
Japon mitolojisindeki en önemli figürlerin başında, bu iki kardeş tanrı ve tanrıça yer alıyor. Çünkü bu iki kardeş, Japon mitolojisine göre Dünya’nın yaratılmasından sorumlu iki ilahi varlıktı. Mitolojiye göre İzanagi ve kız kardeşi İzanami, kaosa son vermek ve düzeni sağlamakla görevlendirilmişti. İki kardeş, bu zorlu görevi başarabilmek için “Amenonuhoko” isimli kutsal bir mızrak kullandılar. Bu mızrak ile birleşik haldeki kara parçalarını ayırmaya, denizlerin dibinden yeni adalar çıkartmaya ve Dünya’yı şekillendirmeye başladılar. Mitolojiye göre Japonya’yı oluşturan adalar da bu şekilde ortaya çıktı. Bununla birlikte kardeş tanrıların birlikteliğinden, Japon mitolojisi için son derece önemli olan yüzlerce Kami adı verilen yüzlerce kutsal varlık, tanrı ve tanrıça dünyaya gelmişti…

Fujin, kardeşi Raijin ile

birlikte Japon mitolojisindeki en önemli tanrılarından biriydi, özellikle de doğa olayları söz konusu olduğu zaman. Bu nedenle Fujin ile Raijin, bir bütünün iki parçası olarak kabul ediliyorlardı. Rüzgârların tanrısı Fujin, mitolojideki en acımasız kutsal varlıklardan birisi olarak görülüyordu. İki kardeş güçlerini birleştirdikleri zaman, doğanın mutlak efendileri haline geliyorlardı…
Kadim anlatılara göre
Ebisu, doğuştan gelen laneti sebebiyle doğduğu ilk anda devasa bir okyanusta sürüklenmeye ve ölüme terk edilmişti. Ancak yaşama inatla bağlı olan bu bebek tanrı, 3 yaşındayken sürüklendiği okyanusta bir kara parçası oluşturarak hayatta kalmayı başardı. Yaşamı boyunca pek çok zorluğun üstesinden gelen Ebisu sonunda çocukların, balıkçıların, refahın ve talihin koruyucu tanrısına dönüştü.
japon tanrıları

Kagutsuchi, Japon mitolojisinde “yıkımın ve ateşin” tanrısı. Tıpkı Ebusi gibi İzanagi ve İzanami’nin çocuğu olan Kagutsuchi, öylesine güçlü bir ruha sahipti ki, doğumu sırasında annesi İzanami’ni ölümüne neden olmuştu!
İzanagi ise bu nedenle kapıldığı bir öfke nöbeti sonunda Kagutsuchi’nin kafasını kesmeye başlamış, başta gök gürültüsü, savaş ve ejderha tanrıları olmak üzere çok sayıda yıkıcı ruh, Kagutsuchi’nin dökülen kanlarından meydana gelmişti! Bu nedenle Kagutsuchi, Japon mitolojisinin yıkım ve ateş tanrısı, diğer yıkıcı ruhların da atası olarak kabul edildi.
Öteyandan bu korkutucu tanrının izlerini Japonya’daki gündelik yaşamda da görmek mümkün. Özellikle Japon kraliyet ailesi, “Kagutsuchi’yı yatıştırmak” için yılda iki defa “o-shizume-no-matsuri” adı verilen, “yangınlardan korunma” törenleri düzenliyor.


“Kutsal Ruhların Büyük Güneşi” veya “Cennetten Işık Saçan Muhteşem Ruh” olarak da anılan Amaterasu, Japon mitolojisindeki Güneş tanrıçası. Mitolojiye göre bu kudretli tanrıça, bütün kutsal ruhların lideri olmak için en doğru isimdi. Bu nedenle babası İzanagi, Amaterasu’ta tüm kutsal varlıkların mutlak kraliçesi olma yetkisini bahşetti. Amaterasu, binlerce yıl boyunca ihtişamın, düzenin ve ilahi saflığın sembolü olarak kabul edildi.

Tsukuyomi, Japon mitolojisinin Ay tanrısıydı. Kadim efsanelere göre diğer pek çok kardeşi gibi babası Izanagi’nin, işlediği günahlardan arınmak için gerçekleştirdiği bir tören sonunda dünyaya gelmişti. Tsukiyomi, kız kardeşi Güneş tanrıçası Amaterasu ile evlenmiş, Güneş ve Ay bu sayede gökyüzüne çıkmıştı…
