marketing europe & anatolia Sayı: 073

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Nisan 2018 Sayı: 73

retorik

Belki inanmayacaksınız ama halk gerçekten var...

kelebeğin fırtınası

Kişisel bilgilerime dokunma!...

satır ayracı

Hayatın Parlak Taşları...

lu

ut K n ... a is un N s 23 Ol



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 73 Tarih: Nisan 2018 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe- İstanbul - Tr.

Kısa Kısa

04 - 07

Teknoloji

10 - 11

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia http://aea.eksantrik.com aeanews@gmail.com Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay

retorik

Medya Dünyası

13

14 - 15

kelebeğin fırtanası

17

Reklam dünyası

18 - 19

Röportaj

20 - 22

Danışman Abdullah Ekşioğlu İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi

satır ayracı

25

Kampanyalar

27 - 37

Gezi

38 - 44

Game On

46 - 47

Kültür Sanat

48 - 49

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

23 Nisan Kutlu Olsun... Merhaba, 8 Mart kadınlar gününde Xsights Araştırma ve Danışmanlık’ın Marketing Türkiye için bu yıl ikinci kez gerçekleştirdiği “Türkiye’nin En İyi Kadın Gazetecileri Araştırması” açıkladı. Türkiye'nın Kadın Gazeteciler arasında 450 katılımcının oy kullandığı Hayat Boyu Başarı kategorisinde Yazgülü Aldoğan'ın %17 ile birinciliğe layık görüldüğü oylamada ben ise %13 oy alarak Jale Özgentürk ile ikinciliği paylaştım. Beni aday gösteren ve oy veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bahar geldi hoş geldi. Bu ay degimizi hazırlarken baharın çoşkusunu yaşadık. Sayfalarımızda ilginizi çekeceğini umduğumuz bir çok habere yer vermeye çalıştık. Dergimizde 6 yıldır tek amacımız her ay doğru haber ve yazılarla hazırlanmış tarafsız, bağımsız bir dergiyi okuyucumuzla buluşturmak oldu. Tüm ekip arkadaşlarıma çok teşekkürler. Bu ay benim en çok değer verdiğim dünyada eşi benzeri olmayan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlayacağız. Türkiye'nin geleceği olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun.

Sevgiler,

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Gayrimenkulde Liderler Zirvesi... Management Plus Danışmanlık ve Eğitim tarafından her yıl organize edilen “7. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi”bu yıl 26 Nisan Perşembe günü Marriott Hotel Şişli’de gerçekleştirilecek. Gayrimenkul ve inşaat, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, bankacılık, gayrimenkul değerleme sektöründen üst düzey isimlerin konuşmacı olarak katılacağı 7. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da sektörün liderlerini bir araya getirecek. Gayrimenkulde Teknoloji Kullanımı ve İnovasyon ana temasıyla yapılacak olan zirve 3 ana oturumdan oluşacak. 1.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Geliştiriciler Açısından Teknoloji ve İnovasyonun Önemi 2.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Sektörünün Fintech (Finansal Teknoloji) ve İnovasyona Olan İhtiyacı 3.Ana oturumun konusu: Gayrimenkul Sektörünün Bileşenleri Açısından İnovasyon ve Teknoloji Kullanımının Önemi 7. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’ne ilişkin bilgi veren Management Plus Genel Müdürü Haldun Ersen, “2011

yılından bu yana düzenlediğimiz zirvede gayrimenkul sektörünün önde gelen isimleriyle sektörün ileriye gitmesi için atılacak adımları ele alıyoruz. Günümüzde gayrimenkul sektörünün tüm bileşenleri farklı üretimler yapıp, kendi markalarını tercih edilebilir kılmak için sürekli kendilerini geliştirmek, inşa ettikleri projelerine yenilikler eklemeliler. Sektörle iş yapan, tedarikçiler, değerleme şirketleri, alt yapı hizmetleri veren şirketler gibi sektörün bir parçası olan herkes kendini güncel tutmalı, teknoloji ve inovasyonla ilgili çalışmalar yapmalı. Sektör temsilcileri özellikle teknolojinin gerisinde kalmadan, inovatif projeler yaparak farklarını öne çıkarmalılar.

Geleceğin Mucitleri Yarışması...

Öğrencilerin heyecanla beklediği “Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”, yeni keşifleri desteklemeye devam ediyor. Samsung Electronics’in Yaratıcı Çocuklar Derneği işbirliği ile bu yıl beşincisi düzenlenecek yarışma, ortaokul çocuklarının çevrelerinde gözlemledikleri sorunları çözmek üzere hayal güçlerini kullanıp, bilimsel ve teknik bilgilerini geliştirmeleri için bir fırsat sunuyor. Teknoloji üreten bir kurumsal vatandaş olarak gençlerin ve çocukların üreten bireyler olarak yetişmesinin öneminin farkında olan

4 / marketing europe & anatolia

Samsung Electronics’in ana sponsorluğunda düzenlenen “Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”nın başvuruları ise 18 Mayıs 2018’e kadar devam ediyor. Öğrencilerin mesleki seçimlerinde deneyimleyerek seçim yapmalarının önemine inanan Samsung Electronics, öğrencilerin yapmak eylemini deneyimleyerek kendi yeteneklerini görmelerini ve özgüvenlerinin artmasını hedefliyor. “Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışması da bu yaklaşımı benimseyerek, yenilikçi projeler üretmek için gerekli temel becerileri kazandırmak üzere ortaokul öğrencilerine sınırlarını aşmaları için bir fırsat sunuyor. Samsung Geleceğin Mucitleri’ne kimler katılabilir? “Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışmasına, ortaokul 5. 6. 7. ve 8. sınıflarında okuyan öğrenciler; çevre, enerji, sağlık ve teknoloji alanlarında geliştirdikleri proje veya ürün sunumları ile katılabiliyor. Yarışmaya, öğrenciler tek başına katılabileceği gibi takım olarak da katılım sağlayabiliyor. Proje başvuruları, 18 Mayıs 2018 tarihine kadar, www.geleceginmucitleri.com web sitesi üzerinden yapılabiliyor. Geçen yıl yarışmaya 430 proje katıldı


Kısa Kısa

Turkcell Teknoloji Zirvesi...

Turkcell tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin marka etkinliği haline gelen Teknoloji Zirvesi, 4 Nisan’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Bu yıl 9’uncusu gerçekleşecek etkinlik, ‘Türkiye.Bugün.Şimdi’ sloganıyla başlayacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan;Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün yanı sıraBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılacağı zirve, tüm iş dünyası ve teknoloji severleri bir araya getirecek. Zirvede gelecek yerine teknolojinin şu anı, bugünü ele alınacak, günümüzdeki fırsatlar ve Türkiye’nin teknolojik atılımları anlatılacak. Zirve gün boyunca 30’dan fazla oturuma ev sahipliği yapacak. Katılımcılar, birbirinden değerli yerli ve yabancı 100’e yakın fikir önderini dinleme şansına sahip olacak. Teknoloji Zirvesi’nin ana teması ‘İnsan için teknoloji’ ve ‘Türkiye yapar’ olacak. Zirvede, Türkiye’nin teknolojide geldiği konum ve Türkiye’nin neleri başardığı masaya yatırılacak. Ayrıca, yapay zeka, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, girişimcilik, siber güvenlik, bulut teknolojileri, gelişen ve millileşen savunma sanayi gibi konular; uzman konuşmacı ve bilim

adamları tarafından ele alınacak. Zirvede, günümüzün en büyük tartışma konularından robotların hayatımıza girişi ve gelişimi ‘insan için teknoloji’ yaklaşımı ile tartışılacak. Yapay zeka konusunda dünyaca ünlü bir isim olan Profesör Stuart J. Russellgeliyor. Yapay zekanın insanlık ve kurumlar tarafından kavranması, kullanım alanları ve geleceği konularında öncü çalışmalara imza atan Russell,aynı zamanda Robotik ve Biyoenformatik konularında otoritelerden biri olarak kabul ediliyor.Russellmakine öğrenimi, olasılıklı örneklem, planlama, gerçek zamanlı karar alma, çoklu hedef izleme, bilgisayar görüsü alanlarında çalışmalar yapıyor.Russell, konuşmasında yapay zekanın insanları nasıl daha iyi insan yapacağına dair öngörülerini paylaşacak.

Gıda Güvenliği Kongresi... Gıda

Güvenliği çok kapsamlı bir içerik planladıklarını belirtti. Ana teması gıda

Derneği tarafından güvenliği olan tek kongre olmanın yüklediği sorumluluk ve ge3 - 4 Mayıs 2018 rek yurt içinden gerekse yurt dışından karşılaştıkları yoğun ilgi tarihleri

arasında nedeniyle 6. Gıda Güvenliği kongresindeki oturum sayısını

İstanbul Grand Ce- ve çeşitliliğini ön hazırlık sürecinde % 50 daha arttırdıklarını vahir Hotel Kongre kaydeden Samim Saner, “ilk planlamamızda 2 paralel proMerkezi’nde

6.’sı gram düşünmüştük, ancak ön hazırlıklarımız sırasında bu

düzenlenecek olan içeriği daha da geliştirerek 3 paralel program uygulamaya Gıda

Güvenliği karar verdik ve çalışmalarımızı buna göre revize ederek çok

Kongresi için tüm sıkı bir çalışmayla çok zengin bir program oluşturduk.” dedi. hazırlıklar tamamlanarak geriye sayım başladı.

Katılımcıların kayıt işlemlerini online olarak http://www.gida-

Ülkemizde ve bölgemizde ana teması sadece gıda güvenliği guvenligikongresi.org linkinden gerçekleştirebildikleri 6. Gıda olan tek kongre olma özelliği taşıyan ve Gıda Güvenliği Güvenliği Kongresi’nde 3 - 4 Mayıs tarihlerinde 3 paralel proDerneği tarafından 3 - 4 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul gramda toplam 18 oturum gerçekleştirilecek ve bu oturumGrand Cevahir Hotel Kongre Merkezi’nde 6.’sı düzenlenecek larda yurt içinden ve yurt dışından ünlü isimler, akademisyen, olan Gıda Güvenliği Kongresi için ön hazırlıklar tamamla- uzman ve sektör mensuplarından oluşan 20 yabancı ve 48 narak geri sayım başladı.

yerli konuşmacı sunum yapacak. Kongreye kayıt yaptırmak

6. Gıda Güvenliği Kongresi’nin günümüzün ve geleceğin isteyen katılımcılar 6 Nisan 2018 tarihine kadar işlemlerini sorunlarına ışık tutabilmesi için çok yoğun ve titiz bir ön gerçekleştirerek erken kayıt imkanlarından faydalanabilhazırlık dönemi geçirdiklerini söyleyen Gıda Güvenliği ecekler. Derneği Başkanı Samim Saner, iki günlük kongre takvimine

marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

Digital Age Summit...

Digital Age tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenecek olan Digital Age Summit’te; dijitalleşme, teknolojik gelişim ve yeni iş modellerinin etkileri “güven” teması çerçevesinde ele alınıyor. 8 Mayıs 2018 tarihinde Four Seasons Bosphorus İstanbul’da gerçekleşecek etkinliğin konuşmacıları arasında Nassim Nicholas Taleb, Jon Stephenson von Tetzchner, Tatyana Mamut ve Vlad Trifa gibi dünyaca ünlü isimler yer alıyor. 2017 yılında 2800 katılımcı ve 83 konuşmacının ağırlandığı dijital zirvede geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye’de ve dünyada dijital sektöre yön veren yıldız isimler konuk ediliyor. Etkinliğin kesinleşen konuşmacıları

Atama...

İDO, üst düzey bir atama ile Stratejik Planlama, İş Geliştirme, Satış Pazarlama’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Semra Erener Özalçın’ı getirdi. Misafirlerine her zaman keyifli, konforlu ve avantajlı yolculuk deneyimi sunan İDO, üst düzey bir atama ile yönetim kadrosunu daha da güçlendirdi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünü tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Bölümünde yüksek lisans yapan Semra Erener Özalçın, İDO’nunStratejik Planlama, İş Geliştirme, Satış Pazarlama’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Son olarak 2014 yılı Ocak ayı itibarıyla Atlasglobal Havayolları’nın Ticari Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışan Özalçın, Türk Hava Yolları’nda çalıştığı on beş yıllık dönemde ise, beşi yönetsel roller olmak üzere toplam yedi farklı bölümde görev aldı.

6 / marketing europe & anatolia

arasında; Siyah Kuğu’nun yazarı, risk mühendisliği profesörü Nassim Nicholas Taleb; Vivaldi Technologies Kurucusu ve Opera web tarayıcısının yaratıcısı Jon Stephenson Von Tetzchner; Amazon Web Services Teknoloji İnovatörü ve Ürün Kategorisi Başkanı Tatyana Mamut; Ambrosus’un Üründen Sorumlu Başkanı ve nesnelerin interneti teknolojisinin öncü isimlerinden olan Vlad Trifa; Avrupa’nın en etkin açık inovasyon platformlarından The Heart’ın eş kurucusu ve CEO’su Tomasz Rudolf; pazarlama teknolojileri alanının önde gelen fikir liderlerinden Tamara McCleary; IBM Türkiye CTO’su Sevilay Kurt ve Comodo Group Inc.’in CTO’su Egemen Taş gibi isimler yer alıyor. Önümüzdeki günlerde birçok yeni konuşmacının açıklanacağı etkinlikte bu yıl ana konferansın yanı sıra bir dizi yan etkinlik ve buluşma da düzenlenecek. Kurum içi inovasyon, müşteri deneyimi ve veri odaklı pazarlamayı konu alan üç farklı seminerde, katılımcılar en önemli trendleri global ve yerel vaka incelemeleri eşliğinde dinleme fırsatı elde edecek. Detaylı bilgi almak için http://digitalagesummit.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Atama... Odea

Bank

Yönetim

Kurulu,Türk bankacılık sektörünün deneyimli yöneticilerinden Mert Öncü’yü, Lübnan merkezli Bank Audi’nin Türkiye’deki iştiraki Odea Bank’a 2 Nisan 2018 tarihi itibariyle Genel Müdür olarak atadı. Bankacılık sektörünün çeşitli kademelerinde 24 yıllık deneyime sahip ve bu süre içinde farklı pozisyonlarda yöneticilik yapmış olan Öncü(48),2011 yılından bu yana, Yapı ve Kredi Bankası’nın Hazine ve Finansal Kurumlar’danSorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi olarak görevini yürütüyordu. Daha önce Yapı ve Kredi Bankası’nda Para ve Döviz Piyasaları Grup Direktörü olarak çalışan Öncü, kariyerine Koçbank’ta başladı. Mert Öncü, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden mezun olup, 1993-1994 yılları arasında aynı zamanda öğretim görevlisi olarak çalıştığı DePaul Üniversitesi’nden MBA ve 2001 yılında Marmara Üniversitesi’nden doktora derecelerini aldı.


Kısa Kısa

StartersHub XO Programı...

StartersHub tarafından farklı ülkelerden erken aşama teknoloji girişimlerini hızlandırmak üzere ikincisi düzenlenen StartersHub XO Programı için başvurular başladı. Bu yıl BSH Ev Aletleri, Unilever ve Türk Hava Yolları iş birliğiyle başlatılacak olan program ilk aşamada 20.000 Dolar ön sermaye, teknik destek, mentorluk ve network imkanları ile girişimlere özel fırsatlar sunuyor. 6 ay sonunda programı başarıyla tamamlayan girişimlere ise 250.000 Dolar’a varan yatırım imkanı sağlıyor. Programa katılım için son başvuru tarihi 20 Mayıs 2018. Geçtiğimiz yıl Eyedius, Kimola, Paym.es gibi dikkat çek-

en girişimleri mezun eden StartersHub XO Programı, bu sene BSH Ev Aletleri, Unilever ve Türk Hava Yolları iş birliği ile “Bağlantılı Yaşam ve Akıllı Evler” (Connected Living and Smart Homes), “Yaşam Bilimleri” (Life Sciences) ve “Seyahat ve Havacılık Hizmetleri” (Travel and Aviation Services) alanlarına odaklanıyor. 20 Mayıs’a kadar devam edecek başvuru sürecinin ardından, Haziran ayında gerçekleştirilecek Seçim Günü (Selection Day) etkinliğinde programda yer alacak girişimler belirlenecek. Programa seçilen girişimciler 20.000 Dolar ön sermaye desteği ile 6 aylık yoğun bir sürece girecekler. StartersHub program sonunda aylık hedeflerini başarıyla tamamlayan, pazara ürünü çıkmış ve gelir elde etmeye başlamış girişimlere, ortak yatırımcılarla birlikte katılacağı yatırım turunda 250.000 Dolar’a kadar yatırım imkanı sunacak. Programı tamamlayan girişimler tanıtım gününde (Demo Day) yatırımcılara projelerini ve ürünlerini anlatma fırsatı bulacaklar. Başvuru ve detaylı bilgi için:www.startershubxo.org

Salt iletişim gruba yeni müşteri...

Canvas iletişime yeni müşteri...

Farklı sektörlerden birçok firmaya 360 derece entegre pazarlama ve iletişim danışmanlığı hizmeti veren Salt İletişim Grup, portföyüne otelcilik sektörünün önemli zincirlerinden The Galata Hotel İstanbulMGallery by Sofitel’i ekledi. İstanbul’da global bir zincirin halkası olarak, lokal ve tarihi dokuyu canlandıran MGallery by Sofitel, The Galata İstanbul ile çağdaş bir bakış açısı yakalayarak tarihi mimariyi dinamizmle Mart ayında kapılarını misafirlerine açtı. The Galata Hotel İstanbulMGallery by Sofitel, PR, Creative ve Digital tüm stratejik iletişim faaliyetlerini markalara özel ürettiği çözüm ve projeleriyle öne çıkan Salt İletişim Gruparacılığıyla yönetecek.

Türkiye’nin yerli sermayeye sahip, lider akaryakıt şirketlerindenTotal Oil Türkiye A.Ş, iletişim danışmanlığı hizmetleri için Canvas’ı tercih etti. Dünyanın en büyük akaryakıt şirketlerinden biri olan Total’in Türkiye’de bulunan akaryakıt istasyonları, Nisan 2016 tarihinden itibaren Demirören Holding bünyesinde yer alıyor. Ülke çapında 470’in üzerinde istasyon ile geniş bir dağıtım ağına sahip olan Total, Türkiye’nin en büyük akaryakıt şirketlerinden biri olarak yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilkesiyle hizmet veriyor. Canvas, Türkiye’de Total markasına kurumsal iletişim, medya ilişkileri, kurumsal sosyal sorumluluk, kriz yönetimi, iç iletişim ve lider iletişimi konularında hizmet verecek.Canvas, yeni nesil bir ajans olarak iletişim danışmanlığı, stratejik marka danışmanlığı veişveren markası alanlarında hizmetler sunuyor. marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

iLife Digital... zli tüketici elektroniği markası iLife, yüksek performanslı ve ulaşılabilir fiyatlı ürünleriyle tanınıyor Türkiye’nin teknoloji sağlayıcısı Arena, lider teknoloji markalarından birini daha tüketiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. En büyük 6’ncı bilgisayar üreticisi olan ABD Miami merkezli iLife Digital, Arena aracılığıyla Nisan ayından itibaren perakende zincirlerinde satışa sunulacak.İlk etapta iLife’ın ultra ince notebookları, 2’si 1 arada dönüşebilir tablet bilgisayarları ile hepsi bir arada bilgisayarları tüketiciyle buluşacak. Ardından markanın akıllı telefonları, tablet bilgisayarları, sanal gerçeklik ve akıllı saat ürünleri gibi çeşitli teknoloji ürünleri 2018’in 3. çeyreğinde raflarda olacak. iLife Digital Technologies, insanların hayatlarını kolaylaştıran yenilikçi ürünlerin araştırılması, tasarımı, pazarlanması, satışı ve desteklenmesine yönelik bir donanım + yazılım + hizmetleri şirketidir ve dünyanın en hızlı büyüyen PC Arena, bilgisayar üreticisi iLife Digital Technologies’i Türkiye’ye getiriyor. İlk aşamada, ultra ince notebooklar ve 2’si 1 arada dönüşebilir tabletler ile taşınabilir hepsi bir arada bilgisayarları Türkiye pazarına sunulacak. ABD merke-

şirketlerinden biridir. Geçtiğimiz 6 yıl boyunca iLife Digital Technologies, gelişmiş teknolojilerin geniş çapta kitlelere ulaşabilmesi için engelleri ortadan kaldıracak ekonomik yenilikler sunarak teknolojinin demokratikleştirilmesine öncülük etmiştir.

Disney Samsung Galaxy S9 ve S9+... Samsung Electronics ve Disney, Galaxy S9 ve Galaxy S9 + için sevilen Disney karakterlerinden oluşan yeni AR (Artırılmış Gerçeklik) Emojilerine hayat verdiğini duyurdu. Galaxy S9 ve Galaxy S9+ kullanıcıları, kişisel mesajlarında kullanacakları Mickey Mouse ve Minnie Mouse’tan oluşan klasik Disney karakterlerine, bugünden itibaren doğrudan telefonlarından erişebilecek. Bu Disney karakterleri, iletişim ve mesajlaşma için, artırılmış gerçeklik ortamında ilk kez hayat buluyor. Yıl içerisinde, The Incredibles, Zootopia ve Frozen gibi en sevilen Disney filmlerinden karakterler kullanıma sunulacak. Disney Tüketici Ürünleri ve İnteraktif Medya Uygulamalarından sorumlu Başkan Yardımcısı John Love, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Disney AR Emojileri, Galaxy S9 ve S9+ için mesajları büyülü hale getirmenin eğlenceli bir yolu olacak.” Samsung Electronics Pazarlama Müdürü ve Başkan Yardımcısı Younghee Lee ise şöyle konuştu: “Günde 6 milyardan fazla emoji gönderiliyor. AR Emojilerimizi dünyadaki en mutlu yüzler haline getirmek ve kullanıcılarımızın en popüler karakterleri arkadaşlarıyla paylaşabilmesini

10 / marketing europe & anatolia

sağlamak için tarihteki en sevilen karakterlerin yaratıcısı olan Disney’den daha iyi bir partner olamazdı.” Galaxy S9 ve S9+ ile birlikte başlatılan AR Emojileri, kullanıcıların arkadaşlarına göndermek için özel mesajlar oluşturmasını sağlıyor. AR Emojileri oluşturmak için, 100’den fazla yüz özelliğini 3 boyutlu eşleştiren kapsamlı bir öğrenme ve yüz tanıma teknolojisi kullanıyor. Bu sayede kullanıcılar, arkadaşlarına göndermek için eğlenceli ve özelleştirilmiş mesajlar oluşturabiliyor.


Teknoloji

Honor 7X ile 9 Lite akıllı telefonları...

2013 yılında kurulan genç, eğlenceli ve yenilikçi akıllı telefon markası Honor, küresel ayak izini Türkiye ile genişletiyor. Gençler için eşsiz bir ürün deneyimi yaratmakta öncü olan Honor, performans, erişilebilirlik ve estetik anlamında ürün yenilikçiliğiinin sınırlarını durmaksızın zorluyor. Honor Türkiye Başkanı Kevin Wang, konu hakkında “Türkiye, bölgedeki en önemli pazarlarımızdan birisi. Honor, müşteri merkezli bir şirket olarak, kullanıcılarımıza daima yeni teknolojileri ve hem trendy hem de eğlenceli özelliklere

sahip rakipsiz ürünler sunuyoruz. Ürün ve marka DNA’mızı Türkiye’deki tüketicilerle paylaşmaya hazırız” dedi. Çin merkezli bağımsız bir pazar araştırma şirketi olan Sino Market Research’ün güncel verilerine göre, Honor 55 milyona yaklaşan satış hacmi ve 12 milyar doları aşan geliri ile 2017 yılı içinde akıllı telefon alanındaki tüm dijital markaları geride bıraktı. Kalite ve inovasyona odaklanan Honor, ARGE yatırımlarındaki yüksek payı korumayı sürdürerek tüm dünyadaki akıllı telefon kullanıcılarına çarpıcı ürünler sundu.

Huawei P20 ve Huawei P20 Pro... Huawei P20 Pro, dünyanın ilk üçlü Leica kamerasını kullanıcılara sunuyor. Her iki telefon da yapay zekanın en gelişmiş teknolojisine sahip kameralarıyla tüketicilerin hayatında benzersiz deneyimlerin kapılarını açıyor. Çığır açacak akıllı telefon deneyimini teknoloji ve sanatın birleşmesiyle tanıtıyor. Huawei P20 serisi ile herkesin profesyonel kalitede fotoğraf çekmesini çok kolay bir hale getiriyor. “P Serisi için dünyada yaratıcılığa ilham veren ve fotoğrafçılığa tutku ile ulaşan yeni bir tasarım” tanımlamasını yapanHuawei Tüketici Elektroniği Grubu Başkanı Richard Yu: “Huawei P20 Pro; çığır açan üç lensli kamera teknolojisinin yanı sıragelişmiş yapay zeka ve göz alıcı renklere sahip. Huawei P20 Serisi ise, güzelliği ve ışığı kullanıcılara en iyi şekilde anlatmak için tasarlandı.” diyor. P20 ve Huawei P20 Pro yepyeni, ayrıcalıklı ve modaya uygun renkler ile teknoloji meraklıları ile buluşuyor. HuaweiFullView Ekran ve ultra ince çerçevesinin sağladığı boydan boya ekran ve yuvarlak kenarları ile kullanıcılara eşsiz bir deneyim sunuyor.

marketing europe & anatolia / 11



Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Belki inanmayacaksınız ama halk gerçekten var... Erken seçim olur mu, olmaz mı bilinmez ama 2019 sonuna kadar bir yerel seçim, bir milletvekili seçimi bir de cumhurbaşkanlığı seçimi bizi bekliyor. Hal böyle olunca en küçüğünden en büyüğüne siyasetçilerimiz pek bir heyecanlı, pek bir meraklılar. Herkes bir daha seçilmenin telaşında vatandaş kimi tercih edecek, kimi etmeyecek sorusunun o aydınlatıcı cevabının peşine düşmüş durumda. Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa siyasiler vatandaşın ne düşündüğünü herşeyden çok merak ediyorlar. Eeee dolayısıyla da ortalık kamuoyu yoklamalarından geçilmiyor. Gün aşırı yapılan yoklamalarla şehvetle cevabı aranan en kutsal soru 50+1'i kim alacak. Bu soruyu sırasıyla büyükşehir belediyelerinin koltuklarına kim oturacak ve milletvekili dağılımı hangi ittifak modellerinde nasıl gerçekleşecek soruları takip ediyor. Dikkati çeken en ilginç nokta ise iktidarıyla muhalefetiyle muhtarından cumhurbaşkanına kadar siyasilerin merak ettikleri, kamuoyu araştırma şirketlerinin, sözde gazetecilerin, sözde aydınların yanıtını arayıp, gerine gerine TV programlarında yorumlarını yaptıkları soruların içerisinde bu vatandaşın derdi nedir, ne yer, ne içer, işi var mıdır, aşı var mıdır, demokrasi talebi nedir, istikbal kaygıları nelerdir, kendiyle yalnız kaldığında aklından neler geçirir, nelerin özlemini duyar, nelere sevinir, yüreğini neler burar, beklentileri, talepleri, kaygıları, hedefleri, mutluluk motivasyonları nelerdir? Kentsel dönüşüm kentli psikolojisini nasıl etkilemiştir, tarım politikaları köylüyü ne noktaya getirmiştir, terör,

olağanüstü hal, meczuplara kanan iktidarlar, iş, aş, özgürlük, özel hayat ve hatta yaşam güvencesini, güvenlik kaygısına kurban eden KHK'lar vatandaşın umut ve hevesini kırmış mıdır, kamçılamış mıdır gibi soruların bulunmaması. Anlaşılan siyasiler gerçekten halkın ne düşündüğünü değil, halkın kendilerine oy verip vermeyeceği merak etmenin bir adım ötesine geçememişler. Anlaşılan başka bir konu ise siyasilere gerçek soruları hatırlatacak gazeteciler, aydınlar ya seslerini duyuramayacak kadar pasifleştirilmiş ya da sürekli baskı ve özgürlük kısıtlamalarıyla iyice bezdirilip kitle iletişim ortamlarından uzaklaştırılmışlar. Geriye bir avuç onun bunun megafonu sözde kanaat önderleri kalmış ki onların da işlevi siyasilere gerçek soruları hatırlatmak değil, halka gerçek sorunları unutturmak. Yazılarımı kamuoyuna iletebileceğim bu özgüz, bağımsız derginin bir parçası olabildiğim için çok şanslıyım. Bu dergi sayesinde herkesin sustuğu bu günlerde susmama hakkımı kullanabiliyorum ve hiçkimse hatırlatmıyorsa siyasilere bu soruları ben hatırlatmak istiyorum. Ne olur bir kaç kamuoyu araştırmasını da şu sorulmamış sorular konusunda yaptırın. Siz halkın sesine içtenlikle kulak verirseniz belki de sizi seçip kulak verdiğiniz sorunları çözmeniz için size bir şans verebilirler. Ve iyi bir politikacı olup, halka inanırsanız, birgün halkı arkanızda görebilirsiniz.

marketing europe & anatolia / 13


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri...

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • Cumhuriyet gazetesinde eğitim muhabiri olarak çalışan TGS İşyeri Temsilcisi Deniz Ülkütekin’in görevine son verildi. • Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen’in görevinden ayrıldığı açıklandı. Yerdelen’den boşalan koltuğa Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Aclan Acar getirildi. • Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Edirne Temsilciğine gazeteci Nevser Eraslan getirildi. • Vatan gazetesinde foto muhabiri olarak görev yapan Barış Acarlı, gazete ile yollarını ayırma kararı aldı. • Kocaeli’de yayın yapan Mavi Kocaeli Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sebahattin Aydın, editör Nurdan Akbaş, internet editörü Caner Aktan, grafikerler Hilal Küçükparlak, Filiz Davutoğlu ve İdari Müdür Tuğçe Yoldaş’ın gazete ile yolları ayrıldı. • Harbi gazetesinin yeni Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Tuna Öztunç oldu. • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Basın Müşavirliği görevine muhabir Şefika Yurtışığı atandı. • Eski İBB Basın Danışmanı Serkan Fıçıcı, Akşam gazetesinde köşe yazmaya başladı. • NTV Spor Müdürü Fuat Akdağ, görevinden ayrılma kararı aldı. • Doğan Haber Ajansı Kıbrıs Temsilcisi görevine Sefa Karahasan atandı. • Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) Genel Müdürü Aslan Aslanov, kurumun Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı. • NTV bünyesinden ayrılan Fuat Akdağ, Hürriyet gazetesi ile anlaştı. • Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’na Sermet Çuhadar getirildi. • Kapatılan NTV Spor’da Galatasaray muhabiri olarak görev yapan Evren Göz, Galatasaray Spor Kulübü Basın Genel Koordinatörlüğü görevine getirildi. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • Best FM ile yollarını ayırmaya hazırlanan Serdar Gökalp, Alem FM’e transfer oldu. • Akit TV’de yayınlanan Gün Başlıyor programının sunucusu Ahmet Keser, görevinden ayrıldı. 14 / marketing europe & anatolia

• TR Haber kanalının hafta sonu sabah haber kuşağını sunucu Ekin Olcayto sunacak. • Kısa bir süre önce Star TV’den ayrılan Şebnem Aksoy, TAFF bünyesinde Chief Content Officer (CCO) olarak görev yapacak. • Doğan TV Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Berna Kürekçi Şendir, kurumla yollarını ayırma kararı aldı. • Show TV’nin Ankara Bürosu’nda görev alan kameraman Bülent Kördemirci ile Arif Altakhan kanalla yollarını ayırma kararı aldı. • Magazin yazarı Sema Denker, Kanal D’nin gündüz kuşağında Özge Ulusoy’un sunumuyla ekrana gelen “Magazin D” programının haber müdürü oldu. • Show Haber muhabiri Özge Mayetin’in görevine son verildi. • TR Haber kanalının sabah haberleri gazeteci Atilla Güner’e teslim edildi. • Kanal D ekranlarında hafta sonu Magazin D programını sunan Asena Atalay, görevinden ayrıldı. .•Afyonkarahisar’ın yerel televizyonu Kanal 3’te ana haberleri sunan Fatma Taşkın Uygun, kurumla yollarını ayırdı. Medya Dünyasından Diğer Haberler •Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Doğan Medya Grubu bünyesindeki tüm yayın organları ile medya dağıtım şirketi Yaysat, Demirören Medya Grubu’na satıldı. • Acun Ilıcalı, Acun Medya binasına ek yeni bir bina satın • Anadolu Ajansı foto muhabiri Özge Elif Kızıl, Japonya’da aylık foto muhabirliği dergisi DaysJapan’in organize ettiği Uluslararası Foto Muhabirliği Ödülleri yarışmasında üçüncülüğü aldı. • Mersin basınında uzun süredir muhabir ve köşe yazarı olarak görev alan Abidin Yağmur, yayınlanmamış öykülerinden oluşan “Pazartesi” adlı ilk kitabını okuyucuların beğenisine sundu. • NTV Spor’un yerine geçecek olan DMAX kanalı 17 Mart Cumartesi günü 22:30’da yayın hayatına başladı. • Ege İdea Dergisi’nin düzenlediği ‘Yılın Enleri’ gecesinde, en iyiler ödüllerini aldı. Yılın En Çok Okunan Gazetesi ödülüne Mavi Didim Gazetesi, Yılın En Çok Okunan İnternet Haber Sitesi ödülüne Didimozgurses.com ve Yılın En Çok Okunan Köşe Yazarı ödülüne ise Didim Manşet gazetesinden Arif Çolak layık görüldü. • KizlarSoruyor’un Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği ve 11 bini aşkın kişinin katıldığı ankette sunucu Müge Anlı oyların %38’ini alarak yılın kadını seçildi. • Türkiye’nin ilk dijital dizi projesi Fi, 9. bölümüyle final yaptı. Kaynak: MTM Medya Takip Merkezi


Medya DĂźnyasÄą

marketing europe & anatolia / 15



Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

( kelebeğin fırtınası)

Kişisel bilgilerime dokunma! Geçen ay Mart ayını seviyorum diye başlamıştım yazıma, ama artık sevmiyorum. Canım köpeğim, Paşa'm 1 Mart günü ani bir kalp krizi sonucu hayata veda etti. O koskoca dağ gibi hayvan aniden yere yığıldı ve dakikalar içinde kollarımdan kayıp gitti :( O kadar büyük bir acı yaşadım ki anlatamam. Gittiğinde 11.5 yaşındaydı. Büyük bir kurt köpeğimiz olmasını çok istiyordum, eşim benim için almıştı Paşa'yı. Henüz 3 aylık minik bir yavruyken katıldı bize. Onunla çok güzel, çok keyifli bir sürü anımız oldu. Birlikte tatillere gittik. Dağ, bayır gezip kamp yaptık, birlikte aynı çadırda kaldık. Yazın birlikte denizde yüzdük, kışın karlarda oynadık. Her sabah beraber işe gittik, akşamları yürüyüşler yaptık. Her pazar 1 paket makarnayı üçümüz birlikte bitirdik. Tabii ki her seferinde yarısından fazlasını Paşa yerdi :) Geçen hafta yine bir paket makarna yaptım, hala dolapta duruyor, bitiremedik bir türlü :(

hakkında peş peşe soruşturmalar açıldı. Amerika'dan sonra İngiltere ve Brezilya da harekete geçti.

Canım Paşa'm daha şimdiden seni çok özledik. Gittiğin yerde huzur içinde uyu. Bizim gelmemizi bekle. Belki yine birlikte kırlarda koşar, denizlerde yüzeriz. Kimbilir...

Sağlık Bakanlığı, çocuklara yönelik yiyecek-içecek reklamlarıa sınırlama getiriyor..Yiyecek ve içecekleri kırmızı ve turuncu olarak iki gruba ayırdığını açıklayan Sağlık Bakanlığı, kırmızı listedeki yiyecek ve içeceklere ait reklamların çocuk programlarında yayınlanmasına yasak getiriyor. Diğer grup olan turuncu listedekiler ise önce bakanlıktan onay alacak. Gazete Habertürk’ten Fatmanur Boylu’nun haberine göre; Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle: Avrupa Gıda ve Beslenme Eylem Planı 2015-2020’nin anahtar faaliyetlerinden biri Besin Profili Modeli gıda sınıflandırma ve sıralamasıdır. Bu model beslenmeyi değil, gıdaları kategorize ediyor. Bu modele göre 5 kategoride çocuklara yönelik yiyecek ve içecek pazarlamalarına izin verilmiyor. Eğer bir ürün her bir 100 gram total yağda 1gram ve üstü endüstriyel olarak üretilmiş trans yağ asidi içeriyorsa ya da toplam enerjinin yüzde 0.5’i ve üstü alkol formunda ise pazarlanması yasak.” Uygulamaya, 2 yıl sonra başlanacak. Bence güzel bir haber. Obezitenin dünya çapında artış gösterdiğini düşünürsek, bu kararı çocukları sağlıksız beslenme sonucu oluşabilecek tehlikeden korumak için atılan güzel bir adım olarak görüyorum.

*** Geçtiğimiz ay sosyal medyanın güvenilirliği konusunda hepimizi şoke eden gelişmeler yaşandı. Her gün görev gibi bakmadan duramadığımız Facebook kişisel bilgilerimizi çaldı. Facebook, Cambridge Analytica adlı Londra merkezli veri analiz firmasının, 50 milyon Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri, ABD'deki başkanlık seçimlerinde oy eğilimlerini değiştirmek ve İngiltere'de Brexit referandumunu etkilemek için usulsüz olarak kullanmış. Yok canım olur mu öyle şey komplodur bu derken sosyal medya devi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg bilgilerin izinsiz kullanıldığını doğruladı. ŞOK ŞOK ŞOK Facebook bu kadarla da kalmamış, Facebook üzerinden gönderdiğimiz mesajları ve aramaları da kaydetmiş. Yani bütün kişisel verilerimizi haberimiz ve iznimiz olmadan bir güzel arşivlemiş. Bu gelişmelerden sonra Facebook hisseleri hızla düştü, şirket 70 milyar dolar değer kaybetti. Cambridge Analytica

Facebook bu krizi aşmak için ne yapacağını şaşırmış durumda. New York Times,Washington Post, Sunday Times ile Birleşik Krallık'ta Sunday Telegraph adlı gazetelerde Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg imzalı çarşaf çarşaf özür ilanları verdiler. Sanki kendileri işin içinde değilmiş gibi "Kişisel bilgileri koruyamayan, onları elinde bulundurmayı haketmez" diyerek bundan sonra kişisel verilerin korunması için çok çaba göstereceklerini, bu konuda çok hassas olacaklarını söylüyorlar. Ne kadar pişman olduklarını, bilgileri korumak için ne gibi önlemler alacaklarını zaman içinde hep birlikte göreceğiz. ***

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm çocuklara, umudunu, sevincini yitirmemiş çocuk kalpli olan herkese kutlu olsun...

marketing europe & anatolia / 17


Reklam Dünyası

Gyllenhaal, Cartier’nin Yeni Yüzü... Merak ve cesaret, öncü karakter. Jake Gyllenhaal, Cartier’nin bu değerleriyle kesinlikle özdeşleşen bir isim. Amerikalı aktör & yapımcı ve Maison de Cartier, markanın ikonik saat koleksiyonu Santos de Cartier’nin yeni kampanyası için işbirliklerini açıkladı. Dürüstlük, yaptığı işe kendini adamak ve sonsuz merak; Jake Gyllenhaal, Santos de Cartier erkeğinin simgelediği tüm özellikleri barındırıyor. Yaptığı işe kendini tamamen adayan ve hiçbirşeyi yarım yapmayan bir erkek. Cesareti, dürüstlük ve kendine karşı gerçeklikle tanımlayan bir erkek. Santos de Cartier saat koleksiyonu, 1904 yılından beri Cartier’nin hayal dünyasını ve yaratıcılığını, azimli ve kendini ileriye taşımaktan ödün vermeden yaşayanların efsanevi hikayelerini anlatmaya adadı. Jake Gyllenhaal, her yeni rol, yeni film veya yeni projesiyle, daha önce keşfedilmemiş bir yeteneğini ortaya çıkartırken, Cartier, kendisinin cesur ruhu ve karşı konulmaz stili nedeniyle de bu projede biraraya geldi. Gyllenhaal, bu olağanüstü projeye, karakteristik özelliği tutkuyla yaklaştığını belirtti

Kérastase’ın yeni yüzü... İngiliz-ABD’li oyuncu ve model Emily Ratajkowski, Kérastase’ın 2018 reklam ve tanıtım yüzü oldu. Podyumların aranan modeli şimdilerde Kérastase için gündemde. İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster’da, Polonya asıllı bir baba ile İsrail asıllı bir annenin kızı olarak dünyaya gelen Emily Ratajkowski, 1991 doğumlu olmasına rağmen kariyerinde hızlı adımlarla ilerleyen bir yetenek. Moda ve güzellik sektörünün de dikkatini çeken model şimdilerde Kérastase ile yaptığı işbirliği ile gündemde. “Feminist bir anne tarafından yetiştirildim” Kadınların kendilerini ifade etme hakları üzerine önemli adımlar atan Ratajkowski; “Feminist bir anne tarafından yetiştirilmek ve erken yaşlarımda üzerimde baskı kurulma girişimleri ve kendimi ifade etme konularını tecrübe etmem, kadının güçlenmesi ile ilgili fikirlerimi oluşturmamda etkili oldu. Günümüzde kadın olmak, kendi kurallarına göre yaşamak, tamamen sana ait olan varlığını tanımlamak ve sürdürmek demek.” Dedi. benzersiz kılan şeylere olan güven, kendini takdir etme ve İdeal güzellik vizyonunun tamamen kendisi olan kadın oldusevme, yaptığınız her şeyde sizi daha güçlü hale getirecekğunu düşünen ünlü model; “ Güzellik, özgüven ve benzersiz tir.” diye ekledi. olmanın bir uzantısı olarak ele alınırsa sizi güçlendirir.Sizi

18/ marketing europe & anatolia


Reklam Dünyası

Gal Gadot Huaweı marka elçisi oldu... Huawei, yeni P20 Serisi lansmanında dünyaca ünlü İsrailli aktris Gal Gadot ile olan işbirliğini duyurdu. Gal Gadot, inançlarının peşinde koşan modern ve başarılı bir oyuncu. Tüm bu günlük rutini içinde ise iki çocuğuna da yetebilen bir profesyonel. Ve en önemlisi ilham almak için keskin duyumlara sahip yaratıcı bir zihne sahip. Gal, her zaman yanında olup rutinini bir tıkla kontrol edebilecek bir yardımcıya ihtiyaç duyduğu sırada Huawei ile tanışıyor. Yeni Huawei P20Serisi sadece geleceği temsil etmiyor, geleceği yaratan herkese hitap ediyor. Gal, yaptığı uzun seyahatler ve yolculuklarda ailesi ve arkadaşları için en iyi anıları biriktiriyor. Bunu ise şöyle açıklıyor; “Teknoloji her dakika hayatımın bir parçası ve günlük rutin ihtiyaçlarıma cevap veriyor. Hem iş için hem de ailemle seyahat ettiğimde, anlarımı unutulmaz kılmak için kullanıyorum. Öte yandan, şarjın bitmeme garantisi ve hızlı şarj dolum özellikleriyle her durumda kesintisiz kullanım güvenliğini sağlayacağını bilmek bana ekstra bir özgüven veriyor.”

Bepanthol’ün yeni Reklam Yüzü... Tuba Ünsal’ın, Bepanthol’ün cilt bakımı kategorisinde uzun yıllara dayanan güvenilir marka algısını destekleyen sağlam bir imajı var. Kampanyamız, reklam filminin ardından bir dizi etkinlikle devam edecek. Hedefimiz, doğal güzellik algısını destekleyerek Bepanthol’ün her ihtiyaca yanıt verecek bir ürün olduğunun altını çizmek.” dedi. Tuba Ünsal’ın rol aldığı reklam filmi, üç farklı versiyondan oluşuyor. Çekimleri üç gün süren film, 2 Mart 2018 tarihinden itibaren televizyon ve dijital yayına girdi.

Bepanthol, yeni reklam kampanyası için oyuncu Tuba Ünsal ile anlaştı. Bepanthol’ün Türkiye’de çekilen ilk reklam filminde rol alan Tuba Ünsal, kendi günlük yaşamından kesitler paylaşıyor. Ünsal, “Siz beni hep kamera karşısında görüyorsunuz ama…” diyerek cildini rüzgâr, stres, soğuk gibi zorluklara karşı Bepanthol’le nasıl koruduğunu anlatıyor. Bepanthol’ün Türkiye’de ilk defa ünlü bir isimle çalışmasının önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Pınar Saltat; “TubaÜnsal, Bepanthol için tartışmasız en doğru isimlerden biriydi. marketing europe & anatolia /19


Kastamon


Röportaj

nu’dan Dünya’ya... Kastamonu Entegre Ceo Haluk Yıldız 1937 yılında temelleri atılan Hayat Holding çatısı altında 1969 yılında kurulan Kastamonu Entegre, ilk tesisi olan Yonga Levha Fabrikası ile 1971 yılında Kastamonu’da üretime başladı. Türkiye’de sektör liderliğinin yanı sıra Avrupa’da 4’üncü sırada, dünyada ise 7’inci sırada yer almaktadır. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Bize şirketiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? - 1937 yılında temelleri atılan Hayat Holding çatısı altında 1969 yılında kurulan Kastamonu Entegre, ilk tesisi olan Yonga Levha Fabrikası ile 1971 yılında Kastamonu’da üretime başladı. 2016 yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³ MDF, 2.6 milyon m³ yonga levha, 70 milyon m² laminat parke, 19.5 milyon adet kapı paneli ile toplamda 5 milyon m³ ahşap levha üretim kapasitesine sahiptir. 2017 yılında 512 milyon dolar yurt dışı faaliyetlerinden kaynaklı olmak üzere 1.2 milyar dolar konsolide ciro gerçekleştiren Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi, Türkiye’de sektör liderliğinin yanı sıra Avrupa’da 4’üncü sırada, dünyada ise 7’inci sırada yer almaktadır. - Kastomunu Entegre’nin 2018 hedeflerinden bahseder misiniz? - Kastamonu Entegre hızlı büyümesini sürdürüyor. 2017 yılında yüzde 13 büyüme gösteren şirket, 2018 yılında İtalya’da üretime geçerek, yüzde 20 büyüme hedefliyor. - İnovatif atılımları ve Ar-Ge çalışma-

ları yapıyormusunuz? - Üretim hacmi, ihracat rakamları, yeni pazarlara yönelik yatırımları, mevcut tesislerin geliştirilmesine yönelik çalışmaları, inovatif atılımları ve Ar-Ge faaliyetleri ile öne çıkmaya devam ediyor. - Kastamonu Entegre’nin yurtdışı yatırımlarından bahseder misiniz? - Kastamonu Entegre’nin 2017 yılında, 512 milyon dolar yurt dışı faaliyetlerinden kaynaklı olmak üzere 1.2 milyar dolar konsolide ciro gerçekleştirdik. “2017 yılı itibariyle yıllık 2.4 milyon m³ MDF, 2.6 milyon m³ yonga levha, 70 milyon m² laminat parke, 19.5 milyon adet kapı paneli ile toplamda 5 milyon m³ ahşap levha üretim kapasitesine sahip güçlü bir şirketiz. Geçtiğimiz seneyi yüzde 13 büyüme ile kapattık. Bu ivmenin devam edeceğini vurgulamak isterim. Ağaç bazlı panel endüstrisi ve mobilya sektörünün 2017 yılında yakaladığı sonuçları değerlendiren Yıldız, “Mobilya sektöründe KDV indirimine gidilmesi, 2016 yılında ertelenen taleplerin 2017 yılına kayması, Türkiye’de seçim döneminin biterek, yeniden istikrarın sağlanmarketing europe & anatolia /21


Röportaj

ması, sektörün büyümesini tetikleyen unsurlar olarak öne çıktı. 2018 yılında ise bu ivmenin kısmen azalacağını öngörüyoruz. 2017’deki yatırımlarla Dünya mobilya sektörünün kalbi İtalya’da üretime hazırlanıyoruz. 2017 yılında farklı coğrafyalarda iş geliştirmeye odaklanan Kastamonu Entegre, gerçekleştirdiği yatırımlarla global pazardaki gücünü arttırıyor. 2017 yılında İtalya’nın üçüncü büyük yonga levha üreticisi olan Gruppo Trombini’yi satın alan şirket, yapılacak modernizasyon ve bakım çalışmalarından sonra faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Gruppo Trombini, Pomposa’da bulunan yılda 480 bin m3, Frossasco’da bulunan yılda 320 bin m3 kapasiteli iki ayrı yonga levha tesisiyle, toplamda yıllık 800 bin m3 kapasiteye sahip yapısıyla öne çıkıyor. Kastamonu Entegre, 150 milyon euro yatırımla, ilk aşamada 2018’in ilk yarısında, Pomposa’daki tesiste, mobilya sektörüne yönelik ham ve melamin kaplı yonga levha üretecek. Kastamonu Entegre’nin gerçekleştirdiği yatırımla, İtalya’da yüzde 20 pa22/ marketing europe & anatolia

“2017’deki yatırımlarla Dünya mobilya sektörünün kalbi İtalya’da üretime hazırlanıyoruz” zar payı hedefledik. Bu satın alma ile birlikte şirketimizin üretim haritasına İtalya’yı eklemenin gururunu yaşarken, mobilya sektörünün kalbinde, İtalya’da üretim yapacak olmanın heyecanı içinde olduğumuzu vurgulama isterim. Sa-

tın alınan tesislerin 2018 yılından itibaren devreye alınması ile birlikte orta vadede şirketimiz toplam 5.8 milyon m3/yıl üretim kapasitesiyle global pazardaki konumunu güçlendirecek. 2017 yılında gerçekleştirilen ikinci yatırımla Fransa’da Darbo şirketine ait yonga levha üretim hattını da satın aldıklarını hatırlatan Yıldız, “500 bin m3/ yıl kapasiteli bu hattı Bulgaristan’daki mevcut yonga levha tesisimize taşıdık. Modernizasyon ve bakım çalışmalarından sonra 2019 yılında devreye alacağız.




Köşe Kübra Nebioglu / nebioglukubra@gmail.com

( satır ) ayracı

Hayatın Parlak Taşları... Hayatımızda yaşadığımız her dönemin sonunda renkli parlak bir taş olduğunu düşünüyorum. Herkesin ana hedefi o taşları toplamak, çantasına atmak ve kırılmadan taşıyabilmekmiş mesela. Taşlar kırıldıkça anılarda siliniyormuş. Hayatın sonlarına ne kadar parçalanmamış taş götürebilirsen o kadar mutlu sonlanıyormuş yaşam. Böyle düşünsek ne kaybederiz değil mi? Bende hayatımda her dönemimin sonunda böyle parlak bir taşa sahip oldum sanırım. Tıpkı Jumanji’nin ikinci filmindeki gibi. Dönemi bitirip, oyunu tamamladıktan sonra kazandığım parlak taşı sırt çantama atıp yoluma devam ettim. Yeni bölümde düşüp kalktığımda bazen kırıldı taşlar, canım da yandı hatta ama devam etmek gerekiyordu sonuçta. İş hayatımda yeni bir dönemin daha sonuna geldim bu günlerde. Kısa ama zorlu bir yolculuk daha bitti. Her zorlu yolculuk gibi hem çok yorucu hem de çok öğreticiydi. En büyük öğretin ne oldu derseniz, belirsizlik ortamının bir senfoni gibi birbirine geçmiş yüzlerce sesten oluştuğunu öğrendim. Kulağa ya çok güzel, uyumlu, heyecanlandırıcı geliyor ya da hata dolu, karmaşık, rahatsız edici. Belirsizliğin üzerine hareket alanı sınırlandırılmış, dış dünyaya kapalı, sessizliğin hüküm sürdüğü bir çalışma ortamı da söz konusu ise senkronun bozulması an meselesi oluyormuş. Bir kere de bozulunca da tekrar toplarmak zor sanırım. Fakat öyle bir şef gelir, jestini verir ve birden tüm gürültüyü müziğe çevirirse ne güzel bir şans olur. Ben bu sürecin sonunda renkli bir taş bulacağıma inanmıyordum ki yine çok güzel süpriz ile karşılaştım. Ellerimin arasında göz alıcı parlaklıkta bir taş var şimdi. İçi çok büyük öğretiler, farkındalıklar, anılar ile dolu. Yine çok güzel insanlar kazanmışım, birilerinin hayatlarına dokunmuşum, arkamda bana iyi dileklerini sunan iyi kalpler bırakmışım. Kendimizi gürültüye alıştırınca onun çok güzel bir müzik olduğuna da inanıyoruz. Eğer dinlediğiniz her ne ise ve biraz olsun rahatsız ediyorsa sizi odadan çıkmaktan korkmayın. Belki biraz uzaklaşınca daha güzel gelir kulağınıza hayat belli mi olur? Sevgiler.

marketing europe & anatolia / 25



Kampanyalar

Defacto’nun yeni reklam filmi...

DeFacto ve Aras Bulut İynemli, bir yıl daha beraber çalışma kararı aldı. Yetenekli oyuncuİynemli, DeFacto’nun reklam yüzü olarak anlaşmasını uzatmasının hemen ardından 2018 İlkbahar-Yaz Pantolon Koleksiyonu kapsamında yeni sezonun ilk reklam filmiiçin kamera karşına geçti. Kampanya Künyesi Reklamveren: DeFacto ProdüksiyonŞirketi: Autonomy Yönetmen: Ali Demirel MarkaEkibi: Ahmet Yağlıcıoğlu, Elif Çiçek Reklam Ajansı: Publicis İstanbul ECD: Can Faga Yaratıcı Ekip: Melih Ediş, Duygu Yegül, Ezgi Güneş, Elvan Deniz, GüneyTürkel, KeremÇeteci, Cem Işık Müşteri İlişkileri Ekibi: Ezgi Ataseven, Berkalp Diner, Melih Ekim Stratejik Planlama Ekibi: Zeynep Bortaçina, RumeysaYalçın Prodüksiyon Ekibi: Arzu Köksal, Erdem Ayaz

marketing europe & anatolia / 27


Kampanyalar

KFC ZingerBurger kampanyası... Kampanya Künyesi Reklamveren: KFC Türkiye Reklamveren yetkilileri: Zeliha Şener, Deniz Turna, Damla Günay, Baran Kocabaş, Ecem Pekkaya Reklamveren Prodüktörü: Figen Korkut Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB Executive Kreatif Direktör: Gökhan Erol Kreatif Direktör: Ertuğ Tuğalan Yaratıcı Ekip: Ferhan Dayıoğlu, Cem Erguvan, Tuğçe Erdönmez Marka Ekibi: Elifsu Tufan, Zeynep Kızılcan, Bengi Ceren Özkoca Strateji Ekibi: Canan Pehlivanoğlu, Alper Özcan, Elif Öven Ajans Prodüktörü: Gülengül Arlıel, Ümit Bak, Nedret Gürlek Yönetmen: Avi Karpick

KFC, farklı saat, gün ve kanallara özel mesajlarla hazırla- Jingle: FFW nan 30’dan fazla film ve 13 farklı basılı reklam materyali Seslendirme: Oktay Kaya ileTürkiye’nin gerçek zamanlı hedefleme yapan ilk progra- Prodüksiyon Şirketi: Voltran matik kampanyasına imza atıyor.

#RakamlarınÖtesinde... Dove, son reklam filminde yine gerçek kadınlarla çalıştı.“Benim Güzelliğim #RakamlarınÖtesinde” reklam filminde kadınlar, ideal güzellikle özdeşleşen ve güzellik konusunda kendilerinde toplumsal baskı yaratan rakamlara adeta başkaldırıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Unilever Türkiye, Ev ve Kişisel Bakım Pazarlama Başkan Yardımcısı Kamuran Uçar, Unilever Türkiye Kişisel Bakım Pazarlama Direktörü Alper Eroğlu Dove Ürün Müdürü: Nazlı Malatyalı Ürün Müdürü Yardımcısı: Başak Balcı, Elif Terzi Ajans:Ogilvy İstanbul Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy Yaratıcı Yönetmen: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen Sanat Yönetmeni: Mehmet Demirel Reklam Yazarı: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen, Cem Bulut Müşteri İlişkileri: Murat Derman, Emine Sarpyener Tonguç, Simge Özgülenç Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul 28 / marketing europe & anatolia

Stratejik Planlama Direktörü: Pelin Aydın Yaratıcı Strateji Direktörü: Eren Alphan Yapım Şirketi:Anima / Elif Kalkan Fotoğraf Yapım Şirketi: PPR / Özgür Albayrak Medya Ajansı:Mindshare


Kampanyalar

Şimdi Tarz Doğtaş... Doğtaş’ın, MullenLowe İstanbul imzalı yeni reklam kampanyası“Şimdi Tarz Doğtaş” izleyicilerle buluştu reklam kampanyasında, mobilyalar üzerinden eğlenceli bir dilledeğişim anlatılıyor. Doğtaş’ın bugünün trendlerini yansıtan modern tasarımları da yeni evlerin baş köşesinde yerlerini alıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Doğtaş Reklamveren Yetkilileri: Çağrı Öztürk Reklam Ajansı: MullenLowe İstanbul Prodüksiyon Şirketi: Hacıyatmaz Yönetmen: Burcu Matur Müzik: Jingle House Mecra: TVC, Dijital, Radyo Medya Planlama: Speed Medya PR Ajansı: Effect PR

Doğru seçim bir ömür sürer...

DemirDöküm, yeni dijital reklam kampanyasını gönüllere do- Kampanya Künyesi kunan izleyicilerin içini ısıtan etkileyici bir hikaye etrafında Reklamveren: DemirDöküm hazırladı. Markanın yeni kampanyası hayatta yapılan doğru Reklamveren Yetkilisi: Bilge Kıran, Başak Polat seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çekiyor. Reklam Ajansı: Kompüter Yapım Şirketi: Kompüter Yönetmen: Özgür Balcı

marketing europe & anatolia / 29


Kampanyalar

8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Kampanya Künyesi Reklamveren: Koç Holding Reklamveren Yetkilileri:Oya Ünlü Kızıl, Ebru Bakkaloğlu Tüzecan, Okyar Tuncel, Ayça Aksoy, Çiçek Demirci, Mısra Özkuş, Emin Çalışkan Reklam Ajansı: Publicis İstanbul ECD: Can Faga Yaratıcı Ekip: Melih Ediş, Duygu Yegül, Nil Merdan, Güney Türkel, Cem Işık, Şölen Yücel Müşteri İlişkileri Ekibi: Ezgi Ataseven, Özlem Erbaş, Ayşenaz Altınöz, Kübra Köseoğlu Stratejik Planlama Ekibi:Selda Sedes, Zeynep Bortaçina, Özge Arat Prodüksiyon Ekibi: Arzu Köksal, Erdem Ayaz, Derya Sezgin Koç Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında sos- Prodüksiyon Şirketi: Astronot Film yal medyada yayınladığı filmiyle iletişim dünyasında toplum- Yönetmen: Enis Baruh sal cinsiyet kalıplarını sorguluyor. Publicis Reklam Ajansı tarafından hazırlanan film,iletişim dünyası profesyonellerinin yanı sıra izleyicilerin de eşitlikçi bir bakış açısı geliştirmesini hedefliyor

Eşit Sözlük... Arçelik A.Ş. çalışanlarının rol aldığı filmde karakterler hepimiz gibi cinsiyetçi söylemlere maruz kalmış, sokakta, otobüste, kafede karşılaştığımız gerçek hayattan kişiler. . ArçelikA.Ş’nin Eşit Sözlük projesi konuya bambaşka bir noktadan bakarak, adamakıllı doğru düzgün, dijital bir çözüm getiriyor. iOS ve Android için geliştirilen ücretsiz uygulamayı indirip telefonunuza kurarak ve www.esitsozluk.comüzerinden yeni cinsiyetçi söylem önerilerinde bulunarak siz de bu harekete destek olabilirsiniz Kampanya Künyesi Reklamveren: Arçelik A.Ş. Reklamveren Temsilcisi: Selin Güler, Eser Dural, Zeynep Bayraktar Reklam Ajansı: MobiWan Yaratıcı Ekip: Salih Can Akalın, Cüneyt Çalışkan, İsmail Türküsev, Umut Siliman, Barış Türkmen, Ekincan Ayhan, Gülsüm Terzioğlu Stratejik Planlama: İsmail Özdemir Müşteri İlişkileri: Emre Ayman, Erbil Çolak Prodüksiyon Firması: 2012 30 / marketing europe & anatolia

Yönetmen: Doğan Tanyer Post Prodüksiyon: 1000 VOLT Medya Satın Alma: KOÇ Zer AŞ Medya Satın Alma Temsilcileri: Merve Erkaya, Ceren Yalı, Gizem Gürbüz Kazak, Ege Engin Aslantaş, Pelin Doğan


Kampanyalar

#ElAlemNeDer... Kadın Bankacılığı ile kadın patronlara iş hayatının çeşitli alanlarında karşılaştıkları engelleri aşmaları için yol gösteren TEB, şimdi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir video yayınladı. Kampanya Künyesi Reklamveren: Türk Ekonomi Bankası (TEB) Reklamveren Ekibi: Zeynep Demirkol, İlke Erdener, Mustafa Baysal, Mert Maviş, Fatih Tozan Reklam Ajansı: TickTockBoom Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Gürel Yaratıcı Grup: Deniz Dündar, Oktay Erdoğan, Ayberk Sözer, Duygu Daşdöğen Yönetmen: Hakan Demir TEB, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel videosuyla, kaTasarım Ekibi: Maya Bengü Öztürk, Derya Canca, dınların iş hayatlarında hedeflerine “el alem ne der?” deYunus Çağlayan meden ulaşmasını, insanların cesaret kırıcı söylemlerine Marka Direktörü: Elif Biricik Korcum aldırmadan ekonomiye katılımını cesaretlendirmeyi ve iş haSosyal Medya Uzmanı: Duygu Daşdöğen yallerinin peşinden koşmasını sağlamayı amaçlıyor. Türk Ekonomi Bankası (TEB), kadınların iş dünyasındaki varlığını güçlendirme ve ekonomiye daha fazla dahil olmasına katkıda bulunma amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. TEB

#benneistersemoyum... İnci, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, bu güne özel olarak hazırladığı dijital kampanyasıyla kutladı. Kadınların kendilerini özgürce ifade edebilmelerine ilham veren videoda “Ben Ne istersem O’yum”mesajı veriliyor. Eğitmen Şef ve Mutfak Sanatçıları Derneği Başkanı Duygu Tuğcu, Mimar Aslı Özbay, Moda Tasarımcısı Gamze Saraçoğlu, Şarkıcı ve Söz Yazarı Seren Servi, İş İnsanı ve TOG Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Jabban, Haberci ve Sunucu Özlem Gürses, Tasarımcı ve Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Mehtap Elaidi, Akademisyen Asil Özbay, Spor Eğitmeni Beste Önal, Senarist Nuran Evren Şit, Kızlar Atakta Proje Yöneticisi Sevda Baysal gibi hayallerinin peşinden koşup başarıyı yakalayan kadınlar da kendi hikayelerini #benbuyum, #benneistersemoyum hashtagi ile paylaşarak kadınlara ilham verdiler. Kampanya Künyesi Reklamveren: İnci Deri Reklam Ajansı: Büro Kreatif Direktör: Esra Ayas Özalp Metin Yazarı: Ceren Orun Erkm

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

#İzleveGörDiyerek... Serenay Sarıkaya, bu kez Head&Shoulders’ın yeni kampanyası #İzleVeGör kapsamında argan yağlı yeni Head&Shoulders Supreme serisi için kamera karşısına geçti. Reklam filminde sergilediği aeriel dansı için uzun ve yoğun bir programla çalışan Sarıkaya, tavandan sarkan bir kurdele üzerinde yaptığı cesur figürlerle bu muhteşem dansın heyecanını izleyenlere de yaşatıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: P&G Reklamveren Temsilcisi: Damla Uygur – Benan Gedikoğlu Reklam Ajansı: Saatchi&Saatchi İstanbul Kreatif Direktör: Utkan Başar Müşteri İlişkileri Direktörü: Elçin Temel Marka Yöneticisi: Irmak Ayçiçeği Kullanılan Mecralar: TV, dijital

AVON’dan kadınlara #YAKIŞIRSANA...

AVON, Türkiye’de kadın futboluna verdiği desteği pekiştirmek adına, kadınlara yakıştırılmayan ön yargılara karşı çıkarak#YAKIŞIRSANA dediği çarpıcı bir reklam kampanyasına imza attı. Kampanya Künyesi Reklamveren: AVON Reklamveren Yetkilileri: Hande Orhan, Senem Bilgin, Elif Kortan Ajans:Ogilvy İstanbul Genel Müdür: Elif Adali Erten Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy Yaratıcı Yönetmen: Bahadırhan Pekşen Sanat Yönetmeni: Özgür Köklü Metin Yazarı: Eren Altuniş, Aylin Atabay Müşteri İlişkileri: Murat Derman, İhya Selim Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul Yaratıcı Strateji Direktörü: Eren Alphan Yapım Şirketi: Kala Film / Serter Tırmık Fotoğraf Yapım Şirketi:PPR / Candaş Arın

32 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Elidor’dan Genç Kadınlara Destek... Manajans, Elidor’un katkıları ile Blu TV için hazırladığı belgesel serisi ile 9 başarılı kadının çarpıcı hikayesini aktarıyor. Kampanya Künyesi Reklam Ajansı:Manajans J. Walter Thompson Ajans CEO/CCO:Tuğbay Bilbay Kreatif Direktör: Sami Basut Kreatif Ekip:Ümit Taşlı, Deniz Ergin, Tunçhan Kalkan, Doğu Göçük, Aytaç Şahin, Yiğit Durdağ, Ecem Yurdagül, Oktay Metin, Nurgül İletir, Öykü Özver Müşteriİlişkileri: Leslie Krespin, Ece Özyurt, Setenay Ergin, SevimÖzgür Strateji: Berkant Avcı Ajans Produksiyon Ekibi: Ahmet Bayık, Zeynep Türkmen, Çağrı Erdoğan Produksiyon Şirketi: PToT film Yönetmen: Çağatay Kaya Proje Geliştirme: Zeynep Erekli Yaratıcı Yapımcı: Kerem Çelebi Müzik: FFW

“Kırdıysak Özür Dileriz”...

Müşteri İlişkileri: Leslie Krespin, Setenay Ergin, Sevim Özgür Strateji: Berkant Avcı, Ege Demirtaş, Elif Bozovalı Prodüksiyon Ekibi: Ahmet Bayık, Çağrı Erdoğan, Zeynep Türkmen Yapım Şirketi: Depo Film Yönetmen: Serdar Dönmez

Manajans J. WalterThompson tarafından yaratılan kampanya çerçevesinde Can Bonomo’nun yorumladığı şarkının klibi çekilerek dijital mecralarda yayınlanmaya başladı. Kampanya Künyesi Ajans İsmi: Manajans Kreatif Direktör: Sami Basut Kreatif Ekip: Deniz Ergin, Ümit Taşlı, Oktay Metin, Nurgül İletir, Öykü Özver, Ahmet Kök marketing europe & anatolia / 33


Kampanyalar

Tchibo, yeni reklam filmi... Tchibo, kahve tutkusunu yeni reklam filminde “Bizim En Büyük Tutkumuz, Sizin Kahve Aşkınız” mottosuyla aktarıyor. Reklam filmi, Tchibo kahvesinin dünyanın en verimli topraklarında başlayan yolculuğunda, benzersiz lezzetine ustalık ve tutkunun bir araya geldiği ellerde kavuştuğunu anlatıyor. Reklam filmini ünlü oyuncu Selçuk Yöntem seslendiriyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Tchibo Türkiye Reklam Veren Yetkilisi: Ceyda Kaptan, İpek Gönen Kreatif Ajans: Hirschen Group, Almanya Prodüksiyon Ajansı: BLM Hamburg, Almanya Müzik Prodüksiyon Ajansı: Supreme Music, Almanya Uyarlama Reklam Ajansı: Youthworks, İstanbul Prodüksiyon Firması: 1000 Volt, İstanbul Seslendirme: Selçuk Yöntem

Dockers®’tan “Şaşırtıcı zamanlar”...

Kaliforniyalı khaki markası Dockers®, “dijital sihirbaz” Zach King ile işbirliği yaptığı yeni reklam filmini yayına aldı. Los Angeles sokaklarında çekilen filmde marka, izleyicilerine hayal ettiklerinin gerçek olabileceği şaşırtıcı zamanlarda olduğumuzu hatırlatıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Dockers Ajans: SantaMarta&Astorga Kreatif direktör: Alberto Astorga, Fernando Codina Kreatif ekip: Arnau Garcia, Gina Larrosa Müşteri ilişkileri: Pablo Zea, Aida Palomero Strateji: Pablo Zea Prodüksiyon: Bea Omist Müşteri: Joan Calabia Medya planlama ajansı: OMD Müzik: “Chewing a Brick” - Matt, Hill. Mecra: TV, dijital, sosyal medya ve satış noktaları

34 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Nefes Aldıran Hijyen... Bingo, yeni ürün serisinin ön plana çıkarıldığı ve ünlü sunucu Zahide Yetiş’in rol aldığı yeni reklam filminde, Zahide Yetiş’e 5 yaşında bir kız çocuğu yardım ediyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Bingo Reklam Ajansı: TBWA\İstanbul Reklamveren yetkilisi: Gülhan Eğilmez, Gülin Görünmez, Gülşah Sackmann Reklamveren prodüktör: Balca Enşenol CCO: İlkay Gürpınar CD: Arkın Kahyaoğlu Yaratıcı Ekip Lideri: Esma Erdoğan, Emir Yüksel Yaratıcı Ekip: Ozan Aslan, Utku Gürtunca, Buğra Koçyiğit, İpek İkizoğlu, Mustafa Gülsen Marka Ekibi: Burçin Birim, Yekta Öncel, Samet Erel Prodüksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Nevra Aydın, Cansu Arcan

NetWork İlkbahar / Yaz kampanyası... NetWork İlkbahar / Yaz 2018 koleksiyonu; özgür hikayesi, enerjik renk ve desenleriyle bu sezonda dinamik ve dikkat çekici bir kampanyaya dönüştü. Usta fotoğrafçılar zorlu hava koşullarında profesyonel buz dansçılarıyla yaptıkları bu ilk çekimi “-13 dereceye ve yazlık elbiseler giymelerine rağmen Maria ve Pierre’in son derece profesyonel tutumları, artistik vücut dillerini en iyi şekilde yansıtmamıza yardımcı oldu.” diye anlatıyorlar. Kampanya Künyesi Fotoğrafçı: Hunter&Gatti Styling: Mahizer Aytaş Modeller: Maria Sergejeva& Pierre Loup Bouqet Mekan: Estonya; Klooga Gölü Reklam Ajansı: Rafineri Prodüksiyon: 212 Production

marketing europe & anatolia / 35


Kampanyalar

Sende bi gülümse... Kampanya Künyesi Reklamveren: Algida Reklamveren Yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Rakesh Asrani, Mine Mavi, Elif Yıldırımcan, Buse Paksoy, Göksu Yıldırım, Cem Bökeer Reklam Ajansı: TribalWorldwideİstanbul Ajans Başkanı & Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik Yaratıcı Ekip: Merve Selamet, İsmail Anıl Güzeliş, Emre Karaca, Sezen Balcı, Kadri Bayhaner, Burç Sabuncu Grup CEO & Müşteri İlişkileri: Lawrence Dupre Müşteri İlişkileri Direktörü: Buse Sokullu Stratejik Planlama: Arda Sesli Ajans Prodüktörleri: Gülengül Arlıel, Can Taşkın Prodüksiyon Şirketi: Voltran Film Yönetmen: TobyTremlett Algida, yeni reklam filminde herkesi Algida’yla gülümsemeye Müzik: Jingle House çağırıyor. Yeni reklam filminde “Bir dondurma dünyayı değişMedya Planlama: Mindshare tiremez ancak bir gülümseme dünyayı değiştirebilir” mottoPR Ajansı: Excel İletişim ve Algı Yönetimi suyla gülümsemenin gizli gücünün dünyayı nasıl değiştirdiği anlatılıyor.

Banyo bu tarafta... Creavit ürünleri ile banyolara yenilik ve ayrıcalık getiriyor. Seramik sağlık gereçleri, gömme rezervuarlar, banyo mobilyaları, armatürler, duş setleri ve aksesuar gruplarında yeni renkleri şık tasarımlarla buluşturan Creavit, farklı ve iddialı banyolara sahip olmak isteyenlere sesleniyor. Creavit’in banyolara hijyen ve tasarruf getiren kanalsız klozeti Rim-Off, aileye eklenen modelleriyle farklı zevklere ve ihtiyaçlara özel alternatifler sunuyor. Keskin hatlı tasarımları sevenler için tasarlanan köşeli Elegant asma klozet ve standart rezervuarlı modeller Solo ve Mare ile Rim-Off ailesi büyümeye devam ediyor. Yenilikçi Rim-Off klozetler, kanalsız yapısıyla bakteri oluşumunu engelliyor, temizlikte kolaylık ve tasarruf sağlıyor. Creavit, yeni kampanyası ‘Banyo bu tarafta’ ile aklın ve kalbin uyumuyla şekillenen tasarımlarını tüketicileri ile buluşturmaya devam ediyor.

Kampanya Künyesi Reklamveren: Creavit Reklamveren Temsilcisi: Ebru Uzluer, Hakan Doğru Yaratıcı Ekip: Ufuk Arslanhan, Buğra Ertürk Marka Temsilcisi: Serenay Kıral Reklam Ajansı: Tuluad Medya Ajansı:Union İstanbul Yönetmen: Fırat Mançuhan Prodüksiyon Şirketi: Filmmuni

36 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Profilo’nun reklam kampanyası... Kampanya Künyesi Marka : PROFİLO Yönetici yaratıcı Yönetmen: Emre Kaplan, Ayşe Bali Yaratıcı Yönetmen: Setenay Özcan Yıldırım Yaratıcı Grup: Tuğkan Cabbar, Anıl Tiryaki, Emrah Güzel, Faruk Terzi, Köksal Bulut Marka Takımı: Erbek Onur, Aslı Aksu, Şafak Ertemiz Ajans Prödüktörü: Şafak Serter, Hüseyin Sert

“Profilo Kullananlar O kadar Memnun ki Kullanmayanlar Bile Memnun”sloganıyla yayınına başlayan reklam filmleri bu kez Profilo kullanmayanları mercek altına alıyor ve onların bile markadan ne kadar memnun olduklarını,eğlenceli bir dille anlatıyor. Evinde Profilo ürünü olmasa bile dolaylı olarak,ürünü deneyimleyip memnun kalanların gözünden ürünlerin anlatıldığı reklam kampanyası,Maksima XXL Buzdolabı, Ankastre Fırın ve Bulaşık Makinesi olmak üzere üç ayrı reklam filminden oluşuyor.

Tadı Anlatamadıkları Kadar Var... The Coca-Cola Company’nin soğuk çay pazarındaki iddialı markası Fuse Tea, 2018’e yepyeni bir reklam kampanyası ile girdi. Ogilvy Istanbul imzası taşıyan kampanya, çay ve meyvelerin bitkilerle karışımı ile yenilenen Fuse Tea’nin benzersiz tadını, tüketiciye beklenmedik bir yaratıcı uygulama ile anlattırarak merak uyandırıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Coca-Cola IMC Director, Aylin Kosova Bilgin IMC Manager: Yiğit Kariş Content Excellence Manager: Beste Erener iMarketing Manager: Zeynep Çakmakçı Süzen Ajans: Ogilvy İstanbul Genel Müdür: Elif Adali Erten Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Selim Ünlüsoy Yaratıcı Yönetmen: Önder Bayraktar, Bahadırhan Pekşen Yaratıcı Ekip: Mehmet Demirel, Eren Altunis, Cem Bulut, Prodüksiyon: Fulya Akay, Begüm Özkul Stratejik Planlama Direktörü: Pelin Aydın Murat Boduroğlu Müşteri İlişkileri: Murat Derman, Emine Sarpyener Tonguç, Yapım Şirketi: PToT / Ozan Açıktan Simge Özgülenç

marketing europe & anatolia / 37


Offroad mace


Gezi

erası ve Kırcaali... Bulgaristan’ ın Kırcaali şehrinde, 5 yıldır, Offroad Fest 4x4 Kardjali adında bir yarış düzenleniyor. Bu yıl da 16-18 Mart 2018 tarihlerinde koşulan yarışa biz de gittik. Amaaa seyirci olarak :)

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Bulgaristan’ ın Kırcaali şehrinde, 5 yıldır, Offroad Fest 4x4 Kardjali adında bir yarış düzenleniyor. Bu yıl da 16-18 Mart 2018 tarihlerinde koşulan yarışa biz de gittik.Amaaa seyirci olarak :) Balkanlar ve Bulgaristan’nın en büyük off-road yarışı olarak bilinen organizasyona bu yıl 89 tane yarışmacı kayıt yaptırmış. Trophy kategorisi için en zor pistlerin olacağı yarışta, 6 farklı kategori bulunuyor; RR – Rallyoffroad, ExP – Hard Trophy / Prototype, ExM – Hard Trophy / Modified, SH – Standard Trophy / Heavy, SL – Standard Trophy / Light, TT –Tourist Trophy. Standart ve modifiyeli araçların da katılabildiği yarışta,her kategori için farklı ve zorlu etaplar yapılmış. Aslında yapılmamış, öyle denk gelmiş. Çünkü parkur yapmak için bir çaba sarfedilmemiş, orman

gerektiren organizasyon, 2017 yılında muhteşem bir çekişmeye sahne olmuştu. 2016 yılında yapılan yarışmaya Türkiye’ den 13, 2017’ de ise 9 takım katılmıştı. Yarış hakkında ön bilgi verdikten sonra gelelim gezi kısmına. Ani bir karar ile Bulgaristan’a benim arabayla gitmeye karar veriyoruz ve ben iş çıkışı hemen bir sigorta acentası bularak yeşil kart (uluslararası) sigortası yaptırıyorum. Ertesi gün de arkadaşları havaalanından alıp Kırcaali’ye doğru yola çıkıyoruz. Edirne’ye kadar gittikten sonra yemek yemek üzere Ciğerci Niyazi Usta’ ya uğruyoruz. Nefis ciğerimiz ve yoğurdumuzu yiyiyoruz. Yemek haricinde masaya bir de hardaliye diye bir şey geliyor. Hardaliye, Kırklareli ve çevresinde ol-

içinde doğal parkur kullanılmış. Çok da güzel olmuş. Her yıl, Türkiye’den büyük ilgi gören yarışlara, bu yıl da 24 Türk takımı kayıt yaptırdı. Bu takımlardan ikisi 2017 yılında Türkiye şampiyonasında derece alan takımlar. Farklı ülkelerde yarışma deneyimi yaşamak isteyen pilotlarımızın sayısı her yıl artıyor. Yunanistan ve Bulgaristan’ ın komşu ülkeler ve ulaşımın kolay olması, offroad takımları için fırsat oluşturuyor. Oldukça zorlu ve offroad kabiliyeti dışında çok iyi navigasyon yetenekleri de

gunlaşmış yaş üzümden yapılan alkolsüz bir içecek türü. Yapımında papazkarası cinsi olgunlaşmış yaş üzüm, vişne ve ayva yaprağı, kırılmış siyah hardal tohum kullanılıyor. Fermente bir içecek ancak içerisine konulan hardal tohumları alkol oluşumunu engelliyor; bu şekilde damıtılmadan alkolsüz bir üzüm içkisi olarak tüketiliyor. Kesinlikle tavsiye edilir. Mustafa Kemal Atatürk, 20 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli’ni ziyaretinde, hardaliyeyi tadarak bu içeceğin milli bir üretim haline getirilmesini öğütlemiş. 2010 marketing europe & anatolia / 39


Gezi

yılında bir grup müteşebbisin Kırklareli Kızılcıkdere Organize Sanayi Sitesinde bir hardaliye fabrikası kurması ile geleneksel üretimden seri üretime geçilmiş. Yemeğimizi yiyip, hardaliyemizi de içtikten sonra Kırcaali’ye devam ediyoruz. Biz, yarışa giden diğer arkadaşlardan daha sonra varıyoruz Kırcaali’ye ve otel rezervasyonumuz olmadığı için yer bulamıyoruz. Yarışmacıların veya tanıdıkların konaklayacağı otelleri tek tek gezip yer soruyoruz. Yer bulamayınca da benim daha önceden booking üzerinden araştırdığım bir otele bakmaya karar veriyoruz. Şehir içindeki oteller genelde bakımsız ve eski. Yarış olacağı için gelen turist sayısı fazla, dolayısıyla fiyatlar da yükselmiş. Benim daha önce booking. com’ dan baktığım oteller daha şık ve bakımlıydı. Arkadaşlara baktığım bir oteli gösteriyorum, onların da aklına yatınca Glavatartsi’deki Rocca Resort’a gidiyoruz. Glavatartsi, merkezden 8 km uzaklıkta, çam ormanlarının arasında turistik bir köy. Bulgaristan’ın en büyük baraj göllerinden birinin yamacına, Avrupa Birliği teşvikleri kullanılarak Bulgar otantik evlerini yansıtan turistik villalar ve oteller kurulmuş. Gölde de balık ye40/ marketing europe & anatolia

Balkan ülkelerinde et ve deniz ürünleri yemeklerini çok güzel yapıyorlar. tiştirilen kocaman balık çiftlikleri var. Akşam vakti otele gidip, yerleşiyoruz. Yemek, yemek için merkeze inesimiz var ama yorgunuz da. Otelin restaurantına bakıp, beğenmezsek merkeze inelim diyoruz. Restaurant’a iniyoruz veee çok beğeniyoruz. İçerisi dekoratif tuğla taşlarından yapılmış ve çok şık. Hemen bir masa seçip oturuyoruz ve siparişimizi veriyoruz. Balkan ülkelerinde et ve deniz ürünleri yemeklerini çok güzel yapıyorlar. O yüzden ben ahtapot söyledim. Yanına da Mastika:) Bir süre sonra ahtapot, üzeri bol soslu bir şekilde gelince moralim bozuldu. Sos ile mundar ettiler hayvanı dedim. Ama sonradan tadına bakınca bayıldım. Nefis olmuştu. Ne sosu olduğunu bilmiyorum ama içindeki kapari pıtırcıkları çok yakışmıştı ahtapota:) Büyük keyifle yemeğimizi yedikten sonra odalarımıza dağılıp uyuduk. Ertesi gün yarış izlemeye gideceğiz. Yarış merkezi, teknik kontrolün yapıldı-

ğı yer, brifing alanı ve servis alanı aynı yere yapılmış. Sonradan öğrendik ki seyirci özel etabı da orasıymış:) Yarışacak olan arkadaşlara başarılar dilemek hem de ortamı görmek için biz de servis alanına gittik. Servis alanında bir birinden güzel, güçlü, modifiyeli araçlar ve heyecanla yarışı bekleyen sürücüler vardı. Arabaları izleyip, yarışmacı arkadaşlarımıza başarılar diledikten sonra yarışı izlemek için seyirci noktalarına doğru yola çıktık. Organizasyonu yapan ekip daha önceden parkurları ve seyirci noktalarını facebook üzerinden paylaşmıştı. Biz de google maps açarak start alanına gittik. Start alanına gitmek için sizin de biraz offroad yapmanız gerekiyor çünkü çoğu yerde yol yok. Biz de arabayı makul bir yere park edip, start alanına yürüdük. Atıştıran yağmur ve şiddetli rüzgara rağmen uzun bir süre start alanında bekledik. Antreman yapan motorları izledik. Ancak rüzgar, soğuk ve açlık daha fazla durmamıza mani oldu:( O yüzden şehir merkezine döndük. Yol üzerinde market görünce önce oraya bakalım diyerek, içeri girdik. En az 1,5 saat dolaştıktan sonra ellerimiz kollarımız abur cuburlarla dolu marketten çıktık. Markette epey oyalandığımız için yarışın startını kaçırdık. O yüzden seyirci noktasına gitmeye karar verdik. Giderken de yolda aracı bozulan yarışmacı arkadaşımıza rastaldık. Pilot ve co-pilot aksı sökmeye çalışıyorlar. Yanlarında malzeme olmadığı için co-pilot arkadaşı alıp, servis veren arkadaşın yanına götürdük. Oradan malzemeleri aldıktan sonra tekrar aracın yanına geldik. Onlara kolaylıklar dileyip seyirci noktasına gittik. Seyirci noktası oldukça yüksek bir tepede. Araçlar aşağıdan yukarı çıkmaya çalışıyorlar ama etap oldukça zor. Çok fazla eğim var. Yerlere dökülen yaprak-


Gezi

lar zemini kaygan hale getirmiş. Araçların çoğunluğu, kendilerini vinçleyerek çıkmak zorunda kaldılar. Rampa, trekkingçiler için bile oldukça dik idi. Uzun bir süre oradan çıkmaya çabalayan arakadaşlarımızı izledik. Türk ekipler çıktıktan sonra da seyirci noktasından ayrıldık. Rüzgardan sersemlemiş bir şekilde şehir merkezine döndük. Sonra da Bulgaria Bulvarı’ndaki Friend Bar & Dinner denen mekandaki arkadaşlarımızın yanına gittik. Friend Bar & Dinner, çok şık bir mekan. Hep birlikte biramızı içip sohbet ettikten sonra yemek için Mehana Stenata’ya (Механа Стената ) gittik.Mehana Stenata, nehirin diğer tarafında bulanan kocaman bir restaurant. Bir de gittik ki bütün offroad camiası orada. Biz de ekibe katılıp, oturduk masalara. Masalarda küçük bir araştırma yaptıktan sonra en lezzetli şeyin ızgara ciğer olduğuna karar verip, ondan sipariş verdim.Bulgaristan’da bir çok mekanda sigara içmek serbest. Mehana Stenata da buna dahil. O yüzden içerisi hem duman altı hem de canlı müzkten dolayı çok gürültülü. İnsan ne konuştuğunu duyuyor ne de konuşabiliyor. İnsanlar oraya sohbet etmeye değil daha çok eğlenmeye ve oynamaya geliyor. Piyanist şantör kardeş, bizleri görünce, üç beş tane de Türkçe şarkı

Araçlar aşağıdan yukarı çıkmaya çalışıyorlar ama etap oldukça zor. söylemeyi ihmal etmedi. Yemeklerimizi yiyip, şarabımızı içip, goy goyumuzu da yaptıktan sonra mekandan çıktık. Ancak kimsenin otele gidip uyumaya niyeti yok. Mekandan daha önceden ayrılan arkadaşlarda edindiğimiz bilgiye göre çoğunluk Aura Club’daymış. Biz de haliyle oraya gidiyoruz.Aura Club, daha çok 18 – 25 yaş arası gençlerin takıldığı bir mekan. Ancak o akşam mekanın yarısı o gençler diğer yarısını da offroad camiası dolduruyordu. İçerisi inanılmaz kalabalık, dumanaltı ve gürültülü. Nefes almak bile zor. Bir de masalarda dolaşan dansçı ablalar var. Biraz da et pazarını andırıyor ortam :( Duman ve gürültüye daha fazla dayanamayıp ortamı terk ediyorum.Ertesi gün bir kaç arkadaşla şehir merkezindeki sabit pazarı gezmeye gidiyoruz. Kırcaali Semt Pazarı, Bedesten’i andıran bir binanın içinde yapılıyor. Pazarda kasap, baharat, mevye, sebze, tohum vs. ne arasanız var. Bizim paramız sürekli değer kaybettiği için Pazar fiyatlarını yüksek bulduk. Bulgaristan, Türkiye’nin 30 yıl ön-

ceki haline benziyor. Henüz kapitalizm Türkiye’yi ele geçirmeden önceki haline. Paraları bizden kıymetli ama yine de yokluk var. Komünizmin etkileri hala sürüyor. Halkın ekonomik seviyesi oldukça düşük. Bunu Pazar ve çevresinde çok net görebiliyorsunuz. Pazarın dış tarafında tezgahlar var. Oralarda da ikinci el eşyalar satılıyor. El aletleri var mesela ama çoğunluğu kir pas içinde. Büyük bir ilgiyle pazarı gezdikten sonra arkadaşlarla yollarımız ayrılıyor. Ben biniyorum arabaya ve keşfe çıkıyorum. İlk rotam Zimzelen Köyü’ndeki Gelin Kayaları. Navigasyona rotayı yazıp çıkıyorum yola. Zimzelen Köyü merkezden 5 km uzaklıkta. Ancak yol çok bozuk olduğu için ulaşmak biraz yavaş oluyor :) Gelin Kayaları, köye varmadan önce yolun solunda kalıyor. Aracı yola park edip yaklaşık 800 metre yürümek gerekiyor. Benden başka araç olmadığı için arabayı park edip giderken biraz tedirgin oluyorum. Ne de olsa komşu, çalıntı yedek parçalarıyla ünlü. Dönüp de arabayı tek parça halinde bulamamak da var. Kafamda deli sorular tırmanıyorum Gelin Kayalarına :) Gelin Kayaları’ nın ilginç bir hikayesi var. Bana, Fransız komedya yazarı Moliere’in ünlü eseri , Cimri’yi çağmarketing europe & anatolia /41


Gezi

rıştırdı. Hikaye şöyle; yakın köylerde yaşayan iki genç bir birine aşık oluyor ve evlenmeye karar veriyor. Durum ailelere anlatılıyor. Sonra aileler tanışıyor, kız isteniyor vs. İş düğüne kadar gidiyor. Ancak damadın babası, geline göz koyuyor. Gelini gördükçe içi içine sığmıyor. Babasının niyeti, oğlundan önce gelinle gerdeğe girmek. Bu niyet bir şekilde köylünün kulağına gider ama köylü duruma ses etmiyor. Bu ırz düşmanlığına göz yumuyorlar. Düğün günü, gelin, telli duvaklı hazırlanıp, ata biner ve ahaliyle birlikte yola düşer. Gelinin atının eğeri damadın babasının elinde, damat evine doğru giderlerken bir mucize gerçekleşir ve tüm gelin alayı taşa dönüşür. Atın üzerindeki gelin, alaya katılan ahali, davulcu, zurnacı, çeyizi alan köylüler ve damadın babası bu günaha ortak oldukları ve işledikleri günah yüzünden taş kesilirler. Gelin Kayaları’na bakıldığında, kireç kayalıklarının bu mizansene benzediği açıkça görülüyor. Atın üzerinde kırmızı duvaklı gelin, önde atı çeken ve geline göz koyan damadın babası,gelini bekleyen damat ve alaya katılan tüm köylüler adeta doğadan bir parça olmuşlar. 42 / marketing europe & anatolia

Kafamda deli sorular tırmanıyorum Gelin Kayalarına :) Eskiden bu şekiller daha belirginbmiş ancak yıllar içerisinde, rüzgar, yağmur vs gibi olaylar kireç kayalıkları tahrip ederek şekillerin bozulmasına sebep olmuş. Bu ilginç hikayeyi resmeden kayalıkları seyrettikten sonra arabamı sağ salim bulmak ümidiyle yola iniyorum. Neyse ki oğluş sapasağlam:) Gelin Kayaları’ndan sonra Zemzelen Köyü’ne doğru devam ediyorum. Kırcaali, genel olarak müslüman Türk’lerin yaşadıkları bir coğrafya. Dolayısıyla Türkçe bile bir çok kişi var. Etrafta gezinen yabancılar, köyde yaşayan yaşlı teyze ve amcaların hemen dikkatini çekiyor. Hal böyle olunca da sevimli diyaloglar gelişiyor. Ben de bu diyaloglardan nasibimi alarak gezmeye devam ettim. Köyler genel olarak çok küçük bir coğrafyayı kaplıyor ve hane sayıları çok az. Daha önce de bahsettiğim gibi komünizm etkileri devam ettiği için hiç bir gelişme yok. Tek güzel yanı

her yerde okul olması :) Yol üzerindeki köylerden de usul usul geçerek rotamı Perperikon’a çeviriyorum. Kırcaali ile Perperikon arası 20 km civarında. İki tane yol var, biri batı tarafından biri de doğu tarafında. Ben giderken batı dönerken de doğu yolunu seçtim. İlk edindiğim bilgiye göre; Perperikon, antik bir Trak kentiymiş. Arkeolojik buluntular sonucunda buranın Bakır Çağı’nda yaşam merkezi olduğu kanısına varılmış. Tunç ve Demir Çağı’nda da ibadethaneleri ile dini bir kimliğe bürünmüş. 2000’li yılların başında, eski kalenin altında tapınaklarla dolu bir Trakya sarayı keşfedilmiş. Günümüzde, o dönemlere ait bulunan tek Trak kralı sarayı da Perperikon’ daymış. Pekiii, kim bu traklar. Traklar, Antik çağda bugünkü Trakya, Bulgaristan ve Kuzey Yunanistan’ da yaşamış, MÖ 4. Yüzyılda, Büyük İskender’in, topraklarını ele geçirmesiyle asimile olmuş bir kavimmiş.Herodot’a göre Hindulardan sonra dünya üzerindeki en kalabalık halk idilermiş. Bu kavmin en önemli boylarını Odris Krallığı, Getae ve Daklar teşkil etmekteymiş. Trakya bölgesinin her üç ülkesinde de, Traklardan günümüze kalabilmiş tek yapılar, kral mezarları olan yığma tepelerdir (tümülüs). Troia şehri, Trakların bir kısmına başkentlik yapmıştır. Kral ve üst kesim burada yaşarken, çiftçiler at yetiştiricileri ve asker aileleri başkente Trakya’dan hizmet etmekteydi. Truva destanında şehirdeki üstün Trakya atlarının salıverilme operasyonundan bahsedilir. Truva savaşında ağır yara alan halkın bir kısmı buradan göç etmiştir ve kalanlar bir daha bölgeye eskisi kadar hakim olamamıştır. Göç edenlerin gittikleri yer ise İtalya istikametidir. Bu göçmenler orada Yunanlar tarafından Tyrrhenoi veya Tyrrsenoi adlarıyla bilinmişlerdir.


Gezi Gelelim gezi kısmına; Perperikon’a, çam ormanlarının arasından, virajlı dağ yollarından geçerek varıyorum. Antik kentin girişinde kocaman bir otopark var. Arabayı oraya park edip, kenti gezebiliyorsunuz. Park ücretini öderken, oradaki görevli bana harita satmaya çalışıyor çünkü içeride hiç bir yönlendirme tabelasının olmadığını söylüyor. Ben haritasız yola devam ediyorum. Giriş biletini aldıktan sonra (rehberli 30 leva, sadece bilet 12 leva) başlıyorum Perperikon’u keşfe. Antik kentin kayalıkları kireç taşından oluşuyor o yüzden zamanla aşınmalar oluşmuş. 2000 yılında başlayan kazı çalışmaları sırasında bazı yerlere beton dökülerek sabitleme yapılmış. Kentin en yüksek noktası yaklaşık 500 metre yükseklikte. Yani demek oluyor ki epey bir tırmanış yapmak lazım:) Bir süre yürüdükten sonra karşıma merdivenler çıkıyor. Sonrada yapılan ahşap merdivenleri tırmanarak kaya kente varıyorum. Sonra da etrafı incelemeye başlıyorum. O sırada yaşlı bir amca yanıma gelip konuşmaya çalışıyor benimle. Türk olduğumu söyleyince başlıyor Türkçe konuşmaya. Amca orada rehberlik yapıyormuş ama kaçak olarak. Yani bilet sırasında gördüğüm rehberli turun, rehberi değil. Yakalayabildiği turistlere rehberlik yapıyor. Ayrıca da fosil satıyor. Eskiden orası denizmiş, sonra yanardağ patlamış orası kayalık olmuş. O dönemden kalan deniz kabukları da o kayalıkların içinde fosil olarak kalmış. Sürekli etrafta dolaşan amca, onların bir kısmını bulmuş ve şimdi satıyor. Amcayla sohbet ettikten sonra başlıyoruz birlikte dolaşmaya. Bana mezarları gösteriyor önce. Kayalıkların arasında 15 adet mezar var. Mezarlar öğretmen ve üst düzey askerlere ait. Ama hangi dönem olduğunu bilmiyorum. Sonra da Büyük İskender’in tahtı olduğunu söylediği kayaya götürüyor beni. Gerçekten kaya taht şeklinde oyulmuş

İlk edindiğim bilgiye göre; Perperikon, antik bir Trak kentiymiş. ve oturacak yer var. Ben de çıkıp tahta oturdum bir kez. Bence ancak sığabildim, Büyük İskender nasıl sığıyormuş hayret ettim. Alt kısmı gezdikten sonra tırmanmaya devam ediyorum. Kent’ in üst kısmı teras gibi düzlük. Aslında şöyle düşünülebilir. Dikdörtgen bir yapının çatısı kaldırılmış ve siz üst taraftan binanın içerisine bakıyorsunuz. Zaten yapılan teraslar ve yürüme yolları buna olanak tanıyor. İşte orada yürürken bu kentin ne kadar gizemli olduğunu düşünüyorsunuz. Sonradan, Radio Bulgar’dan edindiğim bilgilerden bahsedeyim biraz da; Perperikon, beş veya altı tarihi devri temsil ediyor ve her birinin kendine özgü anıtlarını görmek mümkün. Eskiden Hiperperakion (son derece ateşli) adıyla bilinen şehir, Trakların, dini ritüellerini yerine getirdikleri kutsal bir şehir olarak biliniyormuş. Bizans’ta 1082 yılında basılan büyük ayarlı altın sikkeye de Hiperperikon adı verilmiş. Traklar ve daha sonraları Bizanslıların elde

ettikleri altın madenleri kaya şehrin iki kilometre uzaklığında bulunuyor. Para reformu ardından bu zor kelime değimiş. Sadece Perperikon olarak kalmış ve günümüze dek bu antik kent böyle bilinmiş. Bu tarihi yerleşim alanda, ilk yaşam belirtileri MÖ.5000 yıl öncesine dayanır. Tunç devrinin sonlarına doğru tepe, yüzyıllar sürecek bir toplu yaşam alanına dönüşmüştür. 6. yy. da tepeye kiliseler ve bir de saray inşa edilmiştir. Günümüzde sarayın yalnızca kalıntıları söz konusudur. İlk tapınak Tanrı-Güneş için inşaa edilmiş.Perperikon’da, onlarca sunak, iki mezar ve ritüellerin gerçekleştirildiği yaklaşık 150 tane oda mevcut. Yalnız bir, iki kişinin geçebileceği dar geçişli ve kayalık bir yamaca oyulduğu için tapınağa zor ulaşılıyor. Arkeoljik komplekste adeta her adımda ihtişamlı bir tarih karşımıza çıkıyor. Trak döneminden yapılar nispeten iyi korunmuş. Dionisiyos’a adanan üç katlı yapı dikkati çekiyor. Bu Seremoni Salonunda taş koltuklar ve merdivenler hala korunuyor. Kayaların yükseklerinde oyulmuş taştan tahtı da görmek mümkün. Bulgaristan’daki en değerli arkeolojik yerlerden biri olan Perperikon, ülkenin tarihi mirasının ününü duyurma mevzumarketing europe & anatolia /43


Gezi

unda ve hususi olarak da kültür turizminin geliştirilmesi konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Megalitik kültürün beşiği sayılan Doğu Rodoplar’da bulunan Perperikon arkeoloji kompleksi, insanları Trakların mistik dünyasına ve onların putperest reislerinin ritüellerine götürüyor. İlk kazılar 1980’li yılalrda arkeolog İvan Balkanski tarafından yürütülmiş. O zaman bir taş mezar bulunur. Tam iki ton ağırlığındaki taş tabut, ağırlığına ve büyüklüğüne rağmen, o dönemde hemen bir askeri helikopterler havaya kaldırılır ve o zamandan beri nereye götürüldüğü, içinde neler olduğu bilinmez. Belki de hiçbir zaman su yüzüne çıkmayacak bir sırdır bu. Arkeolojik kalıntıların tümünün gün yüzüne çıkartılabilmesi için, 2000 yılında alınan bir kararla kazılara yeniden başlanmıştır. Bölgeyi ziyaret etmek isterseniz, kalıntılara kadar giden asfaltlanmış bir yol ve park alanı vardır. Bilim adamlarına göre, yeni bulgular sayesinde Perperikon Balkanalrın en büyük tapınağı haline geliyor. Ne yazık ki 1990’lı yılların sonuna kadar bu tarihi bölge hazinecilerin istilasına uğruyor, içinden birçok değerli arkeolojik bulgu hazine avcılarının kurbanı oluyor. Yıllardan beri Perperikon’u inceleyen ünlü 44 / marketing europe & anatolia

Yüzümde mutlu mesut bir gülümsemeyle Kırcaali’ ye doğru yola koyuldum. arkeolog Nikolay Ovçarov, bütün bu hücümlerden geri ne kaldığını araştırmaya başlar ve sonucunda bu minyatür seramik taşa rastlar. Hazine avcılarının bu tapınaktan bronz heykeller, M.Ö 4. ve 3. yüzyıla ait sikkeler ve benzeri değerli tarihi eserler bulduğuna dair elimizde bilgi var, diyor arkeologlar.Aynı yerde, Rodoplar’daki Trakların Hristiyanlaştırılmaya başlandıkları IV. yy’ın sonlarına ait ilk sayılan kilise keşfedilmiştir. Oradaki seramik taht neredeyse olduğu gibi korunmuş ve şimdi de onun kopyasını Kırcali müzesinde görmek mümkün. Turistik rehber Milen Filipov anlatıyor: “Perperikon olağanüstü güce sahip bir yer. Birçok kişi bunu söylüyor, ben de bu gücü hissediyorum. Bilim adamları da bu konu üzerinde araştırmalar yapıyor. Bazılarına göre burada kainatın etkisi çok büyük, bazılarına göre ise bu gücün etkisi, kayalarda bulunan bakırdan kaynaklanıyor. Asırlar boyunca burada dini ayinler yapılırmış. Perperikon’da hayat bugün de devam ediyor”.Tüm bunlar çok ilginç değil mi.

Ben adeta büyülenmiş bir şekilde gezdim Perperikon antik kentini. Keşif sırasında ben de yerde bir deniz minaresi fosili buldum. Ama deniz kabuğu mu yoksa köpek kakası mı, karar veremedim :)Rehber amcanın da gönlünü yapmak için bir taş alarak (aldığım taş, yol kenarına yapılan kaldırımın bir parçasıydı), Perperikon’ a veda ettim. Yüzümde mutlu mesut bir gülümsemeyle Kırcaali’ye doğru yola koyuldum. Tüm oraları dolaşırken yemek aklıma gelmemişti ancak arabaya binince çok acıktığımı hissettim. Gezi öncesinde araştırdığım kadarıyla bir yerlerde yüzen bir balık lokantası vardı. Ona gitmeye karar verdim. Kırcaali, nehir ve baraj gölü kıyısında yer alan bir şehir olduğu için göl taraflarına bir kaç tane yüzen restaurant yapılmış. Bunlar genelde Glavatartsi civarında. Ben de gidip bir kaç tanesine bakıyorum ancak hepsi tıklım tıkış dolu ve arabayı park edece yer yok etrafta. O kadar kalabalık olunca da gürültü patırtı had safhada. Kafam gürültü kaldırmayacağı için ben de göl manzaralı otelimize geri dönüp, otelin restaurantına yemeğe karar veriyorum. Bu sefere de somon ızgara ve mastika var menüde.Yemekten sonra biraz da kitap okuyarak uykuya dalıyorum. Ertesi gün yarışların son günü. Orman parkuru değil, servis alanının yanında yapılmış olan özel seyrici etabı var. Kahvaltımızı ettikten sonra seyirci etabını izlemek için şehir merkezine gidiyoruz. Şansımıza yağmur başlıyor ve yağmur altında yarışı izlemey başlıyoruz. Atlamalı zıplamalı parkurda yarışan arkadaşlarımızı görünce çok gurur duyuyorum. Yağmurun hızlanmasıyla birlikte artık daha fazla dışarda duramayacağımıza karar verip arabaya kaçıyoruz. Yağmurun dineceği de yok o yüzden İstanbul’ a dönmeye karar veriyoruz. Yol için gerekli abur cuburu da aldıktan sonra dönüş yoluna geçiyoruz.



Gameon

Vodafone FreeZone Şampiyonluk ligi...

League of Legends VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligi Kış Mevsimi’nde heyecan dolu mücadelelere sahne olan 9. hafta, sona erdi. Sezon boyunca toplam 113 maç oynandı ve mevsim finallerine katılacak 6 takım belirlendi. Lig aşamasını lider olarak tamamlayan takım, sezon boyunca zirvedeki yerini kimseyle paylaşmayan BAUSuperMassiveeSportsoldu. Kış sezonu şampiyonunun belirleneceği mevsim fi-

nalleri, 7 Nisan Cumartesi günü oynanacak karşılaşmalarla başlayacak. 6 takımın kupa için kıyasıya mücadele edeceği mevsim finalleri 7 Nisan Cumartesi günü başlayacak. VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligielemeleri ligin yeni takımını belirleyecek Yapılacak olan eleme maçlarıyla, 2018 VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligi’nin yeni ismi belli olacak. HWA GAMING, Yükselme Ligi ikincisi Beşiktaş ve Yükselme Ligi üçüncüsü Team Cappadocia ile VodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligielemelerinde mücadele edecek. BeşiktaşEspor ve HWA GAMING bu turnuvaya üst tur olan kazananlar grubundan başlarken, Yükselme Ligi’ni üçüncü sırada bitiren Team Cappadocia kaybedenler grubundan başlayacak. Elemelerin sonunda zafere ulaşan takım, 2018 Yaz Mevsimi’ndeVodafoneFreeZone Şampiyonluk Ligi’nde yer alacak. Maçlar Twitch Üzerinden Canlı Yayınlanıyor 7 Nisan Cumartesi günü canlı yayınla www.twitch.tv/riotgamesturkish adresinden izlenebilecek.

Fortnite “Party Royale” E3... Fortnite Battle Royale, oyuncularını yeni sürprizlerle karşılamaya hazırlanıyor. Epic Games yaptığı bir açıklamayla, haziran ayında düzenlenecek dünyanın en büyük oyun fuarlarından biri olan E3’te oyun için büyük bir turnuva düzenleyeceğini duyurdu. Şirketin “Fortnite Party Royale” adını verdiği etkinlikler kapsamında spor, müzik ve eğlence dünyasının ünlü isimleri, dünyanın dört bir yanından gelen en iyi Fortnite Battle Royale oyuncularıyla karma takımlarda birincilik mücadelesi edecekler. Ünlü 50 kişinin ve en iyi 50 Fortnite Battle Royale oyuncusunun zafer için mücadele edeceği “Fortnite Ünlüler Karma Turnuvası” için kesin bir tarih belirtilmiş değil. Kısa süre içerisinde takımları oluşturmaya başlayacağını açıklayan Epic Games, etkinliklerin 12-14 Haziran tarihleri arasında yapılacak E3 2018 ile eş zamanlı gerçekleştirileceğini söyledi. Şirket, Fortnite Party Royale duyurusuna ek olarak, yakın zamanda başlaması planlanan Fortnite’ın rekabetçi modunun 46 / marketing europe & anatolia

ilk sezonu hakkındaki detayları da önümüzdeki haftalarda oyuncularla paylaşacağını açıkladı. Oynaması tamamen ücretsiz olan Fortnite Battle Royale artık PC, PlayStation 4, Xbox One ve Mac platformların yanında mobil cihazlarda da oynanabilecek. Ayrıntılı bilgi için http://www.epicgames.com/fortnite/tr/ adresini ziyaret edin.


Gameon

Türk futbolu, dijital sahada…

Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’nın Xbox ve PS4 konsollarından çıkacak iki şampiyonu, her yıl 6 milyondan fazla rekabetçi oyuncunun katıldığı ve finallerine kalma hayalini kurduğu eWorld Cup Global Series Playoff’una gidecek. Dünyadaki en iyi 128 FIFA 18 oyuncusu arasından sıyrılıp hem 200,000+ dolar ödülü kovalayacak, hem de ülkesini temsil etme gururunu yaşayacak. Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan’dan oyuncuların Xbox One/PS4 konsol seçenekleri ve kendi FUT kadro-

ları ile katılabileceği Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’na bu siteden kayıt olabilirsiniz: balkankupasi.multiplayer.com.tr Kayıtlar için son gün: 9 Nisan 2018 Toplam 40,000 TL ödül havuzlu bu heyecanlı kupada her konsoldaki: 1.’lere 8000’er TL 2.’lere 4000’er TL 3. ve 4.’lere 2000’er TL 5-6-7 ve 8.’lere 1000’er TL ödül verilecek. Toplam 512 oyuncunun online elemelere katılabileceği kupada grup aşamasına katılmaya hak kazanan oyuncular, aralarında Beşiktaş ve 1907 Fenerbahçe gibi espor takımlarının profesyonel oyuncularının da olduğu Türkiye’nin en iyi esporcularıyla birlikte mücadele edecek. Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’yla ilgilenen futbolseverler, maç özetlerini, fikstürleri, puan durumunu, oyuncu bilgilerini ve röportajlar da dahil olmak üzere turnuvayla alakalı tüm detayları web sitesi üzerinden takip edebilecek: balkankupasi.multiplayer.com.tr

PUBG Mobile başarıyı yakaladı... Player Unknown’s Battlegrounds’un kısa süre önce uluslararası tanıtımı yapılan mobil sürümü, 100’den fazla ülkede ve bölgede en çok indirilen oyun oldu. PUBG Mobile’ın bu bölgelerde en çok indirilen oyunlar sıralamasında 1. sırayı alması bir haftadan kısa sürdü. Geniş kitlelerce tanınan battle royale oyunu PUBG, 19 Mart’ta mobil sürümünü uluslararası indirilmeye açtı. App Store ve Google Play Store’da oyuncularla buluşan oyun, oyunculardan ve eleştirmenlerden çok sayıda pozitif yorum sürümü, pek çok ülkede ve bölgede en saygı duyulan oyun aldı. haline geldi. Oyuncular, mobil sürümün PC ve konsoldaki PlayerUnknown’s Battlegrounds’un PC ve konsol sürüsürüme sadık kalırken, akıcı ve sezgisel olmasından etkilenmündeki tüm özellikleri taşıyan battle royale oyununun mobil diklerini belirttiler. PUBG Corporation ve Tencent , dünyada en çok erişilebilir platformda oynanan özgün ve tatmin edici bir PUBG deneyimi yaratmak için ortak bir çalışma yaptı. Bütün oyunculara en iyi hâle getirilmiş bir deneyim sunmak, popüler battle royale oyununu mobile aktarırken oyun geliştiricilerin hedefi oldu. PUBG Mobile’ı App Store ve Play Store uygulamalarından ücretsiz indirirerek, hemen oynamaya başlayabilirsiniz.

marketing europe & anatolia / 47


Kültür - Sanat

37. İstanbul Film Festivali... İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından 6-17 Nisan tarihleri arasında, Vodafone Red sponsorluğunda gerçekleştirilecek 37. İstanbul Film Festivali yaklaşırken, festival boyunca düzenlenecek etkinliklerde sinemaseverler 12 gün boyunca festival heyecanını yaşayacak.24 Mart’ta biletleri satışa çıkan festival boyunca sinemaya gönül veren herkesin ilgisini çekecek söyleşilerden festivale özel konserlere, tematik sergilerden sadece festivaliçin hazırlanmış performanslara, 6-17 Nisan tarihlerinde festival takipçilerinin ajandalarında yerlerini şimdiden alan birçok özel etkinlik gerçekleşiyor. 37. İstanbul Film Festivali, Türk sinemasının en tanınmış yapıtlarından birinin

yıldönümünü kutluyor: Arabesk yapımından 30 yıl sonra, yeniden beyazperdede izleyicisiyle buluşuyor. Bu buluşma yalnızca festivale özel ve tekrarı olmayacak bir konsere ev sahipliği yapıyor. Festival programında 9 Nisan 19.00’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek olan Arabesk şerefine, Türkiye’de arabesk müziğin en unutulmaz, en çarpıcı isimleri Cahide’de sahneye çıkacak. Deneysel video çalışmaları, canlı görsel tasarımları/performansları ve Plastikman, Richie Hawtin, Captain Comatose için ürettiği müzik videolarıyla tanınan Ali Mahmut Demirel ile müzisyen Carlota Marques, Metin Erksan’ın Kuyu filmi eşliğinde İstanbul Film Festivali kapsamında canlı bir performans gerçekleştirecekler. İstanbul Film Festivali, Sanal Gerçeklik (VR) gösterimleri düzenleyecek. Salon İKSV’de yapılacak Sanal Gerçeklik gösterimlerinde seyirciler özel sanal gözlükler aracılığıyla interaktif deneyimler yaşama imkânı bulacak. Sanal Gerçeklik gösterimleri yapılacak filmler şöyle: Your SpiritualTemple Sucks, The Last Chair, French Kiss, Proxima, Sergent James, NotesTo My Father, Lifeline, TheHourglass, Oh Deer!,Mozart 360°.

Sanal Kitap Fuarı...

Fikirler İçin Ölmek..

Kültür, sanat ve eğlence dünyası D&R ‘’Sanal Kitap Fuarı’’ ile kitapseverleri unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak. D&R Sanal Kitap Fuarı, bu yıl 1 Mart - 8 Nisan tarihleri arasında www.dr.com. tr’de gerçekleşiyor. 2000 yayınevi ve 70.000 yazarın yer alacağı sanal fuarda 100.000’i aşkın kitap efsane indirimler ile okuyucuları bekliyor. ‘’D&R Sanal Kitap Fuarı’’ süresince kitapseverler, çeşitli fırsatlar ve sürpriz hediyeler kazanma şansı da yakalayacak. 2017 ve 2018’in en çok sevilen, beğenilen ve tavsiye edilen kitaplarının yer aldığı D&R Sanal Kitap Fuarı’nda kitap tutkunları birçok farklı ve önemli esere ulaşmanın keyfini yaşayacak. Fuarda okuyuculara, yeni kitaplardan öne çıkanlar, 2000-2018 arası çok satan ve ödüllü kitaplar, okuma listeleri, yayınevi özel dizileri, yabancı kitaplar gibi içeriklerine göre kitap listeleri de sunuluyor.

Fikir adamları, bu arada felsefeciler de, tarih boyunca birçok kez bazen bireyleri bazen de kitleleri düşünceler için, idealler için, ideolojiler için ölmeye, ulvi bir amaç uğruna kendilerini feda etmeye yöneltmişlerdir, ancak kendileri söz konusu olduğunda tavırları ne olur acaba? Teorik olanla pratiğin bir noktada çakışmasının şaşkınlığına boğulup ani bir aydınlanmayla daha önce dile getirdiklerinden vaz mı geçerler, yoksa felsefenin esas amacının insanın kendini gerçekleştirmesi olduğunu unutmaksızın fikirlerini hayata geçirmeye mi uğraşırlar? Costica Bradatan; Sokrates, Hypatia, Giordano Bruno, Thomas More gibi en bilinen örneklerden yola çıkıp bu isimlerin yanına pek çok başkalarını da katarak bu soruları ele alıyor, zaman zaman mizaha yaklaşan, edebî yönü dikkat çekici bir dille aydın üzerine, entelektüel cesaret üzerine zihin açıcı, kışkırtıcı bir okuma sunuyor.

48 / marketing europe & anatolia


Kültür - Sanat

Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?... Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Türkiye’de ilk defa gerçekleşecek “Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?” sergisine ev sahipliği yapacak. Bir bale gösterisi sahneye nasıl konur? Kıyafetler nasıl hazırlanır? Kıyafetlerinden koreografisine izleyiciyi büyüleyen bir temsil hangi aşamalardan geçiyor? Bu soruların yanıtları Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda düzenlenecek bir sergi ile verilecek. Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin işbirliği ve ortak çalışmasıyla Türkiye’nin ilk bale sergisi Süreyya Operası fuayesinde açılıyor. Bir Bale Temsili Nasıl Hazırlanır?” sergisi izleyicilere hem bale sanatının temel ve genel özelliklerini ana hatlarıyla yansıtıyor hem de bir eserin izleyicinin karşısına çıkıncaya kadar hangi hazırlık aşamalarından ve çalışmalardan geçerek oluştuğunu anlatıyor. Sanatçıların bir bale temsiline nasıl hazırlandıklarını anlattıkları sergide açıklayıcı fotoğraf ve çizimler yer alıyor. Sergiyi gezenler ayrıca bir temsilin hazırlanmasını yirmi dakikalık bir video filminden de izleyebilecekler. 31 Mart Cumartesi açılacak sergi 02 Haziran Cumartesi Günü’ne kadar açık kalacak.

Donny McCaslin, Zorlu PSM’de... Caz müziğin ABD’deki en başarılı temsilcilerinden Donny McCaslin, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında gerçekleşecek Uluslararası Caz Günü Konseri’yle, 30 Nisan akşamı Zorlu PSM Studio’da büyülü bir akşama imza atacak. Solo kariyerinin yanında, caz müziğin en önemli müzisyenleriyle birlikte 1998 yılından bu yana bir çok başarılı albüme imza atan Donny McCaslin, 2016 yılında David Bowie’nin son albümü Blackstar’daki performansıyla dünya çapında üne kavuştu. Müzik kariyerine 12 yaşında başlayan başarılı caz saksafoncusu McCaslin’in üç Grammy adaylığı bulunuyor. Bu özel konserde McCaslin’e basta Grammy adaylığı bulunana ve bundan önce Wayne Krantz, Tigran Hamasyan, Kneebody gibi önemli müzisyenlerle aynı sahneyi paylaşan Nate Wood, davulda ise efsane yetenek Zach Danziger eşlik edecek. Zorlu PSM’de kutlayacak Donny McCaslin Group’un konVirtüözler sahnede olacak. ser biletleri, bugün (29 Mart) www.zorlupsm.com, www. Dünyanın en prestijli caz festivallerinde gösterdikleri etkibiletix.comve Zorlu PSM gişelerinde satışta. leyici performanslardan sonra Uluslararası Caz Günü’nü marketing europe & anatolia /49



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.