marketing europe & anatolia Sayı: 090

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Kasım 2019 Sayı: 90

retorik

Kaos Sarmalı...

kelebeğin fırtınası

Minnet duyduğumuz insanlara...

lu

8

ut K z . ı ım n.. ş a lsu Y . o



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 90 Tarih: Kasım 2019 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr. Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia http://aea.eksantrik.com aeanews@gmail.com Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay Danışman Abdullah Ekşioğlu

Kısa Kısa

04 - 07

Teknoloji

10 - 11

retorik

13

Medya Dünyası

14 - 15

Röportaj

16 - 20

kelebeğin fırtanası

23

Reklam dünyası

24 - 25

İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi

Kampanyalar

27 - 35

Gezi

36 - 42

Game On

44 - 45

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

Kültür Sanat

46 - 47 marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

Sekiz yaşındayız... Merhaba, Dergimiz 8 yaşında mutlu ve gururluyuz. Sekiz yıl boyunca bize inanan, digital ortamda dergimizi sürekli paylaşarak yaygınlaşmasına katkıda bulunan dostlarımız oldu ve en önemlisi bize güç veren okuyucu dostlarımız oldu. Dostluklarımızın baki olmasını diliyorum. Dergimize haber, röportaj sağlayan sevgili halkla ilişkilerci dostlarıma ayrı ayrı teşekkürler. Ne denir bilmiyorum. Sekiz yıldır dışarıdan tek kuruş girdi olmadan yayın hayatında ayakta kalan başka bir süreli yayın var mı doğrusu bilmiyorum. Buradan bu mucizeyi gerçekleştirmede katkısı bulunan bugün aramızda olan ya da olmayan tüm dostlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Bu sekiz yıl boyunca benim yanında olan ve bana tüm yazılarıyla ve fikirleriyle destek veren Gameon sayfalarımızı hazırlayan oğlum Ali Erdem Ekşioğlu'na özellikle teşekkür ederim. Dergimizin danışmanı ve retorik köşesi yazarı reklam filmi yönetmeni sevgili eşim Abdullah Ekşioğlu'na tüm bu süreçte dergimize katkılarından dolayı çok çok teşekkürler :) Dergimiz reklam yazarı Nurgül Günay Eryıldır'a dergimize yazılarıyla değer kattığı ve arkadaşım olduğu için teşekkürler :) Sekiz yıldır neredeyse tüm dünyayı bir ucundan bir ucuna gezen ve bizimle gezdiği yerleri paylaşan sevgili gezi yazarımız Seval Duban'a teşekkürler :) Seval Duban'ın o keyifli yazılarını rahatça okuyabilmemiz için bir kitapta topladık :) Seval Duban'la Gezi Günlükleri isimli Kitaba google play kitap'dan ulaşabilirsiniz. Sevgiler

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Marka Konferansı 20’nci yaşında... MARKA Konferansı 20’nci yılında İstanbul markasını merkezine alıyor ve tüm dünyada İstanbul rüzgârı estirecek büyük bir sorumluluğa liderlik yapıyor. 20 yıldır Yürekli Konferansları tarafından düzenlenen ve kendisi de tüm iş dünyasının örnek aldığı bir sürdürülebilirlik ve marka hikayesi haline gelen, Türkiye’nin en güçlü iş ve fikir platformu MARKA Konferansı, Yapı Kredi World ana sponsorluğunda, 18-19 Aralık’ta, Çırağan Palace Kempinski’nin saray binasında büyük bir katılımla gerçekleşecek. 20’nci yılını, Türkiye’nin en değerli markası İstanbul’a adayan MARKA Konferansı’nda bu yıl tüm markalara, iş liderlerine, kanaat önderlerine ve sivil toplum kuruluşlarına İstanbul markasının dünyadaki algısını hak ettiği noktaya yükseltme hamlesi için çağrı var. MARKA Konferansı’ndan İstanbul için açık çağrı Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı, MARKA Konferanslarının kurucusu Ayşegül Yürekli Şengör “İş dünyasının en güçlü platformlarından biri olan MARKA Konferansı’nın 20’nci yılında çok değerli ve anlamlı bir çıktı yaratma sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. Bu yüzden,

var olduğu günden beri İstanbul’dan ilham alan; cesur, kozmopolit, dinamik, renkli, yenilikçi, farklı görüş ve inançları kucaklayan karakteriyle İstanbul’a çok benzeyen MARKA Konferansı, bu yıl İstanbul markası için bir sıçrama tahtası olmayı hedefliyor. MARKA Konferansının gücünü kullanarak İstanbul markasının geleceği için tüm paydaşlarımızla birlikte düşünmeye ve akıl üretmeye kararlıyız.” dedi.

People Make The Brand 2019...

Her yıl merakla beklenen Türkiye’nin işveren markası konferansı People Make The Brand, 2019’a konuşmacıları ve ele aldığı konularıyla damga vuracak. İş dünyasının insana bakışını her yıl araştırmalar ve sektörün güçlü isimleri ile birlikte ele alan Türkiye’nin en önemli işveren markası konferansı People Make The Brand, 7. yılında alanında uzman isimlerle “Psikolojik Sermaye”yi ele alıyor. Universum Orta Doğu Direktörü ve Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Evrim Kuran’ın açılışını yapacağı

4 / marketing europe & anatolia

konferansın moderatörlüğünü Serdar Turan yürütecek. Konferansın konuşmacıları arasında, psikolog ve yazar Prof. Dr. Acar Baltaş; Avrupa Uluslararası Lider Kadın Ödülü sahibi öğretmen Dilek Livaneli; Boston Orthodontics Kurucusu Diş Hekimi Elif Keser; iş insanı ve girişimci Gözde Akpınar; deneyimli gazeteci, yazar Önder Abay, eğitim bilimci, yazar Dr. Özgür Bolat; KFC Genel Müdürü Tunç Tunaveli; Universum Yönetim Kurulu Başkanı, StepStone Veri ve İçgörüden Sorumlu Genel Müdürü Yusuf Azoz; Universum Stratejik Danışma Kurulu Başkanı Claudia Tattanelli yer alacak. Garanti BBVA’nın ana sponsorluğu ve Universum’un katkısıyla Dinamo Danışmanlık tarafından düzenlenen People Make The Brand, 29 Kasım 2019’da Fairmont Quasar İstanbul’da iş dünyasının yöneticilerini, akademi dünyasından önemli isimleri, işi insan olan her sektörden profesyoneli, girişimcileri ve araştırmacıları ağırlayacak. www.peoplemakethebrand.com


Kısa Kısa

Perakende Günleri’19...

Perakende Günleri, bu yıl yeni yeri Haliç Kongre Merkezi’nde 4-5 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek. Perakende Günleri 2019’un bu seneki yeniliklerinden biri de ‘Uzmanlık Sahneleri’ olacak. Türkiye ve uluslararası arenada en büyük iş organizasyonları arasında gösterilen ve aralıksız olarak 18 yıldır devam eden organizasyonlardan biri olan Perakende Günleri, bu yıl birçok yeniliğe ev sahipliği yapıyor. Perakende sektörü ve ilgili tüm sektörlerin güncel du-

IAEC 2019...

‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC” için Türkiye’ye geliyor. Bu yılki ana teması “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği” olan IAEC 2019, 7-8 Kasım 2019 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek. 4’üncüsü düzenlenecek olan konferansta; batarya teknolojileri ve yönetim sistemlerinden şarj altyapısı ve şebekesine, otomotiv pazarının dönüşüm sürecinden Türkiye otomotiv sanayisi üzerindeki etkilerine ve tüm araç gruplarında dönüşüm trendlerine kadar birçok konu ele alınacak. IAEC 2019’un ana konuşmacısı ise, dünyanın en büyük lityum batarya üreticisi CATL şirketinin kıdemli yöneticisi Robert Lai olacak.Dünya çapında ekonomik büyümeyi sağlayan en büyük sektörlerinden birisi olan otomotiv endüstrisi ciddi bir dönüşümden geçiyor. Bu geçiş sürecinde Türkiye, otomotiv ekosisteminde elektrikli araç teknolojilerinin ele alınacağı çok önemli bir konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu yıl dördüncü kez düzenlenecek olan ‟Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı - IAEC” 7-8 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul Swissotel The Bosphorus’da gerçekleştirilecek. Dünya otomotiv devlerinin mühendislerinin katılacağı konferansın

rumunu tartışmak, çözüm yolları üretmek, sektörün geleceğine yön vermek ve sektördeki yenilikleri paylaşmak üzere alanında uzman yabancı ve yerli konuşmacılarla sektör temsilcilerini buluşturacak Perakende Günleri 2019, yeni yeri Haliç Kongre Merkezi’nde 4 Aralık’ta kapılarını açmaya hazırlanıyor. Perakende Günleri 2019’daki değişikliklerden biri de bu sene eş zamanlı konferansların düzenlenecek olması. 3 bin kişilik oditoryumda tüm katılımcıları ilgilendiren, gündemi kapsayan oturumlar yer alırken 6 ayrı ‘Uzmanlık Sahnesi’nde perakendenin derinine inilecek. İlk günün ‘Uzmanlık Sahneleri’ Akinon E-Ticaret, Communisis Müşteri Deneyimi, Gıda Perakendesi Sahnesi olurken ikinci günün ‘Uzmanlık Sahneleri’ ise Yeme İçmeGastronomi, Perakende Çözümleri, Girişimcilik Sahneleri olacak. Perakende Günleri’nin bu yılki içeriği hız, akıl ve teknoloji üzerine kuruldu. Hızla gelişen teknoloji, dijitalleşme ve sürekli farklılaşan tüketici davranışlarıyla yaşanan büyük değişim Perakende Günleri 2019’da ele alınarak perakendecilerin bu dönemde neler yapabileceği aktarılacak.

ana teması ise, “Elektrikli Araç Teknolojileri ve Geleceği” olacak. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Teknoloji Platformu (OTEP) ile Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından düzenlenen ve Amerikan Otomotiv Mühendisleri Birliği’nin (Amerikan Society of Automotive Engineers - SAE International) de desteklediği IAEC, bu sene elektrikli araç teknolojilerinin bugün ve yarınını tüm detaylarıyla ortaya koyacağı gibi, ülkemizde elektrikli araçların yol haritasının çizilmesine dair önemli katkılar sağlayacak.

marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

Innovation Corner... Panasonic Life Solutions Türkiye, gelişen teknolojiler doğrultusunda şekillenen yaşam alanları için “yenilikçi ürün ve çözümler” oluşturarak, insan hayatına daima değer katan bir marka olma hedefi kapsamında, tesisleri içerisinde de fark yaratan tasarım uygulamalarına imza atmaya devam ediyor. Şirket, bu doğrultuda açılışını gerçekleştirdiği “Innovation Corner” ile çalışanlarının yaratıcılığını besleyen bir ortamda, birlikte fikir üretilmesini ve ekipler halinde projeler geliştirilmesini hedefleyecek. Amaç: “Tek Takım, Tek Hedef” ruhunun hakim olduğu, yenilikçi bir kurum kültürü… “İnsan odaklı çözümlerle daha iyi ve konforlu bir yaşam sunma vizyonunu” hayata geçirmeye odaklanan Panasonic Life Solutions Türkiye, ortaya koyduğu bu vizyon doğrultusunda, yaratıcılığı, yenilikçiliği

ve motivasyonu artıran bir çalışma ortamı sunmak için fark yaratan uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor. Bu yaklaşım doğrultusunda tasarlanan ve “Innovation Corner” adı verilen yeni çalışma ortamının açılışı ise düzenlenen bir törenle gerçekleşti. Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa, Yönetim Kurulu Üyesi Kenji Morishita, İcra Kurulu Üyeleri Mutlu Kutlu, Orhan Ünal, Melih Selimgil ve diğer yöneticiler tarafından açılışı gerçekleştirilen “Innovation Corner” ile tüm süreçlerde yenilikçi bir şirket kültürü yaratmaya katkı sağlanması hedefleniyor. “Misyonumuz, insan odaklı yaşam çözümlerini dünya pazarlarına sunmak.” “Innovation Corner” bölümünün hayata geçişi hakkındaki görüşlerini paylaşan İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mutlu Kutlu “Panasonic Life Solutions Türkiye olarak misyonumuz; konfor, güvenlik ve enerji verimliliğini artıran yenilikçi ürün ve insan odaklı yaşam çözümlerini tüm paydaşların memnuniyetini gözeterek tasarlamak, üretmek ve dünya pazarlarına sunmaktır şeklinde konuştu.

Atama...

Atama...

Mondelēz International Türkiye’de, Bisküvi ve Çikolata Kıdemli Marka Müdürü görevine Eda Dalaman atandı. 150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren dünyanın önde gelen atıştırmalık şirketi Mondelēz International’ın Türkiye Bisküvi ve Çikolata Kıdemli Marka Müdürlüğü görevine Eda Dalaman atandı. Lisans eğitimini Purdue Üniversitesi, İşletme bölümünde tamamlayan Eda Dalaman, profesyonel iş yaşamına 2010 yılında Reckitt Benckiser’de başladı. Colgate-Palmolive ve Pladis’te görev aldığı süre boyunca kişisel bakım ve gıda konusunda deneyim kazanan Dalaman, kariyerine Unilever’de Ev içi & Ev Dışı Yağ ve Krema markalarından Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinden sorumlu Kıdemli Marka Müdürü olarak devam etti. Eda Dalaman, Mondelēz International Türkiye’de Milka, Toblerone çikolatalarının ve Oreo ve Milka bisküvilerinin pazarlama çalışmalarını yürütecek.

Kale Grubu Şirketleri çatısı altında yer alan, Türkiye’nin yapı kimyasalları alanındaki lider firması Kalekim’in Genel Müdürlüğü’ne, markanın deneyimli ismi Timur Karaoğlu getirildi. Kuruluşundan itibaren yapı kimyasalları sektörüne öncülük eden Kale Grubu şirketlerinden Kalekim’de üst düzeyde bir atama gerçekleşti. Üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde 1’inci, Avrupa’da ise 5’inci sırada yer alan Kalekim’in Genel Müdürlük koltuğuna Timur Karaoğlu atandı. Kalekim’in iç piyasadaki liderliğini sürdürmeye ve globaldeki başarısını yerinde üretimle daha da üst seviyelere çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan Timur Karaoğlu, “Yurt dışı pazarlarda yerinde üretime yönelerek küresel bir marka olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Yeni dönemde tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte, bayrağı çok daha yukarılara çıkarmaya kararlıyırız” dedi.

6 / marketing europe & anatolia


Kısa Kısa

TürkTraktör, 2019’un ilk 9 ayı... TürkTraktör, 2019 yılının ilk 9 ayında ki performansı ile sektördeki kesintisiz liderliğini 13. yılına taşıyor. TürkTraktör, Ocak-Eylül 2019 döneminde 6 bin 893 adet yurt içi traktör satışı ile pazar payını artırarak, %45’e ulaştı. TürkTraktör, New Holland ve Case IH markaları ile pazardaki lider konumunu korudu. 2018’i traktör ihracatında yurt dışı ciro rekoruyla tamamlayan TürkTraktör’ün başarı grafiği bu sene de yükseliyor. Şirket, 2019 yılının ilk 9 ayında yurt dışı satış adetlerini geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %15 oranında artırarak, toplam 11 bin 905 adede ulaştı. Bu sonuç ile, Türkiye’nin toplam traktör ihracatının da %89’unu yine tek başına gerçekleştirmiş oldu. TürkTraktör yurt içi ve

yurt dışı pazarlara sunduğu traktörleriyle ise Ocak-Eylül 2019 döneminde toplam satışta 18 bin 798 adede ulaştı. TürkTraktör, 2019’un ilk 9 ayında 15 bin 695 adet traktör ve 9 bin 296 adet motor üretti. Açıklanan pazar verilerine göre şirketin ilk 9 ayda üretimini yaptığı traktörler ile Türkiye’nin toplam traktör üretiminin %76’sını tek başına karşıladı. TürkTraktör, 2019’un ilk 9 ayını 2 milyar 723 milyon TL toplam ciro ile kapatırken, şirketin yurt dışı cirosu ise 1 milyar 664 milyon TL oldu. TürkTraktör’ün ilk 9 aylık dönemdeki brüt kârı 363 milyon TL, FAVÖK tutarı ise 245 milyon TL oldu. TürkTraktör’ün 2019’un 3. çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla net karı %61 oranında artarak 22 milyon TL’ye ve Eylül sonu itibariyle ise 9 aylık karı 44 milyon TL’ye ulaştı. Şirketin brüt kâr marjı ve FAVÖK marjı ise sırasıyla %13,3 ve %9,0 olarak gerçekleşti. Çeyrek bazlı bakıldığında ise, 2019 yılının 3. çeyreğinde 2. çeyreğine kıyasla brüt kar ve FAVÖK rakamları sırasıyla %10 ve %11 artış gösterdi.

Atama...

Atama...

Generali Sigorta’da Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine UW, reasürans, risk yönetimi, hasar yönetimi ve satış alanlarında uzmanlığı bulunan Suat Oruç getirildi. Türkiye’de 150 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren ve dünyanın önde gelen sigorta kuruluşlarından olan Generali Sigorta’da Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Suat Oruç getirildi. Oruç, markanın Oto Sigortaları ve Hasar, Oto Dışı Bireysel ve Kobi Sigortaları, Oto Dışı Hasar, Kurumsal Oto Dışı Sigortaları ve Reasürans, Kurumsal Satış, Aktüeryal Fiyatlandırma ve Tarife Yönetimi, Ürün Yönetimi ve Proje Yönetimi departmanlarından sorumlu olacak. Suat Oruç 2019 yılı Eylül ayında Generali Sigorta ailesine katılarak, Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi.

Türk sigorta sektöründe 20 yıllık tecrübesiyle bilinen Doğan Zorlu, IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nin (UIB Türkiye) Plasman ve Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna getirildi. Doğan Zorlu, Hertfordshire Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamlamasının ardından 11 yıl boyunca Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde çeşitli pozisyonlarda görev aldıktan sonra Axa Partners’ta Ülke Satış Lideri olarak çalışmıştır. Son olarak Unico Sigorta’da Satış Kanalları, Ticari ve Reasürans’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmüştür. Türkiye’de istikrarlı şekilde büyümesini sürdüren ve kadrosunu deneyimi isimlerle güçlendiren IBS’in son transferi olan Doğan Zorlu, Ekim 2019 itibariyle yeni görevine başladı.

marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

OLED TV’den Göz Konforu... LG, TÜV Rheinland tarafından “göz dostu” olarak onaylanan OLED TV panelleri ile bu kaygıyı taşıyan tüketicilere çözüm sunuyor. LG OLED TV panellerinin “göz dostu” sertifikası aldığı Göz Konfor Testi, üç genel kaygıyı ele alıyor: mavi ışık içeriği, titreme ve yüksek kaliteli görüntüleme. Yapılan çalışmalar, yüksek mavi ışığa maruz kalmanın uykusuzluk, göz hasarı, hatta görme kaybının da aralarında olduğu farklı sağlık sorunlarına yol açabileceğini gösteriyor. LG Display’in 65 inç OLED panelleri tarafından üretilen ışık, % 50 eşiğinin altında kalarak, % 34 mavi ışıktan oluşuyor. En yüksek özellikli 65 inç LCD paneller % 64 mavi ışık üretirken, LG Display’in OLED panelleri bu miktarın sadece yarısını yayıyor. LG Display, Yüksek Renk Aralığı ve Yüksek Dinamik Aralık kategorileri dahil olmak üzere tüm test kriterlerini karşılıyor. LG’nin ışık yansıma kategorisinde aldığı % 0.87 oranı, LCD panellerin aldığı ortalama değerin yarısına denk geliyor. LG Display Genel Müdür Yardımcısı ve TV İş Birimi Başkanı Dr. Chang-Ho Oh, “TÜV Rheinland tarafından belgelendirme, LG Display’in OLED TV panellerinin uluslararası alanda “göz dostu” olarak tanındığı anlamına geliyor. Tüketicilerin artık

OLED TV’leri daha güvenle seçebileceklerini düşünüyoruz” dedi. TÜV Rheinland’da Ürün Başkan Yardımcısı Holger Kunz, “TÜV Rheinland, test sertifikasyon alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahip, uluslararası alanda hizmet veren bağımsız bir test hizmeti sağlayıcısıdır. LG Display’i sertifikasyon aldığı için tebrik ediyoruz ve şirketin yeni nesil ekran teknolojisi olan OLED’in kalitesiyle ilgili uluslararası tanınırlık kazanması için gerekli desteği sağlayacağız” şeklinde konuştu..

Kingston’dan iki yeni SSD... için tasarlanmış; yüksek performanslı, 3D TLC NAND teknolojisine sahip, 6Gbps SATA özellikli Data Center 450R (DC450R SSD ise kurumsal veri merkezleri için ideal bir SSD özelliği taşıyor. KC600, sunduğu olağanüstü başlatma, ön yükleme ve transfer süreleriyle, fonksiyonel sistem tepkimesi için en iyi hale getirildi. AES-XTS 256-bit donanım tabanlı şifreleme, TCG Opal 2.0 ve eDrive’ın da dahil

Kingston Digital Inc., Masa üstü ve disüstü bilgisayarlar için KC600 SATA SSD’yi ve kurumsal veri merkezleri için DC450R SSD’yi piyasaya sürüyor. 2,5” form faktöründe gelen KC600 SATA Rev 3.0 arayüzü ile geriye dönük uyumluluk gösteren KC600 tam kapasitede dahi dikkat çeken bir performans sunuyor. Okuma merkezli uygulama iş yükleri 10 / marketing europe & anatolia

olduğu tam güvenlik yönetimiyle KC600, kullanıcılara verilerini koruma ve güvence altına alma imkanı sunuyor. 2 TB’a kadar kapasite seçenekleriyle gelecek olan KC600, en yeni 3D TLC NAND teknolojisi ve sırasıyla 550/520MB/s2’ye kadar okuma/yazma hızı vadediyor. Masaüstü ve dizüstünde kolay güncelleme kurulumu için ihtiyaç duyulan tüm araçların da dahil olduğu bir kit ile birlikte satışa sunulacak olan KC600, bağımsız olarak da kullanıcılarla buluşuyor. Kingston’ın SSD İş Birimi Yöneticisi Justin Karasek, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Seçimli olarak sunulan ve kutu, klonlama yazılımı ve kabloların dahil olduğu kit, kullanıcılara kurulum aşamasında büyük kolaylık sağlıyor.”dedi.


Teknoloji

En küçük akıllı telefon Palm... Akıllı telefonların atası olarak kabul edilen Palm, NBA’de Golden State Warriors forması giyen yıldız basketbolcu Stephen Curry’den aldığı yatırımla küllerinden doğuyor. Avuç içine sığan yeni Palm, 2.975 TL fiyatıyla Amazon.com.tr’de satışa sunuldu. Hong Kong merkezli TCL Communication’ın yeni akıllı telefonu Palm Türkiye’de satışa sunuldu. NBA Golden State Warriors’da oynayan başarılı basketbolcu Stephen Curry’den aldığı yatırımla atağa kalkan Palm, Amazon.com.tr’de 2.975 TL fiyatıyla satışta. Android işletim sisteminin son sürümüyle çalışan Palm, 720p çözünürlük sunan 3.3 inçlik bir ekran taşıyor. Gücünü Qualcomm’un Snapdragon 435 yonga setinden alan akıllı telefon, 3GB RAM ve 32GB dahili depolama alanı ile geliyor. 800mAh büyüklüğünde bir bataryaya sahip olan Palm’da 12MP arka ve 8MP ön kamera bulunuyor. IP68 sertifikası sayesinde suya ve toza tam dayanıklı olan cihaz, Amazon. com.tr’de 2.975 TL’den satışa sunuluyor.

Acer’dan Monitör İpuçları... müzde standart olan 1920 x 1080 Full HD çözünürlük yerine tercih edilecek 3840 x 2160 piksellik 4K çözünürlük, kullanıcılara daha fazla ekran alanı sağlıyor. Acer, bir panelde çözünürlük kadar önemli diğer bir faktörün monitörün sunduğu görüş açısının genişliğini temsil eden IPS teknolojili paneller olduğunu söylüyor. IPS teknolojili monitörler, 178 derecelik açıyla bakıldığında dahi en doğru renkleri sunuyor. Bir monitörün ürettiği renkler, görsel içerik üretmekle

Acer, içerik üreticilerinin ya da multimedya içerikleri tüketen ev kullanıcılarının en uygun monitörü bulabilmesi için dikkat edilmesi gereken unsurları paylaştı. Acer’ın tavsiyeleri şöyle: Mükemmel monitör seçiminde özen gösterilmesi gereken noktaların başında çözünürlük geliyor. Yüksek çözünürlük çok daha keskin bir görüntü kalitesi sunarken, artık günü-

uğraşan profesyoneller için üst düzey öneme sahip. 8 bit renk derinliğine sahip standart monitörler 16,7 milyon renk yansıtırken, teknoloji harikası 10 bit monitörler, bunun 64 katına ulaşarak 1,07 milyar farklı renk sunabiliyor. Bu da profesyonel kullanıcıların, renk geçişlerinde oluşan şeritlerden kurtulmalarını sağlıyor. Ayrıca, AdobeRGB aralığının yüzde 100’ünü görüntüleyebilen Acer monitörler, ekranda gördüğü rengi basılı materyale aynı şekilde yansıtmaya imkan tanıyor. Görüntü kalitesinde ve renk üretiminde hassas olması gereken ve video içerikler üzerinde çalışan profesyoneller ise renklerin ne kadar doğru yansıtıldığını belirleyen uluslararası Rec. 709 ve DCI-P3 standardını karşılayan bir monitör tercih edebilir. marketing europe & anatolia / 11



Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Kaos Sarmalı... Halkın haber alma özgürlüğü en önemli haklardan biridir. Şüphesiz ki hem habere ulaşmak isteyen vatandaş açısından hem de halkın haber alma özgürlüğü kapsamında bu haberleri derleyip halka ileten bireysel ya da kurumsal olarak hizmet verenler açısından bu özgürlüğün kapsamının genişletilmesi üzerinde tartışma yapılamayacak derecede hayati bir zorunluluktur. Ancak bu çerçevede haber alma özgürlüğünü kullanan vatandaşların bilincinde olması gereken bazı detayları tekrar hatırlatmak istiyorum. Haber, bilgi değil enformasyon içerir. Enformasyon ise bilginin aksine kaotik bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla, aydınlanma yerine fikir karmaşası yaratma eğilimindedir. Peki iletişim araçlarının dijital ağlarla çeşitliliğinin artması, haberin hedef kitlesi olan vatandaşın aldığı haberi paylaşmasıyla kaynağın hedef alanını genişletecek ikincil, üçüncül kaynaklar pozisyonuna geçmiş olması gerçekten de habere ulaşmayı eskisine oranla kolaylaştırdı mı? Bu sorunun kesin bir yanıtını vermek güç. Bir yandan bilgi ve haberler bugüne kadar olmadığı şekilde hızla dolaşıma girebiliyor ve çabasız bir şekilde vatandaşa ulaşabiliyor. Diğer yandan bakıldığında ise bu hız ve kolaylık içerisinde gerçek dışı o kadar çok enformasyon dolaşıma giriyor ki, gerçek olanı aralarından seçmek, daha az habere ulaşabildiğimiz günlere oranla daha zor bir hal alıyor. Gerçekleri içerse bile içerisinde karmaşa yaratma eğiliminde olan enformasyon, gerçek dışı ve çok çeşitli kaynaklardan servis edilen ve ikincil kaynaklar tarafından hedef alanı genişletilen bilgi kalabalığının içerisinde bir kaos sarmalına yol açıyor.

Ek bir bilgi olarak “Kaos sarmalı” iletişim bilimi için benim ortaya koyduğum, bu konuda yapılmış bir araştırmaya henüz rastlayamadığım, belki önümüzdeki yıllarda üzerinde çok konuşulup iletişim alanında incelemelere konu olabilecek yeni bir kavram. Bir üniversite uygun görürse bana ait olan bu görüşü bir tez şeklinde akademik olarak da irdelemek isterim. Size bir ipucu vermem gerekirse bu konuda bir kitap hazırlığına çoktan başladım. Bir mâni olmazsa bu yılın sonuna kadar “Kaos Sarmalı” kitabımı bitirmiş olmayı umuyorum. Bu konuda henüz benim rastlayamadığım ama var olan araştırmalardan haberdarsanız, uzaktan eleştirmek yerine bu bilgiyi benimle paylaşırsanız çok mutlu olacağımı da bilmenizi isterim. Kaos sarmalı adını duyanlar belki bu iki kelimenin nasıl olup da bir araya geldiğini sorgulayabilirler. Elbette ki ironinin farkındayım. Dergimizin dikkatli ve hafızası güçlü okuyucuları belki hatırlayacaklar daha 18. sayımızda yani ortalama olarak bundan altı yıl önce “Mükemmel toplum ve kaos teoremi” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazımda da Fibonacci sayısıyla oluşturulan mükemmel helezonlardan bahsetmiştim. Burada tekrar yazmayacağım ama konu benim için yeni değil. Yüzyılımızın en büyük sorunlarından biri olarak etkisini her geçen gün daha çok hissedeceğimiz iletişimde kaos sarmalı konusunda konvansiyonel medya ve sayısal ağların iletişimde kaos sarmalına katkıları, etkileri, nedenleri, sonuçları, etki alanı, kaos sarmalını kırmak ve birçok başlığa cevap aradığım bu çalışmamı tamamladığımda umarım insanlığın aydınlanma serüvenine bir mumluk daha katkı sunmuş olurum. Kalın sağlıcakla.

marketing europe & anatolia / 13


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri...

ayırdı. • Demirören Medyada görev atamaları gerçekleşti. Vergi ve Muhasebe Müdürü olarak görev yapmakta olan Süleyman Ersin, “Demirören Medya Grubu Vergi ve Muhasebe Direktörü” olarak atandı. • Demirören Dijital İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapmakta olan Tuğba Tunalı “Demirören Medya Grubu Yetenek Yönetimi Direktörü”, Nakit Planlama Yöneticisi olarak görev yapmakta olan Selen Akbaba ise “Demirören Medya Grubu Nakit Planlama Müdürü” olarak yeni görevine atandı.

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • Dünya Gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Ece Ceyhun görevinden ayrıldı. • Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı İbrahim Tenekeci gazetedeki görevinden ayrıldı. • Dünya Gazetesi Dış Haberler Şefi Evrim Küçük, Kültür Sanat Şefi Nermin Sayın ve Yurt Haberler Şefi Sergül Keskin gazeteyle yollarını ayırdılar. • Türkiye Gazetesi Galatasaray Muhabiri Burhancan Terzi’nin görevine son verildi. • Hürriyet gazetesinin CDO (Cheff of Dijital Office) görevine Şebnem Sezen Çomoğlu atandı. • Yurt gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni Ali Avcu görevinden ayrıldı. • Yurt gazetesinde görev yapan editör ve muhabirler Tolga Kaan Ateşli, Ökkeş Taşkın, Cengiz Karagöz, Neslişah Bozkurt, Umut Taştan ve Buse Çelebi mali krizden dolayı gazeteden ayrıldıklarını duyurdu. • Gazeteci yazar Yaşar Aksoy, Ege Haber’de yazmaya başlıyor. • Spor yazarı Kadir Çetinçalı’nın yaptığı paylaşım nedeniyle Gazete Pençere’deki görevine son verildi. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • Kanal D’nin teknik şirketinin genel müdürü Hasan Kırağı görevinden ayrıldı. • Demirören TV Teknik Gurup Direktörlüğü’ne televizyoncu Erkal Filiz getirildi. • Haber Global’de gündüz kuşağı Spikeri olarak görev yapan Seda Selek görevinden ayrıldı. • Haber Global’de sorumlu müdür olarak görev yapan Kemal Hamşioğlu, görevinden ayrılıp NTV ile anlaştı. • Turkuvaz Medya bünyesinde uzun yıllar çalışan Emre Diner CNN Türk kadrosuna katıldı. • Geçtiğimiz yıl CNN Türk’teki muhabirlik görevinden ayrılan Pınar Çıtak Koygun, Woman TV ile anlaştı. Koygun, Woman TV ekranlarında cuma günleri saat 14.00’te canlı yayınlanacak “Hafta Bitmeden” programını sunacak. • Hafta içi her sabah Kanal D ekranlarına gelen “Hayat Sağlıklı Güzel” programını bugünden itibaren Sunucu Nefise Karatay sunacak. • TRT Haber editörü Zeynep Kanadıkırık, kurum ile yollarını

14 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyasından Diğer Haberler • Best FM’de haftaiçi her gün program yapan Adem Metan görevinden ayrıldı. • Best Fm’den ayrılan Adem Metan artık haftaiçi her akşam 22.00 – 00.00 arası “Adem Metan Show” programıyla Radyo D’de olacak. • Best Fm’den ayrılan Adem Metan’ın yerine Altan Kiraz getirildi. Kiraz, Best Fm’de hafta içi her akşam 22.00-01.00 arası istek programı yapacak. •Radyocu Lori Barokas, yeniden Virgin Radyo’ya döndü. • O Ses Türkiye programının 2019-2020 sezonu 5 Ekim Cumartesi günü TV8’de başladı. • Türkiye’nin en iyileri Trakya 2019 başarı ödülleri töreninde Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca Yılın basın ödülüne layık görüldü. • Sabah gazetesi editörü Seda Tabak, Barış Özdemir ile evlendi. • Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, TRT İstanbul Televizyonu’nun eski spikerlerinden Oya Yaylalı vefat etti. • Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 3 Kasım İstanbul Maratonu’nda tutuklu gazeteciler ve basın özgürlüğü için koşacaklarını duyurdu. • Yıllarını yazılı ve görsel medyada, haber ile fotoğraf peşinde geçiren yaklaşık 60 gazeteci anılarını yazdı. Uluslararası Yazarlar ve Gazeteciler Derneği (UYGAD) Başkanı bu yazıların kitap olarak basılacağını ve 02-10 Kasım’da Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı’nda olacağını bildirdi. • Olay Medya Grubu bünyesinde yer alan Olay FM, ekonomik sorunlar yüzünden kapandı. • Netflix, dünyada büyük yankı uyandıran Stranger Things’in dördüncü sezon onayını ve dizinin yaratıcıları Duffer Kardeşler ile imzaladığı özel anlaşmayı duyurdu. Duffer Kardeşler, Netflix için önümüzdeki yıllarda çekilecek birçok dizi ve filmin yapımını üstlenecek. • Eğitim gönüllülerini bir araya getiren ‘Back To School V’ partisi, Radyo D, Dream TV ve Dream Türk TV medya sponsorluğunda İstanbul’daki The Game for Big Kids adlı mekânda gerçekleşti.altı ödüle layık görüldü.


Medya DĂźnyasÄą

marketing europe & anatolia / 15


Röportaj

Kıyılarda Temizlik Güray Yıldız Henkel Türkiye Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü

Henkel olarak sürdürülebilir çevre kavramına büyük önem veriyoruz. 2030 yılına kadar ürünlerimizin ve teknolojilerimizin çevresel ayak izi karşılığında yarattığı değeri üç kat artırmaya yönelik bir idealimiz var. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Henkel olarak sürdürülebilirlik ile ilgili yaptığınız çalışmalar hakkında bize bilgi verebilir misiniz? - Henkel olarak sürdürülebilir çevre kavramına büyük önem veriyoruz. 2030 yılına kadar ürünlerimizin ve teknolojilerimizin çevresel ayak izi karşılığında yarattığı değeri üç kat artırmaya yönelik bir idealimiz var. Paris İklim Sözleşmesi çerçevesinde ve uluslararası toplum tarafından üstlenilen yükümlülük uyarınca küresel ısınmayı iki derecenin altında kalacak şekilde sınırlandırmak için, Henkel de iklimin korunmasına aktif katkı sağlama planını sürdürüyor. Kuruluşumuz, bu nedenle gerçekleştirdiği üretimde karbon ayak izini 2030 yılına kadar %75 oranında azaltmaya odaklanıyor. Henkel, öte yandan yine 2030 yılına kadar, üretimde kullandığı elektriğin %100’ünü yenilenebilir kaynaklardan tedarik etme konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu amaç için öncelikli hedef 2020 yılına 16 / marketing europe & anatolia

kadar %50’lik orana ulaşmak. Henkel çevreye duyarlı bir kuruluş olma yolunda uzun dönemli vizyonunu da koruyor. Öte yandan çalışanlarımızın da sürdürülebilirliği güçlü bir şekilde sahiplenmelerinin ideallerimizi gerçekleştirme yolunda önemli bir katkısı olduğuna inanıyoruz. 2012 yılından beri, 50,000’in üzerinde çalışanımızın sürdürülebilirlik elçisi olarak eğitim almalarını sağlayarak Henkel’in bugüne kadarki en büyük eğitim girişimlerinden birini gerçekleştirdik. Çalışanlarımıza sadece sürdürülebilirlik konusunda bilgi aktarmanın yanı sıra onları, bu bilgiyi sosyal katkı sağlamak adına çalışma arkadaşlarıyla, tedarikçilerle, müşterilerle ve hatta okul çağındaki çocuklarla paylaşmaya teşvik ediyoruz. - Hızlı tüketim ürünlerinin güçlü bir oyuncusu olarak, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi konulara bakış açınız nedir? - Henkel; ambalajlama stratejisinde


k DalgasÄą...


Röportaj

kendine, 2025 yılına kadar bazı yapıştırıcı ürünler dışında tüm ambalajlarının geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir olmasını amaç olarak belirledi. Belirlediğimiz bir diğer amaç da Avrupa’daki tüketim ürünlerinin ambalajlarında kullanılan geri dönüştürülmüş plastik oranının %35’e yükselmesi. Geri dönüşüm, doğayı ve doğal kaynakları korumak için olduğu kadar, döngüsel ekonomi için de büyük önem taşıyor. Biz Henkel olarak bu önemin farkındayız. Bu amaçla, yeni ambalajların geri dönüştürülebilirliğini hızlı ve güvenilir bir şekilde belirleyebilmek için özel bir yazılım geliştirdik. EasyD4R adını verdiğimiz bu yazılımı da diğer şirket ve organizasyonların sürdürülebilir ambalajlama çözümlerini daha kolay geliştirebilmeleri için www.henkel. com/easyd4r sayfamızdan paylaştık. Şu anda ilgilenen şirketler, organizasyonlar ve uzmanlar, indirme işlemini ücretsiz olarak sayfamızdan gerçekleştirebiliyor. EasyD4R, ambalajın geri dönüştürülebilirliğini, onun bileşimine ve ilgili temel materyaller, etiket ya da renkleri gibi 18 / marketing europe & anatolia

Henkel de iklimin korunmasına aktif katkı sağlama planını sürdürüyor.

bileşenlerinin bireysel ağırlık oranlarına dayanarak değerlendiriyor. Yazılım, söz konusu tüm materyaller, sınıflandırma esnasındaki tanımlama ve geri dönüşüm esnasındaki işlemden geçirme aşamaları için uygunluk bilgisi depoluyor. EasyD4R buna dayanarak, net sonuçları görüntülüyor: Her bir tasarımın yüzde olarak geri dönüştürülebilirliği ve optimum geri dönüşüm sağlayacak materyal kombinasyonları hakkında bilgi veriyor. Öte yandan Henkel, okyanuslardaki plastik atıkların önüne geçmeyi ve yoksulluk içindeki topluluklara fırsatlar yaratmayı amaçlayan sosyal bir kuruluş olan Plastik Bankası ile beraber çalışıyor. Yerel topluluklar, Haiti’deki gibi toplama istasyonlarında, topladıkları plastik atıkları para, bağış ya da sosyal hizmetler karşılığında teslim edebiliyor. Toplanan plastik atıklar, döngüsel ekonomiyi desteklemek için geri dönüştürülmüş malzemeler olarak tekrar kullanım için işleniyor.


Röportaj

Markalarımızın da bu konuda çalışmaları oluyor. Örneğin Bref şu anda Power Aktiv Pronature ürününün hem ambalajını hem de içerisindeki plastik koruyucusunu Haiti’de okyanuslardan toplanan %100 geri dönüştürülebilir plastiklerden üretiyor. Bu şekilde denizlerin atıklardan temizlenmesine ve plastik atıkların yeniden üretime kazandırılmasına da yardımcı oluyoruz. - Bref markası olarak, Türk Deniz Araştırmaları ile birlikte ülkemizde “Kıyılarda Temizlik Dalgası” adlı bir proje hayata geçiriyorsunuz, bu projeyi anlatabilir misiniz? - Ülkemiz, deniz ve kıyılarının doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve su altı varlıkları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Bref olarak, bu zenginliğimizi korumak ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak için bu konuda önemli çalışmalar yapan TÜDAV (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı) ile birlikte harekete geçtik. “Kıyılarda Temizlik Dalgası” adıyla çok özel bir proje başlattık. Bu sosyal sorumluluk projesi kapsamında; 15 Ekim 2019 Salı günü TÜDAV iş birliğinde İstan-

. “Kıyılarda Temizlik Dalgası” adıyla çok özel bir proje başlattık.

bul, İzmir, Samsun ve Adana’da Henkel çalışanları ve basın mensuplarının da katılımı ile birlikte kıyı temizliğimizi gerçekleştirdik. İstanbul Kilyos Kısırkaya sahilinde gerçekleşen etkinliğimize Fo-

marketing europe & anatolia / 19


Röportaj

Bu projemizin bir sonraki bölümü dijital platformda gerçekleşecek toğraf Sanatçısı Bennu Gerede, Oyuncu Burak Arslan, Oyuncu Hazal Eylül Çelik, Oyuncu Murat Aygen, Oyuncu/ Programcı/Şovmen Okan Bayülgen ve Oyuncu Tuan Tunalı gibi isimler de katıldı. Böylece ülkemizi çevreleyen Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Ege Denizlerinde eş zamanlı olarak kıyılar temizlendi. Toplanan plastik, cam ve metal gibi geri dönüştürülebilir atıklar ise geri dönüşüm tesislerine gönderilerek yeniden üretime kazandırılacak. - Peki, bu projenin devamı da olacak mı? - Bu projemizin bir sonraki bölümü dijital platformda gerçekleşecek. Bref olarak, denizlerimizin korunması ve deniz kirliliği için toplumsal bilinç oluşturmak üzere sosyal medyanın gücünü kullanmak istiyoruz. Bunun yanı sıra 20 / marketing europe & anatolia

TÜDAV’ın, ülkemizin denizlerinde ya- gerçekleştirdiği projesine de bir bağış şayan memeli canlıları korumak için ile destek olacağız.




Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

( kelebeğin fırtınası)

Minnet duyduğumuz insanlara... Hayatın her anını birlikte yürüyorsan, yoldaki zorlukların bir önemi yok... Bu cümle Allianz Türkiye’nin, sigortalılarına “Sen Hep Yanlarında Ol Diye; Allianz Seninle ve Sevdiklerinle” diye seslendiği reklam filminin tanıtım cümlesi. Oğlunun doğumuyla başlayan ve baba oğulun 30 yıllık zaman diliminde yaşadıklarını konu alan 30 saniyelik reklam filmi kalbinizi fethedecek. İnsanlar yaşlandıkça çocuk gibi oluyor sözünün film hali. Doğduğumuzda anne babamızın bakımına ne kadar muhtaç olduğumuzu düşünün. Beslenme, yürüme hatta tuvalet için yetişkin birinin yardımına muhtaç durumdayız. Yaşlanıp hasta olunca da aynı durumda olan bir çok yetişkin var. Çocukken bizden sevgisini ve ilgisini esirgemeyen anne babamız için yaşlandıklarında aynı ilgi ve sevgiyle onlarla ilgilenmek bizim görevimiz. Biz de bıkmadan usanmadan sevgiyle, şefkatle ilgimizi göstermeliyiz. Hastalıkta, sağlıkta, üzüntü ve mutlulukta rolleri değişse bile birbirlerine verdiği desteği duygu dolu sahnelerle izleyiciye ulaştıran reklam filminde Allianz Türkiye’nin hayatın her evresinde sigortalılarına sağladığı güven duygusuna vurgu yapılıyor. Söz ve müziği İlhan Şeşen’e ait “Sen Benim Şarkılarımsın” parçası, Cem Adrian ve Hande Mehan'ın yorumuyla insanın yüreğini ısıtıyor. Bu güzel filmle yaşam döngüsü içindeki yerimizi bize hatırlattıkları için Allianz Sigorta Türkiye ve Concept Ajans ekibini yürekten kutluyorum.

Beypazarı Maden Suyu reklamlarını çok beğeniyorum. Kısa, öz, basit ve anlaşılır. Aç bir şişe hafifle yazısını balon fontuyla yazıp, kabarcıklar çıkarmışlar. Harika olmuş. Ama şu soda mı, maden suyu mu, arada ne fark var? Bunu bir türlü öğrenemedik. Bu konuyla ilgili kısa bir tanıtım filmi yapsalar ne güzel olacak. Bir kamu hizmeti hizmeti olarak size kısa bir bilgi vereyim. Maden suyu ve soda ikisi de mideyi rahatlatıyor. Ama aslında aralarında çok büyük fark var. Doğal Mineralli Maden Suyu, doğal olarak yeraltında oluşur ve toprakta bulunan birtakım element ve maddeleri çözünmüş olarak içerir. Mineralli Maden Suyu jeolojik yapılar olan bölgelerde yeraltından kendiliğinden yeryüzüne çıkabildiği gibi, sondaj ile de yeryüzüne alınabilir. Çıkarıldığı yerde, doğal niteliği ve mineral kompozisyonu ve içeriği değiştirilmeden şişelenir.

***

***

Kelebek Mobilya uzun bir aradan sonra yeni reklam filmiyle ekranlarda. Anne, baba ve bir çocuktan oluşan çekirdek ailemiz ev almak ya da kiralamak için bilemiyoruz boş bir eve giriyor ve anne evi görür görmez çok beğeniyor. Buraya kadar tamam. Sonra elini açıyor ve avucundan bir kelebek kanat çırparak evin içinde dolaşmaya başlıyor. Onun ardından bir sürü rengarenk kelebekler evin her köşesine doluşuyor. Burada uçan kelebeklerin animasyonu dikkatimi çekti. Mobilya sektöründe artık detaylara verilen önem ön plana çıkarken kaba hatlarıyla oyun hamurundan yapılmış hissi veren uçan kelebekler zihnimde örtüşmedi bir türlü. "Evimde tek, kalbimde tek" mottosuyla kampanya iletişimini planlayıp, bir sürü uçan kelebekle karşımıza çıkmak da "tek" algısıyla ters düşmüş.

10 Kasım çocukluğumdan beri hüzün ve özlem günüdür. Daha minicikken bile ailem sayesinde Atatürk sevgisini hep yüreğimde hisettim. Her 10 Kasım'da hayatımda hiç görmediğim bir insanın ölümünden dolayı üzüntü duyup, bize armağan ettiği Cumhuriyet ve nice devrimleri için şükrettim. Yıllar geçti, büyüdüm, yetişkin oldum. Ve hayatımdaki değerini zaman geçtikçe daha fazla anladığım canım babamı da bir 10 Kasım günü kaybettim. Artık 10 Kasım bir yandan Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ü ve diğer yandan ailemizin kurucusu canım babamı anma günü. İkinizi de sevgi, saygı ve özlemle anıyorum.

Soda ise işlenmiş suya, litresinde en az 750 mg olacak düzeyde soda (sodyum bikarbonat) ve litresinde 2-4 g düzeylerde karbondioksit katılıp, şişelenmesi ile üretilir. Mineralli Maden Suyu litresinde en az 1000 mg değişik mineraller içerir. Oysa, soda sadece sodyum ve bikarbonat içerir. Yani soda, doğal değildir, yapay olarak elde edilir ve içeriği Mineralli Maden Suyu kadar zengin değildir. Yani ne yapıyoruz içecek alırken Mineralli Maden Suyu yazısına dikkat ediyoruz.

marketing europe & anatolia / 23


Reklam Dünyası

Youth Talks Türkiye...

Marketing Türkiye, Deloitte Türkiye ve IOX içerik işbirliğiyle düzenlenen “Youth Talks Türkiye” Zirvesi, 7 Kasım’da Kanyon Cinemaximum’da gerçekleşecek. Zirve’de gençler beş ayrı salonda paralel sunumlarla iş dünyasının liderleriyle bir araya gelerek vizyoner girişimcilerin ilham verici konuşmalarını dinleme fırsatı bulacak. Farklı salonlarda gün boyu konuşulacak ana başlıklar şöyle sıralanıyor: “Birlikte umut dolu bir gelecek”, “Trendlerle geleceği görmek”, “Girişken değil girişimci olmak”, “Kaygıları yıkıp

kariyeri tasarlamak”, “Fırsatlar dünyası: espor ve gaming”. Finanstan eğlenceye, teknolojiden sanata, espor ve gaming’e kadar pek çok ufuk açan sunum yapılacağı Zirvenin içeriği, trendlerin kendini gösterdiği alan ve sektörleri radarlayan 300 ayrı kaynaktan Marketing Türkiye ve IOX tarafından derlendi. Trendleri etkileyen ve trendler¬den etkilenen 9 ana sektörün ele alınacağı etkinlikte sadece iş dünyasındaki trend¬ler değil İK, sosyoloji, yaşam sitilleri gibi majör trendlerin yanı sıra günlük yaşamı etkileyen trendler de ele alınacak. Youth Talks Türkiye’de konuşmacı olarak yer alan isimler arasında Eczacıbaşı Holding & Tükiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, Tosyalı Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, FutureBright Kurucusu Akan Abdula, Reklamcılar Vakfı Başkanı Ömür Kula Çapan, Ticimax Kurucusu Cenk Çiğdemli, Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek, Deloitte İnsan Kaynakları Lideri ve Partner’ı Cem Sezgin, Digital Advice Lab Kurucusu Bek Kuşaksız ve Aktris ve Influencer Çağla Şikel yer alıyor.

IAB Türkiye’de görev değişikliği...

20 yıldır ulusal ve uluslararası reklam ajanslarında ve reklamverenlerde birçok markanın Reklam ve Halkla İlişkiler Yöneticiliği’ni yapmış olan Ömür Erdem Çelik, son olarak IAB Türkiye’nin Genel Koordinatörü oldu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü Reklam Anabilim Dalı mezunu Ömür Erdem Çelik, ulusal ve uluslararası markaların reklam ve halkla ilişkiler yöneticiliği görevlerinin ardından 2010 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde üç dönem Halkla İlişkiler ve Uygulama Atölyesi dersi verdi.

24 / marketing europe & anatolia

İstanbul Ticaret Üniversitesi Küresel Pazarlama ve Marka Yönetimi yüksek lisans programını tamamlayarak, araştırmasını dijital yerli ebeveynler üzerinde yapan Ömür Erdem Çelik, şu anda İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Dijital Pazarlama Yönetimi Yüksek Lisans dersi veriyor ve Pazarlama Yönetimi doktora programına devam ediyor. 2013 yılından bu yana kurucu ortağı olduğu CocuklaNereye. com web sitesinin içerik ve topluluk yönetimi alanlarındaki çalışmalarını yürüten Çelik, son olarak 47 ülkede faaliyet gösteren ve dünyada dijital reklamcılığın gelişmesi için çalışan IAB Türkiye’nin Genel Koordinatörü oldu. Merkezi Amerika’da bulunan IAB’nin, Avrupa’daki ülke bazlı örgütlenmesi IAB Europe tarafından koordine edilmektedir. 2007 yılı Ekim’inde 23 katılımcıyla platform olarak kurulan ve 2011 Temmuz’unda dernekleşen IAB Türkiye, reklamveren - ajans - medya üçlüsünün aynı çatı altında temsil edildiği tek meslek örgütüdür. Kuruluş amacı endüstrinin bir bütün olarak, sağlıklı biçimde gelişmesine destek vermektir. IAB Türkiye bu hedef doğrultusunda eğitimden ölçümlemeye, endüstriyel standartların oluşturulmasından yarışmalara kadar pek çok alanda faaliyet göstermektedir.


Reklam Dünyası

Yaratıcılık Tek, Biz Hepimiz... Kristal Elma Türkiye Reklam Ödülleri Yarışması ile yaratıcılık 31. kez ödüllendiriliyor. Bu yıl, “Yaratıcılık Tek, Biz Hepimiz” mottosuyla gerçekleştirilen organizasyonun en uzun gece 21 Aralık’ta düzenlenecek töreninde kazananlar ödülleriyle buluşurken, pazarlama ve reklam dünyasının tüm paydaşlarının güç birliği de kutlanacak. Türkiye’nin en prestijli yaratıcılık ve pazarlama etkinliği Kristal Elma Yarışması’nda bu yıl yaratıcılıkta sınır tanımayan, tüketicinin zihninde ve gönlünde etki bırakan projeler 31. kez ödüllendirilecek. Bu yılki mottosu “Yaratıcılık Tek Biz Hepimiz” olan organizasyon, reklamcılık dünyasının başarılarının onurlandırıldığı bir kutlama niteliği taşıyor. “31. Kristal Elma Yarışması” kapsamında ödüller en uzun gece 21 Aralık’ta Hasköy İplik Fabrikası’nda sahiplerini bulacak. Reklamcılar Derneği tarafından Türkiye’de pazarlama ve reklam ekositeminin tüm paydaşlarıyla gelişerek ve güçlenerek devamını sağlamak amacıyla hayata geçirilen Kristal Elma’da, 31 yıldır sektörün tüm kesimlerindeki yaratıcılar ve iyi fikirler tek bir platformda toplanıyor. Yaratıcılığın gönül ve inanç işi olduğunu vurgulayan Reklamcılar Derneği Başkanı Volkan İkiler, “Reklam sektörü bir ilişkiler zinciri. Yaratıcılığı

artırma, toplumun tüm kesimlerini kapsayan fikirleri ortaya çıkarma hedefiyle yapımcısından yönetmenine, grafikerinden metin yazarına sektörün tüm birimleriyle güç birliği yapıyoruz. Bu nedenle yaratıcılığı 31. kez ödüllendirirken, sektörümüzün bugünlere ulaşması yolunda emek veren her bir bireyin ve unsurun başarılarını da kutluyoruz” dedi.

İş Sanat’a yeni ajans, yeni logo... oluşturulması da dahil olmak üzere geniş bir yelpaze içerisinde farklı çalışmalar hazırlıyor. İş Sanat’ın sosyal medya hesaplarının yönetimini de I mean It Creative üstlendi. Markalaşma ve tasarım konusunda dünya çapında pek çok ülkede çalışmalarına devam eden I Mean It’in yeni konser sezonunun etkinlikleri için hazırladığı birbirinden farklı 50’ye yakın görsel çalışma çeşitli mecralarda yer almaya başladı.

Türkiye İş Bankası’nın sanat ve müzecilik faaliyetlerini yürüten İş Sanat, 20. sezonuna logosu ve görsel kimliğini yenileyerek başladı. İş Sanat, merkezi Los Angeles’ta olan I Mean It reklam ajansı ile işbirliği kararı aldı. Ajans başkanı Emrah Yücel’in liderliğindeki ekip, İş Sanat’ın yeni görsel kimliğinin marketing europe & anatolia / 25



Kampanyalar

Gülüşün Anlatır Seni...

Manajans/JWT imzalı, Signal White Now reklam filmi; in “Signal White Now” serisi; “Gülüşün Anlatır Seni” mottosuyla dijital reklam filmi ile tüketicinin karşına çıkıyor. Reklam filminde bembeyaz gülüşleriyle kamera karşısına geçen Aybüke Pusat stilini “Egzotik”, Gonca Vuslateri “Bohem” Leyla Tanlar “Doğal” olarak tanımlıyor Kampanya Künyesi Reklamveren: Alper Eroğlu, Samet Durmaz, İdil Gülen ECD: Sami Basut Kreatif Direktör: Ümit Taşlı Reklam Yazarı: Fatma Öcal Art Direktör: Buse Say Yönetici Ortak: Leslie Krespin Stratejik Planlama Direktörü: Berkant Avcı Müşteri Direktörü: Ece Özyurt Müşteri Süpervizörü: Nuran Rona Prodüksiyon Grup Direktörü: Ahmet Bayık Prodüktör: Eralp Cankır, Elif Mermer Prodüksiyon Şirketi: Panda Films Yönetmen: Kemixiz

marketing europe & anatolia / 27


Kampanyalar

12 Saat Süren Duş Keyfi... Men-

tos Say Unilever’in tüketicileri en ideal duş jeli ile buluşturmak üzere Türkiye’deki kadınları dinleyip, onlar için tasarladığı yeni Pure Line Duş Jelleri, 10 farklı varyantı ile raflardaki yerini aldı. Kampanya Künyesi Marka Ekibi: Alper Eroğlu & Özge Acarbay & Berfu Caner ECD: Sami Basut Kreatif Direktör: Ümit Taşlı Reklam Yazarı: Onur Kutluer Art Direktör: Burak Tozkoparan Yönetici Ortak: Leslie Krespin Stratejik Planlama Direktörü: Berkant Avcı Müşteri Direktörü: Ece Özyurt Müşteri Temsilcisi: Batuhan İns Prodüksiyon Grup Direktörü: Ahmet Bayık Prodüktör: Eralp Cankır, Elif Mermer Prodüksiyon Şirketi: PTOT FILM Yönetmen: Ayşe Altınok

Penti ile ‘Güzellik’ Hep Benimle... Penti yeni reklam kampanyası ile içimizdeki güzelliğe vurgu yapıyor ve herkesi hayatımızdaki tüm güzel anlara götürüyor. Merakla beklenen yeni reklam filmini genç ve ünlü oyuncu Özge Gürel ile ekranlara taşıyan Penti, hayatımızdaki tüm güzelliklere göz kırpıyor. ‘Güzellik nedir?’ sorusuna iç dünyasından güzelliklerle cevap veren Gürel, herkesi içindeki güzelliği bulmaya davet ediyor. Yönetmen koltuğunda Levent Onan’ın oturduğu Come to Movida imzalı filmde Penti’nin Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nda yer alan Concept Collection’da yer alan ürünleri Özge Gürel’le lanse ediliyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Penti Reklam Ajansı: Come to Movida Reklamveren Ekibi: Roberto Marchese, Dilek Billor Yılmaz Müşteri İlişkileri Yönetmeni: Gaye Ayık Yaratıcı Ekip: Emrah Akay, Oğuzhan Akay, Deniz Akyıldız, Fatih Özkan, Oğulcan Özgüzey, Başak Görel, Erkan Ağaoğlu 28 / marketing europe & anatolia

Yönetmen: Levent Onan Görüntü Yönetmenleri: Ahmet Sesigürgil, Muratcan Gökçe Yapım: Shortcut Yapımcı: Esra Seyrekbasan Onar, Özgün Doğan Yalçın


Kampanyalar

Var Var... lerce ürün yer aldığını vurguluyor. Kampanyanın renkli filmi ve eğlenceli jingle’ı televizyon, radyo, online, outdoor ve sinema mecralarında yayınlanıyor. Kampanya Künyesi Marka /Şirket adı: ÇiçekSepeti Reklam Veren Yetkilileri: Emre Aydın, Ceyhun Turan, Sibel Parlak Reklam Ajansı: Titrifikir Yaratıcı Ekip: Mert Demirhan, Oğuzhan Dilek, Doğukan Yılmaz, Cem Bulut, Bertuğ Vural Stratejik Planlama: Kerem Sabuncu,

Çiçeksepeti’nin yeni kampanyası için hazırlanan reklam filmi yayına girdi. Aradığın tüm ürünler ÇiçekSepeti’nde “Var Var’’ Merve Oynargül sloganı ile yayına giren kampanya, ÇiçekSepeti’nde yer alan Müşteri İlişkileri: Dilek Sezen, Sahra Ofluoğlu, binlerce farklı ürüne dikkat çekiyor. Özge Kocabaşoğlu Titrifikir imzası taşıyan kampanya, online hediye sektörünün Medya Ajansı: GoZone lider e-ticaret sitesi ÇiçekSepeti’nde parfümden aksesuara, Kullanılan Mecralar: TV, Online, Outdoor, Radyo ve Sinekolyeden çantaya, gitardan sehpaya farklı kategorilerde bin- ma

Bonusgiller uzaylılarla tanışıyor... Kampanya Künyesi Reklamveren: Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş. Reklamveren Ekibi: Esra Acar, Öykü Eren Yenitaşlı, Ayşegül Dağıstani Özberk, Nur Temelli, Asena Kutay Reklam Ajansı: Alametifarika Yaratıcı Yönetmen: Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme, Kaan Ayçe Yaratıcı Ekip: Burçin Perçin, Can Arabacılar, Ali Can Savaş, Doğuş Kozal Müşteri İlişkileri: Duygu Yılmaz, Sezin Özçelik Güneş, Ayça Zeynep Yüksel Stratejik Planlama: Berra Katlav, Alara Akkamış Ajans Prodüksiyon: Övgü Akgürgen, Gülin Sarpel Pardo Yapım Şirketi: Ter Film Yapımcı: Erhan Orhanoğlu / Gökhan Orhanoğlu Yönetmen: Serdar Erener Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu Post Prodüksiyon: Sinefekt Bonus’un ünü, yeni reklam filminde dünya sınırlarını aşıp Müzik : Jingle House uzaya uzanıyor. Bonusgiller’in uzaylılarla tanıştığı yeni kam- Medya Ajansı: Group M panya filminde maceralar ışık hızıyla devam ediyor. marketing europe & anatolia / 29


Kampanyalar

Her zaman, her yerde seninle...

Arzum, yeni reklam filmiyle lezzeti, enerji ve sağlığı sokaklara taşıyor. Shake’N Take’in 30 saniyelik reklam filmi 911 İstanbul imzasını taşıyor. Yönetmen koltuğunda Bartu Güngör’ün oturduğu ve dijital platformlara özel olarak hazırlanan film,

Reklamveren Temsilcisi: Mehtap Yıldız, Neslihan Demir, Buket Onaran, Reklam Ajansı: 911 İstanbul Kreatif Direktör: Salih Güngör

‘Her zaman, her yerde seninle’ konseptiyle karşımıza çıkıyor. Yaratıcı Grup: Hamit Dal, Volkan Ulaş Müşteri Direktörü: Aslı İzan Kampanya Künyesi Prodüksiyon: Tamer Başaran Reklamın Başlığı: Arzum Shake’N Take Kişisel Blender Prodüksiyon Şirketi: Butcher Films Reklam veren: Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetmen: Bartu Güngör

Adı Boombastic Tadı Fantastik... Boombastic Kek’in yeni reklam filmi, köpek balığı gezisine katılan gençlerin başına gelen Boombastic bir durumu ekrana getiriyor. “Adı Boombastic Tadı Fantastik” sloganıyla yayınlanan reklam filminde, gençlerden birinin elindeki Boombastic Kek’i köpek balıklarıyla dolu denize düşürmesi sonucu diğer arkadaşı muhteşem lezzeti almak için denize atlıyor. VMLY&R İstanbul imzası taşıyan reklam filminin yönetmenliğini ise Octopus’tan Walky-Talky üstleniyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Şölen - Boombastic Reklamveren Temsilcileri: Hayat Kapukaya Turaman, Mehtap Şahin, Barış Çelebi Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Yaratıcı Grup Başkanı: Can Yıldız, Cüneyt Özalp, Ozan Aslan Yaratıcı Ekip: Cem Işık, Orkun Süslü, Tansu Demirok, Nuray Güney, Aykut Küç, Ege Samur 30 / marketing europe & anatolia

Müşteri ilişkileri: Aşkın Baş, Deniz Atalay, Viket Rodrig, Uğur Ekmekciler Stratejik Planlama: Koray Serin, Burcu Yurtseven Ajans Prodüktörü: Baran Saraç, Zeynep Tanyeli Müzik Yapım Şirketi: Jingle House Yapım Şirketi: Octopus Yönetmen: Walky-Talky Post Prodüksiyon: 1000Volt


Kampanyalar

Biraz gürültü yapacağız!... Kampanya Künyesi Kampanya Adı: Biraz gürültü yapacağız! Kampanya Sloganı: Gaspass ile Şişkinlik ve Gazı Pas Geçin Kullanılan Mecralar: Televizyon, Dijital, Radyo Reklamveren: Wellcare – İlko İlaç Reklamveren Temsilcileri: Tüketici Sağlığı Bölüm Müdürü: İpek Özçırpıcı Kategori Müdürü: Seda Gönan Kreatif Ajans: Titrifikir Kreatif Direktör: Emre Gökdemir Kreatif Ekip: Cem Bulut, Doğu Yılmaz, Necati Kaya, Oğuzhan Dilek, Andaç Erkök, Sedat Potur Prodüksiyon: Bir Zamanlar Yapım Medya Ajansı: Arena Media Wellcare, Gaspass markası ile toplumun çoğunluğunun ya- Medya Planlama: Gülçin Taşan, Ayşe Esra Yeni, şadığı şişkinlik ve gaz şikayetlerine önerdiği çözümü eğlen- Ümran Kalkan celi bir anlatım ile reklam filmine taşıyor. Gaspass reklam Dijital Ajans: OctoStory filmi TV ekranlarında, radyoda ve dijital platformlarda yayın- PR Ajansı: İletişim Ofisi lanmaya başladı.

Yataş Bedding...

Yataş’ın beyaz ev tekstili ürünleri için hazırlanan yeni reklam filmi yayınlandı. Reklam filminde Yataş’ın zengin ürün yelpazesinin farklı ihtiyaçlara yanıt veren ürünlerle uykunun keyfe dönüştüğü anlatılıyor. Kampanya Künyesi Marka /Şirket adı: Yataş Bedding Reklam Veren Yetkilileri: Selmin Gündoğdu, Elif Okuklu

Reklam Ajansı: Ali Taran Creative Workshop Yaratıcı Ekip: Ali Taran Creative Workshop Stratejik Planlama: Ali Taran Creative Workshop Müşteri İlişkileri: Ali Taran Creative Workshop Ajans Prodüktörü: Ali Taran Creative Workshop Prodüksiyon Şirketi: Atlantik Film

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Performansın Dibi... Lenovo’nun, Euroleague Basketbol sponsorluğu kapsamında çektiği yeni reklam filminde Fenerbahçe Beko İstanbul’un ve Anadolu Efes İstanbul’un yıldızları Ali Muhammed (Bobby Dixon) ve Shane Larkin başrollerde oynuyor. Lenovo, filmde ünlü basketbol yıldızlarının yerleştirildiği oyun ekranı üzerinden oyun severleri yüksek performanslı Lenovo bilgisayarları kullanmaya çağırıyor. Kampanya “Performansın Dibi” sloganıyla öne çıkıyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Lenovo Reklam Ajansı: Ogilvy İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Selim Ünlüsoy Ajans Başkanı: Murat Derman Kreatif Direktör: Önder Bayraktar Metin Yazarı: Hazar Akgün Sanat Yönetmeni: Sahap Kurtaran Marka Direktörü: Ali Serhat Ünal Marka Süpervizörü: Pelin Balcıoğlu Yapım Şirketi: Hacıyatmaz Yönetmen: Ali Can Zeren

Birevim reklam filmi...

BİREVİM, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’ne özel olarak hazırladığı jenerik film ile toplumsal faydayı gözeterek en temelde kaynakları verimli harcamanın gücüne vurgu yapıyor. BİREVİM, Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’ne özel hazırladığı bu film ile, 7’den 70’e herkesi; geleceğe dair sorumluluk bilinci ile harcama yapmaya, “lazım” ve “elzem” ihtiyaçları 32 / marketing europe & anatolia

gözeterek kaynakları verimli kullanmaya, yoksul sayısı giderek azalan refah bir toplum olmaya davet ediyor. Kampanya Künyesi Art Directing: Sermet Öner İlustrasyon: Storyboard: Kemal Şanlı Animasyon: Seyfi Cem Baskın


Kampanyalar

Herkes İçin 7 Gün Spor Digiturk’te... Kampanya Künyesi Reklamveren: Digiturk Reklamveren Yetkilileri: Derya Gür, Erman Dengiz, Volkan Konuralp, Cem Şahan Kızılocak Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Kreatif Grup Direktörü: Can Yıldız, Ozan Aslan, Cüneyt Özalp Yaratıcı Ekip: Cem Işık, Orkun Süslü, Aykut Küç, Nuray Güney, Tansu Demirok, Özgür Kahraman Müşteri ilişkileri: Aşkın Baş, Uğur Ekmekçiler, Enver Gürpınar, Fadime Pektaş Digiturk’ün gerçek hayattan taraftarın rol aldığı yeni reklam Strateji: Dilek Terliksiz filmi, “futbolu çok seviyoruz” temasıyla yayında. Birbirinden Ajans Prodüktörü: Alihan Dobada, Zeynep Tanyeli özel röportajlar, zengin içerikler ve özel programlarla sınırsız Yapım Şirketi: Kala Film spor keyfi sunan platform, gerçek hayattan taraftarların rol alYönetmen: Ali Demirel dığı yeni reklam filminde “Herkes İçin 7 Gün Spor Digiturk’te” Post Prodüksiyon: 1000Volt sloganı ve Müslüm Gürses’in ünlü “Affet” şarkısı eşliğindeki Müzik: Affet (Temple of The King) esprili bir senaryo ile Türkiye’nin lider spor yayıncısı kimliğiJingle: Arda Algül / Mono Jingle nin altını çiziyor.

Her mevsim evinizin modası Özdilek... Özdilek Ev Tekstili 2019 - 2020 / Sonbahar - Kış sezonunun en yeni ürünlerini TV reklam filmiyle tanıtıyor. Geçtiğimiz sezonun sevilen koleksiyonu Canlanan Desenler’den yeni sezon koleksiyonuna uzanan reklam filminde, Özdilek Ev Tekstili’nin reklam yüzü olan Brezilyalı Oyuncu Jessica May’i görüyoruz. Doğanın enerjisini yansıtan reklam filmi aynı zamanda evinde yenilikler yapmak isteyenlere ipuçları da veriyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Özdilek Ev Tekstili Reklam ajansı: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar Medya planlama ajansı: Union İstanbul PR ajansı: EyesOn İstanbul Kreatif Direktör: Ramiz Bayraktar Yönetmen: Ramiz Bayraktar – Tamer Aydoğdu Oyuncu: Jessica May Görüntü Yönetmeni: Varol Şahin Müzik: The Gentle Waves – Falling from Grace Prodüksiyon Şirketi: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar Kullanılan Mecralar: TV, Radyo, Yazılı ve Dijital Mecralar

marketing europe & anatolia / 33


Kampanyalar

Benzersiz Bir Isırık... Mentos Say Eti Karam Gurme, Güzel Sanatlar imzası taşıyan yeni reklam filmiyle yayında. Işıltısı, duruşu ve haz dolu dünyasıyla Eti Karam Gurme’yi diğerlerinden ayıran bir çok özellik olabilir. Kampanya Künyesi Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar Reklamveren: Eti Reklamveren Yetkilisi: Aynur Keskin Karaderi, Murat Yaz, Emir İşeri Ürün: Eti Karam Gurme Kreatif Direktör: Emrah Kural Yaratıcı Ekip: Kemal Hayıt, Emre Demirtaş, İlker Salcan Müşteri İlişkileri: Gözde Şengüler, Ceysun Giritli, Sena Özata, Gamze Demirtaş Stratejik Planlama: Yelda Aktuna, Ozan Karaman Medya Planlama / Satınalma: MG Media Ajans Yapımcısı: Melis Bircan, Uğur Egemen İres Yapımevi: Depo Film Yönetmen: Elif Kalkan

Tıkır Tıkır Kombi...

DemirDöküm, “Tıkır Tıkır Kombi, DemirDöküm Kombi” reklam kampanyası ile sezona damgasını vurmaya hazırlanıyor. Son dönemin sosyal medya trendi boomerang tarzıyla hazırlanan reklam filminde, DemirDöküm’ün üstün teknolojisiyle üretilen kombilerin sunduğu üst düzey konfor, performans ve güvenliğin yanı sıra tüketiciye sunulan finansal kolaylıkların da altı çiziliyor. 34 / marketing europe & anatolia

Kampanya Künyesi Reklamveren: DemirDöküm Reklam Ajansı: Cheil Worldwide Turkey Yapım Şirketi: Hacıyatmaz Film


Kampanyalar

Luppo Sandviç Kek... Kampanya Künyesi Reklamveren: Şölen Reklamveren Temsilcileri: Hayat Kapukaya Turaman, Mehtap Şahin, Serkan Bozkurt, Songül Bozdemir Reklam Ajansı: VMLY&R İstanbul Yönetici Kreatif Direktör: Ayşe Aydın Erdoğan Kreatif Direktör: Mehmet Güney Yaratıcı Grup Başkanı: Uğur Sönmez, Cüneyt Özalp Yaratıcı Ekip: Ümit Aydın, Cem Etyemez, Ozan Yücekuş Müşteri ilişkileri: Aşkın Baş, Deniz Atalay, Viket Luppo Sandviç Kek, keyifli bir reklam filmiyle izleyici karşısıRodrig, Uğur Ekmekciler na çıktı. Önce bilgisayar oyununun, sonra maçın daha sonra Stratejik Planlama: Koray Serin, Burcu Yurtseven da dizinin içine girerek tek tek aile fertlerine seslenen tepsili Ajans Prodüktörü: Baran Saraç, Zeynep Tanyeli anne, Luppo’nun karşı konulmaz lezzetiyle tüm aileyi bir araMüzik Eser Sahibi: Yasemin Mori-Floom Music ya getiriyor. Müzik Yapım Şirketi: Arda Algül-Mono Jingles VMLY&R İstanbul imzası taşıyan reklam filminin yönetmenliYapım Şirketi: Octopus ğini Octopus’tan Walky-Talky üstleniyor. Yönetmen: Walky-Talky Post Prodüksiyon: 1000Volt

Knorr Kemik İlik Suyu... lamda daha iyi hissetmek için spor yapan herkesin beklentisini anlatıyor. Zinde başlanılan günler, iyi görünen dayanıklı bir vücut ve yeni başarılar arzu eden sporseverlerin içini okuyan Knorr; yeni ürünü “Knorr Kemik İlik Suyu” ile tam da bu istekleri karşılıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Unilever/Knorr

MullenLowe İstanbul imzalı filmde Milli Sporcu Kerem Tunçeri’nin içinden geçenler hem fiziksel hem de mental an-

Reklamveren Temsilcisi: Aslı Erdoğan, Benan Özer, Kerem Diramca, Başak Balcı, Tuba Çurman Reklam Ajansı: MullenLowe İstanbul ECD: Berkay Özay Yaratıcı Ekip : Mustafa Can Demir, Emrah Güzel Müşteri İlişkileri: Ceyda Coşkun, Merve Günay, Tais Berberyan Stratejik Planlama: Yusuf Muslubaş, Aslı Koparal Ajans Prodüktörü: Tuğrul Karadeniz, Emirhan Akıncı Yapım Şirketi: Depo Film Yönetmen: Tolga Evgüzel Post-prodüksiyon: İmaj Yapım

marketing europe & anatolia / 35


Ay Va


Gezi

adisi; Wadi Rum... Dergimizin Ekim sayısında sizler için Petra yolculuğumuzu yazmıştım. Şimdi de kaldığımız yerden devam edip Wadi Rum’a geçiyoruz.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Dergimizin Ekim sayısında sizler için Petra yolculuğumuzu yazmıştım. Şimdi de kaldığımız yerden devam edip Wadi Rum’a geçiyoruz. Petra’daki gece şovundan çıkıp, araçlarımızı almamız saat 23:00’ı buldu ve biz gece yolculuğu yapmak zorunda kaldık. Petra ile Wadi Rum arası yaklaşık 120 km ve 2 saat sürüyor. Zifiri karanlık çöl yollarında araba kullandıktan sonra, bize gönderilen konuma vardık. Vardığımız yer, bir otopark. Arabamızı park edip, valizleri indirdik. O sırada 2 tane Toyota Hilux geldi, bizi almak için. Ama onlar da eskilikten dökülmek üzere. Bizim valizleri arabaların içine koydular, bize de dediler ki kasaya oturun. Tabii buyunca bizim şalter attı, valizler arabada biz kasada. Olacak iş değil. Arıza çıkartıp, valizleri indirdik. Onları

nı ve duşlar da orada bulunuyor. Ben çok yorgun olduğum için hemen üzerimi değiştirip uyumaya koyuldum. Ancak çöl çok soğuk olduğu için yorgan ve battaniyelere sarınıp ancak uyudum. Sabah olup da güneş tepeye çıkınca, çadırın içi 50 derece olmuş. O sırada terden sırılsıklam bir vaziyette, kabuslar görerek uyandım. O nasıl bir hava yaa, akşam don, gündüz yan. Çadırın kapısını açıp, zor attım dışarı kendimi. Dışarı çıkmamla birlikte sanki başka bir gezegene geçiş yapmış gibi oldum. Gece geldiğimizde etrafta hiç bir şey görmemiştik. Körü körüne bir yere gelip uyumuştuk. Ancak çadırdan çıktığımda ertafımda gördüğüm kızıl kumlu çöl muhteşem görünüyordu. İlk başta gözlerime inanamadım. Sonra tekrar çadıra bakıp, kıymetli tatil arkadaşım

kasaya koyup biz içeri oturduk. Epey de bir ağız dalaşı yaptık. Bizim bu hallerimize bedeviler pek akıl erdiremediler ama çok da dert etmeyip, bizi arabaya bindirdiler. Petra – Wadi rum arasında araba kullanırken benim migren ağrım tutmuştu. Ağrı geçsin diye otoparkta Toyota’lara binice, ağrı kesici alıp biraz uyudum. Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra kalacağımız yere geldik. Kalacağımız yer etrafı örtülerle çevrilmiş çadırlar ve çadırlarda tuvalet yok:( Tuvalet çadırların ilerisinde, ortak kullanım ala-

Nilüfer’e, “Nilüfeeerrrrr, kalk, acayip bi yerdeyiz, inanamayacaksın” diye bağırmaya başladım. O da çadırdan çıkınca, şaşkın şaşkın etrafı izlemeye koyulduk. Rüzgarın şekillendirdiği, dik kayalıklar, alabildiğine uzanan kızıl kum ve sonsuz sessizlik. İnanılmaz güzeldi. Bizim kamp yerinin adı, Moon Rock Camp. Bir süre sonra güneş, beynimizi yakınca kendimize geldik. O sırada ne kadar iğrenç durumda olduğumu fark ettim. Terden ıslanan yastığın kokusu üzerime sinmiş, kimbilir benden önce kimler terledi orada. Böyle düşününce midem marketing europe & anatolia / 37


Gezi

kalktı ve hemen havlu ve şampuanımı alıp, duşlara koştum.ancak duşlar da ayrı bir sürpriz oldu. Havlusunu alan sıraya girmiş, askeri kamp gibi. Neyseki yabancı yok da sadece bizim ekip var. Duş önü sohbeti yaparak sıra bekledik. Sonra da duşumu alıp, kendime geldim. Ancak hijyenik bir ortam olmadığı için pek de içimize sinmedi. Ama çöl o kadar muhteşem ki, hijyeni kafaya takamadım bile. Duştan sonra ortak kullanım olan büyük çadıra geçtik. Orası kampın lobisiymiş. Açık büfe kahvaltı hazırlanmış; haşlanmış yumurta, labneh, humus, zeytin, reçel vs. Kahvaltı çok vasattı ama yapacak bir şey olmadığı için yedik. En çok da zeytin yağı ve zahter yedik :) Sonrasında bir ağırlık çöktü ki kimse yerinden kımıldamak istemiyor. Bizim mayışık halimiz, bedevilere bile fazla tembel geldi. Bizi toparlayıp, safari için dışarı çıkardılar. Benim hayalimde Land Cruiser VX100’ler vardı. Onlarla çöl safari yapacaktık ancak bizim kısmetimize döküntü Hilux’lar çıktı. Üstelik de dün gece, binmemek için kavga ettiğimiz kasalara oturduk. Biz gece zifiri karanlıkta duruma ayamamaışız, meğerse racon oymuş :) 38/ marketing europe & anatolia

Ancak çadırdan çıktığımda ertafımda gördüğüm kızıl kumlu çöl muhteşem görünüyordu.

11 kişilik ekibimiz 2 araca dağıldık ve kahkahalarla, kasada yol almaya koyulduk. Muhteşem kızıl kumlarda araç yol alırken, manzaraya hayran kaldık. Safarimizin ilk durağı Ain Ash – Shallaleh bir diğer adıyla da Lawrence Spring. Çölün ortasında , çöle hayat veren bu su kaynağının ismi Ain Ash – Shallaleh ancak I. Dünya Savaşı sırasında çıkan Arap İsyanı’ndaki, başarısı sebebiyle bu su kaynağına, T. E. Lawrence’ın adı verilmiş. T. E. Lawrence, bildiğimiz “Arabistanlı Lawrence”. Bu su kaynağı, çöl safarilerinin hepsinin uğradığı, oldukça popüler bir yer. İkinci durağımız ise dar bir kayalığın arasından girilen, Khazali Canyon. Khazali Canyon’un biraz ilerisinde küçük bir havuz oluşmuş, fakat oradan sonrasına geçiş yasak. Sonrası kapalı. Sadece o kısıma kadar gidebiliyorsunuz. Oradaki su kaynağı ve kanyondan çok, duvarlardaki resimler dikkat çekici, bence. Duvarlarda, arapçaya benzeyen harflerle yazılmış bazı yazı ve resimler


Gezi

mevcut. Benim ilk dikkatimi çeken ayak resimleri olmuştu, bir de ceylan resimleri. Rehberimiz, bu resimlerin, 610 yılından (Hz. Muhammed’in peygamber olduğu tarih) çok daha önceleri yapılmış olduğunu söyledi. Ancak bana pek inandırıcı gelmedi çünkü yazılar, çok yeni gibi duruyordu. Nedense, o coğrafyanın insanları bana pek inandırıcı gelmiyor :) Kanyonun gölgesinde serinledikten sonra tekrar jiplere binip Sand Dunes (kum tepeleri) denen yere geliyoruz. Sonra da şöförümüz araçtan inip bize bir snowboard çıkartıyor :) Ancak güneş o kadar çok yakıyor ki ilk etapta, o kum tepesine tırmanmayı göze alamıyorum. Ancak kaymaya çalışanları görünce merakıma yenik düşüp ben de board kaymaya heves ediyorum. Bordu alıp biraz tırmandıktan sonra bağlamalrı takıp kaymaya çalışıyorum ama nafile. Kum mıknatıs gibi ve kaymak çok zor. Muhtemeln bizim borad çok eski ve altı çiziklerle dolu için kayma vasfını yitirmiş. Bir kaç deneme sonucunda ayakkabıma dolan kumlar, beni yaktığı için kaymaktan vazgeçiyorum.

Mushroom rock’ın hiç bir özelliği yok ama turistlere gösterecek bir obje olarak onu da gezi rotasına dahil etmişler. Başarısız olan kum boardundan sonra arkadaşlarla birlikte bedevi çadırına oturup birer çay içiyoruz. Ancak çay da çok şekerli olduğu için keyif alamıyoruz. Tekrardan jiplere doluşup yola çıkıyoruz. Bu seferki rotamız bir kaya kovuğu. Amaç, bir şeyler atıştırıp, dinlenmek. Jipleri kullanan abiler bizi bir kaya kovuğuna götürüp, atıştırmalık bir şeyler hazırladılar. Menüde yine humus, lavaş ekmeği, labneh vs gibi şeyler var. yemeği yiyip biraz sohbetten sonra üzerimize ağırlık çöküyor ve hepimiz kestiriyoruz. Tembelliğimizden şikayetçi olan bedeviler bir süre sonra bizi uyandırıp yine jiplere bindiriyorlar. Bir sonraki durağımız, Mushroom rock. Mushroom rock’ın hiç bir özelliği yok ama turistlere gösterecek bir obje olarak onu da gezi rotasına dahil etmişler. Çölün içerisinde yer alan, rüzgarın tah-

ribatıyla mantar şeklini alan bir kaya, Mushroom Rock. Bence mantardan çok kaplumbağaya benziyor :) Wadi Rum’un bu kadar çok turist çekmesinin en büyük sebebi bedeviler. Bedeviler bu topraklarda yüzyıllarca yaşamışlar ve şu anda da ev sahipliği yapıyorlar. Wadi Rum bir başka adıyla Moon Valley (ay vadisi), 1998 yılında, Dünya Bankası’nın desteğiyle, Ürdün Hükümeti tarafından koruma altına alınmış. Burada bir STK kurarak, bir koruma planı hazırlanmış ve bölgeyi yönetmek için yerel halktan bir ekip oluşturulmuş. Bu ekip, şu anda, Akabe Özel Ekonomik Bölge İdaresi altında ve Wadi Rum’un hassas çöl yaşam alanlarını, sürekli artan turistlerden ve insan tahribatından korunması için çalışıyor. 2011 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan alan Wadi Rum, Petra’dan sonra en çok turist alan muhteşem bir coğrafya. Aslına bakarsanız, tarih boyunca Nebatiler, Bizanslılar, Romalılar, Haçlı Orduları, Osmanlı’ların geçmiş olduğu Wadi Rum toprakları, Arabistanlı Lawrence sayesinde bu kadar popüler olmuş. Arapları, Osmanlı devlemarketing europe & anatolia / 39


Gezi

tine karşı kışkırtan, sonra da onlara vadettiği, Mekke’den Şam’a uzanacak Arap devletini Sykes-Picot Antlaşması ile 1916’da kaybetti. Thomas Edward Lawrence, bu hazin hikayesini, Bilgeliğin Yedi Sütunu adlı kitabında da anlatıyor. Kitap, ismini Eski Ahit’teki “Bilgelikler” bölümündeki bilgeliğin “yedi sütunlu sarayı” tasvirinden alıyor. Ancak araplar kendilerine de pay çıkarıp, yüzeyi 7 tane sütunun birlşemsinden oluşmuş gibi görünen bir kaya “Seven Pillar of Wisdom” ismini vermişler. Turistlerin oldukça ilgisini çeken bu kayalıklar, bazı turlara dahil. Ancak biz o kısıma gitmedik. Ne de olsa Lawrence bizim için bir casus. Hem de arapları bize karşı kışkırtan bir casus. Ve hala anlamış değilim, tarih boyunca bizi hep arkadan vuran bu araplara karşı neden bu kadar tölerasnlıyız. Yaa, ben aslında Wadi Rum’un coğrafyasından bahsedecektim, nereden çıktı şimid bu sevimsiz Lawrence. Neyse, coğrafyaya dönelim biz. 740 km²’lik bir alanı kaplayan Ram Vadisi (arapçada Kum Vadisi), Ay Vadisi olarak da anıyor. Bu muhteşem çöl için 40 / marketing europe & anatolia

Kumtaşı ve granitten oluşan vadinin içinde minik ağaçların da bulunduğu kanyonlar var.

pek çok betimleme kullanılıyor. Mars’ın yüzeyine de benzetilen bu çöl kumları o kadar güzel ki, görüntüsünden dolayı bir çok filme de plato olmuş. Kumtaşı ve granitten oluşan vadinin içinde minik ağaçların da bulunduğu kanyonlar var. Ancak bu sıcak topraklarda fazla hayvan yaşamıyor. Benim gördüğüm, ancak ismini bilmediğim, çok güzel öten pembe bir kuş (serçeye benziyor) var. Kumtaşı kayaları zamanla rüzgardan aşınarak sivri yüzeylere dönüşmüşler. O yüzden üzerlerinde çıplak ayak ile dolaşmak çok zor. Granit olanlar ise daha pürüzsüz. Bu yapısı sayesinde bir çok tırmanışçıya da ev sahipliği yapıyormuş, Wadi Rum. En son nerde kalmıştık, Mushroom Rock. Ona da bakındıktan sonra sıra geliyor Khor al Ajram’daki Little Bridge’e. Yaklaşık 4 metre uzunluğundan bu köprü, minik olsa da üzerinden görünen manzara muhteşem. Muhteşem kızıl çölün yanı sıra Jabal Rum, Jabal Um Ishrin ve Jabal Khazali tepelerini de buradan görmek mümkün.


Gezi Little Bridge’den sonra sıra geliyor Burrah Canyon’a. Ancak bizler çok yorulduğumuz için hiç kanyona gidesimiz yok. Halimizi gören bedeviler bizi zorla jiplerden indirip kanyona yönlendiriyorlar. Bizi kanyon girişinde bırakırken, buraya araç girmiyor, siz yürüyün, biz sizi kanyon çıkışından alacağız diyorlar. Ancak bizde yürüyecek hal kalmamış. Söylene söylene kanyona yürüyoruz. Bir süre sonra yüksek kayalıkların arasına girince, güzeş kayboluyor ve serin kanyona giriş yapıyoruz. Güneşin etkisinin kaybolduğu kanyonda, minik ağaçlar göze çarpmaya başlıyor. Yürüdükçe şaşkınlıktan ağzımız açık kalıyor. Burrah Canyon’u inanılmaz güzel bir yer. Bizim yorgunluktan eser kalmıyor. Ben hemen ayakkabıları çıkarıp, yalın ayak yürümeye başlıyorum. Artık kumlar ayağımı yakmıyor :) Burrah Canyon, fotoğraf çekmek için de çok ideal bir yer. Kızıl kumlar, keskin kayalıklar ve yeşil bitki örtüsü muhteşem bir manzara oluşturuyor. Hayran kaldığımız bu kanyonda keyifle yürüdükten sonra kanyonun çıkışında jiplerimize biniyoruz.

Kızıl kumlar, keskin kayalıklar ve yeşil bitki örtüsü muhteşem bir manzara oluşturuyor. Sırada var, Um Fruth Rock Bridge. Um Fruth Köprüsü, Wadi Rum’un en ünlü

köprüsü diyebiliriz. Google’a Wadi Rum yazdığınızda, mutlaka bu köprü de çıkıyor, görsellerde :) Um Fruth Köprüsü, yerden 15 metre yükseklikte ancak tırmanışı biraz zor. Ben, Burrah Kanyonu’nun gölgesinde depoladığım son enerjimi, köprüye tırmanmak için harcamaya karar verdim. Ön tarafta bulunan bombeli kayaya tırmanarak, çıkışın yarısını tamamladık. Sonra daracık bir kaya arasından geçip, köprüye varmak kalıyor sadece. Ancak kaya arası çok dar, şişman birinin geçmesi çok zor. Son tırmanışı yapacağımız yere geldiğimizde aşağıya inemeyen biri, yolu tıkadığı için beklemek zorunda kaldık. Baktık inemiyor, kayalara ayaklarımızı dayayarak ona basamak yaptık. O inince de biz yol açıldı. Kızın yüzündeki minnet dolu bakışlar çok duygulandırdı bizi:) Köprünün üzerine çıkıp da dar alanda yürüyünce kanımızdaki adrenalin miktarı arttı. Ancak manzara o kadar büyüleyici ki, adrenalini falan hep unuttuk. Neredeyse tüm Wadi Rum ayaklarımızın altında. Kumkayaları yukarıdan bakınca çok daha büyüleyici görünüyormuş, meğer. Bir süre yukarıda marketing europe & anatolia / 41


Gezi

oturup manzaranın keyfini çıkardıktan sonra sıra geldi aşağı inmeye. Aşağı inmek yukarı çıkmaktan çok çok daha zormuş. Azıcık maceralı bir inişten sonra diğer arkadaşlarımızın yanına varıyoruz. Tırmanış ve inişten sonra enrji seviyemiz dipte tabii :)Neyse ki bundan sonraki durağımız gün batışını izlemek. Jiplere binip, güneşin batışını izleyeceğimiz yere varıyoruz. Bazı arkadaşlarımız kayalıklara tırmanıp oradan seyrediyor günbatımı. Bizde enerji kalmadığı için biz jiplerin üzerinde sohbet edip, batırıyoruz güneşi. Gün ile birlikte biz de bitiyoruz tabii:) Bu gezinin asıl fantastik kısmına şimdi geliyoruz. Wadi Rum gezisi planında bir gece, yıldızlar altında uyuma planımız vardı. Bizim hayal ettiğimiz; gezerken bir yer beğeneceğiz sonra da kilimleri serip, üzerinde uyuyacağız gibi bir şeylerdi. O yüzden biraz tırsmıştık, plandan. En kötü ihtimalde, rehber abilerden bizi, araçlarımza götürmelerini istemek idi. Böylece bir sonraki gezi yerimiz olan akabe’ye gidip orada konaklamaktı. Ancak durum hç öyle olmadı. Rehber abiler, bizi alıp, yine bir kaya kovuğuna götürdüler. Sonra yerlere hasırlar serip üzerlerine şilte koydular. 42 / marketing europe & anatolia

Um Fruth Köprüsü, Google’a Wadi Rum yazdığınızda, mutlaka bu köprü de çıkıyor, görsellerde :) Biraz sonra kamp ateşi yakıldı. Ortaya yiyecekler; patlıcan salatası, humus, labneh vs konuldu. Ateş köz haline gelince üzerine mangal yapılıp, tavuklar dizildi. Ortalık bir anda kamp alanına döndü. Yukarıda da milyonlarca yıldız. Ortam muhteşem oldu. Bir süre sonra votka şişesi elden ele dolaşmaya başladı. Yemekler yendi, şarkılar söylendi. Ortam o kadar güzeldi ki, resmen büyülenmiştik. Tek sorun, tuvalet olmayışıydı.Saat ilerledikçe günün yorgunluğuyla birlikte, şiltelerin üzerinde uyuya kalmışız. Halimiz görülmeye değerdi doğrusu. Göçebe bedevilerden pek bir farkımız yoktu. Ertesi gün uyanıp da halimizi görünce epey gülüp eğlendik. Gece, biz uyurken epey bir ziyaretçimiz de olmuş ancak biz onları değil sadece ayak izlerini görebildik. Öncesinde okuduğum kadarıyla, çölde minik tilkiler ve kirpiler varmış. Muhtemelen ayak izleri de onlara aitti. Sabah kalktıktan sonra yine aynı yerde,

bedevi abilerin hazırladığı kahvaltıyı ettik. Sonra bedevi abilerden gelen teklif üzerine deve safari yapmaya karar verdik. Çöle kadar gelinip, deveye binmeden dönmek olmaz dendi. Çoğunluk kabul edince de organizasyon yapıldı. Ardından tekrar jiplere binip, ilk gece kaldığımız çadır kampına gittik. Oradan valizlerimizi alıp, jiplere yerleştirdik. Bir süre sonra da develerin olduğu yere vardık. Bedevi abiler, hepimiz için birer deve getirmişler :) ama öyle göründüğü kadar kolay değil, develere binmek. Binmesi ayrı dert, inmesi ayrı dert. Güle oynaya, bağıra çağıra bir süre sonra binebildik develere. Oldukça rahatsız olduğunu söylemeliyim. Ama değişik bir deneyim tabii :) Arabalarımızı park ettiğimiz yere kadar develerle gittik. Sonra da inip, bedevi abilere teşekkür ettikten sonra bavullarımızı arabalara yerleştirip, bir sonraki rotamız olan Akabe’ye doğru yola çıktık. Yazımı bitirmeden önce söylemek istediğim bir kaç bir şey daha var. Çöle gelirken yanımıza güneş kremi almıştık ancak sürmek aklıma hiç gelmedi. Üzerimde şort ve tşört olduğu halde tüm gün çölde, güneş altında dolandık ancak tenim hiç kızarmadı. Hiç canım yanmadı. Ve sorasında da soyulmadım. Üstelik tenimin rengi de çöldeki kızıl kumlar gibi oldu. Hatta o brozluk gitmesin diye banyo bile yapmak istemedim :) Çölün bir başka özelliği de kumu; insanın ayakların yapışmıyor. Mıknatıslı gibi hemen dökülüyor. Çok farklı. Ayrıca da çölün çok değişik bir enerjisi var. insan kendini inanılmaz huzurlu hissediyor. Özetle söylemem gerekirse ben çöle hayran kaldım. Bu geziyi organize eden Agnieska’ya ise minnettarım. Şimdiye kadar yaptığım en güzel geziydi. Bir sonraki yazıda da Akabe ve dalış olacak :)



Gameon

LoL 10 yaşında... projelerin duyurulduğu kutlamada, League of Legends evreninde de büyük değişiklikler yapılacağı vurgulandı. Dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde kutlama etkinlikleri düzenleyen Riot Games, yeni projeleriyle önümüzdeki yıllarda da adından sıkça söz ettireceğe benziyor. Yeni mobil kart oyunu: Legends of Runeterra Riot Games, oynanışı beceri ve yaratıcılık gerektiren yeni kart oyunu Legends of Runeterra’yı (LoR) duyurdu. League of Legends dünyasında geçen LoR, oynaması ücretsiz bir stratejik kart oyunu. LoL’ün sembolleşmiş şampiyonlarını ve Runeterra’nın çeşitli bölgelerinden gelen yepyeni karakterleri içeren kartların her biri, özgün bir tarza sahip ve stratejik bir avantaj sunuyor. Dinamik ve değişken bir çatışma sistemine sahip LoR’da oyuncular çeşitli yollardan kart kazanabiliyor. Oyuncular, ücretsiz seçenekler haricinde istedikleri bir kartı doğrudan oyun içi alışveriş birimini kullanarak ücretli olarak da satın alabilecek. Şu anda ön kayıt aşamasında olan LoR, 2020’de hem PC’ye League of Legends’ın (LoL) geliştiricisi ve yayıncısı Riot hem de mobil cihazlarda oynanabilecek. Games, bugün LoL’ün 10. yıl dönümünün kutlandığı küresel Ayrıntılı bilgi için https://playruneterra.com/tr-tr sitesini ziyayayın sırasında duyurduğu yeniliklerle, oyun dünyasını karet edebilirsiniz. sıp kavuracağa benziyor. Birden fazla yeni oyunun ve farklı

Revolution’da yeni güncelleme...

Netmarble popüler çok oyunculu online role-play oyunu (MMORPG) Lineage 2: Revolution için Aden dünyasına yeni zanaatlar getiren güncellemesini duyurdu. Oyuncuların Cadılar Bayramı boyunca faydalanabileceği yeni etkinlikler ve eklentiler de yine bu güncellemenin bir parçası. 5 Esas Zanaat ekleniyor Oyuncular beş yeni Esas Zanaat ile üretim yapabilecek ve eşyalarını geliştirebilecek - Simya, Demircilik, Cevhercilik, Tılsımlama ve Pişirme. Üretim malzemeleri oyuncuların maden yapabildiği, toplayabildiği ve avlanabildiği yeni eklenen ‘Hasat Zindanı’ içerisinde bulunabilir. 44 / marketing europe & anatolia

Güncellemedeki diğer Lineage 2: Revolution içerikleri: Cadılar Bayramı Etkinlikleri Kafatası Balon Etkinliği ile oyuncular Magnadin’de beliren kurukafa balonlarını patlatarak ödüller kazanabilir. Yeni Cadılar Bayramı temalı Hasat Zindanı, Dehşet Botanik Zindanı Cadılar Bayramı temalı Komabor Büyük Baş Düşmanı – Dehşet Komabor Yenilenen Ruh Kristali sistemi ile Ruh Kristali geliştirmek daha kolay Yeni Tiat’ın Sunağı Klan Zindanında klan üyeleri Baş Düşmanı yenerek ödüller kazanabilir. Beş yeni Agathion eklendi. Lineage 2: Revolution, yüksek kalite görseller ile devasa bir açık dünya ve büyük çaplı PvP savaşlarını mobil cihazlara getirerek çığır açan bir MMORPG oyunudur. Unreal Engine sayesinde muhteşem görseller ile açık bir dünyada 200 kişiye kadar eş zamanlı savaşı tek ekrana sığdırmayı başarır. Tüm bunlar dünyanın dört bir yanından oyuncularla aynı anda paylaşabildiğin, avucunuzun içindeki büyüleyici ve dopdolu MMORPG dünyasında yer alıyor.


Gameon

LG’den oyun monitorü... 27GL850, ekran kararması ve titremesine son veriyor, akıcı, net ve gerçekçi bir görüntü sunmasının yanı sıra, siyah dengeleme özelliği ile en karanlık noktaların bile net bir şekilde görünmesini sağlıyor. LG Electronics (LG), yaz başında Electronic Entertainment Expo 2019’da tanıttığı dünyanın ilk 1 milisaniye (ms)1 IPS ekranı olan yeni LG UltraGearTM Nano IPS G-SYNC oyun monitörünü Türkiye’de satışa sundu. Olağanüstü renk üretimi, ultra hızlı tepki süresi ve 144Hz yenileme hızı elde etmek için Nano IPS teknolojisini kullanan UltraGearTM, tüm oyun severlerin hayalini gerçeğe dönüştürüyor. LG, yeni monitörünün büyüleyici hızı ve çarpıcı görüntü kalitesiyle, oyuncuların şimdiye kadar yaşadığı en sürükleyici oyun deneyimini sağlayacak eksiksiz bir paket sunuyor. LG 27GL850 monitörün üç yönlü, neredeyse çerçevesiz ta-

Oyun severlerin hayallerini süsleyen LG’nin yeni oyun mosarım ve tabanı, ekranın eğimini, yüksekliğini ve dönüşünü nitörü LG UltraGearTM 27GL850, Kasım 2019 itibariyle değiştirmek için ayarlanarak, kullanıcıların oyunu daha rahat Türkiye’de satışa sunuluyor. oynamalarına yardımcı oluyor. 27GL850, Nano IPS Teknolojisi ve G-SYNC® ile oyun seLG UltraGear Nano IPS oyun monitörleri, Kasım ayı itibariyle verler için şimşek hızında tepki süresi sunuyor. Ayrıca, Türkiye’de satışa sunulacak.

Geceyi Atlat modu... Dünyanın seçili bölgelerinde birçok cihazdan oyunu oynayanlar, ürkütücü Cadılar Bayramı temalı PUBG MOBILE LITE içeriğine App Store ve Google Play üzerinden ücretsiz şekilde erişebilirler. 0.14.6 PUBG MOBILE LITE içerik güncellemesi, takım arkadaşlarınızla iki gün üç gece hayatta kalmanız gereken popüler Geceyi Atlat modunun Cadılar Bayramı versiyonunu sunuyor. Oyuncular yeni sürümle birlikte gündüz vakti M134 Minigun ve Lav Silahı gibi yeni özel silahları toplayacak. Geceleri ise yenilenen özel başarım kilitlerini açabilmek için saldırıya geçen Balkabağı Zombilerini püskürtmek zorundalar. Güncelenen Geceyi Atlat moduna ek olarak, PUBG MOBILE LITE oyun deneyimini geliştirmek için birçok yeni özellik de eklendi. YoLav Silahı: Geceyi Atlat modunda mevcut olan ve zombileri öldürerek kullanılabilen bu silah, benzini mühimmat olarak kullanıyor ve 10 metrelik etkili menzili bulunuyor. Püskürtme menzilindeki tüm hedeflere hasar veriyor. ●Video Ödülleri – Yeni günlük ödüller arasında kıyafetler, BC ve dahası, satın alma sayfası içerisinde video izleyerek

alınabilir ●Oyuna Hızlı Giriş – Oyuncuların önerilen oyun modlarına doğrudan girebilmesi için hızlı giriş seçeneği ana menüye eklendi ●Cadılar Bayramı Ana Menü Teması – Oyun içi menüsü, yepyeni Cadılar Bayramı temasıyla dekore edildi ●Güncellenmiş Winner Pass özelliği – Direkt olarak bir Pass Görevini tamamlamak ve arkadaş yardım özelliği için Pass Görev Kartı eklendi marketing europe & anatolia / 45


Kültür - Sanat

Base Talks...

BASE, 14-17 Kasım 2019 tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçı adaylarını Akaretler Sıraevler’de sanatseverlerle buluşturacak. Bu yılki sergi 20 şehirden ve 30 üniversiteden 107 yeni mezunun katılımıyla gerçekleşecek. Henüz sanat kariyerinin başında sanatçı adaylarıyla tanışmak, onların farklı disiplinlerde 119 yapıtını bir arada görmek ve birbirinden değerli konuşmacıları ağırlayacak olan ‘’BASE Talks’’u izlemek için bu özel buluşmayı kaçırmayın.

Hayalet Duvar... İngiltere’nin kuzeyinde, şehir keşmekeşinden uzak ama medeniyetin kıyısındaki ormanlık Northumberland’da yaz aylarının ortasıdır. On yedi yaşındaki Silvie, annesi ve babasıyla birlikte bir arkeoloji profesörünün, bölgenin karanlık tarihindeki kurban törenlerini incelemek üzere öğrencileriyle kurduğu kampa katılır. Yalnızca Demir Çağı’nın sunduğu imkânlarla yaşayarak ilkel yaşamı tecrübe ettikleri bu kampta Silvie profesörün öğrencileriyle birlikte yepyeni özgürlükleri keşfederken baskıcı babasıyla ilişkileri günbegün bozulur ve geçmişin ürkütücü ayinleri hayatlarına nüfuz etmeye başlar.

46 / marketing europe & anatolia

14-17 Kasım 2019’da Akaretler Sıraevler’de 25-27-29-31 numaralı binalarda gerçekleşecek olan Türkiye’nin yeni mezun sanatçı platformu BASE, yurdun dört bir yanından yeni mezun genç sanatçı adaylarının yapıtlarını aynı çatı altında topluyor. 72 üniversitenin 2019 mezunlarından 1575 başvuru alan BASE’te, bu yıl seçici kurul değerlendirmesi sonucu seçilen 30 üniversiteden 107 yeni mezun sanatçı adayının 119 yapıtı yer alacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle; Kale Grubu, Magnum ve TEB Özel Bankacılık eş sponsorluğunda gerçekleşecek, Digilogue’un dijital sanat partneri olduğu BASE’te 4 gün boyunca serginin yanı sıra sanat dünyasının değerli isimlerini ağırlayan ‘’BASE Talks’’ konferans programı ve atölye çalışmaları gerçekleşecek. Genç sanatçı adaylarına mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde destek olmayı, onlara üretimlerini sergileme ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle birebir tanışma imkanı sunmayı amaçlayan BASE, aynı zamanda sanatseverler ve yaratıcı endüstrilerin de genç yetenekler keşfetmesine aracı olmayı amaçlıyor.

Kader, Şans ve Evrimin Geleceği... Jonathan B. Losos, Kader, Şans ve Evrimin Geleceği’nde, evrim biyolojisinin yanıt aradığı büyüleyici soruları ele alıyor, en son araştırmaların verileri ışığında yorumlar yapıyor. Ekosistemlerin korunması, zararlı virüs ve bakterilerle mücadele, uzayda yaşam gibi konulara son derece ufuk açıcı görüşler getiren Kader, Şans ve Evrimin Geleceği, evrimi kavrayış biçimimizi değiştirecek. Evrimsel biyolojinin en temel sorularından biri evrimin kaçınılmaz mı, tesadüfi mi olduğudur. Evrimin getirdiği bazı çözümler, farklı zamanlarda ve farklı türlerde tekrar tekrar karşımıza çıkar. Bazense en ufak bir mutasyon, evrim sürecini tamamen farklı bir mecraya sürükler.


Kültür - Sanat

Mamut Art Project 2020... Mamut Art Project, 30 Kasım’a kadar bağımsız genç sanatçıların başvurularını bekliyor. Akkök Holding ana sponsorluğunda 2015 yılından bu yana gerçekleşen Mamut Art Project, bu yıl sekizinci kez güncel sanatta umut vaat eden sanatçılara işlerini sergileyeceği benzersiz bir keşif alanı sunuyor. 30 Kasım’a dek başvuruları kabul eden Mamut Art Project’in jüri üyeleri arasında ise; Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarım Programı Koordinatörü, sanatçı ve müzisyen Selçuk Artut, küratör, yazar ve SAHA Derneği Direktörü Çelenk Bafra, sanatçı Aslı Çavuşoğlu; artSümer Galeri Kurucusu Aslı Sümer, OMM - Odunpazarı Modern Müze’nin kurucusu ve koleksiyoner Erol Tabanca bulunuyor.Sanat kariyerlerinin henüz başında olan yeteneklerin çalışmalarını destekleyen ve onları sanat profesyonelleSanat kariyerinin başında olan bağımsız yeteneklerin eserlerini sergileme imkanı sağlayan Mamut Art Project için başvurular başladı. 1-5 Nisan tarihlerinde Akkök Holding sponsorluğunda KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek

riyle buluşturan Mamut Art Project, bu yıl 1-5 Nisan 2020 tarihleri arasında sekizinci kez koleksiyonerler, küratörler, galeriler, kültür-sanat kurumları ve sanatseverleri bir araya getirecek. Mamut’a başvurular 30 Kasım 2019’a kadar www.mamutartproject.com adresinden yapılabilecek.

Andy Warhol, UNIQ Expo’da... UNIQ Expo, Türkiye’nin genç ve yenilikçi bankası Odeabank’ın ana sponsorluğunda, “Sanat hiç bu kadar eğlenceli olmadı!” dedirtecek bir sergiye hazırlanıyor. 20. yüzyılın en etkili sanatçılarından Andy Warhol, 90 orijinal eseriyle 7 Kasım’dan itibaren McArt.ist desteği ve Begüm Alkoçlar küratörlüğünde UNIQ Expo’da sanatseverlerle buluşacak. Pop Art’a saygı duruşu niteliğindeki bu sergi, İstanbul Maslak’ta 1500 metrekarelik dev bir Pop Art arenası sunacak. Pop Art’ın öncüleri Keith Haring, Roy Lichtenstein, James Rosenquist ve Robert Indiana’nın Türkiye’de ilk kez sergileneceği orijinal 40 eserini de karşımıza çıkaracak. Sergi aynı zamanda, genç sanatçı kuluçka platformu McArt.ist koordinatörlüğünde Türk Pop Art temsilcilerine de yer verecek. “Sanata herkes dokunsun” misyonunu üstlenen sergi bu kapsamda, Pop Art ve Andy Warhol’u tüm yönleriyle tanıtırken, çeşitli atölye çalışmaları ve sanat sohbetleriyle ziyaretçilere interaktif bir deneyim de sunacak. 29 Mart’a kadar devam edecek.

marketing europe & anatolia / 47



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.