marketing europe & anatolia Sayı: 091

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Aralık 2019 Sayı: 91

retorik

Hepimiz iki yüzlüyüz.

kelebeğin fırtınası

Dijital medyanın yükselişi ız .. n ı ıl un. Y ni ols e Y tlu Ku



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 91 Tarih: Aralık 2019 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr.

Kısa Kısa

04 - 07

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com

Teknoloji

10 - 11

Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia http://aea.eksantrik.com aeanews@gmail.com

retorik

13

Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay

Medya Dünyası

14 - 15

Röportaj

16 - 18

kelebeğin fırtanası

21

Reklam dünyası

22 - 23

Kampanyalar

25 - 33

Danışman Abdullah Ekşioğlu İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi

Gezi

34 - 41

Game On

42 - 43

Kültür Sanat

44 - 45

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

Yeni Yılınız Kutlu Olsun... Merhaba, Bu ay gündem çok dolu, siz reklamcı, iletişimci, sosyal medyacı tüm marketing çalışanları bu ay konferansları kaçırmamak için koşturacaksınız :) Eeee tabi ben ve arkadaşlarım, sizinle beraber, gideyemeyen arkadaşlarımız için en son gelişmeleri takip edip yazacağız. Yine yoğun bir ay ve gündemi geride bıraktık. Artık yeni yıl heyecanını yavaş yavaş yaşamaya başladık. Ben şimdiden yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, bol kazanç ve başarılar getirmesini diliyorum. marketing europe & anatolia'nın yeni sayısını yine titiz bir çalışmayla hazırladık. Yayın hayatına başladığımız ilk günden bu yana her fırsatta dile getirdiğimiz, hiçbir cemaate hizmet etmeyen, aldığı ilan kadar basılmayan, paylaştıkça çoğalan, tam bağımsız, tarafsız sadece ve sadece doğru bildiğini yazan bir dergi olma sözümüzün sadece sözde olmadığını çıkardığımız her sayımızda siz değerli okuyucularımıza ispat ettiğimizi düşünüyorum. Yeni yıl medya planlarınıza bizim dergimizi de dahil edip, temsilcisi olduğunuz müşterilerinizin ilanlarıyla bizi bu yürüyüşümüzde desteklemenizi, dergimizi bizim dergimiz olarak değil kendi derginiz olarak paylaşmanızı, yaygınlaştırmanızı diliyorum. Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız, kampanya sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon sayfalarımızı hazırladı. Gezi yazarımız Seval Duban Kızıldeniz dalış gezisini sizin için yazdı. Yazarlarımız Abdullah Ekşioğlu, Nurgül Günay Eryıldır yazılarıyla yine bizlere yeni pencereler açtılar. Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma ve dergimizi tarafsız bir bakış açısıyla hazırlama telaşıyla geçti. Herkese iyi yıllar diliyorum :) Sevgiler

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Perakende Günleri 2019... Bu sene yenilik ve uzmanlıklara odaklanan Perakende Günleri 2019, kendi rekorunu kırarak 49 oturumda 68 konuşmacıyı ağırladı.Perakende sektörünün en verimli buluşma platformu olarak tüm sektörü bir araya getiren Perakende Günleri, bu yıl yeni yeri Haliç Kongre Merkezi’nde 4-5 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleşti. Perakende Günleri 2019’un bu seneki yeniliklerinden biri de ‘Uzmanlık Sahneleri’ oldu. ‘Perakende Güneşi Ödülleri’ kategoriler halinde iki gün süren etkinlik boyunca sahiplerine takdim edildi. Perakende Güneşi Ödülleri 2019’un kategorileri arasında ‘ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü’, ‘En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’, ‘En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü’, ‘Onur Ödülü’ olmak üzere 5 ayrı kategoride veriliyor. Perakende Güneşi 2019 Ödülü’ne hak kazananlar; * Yaşam Boyu Onur Ödülü Beyti Güler – Beyti Kurucusu * En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü Didem Aydın

Zorlu Gayrimenkul Genel Müdürü Mete Yurddaş Watsons Türkiye Genel Müdürü *ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü Gizia Gate * En Başarılı Müşteri Deneyimi Tadında Anadolu * En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü (Poldy Sponsorluğunda) Tab Gıda

Sürdürülebilir Gelecek...

Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider şirketi Anadolu Hayat Emeklilik, sürdürülebilirlik politikası kapsamında önceki yıllarda olduğu gibi operasyonel faaliyetleri sonucunda oluşan karbon ayak izini, sürdürülebilir enerji kaynaklarına yaptığı katkıyla sıfırlayarak karbon nötr oldu. Tüm faaliyetlerinde ekonomik, sosyal ve çevresel değer yaratmayı gözeten Anadolu Hayat Emeklilik, çevre dostu enerji kaynaklarına destek vermeyi sürdürüyor. Gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için sürdürülebilir enerji kaynaklarına yaptığı katkıyla bu sene de operasyonel faaliyetleri sonucunda oluşan karbon ayak izini sıfırladı. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda herkese büyük görevler düştüğünü dile getiren Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, “Ülke ekonomisine ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla tüm iş süreçlerinde sürdürülebilirliği temel aldıklarının altını çizdi. “Sürdürülebilir Gelecek” için hem ürünlerimiz hem de sosyal sorumluluk projelerimizle sektörün öncülerinden biri olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

4 / marketing europe & anatolia


Kısa Kısa

Kız Kardeşim projesi 2020...

Kız Kardeşim Projesi kapsamında yerel lezzetler üzerine çalışan girişimci kadınların desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen Yerel Lezzet Girişimciliği Destek Programı kazananları düzenlenen toplantı ile tanıtıldı. Toplantıda belirlenen kriterlere göre iş geliştirme hibesi almaya hak kazanan 11 girişimci kadına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi Başkanı Evguenia Stoichkova, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rek-

törü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır tarafından ödül verildi. Program kapsamında Türkiye genelinden 29 ilden restoran sahibi olan ve yerel lezzetler üzerine çalışan 114 girişimci kadının başvuruları değerlendirildi. Coca-Cola Türkiye, TOBB, Habitat Derneği ve İTÜ işbirliği ile hayata geçen Kız Kardeşim Projesi sağladığı eğitimler ile kadınları girişimciliğe hazırlamaya devam ediyor. Bugüne kadar 20 bin kadına destek olan Kız Kardeşim Projesinde 2020 yılında 10 bin kadına ulaşılması hedefleniyor. 2020 eğitim programına sıfır atık felsefesi, denizlerin önemi ve korunması, denizlerin nasıl kirlendiği ve atıkların ayrıştırılması konuları da ekleniyor. Program kapsamında restoran sahibi olan 29 ilden 114 girişimci kadının başvuruları değerlendirildi. 29 ilde yapılan ön değerlendirmeler sonucunda işletmesinde en fazla 5 kişiyi istihdam eden ve işini büyütmeyi hedefleyen 27 girişimci işletme sahibi kadın, İstanbul’da üç gün süren Yerel Lezzet Kampı’na davet edilerek hızlandırıcı eğitimlere katıldı

Geri Dönüşüm Seferberliği... PAGEV, plastik sektöründe ezberleri bozacak bir kampanyayı hayata geçiriyor. “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” sloganıyla kamuoyunu geri dönüşüm konusunda bilinçlendirecek kampanya, PAGEV’in bu yıl 14.’sünü, “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Perspektifinden Geri Dönüşüm” ana teması ile organize ettiği Türk Plastik Endüstri Kongresi’nin açılışında tanıtıldı. PAGEV yan kuruluşu PAGÇEV ile 6 yılda 1 milyon 36 bin ton ambalaj atığını geri dönüştürerek Türkiye ekonomisine 2 milyar 882 milyon TL’lik katkı sağladı. PAGEV’in plastiklerin hayatımızdaki yerine vurgu yapan ve bilinçli tüketim ile geri dönüşüm konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik kampanyası “Plastiğin doğada yeri yok, hayatımızda yeri çok” sloganıyla yürütülecek. PAGEV bu kampanyayla 7’den 70’e herkesi geri dönüşüm zincirinin bir parçası olmaya davet ediyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu “Toplum olarak amacımızın sıfır atık olması ve dönüştürülebilen her malzemenin yine doğaya en az yükü oluşturacak biçimde dönüştürülebilmesini yüreklendirmek gerekirken bugün tüm çevresel sorunları neredeyse sadece plastiğe bağlamış bir gündemle karşı

karşıyayız. Oysa plastik geçtiğimiz yüzyıla kadar medeniyetin, insani ve teknolojik kazanımların ulaşamadığı yerlere ve sınıflara bu imkânları götürmüş, kolektif zenginliğin demokratikleşmesini sağlamış mucize bir malzeme. Bunu unutuyoruz. Sağlık ve güvenlik teknolojilerindeki yeri doldurulamaz kullanımını, temiz suyu taşıma oranını, günlük hayatımızdaki yerini, kolay dönüştürülebilir oluşunu unutup denizde yüzen şişe ve torbaları anımsıyoruz sadece. Ama o torbalar ve şişeler kendi kendine mi oralara gitti? Bunu da belki yeterince düşünmüyoruz. İşte biz bunları düşündürmeyi, plastiği olması gereken yere oturtmayı ve dönüştürmeyi insanların aklına sokmayı hedefliyoruz. Çünkü evet plastiğin doğada yeri yok ama hayatımızda yeri, işi çok! Dönüştürelim.” marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

19. Altın Pusula Heyecanı Başladı...

Türkiye Halkla İlişkiler Derneği - TÜHİD tarafından bu sene 19.’su gerçekleştirilecek “Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri”ne başvurular başlıyor. Yarışmaya projeleriyle katılmak isteyen kuruluşlar, www.altinpusula. org sitesinden başvurularını yapabilecek. Aynı zamanda proje dosyalarını online olarak sisteme yükleyebilecekler. TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Karakaş, bu yıl 19.’su gerçekleştirilecek Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’ne ilişkin şöyle konuştu: “Altın Pusula TÜHİD tarafından sektöre kazandırılan, iş dünyası, kamu sektörü ve üniversitelerin de yakından takip ettiği, sürdürülebilirliğini kanıtlamış,

Atama...

Henkel, şirketin mevcut CEO’su Hans Van Bylen’ın kişisel sebeplerden ötürü CEO görevini yürütmeyeceğini açıkladı. Bylen, yaklaşık 35 yıldır şirket içinde önemli görevlerde bulundu, bunun yaklaşık 15 yılında Yönetim Kurulu’nda yer aldı ve geride bıraktığımız 4 yıl boyunca CEO görevini sürdürdü. Hans Van Bylen, CEO pozisyonunu 1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak şekilde Carsten Knobel’a devredecek. Henkel’e 1995 yılında katılmış olan Carsten Knobel, 2012 yılından bu yana Yönetim Kurulu’nda yer alıyor, ayrıca Finans, Satın alma ve Entegre İş Çözümleri alanlarında liderlik gerçekleştiriyor. CFO pozisyonunu kendisinden devralacak kişi ise ilerleyen zamanlarda belirlenecek.

etik değerlere önem veren kapsayıcı bir programdır. Her yıl sektörümüzün ulusal ve uluslararası gelişmelerine göre güncellenen bir platforma sahibiz. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP işbirliğiyle, Altın Pusula’ya katılan tüm projeler arasından, topluma, çevreye, ekonomiye değer katan bir projeye de bu yıl dokuzuncu kez UNDP Özel Ödülü’nü takdim edeceğiz. Altın Pusula’nın 19.’sunu düzenliyor olmaktan onur duyuyor ve tüm iletişim projelerini yarışmamıza davet ediyoruz.” 19. Altın Pusula’ da büyük ödül, jüri özel ödülü ve kategori ödüllerinin yanı sıra ‘Betûl Mardin Geleceği Şekillendiren Liderler Ödülü’ ve ‘Alâeddin Asna Kurumsal Sorumlulukta Tutarlılık ve Süreklilik Ödülü’ bu yıl beşinci kez sahiplerini bulacak. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı – UNDP işbirliğiyle verilen ‘UNDP Özel Ödülü’ de bu yıl dokuzuncu defa “sürdürülebilir kalkınmayı” içeren projelerden birine takdim edilecek. Ayrıca, TÜHİD – KAGİDER işbirliğiyle verilen ‘TÜHİD - KAGİDER 1e1 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ de bu yıl dördüncü kez takdim edilecek.

Atama... Microsoft Türkiye’de Çözüm Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine atanan Cem Kubilay 1976 doğumlu. İlkokulu Ankara ve Trabzon’da, ortaokul ve liseyi Edirne Anadolu Lisesi’nde okuyan Kubilay, Trakya Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdikten sonra, üniversite yıllarında yarı zamanlı olarak çalışmaya başladığı Migros Türk TAŞ’de bilgi işlem departmanında profesyonel iş yaşamına giriş yaptı. Migros Türk’teki 8 yıllık dönemden sonra, Teradata’ya danışman olarak geçiş yapan Cem Kubilay, ulusal ve uluslararası birçok projede aktif görev aldığı altı yılın ardından Profesyonel Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. Kubilay, 2012 yılında Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’ne Büyük Veri Ürün Ailesi Satış Sorumlusu olarak Microsoft’a geçiş yaptı. Microsoft içerisinde Orta Doğu ve Afrika, Orta ve Doğu Avrupa bölgelerinde çalışan Cem Kubilay, Microsoft Türkiye’de Çözüm Grubu Teknik Grup Müdürü olarak çalışmalarına devam etti. 1,5 yılın ardından Microsoft Türkiye Çözüm Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna atanan Cem Kubilay, evli ve 2 çocuk babası.

6 / marketing europe & anatolia


Kısa Kısa

Pritt, Çocuklar İçin Üretiyoruz...

Pritt, 50. yılını çok özel bir sosyal sorumluluk projesi ile kutluyor. Henkel’in lider markası, 50. yılı için başlattığı

“Çocuklar İçin Üretiyoruz” projesi kapsamında şimdi 50 TOÇEV’li çocuğun bir yıllık eğitimine destek sağlıyor. Eğitim, geleceğin aydınlık nesillerinin yetiştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bugün birçok çocuğumuz da eğitim imkanlarından yararlanarak ülkemizin geleceğinde pay sahibi olmak için istek duyuyor. Çocukları desteklemeyi ve onların hayalini kurdukları her şeyi ifade edebilmelerine yardımcı olmayı, var olduğu 1969’dan bu yana misyonunun ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden Pritt markası da 50. yılını kutlarken bu anlayışını bir kez daha ortaya koyuyor. Çocukların en sevdiği markalar arasında gelen Pritt, 50. yıl kutlamaları kapsamında, kalplerinde eğitim ışığı taşıyan çocuklara eğitim olanakları sunan TOÇEV ile birlikte hareket ediyor. Güçlü marka, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk çalışması ile 1 yıl boyunca 50 TOÇEV’li çocuğun eğitimine destek verecek. TOÇEV, Türkiye’nin çeşitli illerinde maddi yetersizlik nedeniyle okuyamayan çocuklara bütün eğitim hayatları boyunca maddi manevi destek veriyor ve çocukların temel ihtiyaçlarını karşılıyor.

İşbirliği...

İşbirliği...

Portföyünde Pull & Bear, Oysho, Starbucks Coffee, İşbir Yatak ve Stone Group gibi ulusal ve uluslararası arenada büyük markalara hizmet veren Target Digital, yeni dönemde markalarının arasına dünya markası olan Bisse’yi de ekledi. Target Digital vizyonu, markaların desktop ve mobil cihazlardan en fazla değerielde etmelerini sağlayarak kullanıcıların yaşamlarını iyileştirmektir. Target Digital’in reklam platformu sayesinde markalar, dünya çapında kullanıcılarıdoğru hedefleyerek amaçladıkları noktaya hızlıca ulaşabilmektedirler. Ajansolarak Digital Reklam, Programatik, Sosyal Medya Yönetimi ve Reklamları, Google Adwords Reklamları, Influencer Pazarlama, Web & Yazılım, Kreative Çalışmalar gibi alanlarda markalara hizmet vermekteler.

Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler, kendinden yapışkanlı ürün ve çözümlerde dünya lideri marka tesa Bant’ın halkla ilişkiler çalışmalarındaki çözüm ortağı oldu. Portföyünde birçok ulusal ve uluslararası marka bulunan Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler Ajansı, tesa Bant ile anlaşma sağladı. Ajans, bundan böyle tesa’nın Türkiye genelinde halkla ilişkiler alanında gerçekleştireceği tüm çalışmalarında firmaya yardımcı olacak. Carl Paul Beiersdorf tarafından 1882 yılında Hamburg’da kurulan Beiersdorf Grup markalarından tesa Bant, global olarak faaliyet gösteriyor.

marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

Philips OLED + 934... birleştirildiği iki yeni amiral gemisi model (OLED+) Berlin’de gerçekleşen IFA Fuarı’nda tanıtıldı. Philips TV, efsanevi İngiliz müzik şirketi Bowers & Wilkins işbirliğinde ürettiği yeni premium modellerle (Philips OLED + 934 ve 2019 yılı EISA En İyi Ev Sinema Sistemi Ödüllü OLED + 984) sınırları bir kez daha zorluyor. TV’lerde bulunan son model OLED panelleri ve 3. nesil P5 görüntü işleme pakedi sayesinde görüntü kalitesi performans çıtası yükseliyor. İzleyiciler daha net ve canlı renkler, doğal cilt tonları ve renk kontrastlarına sahip görüntüler izleyebilmesinin yanında; tasarımlarda kullanılan Kvadrat kumaş, cam ve metal sayesinde Avrupa tasarımı en yüksek seviyeye çıkıyor. Bowers&Wilkins tasarım ilkesi kapsamında markanın tüm ürünlerinde bulunan fiziksel olarak birbirinden ayrışmış ancak akustik olarak sesi optimize eden çoklu sürücülü hoparPhilips TV, önde gelen Uluslararası Elektronik Fuarı (IFA)’da yeni koleksiyonunu tanıttı. İngiliz müzik markası Bowers & Wilkins’in Philips TV’yle devam eden işbirliği kapsamında üretilen, en iyi görüntü kalitesinin Dolby Atmos ses sistemiyle

Honor 9X... HONOR 9X, ülkemizde ‘Benimizim’ temalı Special Edition kutularla satışa sunuldu. Erken davranan kullanıcıları bekleyen özel kutularda HONOR BAND 5 akıllı bileklik hediyesi çıkacak. HUAWEI Technologies çatısı altında gençlere yönelik teknolojik ürünleriyle değer yaratan HONOR merakla beklenen HONOR 9X modelini bugün itibarıyla Vodafone Online Mağaza, Vodafone Yanımda uygulaması, Vatan Bilgisayar, Hepsiburada, Trendyol ve N11 üzerinden 2699 TL fiyat etiketiyle satışa sundu. Ürün çok yakında Turkcell, Türk Telekom ve A101’de de yerini alacak. 4 farklı personayı ifade eden özel tasarım kutularda özel hediyelerle. Gençlerin farklı yaşam biçimlerini ve tarzlarını yansıtan, her biri farklı tasarıma sahip dört özel sürüm kutuda HONOR 9X’i ilk satın alan kısıtlı sayıda kullanıcıyı, akıllı telefonun yanı sıra HONOR Band 5 akıllı bileklik ve kutunun temasına uygun bir pin hediyesi bekliyor.

10 / marketing europe & anatolia

lör sistemleri de TV’lerde bulunuyor. OLED+934 modelinde bulunan hoparlör üzerine monte edilmiş olan Dolby Atmos yukarı doğru yükseltici ünitesi Philips’in bu sistemi kullandığı ilk TV olmasının yanında ayrıca iki modelde de Dolby Atmos şifre çözücü bulunuyor.


Teknoloji

Canon EOS Ra... Canon, evrenin derinliklerini keşfetmek isteyen fotoğraf meraklılarını full frame astrofotografi makinesi EOS Ra ile tanıştırıyor. Gecenin karanlığında gökyüzünün gizli renklerini ortaya çıkarmak isteyenlerin net kareler yakalamalarını sağlayan EOS Ra, hafif ve kompakt olmasıyla da farkını ortaya koyuyor. Takımyıldızları artık çok yakınınızda Bilgisayar bağlantısına ve harici güce ihtiyacı olmayan EOS Ra, uzay fotoğrafçılığı tutkunlarına olağanüstü kalitede görüntü yakalama imkanı tanıyor. Uzun süre yıldızları ve gökyüzünü fotoğraflamayı sevenler için ideal olan EOS Ra, ergonomik yapısıyla fotoğrafçıların kontrolünü maksimum düzeye taşıyor. Değişken açılı dokunmatik ekranı, 30 kata kadar büyüterek odak kontrolü yapma avantajıyla EOS Ra, her türlü pozisyonda rahatlıkla kullanılıyor. Aynı zamanda elektronik vizör donanımı sayesinde karanlıkta net karelerin elde edilmesine olanak tanıyor. EOS Ra, 4K video ve 4K zaman aşımlı çekim becerileri sayesinde 4K video işlevine sahip olan ilk astro fotoğraf makinesi oluyor. Gökyüzünün muhteşem rengini keşfedin EOS R fotoğraf makinesiyle aynı özelliklere sahip EOS Ra modelinin hızlı

ve -6EVi gibi düşük ışık seviyelerinde odaklanma becerisi bulunuyor. Yaklaşık 30,3 milyon etkin pikselliii 35 mm full frame CMOS sensörü ve DIGIC 8 görüntü işlemcisine sahip astrofotoğrafi makinesi EOS Ra, yeni kızıl ötesi bloklama filtresiyle (IR filtresi) fazla hidrojen alfa ışığını ileterek gökyüzünün kendine özgü kırmızı rengini net ve berrak yakalayabiliyor. Dünyanın ötesinde optik mükemmellik Aynasız tasarımı ve full frame sensörüyle EOS Ra, mekanik ayna sisteminin kullanılmaması sayesinde titreşimleri en aza indiriyor ve net görüntüler elde edilmesini sağlıyor.

ADATA RGB SSD... SPECTRIX S40G oyunculara mümkün olan en yüksek veri aktarım hızlarını sunarak, daha kısa yükleme süreleriyle oyun deneyimini geliştirmeyi hedefliyor. NVMe protokolünü destekleyen ürün, PCIe Gen3x4 arabiriminin potansiyelini sonuna kadar kullanarak saniyede 3500MB’a varan okuma hızlarına ulaşabiliyor. S40G’nin yazma hızı ise modelin kapasitesine göre 1200MB/s ila 3000MB/s arasında değişiyor.

ADATA Technology, Mayıs ayında duyurusunu yaptığı XPG SPECTRIX S40G RGB SSD modelini ülkemizde satışa sundu. Marka, saniyede 3500MB’a kadar okuma ve 3000MB’a kadar yazma hızı sunabilen S40G’nin yüksek performansı, RGB aydınlatması ve avantajlı fiyatıyla oyuncuların beğenisini kazanmayı hedefliyor.

Sıkı kontrollerden geçen 3D NAND Flash yongalarla üretilen XPG S40G, 2 milyon saat hatalar arası ortalama süre değerine sahip. Ayrıca ürün sahip olduğu LDPC (Düşük Yoğunluklu Eşlik Kontrolü) hata düzeltme kodu teknolojisi sayesinde geniş bir aralıktaki muhtemel hataları saptayıp düzeltebiliyor. Bu sayede ürün kullanıcılarına hem sorunsuz veri transferi hem de uzun kullanım ömrü sunuyor. SPECTRIX S40G’nin 256GB’lık modelini 326TL’den, 512GB’lık modelini 506TL’den başlayan fiyatlarla önde gelen çevrimiçi mağazalardan satın almak mümkün. Ürünün 1TB kapasiteli modeline ise 999TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor.

marketing europe & anatolia / 11



Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Hepimiz iki yüzlüyüz. Her konuda iki yüzlü ve çifte standartlıyız. Demokrasi anlayışımız kendi özgürlük ihtiyaçlarımızla sınırlı. Ahlak anlayışımız sevmediğimiz insanları eleştirmekten ibaret ve namus anlayışımız başkasının bacak arasına mahsus. Şeriatı din, dini şekil, şekli farz zanneden bir avuç putperestin “aydınlattığı” ilahi dünyamız ile bilimsel temelden yoksun akıl yürütmelerimiz arasında oluşan çelişkilerin girdabında zayıf ahlaki değerlerimizi gizleme çabasıyla dillendirdiğimiz yüksek volümlü serzenişlerimizin hedefleri hep ötekiler olmaya mahkûm.

yapmaktan geri durmayan sözde kanaat önderlerine karşı da gösteriyorlar mı? Siz de iki yüzlüsünüz. Hem de Allah’a iftira edecek kadar iki yüzlü ve cüretkarsınız. Belki ben de öyleyim ama en azından bunu gizlemiyorum. Siz adınıza ister şeyh deyin ister hoca, isterse din alimi, önce Allah’ı sonra toplumu kandırdığınızı sanacak kadar körleşmiş günahkarlarsınız.

Bu ahlaki alana sadece küçük bir örnekti. Yüzlerce örnek sıralayabilirim. Sadece ahlaki olarak değil, siyasi, ticari, sosyal ve düşünsel alanda da iki yüzlüyüz. Her Örneğin kendisini laik ya da sol tandanslı diye adlandıran şey bana göre, benim ihtiyaçlarıma, çıkarlarıma, istikbal biri için, kendini din adamı diye etiketlemiş birinin, bir beklentilerime göre olduğunda doğru, iyi, güzel. Değilse devlet ya da vakıf görevlisinin vesaire reşit olmayan birine kötü, yanlış ve çirkin. yaptığı cinsel istismar büyük bir eleştiri konusudur. Böyle bakınca kulağa ahlaki bir duruş gibi geliyor. Bence de Aslında siyasi kutuplaşmanın da düşmanlıkların ve cinsiyeti, yaşı, rızası ne olursa olsun failleri ve mağdurları nefretlerin de altında bu iki yüzlü duruşumuz yatmıyor hangi sosyal sınıf, siyasi görüş, dini fraksiyondan mu? İktidarın “ya benim gibi düşünmelisin ya da vatan olurlarsa olsunlar reşit olmayan birinin cinsel istismarı hainisin” tezinin, muhalefetin demokrasiyi iktidarı karşısında durmamız gereken bir konudur. Ne güzel ele geçirene kadar kullanılacak bir argüman olarak ahlaken kendimizi konumlandırdığımız yerin sağladığı görme zafiyetiyle mağlup edilemeyeceğini görüp bunu üstünlüğün kibrini yaşıyoruz derken benim gibi bir sivri söyleyemeyecek kadar iki yüzlüyüz. dilli çıkıp da aynı ahlaki duruşu kapıcısının reşit olmayan oğlu ile “aşk yaşayan” eşcinsel sanatçı dostlarınıza Muhalefetin demokrasi sevdası, iktidarın gücüne karşı da gösterdiniz mi? Evsiz çocukları çorba parasına olan ihtiyacının tezahüründen başka bir gerekçeye kandırıp istismar ettiği benim bile kulağıma gelen ama dayanmıyorsa iktidar değişimi demokratikleşmenin siyaseten ya da sosyal olarak sizin karşı grubunuzda yer bir adımı olabilir mi? İki yüzlülüğü bu kadar sindirmiş almayan edebiyatçıların ölümlerinin ardından döktüğünüz bir toplumda hangi siyasi görüş iktidara gelirse gelsin, gözyaşlarıyla ıslanmış monitörlerinizden yaptığınız sosyal ötekinin ihtiyaçları, kaygıları öncelikli olabilir mi? Yine de medya paylaşımlarını yukarıdaki ahlaki duruşumuzun duyduğumuz her sesi kendi ahlaki harabemizin altında neresine gizlemeyi düşünüyorsunuz. İki yüzlüsünüz, belki kurtarılmayı bekleyen kayıp benliklerimize bir umut ben de öyleyim ama en azından bunu itiraf ediyorum, siz olarak yorumluyor, üzerimizdeki molozları temizleyerek gizliyorsunuz. gömüldüğümüz cahil bencillikten kendimizi kurtarmak yerine, bir kahramanın “orada kimse var mı?” demesini Tabii ki bu iki yüzlülük sadece laik ve sol tandanslılara bekliyoruz. Ama unutmayalım biz iki yüzlü oldukça mahsus değil, kendisini mütedeyyin, dindar diye bugün kahraman diye sarıldıklarımız yarın kendisinden tanımlayan kişilerin de ahlaki sığlıktan azade olduğunu kurtulmaya çalıştıklarımız olmaya mahkumdur. Sözün kim iddia edebilir. Bu kişiler yaşam tarzları kendi özü, problemi ne iktidarda ne de muhalefette aramak hurafeleriyle örtüşmeyen kişileri, fütursuzca eleştirme doğrudur. Problem bizim iki yüzlülüğümüzdür ve hakkını kendilerinde görüp, her türlü zayıflıklarını şekli çözümü de yine bizdedir. Kurtarıcı beklemek, birilerine birtakım simgelerin arkasına gizlemekle düştükleri kibir umut bağlamak yerine hatırlamamız gereken Amasya tuzağının içerisinde savrulurken, aynı duyarlılığı din Genelgesi’nde yer alan şu maddedir “Milletin istiklâlini, maskesi altında her türlü dolandırıcılık ve sapkınlığı yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

marketing europe & anatolia / 13


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri...

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • 27 yıldır Hürriyet gazetesinde muhabir ve köşe yazarı olarak görev yapan Ayşe Arman görevinden ayrıldı. • Dream Tv’nin eski yayın yönetmeni ve son olarak Radyo D ile yollarını ayıran Şafak Ongan, henüz isim konusunda netlik kazanmayan rap müzik üzerine çıkacak olan dergide Genel Yayın Yönetmeni olarak görev alacak. • Habertürk gazetesinden ayrılan köşe yazarı Serpil Yılmaz’ın yeni adresi Sözcü Gazetesi oldu. • Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanlığına İçel TV Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tepe getirildi. • Cumhuriyet gazetesi kültür/sanat servisi biriminin başına Yazgülü Aldoğan getirildi. • Kısa bir süre önce Hürriyet gazetesinde görev yapan İpek Özbey, Cumhuriyet Gazetesi ile anlaştı. • Gazeteci Hasan Çetinkaya Demirören Medya’da ‘Dijital Yayınlar Haber Akış Sorumlusu’ olarak göreve atandı. • Hürriyet Gazetesi yazı işleri editörlüğünden ayrılan gazeteci Deniz Türsen, Bloomberg Businessweek Türkiye’de göreve başladı. • Milliyet.com.tr ile yolları geçtiğimiz yıl ayrılan Hüseyin Özdemir, aralık ayından itibaren hürriyet.com.tr’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak göreve başlayacak. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • NTV Haber yönetmeni Esra Doğru Özçörekçi kanal ile yollarını ayırdı. •TRT Müzik kanalı koordinatörü Süleyman Bektaş görevinden alındı. • İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Oğuzcan Yazar görevinden istifa etti. • RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin Türksat’tan istifa etti. • Faruk Bildirici, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), kurulundan çıkarıldı. • Uzun yıllar radyolarda Sarı Şeker Sema ismiyle program yapan Sema Emek, CNN Türk’te yayınlanan 7. Vites programının sunucusu oldu. • Radyocu Oktay Şenol, Best FM’den ayrılarak Biz 10 TV’ye transfer oldu. • ATV’de Dijital İçerik Yönetmeni olarak görev yapan Sibel Yaşar Şişman görevinden ayrıldı. • Ekonomi kanalı Ekotürk’te çeşitli programlar yapan Yalın

14 / marketing europe & anatolia

Alpay, kanalın “Yönetim Kurulu Başkanı Danışmanı” olarak atandı. • Azra Akın program sunuculuğu yapmak için Woman TV ile anlaştı. • Demirören Haber Ajansı DHA, polis muhabiri Hüseyin Coşkun’u görevinden aldı. • İhlas Haber Ajansı’ndan ayrılan Oğuzcan Yazar, edinilen bilgiye göre Demirören Haber Ajansı ile anlaşmaya vardı. Yazar’ın DHA’nın İstanbul İstihbarat Servisi’nde görev yapacağı bildirildi. • Halk TV ile yollarını ayıran gazeteci Uğur Dündar, çok yakında Tele 1 TV’de, Demokrasi Arenası’na başlayacağını duyurdu. Medya Dünyasından Diğer Haberler • Gazeteci Ceyhun Kuburlu, 22 Kasım itibariyle Radyospor ve Ajansspor’da yeni görevine başlıyor. • Polis Radyosu’nun Genel Koordinatörlüğüne Murat Kazanasmaz getirildi. • Hürriyet Gazetesinde editör ve yazar olarak çalışan gazeteci Kenan Başaran, Radyospor ve Ajansspor ile anlaştı. Başaran 14 Kasım Perşembe günü Radyospor’da yayın hayatına başladı. • Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi gazeteci Erdoğan Sevgin vefat etti. • TRT Çocuk 11. yılını birbirinden güzel içerikler ve sevilen çizgi dizilerin karakterleri ile kutluyor. • Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) Altın Objektif Ödülleri’nin listesi açıklandı. Ödül töreninde Milliyet Cadde gazetesi muhabirlerinden; Senem Aydın, Uğur Yücel röportajıyla ‘Yılın Röportajı’, Umut Ünver ise Kıvılcım Ural’ın ‘Dört Aylık Hamile’ haberiyle ‘Yılın Haberi’ ile ödülüne layık görüldü. • İstanbul Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği ‘Zirvedeki Gazeteciler’ ödül töreninde, Sayfa Düzeni dalında Yenigün gazetesinden Engin Çağlar ödüle layık görüldü. • TLC ekranlarında yeni bir program başlıyor. Ev sahiplerinin işçiliğini kendilerinin yapacağı “Bırak Ben Yapayım”, 3 Kasım’dan itibaren her Pazar, saat 14:30’da TLC’de olacak. • Yeniçağ gazetesi yazarı Batuhan Çolak, Yeniçağ’ın Youtube üzerinden de okuyucularıyla buluşacağının haberini verdi. Yeniçağ TV yakında izleyicisiyle buluşacak. • Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Hürriyet gazetesinde olan toplu işten çıkarımlar için Savcılığa görev çağrısında bulundu. • Kırşehir Basın Konseyi (KBK) Yönetimi, UNESCO Müzik ağı adaylık başvurusunun olumlu sonuçlandığını belirterek Kırşehir’in müzik ağı ve kültürel yapısına ilişkin açıklamalarda bulundu. • İstanbul Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği ‘Zirvedeki Gazeteciler’ ödül töreninde, Gelecek vad eden gazeteciler alanında Sözcü Gazetesi muhabiri Sibel Gülersöyler ve DENGE Gazetesi muhabiri Tolga Öztürk ödüle layık görüldü.


Medya DĂźnyasÄą

marketing europe & anatolia / 15


Röportaj

Tesa; Türkiye’de 2 tesa Bant Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mete Konuralp Kendinden yapışkanlı ürün ve çözümlerde tesa Bant, ülkemizdeki 25. yılını kutluyor. Türkiye’yi, Doğu Avrupa Bölgesi içerisinde önemli büyüme noktalarından biri olarak seçen güçlü kuruluş, ülkemizdeki operasyonlarının yanı sıra Türk Cumhuriyetlerine ihracatı da Türkiye üzerinden yürütüyor. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Bize biraz tesa Bant’ı anlatırmısınız? - Carl Paul Beiersdorf tarafından 1882 yılında Hamburg’da kurulan Beiersdorf Grup markalarından tesa Bant, global olarak faaliyet gösteriyor. Kuruluş, kendinden yapışkanlı ürünlerin üretimini gerçekleştirerek nihai tüketiciler, endüstriyel ve profesyonel müşterileri için çözüm sunuyor. 125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren tesa Bant, bugün dünya genelinde 4.900’den fazla çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14 üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle global boyutta hizmet veriyor. - tesa Bant’ın ülkemizdeki faaliyetlerini değerlendirir misiniz? - Son yıllarda ülkemizin de yer aldığı Doğu Avrupa bölgesi tesa açısından giderek önem kazandı. Ülkemiz de Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu pazarlarına ya16 / marketing europe & anatolia

kın konumu sayesinde bu coğrafyada anahtar rol üstleniyor. Türkiye’de 25 yıl süresince ortaya koyduğumuz yüksek performans, endüstriyel ve perakende alanında sağladığımız başarılar, kuruluşumuzun Türkiye pazarına olan güvenini pekiştirdi. Bu zaman zarfında lokal pazar dinamiklerine uygun şekilde ürün sunabilmek için çeşitli makine yatırımları yaparak ürün işleme faaliyetlerimizi hayata geçirdik. Kuruluşumuzdan bugüne bayilerimiz, direkt müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle karşılıklı güven üzerine kurmuş olduğumuz iş birliklerinin yanı sıra ekibimizin sabırlı, titiz ve azimli çalışmaları sayesinde de önemli başarılara imza atmış bulunuyoruz. Bu çerçevede ülkemizin potansiyeline olan inancımız ve uluslararası yatırımcıya verilen önem, ileride gerçekleştirebileceğimiz yeni yatırımlarımız adına, bizim için çok değerli bir motivasyon kaynağına dönüşüyor.


25.yılında...


Röportaj

- tesa bant’ın pazardaki hedefleri nelerdir? - tesa’nın satışları arasında endüstriyel alanda; otomotiv, elektronik, ambalaj, basım, kağıt, inşaat, enerji (rüzgar, güneş) gibi sektörlerin dışında; etkin marka ve ürün korunması için güvenlik konseptleri gibi farklı endüstriyel sektörler için uygulamalar da büyük yer tutuyor. tesa aynı zamanda, sağlık alanında ilaçlı plasterlerin geliştirilmesi için ilaç endüstrisiyle de ortak çalışmalar yapıyor. Dev kuruluş, farklı sektörlerdeki bayilikleri aracılığıyla ülke genelinde hizmet sağlarken nihai müşteriler için pazara sunduğu 300’ün üzerinde ürünle de tüketicilerin evlerinde ve ofislerinde çalışmalarını kolaylaştırıyor. tesa, teknik hırdavat ve nalbur faaliyet alanında ise geniş ürün yelpazesiyle boyacı ve mimarlara hizmet veriyor. - tesa Bant’ın hedefleri nelerdir? -tesa, 4 ülkede 4 şirket alımı gerçekleştirdi. Dünya genelinde cirosu 1 milyar Euro’nun üzerinde olan tesa, Mart 2017’den bu yana büyüme stratejileri çerçevesinde dört farklı ülkede gerçekleştirdiği şirket alımlarıyla, yeni uzmanlık ve teknoloji deneyimleri edinerek inorganik olarak da büyüme sağladı. nie wieder bohren AG (Almanya), 18 / marketing europe & anatolia

Ar-Ge merkezlerinde ise 500 araştırmacının yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. Polymount International BV’nin (Hollanda) Twinlock bölümü, FormFormForm Ltd. (Birleşik Krallık) ve Functional Coatings, Inc. (ABD); tesa’nın satın alımlarını gerçekleştirdiği şirketler arasında yer aldı. - Arge çalışmalarınız nelerdir? Satışlarımızın %5’i araştırma ve geliştirmeye gidiyor.gerçekleştirdikleri yeniliklerin, tesa’nın başarısı ve dinamik büyümesinin temel nedeni olduğunu söyledi.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarının bulunduğunu, bu Ar-Ge merkezlerinde ise 500 araştırmacının yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa her yıl ürettiği yaklaşık 100 yeni buluşun birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor. Satışlarımızın da %5’i araştırma ve geliştirmeye gidiyor. Öte yandan bir üretim şirketi olarak tesa, çevreye karşı olan sorumluluklarını yerine getirirken ISO 14001 çevresel yönetim sistemlerini de uyguluyor. Başta eğitim olmak üzere farklı alanlarda sosyal sorumluluk faaliyetlerini hassasiyetle tüm dünyada yönetiyor.




Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

Dijital medyanın yükselişi

( kelebeğin fırtınası)

Ve bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yine pek çok şey yaşadık. Olumsuzluklar karşısında yılmadık, hep umuda sarıldık, yolumuza devam ettik. Yazımın başında 2020 yılının vatana, millete hayırlı olmasını diliyorum.

payı ile dördüncü sıradaki yerini korudu. 2019 yılının ilk yarısında televizyonlara yapılan medya yatırımı 2.083 milyon TL olarak gerçekleşirken, dijital mecralara 1.343 milyon TL’lik yatırım yapıldı.

*** 2019 yılı reklam yatırımları açısından geçmiş yıllar nazaran düşüş yaşıyor. 2019 yılın ilk 6 aylık Medya ve Reklam Yatırımları Raporu bu yıl, sektördeki pek çok derneğin biraraya gelerek, birlikte çalışmalarıyla ortaya çıktı. Reklamcılar Derneği, Açıkhava Reklamcıları Vakfı (ARVAK), İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB TR), Mobil Mecralar Araştırma Pazarlama ve Reklamcılık Derneği (MMA), yıllardır kendi mecraları özelinde kendi metodolojileri ile hazırlayarak açıkladığı veriler bu yıl ilk kez bir araya getirildi. Gelişen teknoloji ve güncel sektör dinamiklerine en uygun hale getirmek adına yeni bir metodoloji ile hazırlandı.

2019 yılının ilk altı ayında medya yatırımları arasında dijital mecralara yapılan yatırımlar önemli ölçüde arttı. Dijital mecralara yapılan yatırım 2018 yılının aynı dönemine göre %10,8 arttı. Medya yatırımları arasında en fazla paya sahip olan TV yatırımları ise %7 azaldı. Açıkhava yatırımları %1,8 düşüşle 395 milyon TL, basın yatırımları yüzde 30,9 düşüşle 294 milyon TL, radyo yatırımları %5.1 düşerek 157 milyon TL olarak gerçekleşti. Sinema yatırımları söz konusu dönemde %8,2 arttı ve 55 milyon TL oldu. Radyonun toplam medya yatırımlarındaki payı %3,6 olurken sinemanın payı %1,3’te kaldı.

Raporun sonuçları reklam yatırımlarındaki mecraların değişimini gözler önüne serdi.* İlk altı ayda toplam medya ve reklam yatırımları 5,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2019 ilk 6 Ay Raporu’na göre medya yatırımları 2019 yılının ilk altı ayında 2018 yılının aynı dönemine göre %3,8 düşerek 4.327 milyon TL olarak gerçekleşti. Yaratıcı işler, yapım, baskı, BTL, sponsorluk ve reklamveren hizmet bedellerini içeren ve toplam yatırımların %25’ini oluşturan reklam yatırımları ise 1.080 milyon TL oldu. Toplam medya ve reklam yatırımları ise ilk altı ayda 5,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Dijital mecralarının yükselişi Güncel haberleri takip etmek için Twitter, sosyal yaşam, eğlence için Instagram ve Facebook kullanımının artması şirketleri bu yıl daha fazla sosyal medya reklmlarına yönlendirdi. Medya yatırımlarında en büyük payı yılın ilk yarısında da %48,1 ile bir kez daha televizyon kuruluşları aldı. Televizyonun ardından önemli bir sıçrayış yaparak sektörde söz sahibi olan dijital mecralar %31,0 ile 2. sırada yerini aldı. Üçüncü sırada %9,1 ile açıkhava takip etti. Yılın ilk altı ayında en büyük düşüş basın yatırımlarında yaşandı. Basın yatırımları %30,9 düşerek % 6,8 pazar

Dijital mecralarda toplam 1.343 milyon TL’lik yatırım içinde en fazla payı 773 milyon TL ile display aldı. Display’deki artış yüzde 10 olarak gerçekleşirken bu alanda gösterim/ tıklama bazlı mecraların payı yüzde 68, videoların yüzde 24, native’in payı yüzde 8 olarak gerçekleşti. Dijital mecra yatırımlarında display’i yüzde 12 artışla arama motoru, yüzde 8 artış ile ilanlar izledi. Bu yatırımların yüzde 18,5’ini sosyal medya, yüzde 59,5’ini mobil platform %67,7’sini programatik yatırımlar oluşturdu. İlk yarıda 395 milyon TL olarak gerçekleşen açıkhava medya yatırımlarının 45 milyon TL’sini %59 artışla dijital açıkhava, 59 milyon TL’sini yüzde 14 düşüşle büyük alan ve 291 milyon TL’sini %5 düşüşle reklam üniteleri yatırımları oluşturdu. Yılın 2. yarısı için rapor önümümüzdeki Ocak ayında açıklanır sanıyorum. Mecra sıralamasında bir değiliklik olacağını zannetmiyorum. Ama gidişata bakılırsa önümüzdeki 5 yıl içinde televizyon reklamları dijital mecraların arkasında 2. sıraya gerileyebilir. Yeni yılda başta ailem, dostlarım, sevgili okuyucularım olmak üzere tüm iyi insanlara sağlık diliyorum. Daha güzel bir dünya için, iyilik, dostluk, sevgi, saygı ve dayanışmanın hayatımızın her alanında olmasına ihtiyacımız var. 2020 yılı hayallerimizi gerçeğe dönüştürsün... * Kaynak: Reklamcılar Derneği

marketing europe & anatolia / 21


Reklam Dünyası

Yaratıcılık Tek, Biz Hepimiz...

Kristal Elma Türkiye Reklam Ödülleri Yarışması ile yaratıcılık 31. kez ödüllendiriliyor. Bu yıl, “Yaratıcılık Tek, Biz Hepimiz” mottosuyla gerçekleştirilen organizasyonun en uzun gece 21 Aralık’ta düzenlenecek töreninde kazananlar ödülleriyle buluşurken, pazarlama ve reklam dünyasının tüm paydaşlarının güç birliği de kutlanacak.

Türkiye’nin en prestijli yaratıcılık ve pazarlama etkinliği Kristal Elma Yarışması’nda bu yıl yaratıcılıkta sınır tanımayan, tüketicinin zihninde ve gönlünde etki bırakan projeler 31. kez ödüllendirilecek. Bu yılki mottosu “Yaratıcılık Tek Biz Hepimiz” olan organizasyon, reklamcılık dünyasının başarılarının onurlandırıldığı bir kutlama niteliği taşıyor. “31. Kristal Elma Yarışması” kapsamında ödüller en uzun gece 21 Aralık’ta Hasköy İplik Fabrikası’nda sahiplerini bulacak. Reklamcılar Derneği tarafından Türkiye’de pazarlama ve reklam ekositeminin tüm paydaşlarıyla gelişerek ve güçlenerek devamını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Kristal Elma’da, 31 yıldır sektörün tüm kesimlerindeki yaratıcılar ve iyi fikirler tek bir platformda toplanıyor. Yaratıcılığın gönül ve inanç işi olduğunu vurgulayan Reklamcılar Derneği Başkanı Volkan İkiler, “Reklam sektörü bir ilişkiler zinciri. Yaratıcılığı artırma, toplumun tüm kesimlerini kapsayan fikirleri ortaya çıkarma hedefiyle yapımcısından yönetmenine, grafikerinden metin yazarına sektörün tüm birimleriyle güç birliği yapıyoruz. Bu nedenle yaratıcılığı 31. kez ödüllendirirken, sektörümüzün bugünlere ulaşması yolunda emek veren her bir bireyin ve unsurun başarılarını da kutluyoruz” dedi.

Snippet Ads, flo.com.tr...

RTB House, Yapay Zekâ Pazarlama Laboratuvarı ile Yaratıcılık Laboratuvarının ilk ürünlerinden biri olan Snippet Ads ile Flo.com.tr’de elde edilen gelişmeleri açıkladı. Buna göre, teknoloji alanında yenilikçi yaklaşımlarıyla öne çıkan FLO,hem ürün öneri sistemi hem de daha dinamik ve markaya göre özelleştirilen reklamlar sayesinde oturum başına maliyetlerini düşürürken, geri dönüşleri de artırdı. Böylece 22 / marketing europe & anatolia

şirket, dijital reklam harcamalarını çok daha verimli hale getirdi. Türkiye ayakkabı sektörünün lider ve öncü mağazası FLO, dijital yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 2019 yılı ilk ayında online satışlarının toplam satışlar içindeki hacminin yüzde 11’i aştığını belirten FLO Mağazacılık Pazarlama Direktörü Mustafa Kemal Temel, “Tüm yapıda önemli bir ciro elde etmenin getirdiği sorumluluklar, dijital reklam faaliyetlerinde de yeni arayışlara girmemize sebep oldu. Statik görsellerin ötesine geçerek tüketicilerin arzu ettiği kişiselleştirilmiş reklamları sunmanın dönüşleri artıracağını öngörüyorduk. RTB House’un geliştirdiği, hareketli bir yapı sunan Snippet Ads, kısa sürede Yapay Zekâ teknolojisi sayesinde yeni trafik kampanyalarını daha etkili hale getirdi ve daha iyi performans elde edilmesini sağlayan etkili bir sistem ortaya çıkardı. Kampanya, daha fazla yatırım yapılmasını gerektirmeksizin Google Analytics oturum maliyetlerinin yüzde 55 oranında düşmesine ve yüzde 384 daha fazla oturumun elde edilmesine yardımcı oldu. Snippet Ads sayesinde reklamların tıklanma oranı (CTR) yüzde 172 arttı,” dedi.


Reklam Dünyası

Doğru Alan Adı Seçme İpuçları... GoDaddy, küçük işletme sahipleri ve girişimcilerin markaları için farklı alan adı uzantılarını tercih etmelerinin avantajlarını nasıl değerlendirebileceklerine dair bilgi ve ipuçları paylaştı. .com alan adı uzantısının halen en popüler uzantı olduğunu belirten GoDaddy, bu nedenle işletmelerin aklında olan pek çok alan adının başkası tarafından alınmış olabileceğini vurguladı. Bugün kullanımda olan çeşitli alternatif alan adı uzantıları ise işletmelere yaratıcılıklarını alan adlarına yansıtma fırsatını sunuyor. GoDaddy Türkiye, MENA ve Güney Afrika Kıdemli Bölge Direktörü Selina Bieber, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İşletmeler pazarlama ve reklam çalışmalarını yaparken mesajlarını hedef kitlelerine uygun ve anlamlı bir şekilde iletme konusunu akıllarında bulundurmalılar. Ocak 2019 itibariyle internette 1,94 milyar web sitesi var . Bugün kullanıma sunulan çeşitli alan adı uzantısı alternatifleri de küçük işletme sahipleri ve girişimcilerin ne iş yaptıklarını veya lokasyonlarını direkt olarak göstermelerine yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu uzantılar sayesinde yaratıcılıklarını online varlıklarına yansıtma fırsatı yakalayabilir, online pazarlama faaliyetlerinde rakiplerinden farklılaşabilir ve fark edilir olabilirler.” Alan adı nasıl seçilir Alan adı (domain), bir web sitesini görüntülemek için tarayıcıların adres kısmına girilen adrestir. Alan adı uzantısı ise bu adresin nasıl bittiğini ifade ediyor. Örneğin, kullanılabilir olup olmaması ve işletme sahiplerinin planları doğrultusunda bir işletmenin alan adı isletmeadi.com veya isletmeadi.istanbul olabilir. GoDaddy, alan adı ve alan adı uzantısı seçiminde işletmelerin göz önünde bulundurması gerekenleri şöyle sıraladı: • Hedefler: Bir küçük işletme sahibi veya girişimcinin alan adını almadan önce web sitesi ve online varlığı ile hangi hedeflere ulaşmak ve hangi konulara odaklanmak istediğine karar vermesi gerekiyor. Örneğin, fiziksel mağazasına daha fazla müşteri çekmek isteyen bir işletme lokasyonunu öne çıkarmak isteyebilir. Özgün bir ürün veya hizmet sunan bir işletme ise web sitesinde ürün ve hizmetlerini öne çıkarmayı tercih edebilir. • Hedef kitle: Web sitesi kurulumu ve yönetiminin her alanında hedef kitleye odaklanmak oldukça önemli. İşletme sahiplerinin alan adı uzantısı seçerken hedef kitlelerini, onların

aklında neyin rahat kalabileceğini ve onlar için neyin anlamlı olacağını düşünmeleri gerekiyor. • Markalama: İşletme sahiplerinin aynı zamanda markalarını ve markalarının nasıl temsil edileceğini de göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Aralarında seçim yapılabilecek pek çok alan adı uzantısı bulunduğundan, markalarına uygun bir uzantı bulma şansları daha yüksek. Örneğin, bir pizza restoranı için sundukları ürün yüksek ihtimalle markalarının bir parçasıdır. Bu doğrultuda hangi ürünü sunduklarının net ve kolay bir şekilde anlaşılabilmesi için lezzetkosesi.pizza gibi bir alan adını tercih edebilirler. • Pazarlama: Bir işletmenin ne iş yaptığını net bir şekilde gösteren alan adı uzantıları işletmelerin pazarlama çalışmalarına da katkıda bulunacaktır. İnsanlar, lezzetkosesi.com yerine lezzetkosesi.pizza adresine gittiklerinde işletmenin hangi ürünü sunduğunu anında görebilirler. Bu sayede işletme sahibi pazarlama çalışmalarında farklı mesajlara odaklanarak hedef kitlesine neden onu tercih etmeleri gerektiğini anlatabilir. GoDaddy aynı zamanda pek çok işletmenin online marka kimliklerini korumak için birden fazla alan adı kaydettirdiğini belirtti. Örneğin, lezzetkosesi.pizza alan adının sahibi başkası almadan önce lezzetkosesipizza.istanbul alan adını da almak isteyebilir. Birden fazla alan adı almayı göz önünde bulundururken söz konusu alan adlarının işletmeye ve işletme hedeflerine uygun olduğundan emin olmak da önem taşıyor. Alan adı uzantısı seçenekleri nelerdir? GoDaddy, Türkiye’de popüler olan alternatif beş alan adını şu şekilde listeledi: •.istanbul and .ist: Restoranlar, kafeler, butik oteller, sanat galerileri, butikler, tesisatçılar, kuru temizlemeciler, muhasebecilerin de aralarında bulunduğu, İstanbul’daki yerel işletmeler arasında popüler olan alan adı uzantıları. •.design: Grafik tasarımcılar, web geliştiriciler ve web tasarımcılar, iç mimarlar, moda tasarımcıları vb. uygun bir alan adı uzantısı. •.tech: IT uzmanları, web geliştiriciler, yazılım geliştiriciler, UX tasarımcıları gibi teknoloji sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için anlamlı bir alan adı uzantısı. •.photography: İşletmenin sunduğu hizmeti net bir şekilde gösteren ve fotoğrafçı arayanların işletmeyi kolayca bulabilmesine katkı sağlayabilecek bir alan adı uzantısı. •.online: Farklı sektörlerde faaliyet gösteren küçük işletme ve girişimcilere uygun bir alan adı uzantısı. Online kelimesi 24 dilde anlaşılabilir bir kelime ve bu sayede .online alan adı uzantısı globale oynayan işletmeler için de avantajlı olabilir. GoDaddy, Türkiye’deki küçük işletmeler için online varlıklarını oluşturmalarını sağlayacak, kolay kullanılabilir ve uygun maliyetli dijital araçlar sunuyor. marketing europe & anatolia /23



Kampanyalar

#sokağınözgürruhu...

Özgür sokak ruhunun temsilcisi Twist, enerjisiyle zamana meydan okuyan tasarımlardan oluşan koleksiyonunu Kasım ayı itibariyle TV izleyicileriyle buluşturuyor. Rap müziğin öncülerinden Ceza’nın yorumuyla hayallerinin peşinden koşan Twister’lara seslenen reklam filminin hikayesi ise tarzıyla zamanın ötesinde olmayı seven modaseverlere yönelik silüetler sunuyor. Film kapanışında dikkatleri çeken markanın sloganı; #sokağınözgürruhu olarak karşımıza çıkıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: TWIST Söz & Müzik: Ceza Prodüksiyon Şirketi: PPR İstanbul Prodüktör: Metin Kıcır, Ekin Erekli Medya Planlama Ajansı: Cereyan Medya Yönetmen: Dilek Altan Marka Ekibi: Azra Zeyrek, Ayça Sularöz Kreatif Direktör: Hilal Şendur Art Direktör: Ali Topçuoğlu

marketing europe & anatolia / 25


Kampanyalar

sahibinden.com’un yeni reklam filmi... ve CGI teknolojisi ile insan sayısı çoğaltılarak 200 bin oyuncu oluşturuldu.

Reklam filminde, sahibinden.com’daki kullanıcı ve ilan sayısının çokluğu ve bunun faydası; kalabalığın yardımlaşmasıyla ev değiştiren bir ailenin taşınma hikayesi sembolize edilerek anlatılıyor. Rafineri Reklam Ajansı tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Bahadır Karataş’ın üstlendiği filmin çekimleri 3 gün sürdü. Ön yapım süreci yaklaşık 45 gün olan film, 95 kişilik ekip tarafından çekildi ve filmde toplam 500 yardımcı oyuncu rol aldı. Çekimlerin ardından, 20 gün süren post prodüksiyon çalışmasında 3D modelleme tekniğiyle objeler oluşturuldu

Kampanya Künyesi Reklamveren: sahibinden.com Reklamveren Temsilcisi: Gülşah Kunç, Merve Yıldız, Özden Akyıldız Reklam Ajansı: Rafineri Executive Kreatif Direktör: Emre Kaplan Kreatif Direktörler: Ali Şener, Setenay Özcan Yıldırım Kreatif Group Head: Koray Doyran, Gizem Şengüler Art Direktör: Aylin Ocak Metin Yazarı: Anıl Tiryaki, Orkun Süslü, Deniz Dülgeroğlu Müşteri Ekibi: Erbek Onur, Çağla Ishak Ajans Prodüksiyon: Şafak Serter, Açelya Ülkümen Yapımcı: Filmpark Yönetmen: Bahadır Karataş Post Prodüksiyon: Sinefekt Müzik: Jingle Jackson – Emre Irmak Mecra: TV, Sinema, Dijital Kanallar

AAA Avansas!... Avansas, yeni reklam kampanyasında işyerlerine sunduğu “AAA Avansas!” dedirten çözümleri öne çıkarıyor. Her iki reklam filminde de işyeri eksiklerinin karşılanması için iş vereniyle konuşan çalışanların, tam o esnada çıkagelen Avansas kuryesi ile yüzünün güldüğünü görüyoruz. Hem dijital kanallarda hem de TV’de aynı anda yayına girip seyirciyle buluşan yeni reklam filmleriyle büyük beğeni toplayan Avansas, kampanya kapsamında yıl içerisinde farklı kanallardan iletişim çalışmalarını sürdürecek. Kampanya Künyesi Reklamveren: AVANSAS Reklamveren Yetkilisi: Mahmut Tüzün, Ersin Topçuoğlu, Tanju Öztürk Reklam Ajansı: Lokal Kreatif Direktör: Ali Göral Kreatif Grup: Hakan Küçükyılmaz, Alican Arıcan, Gizem Horoz, Didem Özbek Müşteri İlişkileri Direktörü: Onur Baki Stratejik Planlama: Haluk Sicimoğlu, Anıl Alpay Müşteri İlişkileri: Büşra Özen, Nazlı Müldür 26 / marketing europe & anatolia

Sosyal Medya: Merve Aktaş Ajans Prodüktörü: Koral Ant Yönetmen: Duygu Güzelmeriç Prodüksiyon Şirketi: Norr Film Müzik: 3K1A Music


Kampanyalar

#AşkiçinRiskAl... Groupama, sigortayı günlük yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacı olarak konumladığı #YaşamakRiskAlmaktır kampanyasını, outdoor ve dijital mecralardan sonra televizyona taşıdı. “Her anın tadını çıkarman için Groupama Kasko Sigortası” sloganlı reklam filmi, Groupama’nın araç sahiplerine sunduğu konfor ve güveni aktarıyor Groupama Sigorta, tüketicilerle sıcak diyaloğunu iletişim kampanyalarına taşıma kararının ardından #KafanaTakmaSigortanGroupama, #AşkiçinRiskAl gibi çok ilgi gören çalışmalar gerçekleştirdi. Firma, hareket özgürlüğünde sigortanın katkısına dikkat çekmek üzere #YaşamakRiskAlmaktır temalı üç farklı animasyon filmle tüketicilere ulaştı. Kampanya Künyesi Reklamveren: Groupama Sigorta Reklamveren Yetkilisi: Okan Gülşen, Huriye Gül Küçüközkan, Gözde Kazak Reklam Ajansı: Lokal Kreatif Direktör: Ali Göral Kreatif Grup: Hakan Küçükyılmaz, Rahman Yıldız, Samet Üstündağ, Didem Özbek

Müşteri İlişkileri Direktörü: Onur Baki Müşteri İlişkileri: Büşra Özen Dijital Müşteri İlişkileri Süpervizörü: Nazlı Müldür Sosyal Medya: Merve Aktaş Ajans Prodüktörü: Koral Ant İllüstrasyon: Mert Tugen Animasyon: Oğuzhan Gündüz

Bak Ciğerim, Akciğerim... Başrolünde Metin Tekin’in yer aldığı ve dijital medya kanallarında yayınlanan farkındalık filmi, hayatın tıpkı futbol gibi iyi yönetilmesi gerektiğine ve akciğer sağlığına dikkat çekiyor. #bakciğerim filminde, en sık görülen kanser türü olan1,2 akciğer kanserine karşı uyarılara kulak vermenin önemi de vurgulanıyor. Metin Tekin, geçmeyen inatçı öksürük, göğüs ağrısı ve iştahsızlık durumunda3 ertelemeden doktora başvurulması gerektiğini söylüyor ve “Hayat sahasına hep birlikte çıkalım ve sevdiklerimizle bu oyunu sağlıklı oynayalım” çağrısında bulunuyor. 2018 yılında Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı için Ahmet Mümtaz Taylan ile bir kampanya filmine imza atan Roche İlaç Türkiye, bu yıl da Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) ve efsane futbolcu Metin Tekin ile bir araya geldi ve dünya genelinde önemi giderek artan akciğer kanserine dikkat çekmek için “Bak Ciğerim, Akciğerim” sloganıyla bir farkındalık kampanyası daha hazırladı.

Kampanya Künyesi Proje Adı: Bak Ciğerim Akciğerim Reklamveren: Roche Reklam Ajansı: Tazefikir Produksiyon: Kasafilm

marketing europe & anatolia /27


Kampanyalar

İnterneti Tadında Kullan... Samsung Electronics Türkiye ‘İnterneti Tadında Kullan’ isimli dijital farkındalık kampanyasıyla kullanıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. İnterneti sorumlu kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmayı amaçlayan İnterneti Tadında Kullan isimli kampanyanın ikinci filmi ‘Hayatı Kaçırma’ (JOMO-

şayamıyor. Üçüncü sahnede ellerindeki telefonlardan tanışma uygulamalarına bakarak yürüyen iki yetişkin birbirleriyle çarpışıyorlar ancak dikkatlerini ellerindeki telefondan çekmediği için birbirlerinin farkına varmıyor ve yollarına devam ediyorlar. Filmin son sahnesinde ise parkta yürüyen ve elindeki telefondan kedi ve köpeğin komik bir videosunu izleyen bir öğrenci telefonun ekranına o kadar konsantre oluyor ki etrafında gerçekten oynayan kedi ve köpeğin varlığının farkına varamıyor.

Joy of Missing Out) yayınlandı. Reklam filminde ilk sahnede, kafasını kaldırmadan elindeki telefona bakan kadın, insanları, uçan kuşları ve uçurtmaları maalesef görmüyor. İkinci sahnede ise bir adam, konser görüntülerini kaydedip arkadaşlarıyla paylaşmak için o anı ya-

Medya Planlama Ajansı: Publicis One Türkiye PR Ajansı: Medyaevi İletişim Danışmanlığı Art Director: Ahmet İltaş İlüstrasyon: Nurullah Öztürk, Ahmet İltaş Animatör: Selahattin İltaş

Kampanya Künyesi Kampanya sahibi: Samsung Electronics Türkiye Reklamveren temsilcileri: Samsung Electronics Türkiye Kullanılan Mecralar: Dijital Reklam Ajansı: Cheil Worldwide Türkiye Prodüksiyon: Jeton Studio

Beko Dem® Çay Makinesi... Beko’nun yeni reklam filminde ünlü sanatçı Fedon, genç bir çiftin mutfağında bir anda beliriyor ve eğlence başlıyor. Mutfakta gördüğü her şeyi kırarak ilerleyen Fedon, Beko Dem® çay makinesinin cam demliğini de kırmaya çalışıyor. Ancak Beko Dem®, 4 kata kadar daha dayanıklı demliğinde yer alan 4X4’lük cam teknolojisi sayesinde kolay kırılmıyor. Bugüne kadar her şeyi kırabilen Fedon durum karşısında biraz şaşırıyor. Beko Dem®’in lezzetli çayıyla ortam yine neşesine kavuşuyor. McCANN İstanbul imzalı filmin, prodüksiyonu Organic Film’e, müziği Çikolata Müzik Fabrikası’na ait. Yönetmen koltuğundaysa Gökdeniz Uslu oturuyor. Kampanya Künyesi Kreatif Direktör: Can Bilginer Kreatif Ekip: Tuğba Karaman, Berker Akagündüz, Tankut Ağdemir Sosyal Medya: Onur Ersen, Emre Candan, Cemil Haşimi 28 / marketing europe & anatolia

Müşteri İlişkileri Ekibi: Pelin Toykan, Asena Cansu Böke, İlayda Serter Ajans Prodüksiyon Ekibi: Zeynep Doğu, Derya Soyman, Ozan Dündar Arçelik Dijital Pazarlama Ekibi: Metin Çerasi, Selis Aykan Yüksel


Kampanyalar

Hiç Çıkarma... Huawei, Türkiye’deki ilk akıllı saat reklamını Watch GT 2 için çekti. Reklam filminde beyaz yakalı genç çalışanlar üzerinden Watch GT 2’nin haftalarca süren pil performansına ve günlük hayatta sağladığı faydalara odaklanıyor. Beyaz yakalı genç profesyonellerin günlük süreçlerini inceleyen marka, reklam filminin çekimlerini de bu trendlere uygun olarak gerçekleştirdi. Kampanya Künyesi Reklamveren: HUAWEI Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Reklam Ajansı: Blab Reklamveren Temsilcileri: Ertan Şensoy, Bengi Güven, Kemal Çifci, Kaan Arlı, Mustafa Can Akbaş, Selin Karahan Yönetmen: Turgut Akaçık Prodüksiyon Şirketi: Kala Post Prodüksiyon Şirketi: 1000 Volt Müzik Yapım Şirketi: All Stars Music, 25m2 – Cenk Çelebioğlu

Garanti BBVA’dan yeni reklam filmi... Garanti BBVA’nın KOBİ’lerle olan güçlü bağını konu alan film, kovulduğunu düşünen Aynan Sabit’in masasını toplarken kendi kendine yaptığı duygu yüklü konuşmayla başlıyor. Kendisinin yerine geldiğini düşünen Arzu Hanım’ın aslında kim olduğunu öğrendiğinde şaşkınlığını gizleyemeyen Ayhan, Ugi’ye verdiği tepkilerle izleyicileri güldürüyor. Kampanya Künyesi Reklamın Başlığı: Garanti BBVA KOBİ’lerin Yanında Reklamveren: Garanti BBVA Reklamveren Ekibi: Burcu Tokcan, Duygu Karabaş, Eren Yüce, Armağan Tulunay Dölek, Buse Kaya, Özgür Dağgez Reklam Ajansı: Alametifarika Kreatif Direktör: Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme Ajans Ekibi: Zeynep Oray, Erçin Sadıkoğlu, Buğra Birgin, Enes Hadzibegovic, Selin Topçu, Talip Özer, Ercan Tarhan, Duygu Yılmaz, Özge Öncül, Berra Katlav, Alara Akkamış, Murat Demir, Gülin Sarpel, Merve Haklı Ayhan Çiftçi, Efe İlhan, Mert Öztürk, Gülşah Alben Medya Ajansı: GroupM Yapımevi & Yönetmen: TerFilm – Serdar Erener Medya Ajansı Ekibi: Mesut Şefizade, Barış Burçoğlu, Ceren Post-Prodüksiyon: Filimişleri, Anima Albeniz, Çisil Demirci

marketing europe & anatolia / 29


Kampanyalar

Biscolata Nirvana... Kampanya Künyesi Reklam Veren: Şölen Çikolata Reklam Veren Temsilcileri: Hayat Kapukaya Turaman, Didem Evgülü, Mehtap Şahin, Rita Oskanyan Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Yaratıcı Grup Başkanı: Uğur Sönmez, Cüneyt Özalp Yaratıcı Ekip: Cem Etyemez, Ümit Aydın, Ozan Yücekuş, Aleyna Korkmaz, Kübra Bayrakdar Müşteri İlişkileri: Aşkın Baş, Deniz Atalay, Viket Rodrig, Uğur Ekmekciler Biscolata Mood’un yeni reklam filminde Biscolata erkeği, yo- Stratejik Planlama: Koray Serin, Burcu Yurtseven ğun Biscolata çikolatalı ve incecik çıtır çıtır bisküvili her bir Ajans Prodüktörü: Baran Saraç, Zeynep Tanyeli, Umut Tangör Mood’u özenle hazırlıyor. Biscolata Mood’un incecik çıtır bisküvisinin üzerindeki de- Müzik Yapım Şirketi: Nil’in İşler senlere göre birbirinden farklı mekanlarda geçen reklam Yapım Şirketi: Depo filminde hayatı doya doya yaşayan kadın, her ısırıkta Mo- Yönetmen: Elif Kalkan od’unu yükseltiyor. Depo Film imzası taşıyan keyifli reklam filminin yönetme koltuğunda Elif Kalkan yer alıyor.

Garanti BBVA’dan QR Kod... Garanti BBVA, QR Kod uygulamasını konu alan yeni reklam filmini yayınladı. Duygu Sabit’i canlandıran Dilan Çiçek Deniz’in dijital dansıyla dikkat çeken reklam filmi fark yaratan eğlenceli anlarla dolu. Garanti BBVA, yeni reklam filminde karta gerek kalmadan ATM’lerden para çekme teknolojisi QR Kod’u keyifli bir şekilde anlatıyor. Kampanya Künyesi Reklamın Başlığı: Garanti BBVA Cebi Sevdiren Banka Reklamveren: Garanti BBVA Reklamveren Ekibi: Burcu Tokcan, Saba Şimşeker, Büşra Konan, Armağan Tulunay Dölek, Buse Kaya, Özgür Dağgez Reklam Ajansı: Alametifarika Kreatif Direktör: Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme Ajans Ekibi: Zeynep Oray, Erçin Sadıkoğlu, Buğra Birgin, Enes Hadzibegovic, Selin Topçu, Talip Özer, Ercan Tarhan, Duygu Yılmaz, Özge Öncül, Berra Katlav, Alara Akkamış, Murat Demir, Gülin Sarpel, Merve Haklı Medya Ajansı: GroupM Medya Ajansı Ekibi: Mesut Şefizade, Barış Burçoğlu, Ce30 / marketing europe & anatolia

ren Albeniz, Emre Ulus, Ayhan Çiftçi, Efe İlhan, Mert Öztürk, Gülşah Alben Yapımevi & Yönetmen: PTOT Film – Ozan Açıktan Post-Prodüksiyon: Filimişleri, Anima, Baran Baran


Kampanyalar

Trendyol Yeni Reklam... prodüksiyon ve kreatif süreçler Trendyol’un kendi bünyesindeki ajansı, Trendyol Marketing Solutions ekibi yürüttü, yönetmen koltuğuna Can Pehlivanlı oturdu. Kampanya Künyesi Reklam Yazarı: Sezer Üstüngel Sanat Yönetmeni: Müge Pekçetin Yönetmen: Can Pehlivanlı

Trendyol, 25 – 29 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği Efsane Günler kampanyası için hazırladığı ve Gülse Birsel, Enis Arıkan, Vedat Milor, Fernando Muslera, Aybüke Pusat & Furkan Andıç ve Burcu Esmersoy’un yer aldığı altı filmden oluşan TV reklamlarını yayınladı. Reklam kampanyasında, ünlü isimlerin günlük hayatlarına eşlik ediyor ve onların gözlerini Trendyol indirimlerinden alamamaları sonucu düştükleri eğlenceli hallere tanıklık ediyoruz. Filmlerin prodüksiyonunu Norr Film üstlenirken, tüm

Karaca, yeni reklam filmi... Kampanya Künyesi Reklamveren: Karaca Reklam Ajansı:VMLY&R İstanbul Reklamveren Yetkilisi: Galip Bağcı, Sultan Köse Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Yaratıcı Grup Başkanı: Can Yıldız, Ozan Aslan Yaratıcı Ekip:Orkun Süslü, Cem Işık, Tansu Demirok,

Karaca, yeni reklam filminde incinin tarihler boyunca kadınlar için önemine değiniyor. TReklam filminin yaratıcı ajansı VMLY&R İstanbul’un kaleme aldığı reklam filmi, 3 farklı mekânda, 6 farklı dekorla 60 kişilik bir ekiple çekildi. Çekimlerinin 4 günde tamamlandığı Karaca Fine Pearl reklamının prodüksiyonu Norr Film tarafından gerçekleştirildi. Reklam filminin yönetmen koltuğunda ise Fatih Kızılgök oturuyor.

Nuray Güney, Aykut Küç, Özgür Kahraman Genel Müdür: Arda Görgün Müşteri ilişkileri: Meltem Şuekinci, Özde Oldaç,Özlem Delikanlı Ajans Prodüktörü: Alihan Dobada, Umut Tangör Prodüksiyon Şirketi: Norr Film Prodüktör: Ülgen Demir Yönetmen: Fatih Kızılgök Görüntü Yönetmeni: Soykut Turan Post Prodüksiyon: 1000 Volt Müzik: Mono Jingles / Arda Algül

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Biscolata Mood... Kampanya Künyesi Reklam Veren: Şölen Çikolata Reklam Veren Temsilcileri: Hayat Kapukaya Turaman, Didem Evgülü, Mehtap Şahin, Rita Oskanyan Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Yaratıcı Grup Başkanı: Uğur Sönmez, Cüneyt Özalp Yaratıcı Ekip: Cem Etyemez, Ümit Aydın, Ozan Yücekuş, Aleyna Korkmaz, Kübra Bayrakdar Müşteri İlişkileri: Aşkın Baş, Deniz Atalay, Viket Rodrig, Uğur Ekmekciler Stratejik Planlama: Koray Serin, Burcu Yurtseven Ajans Prodüktörü: Baran Saraç, Zeynep Tanyeli, Umut Tangör Biscolata Mood’un yeni reklam filminde Biscolata erkeği, yo- Müzik Yapım Şirketi: Nil’in İşler ğun Biscolata çikolatalı ve incecik çıtır çıtır bisküvili her bir Yapım Şirketi: Depo Mood’u özenle hazırlıyor. Yönetmen: Elif Kalkan Depo Film imzası taşıyan keyifli reklam filminin yönetme koltuğunda Elif Kalkan yer alıyor.

Çiğne, Gülümse, Özgüvenini Tazele... Vivident markasının yeniden konumlandırması kapsamında yenilenen iletişim stratejisi, logo ve ambalajlarının lansmanının yapıldığı reklam filmi izleyicilerle buluştu. Film, özgüven gerektiren bu anlarda Vivident sakızlarını çiğneyerek özgüvenlerini tazeleyip harekete geçen 3 karaktere odaklanıyor. Karakterlerin etrafındaki şaşkın ve imrenen bakışlar yerini coşku ve beğeniye bırakıyor. Motivasyonel ve enerjik bir tonda ilerleyen film, Vivident markasının’’ Çiğne, Gülümse, Özgüvenini Tazele’’ sloganı etrafına kurulan yeni konumlandırmasını ekrana yansıtıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Perfetti Van Melle Türkiye - Vivident Reklamveren Yetkilileri: Nalan Özgür, Çiğdem Tüzüner Serim, İdil Önce, Göksu Çıkıkcı, Erdi Özmen, Çağla Eken Reklam Ajansı: BEING ÇÖZÜM Yaratıcı Ekip: Ozan Can Bozkurt, Umut Esin, Oktay Nezih Can, İrem Alkan Marka Ekibi: Yusuf Ziya Erdönmez, Elif Onat Bozkurt, İrem Terzi Stratejik Planlama Ekibi: Ahmet Yener, Deniz Atalay, 32 / marketing europe & anatolia

Beliz Atalay Prodüksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, İrem Akalın Prodüksiyon Şirketi: Organic Film Post Prodüksiyon: İmaj Yönetmen: Bora Egemen Kullanılan Mecralar: TV, Dijital, Radyo, Açıkhava


Kampanyalar

Havayı Da Temizleyen Süpürgesi... Pro’nun yüksek hijyen sağlama özelliğine vurgu yapıyor. Üçüncü filmde; Fakir Filter Pro ile evi süpüren anne ve kızını kucağına alıp uçak gibi uçuran bir baba yer alıyor. Küçük kız, pilot anonsu yaparak havadaki tozları temizleme özelliğine vurgu yapıyor.

Fakir Hausgeräte’nin yeni üstün teknolojili “Havayı Da Temizleyen Süpürgesi” Filter Pro’nun, üç farklı konseptte hazırlanan reklam filmleri yayında. Birinci filmde; Fakir Filter Pro ile evini süpüren bir adam ve o anda kalkıp silkinen köpeğinin etrafa saçılan tüyleri üzerinden yüksek emiş gücü ve ionizer teknolojisine vurgu yapılıyor. İkinci filmde; annesi evi süpürürken hava durumu şeklinde evdeki toz durumunu anlatan küçük kız, Filter

Kampanya Künyesi Reklamveren: Fakir Hausgeräte Reklamveren Sorumlusu: Fakir Hausgeräte Pazarlama Müdürü Esra Özden Türköz Prodüksiyon Şirketi: 25 Film Kreatif Direktör: Zeynep Karakaşoğlu Yönetmen: Abdülbaki Yavuz Seslendiren: Günyol Bakoğlu Müzik: Jingle House Kullanılan Mecralar: TV, Sosyal Medya

Senin Bir Tarzın Var... Piano Jewellery, birbirinden şık altın takıların yakın planda izlendiği ve dinamik geçişlerin hakim olduğu reklam filminin çekimlerini tamamladı. Yönetmen Silvyo Behmoaras’ın çektiği ve yeni nesil rap sanatçısı Rozz Kalliope’nin “Senin Bir Tarzın Var” şarkısını seslendirdiği Piano Jewellery’nin reklam filmi Kasım ayında sinema salonlarında gösterimde olacak. Kampanya Künyesi Marka: Piano Jewellery Yapım: PW Ajans // Premiere Works x Rafkat Yönetmen: Silvyo Behmoaras Görüntü Yönetmeni: Firar Güney Kayran Söz : Ali Hikmet Yavuz – Gülşah Şenkal Müzik: 3K1A Music – Deniz Erdoğan Seslendiren: Rozz Kalliope

marketing europe & anatolia / 33


Kız


Gezi

zıldeniz’de Dalış... Dergimizin Ekim sayısında Petra, Kasım sayısında Wadi Rum yolculuğumuzu yazmıştım. Şimdi de kaldığımız yerden devam edip Akabe’ ye geçiyoruz.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Dergimizin Ekim sayısında Petra, Kasım sayısında Wadi Rum yolculuğumuzu yazmıştım. Şimdi de kaldığımız yerden devam edip Akabe’ye geçiyoruz. Wadi Rum’da çöl ortasında, kaya kovuğunda güne başladıktan sonra bir kısım yolu ciplerle bir kısım yolu da develerle gittikten sonra arabalarımızı park ettiğimiz yere vardık. Ancak otoparktan çıkmak pek kolay olmadı çünkü biri, aracımızın dibine park etmiş. Arabayı öne doğru hareket ettirince de ön tekerlekler kuma girdi ve kuma saplanıp kaldık. Bizi gören bir abi hemen yardımımıza geldi ve arabayı ittirip, kaktırıp, otoparktan çıkardık. Sonra da düştük Akabe yollarına. Wadi Rum ile Akabe arası yaklaşık 80 km. Ancak Akabe, Ürdün geneline göre çok farklı. Akabe’ye girerken tekrar po-

tekneye bindiğimizde bizden başka 7 kişi daha vardı. Öyle olunca biz durumdan hoşlanmadık tabii. Ancak tekne sahibi o kadar karaktersiz ki özür bile dilemedi. Arap ülkelerindeki bu sahtekarlık çok mide bulandırıcı :( Kaderimize boyun eğip, cümbür cemaat denize açıldık. Dalış noktasına varınca da bizim ekip, 3 gruba ayrıldı ve her gruba birer dalış rehberi atandı. Sırayla hepimiz atlayıp, dalışa başladık. Dalışı çok özlediğimiz için acayip mutlu olduk tabii. Fakat rehber çok acemi olduğu için 100 bar havamız varken, 45 dakika sonra dalışı bitirdi. Hevesimiz kursağımızda kalınca sinirlendik. Dalış yaptığımız yer Kızıldeniz ve sualtında milyonlarca minik renkli balıklar var. İnsan kendini kocaman bir akvaryumun içinde gibi hissediyor. Sadece

lis kontrolünden geçiliyor hatta bazen gümrük ofisine bile alabiliyorlar, sizi. Bizi aldılar, pasaportlarımızı kontrol edip sonra bıraktılar. Bizim Akabe ziyaretimizin amacı, dalış. 3 gece boyunca teknede konaklayıp, 4 gün dalış yapacağız. Tekne, Ayla diye bir yerde, Hyatt Regency Beach Club önünde bağlı. Arabaları park edip, dalış malzemelerimiz ve bavulları alıp tekneye biniyoruz. Anlaşmamıza göre teknede bizden başka kimse olmayacaktı çünkü teknede 5 kamara var ve biz 11 kişiyiz. Ancak sığabiliyoruz. Fakat biz

balıklar değil, mercanlar da inanılmaz güzel ve göz alıcı ve dokunursanız da can yakıcı. Dalış yaptığımız yer, Kızıldenizin en kuzeydoğusu. Sina yarım adasının en iç kısımda kalan körfez kısmı. Bu minik kısıma hem Ürdün’ün hem de İsrail’in kıyısı var. Kızıldeniz, Afrika ile Asya arasında yer alan, Hint Okyanusu’na bağlı bir deniz. Kızıldeniz adı, Yunanca Ερυθρά Θάλασσα ve Latince “Mare Rubrum” un çevirisinden almış. Kızıldeniz, yerel halk tarafından şap denilen mercan kamarketing europe & anatolia / 35


Gezi savaş pozisyonunda yerleştirilmiş. Biraz önce de bahsettiğim gibi ilk dalış bizim için hayalkırıklığı oldu. Sadece, Balon Balığı, Altın Balığı, Anemon Balığı, Papağan Balığı, rengarenk deniz tarakları, vs şeyler gördük sadece. İlk dalıştan sonra bir yemek molası verdik. Tekenede yemek alternatifi genelde gittiğiniz tekne ve ödediğiniz ücret ile alakalı oluyor. Mısır’da konakladığımız M/Y Odessey’deki yemeklerin

Kızıldeniz, yerel halk tarafından şap denilen mercan kayalıklarından dolayı “Şap Denizi” olarak da bilinmekte. yalıklarından dolayı “Şap Denizi” olarak da bilinmekte. Süveyş körfezinin kuzey ucundaki Kulzüm şehrinden dolayı Bahrü’l-Kulzüm ve üzerindeki, halk arasında şap denilen mercan kayalıklarından dolayı da Şap denizi adlarıyla tanınıyor. İçinden çıkılmaz güç durumlara işaret eden “şapa oturmak” tabiri, bu denizin kıyıya yakın sığ sularında seyreden küçük gemi ve kayıkların sık sık mercan kayalıklarına oturmasından kaynaklanmış. Bugün de özellikle Hint Okyanusu’ndan girişte rastlanan mercan kayalıkları ve küçük adacıklar Bâbülmendeb civarını, deniz ulaşımı açısından tehlikeli kılmakta. Daha öncesinde Mısır’dan çıktığımız dalış gezisinde bir kaç tane şapa oturmuş yük gemisi görmüştük. Aslında, Ürdün, dalış gezileri için Mısır kadar popüler değil. Ancak, bölgede dalış turizmini geliştirmek için Kızıldeniz’de Akabe limanı açıklarında askeri sualtı müzesi açılmış. Askeri yetkililer, bölgede bir deniz savaş müzesi oluşturmak için Akabe limanı açıklarında 28 metre derinliğe savaş tankı ve helikopter gibi 19 savaş aracı batırmış. Üstelik de bu savaş araçları Akabe limanı kıyılarındaki mercan kayalıklarına 36/ marketing europe & anatolia


Gezi

muhteşem olmasına rağmen burada ki yemek çok vasattı. Domates, salata söğüş, köri soslu patates, lahana salatası ve tavuk. Ben tavuktan nefret ettiğim için patates ve salata ile yetindim. Sonrasında ilk dalışa benzer iki dalış daha yaptıktan sonra günü bitirip marinaya geri döndük. Marinaya dönünce, tekne sahibi, klimaların çalışmadığı için bize, otel konaklamasını önerdi. Biz de bir gece önce çölde uyuduğumuz için tekneye nazaran daha temiz pak yerde kalıp, duş almayı daha mantıklı bulduk. Teklifi hemen kabul ettik. Tekne sahibi bize bir araç ayarladı, merkezde bir de otel ayarladı (otel parasını da kendisi ödedi). Hep birlikte otele gidip, odaları paylaştık. Sonra da yemek yemek üzere dışarı çıktık. Gittiğimiz yer, Akabe’nin merkezi (Old Town Souk). Merkez kısım hem çok sıcak hem de baharatlı yemeklerden dolayı, sokaklar çok ağır bir şekilde yağ ve yemek kokuyor. Sokaklarda bir sürü baharatçılar var. Ancak yemek yediğimiz yerin adını hiç hatırlamıyorum. Bir restaurant’ın önündeki masalara oturup yemek siparişi verdik. Ben jumbo karides ve içecek olarak da mango suyu söyledim. Mango suyu gelince zevkten dört köşe oldum çünkü konsantre değil gerçek mango suyu geldi.

Akabe, Ürdün’ün güneyinde, Akabe Körfezi kıyısında yer alan önemli bir liman şehri. Onu bir dikişte içip bir tane daha söyledim. Sonrasında jumbo karides geldi ancak çok fazla baharatlı sos kullandıkları için tadı karidesten başka her şeye benziyordu. Neyse ki mango güzeldi de akşamı kurtardık. Yemekten sonra biraz sokakları dolaşıp, marketten içecek bir şeyler aldık. Niyetimiz bir bara gidip oturmaktı ancak yemekten sonra öyle bir ağırlık çöktü ki direk otele döndük. Odada biralarımızı içtikten sonra uyuya kalmışız. Akabe, Ürdün’ün güneyinde, Akabe Körfezi kıyısında yer alan önemli bir liman şehri. Akabe vilayetinin merkezi olan şehrin nüfusu 70.000 civarında. Şehir Ürdün’ün denize açılan tek limanı olması sebebiyle stratejik bir öneme sahip. Ülkede çıkan fosfatın büyük çoğunluğunun nakliyesi , Akabe limanından yapılıyor. Akabe’nin hemen yanında İsrail’in Elyat şehri yer alıyor. Ürdün, halkının çeşitliliği ve özellikle ülkede yaşayan Filistinli’lerden dolayı Orta doğu’da dikkat çekiyor. Söylenene

göre nüfusun yarısı Filistinli’lerden oluşuyor. Ürdün’de diğer orta doğu ülkeleri gibi petrol ve doğalgaz kaynakları yok. Ancak çok fazla turist alan tursitik bölgeleri var, Wadi Rum, Lut Gölü (Tuz Gölü), Petra ve Akabe gibi. Petrolü ve doğal gazı yok ama en yüksek para birimi onların. Ürdün Dinarı, sterlinden bile daha pahalı. Akabe, dalış haricinde kültürel ve deniz turzimi için de uygun. Akabe’de İstanbul gibi, şehir sürekli değişip, gelişiyor. Biraz önce teknenin bağlı olduğu yer olan Ayla ismini telaffuz etmiştim. Ayla Oasis, şehrin en yeni gözde modern yerleşim yeri. İsrail’in Elyat sınırında yer alıyor. Bir yaşam kompleksi olan Ayla, 4,3 milyon metrekarelik alana kurulmuş ve 17 km sahili var. Kopmlex içerisinde, golf sahası, yapay göller, marina, oteller gece kulüpleri, alış veriş merkezi ve beach club’lar yer alıyor. Özetle, sadece Ayla Oasis’de vakit geçirip, 10 numara 5 yıldız bir tatil yapabilirsiniz. Ayla ismini ilk gördüğümde bana garip gelmişti, sonradan öğrendim ki Arap Yarımadası dışında inşa edilen ilk İslam şehriymiş, Ayla. Ancak bu tarihi kent, yeni kurulan Ayla Oasis ile aynı yerde değil. Antik kent, K. Hussein St.’te (K. Hussein Caddesi) yer alıyor. MS 650 yılında Akabe’de marketing europe & anatolia /37


Gezi

kurulmuş olan Ayla, İslamiyet’in 622 yılında kente ulaşması ile, 7 ve 11. yüzyıllar arasında Filistin’in en önemli limanı olarak kullanılmış. Bu antik kent hem Hicaz’ın ambarı, hem de Mısır’dan gelen hacıların, Mekke’ye giderken konakladıkları şehir ve ticari bir liman olmuş. Emevilerin inşaa ettiği ve daha sonra Haçlı Seferleri sırasında saldırıya uğrayan bu şehir zengin bir ticaret merkeziymiş. Misr adı verilen mimariye dayanarak inşa edilmiş olan Ayla’da kazı çalışmaları 1989 yılında başlamış. Buradan çıkan tarihi eserler Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyormuş. Tabiisi de biz müzeyi gezmedik. Ayla tarihi kentinin hemen yanında bir de kilise kalıntıları bulunuyor. 4. yüzyıldan kalma Roma Kilisesi’nin kalıntılarını görülebilirsiniz ancak pek bir şey kalmamış. Akabe’deki tarihi yapıların en önemlisi, Akabe Kalesi. Memluk Sultanı Kansu Gavri tarafından yaptırılan kale hala çok heybetli görünüyor. Bunların haricinde, Aqaba Heritage Museum ve Şerif Hüseyin Camii’ni de ge38 / marketing europe & anatolia

Antik kent, K. Hussein St.’te (K. Hussein Caddesi) yer alıyor. zebilirsiniz. Şerif Hüseyin, İngiliz Ajansı Lawrence ile Arap isyanına öncülük eden kişi. Bu cami de onun adına yaptırılmış. Akabe’nin sembolü olan beyaz renkli Şerif Hüseyin Cami, Ürdün’ün en büyük kubbeli camisiymiş. Eveeett, az biraz Akabe’deki gezilecek yerlerden bahsettikten sonra gezimize dönelim. Akşam otelde kalıp, sabah da kahvaltımızı ettikten sonra tekrar tekneye gittik. Ancak teknedeki misafirler hala oradaydılar. Neyseki odaların bir kısmını boşaltmışlardı. Biz kamaraya eşyalarımızı koyup, yerleştik. Sonra da dalış bölgesine doğru yola çıktık. Dalış yapacağımız yer Japanese Garden. Maximum 30 metre derinliğinde olan Japanese Garden’da, ateş mercanları, lahanaya benzeyen mercanlardan, siyah mercanlar, aslan balıkları, melekbalıkları, cornetfish (bunun Türkçe’sini bilmiyorum) , müren, orfozlar, resifler, kelebek balıkları gibi bissürü,

rengarenk şey var. biz bütün ekip atladık suya. Bu sefer gruplara ayrılmadık. Hep birlikte dalıp goy goy yapalım dedik. Hep birlikte olunca daha eğlenceli oluyor. Japanese Garden’da çok eğlendik. Arkadaşlarımızın bir kısmı fotoğraf çekerken biz de etraftaki canlılarla oynaştık. Yanlız, bir tane kutu balığı bana fena sardırdı. Uzun süre peşimde dolaştı. Dönüp baktığımda, göz göze gelince daha da hızlanıp göz hizama gelmeye başladı. Paletimle, uzaklaştırmaya çalışıyorum ama umurunda değil. Sonra umudu kesmiş olacak ki peşimi bıraktı. Keyifli Japanese Garden dalışından sonra hepimiz mtlu bir şekilde tekneye döndük. Yine aynı menüden oluşan öğle yemeğinin ardından biraz şekerleme yaptık sonra ikinci dalış olan Cedar Pride wreck (gemi batığı) için hazırlandık. Bu sefer gruplara ayrıldık ancak Nilüfer kulağındaki problemden dolayı dalışa katılmadı. Sadece ben ve dalış rehberi kaldık. Cedar Pride gemi batığı, Akabe’nin en popüler dalış noktası. Lübnan bandıralı olan bu yük gemisi, 1982’de çıkan yangında çok büyük hasar almış. 27 m derinlikte bulunan enkazdan çok şahane bir resif oluşmuş. İçeride çok çeşitli canlılardan oluşan bir yaşam başlamış. Gemi batırılırken içeride bir kısım hava boşluğu oluşmuş. Gemi içinden oraya girip, yukarı çıktığınızda o hava boşluğuna erişiyorsunuz. Hatta oraya ulaşıp ağzınızdan regülatörün maps’ı çıkarıp nefes alabiliyorsunuz. Biz de rehberle o boşluğa çıktık ama ben maps’ımı çıkarmadım. Kim bilir kaç kişinin nefesi vardır ve çok pistir. Hijyenik olmaz düşüncesiyle maps ağzımda, bakındıktan sonra dalışa devam ettik. Hijyen önemli.80 metre uzunluğunda olan gemi dalış için çok eğlenceli. Bir yerinden girip diğer tarafından çıkıyorsunuz. Daracık koridorlar, karanlık odalar, içinde yaşayan canlılarla tam eğlencelik olmuş.


Gezi Ancak ben karanlıktan çok korkutuğum için bazen tırstığım oldu. Ama çok keyif aldım. Geminin olduğu yer dalış şamandırasıyla işaretlenmiş. O yüzden kıyıdan, şnorkel ile dalış yapanlar için de kolay bulunabiliyor. Geminin sancak tarafı 10 metre derinlikte ve şnorkel ile dalındığında da görülebilecek seviyede. O yüzden hem acemi hem de deneyimli dalgıçlar için harika bir yer. Ben bu batık dalışından acayip çok keyif aldım, tüpüm bitene kadar da doya doya daldım. Sonra batığa veda edip dalışı bitirdik. Üçüncü dalışı yakınlarda bir reef’te yaptık. O da ilk dalış gibi minnak balıklar ve mercanlarla doluydu. Dev akvaryumda dolanıp, hayran hayran su altını izledik. Üçüncü dalıştan sonra tekne tekrar marinaya yanaştı. Biz de duşlarımızı alıp yemek yemek için dışarı çıktık. Ayla Oasis, merkezden uzak ve tam olarak açılmamış. Dolayısıyla içeride çok az mekan var. bizim teknenin karşısında Hyatt Regency Otel vardı. Dışardan bakınca da çok büyük görünüyordu. Biz de Nilüfer ile içine bakmaya girdik. Baktık ki içeride çok güzel restaurantlar var, orada yemek yemeye karar verdik.

Lübnan bandıralı olan bu yük gemisi, 1982’de çıkan yangında çok büyük hasar almış. Açık büfe yemek, 25 JOD ancak akollü içecekler hariç. Üstelik canlı müzik de var. bizim diğer ekip, araç ile old town’a gitti. Biz de Nilüfer ile Hyatt Regency’de kaldık. Otelin mutfağı çok zengin olduğundan çok çeşit yemek vardı ve hepsi de çok lezzetliydi. Ben en çok mezgit balığını sevdim. Yemek mezgit

olunca da yanına Yeni Rakı lazım geldi. Barda görür görmez gözüme kestirmiştim zaten. Yemeklerimii alıp, bahçede kendimiz güzel bir masa bulduk. Bir yanda deniz, bir yanda hoş ezgilerle canlı müzik; inanılmaz keyifli oldu. Müzikleri bizim türkülere çok benziyordu ki çoğu da aynıydı. Müzik kültürüm çok olmadığı için bu konuda çok detay veremeyeceğim ama Nazende sevgilim şarkısını bile söylediler. Belki böyle yazınca beni anlarsınız. Biz ortamı ve yemekleri çok sevdiğimiz için epeyce oturduk orada. Saat geç olunca da uyumak üzere tekneye geri döndük. Ancak teknede, kötü bir sürpriz karşıladı bizi, kamaranın içi sivrisinek doluydu. Tabii, klima da çalışıyor. Klimanın bozuk olduğuna pek inanmamıştım ben çünkü arap ırkı hiç güven vermiyor bana. O yüzden alt kısımda mürettabatın olmadığı bir vakit, Nilüfer’ın itirazlarına rağmen, sigorta ve gösterge panellerini kurcaladım. Klima gerçekten çalışmıyormuş. Kamaradaki sivrisinek ve sıcak yüzünden orada uyuyamayacağımı anlayıp, yorganı ve yastığı alıp üst kata çıktım. Niyetim orta kattaki havuzlukta uyumak. Benim gibi düşünen başkaları da marketing europe & anatolia /39


Gezi

olmuş. Kendime bir yer bulup, yorganı serdim, yastığı da koyup, yattım. Sabaha kadar deliksiz uyumuşum. Sabah güneşi üzerime vurup da yanmaya başlayınca uyandım. Bir süre sonra herkes uyandı ve kahvaltımızı ettik. Kahvaltıdan sonra tekneye günübirlik tatilciler geldi. Hepsi tombik tombik teyzeler. Hiç biri dalış yapmıyor. Öyle teknede takılmaya ve yüzmeye gelmişler. Bir rahat vermediler bize teknede. Dalış için tekrar marinadan ayrıldık. Diğer günlere nazaran biraz daha erken ayrılmıştık. Erken saatler, köpek balıklarının beslenme saatleri. O yüzden, dalış liderimiz köpek balığı görebileceğimizi söyledi. Ancak onun için biraz derin dalış yapacakmışız. Derin dediği 30 – 35 metre civarı. Nilüfer ile birlikte hazırlanıp, dalışa başladık. Ancak dalış yaptığımız bölgenin adını hatırlamıyorum. Bir reef’in yanında dalışa başladık. Reef, duvar gibi ve aşağısı oldukça derin. Reef boyunca epey dolandık ancak köpek balığı göremedik. Kurbağa balığı ve su kaplumbağası gördük sadece, bir de bissürü renkli minik balıklar. Ama köpek balığı görebilme düşüncesi bizi çok heyecanlandırmıştı. Köpek balığı göremedik ama dalış yapmaktan dolayı aldığımız keyifle yukarı çıktık. Aynı menüden oluşan öğlen yemeğinden sonra ikinci dalışa başladık. İkinci dalış, bir tane uçak batığı ve sonra da tank ba40 / marketing europe & anatolia

Ağustos ayında ben, Seçil ve Özgül’ün doğum günleri vardı :) tığı. İlki, C130 Hercules transport aircraft. Kral II. Abdullah’ın, dalış turizmine kazandırdığı batıklardan biri olan kargo uçağı batığı, 16 metre derinliğinde bulunuyor. Kargo uçağı olduğu için tamamen boş sadece kokpit kısmı var görsel olarak. Ancak kokpit kısmı da görülmeye değer çünkü o kısımda üzerinde pilot giysisi bulunan bir iskelet var. Ben uzaktan görünce emin olamamıştım ancak yakınına gidip de görünce epey hoşuma gitti. İyi fikir. Uçak 16 metre derinlikte bulunuyor ve dip yüzeyi dümdüz. Uçağın boyu, kuyruk ile birlikte 30 metre, kanat aralığı ise 40 metre civarında. Oldukça büyük bir uçak ve içi de kocaman. Oldukça rahat hareket dilebiliyor içinde İçinin kocaman olmasına rağmen yine de orada bulunmak biraz ürkütücü. Uçakta görülecek pek fazla bir şey olmadığı için çok vakit geçiremedik orada, sonra da su altından giderek tank batığına ulaştık. “Tank” olarak bilinen M42 “Duster” uçaksavar aracı, uçağa çok yakın. 1999 yılında batırılan, paletli tank yaklaşık 6 metre derinlikte ve sahile çok yakın. O yüzden plajdan yüzüp, şnorkel ile dalan

da çok insan var. biz dalış yaptığımız sırada yukarıda en az 50 kişi vardı. Bir sürü bacak ve popo, dalış sırasında öyle şeyler görmek hiç eğlenceli değil. Dalışın bütün gizemini bozuyor. İnsan kalabalığı yüzünden ağız tadıyla fotoğraf bile çekemedik. Çok sığ olduğu için bir sürü de acemi dalgıç var, tabii. Dalış liderleri, adamları enselerinden tutmuş, çekiştire çekiştire daldırıyorlar. Onlar da uzaylı görmüş masum köylüler gibi, etrafa gülücükler saçarak, takılıyorlar :) Bizim için komik bir deneyim oldu. Tankı da gördükten sonra tekneye döndük. Üçüncü dalışta her hangi bir batık falan yoktu. Biz yine cümbür cemaat dalıp, dalışın keyfini çıkardık. Akabe’de üç farklı dalış bölgesi var ancak bunlar bir birine çok yakın; North Bay, Visitors Bay ve South Bay. Oralarda da şu dalış noktaları var. North Bay’de; Power Station, First Bay South, First Bay North, Eal Garden. , Visitors Bay’de; King Abdalla Reef, Black Rock, Cable Reef, Rainbow Reef, Cedar Pride (Wreck), Japanese Gardens, Gorgone I ve Gorgone II. South Bay’de C130 Hercules transport aircraft, The Tank and 7 Sisters, New Canyon – Olivers Canyon, Yellowstone Reef, Blue Coral, Kiwi Reef ve Moon Valley and Puffer Rock. Bu bilgilerin kaynağı: http://www.dive-inaqaba.com/dive-sites/. Dilerseniz dalış haritalarına oradan da bakabilirsiniz. Marinaya vardığımızda, yemek için dışarıya çıkmak yerine, dışardan yemek söyledik. Ortaya karışık yaptırdık; kebap, et ve deniz ürünleri. Sonra hepimiz üst havuzlukta toplanıp hep birlikte yemek yedik. Ağustos ayında ben, Seçil ve Özgül’ün doğum günleri vardı. Bir tanecik hocamız Mehmet Emre, bunu unutmamış ve doğum günü kutlaması için kocaman bir pasta almış. Yanına da şampanya. O akşam üçümüzün doğum gününü kutlayıp, eğlendik . Akşam yine kamaraya inemeyip, yuka-


Gezi rıda uyuduk. Açık havada yıldızların altında uyumak hepimize iyi geldi. Ertesi gün dalışlarımızın son günü olacak. Son gün de yine cümbür cemaat dalmayı tercih ettik. Bizler su üstünde olduğu kadar su altında da, birlikte çok eğleniyoruz. Ancak son gün, uçak batığına tekrar daldık. Fotoğraflar falan çekip, uçakta oynadık biraz. O gün de 3 dalış yaptıktan sonra dalış malzemelerimizi yıkayıp, tekneye astık. Hava çok sıcak olacağı için biz marinaya gidene kadar çabucak kurudular. Oradaki rüzgarlara, fön rüzgarları adını verdik çünkü çok sıcak. Ben dalışa giderken, dalış elbiselerimi, regülatörümü, maske ve paletlerimi götürdüm sadece. Bir de dalış bilgisayarımı. BC’yi (denge yeleği) tekneden kiraladım. Çok malzeme taşımaya üşendim. Donanım açısından dalış, çok meşşekkatli bir spor. Bir sürü ekipman var ve onları yıkayıp, tuzdan arındırmak çok zor. Dalış işi, hiç tembellere göre değil. Tekne marinaya yanaştığında biz bavullarımızı hazırlamıştık bile. Vakit kaybetmeden yola çıkalım dedik, çünkü bizim araç eski ve gitmiyor. Biz diğer arkadaşlardan önce yola çıktık. Akabe’den sonra roatamız, Amman. Bir gece de Amman’da kalıp, döneceğiz. Akabe ile Amman arası yaklaşık 340 km ve 4,5 saat falan sürüyor. Amman’a gitmek için iki farklı rota var; Jordan Valley Highway (otoyol) ve Desert Highway. Biz, kısa olduğu için Dead Sea’nin kıyısından geçen Jordan Valley Highway’i tercih ettik. Arabayı ben kullanacağım için hava kararmadan yolun bir kısmını almak istedim. O yüzden yemek falan yemeden direk yola çıktık. İlk benzinciye uğrayı depoyu doldurduk. Su, çikolata ve ıvır zıvır alıp yola koyulduk. Saat 19:00 gibi Ayla Oasis’ten çıkmış olduk. Otoban dedikleri yol, tek şerit bir yol ve çölün ortasında gidiyorsunuz. Etrafta

Kargo uçağı batığı, 16 metre derinliğinde bulunuyor. Kargo uçağı olduğu için tamamen boş sadece kokpit kısmı var görsel olarak hiç bir şey yok. Arabada radyo, teyp vs hiç bir şey çalışıyor. Arada bir Nilüfer, spotify açıyor ancak çölde internet olmadığı için o da çalışmıyor. Hava kararana kadar bir şekilde idare ettik. Ancak hava karardıktan sonra o yol, bitmek bilmedi. Gece yolda giderken, karşıdan gelen araçların farları insanın gözlerini mahvediyor. Yollarda hiç aydınlatma yok, o yüzden herkes uzun farları kullanıyor. O da sürücülerin gözlerini mahvediyor. Karşıdan gelen araçların çoğu kamyon ve geçerlerken arabayı savuruyorlar, resmen. Çöl boyunca bir iki de kum fırtınasına denk geldik. Arabayı hortumun içine alıp uçuracak sandım bir ara. Tüm bu zorluklar yetmiyormuş gibi bir de kasisler var. yerleşim yerlerine yaklaşırken yollarda çok geniş kasisler var. hava karanlık olduğu için ka-

sisleri görmüyorsunuz. Bir çok yerde, kasis uyarı işareti de yok. Ancak üzerinden uçarken far ediyorsunuz kasisi :( Böyle zorlu yollarda araba kullanarak 6 ssat sonra Amman’a vardık. Yolda hiç mola vermediğimiz için çok acıktık. Hemen Google maps açıp en yakın Mc Donalds’ı bulduk. Otele uğramadan direk oraya gittik çünkü o saatte tek açık yer orasıydı. Amman’daki Mc Donald’s şimdiye kadar gördüğüm en teknolojik Mc Donald’s idi. Kiosk üzerinden sipariş verip, kredi kartı ile ödeyip sonra da yemeğnizi alabiliyorsunuz. Üstelik angus eti seçeneği de var. hamburgerdeki köfte de gerçek etten yapılmış. Çok iyiydi. Yemeğimizi yedikten sonra otelimize zor attık kendimizi. 6 saat araba kullanmak çok yormuş beni. Uçağımız öğlen vakti olduğu için Amman’ı gezme şansımız olmadı. Otelde kahvaltımızı edip kalıbı dinlendirdikten sonra Polonyalı arkadaşlarımızla vedalaştık ve havaalanına doğru yola çıktık. Dandik arabamızı iade ettikten sonra evimize döndük.

marketing europe & anatolia /41


Gameon

Xbox One S All-Digital...

Xbox One S All-Digital, Türkiye’deki oyun severlerle buluştu. Xbox One S All-Digital Türkiye’de satışa çıktı. Disk sürücüsü bulunmayan konsol, kullanıcılarına tamamen dijital bir oyun deneyimi sunuyor. Tamamen dijital oyunlardan oluşan ve her yerden erişilebilen kütüphanesiyle dikkat çeken ürün, gücünü bulut teknolojisinden alıyor. Kullanıcılar, oyunlarını, kayıtlarını, yedeklerini bulutta saklayabiliyor ve istedikleri yere kolayca taşıyabiliyor. Türkiye’de ilk olarak Hepsiburada ve Vatan Bilgisayar’da satışa sunulan Xbox One S All-Digital, içerisinde Sea of Thie-

ves, Minecraft ve Forza Horzion 3 oyunları ön yüklü olarak geliyor. Yeni çıkan oyunları anında oynama şansı Xbox One S All-Digital, ön sipariş ve ön yükleme imkanlarıyla sabırsız oyuncuları sevindiriyor. Yeni çıkacak oyunları heyecanla bekleyen ve herkesten önce oynamak isteyen kullanıcılar, Xbox One S All-Digital sayesinde oyunları çıktıkları an oynayabiliyor. Dijitale yönelen oyun severler, Adil Kullanım Kotası’nın da kaldırılmasının ardından fiziksel yerine sınırsızca indirebildikleri dijital oyunları tercih ediyor. Ayrıca Xbox Game Pass ile 100’ün üzerinde oyunu keşfederek ve indirerek dijital oyun kütüphanesini genişletebiliyor. Xbox konsolları ve PC’lere özel bir servis olan Game Pass, aylık 29.99 TL fiyatıyla her ay yeni ve güncel oyunları kullanıcılarına sunuyor. Yüksek performansına göre uygun fiyat 4K çözünürlüğüyle Ultra HD video akışı sunan ürün, 1TB HDD depolama alanıyla da dikkat çekiyor. Xbox One S AllDigital içerisinde 8 çekirdekli 1,75 GHz Custom Jaguar işlemci, 1,4 teraflopluk ekran kartı ve 8 GB DDR3 RAM bulunuyor.

Wolfteam Türkiye Kupası... Netmarble Türkiye’nin, Wolfteam oyunu için düzenlediği ve Türkiye’nin en güçlü espor takımlarının mücadelesine sahne olan Wolfteam Türkiye Kupası muhteşem bir derbiyle final yaptı. 1907 Fenerbahçe ve Galatasaray Espor takımları Estanbul Gaming Center’da karşı karşıya geldi. Şampiyonluk kupasına uzanan Galatasaray Espor 35 Bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Wolfteam Türkiye Kupası’nın sahibi Galatasaray Espor Wolfteam Türkiye Kupası lig aşamasını 48 puanla rekor kırarak lider tamamlayan 1907 Fenerbahçe Üst Kodu haritasında başlayan maçı 16-13’lük sayıyla kaybetti. 1907 Fenerbahçe Şehir Meydanı haritasında oynan ikinci maçı 16-8 skorla kazanarak durumu eşitledi. Saray Haritası’nda oynanan üçüncü maçı Galatasaray Espor 16-7 kazanarak tekrar öne geçti ancak büyük bir çekişmeye sahne olan dördüncü maçın oynandığı İstasyon Haritası’nda maçı 16-15 ile 1907 Fenerbahçe kazandı ve durumu 2-2’ye getirdi. Kapadokya Haritası’nda oynanan beşinci ve son maçta Galatasaray Espor oyuna ağırlığını koydu ve maçı 16-11 kazanarak şampiyonluğa ulaştı. 42 / marketing europe & anatolia

Şampiyonluk kupasını Galatasaray Espor Takım Kaptanı Cenk ‘CombatStar’ Erşahin’e Netmarble EMEA Marketing ve Operasyon Direktörü Mesut Üzümcü takdim etti. Son 3 yıldır 1907 Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu turnuvada Galatasaray Espor ilk defa rakibine üstünlük sağlayarak şampiyon oldu. Bu yıl kupayı alan Galatasaray Espor takım kaptanı Cenk ‘CombatStar’ Erşahin geçtiğimiz yıl da 1907 Fenerbahçe’nin kaptanı olarak kupaya uzanmıştı.


Gameon

Overwatch 2... taşıyan devam oyunu Overwatch 2’yi duyurdu. Oyuncular Overwatch 2’de dünyayı çevreleyen korkunç tehditlerle başa çıkabilmek için işbirliği görevlerine katılarak takımlar oluşturan, güçlerini arttıran ve birbirlerine destek olarak ayakta kalmayı başaran dünya kahramanlarının rollerine bürünecek. Rekabetçi Overwatch’ın evrimleşmiş yeni halinde oyuncular, birbirleriyle de savaşmaya devam edecek ve var olan başarımları ile loot koleksiyonlarını daha da ileri taşıyacaklar. Oyunun yeni kahraman listesi, yeni jenerasyon kahramanları, uluslararası ölçekteki yeni haritaları ve ilk kez oyunda yer alacak Push haritası ile Overwatch dünyasının sınırları daha da genişleyecek. “Overwatch 2 ile ilk oyunun çıkışından beri oyuncuların oynaDünya çapında 50 milyondan fazla oyuncu* hedeflere ulaşmak, bizimse oluşturmak istediğimiz işbirlikçi, hikâye odaklı mak, payload’ları itmek ve gelecek için mücadele etmek için deneyimi ortaya koyuyoruz,” diyor Blizzard Entertainment’ın Blizzard Entertainment’ın sevilen takım bazlı nişancılık oyubaşkanı J. Allen Brack. “Bu destansı hikâyeyi oyunun içinde nu Overwatch®’ta bir araya gelecek. Bugün, biletleri tamaanlatmak, oyunculara Overwatch ile ilgili sevdikleri her şeyi men tükenen BlizzCon 2019’da seyircilerin ve yayına çevrive çok daha fazlasını deneyimletmek, favori kahramanlarını miçi katılan milyonların huzurunda Blizzard Entertainment, geliştirmek ve kişiselleştirmek etrafına örülü yepyeni işbirlikOverwatch dünyasına ve hikâyesine daha yakından bakan çi (co-op) bir deneyim sunmak için sabırsızlanıyoruz.” ve orijinal oyunun eleştirmenlerden tam not alan dünya kalitesindeki PvP (oyunculara karşı) rekabetini daha da ileriye

StarCraft II... Sons of Korhal’ın lideri olan Arcturus Mengsk nihayet Starcraft II evrenine giriş yaptı ve tüm gaddarlığıyla iradesini herkese kabul ettirmeye hazır. Mengsk, bir Co-op Komutanı olarak zorunlu hizmet altındaki işçi ve askerleriyle rakiplerine hemen baskı kuruyor ve oyunun ilk safhalarından itibaren gücünü kabul ettiriyor. Kolayca gözden çıkarılabilen askerleri, alt edildiklerinde silahlarını düşürüyor ve başka bir asker bunu yerden alarak savaşa devam edebiliyor. Mengsk, enerji yerine İmparatorluk Yetkileri adında bir kaynak kullanıyor. Bu kaynağı, Kraliyet Muhafızlarını eğiterek veya onların rütbelerini arttırarak oluşturuyorsunuz. İmparatorluk Yetkileri büyüdükçe Mengsk daha güçlü ve tartışmalı yeteneklere sahip oluyor. Hemen StarCraft II’ye girerek Mengsk’in sadık ve devasa ordularını kontrol etmeyi deneyebilirsiniz. Mengsk’i daha yakından tanımak için lütfen şu bağlantılara göz atın: Yeni Co-op Zorluk Seviyesi: Brutal + Co-op oyuncuları, mevcut Hard ve Brutal ayarlarının ötesinde bir zorluk seviyesini deneyimleme şansı bulacak.Brutal + seviyesinde oynarken Amon birden fazla mutator’un avantajını kazanacak ve bunların her biri oyunun zorluğunu kend-

ine has bir biçimde arttıracak. Bir arkadaşınızla güçlerinizi birleştirerek Brutal+ zorluğunun 6 farklı seviyesi arasından seçim yapabileceksiniz. Bunların her biri git gide daha da zorlu (ve büyük ödüller sunan) bir hal alacak. Brutal +, ayrıca rastgele mutator setleri oluşturarak oyuncular için bir Mutasyon Sınavı (Mutation Challenge) ortaya çıkaracak. Bu sınavı başarıyla geçenler ilave deneyim kazanacaklar.Brutal+ ayarında kendinizi sınamaya hazır mısınız? marketing europe & anatolia / 43


Kültür - Sanat

Zana’art Fotoğraf Sergisi... Zana’art Fotoğraf Sergisi Lexus Dolmabahçe Showroom’da sanatseverlerle buluştu. Yaptıkları farklı mesleklerin yanında fotoğraf sanatına da gönül veren Prof. Dr. Oktay Demirkesen, Prof. Dr. Bülent Alıcı, Ahmet Apdiç ve Şeref Atik’in Anadolu’nun çeşitli yerlerinde kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri fotoğrafladıkları Zana’art Fotoğraf Sergisi’ne iş ve sanat dünyasından çok sayıda sanatsever katıldı. 8 Aralık Pazar gününe kadar Süzer Plaza’da devam edecek sergide, teknolojik gelişmelerle birlikte değişime uğrayan üretim ve tüketim alışkanlıklarının çağlar boyu süren geleneksel meslekler üzerindeki etkileri, dört fotoğrafçının objektifinden anlatılan bir hikaye ile sanatseverlere aktarılıyor.Oktay Demirkesen, bu projeyi geliştirerek devam etmek istediklerini ifade ederken, Bülent Alıcı da sanatseverler açısından bu serginin yeni bir soluk getireceğini ifade etti. Ahmet Apdiç Zana’art Fotoğraf Sergisi’ni uyumlu bir ekip çalışmasının ürünü olarak tanımlarken, Şeref Atik ise fotoğraf severleri bu sergide gözleriyle değil kalpleriyle gören bir grup fotoğrafçının çektiği karelerin beklediğini söyledi.

Sağlıklı Yaşam Kuralları... Kitap okumayan çocuk kalmasın diye kaliteli kitapları uygun fiyatlarla Şok işbirliğiyle sunan Sabri Ülker Vakfı “Sağlıklı Yaşam Kuralları” adını taşıyan çocuk kitaplarını, Türkiye genelinde tüm Şok Marketler’de anne, baba ve çocuklarla buluşturdu. Sabri Ülker Vakfı, bu kez toplumun daha geniş kesimlerine ulaşmak hedefiyle Sabri Ülker Vakfı Yayınları’nı hayata geçirdi. Çocuk Kitapları, Popüler Bilim ve Akademik Yayınlar olmak üzere üç farklı kategori de alanının çok satanları ve gelecek vaat eden yeni eserlerini bünyesine alarak okurla buluşturacak olan Sabri Ülker Vakfı Yayınları, uluslararası alanda tıp ve beslenme alanında ses getiren kitapları da Türkçe’ye kazandıracak. Seri, “Dikkat Zehirli Olabilir”, “Gözünü Dört Aç”, “Haydi Banyoya”, “Haydi Hareket Et”, “Sakin Ol”, “Yeterli ve Dengeli Beslen” adını taşıyan altı kitaptan oluşuyor. 44 / marketing europe & anatolia

Hayvan Çiftliği... George Orwell’in kült eseri Hayvan Çiftliği kitaba özel tasarlanan çamurdan heykel fotoğraflarının yer aldığı koleksiyon baskısıyla raflarda. 20. yüzyılın totaliter rejimlerini zamana meydan okuyan, geleceğe ibret niteliğinde bir anlatıya dönüştüren, 70’in üzerinde dile çevrilmiş hikâyenin tüm kahramanları; Snowball, Napoleon, Squealer, Boxer ve diğerleri, bu kez çamurdan heykel olarak sayfalarda canlanıyorlar. Kendi kendilerini yönetmek için çiftliğin gaddar sahibini deviren ve kendi bağımsızlıklarını ilan eden hayvanların birbirine düşürülmesinin, adaletsiz düzenin yine yolunu bulmasının ve bir ütopyadan adım adım inşa edilen korku rejiminin hikâyesi, tüm insanlığa bırakılmış bir uyarı niteliğinde. George Orwell’in modern zaman fablı Hayvan Çiftliği, koleksiyonerler için hazırlanan bu özel baskısıyla bir kez daha okurların karşısında.


Kültür - Sanat

İBB Şehir Tiyatroları Aralık Ayı... İbb Şehir Tiyatroları Aralık Ayında 1’i Yeni, 35 Oyunla Seyirciyle Buluşuyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Aralık ayında 1’i yeni, 35 oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Aralık ayında sahnelenecek oyunlar: Amanvermez Avni, Uzlaşma, Ay Işığında Şamata, Çın Sabahta, On İki Öfkeli Adam, İki Efendinin Uşağı, Ay Carmela!, Şahane Züğürtler, Hisse-i Şayia, Can Yeleği, Hastalık Hastası, Kahvede Şenlik Var, Macbeth, Tatlı Kaçık, Komik-i Şehir Naşit Bey, Hayal-i Temsil, Ocak’ta Bahar, Vahşi Batı, Ben Çağırmadım, Matruşka, 12. Gece, Karıncalar-Bir Savaş Vardı, Saadet Hanım ve çocuk oyunları Yaşayan Sayfalar(Yeni Oyun), Üzgün Ağaçlar Ülkesi, Bisküvi Adam, Rüya, Yaşasın Barış, Pollyanna, Bir Kümes Hikâyesi, Harikalar Mutfağı, Palyaço Prens, Bir Gün Ayakkabımın Teki, Karagöz Çiftlik Bekçisi, Elma Kurdu Kırtık.

Zorlu PSM’de Tango... Dans ve caz dolu yepyeni bir hafta ile Zorlu PSM’de izleyicinin temposu bu hafta da bir an bile düşmeyecek. Dünya Tango Günü’ne özel repertuvarı ile Tango esinli klasik müzik bestecilerinden film müziklerine kadar uzanan topluluk TangoNEVA, Türkçe pop’un en çok sevilen isimlerinden, müzik kariyerinde imza attığı başarılarla hafızalarımıza kazınan sevilen müzisyen Ayşegül Aldinç, bir yol, bir arayış, bir kayboluş ve bir yeniden yaradılış hikayesi olan Cevat Şakir’in Halikarnas Balıkçısı’na dönüşmesini anlatan “Mavi Sürgün” ve heavy metal dünyasının en geniş vizyonlu ekiplerinden Amorphis PSM izleyicisinin sabırsızlıkla beklediği etkinlikler arasında haftanın öne çıkanları olarak göze çarpıyor. Zorlu PSM, 11 Aralık Dünya Tango Günü’ne özel repertuvarı ile TangoNEVA’yı ağırlıyor. Tamamıyla kadınlardan kurulu, repertuvarı farklı dillerde Klasik Tango şarkıların-

ve Bale, Borusan İstanbul Filarmoni ve Tekfen Filarmoni orkestralarının kıymetli altı üyesinden oluşan TangoNEVA müzisyenleri, uzun yıllara dayanan klasik müzik alanındaki deneyimlerini Tango türüne taşımaktadır.

dan Piazzolla’nın Tango Nuevo’suna, Tango esinli klasik müzik bestecilerinden film müziklerine kadar uzanan topluluk, 2012 yılında piyanist Ayşe Nil Ülgener tarafından kuruldu. İstanbul Devlet Senfoni, İstanbul Devlet Opera marketing europe & anatolia /45



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.