Nalbur Teknik Dergisi Aralık 2016 Sayısı

Page 1

Aralık/2016














DOLARIN YILINI UĞURLARKEN… 2016 yılına veda ettiğimiz şu günlerde Türk lirasının hızla değer kaybettiğine şahit oluyoruz. Türkiye’nin çıkışının yerli ürün kullanımına bağlı olduğunun konuşulduğu 6. Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi, TÜSAYDER tarafından 500 satınalma profesyonelini bir araya getirdi. Endüstriyel yapıştırıcı sektöründe yeni işbirlikleri gelişti ve Henkel, Türkiye’de Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin en büyük endüstriyel yapıştırıcılar fabrikasının temelini attı. Türkiye için önemli bir üretim merkezi olan bu tesis, birçok sektöre katma değer sağlayacak nitelikte. Aydınlatma ve armatür sektöründe de önemli gelişmelere tanık olduğumuz Aralık sayısında sizler için ‘elektrikli el aletleri’ üzerine dosya oluşturduk. Bosch, Burla Makina, Askaynak, Hilti ve Reis Makina gibi sektör devi firmaların röportajlarından oluşan dosyada elektrikli el aleti tercih ve kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlara öncelik verdik. 23-25 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek İstanbul Hırdavat Fuarı buluşması için hazırlıklar hızla devam ediyor. Nalbur ve hırdavat sektöründe en yeni ürün ve hizmetlerin sergileneceği fuar, firmalara ticaret hacmini genişletme imkanı da sunacak. Yeşilköy, İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşecek fuar, elektrikli ve mekanik el aletleri ve aksesuarlarından zımba ve çivi makineleri ve aşındırıcılara; lazer aletleri ve ekipmanlarından izolasyon, yalıtım ve tecrit malzemelerine, boyacı ve kilit aksesuarlarına kadar 100’e yakın ürün çeşitliliğini bir arada gözler önüne sermeyi hedefliyor. Nalbur Teknik dergisi olarak nalbur ve hırdavat sektörünün tek yayını olmanın avantajı ve ağır sorumluluğu ile üretici, ithalatçı, toptancı – ara toptancı ve yapı market esnafı arasındaki bağı güçlendirerek sektöre katkı sağlamak için ekip arkadaşlarımızla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. 2017’de de en güncel haberlerde buluşmak üzere, Keyifli okumalar… Saygılarımızla,

İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr Yayın Editörü Gizem Yıldız gizem.yildiz@img.com.tr Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr Sanat Yönetmeni İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr Grafik Tasarım Berkan Kesgin berkankesgin@gmail.com Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr Bilgi Eşlem Emre YENER emre.yener@img.com.tr Sosyal Medya Emir YENER emir.yener@img.com.tr Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94 www.ihlasmatbaacilik.com Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51

Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.


İSTANBUL HIRDAVAT FUARI 2017’YE SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYOR!

BOSCH KULLANICI ODAKLI YENİ TEKNOLOJİLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

REİS MAKİNA, REİSSHOP VE REİS AKADEMİ İLE SEKTÖRE DEĞER KATIYOR

BURLA MAKİNA İNOVATİF TEKNOLOJİLERLE SEKTÖRE DEĞER KATIYOR

ASKAYNAK’TAN KULLANICI ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİREN YENİLİKLER

HENKEL, TÜRKİYE’YE YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR; YENİ FABRİKA TEMELİ ATILDI

ALSALAR ................................86-87 ASKAYNAK.............................Ö.K.K ATEŞ İNŞ......................................57 BERNER.......................................45 BOSCH..........................Ö.K-Ö.K.İ-1 BURLA MAKİNA..........................4-5 CENTER................................A.K.İ.K CERMİX........................................71 EGEBANT................................41-43 EGELİ-EGESAN........................7-23 ERKALIP........................................65 ERYAP...........................................39

GATAKİMYA..................................63 GERDANYA.........................112-113 GEZER..........................................89 İ.KOLEJ.......................................121 İSTANBUL HIRDAVAT FUARI...6-15-127 KALEKİLİT.....................................35 KANCA..........................................61 KANKİM......................................109 KARBOSAN................................A.K KARCHER.....................................83 KMİLTÜRK....................................73 MANO...........................................95

MAPA............................................59 RETİM.........................................101 RIDGID..........................................29

SELSİL.........................................2-3 SİSTA.......................................48-49 TİGİAD........................................115

TÜM PLASTİK.........................76-77 UNİCERA ...................................119

WD 40.....................................80-81 WİN FUARI.................................117 YDS............................................107


BOSAD TÜRKİYE BOYA SANAYİNİN GELECEK 10 YILLIK ROTASINI ÇİZDİ

SEKTÖREL HABER

Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yiğitbaşı

12

Boya sanayi yaşamın her yerinde… Evlerden otomobillere, mobilyadan elektroniğe kadar pek çok alanda boya sanayinin ürettiği ürünler kullanılıyor. Boya denilince akla ilk dekoratif boyalar gelse de katma değeri yüksek sanayi boyalarında önemli bir potansiyel bulunuyor.

B

oya sanayi görünen renkli yüzünün ardında inşaat, altyapı, ulaşım, sanayi tesisleri ve savunma sanayi gibi kilit sektörlere hizmet sunuyor. Avrupa’nın en büyük 4’üncü boya üreticisi olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye boya sanayi, bölgesel üretim merkezi olma hedefini gerçekleştirmek için stratejilerini belirledi. Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) sektörün gelecek 10 yılını şekillendirecek bir yol haritası hazırladı. Küresel trendler ışığında Türk boya sanayinin rekabetçiliğini artırması için firmalara rehberlik etmek

• Aralık 2016

amacıyla hazırlanan rapor, inovasyon baskısının arttığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki 10 yılda ‘inovasyon yapmayı başaran şirketler’ ayakta kalacak. Bir diğer baskı unsuru ise rakiplerin gerisinde olan ölçeklerde yaşanacak. Sektör kısa sürede Avrupa üçüncülüğünü hedefliyor Son 10 yılda ana kimya sanayi içindeki konumunu güçlendiren Türk boya sanayi, 2015 yılındaki 915 bin tonluk üretimi ile Avrupa’nın 5’inci büyük boya üreticisi konumunda bulunurken sektör kısa

vadede Avrupa üçüncülüğünü hedefliyor. Dünya boya pazarının yüzde 2’sine sahip olan Türk boya sektörü yaklaşık 3 milyar dolarlık bir pazarı elinde tutuyor. Geride bıraktığımız beş yıllık süreçte dekoratif boyalar yüzde 8’lik bir büyüme kaydetti. Dekoratif boyalar, boya sektöründe büyümenin lokomotifi olmayı sürdürecek. Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD), üretim teknolojisi ve alt yapısı ile rekabetçiliğini artıran Türk boya sanayinin gelecekte rekabet gücünü koruması ve bölgenin üretim üssü haline gelmesi için atılacak adımları belirlemek üzere ‘Türkiye Boya Sanayi Stratejik Gelişim Raporu’nu hazırladı. Sektörü gelecek 10 yılda nelerin beklediği, ulusal


İnovasyon ön plana çıkıyor Türkiye Boya Sanayini bölgesel çekim merkezi haline getirme hedefine yönelik stratejik bir yol haritası çıkaran raporun Küresel Trendler başlığı önemli ipuçları içeriyor. Dünya genelinde inovasyon ön plana çıkarken çevre dostu boyaların üretim ve tüketim rakamları artıyor. Türkiye boya sanayini yakından ilgilendiren bir diğer konu ise küresel ölçekte şirket evlilikleri ve satın almalardaki artış. Başlıca oyuncular pazardaki konumlarını ve ‘know-how’larını satın almalarla güçlendiriyor. Hammaddede yüzde 80’lere varan yüksek oranda dışa bağımlı olan Türkiye boya sanayi, buna karşın kalite ve ürün çeşitliliğinde Avrupa ile yarışıyor. Bölgesel ihracat potansiyeli yüksek ve boya talebinin artış gösterdiği gelişmekte olan pazarlara yakınlığı önemli bir avantaj oluşturuyor. Buna karşın sektördeki ölçekler rakiplerin gerisinde kalıyor. “Markalaşma süreci hızlandırılmalı” BOSAD Türkiye Boya Sanayi Stratejik Gelişim Raporu’nun ortaya koyduğu gelecek 10 yıla yönelik yol haritasında inovasyon ve

teknoloji yatırımlarının artması gerektiğine işaret ediliyor. Firmalara kurumsal işletme ve finansal yapının güçlendirilmesi önerilirken Ar-Ge, lojistik ve satın almada sektörel güç birliği yapılması gerektiği vurgulanıyor. İhracatta var olan rakamların üzerine çıkılabilmesi için markalaşma sürecinin hızlandırılmasına ve yurtdışında markaların oluşturulmasına ihtiyaç duyuluyor. Gelecek 10 yılda dijitalleşme ve müşteri odaklılık her zamankinden daha önemli hale gelecek. Boya sektörü, tüketiciye doğrudan ulaşacak. BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Türkiye Boya Sanayini bölgesel çekim merkezi haline getirme hedefine yönelik stratejik bir yol haritası çıkardıklarını belirterek şunları söyledi: “BOSAD Yönetim Kurulumuz başta olmak üzere sektör uzmanlarımızın geniş katılımı ve A.T. Kearney işbirliği ile hazırladığımız ve yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığımız Türkiye Boya Sanayi Stratejik Gelişim Raporu, sektörümüzün gelecek 10 yılını şekillendirecek önemli sonuçlar içeriyor. Boya sanayimiz geçtiğimiz 10 yılda önemli bir gelişim gösterdi ve Avrupa’da ilk beş sektör arasında girdi. Avrupa kalitesinde üretim yapan Türkiye’nin önemli değişimlerin yaşandığı global boya pazarındaki konumunu ortaya koymak ve Türkiye Boya Sanayinin geleceğini şekillendirecek stratejik yol haritasını oluşturmak amacıyla bu çalışmayı hazırladık. 2026 yılına uzanan bu süreçte rekabetçiliğimizi nasıl sürdürebileceğimizin

yollarını aradık ve stratejik önceliklerimizi belirledik. Global boya sanayinin üretimi 130 milyar dolara ulaştı. Gelişmekte olan pazarlarda boya talebi artıyor ve üretim de bu talebe göre yer değiştiriyor. Türkiye bu bölgede üretim merkezi olma anlamında en güçlü ülke ve bu avantajı iyi kullanmamız gerekiyor.” BOSAD Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, şirketler üzerindeki inovasyon baskısının arttığına da dikkat çekerek, “Yeni teknolojiler, ürünleri ve şirketleri farklılaştırıyor. Dijital trendlerin de sektörde oyun kurallarını değiştirdiğini ve farklılaştırıcı unsur olarak öne çıktığını görüyoruz. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye boya sanayini zorlayacak bir diğer baskı unsuru ise ölçeklerde yaşanacak. Sektördeki mevcut ölçeklerle rekabette zorlanacağız. Stratejik Yol Haritasında, firmalarımıza Ar-Ge, lojistik ve satın almada güçlerini birleştirmelerini öneriyoruz. Önemli hammadde satın alımları için uluslararası stratejik ortaklıklar kurulmalı ve güçlü dağıtım ağı gerektiren ihracat ülkelerinde ortak depolar oluşturulmalı diyoruz. Özellikle ihracatta güç kazanmak için markalaşma yatırımlarının da artması gerekiyor. Bir diğer önemli konu ise boya pazarını büyütmeye yönelik olarak dijital kanalların müşterilere ulaşmada daha fazla kullanılması. Dünyadaki genel eğilime paralel olarak tüketiciye yönelik ürünler önem kazanacak ve önümüzdeki yıllarda boya sektörü olarak tüketicilere doğrudan ulaşacağız” diye konuştu.

SEKTÖREL HABER

ve uluslararası düzeyde yaşanan gelişmeler, yeni trendler ve rekabeti artırmaya yönelik alınabilecek önlemleri detaylı olarak ortaya koyan rapor başta BOSAD Yönetim Kurulu olmak üzere gerek üretici gerekse hammadde tarafındaki sektör uzmanlarının geniş katılımı ve A.T. Kearney işbirliği ile hazırlandı.

13


İSTANBUL HIRDAVAT FUARI 2017’YE SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYOR! Dünya devlerini ağırlamaya hazırlanan İstanbul Hırdavat Fuarı Platinum Sponsoru, Bosch Elektrikli El Aletleri, Gold Sponsoru Burla Makine ile gücüne güç katarak çalışmalarına hızla devam ediyor….

2

3 – 25 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi (İFM) kapılarını, Türkiye’nin hırdavat ve nalbur alanındaki tek organizasyonu olma özelliğini taşıyan İstanbul Hırdavat Fuarı için açacak. Ulusal ve uluslararası alanda sektörde bulunan firmaları aynı çatı altında buluşturacak olan fuar, Türkiye’nin büyük öncülerinin desteği ile sektörün ticari ağı olmayı hedefliyor.

Dünya Markalarının İstanbul’daki Buluşma Noktası!

Voli Fuar Organizasyonu ve Nalbur Teknik Dergisi ana basın sponsorluğunda gerçekleşecek olan İstanbul Hırdavat Fuarı,

Bosch Elektrikli El Aletleri’nin Platinum, Burla Makine’nin Gold sponsorluğunda, endüstri yelpazesinde geniş müşteri portföyüne erişim olanağı tanıyor. Resmi Havayolu Partneri olarak, Türk Hava Yolları Star Alliance da uçak biletlerinde yüzde 20’ye varan indirimlerden faydalanma imkanı mevcut. Asya Pasific bölgesinin en önemli web portallarından ve dergilerinden biri olan, fastener 007, B2Benchmark. com, Çin’deki Uluslararası Otomasyon Fuarı, Romanya’da yayınlanan Bricoretail, Ortadoğu ve Afrika’da fuarlar düzenleyen Expo Group, İstanbul Hırdavat Fuarı’nın medya sponsorları arasında yer alıyor. İstanbul Hırdavat Fuarı, katılımcı firmaları,

hedef ziyaretçi kitleleriyle buluşturmanın yanı sıra, sanayi ve endüstriyel tesisler, gemi tersaneleri, konutlar, mimarlık ve inşaat firmaları, kamu kurum ve kuruluşları ile sektöre tedarik imkanı sunan toptancı, ara toptancı ve yapı marketler ile nalbur ve hırdavat malzemelerinin kullanıldığı temel kitleyi aynı çatı altında buluşturacak eşsiz bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Fuarda, elektrikli ve mekanik el aletleri ile aksesuarlarından zımba ve çivi makinaları ve aşındırıcılara; lazer aletleri ve ekipmanlarından izolasyon, yalıtım ve tecrit malzemelerine, boyacı ve kilit aksesuarlarına kadar 100’e yakın alanda ihtiyacı karşılamaya yönelik ürün çeşitliliği yer alacak.



TÜRKİYE’NİN EKONOMİK YÜKSELİŞİ YERLİ ÜRÜN KULLANIMINA BAĞLI TÜSAYDER tarafından organize edilen VI. Türkiye Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi, “Güçlü Türkiye için Yerli Yerinde Satınalma” teması ile yurtiçinden ve yurtdışından satınalma profesyonellerini bir araya getirdi. 3 Aralık’ta gerçekleştirilen zirve, 25 milyar USD’lik satınalma karar gücü ile ülke ekonomisinin büyümesini destekliyor.

AKTÜEL

S

16

ürdürülebilir etik satınalma yaklaşımı çerçevesinde satınalma mesleğini daha da güçlü hale getirme misyonu ile ulusal ve uluslararası platformlarda satınalma mesleğinde kurumsal referans olma vizyonuyla ön plana çıkan Satınalma Yöneticileri ve Profesyonelleri Derneği TÜSAYDER’in, düzenlediği ‘6. Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi’nin bu yılki konusu “Güçlü Türkiye için Yerli Yerinde Satınalma” idi. 03 Aralık 2016 tarihinde İstanbul’daki WOW Hotel & Convention Center’de gerçekleştirilen zirve, Türkiye’deki ilk 100 ve sektördeki ilk 5 firmanın satınalma yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 500 satınalma profesyonelini bir araya getirdi. Zirve boyunca, neden yerli satınalmanın gerekli olduğu, satınalmayı yerlileştirirken tedarikçilerin yeteneklerinin bu süreçte nasıl geliştirilebileceği ve rekabetçiliklerini nasıl artıracaklarını, yerlileştirmenin neden satınalma KPI hedefleri arasında olması gerektiği, yerli üretimin nasıl desteklenerek global hale getirilebileceği konularında uzman konuşmacılar tecrübe paylaşımı yaparak, zirveye katkı sağladılar. Ülkemizin kaynaklarının doğru kullanılarak, nasıl kendine yeten bir ülke haline gelebileceği hatta neden kendine yeten bir ülke haline gelmesi gerektiği konularına değinildi. TÜSAYDER, VI. Türkiye Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi kapsamında ayrıca Purchasing Excellence Türkiye 2016 – ‘En İyi Yerlileştirme Projesi’

• Aralık 2016

ödül töreni de gerçekleştirildi. Törende Bankalararası Kart Merkezi A.Ş., Türkiye’nin Ödeme Yöntemi ‘TROY’ Projesi, Havelsan A.Ş., ‘AW139’ Helikopter Simülatörü Entegre Eğitim Merkezi Projesi ve FNSS Savunma Sistemleri A.Ş., ‘Samur’ Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü Projesi ödül kazandı. Ülke İçin Önemli Bir Zirve TÜSAYDER Başkanı Gürkan Hüryılmaz yaptığı konuşmada dolar artışına dikkat çekerek “son haftalarda yaşanan döviz dalgalanmasının ülkemiz ekonomisine etkisini göz önüne alırsak, bugünkü zirve için aylar öncesinden seçilen “Güçlü Türkiye için Yerli Yerinde Satınalma” konusunun, ülkemiz için ne kadar can alıcı olduğu konusunda hepimizin hem fikir olduğuna eminim. Biz bu zirvede, satınalma yaparken, sürdürülebilir bir hareketle ülke ekonomisine nasıl bir katkı sağlayabiliriz? Yerelleştirmeyi nasıl yapabiliriz? Tedarikçiyi nasıl global hale getirebiliriz? Bu konuları dikkate alarak, satınalma profesyonellerini bir araya getirerek anlatmak istedik. Bu konuyla ilgili yaptığımız çalışmada satınalma yöneticisinin neler bilmesi gerektiğiniz belirledik. Sadece büyük firmaların değil, küçük firmaların da satınalma konusunda bilinçlenmesini hedefliyoruz. Amacımız birlikte globalleşmek.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Çıkışı Yerli Ürün Kullanımına Bağlı Turkish Technic Genel Müdür

Danışmanı Halil Tokel, Türkiye’nin potansiyelini ön plana çıkardığı konuşmasında; “Türkiye kalkınma sürecinde istediği şeyi yapabilir. Bu yolda da herkesi kendi meslekleri ve yetenekleri doğrultusunda fedakarca gayret göstermesi gerekiyor. Eğer bunu yapabilirsek şimdi eksik gördüğümüz her şeyi tamamlarız ve Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ülkesi haline rahatlıkla getirebiliriz. Tedarikçilerimizi yerli ürüne özellikle itibar etmeli, alacakları üründe eksiklikler varsa onu giderme ve geliştirme yönünde tedarikçiyi yönlendirmeli.” dedi. Yerli Projeler Desteklenmeli BKM (Bankalararası Kart Merkezi) Satınalma Müdürü Birol Kanbir ise, Türkiye genelinde satınalma konusunda bilinç geliştirmek ve kalite oluşturmak istediklerini söyledi ve yerli satın almayı önemsediklerinden bahsetti. Ayrıca kendi projeleri dört yıldır kullanımda olan ‘BKM Ekspres’e dikkat çekerek bu projeyi tamamen yüzde yüz yerli yazılımcılarla ve yazılım şirketleriyle geliştirdiklerini anlattı. TÜSAYDER’in dahil olduğu International Federation of Purchasing and Supply Management (IFPSM) CEO’su Malcolm Youngson zirvenin yabancı konuğu oldu. Malcolm Youngson, ‘Türkiye’deki satınalma ve tedarik standartlarını uluslararası kalite ve etkinlikte olması yönünde iş biriği ve tecrübelerini paylaştıklarını ifade ederek, meslek standartların yükselmesinin önemini vurguladı.



DOSYA

BOSCH, KULLANICI ODAKLI YENİ TEKNOLOJİLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

Metin Bayrak Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü

18

Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak; “Sektörümüzün iyi bir fuara ihtiyacı vardı. Hırdavat ve Elektrikli El Aletleri Fuarı sayesinde kullanıcılarımız yeni ürünleri görebilecek, deneyebilecek ve yeni markaları keşfedebilecekler. Bizler de pazar lideri olarak bu oluşumları stratejik hedeflerimiz dahilinde desteklemeye devam edeceğiz.”

S

tratejik olarak baktığınızda Türkiye’de hedeflediğiniz yerde misiniz? Türkiye, Bosch’un faaliyet gösterdiği her iş kolunda stratejik öneme sahip bir ülke olma özelliği taşıyor. Bosch

• Aralık 2016

Elektrikli El Aletleri iş kolunda da Avrupa’nın en yüksek ciro yapan 5. ülkesi konumundayız. Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkeler içinde Bosch Elektrikli El Aletleri’nin pazar payının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Bütün bunlar doğru

stratejik konumlama ile mümkün olabiliyor. Şu anda hedeflediğimiz yerdeyiz ama her zaman en iyisi için çalışıyor ve ülkemizde pazarımızı genişletmeye, kullanıcılarımızın yaşamlarını kolaylaştıran teknolojiler üretmeye devam ediyoruz. Teknolojiye yön veren bir firma olan Bosch, 2017 yılı için ne tür yenilikler planlıyor? Son dönemde odaklandığımız konular; kullanıcı odaklılık,


dijitalizasyon ve bununla birlikte bağlanabilir teknolojiler olarak öne çıkıyor. Bosch olarak, sadece ürün veya aksesuarlarımız ile değil servislerimizle de fark sağlıyoruz. Örneğin; son dönemde akıllı telefonlar için geliştirdiğimiz uygulamalar çok dikkat çekici. Dijital ölçme aletlerimizi kullananlar yaptıkları bütün ölçümleri anında cep telefonlarına, bilgisayarlarına aktarabiliyorlar. Anında bir grafiğin içine yerleştirebiliyorlar ve oradan gidip bilgisayarlarında kullanabiliyorlar. Önümüzdeki dönemde kullanıcılar, uygulamayı kullanarak aletlerini teker teker yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir Bluetooth modülü entegre edebilecekler. İndirilen programla bir bayimizde, bir mağazada ürünü taratacaksınız ve anında ürününün tüm bilgileri cep telefonunuza aktarılacak. Gelecek teknolojimiz bu olacak. İş güvenliği de odaklandığımız konuların başlarında geliyor. Çünkü ‘kullanıcı odaklıyız’ diyoruz ve kullanıcının sıkıntı çektiği en önemli konulardan biri olan iş güvenliğini de

dikkate alıyoruz. Rekabeti ve dolayısıyla sektörü canlı tutmak adına geliştirdiğiniz stratejiler nelerdir? Tüm dünyada ve Türkiye’de bir dijital devrim yaşanıyor. Biz de buna ayak uydurmak için kendimizi dijital ortamda geliştiriyoruz. Hem internet sayfamızın güncel ve kullanışlı olmasını sağlıyoruz, hem de sosyal medya kanallarını çok etkin bir şekilde kullanıyoruz. Sektörümüzde en güçlü sosyal medya platformlarına sahibiz. Kullanıcının, dijital devrimle gücü arttı. Eskiden karar verici olarak güçlüydü; şimdi her şeyi araştırıp, çok kısa bir sürede her şeyi analiz edip, çok daha iyi karar verecek pozisyona geldi. Ayrıca her türlü sıkıntısını, şikayetini dile getirecek bir konumda. Dolayısıyla biz sürekli kullanıcılarımıza kulak veriyor, ‘kullanıcı odaklı’ yaklaşımımızın gereği olarak onların görüş ve değerlendirmelerini dikkate alıyoruz. Bu sayede değişen ihtiyaç ve talepleri de anbean izleme fırsatı yakalıyoruz. Bizim sektörümüzde ürünler

Doğru ürün ve aksesuar tercihinde nelere dikkat edilmelidir? Biz, Bosch Elektrikli El Aletleri olarak en yüksek performans ve güvenlik için makine ve aksesuarları bir bütün olarak düşünüyoruz. Ürünlerle beraber mutlaka aynı marka aksesuarların tercih edilmesi çok önemli. Ustalarımızın hem uygun aplikasyon hem de uygun kalitede aksesuarlar seçmesini öneriyoruz. Power Tools öğrenim kampüsünde elektrikli el aletlerinin kullanımına dair eğitim imkanı sunuyorsunuz. Bu programı hangi ülkelerde uyguluyorsunuz ve katılım nasıl gerçekleşiyor? Kampüsün sektöre sağladığı katma değer nedir? Bosch Elektrikli El Aletleri Eğitim Kampüsü 20’yi aşkın ülkede faaliyet gösteriyor. Katılım ise üyelik sistemi ile gerçekleştiriliyor. Şuan itibariyle içerideki verilerin bazıları İngilizce olarak yer alıyor. Bu verilerin hızla Türkçe adaptasyonu için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bosch Elektrikli El Aletleri olarak, ana görevimiz kullanıcılarımıza değer katan çözümler sunmak. Eğitimlerimiz de bu görevin olmazsa olmazı. İster Bosch,

DOSYA

2 yılda bir yenilenir; yeni fonksiyon ve özelliklerle daha da güçlenir. Mühim olan marka güvenirliliğinin uzun vadede korunmasıdır. Bunun için en iyi ürünler, iş modellerini ve satış sonrası hizmetleri kullanıcılarımıza sunarız. Bizim Bosch olarak varlık sebebimiz, bizi motive eden de bu sürekli gelişim sürecidir.

19


DOSYA

ister diğer markalar olsun tüm profesyonel kullanıcılar bu portalımızdan faydalanabiliyor. Kullanıcılarımızın değerli katkılarıyla portalımızı her geçen gün daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz.

20

Satış sonrası hizmetleriniz ve garanti koşullarınız hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’nin en iyi bayileri, en iyi satış ağı bizde; kullanıcının aradığı her ürüne dokunduğu her noktada biz varız. Ancak burada asıl farkı sağlayan konu, satış sonrası servistir. Bosch Profesyonel Servis Ağı ve Bosch Elektrikli El Aletleri Satış Sonrası Hizmet Bölümü, yüksek tecrübeli servis personeli, yedek parça ürün gamının genişliği ve parça bulunabilirliğinin yüksek olması sayesinde kullanıcıların tüm taleplerine anında ve yerinde cevap verebiliyor. Bosch servis ağını ‘tam teşekküllü bir hastane’ gibi düşünebilirsiniz. İhtiyaç duyulduğu anda kullanıcıların yardımına koşan ve kullanıcıların çalışma ortamına kadar teknik destek, kurulum ve arızalı ürünün bulunduğu yerden alınması gibi uygulama hizmetleri sunan bir hastane... Kurulum aşamasında karşılaşılan teknik problemler de uzman ekipler tarafından yerinde müdahale edilerek giderilebiliyor. Çalışma şartlarına uygun ürüne karar veremeyen kullanıcılar ise Bosch uzman ekipleriyle birlikte yapılan pratik uygulamalar sayesinde kendilerine en uygun ürünü seçebiliyorlar. Müşterilerimiz, Bosch yetkili servislerinden hızlı ve kesintisiz bir şekilde, onarım ve yedek parça servisi hizmetleri alabiliyorlar. Servise bakım

• Aralık 2016

ya da herhangi bir nedenle gönderilen ürünler, 72 saat içinde işlemleri tamamlanarak teslim edilebiliyor. Mekanik ve elektrikli parçalarda kapsamlı fonksiyon ve güvenlik kontrolleri gerçekleştiriliyor ve her onarımdan sonra ayrıca bir güvenlik kontrolü daha yapılıyor. Bu işlemlerde daima orijinal Bosch yedek parçaları kullanıyoruz. Garanti süresi tüketiciler için, ürünün teslim tarihinden itibaren 2 yıllık bir süreyi kapsıyor. Ürünlerimizin bütün parçaları bu sürede garanti kapsamında bulunuyor. Bunların dışında üretici kaynaklı sorunlarda ise 3 yıl garantimiz bulunuyor.

Bu da Bosch Elektrikli El Aletleri olarak kalitemize olan güvenimizin güçlü bir göstergesi. Diğer yandan şu anda Ankara’da pilot çalışmasını yaptığımız, 24 saatte servis garantimiz var. 24 saat içerisinde ürünün tamir edilip müşteriye, kullanıcıya geri gönderilmesini kapsıyor. Sürdürülebilirlik ve çevre adına yürüttüğünüz projeler ile sektörde farkındalık sağlıyorsunuz. Bu alanda çalışmalarınız devam ediyor mu? 100 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren Bosch, sürdürülebilirliğin dünyamız için önemini bilmekte ve sürdürülebilirliği, iş yapma


biçiminin merkezi ve ulaşmış olduğu başarının anahtarı olarak görmektedir. Bu nedenle bugün ve gelecekte daha bilinçli bir toplum oluşturmak hedefiyle ekonomik, çevresel ve sosyal konularda stratejiler geliştirmekte, bu alanlardaki politikalarını hayata geçirmekte, toplumsal ve çevresel projelere destek vermekte ve vermiş olduğu desteği farklı kanallardan yürüttüğü çalışmalarla sürdürmektedir. Bosch Türkiye sürdürülebilirliği, “tüm paydaşlarının beklentilerini doğru ve etik iş yapma anlayışıyla karşılamak, bu beklentileri kurumsal öncelikleriyle entegre etmek ve dünyanın en saygın markalarından biri olmanın

getirdiği sorumlulukla hareket etmek” olarak tanımlamaktadır. Bu bağlamda, sürdürülebilirliği sadece bir yönetim biçimi olarak değil, aynı zamanda faaliyette bulunduğu pazarlarda tüm taraflara fayda sağlayan

Paydaşlarının sosyal, çevresel, etik ve ekonomik beklentilerini temel alarak doğru iş yapma biçimleriyle lider olmayı hedefleyen Bosch Türkiye, küresel Bosch Grubu’nun sürdürülebilirlik stratejisiyle entegre olarak, “Küresel düşün, yerel davran” mottosu doğrultusunda politikalar üretmekte ve hedeflerini belirlemektedir. İnsan haklarına saygılı, toplumsal ve çevresel konulara duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomiye inanan Bosch Türkiye, sürdürülebilirlik alanında yürütmekte olduğu ve önümüzdeki yıllarda geliştireceği yeni projeler ile doğaya, insana, ekonomiye, topluma katkı sağlayarak gelişmeye, paydaşlarının beklentilerini karşılamaya, bu alandaki faaliyetlerini ve performanslarını şeffaf bir şekilde paylaşmaya devam edecektir.

DOSYA

bir iletişim yöntemi olarak da görmektedir.

Siyasal konjonktürdeki dalgalanmaların ekonomik daralmaya sebep olduğu

21


DOSYA 22

bir yılı geride bırakıyoruz. Hedefler ve yatırımlar açısından Bosch için 2016 yılı nasıl geçti? Pazara sunduğunuz yeni ürünlerden ve özelliklerinden bahseder misiniz? Bosch Elektrikli El Aletleri iş kolu olarak, 2016 senesini hedeflerimiz dahilinde tamamlıyoruz. Doğu Avrupa’nın en fazla büyüyen ülkesi konumundayız. Zor bir sene olmasına rağmen, özellikle yılın ilk yarısına çok hızlı bir giriş yaptığımız için, dalgalanmalar bizi çok olumsuz yönde etkilemedi. Ağustos ve sonrasında büyüme oranlarımız pazara paralel olarak yılın ilk yarısına kıyasla azaldı, fakat yine de hedefimize ulaştık. Bu sene 100’e yakın yeni ürün sunduk. Bunların bir kısmı mevcut ürünlerimizin bazı özellikleri artırılmış versiyonları bir kısmı ise dünyada ilk olma özelliği taşıyan ve kullanıcılarımıza yeni kullanım alanları oluşturan yenilikçi

• Aralık 2016

ürünlerimiz oluyor. Profesyonel seri ürün grubumuzda 2015 yılından itibaren fiyat performans oranı yüksek olan, ekonomik standart seri ürünlerimizi getirdik. Bu segmentte 20 adet yeni ürünü pazara sunduk ve önemli bir başarı sağladık. Profesyonel elektrikli el aletleriyle başladığımız ve daha önce bizim markamızı kullanmayan kullanıcı kitlesini hedef aldığımız ‘Herkes için Profesyonellik’ konseptimizi, aksesuar ve dijital ölçme aletleri ürün gruplarımıza da taşıdık. Artık bu kategorilerde de pazara daha ekonomik ürünler sunuyoruz. Bunların haricinde yine dünyada ilk olma özelliği taşıyan, tamamen yenilikçi ürünlerimizi de her yıl piyasaya çıkarıyoruz. Örneğin, dünyanın ilk kablosuz ürün şarj sistemi, taşlama makineleri ile ahşap malzemelerde de güvenli şekilde çalışılmasını

sağlayan Carbide Multi Wheel aksesuarlarımız, geri tepme önleme fonksiyonuna sahip dünyanın ilk 2 kg kırıcı-delicisi gibi birçok ürünü kullanıcılarla buluşturduk. Türkiye’de Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El aletleri alanında ihtisas bir fuar yoktu. Bu açığı kapatmak adına 2017 Yılı 23-24-25 Mart Tarihlerinde Nalbur Teknik Dergisi öncülüğünde ve sizin de Platinum Sponsorluğunuzda gerçekleştirilecek fuar için ön görüleriniz nelerdir? Sektörümüzün iyi bir fuara ihtiyacı vardı. Hırdavat ve Elektrikli El Aletleri Fuarı sayesinde kullanıcılarımız yeni ürünleri görebilecek, deneyebilecek ve yeni markaları keşfedebilecekler. Bizler de pazar lideri olarak bu oluşumları stratejik hedeflerimiz dahilinde desteklemeye devam edeceğiz.



DOSYA

REİS MAKİNA, REİSSHOP VE REİS AKADEMİ İLE SEKTÖRE DEĞER KATIYOR

24

Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim TEMURCİ ile elektrikli el aletleri sektörü üzerine söyleşi gerçekleştirdik. Temurci, yaşanan iş kazalarına istinaden “Kazaların önemli bölümü son kullanıcıların aldıkları önlemler ile engellenebilir. Bu da firmaların personellerine verecekleri periyodik ürün kullanma eğitimleri ile gerçekleşebilir” açıklamasında bulundu.

İ

nşaat sektöründe yaşanan istikrar elektrikli el aletleri sektörüne nasıl yansıyor? El aletleri sektöründeki güncel teknolojiler hakkında neler düşünüyorsunuz? Türkiye ekonomisinde büyük bir pay sahibi olan inşaat sektörü ve sektörün gelişmesi için yapılan projeler

• Aralık 2016

Türkiye ekonomisinin temel taşlarından olan inşaat sektörünün kentsel dönüşüm faaliyetleriyle beraber istikrarlı bir şekilde büyümesi elektrikli el aletleri sektöründe de aynı oranda bir büyümeye yol açmaktadır. Bu büyüme oranına bağlı olarak dünya genelindeki üreticiler gözlerini Türkiye’ye çevirmektedir.

Yine aynı sebeple mevcut el aletleri pazarında birçok marka ile yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Yaşanan bu rekabet sebebiyle tüm üreticiler Ar-Ge departmanlarına daha fazla yatırım yapmak zorunda kalmışlardır ve dolayısıyla sürekli yeni ürün ve teknolojiler kullanıcıların beğenilerine sunulmaktadır. Makita dünya genelindeki 9 fabrikası ve 5.000’in üzerindeki mühendisiyle her yıl 200’ün üzerinde yeni ürün ve teknoloji üretmektedir. Dünya genelindeki 160’tan fazla distribütöründen gelen


talepleri karşılamak için Ar-Ge departmanına çok önemli yatırım yapmaktadır. Bu yatırım ve teknoloji yarışıyla birlikte kullanıcılar daha uzun kullanım süreleri, daha güvenli, daha kullanışlı ve daha uygun fiyatlı ürünlere sahip olma fırsatı yakalamaktadır. Bayilik sistemini nasıl yönetiyorsunuz? Bu yapılanmanın size sağladığı katma değerler nelerdir? Reis Makina olarak 2008 yılında uygulamaya başladığımız ‘’Reis Shop’’ sistemiyle birlikte tüm bayilerimize eşit derecede önem ve destek vermekteyiz. 50 kişilik satış ve pazarlama ekibimizle Reis Makina bünyesinde bulunan 70 marka ve marka yöneticileri ile birlikte tüm Reis Shop’larımıza hizmet vermekteyiz.

Türkiye’nin her noktasında bulunan Reis Shop’larımız sayesinde sektörün nabzını iyi tutarak mümessilliklerini yaptığımız üretici firmalara anında bilgi ve veri aktararak sektörün ihtiyacı olan ürün ve teknolojilerin çok daha hızlı bir şekilde ülkemize giriş yapmasına yardımcı olmaktayız. Bayilerimizin sipariş, stok, ilgili raporlar ve avantajlı kampanyalarımızı takip edebilecekleri Reis Portal sayesinde Reis Shop’larımıza hızlı hizmetin önünü açtık ayrıca bölge yöneticilerimizin haftalık yaptıkları ziyaretlerle bayilerimizin problemlerine anında çözüm üretmekteyiz bayilerimizle birlikte marka yöneticilerimizin ortak planlamaları dahilinde son kullanıcılara ziyaretlerde bulunup talepleri dahilinde ürün demo ve tanıtımları yapmaktayız. Bu sayede son

kullanıcıların talebine daha hızlı dönüş yapılmakta ve iş süreçleri hızlandırılmaktadır. Reis Shop sisteminin Türkiye genelinde yayılmasıyla birlikte kullanıcılar bünyemizde bulunan markaları Reis Shop’larımızda birebir görerek deneme imkanı buluyorlar. Bu sayede markalarımızın bilinirlikleri artıyor ve son kullanıcılar makineleri görerek yanlış ürün tercihlerinden kaçınıyorlar. Pazara sunduğunuz yeni ürünlerden bahseder misiniz? Distribütörlüğünü yaptığımız dünyanın yenilikte öncü firması olan Makita dünya genelindeki temsilcilik ve distribütörlerinden aldığı veri ve bilgiler ışığında her gün yeni ürünleri gamına eklemektedir. 2015 yılından itibaren bahçe ve yıkama

DOSYA

Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci

25


DOSYA 26

gruplarına verdiği önemi yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla artıran Makita, bahçe grubunda ürettiği akülü budama makası, akülü çim biçme makinesi, akülü tırpan makinesi, akülü çim kesme makası, akülü yaprak üfleme makinesi, 4 zamanlı çevreye duyarlı ve yakıt tasarrufu yapan benzinli tırpanlar ve üfleme makineleriyle çit budama makineler, elektrikli dal öğütücü makinesi, toprak havalandırma özelliğine sahip elektrikli çim kazıyıcı makinesi, benzinli motorlu testereler ile bahçe grubuna yenilikler kazandırmaktadır. Yıkama grubunda akülü vakum makineleri, robotik yer süpürgeleri, akülü sırt süpürgeleri, el tipi şarjlı süpürgeler ürün gamımıza katılmıştır. Elektrikli el aletleri grubunda özellikle ahşap işleme sektörünün lideri olan Makita, 2016 yılında yeni ürettiği HS7601 190mm daire testere, DLS714RT2

• Aralık 2016

akülü gönye kesme makinesi örneklerinde olduğu gibi el aletleri sektörünün ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ayrıca metal işleme sektöründe iş kazalarını önlemek amaçlı geliştirdiği elektronik kontrol sistemli taşlamalarıyla iş güvenliğini arttırıcı önlemler almaktadır. Yeni ürünler dışında hali hazırda satılan Makita modellerine günümüzün teknolojik gelişmelerine uygun olarak güncellemeler yaparak ürünlerin kullanım sürelerini uzatmak, ürünleri daha ergonomik hale getirmek ve daha az enerji tüketimiyle daha fazla güç elde etmek için yeni ürünler üretmeye devam etmektedir. Elektrikli el aletlerinde doğru tercih yapmak adına nelere dikkat edilmelidir? Yapılacak iş kapasitesi ve şartlarının iyi bir şekilde değerlendirildikten sonra makine tercihinin yapılması

gerekmektedir. Ülkemizde genellikle bir makineyle birden fazla iş yapılmaya çalışılmaktadır ancak bu oldukça yanlış bir uygulama şeklidir. Üretici firmalar doğru iş için doğru makine üretmek adına ürün çeşitliliğini sürekli arttırdığı günümüzde birden farklı işlerde aynı makineleri kullanmak doğru değildir. Hem iş güvenliği açısından hem de yapılan işin kalitesi açısından yapılan işin cinsine, yoğunluğuna ve gerektirdiği güce göre makine seçilmelidir. Bizler Reis Shop çalışanlarına gerekli eğitimlerimizi kendi bünyemizde bulunan Reis Akademi ile vermekteyiz ancak son kullanıcılarında ürün tercih ederken bilinçli olmaları gerekmektedir, özellikle ekonomik kaygılarla yapılan alımlar kullanım sırasında problemler oluşturmaktadır. Ürün seçiminde kararsız kalan son kullanıcılar bizlere ulaşarak bünyemizde bulunan marka


Türkiye’de el aletleri hususunda yaşanan iş kazaları nelerdir? Bu konuda ne gibi iyileştirmeler yapılabilir? Türkiye’de el aletleri hususunda yaşanan kazaların büyük bölümü metal işleme sektöründe yaşanan kazalar oluşturmaktadır. Taşlama ve metal kesim makinelerinde aksesuar olarak kullanılan taşların ömürlerinin bitmesi kalite yetersizliği veya yanlış makine seçimlerinden dolayı patlama riski bulunmaktadır. Bu sebeple özellikle taş seçiminde oldukça dikkatli olunmalıdır kalitesine güvenilmeyen ucuz ürünlerden kaçınmak çok önemlidir. Ayrıca kullanacağınız kesme taşının etiketinde bulunan değerlerler ile kullanacağınız makinenin verilerinin uyumlu olması gerekmektedir. Örneğin maksimum 3.000

devire kadar olan bir kesme taşının 4.000 devire kadar çıkabilen bir metal kesme makinesine takılması taşın aşırı ısınmasıyla beraber patlama riskini arttırmaktadır. İnşaat grubundaki matkap, kırıcı-delici ve kırıcı gibi grupların ise kullanılırken mutlaka baret koruyucu gözlük eldiven gibi önlemler alınması gerekmektedir. Üretici firmalar iş kazalarını önlemek için maksimum güvenlik önemlerini oldukça fazla sayıda deney yaparak arttırmaktadırlar ancak yine de kazaların önemli bölümü son kullanıcıların aldıkları önlemler ile engellenebilir. Bu da firmaların personellerine verecekleri periyodik ürün kullanma eğitimleri ile gerçekleşebilir. Ürünler için sunmuş olduğunuz servis hizmetleri ve garanti koşullarından bahseder misiniz? Satışını yaptığımız ürünlerle

ilgili markaya bağlı sadık müşteriler oluşturmak açısından bizim için satış sonrası hizmetler de satış kadar önemlidir. Türkiye’nin her yerinde “Hizmette Özen, Serviste Güven” parolası ile satış sonrası hizmet faaliyetlerini yürüten Reis Makina, ürün ve hizmet kalitesini sürekli artırmayı ve müşteri memnuniyetini en ön sırada tutmayı ilke edinmiştir. Türkiye genelinde bulunan 116 elektrikli el aletleri yetkili servisimiz ve İstanbul genel merkezimizde bulunan merkez servisimiz ile Sanayi Bakanlığı’nın belirlediği süreler çerçevesinde en kısa sürede servis hizmeti vermekteyiz. Reis Servis projemiz ile Reis Makina’nın kurumsal kimliğine uygun yetkili servisler oluşturarak, müşterilerimize tüm yurt çapında aynı standartlarda kaliteli servis hizmeti

DOSYA

yöneticilerimizden de destek alma imkanı bulunmaktadır.

27


DOSYA 28

sunulmaktadır. Bunun için yetkili servislerimiz düzenli olarak ziyaret edilmekte, hizmet kalitemiz kontrol altında tutulmakta, servislerimiz eğitim programlarımıza dahil edilmektedir. Hassas stok takibimiz ile yedek parça taleplerinin en hızlı şekilde temini sağlanmaktadır. Bu anlamda yetkili servislerimize daha hızlı hizmet vermek için özel bir internet servis portalımız da bulunmaktadır. Müşteri hizmetleri departmanımız, tüm bayi, yetkili servis ve son kullanıcılarımız ile yüz yüze veya telefonla iletişime geçerek, ürün ve kullanım bilgisi, teknik bilgiler gibi konularda destek vermektedir. Sanayi Bakanlığı’nın belirlediği şekilde tüm ürünlerimizde profesyonel kullanıcılara 1 yıl, amatör kullanıcılar için ise 2 yıl garanti dâhilinde hizmet verilmektedir. Hizmet verdiğimiz müşterilerimize üründen maksimum verim ile fayda almaları ve ürünün kullanım ömrünü arttırmak amacıyla ürünün doğru kullanımı anlatılarak, periyodik bakımların zamanında yaptırılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca bakım onarım hizmeti verilen tüm ürünlerle ilgili müşterilerimiz geri aranarak müşteri memnuniyetimiz ölçülmektedir. 15 Temmuz süreci sizi nasıl etkiledi? Ekonomik daralma yaşanan bu süreci nasıl yönettiniz? Sürecin etkileri devam ediyor mu? 15 Temmuz süreci başta

• Aralık 2016

siyasi, ekonomik, idari ve askeri alanda olmak üzere hiç şüphesiz her alanda tüm ülkeyi etkisi altına aldı. Bu süreçle birlikte yakın coğrafyamızdaki savaş halinin devam etmesi, artan terör olayları ve ekonomide yaşanan dalgalanmalar hiç şüphesiz sektörümüzü de olumsuz etkilemiştir. Başta bu zor günlerde tek vücut olarak kenetlenen milletimizin duruşu olmak üzere, alınan hızlı ekonomik, siyasi ve idari kararlar bu sürecin olabilecek en minimum hasarla atlatılmasına vesile olmuştur. 15 Temmuz süreci sonrası yaşanan ekonomik daralma özellikle de döviz kurlarındaki aşırı yükseliş sektörümüz için en büyük sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Reis Makine olarak sürecin başlangıcından itibaren tüm çalışmalarımızı aynı ciddiyet ve kararlılıkla sürdürdük. Dönem içerisinde başta stratejik ortak olarak adlandırdığımız Reisshop bayilerimiz olmak üzere tüm iş ortaklarımızda dirsek temasımızı çok daha fazla artırdık. Özellikle kurun aşırı yüksek seviyede olduğu dönemlerde sabit kurla alım kampanyaları yaparak bayilerimize ve kullanıcılara destek olmaya çalışıyoruz. Sürecin etkileri kısmen de olsa devam etmektedir. Ancak her alanda birlik beraberliğimizi koruyarak kenetlenmeye devam ettiğimiz ve işimize her zamankinden daha fazla sarıldığımız müddetçe bu sıkıntılı günleri çok kısa zamanda aşacağımıza inanıyoruz.

Türkiye’de Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El aletleri alanında ihtisas bir fuar yoktu. Bu açığı kapatmak adına 2017 Yılı 23-24-25 Mart Tarihlerinde Nalbur Teknik Dergisi öncülüğünde gerçekleştirilecek fuar için ön görüleriniz nelerdir? Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El Aletleri alanında düzenlenen fuarın sektöre ve ülke ekonomisine katkısının olacağı düşüncesindeyiz. İlk olmasının sektörde ses getireceğini ve yeni oluşumların önünü açacağına inanıyoruz. Son olarak eklemek istedikleriniz? Ülke olarak birçok olumsuz faktörün üst üste geldiği zor geçen 2016 yılının sonlarına geldiğimiz bu dönemde, sektör olarak her birey elini taşın altına biraz daha koyup daha fazla çalışmalıdır. Özellikle 15 Temmuz süreci ve terör olaylarının piyasalara olumsuz yansımaları, dövizdeki yükseliş sebebiyle artan maliyetler ve diğer olumsuz faktörlerin tüm sektörü zorladığı bu hassas dönemin minimum kayıpla atlatılmasını ümit etmekteyiz. Yaşadığımız böylesi zor günlerin, işletmelerin kendilerini ve tüm faaliyetlerini daha hassas bir şekilde gözden geçirerek geliştirici ve düzeltici önlemler alması adına bir fırsat olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz. 2017 yılının tüm ülkemiz ve sektörümüz için çok daha olumlu olacağına inanıyoruz.



DOSYA

BURLA MAKİNA İNOVATİF TEKNOLOJİLERLE SEKTÖRE DEĞER KATIYOR

30

Burla Makina, Makina bölüm yöneticisi Dan HANANEL, son kullanıcının güvenli, ergonomik ve verimli çalışabilmesi adına Metabo markasıyla pazara sundukları inovatif ürünlerden bahsetti. 3 yıl koşulsuz akü garantisi sunduklarını ifade eden Hananel, elektikli el aletleri ürünlerinin iş güvenliği özelliğinin gerekliliğine dikkat çekti.

T

emsilciliğini gerçekleştirdiğiniz Metabo markasının hangi ürünleriyle öne çıkıyorsunuz? Metabo’da en çok taşlamalar ve akülü ürünler öne çıkıyor. Metabo taşlamaların kalitesi

• Aralık 2016

tüm dünyada bilinir ve kullanıcıları tarafından takip edilir. Taşlamalarımız başka markalarda olmayan çeşitli iş güvenliği özellikleri ile de rakiplerden kendisini ayırıyor. Piyasadaki taşlamalarda olmayan, ancak tüm nitelikli Metabo

taşlamalarda olan bir özellik var, bu da Mekanik Emniyet Debriyajı. Bu sistem sayesinde disk sıkışmalarında olabilecek geri tepmeler önleniyor ve kesme diskinin patlama riski ortadan kaldırılıyor. Her ne kadar benzer koruma rakip markalarda elektronik sistemlerle yapılmaya çalışılsa da, hiçbir zaman Metabo’nun Mekanik Emniyet Debriyajı kadar etkili ve güvenilir değil. Metabo’nun bu özelliği disk patlama riskini her zaman ortadan kaldırırken, elektronik sistemlerde disk


çalışırken şaltere sürekli basıyor olmak zorunda. Kullanıcı elini şalterden çektiği an ürüne enerji gitmiyor. Bu özelliğe bir de Metabo’nun patentli Disk Fren Sistemi eklendiği zaman ürün çok daha güvenli hale geliyor. Metabo Disk Fren Sistemi ile ürün kapatıldıktan sonra 2-3 saniye gibi kısa bir süre içinde diskin dönmesi tamamen duruyor ve olası kazalar önleniyor. Yeniden Başlama Emniyeti artık tüm avuç taşlamalarda yönetmelik gereği olması gereken bir özellik. Bu özellik sayesinde,

elektrik kesintisi sonrası veya yanlışlıkla elektrik kablosu çekildiği için duran bir avuç taşlama makinesinde tekrar elektrik bağlantısı sağlandığı anda disk artık hemen dönmeye başlamıyor, kullanıcının cihazı tekrar kapatıp açması gerekiyor. Böylece istem dışı, kontrolsüz çalışma olmuyor. Ayrıca, Metabo’nun dar açılı alanlarda da iş güvenliğinden ödün vermeden taşlama yapma imkanı sunan özel dar açılı taşlamaları var. Bu taşlamalar ile 39° gibi dar açılı alanlarda da muhafaza çıkarmadan, makineye gereğinden büyük disk takmadan – kısaca emniyeti gözardı etmeden – taşlama işi yapılabiliyor. Taşlama dışında Metabo akülü teknolojisine çok önem veriyor, akülü taşlamalarda da elektrikli taşlamalara benzer güvenlik özellikleri mevcut. Ayrıca akülü ürünlerin önemli bir avantajı da iş sahasından kabloyu kaldırması. Metabo ürün çeşidinde Burla

DOSYA

patlaması tamamen önlenemiyor. Yine piyasada sadece Metabo ürünlerinde bulunan bir özellik de titreşim azaltıcı Autobalans özelliği. Bu özellik sayesinde kullanıcının maruz kaldığı titreşim azalır ve kullanıcı daha az yorularak, daha sağlıklı bir şekilde daha uzun süre boyunca çalışabilir. Yüzde 50 daha az el ve kol titreşimi sağlayan bu özellik aynı zamanda taşlama disklerinde yüzde 40’a varan disk tasarrufu sağlar. Pedal Tipi Şalter de taşlamalarda güvenlik için aranan bir özellik. Bu özellikli makinelerde kullanıcılar

31


DOSYA 32

olarak biz de akülü ürünlere çok önem veriyoruz. Yurtdışındaki gelişmeleri de takip ettiğimiz için elektrikli el aletlerinde çeşitli pazarlarda ağırlığın akülü ürünlere kaydığını görüyoruz. Türkiye’de de gelecekte pazar bu ürünlere dönecek. Bu konuda Metabo’ya özel yenilikler var. Dünyada yeni LiHD aküleri ile yüzde 67 daha yüksek performans sağlayarak aküden aldığı enerjiyi şebekeden aldığı enerjiye eşitleyen ilk üretici Metabo’dur. Ayrıca LiHD teknolojisi akülerde yüzde 87 daha fazla çalışma süresi ile yüzde 100 daha fazla ömür avantajı oluyor. Bu noktada ürünün kalitesi ile birlikte Metabo güvencesi de son kullanıcıya avantajlar sunuyor. Bu avantajların başında 15 yıl boyunca bağlantı sistemlerinin değişmemesi geliyor. Yani bugün aldığınız cihaz 10 yıl sonranın pili ile de değiştirildiğinde çalışır durumda olacak. Akümüze 3 yıl koşulsuz garanti veriyoruz. Bu da piyasada olmayan bir uygulama ki biliyorsunuz akü makineden

• Aralık 2016

daha pahalı bir parça. Bu durum da Metabo’nun akü sistemine olan güvenini gösteriyor. Eylül-Ekim aylarında piyasaya sürdüğümüz yeni ürünler var. Bunlardan ilki WPB 36 LTX BL 230 – dünyanın ilk 36 Volt akülü büyük taşlaması. Metabo’nun üstün LiHD akü teknolojisi sayesinde şebeke elektriği ile çalışan 2400 Watt’lık büyük taşlama ile aynı gücü alabildiğimiz bir ürün. Üründe pedal tipi şalter, elektronik emniyet debriyajı ve disk fren sistemi mevcut. Tüm bu özellikler sayesinde kullanıcı ürünün kontrolünü kaybetmiyor ve acil bir durumda, şalteri bıraktığı anda diskin dönmesi 3 saniye içinde tamamen duruyor ve ürünün kazaya sebebiyet verme ihtimali hızlı bir şekilde yok edilmiş oluyor. Ayrıca disk sıkışması durumunda da ürünün geri tepmesini de önemli ölçüde azaltıyor. Ürünün tutamağında da titreşimi azaltıcı özellik mevcut, bu özellik sayesinde de son kullanıcı iş yaptığı sürede

daha az titreşime maruz kalıyor. İkinci önemli yeni ürünümüz de piyasada şimdiye kadar hiç olmayan ürün: GB 18 LTX BL Q I, akülü kılavuz çekme / matkap. Hem kılavuz çekme hem matkap özelliği ilk kez bir üründe biraraya geliyor – hem de sınırsız özgürlük sunan akülü bir üründe. Ürünün patentli özel tasarım mandreni ve elektronik sistemi sayesinde kılavuz çekme işlemi ve delme işlemi aynı mandren ile sorunsuz, temiz ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bu ürünün satış potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum, çünkü hem torku yüksek kuvvetli bir matkap hem de aynı zamanda kılavuz çekme özelliği var. Bu da kullanıcılara oldukça esneklik ve verim kazandıracak bir özellik. Bu ürünlerin dışında 2kg kırıcı-delici grubunda Almanya üretimli yeni ürünlerimizi piyasaya sunduk. Eski modellerine göre hem kısaldılar hem hafiflediler ve bu avantajlarla beraber vuruş enerjilerinde önemli artış sağlandı. Matkap


Köklü bir firma olan Burla’nın elektrikli el aletleri sektöründe pazara bakışı ne yönde? Sektörde karşılaştığınız sorunlar neler? Bu sorunları aşmak adına ne tür çözümler uygulanabilir? Burla Makina olarak az önce söz ettiğim gibi elektrikli el aletleri sektöründe akülü ürünlere çok önem veriyoruz. Pazarın geleceğini akülü ürünlerde görüyoruz. “Kablosuz” şantiye sahası vizyonunun gerçekleşmesine çok kalmadığını düşünüyoruz. Dünyanın ilk akülü büyük taşlaması da bu yoldaki en önemli kazanımlardan biridir. Bazı pazarlarda akülü aletler toplam elektrikli el aleti pazarının yüzde 80’inin üzerini oluşturuyor. Türkiye’de bu oranın hala çok daha düşük olduğunu düşünüyoruz. Değişik kombinasyonlarla, kullanıcıyı serbest bırakan uygulamalar ile kullanıcıyı akülü ürünlere ısıtmaya çalışıyoruz. Akülü ürünler hala kullanıcı nezdinde pahalı oldukları nedeniyle tercih edilmeyebiliyorlar, ancak biz de bu engeli akümüze 3 yıl koşulsuz garanti vererek aşmaya çalışıyoruz. Aküler, akülü el aletlerinin en pahalı kısmı ve bizim dışımızda bu tür kapsamlı akü garantisi veren başka firma yok. Elektrikli el aletleri ürünlerinin sahip olması gereken özellikler neler? Sizin bu konuda geliştirdiğiniz çözümler neler? Ürünlerin iş güvenliği özellikleri olması gerekiyor, ergonomik ve mümkün olduğu kadar da hafif, kullanımı kolay olmaları gerekiyor. Metabo, üretici olarak tüketicinin ihtiyaçlarını

dinleyen ve orta ölçek bir üretici olmanın getirdiği hızlı karar alma mekanizması sayesinde de yenilikçi ürünleri piyasaya hızla sürebilen bir üretici. Biz de Metabo’nun yenilikçi ürünlerini olabildiğince hızla Türkiye’deki son kullanıcılara tanıtıyoruz. Sunmuş olduğunuz servis hizmetleri ve garanti koşullarından bahseder misiniz? Temsil ettiğimiz ürünlerin sadece Türkiye satışını gerçekleştiriyoruz. Markalarımız, yurtdışında birçok ülkeye satışlarını doğrudan yapıyor. Türkiye’de bayi ağımızla satışlarımızı yapıyoruz. Bölgelerinden sorumlu satıcı arkadaşlarımızın dışında bünyemizde elektrikli el aleti ve kaynak makineleri ile ilgili 3 iş geliştirme sorumlusu arkadaşımız var. Bu kişiler fabrikaları ziyaret ediyor ve son kullanıcılara ihtiyaçlarına göre hangi ürünleri kullanabileceklerini araştırıp, gerekli ürün tanıtımları ile ürünlerimizin satışını sağlıyorlar. Bu şekilde standart ürünler dışında ilave özellikleri olan ürünleri de sunabiliyoruz. Müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetler üzerine geliştirdiğiniz stratejiler nelerdir?

Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve güvenilirliği en önemli konular arasında. Burla 1911 yılından bu yana pek çok alanda faaliyet gösteriyor. Tümünün ortak paydası müşteri odaklı olmak. Servis ve bakım konusunda, merkezimizde çok ciddi bir servis ekibimiz var. Ayrıca servis bayilerimiz var. Teknik hırdavat ürünleri ile ilgili tüm Türkiye’yi kapsayan yaklaşık 100 servis bayimiz var. Türkiye’de Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El aletleri alanında ihtisas bir fuar yoktu. Bu açığı kapatmak adına 2017 Yılı 23-24-25 Mart Tarihlerinde Nalbur Teknik Dergisi öncülüğünde sizin de Gold Sponsorluğunuzda gerçekleştirilecek fuar için ön görüleriniz nelerdir? Böyle bir açık vardı gerçekten. Umarım İstanbul Hırdavat Fuarı bu ihtiyacı gideren, profesyonel ürünleri tüm zenginliği ile son kullanıcılar ile buluşturan etkili, verimli bir fuar olur. Fuarlarda son yıllarda gözle görünür bir düşüş var. Ancak yenilikçi ürünlerin de bir şekilde son kullanıcılar ile buluşması gerekiyor. Fuarların da bu noktada önemli bir rolü var. Tüm katılımcı ve ziyaretçiler için olumlu bir fuar olmasını dilerim.

DOSYA

/ Darbeli Matkap serimizde de önümüzdeki süreçlerde yenilikler duyuracağız.

33


AKTÜEL

KALE ALARM HEM SİZİ HEM BÜTÇENİZİ KORUYOR

34

Türkiye’de güvenliğin adresi olan Kale Alarm, sadece güvenliğinizi değil, bütçenizi de koruyor!

K

ale Alarm, herkesin bütçesini rahatlatacak kampanyalar düzenlemeye devam ediyor. “Güvenlik Ciddi İştir” felsefesiyle hızlı büyümesine devam eden Kale Alarm hizmetlerini dolar değil TL üzerinden en uygun fiyat ayrıcalıkları ile sunuyor. Kullanıcıların

• Aralık 2016

güvenliklerini uygun şartlarda sürdürmelerini hedefleyen çeşitli çözüm önerileri sunan Kale Alarm, kapısını güven içinde kapatmak isteyen ama bütçem yeterli değil diyenlerin imdadına yetişiyor ve ödemeleri en iyi fiyat ayrıcalıklarıyla kullanıcılarına uygun alternatiflerle sunuyor. Hızla büyüyen metropollerde

kullanıcı sayısı hızla artıyor. Sistem sadece güvenliği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yangın, sağlık problemleri, gaz kaçağı, panik ve tehdit gibi acil müdahale gerektiren durumlara karşı da çözüm sunuyor. 7 gün 24 saat “Güvenlik ve ötesi” felsefesiyle çalışan ve benim için öncelik güvenlik diyenlere Kale Alarm bütçesini rahatlatacak kampanyalar düzenlemeye devam ediyor.



DOSYA

ASKAYNAK’TAN KULLANICI ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİREN YENİLİKLER

36

Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak ürün gruplarından biri olan Hitachi Elektrikli El Aletleri Ürün Yöneticisi Mehmet Muştalı; “Askaynak olarak sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin 600’e yakın noktasında yer alan geniş bayi ve alt bayi ağlarımız ile her zaman tüketiciye yakın olmayı amaç edinmiş lider bir markayız.”

G

eniş ürün gamınızda elektrikli el aletlerinin yeri nedir? Bu ürünlere dair pazara sunduğunuz yeniliklerden bahseder misiniz? Hitachi Elektrikli El Aletleri, 2014 yılı başından beri Askaynak’ın Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği en yeni ürün grubudur. Askaynak olarak kendi ürettiğimiz kaynak grubu ürünlerimizin yanı sıra,

• Aralık 2016

ithal ettiğimiz ve pazara sunarak önemli bir büyüme potansiyeli elde ettiğimiz ticari ürünlerimizi düşündüğümüzde, Hitachi Elektrikli El Aletleri bu alandaki en önemli ve stratejik gruplardan biri olarak öne çıkmaktadır. Elektrikli el aletleri pazarının bitmeyen dinamizmi pazarda söz sahibi olmak isteyen tüm markaları yeniliğe ve gelişime zorlamaktadır diyebiliriz. Bu

noktada, günümüzde başarılı olabilmek adına farklılık sağlayacak öncü ürünler ile tüketiciye dokunabilmek oldukça önemlidir. Dünyadaki birkaç büyük elektrikli el aleti üreticisinden biri olan Hitachi, son yıllarda pazara yön veren ve kullanıcıların alışkanlıklarını değiştiren yeni modeller üzerine yoğunlaşarak, sınıfının dünyadaki ilklerini müşterilerine sunmaktadır. 2016 yılı içinde ürün gamımızda yer alan ve Türkiye pazarında da ciddi satış adetlerine ulaştığımız ürünlerimiz arasında sınıfının tek kömürsüz motorlu


Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, Hitachi Elektrikli El Aletleri Ürün Yöneticisi Mehmet Muştalı

elektrikli somun sıkma makineleri serisi WR14VE / WR16SE / WR22SE / WR25SE, sınıfının tek kömürsüz motorlu 10 kg sınıfı kırıcı delicisi DH52ME ve sınıfının tek kömürsüz motorlu akülü basınçlı yıkama makinesi AW18DBL yer almaktadır. Bahsettiğimiz tüm bu ürünlerin Hitachi’nin yenilikçi pazar anlayışının önemli bir kanıtı olduğunu ifade edebiliriz.

2017 hedeflerinizle birlikte elektrikli el aletleri sektörüne sunacağınız yenilikler nelerdir? Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Askaynak olarak, 2017 yılında da yenilikçi ürünlerimiz ile adımızdan çokça söz ettirmeyi hedefliyoruz. 2017 yılında ürün gamımıza katmayı düşündüğümüz ve rakiplerimizde olmayan sınıfının tek kömürsüz motorlu taşlama makinesi

İstanbul’un birçok ilçesinde bölgesel iş ortaklarınız bulunmakta. Bölge ofisleri ile hizmet ağı geliştirmenin sağladığı katma değerler nelerdir? Elektrikli el aletlerinde ulaşılabilirlik kullanıcı tercihi açısından çok önemli bir parametredir. Askaynak olarak sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin 600’e yakın noktasında yer alan geniş bayi ve alt bayi ağlarımız ile her zaman tüketiciye yakın olmayı amaç edinmiş lider bir markayız. Bu noktada Hitachi ürün grubumuzda da benzer bir strateji izleyerek, elektrikli el aletleri kullanıcısının dokunduğu her noktaya ulaşmaya çalışıyoruz ve marka bilinirliğimizi Eczacıbaşı’nın da verdiği güvenle pekiştirip, her geçen gün daha da yukarı seviyelere taşıyoruz. Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir? Bu sorunları aşmak adına ne tür çözümler

DOSYA

‘Hitachi G13VE’ ağır şartlarda taşlama ve kesme uygulaması yapan işletmeler için öncelikli tercih sebebi olacaktır. Sektörde bir ilk olan ve ses getireceğini umduğumuz bu yeni ürünümüz bizi oldukça heyecanlandırıyor.

37


DOSYA 38

geliştirilebilir? Bildiğiniz üzere, pazarı domine eden profesyonel elektrikli el aletleri markalarının tamamı bu ürünleri ithal edip pazara sunuyor. Özellikle son dönemde karşılaştığımız döviz kurlarında yaşanan ani artışlar doğal olarak piyasada bir durgunluk yaşanmasına sebep oluyor. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak olarak pazardaki bu durgunluğu aşmak adına elimizi taşın altına koyarak yaptığımız kampanyalar ile bayilerimize yansıyacak ilave maliyetleri minimize ederek, fiyatlarımızın rakiplere oranla her daim rekabetçi olmasını sağlıyoruz. Profesyonel elektrikli el aletlerinin ağır sanayinin önemli gider kalemlerinden biri olduğunu düşünürsek, bu ürünlerin ithalatında ödediğimiz vergilerde yapılacak bazı indirimler ve düzenlemeler son kullanıcı fiyatlarına yansıyacak ve bu büyük sanayiciden küçük atölye sahibine kadar her tip işletmenin maliyetlerini düşürmesine yardımcı olacaktır. Müşteri memnuniyeti kavramı firmanız için ne ifade ediyor? Satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Askaynak olarak müşteri memnuniyeti en önemli başarı kriterimizdir. Gerek kaynak grubumuzda, gerekse elektrikli el aleti grubumuzda, temel hedefimizin çalıştığımız noktalarda sürekliliği yakalamak olduğunu ifade edebiliriz. Satış sonrası servis hizmeti de elektrikli

• Aralık 2016

el aleti sektöründe markayı tamamlayan ve onu sahada layıkıyla temsil etmenizi sağlayan bir sacayağıdır diyebiliriz. Hitachi markasının distribütörlüğünü aldığımızda ilk yaptığımız iş, yıllardır Türkiye pazarında yer alan bu markanın deneyimli teknik servisleriyle olan ticari ilişkilerine Askaynak boyutunda devam etmek ve bu servis zincirini daha da genişletmek olmuştu. Geçtiğimiz 2,5 yıl içinde Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren Hitachi yetkili servis sayısını 70’lerden 90’ın üzerine çıkararak, pazara sunduğumuz bu markaya verdiğimizi önemi de bir anlamda kanıtlamış olduk.

Türkiye’de Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El aletleri alanında ihtisas bir fuar yoktu. Bu açığı kapatmak adına 2017 Yılı 23-24-25 Mart Tarihlerinde Nalbur Teknik Dergisi öncülüğünde gerçekleştirilecek fuar için ön görüleriniz nelerdir? Derginizin öncülüğünde yapılacak olan bu etkinliğin, sektörün farklı dinamiklerini bir araya getiren örnek bir organizasyon olacağına inanıyorum. Umarım sektörde hak ettiği ilgiyi görür ve sonraki yıllarda da süreklilik arz eden ve Nalbur Teknik Dergisiyle birlikte anılan başarılı bir etkinlik olarak gelenekselleşir.



AKTÜEL

EGEBANT 2017 HEDEFLERİNİ BELİRLEMEK ÜZERE ŞANLIURFA’DA BAYİLERİYLE BULUŞTU!

40 2016 yılını değerlendirmek, 2017 plan ve projelerini paylaşmak üzere ikinci fabrikasının bulunduğu Şanlıurfa’yı tercih eden Egebant, iki gün süren bayi toplantısı düzenledi.

T

ürkiye’de sektörün önde gelen firmalarının katılımı ile gerçekleştirilen bu organizasyonda bayilerin talep ve tavsiyeleri değerlendirilerek 2017 çalışmalarına hız verildi.

• Aralık 2016



AKTÜEL 42

70 firmadan 125 kişinin katılımı ile gerçekleştirilen bu kapsamlı toplantıda aşındırıcı ürünler, yapışkanlı bantlar ve iş güvenliği ürünleri ile ilgili sunumlar yapıldı. Yeni ürünler hakkında bilgilerin de paylaşıldığı toplantıda özellikle elmas kesiciler, şarjlı el aletleri ile çalışmaya uygun flap diskler, kesme ve çapak alma taşları ve renkli maskeleme bantları bayiler tarafından ilgiyle karşılandı. Şanlıurfa’da

• Aralık 2016

organize sanayi bölgesindeki ikinci fabrikanın ziyaretiyle devam eden organizasyonda eldiven üretim tesisleri ve flap disk üretimi ve akabinde yapılan testleri yerinde inceleyebilme şansı yakalayan bayiler toplantının oldukça verimli geçtiğini aktardı. Egebant Sanayi Günlerinin bir benzeri fabrika alanı içinde kurularak bayilerin demo yapmaları ve ürünleri birebir görmeleri sağlandı. 2017 yılında gerçekleştirilecek olan

Egebant sanayi günleri için yoğun talebin dikkat çektiği organizasyon, iş stresinden kurtulmak amacıyla Balıklı Göl, Şanlıurfa Müzesi, Harput gibi önemli yerlerin ziyaretiyle devam etti. Değerli bayilerimizler ile 2017 yılında da büyümeye ve hedeflere ulaşılacağından emin olduklarını bildiren Egebant Yetkilileri bu doğrultuda çalışmalarına hız katacaklarını açıkladı.



ASKAYNAK by HARRIS’TEN

SEKTÖREL HABER

KAYNAK VE SERT LEHiMLEME EKiPMANLARI

44

Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, kaynak ve sert lehimeleme pazarında Model 555 ile fark yaratıyor. Askaynak by Harris markasıyla satışa sunulan ve pazarda örneği bulunmayan Propa, Doğalgaz, LPG gazı ile sert lehimleme yapabilmeyi sağlayan Model 555 sert lehimleme kolları ile lüleleri, küçük ve ince parçaların lehimlenmesinde, hava akımından olumsuz yönde etkilenmeden yüksek verimli alevle çalışma olağanı sağlıyor. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın çok sayıdaki yenilikçi ürünü hakkında bilgi almak için www.askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

A

skaynak by Harris markasıyla satışa sunulan ve özel olarak tasarlanan Model 555, propan, doğalgaz ya da LPG ile sert lehimleme yapabilme olanağı sunuyor. Asetilen lülelerinden farklı olarak konik formlu ağız tasarımına sahip olan Model 555, hem küçük ve ince parçaların lehimlenmesini hem de hava akımından olumsuz yönde etkilenmeden yüksek verimli

• Aralık 2016

alevle çalışma sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre oksi gaz ekipmanları pazarında sadece asetilen gazı için tasarlanmış lehimleme kol ve lülelerinin, sert lehimle uygulamalarında da Propan, Doğalgaz ve LPG gazıyla da kullanıldığı görülüyor. Bu yanlış uygulamaya çözüm getirmek amacıyla Askaynak by Harris pazara Propan, Doğalgaz, LPG gazı ile yapılan sert lehimleme uygulamaları

için Model 555 sert lehimleme kollarını özel olarak tasarlayıp sunuyor. Pazardaki pek çok kaynak ve sert lehimleme kollarının bakır lüleden, pirinç koldan ve mikserden oluştuğu görülüyor. Bu ürünlerde, lülenin malzemesi bakır, kol ve mikserin malzemesinin ise pirinç olmasından dolayı, uzun süreli uygulamalar esnasında yüksek sıcaklıktan dolayı deformasyon olabiliyor. Uygulama verimliliğini azaltan bu duruma karşın Askaynak by Harris Model 555 Kaynak ve Sert Lehimleme lüleleri ise tek parça olarak tasarlandığı için kullanıcı bu tür bir problem ile karşılaşmayarak, uygulamada yüksek performans elde ediyor. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın çok sayıdaki yenilikçi ürünü hakkında bilgi almak için www.askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.



SEKTÖREL HABER

HENKEL, TÜRKİYE’YE YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR; YENİ FABRİKA TEMELİ ATILDI

46

Henkel, Türkiye’de Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin en büyük Endüstriyel Yapıştırıcılar fabrikasının temelini attı.

T

ürkiye’yi sadece ürünleri için değerli bir piyasa değil, aynı zamanda önemli bir üretim merkezi olarak da gören Henkel, Kocaeli Gebze’de hayata geçecek yeni üretim merkezinin temelini 9 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşen bir törenle attı. 2017 yılının sonunda açılması planlanan yeni fabrika son teknolojiyi kullanacak; ayrıca dünyada tanınırlığı ve kabul edilebilirliği yüksek yeşil bina sertifikası olan LEED Sertifikasını (Leadership in

• Aralık 2016

Energy and Environmental Design) alacak şekilde projelendirildi. Türkiye, Henkel için önemli bir üretim merkezi Türkiye’ye yatırımları ile katkıda bulunan uzun vadeli bir yatırımcı konumundaki Henkel, yeni üretim tesisinin temellerini gerçekleştirilen bir törenle attı. Törene, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Türk Henkel Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Alemdar, Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri Başkanı İsmail Akkoçoğlu ve Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri Operasyonlar ve Projeler Direktörü Mehmet Yılmaz’ın yanı sıra devlet görevlileri, müşteriler, sanayinin önemli temsilcileri ve çok sayıda basın

mensubu katıldı. Türk Henkel Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Alemdar yaptığı konuşmada, Henkel için Türkiye’nin sadece satış yapılan bir pazar değil aynı zamanda önemli bir üretim merkezi olduğunu söyledi. Hasan Alemdar “Henkel olarak Türkiye’yi her zaman yatırım yapmaya değer, yüksek büyüme potansiyeline sahip ve güvenilir bir ülke olarak görüyoruz. Öte yandan sürdürülebilirlik konusunun Henkel için sadece teorik bir hedef değil, şirket değerlerimizin ayrılmaz bir parçası olarak somut aksiyonları hayata geçirdiğimiz bir alan olduğunu bir kez daha vurgulamış oluyoruz” şeklinde konuştu.


Yeni tesis, birçok sektöre katma değer sağlayacak Üstün teknolojiyi kullanmak üzere tasarlanan yeni üretim tesisinde sürdürülebilirliğe uygun şekilde üretim yapmayı planlıyor. Tesis tamamlandığında Henkel’in, Technomelt, Teroson, Loctite, Bonderite, Aquance markaları için yapıştırıcı teknolojileri üretmek üzere faaliyet gösterecek. Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri Başkanı İsmail Akkoçoğlu “Bu yatırım hem kapasite artışı hem de lokalize etmeyi planladığımız

LEED Sertifikası hedeflendi Henkel, sürdürülebilirlik stratejisini her alanda olduğu gibi yeni fabrikasına da hayata geçiriyor. Yeni üretim merkezinin, toplam enerji ihtiyacının ilk etapta yüzde 30’luk kısmını yenilenebilir

enerji yoluyla tedarik etmesi hedefleniyor. Tesis, yağmur suyunu toplayarak geri kullanımını sağlayacak, güneş enerjisinden faydalanarak kendi enerjisini üretecek şekilde tasarlanıyor. Her detayı çevre duyarlılığı içinde ve karbon ayak izini en aza indirmek üzere düşünülen üretim tesisi, LEED Sertifikası da olacak şekilde projelendirildi. Fabrikanın 2017 yılı sonunda faaliyete başlaması planlanıyor. Henkel dünya çapında Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri olmak üzere üç iş biriminde lider markalar ve teknolojilerle faaliyet göstermektedir. 1876 yılında kurulan Henkel; Persil, Schwarzkopf ve Loctite gibi tanınmış markaları ile faaliyet göstermekte ve hem tüketici ürünleri hem de endüstriyel alanda, global olarak pek çok pazar liderliği bulunmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 50.000 çalışanı bulunan Henkel, 2015 mali yılında 18 milyar 100 milyon Euro’luk satış ve 2 milyar 900 milyon Euro’luk faaliyet karı gerçekleştirmiştir. Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır.

SEKTÖREL HABER

Türk Henkel Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Alemdar

ürünlerimiz ile yapıştırıcı teknolojileri alanındaki portföyümüzü güçlendirecek. Böylece Henkel’in yapıştırıcılar, sızdırmazlık ürünleri ve fonksiyonel kaplamalar alanındaki liderliğini sağlamlaştıracak. Örneğin; otomotiv sektörü için sprey şeklinde uygulanabilen ses sönümleyiciler, bebek bezi gibi hijyenik ürün üretimi için prosesleri kolaylaştıran ve hızlandıran yapıştırıcılar, gıda ambalajları için daha az enerji tüketen, hızlı ve sağlam paketleme sağlayan su bazlı yapıştırıcılar gibi teknolojik ürünlerimiz ile müşterilerimize çok daha iyi hizmet verebilmemizi sağlayacak” dedi. Bu çerçevede özellikle ithal ürün ikamelerinin yerli üretim ile karşılanıyor olması endüstriyel üretim sektörüne önemli katma değer sağlayacaktır.

47






DOSYA

HİLTİ ‘2 YILA KADAR MASRAF YOK’ UYGULAMASIYLA SATIŞ SONRASI DA YANINIZDA

50

Hilti Türkiye ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Banu ÇETİNKOL ile elektrikli el aletleri sektörünün mevcut durumunu konuşmak üzere bir araya geldik. 2016 yılında 30 yeni ürünün lansmanını gerçekleştirdiklerini ifade eden Çetinkol, Hilti’nin 10 ülkenin bağlı olduğu bir bölge üssü olduğunu dile getirdi. 3 farklı şehirde yeni mağaza açılışı gerçekleştirdiklerini ekleyen Çetinkol, Aralık ayında Samsun’da ve Bursa’da 2 mağaza açılışı daha gerçekleştireceklerini müjdeledi.

E

lektrikli el aletleri sektörünün Türkiye pazarındaki mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

• Aralık 2016

Bundan birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’de sektörümüzde haksız rekabetin çok yoğun olduğunu, markasız ve ucuz ürünlerin rağbet gördüğünü

söyleyebiliriz. Ancak artık bu durum değişiyor. Çünkü Türkiye’de inşaat sektöründe yukarı doğru giden bir trend var. Hem Türkiye’de hem de Orta Asya’da kalkınma modeli inşaat sektörü üzerine kurulmuş durumda. Bu durum bizim için heyecan verici. Ayrıca Türkiye’deki büyük inşaat firmaları Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan ve Kuzey Irak gibi ülkelerde önemli projelerde görev alıyorlar. Yıllarca Rusya’da, Libya’da veya


Hilti Türkiye ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Banu ÇETİNKOL

Türkiye’de geliştirdikleri bilgi birikimini ve rekabetçiliği orada da gösteriyorlar. Bunun için de hepsi hem kaliteli ve konforlu yapılar hem de güvenli yaşam alanları inşa etmeyi amaçlıyorlar. Bu bakış açısı ise kalite standartlarını yükseltiyor, çünkü bu firmalar Hilti gibi sürekli katma değer sağlayan, patentli ürünler sunan markaları tercih ediyorlar. Bu nedenle gelecek dönemde ArGe’ye yatırım yapan inovatif, kaliteli ve güvenli markaların

daha da büyüyeceğini düşünüyoruz. Hızla büyüyen ve kalite standartları artan inşaat el aletleri sektörü içinde biz de Hilti Türkiye olarak pazarın lider firmalarından biriyiz. Kalite, güvenlik, inovasyon ve müşterilerimizin çözüm ortağı olmak stratejimizin temelini oluşturuyor. Hilti’yi tüm bu yönleri ile ürün, hizmet, insan kaynakları gibi her alanda farklılaşan bir marka

Yeni ürün lansmanlarını nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yeni ürünlerimizin lansmanı için yılda dört kez ‘Marketing Wave’ (Pazarlama Dalgası) adını verdiğimiz etkinliklerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerde yeni ürünlerimizi satış ekibimize tanıyoruz. Ürünlerle ilgili detaylı teorik bilgileri dinlemenin yanı sıra deneyimleme fırsatı da yakalayan satış ekibimiz daha sonra müşteri ziyaretleri gerçekleştirerek yeni ürünlerimizin tanıtımını yapıyorlar. Ayrıca müşterilerimiz Hilti mağazalarında da yeni ürünlerle ilgili bilgi alabiliyor ve deneyimleyebiliyor. Türkiye’de 2016 yılını 30 yeni ürünün lansmanını yapmış olarak kapatıyoruz. 2016’nın lansman ürünleri içinde; betona ve çeliğe çivi çakabilen ve sadece batarya ile çalışan dünyanın ilk Çivi Çakma Makinesi Hilti BX 3-IF, darbeli-darbesiz delim ve kırım yapabilen Hilti TE 3 Delici Kırıcı ve sınıfının en iyi performansını sunan Hilti TE 30 ATC Kırıcı Delici yer alıyor. Yüzde 100’e kadar daha uzun ömür ve yüzde 20 daha güçlü performans imkanı sunan Hilti DD 200 Karot Makinesi, 4 kat daha fazla görülebilen yeşil lazer teknolojisi ile dikkat çeken Hilti PR 3 Eksenel Lazer, Red Dot 2016 ödüllü Hilti SF 8M-A22 Kablosuz Vidalama

DOSYA

olarak konumlandırıyoruz ve çalışmalarımıza bu doğrultuda yön veriyoruz. Hilti Türkiye olarak, göstermiş olduğumuz gelişimle 2011 yılından bu yana 10 ülkenin bağlı olduğu bölgesel üs konumundayız.

51


DOSYA

Makinesi de öne çıkan yeni ürünlerimiz arasında… Ayrıca iki yeni direkt tespit ürünümüz Hilti X-BT-MF Kompozit Saplama ve Hilti X-BT-ER Elektrik Bağlantı Elemanı, tavana baş üstü sabitlemeleri yapmak için Hilti X-PT 2 Uzatma Aparatı da bu yılın lansman ürünleri arasında bulunuyor. Bu yılın yeni yangın durdurucu ürünleri ise tekli ve çoklu kablo geçişlerinde hızlı, basit ve güçlü bir kullanım vadeden Hilti CFS-D 1 Yangın Durdurucu Kablo Macunu ve Hilti CFS-CC Yangın Durdurucu Kablo Kelepçesi oldu.

52

Hilti tarihindeki en büyük yatırım projesi olarak adlandırılan Hilti İnovasyon merkezi faaliyete geçti. Bu gelişmeyle birlikte Ar-Ge alanında ne tür değişikliklere şahit olacağız? Kalite, iş güvenliği, Ar-Ge ve inovasyona verilen önem, Hilti’yi Hilti yapan özelliklerin başında geliyor. Bu kapsamda 120 milyon İsviçre Frangı (CHF) (yaklaşık 351,34 milyon TL) yatırımla hayata geçirilen ve Hilti’nin tarihindeki en büyük yatırım projesi olan Hilti İnovasyon Merkezi, şirketimizin inovasyon kabiliyetini, ilerleme hızını ve gelişmiş teknolojilere olan uzun vadeli taahhüdünü güçlendiriyor. Ayrıca 2015 yılında Ar-Ge harcamalarımız yüzde 8,1 artışla 240 milyon CHF’ye (yaklaşık 702,67 milyon TL) ulaştı. Her sene ortalama 30 ürün lansmanı yapan Hilti, satışlarının yaklaşık yüzde 30’unu yeni ürünlerinden sağlıyor. Bu yatırımlara devam ederek yapı sektörüne katma değer sağlamak için durmaksızın yeni teknolojiler

• Aralık 2016

geliştirmeyi sürdüreceğiz. Proje bazlı çalışmalar yapıyorsunuz, elektrikli el aletlerinde direkt müşteri odaklı çalışmalarınızı nasıl yönetiyorsunuz? Hilti olarak pazarda farklılaştığımız noktalardan biri de satış modelimiz. Bayiler aracılığı ile değil, doğrudan kendi çalışanlarımızla satış yapıyoruz. Bu strateji başarımızı çok büyük ölçüde artırıyor. Çalışanlarımız müşterilerimiz ile bizzat ilgileniyor, ihtiyaçlarını dinliyor ve bu alanda uzman oldukları için onlara gerçek ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor. Dünyadaki Hilti çalışanlarının üçte ikisi,

satış organizasyonlarında ve mühendislik alanlarında doğrudan müşteri için çalışıyor. Hilti, geliştirdiği teknoloji ve ürünlerdeki başarısını, dünya çapında her gün gerçekleştirdiği yaklaşık 200 bin müşteri ziyaretine borçlu. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler onların ihtiyaçlarına göre yeni teknolojiler geliştirmemizi de sağlıyor.


işlemiş oluyor. Ürünler için sunmuş olduğunuz servis hizmetleri ve garanti koşullarından bahseder misiniz? Hilti olarak satış sonrası hizmete çok önem veriyor ve eşsiz bir servis hizmeti sağlıyoruz. Servis hizmetini de tek elden yürütüyoruz. Makinelerimizde ‘2 yıla kadar masraf yok’ uygulamamız bulunuyor. Satın alındıktan sonraki 2 yıl içerisinde makine bir sorun çıkarırsa, bakım veya değişim hizmetlerini ücretsiz olarak biz karşılıyoruz. Ayrıca şantiyelerde ürünlerimizin kullanımı ile ilgili olarak eğitimler de veriyoruz. Yakın zamanda yeni teknik servis hizmetimiz ‘Arayın, Gelelim’ uygulamasını da başlattık. ‘Arayın, Gelelim’ uygulaması kapsamında arızalı

makineyi adresinden aldırmak isteyen kullanıcıların 44Hilti (4444584) numaralı Hilti Müşteri Hizmetleri hattını aramaları ya da Hilti Online internet sistemi üzerinden tamir talebinde bulunmaları yeterli oluyor. Üstelik bu hizmet kapsamında kargo da ücretsiz… Arızalanan Hilti ürünlerini saat 11.30’a kadar yapılan aramalarda aynı gün içerisinde şantiyeden alarak üç gün içerisinde tamir edilmiş olarak adrese teslim ediyoruz. 11.30’dan sonraki aramalarda ise ürünü, arızası giderilmiş şekilde dördüncü günde kargoya teslim ederek kullanıcılara ulaştırıyoruz. Hilti Online üzerinden kendilerine kayıtlı makineleri görebilen kullanıcılar, makinelerinin hangi tarihlerde tamir olduğu bilgisini de izleyebiliyor.

DOSYA

El aletlerinde güvenli kullanıma dair uygulanması gereken prensipler nelerdir? Çalışma esnasında kullanılacak olan el aletlerinin kablolarında yaralanma, kesik ve ezilme olmaması, toplu koruma önlemlerinin kullanılabilir olması, yapılacak işte özel kişisel koruyucu donanımların kullanılması ve iş güvenliği eğitimlerinin tam olması gerekiyor. Bu noktada gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasıyla birlikte çevre güvenliğinin de sağlanması kaçınılmaz oluyor. Çalışma alanında bulunan ve yapılacak olan işin talimatını veren teknik personellerin tüm bu kontrolleri sağlamaları ve diğer çalışanları bilgilendirmeleri yoluyla çalışmaların kontrollü bir şekilde ilerlemesi mümkün kılınıyor, bu sayede iş güvenliği denetim sistemi de

53


DOSYA 54

Türkiye’de kaç bölge ofisiniz var? 2017 yılında hangi bölgelerde ofis kurmayı hedefliyorsunuz? Hilti Türkiye olarak, göstermiş olduğumuz gelişimle 2011 yılından bu yana 10 ülkenin (Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Moldova ve Kuzey Irak) bağlı olduğu bölgesel üs konumunda bulunuyoruz. Merkez ofisimiz İstanbul’da konumlanıyor, ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana’da Bölge Müdürlüklerimiz yer alıyor. Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2016 ödüllerinde 4. sırada yer aldınız. Sizi bu ödüle yükselten değerlerden bahseder misiniz? İnşaat sektörüne ve ekonomiye

• Aralık 2016

sağladığımız katma değer dışında insan kaynakları alanındaki çalışmalarımızla da öne çıkıyoruz. Hilti Türkiye olarak Great Place to Work Enstitüsü tarafından belirlenen, ‘Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2016’ listesinde 4. sırada yer aldık. 2015 yılında aynı ödül kategorisinde 3. sırada yer almış ve Yaşam Boyu Öğrenme alanında Özel Ödül’e de layık görülmüştük. Bu yıl da Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında yer almaktan gurur duyuyoruz. Bizi bu ödüle yükselten en önemli değerlerin başında çalışan odaklı yönetim anlayışına ve insani dokunuşu yüksek kurum kültürüne sahip olmamız geliyor. Bu felsefemiz nedeniyle mutlu bir ekip olarak yolumuza devam ediyoruz. İnsan kaynakları alanında pek çok ödül almış bir program

olan The Hilti Way Kampı, üstün yetenekli çalışanlarımıza özel Uluslararası Yetenek Programları, Pizza ve Liderlik Etkinliği gibi program, uygulama ve etkinliklerimiz bulunuyor. Ayrıca Hilti Türkiye olarak, Hilti Global için bir yetenek havuzu ve önemli bir insan kaynağı gücü haline gelmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla gerçekleştirilen Performans ve Stratejik İnsan Gücü Yönetimi süreçlerimiz sonucunda Hilti Türkiye’deki yetenekli çalışanların META Bölgesi (Middle East, Turkey and Africa - Ortadoğu, Türkiye ve Afrika), Hilti Merkez (Lihtenştayn) ve benzeri diğer Hilti organizasyonlarına atamaları yapılıyor. Ekibimizin mutluluğu ve motivasyonunda kuşkusuz çalışma ortamımızın da çok


Türkiye’de elektrikli el aletleri hususunda yaşanan iş kazaları nelerdir? Bu konuda ne gibi iyileştirmeler yapılabilir? Türkiye’de el aletlerini kullanırken yaşanan iş kazalarının temel nedenlerini; iş güvenliği eğitimlerinin eksikliği, kaynağında

tedbirsizlik, toplu koruma önlemi eksikliği, dikkatsizlik, kontrolsüz çalışma, malzeme ve ekipman güvensizliği, kişisel koruyucu donanım eksikliği, kontrol ve denetim eksikliği olarak sıralayabiliriz. Örneğin, el aletlerini niteliklerine uygun olmayan şekilde, kullanım kılavuzuna aykırı biçimlerde kullanmak, el aletleri ile birlikte kullanılması gereken gözlük, özel iş ayakkabısı gibi ekipmanların göz ardı edilmesi gibi sorunlarla sıklıkla karşılaşılıyor. Yüksek oranda görünen kaza nedenlerinden biri de iskele üzerinde çalışırken kırım ve delim işlemleri sırasında el aletinin beton donatı içindeki demire denk gelmesi ve savrulma nedeniyle iskeleden düşme olarak karşımıza çıkıyor. El aletlerinden kaynaklı yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları; genel olarak uzuv kayıpları,

el ve parmak yaralanmaları, malzeme sıçramaları, göze veya cilde cisim batması, gürültü, titreşim ve toz maruziyeti şeklinde yaşanıyor. Bu çerçevede Hilti olarak iş kazalarını önlemeye büyük katkı sağlayan inovatif ürünlerimizi inşaat profesyonellerine en doğru şekilde anlatıp, olası iş kazalarını azaltmayı hedefliyoruz. Pazara sunduğumuz her ürünümüzün iş sağlığı ve güvenliğine uygun olması konusunu öncelikli hedeflerimiz arasına koyuyoruz. Örnek vermek gerekirse; hem kırıcı hem de delici özelliğe sahip Hilti TE 70-ATC ürünümüz, Aktif Tork Kontrol (ATC) teknolojisiyle iş kazalarına adeta ‘dur’ diyor. ATC teknolojisi ile ucun sıkışması durumunda motoru duran Hilti TE 70-ATC Kırıcı-

DOSYA

önemli bir yeri var. İstanbul Ataşehir’deki sıra dışı ve modern tarzıyla dikkat çeken ofisimizi çalışanlarımızın istekleri ve beklentileri doğrultusunda dizayn ettik. Hilti Group içerisinde ilk ve tek durumunda olan Hilti Türkiye ofisinde, Genel Müdür dahil kimsenin kendine ait odası yok. Çalışanların dinlenmeleri, eğlenmeleri ve sosyalleşmelerine olanak sağlayan geniş bir mutfak, oyun alanı, rekreasyon alanı, siesta odası, yeni anne bakım odası gibi alanlar yer alıyor.

55


DOSYA 56

Delici, böylece gövdesinin kendi ekseni etrafında dönme riskini ortadan kaldırıyor. Saniyeler içerisinde gerçekleşen bu güç kesme teknolojisi sayesinde çalışmaya en güvenli şekilde devam edilebiliyor. Ödüllü Hilti TE 70 KırıcıDelici Ailesi, Aktif Titreşim Azaltma özelliği ile titreşimi yüzde 70’e varan oranlarda azaltarak çalışanları yoğun titreşime maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan da koruyor. Çalışma sırasında daha az yoran bu makineler sayesinde günlük çalışma performansı da artıyor. Şantiyelerde herhangi bir kırıcı ya da delici alet ile çalışılırken ortaya çıkan toz, sadece makine ve aksesuarların ömrünü kısaltmakla kalmıyor, daha da önemlisi kullanıcının sağlığını olumsuz yönde etkiliyor ve günlük performansını düşürüyor. Hilti TE 70 KırıcıDelicilerde bulunan toz toplama sistemleri ise tozun yüzde 99’a varan oranda emilmesini sağlıyor. Yeni yatırımlar ve hedefler bazında 2016 yılı genel değerlendirmesi yapar mısınız? 2017 için hedefleriniz ne yönde şekilleniyor? 2016 yılının ilk yarısında yüzde 34 büyüyerek büyük bir başarı elde ettik. 2016 yılını yaklaşık yüzde 25 oranında büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. Bu yıl hedeflerimize ulaşma yolunda kararlı ve sağlam adımlarla ilerlediğimizi söyleyebiliriz. Ayrıca Türkiye’de 2016 yılını 30 yeni ürünün lansmanını yapmış olarak kapatıyoruz. Hilti Türkiye olarak 2016 yılında İzmir, Malatya ve Konya’da üç yeni mağaza açtık.

• Aralık 2016

Böylelikle ‘Hilti Center’ adını verdiğimiz mağazalarımızın sayısını Türkiye genelinde dokuza çıkardık. Aralık ayında Samsun’da ve Bursa’da olmak üzere iki yeni mağaza daha açacağız. Müşterileri ile sürekli olarak birebir ilişkide bulunan, doğrudan satış modeli ile çalışan çözüm odaklı bir marka olan Hilti için mağazalar çok büyük önem arz ediyor. Müşterilerimiz mağazalarımıza gelip ürünlerimizi deneyimleyebiliyor, görüş ve önerilerini ekibimiz ile paylaşabiliyor, sorularını rahatlıkla sorup bilgilenebiliyorlar. Hilti Türkiye olarak genel hedefimiz, inşaat el aletleri sektörü içinde farklılaşma yoluyla, inovatif ürünlerimiz ve çözüm odaklı yaklaşımımızla öne çıkmaya devam ederek her yıl ortalama yüzde 20 oranında sürdürülebilir büyüme sağlamak. Çoğunlukla da hedefimizin üzerinde bir büyüme ile yılı kapatıyoruz. Bu doğrultuda 2017 yılında da en az yüzde 20 büyüme hedefliyoruz. Türk inşaat sektörüne katma değeri yüksek, inovatif ürünler sunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de Nalburiye Hırdavat ve Elektrikli El aletleri alanında ihtisas bir fuar yoktu. Bu açığı kapatmak adına 2017 Yılı 23-24-25 Mart Tarihinde Nalbur Teknik Dergimizin basın sponsorluğunda gerçekleştirilecek olan fuar için ön görüleriniz nelerdir? İhtisas fuarlarının markaları hedef grupları ile buluşturmaları, ilişki geliştirilmesi, yeni iş fırsatları oluşturulması anlamında sektörümüz için önemli

olduğunu düşünüyoruz. Pek çok farklı sektörden ürün gamının bir arada olduğu fuarlara kıyasla daha hedefe odaklı çalışmalar olması nedeniyle de hem ziyaretçiler hem de katılımcılar açısından ihtisas fuarları daha efektif oluyor. Sektörle ilgili pek çok yeniliğin bir arada bulunuyor olması da gerek markalara gerekse inşaat profesyonellerine yeni bir bakış açısı sunuyor. Sektördeki gelişme ve yenilikleri kısa sürede keşfetme imkanı tanınıyor. Son olarak eklemek istedikleriniz? Hilti Türkiye olarak sürdürülebilir, kaliteli bina üretimine katkı sağlamak için yenilenen mevzuat ve yönetmeliklerle ilgili olarak üniversite ve devlet kurumları ile çalışmalar yapıyoruz. Deprem ve kentsel dönüşüm konusunda da üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalara imza atıyoruz. Yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin yapı güvenliği konusunda ne kadar belirleyici olduğunu anlatmak amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Çünkü deprem ülkesi Türkiye’de C2 deprem performans sınıfında dübel kullanımının yasal zorunluluk olması gerekiyor. Hilti olarak ilk C2 belgeli bazı dübellerin üretimini de gerçekleştiren, bu sistemin öncü firmalarından biriyiz. Ayrıca ‘Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’ için ilgili kurumlar ile çalışmalar gerçekleştirerek Türkiye’de yangın bilincinin oluşmasına ve risklerin azaltılmasına da destek oluyoruz.



YENİ ÜRÜN

DALGAKIRAN, AĞIR SANAYİ VE TEKNOLOJİ DEVİ JAPON IHI HOLDİNG İLE ANLAŞMA İMZALADI…

58

DALGAKIRAN Makina A.Ş., ağır sanayi ve teknoloji devi Japon IHI Holding ile ortak bir şirket kurulması ve Turbo kompresör üretimi konusunda fabrika yatırımı için anlaşma sağladı. Kurulacak firma IHI DALGAKIRAN Makina A.Ş. isminde olacak ve üretimini Dilovası- Kocaeli’nde inşa edeceği fabrikasında gerçekleştirecektir. Toplam ilk yatırım yaklaşık 50 milyon TL olarak öngörülmüştür.

I

HI, Türkiye’de iki büyük köprü inşa etti Temelleri 1853 yılında atılan IHI Holding köprü inşası ve altyapı sistemleri üretimi, enerji santralleri, uzay ve havacılık ekipmanları, gemi inşa, kompresör ve araç turboları üretiminde dünyanın önde gelen teknoloji devi kuruluşlarından biridir. IHI Türkiye’de Osmangazi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerini de inşa etmiştir. DALGAKIRAN Makina 130’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor 1965 yılında İstanbul Karaköy’de kurulan DALGAKIRAN Makina, Türkiye’nin en büyük endüstriyel kompresör üreticisi

• Aralık 2016

ve ihracatçısıdır. Bugüne kadar yaptığı yeni yatırımları ile birbirine entegre üç fabrika ile İstanbul Sancaktepe’de üretimini gerçekleştirmeye devam etmektedir. Üretiminin yüzde 70’ini 130’dan fazla ülkeye ihraç eden Dalgakıran, yurtdışında ayrıca Rusya, Ukrayna ve Almanya’da kendi şirketleri ile hizmet vermektedir. Ürün grupları arasında Vidalı kompresörler, pistonlu kompresörler, basınçlı hava tankları ve kurutucular ile yağsız kompresörler yer almaktadır. Ürün gruplarına ‘Turbo Kompresörler’ eklendi DALGAKIRAN, IHI firması ile yapılan anlaşma sonucunda ürün gruplarının arasına turbo

kompresörleri de eklemiştir. Turbo kompresörler hem üretim hem kullanım sırasında günümüz teknolojisini en son noktada kullanan, endüstriyel kompresör alanının en gelişmiş ürünleridir. Üretilecek olan kompresörler otomobil, gıda, kimya ve tekstil endüstrisi gibi çok geniş endüstri alanlarında dünyanın her bölgesinde kullanılmaktadır. Günümüzde küresel ısınma gibi çevresel problemler dünya çapında dikkat edilen en önemli konulardandır ve enerji verimliliği kompresörler konusunda en önemli parametredir. Turbo kompresörler bahsi geçen konularda büyük kapasitelerde basınçlı hava ihtiyacı için çok verimli ve ekonomik bir çözümdür. Yapılan anlaşma kapsamında IHI DALGAKIRAN Makina A.Ş. ürettiği ürünleri Türkiye, Avrupa, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Afrika pazarlarına sunacaktır.



SEKTÖREL HABER

3M TÜRKİYE VE MARDAV YALITIM, ENDÜSTRİYEL BANTLAR VE YAPIŞTIRICILAR ALANINDA İŞBİRLİĞİ GERÇEKLEŞTİRDİ

60

3M’in sızdırmazlık ve yalıtım çözümleri portföyü, Türkiye’de 8 bölgede faaliyet gösteren 300’den fazla Mardav Yalıtım bayisi aracılığıyla sektöre sunuluyor.

3

M Türkiye Endüstriyel Bantlar ve Yapıştırıcılar İş Kolu’nun Türkiye’de inşaat sektöründe ilk kez gerçekleştirdiği iş modeli kapsamında, 3M’in sızdırmazlık ve yalıtım çözümleri portföyü, Mardav Yalıtım bayileri aracılığıyla sektöre sunuluyor. İş ortaklığıyla 3M’in poliüretan ürünleri ve 3M sızdırmazlık bant çözümleri Mardav Yalıtım’ın sektöre sunduğu portföyü genişletiyor ve inşaat sektöründe farklı yalıtım ve sızdırmazlık çözümleri sunmasına olanak sağlıyor. İş ortaklığının açıklanmasının ardından Mardav Yalıtım Genel Müdürü Levent Pelesen ve ekibi 3M’in Kavacık’ta bulunan Müşteri İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyaretin ev sahibi 3M Endüstriyel İş Kolu Ülke Direktörü Zafer Kaşıkara bu iş ortaklığından duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: Mardav Yalıtım ile olan iş ortaklığımız sayesinde oluşacak sinerji, 3M olarak ürünlerimizin keşfedici çözümlerimizin sektörün daha geniş bir kesimine katma değer oluşturma hedeflerimize katkı sağlayacak. İş ortaklığımızın her iki şirket için de yararlı olacağına, her iki

• Aralık 2016

tarafı da daha da güçlendireceğine ve faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum “Mardav Yalıtım ile olan iş ortaklığımız sayesinde oluşacak sinerji, 3M olarak ürünlerimizin sektörün daha geniş bir kesimine ulaşması hedeflerimize katkı sağlayacak. İş ortaklığımızın her iki şirket için de yararlı olacağına, bizi daha da güçlendireceğine ve faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum.” Mardav Yalıtım Genel Müdürü Levent Pelesen ise, 3M ile gerçekleştirilen iş ortaklığından mutluluk duyduğunu belirterek, “Türkiye’de 8 bölgede faaliyette olan 300’un üzerindeki bayimizin portföyüne 3M poliüretan ürünleri ve 3M sızdırmazlık bant çözümleri de eklenmesi, sektöre yalıtım ve sızdırmazlık alanında sunduğumuz hizmetleri daha da güçlendirecek” dedi. “3M Bilimi. Hayatın Her Anında” yaklaşımıyla bilim insan hayatını kolaylaştırıyor 3M, yüz on yılı aşkın süredir yeni fikirler geliştiriyor ve bu fikirleri yenilikçi ürünlere dönüştürüyor, bilimi hayata uygulayarak, inovasyon

yeteneğini 60 bin ürün ile sergiliyor. 3M’in sergilediği başarıda, bilime, Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırım kilit bir rol oynuyor. Ar-Ge’nin değerinin farkında olan 3M, her yıl gelirinin yaklaşık yüzde 6’sını Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyor. 3M’in küresel düzeyde Ar-Ge alanında çalışan mühendis sayısı yaklaşık 11 bin. 3M’in büyümesinin lokomotifi olan bilim, ortak fikirler ve teknoloji kültürünü yansıtıyor. “3M Bilimi. Hayatın Her Anında” yaklaşımıyla ve inovatif yaklaşımlarla bilimin insan yaşamını kolaylaştıracak çözümlere dönüştürülmesi, 3M’in başarısının ve global stratejisinin temelini oluşturuyor. 3M’in yıllık satışlarının üçte biri son beş yılda geliştirilen ürünlerden geliyor. 3M küresel düzeyde; Tüketici Ürün Grubu, Elektronik ve Enerji Grubu, Sağlık Bakım Ürünleri Grubu, Endüstri Ürünleri Grubu ve Güvenlik ve Grafik Çözümleri Grubu olmak üzere 5 ana iş grubu ve bu grupların altındaki 27 aktif satış ve pazarlama bölümünden oluşuyor. Yıllık satış rakamı 30 milyar doları aşan ve 70 ülkede faaliyet gösteren 3M’in dünya çapında 90 bin çalışanı bulunuyor. 3M’in 29 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye’deki çalışan sayısı yaklaşık 600. Elde edilen gelir açısından Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri durumunda.



AKTÜEL

AĞAOĞLU MASLAK 1453’ÜN YALITIMI BONUS TAŞ YÜNÜ’NE EMANET

62

İstanbul’da son dönemin en prestijli projelerinden olan Ağaoğlu Maslak 1453 projesinin dış cephe ve ara bölmelerindeki yalıtım ihtiyacı Bonus|Wooler taş yünü ile karşılandı. Prestijli projelerin tercihi Bonus|Wooler taş yünü, referanslarına Maslak 1453 projesini de ekleyerek zengin portföyünü genişletmeye devam ediyor.

A

ğaoğlu Şirketler Grubu’nun gözde projesi Maslak 1453’ün dış cephe ve metal kenet çatı uygulamalarında Bonus|Wooler taş yünü tercih edildi. LEED Gold sertifikası adayı olan Ağaoğlu Maslak 1453’ün dış cephe ve metal kenet çatılar gibi kritik detayları Gold 50 kg/m3 ve Gold Plus Black 70 kg/m3 ve Premium F150 ürünleri ile çözüldü. Bugüne kadar toplamda 20.000 m2’lik alana uygulanan Bonus|Wooler taş yünü ile Maslak 1453 sağlıklı ve doğru yalıtımın konforunu yapı ömrü boyunca yaşayacak. Havalandırma boşluklu ve havalandırmasız giydirme dış cephe duvarları için kullanılan Bonus|Wooler GOLD serisi cam tüllü dış cephe levhaları, giydirme cephelerin çıkmalı dış duvarlarında mükemmel bir ısı yalıtımı sunuyor. A1 sınıfı yanmaz malzeme olan Bonus|Wooler GOLD serileri,

• Aralık 2016

üstün ses emici özelliği sayesinde dış ortamdan gelebilecek tüm gürültüyü emerek yapıların yaşam konforunu artırıyor. Su itici özelliği ile tercih nedeni olan Bonus|Wooler GOLD, siyah cam tülü kaplaması sayesinde koruyucu herhangi bir ek önleme ihtiyaç duymadan her mevsim uygulama yapılabilmesine olanak sağlıyor. Bonus|Wooler Premium F 150, duvar elemanlarının oluşturdukları yüzeylerle birlikte, kolon, kiriş, hatıl, lento, perde duvar gibi betonarme yüzeylerin yalıtılarak ısı köprülerinin ortadan kaldırılması ve binaların atmosferik şartlara karşı korunarak sıcaklık farklılıklarından oluşan genleşme ve büzülme gibi yapı bileşenlerinde meydana gelen fiziksel değişimlerin önlenmesi bakımından en doğru çözüm oluyor. Bonus|Wooler Premium F 150, TR>15 kPa yüzeye dik çekme dayanımına sahip olup, 30-150 mm arası çeşitli kalınlıklarda üretilebilen bir ürün

olarak dikkat çekiyor. Isı, ses ve yangın yalıtımında 3’ü Bir Arada Çözüm: Bonus|Wooler Taş Yünü Yapı sektörünün öncü şirketi Eryap Grup’un uzmanlığının son ürünü olan Bonus|Wooler taş yünü, her aşamada karbon ayak izini azaltmaya yönelik çevresel bakış açısı ile üretilmektedir. Bonus|Wooler taş yünü, ısı ses ve yangın yalıtımının üçünü birden sağlayarak diğer yalıtım ürünleri arasında fark oluşturuyor. Bonus|Wooler; ısı yalıtımı özelliği sayesinde; ısınma veya soğutma amacı ile harcanan tüketim masraflarında yüzde 50’ye varan enerji tasarrufunun yanı sıra yaşam alanlarındaki konfor ve hijyenik şartları artırıyor. Bonus|Wooler taş yünü; ses yalıtımı özelliği sayesinde kentleşmenin doğal bir sonucu olan gürültünün özellikle hastane, okul, ofis vb. ortamlarda günlük hayatımızda sağlığımızı ve konforumuzu tehdit eden boyutlarını en aza indiriyor. Yangın yalıtımı özelliği ile yangının yapı içinde ve komşu binalara yayılmasını engelleyen Bonus|Wooler, kişilerin yangın alanından güvenle ayrılmasında yardımcı oluyor.



YENİ ÜRÜN

VİKO ŞİMDİ AYDINLATMA SEKTÖRÜNDE, LED ÜRÜNLERLE IŞIĞIN GÜCÜ KONTROLÜNÜZDE…

64

Elektrik anahtar ve priz sektörünün lider ismi VİKO by Panasonic, birbirinden kaliteli ürünleriyle aydınlatma alanında da adından söz ettiriyor.

Y

uvarlak ve kare sıva altı LED ürünlerin yanı sıra sıva üstü LED ürünlerle de aydınlatma sektörüne yeni standartlar getiren marka; evler, ofisler, salonlar, vitrinler, okullar, oteller, hastaneler, sergiler, koridorlar ve asansörler için en ideal seçenekleri sunuyor. VİKO by Panasonic en uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor… Kapalı alanlarda, özellikle de yaşam alanlarında konforlu zaman geçirebilmek için ışığın rengi ve konumlandırılması büyük önem taşıyor. Öte yandan aydınlatma ürünleri de hoş bir atmosfer sağlamakta etkin rol oynuyor. İyi aydınlatma, mekan

• Aralık 2016

kullanıcılarının ruhsal yapısının istenildiği noktaya çekilmesini sağlayabiliyor. Mimaride değişen trendler de artık tavanın ortasına asılan bir lamba ile tüm odanın aydınlatılması anlayışını çoktan geride bırakmış durumda. Yaşam alanının uygun noktalarındaki aydınlatmalar ile mekanın ve mobilyaların karakterleri çok daha iyi yansıtılabiliyor. Sürdürülebilir ve aydınlık bir gelecek için yeni nesil teknolojiler ve ürünler geliştiren VİKO by Panasonic, şimdi yenilikçi felsefesini aydınlatma ürünlerinde de ortaya koyuyor. Güçlü kuruluş, Yuvarlak ve kare sıva altı LED ürünlerin yanı sıra sıva üstü LED ürünlerle ister yaşam ister çalışma alanları için en

uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor. Üstün teknoloji, VİKO by Panasonic ile aydınlatma ürünlerinde… VİKO by Panasonic tarafından geliştirilen LED aydınlatma ürünleri, dahili plug-in soketi ile yüksek verimli sürücüye sahip bulunuyor. Bu sayede kolayca monte edilebilirken, bakım ve onarım da kolaylaşıyor. TUV, CE ve RoHs sertifikasyonları ile onaylı gerçek değerler sunuluyor. Ayrıca ürünler 3 yılı simüle eden yaşlandırma testlerine tabi tutulup başarılı olduktan sonra satışına onay veriliyor. Bununla birlikte ürünlerin yüksek renksel geriverim doğruluğu Ra > 80 olarak ifade ediliyor. Ürünlerin bir diğer özelliği ise yüksek enerji verimliliği ile çalışması (Yüksek güç faktörlü LED ürünler Pf > 0.95)…



AKTÜEL

İZODER ‘SES YALITIMI ZİRVESİ’ İLE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİNE KARŞI FARKINDALIK SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI

İZODER Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Sağlığımızı tehdit eden gürültüden arınma bilinci, ülkemizin hak ettiği seviyeye ulaşacaktır”

66

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk: “Binalarda gürültü kirliliğini minimize etmek için çalışma yürütüyoruz”

G

ünümüz kent yaşamında hemen herkesin olumsuz etkilendiği gürültü kirliliği ve ses yalıtımı konusu, Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’nde uzman isimler tarafından masaya yatırıldı. Kontrolsüz ses ve gürültü kirliliğine karşı farkındalık seferberliği başlattıklarını belirten İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Gürültünün, hem ruh hem beden sağlığımızda

• Aralık 2016

yüksek ve kalıcı bir etkisi var. Kontrolsüz ses ve gürültüden arınma bilinci, bugünden başlayıp her yıl olgunlaşarak gelişecek ve ülkemizin hak ettiği seviyeye ulaşacaktır” dedi. Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu İZODER’in (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de düzenlediği ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ni; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteği ve BASF,

BONUS|Wooler, DKM, Filli Boya|Capatect, İZOCAM, Ravaber, Terra\WOOL markalarının sponsorluğunda gerçekleştirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı zirveye, yabancı konukların da aralarında bulunduğu, doktor, psikolog, mimar ve mühendislik alanlarında uzman ve akademisyen isimler konuşmacı olarak katıldı. ‘Sağlıklı ve Konforlu Bir Yaşam İçin Ses Yalıtımı’ sloganıyla gerçekleştirilen zirvede; ‘Gürültünün İnsan Yaşamına Etkileri’, ‘Avrupa’da Gürültü


Çözümü İçin Ses YalıtımıAlmanya Örneği’, ‘Avrupa’da Ses Yalıtımı Yönetmelikleri ve Politikaları’, ‘Ses Yalıtımında Türkiye’de Mevcut Yasal Durum’, ‘Ses Yalıtımında Ülkemizde Mevcut Yasal Durum ve Çözüm Önerileri’ başlıklı konular masaya yatırıldı. ‘Sessizlik Tüneli’ ile gürültüden arınmış bölge oluşturuldu Günümüzde önemi yeterince anlaşılmayan ses yalıtımı konusunu, ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ ile gündeme taşıyan İZODER, sponsor markaların ürünleri ile hazırlanan ‘Sessizlik Tüneli’ni de, farkındalık sağlamak için katılımcıların deneyimine sundu. Toplantı salonu girişine kurulan ‘Sessizlik Tüneli’nden geçen tüm katılımcılar, gürültülü ortam ile gürültüden tamamen yalıtılmış ortam arasındaki farkı deneyimledi. “Ülkemize yakışan, gürültüden arınma hamlesinin

başlatılmasıdır” “Ses yalıtımı farkındalığını, bilinçlenmesini sağlama seferberliğimiz çağdaş yaşam koşullarına doğru önemli bir hamledir” diyen İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Sanayileşme, kentleşme, globalleşme, güçlü ekonomik imkanlar ve yaşam kolaylıkları sunarken, beraberinde yaşamımıza farkında olduğumuz/olmadığımız sorunları da taşıyor. Kontrolsüz ses ve gürültünün etkileri, çözüm yolları ve ses yalıtımı farkındalığımız, ülkemizin gelişimi ile uyumlu gelişmemiştir. Amacımız, ses ve gürültü kirliliğinin hayatımızda, sağlığımızda, toplum uyumunda oluşturduğu derin tahribatları fark etmemiz, bilinç seviyemizin artması, çözüm adımlarının bilinmesidir. Ülkemize, halkımıza yakışan, hak ettiğimiz çağdaş ve konforlu yaşam ortamları için kontrolsüz ses ve gürültüden arınma hamlesinin

“Gürültü, sağlığımızı 35 kritik etki ile tahrip ediyor” Ses yalıtımı bilinci oluşturmanın, İZODER’in 2016-2018 sosyal yıllarında üstlendiği sorumluluk hamlesi olduğunun altını çizen Tayfun Küçükoğlu, şöyle konuştu: “Milli geliri 10 bin dolar seviyesini aşan, 2023 yılında dünyanın önemli gelişmiş ülkeleri arasında olmayı hedefleyen ülkemizin ses yalıtımı hamlesi kaçınılmazdır. ‘Başımızı sokacak ev’ kavramından, çağdaş yaşam koşullarına kavuşma yolundayız. Gelişme, ısı, su, yangın ve ses yalıtımı ile gerçekleşecektir. Ses ve gürültü kirliliği başıboş kaldığı sürece artacak. Gürültü, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı 35 kritik etki ile tahrip ederek, toplumsal uyum ve verimliliğimizde derin yaralar açıyor. Ses ve gürültü, sürekliliğine, dozuna ve kişilik özelliklerine bağlı olarak hepimizde farklı yoğunlukta etki oluşturuyor. Gürültü kirliliğinin yıkıcı ve kalıcı etkileri göz ardı edilmemeli, alışma eğilimine kapılmamalı, kontrolsüz ses ve gürültü ile baş etmeyi önlemeyi başarmalıyız. Bireysel ve toplumsal olarak daha çağdaş, daha huzurlu, daha sağlıklı, daha uyumlu ve verimli olabilmek adına gürültüyü engellemenin önemini kavramalı ve hayat kalitemizi yükseltmeliyiz. “Binalarda gürültü kirliliğini minimize etmek için çalışma yürütüyoruz” Konuşmasına, “Şehirlerimizi estetikleştirmemiz, güzelleştirmemiz, yaşanabilir

AKTÜEL

başlatılmasıdır” dedi.

67


AKTÜEL 68

hale getirmemiz ve merkezine insanı getirmemiz lazım” diyerek başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Binalarda gürültü kirliliğini nasıl azaltacağımızla ilgili bir dizi çalışma başlattık. Bu konuyla ilgili planlar, rehber dökümanlar hazırlamamız, gürültünün vatandaş üzerindeki olumsuz etkileri ile ilgili kamuoyu bilinci oluşturmamız gerekiyor. Doğru projelendirme, doğru malzeme, doğru işçilik ve doğru finansman modellerini oluşturduğumuz sistemler geliştirmemiz lazım. Gürültü kirliliği konusunda, Bakanlık ve ilgili paydaşlarla, merkezine insanı koyarak, yaşanabilir, kaliteli binalar yapmaya çalışacağız. Yakında yönetmelik taslağının son halini de, yapılacak görüşmelerin sonunda yayınlayacağız. Yönetmeliğin de uygulanabilir olması gerekiyor. Yalıtım, toplumun ve bireyin hayat kalitesini artırmaya yönelik, ekonomik fayda sağlayan önemli bir unsurdur. Özellikle ulaşım kaynaklı gürültü kirliliğini minimize etmek için AB destekli, projeler yürütüyoruz. İZODER’e, ses yalıtımı konusunda gerek teknik çalışmaları, gerek

• Aralık 2016

kamouyunu bilinçlendirdiği için teşekkür ediyorum” dedi. Gürültü kirliliği hem kendimiz hem çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor Ses Yalıtım Zirvesi’ne konuşmacı olarak katılan KBB Uzmanı Dr. Hakan Yenice, Klinik Psikolog İrem Erdem Atak ve Gelişim Psikolojisi Uzmanı Ayşegül Cebenoyan, günümüz kent yaşamında maruz kaldığımız gürültü kirliliğinin hem kendimiz hem de çocuklarımızın sağlığını tehdit ettiğini vurguladı. SİYODER (Apartman, Site, Rezidans ve Toplu Yapı Yöneticileri Derneği) Başkanı Ozan Özen, ses yalıtımının çok yeni yapılan modern binalar dahil ihmal edilen bir konu olduğunu ifade ederken, Yüksek Mimar Kerem Erginoğlu da gürültü denetimi ve mimari tasarım ilişkisini değerlendirdi. Konuşmaları 1,5 metreden duyamıyorsak sorunlar başlıyor “Kabul edilebilir gürültü düzeyi, kişinin sessiz bir ortamda 1,5 metreden günlük konuşmaları anlamakta güçlük çekmeye başladığı sınırdır” diyen KBB Uzmanı Dr. Hakan Yenice, gürültünün hangi fizyolojik

hastalıklara davetiye çıkardığını şöyle sıraladı: “Gürültü işitme duyusu ve yollarında zararlara yol açar. Gürültünün kişilerde huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik konsantrasyon bozukluğu gibi etkileri vardır. Çalışma etkinliğini azaltır, düşünmeyi engelleyebilir. Bellekle ilgili çalışmalar, sözcük öğrenme amacıyla yapılan çalışmalar gürültüden etkilenmektedir. Öğrenme yaşantılarının olumsuz etkilenmesi özellikle okullarda belirgindir. Gürültülü bölgelere yakın okullarda öğrenme etkinliğini azaltıcı etki yapar. Karakter değişikliklerine neden olabilir. Eğilimi olanlarda sorunların ve bunaltıların ağırlaşmasına yol açar. Çabuk sinirlenme ve kızgınlığa yol açar. Vücut kortizol, adrenalin gibi hormon düzeylerini etkilemek suretiyle çarpıntı (taşikardi), yüksek tansiyon gibi kalp ve tansiyon hastalıklarına sebep olduğu biliniyor. Aralıklı ve ani gürültü, kişide ani adrenalin deşarjı oluşturarak dikkat azalması, uyku düzeninde bozulmalara neden olabiliyor.” Çocuklarımızı gürültü kirliliğinden korumalıyız Gürültünün çocuklarımızı hem


fizyolojik, hem bilişsel, hem de duygusal açıdan olumsuz etkilediğini vurgulayan Gelişim Psikolojisi Uzmanı Ayşegül Cebenoyan, görüşlerini şöyle ifade etti: “Gürültünün en çok araştırılan olumsuz etkisi bilişsel beceriler üzerindeki etkisi olmuştur. Gürültünün çocukların konuşma ve okuma yazma becerilerinde, dikkatlerini toplama ve bellek kapasitelerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu gösteren çok sayıda araştırma var. Gürültünün duygusal

açıdan etkilerini inceleyen araştırmalarda, çocuklarda öfke kontrolünü ve motivasyonu olumsuz etkilediği gösterilmiş. Örneğin gürültülü bölgelerde ders veren öğretmenler, bu öğrencileri motive etmekte zorlandıklarını, bu çocukların hayal kırıklıklarıyla başa çıkma becerilerinin diğer çocuklardan daha düşük olduğunu, çok çabuk öfkelendiklerini belirtiyor. Ayrıca gürültülü ortamlarda uzun süre bulunmanın çocuklarda öğrenilmiş çaresizlik duygusu

Gürültü, psikolojimizi ve gündelik performansımızı çok olumsuz etkiliyor Gürültünün, istisnasız herkesi etkileyen bir sorun olduğunun altını çizen Psikolog İrem Erdem Atak, “Gürültünün en belirgin etkileri, rahatsızlık, sıkıntı ve gerilim duygusudur. Gürültüden kaynaklanan sinir bozukluğu, korku, tedirginlik, yorgunluk ve zihinsel etkilerde yavaşlama önemli belirtiler olarak fark edilmektedir. Ani olarak yükselen gürültü düzeyi insanlarda korku da oluşturabiliyor. Üstelik gürültü uyku kalitesini de bozabiliyor. Uykuya dalmadaki güçlük, uyku sırasında uyanma, çok erken kalkma ve genel olarak uykusuzluk hissetme, sayılabilecek önemli etkilerdendir. Ayrıca gürültü, gündelik performansı etkileyen bir durumdur. Genel anlamda iletişim güçlüğü oluşabilir. Gürültü, okuma ve öğrenme durumundaki performansı da bozabilir. Dikkat gerektiren, hafızayı zorlayan, özellikle dil ve dili dinleme-konuşmaya dayalı etkinlikler ve öğrenimler olumsuz etkilenir. Kelime hafızasını bozucu bir rol oynayan gürültü; düşünsel aktivitelerin işlerliğinde zorluk oluşturur. Öte yanda problem çözme becerilerini de olumsuz etkiler. Gürültünün iş verimini azaltması da söz konusudur. İş verimliliği ve üretkenlik ile ilgili etkileri konusunda yapılan çalışmalar, karmaşık işlerin yapıldığı ortamın sessiz, basit işlerin yapıldığı ortamların ise biraz gürültülü olması gerektiğini göstermiştir. Çalışma hayatında

AKTÜEL

gelişmesine yol açtığını gösteren araştırmalar da var.”

69


AKTÜEL

olması gerekenden fazla bir gürültü olduğu durumlarda, işin zamanında yapılması, işin doğru olarak yapılması zorlaşmakta; iş kazaları meydana gelebilmektedir” dedi.

70

Ses yalıtımının çok yeni yapılan modern binalar dahil ihmal edilen bir konu olduğunu belirten SİYODER (Apartman, Site, Rezidans ve Toplu Yapı Yöneticileri Derneği) Başkanı Ozan Özen, “İyi örnekleri görüyoruz ancak genellikle ses yalıtımı mevzuatın ve yaptırımların yeterli olmaması sebebi ile de ihmal edilen bir konu. Bununla beraber Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin yeterli olmadığı bir başka durum da komşu gürültüleri. Binanın dış ses yalıtımı ihmal edildiğinde alt-üst ve yanyan daire tabliye ve duvarları, asansör kuyusu taşıyıcı duvarları ses yalıtımı hayli hayli ihmal ediliyor. Öyle binalar yönetiyoruz ki, üst dairenin sifonu çekmesi sizi yatak odanızda huzursuz edebiliyor, yan dairenizdeki piyano sanatçısı illallah dedirtebiliyor, alt dairede yaşayan ve üniversite sınavına hazırlanan bir genç alelade bir gürültü sebebi ile dikkatini dersine veremiyor, üst kattaki topuklu ayakkabı veya sert tabanlı bir terlik kavgalara yol açabiliyor. Komşunun oluşturduğu sesler “rahatsız olma, başkalarını rahatsız etme” kavramı içinde komşuluk ilişkilerini de düzenleyen 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesine göre düzenlenmiş durumda. Bu madde hayli yetersiz, olabildiğince genelleme içeriyor. Türk Hukukuna göre ‘gürültüden rahatsızlık’ kavramı

• Aralık 2016

subjektif bir kavram. Ve rahatsız olan kişiden kişiye değişiyor. Kimin neden, ne kadar rahatsız olacağına, rahatsız eden dahi karar veremez. Bu sebeple rahatsızlığın bir ölçüsü yoktur. Ses ile ilgili rahatsızlık hükümleri çoğu yönetim planı ve Yargıtay kararlarında akşam 22.00’den sonra gürültü ve ses yapmamak gibi klişe bir cümle içinde takılı kalmış durumda. Bununla beraber çocukların oyun özgürlüklerine karışılamıyor” diye konuştu. Konuşmasında, ‘gürültü denetimi ve mimari tasarım ilişkisi’ni değerlendiren Yüksek Mimar Kerem Erginoğlu, “Gürültü denetimi çalışmaları, mimari alan proje aşamasında ve teknik donanım ile yapı taşıyıcı sistemi konusundaki kararlar kesinleşmeden başlatılmalıdır. Bu yapılmazsa, aynı sonucu elde etmek için çok daha büyük zorluklar, çok daha büyük harcamalar, ya da olanaksızlıklar söz konusu olabilir. Gürültü denetiminde

alınacak önlemlerin başında ise; ‘gereksiz gürültü kaynaklarını yok etmek’, ‘aynı işi gören ve daha gürültüsüz çalışan makineler, donanımlar ve sistemler seçmek’, ‘gürültüyü, kaynağında alınacak önlemlerle azaltmak’, ‘gürültüyü kaynağına hapsetmek’, ‘kaynak dışına çıkmasını engellemek, kaynak dışına yayılan gürültüyü en dar sınırlar içinde durdurmak’, yayılmış gürültünün giremeyeceği bölümler oluşturmak’, ‘binanın türüne göre mutlaka önlem almak’ geliyor. Bu arada ofislerde hayat artık iç içe ve eskisi gibi odalar yok, açık ofis düzeni var. Dolayısıyla her şeyimiz paylaşım halinde. Kulaklıklarla özel alanımızı sağlıyoruz. Amerika’da 142 ofis binasında 23450 çalışan ile çalışma ortamı memnuniyet değerlendirmesi yapılmış. Bu ankete göre açık ofislerde akustik konforun, çalışanların memnuniyetini sağlayan önemli bir unsur olduğu sonucu çıkmıştır” diye konuştu.



YENİ ÜRÜN

VULCAN KESME VE TAŞLAMA TAŞLARI OPTİMUM FİYAT PERFORMANS DENGESİ SUNUYOR

72

Uzun yıllara dayanan bilgi birikimi sayesinde aşındırıcı konusunda uzman bir marka olan Norton, ‘kesme ve taşlama taşları’ için en etkili çözümleri sunmaya devam ediyor.

Y

üzde 30 daha uzun ömürlü… Dünya genelinde edindiği tecrübeleri, büyük Ar-Ge yatırımları ile birleştirerek yenilikçi, öncü ve lider marka imajını sürdüren Nortan, Vulcan Kesme ve Taşlama Taşlarının globalde yenilenen formülü ile yüzde 30 daha uzun ömür ve yüksek talaş kaldırma imkanı sağlıyor. Tüm dünyada piyasaya sunulan bu geliştirilmiş ürün

• Aralık 2016

Türkiye pazarında da tüketici ile buluşuyor. Operatörleri yormadan, konforlu, kolay ve hızlı uygulama imkanı sayesinde tercih sebebi olan ürün sektöre büyük kolaylıklar sunuyor. İş kaybı süresini minimuma indiriyor Uzun ömrü ile taş değişiminden kaynaklanan iş kaybı süresini azaltarak iyi bir fiyat-performans yakalayan Norton Vulcan Kesme ve

Taşlama Taşları, özellikle tersane, döküm, havacılık, otomotiv, fabrikasyon ve yapı sektörlerinde güvenle kullanılabilmektedir. Tüm metal, paslanmaz çelik, döküm, taş ve mermer uygulamalarına farklı çözümler sunabilen Vulcan ürün gamı, sahip olduğu oSa Güvenlik Sertifikası ile operatörlerin güvenle çalışmasını sağlayacak.



SEKTÖREL HABER

EGE VE AKDENİZ BÖLGESİ’NDEKİ EN BÜYÜK YAPI SEKTÖRÜ BULUŞMASI; 22. YAPI FUARI – TURKEYBUİLD İZMİR YOĞUN İLGİ GÖRDÜ!

74

22. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’de 23.525 ziyaretçi ağırladı!

E

ge ve Akdeniz bölgesinin en büyük yapı fuarı 22. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, sona erdi. 3 – 6 Kasım tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşen fuar, 23.525 ziyaretçi ağırladı. Türk yapı sektörünün en son teknoloji, ürün ve hizmetleri sergilendiği fuarda sektöre bilgi akışı ve yeni pazarlar sağlayan birçok etkinlik gerçekleştirildi, etkinlikler büyük ilgi gördü. YEM Fuarcılık tarafından düzenlenen, Türk yapı sektörünün Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nin en büyük

• Aralık 2016

fuarı olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İzmir, 22’nci kez gerçekleştirildi. 19.000 m²’lik alanda düzenlenen fuarda 350 katılımcı en son ürün, hizmet ve teknolojilerini tanıttığı fuar, 23.525 bin kişi tarafından ziyaret edildi. ITE Turkey ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, “YEM Fuarcılık olarak her yıl düzenlediğimiz Yapı Fuarı – Turkeybuild’i İstanbul ve Ankara’nın ardından İzmir’i de ziyaretçilerimizle buluşturduk. Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan yapı

sektörünün Ege ve Akdeniz bölgesindeki temsilcilerini bir araya getirerek profesyonel bir iş ve iş geliştirme platformu sunduk. Bu yıl ayrıca “İş Geliştirme Platformu”, “Seminer Alanı” ve “Mimarlık ve Mimarlık Kültürü” başlıkları altında dört farklı etkinlik düzenledik. Etkinliklerle sektörün iş hacmine katkı sağlamanın yanı sıra sektöre bilgi akışı da sağlamış olduk. Sektöre sağladığımız bu katkılara zemin hazırlamak ve sektör gelişimini yakından takip etmek bizlere gurur veriyor” dedi.


Fuar boyunca gerçekleşen etkinlikler yoğun ilgi gördü! 22. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir kapsamında, fuar süresince, yeni pazarlar oluşumuna fayda sağlayacak ‘İş Geliştirme Platformu Etkinlikleri’; sektöre bilgi akışı sağlayacak ‘Seminer Alanı’ ve ‘Mimarlık ve Mimarlık Kültürü’ etkinlikleri gerçekleştirildi. Fuarın ‘İş Geliştirme Platformu Etkinlikleri’ kapsamında, YEM Fuarcılık’ın desteklediği, İzmir Serbest Mimarlar Derneği (İzmirSMD) ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) işbirliği ile düzenlenen etkinlik, 3 Kasım 2016 Perşembe günü, fuar alanında 13.30 – 19.30 saatleri arasında gerçekleştirildi. İzmirSMD üyesi Türkiye’nin önde gelen 20 mimarlık ofisi ile yapı sektörü profesyonellerini bir araya getiren etkinlik dizisinin beşincisi olan toplantıda, katılımcılar birbirleri ile yüz yüze görüşmeler yaparak üye mimarların projeleri ve firmaların hizmetleri hakkında fikir alışverişinde bulundu. YEM Fuarcılık’ın desteklediği, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından ‘BUILD UPON – Bina Enerji İyileştirmeleri İçin Farkındalık Geliştirme Çalıştayı’ 3 Kasım 2016 Perşembe günü, saat 10.00 – 16.30’da Seminer Alanı’nda düzenlendi. Türkiye’de

mevcut binaların enerji verimliliği kapsamında farkındalığın arttırılması konusunu temel alan çalıştayda, kamu ve son kullanıcı farkındalığının arttırılması, renovasyon için gereken iş gücü ve karar vericilerin eğitilmesi konuları tartışıldı. ‘Mimarlık ve Mimarlık Kültürü Etkinlikleri’nde önemli mimarlar ağırlandı… Moderasyonunu Yüksek Mimar H. Cenk Dereli’nin gerçekleştirdiği Mimar Kerem Piker ve Doç. Dr. Nurbin Paker’in konuşmacı olduğu ‘Mimarlık Ortamları’ etkinliği 4 Kasım 2016 Cuma günü saat 11.30’da Seminer Alanı’nda düzenlendi. Mimar Kerem Piker ve Doç. Dr. Nurbin Paker etkinlikte ‘yarışma, ofis, akademi ve daha fazlası’ tematik kapsamı üzerine fikirlerini katılımcılarla paylaştı. Etkinlik fuar ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü. ‘Mimarlık ve Mimarlık Kültürü Etkinlikleri’ kapsamında gerçekleştirilen ve moderasyonu yine Y. Mimar H. Cenk Dereli tarafından yapılan bir diğer etkinlik ise ‘Mehmet Kütükçüoğlu ile İzmir’de Mimarlık, Tasarım ve Kentleşmeye Dair’ etkinliği oldu. 4 Kasım 2016 Cuma günü saat 14.00’de Seminer Alanı’nda gerçekleştirilen etkinlikte Teğet Mimarlık’ın Kurucu Ortağı

En iyi standlar ödüllerini aldı! Altın Mıknatıs Ödülleri fuarda verildi… Yapı Fuarı – Turkeybuild’in geleneksel “Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri” de fuar kapsamında sahiplerini buldu. Yrd. Doç. Dr. Burkay Pasin, Doç. Dr. Şeniz Çıkış, İnşaat Mühendisi Yusuf Kılınç, Mimar Yenal Akgün ve İç Mimar Yelda Erantgil’den oluşan seçici kurul, fuarda yer alan stantları; “Standın ürünle kurduğu bağlantı, standın ürünün belirtilmek istenen niteliklerini en iyi şekilde vurgulaması, standın üç boyutlu tasarım nesnesi olarak düzenlenmesi, stanttaki görsel malzeme kullanımındaki estetik kriterler” gibi özelliklerine göre değerlendirmeye tabii tuttular. Seçici kurulun değerlendirmesi sonucunda Birincilik Ödülü, tasarımını Asar-ı Nefise’nin yaptığı Ponsblok Madencilik ve Yapı Elemanları San. ve Tic. Aş. firmasına verildi. İkincilik Ödülü, tasarımı kendilerine ait olan Beymetal Alüminyum San. Tic. Ltd. Şti firmasına verildi. Üçüncülük Ödülü tasarımı Bora Çelik Dizayn’a Ak Alev Manyezit Levha Üretim san. ve Tic. Aş. firmasına verildi. Mansiyon Ödülü’ne de tasarımı kendilerine ait olan Berk Demir Çelik İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti Malzemeleri standı, YEM Fuarcılık Özel Ödülü’ne ise tasarımı kendilerine ait olan Orge Yapı Tasarım Dekorasyon İnş. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti standı değer görüldü.

SEKTÖREL HABER

Y. Mimar Mehmet Kütükçüoğlu, İzmir’de paydaşı olduğu projeler ve İzmir’e dair görüşleri üzerinden, İzmir’de mimarlık, tasarım ve kentleşmeye dair görüşlerini ve bu alanlara dair yerel fırsatlar hakkındaki fikirlerini katılımcılarla paylaştı. Fuar ziyaretçileri tarafından beğeniyle takip edilen etkinlik yoğun ilgi gördü.

75




RÖPORTAJ

AGT, BASIN MENSUPLARINA ANTALYA’DAKi TESiSLERiNi GEZDiRDi

78

Köklü bir geçmişe sahip olan AGT, kapılarını basın mensuplarına açtı. 30 Eylül ile 2 Ekim tarihleri arasında Antalya’da basına özel olarak gerçekleşen gezide, AGT firmasını daha yakından tanıma fırsatı yakaladık. Hazırlanan programa göre önce, showroomda yer alan yeni ürünleri ve genel müdürlük binasını gezdik. Ardından AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı ihracata dair sorularımızı yanıtladı.

Y

aşam alanlarına özel ahşap çözümler sunan AGT, tasarım odaklı bakış açısı ve sunduğu ürünlerle iç mekân tasarımlarında trendlere öncülük eden firmalardan biri olmaya devam ediyor. 32 yıllık tecrübesini taçlandıran firma, üretim tesisinde kullanılan son teknoloji ürünlerini tanıttı.

• Aralık 2016

Basın gezisinde yerimizi alarak üretim aşamasından, 2017 yılında yer alacak yeni ürünlere kadar AGT’nin tesislerinde keyifli bir yolculuğa çıktık. Kalite kadar tasarıma da önem veren firma, basın gezisinde mimar ve AGT Marka ve Pazarlama Müdürü Özge Sipahioğlu ile Tasarım Sohbetlerine imza attı.

Ulusal ve uluslararası alanda mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerinde; MDF, MDF – Lam, panel, profil, parke ve kapı üreten AGT; ihracatta da kendi sektöründe farkını ortaya koyuyor. Ülkemizdeki yerli mobilya üretimi ve tasarımının yanı sıra yurtdışında aktif pazarlama çalışmaları da yürüten firma, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 500 milyon TL’lik cirosunun %40’ını ihracattan elde ederek sektör liderliğini koruyor. 32 yıl önce Antalya’da kurulan ve bugün 5 kıtada 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren AGT, ülkemizdeki yerli mobilya üretimi ve tasarımına destek


vermek için yurtdışında faaliyetlerini hızla yürütüyor. 2016 yılında ihracatta aktif pazarlama çalışmalarına devam eden AGT, Dubai, İran, İstanbul showroom ve

olarak öne çıkmak değil, niteliği nicelikle birleştirmek, marka bilinilirliğimizi arttırmak bizler için çok önemli. O nedenle uzun yıllardır pazarlama faaliyetlerimize devam ettiğimiz birçok ülkede AGT jenerik marka olarak biliniyor. AGT olarak, Türkiye mobilya sektörünün markalaşması konusunda yurtdışında önemli çalışmalar yürüterek bayrağımızı dalgalandırıyoruz. Geçtiğimiz yılı hedeflerimizin üzerinde ihracat rakamları ile tamamladık. 2016 yılında ise bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ihracatla Türkiye mobilya sektörünün markalaşması konusunda önemli çalışmalar yürütmekteyiz.”

RÖPORTAJ

AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı

ofislerinin açılması; Amerika, İngiltere, Kanada başta olmak üzere yaklaşık 30’a yakın ülkede aktif fuar katılımları ve pazarlama faaliyetleri ile sektörde öncü olmanın haklı gururunu yaşıyor. Yer aldığı ülkelerde sektöre yönelik hizmet içi eğitim çalışmaları da gerçekleştiren AGT; farklı ülkelerde marangozlara yönelik eğitimleri de sürdürüyor. Sorularımızı yanıtlayan AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı, ihracatla ilgili önemli açıklamalarda bulundu; “Bugün dünyanın dört bir yanına ihraç ettiğimiz ürünlerle hem ülkemizin, hem de markamızın sektördeki iddiasını ortaya koyuyoruz. Sadece nicelik

79






YENİ ÜRÜN

ECZACIBAŞI-LİNCOLN ELECTRİC ASKAYNAK’TAN VRTEX® MOBİLE KAYNAK EĞİTİM SİMÜLATÖRÜ

82

Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, portföyünü Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü ile genişletti. Her ortamda maliyetsiz ve teknolojik kaynak eğitimi imkanı sunan ürün, kolay taşınabilir yapısı ve kullanım seçenekleriyle kaynak eğitiminde ekonomik çözüm sunuyor. Geleneksel kaynak eğitimini desteklemek ve geliştirmek amacıyla tasarlanan Vrtex Mobile, eğitim, yetenek değerlendirme, işe alım ve detaylı inceleme için en ideal seçenek olarak öne çıkıyor.

E

czacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, portföyünü Vrtex® Mobile Kaynak Eğitim Simülatörü ile genişletti. Öğrencilerin ve operatörlerin temel kaynak becerilerini gelişmiş bir seviyeye çıkarmak üzere, kendi yeteneklerini değerlendirebildiği interaktif bir öğrenme ortamı sunan simülatör, ideal bir kaynak deneyimi kazandırıyor. Kompakt ve kullanıcı dostu tasarımı sayesinde kolayca taşınabilen Vrtex Mobile, sanal

• Aralık 2016

gerçeklik kaynak maskesi ile kullanıcılara gerçekçi kaynak banyosu görüntüsü ve ark sesleri eşliğinde, kaynak becerilerini güvenli bir ortamda test etme imkanı sunuyor. Vrtex Mobile ayrıca, öğrencilere ve operatörlere edindikleri kas refleksi ve tecrübeyi gerçek kaynak uygulaması alanında kullanabilmelerini sağlıyor. Kaynak sırasında görsel ipuçları Öğrencilerin doğru kaynak

tekniklerini daha iyi anlamalarını sağlamak amacıyla kaynak sırasında ilerleme hızı, konum, çalışma açıları ve serbest tel mesafesi gibi görsel ipuçlarının bulunduğu gerçek zamanlı geri bildirimler sunan Vrtex Mobile, hatayı anında işaret ederek kullanıcılara anbean eğitim veriyor. Kaynak sırasında yapılan hataların sonuçları, değerlendirme ekranında kullanıcıya sunuluyor. 2,4 x 2,4 x 2,4 metre kurulum alanına ihtiyaç duyan Vrtex Mobile’ın üzerinde 17 inç LCD dokunmatik ekranlı monitör, sanal kaynak maskesi, gazaltı kaynak torcu, elektrot pensesi, 3 adet kaynak malzemesi (kupon) ve ayrıca 2 adet eğitmen kitabı, 3 adet proje çalışma kitabı da yer alıyor. Ürün, Türkçe ve İngilizce başta olmak üzere 12 dil desteği ile birlikte geliyor.



SEKTÖREL HABER

İZOCAM YENİ DÖNEM MYK MESLEKİ YETERLİLİK USTA EĞİTİMLERİ BAŞLIYOR

84

İnşaat sektöründe çalışan ustalar için Mayıs 2016 itibariyle Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olma zorunluluğu bulunuyor. 2004 yılından bu yana T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği ile eğitimlere devam eden İzocam, işinin ehli ustalar yetiştirebilmek için eğitimler veriyor. Bugüne kadar T.C. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) onaylı toplam 1875 ustaya sertifika veren İzocam, bu yılki eğitimlerini 24-28 Ekim 2016, 21-25 Kasım 2016, 19-23 Aralık 2016 tarihlerinde gerçekleştirecek.

İ

nşaat sektöründe istihdam ve iş kalitesinin artması için çalışan ustalara Mayıs 2016 tarihi itibariyle Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olma zorunluluğu getirildi. İzocam sürece uzun zamandır katkıda bulunarak, 2004 yılından bu yana T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği

• Aralık 2016

ile ücretsiz olarak eğitimler veriyor. Eğitimlerle, yalıtım mesleği alanında çalışanların niteliğinin yükseltilmesi ve sektörde ihtiyaç duyulan yeni iş gücüne mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve davranışların kazandırılması, yanlış veya gereksiz malzeme seçimine ve uygulamalara son verilerek hem tüketicinin korunması hem de ülkemiz

ekonomisinin gelişmesinin sağlanması hedefleniyor. Uygulama alanlarında birçok tehlikeli durumla karşı karşıya kalabilen inşaat sektörü çalışanlarının yürürlüğe girecek yasaya göre yeni teknolojilere uygun eğitim alması gerekiyor. 50 yılı aşkın süredir sektöre katkı sağlayan ve eğitime sosyal sorumluluk bilinciyle yaklaşan İzocam’ın bu yılki Isı Yalıtımcısı Mesleki Yeterlilik usta eğitimleri 24-28 Ekim 2016, 21-25 Kasım 2016, 19-23 Aralık 2016 tarihlerinde gerçekleştirecek. MYK eğitimleri nitelikli iş gücüne katkı sağlıyor Ülkemiz inşaat ve sanayi sektöründe en büyük eksikliklerin başında nitelikli


iş gücü yetersizliği bulunuyor. İşinin ehli olmayan, mesleki bilgi ve beceriye sahip olmayan niteliksiz kişiler tarafından yapılan uygulamalar, geri dönüşü zor ve maliyeti yüksek sonuçların doğmasına sebep oluyor. Mesleki eğitimle birlikte Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) onaylı Mesleki Yeterlilik Belgesi ile yetkinliklerini ispat eden ustaların, çalıştıkları yapılarda daha bilinçli, doğru ve kaliteli uygulamalar yapmaları sağlanıyor. MYK eğitimleri konusunda uzman mimar, mühendis ve tekniker kadrosundan oluşan eğitim ekibi ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen konusunda uzman öğretim görevlilerinin gözetiminde gerçekleştiriliyor. Teorik ve uygulama olmak üzere iki aşamadan oluşan eğitimler, Türkiye Yol-İş İntes Eğitim Şantiyesi SincanAnkara’da İzocam tarafından veriliyor. Sektördeki doğru bilinen yanlışlar konusunda bilinçlendirilen ustalara, aldıkları projeyi okuyup, metrajlandırıp malzeme analizi çıkartmaları konularında da eğitim veriliyor. Şantiyelerde yalıtım alanında çalışan

ustaların mesleki niteliklerini geliştirmek üzere Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) mevzuatına uygun ’’Mesleki Yeterlilik Belgesi’’ almalarına yönelik yapılan Isı Yalıtımcısı Mesleki Yeterlilik usta eğitimleri; Isı Yalıtımında İş Organizasyonu, İş Sağlığı ve Güvenliği, Temel, Döşeme ve Tavanlarda Isı Yalıtımı, Duvarlarda Isı Yalıtımı (Sıvalı Dış Cephe Yalıtım SistemleriMantolama ve Dış duvar içten yalıtım sistemleri) ve Çatılarda Isı Yalıtım uygulamaları alt birimlerinden oluşuyor. Sınavı geçen ustalar belge almaya hak kazanıyor Eğitimlerin ardından belgelendirme için Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından onaylı ve TÜRKAK tarafından akredite edilmiş, tamamen bağımsız Belgelendirme Merkezleri tarafından teorik ve ağırlıklı uygulama olmak üzere iki aşamadan oluşan ölçme ve değerlendirme sınavı ile ustaların yetkinlikleri değerlendiriliyor. Mesleki yeterlilik sınavlarında başarılı olan ustalar belge almaya hak kazanıyor. İzocam MYK Isı Yalıtımcısı eğitimine katılan

MYK Eğitimleri için İzocam’a başvurulabilir… Ulusal Meslek Standartları çerçevesinde Usta Yetki Belgesi yerine geçecek olan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi eğitiminden faydalanmak isteyenler başvurularını İzocam’a yapabiliyor. Yeni dönem MYK Isı Yalıtımcısı Mesleki Yeterlilik usta eğitimleri 2428 Ekim 2016, 21-25 Kasım 2016, 19-23 Aralık 2016 tarihlerinde gerçekleşecek. MYK Isı Yalıtımcısı Usta Eğitimlerinden faydalanmak isteyenlerin nüfus cüzdanı fotokopisi ve 2 adet vesikalık resimlerini sınavdan 10 gün önce İzocam’a ulaştırmaları gerekiyor. Ustalar, MYK Mesleki Yeterlilik Sınavına, eğitimlere katılarak da girilebiliyor veya kendilerini yeterli ve güvenli gördükleri konuda doğrudan, Türkak tarafından akredite edilen ve MYK tarafından yetkilendirilen sınav merkezlerine başvuru yaparak da sınava girebiliyorlar. Eğitimlere katılarak sınava girilmesi, sınavın başarılı geçmesi ve eğitimlerden fayda sağlanması açısından önem taşıyor.

SEKTÖREL HABER

ustalar, yapının temel, döşeme, çatı, dış duvar mantolama ve içten yalıtım uygulamalarında bilgi sahibi oluyorlar ve farklı tip ve özellikteki yalıtım malzemelerinin farklı detaylarda kullanımı bilgisi ile mesleki bilgi ve becerilerini geliştiriyorlar. Bu bilgi ve becerileri ile sahaya çıkan ustalar daha güvenli ve bilinçli olarak doğru ve kaliteli uygulamalar yapıyor.

85




SEKTÖREL HABER

TEKSAN JENERATÖR BAYİLERİNE YENİ FABRİKASINI TANITTI

88

Ar-Ge ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla enerji sektöründe öne çıkan Teksan Jeneratör, 2016 yılı değerlendirme toplantısında bayilerini bir araya getirdi.

Z

orlu ekonomik koşullara rağmen başarılı bir yıl geçiren Teksan Jeneratör yetkilileri, toplantıda 2016 yılı faaliyetlerini değerlendirdi, 2017 vizyonunu paylaştı ve en başarılı bayilerini ödüllendirildi. 2016 Yılı Faaliyet Değerlendirmesi ve Motivasyon Toplantısı kapsamında Kocaeli Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçecek yeni fabrika da ziyaret edildi. Pek çok ekonomik zorluğa rağmen bu yıl içinde önemli başarılar elde eden Teksan Jeneratör ekibi bayilerini 2016 Yılı Faaliyet Değerlendirmesi ve Motivasyon Toplantısı kapsamında NG Sapanca Oteli’nde ağırladı. Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu’nun tamamının katıldığı toplantıda

• Aralık 2016

2016 yılı faaliyetleri ve iş sonuçları değerlendirilirken 2017 yılı vizyonu da masaya yatırıldı. Teksan Jeneratör’ün yakın zamanda devreye alacağı Kocaeli Serbest Bölge’deki ikinci fabrikasını da ziyaret eden bayiler, tüm süreç hakkında bilgi aldılar. Fabrika gezisi ile başlayan program değerlendirme sunumları ve outdoor etkinlikleri ile devam edip ödül töreni ile sona erdi. Teksan Jeneratör 2016 Yılı Faaliyet Değerlendirmesi ve Motivasyon Toplantısı’nda yıl içinde elde edilen başarılar bayilerle paylaşılırken markanın hedefleri, yapmayı planladığı yenilikler ve gelecek vizyonu da anlatıldı. Toplantı sonunda satış, satış sonrası hizmetler ve yedek

parça kategorilerindeki en başarılı bayiler ödüllendirildi. 2016 barındırdığı tüm olumsuzluklara rağmen Teksan Jeneratör adına başarılı bir yıl oldu. İstanbul Sanayi Odası’nın yayınladığı “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine 436. sıradan giren marka, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanan “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firma” araştırmasında 131 sıra yükselerek 436. oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Dünya Gazetesi’nin düzenlediği ‘İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde Yeni Pazar-Pazar Çeşitliliği kategorisinde birinciliğe layık görülen Teksan Jeneratör, Turkishtime Dergisi’nin Kasım sayısında yayınladığı İhracatın En Hızlı Büyüyen 50 İhracatçı Şirket Araştırması’nda 2015 yılı ihracat rakamları ile 45. sırada yer alma başarısını gösterdi.



AKTÜEL

ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NDEN GEDİK KAYNAK’A “EN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT YAPAN ORTA ÖLÇEKLİ 2. FİRMA ÖDÜLÜ”

90

ÇİB – Çelik İhracatçıları Birliği, çelik sektörüne yönelik ihracatta başarıya imza atan yıldız şirketleri 24 Kasım 2016 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlediği Çelik İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirdi.

2

015 yılı ihracat performansları dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda 80’den fazla ülkeye ihracat yapan Gedik Kaynak, kendi sektöründe “En Çok Ülkeye İhracat Yapan Orta Ölçekli İhracatçılar” kategorisinde gerçekleştirmiş olduğu performansla 2. Firma seçilerek 2015 Çelik

• Aralık 2016

İhracatının Yıldızları arasında yer aldı. Aynı zamanda Tel İhracatı kategorisinde gerçekleştirmiş olduğu performansla da ilk 10’da yer alarak sertifika almaya hak kazandı. T.C Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin himayesinde gerçekleşen törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim

Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Çıkrıtçıoğlu ve MATİŞ AŞ Kalite Sistemleri ve Sertifikasyon Yöneticisi Aslan Ünal katıldı. Gedik Kaynak A.Ş adına Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, ödülü Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Türkiye Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Çıkrıtçıoğlu ve MATİŞ AŞ Kalite Sistemleri ve Sertifikasyon Yöneticisi Aslan Ünal’ın elinden aldı.


KalDer tarafından verilen 2016 Türkiye Mükemmellik Ödülleri sahiplerini buldu. Kalite konusunda iş dünyasının en prestijli ödülünü Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisinde DYO Boya kazandı. Boya sektöründe EFQM Mükemmellik Modelini uygulayan ilk şirket olan DYO, ürün ve hizmetlerinde yakaladığı mükemmellik ile ödüle layık görüldü.

T

ürkiye Mükemmellik Ödüllerinin 2016 yılı kazananları, 25. Kalite Kongresi’nin son günü düzenlenen törende açıklandı. DYO, Türkiye Mükemmellik Ödül Jürisi’nin sürekli gelişim ve iyileşmeyi esas alan EFQM Mükemmellik Modeli kriterlerine göre yaptığı değerlendirmede gösterdiği yüksek performans ile Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün sahibi oldu. Kalite çalışmalarına Türkiye Mükemmellik Ödüllerinin ilk kez verildiği 1993 yılında başlayan ve yıllar içinde kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getiren DYO, İşletmeler - Büyük Ölçekli Kuruluşlar Kategorisinde 2016 Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü kazanan şirket olmayı başardı. Ulusal

Kalite Hareketine 2013 yılında katılan ve EFQM Mükemmellik Modelini uygulamaya koyan DYO, aynı yıl katıldığı Türkiye Mükemmellik Ödüllerinde “5 Yıldız Yetkinlik Belgesi”, 2014 yılında ise Ege Bölgesi Mükemmellik Büyük Ödülü ile ödüllendirilmişti. KalDer tarafından düzenlenen 2016 Türkiye Mükemmellik Ödülleri töreninde DYO adına ödülü DYO Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı’nın elinden aldı. Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü 1.200 DYO çalışanı adına aldığını belirten Serdar Oran, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Boya sektörünün öncü ve lider

şirketi DYO, sektörlerinin lider kuruluşlarının almayı başardığı Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü kazandı. Toplam kalite yönetimi felsefesi ve mükemmelliğin toplumun her kademesinde yaygınlaşmasında önemli bir misyon üstlenen KalDer’e ve bizi bu ödüle layık gören Türkiye Mükemmellik Ödül Jürisi’nin değerli üyelerine teşekkür ediyoruz. Neredeyse bir asırdır, mükemmel boyaya adını veren DYO’nun şirket tarihindeki en özel ödüllerden birini kazanmaktan dolayı mutluyuz. Türkiye ve yurtdışındaki toplam 1.200 çalışanımız adına bu ödülü alıyorum, ödülün gerçek sahipleri onlar. Çok sesliliğin uyuma dönüştüğü ve ortak hedeflerde buluşmayı başarmış bir şirketiz. Bu büyük markanın, bugün ve gelecekteki başarısına emeğini, tutkusunu koyan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hedeflerimize adım adım ulaşıyoruz. Şimdi sırada Avrupa Kalite Ödülü var ve biz her zamankinden daha fazla çalışmaya devam edeceğiz”.

AKTÜEL

DYO, 2016 TÜRKİYE MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI

91


AKTÜEL

BTM, BAU 2017 Fuarına Katılıyor

BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez

92

su yalıtımı ürünleri ve yapı kimyasalları ürünüyle fuarda yer alacak.

çeşitliliği yurt dışında en çok ilgi gören özellikler. 41 yıldır biz de kalitemizden ödün vermeden çalışmalarımıza devam ettiğimiz için pazarda belli bir yer edinmiş durumdayız. Hedefimiz yurtdışı bağlantılarımızı her geçen yıl arttırmak. Hedefimize doğru ilerliyoruz” dedi.

BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez BAU fuarını yıllardır takip ettiklerini, sektörün Avrupa’daki nabzını tuttuğunu belirtti. Bu yıl BTM ekibi olarak fuara katılımlarının bölgeye açılmada önemli rol oynayacağını belirten Ürkmez “BTM ürünlerinin kalitesi ve

BTM’nin 1975 yılında başlayan ve 41 yıllık süreç boyunca zenginleşen bilgi ve tecrübesinin tarihçesi stant tasarımı üzerinde görülebilecek. BTM B6/505 numaralı standında sektör profesyonellerini ve ziyaretçilerini ağırlayacak.

Türkiye’nin öncü yalıtım firması BTM Messe München tarafından her iki yılda bir düzenlenen inşaat malzemeleri ve mimari sistemler fuarı BAU 2017’ye katılıyor. Fuarın bu yılki ana teması “İnşaatın Geleceği” olarak belirlendi. Almanya’nın Münih şehrinde 16-21 Ocak 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan fuara bu sene 250.000 kişinin üzerinde yapı profesyonelinin katılımı bekleniyor.

4

1 yıldır sektöre yön veren çalışmalara imza atan BTM, geleceğin de markası olacağına inanıyor ve bu inançla yatırımlarına, AR-GE çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. BTM, mevcut ürün yelpazesinin yanı sıra; bu sene piyasaya sürdüğü Bituproof Temel Bohçalama sistemi, Ultra Viole ışınlarına dayanıklı, donatılı PVC Membran ürünleri, yeni nesil

• Aralık 2016


PLASTİK TANITIM GRUBU SEKTÖRÜN ORTAK KARARIYLA KAPATILDI

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Olağanüstü Genel Kurulu Plastik Tanıtım Grubu (PTG) gündemi ile toplandı ve oybirliği ile kapatılmasına karar verildi.

P

lastik Tanıtım Grubu, sektörü temsil eden Sivil Toplum Kuruluşlarından gelen talebi değerlendiren İKMİB ve AKMİB Genel Kurullarında alınan karar sonrası TİM ve Ekonomi Bakanlığı’nın onayları ile iki yıl önce kurulmuştu. Sektörde bazı sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkması üzerine Olağanüstü Genel Kurul kararı alan İKMİB yönetimi, tanıtım grubunun geleceğini üyelerin oylarına sundu ve kapatılması yönünde tavsiye kararında bulundu. Tek gündemli genel kurulda oy birliği ile kapatılma kararı alındı. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz’ün yaptığı açılış konuşması ile başlayan İKMİB Olağanüstü Genel Kurulu açık oylama ile devam etti. Oylama sonucunda Plastik Tanıtım

Grubu, İKMİB üyelerinin katıldığı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararla kapatıldı. Toplantıda ayrıca İKMİB Yönetim Kurulu’nun tavsiye kararı ile PTG kapsamında yapılacak faaliyetlerde kullanılmak üzere alınan onbinde 5 seviyesindeki toplam 2.834.735 TL tutarındaki katkı paylarının iade edilmesine de oy birliği ile karar verildi. Plastik Tanıtım Grubu’nun sektörün ihracatını artırmak üzere sektörden gelen talep üzerine kurulduğunu belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz şunları söyledi: “Plastik Tanıtım Grubu’nun geleceğini değerlendirmek üzere bir araya geldik. İKMİB olarak plastik sektörümüzdeki

Sivil Toplum Örgütlerinden gelen talep doğrultusunda bundan yaklaşık 2 yıl önce İKMİB ve AKMİB Genel Kurullarında kabul edilen, TİM ve Ekonomi Bakanlığı onayı ile kurulan Plastik Tanıtım Grubu hakkında asıl karar en başta olduğu gibi üyelerimizindir. Toplantıda oybirliği ile Plastik Tanıtım Grubu’nun kapatılması kararı alınmıştır. Sektördeki bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının konuyu farklı yönlere çekme ve ‘rol kapma’ gayretleri plastik sektörü adına olumlu sonuçlar doğuracağına inandığımız bir oluşumun faaliyete bile geçmeden sona ermesine sebep olmuştur. Plastik Tanıtım Grubu’nun bu şartlarda faaliyetlerini sürdürmesi zaten mümkün olamayacaktır. Biz İKMİB olarak ihracatımızı ileriye taşıyacak, üyelerimize katkı sağlayacak çalışmalarla hiç durmadan yol almaya devam edeceğiz.”

AKTÜEL

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz

93


YENİ ÜRÜN

LAMP 83 ÜRÜN GAMINI YENİLEDİ...

94

Aydınlatma sektöründe her zaman katma değer sağlayan, daha yeni, daha verimli, daha uzun ömürlü ve daha teknolojik ürünleri geliştirmeyi kendisine prensip olarak edinen LAMP 83, ürün gamını yeniledi...

B

ilindiği üzere son dönemde, her geçen gün gelişen LED teknolojisi ile birlikte aydınlatmada elde edilen daha estetik çözümler, mimari tasarımların tamamlayıcı bir parçası haline geldi. Bu bağlamda LAMP 83, ürün gamını yenilerken müşterilerine yeni uygulama alanları sağlayacak mimari ve dekoratif ürünler üzerinde odaklandı. LAMP 83’ün bu sene içinde geliştirdiği en önemli yenilikler arasında, aydınlatma sektörüne önümüzdeki dönemde damga

• Aralık 2016

vurması beklenen ‘İnsan Odaklı Aydınlatma’ konseptine uygun olarak geliştirilen ürünler ile pleksiglastan üretilen, el yapımı yeni dekoratif ürün serisi yer alıyor. LAMP 83 2016/17 kataloğunda ayrıntılı şekilde açıklanan ‘İnsan Odaklı Aydınlatma’ kavramını kısaca ‘Uygun aydınlatma aygıtları ve kontrol sistemleri ile yapay ışığın, renk tonu ve ışık şiddeti açısından güneş ışığını kopyalayacak senaryolarla kontrol edilmesi ve böylece insan davranışlarının pozitif yönde etkilenmesi’ olarak

tanımlayabiliriz. Yeni ürünler arasında, pleksiglastan farklı formlarda ve el yapımı olarak üretilen yeni dekoratif ürün gamı ‘RAST’ serisi de dikkat çekiyor. RAST dışında yeni geliştirilen OPTIO, UNI, R-FLEX, ahşap desenli ARK ve BRIGHT ürün aileleri ile beraber mevcut ürün ailelerinin yeni versiyonları da üretildi ve tüketicilerin beğenisine sunuldu. Ayrıca hayali mekanlar kullanılarak yapılan canlandırmalar ile tüketicilere yeni ürünler ve bu ürünlerin kullanım alanları ile ilgili farklı fikirler vermeye de gayret edildi. Kısacası 1960’larda başlayan LAMP 83’ün ışığın peşindeki yolculuğu, güvenle 2020’lere doğru uzanarak devam ediyor.



YENİ ÜRÜN

TERTEMİZ, SAĞLIKLI VE DEKORATİF MEKAN İSTEYENLERE EN İDEAL ÇÖZÜM: ‘KALİA’

96

Kale Boya, duvar ve tavana sinen zararlı maddeleri yok eden yenilikçi iç cephe boyası ‘Kalia’ ile tertemiz, ferah ve sağlıklı yaşam alanları yaratıyor. ‘İpek Mat’, ‘Mat’ ve ‘Tavan’ olmak üzere üç ayrı seçenekle sunulan ‘Kalia’ serisi, mekanlara dekoratif çözümler getiriyor. ‘Kalia’, kendi kendini temizlediği gibi küf ve mantara karşı dirençli yapısıyla, özellikle çocuklu aileler için vazgeçilmez seçenekler sunuyor.

K

ale Boya, tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği ‘Kalia’ ile estetik bir görünüm kazandırdığı mekanların havasını değiştiriyor. ‘Kalia’, içerisindeki fotokatalizörler sayesinde ışıkla aktif olarak, hava ile duvar yüzeyine taşınan sigara dumanı, kalorifer isi gibi zararlı maddeleri parçalayarak yok ediyor. Böylelikle odanın havasını temizleyip duvarların uzun süre temiz kalmasını sağlan ‘Kalia’, özellikle çocuklu aileler için

• Aralık 2016

sağlıklı seçenekler sunuyor. Küf ve mantar oluşumuna direnç gösterdiği için özellikle astım hastalığı olanlar için rahatlama sağlayan ‘Kalia’, içeride oluşan nemi dışarıya atma kabiliyetiyle de binaların nefes almasını sağlıyor. Ayrıca üstün örtme gücüne sahip ‘Kalia’, solvent içermediği ve su ile seyreltildiği için kokmadığı gibi, insan ve çevre sağlığına zarar vermiyor. Silikon katkılı olduğundan kolayca silinerek temizlenebiliyor ve leke tutmuyor. Kalia serisi;

‘Kalia İpek Mat’, ‘Kalia Mat’ ve ‘Kalia Tavan’ olmak üzere üç ayrı seçenekle sunuluyor. Mekanlara dekoratif çözümler getiren Kalia, ‘İpek Mat’ ürünü ile ayrıca duvarlara ipeğin pürüzsüz, ışığı mükemmel dağıtan özel parlaklığını veriyor. Su bazlı tavan astar boyası ‘Kalia Tavan’da, tavan yüzeyine sinen zararlı maddeleri yok eden, küf ve yosuna karşı dirençli, silinmeye dayanıklı ve kolayca temizlenen yapısıyla tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor. Çok geniş bir uygulama alanında estetik çözümler sunan ‘Kalia’; iç cephelerin yanı sıra, uygun bir şekilde hazırlanmış kara sıva, beton, çimento levha, alçı panel gibi mineral yeni yüzeylere, eski boyalı yüzeylere, cam tekstili, macun ve duvar kağıdı üzerine rahatlıkla uygulanabiliyor.


YENİ ÜRÜN

ÇANAKKALE SERAMİK, ‘FEZA’ VE ‘AYA’ SERİLERİ İLE ZENGİN BİR KÜLTÜRÜN TARİHSEL DOKUSUNU SERAMİĞE YANSITIYOR

Sunduğu özel tasarımlarla bilinen kalıpların ötesine geçen Çanakkale Seramik, ‘Orientile’ koleksiyonundan ‘Feza’ ve ‘Aya’ serileri ile geçmişin izlerini yepyeni formlar ve modern dokunuşlarla mekanlara getiriyor.

Ç

anakkale Seramik, Orientile koleksiyonunda, Osmanlı ve Selçuklu kültürlerinin zengin tarihsel dokusunu seramiğe yansıtıyor. Koleksiyonda yer alan ‘Feza’ ve ‘Aya’ serileri, geçmişe yapılan kültürel yolculuğun, şık ve zarif hikayesini özetliyor. Geçmişin izleri Ünlü tasarımcı Can Yalman imzasını taşıyan Feza serisinde, Selçuklu kültürünün tarihsel unsurlarıyla birbirini

tamamlayan parçalar, ahşap ve taş kakma ustalarının yüzyıllar boyunca kullandığı formlarla, yeniden hayat bularak evinize geliyor. Feza serisi, 16x18.5 cm boyutlarında ve 9 farklı renk seçeneği ile üretiliyor. ‘Parlak petrol mavi’, ‘mat beyaz’, ‘parlak beyaz’, ‘parlak bordo’, ‘mat bej’, ‘parlak bej’, ‘parlak kahve’, ‘mat siyah’ ve ‘parlak siyah’ seçenekleri ile kullanıcının beğenisine sunuluyor. Osmanlı’dan günümüze Duvarlara üçüncü boyut

kazandıran Aya serisi ise, eşsiz formuyla sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Aya serisi, zanaatkarların ellerinde şekillenen desenler ile Osmanlı saraylarının ihtişamını banyolara taşıyor. İlhamını sultanların kaftanlarından alan seri, asil duruşuyla evlere mükemmel uyum sağlıyor. Aya serisi ile duvarlar adeta heykelsi bir objeye dönüşüyor. 11.5x19.5 cm boyutlarında üretilen Aya serisi; ‘parlak petrol mavi’, ‘parlak beyaz’, ‘mat beyaz’, ‘parlak bordo’, ‘parlak bej’, ‘mat bej’, ‘parlak kahve’, ‘parlak siyah’, ‘mat siyah’, ‘Aya taşı beyaz’, ‘Aya taşı bronz’, ‘Aya taşı siyah’ gibi 12 farklı renk seçeneği ile sunuluyor.

97


Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal:

“GELECEĞİN STRATEJİK ÜRÜNÜ: BORLU ÇİMENTO”

YENİ ÜRÜN

Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal

98

Batı çim fabrikasında borlu çimento üretimini gerçekleştiren Batı Anadolu Grubu, bor katkılı çimentonun hem çok daha güvenli ve dayanıklı, hem de daha çevreci olduğunu vurgulayarak, borlu çimentonun gelecekte ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacağına dikkat çekti.

B

Kimyasal geçirmiyor, çok güvenli or madeninin içerisinde bulunduğu ürünün fiziksel etkilere, sıcaklığa ve yanmaya karşı dayanıklılığını artırdığına; ayrıca üretim sırasında enerji tasarrufu sağlayarak yüzey uygulamalarında da bakteri ve mantar oluşumunu engellediğine değinen Batı Anadolu Grubu İcra Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm bu nitelikleriyle, uygulama esnasında açığa çıkardığı ısı, su ve gaz geçirgenliği düşük, kimyasallara karşı da geçirimsiz bir beton elde edilen borlu çimento, yapı ve inşaat alanında önemli uygulama alanlarına sahip olabilir. Uygulama esnasında açığa çıkardığı ısının düşük olması özellikle kütle betonlarında soğutma ihtiyacını önemli oranda azaltmaktadır. Bu artısı ve uzun yıllar dayanımından dolayı özellikle baraj gövdelerinin

• Aralık 2016

imalında tercih edilecek çimentodur. Ayrıca viyadük, tünel, köprü inşaatları, beton yollar, rıhtım ve sahil betonları en ideal uygulama alanlarıdır. Hastanelerin röntgen odalarında ve atık depolama alanlarında ise radyasyon kalkanı olarak güvenlik sağlamaktadır. Bir nükleer santralin güvenli standartlara sahip olması için de en ideal çimentodur. Bunlara ek olarak borlu çimentodan üretilen betonun uzun yaşlarda normal betona kıyasla kırılması veya deforme olması daha zordur, bu sayede yüksek binaların inşası için çok uygundur.” Karbondioksit salınımı daha az Bor atıklarının değerlendirilmesi ile hem borlu hem de normal çimento üretilebildiğine dikkat çeken Ünal: “Bu şekilde bir yandan atık hammaddelerin kullanılmasıyla düşük maliyetli çimento üretilebilecek, diğer yandan

da atıkların bir sanayi ürününe dönüştürülmesi ile ülke ekonomisine katkıda bulunulacaktır. Borlu çimento üretiminde, atmosfere salınan karbondioksit miktarı yüzde 25-30 oranında düşüktür. Dolayısıyla borlu çimento üretimi, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik imzalanan Kyoto protokolünün getirdiği sorumluluklar çerçevesinde sektör için büyük öneme sahiptir” dedi. Bor madeni rezervleri açısından dünyanın en zengin ülkesi olan Türkiye, fiili bor üretiminde de yüzde 47 payla ilk sırada yer alıyor. Ünal, borun işlenmesi sırasında ortaya çıkan atık borların borlu çimento üretiminde kullanımının yaygınlaşması gerektiğine işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: “Henüz ülkemizde yaygınlaşmayan bor katkılı çimento ile çok daha dayanıklı ve güvenli yapılar inşa edebiliriz. Batıçim’de üretimini gerçekleştirdiğimiz borlu çimentonun düzenli satışını gerçekleştirebilmemiz için yeterli talebin oluşması gerekmektedir. Bu doğrultuda biz de kullanım alanlarını genişleterek, borlu çimentonun tanıtımı üzerine yoğunlaşmayı hedefliyoruz.”


ASKAYNAK’TAN ÜSTÜN PERFORMANSLI RAY KESME TAŞLARI

sabit profil kesme makinelerinde de kullanılabiliyor. Ürün Teknik Özellikleri Ürün Kodu: 88FLX370803 Spesifikasyon: A 24 R BF Ölçüler: 350 x 3,5 x 25,4 Uygun Devir Sayısı: 4400 RPM Kutu Adedi:10

KISA KISA

Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, yüksek kalınlığa sahip ray ve benzer yapıdaki profillerin kesme işlemleri için uygun olan Ray Kesme Taşları ile kullanıcılarına ideal bir ürün sunuyor. Üstün performanslı Ray Kesme Taşları, verimlilik ve kaliteyi en üst seviyeye çıkarmak için tasarlandı. Demiryollarında yüksek sertlikteki rayların kesimi için kullanılan ve özel tasarıma sahip olan Askaynak Ray Kesme Taşları, operatörü yormadan hızlı ve kolay bir kesim sunarak, uzun çalışma performansıyla da dikkat çekiyor. Çift fiber desteğiyle dayanıklılığı arttırarak, iş güvenliği sağlayan Askaynak Ray Kesme Taşları aynı zamanda

THOR ŞİMDİ ÇOCUKLARIN YANINDA, ÇOCUKLAR KARRE KIDS İLE KORUMA ALTINDA… Yıldırım Tanrısı Thor, Marvel’in en özel karakterlerinden ve çocukların en sevdiği süper kahramanlardan biri… Tanrılar diyarı Asgard’ın koruyucusu Thor, şimdi VİKO’nun lisanslı Karre Kids serisinde, özel koruma kapaklı prizlerle hem çocukların odalarına konuk oluyor hem onları elektrik çarpmalarına karşı koruyor. İskandinav mitolojisinde babası Odin’den sonra en güçlü tanrı olarak kabul edilen Thor’un, kurnaz kardeşi Loki ve kötülükle mücadelesi sürüyor. Özel güçlere sahip çekiciyle kötüleri dize getiren Yıldırım Tanrısı, elektrik anahtar ve priz sektörünün lider kuruluşu VİKO’nun yenilenen Karre Kids serisiyle çocukları da koruyor… Üzerinde Thor’un birbirinden güzel figürleri bulunan özel koruma kapaklı ve çocuk koruma özellikli Karre Kids priz modelleri, prizlerden kaynaklanabilecek elektrik

99

çarpmalarına karşı güvenlik sağlıyor. Karre Kids, elektrik anahtarları ile de miniklerin odası bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Karre Kids çocuk korumalı, kapaklı prizlerle güvenliği ön plana taşıyor. Thor figürlerinin süslediği anahtar ve çocuk korumalı kapaklı prizlerden oluşan Karre Kids koleksiyonunda dekorasyon kadar güvenli kullanım da ilk sırada. Çocuk korumalı prizlerde ürüne eklenen özel koruma kapakları sayesinde ürünler ekstra güvenli hale gelirken, meraklı afacanlar da odalarında tek başlarınayken elektrik akımına maruz kalma tehlikesi yaşamıyorlar.


AKTÜEL

BASF VE ALLİGATOR BOYA İLE ÇOCUKLARDAN “GEZEGENİMİZ İÇİN” RENKLİ TASARIMLAR

100

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilen 3. İstanbul Tasarım Bienali’nde çocuklar, BASF ve Alligator Boya’nın desteği ile gerçekleşen ücretsiz atölye çalışmalarında “Gezegenimiz İçin…” hayal ediyor, düşünüyor ve tasarlıyor. Hafta içi ve hafta sonu farklı içeriklere sahip atölye çalışmalarında çocuklar, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için tasarımlar gerçekleştiriyor.

S

ürdürülebilir bir gelecek için kimya oluşturan BASF ve modern tasarımlara “Dekoratif Fikirler” sunan Alligator Boya, İKSV tarafından düzenlenen 3. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında çocukları ücretsiz atölye çalışmaları ile buluşturuyor. Bienal süresince BASF ve Alligator Boya eş sponsorluğunda ve İnformel Eğitim - çocukistanbul tarafından hazırlanan içeriğiyle Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirilen atölye çalışmaları, “Gezegenimiz İçin… Hayal Et / Düşün / Tasarla” başlığını taşıyor. Atölye çalışmaları ile çocukların,

• Aralık 2016

Bienal teması etrafında tasarım ve bununla bağlantılı olarak “yaşam şeklimiz gezegenimizi etkiler mi?” sorusu üzerine odaklanması, bu konu üzerinde düşünmesi, soru sormaları ve farkındalık kazanmaları hedefleniyor. Bu kapsamda BASF ve Alligator Boya eş sponsorluğunda gerçekleştirilen birbirinden renkli atölye çalışmaları ile çocuklar yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için tasarımın bugünkü rolünü sorgulayarak çeşitli konularda tasarım çalışmalarına imza atıyor. Bienal boyunca 20 Kasım 2016 tarihine kadar gerçekleştirilecek interaktif atölye çalışmalarına çocuklar

ücretsiz olarak katılabilecekler. Hafta içi ve hafta sonu olmak üzere 2 farklı programdan oluşan atölye çalışmaları farklı yaş grupları için farklı içeriklerde hazırlandı. Atölyeler hafta içi günlerinde okul grupları ile gelen öğrencileri, hafta sonları ise aileleri ile birlikte bienali ziyaret eden çocuk ve gençleri ağırlıyor. Hafta içi eğitim programlarına katılan öğrenciler “Gezegenin Tasarımı” başlığı altında toplamda 2 saat süren ve bienal kavramının tartışıldığı, sergiden belirli eserlerin gezildiği sonrasında ise renkli boyalar ile dünya küreleri tasarlandığı çalışmalar gerçekleştiriliyor. Hafta sonu gerçekleştirilen eğitim programları kapsamında ise serbest zamanlı atölye çalışmalarında çocuklar, hazırlanan çeşitli istasyonlarda hem keşfetme yeteneklerini kullanıyor hem de kendi eserlerini boyama imkânı buluyorlar.



MAKALE

EL KORUMADA EN STANDARTLARI EN 420 +A1

Koruyucu eldivenler-Genel özellikler-Deney metotları

EN 388

Mekanik risklere karşı koruyucu eldivenler

EN 374-1

Koruyucu eldivenler-Kimyasal maddeler ve mikroorganizmalara karşı bölüm 1:

Terimler ve performans kuralları

EN 374-2

Koruyucu eldivenler – kimyasal maddeler ve mikroorganizmalara karşı bölüm

2: nüfuziyete karşı direncin tayini

EN 374-3

Koruyucu eldivenler –kimyasal maddeler ve mikroorganizmalara karşı bölüm

3: kimyasal madde geçirgenliğine direncin tayini

EN 407

Isıl risklere (ısı ve /veya ateş) karşı koruyucu eldivenler.

EN 421

Koruyucu eldivenler –iyonlaştırıcı radyasyon ve radyo aktif bulaşmaya karşı

EN 455-1

Tek kullanımlık tıbbi eldivenler –Bölüm 1: özellikler ve deliksizlik deneyi

EN 511

Soğuğa karşı koruyucu eldivenler

EN 659+A1/AC

Koruyucu eldivenler –itfaiyeciler için

EN 1082-1/2

Koruyucu giyecekler-Bıçak kesiklerine ve batmalarına karşı koruyucu

eldivenler ve kolluklar.

102

EN 13999-1

Bölüm 1: zincir zırhtan yapılmış eldivenler ve kolluklar

EN 1149-1-2

Koruyucu giyecekler –Elektrostatik özellikler malzemenin elektrik direncinin

ölçülmesi. NF EN 1811+A1

Cilt ile doğrudan ve uzun süreli temas edebilecek ürünlerin açığa çıkan nikel

için referans deney metodu

EN ISO 10819

Mekanik titreşim –Eldiven el ayasına geçen titreşim ölçülmesi ve

değerlendirmesi için metot EN 12477/A1

Kaynakçılar için koruyucu eldivenler

NF EN 14328

Koruyucu Giyecekler-Güçle çalışan bıçakların kesiklerine karşı koruma

sağlayan eldivenler ve kolluklar kurallar ve deney metodları.

EN 60903:2003

Eldivenler –Yalıtkan malzemeden –Gerilim altında çalışma için

EN 60984/A1

Kolluklar- Yalıtkan malzemeden – Gerilim altında çalışma için • Aralık 2016


103

MAKALE


ESD ANTİSTATİK ELDİVENLER ( EN 1149-1-2 STANDARTI) ESD Elektrostatik deşarjın (Boşalma) kısaltılmasıdır, statik elektrikdeşarjları her gün yaşayabildiğimiz bir dizi fiziksel olaydır, statik yükler, iletken ve iletken olmayan maddeler üzerinde olabileceği gibi insanlar üzerinde de oluşabilir, insan vücudu kendi halindeyken bile elektrik yüklenir.Bu yüklenme bileşenlere zarar verebilir (Yarı iletkenler veya baskılı devre levhaları gibi ). Çalışılan parçaları statik elektriğe karşı korumak için ESD antistatik özel eldivenler kullanılması gerekir.Bu eldivenler sayesinde parçalar zarar görmeden statik elektrik toprağa boşalacaktır.Sadece antistatik eldiven giymek yeterli değildir, aynı zamanda çalışma esnasında kullandığımız K.K.D lerindeantistatik özellikte ve EN standartlarına uygun olması gerekmektedir. ESD antistatik eldivenler elektronik parçaların montajında kalite kontrol vb. çalışmalarda kullanılır. Eldivenlerde genelde önerilen elektrik yüzey direnci 10 üzeri 5 ohm ve 10 üzeri 8 ohm aralığında antistatik özellik taşırlar. ÇELİK ÖRGÜ ELDİVENLER EN 1082-1 EN 13999-1 NF EN 14328- STANDARTI Yay sistemi teknolojisi ile paslanmaz çelik halkalardan özel dokuma (Belli bir kurala göre iç içe geçirme) yöntemi ile imal edilir, çelik koruyucu eldivenler sağ sol giyilebilir. Genellikle kasap ve veterinerlerin ellerini koruma amaçlı kullandıkları eldivenlerdir. Kasapların etleri doğraması, kemiklerden ayrıştırması aşamasında bıçağın elde yaralanmamaya sebep olmaması için kullanılır, Veterinerler ise hayvan muayenelerinde (Kedi, Köpek ) hayvan ısırmalarını en az hasarla atlatabilmek için kullanılır.

MAKALE

ELEKTRİKÇİ ELDİVENLERİ EN 60903:2003 EN 60984/A1 STANDARTLARI EN 60903:2003 Standartı ve uluslararası IEC 60903:2002 standartI: Mekanik koruma sağlamak için normal olarak yalıtkan eldivenlerin üzerine giyilen deri koruyucu eldivenlerle birlikte kullanılması gereken yalıtkan eldiven ve torba eldivenleri – Mekanik koruma için üst eldivenleri olmaksızın kullanılabilen yalıtkan eldiven ve torba eldivenleri kapsar.

104

YALITKAN MALZEMEDEN ÜRETİLEN ELDİVENLER Elektrikçi eldivenleri (Yalıtkan Eldivenler ) voltaj dayanımtestlerine göre Class 00, Class0, Class 1 Class 2, Class 3, Class 4 olarak sınıflara ayrılır. Elektrikçi eldiveninin kategori ve Dayanıklılığı

Not 2: Kategorilerin herhangi bir kombinasyonu kullanılabilir.

KATEGORİ DAYANIKLILIĞI A ASİT H YAĞ Z OZON R ASİT, YAĞ, OZON C ÇOK DÜŞÜK SICAKLIK

Eldiven doğal sentetik veya bunların karışımı kauçuk, lastik veya lateks (Kauçuğun hammaddesi) gibi yalıtkan ve elastiki malzemeden beş parmaklı olarak üretilir. Eldiven üzerinde dikiş, çatlak, delik, yırtık, kalıp izi buruşukluk, kabarcık ve yama olmamalıdır. Sağ ve sol el ayrı ayrı imal edilmelidir. Eldivenlerle hiçbir zaman tek başına enerjili yere temas edilmez.

Not 1:R kategorisi, A, H ve Z kategori özelliklerinin birleşimidir.

ELEKTRİKSEL DEĞERLER SINIF Maksimum Çalışma Gerilimi V AC 00 500 V AC 0 1.000 V AC 1 7.500 V AC 2 17.000 V A 3 26.500 V AC 4 36.000 V AC

• Aralık 2016

Test Gerilimi V AC 2500 V AC 5.000 V AC 10.000 V AC 20.000 V AC 30.000 V AC 40.000 V AC

Dayanım Gerilimi V AC 5.000 V AC 10.000 V AC 20.000V AC 30.000 V AC 40.000 V AC 50.000 V AC


izin verilmemelidir. Koruyucu eldivenler, lastik yalıtkan eldivenler üzerine giyilmişse bu eldivenler, yalıtkan eldivenin yapısının bozulmayacağı şekilde boyutlandırılmalı ve biçimlendirilmelidir. Koruyucu eldivenin kol ağzı ve yalıtkan eldivenin kol ağzının üst noktası arasındaki en küçük uzaklık çizelgede belirtilen değerlerden daha düşük olmamalıdır. Çizelge 1: Koruyucu eldivenin kol ağzı ve yalıtkan eldivenin kol ağzının üst noktası arasındaki uzaklıklar Sınıf En küçük uzaklık Mm 00,013, 125, 251, 376, 4102

ELEKTRİKÇİ ELDİVENLERİNİN KULLANIMI İLE İLGİLİ TAVSİYELER Aşağıdaki bilgiler sadece eldivenler satın alındıktan sonra bakım muayene yeniden deneme ve kullanma ile ilgili bilgilerdir. DEPOLAMA:Eldivenler kendi kutu ve ambalajında muhafaza edilmelidir, eldivenlerin ezilmemesi veya katlanmaması ya da buhar boruları, radyotörler veya yapay ısı kaynaklarının yakınında depolanmamaları veya güneş ışığına, yapay ışığa veya diğer ozon kaynaklarına doğrudan maruz kalmamalarının sağlanması için önlem alınmalıdır. Ortam sıcaklığının 10 C ile 21 C arasında olması tavsiye edilir.

KULLANMADAN ÖNCE MUAYENE: Her bir kullanımdan önce her bir eldiven çifti, gözle muayene edilmeli ve uygulanabildiğinde elle uygulanan hava deneyine tabi tutulmalıdır. Bir çift eldivenin herhangi birisinin güvensiz olduğu düşünülüyorsa, bu çift kullanılmamalı ve deney için geri gönderilmelidir. SICAKLIK: Standart eldivenler ortam sıcaklıkları -25 C ile + 55 C olan yerlerde ve C – kategorisi eldivenleryalıtkan, ortam sıcaklıkları -40 C ila +55 C olan yerlerde kullanılmalıdır, Kullanma süresince alınacak önlemler: Eldivenler, gereksiz yere ısı veya ışığa maruz bırakılmamalı ya da yağ, gres, terebentin, beyaz ispirto veya kuvvetli asitle temasa gelmesine

Herhangi başka bir amaç için kullanılan koruyucu eldivenler, yalıtkan eldivenleri korumak için kullanılmamalıdır, yalıtkan eldivene mekanik koruma sağlayarak eldivenlerin performansını etkileyecek şekilde delik, yırtık ve diğer kusurları bulunuyorsa koruyucu eldivenler kullanılmamalıdır. Koruyucu eldivenlerde yalıtkan eldivene hasar verebilecek herhangi bir kirlenmenin bulunmaması için özen gösterilmelidir. Kirlenmiş eldivenler, kirli maddelerden tamamen temizlenmedikçe kullanılmamalıdır. Koruyucu eldivenlerin iç yüzeyi keskin ve sivri uçlu maddeler için muayene edilmeli ve bu muayene yalıtkan eldivenler için yapılan muayene sıklığında tekrarlanmalıdır. Eldivenler kirlendiğinde, sabun ile eldiven imalatçısının tavsiyesini aşmayan bir sıcaklıktaki suyla yıkanmalı ve daha sonra tamamen kurutulmalıdır.

MAKALE

Not: Uzaklık, d.a. sistemlerde kullanılan 3 ve 4 sınıfı eldivenler için 25 mm arttırılabilir.

105


YENİ ÜRÜN

PELLENC PİYASAYA İKİ YENİLİKÇİ ELEKTRİKLİ BUDAMA MAKASI SÜREREK DÜNYA PİYASASINDA 1 NUMARA OLMAYI HEDEFLİYOR

106

Pellenc markası, 40 yıl evvel ilk hidrolik budama makasını lanse ettikten sonra piyasaya sürdüğü Vinion ve Prunion bataryalı budama makas modelleri ile piyasada adeta bir devrim sağladı. Bugün Pellenc, bu altıncı kuşak budama makasları ile hafiflik, güç ve kullanış rahatlığını birleştirerek her bütçeye uygun teknolojiler sunuyor.

D

ünya genelinde bataryalı budama makasları piyasası birçok değişiklik gösterir. Örneğin Fransa’da kullanım oranı yüzde 81’ken Güney Afrika’da bu oran yüzde 10’un altındadır. Pellenc markası bu iki ürünü piyasaya sürerek satışlarını kısa vadede ikiye, orta vadede ise üçe katlamayı, Dünya’daki pazar payını artırarak bir numara olmayı hedeflemektedir. Pellenc’in bu iddiası ise, özellikle gelişmekte olan ülkelerde bağların ve meyve bostanlarının artan alanlarına dayalı budama mekanizasyonun gelişmesinden kaynaklanıyor. Vinion-Prunion: Budamada yeni özgürlük Bu icadın özünde ergonomik

• Aralık 2016

tasarım, kolay kullanım ve performans var. Vinion’nun 700g ve Prunion’nun 900g altındaki ağırlıkları ile budama sanatı artık çok kolay hale dönüşüyor. Bağ ve ağaç budamalarından kaynaklanan kas gerilmeleri en düşük seviyelere iniyor. Optik sensörlü tetiği ile Vinion ve Prunion’un budama hareketi aşamalı ve akıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Böylece makasın yarım ve tam açıları arasındaki geçişler daha hızlı bir şekilde oluyor. Ayrıca, yüksek performanslı Pellenc-Pradines bıçakları tüm ağaçları keskin bir şekilde kesiyor (Vinion için 35mm’ye kadar, Prunion için 45mm’ye kadar). Bu elektronik aletler elde budamanın özgürlüğünü hissettiriyor.

Vinion ve Prunion iki tip batarya ile birlikte sunuluyor: Hafif ve küçük boyutu ile Ulib 150 ‘cep’ batarya (sadece 845g) ve alternatifli Vinion veya Prunion’u Selion M12 (zincirli testere) veya diğer Pellenc ürünleri ile çalıştırmak için çift konnektörlü Ulib 250. Ayrıca, lityum-iyon teknolojisi ile bataryanın şarjı ne olursa olsun, istikrarlı güç sağlanmaktadır. Böylece kullanıcı 12 saate yakın bir süre diliminde devamlı bir şekilde budama işlemini gerçekleştirebilmektedir. Vinion’nun özellikleri: Uzunluk: 260mm Ağırlık: 670 g Bıçak ağız açıklığı: 57mm Kesebildiği dal çapı: 35mm Prunion’nun özellikleri: Uzunluk: 298mm Ağırlık: 860 g Bıçak ağız açıklığı: 67mm Kesebildiği dal çapı: 45mm



SEKTÖREL HABER

HEA 2016 ÖDÜLLERi KAPSAMINDA YILIN ÜRÜNÜ ÖDÜLÜ SCHRÉDER’E VERiLDi

108

Schréder, Otoyol Elektrik İşletme Derneği (HEAHighway Electrical Association) tarafından LED aydınlatma çözümleri sunan küresel lider seçildi.

O

toyolları üzerinde aydınlatma donanımı sağlayan şirketler için en önemli ve etkili bir kuruluş olarak kabul edilen İngiltere merkezli Otoyol Elektrik Derneği (HEAHighway Electrical Association), Schréder’i LED aydınlatma çözümleri sunan küresel bir lider olarak seçti. Kasaba ve şehirlerde sosyal bağlantıları teşvik etmek üzere tasarlanan akıllı, etkileşimli aydınlatma direği ‘Shuffle by Schréder’, HEA 2016 ödülleri kapsamında ‘Yılın Ürünü’ ödülünü aldı. Ödül, 3 Kasım Perşembe günü, Wales’de bulunan Celtic Manor ve Resort’ta düzenlenen HEA’nın yıllık gala yemeği ve ödül töreninde sahibine verildi. Otoyol elektriği sektöründeki en iyi kuruluşları, çalışanları ve girişimleri takdir etmek üzere verilen HEA

• Aralık 2016

Ödülleri, sektörün en iyilerinin mükemmel çalışmalarını kutluyor ve İngiltere’de yeni aydınlatma teknolojisine hayat veren HEA üye çalışanlarının değerli katkılarını tanıtıyor. Shuffle’ın “Yılın Ürünü” ödülü ile ürünün başarısı kanıtlanırken Schréder, İngiltere sokakları ve yollarında en inovatif, düşük maliyetli ve enerji tasarruflu teknolojinin kullanılmasını sağlayacak aydınlatma tasarımının sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Profesyonel aydınlatmanın ötesinde bir çözüm sunan Shuffle, yekpare yapı, çok işlevli direk üzerinde hoparlör, CCTV, kablosuz internet, elektrikli araç (EV) şarj etme ve görsel yönlendirme dahil, bir dizi birbiri ile bağlantılı özellikleri barındırıyor. Daha da önemlisi Shuffle, halka açık alanları düzenli bir hale getiriyor. Yedi donanımı tek bir donanımda topluyor. Tek bir kurulumla birçok koşulu sağlayan Shuffle, başka yol donanımı ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve karbon ayak izini önemli ölçüde düşürüyor.



YENİ ÜRÜN

ZEHNDER VİTALO RADYATÖR İLE BU BANYODA YAŞAMAK İSTEYECEKSİNİZ!

110

İsviçre kalitesini yaşam alanlarına taşıyan Zehnder’in, 700 farklı renk seçeneğine sahip radyatörü Vitalo, 46 farklı noktadan bağlantı opsiyonu sunarak tüm banyolara mükemmel uyum sağlıyor.

A

vrupa’nın ilk çelik radyatör üreticisi olan İsviçreli Zehnder, Vitalo radyatörü ile yaşam alanlarına 700 farklı renk seçeneği ile canlılık getiriyor. Vitalo’nun sadeliğinden gelen zarafeti, ince ve hafif element yapısı ile birleşince ortaya çıkan sonuç tek kelimeyle harika oluyor. Estetik tasarımı ile göz dolduran Vitalo, bar ve spa seçenekleri ile yaşam alanlarına farklılık katıyor. 46 farklı noktadan bağlantı opsiyonu sunarak tüm yapı profesyonellerinin de beğenisini kazanan Vitalo, çok çeşitli montaj imkanı sunuyor.

• Aralık 2016

Tasarımın mükemmel geometri ile buluşması; Vitalo Bar PLUS X AWARD ödüllü, dikdörtgeni yeni bir forma sokarak dairesel yapıyla buluşturan Vitalo Bar, zarafetin hakim olduğu tüm banyolara sıcacık ışığını bırakıyor. Kısa tepki süresi sayesinde ortamı hızlı şekilde ısıtabilen ve yüksek kalite ile üretilen Zehnder Vitalo Bar, minimalist tasarımlarda maksimum çekicilik sağlıyor. Sade, benzersiz ve son derece estetik olan tasarımı ile yenilikçi teknolojiyi birleştirirken, hafif yapısı ile de montaj ve taşıma kolaylığı sunuyor.

Vitalo Bar’ın yan tarafları açık krom havlu askısı sayesinde, havlular kolayca asılabiliyor ve yana doğru kaydırılabiliyor. Pürüzsüz yüzeyinin sunduğu kolay temizlenebilme özelliği sayesinde kullanıcı dostu bir duruş ortaya koyuyor. Farkını ortaya koymak isteyenlerin doğal tercihi; Vitalo Spa Doğadaki kıvrımların modern teknoloji ile birleşmesiyle ortaya çıkan Zehnder Vitalo Spa, tüm projelere mükemmel uyum sağlıyor. Üzerinde bulunan iki geniş boşluk ile havluların kolayca asılmasını sağlıyor böylece şıklık ve pratikliği tek bir noktada buluşturuyor. Hafif profil yapısı sayesinde montaj ve taşıma kolaylığı da sunan Vitalo Spa, tüm mimar ve yapı


profesyonellerinin de beğenisini kazanıyor. Yenilikçi teknolojisi sayesinde her banyoda verimli ısıtma sunan Zehnder Vitalo Spa, aynı zamanda sıcacık el havlusu keyfi sunarak banyolarda bambaşka bir deneyimin kapılarını açıyor. İster sulu, ister elektrikli işletmelerde her zaman tek tercih Zehnder Vitalo! Sıcak sulu işletmelerde kullanılabildiği gibi elektrikli işletmelerde de kullanılan

Zehnder Vitalo, yapı profesyonellerinin beğenisini kazanıyor. Zehnder Vitalo, yapısındaki preslenmiş grafit ile en düşük sıcaklıkta bile yüksek performans sağlıyor ve sağladığı yüksek enerji tasarrufu ile kullanıcılarına, performans-kalite dengesini en iyi şekilde sunuyor. Su ile işletme özelliğinin de bulunduğu Vitalo radyatörler, Türkiye’de sadece Zehnder’e özgü olan Easy Fit özelliği ile kolay kurulum sağlarken, gizli

19 cm’den 6 m’ye kadar boyut seçeneği sunan Made to Measure sistemi ile Türkiye’de bir ilk! Mimari projelere özgünlük getirmekte sınır tanımayan Zehnder Vitalo, uygulamada sınırsızlık sağlıyor. Yüksek güvenlik seviyesine sahip olan ve Türkiye’de ‘made to measure’ özelliğine sahip tek radyatör olma özelliğini taşıyan Vitalo, 19 cm’den 6 m’ye kadar sunduğu sınırsız boyut seçeneği ile banyo tasarımlarına özgürlük, farklılık getiriyor ve özel ebat isteyen kullanıcıların tek adresi oluyor. Sunduğu özellikler ile radyatörü adeta bir terzi gibi işliyor ve her tesisata uygun bağlantı seçeneği ile ısıtmanın mimari çözümü haline geliyor.

YENİ ÜRÜN

bağlantı seçeneği ile de bir adım öne çıkıyor. Elektrikli işletmelerde de iç mekan sıcaklık ayarı sayesinde son derece konforlu bir iç mekan iklimlendirmesi sunuyor. Kablosuz uzaktan kumanda ile de çalışabilme özelliği sunan Vitalo, yine elektrikli işletmelerde istenilen şekilde konumlandırılabiliyor. Günlük ve haftalık programlanabilme özelliği sayesinde ihtiyaca uygun çözümler sunarken, tak-kullan özelliği sayesinde de kolay ve hızlı kurum imkanı sağlıyor.

111






SEKTÖREL HABER

SU YALITIMINDA TEMELDEN ÇATIYA EN GENİŞ ÇÖZÜM: BOSTİK BOSCOPUR SİSTEM

114

İnşaat, endüstriyel üretim ve tüketici pazarlarında önde gelen markalardan biri olan Bostik, su yalıtım sistemleriyle yapı sektörüne etkili çözümler sunuyor. Bostik BoscoPur poliüretan likit su yalıtım sistemi, yeşil teras ve balkon uygulamalarından otopark, garaj ve ıslak zemin yatılımlarına kadar geniş bir alanda kullanılabiliyor.

T

ürkiye pazarına 2013 yılında giren poliüretan esaslı likit su yalıtım malzemesi BoscoPur, geniş uygulama alanıyla özellikle inşaat sektöründe aranan bir marka oldu. Pazarın şartlarına ve ihtiyaçlarına göre trendleri önceden belirleyen Bostik, BoscoPur ile önemli bir alanda çözüm sunuyor. Poliüretan esaslı formülasyon yapısı ve üretim teknolojisi ile su yalıtımı için ihtiyaç duyulan pek çok alanda tercih edilen BoscoPur, günümüz modern binalarında teras ve balkonlarda fark sağlıyor. Bu alanlarda yaygın olarak tercih edilen BoscoPur, gerek bodrum kat temel perde beton, gerekse banyo, wc gibi ıslak hacimlerde; seramik altı yalıtımlarında her zaman güvenle kullanılacak bir ürün olarak öne çıkıyor. Bitki köklerine dayanıklı olması sayesinde, çatılar ve park alanlarının su izolasyonlarında da eksiksiz ve sürekli bir yalıtım katmanı oluşturuyor. Bostik BoscoPur’un sunduğu ajantajlar şöyle: • Kullanıma hazır • UV’ye dayanıklı • Dış hava şartlarına dayanıklı • Bitki köklerine dayanıklı • Araç trafiği ve yaya trafiğine dayanıklı • Yüksek aşınmaya dayanıklı • Su buharı geçirgenliği

• Aralık 2016

• Yüksek elastikiyete sahip olma (600%) • Hızlı ve kolay uygulama • Zayıf kimyasallara dayanıklı • 2 mm çatlak köprüleme özelliği • ETAG 005 belgesi Üç aşamalı sistem Akredite laboratuvarlarda ETAG 005-6’da tarif edildiği şekliyle test edilen ve tüm test kriterlerinden başarı ile geçen BoscoPur; astar katı, ana kat ve son kat olmak üzere üç aşamalı bütün bir sistem olarak satışa sunuluyor. Su yalıtım sistemleri için performans kriterlerini tanımlayan EOTA Etag 005 belgesine de sahip BoscoPur’un bileşenleriyse sırasıyla şöyle; • EpoPrimer 2C (emici olmayan yüzey astarı) • PurPrimer 1C (emici yüzey astarı) • UniSeal (ana kat) • Top-LT (hafif trafik için son kat) • Top-HT (ağır trafik için son kat) Yüksek elastikiyet BoscoPur bileşenlerini diğer su yalıtım ürünlerinden farklılaştıran en önemli özelliği ise yüksek elastikiyete (>800%) sahip olması. Aynı zamanda bitki köklerine dayanıklılığın arandığı yeşil çatı detaylarında güvenle kullanılan sağlıklı ve çevreci bir ürün. Su yalıtım ihtiyacının olduğu her yerde kolay ve hızlı uygulanabilir. Sistem, içinde sunduğu farklı kompozisyonlar ile çok farklı alanlarda da izolasyon sağlıyor. Hafif araç trafiğinin olduğu yerler ile stadyum, spor alanları, endüstriyel alanlar gibi ağır şartlara maruz kalan yerlerde, üzerinin kaplanmasına gerek kalmadan da uzun yıllar kullanılabiliyor. Seçkin ve prestijli projelerde referans sahibi olan BoscoPur, yapıların kalite standartlarını yükseltmeyi, teknolojik ürünler ve çözümler üreterek yaşanılan mekanların konforunu arttırmayı amaçlıyor.



AKTÜEL

KALEKİM OKULLARDA GELENEKSEL OYUN ALANLARINI YAŞATIYOR

116

Türkiye yapı kimyasalları sektörünün öncü firması Kalekim, çocukların okul bahçelerindeki oyun alanlarını ‘Kale Boya’ ürünleri ile renklendiriyor.

K

alekim, okul bahçelerinde geleneksel oyun alanlarının oluşturulması için başlattığı proje kapsamında, ‘Kale Boya’ markalı ürünleri ile okul bahçelerine renk katıyor. Kalekim’in öncelikle fabrikalarının bulunduğu illerde başlattığı sosyal sorumluluk projesi ‘Geleneksel Oyun Alanlarını Yaşatıyoruz’ ile çocukların çok sevdiği ‘seksek’, ‘köşe kapmaca’, ‘labirent’ ve ‘yakan top’ gibi geleneksel oyunların şablonları ‘Kale Boya’nın rengarenk boyaları ile

• Aralık 2016

hayata geçiyor. Öğrencilerin eğlenceli vakit geçirmesini sağlıyor İstanbul Avcılar, Yozgat, Isparta, Mersin, Mardin, Erzurum ve diğer illerde toplam 18 okulun bahçesinde önceden belirlenen oyun alanı şablonları, ‘Kale Boya’ ürünleri ile boyandı. Mart 2016’dan itibaren genellikle Kalekim çalışanları, öğretmen ve öğrencilerin gönüllü olarak katıldığı, oyun alanlarını boyama çalışmalarını ürünleri ile destekleyen Kalekim, öğrencilerin okul

bahçelerinde aktif ve eğlenceli vakit geçirmelerine katkıda bulunuyor. Hedef 40 okul bahçesinde renkli oyun alanları oluşturmak 2016-2017 eğitim öğretim yılı içinde toplam 40 okulun bahçesinde geleneksel oyun alanları şablonunu tamamlamayı hedefleyen Kalekim, ihtiyaç duyulması halinde (kopan seramik, yapıştırıcılar gibi) tamirat malzemelerini de kullanıma sunuyor. Kalekim, İstanbul Avcılar, Isparta, Yozgat, Mardin, Erzurum ve Mersin’de temasta olduğu okulların bahçelerini renkli bir oyun alanına Kale Boya ürünleri ile devam ediyor.



AKTÜEL

AVRASYA TÜNELi TÜP GEÇiŞ PROJESi’NE BTM KATKISI

118

Son yıllarda Türkiye’de gerçekleştirilen büyük projelerden olan Avrasya Tüneli Tüp Geçiş Projesi’nin bazı bölümlerinin su yalıtımı BTM ürünleri kullanılarak gerçekleştirildi.

P

roje kapsamındaki Asya yakası operasyon merkezi, havalandırma binaları ve trafo binaları; temel, perde ve terasların yalıtım işleri ve yeşil çatı sistemleri uygulamasının yanı sıra

• Aralık 2016

Avrupa yakası yaya yolları ve viyadük üstleri yalıtım işleri de BTM su yalıtım ve yeşil çatı sistemleri kullanılarak çözüldü. Uygulamayı BTM’nin Bursa Bayisi Umut Yalıtım gerçekleştirdi. Projede

kullanılan BTM ürünleri ve metrajları ise şöyle; Temel Yalıtımları; 6500 m2 PE4 ürün ile iki kat Perde yalıtımları: 2200 m2 PE4 Ürün ile iki kat Çatı teras yalıtımları: 6500 m2 PE4 ürün ile iki kat Yeşil çatı sistemleri: 4000 m2 BTM Optigreen Viyadük ve yaya yolları: 22.500 m2 PP4000 V



AKTÜEL

AGT, İRAN PAZARINDAKİ İDDİASINI SHOOWROOM’UYLA TESCİLLEDİ

120

Ulusal ve uluslararası alanda mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerinde; MDF, MDF – Lam, Panel, Profil, Parke ve Kapı üreten AGT; yurtdışı pazarındaki etkinliğini artırıyor. Ülkemizdeki yerli mobilya üretimi ve tasarımına destek vermek için yurtdışında aktif pazarlama çalışmalarını devam ettiren AGT bu kapsamda İran’daki shoowroomunu açtı.

3

2 yıl önce Antalya’da kurulan ve bugün 5 kıtada 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren AGT, ülkemizdeki yerli mobilya üretimi ve tasarımına destek vermek için yaptığı çalışmaların yanı sıra yurtdışında da aktif pazarlama faaliyetlerini sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 500 milyon TL’lik cirosunun %40’ını ihracattan elde ederek sektöründe liderliği koruyan AGT, İran’da da showroomunu açtı. İran’ın başkenti Tahran’da açılan showroom, 208 m2’lik

• Aralık 2016

alana sahip. Geniş renk ve ürün karmasına sahip showroomun açılışına bürokrasinin önemli isimleri, İran’daki AGT bayi ve alt bayileri ve bölge sektörünün önemli temsilcilerinden oluşan, geniş bir davetli grubu katıldı, açılışta ev sahipliğini AGT YK Üyesi Mustafa Söylemez ve AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı yaptı. AGT Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı İran’daki showroomun açılışıyla ilgili yaptığı açıklamada; “Bugün

dünyanın dört bir yanına ihraç ettiğimiz ürünlerle hem ülkemizin, hem de markamızın sektördeki iddiasını ortaya koyuyoruz. Türkiye’nin en modern üretim tesislerinden birine sahip olan AGT, büyüyen Türkiye’nin büyüyen ekonomisine hizmet etmek adına koşar adım yoluna devam ediyor. Türkiye-İran arasında kurduğumuz ticari işbirliğimiz her geçen gün artarak büyüyor, zenginleşiyor. Bugün İran’da pek çok projede AGT ürünlerinin yer aldığını görmek bizim için büyük gurur. Bugün kapılarını açtığımız bu showroomla uzun yıllardır İranlı dostlarımızla yakaladığımız işbirliğini daha da ileriye taşımayı temenni ediyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.



OECD, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2018’DE TOPARLANMASINI BEKLİYOR

O

EKONOMİ

ECD bugün yayınladığı Global Ekonomik Görünüm raporunda, Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz’daki darbe girişimi ve Suriye’deki askeri operasyonun etkisiyle jeopolitik ters rüzgarlar ve istikrarsız siyasi şartlarla karşı karşıya olmaya devam ettiğini belirtti. OECD, işletme yatırımları için yeni ve cömert teşviklerin ortaya konduğunu, ancak yatırımların şu ana kadar bastırılmış kalmaya devam ettiğini de vurguladı. Özel sektör

122

• Aralık 2016

yatırımlarının toparlanmasını bekleyen OECD, “Yatırımlarda toparlanma için yüksek öncelikli yapısal ve kurumsal reformlarla güvenin yeniden tesis edilmesi önemli” dedi. Ekim ayı ortasında yayınlanan 2017-2019 dönemi için Orta Vadeli Ekonomik Programı’nın memnuniyet yaratan altyapı yatırımlarını duyurduğunu belirten OECD, büyük altyapı projelerinin planlama, satın alma ve mali yönetimleri konusunda şeffaf ve entegre bir çerçevenin maliyetleri

azaltacağını ve daha büyüme dostu harcama için alan yaratacağını vurguladı. OECD raporunda Türkiye için 2016, 2017 ve 2018 büyüme tahminlerini yüzde 2,9, 3,3 ve 3,8 olarak ortaya koyarken, enflasyon beklentilerini ise 7,9, 7,7 ve 7,3 olarak duyurdu. İşsizlik oranlarının 2016, 2017 ve 2018’de yüzde 10,6-10,7-10,7 olacağını öngören OECD, cari işlemler açığı tahminlerini de yüzde 4,6-4,7-4,5 olarak ortaya koydu.


123

EKONOMÄ°


SADECE İKİBUÇUK SANİYE Pazarlamanın bir gözü pazara, bir gözü de medyaya bakar. Zira, her türlüsüyle medya, kendisi de bir “pazar” olarak, başka pazarları şekillendiren, besleyip büyüten, koruyup körelten bir başka güçlü piyasa aktörüdür.

P MAKALE

iyasalarda müşteriler giderek ekranlara daha fazla esir oluyorlar. Buna paralel olarak görsellik ve hareketli görüntülerin üretim ve tüketiminde dikkate değer bir gelişme, bir patlama gözleniyor. İnsanlar hayatlarını ekranlar karşısında geçiriyor, giderek hem kulaktan hem de gözlerden birlikte beslenir hale geliyorlar. Bu da zaten kıt olan kaynakları, yani zamanı ve dikkati, giderek daha da kıtlaştırıyor ve daha da değerli kılıyor.

124

Prof. Dr. İsmail Kaya

Ömrümüz sınırlı ve dikkat projektörümüz nerelere dönükse oralarda tükeniyor. Bir kere yakalanınca yakamızı kurtaramadığımız ekranlar, diziler, videolar, filmler birer ömür törpüsü. Çaktırmadan aşındırıyor, tüketiyorlar. Yapımcılar, bizleri nasıl yakalayacaklarını yıllardır araştırıyor, sanatlarını konuşturuyorlar. YouTube’da ortalama içerik seyretme süresinin üç dakika, instagram’da video seyretme süresinin 15 saniye olduğunu biliyor, ona göre üretiyorlar.

• Aralık 2016

Wired dergisi, 9/2014 sayısında, James Cutting’in çalışmasına dayanarak filmlerdeki yüzyıllık değişimleri milim milim incelemiş. Saniyelerden piksellere, sahnelerden sekanslara, ölçülerden ve sürelere kadar bir asırda nelerin değiştiğini ortaya konmuş. Bulgu ve analizlerine bakılırsa, insanların dikkatleri üzerinde büyük bir kapışma var. Filmler, teknolojinin getirdiği imkanlar da sonuna kadar kullanılarak daha hızlı ve daha dinamik hale gelmiş. Bir an bile yerinde duramayan çocukların tam aradığı gibi. 1910 ve 2010 dönemine ait 15.000 film üzerinden yapılan analize göre, İngilizce filmlerde sekansların ortalama süreleri 1930’lardaki 12 saniyelerden, şimdilerde 2,5 saniyeye kadar kısalmış. Tabiatıyla, filmlerdeki sahne (sekans) sayıları da buna bağlı olarak artmış. Bir film ortalama olarak 1.132 sahneden oluşurken, şimdilerde 3.000 sahneye kadar çıkılıyormuş.


Hareket Anlardan Oluşuyor Sahne ve sekansların dinamizmi de önemli. Zamanımız filmleri daha fazla aksiyon içeriyor. Analistler aksiyon ölçümü için, saniyede 24 kere gösterilen bir film karesinden diğerine geçildiğinde görüntünün kaç piksellik bir değişime uğradığına bakıyorlar. Durgun filmlerde bu indeks çok düşük kalıyor. Her resimde değişen piksel sayısı arttıkça, yani dinamizm arttıkça, izleyicinin dikkatini korumak kolaylaşıyor. İzleyicinin harekete gösterdikleri kalp

ritimleri, terlemeleri gibi fizyolojik tepkiler de, ayrıca değerlendiriliyormuş. Lakin dikkatle ilgili başka bir problem daha var. Şayet film boyunca hareketli sahnelerin sayısı çok olur, bunlar peş peşe gelirse, izleyicide bir yorulma ve dikkatte bir kopuş ortaya çıkıyor. İşte bu yüzden, filmlerde, hareketli sahnelerle durgun sahnelerin, izleyiciyi çekecek, sıkmayacak, yormayacak, ilgisini ve dikkatini koparmayacak şekilde belli aralıklarla film boyunca ardışık olarak düzenlenmesi öneriliyor. İşin uzmanları, bunlarla da yetinmeyip, filmlerdeki sahnelerin aydınlık/karanlık olmalarıyla, sahnelerin ve filmin tamamının renkleriyle, renk bileşimleriyle ve film boyunca dağılımlarıyla da ilgileniyorlar. Yansıtılan sahneye veya üretilmeye çalışılan duygulara en uygun düşen renkler ve dizilimler kullanılmaya çalışılıyor. Dijital dünyanın getirdiği imkanlardan sonuna kadar yararlanarak, izleyicinin hayatının önemli bir parçası haline gelen videolar ile izleyicilerinin etkileşimlerini, işin uzmanlarının bile henüz farkına varmadıkları araçlar, yollar ve değişkenler üzerinden takibe alanları da unutmuyoruz. Bunların farkına, işlerini bitirdikten, daha ileri tekniklere

geçmelerinden sonra ancak varabiliyoruz. İster mobilde, ister kucakta, ister masa üstünde olsun, internete bağlı cihazlarda açtığınız, seyretmeye başladığınız her video için, birileri siz farkında olmadan, neyi, ne zaman, ne kadar süreyle, kaç kere, nerelerinde durarak, nerelerinde hızla geçerek izlediğinizi de ölçüyor ve biliyorlar. Bu yoldan biriken terabyte mertebesindeki bilgileri analiz ederek “müşterisi ve piyasası hazır” nice film ve videolarla karşımıza çıkıyorlar. Bütün bu analizler özünde, izleyicinin dikkatini yakalayacak, ilgisini sürdürecek, akıllarda kalacak, duygulara dokunacak, kitlelere ulaşacak ve uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek ürünler üretmek için kullanılıyor. Pazarlamacılar iyi bilir, bir ürünü, doğru bir ürün olsa bile, sadece üretmek yetmiyor, bir yolunu bulup, bunları müşterilerin hayatlarına derinlemesine dahil edebilmek de gerekiyor. Bunun etkili yollarından biri de, Film Marketing, TV Marketing, YouTube Marketing, Hollywood Marketing, Content Marketing ve benzerlerinden geçiyor. Haydi hayırlısı...

MAKALE

Filmlerde sahnelerdeki kişi sayısı da şimdikilerde giderek azalmış. Bu da, sahne sayısının daha az, ortalama sahne süresinin daha uzun olmasına yol açıyormuş. Sahnede yer alan her ilave oyuncunun o sahnenin süresini ortalama olarak 1,5 saniye arttırdığı saptanmış. Seyircinin sahneyi ve sahnedekileri algılaması, değişen sahneye adapte olması ve takip edebilmesi için böylesi belli bir süre gerekiyormuş. Sekans sürelerinin kısalması, dikkati çekmek açısından yararlıysa da, dikkatin sürdürülmesi, izleyicinin filmin akışıyla ilişkisinin kopmaması için çok da zorlayıcı olmaması gerekiyormuş. Dikkat çekmek için hıza, dikkati korumak için durgunluğa ihtiyaç duyulurmuş.

125


İSTANBUL HIRDAVAT FUARI 2017’YE SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYOR! Dünya devlerini ağırlamaya hazırlanan İstanbul Hırdavat Fuarı Platinum Sponsoru, Bosch Elektrikli El Aletleri, Gold Sponsoru Burla Makine ile gücüne güç katarak çalışmalarına hızla devam ediyor….

2

3 – 25 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi (İFM) kapılarını, Türkiye’nin hırdavat ve nalbur alanındaki tek organizasyonu olma özelliğini taşıyan İstanbul Hırdavat Fuarı için açacak. Ulusal ve uluslararası alanda sektörde bulunan firmaları aynı çatı altında buluşturacak olan fuar, Türkiye’nin büyük öncülerinin desteği ile sektörün ticari ağı olmayı hedefliyor.

Dünya Markalarının İstanbul’daki Buluşma Noktası!

Voli Fuar Organizasyonu ve Nalbur Teknik Dergisi ana basın sponsorluğunda gerçekleşecek olan İstanbul Hırdavat Fuarı,

Bosch Elektrikli El Aletleri’nin Platinum, Burla Makine’nin Gold sponsorluğunda, endüstri yelpazesinde geniş müşteri portföyüne erişim olanağı tanıyor. Resmi Havayolu Partneri olarak, Türk Hava Yolları Star Alliance da uçak biletlerinde yüzde 20’ye varan indirimlerden faydalanma imkanı mevcut. Asya Pasific bölgesinin en önemli web portallarından ve dergilerinden biri olan, fastener 007, B2Benchmark. com, Çin’deki Uluslararası Otomasyon Fuarı, Romanya’da yayınlanan Bricoretail, Ortadoğu ve Afrika’da fuarlar düzenleyen Expo Group, İstanbul Hırdavat Fuarı’nın medya sponsorları arasında yer alıyor. İstanbul Hırdavat Fuarı, katılımcı firmaları,

hedef ziyaretçi kitleleriyle buluşturmanın yanı sıra, sanayi ve endüstriyel tesisler, gemi tersaneleri, konutlar, mimarlık ve inşaat firmaları, kamu kurum ve kuruluşları ile sektöre tedarik imkanı sunan toptancı, ara toptancı ve yapı marketler ile nalbur ve hırdavat malzemelerinin kullanıldığı temel kitleyi aynı çatı altında buluşturacak eşsiz bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Fuarda, elektrikli ve mekanik el aletleri ile aksesuarlarından zımba ve çivi makinaları ve aşındırıcılara; lazer aletleri ve ekipmanlarından izolasyon, yalıtım ve tecrit malzemelerine, boyacı ve kilit aksesuarlarına kadar 100’e yakın alanda ihtiyacı karşılamaya yönelik ürün çeşitliliği yer alacak.






Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.