Teşekkür Yürekten ilk teşekkürüm Gürcan ailesine... Çalışmalarım sırasında ellerinde bulunan bütün bilgi, belge ve fotoğrafları bana ulaştırdıkları için... Tarihe tanıklık eden pek çok insanla görüşmeme aracılık ettikleri için... Daha da önemlisi, kırk yıl boyunca birbirleriyle bile paylaşamadıkları anı ve duygularını aktardıkları için... Esma ve Fethi Gürcan'ın çocukları Gülderen, Ömer ve Öner Gürcan ile Sema Özcan'a... Onlarla birlikte aylarca kahrımı çeken, eşleri Sühendan ve Serap Gürcan ile Celal Özcan'a... Fethi Gürcan'ın çocukluk ve gençlik yıllarını anlatarak aydınlığa çıkaran kız kardeşi Nezahat Tekebaş ile eşi Em. Bnb. Ömer Tekebaş'a... Teşekkür borçlu olduğum bir aile yakınını, ölüm ne yazık ki, kitabı eline alamadan yakaladı. Mustafa Türker'in eşi, Esma Gürcan'ın yengesi İlhan Türker'e teşekkürüm, çocukları Akşin, Ayşin, Akbey, Gülnur ve Kemali'ye miras olsun dilerim, ki onlara katkılarından dolayı ayrıca teşekkür borcum var... Esma ve Fethi Gürcan'ın aile yakınlarıyla yaptığım görüşmeler bu romana ruh veren en önemli kaynağı oluşturdu... Ama ihtilallerin eylem liderini anlatabilmek için başka kaynaklara da gereksinmem oldu. Olayları yaşayanlara... Onunla birlikte hareket edenlere, onu bu yoldan çevirmeye çalışanlara, yolları sonradan ayrılan ya da sonradan birleşenlere... Onun öğrencilik ve subaylık günlerine, ihtilal hazırlıklarına, cezaevi yaşamına, mahkemelere tanık olanlara... Romanda Harbiye'deki ihtilal örgütünün lideri olarak karşınıza çıkacak olan Önder Aydınlı'nın ömrünün, çok heyecanla beklediği bu kitabı eline almaya yetmemesi benim için derin bir üzüntüye neden oldu. Ona olan teşekkür borcumu, ölümünden birkaç ay önce, bu kitap için anılarını sesinden kaydeden sevgili eşi Aynur Aydınlı'ya ödemek isterim. İdam sehpasına giden yoldan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla dönen, Fethi Gürcan'ın sağ kolu ve onun idama giderken vedalaştığı son insanlardan Em. Ütğm. Erol Dinçer'e, 21 Mayıs sanıklarından Rıfkı Erten'in eşi Adalet Erten ve oğlu gazeteci-yazar Taylan Erten'e, Mamak Mahkemesi'ni, dönemin Genelkurmay başkanı adına izleyen Em. Tümg. Celil Gürkan'a, 21 Mayıs davasını baştan sona izleyerek ses ve görüntü kayıtlarını gerçekleştiren Em. Alb. Nusret Eraslan ve oğlu Tanju Eraslan'a, 21 Mayıs olayının sanıklarıyla aynı cezaevini bir rastlantı eseri paylaşan, Fethi Gürcan'ın dönem arkadaşı Em. Kur. Yb. Talat Turhan'a, Fethi Gürcan'la yola çıkan Em. Ütğm. Turgut Saltoğlu, Em. Ütğm. Muzaffer Güney, Em. Yzb. Tevfik Saltoğlu ile dönemin Harbiye öğrencileri Zihni Çetiner ve Osman Yetkin'e, Fethi Gürcan'la, 27 Mayıs öncesinde, 43. Süvari Alayı'nda birleşen yolları, daha sonraki ihtilal girişimlerinde keskin bir yol ayrımına giren gazeteci-yazar Yılmaz Akkılıç'a, 27 Mayıs gecesi Fethi Gürcan'la kader birliği yapan Yzb. Nusret Kocabey'le, ölümünden bir süre önce gerçekleştirdiği ve hiçbir yerde yayımlanmamış olan söyleşiyi çalışmalarıma katkı olarak sunan gazeteci-yazar Cengiz Kuşçuoğlu'na ve bana çok önemli bilgiler aktaran ancak adının saklı kalmasını isteyenlere teşekkür borçluyum. Nesrin Turhan 2003
1