marketing europe & anatolia Sayı: 080

Page 1

G

marketing europe & anatolia Tarih: Aralık 2018 Sayı: 80

retorik

Umarım sağduyu galip gelir...

kelebeğin fırtınası

Black Friday sen çok yaşa...

B

in ... d l e ğlu G ş ebio o H N a or



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 80 Tarih: Aralık 2018 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr. Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia http://aea.eksantrik.com aeanews@gmail.com Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay

Kısa Kısa

04 - 07

Teknoloji

10 - 11

retorik

13

Medya Dünyası

14 - 15

Röportaj

16 - 20

kelebeğin fırtanası

23

Reklam dünyası

24 - 25

Kampanyalar

27 - 33

Danışman Abdullah Ekşioğlu İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

Gezi

38 - 40

Game On

42 - 45

Kültür Sanat

46 - 47

marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

İyi yıllar... Merhaba, Yılın son ayı Aralık geldi çattı. Kurumlardan, iletişimci ve reklamcı arkdaşlardan 2018 yılı değerlendirmeleri ve 2019 yılı öngörülerini yazmalarını istedim. Kurumlardan ve iletişimci arkdaşlardan gelen yazılar bu sayımızda, reklam ajanslarından gelen yazılar ise Ocak 2018 sayımızda yer alacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kampanyalar özel sayımızın hazırlıkları sürüyor. Reklam vermek isteyen arkadaşlar 25 Aralık tarihine kadar bize ulaşabilirler. Türkiye reklamcılık tarihinde çok önemli bir yer alan kampanyalar özel sayımızda her yıl olduğu gibi bu yıl da 2018 yılı kampanya künyelerini toplu halde okuyabilir, digital kütüphanenizde arşivleyebilirsiniz. Dergimizin okuma, görüntülenme sayılarını her sayımızda vermekten gurur duyuyorum. Çünkü Türkiye'nin en çok okunan marketing dergisi olmaktan çok mutluyum. Dergimizin okunma sayısı aylık 10.000 kişiye ulaştı :) Mutluyuz, gururluyuz :) Medya takip kuruluşlarının izleme ve ölçme değerlendirme verilerine göre sayfalarımızın değeri her geçen gün artıyor :) markteing europe & anatolia'nın bu günlere gelmesinde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma, röportaj, yazı, haber isteklerimize olumlu cevap veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkürler. Bu ay ekibimiz dergi hazırlıkları dışında da tatlı bir

heyecan yaşadı. Yazarımız Kübra Nebioğlu ve bize yenilikçi fikirleriyle ışık tutan Yunus Nebioğlu'nun dünyalar tatlısı oğulları Bora Nebioğlu dünyaya geldi. Biz de sağlıklı, uzun, mutlu bir yaşam dileyerek kendisini bu sayımızın kapağında konuk ettik. Umarım siz de kapağımıza bakarken maaşallah demeyi unutmazsınız. :) Geçtiğimiz Ekim ayında modern seyyah ve dergimizin gezi editörü Seval Duban'ın dergimizde yayınlanan gezi yazılarını bir kitapta toplayarak Google Play Kitaplar'da beğeninize sunduk. Farklı ülkelerden 53 destinasyonu içeren ve hiç bir alıntı kullanmaksızın sadece Seval Duban'ın deneyimlerine, önyargısız ve tarafsız şekilde yer veren Seval Duban'la Gezi Günlükleri, seyahatlarınızı planlamadan önce mutlaka okumanız gereken titiz bir çalışma. Seval Duban'la Gezi Günlükleri kitabını Google Play Kitaplardan alabilirsiniz :) Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız, kampanya sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon sayfalarımızda bu ay Marvel's Spider-Man oyununu deneyimleyip yazdı. Gezi yazarımız Seval Duban Romanya gezisinin 2. bölümünü sizler için kaleme aldı. Yazarlarımız Abdullah Ekşioğlu, Nurgül Günay Eryıldır yazılarıyla yine bizlere yeni pencereler açtılar. Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma ve dergimizi tarafsız bir bakış açısıyla hazırlama telaşıyla geçti. Yeni yılın hepimze sağlık, mutluluk getirmesi dileğiyle iyi yıllar :) Sevgiler,

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

MARKA 2018... Lider konferans kuruluşu Yürekli’nin Yapı Kredi World ana sponsorluğunda düzenlediği MARKA 2018 konferansı, 12-13 Aralık’ta Hilton İstanbul Bomonti’de, 2000’e yakın iş liderinin katılımıyla gerçekleştirilecek. Konferans, bugüne kadar olduğu gibi katılımcılara, kazandırdığı bilgi, ilham, fikir ve ortak paylaşımla “Bu konferans hayatımın akışını değiştirdi” dedirtecek. Serüvenin başladığı 2000 yılından beri, misyonu iş dünyasının ve Türkiye markalarının global rekabet gücünü artırmak olan MARKA Konferansı’nda bu yıl 70’i aşkın yerli ve yabancı konuşmacı yer alacak. Hayatın her alanından ilham verici örneklerle dolu, 15 dakikayı aşmayan oturumların olduğu konferansta, tarihin en büyük 300 mucidinden biri Jaron Lanier, Avrupa’nın en ünlü etik hacker’ı Jamie Woodruff, moda dünyasına yön veren ünlü modacılar Roland Mouret, Alice Temperley ve Philipp Plein, müzik dünyasının yıldızı Yalın, edebiyatçı Ahmet Ümit, ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, dünyaca tanınan çağdaş sanatçı Refik Anadol, hayran kitlesi hızla artan stand-up’çı Kaan Sekban, Galatasaray’ın kalecisi, örnek

sporcu Fernando Muslera gibi konuşmacılar MARKA 2018 sahnesinde olacak. MARKA Konferansı geride kalan 18 yılda 700 konuşmacının, 27 bin katılımcıya seslenmesini sağladı. Ve her dinleyicinin fikir dünyasında bir iz bıraktı. Bu yıl iki gün içerisinde 70’i aşkın konuşmacı, katılımcılara seslenecek. MARKA Konferansı, konferans tarihine kadar her hafta yeni isimler açıklamaya devam ediyor.

Lenovo 2018 3. çeyrek sonuçları...

Lenovo’da gelirler büyük oranda artarak, inovasyon ivmesi büyük yükselişe geçti. Lenovo’da ikinci çeyrekte %14 büyümeyle 13,4 milyar dolara ulaşıldı, bu sayede son dört yılın en yüksek çeyrek dönem karı elde edildi. Tüm iş alanlarında önemli aşamalar kaydedilirken, PC ve Akıllı Cihazlar iş alanı 10 milyar dolar gelir seviyesini aştı. Lenovo PC pazarında %23,7 pazar payıyla global ölçekte tartışmasız bir şekilde zirvede yer aldı. Lenovo Group (HKSE: 992) (ADR: LNVGY) 30 Eylül 2018’de sona eren ikinci mali çeyrek ile ilgili sonuçları açıkladı. Lenovo art arda üçüncü çeyrekte de dev pazar payı ile çift haneli yıllık büyüme rakamlarına ulaştı. Grubun gelirleri, son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşarak geçen yıla oranla %14 artışla (kur etkisinden arındırıldığında

4 / marketing europe & anatolia

%18) 13,4 milyar dolara ulaştı. Lenovo Başkan ve CEO’su Yang Yuanqing sonuçlarla ilgili olarak şunları ifade etti: “Bu sonuçlar Lenovo’nun Akıllı Dönüşüm faaliyetlerinin gelir ve kar anlamında büyümemizi sağladığını gösteriyor. Ancak rakamlar hikayenin yalnızca bir kısmını anlatıyor. Dönüşüm stratejimizi ve geriye dönüş taahhüdümüzü başarıyla uygulamış olmaktan gurur duyuyorum. Lenovo’nun güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme döneminde olduğuna şüphemiz yok. Vizyon, strateji ve uygulama becerilerimiz sayesinde önümüzdeki çeyreklerde daha da güçlü sonuçlar elde edeceğimize eminim.” 2018/19 mali yılı ikinci çeyreğinde Lenovo, mali disiplin ve operasyonel mükemmelliğin yanı sıra tüm temel işletme birimlerinde artan sayıda inovasyon sayesinde “Dijital Dönüşüm” büyüme stratejisinin yeni aşamasına geçti. Geçtiğimiz senelerde iş alanlarını yeniden yapılandırmaya ve yeni verimlilikler oluşturmaya yönelik olarak atılan kararlı adımlar önemli sonuçlar verdi. Lenovo’nun temel işletme birimleri bu çeyrekte ciddi bir büyüme ve pazar konumunda güçlenme sağladı.


Kısa Kısa

Henkel 3. çeyrek sonuçları... Düsseldorf – Henkel CEO’su Hans Van Bylen “Henkel üçüncü çeyrekte iyi bir ilerleme g ö s t e r m i ş t i r. Sürekli devam eden zorlu bir piyasa ortamında, negatif kur rüzgarları ve yükselen malzeme fiyatlarına karşın satışlarımızı, karlılığımızı ve kar etme potansiyelimizi daha da arttırdık. Üç iş birimimiz de bu pozitif gelişime katkı sağladı.” şeklinde konuştu. Van Bylen sözlerine, “Genel organik satış büyümesi büyük ölçüde Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi’miz öncülüğünde gerçekleşirken aynı zamanda tüketici iş birimlerimizde de organik satışı arttırdık.” şeklinde devam etti. Hans Van Bylen “2018 Mali Yılı’nın ilk dokuz ayında genel ölçekte zorlu ekonomik koşullarla karşı karşıya kaldık.

Negatif kur etkileri bu dönemde, grup satışlarının 900 milyon Euro’nun üzerinde bir miktarda azalmasına sebep oldu. Buna karşın karlı bir büyüme gerçekleştirmeye devam ettik. Stratejik önceliklerimizin hayata geçirilmesi konusunda kararlı tutumumuzu sürdürmekteyiz.”dedi. Henkel bir yıllık dönemde, düzeltilmiş satış kazancı (EBIT) için, %18 seviyesine ulaşacağı öngörüsünü sürdürmektedir. Üç iş biriminin de de bu pozitif performansa katkısı beklenmektedir. Henkel imtiyazlı hisse senedi başına karlılıkta yüzde 3 ile 6 aralığındaki beklentisini teyit etmektedir. 2018’in Üçüncü Çeyreğinde Satış ve Kar Performansı 2018’in üçüncü çeyreğindeki satışlar 5,037 milyar Euro seviyesine ulaştı ve geçen senenin üçüncü çeyreğine kıyasla nominal olarak yüzde 1,1 oranında büyüdü. Kur değişimleri, satın alma ve elden çıkarmaların etkisinden arındırılmış organik satışlarda ise yüzde 2,7 oranında iyi bir artış elde edildi. Satın alma ve elden çıkarmaların katkısı ise yüzde 1,6 seviyesinde gerçekleşti. Kur değişimlerinin satışlar üzerindeki negatif etkisi yüzde -3,2 oranında oldu.

DowDuPont 2018’in 3. Çeyreği...

Küresel pazara birinci sınıf yenilikçi ürünler, malzemeler ve hizmetler sunan DowDuPont, 2018 üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre, devam eden operasyonlardan elde edilen GAAP net geliri 535 milyon dolar olurken, operasyonel FAVÖK yüzde 19 artarak 3,8 milyar dolara ulaştı. DowDuPont icra kurulu başkanı Ed Breen konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ekiplerimiz hacim, maliyet ve işletme FAVÖK açısından güçlü kazanımlar sağlayarak büyüme stratejimizi uygulamada, maliyet sinerjilerini yakalamada ve üretkenlik gelişmelerini sağlamada hedeflerimizi gerçekleştirmeye devam ediyor. Bir önceki döneme kıyasla maliyet sinerjilerimizi karşıladık ve şimdi hedefimizi yeniden 3,6 milyar dolara çıkarıyoruz. Her bölü-

mün performansı harika ve 1 Nisan’da Malzeme Bilimi ile başlayacak ve 1 Haziran’da Tarım ve Özel Ürünler iş kolları ile devam edecek olan bölünmeleri tamamlamak üzere çalışıyoruz.” dedi. DowDuPont tarafından yapılan açıklamaya göre net satışlar yüzde 10 artışla 20,1 milyar doları bulurken tüm iş kollarında ve bütün bölgelerde, satış hacmi ve yerel fiyat kazanımları oldu. Şirket, maliyet sinerjisi hedefini 3,6 milyar dolara çıkarırken, bir önceki yılın aynı dönemine göre beklenen tasarruf 1,5 milyar dolara yükseldi. Devam eden operasyonlardan elde edilen GAAP net geliri 535 milyon dolar olurken, operasyonel FAVÖK yüzde 19 artarak 3,8 milyar dolara ulaştı. Net satışlar ise yüzde 10 artışla 20,1 milyar doları budu. . marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

Kerevitaş 3. Çeyrek Sonuçları... Borsa İstanbul’a kote en büyük ikinci gıda şirketi olan Kerevitaş, 2018 yılının üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Kerevitaş, Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada 2018 yılının üçüncü çeyreğinde 539 milyon TL’lik ciro gerçekleştirdi, Kerevitaş, 2018’in ilk dokuz ayında ise cirosunu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 10 oranında artırarak 1.8 milyar TL’ye yükselttiğini duyurdu. Yıldız Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Kerevitaş’ın, Dondurulmuş Gıda ve Konserve İş Birimi 2018 yılının ilk dokuz ayında geçen seneye göre %161 artışla 73 milyon TL FAVÖK elde ederken; Yağ İş Birimi ise %68 artışla 171 milyon TL FAVÖK elde etti. Bu sonuçlara göre şirketin toplam FAVÖK değeri ise yılın ilk dokuz ayında geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %88 artış ile 244

Atama... Zeynep Sarsan, lisans eğitimini 1999 yılında İstanbul Üniversitesi’nde tamamladı ve Yeditepe Üniversitesi Finans Bölümü’nde MBA yaptı. 2001 senesinden bu yana Mali Müşavir belgesine sahip olan Zeynep Sarsan Nexans, Praktiker, Alcatel Lucent gibi çeşitli firmalarda görev aldıktan sonra 2013 yılında Kibar Holding grup şirketlerinden Assan Hanil’de Kurumsal Fonksiyonlar Direktörü olarak çalışmaya başladı. Sarsan sırasıyla Mart 2015’te Kibar Holding Mali İşler Direktörlüğü, Mayıs 2016-Ağustos 2017 tarihleri arasında Assan Panel Mali İşler Genel Müdür Yardımcılığı, Ağustos 2017 yılından itibaren de İspak Esnek Ambalaj Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı pozisyonlarında görev aldı. Zeynep Sarsan, 1 Aralık 2018 tarihi itibariyle Assan Alüminyum’un Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı pozisyonuna atandı. 6 / marketing europe & anatolia

milyon TL’ye ulaştı. Kerevitaş Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aldemir, üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Özellikle maliyet kalemlerindeki ani yükselişlere rağmen, satış gelirindeki çift haneli büyümemizi sürdürdük. Yönetim takımlarımızın isabetli kanal-kategori stratejileri satış gelirindeki büyümeyi sağlarken, Kerevitaş’ın Besler’i satın almasının yarattığı sinerji, maliyet tasarrufları ve operasyonel verimlilikler sayesinde faaliyet karında sene başından bu yana sürekli bir artış yakalandı. İş yapış şeklimizde hızlı değişen piyasa hareketlerine cevap verecek esnekliği gösterdiğimiz bir dönem oldu. Ayrıca bu dönemde ekonomik gelişmeler ışığında ilave sermaye ihtiyacı oluşturmamak ve risk-teminat dengesini korumak adına gereken tüm önlemleri almaya çalıştık. Değişmeyen ilkemiz ise tüketicilerimize ve müşterilerimize yakın durarak değişen ihtiyaçlara yüksek kaliteli ürünlerimizle cevap vermek oldu. Sonuçlardan ve yakalanan ivmeden memnunuz” dedi.

Atama... Devrim Karadeniz, Mondelēz International Türkiye Kategori Planlama Aktivasyon ve Satış Operasyon Müdürü görevine atandı Devrim Karadeniz, Mondelēz International Türkiye’ye Kategori Planlama Aktivasyon ve Satış Operasyon Müdürü olarak katıldı. 1994 senesinde Schiller Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olan Devrim, kariyerine 1995 ve 1996 yıllarına İngilere’de 2 ayrı şirkette pazarlama ve satış departmanlarında çalışarak başladı. Ardından Türkiye’de sırasıyla 1996 ve 1998 yılları arasında T.G.I Fridays, Marsa Kraft Jacobs Suchard Sabancı ‘da çalıştıktan sonra 1998 ve 2006 yılları arasında ise Procter & Gamble, Gillette ekibine katılarak birçok satış ve pazarlama rollerinde görev aldı. 2006-2008 yılları arasında Tesco Kipa şirketinde Pazarlama Operasyon Direktörü, Kategori ve Marka Geliştirme Direktörü pozisyonlarında çalıştı. 2008 ve 2015 yılları arasında Yıldız Holding’te Pladis Pasifik A.Ş Genel Müdür Yardımcısı ve Mevsim A.Ş Genel Müdür rollerini yürüten Devrim, Mondelēz International Türkiye’ye katılmadan önce Rammar Türkiye’nin Genel Müdürü olarak çalışmaktaydı.


Kısa Kısa

Ülker Bisküvi 2018 yılı 3. çeyrek... Ülker Bisküvi’nin 2018 yılının üçüncü çeyrek net dönem kârı 221,9 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirket bu dönemde ihracat ve yurtdışı faaliyetlerinden elde ettiği atıştırmalık işlerinin cirosunu yüzde 77,8 artırarak büyümesini sürdürdü. Toplam ciro içinde yurtdışı faaliyetlerinin oranı ise yüzde 38,6’ya ulaştı. Türkiye’nin Borsa İstanbul’daki en büyük gıda şirketi Ülker Bisküvi, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdiği açıklamada, 2018 yılı üçüncü çeyrek atıştırmalık işlerinin cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37,4 artışla 1.458 milyon TL’ye yükselttiğini belirtti. Ülker Bisküvi’nin operasyonel ve finansal olarak 2018 yılı üçüncü çeyreğinde de büyümesini devam ettirdiğini belirten Ülker CEO’su Mehmet Tütüncü, büyümenin önemli payının Türkiye’den

Haribo’nun İletişim yeni Ortağı...

Çocuk ya da büyük herkesi mutlu eden HARIBO, yeni dönem iletişim ortağını seçti. Yumuşak şeker sektörünün lider markası HARIBO’nun iletişim danışmanlığını Communication Partner yürütecek. Almanya’da şekerleme sektörünün öncü üreticisi Hans Riegel tarafından 1920’de kurulan ve 17 yıldır Türkiye pazarında olan HARIBO, üretim faaliyetini İstanbul Hadımköy’deki fabrikasında gerçekleştiriyor. 100 çeşitten fazla ürünüyle çocuk ya da büyük herkesi mutlu eden HARIBO; Türkiye’den düzenli olarak Suudi Arabistan, Endonezya, Amerika, Almanya’nın da aralarında bulunduğu 57 ülkeye ürün ihraç ediyor.

yapılan ihracat ve yurtdışı iştiraklerin faaliyetlerinden kaynaklandığını belirtti. Tütüncü, şirketin performansıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Toplam atıştırmalık ciromuz 2018 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 37,4 büyüdü. Türkiye operasyonlarımızın büyümesi yüzde 20,3; ihracat ve yurtdışı operasyonlarımızın büyümesi yüzde 77,8 olarak gerçekleşti. Ülker Bisküvi olarak enflasyonla topyekün mücadele kapsamında desteğimizi sürdürüyoruz. Toplam operasyonel kârlılığımız (Faaliyet Amortisman Vergi Öncesi Kâr - FAVÖK) 2018 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 38,2 büyürken yurtiçi operasyonlarımızın FAVÖK artış oranı yüzde 8,8, yurtdışı faaliyetlerimizin FAVÖK artış oranı, ticari faaliyetlerimizdeki artış, sinerji ve kurun pozitif etkisi ile yüzde 89,2 oranında gerçekleşti. Toplam ciro içinde yurtdışı faaliyetlerimizin oranı yüzde 38,6’yla rekor kırdı. Şirket olarak önceki yıllarda hedefimiz olan yüzde 15 FAVÖK seviyesini sene başında aşmıştık. Üçüncü çeyrekte de yüzde 16.1’e çıkarttık.

Artı, Casper’ın Yeni İletişim Ajansı... Artı, Casper’ın Yeni İletişim Ajansı Oldu Artı İletişim Yönetimi, Kasım 2018 tarihi itibarıyla teknolojinin yerli üreticisi Casper’ın iletişim danışmanlığını üstlendi. Artı, global çapta rekabet edebilir ürün ve hizmetler sunan Casper’ın kurumsal iletişim, iç iletişim, pazarlama iletişimi ve dijital iletişim faaliyetlerinden sorumlu olacak. Bilgisayar, telefon, tablet ve oyun bilgisayarı başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve AR&GE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürüten Casper, yurt içi ve yurtdışı pazarına yönelik yıllık 1 milyon adet üretim yapıyor. Artı’nın iletişim danışmanlığını üstlendiği markalar arasında; Amazon Web Services, Ant Yapı, Armut, Avis, Bayer, Bepanthol, Birmot, Borusan Otomotiv, Budget, Delimonti, Enka, Euler Hermes, Facebook, GoDaddy, Instagram, Kilimanjaro, Kiva, Monochrome, Otokoç, Redoxon, Supradyn, Yapı Kredi ve Zipcar bulunuyor. marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

Penti’den Bir İlk... Penti, Silikon Vadisi’nden çıkan giyilebilir teknoloji ürünü Spire’ı, MybraTouch ile sütyene taşıyor. Spire nedir? Sürekli solunum algılaması ve gerçek zamanlı bildirimler ile tanınmış bir pazar lideri olan Spire, Standford üniversitesinde 7 yıl süren bir araştırmayla geliştirildi. Kişiye gerçek zamanlı olarak içinde bulunan klinik sensörler ile biyo-sinyalleri yakalayarak, günlük aktivite, uyku kalitesi, stres, nefes, konsantrasyon ve kalp atış hızı seviyesini kontrol etme gücünü veren Spire health tag, klinik olarak kanıtlanmış uyku ve stres kontrolünün takibi imkanı veriyor. Penti MybraTouch ile sütyeniniz bedeninizi dinliyor! Spire tag’in Penti sütyeni ile bir araya geldiği MybraTouch; size günlük yaşamda stres seviyenizi kontrol altında tutarak, yaşam kalitenizi yükseltmenize ve vücut sağlığınızın gelişmesine yardımcı oluyor. MybraTouch, sütyen üzerinde yer alan giyilebilir tag ve telefonunuza indirdiğiniz uygulama ile bağlantı kurarak çalışıyor. Penti sütyenin üzerinde düzenli olarak bulunabilen, yıkanabilir, şarj ihtiyacı olmayan ve tamamen vücut hareketinize göre çalışan Spire için, cep telefonunuzun bluetooth bağlantısının açık olması yeterli.

Samsung 860 QVO SSD... Samsung Electronics bugün, tüketicilere yönelik yeni SSD serisi Samsung 860 QVO SSD’yi duyurdu. Dört terabyte (TB) kapasiteye kadar ulaşan seri, olağanüstü hız ve sağlamlığıyla öne çıkıyor. Şirketin yüksek yoğunluklu 4-bit çok katmanlı hücre (MLC) NAND flash mimarisini temel alan 860 QVO, terabyte düzeyindeki kapasiteleri uygun fiyatlarla daha fazla kişiye ulaştırıyor. Samsung Electronics Türkiye’nin Veri Depolama Ürünlerinden Sorumlu Müdürü İsa Tolu yeni 860 QVO SSD serisi hakkında şunları söyledi; “Günümüzde tüketiciler daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda yüksek çözünürlüklü dosya kullanıyor, üretiyor ve saklıyor. Bunlara 4K videolar ve yoğun grafikli oyunlar da dâhil. Bu da depolama cihazlarında daha yüksek kapasite ve performans talebini artırıyor. Samsung olarak terabyte düzeyinde kapasiteye sahip SSD’lerde gelişimin öncülüğünü 860 QVO ile devam ettiriyoruz. Yeni serimiz tüm dünyada daha fazla kullanıcının hızlı performans ve yüksek kapasiteye ulaşmasını sağlayacak.” Büyük boyutlu multimedya dosyalarıyla uğraşan bilgisayar kullanıcıları, günlük kullanım deneyimlerini geliştirmek için bilgisayarlarının depolama kapasitesini artırma ihtiyacı

10 / marketing europe & anatolia

hissediyor. Sıkça kullanılan SATA arayüzünü temel alan 2,5 inç formundaki 860 QVO, standart dizüstü ve masaüstü bilgisayarların çoğuyla kullanılabiliyor. Yüksek kapasite ve performansı uygun fiyatlı tek bir sürücüde sunan 860 QVO, işletim sistemi ve depolama için bir SSD-HDD kombinasyonu kullanma ihtiyacını da ortadan kaldırıyor.


Teknoloji

Teknolojide kadın – erkek eşitliği... Trend Micro, siber güvenlikteki istihdam açığını kapatmak ve cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek için global çapta “Girls in Tech” girişiminin destekçisi oldu. Kampanyanın yaygınlaşması için Trend Micro, sosyal medyada paylaşımını kişisel hesabından duyuran her kullanıcı adına projeye bağışta bulunacak. Hem eğitimde hem de iş hayatında kadın – erkek eşitliği tüm dünyada en temel sorunlar arasında yer alıyor. Teknoloji özelinde duruma bakıldığında ise siber güvenlik alanında 2022’de 1,8 milyon kişilik bir açığın olacağı öngörülüyor. BM’nin yaptığı araştırmalar özellikle teknoloji alanındaki bu boşluğun kadınların da istihdam edilmesiyle ancak 2030’da kapanabileceğini göz önüne koyuyor. Diğer yandan dünya genelinde siber güvenlik alanında çalışan kadınların oranı ise yüzde 11. Kadınların yüzde 51’i teknoloji ile ilgili konularda üniversiteden mezun olurken erkeklerin yüzde 45’i bu bölümlerden mezun oluyor. Kısacası teknoloji eğitiminde kadınlar bu kadar öne çıkarken istihdam konusunda ise oldukça geride kalıyor. Trend Micro bu konudaki farkındalığı artırmak, kız çocuklarının fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) konularında eğitime devam etmelerine olanak tanımak, teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen kadınları yetiştirmek ve desteklemek için hizmet veren Girls in Tech girişimine destek kampanyası başlattı. Bu sene 30. yaşını kutlayan siber güvenlik çözümlerinin global lideri Trend Micro, uzun yıllardır siber güvenlik dünyasına yeni yetenekler katmak için Capture the Flag yarışmaları ve eğitim programlarına destek veriyor. Bu anlayışı kurum kültürü haline getiren marka, işe alım süreçlerinde iş tecrübesi ve cinsiyetten bağımsız olarak değerlendirme yapıyor. Kadınların Trend Micro’nun başarısında oynadığı rolün farkında olan ve sektördeki sayılarının artmasını bir misyon olarak belirleyen Trend Micro CEO’su ve kurucusu Eva Chen konuyla ilgili “Kadınları ve cinsiyetten bağımsız olarak yetenekli kişileri ağ kurma ve kariyer geliştirme fırsatlarına, eğitime, yeni girişimlerde bulunmaya teşvik ve yardım edecek programlarla bağlantı kurmaya çalışıyoruz.” dedi.

Projeye destek vermek isteyenlerin Trend Micro’nun Facebook, Twitter ve LinkedIn’de yaptığı paylaşımı 15 Aralık 2018’e kadar kendi hesapları üzerinden paylaşması yeterli. Trend Micro, yapılan her paylaşım için Girls in Tech’e 30 cent bağışta bulunacak. Bu sosyal medya bağış kampanyası ile teknoloji alanında kendini geliştirmek isteyen kızlara ve bu alanda kariyer yapmak isteyen kadınlara destek olması adına Girls in Tech’e toplamda 100 bin dolar katkı sağlayacak. Teknoloji konusunda tutkulu olan kızların ve kadınların katılımı, eğitimi ve güçlendirilmesine odaklanmış ve kar amacı gütmeyen Girls in Tech’in, dünyada 30’dan fazla ülkede 100 binden fazla üyesi buluyor. Dünyada kadınlar da teknolojide söz sahibi olmalı Türkiye olarak bu girişime destek vermenin kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Trend Micro Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Hasan Gültekin, sosyal medyanın gücünü kullanarak bu konuda farkındalığın daha da artacağına inandıklarını belirtti. Gültekin “Çok yakın tarihte TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, başta kız çocukları olmak üzere, gençlerin Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik (BTMM) alanlarına yönlendirilmesi konusunda alt komisyon oluşturacağını açıkladı. Bu, ülkemiz için mutluluk verici bir haber. Sadece bizim sektörümüzde bile ürettikleri ve başarıları ile dünyaca bilinen kadın değerlerimiz var. İşyerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması, işgücü kalitesinin artması ve daha zengin bir kurum kültürü oluşturmak için de önemli bir adım. Bu nedenle globalde başlayan bu projeye Trend Micro Türkiye operasyonu olarak destek veriyoruz. 2019 yılı planlarımızda da bu projeyi lokalleştirmek ve hem kız çocuklarına hem de kariyer yapmak isteyen kadınlarımıza maksimum desteği sağlamak istiyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.

marketing europe & anatolia / 11



Köşe

( retorik)

Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

Umarım sağduyu galip gelir...

Önümüzde yerel seçimler var. Yasal olarak yerel seçimlerde ittifak yapmak her ne kadar mümkün olmasa da partiler, seçim işbirliği için yoğun görüşmelere başladı bile. Eskilerin hile-i şeriye dedikleri, bazı yöntemlerle, kuralların çevresinden dolanarak etiği göz ardı etmeden çözüm üretme taktikleri bu süreçte sık sık karşımıza çıkacak gibi görünüyor. Ancak ben bu ittifak konusuna girmek istemiyorum. Benim asıl yazmak istediğim konu siyasal iletişimin dili. İktidarından muhalefetine tüm partiler, genel başkanlarından, borazan basın mensuplarına kadar, bu arada borazan basın mensupları derken tüm basın mensuplarını kastetmiyorum, sadece iktidarın sesine megafonluk yapanlardan da bahsetmiyorum, hem iktidara hem de muhalefete megafonluk yapan, fikirlerinin kaynağı kendi beyni olmayan basın mensuplarından bahsediyorum, bu modelin aynısı akademisyenler ve sözde aydınları da listeye ekleyebiliriz, herkes seçim heyecanı içerisinde kendilerinin karşı taraf olarak tanımladıkları kişileri, adayları karalamaya, küçümsemeye ve konumlandırmaya başladılar bile. Maalesef haber kanallarımız da her ne hikmetse sadece bu isimleri ekrana çıkarıp, bu karalama ve dezenformasyon kampanyasına katkıda bulunuyorlar. Biz de koyunun kerameti kavalda zannetmesi, onu üfleyen, ses perdelerini yönlendiren çobanı gözden kaçırmaları gibi derin bir huşu içerisinde bize sunulan bu gerilime maruz kalıyoruz. Ekranlarda koca koca adamlar, sadece ve sadece gönül verdikleri partinin seçmenini konsolide etmek için bir sürü yalan ve iftirayı hiç gözlerini kırpmadan heyecanla tekrar tekrar konuşuyorlar ki frekans yükseldikçe biz de bu yalan ve iftiralara inanalım, onların karşı taraf diye ifade

ettikleri kardeşlerimize düşman olalım ve oyumuzu onları besleyen partiye verelim. Ben ne iktidarın genel başkanı ve yöneticilerinin bir çoğunun, ne de tüm muhalefetin genel başkanı ve yöneticilerinin bu ülkenin kötülüğünü istediğine inanmıyorum. Her partinin içerisinde kendi hesaplarını, ülke çıkarlarının önünde tutan kişiler olabilir, ancak iktidarıyla muhalefetiyle hiç bir parti örgütlü olarak ülkeye zarar verme amacına hizmet etmez. Olsa olsa zaman zaman yanlış yönlendirmeler ya da beceriksizlik nedeniyle hatalar yapılıyor olabilir. Zaten muhalefetin iddiası da kendisinin bu hatalara düşmeyeceği ve iktidardan daha becerikli olacağı vaadidir. Tabii ki muhalefet bu iddiasında bazen haklı olur, bazense muhalefet iktidardan daha beceriksiz olabilir. Sonuç olarak kararı seçmen verir ve kendisine sunulan seçeneklerden birine yönetme görevi verirken, diğerlerine denetleme görevi verir. Bu düşmanlık duyulacak, gerilecek, bir konu değildir. Çünkü ister yönetimde olsun, ister muhalefette, ister yönetime oy verenler arasında olsun ister muhalefete sonuçta herkes ortak bir kaderi paylaşan bu toplumun esas parçasıdır ve kim kazanırsa kazansın herkes seçimden sonra da yüz yüze bakarak, bu toplumda birlikte yaşayacak, belki de başka partilere oy veren kişiler aynı yastığa baş koyacaklardır. O halde bu hırs, iftira ve karalama kampanyasıyla sırf seçmeni konsolide etmek için toplumu germenin, kamplara ayırmanın, nefreti körüklemenin bir anlamı var mı? Ben tüm partilerden projelerini ve gelecek vizyonlarını dinlemek istiyorum. Birbirimizi dinledikçe anlayabileceğimize inanıyorum ve artık şu megafonları da ekranlarda görmek istemiyorum. Umarım sağduyu galip gelir.

marketing europe & anatolia / 13


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri...

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • Akşam Gazetesi’nde Pınar Işık Ardor, Gece Muhabiri Şakir Aydın, Foto Muhabiri Mustafa Alkaç, eklerden Sibel Ateş Yengin ve Aysun Güngör ile yollar ayrıldı. • Milliyet Gazetesi’nden ayrılan Gökçer Tahincioğlu T24 ekibine katıldı. • Şarkıcı Gülben Ergen Hürriyet gazetesindeki yazılarına son verdiğini duyurdu. • Sabah Gazetesi’nde spor yorumculuğu ve köşe yazarlığı yapan Metin Tekin’in gazete ile yolları ayrıldı. • Turkuvaz Medya bünyesinde yayım yapan Cosmopolitan Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Özlem Kotan’ın dergi ile yolları ayrıldı. • Vatan Gazetesi köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak görev yapan Murat Çelik, kapanma kararının ardından Posta Gazetesi’ne geçiş yaptı. • Sabah Gazetesi’nde Yazı İşleri editörleri Bülent Değerli, Şirzat Bilallar ile Almanya editörü Altan Gökmen’in gazeteyle ilişiği kesildi. • Hürriyet gazetesinin eski Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı Deniz Zeyrek’in yeni adresi Sözcü Gazetesi oldu. • Sabah Gazetesin de eklerden sorumlu genel yayın yönetmeni Şengül Balıksırtı ile yollar ayrıldı. • Yeni Asır Gazetesi’nde Köşe yazarı Erkin Usman, Yurt Haberlerden Erdal Çarboğa ve Ali Filizkan, Magazin Sorumlusu Kahraman Durak ve editör Hürol Dağdelen’in görevine son verildi. • Sabah Gazetesi’nin Günaydın ekinde renkli ve beğenilen röportajlara imza atan Oğuzhan Toracı’nın grupla ilişiği kesildi. • Daha önce Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmenliği ve Hürriyet Gazetesi köşe yazarlığı görevlerini yürüten Murat Yetkin, bundan böyle “yetkinreport.wordpress.com” adıyla oluşturduğu kişisel blogu üzerinden okurlarıyla buluşturacak. • Demirören Medya Holding’te, halihazırda “Hürriyet Kanal Geliştirme Koordinatörü” olarak görev yapan Tiraje Erginer, 1 Aralık 2018 tarihi itibariyle tüm gazetelerden sorumlu olacak şekilde “Kanal Geliştirme Direktörü” olarak atandı. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • Sunucu ve manken Esra Eron, TV8 ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gel Konuşalım programından ayrılma kararı

14 / marketing europe & anatolia

aldı. • 3 yıldır ekranlardan uzak olan deneyimli ekran yüzü Özge Uzun’u Haber Global kadrosuna kattı. Uzun, hafta sonları yayınlanacak olan Özge Uzun’la Hafta Sonu programını sunacak. • Gazeteci Mirgün Cabas Show Radyo’nun kadrosuna katıldı. •Basketbol sunucusu ve yorumcusu Murat Murathanoğlu, FBTV ile anlaşmaya vardı. Murathanoğlu, Fenerbahçe Kulübü’nün basketbol takımlarına ilişkin program yapacak. • Haber editörü Muhammed Eren Haber Global’deki görevinden istifa etti. • Sunucu Özge Uzun, üç yıllık bir aranın ardından ekrana dönüş yaptı. Uzun, ‘Özge Uzun ile Hafta Sonu’ isimli programında ünlü konuklar ve dikkate değer konuları masaya yatırıyor. • Fenerbahçe TV, yorumcular Tuncay Şanlı ve Ali Güneş’i kadrosuna kattı. • Haber Global’in kadrosuna Galatasaray Basın Koordinatörlüğü görevinden ayrılan Evren Göz katıldı. Göz, Haber Global’de yayınlanan ‘Kontra’ isimli spor programında yorumculuk yapacak. • 1996 yılından beri görev yaptığı grupta son olarak gazetelerden sorumlu Reklam Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan Sibel Mutlu Özdemirli A Haber ve A Para’ya Reklam Genel Müdür Yardımcısı olarak geçiş yaptı. • Atv Lisanslama ve Dijital Müdürü Ziyad Varol, kanalla yollarını ayırdı. Medya Dünyasından Diğer Haberler • Demirören Medya Grubu İcra Kurulu Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada Vatan’ın bundan böyle Milliyet Gazetesi’nin hafta sonu eki olarak okuyucu ile bulaşacağı duyuruldu. • Sputnik Türkiye, uluslararası Gemius araştırma şirketinin verilerine göre, Türkiye’de en çok okunan ilk 10 haber sitesi arasına girdi. Sputnik Türkiye, Türkiye’nin en çok okunan ilk 10 haber sitesi içinde 9. Oldu. • Ekonomi dergisi Forbes, her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin en çok kazanan yazarlarını açıkladı. Forbes’in haberine göre; 2017’de en çok baskı yapan kitabın 465.000 adetle Huzursuzluk olmasıyla Zülfü Livaneli de yılın en çok kazanan yazarı oldu. • 5 bin diyabetli çocuğu bir araya getirmeyi ve eğitmeyi amaçlayan Maviköy Diyabetle Yaşam Merkezi İstanbul Şile’de açıldı. Açılış töreninde, Türkiye Diyabet Vakfı’na desteklerinden dolayı Kanal D’ye de teşekkür plaketi verildi. • Yazar Uğur Batı ve gazeteci Deniz Bayramoğlu’nun birlikte yazdıkları “Üzgün İnsandan Özgür İnsana” adlı kitap, Destek Yayınları’ndan çıktı. • 10. İsmail Akçay Yol Koşusu ‘En İyi Haber, Yorum ve Fotoğraf Ödülleri’nde fotoğraf yarışmasında İhlas Haber Ajansı muhabiri Hüseyin Tokmak’ın fotoğrafları 1. ve 2. olurken, en iyi haber dalında İHA muhabiri Umut Çınar ödüle layık görüldü.


Medya DĂźnyasÄą

marketing europe & anatolia / 15


Röportaj

2018 - 2019 değer Sadi Abalı - Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Binnur Akay - Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler Ajans Başkanı Kaan Berkan - Golin Ajans Başkanı 2018’i geride bırakıp 2019’u karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde 2018 değerlendirmeleri ve 2019 hedeflerine ilişkin, piyasanın görüşlerini sizlerle paylaşmak için, kurum yöneticisi ve iletişimci dostlarımızın görüşlerine kulak verdik. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com Sadi Abalı - Radore Veri Merkezi Genel Müdürü 2018 yılı, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ilerlediğimiz ve ürün geliştirme ekibimiz ile yoğun çalışmalarımızı devam ettirdiğimiz bir yıl oldu. Yerli sermaye ile kurulan yerel bir veri merkezi olarak büyümeye kurgulanmış bir yapıya sahibiz. Bu doğrultuda 3 yıl üst üste yüzde 40 büyüme gösterdik. Bu ölçüde büyüme rakamlarını elde etmemizde ise veri merkezi hizmetleri konusunda odağımızı değiştirmeden kararlı bir şekilde faaliyetlerimize devam etmemizin etkisi büyük. Bununla beraber özellikle bulut sunucu hizmetleri tarafında yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydettiğimizi de eklemek isterim. Dijitalleşme trendinin artmasıyla birlikte, bulut hizmetlerindeki büyümenin hem tüm pazarda hem de Radore özelinde bu şekilde devam edeceğini öngörüyoruz. Dijitalleşme ile birlikte CRM, Dijital Pa16 / marketing europe & anatolia

zarlama, Müşteri, Satış ve Servis Yönetimi Sistemleri arasında entegrasyon gerçekleştirilerek, hizmet aktivasyonundan ve faturalamaya kadar tüm süreçlerin elektronik ortamda yürüdüğü bir platform üzerinden iş süreçlerimizi yürütüyoruz. Dijital iş akış sistemimize kazandırdığımız bu kabiliyetlerle verimlilik ve iş süreçlerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyoruz. Ürün ve hizmet stratejimizde ise kullanıcılara mümkün olan en yüksek oranda yönetim yetkisi sağlamak ve kolay ulaşılabilir hizmetler sunmak önemli bir yer tutuyor. Büyüme stratejimiz doğrultusunda, online satışı yapılan hizmetlerde otomatik aktivasyon yapılabilen ürünlerin sayısını önemli oranda artırdık. Özellikle Network Güvenlik ve Performans ürünleri ile birlikte katma değerli servisler içeren yönetim hizmetleri alanında müşteriye dokunabilen servislerimizle birlikte, yerel ve taşıyıcı bağımsız (carrier neutral) bir veri merkezi


rlendirmeleri...


Röportaj

olmamız da Radore’nin hızlı bir şekilde büyümesini sağlayan etkenler arasında yer alıyor. Bu yıl da geçtiğimiz 3 yılda olduğu gibi sektördeki tüm gelişmeleri yakından takip ederek, yeni ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimize sunmaya devam edeceğiz. 2019’da yüzde 40 büyümeyi hedefliyoruz. Veri merkezi doluluk oranımızı ise 2019 sonunda yüzde 85sunda fırsat alanlarını değerlendirmek. 90’lara ulaştırmayı amaçlıyoruz. Ana iş kollarımızda sürdürülebilir büyüBinnur Akay - Med Partners Reklam memizi devam ettirirken, bir yandan da sürekli olarak yeni fırsatları gözlemliyove Halkla İlişkiler Ajans Başkanı “AJANS OLARAK, 2018 YILINDA BÜ- ruz. Değişen dinamiklerle uyum sağlayarak, ülkemizin ve tüm paydaşlarımıYÜME HEDEFLERİMİZE ULAŞTIK.” Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler zın kazanımları için hizmet etmek üzere Ajansı olarak, ekonomik anlamda sek- road map oluşturmayı sürdürüyoruz. törümüzü challenge eden şartlara rağ- Med Partners olarak, iş planlarımızı men, sürece ilişkin KPI’larımızı incele- olası tüm koşulları göz önünde bulundiğimizde yılı büyüme hedeflerimize durarak yaptık ve bu stratejimizi gelişulaşarak tamamladığımızı görüyoruz. tirdiğimiz timeline doğrultusunda en iyi Zamanında aldığımız aksiyonlar saye- şekilde uygulamaya devam ediyoruz. sinde bu yıl da yüzde 10’un üzerinde bir 2018, hangi sektörde yer alırlarsa albüyüme sağladık. 2019 yılını sağlam sınlar çözüm ortaklarımıza ve bununla birlikte ülkemize değer yaratmaya fobir yapıyla karşılayacağız diyebilirim. Amacımız, firmamızın genel dinamiğini cuslandığımız bir yıl oldu. Bu süreçte ve mevcut gücünü koruyarak işlerimizi iş dünyası ve sivil toplum örgütleriyle büyütmek, bunun yanında da değişen birlikte hareket ederek, farklı ve anlamlı ve gelişen sektör ihtiyaçları doğrultu- sosyal sorumluluk projeleri de geliştir-

Veri merkezi doluluk oranımızı 2019 sonunda yüzde 85-90’lara ulaştırmayı amaçlıyoruz.

18 / marketing europe & anatolia

dik. Dijital çağda hepimiz çok fazla iletişim mesajına maruz kalıyoruz. Bu da ister istemez dikkatimizin ve ilgimizin bölünmesine, mesajların gözden kaçmasına ya da çok çabuk tüketilerek unutulmasına neden oluyor. Markaları da evimize giren misafirler olarak düşünecek olursak, böyle bir ortamda onları fark edebilmemiz zorlaşıyor. Sadece daha çarpıcı, daha emotional ve daha keyifli olan iletişim mesajları dikkatimizi çekmeyi başarıyor. Bu durumu göz önünde bulundurarak ve tanıtım mecralarının cazip şartlarını da değerlendirerek, kapsamlı ve sonuca ulaştıran kampanyalara imza attık. Aynı şekilde yaratıcı ve wouv effect yaratan işler yaptık. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve bulundukları sektörlere yön veren geniş bir müşteri portföyüne sahibiz. Dolayısıyla bizler de ekip olarak değişik sektörler için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde de etkili bir portföy yönetimiyle, çözüm ortaklarımızın marka iletişimi ve tanıtım gereksinimlerine tüm mecra ve platformlarda gerçekleştireceğimiz başarılı işlerle devam edeceğiz. 2019 yılını ülkemiz adına değerlendirirsek, 2018’in son aylarında yakalanan olumlu ivmenin yukarı yönlü seyredeceğine inanıyoruz. Zaten güçlü bir özel sektöre, güçlü büyüme potansiyeline ve genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin yatırım potansiyelinin artmasını bekliyoruz. Bu kapsamda, yeni yılda büyüme oranının da yükseleceğini düşünüyoruz. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4 - 4.5 olmak üzere, önümüzdeki üç yıl boyunca ortalama yüzde 4’ün üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz. Kaan Berkan - Golin Ajans Başkanı Halkla ilişkiler sektöründe ve Golin özelinde durum, değerlendirme ve hedefler 2018 yılı Türkiye genelinde ekonomik


Röportaj

açıdan zor bir yıl olmakla birlikte; medya sektörünün dinamiklerinde yaşanan değişim ve dönüşümler halkla ilişkiler sektörünü de doğrudan etkiledi. İletişim danışmanlığı yürütülen markaların ekonomik krizden etkilenmeleri dolayısıyla müşteri kayıpları yaşayan ve yeni müşteri kazanımlarında zorlanan halkla ilişkiler sektörü yeni stratejiler ile dijital dönüşüm fırsatlarından yararlanmaya başladı. Basın tarafında artan kağıt maliyetleri nedeniyle devam etmekte zorlanan gazetelerin kapanması, yayın gruplarındaki değişimler ve tecrübeli gazetecilerin işten ayrılmaları maalesef medya alanında yürütülen çalışmaların hızını düşürdü. Bu alandaki açığı kreatif projeler, özel içerik üretimi ve dijital projelerle kapatan halkla ilişkiler şirketleri işlerini devam ettirmekte zorlanmadı. Ancak medya odaklı çalışan birçok halkla ilişkiler şirketinde kayıpların büyük olduğunu gördüğümüz bir yıl oldu.

Türkiye ekonomisi önümüzdeki üç yıl boyunca ortalama %4 büyüyecek. teri portföyümüzü koruyarak ve birkaç büyük müşteri kazanımıyla işlerimize devam ettik. Bu başarımızda portföyümüzde global markaları bulundurmamız öncelikli avantajımızı oluşturdu. Ses getirici projelerle dijital dönüşüm destekli sürdürülebilir iş ortaklıklarımıza ağırlık verdik. Proje bazlı, anlık heyecan yaratan real time kampanyalar ile hizmet verdiğimiz bazı markalarla kısa süreli işbirliklerimiz de oldu. Bu işbirliklerinin markaların PR’ına destek olmanın yanı sıra; satış ve ticari networkler konusunda da kendilerine avantaj sağladığını görmekten oldukça mutlu olduk.

2018 yılında insanların markaların söylediklerine ilgi duyması ve ilginin canlı Golin olarak 2018 yılında mevcut müş- kalmasına yönelik olarak tüketicileri

harekete geçiren en önemli faktör olan relevance kavramını uygulamaya devam ettik. Bir markanın başarısının en önemli ölçütünün relevance olduğunu düşündüğümüz için, bu kavramın analizi üzerine yoğun bir çalışma başlattık. Golin’in bu konuda hayata geçirdiği araştırmanın sonuçları; markaların güvenirlilik ve doğruluk algıları hakkında sürekli bir hayal kırıklığı yaşamalarına rağmen, ürün ve hizmetleri satın almaya devam ettiğini ortaya koydu. Tüketiciler artık relevance konusunda gerçeklere değil diğer yönlendiricilere daha fazla önem vermeye başladı. Bu noktada popülarite kavramını kullanarak tüketici beklentileri doğrultusunda markaya göre en uygun analizi yapmakla beraber iş ortaklarımıza en doğru yönlendirmeleri sağladık. Bu yönlendirmelerimiz sonucunda iletişim sektöründe eski kuralların tamamen yıkıldığını söyleyebiliriz. Tek sesli iletişim ile tüketiciye ulaşmak mümkün olmadığı için influencer’lar aracılığıyla storymarketing europe & anatolia / 19


Röportaj

telling ve tüketiciye deneyim yaratan kampanyalarla ön planda olduk. 2018 yılının son ayına yaklaştığımız bugünlerde ise Golin global olarak halkla ilişkileri daha ileriye götürecek, yeniden tanımlayacak yenilikçi bakış açısını açıkladı. Önlenemez bir iletişim karmaşasının yaşandığı günümüzde, bu yeni yaklaşım Golin müşterileri için daha güçlü ve ölçülebilir sonuçlar ortaya koymak üzere tasarlandı. “Progressive PR” yani “yenilikçi halkla ilişkiler” kavramıyla Golin olarak mevcut iletişim karmaşası içinde şirketler ve markalar için etkin halkla ilişkilerin önemini vurgulamayı ve güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız aynı zamanda kariyerlerini bu alana adayan profesyoneller için halkla ilişkiler mesleğine değer katmayı amaçlıyor.

2019 yılında Golin Global tarafından lanse edilen ürünlerimizi kullanarak müşteri ihtiyaçlarına daha fazla alternatifle çözüm sunmaya devam edeceğiz.

daha derin ilişkiler kurmak, etkili hikayeler yaratmak ve etkileyiciler ile doğru zamanda iletişim kurmak için Tüketici Deneyimi (CX) ile Halkla İlişkiler (PR) tekniklerini harmanlıyor. CXPR sosyal verilerden çıkarım yapılan öngörülerden yararlanarak iş kararlarının verilmesine yardımcı oluyor. Relevance Radar ve CXPR birlikte, müşteriler için etkiyi maksimize etmek üzere, halkla ilişkileri tüm tüketici yolculuğu ile uyumyeni teknoloji, tüm tüketici yolculuğu lu hale getiriyor. boyunca, iletişim stratejilerinin belirlenmesi, stratejilere yönelik bilgi akışının 2019 yılında Golin Global tarafından sağlanması ve sonuçların ölçümleme- lanse edilen ürünlerimizi kullanarak si üzerine tasarlandı. Golin’in Yenilikçi müşteri ihtiyaçlarına daha fazla alterHalkla İlişkiler yaklaşımının arkasında natifle çözüm sunmaya devam edeceiki önemli teknolojik ürün yer alıyor. Bu ğiz. Müşterilerin pazarlama iletişimine ürünlerin ilki; Relevance Radar. Güçlü doğrudan etki edecek yenilikçi proje bir yapay zeka destekli izleme platfor- üretimimize devam edeceğiz. Bu sümu olan Relevance Radar Golin müş- reçte portföyümüze eklemek üzere el

terilerine iletişim fırsatlarının önceden sıkışacağımız bazı yeni markalarımız Golin‘in ‘Yenilikçi Halkla İlişkiler’ stra- tahmini, risklerin azaltılması ve ölçüm- da olacak. Görüşmelerimizin olumlu tejisinin bir parçası olarak ajans, veri leme konularında yardımcı oluyor. yönde devam ettiğini söyleyebilirim, ve analiz ürünleriyle desteklenen yeni yeni yılla birlikte bazılarının duyurularıbir global işletim sistemi lanse etti. Bu İkinci ürün olan CXPR ise; tüketicilerle nı da yapmayı planlıyoruz. 20 / marketing europe & anatolia




Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

( kelebeğin fırtınası)

Black Friday sen çok yaşa... Yeni yıl için güzel dilekler, umutlar, bu yıl yapacağım denilen planlar üzerinden bir yıl geçti. Ne çabuk geçti anlamadım. Yaşadığımız an'da saatler yavaş ama günler hızlı geçiyor. Tuhaf bir zaman paradoksuna kapılmış gibiyiz.

internetten ödemelerde kullanıldı. Kara Cuma'da kullanılan kartların yüzde 5'ine denk gelen 110 bin adedinin ilk defa internetten ödemelerde kullanılması, indirimlerden faydalanmak için kart kullanıcılarının internet kanalını tercih ettiğine işaret etti.

Bütün şirketlerde harıl harıl yıl sonu raporları hazırlanıyor. Hedefler tutturuldu mu, başarıya ulaşıldı mı, satış rakamları, kar/zarar hesapları, rakamlar, rakamlar, rakamlar...

Alışverişin efsane cuması internet trafiğini yüzde 850 artırdı. E-ticaret platformlarına altyapı hizmetleri sunan Medianova’nın verilerine göre, e-ticaret sitelerinin trafiği geçtiğimiz yıl Black Friday’de yüzde 160 oranında artarken, bu yıl yüzde 850’ye varan oranlarda artış kaydedildi. İndirimleri takip eden tüketicilerin bir günlük alışveriş çılgınlığı, lüks segmentte tekstil ürünü satışı yapan sitelerin trafiğini ise yüzde 600’lere yaklaşan oranlarda artırdı. Otomobil ve emlak sitelerindeki trafiğin aynı seviyelerde kalmasına karşın, perakende satışa yönelik sitelerin trafik artışı dikkat çekti. Özellikle beyaz eşya, dayanıklı tüketim ve tüketici elektroniği başlıklarında ciddi artışlar yaşandı. Dikkat çekici diğer bir oran ise lüks segment tekstil firmalarının sitelerinde görülen trafik artışının yüzde 575’e ulaşması. Doların artışı ile birlikte ithal malların fiyatlarının yükselmesine karşılık Black Friday’de yapılan indirimler, talebin adeta patlama yapmasına neden oldu

Geçen hafta dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi bizde de alış veriş çılgınlığına dönüşen "black friday" yıl sonu raporları için biraz kurtarıcı oldu sanıyorum. Amerika’da her yıl Şükran Günü’nden sonraki ilk Cuma günü yapılan bu etkinlikte, mağazalar kapılarını sabahın çok erken saatlerinde açarlar ve gecenin geç saatlerine kadar %90’lara varan fiyat indirimleriyle hizmet verirler. Ülkemizde de "Şahane Cuma", "Efsane Cuma", "Süper Cuma" gibi isimlerle duyurulan bu indirim günü fiziksel mağazalar ve internetten satışları resmen patlattı. "Black Friday" ilk ne zaman başladı? Bu yıl iyice gözümüze soktukları, internete her girdiğimizde pıtırak gibi reklam bannerlarının çıktığı "Kara Cuma" fenomeni nereden geliyor hiç merak ettiniz mi? "Black Friday" ilk kez 1924 yılında Amerika'da Macy's mağazasının noel alışverişini artırmak için reklam amaçlı yaptığı bir geçit töreni ile başladı. Bu indirim festivali diğer mağazaların ve markaların da katılımıyla her yıl uygulanarak geleneksel hale geldi. Büyüdü, büyüdü ve neredeyse dünyayı sardı. Bu alışveriş festivalinin adına "Black Friday" "Kara Cuma" denmesinin nedeni ise indirimden yararlanmak için ordan oraya koşturan insanlar nedeniyle oluşan trafik yoğunluğu, kalabalık, gürültü, kısacası tam bir kaos yaşanması. Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, ‘Kara Cuma’ olarak bilenen ve kasım ayının 4. cumasına denk gelen 23 Kasım'da Türkiye'de kartla yapılan alışverişler 3.4 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre (24 Kasım) yüzde 38 artarak 3.4 milyar liraya yükseldi. Söz konusu günün etkisiyle bir günde kullanılan kart adedi yüzde 80 artarak 2 milyona ulaştı, 23 Kasım'da 2 milyon farklı kart

Online kuyumcular in, oyuncakçılar out! Tüketiciler bu yıl online kuyumculardaki kampanyaları da çok sıkı takip etti. Geçtiğimiz yıl Black Friday’de online kuyumda görülen yüzde 10’luk trafik artışı bu yıl yüzde 70’e yaklaştı. Geçen yıl online oyuncak sektöründeki trafik artışı yüzde 186 olmuştu, Bu yıl ise ortalama yüzde 110 oranında arttığını görüyoruz. Yani internetten oyuncak alışverişinde geçen yıla oranla düşüş var. Bütün bu verilerden çıkan sonuç, ekonomiyi canlandırmak, alış verişi artırmak için daha fazla indirime daha fazla kampanyaya ihtiyacımız var. Yılbaşı geliyor. Tüm sektörlerden, tüm markalardan reklam ajanslarıyla iletişime geçip ultra mega indirim duyurularına başlamalarını bekliyoruz. Kampanya fikirleri için benimle iletişime geçmek isterseniz mail adresim sayfanın sol üst köşesinde. *** Bir yıl daha biterken yeni yılı iyimserlik ve yüksek motivasyonla karşılayalım. 2019 hepimize, sağlık, bolluk, bereket ve sevdiklerimizle çevrili güzel günler getirsin... marketing europe & anatolia / 23


Reklam Dünyası

Kiğılı’nın yeni reklam kampanyası.. Kiğılı’nın yeni reklam kampanyası için Türkiye’ye gelen Steve Wright, James Bond temalı reklamda bir ajanı canlandırdı. Hem müziği, hem görselleri hem de sloganıyla James Bond temasına gönderme yapan reklamda aksiyon filmlerini aratmayan sahnelere yer verildi. James Bond serisinin “Quantum Of Solace” filminde Daniel Craig’in dublörlüğünü üstlenen Wright, Daniel Craig’e olan benzerliği ile dikkat çekiyor. Geçtiğimiz kış “My name is Mont, Kiğılı Mont” reklam filmiyle

çok ses getiren Kiğılı, Sonbahar- Kış Koleksiyonu için çekilen devam kampanyasında James Bond serisinden tanıdığımız Steve Wright’a yer verdi. Hareketli sahnelerle, aksiyon filmi havasında çekilen reklam filmi için Türkiye’ye gelen Steve Wright, Daniel Craig’e olan benzerliğiyle tüm İstanbulluları şaşırttı. Müziği ve görselleriyle James Bond temasına gönderme yapan reklamda, markanın şehirli, fonksiyonel ve çok yönlü tasarımları vurgulandı. Reklam çekimleri boyunca, birbirinden hareketli sahnelerle dikkat çeken Wright, helikopterden atlama sahneleriyle reklamın aksiyon konseptini bambaşka bir seviyeye taşıdı. İstanbul’u çok beğendiğini söyleyen Wright, “Yıllar önce Türkiye’de bulunmuştum ama bu güzel şehre döndüğüm için mutluyum. Ülkenizi çok seviyorum, İstanbul ise tek kelimeyle harika. Tüm Türk aktörlerini çok beğeniyorum. Bir gün bir Türk filminde oynamayı çok isterim.” dedi. Filmlerde sert görüntüsüyle izlemeye alışık olduğumuz ünlü dublör; hem yakışıklılığıyla hem de sempatikliği ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.Kampanyanın odağında, 30’dan fazla modelle Kiğılı’nın Sonbahar/Kış koleksiyondaki en dikkat çekici parçaları oluşturan mont ve kabanlar yer aldı.

“Fly Better”...

Endüstriye öncülük eden hizmetleri ile dünyanın en fazla ödül kazanan havayolu şirketlerinden olan Emirates, yeni reklam kampanyası ile seyahat severlere “Fly Better” diyor. İnsanları ve şehirleri birbirine bağlayan Emirates Havayolu, 1 Kasım’da lansmanını yapacağı yeni reklam kampanyası ile sınırları zorlamaya devam ediyor. Türkçe’de “Daha İyisiyle Uçun” anlamına gelen “Fly Better” söylemi ile hizmetlerini bir başka boyuta çıkaran Emirates, yolcu taleplerini karşılama konusundaki başarısını kanıtlıyor. Emirates Havayolu Başkanı Sir Tim Clark konuya dair yap24 / marketing europe & anatolia

tığı açıklamada: “1985 yılında bugün, Emirates, Dubai’den Karachi’ye, ilk yolcularını uçurmuştu. Şirket o zamandan beri kat kat büyürken, yolcularımıza verdiğimiz vaatte bir değişiklik olmadı. Emirates ile uçmak demek, daha iyi bir uçuş deneyiminin keyfini yaşamak demektir,” dedi. Emirates’in Kurumsal İletişim, Pazarlama ve Marka Bölüm Başkan Yardımcısı Boutros Boutros ise: “Yenilik yapma ve “daha iyi olma” güdüsü, Emirates’in DNA’sına işlemiş durumda ve bu da bizlerin, her kabin sınıfında keyifle ve rahat bir şekilde, tekrar tekrar yapılan hava seyahati deneyimini sağlamamıza imkân tanıyor. Emirates, her sınıftaki her koltukta kişisel TV ekranı sunan ilk şirket olmuştu; uçak içinde daha iyi uluslararası telefon ve Wi-Fi hizmetlerinin verilmesine önayak olduk; First Class’ta, özel süitlerin öncülüğünü yaptık; uçaklara bar ve duşlu spa hizmetlerini getirdik ve sanal pencereler gibi, ezber bozan ürünler sunmaya devam ediyoruz. Şimdi de bu üstünlüğü, gezginleri, Emirates’in “Fly Better” hizmetine davet ederek ortaya koyuyoruz” dedi.


Reklam Dünyası

Dijital Reklam Yatırımları... 2018’in ilk yarı Dijital Reklam Yatırımları IAB Türkiye tarafından açıklandı. IAB Türkiye AdEx-TR ilk 6 ay sonuçlarına göre dijital reklam yatırımları, 2017’nin aynı dönemine oranla yüzde 14 oranında artarak 1.213 Milyon TL’ye ulaştı IAB Türkiye’nin yaptığı açıklamaya göre, display reklam yatırımları 2018’nin ilk 6 ayında yüzde 14 büyüyerek 704 milyon TL oldu. Display reklamlar kategorisinde en büyük payı 500 milyon TL ile Gösterim ya da Tıklama Bazlı Reklam Yatırımları aldı. Video reklam yatırımları yüzde 27’lik büyümeyle 156 milyon TL olarak gerçekleşirken, Native 48 milyon TL’ye ulaştı. Ücretli Sıralama Yatırımlarını içeren Arama Motoru Reklam Yatırımlarının büyüklüğü 444 milyon TL olurken, İlan Sayfaları Reklam Yatırımları 55 milyon TL’ye çıktı. Geçtiğimiz dö-

nemlerde küçülme gözlemlenen E-posta ilk 6 ayda yaklaşık 3 milyon TL’lik yatırımla bir önceki dönemle aynı kaldı. Oyun İçi reklamlar ise 7 milyon TL’lik büyüklüğe erişti. Mobil reklam yatırımları 621 milyon TL olurken, 205 milyon TL’lik büyüklüğe ulaşan Sosyal Medya reklamlarının yüzde 77’si mobil cihazlarda yer aldı. Programatik satın alma 2018’in ilk yarısında da artışını sürdürdü ve büyüklüğü 809 milyon TL’ye çıktı. 2018 ilk yarı dijital reklam yatırımlarını değerlendiren IAB Türkiye Başkanı Dr. Mahmut Kurşun, “2017’de küresel ölçekte dijitalin televizyonu geçerek en büyük mecra konumuna ulaştığını biliyoruz. Bu bağlamda ülkemizde ilk 6 ayda yine çift haneli büyüme elde edilmiş olması önemli. İkinci yarıda yaşanan dalgalanma nedeniyle biraz yavaşlama beklenebilir. Ancak bu tür dönemlerde reklam yatırımını durdurmayan markaların orta-uzun vadede kazançlı olacağı bilinen bir gerçek. Dijitalin bu bilince sahip markalar için ideal reklam mecrası olduğu da bir diğer gerçek. IAB Türkiye olarak tüm markaları veriye dayalı satın alma yapmaya, kampanya değerlendirmelerini veriye dayandırmaya, verimli yatırım yaparak ekonomiye katkı sağlamaya davet ediyoruz” dedi.

MIXX Awards 2019...

Dünyada 47 ülkede faaliyet gösteren Interactive Advertising Bureau’nun Türkiye merkezi IAB Türkiye tarafından bu yıl 9. kez düzenlenen MIXX Awards Türkiye’nin başvuru süreci başladı. Son başvuru tarihi 18 Ocak olan yarışmanın ödül töreni ise 21 Şubat’ta gerçekleşecek. MIXX Awards Türkiye başvuruları “Marka Yöntem ve Araçları” ve “Marka Strateji ve Hedefleri” grupları altında toplam 28 kategoride yapılacak. Başvurular Ön Eleme ve Ana Değerlendirme olmak üzere iki aşamalı olarak değerlendirilecek. 9. MIXX Awards Türkiye’nin Lider Destekçileri Ingage ve Sa-

hibinden.com; Başarı Destekçileri MedyaNet ve Sözcü olurken; yarışmanın Protokol Destekçileri arasında Genart Medya, Google, MG Media, Mynet, People Initiative, PepsiCo, PublicisGroupe yer alıyor. Yarışmanın bu yılki Jüri Sponsoru ise Facebook oldu. EngageYa, KızlarSoruyor ve Wavemaker Türkiye’nin Kategori Destekçileri olduğu MIXX’e sektör kuruluşları da her zamanki gibi katkıda bulunuyorlar. Reklam yayın desteğini ise Campaign, Digital Age ile birlikte IAB Türkiye üyesi yayıncılar veriyor. Son başvuru tarihi 18 Ocak 2019 olan yarışmanın kuralları, kategoriler ve başvuru süreci hakkında detaylı bilgi için MIXX Awards Türkiye web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Dereceye giren çalışmalar reklam ve pazarlama endüstrisi için değerli bir eğitim aracına dönüşür. Dijitalin, pazarlama bileşenleri içinde oynadığı etkin rolü ortaya koyar. MIXX Awards’a katılan çalışmalar dijital eko-sisteminin yetkin isimlerinden oluşan bir jüri – reklamverenler, reklam ve medya ajansı yöneticileri, yayıncılar – tarafından değerlendirilir. Kazananlar IAB Türkiye tarafından düzenlenen ödül töreninde ödüllerini alanlar, MIXX Europe’da ve IAB MIXX Awards’ta yarışma fırsatı elde eder.

marketing europe & anatolia /25



Kampanyalar

Koton Kaban Koleksiyonu...

Koton, marka yüzü Fahriye Evcen ile yeni bir kampanyaya daha imza atıyor. Kış soğuklarının kendini hissettirmesiyle mağazalara hızlı bir giriş yapan kaban tasarımları farklı renk ve çeşit seçenekleriyle ekranlara taşınıyor. Reklam filminde Fahriye Evcen, sezonun en trend kabanlarını takip ediyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Koton Reklamveren Temsilcisi: Abide Turan, Gizem Gürzoğlu, Tuğba Balcı Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul CCO: İlkay Gürpınar CD: Arkın Kahyaoğlu Yaratıcı Ekip Lideri: Esma Erdoğan Yaratıcı Ekip: Renan Erdener, Bilgin Aydın Marka Ekibi: Ela Bilgisel, Funda Eriş, Yekta Öncel, Tuğçe Saraçoğlu CSO: Toygun Yılmazer Stratejik Planlama Direktörü: Ceren Şehitoğlu Stratejik Planlama Uzmanı: Can Değerli Produksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Nevra Aydın

marketing europe & anatolia / 27


Kampanyalar

Birlikteyiz. Güçlüyüz... SOCAR Türkiye’nin ilk reklam filmi ekranlarda ve dijital ortamda yayınlanmaya başladı. TBWA/İSTANBUL tarafından hazırlanan reklam filminde ‘Birlikteyiz. Güçlüyüz’ mottosuyla, hem Türkiye ve Azerbaycan arasındaki birliktelik hem de çalışanların SOCAR Türkiye ile olan bağı vurgulanıyor Kampanya Künyesi Reklamveren: SOCAR Türkiye Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL CCO: İlkay Gürpınar ECD: Volkan Karakaşoğlu Yaratıcı Ekip: Erçin Sadıkoğlu, Orkun Önal, Kerem Şeşen, Fırat Palaz, Ezgi Tanyeri, Cantekin Güngör Genel Müdür Yardımcısı: Tuğyan Çelik Marka Ekibi: Ender Orfanlı, Ceren Çalıkuşu, Tuğçe Demirbaş CSO: Toygun Yılmazer Strateji: Özgün Özkalay, Yunuscan Hısımcıl Ajans Prodüksiyon Yöneticisi: Evrim Saraçoğlu

Ömürlük Aşk... Emsan’ın tüketiciye ömür boyu garanti müjdesi verdiği Iman - Murat Yıldırım çiftinin ölümsüz aşkının konu edildiği reklam filmi yayına girdi. Emsan için geçtiğimiz yıl ilk kez birlikte kamera karşına geçen Iman - Murat Yıldırım çifti; “ömürlük aşk” temalı yeni reklam filminde ikinci kez rol aldı. Ağustos ayında hazırlıklarına başlanılan ve çekimleri bir günde tamamlanan yeni reklam filminde bu kez Emsan’ın ömür boyu garanti veren “Forever Evlilik Paketi” ve çiftin ömürlük aşkları konu ediliyor. Reklam filminin ilk gösterimi ise Iman - Murat Yıldırım çiftinin katılımı ile düzenlenen basın lansmanında gerçekleşti. Kampanya Künyesi Reklamveren: Emsan Mutfak Gereçleri Reklamveren Yetkilisi: Galip Bağcı Reklam Ajansı: Polifoni İstanbul

28 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Tamek Zinde Smoothie... Zinde Smoothie’lerle yeni bir kategori açan Tamek, dijital filmde Tamek Zinde Smoothie ile renklenen şehirli dünya, illüstrasyon ile gerçek görsellerin özel bir teknikle birleştirildiği bir filme konu oldu. 2 boyutlu filmde, Tamek’in lezzetli meyvelerinin smoothie’ye dönüş hikayesi renkli ve keyifli bir şekilde anlatılıyor. Tamek, Zinde Smoothie tanıtım çalışmaları kapsamında, dijital filmin yanı sıra, plaza içlerinde raket kullanımı, asansör giydirme, tadım aktiviteleri, metrobüs ve otobüs duraklarında raket giydirme, üniversite kantinlerinde dijital film gösterimi ve influencer işbirlikleri yaptı. Kampanya Künyesi Reklamveren: Tamek Reklamveren Marka Ekibi: Gamze Kuru, Neslihan Ersoy Reklam Ajansı: MOWO Yönetici Kreatif Direktör: Banu Tandoğan, Hare Doğu Ajans Direktörü: Emre Hızlı Marka Ekibi: Cem Perek, Kardelen Fulya Okumuş Kullanılan Mecralar: Dijital

Karşınızda bambaşka bir Aksigorta... Aksigorta’nın imaj filminde rol alan oyuncu Ali Yağcı, film boyunca farklı durumlarda insanların yardımına koşarak trafik, sağlık, pati ve konut gibi başka başka sigorta ürünlerinin altını çiziyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Aksigorta- Tolga Tezbaşaran, Anıl Özark, Merve İnci Reklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbul Ajans Başkanı ve Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik Ajans Başkan Yardımcısı ve Yaratıcı Yönetmen: Başar Bellisan Ajans Başkan Yardımcısı ve Müşteri İlişkileri Direktörü: Alp Gürsoy Yaratıcı Yönetmen: Güldeniz Şeşen Yaratıcı Ekip Başkanı: Emre Lafçı Yaratıcı Ekip: Erman Anıt, Abdullah Gürses, Mehmet İnanır, Aslıhan Gürkaş Dijital İletişim Direktörü: Berivan Akmanoğlu Stratejik Planlama Direktörü: Can Çalışkan Sosyal Medya Yöneticisi: Sinem Savaş Stratejik Planlama Ekibi: Pelin Taşçı, Furkan Özgür Müşteri İlişkileri Ekibi: Emir Medina, Elif Mertoğlu, Aydan Ajans Prodüktörü: Gülengül Arlıel, Nisan Turgul Kibar, Gizem Bayraktaroğlu

marketing europe & anatolia / 29


Kampanyalar

Lenovo, reklam filmi... Türkiye Basketbol Federasyonu ile gerçekleştirdiği iş birliği ile Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin ana sponsoru olarak ilk kez bir reklam filminin çekimlerini Türkiye’de gerçekleştirdi. Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin önde gelen basketbolcuları ile çekimleri yapılan reklam filmi ile Lenovo, ürünlerin ve basketbol yıldızlarının pozisyonlarının eşleştirildiği farklı bir filmle reklam dünyasına basketbol ve teknolojiyi buluşturarak yeni bir soluk getiriyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: LENOVO Reklam veren Temsilcisi: Aysun Karabıyık, Nil Hocaoğlu, Şeyda Göztepe, Haruncan Şen Reklam Ajansı: Sportsnet Kreatif Ekip: Can Şeren, Emre Turhal, Emre Kaptan, Onur Duman Müşteri İlişkileri: Sinem Koçaker Stratejik Planlama: Fırat Türkoğlu, Irmak Karatepe, Gökhan Kınık, Revna Gönüldenk

Çok net kampanya... Kiğılı yıllardır süregelen bir geleneği sonlandırıyor, alışverişin kurallarını yeniden yazıyor. İndirimlerde sıkça duymaya alıştığımız “e varan” ve “a varan” söylemlerine karşı duruşu ile dikkat çeken marka, YouthWorks tarafından hazırlanan, iki filmden oluşan reklam kampanyası ile net indirim fiyatlarına vurgu yapıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Kiğılı Reklamveren Yetkilisi: Gül Sağır Aydın, Tolga Şaylıman Reklam Ajansı: Youthworks Ajans Yönetim: Serhat Gürcü, Seden Gürcü Kreatif Direktör: Oğuzhan Atliman Metin Yazarı: Kasım Koç Sanat Yönetmeni: Buse Kıral, Selman Vardar Müşteri İlişkileri Direktörü: Eray Olguner Kıdemli Müşteri İlişkileri: Emel Aydınlı

30 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Ford Focus’un reklam filmi...

Ford Otosan’ın binek araç kategorisinde Türkiye’de geliştirip GTB Türkiye Ajans Başkanı: Anet Tokatlıoğlu çektiği ilk reklam filmi projesi olan kampanyada GTB Türkiye ECD: Selim Ünlüsoy imzası var. Kreatif Direktör: Bahadırhan Pekşen Kreatif Ekip: Irmak Hatipoğlu, Ayça Peksağ, Ari Koen, Arda Kampanya Künyesi Reklamveren: Ford Otomotiv Sanayi A.Ş Reklamveren Yetkilileri: Özgür Yücetürk, Pınar Ercan Tursun, Serkan Özerbay, Gülay Teköz, Bahar Dikmen, Kerem Can Yücel, Kerem Sakoğlu, Efe Parmaksız, Nur Mutlu, Deniz Göktaş, Meriç Aksoy, Sinem Özcan

Bayraktar, Fatih Taşyürek, Ümit Şen, Bora Uz, Tolga Şahin, İzzet Berker, Ayhan Gelir Müşteri Ekibi: Suzinur Şebnem Turgut, Ceren Ünay, Gökçe Kurtoğlu, Melike Atliman, Cansu Gençoğlu, Özden Ersöz Prodüksiyon Direktörü: Ayşin Batman

Binip Binmeden Konuşma... Aygaz, iki yeni reklam filmiyle, otogaza ilişkin kamuoyunda “doğru bilinen yanlışları” değiştirmeyi hedefliyor. 28 Kasım’da yayına giren reklam filminde, otogazın yüksek oktanlı bir yakıt olduğuna dikkat çekilirken, Aygaz Otogaz’ın ise LPG dönüşüm ustaları tarafından en çok tavsiye edilen otogaz yakıt markası olduğu vurgulanıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Aygaz Reklamveren Yetkilileri: Rıdvan Uçar, Gülem Kaya Özden, Özge Ağar Uysal, Sinan Can Kara Reklam Ajansı : TBWA\Istanbul CCO: İlkay Gürpınar ECD: Volkan Karakaşoğlu Genel Müdür Yardımcısı: Tuğyan Çelik Yaratıcı Ekip: Orkun Önal, Erçin Sadıkoğlu, Ezgi Tanyeri, Serkan Ün Marka Ekibi: Ender Orfanlı, Ceren Kaban, Tuğçe Demirbaş CSO: Toygun Yılmazer Stratejik Planlama Ekibi: Özgün Özkalay, Elif Kansız Prodüksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Volkan Alkan

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Türkiye Senfonisi... küresel gücüyle Türkiye’ye olan inancının altını çizerek her zaman yanında olduğununu vurguluyor. Kampanya Künyesi Reklam: Türkiye Senfonisi Reklamveren: QNB Finansbank
 Reklam Ajansı: Rabarba Reklamveren Yetkilisi: Armağan Engel, Nilgün Hoşgel Bosum, Banu Akyıl, Melek Erbil İnan Yönetici Kreatif Direktör: Pemra Ataç Açıktan Kreatif Direktör: Murat Yaylagül
 Kreatif Grup Direktörü: Elif Özüdoğru Kreatif Ekip: Volkan Yanık, Sezengül Keleş, Gamze İçhedef, Kenan Çetinkaya, Ayça Eriş, Burak Gürses, Mertcan İnan Strateji: Oğuz Savaşan
 Müşteri İlişkileri: Gökhan Akbay, Yeşim Tamuroğlu Prodüksiyon: Gökhan Akbay, İpek Arabacıoğlu Medya Planlama/Satınalma: People Initiative QNB Finansbank, TV’lerde yayına giren yeni imaj reklam filKullanılan mecralar: TV, Dijital, Gazete, Sinema, Outdoor miyle Türkiye’nin bugünü için olduğu kadar yarınları için de yaptığı yatırımları anlatıyor. Sahip olduğu uluslararası ağı ve

Maaşımı Garanti’ye taşıyalım... Garanti’nin Engin Günaydın ile Dilan Çiçek Deniz’in baba-kızı canlandırdığı ve Ugi’nin eşlik ettiği reklam kampanyasının yeni filmi usta oyuncu Ayşen Gruda ile renkleniyor. Gruda, filmde emekli maaşını Garanti Bankası’na taşımaya karan veren Ayhan Sabit’in annesi olarak karşımıza çıkıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Garanti Bankası Reklamveren Ekibi: Elif Güvenen, Burcu Tokcan, Saba Şimşeker, Duygu Karabaş, Eren Yüce Reklam Ajansı: Alametifarika Kreatif Direktör: Ozan Özüm Özbey, Odisseas Sevsevme Kreatif Ekip: Caner Apaydın, Ümit Şentürk, Enes Hadzibegovic, Selin Topçu, Deniz Yükselci, Buğra Birgin, Deniz Eroğlu, Ercan Tarhan Müşteri İlişkileri Ekibi: Duygu Yılmaz, Özge Öncül Stratejik Planlama Ekibi: Berra Katlav, Alara Akkamış Ajans Prodüksiyon Ekibi: Teğin Polat, Övgü Akgürgen, Merve Haklı

32 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Benim Kaskom... Generali Sigorta, Türkiye’ye bildiği gibi olmayan bir kasko hizmetini çok iyi bildiği bir isimle anlatıyor. “Bildiğin Gibi Değil” mottosu ekseninde dönüşüm yaşayan Generali Sigorta, sunduğu esnek teminat paketleri ile bütçe ve ihtiyaca göre tamamen isteğe bağlı olarak özelleştirilebilen ve indirim opsiyonları da sunan kasko ürünü “Benim Kaskom”un lansmanını, Türk halkının çok yakından tanıdığı bir isim olan Sergen Yalçın’la yapıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Generali Sigorta Reklamveren Yetkilisi: Kerem Ölmez, Onur Yayvak, Emre Talu Ajans: 4129Grey CEO&CCO: Alemşah Öztürk Yaratıcı Yönetmen: Seren Köroğlu Yaratıcı Grup Başkanı: Ahmet Terzioğlu Yaracıtıcı Grup: Fahri Güçlü, Aydın Gürer, Emre Gülver, Halil Fırat Eren, Emre İnsar Marka Direktörü: Melike Aşcı Marka Yöneticisi: Ecem Gök

Doyana Doymayana Popkek... Eti Popkek’in “Doyana Doymayana Popkek” sloganı ile 2017 yılında başlattığı samimi ve eğlenceli reklam filminin yeni yüzü, güçlü oyunculuğuyla adından sıkça söz ettiren ve gençler tarafından çok sevilen Erkan Kolçak Köstendil oldu. Eti Popkek, “Doyana Doymayana Popkek” sloganı ile geçen yıl başlattığı samimi ve eğlenceli iletişimini bu yıl da devam ettiriyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: ETİ Reklamveren Yetkilileri: Zübeyde Erce Özmen, Didem Usluer Özel, Duygu Bakar, Emir İşeri, Meltem Öğüt Reklam Ajansı: YouthWorks Ajans Yönetim: Serhat Gürcü, Seden Gürcü Yaratıcı Ekip: Ozan Akyol, Oğuzhan Atliman, Yağız Patan, Kasım Koç, Mustafa Turan, Erhan Öksüzali Dijital & Müşteri İlişkileri Ekibi: Eray Olguner, Banu Öztürk, Atahan Gürel

marketing europe & anatolia / 33


BalkanlarÄąn en fa


Gezi

antastik ülkesi 2...

Geçen ay ki yazımda Sinaia, Busteni, Raşnov, Bran ve Braşov’dan bahsetmiştim. Bu ay da Rupea’dan devam ediyorum. Braşov ile Rupea arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Rupea’da gezilecek pek bir yer yok, ancak sokaklar çok güzel. Rengarenk tek katlı evler bir film platosunu andıyor. Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Geçen ay ki yazımda Sinaia, Busteni, Raşnov, Bran ve Braşov’dan bahsetmiştim. Bu ay da Rupea’dan devam ediyorum. Braşov ile Rupea arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Rupea’da gezilecek pek bir yer yok, ancak sokaklar çok güzel. Rengarenk tek katlı evler bir film platosunu andıyor. Sokaklardan geçerken, evleri izlemek çok keyifli. Estetik görüntülü sokaklardan geçtikten sonra esas hedefimiz olan Rupea Kalesi’ne varıyoruz. Arabayı park edince far ediyoruz ki bizden başka kimse yok, ziyaretçi olarak. Bu arada da inanılmaz şiddetli bir fırtına var. Rüzgar bizi dövüyor resmen. Rupea Kalesi, Transilvanyalı Saksonlar tarafından inşa edilen bir kilise kalesi. Yapım amacı da şehri izleyip, istilacılardan korumak. Kale, Romanya toprak-

na alınan bir köy. Söylenen göre Prens Charles’ın da Viscri’yi çok sevdiği için bir kaç tane ev alıp, restore ettirmiş. Hatta otel olarak kullanılabiliyormuş. Viscri sokakları, arnavut kaldırımı dediğimiz taşlarla yapılmış, evler rengarenk ve köy hayatı bozulmadan devam ediyor. Sokaklarda tursitleri taşıyan at arabaları, örgü ören nineler, metal güğümlerde süt taşıyan amcalar görüyorsunuz. Viscri’ de etrafı kale ile örülmüş bir de kilise de var. İsmi, Viscri Fortified Church. Viscri sokaklarını da gezip, bitirdikten sonra Sighişoara’ya doğru yola çıkıyoruz. Viscri ile Sighişoara arası yaklaşıp 1 saat sürüyor. Romanya’da, gezilebilecek turistik yerler bir birine çok yakın ve hepsi de küçücük yerler. O yüzden kısa zamanda

ları üzerinde yaşamış olan Dacia medeniyetinden kalan kalıntılar üzerinde inşa edilmiş. Şöyle de bir efsane var; Romalıların saldırıları esnasında, son Dacia Kralı esir düşmektense bu kalede intihar etmiş. Dacia’ lalırdan sebep de ülkede Dacia isminde köyler var. Biz etrafta kimseyi göremeyince kalenin kapalı olduğunu düşündük. Sonra dışarı çıkıup fırtına ve yaklaşan yağmur bulutlarını görünce arabay binip, kaleyi gezme işini pas geçtik. Veee direksiyonu Viscri’ye çevirdik. Viscri, UNESCO tarafından koruma altı-

çok yer gezmek mümkün. Bu kadar kısa kısa yazdığıma bakmayın, gerçekten ufacık köyler, gezdiğimiz yerler. Sighişoara da diğer yerler gibi Orta Çağ’da Alman ve Macarların yönetimindeki, Tarnava Nehri kenarında kurulmuş. Nehir kenarındaki şehri korumak ve gözetmek için de en yüksek kısmına bir kale yapılmış. Biz Sighişoara’ya vardığımızda kent merkezine araç girişi kapatılmıştı çünkü bir festival vardı. Biz de arabamızı yol kenarındaki bir otelin otoparkına park ettik. Sonra da Sighişoara’yı keşfe çıkmarketing europe & anatolia / 35


Gezi tık. Eski kent merkezinden iç taraflara gitmek için rampa çıkmanız gerekiyor. Yokuşu tırmanırken de sizi Turnul cu Ceac yani Saat Kulesi karşılıyor. Ben bu tip yapıları görünce mest oluyorum resmen. Sanki Orta Çağ’daymışım hissine kapılıyorum. Sighişoara’nın sembolü olan saat kulesi, 14. yüzyılda inşaa edilmiş bir kule. Bu muhteşem kule aynı zamanda şehrin giriş kapısıymış, eskiden. Kulenin üzerinde yer alan 4 küçük kule, kent konseyinin adaletini sembolize ediyor. 1676 yılında çıkan yangında kalenin kubbesi yanmış ancak sonra yeniden inşaa edilmiş. Kulenin her iki tarafında, saat ve insan figürlerin olduğu bir bölme var. Şehrin üst kısmına bakan tarafında, Barış Tanrıçası Eirene, Adalet

Yokuşu tırmanırken de sizi Turnul cu Ceac yani Saat Kulesi karşılıyor. Tanrıçası Themis, Gün ve Geceyi temsil eden figürler bulunuyor. Şehrin aşağı kısmına bakan tarafında ise haftanın 7 gününü simgeleyen pagan tanrıları yer alıyor; Diane, Mars, Mercury, Jupiter, Venus, Saturn ve Sun. 1556 yılında kadar kent konseyinin toplanma ve çalışma alanı olarak kullanılan saat kulesi, 1899 yılında tarih müzesine dönüştürülmüş. Müzeye girip, kuleden muhteşem Sighişoara’ yı izleyebilirsiniz. Uzun uzun saat kulesini seyrettikten sonra şehri üst kısmına doğru yürümeye devam ediyoruz. Kentin meydanı, tam tepede yer alıyor ve etrafında, Biserica Manastrı ile Silah Müzesi bulunuyor. Biserica Manastrı’ na çıkmak için meşhur merdivenleri çıkmak istiyoruz. Kapalı merdivenleri (Scara Acoperita36/ marketing europe & anatolia


Gezi

Covered Stairway), Romanya’ya gelmeden önce internette görümüştüm ve çok merak etmiştim. Eski şehirde dolana dolana merdiven girişini bulup çıkmaya başladık. Kapalı merdivenler, oldukça uzun ve ahşaptan yapılmış. Ancak üzeri tahtalarla kapatıldığı için içeri ışık hüzmeleri geliyor ve içerisi çok güzel görünüyor. Merdivenlerin en başına da bir amca oturmuş, akordiyon çalıp şarkı söylüyor. Tam, biraları alıp, oturmalık mekan :) Merdivenleri büyük bir keyifle çıktıktan sonra Biserica Evanghelica “Din Deal” e varıyoruz. Transilvanya’nın en büyük kiliselerinden biri olan Church of the Hill, bulunduğu yükseklik sebeiyle şehrin her yerinden görülebiliyor. Saksonlar tarafından, Gotik tarzda inşaa edilne bu kilisenin bulunduğu yere aynı zamanda Hill of the School yani Okul Tepesi de deniyor. Çünkü saksonlar için eğitim de en az din kadar önemliydi, o yüzden kilisenin yanında bir de okula var. 13. yüzyılda inşa edilmiş olan bu kilisenin içi de en az manzarası kadar güzel. Kilisenin içinde, 19. Yüzyıla ait, 700

Merdivenleri büyük bir keyifle çıktıktan sonra Biserica Evanghelica “Din Deal”e varıyoruz.

tane borusu olan bir org var. Bu mehteşem org ile yaz aylarında her Cuma akşamı konser veriliyormuş. Ne yazık ki biz ona denk gelemedik. Kilisede bulunan sunak ve barok org, Johann West tarafından oyulmuş ve Jeremias Stranovius tarafından boyanmıştır. Bugün de çok sayıda konserde kullanılan bu orgun olduğu kısımda akustik de oldukça güzel. Kilisenin içinde freskler ve muhteşem resimler de mevcut ancak kiliseyi özel yapan bir başka konu ise, inşa edilirken çelik veya demir değil, birliştirme aparatları olarak ahşap kullanılması. Her anlamda gezilip görülesi bir yer. Kilisenin hemen dışındaki Sassian mezarlığına da bir göz attıktan sonra yavaş yavaş aşağı inmeye başlıyoruz. Saat kulesinin oraya varıp da fotoğraf çekerken gözüme Vlad ismi çarpıyor. Bir de yaklaşıyorum ki, meğer Vlad Dracul’un doğduğu evmiş orası. Merakla içeri dalıyorum hemen. Mekanın giriş katı restaurant ve bar. Barmen abiye üst katta ne olduğunu sorunca, müze olduğu cevabını alıyorum. 5 lei

marketing europe & anatolia /37


Gezi

verdikten sonra hemen üst kata çıkmaya başlıyoruz. Merdivenlerden çıkarken üzerimizden kocaman bir örümcek geçiyor ve aklımızı alıyor. Barmen abinin küçük bir şakası. Sonra Vlad Dracul’ un evine çıkıyoruz. Her yer kapkaranlık, bazı yerlerde kırmızı led ışık yanıyor. Salonda bir tabut var içinde de biri yatıyor. Biz yatanın balmumu heykel olduğunu düşünüyoruz. Karanlıkta, etrafı pür dikkat gezmeye çalışıyoruz o sırada ürkütücü bir müzik çalıyor. Tam odaları bitirip salona dönerken, tabuttaki kişi bağırarak bizi korkuyor. Böyle bir artaksiyon beklemediğimiz için aklımız çıkıyor tabii. Sonrada söylene söylene çıkıyoruz dışarı. Sighişoara’nın da gezilecek yerlerini bitiriyoruz ve şehrin aşağı, yeni kısmına iniyoruz. Festival alanından geçerken doğal taşlardan yapılmış bileklik ve kolyeler dikkatimi çekiyor. Hemen tezgaha yanaşıyorum ve görüyorum ki taşlar gerçek. Hemen kendime bir Lapis Lazuli takım alıyorum. Bileklik ve kolye için 40 lei ödedik. Aklınızda bulunsun, doğal taşlara merakınız var38 / marketing europe & anatolia

Salonda bir tabut var içinde de biri yatıyor. sa, Romanya doğru bir yer. Alış verişimizi de yaptıktan sonra yemek için Pizzeria La Piazzetta’ ya oturuyoruz. Muhteşem pizza ve tatlılardan sonra Turda’ ya doğru yola çıkıyoruz. Turda ile Sighişoara arası 2 saat sürüyor araba ile. Turda’ya vardığımızda saat 21:00 civarıydı ve otel ayarlamadığımız için etrafta otel bakınmaya başladık. Baktığımız oteller ya dolu ya da kapalı çıktı. En son merkezde Hotel Centrum diye bir yer bulduk. Turda’da otel fiyatları diğer şehirlere oranla epey yüksek. Turda’ya geliş sebebimiz Salina Turda’yı yani tuz madenini görmek. Zaten başka da yapacak pek bir şey yok. Salina Turda, ziyaretçisi çok olan bir yer olduğu için sabah erken gitmek gerekiyor. Biz de akşam bir markete uğrayıp, labne peyniri, nutella ve ekmek alıyoruz. Ertesi sabah erkenden otelden çıkıp

Salina Turda’ ya gidiyoruz. Erken gittiğimiz için arabayı hemen önündeki otoparka park ediyoruz. Sonra da kahvaltılıklarımızı banka koyuyoruz ve oradaki büfelerden birinden kahve alıyoruz. Ekmeğin üzerine labne peyniri ve nutallayı sürüp afiyetle kahvaltı ediyoruz. İkisi birleşince tadı tiramisu gibi oluyor :) Biz kahvaltı edene kadar Salina Turda’ da açılıyor ve biletlerimiz alıp içeri gidiyoruz. Salina Turda tuz madenlerinin evveli çok net bilinmiyor. Ancak Macar dökümanlarında görüldüğü kadarıyla 1075 yılları için buradaki tuz madenine atıfta bulunulmuş. Tuz madeninin varlığı, kesin olarak ancak 1271 yılına ait dökümanlarda görünüyor. O dönemlerde maden işlenerek tuz çıkarılmaya başlanmış ve bu sayede Esztergom ve Alba Lulia kalkınmaya başlamış. O dönemlerde ekonomiye oldukça katkısı olmuş madenin. Uzun yıllar boyunca, tuz çıkarılan madene, 1840 yılında Ocna Mures madeni rakip olunca Turda Salina’nın papucu dama atılmış. Ancak “Joseph”, “Theresa” ve “Anthony” kuyularından, tuz çıkarma işlemi 1862 yılına kadar sürmüş. Sonrasında madene kil sızıntısı olunca, tuz çıkarma işlemi bırakılmış. Tuz çıkarma işi bitmiş ancak madeni atıl durumda bırakmamış, Romanya. İçeriyi düzenleyip, turizme kazandırmış. Şimdi size bu müthiş yeri anlatacağım. Kapıdan girip, merdivenlerden aşağıya doğru indikten sonra karşınıza upuuzun bir koridor çıkıyor. Bu koridor, tamamen tuzdan oluşuyor. Biz de ne kadar tuzlu olduğunu görmek için duvarı yaladık, elbette :) Koridordan sonra da tuzların kırılıp dışarıya aktarılan kısmına giriyoruz. Bu bölümde eskiden değirmeni döndürmek için midilli atları kullanılıyormuş. Sonra da parçalanan tuzlar dışarıya sevk ediliyor. Tüm bu sistemin tamamını göstermek için bir de maketini yap-


Gezi mışlar, galerinin içine. Değirmenin olduğu galerinin hemen yakınında bir de sunak var. Salonun doğu duvarındaki tuza oyulmuş bir niş içindeki sunak, tuz kesicileri için tapınma ve dua yeri olarak yapılmış. Bunaları da gezdikten sonra yolu takip edip merdivenlerden aşağı inmeye başlıyoruz. Daracık merdivenlerden inince insan yine daracaık bir madene ineceğini sanıyor ve şok oluyor. Çünkü dar merdivenler bir balkona çıkıyor ve o balkonun 100 metra aşağısında mükemmel bir maden var. Ben ilk başta gözlerime inanamadım. Görüntü o kadar muhteşem ki, kendinizi uzay üssünde gibi hissediyorsunuz. Önce hayran hayran aşağıya bakıp, izliyorum, ne olduğunu anlamaya çalışıyorum sonra da sabırsızlıkla aşağı iniyorum. Yerin 100 metra altında bir alan ve sadece güzel vakit geçirmek için düzenlenmiş. Küçük bir hediyelik eşya satan dükkan, 180 kişilik koltuk ısıtmalı amfi tiyatro, 6 tane gondolu olan bir dönmedolap, minigolf sahası, bowling alanı, bilardo ve pinpon masaları, futbol veya hentbol oynamak için bir saha, oturup dinlenmek için bir sürü oturma alana ve bir de göl. Evet, tüm bunların hepsi bu

Salina Turda tuz madenlerinin evveli çok net bilinmiyor. madenin içersinde ve etrafı tamamen tuz. İnanılmaz bir yer. Tüm bunlar insanlar burada vakit geçirip hem sağlığına kavuşsun hem de gzesin diye yapılmış. Tuz madenin içerisinde hava bir çok hastalığa iyi geliyormuş. Hastalığı bilmem ama ben orada olduğum sürece çok rahat nefes

alıp verdim ve kendimi çok iyi hissettim. Turda tuz madenin ortamı hastalıkların üremesine izin vermiyor. Bir nevi antibakteriyel hava, yani :) Solunum yolları için ve KBB’de oluşan hastalıkların tedavisi için oldukça etkili bir ortam. Onun haricinde alerjik solunum yolu hastalıkları veya kronik evrimleşen enfeksiyöz ve alerjik (astım, kronik bronşit, KOAH) hastalıkları için de tedavi edici özelliğe sahip. Tuz madeni mikro iklimine maruz kalmak, mesleki risk faktörleri olan ya da çevresel (emisyonlar, gaz, tütün, vb.) kişilerde solunum yollarında faydalı etkiler yaratıyormuş. Bu ortamda sportif faaliyetlerde bulunmak da oldukça sağlıklıymış. O yüzden de tüm bu etkinlik alanları yapılmış. Daha bitmedi tabii. Bir de gölet var. Bu gölet tavandan damlayan sulardan meydana gelmiş. Suyu inanılmaz tuzlu (tadına baktım oradan biliyorum). Göletin kenarında çok şık oturma grupları var, onlara bayıldım. Ama oturmak nasip olmadı çünkü heyecandan yerimde duramadım. Gölette küçük kayıklarla dolaşmak mümkün. Bir tane kayık kiralayıp, kürek çekerek dolaşabiliyorsunuz. Tabiisi de ben o kayıklara binmeden marketing europe & anatolia /39


Gezi çünkü çok çok hoşuma gitti. Umarım herkese görmek nasip olur :)Merka edenler için, web sitesi: https://salinaturda.eu/?lang=en Salina Turda’ dan, Hunedoara yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Tuz madeninden sonra en etkiliyeci yerlerden biri de Hunedoara’daki Castelul Corvinilor. Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kale diyebilirim. Hatta 2018 yılı yapımı, korku filmim The Nun’ un (Dehşetin Yüzü) bir kısmı da burada çekilmiş. Ancak devamı bir sonraki sayıda olacak.

Bir tane kayık kiralayıp, kürek çekerek dolaşabiliyorsunuz. dönemezdim. Hemencecik bir kayık kiralayıp engin gölete doğru kürek çekmeye koyulduk. Aslında kürekleri Mustafa çekti ben de ona, “tek kürekçim sensin benim, sen çekmezsen yürümez gemim” şarkısını söyledim. Yalnız gölet karanlık olduğu için biraz ürkütücü. Bazı yerlerde insan korkuyor. Yaniiii, ben korktum biraz. Bir de su o kadar tuzlu ki, üzerinize su sıçradığında bir süre sonra kuruyor ve kazık gibi oluyor. Ve çok güzel parlıyor. Biz bir kaz göleti dolandıktan sonra indik. İndiğimizde pantolonumuz tuz yüzünden bembeyaz olmuştu. Madende girilmedik yer bıraktıktan sonra yavaş yavaş çıkmaya başladık. Ancak o kadar çok kalabalık olmuş ki, dakikalarca asandör beklemez zorunda kaldık. Olurda gitmek isterseniz, bizim gibi erkenden gidin. Ben muhtemelen bu madeni ömrümce unutamayacağım, 40 / marketing europe & anatolia



Game On

Marvel's Spider-M

Ali Erdem Ekşioğlu

Gökdelenler Arasında Sallanmak Spider-Man'in akıcı hareket kabiliyeti ve nefes kesici grafiklerle New York sizin oyun havuzunuz.

Süper Kahraman - Normal İnsan İyi, kötü tüm karakterlerinin insani yanlarına ışık tutan Spider-Man, sizi saniyeler içinde yan karakterlerine aşık edecek.


Man...

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

Akıcı Dövüş Mekanikleri Kullanımınıza sunulan çeşitli ekipman ve kostümlerin yardımları ile çok yönlü ve çok katmanları dövüş sekansları

Gerçek bir Spider-Man Hikayesi Aşina olduğumuz esprili, hazır cevap ve arkadaş canlısı Spider-Man Yuri Lowenthal'ın mükemmel performansı ile oyuncu ile buluşuyor


Gameon

Çizgi romanlar, çizgi diziler ve filmlerden tanıdığımız New York’un arkadaş canlısı koruyucusu SpiderMan Playstation oyuncuları ile buluştu. Bu yıl ne yazık ki Temmuz ve Kasım aylarında kaybettiğimiz Steve Ditko ve Stan Lee’nin yarattığı karakterin oyuncuyla ilk buluşması değil belki, ama en başarılısı olabilir. Imsomniac Games, bu oyunda, size bir kostüm giydirip, tanıdık birçok yüzle bir beton ormana atıyor. Marvel evrenine özgü bazı yeniliklerle süslenmiş New York’u gökdelenden gökdelene sallanarak gezmek sürpriz bir şekilde akıcı ve tatmin edici; kendinizi görevler arasında amaçsızca sokaklarda gezerken bulmanız oldukça muhtemel. Oyun boyunca hızlı seyahat özelliğini bir kez bile kullandığımı hatırlamıyorum. Binaların arasından yolunuzu bulmak, en etkili ağ örüntülerini keşfetmek ve periyodik olarak karşınıza çıkan anlık görevleri yapmak size gerçekten şehri kurtarıyormuşsunuz hissini veriyor. Empire State binası veya Avengers kulesi gibi anıtsal yapıların fotoğraflarını çekmek ve şehrin farklı yerlerine dağılmış sırt çantalarınızı bulmak da başka oyunlardaki benzer unsurların aksine size yük olmaktan çok şehri keşfetmek için bir fırsat 44 / marketing europe & anatolia

Sizin için deneyimleyip montajladığımız review videosunu

kazandığınız kostümlerin etkililiği sizi diğer kostümleri satın almaktan

caydırabiliyor. Spider-Man olmanın yanında oyun, Peter Parker'ın günlük hayatına ve http://www.youtube.com/user/meaGameOn onun mücadelelerine de ışık tutuyor. Oyunun durağan ve sıkıcı olmasını beklediğim bu kesintiler tam tersine ilerlemesi için heyecanla beklediğim tanıyor. hikayeler ve ilişkiler zincirine dönüştü. Oyunun belki de en güçlü yanı dövüş Peter'ın insani yönünü diğer tüm mekaniklerinin akıcılığı ve çeşitliliği. Size sunulan farklı ekipman ve aletlerle karakterliklerininki gibi tam bir başarıyla konsola taşıyan Imsomniac, yüzeysel olarak baktığınızda tekdüze E3 tanıtımlarından sonra, yükseltikleri duran bir dövüş sistemi oyuncuğu çıtaya karşın beklentilerimizi aşmayı koltuğuna bağlayan çok yönlü ve çok başarmış. katmanlı bir mekaniğe dönüşüyor. Spider-Man severler ve macera Bu ekipmanlara yan görevlerden oyunu tutkunlarına şiddetle önerir ve kazandığınız "token"larla basit hepinize iyi oyunlar dilerim. geliştirmeler uygulayabiliyorsunuz fakat oyunun erken evrelerinde

adresinden izleyebilirsiniz.


Gameon

Monster alana iki oyun hediye... Uygun Monster gaming laptop modellerini satın alan oyuncuları bekleyen ilk hediye özel GeForce Fortnite Paketi. Monster’ın NVIDIA GTX 1060 veya GTX 1070 grafik kartlı modellerinden birini satın alan kullanıcılar bu özel paketin de sahibi olacaklar. Bu paketin içinde oyuncuların Fortnite’ın çevrimiçi mağazasında diledikleri gibi harcayabilecekleri 2000 V-Papel ve Fortnite Counterattack seti bulunuyor. Nadir dereceli Reflex kıyafeti, Pivot planörü, Sıradışı Angular Axe kazması ve Response Unit sırt süsünden oluşan set oyunculara hayatta kalma mücadelesine tarz sahibi bir karakterle girme fırsatı veriyor. Black Ops 4 Kampanyası Monster Notebook Satın Alanlara İki Muhteşem Oyun Hedi- Monster’ın oyunculara sunduğu bir diğer heyecan verici ye. Monster’ın GeForce GTX 1060 veya 1070 grafik kartlı ve oyunsa Call of Duty serisinin son oyunu Black Ops 4. Seriye Core i7 işlemcili Monster oyun bilgisayarı alanlar GeForce bu yıl eklenen eğlenceli battle royale modu, heyecan dolu Fortnite Paketi’ne ve Call of Duty Black Ops 4 oyununa üc- zombi modu ve kıyasıya mücadelelere sahne olan, aksiyonun eksik olmadığı çoklu oyunculu modlarıyla Black Ops 4, retsiz sahip olma şansını yakalıyor Monster gaming laptop modellerinden birini alan kullanıcılar 2018’in en çok beklenen oyunlarından biri. Monster’ın Intel özel GeForce Fortnite Paketi ve Call of Duty Black Ops 4 Core i7 işlemcili modellerinden birini tercih eden oyunseverler Black Ops 4’e ücretsiz olarak sahip olacaklar. oyunlarını ücretsiz olarak edinebilecekler. GeForce Fortnite Paketi

Fortnite 200 Milyonu Aştı... Epic Games tarafından geliştirilen battle royale türündeki Fortnite, oyun dünyasına damga vuran hızlı yükselişini sürdürüyor. Firma en son Haziran 2018’de oyuncu sayısının 125 milyonu aştığını duyurmuştu. Bloomberg’in yaptığı habere göre aradan geçen 6 aylık sürede bu sayıya 75 milyon kişi daha eklendi ve toplam oyuncu sayısı 200 milyonu geçti. 6 Ayda %60 Artış Fortnite’ın oyuncu sayısının 200 milyonu aştığı açıklaması, oyunun adını büyük bir başarıyla birlikte duymaya alışkın olan oyun dünyasının yine de en çok konuşulan haberlerinden biri oldu. Fortnite 9 Kasım’da da 8.3 milyon anlık oyuncu sayısına ulaşarak bu alanda kendine ait rekoru kırmıştı. Oyun dünyasının en çok izlenen oyunu ve aynı anda en çok kişinin izlediği oyun yayını olma rekorlarını da elinde bulunduran Fortnite’ın Haziran 2018’de yapılan açıklamaya göre 125 milyondan fazla oyuncusu bulunuyordu. Mevcut bilgiler doğrultusunda Fortnite’ın oyuncu sayısının aradan geçen 6 aylık sürede %60 oranında arttığı görülüyor. Eylül 2017’de battle royale modu oyunculara sunulan Fortnite bir anda büyük bir sıçrama yapmış ve yıl sonunda 30 milyondan fazla oyuncuya ulaşmayı başarmıştı. Ardından Epic Games bu yılın ocak ayında oyuna bir aylık süre

zarfında 10 milyon yeni oyuncunun eklendiğini ve toplam oyuncu sayısının 40 milyona yükseldiğini duyurmuştu. Bu açıklamadan 4 gün sonra ise oyuncu sayısı 45 milyona ulaşmıştı. Şirketin bu konuda yaptığı son açıklama ise Haziran 2018’de gerçekleşmiş ve oyuncu sayısının 125 milyonu geçtiği duyurulmuştu. PC, Mac, PlayStation 4, Xbox One, Nintendo Switch, Android ve iOS platformlarında ücretsiz olarak oynanabilen Fortnite hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.epicgames.com/fortnite/tr adresini ziyaret edebilirsiniz. marketing europe & anatolia / 45


Kültür - Sanat

Üç Silahşor Balesi... Alexandre Dumas (père)’nın ölümsüz eserinden bale sahnesine aktarılan Üç Silahşor, Giuseppe Verdi’nin müzikleri ile hareket buluyor. Eserin senaryo ve koreografisi, 4. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde Yılın Bale Dans Koreografı ve Yılın Bale - Dans Yapımı ödülünü, V. Murat Balesine yaptıkları koreografileri ile almış Armağan Davran ve Volkan Ersoy’a ait. Eserin müzik düzenlemesi ise aynı zamanda orkestrayı yönetecek olan Bujor Hoinic tarafından gerçekleştirilmiş. İstanbullu sanatseverler ile 1 Aralık Cumartesi akşamı ilk kez buluştu.Tarihsel romanları ve oyunlarıyla haklı bir ün kazanan Alexandre Dumas (père) ’nın yükselişinde en önemli role sahip olan “ÜÇ SİLAHŞOR” adlı eserin konusu 16. yüzyıl Fransa’sında geçiyor. İstanbul Devlet Opera ve Balesi bale sanatçıları dönüşümlü olarak dans edecekler. Üç Silahşor; 1, 4, 6, 18, 20 Aralık 2018, 2, 4 Nisan 2019 tarihlerinde saat: 20.00 de, 8, 22 Aralık 2018 tarihlerinde saat: 16.00 da Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde ve 28 Mart 2019 akşamı ZorluPSM – Turkcell Sahnesi’ nde perde açacak.

Timbuktu’nun Elyazmaları...

Dünyayı Değiştiren Düşünürler Dizisi...

Koç Üniversitesi Yayınları’nın (KÜY) Tarih ve Güncel kategorilerinde yayımladığı Timbuktu’nun Elyazmaları: Efsanevi Bir Şehrin Geçmişini Kurtarma Mücadelesi isimli kitap raflardaki yerini aldı. Gazeteci ve yazar Charlie English tarafından yazılan kitabın çevirisini Akın Emre Pilgir yaptı. Yüzyıllar boyunca Batılıların “kara kıta” Afrika ile ilgili fantezilerinin odak noktası olan Timbuktu, 18. yüzyılın sonlarından itibaren bu “uzak” diyarı ve hazinelerini keşfetmek isteyen Avrupalı kâşiflerin başarısız seferlerine maruz kaldı. Timbuktu nihayet “keşfedildiğinde” ise tüm o hazinelerin gerçek olduğu görüldü: Şehir, ortaçağda bir ilim merkeziydi ve kütüphaneleri dinden şiire, hukuktan tarihe, farmakolojiden astronomiye kadar sayısız konuda on binlerce elyazmasıyla doluydu.

Geçmiş zamanın bugünü değiştiren fikir ve düşünürlerini yakından tanımak, ortaya koydukları muazzam eserlerden yapılmış seçkilerden hareketle düşüncelerine nüfuz etmek üzere kaleme alınan Dünyayı Değiştiren Düşünürler dizisi, iki yeni kitapla devam ediyor. Sadık Usta, serinin üçüncü kitabında 18. yüzyıldan başlayarak, 19. yüzyılın başlarına kadar uzanan süreçte, dünyanın değişimine önemli katkıda bulunan düşünürlerin fikirlerini ve yaşamlarını inceliyor. Üçüncü cildin kapsamındaki düşünürler, metinler ve

46 / marketing europe & anatolia

olaylar: Diderot, d’Alembert, Voltaire, La Mettrie, Rousseau, Helvetius, d’Holbach, Thomas Jefferson, Thomas Paine, Robespierre, Saint-Just, Amerikan Bağımsızlık Beyannamesi, Fransız Devrimi Anayasa Taslakları.


Kültür - Sanat

Şiirin Sergisi Açıldı...

Kadıköy Belediyesi, 33 şairin şiirlerinin sergilendiği ‘Şiirin Seyri’ adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. 1 - 31 Aralık tarihleri arasında Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek sergide, şiirle ilgili sempozyumlar ve atölye çalışmaları da yer alacak. 1 Aralık Cumartesi günü saat 14.00’te yapılan açılışta, 70’li yılların popüler şarkıcıları Ersan Erdura ve Bilgen Bengü müzik dinletisi sunacaklar. Aynı gün bir de şiir paneli yapılacak. Orhan Alkaya, Tuğrul Tanyol, Riitta Cankoçak ve Mustafa Köz, ‘Şiir yazmak gerekli mi?’ sorusuna yanıt arayacak.

2 Aralık günü saat 15.30’da KKM Konferans Salonu’nda bir şiir paneli daha olacak. Haydar Ergülen, Cenk Gündoğdu, Baki Ayhan, Zeynep Köylü, ‘ilk kitaplar ve şiirde acemilik’ konusunu ele alacaklar. 9 Aralık’taki panelde ise Hilal Karahan, W.B Bayrıl, Turgay Kantürk ve Engin Turgut, ‘şiir ve görsellik’ temalı söyleşecekler. Etkinlikler KKM Konferans Salonu, Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi ve Kozzy AVM’de yapılacak. 1 ay sürecek şiir günleri kapsamında ayrıca şu etkinlikler yapılacak: •Haydar Ergülen ile Şiir Çalışması (2 Aralık/13.00) •Nihal Başgöl ile “Senaryoda Kahramanın Yolculuğu” (8 ve 15 Aralık/13.00) •Funda Tarakçıoğlu ile “Şiirleri Boyuyoruz” (8 Aralık/15.00) •Füsun Çetinel ile “Yeni Metinler Yeni Formlar” (8 ve 22 Aralık /17.00 / 16 ve 23 Aralık /15.00) •Yeşim Cimcöz ile “Yaratıcı Yazı” (9 Aralık/ 13.00) •Tolga Kılıç ile “Şiirini Al Gel” (15 ve 22 Aralık /15.00) •Gizem P. Karaboğa ile “Duygulardan Kurguya” (23 Aralık/13.00)

Vadistanbul Jolly Joker Aralık Ayı... Vadistanbul’da bulunan Jolly Joker birbirinden başarılı sanatçıları, Aralık ayında da müzikseverlerle buluşturmaya devam ediyor. 5 - 12 - 19 - 26 Aralık Çarşamba, saat 21.00’de Yıldız Tilbe konseri Türk müziğinin en sevilen isimlerinden Yıldız Tilbe; Delikanlım, Haberi olsun, Ummadığım Anda ve geçmişten bugüne daha birçok sevilen şarkısıyla her çarşamba günü Vadistanbul Jolly Joker’de konser verecek. 7 Aralık Cuma, saat 22.00’de Mehmet Erdem konseri Hakim Bey, Acıyı Sevmek Olur mu?, Bir Elmanın Yarısı gibi şarkılarıyla geniş kitlelere ulaşan Mehmet Erdem, zengin repertuvarı ve en sevilen şarkılarıyla Vadistanbul Jolly Joker’de sevenleriyle buluşacak. 13 Aralık Perşembe, saat 21.00’de Hakan Altun konseri Gece hayatının vazgeçilmez isimlerinden olan Hakan Altun, albümlerinden sevilen şarkılarıyla ve Türk müziğinin en sevilen örnekleriyle Vadistanbul Jolly Joker misafirlerine müzik ziyafeti sunacak. 14 Aralık Cuma, saat 22:00’de Demet Akalın konseri Her daim hit şarkılara imza atan, popüler müziğin en tanın-

mış isimlerinden Demet Akalın Vadistanbul Jolly Joker’de olacak. Sanatçı geçmişten bugüne en sevilen şarkılarıyla müzikseverlerle buluşacak. 15 Aralık Cumartesi, saat 22.00’de Tan Taşçı konseri Sözümü Tutamadım, Bana Aşktan Söz Etme ve Sevmek Yetmiyor Bazen gibi albümleriyle çok sevilen müzisyen ve bestekar Tan Taşçı yepyeni ve geçmişten bugüne şarkılarıyla Vadistanbul Jolly Joker’de olacak. 21 Aralık Cuma, saat 22.00’de Teoman konseri Türk rock müziğinin sevilen ve pek çok unutulmaz şarkıya imza atmış başarılı temsilcisi Teoman, Vadistanbul Jolly Joker’de en sevilen şarkılarını seslendirecek. marketing europe & anatolia /47



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.