilgili bilgileri yeterli olmayabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Aslan, yüz germe ve tazeleme uygulamaları hakkında doğru bilinen 6 yanlışı anlatıyor.

S

osyal medyanın etkisi ve modern yaşamın yeni kuralları, birçok kişide her zaman daha genç, sağlıklı ve bakımlı olma isteği uyandırıyor. Bu nedenle yüz gençleştirme işlemlerine yönelik ilgi de günden güne artıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Aslan, yüz germe işlemini “yüz ve boyundaki yıpranma, yaşlanma sonucu oluşan cilt sarkıklıkları ile ağız, burun ve göz çevresindeki çukurların iyileştirilmesi için yapılan cerrahi işlemler bütünü” olarak tanımlıyor. Aslan, sosyal medyanın yaygınlaşması ve kullanım şekline bağlı olarak insanlarda gelişen mutlak iyilik halinde olma gerekliliği duygudurumunun, tıbbi müdahale ve tedavi yöntemlerini değiştirdiği kanaatinde. Yüz gençleştirme konusundaki bilgi kirliliğine de dikkat çeken Aslan, yüz germe ve tazeleme uygulamaları

Acıbadem Fulya Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ozan Aslan

hakkında doğru bilinen 6 yanlışı anlatarak, önemli uyarılar ve önerilerde bulunuyor. 1. Yüz Germe Her Yaşta Yapılabilir: Yanlış! Doğrusu: 20’li ve 30’lu yaşlarda dolgu, botoks, antiaging ve mezoterapi uygulamaları gibi ‘minik dokunuşlar’ ile cerrahi operasyona olan ihtiyacın ertelenmesi gerekiyor. Aslan’ın açıklamasına göre, yüz germe ihtiyacı olan hastalarda bu koruyucu girişimler fayda sağlasa da uzun ömürlü olamıyor. İleri yaş gruplarında ise anestezi ve cerrahi komplikasyon riskleri değerlendirilerek ameliyat süresinin daha kısa olduğu güvenli teknikler seçiliyor. 2. Yüz Yaşlanması Deri Sarkması Sonucu Oluşan Bir Hastalıktır: Yanlış! Doğrusu: Hücresel yaşlanma bir hastalık olmayıp genetik, çevresel ve ruhsal etkiler nedeniyle dokuların zaman içinde fonksiyon azalmasına uğradığı doğal bir süreç. Vücudumuzun en büyük organı olan derimiz de, bu yaşlanma sürecinden görünür şekilde etkileniyor. Yaşlanma ile yüz derisinde elastikiyeti sağlayan kolajen, elastin ve hyalüronik asit kayıpları yaşanıyor; hücre yenilenmesinde bozulma ile pigment birikimleri oluşuyor. Bunun sonucunda ciltte gerginlik kaybı, kuruluk, lekelenme ve pullanma görülüyor. 3. Yüz Germe Operasyonu Sadece

Kulak Önündeki Fazla Deri Alınarak Yapılır: Yanlış! Doğrusu: Aslan, günümüzde bu yöntemin yüzde meydana gelen bozulmanın derecesine bağlı olarak kök hücre tedavileri, yağ greftleri, sarkan kas örtünün askılanması gibi çok sayıda teknikle birlikte kullanıldığını belirtiyor. Bu sayede yüz germe operasyonundan çok daha iyi sonuçlar elde ediliyor. 4. Botoks, Dolgular Ve Lazer Uygulamaları, Cerrahi Gerekliliğini Ortadan Kaldırır: Yanlış! Doğrusu: Bu yöntemler cerrahiye duyulan gereği ortadan kaldırmıyor, sadece bir süre erteliyor. Aslan’ın açıklamasına göre, bu işlemlerin cerrahiden önce ve sonra, destek tedavi olarak uygulanmalası sonucun kalıcılığına destek oluyor. 5. Yüz Germe Sadece Kadınlar İçindir: Yanlış! Doğrusu: Eskiden erkek hastalar arasında çok yaygın olmayan kozmetik cerrahi giderek daha fazla erkek tarafından tercih ediliyor. 6. Yüz Germe Yaşlanmayı Hızlandırır: Yanlış! Doğrusu: Yaşlanma süreci de durdurulamıyor; çünkü dokuların yaşlanması doğal bir süreç. Yüz germe operasyonlarında kullanılan teknikler ise yaşlanma sürecini durduramayacağı gibi hızlandırmıyor da.

www.kobiaktuel.com.tr

71


SAĞLIK

KADIN KANSERLERİNE KARŞI HAYATİ ÖNERİLER Kadın kanserleriyle mücadelede eden kadınlar, Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği’nin Acıbadem Maslak Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen farkındalık toplantısında deneyimlerini paylaştı; uzmanlara bol bol sorular sorma fırsatı buldu. Uzmanlar, kadın kanserlerine karşı hayati öneriler ve uyarılarda bulundu.

T

ürkiye’de her yıl 21 bin kadın meme kanseri, 4 bin 900 kadın rahim kanseri, yaklaşık 3 bin 136 kadın yumurtalık kanseri ve 2 bin 205 kadın da rahim ağzı kanseri tanısı alıyor. Oysa bu kanser türlerinde erken tanı, tedavi başarısını yükseltiyor ve hayat kurtarıyor. İşte, bu gerçekten yola çıkarak meme kanseri başta olmak üzere tüm kadın kanserleri konusunda farkındalık çalışmalarıyla, toplumda sağlık bilincini artırmak için çalışan Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği, Acıbadem Maslak Hastanesi Konferans Salonu’nda halka açık toplantı gerçekleştirdi. “Bilmeden Olmaz! Kanserde Genomik Profilleme ve Farkındalık Konferansı”nda hastalar ve uzmanlar bir araya geldi; akıllardaki sorular cevap buldu. Toplantıda; ailesinde 10 kadın kanseri öyküsü bulunan; kendisinin de meme, rahim ve yumurtalıkları alınan Emek Topaloğlu Çelik ile genç yaşında kapısını çalan yumurtalık kanseri mücadelesinden başarıyla çıkan Tülay Tatar da kendi deneyimlerini, öykülerini anlattı. Pİ Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş’ın moderatörlüğünde

72

MART 2020

gerçekleştirilen toplantıda; Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp ve Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Taha Bahsi kadın kanserlerine karşı hayati öneriler ve uyarılarda bulundu. “Bu taramalar hayat kurtarıyor” Toplantıda konuşan Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, yumurtalık kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’inin ileri evrede tespit edilebildiğini, bu nedenle periyodik jinekolojik muayenelerin erken tanıda önem taşıdığını söyledi. Rahim ağzı kanserlerinin, kanser öncesi dönemlerde tespit edilmesini sağlayan tarama programlarının olduğunu ve rahim kanserlerinin büyük bir kısmının menopoz sonrası meydana geldiğini kaydeden Güngör, özellikle kanaması olan menopozdaki kadınların mutlaka beklemeden jinekolojik muayeneye gitmeleri gerektiğini belirterek, bu kanserlerin erken tanısının tedavi başarısını çok yükselttiğini vurguladı. Erken tanı için kadınların, devletin de ücretsiz olarak gerçekleştirdiği tarama

programlarına mutlaka katılmalarını isteyen Güngör, “Kendilerini çok sağlıklı hissetseler de kadınların mutlaka periyodik olarak doktora gitmelerini öneriyorum. Sağlık Bakanlığı da kısa adı KETEM olan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’nde ücretsiz taramalar uyguluyor” dedi. Jinekolojik kanserler arasında en sık rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri görüldüğüne dikkat çeken Güngör, “Rahim ağzı kanserinin tarama programı var; smear testi veya HPV testiyle taramaları yapılabilir. Ayrıca rahim ağzı kanserinden korunmak için genç kadınlara aşılarının yaptırılmalarını öneriyorum. Daha sık menopoz sonrası görülen rahim kanseri açısından, menopoz sonrası meydana gelen kanamalarda mutlaka doktora kontrole gitmelerini öneriyorum. Erken tanı için her yıl şikayet olsun ya da olmasın mutlaka bir kadın doğum muayenesine gidilmesi çok önemli” dedi. “Kişiye özgü tedavi artık genele yayıldı” Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp de konuşmasında, toplumun


SAĞLIK

kadın kanserlerine karşı farkındalık programlarıyla bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Bilinçlendirme ile tümörlerin erken saptanabilmesinin yaşamsal avantajlar sağladığını, son yıllarda kişiye özgü tedavinin de genele yaygınlaştırılmış olmasının sevindirici olduğunu vurgulayan Eralp, şöyle konuştu: “Kişiselleştirilmiş tedavi artık günümüzde kanser tedavisinde çok önemli bir yer edinmiş durumda. Standart tedaviler yerine kişisel tedavilerle kanserin tedavi oranını yükseltmeye çalışıyoruz. En büyük gelişmelerden birisi; bunun artık toplum bazında kanser hastalarının geneline yayılabilmiş olması ve daha sık kullanılıyor olması.”

BRCA1/BRCA2 genlerinde mutasyon varsa, diğer memede kanser ortaya çıkma riskini bilmeleri ve aile bireyle“Geniş Kanser Genomik Profilleme testleri kişiye özgü tedaviyi belirliyor” rinin de risk durumunu öğrenmeleri Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Taha Bahsi, açısından faydalı olacaktır. Devlette kanserden sorumlu binlerce genomik ücretsiz olarak yaptırabilirler ki, bir kez değişikliğin söz konusu olduğunu be- yaptırmak da yeterli.” lirterek, “Her hastada kansere yol açan ortak ve farklı genler ya da aynı gen- “Farkındalık çalışmalarımız hızla de farklı mutasyonlar bulunabiliyor. sürecek” Genomik Profilleme Testleri bize has- Meme kanseri başta olmak üzere, talarda kansere yol açan mutasyonu tüm kadın kanserleri –yumurtalık, rabulup, hangi hastaya hangi ilacı kulla- him, rahim ağzı kanserleri- konusunnabileceğimizi, hangi ilaçların birlikte da toplumu bilinçlendirme ve maddi verilip verilemeyeceğini söylüyor” dedi. yetersizliği olan hastalara teşhis ve Meme ve yumurtalık kanserlerinin yüz- tedavide destek verme amacıyla kude 5-10’undan kalıtsal nedenlerin so- rulan Pİ Kadın Kanserleri Derneği’nin rumlu olduğunu söyleyen Bahsi, şöyle Başkanı Arzu Karataş da, farkındalık konuştu: “En sık da BRCA1 ve BRCA2 çalışmalarına hızla devam edeceklerini genleri sorumludur. Bunlar ülkemizde vurguladı. Karataş, dernek olarak, bu hem özel hem kamu kurumlarında ya- çok önemli mücadelede hastaların ve pılıyor. Özellikle genç yaşta ve ailesin- hasta yakınlarının omzundaki el olmayı de kanser hikayesi olan kadınların bu hedeflediklerini söyledi. testleri yaptırmasını öneriyoruz. Önceki yıllarda meme veya over kanseri Cesur Davrandı olan hastalarımızın da bugün bu test- Toplantıya, kadınlara örnek olacak leri yaptırmalarını öneriyoruz; çünkü cesur davranışıyla takdir toplayan 40

yaşındaki Emek Topaloğlu Çelik’in öyküsü damga vurdu. Annesi ve iki teyzesini meme ve yumurtalık kanserinden kaybetti. Dört kuzeni, iki kuzen çocuğu ve ablası ise halen aynı kanserlerle mücadele ediyor. Yumurtalık kanseri ablasının da kapısını çalınca “Artık sıra bende!” dediği anda, hayatı değişti 40 yaşındaki Çelik’in. Çocukluğundan beri ailesindeki kanser öyküleriyle büyüdüğünü ve dolayısıyla kanserin hayatından hiç çıkmadığını anlatan Çelik, “Ailede kanser, adeta bir genetik kader ve hayatımızın stres noktası oldu. Üstelik yalnızca kendi adıma değil, yeğenlerim adıma, hatta çocuğum adına” dedi. Ailesinden taşınan bu riski, minimuma düşürmek için önlem almaya karar verişini ise şöyle anlattı: “Ablamın tedavisi sırasında onkologlar bana da BRCA testi yaptırmamı önerdi. Sonucun pozitif olduğunu öğrenince bu kötü gidişata ‘dur’ demek gerekiyordu ve ikişer ay arayla rahmimi ve yumurtalıklarımı aldırdım, sonra da meme boşaltma operasyonu oldum. Tüm kadınlarımızı kendimize yakışır şekilde cesur olmaya çağırıyorum.” Bir Cümle Duydu, Hayatı Değişti Toplantıda katılımcılarla deneyimlerini paylaşan bir isim de, genç yaşında kapısını çalan kadın kanseriyle mücadelesinden başarıyla çıkan Tülay Tatar oldu. “Bir cümle duydum, hayatım değişti” diyen Tatar, “Şiddetli karın ağrısı ile acil servise gittiğim. Ne yatıran ne oturtan bir sancıydı bu. ‘Ameliyat şart’ dediler. Bu cümle benim hayatımı kararttığı gibi, yeni bir hayata başlamama vesile oldu. Tedavi oldum, çok şükür şimdi gayet iyiyim, kontrollerimi yaptırıyorum” dedi.

www.kobiaktuel.com.tr

73


MAKALE

PSİKOTERAPİ VE KİŞİYE KAZANDIRDIKLARI Dila Selengil Ertemli Psikoterapist / İletişim & İlişki Danışmanı-Eğitmeni

Psikoterapi yaşam becerilerinizi arttırır, stresli durumların üstesinden gelme yeteneği ve etkin iletişim becerileri kazandırır. Psikoterapi sorunun niteliğine göre bireysel, çift/evlilik terapisi, aile terapisi ya da grup terapisi şeklinde uygulanabilir.

74

MART 2020

P

sikoterapi; bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlığının korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adıdır. Birçok psikoterapi türü mevcuttur ve bunların her biri kendine özgü bir yaklaşıma sahiptir. Çoğu psikoterapi türü yöntem olarak “karşılıklı konuşma” yöntemini kullanır. Bazı psikoterapi türlerinde ise iletişimde araç olarak; yazma, çizme, sanatsal çalışmalar, drama (rol yaparak, kurgulanan belli kişiyi/ nesneyi canlandırma) ve müzik kullanılır. Psikoterapistin, farklı psikoterapi eğitimleri almış olması seanslardaki etkinliğini arttırır. Sizin için uygun olan psikoterapi türü, psikoterapistiniz tarafından ihtiyacınız doğrultusunda belirlenir. Psikoterapi Sürecinde İlk Adım Psikoterapist; danışanının iş ve özel yaşamındaki zorlayıcı durumlarının arkasında, hangi yapıların olduğunu anlamaya çalışır. Yani danışanın olayları değerlendirme şeklini belirleyen “Engelleyici İnanç Kalıplarını” ve olaylarla baş ederken kullandığı “Sağlıksız Baş Etme Tutumlarını” inceler. Yaşadığı zorlayıcı durumun, danışanın çocukluk deneyimleriyle olan bağlantılısını araştırır. Bu süreçte, danışanın yaşam öyküsünden faydalanır; çünkü yaşam öykümüz, bizi biz yapan tüm bilgileri barındırır. Aklınıza şöyle bir soru gelebilir: “Ya çocukluk anılarımı hatırlayamıyorsam?” Evet, bazıları çocukluk anılarını hatırlayamayabilir. Çocukluk yaşantınızı hatırlamıyor bile olsanız, yaşamınızda tekrar eden örüntüler psikoterapi için yeterli bilgileri içerir. Bu örüntülere örnek olarak; “İş yaşamında benden daha az yeterliliği olanlar yükseliyor; ama ben aynı yerde sayıyorum”, “İlişkilerimde hep aynı şeyleri yaşıyorum”, “Benim sorumluluğumda olmayan işler

benden istendiğinde, ‘hayır’ diyemiyorum”, “Kendimi doğru ifade edemediğim için sık sık yanlış anlaşılıyorum”, “Öfkeme hakim olmakta zorlanıyorum” gibi cümleleri verebiliriz. Psikoterapi Ne Kadar Sürer? Psikoterapi seansları sürecinde; ruhsal durumunuz, düşünceleriniz, duygusal yapınız ve kişilik yapınızla ilgili bilgilendirilirsiniz. Buna “Psiko-Eğitim” denir. Psiko-Eğitim objektif bir iç görü kazanmanız için önemlidir. İç görü yeteneğinizin gelişmesi, size hayatınızın kontrolünü elinize almanızda ve karşınıza çıkabilecek zorlukların üstesinden gelmenizde size yardımcı olacaktır. Psikoterapi sürecinde en merak edilen konulardan biri, sürecin ne kadar süreceğidir. Bu süreç psikoterapistin, sizin öykünüzü dinledikten sonra verebileceği bir karardır. Psikoterapinin süresi; şikayetlerinizin ne kadar süredir devam ettiğine, günlük hayatınızı nasıl etkilediğine, değişime ne kadar istekli olduğunuza ve değişim için ne kadar emek verdiğinize göre değişir. Psikoterapi Size Neler Kazandırır? • “Hayır” diyebilmeyi başarırsınız. • Kendinize olan güveniniz artar. • İstek ve ihtiyaçlarınızı dile getirebilmeniz kolaylaşır. • Duygu ve düşüncelerinizi doğru ifade etme becerisi kazanırsınız. • Öfkenizi kontrol etmeyi öğrenirsiniz. • Konfor alanından çıkma cesaretinizi toplarsınız. • İlişkilerinizdeki çatışmaları azaltırsınız. • Sağlıklı ilişkiler kurma yeteneğinizi geliştirirsiniz. • Suçluluk duygusundan özgürleşirsiniz. • Affedebilmeniz kolaylaşır. • Takıntılarınızla başa çıkabilirsiniz.


LIFE

LEZZET

MUTFAKTA BAHARATIN GÜCÜ Öğr. Gör. Birsel Erbaş Doğuş Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü

Baharatlar lezzetiyle, kokusuyla ve aromasıyla yemeklerimize farklı bir tat katar. Her baharatın uyum sağlayacağı yemek farklılık gösterebilir. Baharatların şifa verici özelliği de bulunur. Baharatları alırken ve saklarken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.

M

utfaklarımızdan eksik etmediğimiz baharatlar, lezzetiyle, kokusuyla ve aromasıyla yemeklerimizi bir üst seviyeye çıkaran güçlü tamamlayıcılardır. Çeşitli bitkilerin tohumu, yaprakları, kökleri, çiçekleri, kabukları gibi kısımlarından elde edilen baharatlar aynı zamanda şifa verici özelliği ile de kullanılan doğal karışımlardır. Tohumlu baharatlar daha uzun ömürlüdür. Bu tür baharatları tavada iki-üç dakika kavurduktan sonra bir öğütücü ile toz haline getirip daha kokulu ve taze bir şekilde kullanabiliriz. Bunlar; kişniş, kimyon, karabiber, rezene, anason gibi baharatlardır. Ot-yaprak kategorisine giren baharatlar ise taze ve kuru olarak kullanılabilir. Kekik, biberiye, adaçayı, tarhun otu, nane, zahter, defne yaprağı bunların başlıcalarıdır. Hangi Baharat, Hangi Yemekte Kullanılır? Birçok baharat çeşidi ile deneme yoluyla yaratıcı lezzetler elde edebiliriz; fakat özellikle kırmızı etlerde, balıklarda, tavuklarda belli bir uyumu yakalamış ve tüketilen baharatlar vardır. Bunları ele alacak olursak; karabiberi çoğu yemekte, marinasyonda kullanırız. Kimyon mutfaklarımızdan eksik etmeyeceğimiz bir baharat olup çoğu yemekte başrolü oynar. En çok kırmızı et ve köfte harçları ile uyumludur. Kişniş limonsu bir lezzete sahiptir ve çorbalarda, salatalarda, salata soslarında, çeşitli et yemeklerinde ve zeytinyağlılarda kullanılabilir. Tarçın özellikle pilavlarda ve tatlılarda kullandığımız bir baharattır, baskın bir tada sahiptir. Kök baharat olan zerdeçal renk verici olması sebebiyle soslarda, çorbalarda kullanılabilir. Rezene tohumu ve anason deniz ürünlerinde, balık marinasyonlarında, bazı hamur işlerinde ve soslarda kullanılabilir. Sumak keskin bir tada sahip olup limonun alternatifi olarak kullanılabilir. Safran, değerli bir baharat olup özel soslarda, pilavlarda, tatlılarda kullanılabilir. Muskat ise özellikle beşamel sos yaparken kullanılır.

Baskın bir tat olduğundan az kullanılmasına dikkat edilir. Dünyada en çok baharat kullanan ülke Hindistan iken, Türkiye’de baharat tüketiminin en fazla olduğu bölgemiz Güneydoğu Anadolu olup burada en çok acı biber, sumak, isot, nane kullanılır. Özellikle Hindistan’da çok kullanılan baharat olan köri, birçok baharatın bir araya gelmesiyle oluşan karışım bir baharat olup kremalı tavuk yemeklerinde kullanılır. Bir diğer Hint baharatı olan garam masala da birçok baharattan oluşur. Tavuk yemeklerinde ve pilavlarda kullanılan bu baharat şifalı bir etkiye sahip. Baharat Alırken Nelere Dikkat Edilmeli? Paketli ürünler ne kadar güvenilir olsa da baharat söz konusu ise mutlaka güvenilir bir aktardan veya sirkülasyonu olan baharat çarşısından az miktarda alınmalıdır. Az miktarda olmasının sebebi uzun süre kullanımda aromasını, kokusunu yitirmemesi içindir. Baharatın rengi parlak, kokusu yerinde ve nem almamış olmalıdır. Baharat muhafaza edilirken hava almayan kaplar kullanılmalı ve nemden, sıcaktan uzak tutulmalıdır. Baharatlar, birçok rahatsızlığa iyi gelir. Özellikle antik çağda baharatların ilaç yapımında kullanıldığı bilinir. Sağlık açısından önem arz eden baharatların dozunda kullanılması da diğer önemli bir noktadır. Çemen Tarifi Sizlerle yemeklerinizde sihirli bir etkiye sahip olan baharatlarla yapılan, kahvaltı sofralarınıza renk katacak şifa deposu bir çemen tarifi paylaşmak istiyorum. Malzemeler için 300 gr. biber salçası , 100 gr. domates salçası, üç diş ezilmiş sarımsak, 50 ml. sızma zeytinyağ, yeterli miktarlarda (iki çay kasığı ) kekik, nane, karabiber,pul biber, kimyon, kişniş tozu, isteğe göre ceviz veya fındık gerekiyor. Çemeni hazırlamak için tüm malzemeleri karıştırarak, bir cam kavanozda kapağı kapalı bir şekilde üç gün muhafaza edebilirsiniz. Afiyet olsun.

www.kobiaktuel.com.tr

75


LIFE

MEKAN

Kars Mutfağı Hilton İstanbul Bosphorus’ta

H

ilton İstanbul Bosphorus’un gözde mekanı Lalezar, Anadolu’nun yöresel lezzetlerini tanıtmak ve kadın girişimcileri desteklemek amacıyla bundan iki yıl önce hayata geçirdiği “Yerel Mutfak Global Lezzet” projesi kapsamında, bu kez kaşarından kazına kendine has lezzetleriyle ün yapmış Kars mutfağını ağırlıyor. Son yıllarda özellikle Doğu Ekspresi yolculuklarıyla daha da popülerleşen Kars’ın zengin mutfak kültürü, 5-6-7 Mart tarihlerinde, Hanımeli Kars Mutfağı iş birliğiyle İstanbul’a taşınıyor. Hanımeli Kars Mutfağı kadın çalışanları tarafından hazırlanacak özel menü içerisinde; Hengel, Kaz Tandır, Kavılca Bulgur Pilavı, İrevan Köfte, Piti Bozbaş gibi Kars mutfağında önemli yeri olan birbirinden lezzetli yöresel yemekler bulunacak.

İlhamını Akdeniz’den Alan Bir Spa Deneyimi

A

ntalya’da hizmet veren Kempinski Hotel The Dome’un ödüllü spası The Dome Spa’da kendinizi ve ruhunuzu dinlendirerek, birbirinden özel bakımlar ile mükemmel bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Burada bedensel, ruhsal ve zihinsel dinginliğe ulaşmak için tasarlanan geleneksel ve yeni masaj tekniklerine kişiye özel cilt bakımları eşlik ediyor. The Dome Spa’nın en dikkat çeken tedavilerinden olan Thalasso havuzu Akdeniz’in tüm şifasını özel masajı ile bir araya getiriyor. 32 dereceye kadar ısıtılan ve mineraller açısından zengin olan filtrelenmiş deniz suyu, metabolizmanızı hızlandırarak lenfatik dolaşımı harekete geçiriyor, kan dolaşımını uyarıyor ve bu sayede sizleri rahatlatarak daha kolay yorgunluk atmanızı sağlıyor. 20 dakikalık bu benzersiz tedavi Thalasso deneyimini özel kılıyor.

76

MART 2020

Anlamlı Günlerin Vazgeçilmez Adresi

M

odern ve şık düğünlerin vazgeçilmez adresi Wish More Hotel İstanbul, evlenecek çiftlerin unutulmaz günlerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıcalıklı hizmetleriyle misafirlerine eşsiz alternatifler sunan Wish More Hotel İstanbul, salonlarının zarif tasarımı, kolay ulaşılabilir lokasyonu, enfes menüleri ve beş yıldızlı konforu ile çiftlerin hayallerindeki düğünleri gerçek kılıyor. Panoramik şehir manzarasına sahip 29 süit odadan birinde oluşturulan hazırlık köşesi, çiftlerin konforlu, ferah ve aydınlık bir mekanda o özel geceye layık dokunuşlar ve lezzetli ikramlar eşliğinde hazırlanmalarına fırsat veriyor. Ayrıcalıklı hizmetler içinde, düğün günü balayı süitinde ücretsiz konaklama ve odaya kahvaltı servisi de bulunuyor.


LIFE

Boss’tan Yalın Tasarım

D

ünyaca ünlü markaların Türkiye’deki tek yetkili distribütörü Saat&Saat’in sunduğu Boss’un yeni modeli, şık ve seçkin bir tasarıma sahip. Siyahın zamansız asaleti ve yalın tasarımı sayesinde günün her anında, her tarz ile kullanılabilen saat, hasır bileziğiyle yılın trendlerine de gönderme yapıyor. Güçlü duruşu ile fark yaratan saat, erkeklerin stilinin en önemli tamamlayıcısı oluyor.

Koton, Günlük Stili Trendlerle Buluşturuyor

K

oton’un 2020 İlkbahar/Yaz Erkek Koleksiyonu yeni sezonda, rahat ve şık görünen, sportif detayların yer aldığı tasarımlar ile günlük şıklığın formüllerini sunuyor. Stil alternatiflerini trend detaylarla bir araya getiren koleksiyonda, chino pantolonlar ve takım elbiseler ile baskılı tişört ve sweatshirt birlikteliği öne çıkıyor. Keten ve pamuk gibi kumaşların dikkat çektiği koleksiyon; Kolej, Retro, Utility gibi özel temalarla bahara renk ve konfor katıyor.

MODA

Esprit’ten Işık Saçan Şıklık

E

sprit’in altın rengi modeli zarafetiyle stil sahibi kadınların gözdesi oluyor. Yeni modelinde ışıltılı taşlarla ve kadranındaki estetik dokunuşlarla fark yaratan Esprit, günün her saati kullanılabilecek şıklıkta bir tasarıma sahip. Esprit’in koleksiyonu, saat tutkunlarıyla Saat&Saat mağazalarında ve Saat&Saat’in web sitesinde buluşuyor.

Machka’dan Sofistike Tasarımlar

S

ezonun büyüsünü gün yüzüne taşıyan naif tasarımlar, Machka İlkbahar-Yaz 2020 Koleksiyonu ile buluşuyor. Arzum Onan’ın marka yüzü olarak karşımıza çıktığı koleksiyon; silüetleriyle modern ve renk paletiyle romantik görünüme atıfta bulunuyor. Sofistike bir görünüm tercih eden Machka kadını için balone kollu, volan detaylı anvelop elbise, yeşil ve siyahın harmanlanmasıyla oluşan mikro desenlere keyifli bir davet niteliğinde.

Ipekyol’dan Pre-Spring 2020 Koleksiyonu

D

oğal temanın hakimiyet gücüyle saf ve estetik bir görünüm yaratan Ipekyol Pre-Spring 2020 Koleksiyonu, sıcak renkleriyle dikkat çekiyor. Ofiste, sokakta veya yeni mevsimin enerjisine eşlik edecek davetlerde ön plana çıkan kombinler, koleksiyonu oluşturan tasarımlar arasında yerini alıyor. İkonik boyfriend ceket ve pantolon takımı, maskülen olduğu kadar rahat bir görünüm sunuyor. Payetlerin ve simlerin dengeli birlikteliğinden oluşan puantiyeli elbise ve etekler, sakin tonlarla uyum yakalayarak etkili bir parıltı dozu sunuyor.

www.kobiaktuel.com.tr

77


TEKNOLOJİ

Microsoft’tan Görme Engelliler İçin HoloLens Gözlük

M

icrosoft’un yapay zekâ ve makine öğrenmesiyle güçlendirilen akıllı karma gerçeklik gözlüğü HoloLens, görme zorluğu çekenler ve görme engelliler için modifiye edildi. Microsoft’un dört yıldır sürdürdüğü Tokyo Projesi kapsamında geliştirilen ürün, kamera ve ses algılama yardımıyla anlık bilgi elde ediyor. Bunları işleyerek bir odada yakınındaki kişinin kim olduğunu, ne kadar yakın mesafede ve nerede durduğunu kullanıcının kulağına saniyeler içinde söyleyebiliyor.

Canon’dan EOS R5

C

anon, 8K video çekim özelliğine sahip EOS R5 modelini fotoğraf ve video tutkunlarının beğenisine sundu. EOS R5, düğün fotoğrafçılığından spor fotoğrafçılığına kadar geniş bir profesyonel kitleye hitap ediyor. Sinema filmi kalitesinde 8K çözünürlüklü video çekme olanağı sunan cihaz, aynı zamanda yüksek kaliteye sahip hareketli görselleri yakalama özelliği ile dikkatleri üzerine çekiyor.

78

MART 2020

Samsung Galaxy S20 İle Yakından Bakın

S

amsung’un yeni amiral gemisi Galaxy S20 serisi, yapay zekâ ile Samsung’un gelmiş geçmiş en büyük görüntü sensörünü bir araya getiren yeni kamera sistemiyle görüntüleri ve önemli anlarınızı çok iyi yakalıyor. Galaxy S20 ve Galaxy S20+ akıllı telefonlarda 30x’e varan zoom kullanılıyor. Galaxy S20 Ultra’da ise kullanıcılar, 100x’e varan zoom özelliği ve Süper Çözünürlük teknolojisi sayesinde çok uzaktayken bile yakın plan zoom yapabiliyor ve çok net görüntü deneyimi yaşayabiliyor.

Philips’ten Sporculara Özel Yepyeni Kulaklıklar

P

hilips, yeni spor serisi SH402 kulak üstü, SN503 kulak içi ST702 true wireless modellerini tanıttı. SN503, en küçük kulak içi kalp atışını dahi algılayan hızlı monitöre sahip. 6 saat dayanıklı ürünün, su geçirmeme ve 15 dakikada şarj edilerek bir saat antrenman sağlama özelliği var. ST702, IPX5 standart su yalıtımı özelliği ve kılıfıyla hem temizliyor hem de şarj ediyor. Tek bir şarjla 6 saat, kılıfla 18 saate kadar çalma süresi yakalamak mümkün. IPX4 özelliği sayesinde su sıçramasına ve tere dayanıklı SH402, 20 saat performans sunuyor ve 10 dakikalık şarjla iki saat performans vadediyor.

Mi Note 10 Pro Satışa Sunuldu

X

iaomi’nin yeni amiral telefonu Mi Note 10 Pro, n11.com’da satışa sunuldu. Beyaz, mavi ve siyah renk seçeneği, kavisli şık tasarımı ve zengin teknik özellikleriyle cezbeden ürün; fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya aday. 108 megapiksel beşli kameraya sahip Mi Note 10 Pro; 256 GB dahili hafızası, 6,47 inç 3D kavisli ekranı, ekran içi parmak izi sensörü, 5260 mAh pili ve hızlı şarj imkanıyla dikkat çekiyor.


LIFE

AJANDA

57. Alay Gelibolu Senfonisi İş Sanat’ta Seslendirilecek

İ

Sónar İstanbul İçin Geri Sayım Başladı

B

u yıl 5-6-7 Mart 2020 tarihlerinde Zorlu PSM’de gerçekleşecek Sónar İstanbul, %100 Music katkılarıyla, elektronik müzik dünyasının birbirinden değerli DJ ve prodüktörlerine ev sahipliği yapacak. Avrupa’nın en prestijli festivalleri arasında yer alan Sónar’ın İstanbul ayağı, bu yılki programında; Paul Kalkbrenner, Adam Beyer, Ben Klock, DJ Kölsch, Paula Temple, Christian Löffler (Live), Red Axes (Live), Max Cooper (Live/AV), Oceanvs Orientalis gibi birbirinden değerli isimleri ağırlıyor. Sónar ile uluslararası iş birliğini İstanbul’da da sürdüren Red Bull, Sonar Lab’in programını üstleniyor ve Denis Sulta, Bjarki, Tsuzing ve DJ Python gibi isimleri sahneye taşıyor. Sónar İstanbul katılımcılarının her yıl çok ilgi gösterdiği görsel-işitsel şovlar ise Digilogue’un katkılarıyla şaşırtıcı performanslar sunacak.

ş Sanat, Çanakkale Savaşı’nı anlatan senfonik bir konsere ev sahipliği yapacak. Besteci ve keman sanatçısı Can Atilla’nın Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yılı anısına bestelediği Senfoni No. 2 57. Alay Gelibolu eseri, 9 Mart akşamı ilk kez İş Sanat sahnesinde seslendirilecek. Konserde, Burak Tüzün yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Amerikalı soprano Angela Ahıskal ve Özbek çellist Serdar Rasul sahne alacak.

Reha Yalnızcık “Seyahatnameden” Sergisi İle Galeri Diani’de

S

anatçı Reha Yalnızcık’ın, 7 Mart - 24 Mart 2020 tarihleri arasında Galeri Diani’de düzenlenen “Seyahatname’den - Yolculuklarda Çeşitli Tadlar, Pullar ve Kartpostallar” temalı sergisinde, düşünce dünyasında çıktığı yolculukların uğrak yerlerinden farklı farklı noktalara bakışlar, çeşitli tadlar, pullar ve kartpostallar yer alıyor. 40’ıncı sanat yılını kutlayan Yalnızcık, kendine has tarzı ile dikkat çekiyor.

www.kobiaktuel.com.tr

79


80

MART 2020


www.kobiaktuel.com.tr

81


82

MART 2020

Datassist Bordro Servisi Bursa Şubesi

Odunluk Mah. Liman Cd. Kızılay Plaza No 17 Kat 5 D 64 Nilüfer

Bankalar Cd. No 3 Kat 1 Bozkurt Han Karaköy

İstiklal Cd. No 36 İstiklal İş Merkezi Odunpazarı

Datassist Bordro Servisi Eskişehir Şubesi

Aksu Mah. OMÜ Cd. Teknopark Binası No 73 D 51 Atakum

Datassist Bordro Servisi Samsun Şubesi

Mansuroğlu Mh. 288/4 Sk. No:4 Kat:2 Kahyaoğlu Plaza Bayraklı

Datassist Bordro Servisi İzmir Şubesi

Mükemmele ulaşma yolculuğunda Datassist’le birlikte olan tüm çalışanlarımızla gurur duyuyoruz.

İnsanlar değer üreterek insanları daha iyiye ulaştırırlar...

Datassist Bordro Servisi Merkez Ofis

www.datassist.com.tr 444 4 923


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.