MAVİŞEHİR DERGİSİ MART 2018

Page 1

Mart 2018 Yıl.5 Sayı.50

5.00

Genel kültür,

İsmail Gökgez’in özel röportajı

METİN AROLAT Çocuk odasında

hangi renkler

kullanılmalı?

DIKKAT VE HAFIZA BOZUKLUKLARI IÇIN bilissel rehabilitasyon

VAJINAL ESTETIK

Lüks mü? ihtiyaç mı? Op. Dr. Çiğdem Karas


/mavibahce

MB_KONSER_ILAN_195x280_CN.indd 1

5.03.2018 17:31


Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)

Duygu Attila

Genel Yayın Yönetmeni

Aras Attila

aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu

Aylin Günay

kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu

Duygu Attila

Hukuk Danışmanı

Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi

0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım

Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü

Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi

www.mavisehirdergisi.com

ÖNSÖZ

Bu topraklar çok pahalıdır...

Birileri sizin hakkınızda çok kötü konuşabilir, aslı astarı olmayan yanlış betimlemelerle sizi hiç olmayacağınız kadar kötü veya beceriksiz biri olarak tanıtabilir ve insanları buna inandırabilirler... Ancak siz iyi bir bireyseniz, doğruluktan ve adaletten yana bir bireyseniz, sizi gerçekten tanıyanlar; evine, işine, ailesine ve milletine hayırlı birisi olduğunuzu bilirler, size sahip çıkarlar. Bu düşünceyi de siz izin vermedikçe değiştiremezler. Kendinizi her tanıttığınız insan da sizin doğrularınıza inanır, güvenir ve saygı gösterir... Kötü ve sevgisiz büyümüş insanlar sürekli başkalarının malı, mevkii, başarısı, saygınlığı ve konumuyla ilgilenirler. Örnek almak, destek olmak, kendini geliştirmek ve paylaşmak yerine, her şeye kendileri sahip olmak, iyiyi yok etmek isterler. Kötüleyip, aşağılayıp, arkadan iş çevirirler... Ülkeler de aynılarını yaparlar... Bir ülkenin gelişmesini engellemek için, birlik ve beraberliğini bozmak için, kötü insanların iyi insanlara yaptığı tüm haksızlıkları, kötülükleri ve planları yaparlar. Güzel ülkemize, milletimize unutturmak istedikleri zaferler, birlik ve beraberlikler bu kötülüklerin eserleridir. Çanakkale Zaferi dünya tarihini değiştiren ve ilgilendiren bir muharebe olmuştur. Türk’ün ahlâklı yapısı, her koşulda dürüstlükten yana oluşu, cesareti ve inancı, dünyanın belgelediği gerçeklere dönüşmüştür. Ailesini, komşusunu, çocuğunu ve torununu düşünen kadın erkek sayısız kahraman; bu vatan için hayatlarından vazgeçmişler. Bize birlik ve bereberliğin nasıl bir güç olduğunu gösterebilmek için... Bedeli şehit kanıyla sulanmış bu topraklar çok pahalıdır. 18 Mart Çanakkale Şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.

Baskı:

Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar

Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik Fügen Yenilmez

facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi

• • • • • •

İÇİNDEKİLER

Karşıyaka’ya yeşil örtü (22) Ivan Marchuk sergisi (34) Metin Arolat ile özel röportaj Hormonlu mutluluklar (46-47) Teknoloji (54-55) Köşe Yazıları

(36-42)

Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Fügen Yenilmez

w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok

MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.


*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Bornova *Çiğli *Hatay *Karataş

7 Şubemiz ile hizmetinizdeyiz

A

takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.

Atakent - 0(232) 336 35 27

Bostanlı - 0(232) 323 5545


tatlı anlar

ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN

15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla

ŞUBELERİMİZ Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27

Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent

Tel: 0(232) 336 35 27


MUTFAK TECRÜBESİ VE ZAMANI OLMAYANLARIN BULUŞMA NOKTASI

THEKITCHENFEST.COM

Unsuz sekersiz brownie Malzemeler: • 90 gr avokado (büyük ve yumuşamış bir avodakodun yarısı) • 200 gr haşlanmış tatlı patates (1 su bardağı dolusu) • 90 ml tahin (6 yemek kaşığı) • 60 ml süt (1/4 su bardağı) • 90 gr Medine hurması (Orta boy 9-10 adet) Daha tatlı isterseniz miktarı arttırabilirsiniz. • 30 gr kakao (5 yemek kaşığı) • 15 gr keçiboynuzu unu (1,5 yemek kaşığı) yoksa yerine kakao da kullanılabilir • ½ çay kaşığı kabartma tozu • 40 gr iri dövülmüş ceviz (8-9 adet bütün ceviz) • İsteğe göre ½ su bardağı bitter çikolata ya da kuru meyveler Yapılışı: Tatlı patates soyulur, kabaca doğranır. Tencereye alınan tatlı patateslerin üzerini 4

2-3 parmak geçecek kadar su ilave edilir ve yumuşayıncaya kadar haşlanıp, süzülür. (Çabuk haşlanacağından kontrollü olmak gerekir) • 18x18 kare bir kalıp veya uygun küçük bir kalıp tabanına yağlı kağıt serilerek hazırlanır. Fırın 170º C‘de ısıtılır. • Ceviz ve eğer kullanılacaksa çikolata veya kuru meyveler hariç kalan tüm malzemeler pürüzsüz oluncaya kadar blenderdan geçirilir. • Pürüzsüz kıvam alınca ceviz ve eklenmek istenen diğer malzemeler eklenir, bir kaşık veya spatula yardımıyla homojen olana kadar karıştırılır. Kalıba boşaltılır. • 170º C ‘de 30-40 dk kontrollü olarak pişirilir. Üzeri kabuk tutup hafiften çatlamaya başlayacak, içi yumuşak kalacak. • Fırından çıkardıktan sonra soğumaya bırakın. Soğuyunca üzerini dilediğiniz şekilde süsleyip servis edebilirsiniz. Mart- 2018

Vildan Berber Lezzet tutkunlarının yanı sıra yeterli mutfak tecrübesi olmayanlar ile yoğun çalışma temposundan dengeli beslenmeye gereken zamanı ayıramayanlar için de sağlıklı ve yeterli beslenmenin mümkün olduğunu kanıtlamayı amaçlayan TheKitchenFest. com, yeniden yorumladığı geleneksel lezzetler ve modern tarifleriyle zengin ve özgün bir içerik sunuyor. İktisat öğreniminin ve kariyerinin ardından mutfak alanında eğitim alan TheKitchenFest.com kurucusu Vildan Berber, sağlıklı beslenmeyi kolaylaştırmak ve herkes için ulaşılabilir kılmak fikrinden yola çıktığını söyleyerek, şu bilgileri verdi; “Mutfakta zaman geçirmekten, yeni tarifler denemekten sonrasında bunları insanlarla paylaşmaktan ve tabii ki yemekten çok keyif alan biriyim. Defalarca denenmiş ve ‘artık tamam, oldu’ diyebildiğimiz tarifleri thekitchenfest.com’da ziyaretçilerimize ve üyelerimize sunuyoruz. Temelde sağlık açısından çok önerilmeyen malzemeleri kullanmadan, bu mümkün değilse minimum seviyede kullanarak hazırlanan tariflerimizi okuyucuların beğenisine sunuyoruz. Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmenin yoğun çalışan insanlar için de mümkün ve uygulanabilir olduğunu kanıtlamak istiyoruz”


Ev yapımı burger köftesi ve ekmek özel soslar ile birleşti!

PAKET SERVİS 0(232)

290 20 20

Cahar Dudayev Bulvarı No: 120 / A Atakent - Karşıyaka Burger Republic Türkiye

BurgerRepublictr


1881 Derneği Başkanı Borga Sezer

Dr.Evren Altınkaş

(E) Hv. Plt. Tümgeneral Beyazıt Karataş

1881 DERNEĞİ BÜYÜK BİR AİLE OLMANIN GURURUNU YAŞIYOR 2016 yılında, kurulduğu günden itibaren toplumu bilgilendiren, Türkiye’nin geleceği için projeler ve fikirler üreten, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin savunucusu ve yılmaz bekçileri olan kişilerden oluşan 1881 derneği; 27 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği Türkiye ve Ortadoğu, Ülkemiz ve Ortadoğu’daki Gelişmeler konulu konferansla yine harika bir etkinliğe imza attı. Gecenin açılış konuşmasını yapan 1881 Derneği Başkanı Borga Sezer; burada bulunan herkesin ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışan ve çabalayan insanlar olduğunun farkındayım. 1881 Derneği çatısı altında ülkemizin geleceği adına birçok aydınlatıcı konferansa imza atıyor, ülkemizin yerli kalkınma planlamalarına katkıda bulunan projeler geliştiriyoruz. Bu çalışmalarımızı daha fazla kişiye ulaştırarak birlikte hareket edebilme gücü elde etmemiz gerekiyor ve 6

bunu her geçen gün biraz daha başarıp ileriye taşıyoruz diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti... Türkiye ve Ortadoğu konferansına tarihsel bilgilerle giriş yapan Dr. Evren Altınkaş; bölgenin tüm dünya açısından stratejik öneminden, tarihsel serüvenlerine kadar çok ilgi çekici ve pek fazla bilinmeyen bilgilerle katılımcıları aydınlatan sürükleyici bir sunumla konuşma sırasını emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş’a devretti. Günümüz koşullarında Türkiye’nin Ortadoğu’daki konumunu, bölgedeki gelişmeleri ve yaşanan güncel olayları büyük bir tecrübeyle katılımcılara aktaran Beyazıt Karataş; 1881 Derneği ile böyle bir gecede çok keyif aldığı bir konferans yaşadığını belirterek oldukça uzun ve etkili geçen konferansı daha tamamlamış oldu. Mart- 2018

TARIMDA DA EBEDİ KAHRAMANIMIZIN YANINDAYIZ

1881 Derneği olarak ülkenin kalkınmasının köylerden başlaması gerektiğini savunuyor, köylülerimizle temas kurup projelerimizi anlatıyoruz. Şehit ailelerimizle başlayan Yerel Tohum Dağıtım Projesi’ne destek olan köylülerimiz, projemizi ileriye taşıyor ilgi ve alakanın artmasına yardımcı oluyorlar. Katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz. “Denebilir ki, hiç bir şeye muhtaç değiliz, yanlız tek bir şeye ihtiyacımız vardır;Çalışkan olmak.” (Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK) #1881Derneği



VAJİNAL ESTETİK LÜKS MÜ? İTHİYAÇ MI? İzmir’in başarılı doktorlarından Op. Dr. Çiğdem Karas, Mavişehir Dergisi okurları için kadınların büyük sorunlarından biri olan vajinal estetik hakkında merak edilenleri anlattı.

G

enital bölge estetiği, her geçen gün dünyada ve ülkemizde yaygınlaşmakta olup, hem kozmetik hem de medikal nedenlerle yapılmaktadır. Kendi cinsel organını estetik bulmayan, yaşadığı cinsel ilişkiden zevk almayan, cinsel organı zaman içinde deforme olan, biçimi bozulan, renk değişikliği olan kadınlar yaşadıkları huzursuzluklardan dolayı cinselliği yaşamaktan geri kalırlar. Bu konuyu eşleriyle hatta kendileriyle bile paylaşamayabilirler. Çekinme, yanlış anlaşılma ve utanma gibi duygulardan dolayı kendilerini ifade edemeyebilirler. Özel olarak yaşanan cinselliğin eşlerden biri için sorun haline gelmesi durumunda cinsel ilişkinin sağlıklı olması beklenemez. Vücudumuzun diğer bölgelerine yapılan, örneğin; göğüslere yapılan dikleştirme, büyütme, küçültme ya da yüze yapılan uygulamalar 8

Op. Dr. Çiğdem Karas

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

gibi cinsel organımıza da estetik müdahale uygulanabilir. Bu müdahalelerin yapılabilmesi ile kadının kendine duyduğu özgüven artacak, kendini iyi hissetmesi ve mutsuz olması engellenecektir.

VAJİNAL ESTETİK HANGİ DURUMLARDA YAPILIR? *Kadınların doğum sonrası vajinada oluşan kalıcı esneme, sarkması olması *Bazı kadınlarda doğuştan küçük dudukların asimetrik olması ya da fil kulağı gibi geniş yüzeyli olması Mart- 2018

*Zor doğumlarda uygulanan epizyotemi kesisinin kötü iyileşmesi durumlarında *İdrar kesesi ve rektumun anüsten önceki son bölümünde sarkma olduğunda, cinsel fonksiyon bozukluğu, idrar kaçırma, kabızlık sorunları ortaya çıkabilir. Rahim de sarkabilir. Bu durumlarda hem düzeltici operasyonlar (ön ve arka onarım) hem de estetik yapılabilir. *Kliteromegali (klitorisin abartılı büyük görüntüsü ve deri katlantısının çok olması) durumunda yapılabilir.


Vajen estetik operasyonların en yaygın olarak yapılanları • Labioplasti: İç dudakların estetiği, • Klitoris tepesinin düzeltilmesi, • Vajinoplasti: Vajinanın daraltılma operasyonu • Perineoplasti: doğum kesisinin düzeltilmesi • Dış dudaklara yağ ya da dolgu enjeksiyonu • G noktası enjeksiyonu

VAJİNOPLASTİ

Doğum sırasında yaşanan yırtıkları, vajinanın genişlemesi ve epizyotominin kötü iyileşmesi nedeniyle vajina yapısında meydana gelen hasarlar vajina genişlemesine ve gevşeme nedenlerindendir. Ayrıca yaşlanma nedeniyle ya da doğumsal olarak da vajina yapısı geniş olabilir. Vajinal estetik ile bu kusurların tamamı düzeltilebilir. Aynı operasyonla vajinadan ses gelmesi sorunu da düzelecek bu nedenden dolayı eşinizden utanma gibi sorunlarda ortadan kalkacaktır.

LABİOPLASTİ

Labium minus (iç dudak) genital bölgede vajinanın hemen girişinde yer alır. Normalden büyük, uzun, sarkık (fil kulağı gibi ) ya da asimetrik

İlk olar ak akıldan çık arılmaması gereken, özellikle vajina estetiği ameliyatlarında mutlak a alanında uzman ve tecrübeli bir doktorun tercih edilmesi gerektiğidir.

www.mavisehirdergisi.com

olması durumunda düzeltilmesine ‘labioplasti’ denir. Labia minusların büyük ve sarkık olması durumunda hastalarımız dar giysiler ve çamaşır kullanımında zorluk, sosyal ortamlarda, spor ve günlük aktivitelerde kendini kötü hissetmelerine yol açmakta ve bu hastaların mayo, bikini giymekten çekinmelerine neden olmaktadır. İç dudakların normalden büyük

olması sürekli nemli bir ortam oluşturup kronikleşen geçmeyen vajinal enfeksiyonlara ya da bartholin bezinde iltihaplanmalara yol açabilmektedir. Aynı zamanda cinselliğin kötü etkilenmesine sebep olmaktadır. Lokal ya da hafif genel anestezi altında yapılan operasyonlar 30dk ile 1 saat arasında sürer. Dikiş alınmaz sosyal hayata dönüş çok hızlıdır. Vajina estetiği operasyonları; ne kadar başarılı ve hatasız uygulanırsa uygulansın, netice itibari ile cerrahi prosedürlerdir. Bu sebeple de ameliyata özgün riskler taşımaktadır. İlk olarak akıldan çıkarılmaması gereken, özellikle vajina estetiği ameliyatlarında mutlaka alanında uzman ve tecrübeli bir doktorun tercih edilmesi gerektiğidir. Vajina operasyonlarının risk olarak minimal düzeyde tutulması; ameliyat sonrası hastanın bakım ve önerilere uyumuna bağlıdır. Hastanın ameliyat sonrası dönemdeki dikkati ve özeni ne kadar iyi olursa, doktor önerilerine ve kontrollerine önem gösterirse, ameliyat sonrası dönemde herhangi bir sorun yaşama riski de o kadar az olur.

Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tüm sağlık sorularınız için mutlaka bir uzman hekime danışınız. Mart - 2018

9


TALATPASA TIP LABORATUVARI

ÇOK YAKINDA MAVİŞEHİR’DE Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nın başarılı doktorları Uzm. Dr. Özlem Günay ve Uzm. Dr. Serdar Seven, Mavişehir Dergisi okurlarıyla verdikleri sağlık hizmeti hakkında çok önemli bilgiler paylaştılar. Sizleri yakından tanımak isteriz. Bize kendinizden, eğitiminizden ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Ö.G. 1979 İzmir doğumluyum. Evliyim ve iki çocuk annesiyim. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra biyokimya ihtisasımı da Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Devlet hastanesi ve özel kurumlarda 10 yıl uzman olarak hizmet verdim. 2016 yılından beri Dr Serdar Bey ile Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nı yönetmekteyiz. S.S. 1976 İzmir doğumluyum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra biyokimya ihtisasımı Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Turgutlu Egeumut Hastanesi kurucusu ve ortağıyım. Ayrıca 2016 yılından itibaren Dr. Özlem Hanım ile Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nı yönetmekteyiz. 10

Uzm. Dr. Serdar Seven

Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nın açılış hikayesini okurlarımızla paylaşır mısınız? Serdar Bey ile arkadaşlığımız ve dostluğumuz 2002 yıllarında Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Anabilim dalındaki ihtisas yıllarına dayanır. İhtisasın bitmesi ile farklı kurumlarda çalışmalarımızı yürütüp deneyim ve donanımlarımızın artmasından sonra yollarımız, 2015 yılının sonunda Serdar Bey’in İzmir’de bir laboratuvar açma düşüncesi Mart- 2018

Uzm. Dr. Özlem Günay

ile tekrar kesişmiştir. 1996 yılında İzmir’in Alsancak semtinde Talatpaşa Bulvarı’nda kurulmuş olan Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nı 2016 yılında devir almamızla serüvenimiz başladı. Açıldığınız günden bugüne neler değişti? Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nı devraldıktan sonra tıbbi cihaz donanımlarımızı, teknik ve destek personel kadromuzu güçlendirdik. Değişen teknolojiyi ve bilimsel gelişmeleri yakından takip ederek


www.mavisehirdergisi.com

kendini sürekli geliştiren, tıbbi etik ilkeler doğrultusunda hasta haklarına saygı duyan, gizlilik anlayışından ödün vermeden hareket eden, güler yüzlü uzman personelimizle uygun metot ve cihazlar aracılığıyla hızlı, doğru ve güvenilir sonuç üreten tanı merkezi olmayı ilke edindik. 2016 yılının Aralık ayında İzmir Alsancak Atatürk Kapalı Spor Salonu karşısına açtığımız ikinci şubemiz ile büyümeye ve kaliteli hizmet anlayışını yaymaya devam ettik. 2018 NİSAN ayından itibaren İzmir Karşıyaka Mavişehir’de 3. şubemizle değerli hastalarımıza hizmet vermeyi planlıyoruz. Talatpaşa Tıp Laboratuvarı’nda hangi testler yapılıyor? Laboratuvarımızda hormon, biyokimya, seroloji, mikrobiyoloji, real time PCR testleri, alerji testleri, gıda duyarlılığı testleri ve fetal DNA testleri uygulanan testlerden bazılarıdır. Test yaptırmaya gelmeden önce neler yapmalıyız? Tetkik öncesi yapılacak ön hazırlık hem tetkik sonuçlarının doğruluğunu etkileyecek hem de tetkik tekrarı gibi sorunları ortadan kaldıracaktır. Genel olarak analiz öncesi 10-12 saatlik açlık gerekmektedir. 16 saatten uzun süren açlık, test sonuçlarını olumsuz etkilemektedir. Numune alınmadan 24 saat içerisinde alkol almamaya özen gösterilmelidir. Ağır egzersizin test sonuçlarını etkileyeceği dikkate alınmalı ve son 24 saat içerisinde ağır egzersizden kaçınılmalıdır. Düzenli ilaç kullanımı olanlar (tansiyon ilacı gibi) laboratuarımıza gelmeden önce ilaçlarını her gün almaları gereken zamanda bir miktar su ile alabilirler. Hastalarımıza analiz öncesinde ve sonrasında tıbbi destek vermekteyiz. Analiz öncesi her zaman bizi arayıp ön bilgi alabilirler.

Talatpaşa Tıp Laboratuvar’nın çalışma sistemi nasıl? Hizmetinizden kimler yararlanabiliyor? Kurumsal olarak 200’e yakın muayenehaneye hizmet vermekteyiz. Çalıştığımız muayenehane hekimlerinin büyük bir çoğunluğunu Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimleri, Tüp Bebek Merkezleri, Dermatoloji Uzmanları, İç Hastalıkları Uzmanları ve Çocuk Hastalıkları Uzmanları oluşturmaktadır. Doktorlarının istemiş olduğu testler ile bize başvuran ya da laboratuvarımızdaki doktorlarımıza danışarak test yaptırmak için bize başvuran hastalarımız, uzman personellerimiz tarafından karşılanmakta işlemleri hızlı, güvenilir ve hijyenik koşullarda tamamlanmaktadır.

personeli ve 3 motorlu kuryemiz ile hizmet veriyoruz.

Bebek ve çocuk dostu bir laboratuvar olmayı kendine ilke edinmiş olan Talatpaşa Tıp Laboratuvarı bebek ve çocuk kan almada özel eğitimli uzman kadrosuyla ailelerin yanında yer almaktadır.

Biraz da yeni açılacak şubelerinizden bahsedelim... Karşıyaka bölgesine hasta odaklı hızlı ve doğru sonuç üreten laboratuvar hizmetini taşımayı amaçlıyoruz. Hastalarımıza hijyenik, şık, temiz bir ortamda ve donanımlı personollerimiz ile hizmet vermeyi hedefledik.

Ayrıca yoğun iş temposundan, günlük hayattaki işlerden ya da çeşitli sağlık sebeplerinden dolayı laboratuvara numune vermeye gelemeyen hastalara, haftanın altı günü evde veya iş yerinde kan alma hizmeti sunmaktayız. Bünyenizde çalışan ekibiniz ve görevleriyle ilgili biraz bilgi verir misiniz? 3 Biyokimya uzman doktor, 3 Mikrobiyoloji uzman doktor, 7 teknisyen, 5 sekreter, 1 muhasebe, 1 insan kaynakları, 3 temizlik

Laboratuvarınızda test yaptıran bir kişi test sonuçlarına ne zaman, nasıl ulaşabiliyor? Hastalarımız test sonuçlarına rutin testlerde iki saat sonra, özellikli testlerde ise belirtilen süre sonunda internet sitemizden verdiğimiz barkod ile ulaşabilmektedirler. Ayrıca istedikleri zaman laboratuvarımızdan basılı sonuç alabilirler. Bunun yanı sıra test sonuçları, istenildiği takdirde mail olarak kişiye iletilmektedir. En çok hangi testler için başvuruda bulunuluyor? Laboratuvarımıza en çok hormon, rutin biyokimya, hematoloji, alerji testlerini yaptırmak üzere başvuruda bulunuluyor.

Her yetişkin bireyin her yıl genel sağlık testi yaptırması gerekiyor. Bu konuda okuyucularımızı biraz bilgilendirir misiniz? Düzenli sağlık taraması hastalıkların erken tanısında önem taşımaktadır. Herkese yılda bir kez sağlık taraması yaptırmalarını öneriyoruz. Laboratuvarımızda oluşturduğumuz test panelleri ile bize başvuran kişilere hizmet vermekteyiz.

Talatpaşa Tıp Laboratuvarı - Merkez Tel: 0 232 422 68 75 -0 232 463 12 27 - info@talatpasatip.com Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - Konak - İZMİR Talatpaşa Tıp Laboratuvarı - Alsancak Şubesi Tel: 0 232 464 88 88 - 0 232 464 88 87 - info@talatpasatip.com Mimar Sinan Mah. 1394 Sokak No:15 D:2 Alsancak - Konak -İZMİR Mart - 2018

11


KENDİNİZİ NASIL İYİ HİSSEDERSİNİZ?

B

unu söyleyerek abartmış olacağımı hiç sanmıyorum. Uzun zamandır bir restaurantta kendimizi bu kadar iyi hissettiğimizi gerçekten hatırlamıyorum.

Son yıllarda lezzetine büyülendiğimiz en iyi yemekleri tattığımızı içtenlikle söyleyebilirim... Geçen ay Alsancak’ta yürürken Noches Restaurant - Bar’ı görmüş, bahçesindeki zeytin ağaçlarının mekâna kattığı büyüsüne, kulağımıza gelen kaliteli müziğe ve dekorasyonuna bayılmıştık. İlk fırsatta Noches Restaurant’a gidip vakit geçirme planımız varken kendilerinden bize bir davet geldi. O kadar içten istemişiz ki resmen Noches ile birbirimizi çekmiş olduk.

İyi hissetmek için rahat ve kaliteli bir ortama, iyi müziğe ve çok lezzetli yemeklere ihtiyacınız varsa Noches’i mutlaka ziyaret etmelisiniz. Noches’in yeni menüsünü zenginleştiren lezzetleri muhteşem Canlı Jazz Müziği eşliğinde tatmak için Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamlarını tercih etmeniz gerektiğini belirtmek isteriz. Tek tek saymak diğer yemeklere haksızlık olacak belki ama; deniz mahsülleri ile aranız iyiyse Noches’e hayran kalacağınız kesin, avokado çanağında karides, kadayıfa sarılı

Noches’i sosyal medya hesaplarından takip ederek güncel aktivitelerini öğrenebilirsiniz.

Dünya mutfağı kimliğini, İzmir’de hakkıyla temsil edecek bir restaurantın müziğe, kaliteye ve lezzete gösterdiği önem kendinizi iyi hissetmenize fazlasıyla yetecek. 12

damla sakızlı jumbo karides ve özel soslu deniz tarağı ara sıcakların bence damaklarda zirve yapacak lezzetleri. Yiyebileceğiniz en lezzetli kılıç balığı, enginarlı risotto eşliğinde levrek, porçini mantarlı bonfile ve keşfetmenizi bekleyen daha birçok eşsiz lezzet Noches’de sizi bekliyor.

Yazı ve fotoğraflar: Aras Attila Adres: Kültür Mahallesi, Doktor Mustafa Enver Bey Caddesi No:14 Alsancak Mart- 2018


İlk etkinliğimiz

07.04.2018

999 45 64 Yalı Mah. 6509 Sk. No:14 D/1 Deniz Apt. Karşıyaka / İZMİR ( Evrensel Çocuk Müzesi ve Tema Parı karşısı )


Çalışma sandalyesi İkea - 239 TL

Fotoğraf H&M

Yastık ZaraHome 99,95 TL

Sallanan çocuk sandalyesi Tchibo 600 TL

Balina formlu yastık H&M - 79,99TL

Karpuz formlu yastık Laura Ashley

Saklama kutusu ZaraHome - 45,95 TL

COCUK ODASINDA HANGI RENKLER KULLANILMALI?

R

enklerin, beynin gelişimine, yaratıcılığa ve ruh sağlığına olan etkileri artık herkes tarafından biliniyor. Yapılan araştırmalar da bunu destekliyor. Renklerin heyecanlandırma, sakinleştirme, ilham verme, endişe yaratma, gerginlik hissettirme, huzur verme gibi etkileri var. Bu etkilerin çocuklarda yansıması daha da belirgin olarak hissedilir. Gelişim çağında olan bireylerin yaşam alanları, onların kendilerini huzurlu ve güvenli hissedebilecekleri şekilde dekore edilmelidir. Mobilya seçerken kullanışlı ve kaliteli olmalarına gösterilen özen, renk konusu için de gösterilmelidir. Örneğin çocuğunuzun odasındaki duvar kağıtlarını çok eğlenceli,

hareketli ve yaratıcılığını tetikleyici desenlerde tercih ederken, mobilyalarını mutlaka açık renklerde ve desensiz kullanmanızı öneririz. Renkler, çocukların duygu ve düşüncelerini en fazla ifade edebildiği araçlardan biridir. Renkler, kullanıldığı duruma göre hem pozitif hem negatif etki yaratabilir. Tonuna, doygunluğuna göre bir odada tek başına kullanılan bir renkten pozitif etki beklenirken negatif etki alınma ihtimali de vardır. Örneğin ortamın tamamen beyaz olması eksik uyarımdır ve bu bilinenin aksine dengeli, nötral bir etki bırakmaz. Bu sebeple odanın kimliğini oluşturan mobilyaların beyaz renkte seçilmesi önerilirken, odayı tamamlayacak yastıklar, oyuncaklar ve fon perdeler

gibi aksesuarların canlı renklerde kullanılması son derece uygun olur. Son zamanlarda dekorasyonda daha da ön plana çıkan açık tondaki ahşap ürünler de çocuk odalarına ayrı bir şıklık katmakta. Beyaz, ahşap ve pudra renklerin oluşturduğu bir oda hazırlamak doğru bir tercih olabilir. Bir diğer önemli ayrıntı ise çocuk odalarındaki ışık seçimidir. Eğer mümkünse çocuk odası için evin en çok güneş alan odası seçilmelidir. Gün ışığı çocuğun psikolojisini doğrudan olumlu yönde etkiler. Odanın daha aydınlık olması için beyaz tül perde tercih edilmelidir. Aydınlatma seçerken de gün ışığı veren apmüller tercih edilmelidir. Ayrıca gece lambası da bulunmalıdır.


Da Vinci Kırtasiye’de kitap, oyuncak, kırtasiye ürünleri, ofis malzemeleri ve parti malzemeleri bulabilirsiniz.

MAVİŞEHİR’İN YENİ GÖZDESİ DA VINCI KIRTASİYE KİTABEVİ CAFE

G

eçtiğimiz yıl Mavişehir’de açılan Da Vinci Kırtasiye, Kitabevi Cafe olarak bölge ihtiyaçlarını önemli ölçüde karşılamış bulunuyor. Mavişehir, Atakent, Yalı Mahallesi’nde konsept mağaza olarak düşünülen ve uygulamaya geçirilen mağaza, haftanın 7 günü akşam 21:00’e kadar hizmet vermekte. Kısa zamanda sabit yüksek müşteri potansiyeline ulaşmış, uygun fiyatları ve kaliteli ürün çeşitliliğiyle müşterilerinin gönlünü kazanmış bulunuyor. Önünde bulunan 150 metrekarelik açık alanda çocuk parkı ve cafe hizmeti ile bulunduğu alana getirdiği enerjiden olumlu dönüşler alıyor.

Çocuklarınız gözünüzün önünde doyasıya eğlenirken siz de sıcak soğuk içecekler, atıştırmalıklar ve organik dondurma gibi seçenekler ile Da Vinci Kırtasiye Kitabevi Cafe’de günün koşturmacasına kısa bir mola verebilirsiniz. Okullar bölgesi olup bu ihtiyacın büyük ölçüde eksikliğini tamamlayan Da Vinci Kırtasiye Kitabevi Cafe, yakında bu bölgede sürpriz yeni hizmetler de planlamakta… Cafesinde birbirinden güzel organik keçi sütlü dondurmalarından yemeden geçemeyeceğiniz, nefis sıcak boyoz veya atıştırmalıklar ile çay içip, türk kahvesi keyfi yapabileceğiniz bir yer burası.

Adres: 6518 Sokak No: 33/A Yalı Mahallesi Karsıyaka - Izmir Tel: 0232 502 5808 email: davincikirtasiye@gmail.com


“Toprak, köklerimizin olduğu yerdir. Çocuklara doğa ile uyumlu hissetmek ve yaşamak öğretilmelidir.” Dr. Maria Montessori

ÖZEL A NAOK U LU

BILINGUAL MONTESSORI PRESCHOOL

Ö

zel Küçükkaptan Anaokulu için her çocuk çok değerli ve özeldir. Okulumuz, yavrularımızın belki de ilk kez ailelerinden ayrı bir ortamda bulunacak olmalarının bilinciyle, onları her yönden destekleyecek uygun şartları sunmayı; kendilerini evlerindeki kadar mutlu, sevgi dolu, şefkatli ve güvenli bir ortamda hissedecekleri bir okul ortamında gelişip büyümelerini ilke edinmiş ve mezun ettiğimiz her bir çocuğumuzun, topluma kılavuz olacak bireyler olmasını hedeflemiştir. ÖNCELİĞİMİZ SEVGİ VE GÜVEN Planlı oryantasyonun önemi Genelde okula başlama süreci gerek çocuk gerekse ebeveynler için sanki bir bilinmeze çıkılan yolculukmuşcasına heycanlı ve bir o kadar da tedirgin hissettiren bir durum olarak algılanır. Tüm bu duyguları içtenlikle karşılıyoruz; biliyoruz ki aileler

çocuklarını kendileri olmaksızın ilk kez toplum içine bırakacak ve çocukları günün büyük bir bölümünü evlerinin dışında, farklı bir mekanda onlardan uzak geçirecekler. Tam da bu noktada velilerin özellikle de annenin, bu sürece ne kadar hazır olduğu oldukça önem arz etmektedir. Hedefimiz çocuklarımızın sevgi ve güven duygularını geliştirmek ve pekiştirmek, okulda oldukları süre boyunca güvende olduklarını, sevildiklerini hissettirmek ve günün sonunda anne ve babalarına kavuşacaklarının algısını ve gerçekliğini ailenin de işbirliği ile çocukta oluşturmaktır. Anne ve babaların okul ortamında kendilerini rahat ve mutlu hissetmeleri, iletişim kurabilmeleri, düzenli ve doğru rehberlik alabilmeleri çocuklarının oryantasyon sürecini kolaylaştırmakta ve çocukların kendilerini güvende hissetmelerini desteklemektedir.

Bu bağlamada oryantasyon programı her çocuk için özel olarak planlanır ve uygulanır. Çocuğun yaşı, gelişimi, kişilik özellikleri ve ilgileri, varsa önceki okul deneyimi ve genel anlamda günlük yaşam pratikleri ile sosyal beceri ve kazanımları göz önünde tutulur. Çocuğun okula ve okul ortamına ilişkin ilk yaşantıları oryantasyon sürecinde oluşmaktadır. Bu noktada velilerin çocuklarıyla ilgili paylaşacağı bilgilerin nesnel ve tutarlı olması son derece önemlidir. Montessori Eğitim Yöntemi ile ilgili temel bilgilendirilme yapılan veliler, okul ve ev yaşantısının birbirini destekleyecek şekilde gelişmesi için işbirliğine davet edilir. Bu arada okulda kalma süresi kademeli olarak artırılır, hem çocuklar hem de veliler yeni bir döneme hazırlanırlar.


GELİŞİMLERİNİ FARKLI ETKİNLİKLERLE DESTEKLİYOR, TAKİP EDİYORUZ. Okulumuzda tam gün ve yarım gün eğitim verilmektedir. Montessori programı çerçevesinde gerçekleştirilen günlük yaşam becerileri, duyusal alan, dil alanı, matematik alanı ve kozmik alan çalışmaları yanı sıra; Branş öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini keşfetmek de bizler için önemlidir. Bu bağlamda veli toplantıları düzenleyerek velilerimize birebir bireysel görüşmelerle geri bildirimlerde bulunuyoruz. Programımızda çift dilde eğitim (İngilizce- Türkçe), müzik ve preschool progidies ile nota eğitimi, jimnastik, görsel sanatlar, dil gelişim atölyesi, satranç, yaratıcı drama, izcilik, bilim ve orman atölyeleri uygulanmaktadır. HER ŞEY ÇOCUKLAR İÇİN TASARLANDI Okulumuz, daha proje aşamasında anaokulu olarak planlanan iç ve dış mekan tasarımları sayesinde, diğer anaokullarından temelden itibaren farklılık gösterir. İnşaat alanındaki en yeni yönetmeliklere uygun olarak inşa edilen okulumuz, Çiğli Aydınlıkevler Çiftehavuzlar mevkiinde bahçe içindeki müstakil binasında deprem açısından son derece güvenli bir zemindedir. Çift yangın merdiveni, güvenlik kameraları, yangın duman sensörleri bulunmaktadır. Ahşap iç merdiven, basamak aralıkları özel olarak hesaplanarak, çift yönlü tutuş trabzanları ile güvenli iniş çıkış imkanı sağlamaktadır. Dersliklerimiz ve etkinlik alanlarımız aydınlık, ferah ve geniştir ve gözlem camları mevcuttur. Her sınıfımızda mobilyaların çocuk boyunda doğal ahşaptan

imal edilmiş olması çocuklarımızın boyaya maruz kalmamaları açısından önemsediğimiz ayrı bir husustur. Her katta bulunan kız- erkek ayrı tuvalet ve lavobolar, Anti-bakteriyel laminat ve kaydırmaz seramik yer döşemeleri, özel üretim yuvarlatılmış kapı pervazları kullanılmıştır. Bahçemizin tamamı çimdir ve bahçede de ahşap kullanılmaya özen gösterilerek çocuklar için özel olarak oluşturulmuş hazırlanmış çevre sayesinde fiziki şartları açısından okul öncesi dönemin tüm ihtiyaç ve gereklerini tam olarak karşılar. BAHÇE ETKİNLİKLERİMİZ VE DOĞANIN GÜCÜ Bahçemiz bizim dış mekandaki doğal sınıfımızdır. Çatısız eğitimi önemsiyoruz, çünkü çocukların sağlıklı büyümeleri için doğada zaman geçirmelerinin hem beden hem zihin gelişimlerini desteklediğine inanıyoruz. Bahçemizde bulunan tarlamızla çocuklarımız sebze meyve yetiştirmenin keyfine varırken doğal süreçte pek çok soyut ve somut kavramın anlamını yaşayarak öğrenirler. Ne, neden, ne zaman gibi soruların da cevaplarına ulaşırlar. Fen doğa etkinliği yapmanın yanısıra sağlıklı beslenme, doğa sevgisi ve saygısı gibi pek çok tutum ve davranış sadece sözel iletişimle değil, deneyimlenerek kazanılır. NEZAKET, ZERAFET VE BARIŞ İÇİNDE BİREY OLMA, ÖZGÜRLEŞME Basitten zora, somuttan soyuta geçişi gerek yöntem gerekse materyallerle sağlıyor olması Montessori eğitimi alan çocukların kendi kendine öğrenebilmesi için gerekli güdülenmeyi sağlar. Hata denetimini de yine kendi kendine yapabilen çocuklar, herhangi bir özgüven zedelenmesi yaşamaz; bilakis yüksek bir özgüven geliştirirler.

Montessori çocukları özgürdür, ancak bu özgürlük asla bir başıboş bırakılma hali değildir. Kendine, arkadaşlarına ve çevrelerine zarar vermemek koşuluyla, nezaket, zerafet ve barış temelinde çocuklar, amaca yönelik serbest seçim ve iç disipline dayalı bir hareket özgürlüğü yaşar. Hür iradesi ile yaptığı seçim sonucu çocuklar dikkatlerini çalışmalarına yoğunlaştırır. Sürekli tekrar ve yeniden deneme sayesinde çalıştığı materyalin farklı inceliklerini yine kendisi keşfeder. Bu sayede farklı bakış açıları geliştirebilen, soran ve sorgulayabilen çocuklar farklı yaş gruplarının bir arada geçirdiği zaman dilimlerinde birbirlerinden çok şey öğrenirler. Gelişimleri hem bireysel hem de toplumsal olarak desteklenen Montessori çocukları, barış için eğitimden ziyade barış içinde eğitimi yaşadıkları için yarışmayı değil paylaşmayı, işbirliğini, karşılıklı hoşgörü geliştirmeyi daha küçük yaştan deneyimleyerek öğrenirler. Doğayla ve kendisiyle barışık Montessori çocukları toplumla ve çevresiyle uyum içinde olmayı yaşayarak öğrenir. Giderek kendi kendine yapabilir hale gelen çocuklar, bağımsız iş yapabildikçe ve kendi kendine yetebilir hale geldikçe, özgüvenleri gelişir ve güçlenir. Yüksek özgüvenleri sayesinde bu çocuklar, sürekli onay alma ihtiyacından özgürleşirler; bağımsız olarak karar alıp, inisiyatif kullanabilen, kendini ifade edebilen, sorumluluk bilinci gelişmiş bireyler olarak yetişirler.

“Her şeyden güçlü olan tek şey sevgidir.” Dr. Maria Montessori

Adres: Çiğli Aydınlıkevler Çiftehavuzlar mevkii 6779 Sk. No: 23 Tel: 0232 370 1011 - 0543 370 1011 www.kucukkaptan.com.tr kucukkaptananaokulu


CITYTOYS

KALİTELİ OYUNCAĞIN ADRESİ

Yeşim Özbudaklı

Citytoys’un sahibi Yeşim Özbudaklı, oyuncak seçerken nerlere dikkat dilmesi gerektiğini ve oyuncak sektörü ile ilgili bilgi birikimini Mavişehir Dergisi okurlarıyla paylaştı.

Firmanızdan kısaca bahseder misiniz? 5 yıl önce bir oyuncak firmasının Franchise’ını alarak yolumuza başladık. Daha sonra bayiliği bırakarak kendi ismimizin patentini alarak yolumuza devam etmeye karar verdik. City Toys’ta 0-99 yaş arası herkes için ürün gruplarımız mevcut. Mağazamıza gelen müşterilerimizi daha çok eğitici oyuncaklara yönlendirmeye özen gösteriyoruz. Çünkü çocuklarda el -göz

koordinasyonu, motor becerisi ve fiziksel beceriler çocukların gelişiminde önemli bir rol oynuyor. Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz? Oyuncaklarda ahşap gruplarının ön planda olmasını seviyorum. Çünkü ahşap ürünler çocuk sağlığı için zararlı değiller. Sağlık konusu en çok önem verilmesi gereken konu. Ahşap oyuncak gruplarımızla çocuklar hem kendini geliştiriyor hem de güvenilir ürünlerle temas etmiş oluyorlar.


oyunları gibi seçenekler bu konuda ihtiyaçlarınızı karşılayan oyuncak gruplarının başında yer alıyor. Ayrıca müzikli oyuncaklar da çocuklarınızın hayal gücünü arttırıyor.

İnternet satışlarınız var mı? İnternet sitemiz yapım aşamasında olduğu için internet satışımız şuanda sosyal medya desteği ile ilerliyor. Anne ve babalar oyuncak seçerken nelere dikkat etmelidirler? Anne babalar oyuncak seçerken televizyonda dönen reklam ürünlerine değil, çocuklarına göre oyuncak seçmeliler. Oyuncak seçimi, basit görünen ama aslında üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Çünkü seçeceğiniz doğru oyuncaklarla çocuklarınız oyun oynarken aynı zamanda onların zekalarının gelişimine de yardımcı olabilirsiniz. Hafıza oyunları, parça birleştirme

Oyuncak sektöründe dönemsel satışlar mevcut mudur? Bu dönemlerde nelere dikkat ediyorsunuz? Evet oyuncak sektöründe dönemsel satışlar mevcut. Bir ürünün televizyonda reklamının dönmesi, o oyuncağın satışını ve alım potansiyelini arttırıyor. City toys olarak geleceğe yönelik hedefleriniz nelerdir? Citytoys olarak geleceğe yönelik planımız; çocukların kendi oyuncaklarını kendilerinin yapmasına teşvik etmek. Kumandayla çalışan mekanik oyuncaklardan uzak durmalarına, silah tarzı oyuncaklardan uzak kalmalarına teşvik etmek. Ayrıca bazı özenti oyuncaklarla oynamalarını önlemek. Çocuklarımız üretsin, kendi robotlarını, kendi bebeklerini kendileri yapsınlar, hem eğlensinler hem öğrensinler, hem de gelişsinler!

Adres: Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka - İzmir Gsm: 0505 035 05 06


LUGO KIDS’İN MİNİK YÜREKLERİNDEN AFRİN’DEKİ ASKERLERİMİZE MORAL HEDİYELERİ Lugo Kids Anaokulu’ndaki minik kalplerden Zeytin Dalı Harekatı’nda görevli binlerce kilometre uzaktaki Mehmetçik’e moral hediyeleri gönderildi. Görev yapan asker ağabeylerine duygularını anlatan mektuplar, resimlerin yanı sıra, zor zamanlarda çekebilmeleri için al bayrak rengini taşıyan tespih hatta rahat uyuyabilmeleri için yastık bile yaptılar. Kurucu Temsilcimiz Canan Tiryakigil, “Ülkedeki en küçüklerin bile kahraman Mehmetçik’in yanlarında olduklarını hissetmelerini istedik. Hediyelerimizi yerlerine ulaştırdığımız için mutlu ve gururluyuz.” dedi.

KADINA ŞİDDETE DUR DİYORUZ!

DURMUYORUZ!

Lugo Kids Anaokulları kadına şiddete ve çocuk istismarına dur demek için kendi öğretmenlerinden oluşturdukları tiyatro ekibi ile “Kına Yakın” isimli oyunu sergilediler.

500’den fazla izleyicinin katıldığı gecede performanslarıyla göz dolduran öğretmenlerimiz ayakta alkışlandı. Öğretmenlerini sahnede izleyen öğrencilerimiz ve velilerimiz duygusal anlar yaşadı.

Yaptığımız her yeni proje ile farkındalık yaratarak çocuklarımızı geleceğe bilinçli, vicdanlı ve etkin bireyler olarak yetiştirmeyi görev biliyoruz.


Lugo Kids Eğitim Kurumları Karşıyaka Belediye’sinin desteği ile “İyi Anne-Baba okulunu başlattı Lugo Kids Eğitim Kurumları psikoloğu Serap Şengün’ün sunumuyla gerçekleşen “İyi Anne-Baba okulu” konulu seminerine büyük ilgi vardı. Seminerin sonunda katılımcılara Karşıyaka Belediyesi tarafından sertifika takdim edildi.

Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı ve özgüvenli çocuklar yetiştirmek için en büyük sorumluluk ebeveynlerimize düşüyor. Bu yolda ailelerimize destek olmak, sorunlarının çözümüne katkı sağlamak için Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Mutlu

Akpınar’ın da desteği ile “İyi AnneBaba Okulu”nu başlattık. Karşıyaka Belediyesi Çarşı Kültür Merkezi’nde başlayan okulun ilk dersinde 100’ün üzerinde katılımcı yer aldı. Anne babaların çocuk

yetiştirirken karşılaştıkları sorunlara çözüm önerileri sunmayı hedefleyen okulumuz; aile içi iletişim, ana baba tutumları, başarıyı artırmada ailenin rolü, sosyal medya ve televizyonun gelişimdeki rolü gibi konuları ele aldı.

TAM GÜN İNGİLİZCE EĞİTİM (BILLINGUAL EĞİTİM)

ROBOTİK KODLAMA

OYUN GRUPLARI

MAVİŞEHİR LUGOKIDS

KARŞIYAKA LUGOKIDS

8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mahallesi Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64 mavisehir@lugokids.com

Bahriye Üçok Bulvarı Latife Hanım Sk. No: 33/1 Karşıyaka Tel: 0232 323 24 00 Gsm: 0552 220 07 94 karsiyaka@lugokids.com


ETHÇİ STEAKHOUSE BOSTANLI’DA LEZZET TUTKUNLARINA MERHABA DEDİ K endilerini “Etin efendisi” olarak adlandıran, İbrahim Halil Aytar ve Ali Kesici ortaklığında Bostanlı’da kapılarını açan Ethçi Steak House; dekorasyonu, lezzeti ve kalitesi ile ziyaretçilerinden tam not aldı.

Açılışa değerli katılımı ile renk katan Yüksel Çakmur duygularını şöyle ifade etti; “Sevgili arkadaşlarım, bir

açılış vardır binler vardır, onbinler vardır, bir açılış vardır yüzler vardır... Yüz insan bir araya gelmiştir, o yüz insan yüzbine bedeldir.

Bugün İbrahim Halil Aytar’ı ve Ali Kesici’yi yalnız bırakmadığınız için hepinize yürekten teşekkür ederim. Burada dostluğun gücü var, bugün de unutulmaz bir gündür.” dedi.

Karşıyaka’ya yeşil örtü Gelecek nesillere daha yeşil ve yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefleyen Karşıyaka Belediyesi, ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, 4 yılda 70 bin fidanı toprakla buluşturdu, 51 yeni park yapıldı. Başkan Akpınar “Bina değil ağaç dikiyoruz. Karşıyakamızı yeşillendiriyoruz” dedi.

D

oğayı korumaya yönelik projelerle adından söz ettiren Karşıyaka Belediyesi, ilçenin dört bir yanında 4 yıldır sürdürdüğü ağaçlandırma çalışmaları sonucunda 70 bin yeni fidanı toprakla buluşturdu. Birçok mahallede yeni ağaçlandırma alanları oluşturan Karşıyaka Belediyesi, yeni evlenen her çift için bir fidan dikilerek kurulan Mutluluk Ormanı sayısını da 3’e çıkardı. 22

Karşıyaka Belediyesi, fidanların yanı sıra yaklaşık 40 bin çalı ve yüz binlerce çiçekle de kenti hem yeşillendirdi hem güzelleştirdi. Ayrıca, 4 yılda 51 yeni park ve yeşil alan halkın hizmetine sunuldu. Mevcut 40 parkın revizyonu yapılırken, 66 parkın çocuk oyun ünitesi ve alanı yenilenerek daha sağlıklı ve çağdaş hale getirildi. Mart- 2018


EYLÜLZADE DÖŞEME

HAYALİNİZDEKİ MOBİLYAYI SİZİN İÇİN YAPMAYA HAZIRIZ

E

ylülzade Döşeme olarak klasikleşen tasarımlar, örneğin; osmanlı cila veya eskitme mobilya gibi tasarımları yıllardır yapmış olmanın verdiği güven ile müşterilerimize ne kadar başarılı işler teslim edeceğimizin bilincideyiz. Bize kafalarındaki onlarca dekorasyon fikri ile gelen müşterilerimizi partner olarak çalıştığımız başarılı iç mimarlık firmalar sayesinde daha doğru

tasarımlara yönlendirerek, kararlaştırılan tasarımı mümkün olan en kısa sürede teslim ediyoruz. Fikirlerinizi dinliyoruz Evinizde, iş yerinizde farklar yaratmak için özel tasarım mobilyalar yaptırdığınızı biliyoruz. Sizin fikirlerinizi, sizin hedeflerinize doğru ulaşmak için dikkatlice dinliyoruz ve profesyonel bir hizmet sunuyoruz.

6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99 www.eylulzadedoseme.com facebook: eylulzade.koltuk

*MOBİLYA TASARIMI *DÖŞEME *KAPLAMA *KILIF DİKİMİ *TAMİR *CİLA (ESKİTME – OSMANLI – LAKE – BİSTRO) *KIRLENT – MİNDER DİKİMİ *ÖZEL TASARIM PUF – SANDALYE KAPLAMA *CHESTERFİELD KOLTUK *KLASİK KOLTUK - BERJER *KUMAŞ TEMİNİ * ÖLÇÜYE GÖRE SÜNGER KESİLİR


MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor

Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.

EgePark AVM’deki standımız

MaviBahçe’deki standımız

www.mavisehirdergisi.com


YAZA FİT GİRİN!

Yeni bir “SEN” için 4 hafta yeter * Kahvaltı * Ara öğün * Öğle yemeği * İkindi öğünü * Akşam yemeği ÜCRETSİZ DİYETİSYEN DESTEĞİ

BİRİ MUTLAKA SİZE GÖRE ! Sıvı detoksla 3 günde hafifle

Katı sıvı detoks ile 5 günde hızlı sonuç

Detaylı bilgi için bize ulaşın.

Adresimiz: Yalı Mh. 6474 Sk. No.20/A Atakent/Karşıyaka Telefonlar: 0232 336 1 444 - 505 094 0 724 www.diyetevime.com instagram&facebook: diyetevime.tr


BOUTIQUE

BR AWO ŞİMDİ ALSANCAK

GÜL SOK AK’TA Tam 41 yılı geride bır ak an

Boutıque Br awo Egepark AVM ve İstanbul Nişantaşı’ndaki mağazasından sonr a şimdi de Alsancak Gül Sok ak’ta modanın nabzını tutmaya devam edecek. ( Venedik Pizza k arşısı )

www.boutiquebrawo.com


BOUTIQUE

Ertaç, Ömer, Sertaç Demirçelik

41 yıldır kalitesinden ödün vermeden, büyük bir başarı ile yolunda devam eden Boutique Brawo, abiye ve asalet denince akla ilk gelen marka olmanın gururunu yaşıyor. Bu mutluluğu bir de Alsancak’ta açacakları yeni mağazaları ile taçlandıran Boutique Brawo, İzmirli hanımların vazgeçilmez adresi olmaya devam edecek. Mezuniyet balosu, nişan, düğün, kokteyl, davet gibi özel günlerinizde, aksesuardan ayakkabıya, çantadan kıyafete kadar her ihtiyacınızı bulabileceğiniz Boutique Brawo, modaya yön veren firmaların ve farklı tasarımcıların, sezonun en hit parçalarıdan özenle seçilerek oluşan kolleksiyonları ile yeni sezona da damgasını vurmaya hazır.

Egepark AVM Mavişehir Kat:1 No:140 / İzmir Tel: 0(232) 324 29 36 www.boutiquebrawo.com


Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com

NURDAN BOZKURT’LA İZ…LER

A

hmet Adnan Saygun Sanat Merkez’nde 2 Mart tarihinde özellikle seramik sanatına ilgi duyanların çok beğendiği bir sergi gerçekleşti. Bu sergiye sanatçı çok farklı anlamlar da yüklemiş. Bu yazımda değerli sanatçımızı sizelere tanıtacağım. Nurdan Bozkurt İzmir’li bir sanatçımız. Meslek yaşamında harita ressamlığı, grafikerlik, el sanatları ve iş teknik öğretmenliği yapmış. Yıldız Şima ve Bingül Başarır gibi duayen seramik sanatçılarıyla birlikte çalışma imkanı bulmuş. Gerek meslek yaşamında gerekse sonrasında aldığı eğitimlerle birçok karma sergiye katılmış. 25 senelik

28

seramik sanatındaki birikimlerini bu sergide farklı bir anlatımla dile getirmiş. Bu sergi sanatçının beşinci kişisel sergisi. İZ…LER retrospektif bir sergi. Görsel sanatlarda retrospektif, bir sanatçının kariyeri boyunca yaratmış olduğu eserlerden derlenmiş sergilere deniyor. Nurdan Bozkurt’da bu sergide 1990’lardan günümüze kadar yaptığı seramik eserlerden bir derleme sunmuş. Sanatçı yaşamı boyunca şahit olduğu Devrim arabaları, 1968 olayları, 1980 darbesi, Avrupa Birliğine veda, Doğu –Batı ayrımı, Gdo’nun ülkemize girişi, Sığınmacılar ve Soma maden kazası gibi toplumsal olayları seramikle mükemmel bir duyarlılıkla kurgulayıp, hünerli

Mart- 2018

elleriyle uygulamış. Eserlerinde sadece estetik değil toplumsal bir duyarlılıkla tasarladığı eserlerle, sergiye gelen sanatseverlere ülkemizin son elli yılını düşündürerek, sorgulayarak bir seçki sunmuş. İZ…LER sergisinin, üzerinde çok düşünülerek hazırlanmış özel bir sergi olduğunu düşünüyorum. Bu özel sergiyi 29 Mart’a kadar AASM’de gezme fırsatı bulan sanatseverler eminim ki benimle aynı fikirdelerdir. Sergilerin çok olduğu bu dönemde kendinize zaman ayırın ve mümkün olduğunca sanatla ruhunuzu doyurun… Ne demiş atalarımız ‘’Sanat ruhun gıdasıdır.’’


Volkan Çakır

TAM 18 YILDIR BOSTANLI’DA

EN GÜZEL ANILARINIZI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYORUZ

2

000 yılında Bostanlı Şehitler Bulvarı’nda açılan Arfa Image, bahçesinde bulunan havuzda bakımını üstlendiği su kaplumbağaları ile İzmirlilerin sevgisini kazanmış başarılı bir fotoğraf stüdyosu. Yıllardır müşterilerine bağlı, kaliteli ve güvenilir hizmet veren Arfa Image daha verimli çalışabilmek için haftanın 7 günü 08:30-20:30 saatleri arasında açık. Arfa Image, düğün, organizasyon, açılış ve okulların fotoğraf çekimleri, dış çekim ve stüdyo çekimleri, her yaz sezonunda 40’ın üzerinde gelin damat albüm çekimleri, ehliyet, kimlik, pasaport ve vize fotoğrafı çekimleri, vesikalık çekimleri gibi hizmetleri profesyonel olarak vermektedir.

Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842


Doç. Dr. Ozan Pazvantoğlu Psikiyatrist & Psikoterapist

DİKKAT VE HAFIZA BOZUKLUKLARI İÇİN

BİLİŞSEL REHABİLİTASYON Bu sayımızdaki konu başlığımız için başlangıç olarak neler söylemek istersiniz? Günlük yaşamımızın pek çok alanında çeşitli stres kaynakları ile karşılaşırız. Evde, iş yerlerimizde, arkadaş çevremizde çok defa bizi olumsuz etkileyen yaşam olaylarına maruz kalırız ve bu olumsuzlukları düzeltmek için çeşitli yollar ararız. İnsan olmanın, daha doğrusu sosyal bir varlık olmanın en temel gerekliliklerinden biri de bu çabayı devam ettirebilmekten geçer. Yaşamımız nihayetinde sosyal çevremizden etkilendiği kadar genetik kodlarımızdan da etkilenir. Atalarımızdan miras aldığımız bazı özelliklerimiz bizi bazı bozukluklar geliştirmemiz noktasında kuşkusuz ki etkiler. Sıklıkla çocukluk ve ergenlik çağında görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yetişkinlik çağımızda kendini 30

göstermeye devam eder. Bu bozukluk yaşamımızın erişkinlik evresinde eğitim, akademik yaşam, çalışma ortamı gibi alanlarda çeşitli şekillerde olumsuz bazı sonuçlar doğurma riski taşır. İşe odaklanma, işin gerektirdiği performansı sergileme, stratejik karar verme gibi önemli bilişsel (zihinsel) psikolojik fonksiyonlarımız erişkin DEHB nun belirtilerinden olumsuz olarak etkilenir. Ruh sağlığı kliniklerine başvuran ve dikkat eksikliği sorunu yaşayan pek çok danışan günlük rutinleri içinde bu bozukluktan dolayı önemli işleri yerine getirirken yaşadığı zorluklardan yakınırlar. Bilişsel rehabilitasyon nedir? Geçtiğimiz 15-20 yılda dikkat eksikliği rahatsızlığının tedavisine yönelik çağdaş psikolojik yaklaşımlar kendini var edebilmiştir. Özellikle bilişsel psikolojinin ve sinirbilim alanının önemli çalışmalarıyla, kişilerin yaşamını etkileyen ve dikkat Mart- 2018

eksikliğine yol açan bozuklukların tedavisinde yeni bir akım başlamıştır. Bu tedavi akımı, kişilerin sahip oldukları bozuklukların bir sonucu olarak ortaya çıkan bilişsel yıkımların tedavisine odaklanan bilişsel rehabilitasyondur. Bilişsel rehabilitasyon, özellikle dikkat, bellek, problem çözme ve strateji kurma gibi önemli nöropsikolojik fonksiyonların iyileştirilmesine odaklanır. Hastanın ya da danışanın bilişsel özellikleri, sorun çözme biçimleri ve nöropsikolojik süreçleri bir psikolog/nöropsikolog tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda kişide eksikliği saptanan bilişsel süreç, çeşitli bilişsel müdahale programları ile iyileştirilmeye çalışılır. Kullanılan bilişsel müdahale programı kişide özellikle eksik olduğu saptanan bilişsel sürecin iyileşmesinde rolü olan beyin bölgesine yönelik egzersizleri içerir. Yapılan beyin görüntüleme çalışmaları, bu bilişsel


www.mavisehirdergisi.com

egzersizlerin hedef beyin bölgesinde sinirler arası bağlantılarda aktivite artışına ve beyin kan akımında artmaya katkı sağladığını saptamıştır.

Bilişsel rehabilitasyon progr amının ilk adımı, danışanın eksikliğini aktardığı ve nöropsikolojik testler ar acılığıyla eksikliği saptanan bilişsel sürecin belirlenmesine odaklanır.

Bu konuyu biraz daha detaylandırır mısınız? Beynimiz, günlük yaşamımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirmemizde ana role sahiptir. Kararlarımızı verirken ve bir işe girişmeden önce o işe dair risk değerlendirmesi yaparken beynimizin baskın olarak frontal (ön) bölgesi aktiftir; ya da geçmiş bir olay hakkında arkadaşlarımızla sohbet ederken beynimizin limbik bölgesi aktif hale geçer. Yani beynimiz bir et kümesinden çok daha fazlası olarak, bizi biz yapan önemli fonksiyonlardan sorumludur. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, depresyon, multipl skleroz, demans (bunama), epilepsi, obsesif kompülsif bozukluk gibi bozukluklar beynimizin önemli fonksiyonlarında bozulmalara yol açmaktadırlar. Örneğin depresyonda, hatıraları depoladığımız bellek alanımızda (geçici olarak da olsa) bozukluk meydana gelirken, epilepside fronto-temporal beyin bölgemizde bozulmalar gözlenir. Gene, dikkat eksikliği tanısı alan bireylerin frontal bölge işlevlerinde bozulmalar saptanmıştır. Bilişsel rehabilitasyon programı işte bu önemli beyin yapılarının aktivasyonuna yönelik işlev görür.

ilaç tedavisi gibi uzun soluklu bir süreci kapsar. Bu süreç düzenli bir çalışmayı gerektirmektedir. Bilişsel rehabilitasyon programının ilk adımı, danışanın eksikliğini aktardığı ve nöropsikolojik testler aracılığıyla eksikliği saptanan bilişsel sürecin belirlenmesine odaklanır. Eksikliği saptanan bilişsel süreç, online ve/ veya offline uygulamalar ile hedef alınır. Hasta/danışanın bilişsel egzersiz programına düzenli katılımı, verilecek klinik dışı uygulamaları yerine getirmesi iyileşmenin hızını ve kalıcılığını arttırmaktadır.

Bilişsel rehabilitasyon nasıl yapılır? Bilişsel rehabilitasyon programı tıpkı psikoterapi, psikoeğitim ve

Hedeflenen bilişsel süreç üzerine yapılacak egzersiz çalışması bu alanda uzman bir psikolog tarafından takip edilir. Hastanın egzersiz

Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tüm sağlık sorularınız için mutlaka bir uzman hekime danışınız. Mart - 2018

raporları analiz edilir, yeni egzersiz programı düzenlenir ve hastanın uygulaması için görüşmeler yapılır. Süreç yaklaşık olarak 6 ay kadar sürmekle birlikte, bilişsel sürecin önemli ölçüde iyileşmesine dek devam edebilmektedir. Program yapay zeka yetisi ile donanımlı bir bilgisayar uygulamasına dayanır. Belirlenen bilişsel egzersiz programı kapsamında kişi düzenli olarak uygulamalara devam eder. Bu uygulamaların başlamasından önce ve bitime doğru nöropsikolojik değerlendirme yapılarak ilerleme nesnel ölçüm yoluyla saptanmaktadır. Bilişsel rehabilitasyon kimlere uygulanır? Bilişsel rehabilitasyon, özellikle yetişkin ve çocuk-ergenlerde görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, majör depresif bozukluk, obsesif kompülsif bozukluk ve şizofreni gibi psikiyatrik bozukluk tanısı almış bireylere; multipl skleroz, demans, epilepsi gibi nörolojik hastalıklardan etkilenmiş hastalara, kafa travması gibi nedenlerle beyin hasarı yaşamış ve bilişsel fonksiyonlarında kayba uğramış hastalara uygulanır. Bu gibi klinik tanıların dışında, günlük yaşamın önemli stres kaynakları nedeniyle çeşitli bilişsel zorlanmalar (dikkati sürdürememe, unutkanlık, öfke problemleri, dürtüsellik gibi) yaşayan bireyler de bilişsel rehabilitasyon programı kapsamında yer alabilirler. Bilişsel rehabilitasyon tek başına bu hastalıkların iyileşmesini sağlamaktan ziyade diğer tedavi yöntemlerini destekleyici, onlara katkı sağlayıcı bir yaklaşımdır. Bilişsel rehabilitasyon programı ile kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğinde önemli olan nöropsikolojik süreçlerin güçlendirilmesi hedeflenir. Bu süreçte kişiye aynı zamanda klinik dışı çalışmalar düzenlenir, böylece bilişsel egzersizin günlük yaşama da dokunması hedeflenir. Bilişsel rehabilitasyon programı, ilkesel olarak bireyin biyo-psiko-sosyal varoluşunu desteklemektedir. 31


AYŞEN TOK ile özel röportaj Ayşen Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz? “Ben kimim’’ Ben hayat karmaşacası içerisinde son 10 yıldır bu dünyaya gelme amacını araştırıp bulan onun öncesinde ise astroloji ile sıradan ilgilenen, tüm gazete ve dergi köşelerindeki en dip notları okuyan lise mezunu sıradan biriyim. “Ben kimim’’ sorusu önemli bir sorudur. Bu konu hakkında insanlar, yani ruhunun bilincinde olup amacına hizmet eden insanlar farkındalık yaşayan bireylerdir. Biliyorsunuz Delphi tapınağında “İnsan olmak kendini bilmektir’’ yazar. Yunus’da ilave eder; İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. 15 Mart 1972 Edremit doğumluyum. Dört yıldır Mavişehir’de Soyak B sitesinde yaşıyorum ve artık bir İzmir’liyim. Biraz da göz bebeğiniz olan Ketu’dan bahseder misiniz? Hint astrolojisi her ne kadar kurallar bütünü olsa da kaderi çözme üzerine dayalı ve sezgisel motivasyonu bütünleştiriyor. Hint’liler insan ömrünü 120 yıla bölmüşler ve 120 yılıda gezegen dasa evrelerine. Dasa sistemleri son derece önemlidir. Kadersel olaylar bu dasa evrelerinde başımıza gelir. Her birey doğduğu anda gökyüzünde Ay’ın bulunduğu takımyıldızının yönetici gezegeni etkisinde dünyaya merhaba der. Bazı hayatlar doğum anında ki Ay yerleşimi mahiyetinde zordur. Bazıları ise masal gibi. Dünyevi değerler içerisinde

yaşarken ben deselerdi ki; Madde aleminden uzaklaşıp, manevi aleme geçiş yapacak ve yolunuza buradan devam edeceksiniz. Asla inanmazdım çünkü ben paraya yön veren bir iş kadınıydım. İçerisinden geçmek de olduğum 2010 yılında başlayan Ketu dasadır sebep astrolog olmama. Ketu 7 yıllık zaman dilimidir. Ketu rahmani bir enerjidir ve benim ona, onun da bana hizmet edebilmesi için kendimi maddi alemden soyutlayıp, insanlara yardım ederek manevi zenginlik kazanmam gerekliydi. Bu noktaya ulaşıp, çözünceye kadar Ketu’nun çok zararını gördüm. Bir tarihten sonra Ketu’yu yönetmeyi ben öğrendim. Cehennem ateşiyle kavrulurken, görmedim gül kokulu cennetleri, mavi düşlerde, yeşil baharlar için yalvardım Allah’a. Kalbimle aşka meydan okudum. Sürüklendikçe yerlerde içimin en arsız duygularından, arlı bir kadın olmayı öğrendim, kuyunun dibinde.

Ketu’da okurlarınıza ne gibi bilgiler aktarıyorsunuz? Ketu isimli kitabımın ismi her ne kadar Ketu olsa da içerisindeki bilgiler Hint astrolojisi adına Hint terminolojisinde kullanılan ana konu başlıklarıdır. İsmi ise o 7 yıllık süreci taçlandırmak içindir. Türkiye’de ne yazık ki Hint astrolojisi adına yalın bir dille yazılmış kitap, kaynak bulmak son derece zor. Sankritçe terimleri kullandığınızda yazılanlar insanlara itici geliyor. Anlamanız gerekenler anlamsızlaşıyor. Ketu anlaşılır ve sade daha çok kader olgusu içeren bir kitaptır. Her insan ana rahminden doğum anına kadar bir yıldızın tesiri altında dünyaya gelir ve diğer yıldızlardan karakteristik ve fiziksel etki alırlar. Bu konuya ısrarla değinmek istiyorum. Doğum anında hangi yıldız derece bazında baskın ise insan en çok onun etkisinde doğar. Doğum anında Rasi haritanıza en yüksek boylam değerinde yerleşen gezegen içinizdeki şeytan ve melek tasvirindedir. Doğum haritaları ve doğum saatlerini bilenler iyi bir yorumcudan danışmanlık alarak geleceklerini o bilgiler ışığında şekillendirebilirler. Danışanlarınıza ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Astrologlar astrolojik işaretleri önceden okumanın, olumsuz etki yaratacağını öngördükleri şeylerden bazılarını engelleyebileceklerini ya da en azından kendilerini


bunların sonuçlarına ruhsal olarak hazırlayabileceklerini savunurlar. Çünkü yıldızlar yol gösterici ve bu Kuran’ı Kerim’de de bir çok ayetle açıklanmıştır. Yıldız ilmi gerçekte derin bilgilerle birlikte bir öngörü tekniğidir. İşinin ehli bir astrolog size tüm olumsuzluk ve olumlu süreçleri dilinin döndüğünce yorumlar. Bir de mutlak yaratıcının yarattığı kader vardır ki hayat onunla şekillenir. Astrolog olan kişi psikolog değildir. Astrolog olan kişi zor zamanın ne zaman geçeceğini görebilen kişidir. Öngörü, gelecekteki olayların sanki şu anda gerçekleşiyorlarmış gibi tecrübe edilmelerini sağlayarak, ruhu duruma alıştırır, sakinleştirir ve yaşanacakları sükunet ve metanetle karşılamaya hazırlar bireyi zira Jyotich ışığa ulaştırır. Her şeyden önce ruh o bedene neden girmiştir. Tekamülü nerededir? Yürümesi gereken yol hangisidir? Hangi olumsuz özelliklerini törpülerse hayatı daha kolay hale gelir ya da hangi konular da deneyimleri ağır olacaktır? Gibi donelere çok net ulaşabiliyorum. Astrolojik öngörü, insanı bilgeliğe taşıyan meziyetlerden biri olarak görülmeli. Astroloji teknik terimlerin datası olsa da zegisel donanımınız yoksa bir yerde takılı kalıyorsunuz. Bize kısaca Hint astrolojisinden bahseder misiniz? Kayıtları 5000 yıl öncesine giden Hint Astrolojisi belirli bir geleneğe dayanır. Hint Astrolojisi, Veda’lar ile bağlantılıdır. Hayat, ruh dünyaya gelir gelmez, bireyin gelişiminin üzerine kurulu bir döngüdür. Hint Astrolojisi bize bu döngü içerisinde yeteneklerimizi ortaya çıkartabilmemiz, geçmişte yaşanan ve günümüze kadar süren etkileri düzeltebilmemiz, kördüğüm olduğumuz, tıkandığımız konuları, daha doğrusu geleceğimizi nasıl bir şekilde kuracağımızı bize gösteren ışık dolu aynadır. Hint, Karma astrolojisidir. Sağlık, para, gelecek, aşk hayatı ile yaşanacak gelişmeler, enerjimizin nasıl yönlendirildiği ile ilgili olarak yüzyıllar önce kullanılan, önemli teknikler ile gelecekte neler yaşanacağı konusunda bilgi sahibi olunmasını sağlar. Astrolojide buna “öngörü” denilmektedir. 2018 yılında gökyüzü olayları hayatımızı genel anlamda nasıl etkileyecek? Bu yıl 5 tutulma gerçekleşecek. Sırası ile; 31 Ocak 2018 Türkiye saati ile 16:30 itibariyle Yengeç burcunda

Aslesha Nakshatra da tam Ay Tutulması gerçekleşecek. 15 Şubat 2018 Türkiye saati ile 23:52 Kova burcunda Dhanistha Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. 13 Temmuz 2018 Türkiye saati ile 06:01 de İkizler burcunda Punarvasu Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. 27 Temmuz 2018 Türkiye saati ile 23:22 de Oğlak burcunda Srawana Nakshatra da tam Ay Tutulması gerçekleşecek. 11 Ağustos 2018 Türkiye saati ile 12:47 ile Yengeç burcunda Aslesha Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. Tutulmalar hem Batı hem Vedik jargonunda insanlığın gelişimi hem global hem bireysel enerjiler kapsamında oldukça önemlidir. Her tutulma zamanında enerjiyi detaylandırarak yazacağım. Fakat Ay tutulmaların etkisi 6 aylık süreçler de hissedilirken, Güneş tutulmaları tutulma derecesi ile paralel yıllar bazına yayılabilir. Ay ya da Güneş tutulmaları hayatımızda nasıl bir rol oynar? Kimilerinin basit olarak gördüğü bu doğa olayı, astrolojik açıdan bakıldığında her zaman yeniliklerin temeli olarak görülmüştür. Tutulmaların takip edildiği süreçte gerek kişinin yaşamında, gerekse ülkeler bazında bazı olağanüstü durumlar göze çarpar. Tarihte süregelen önemli olayların öncesi her zaman bir tutulmaya rastlamıştır. Sizce bu bir tesadüf müdür? Tutulmaların sarsıcı etkileri vardır. Bu etkiler, bizi daha da olgunlaştırmak için gerekli önemli olayları meydana getiren aracılarıdır. Aslında tutulmaları kötü nitelikli olarak adlandırmak zordur. Kötü nitelikli tabir edilen, acı verici ve zor durumları oluşturan tutulmalar bile aslında bize bir şeyler öğretmek, kazandırmak için meydana gelirler. Her zaman alınması gereken bir ders, ilerleyecek bir yol, bittiği için kendimizi kötü hissetsek de yerine gelecek yenisi ile daha iyi konuma gelmemizin mümkün olacağı bir süreç bu enerji ile açığa çıkar. Satürn Lagna ve Ay konumlarından itibaren Sadesati, Kandaka ve Asthama Satürn yaşayan Yay-Başak-Balık-İkizler ve Boğa bireylerini etkileyecek. Yeni yıl ilerlemeye başladığında Retrolar vuku bulacak. Satürn, Jüpiter, Merkür, Mars ve Venüs derken bir bakmışsınız yılın sonuna gelmişiz. Retro enerji ile yeni bir yıla başlamamak ise olumlu

anlamda kabul edilmelidir. Jüpiter erkeksi enerj iyidir retroya döndüğünde, kadın haritalarında karmik ilişkilerin, karmik hesaplaşmalarına sebebiyet verebilir. 2018 yılında bakalım kimlerin egosu şişecek? Kimler balon misali sönecek? İyiyse geçmiş yaşam deneyimleriniz, yakmadıysanız kimseciklerin canını, almadıysanız ‘’ah’’ sınavınız kolay olacaktır emin olunuz. Lagna ve Ay konumu Yengeç-OğlakTerazi-Koç olan bireyler kadersel dönüşüm ve değişimin rüzgarlarına direnemeyeceklerdir. Bir çok evlilik gerçekleşecekken, bir çok evlilik bitecektir. Satürn ve Ay Düğümleri yaşamda unutulmayacak derselere imza atarlar. Bireysel anlamda kadersel yaklaşımlar ve oluşumlar içerisinde yer alabiliriz. Öncelikle Satürn Yay teması baskın bir yıla merhaba demenin hem heyecanı hem korkusu hakim üzerimizde. Yay gerginliğinde ki bu enerji ile yüzleşmeye hazırız. Satürn; yöneticisi Jüpiter olan bir evde rahat hareket eder. Enerjiler Nakshatra geçiş anları hariç zorlayıcı yönde olmayacaktır. Hep soruyorsunuz ne gibi zorluklar diye; Kader deyip tevekkül ettiğimiz oluşumlar nelerdir? Kronik rahatsızlık, evliliklerin bitmesi, işten ayrılma, kariyer kaygısı, annebaba-çocuk-eş kaybı, hırsızlıklar, sahtekarlar, dolandırıcılar ve şahsiyetini kaybetmiş şerefsiz bilimum insan görünümlü şeytansı silüetlerin hayatınıza dahil olup ders vermesi vs… Unutamayacağınız ve mutlak suretle ders almanıza vesile olacak her olay Satürn öğretisidir. Yılın 2. yarısın son çeyreğinde ise önemli kabul edilecek T.Jüpiter’in Akrep geçişi yaşanacak. Gezegenlerin geçişleri farklı ev konularını bizlere hissettirirken yaşanılan zorlu yılların ardından inziva ve kabullenme, tevekkül yaklaşımlarını destekleyici yönde enerji ile tanıştırır bizleri… 2018 yılının Ekim ayına kadar şanslı olanlar; Başak, Terazi, Kova, İkizler eksenleri. Akrep geçişinde ise Yengeç, Akrep, Balık,Terazi Ay ve Lagna sahiplerine Jüpiter görünümü ile evren destek verecektir. Satürn enerjisi mi yoksa Jüpiter enerjisi mi baskın gelecek ve zorlukları neye göre göğüsleyecekler orası da Rasi haritalarınızda sav puanlarınızda, Dasa evrelerinizde, Tara yerleşimlerinizde gizli. Bunun içinse bireysel anlamda danışmanlık almalısınız. Yazının tamamını www.mavisehirdergisi.com adresinden okuyabilirsiniz.


Sporcunun maçı kendi lehine çevirebilmesi için bazı kararları alması, bunları eyleme dönüştürmesi ve rakibe üstünlük sağlayabilmek adına bunları kortta uygulayabilmesi için, özgüvene sahip olması gerekmektedir.

ÖZGÜVEN

İzlediğim turnuvalarda maç başlamadan önce her iki tenisçi de ısınmak için korta çıktıklarında iki tenisçiyi de gözlemlerim. Eğer iki tenisçiyi de daha önceden görmemişsem ve tanımıyorsam yani teknik ve taktik anlamda nasıl oldukları hakkında bir bilgim yoksa en çok dikkat ettiğim şey; hangi sporcunun kendisine daha çok güvendiğini gözlemlemek olur.

zgüven, iyi bir tenisçinin sahip olması gereken en önemli özelliklerden birisidir. Çiftler veya karışık çiftler müsabakalarını saymazsak, bir tenisçi maça çıktığında tek başınadır. Verdiği kararlar, aldığı riskler direk sonuca yansıyacağından bu kararları alırken ve uygularken tereddüt etmeden eyleme geçirmesi maçın gidişatında çok büyük bir öneme sahiptir.

Bir sporcu diğerinden daha farklı durur, hangi sporcunun kendine daha çok güvendiğini bir bakışta anlayabilirim. Sporcu duruşuyla, hareketleriyle kendisine olan güvenini hem dışarıdan maçı takip edenlere hem de rakibine belli eder ve çoğunlukla maçın sonunda kazanan taraf kendisine daha çok güvenen taraf olur.

Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com

Ö

Modernizmin dâhi ressamı Ivan Marchuk sergisi Folkart Gallery’de!

İ

ngiliz The Daily Telegraph Gazetesi tarafından “Yaşayan 100 Büyük Dahi” arasında gösterilen Ukraynalı ressam Ivan Marchuk’un eserleri, 9 Mart-20 Mayıs 2018 tarihleri arasında Folkart Gallery’de sergilenecek. 8 Mart gecesi görkemli bir açılış töreni ile özel davetli misafirlerine merhaba diyen Ivan Marchuk’un “Düşsel Detaylar” isimli sergisi

34

20 Mayıs tarihine kadar Folkart Gallery’de sanatseverleri bekliyor olacak.

Ukrayna Büyükelçiliği işbirliğinde, Proje Direktörlüğünü Fahri Özdemir’in, küratörlüğünü ise Coşar Kulaksız’ın üstlendiği “Düşsel Detaylar” isimli sergide 65 eser yer alıyor ve bugüne kadar yapılmış en kapsamlı Ivan Marchuk sergisi olma özelliğini taşıyor.

Mart- 2018

Bir tenis maçında kazanan ve kaybedenin belirlenmesinde bu kadar önemli olan bir özellik için neler yapılması gereklidir? İşte burada ebeveynlere ve antrenörlere çok fazla iş düşüyor. Kendine güvenen bir sporcu yetiştirmek için ebeveynlerin ve antrenörlerin sporcuya karşı tutumu çok önemlidir. Özellikle, küçük yaşlarda sporcuyu birey olarak görmek, ona bazı sorumluluklar ve insiyatifler vermek, soru sormasını ve kendisini ifade etmesini sağlamak, sporcunun kendi kararlarını almasını sağlamak ve bunu desteklemek sporcunun özgüveninin gelişimi açısından oldukça önem taşır. Küçük yaşlarda ebeveynler ve antrenörler tarafından yapılan olumsuz davranış ve tutumlar yüzünden özgüveni eksik biçimde yetişen ve büyüyen sporcular, kortta olduğu kadar özel yaşamlarında da büyük sıkıntılar çekeceklerdir. Bunları sporculara yaşatmamak adına sporcunun kendine olan güvenini sarsacak davranışlardan kaçınmalıyız.


ATÖLYE TAT 4 YAŞINDA! Tam 4 yıldır sizlere hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Taze ve lezzetli

Uzun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 4 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, yeni yılda da yeni lezzetleri ile sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Özel günlerinizde de önceden vereceğiniz siparişlerinizle misafirlerinizi en iyi şekilde ağırlayabilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz. 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060

www.atolyetat.com

Gayrimenkulünüz için; BANA GÜVENİN...

LEVENT SOYDEMİR 0 532 643 62 80 Mavişehir Ofisi

ADRES 2 Gayrimenkul Danışmanlık

Adres: Dudayev Bulvarı 6436 Sk No:119 K:4 Mavişehir Ofis Tel : 0232 362 5858


özel röportaj

Metin Arolat M

etin Arolat 28 Mayıs 1972 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Anne tarafından Çerkez, baba tarafından yedi kuşak İstanbullu ve ondan önceki aile eşrafı Selanik’e dayanıyor.

Metin Arolat’la Murat Aziret sayesinde tanıştım. Sağolsun, selam olsun Murat Ağabeye de buradan. Metin Arolat konuşmayı çok seven bir insan, sor saatlerce anlatır sana. Bir de açık sözlü. Her şeyi sorabiliyorsun. Ben de sordum tabii. Önceden hazırladığım sorular ayrı, bir de röportaj yaparken insanın aklına gelen şeyler oluyor, ya da konusu geliyor sorabiliyorsun. Zamanımız kısıtlı olmasına rağmen uzun uzun anlattı. Keşke kendisiyle herkes tanışabilse... Ondan öğrenilecek inanın çok şey var. Gençleri çok seviyor bir kere. Benimle röportajı kabul etmesinden belli. Ama dudak büzüp fotoğraf çektiren

ve çalışmayan gençleri yanına yaklaştırmıyor. İnsan kendisi için yaşamalı diyor, en büyük felsefesi bu hayatta. Onu tanıdığım için çok şanslı hissediyorum kendimi. Onda öyle güzel hikayeler var ki.. Sabaha kadar anlatsın da dinleyeyim istersiniz. Hayallerinin peşinden gitmesi, İstanbul’a beş parasız gelmesi. Bunları yazarken bile o anlattığı anı yaşıyorum da ağzım açık dinlemiştim. Zaten kiminle röportaj yapsam mutlaka kararlı olmanın önemine değiniyorlar. Ee büyüklerimiz bir şey söylediğine göre vardır bir bildikleri. En kısa zamanda sahnede dinlemeye gideceğim kendisini. Bu keyifli röportajı Mavişehir Dergisi okurları ile buluşturmanın mutluluğunu yaşıyorum. Röportaj: İsmail Gökgez Instagram: isogkgz


www.mavisehirdergisi.com

HAYATTA NEYİ İSTİYORSAN YAPMALISIN

Yaptığınız işle ilgisiz bir bölümde okudunuz. Neden iktisat? İşletme okudum aslında. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde. Neden İşletme bölümünü seçtiniz peki? Oradan başlayalım. Seçmedim aslında. Hatta son tercihimdi. Puanım tuttura tuttura o oldu. Dokuz Eylül Sinema benim girdiğim sene ilk defa puanla aldı ve çok yüksekti puanı. Onun öncesinde yetenek sınavıyla alıyordu. Onu tutturamadım. Ama ben İşletme okurken Sinema Televizyon bölümünün hocalarıyla aramı iyi tuttum ve çevre yaptım kendime. Onların derslerine giriyordum hatta. İkinci sınıf bittiğinde ben daha İşletme’nin bir tane sınavına girmemiştim. O zaman bir yasa çıktı ve sınavlara girmediğim için bizi okuldan kovdular ve tekrar aldılar. Ama kağıt üzerinde oldu yani bizim haberimiz bile yoktu. Ben Güzel Sanatlar’ın sınavına girdim. Birincilikle kazandım. Ağabeyim o sene trafik kazası geçirdi rahmetli

oldu. Ailemizi derinden sarsan bu ölümle birlikte annemler bana dediler ki “oğlum önce okulunu bitir ondan sonra ne yapmak istiyorsan yap” Kafam çok basmıyor benim, işletme rakamlar, sayılar... İşletme okumak bana göre değildi. Ben daha çok Sinema Televizyon’a vurulmuştum. Bayağı sekiz milimlik kamera filimler çekiyoruz, okulun olanaklarından yararlanıyoruz. Güzel Sanatlar ortamına bayıldım. İşletme’de herkes daha analitikti. Ama Güzel Sanatlar’da kitaplar okunuyor, tartışılıyor yani daha açıktı beyinler. Mezun olduktan sonra tekrar girdim sınava. Tekrar kazandım. Çünkü Sinema okumak istiyorum. Bu sefer dediler ki bir fakülteyi bitiren askerlik yapmadan diğer fakülteye kayıt yaptıramıyor. Ben de o zaman siz beni yapmamak için direniyorsunuz ama ben yönetmen olacağım dedim ve atladım İstanbul’a geldim. İstanbul’a geldiğimde o zamanın parasıyla 20 lirayla geldim. Bu sefer annem de babam da pek isteksizlerdi. Nasıl olsa İşletme’yi bitirdin gir bir bankada çalış diyorlardı. Çünkü babam da Mart - 2018

banka müdürüydü. Bankacı da bir babası vardı. Ben istemedim gittim, annemler de hayat senin hayatın bundan sonrası sende dediler. Ben de kendi başıma 20 lirayla geldim. İlk önce ne yapacağımı bilmiyordum. Kimseyi de tanımıyordum İstanbul’da. Bir tane amcamın tutup peşinatını ödediği sonra da başka bir yere geçtiği boş bir ev vardı. Boş dediğim yani içi de bomboş. Hiçbir şey yoktu. Bir tek amcamın kitapları yığılıydı. Battaniye aldım, bakkaldan karton kutular aldım. Kendime yatak yaptım. Geceleri de amcamın kitapları elimde onları karıştırıyorum. Sonra bir arkadaşımla yolda karşılaştım bir gün. Bana bir yapım şirketinden bahsetti. Bir reklam ajansı yapımcı arıyordu kendine. Yönetmen değil de yapımcı ama bir git görüş dedi, adını verdi: Osman Üstündağ. Şans eseri benim o gün okuduğum kitapta Orhan Pamuk’un Cevdet Bey ve Oğulları’ydı. Arkasında da fotoğrafı var Orhan Pamuk’un. Fotoğrafı çekene bakmıştım. O aralar dikkat ediyordum görsel her şeye. Osman Üstündağ yazıyordu. Ajansla görüşmeye 37


gittim. Nerede çalıştığımı sordular. İşletme mezunuyum dedim. Daha önce deneyimin var mı? Yok. Olmaz bize uymaz dediler. Çok yıkıldım, tam çıkarken adamın bir baktım masasının üzerinde Osman Üstündağ yazıyor. Bir flashback oldu bende. “Orhan Pamuk’un kitabının fotoğrafını çeken Osman Üstündağ siz misiniz?” dedim. Adamın bir hoşuna gitti. Benim şansımın döndüğü nokta o Orhan Pamuk’un Cevdet Bey ve Oğulları kitabıdır. Sen ne yapmak istiyorsun dedi. Deneyim kazanmak istiyorum, para vermeseniz de olur dedim. Gülümsedi ve gel dedi. Ama hiç para pul konuşmadık. 6 ay ben o 20 lirayla evden Taksim’e yürüdüm. Mecidiyeköy’den yolda bir tane simit alıyordum kendime. Ajansta da öğlen yemek veriyorlardı. Onlar artık beni tanıdılar. Akşam giderken de bana bir şeyler hazırlıyorlardı. O 20 lirayı sonuna kadar kullandım. Sonra başka bir yere geçtim, artık para kazanıyordum. Birçok reklam filminde çalıştım ajansta. Daha

sonra bir yönetmene asistan oldum ve para kazandım. Cüzi bir paraydı tabii. O zamanlar Bebek’e falan gidip arkadaşlarla denize bakıp hayal kurardık, İstanbul yenilmeyeceğim sana diyerek. Şimdi böyle anlatıyorsunuz ya ağzım açık dinliyorum. İnanılmaz bir başarı öyküsü. Böyle anlatınca başarı öyküsü ama tabii çok zorluklar yaşadım. Çoğu kişinin cesaret edemeyeceği bir şekilde hayat yaşadığımı düşünüyorum. Ben hayalimin peşinden gittim. Çoğu insanın böyle bir cesareti olmaz. Peki ya bu yurtdışında eğitim almanız hangi ara oluyor? Asistanlığa başladıktan iki sene sonra baktım dil problemi yaşıyorum. İngilizcem var ama daha iyi yapmam lazım. Annemlerden borç almıştım uçak parasını. Cebimde sadece 300 dolar falan vardı. O zaman dünyaya bakışım şuydu; yola çıkayım nasıl

olsa bir yolunu bulur hallederim” şeklindeydi. Neyse bana öğrenci vizesi verdiler gittim bir okula. Ama okulun kayıt parası var. Bir müddet çalıştım. Sonra okula başladım. Ne iş yaptınız ki orada? Kaçak işlerde çalışanların yaptığı bütün işleri yaptım. Benzincilik, pizzacıda servis yaptım. Seven Eleven vardı, orada gece 02:00 ile 04:00 arası çalışıyordum. Amerika’da okulu bitirmedim aslında. İki sene okudum. Bir sene 7 ay. Aslında kalacaktım ama o arada İnterstar Türkiye’nin ilk özel televizyonu kuruluyordu ve benim Amerika’ya gitmeden önce çalıştığım şirketteki bir tanıdığım oranın reklam bölümünün genel müdürü olmuştu. O bana telefon etti ve dedi ki Metin Türkiye’ye geri dönüyorsun ilk özel televizyon kuruluyor, benim ekibimde olmanı istiyorum. Türkiye için büyük bir adımdı tabii özel televizyon. Geldiğimde hazır bir televizyonda başlayacağım diye düşünüyordum.

NE K ADAR HIRSA GİRERSEN GİR, SONUN TOPR AK

38

Mart- 2018


www.mavisehirdergisi.com

Şarkıcılıkta bugün geldiğiniz noktada amaçlarınıza ulaşabildiniz mi? Şarkıcılıkla ilgili benim çok büyük amaçlarım hiç olmadı. Ben arada şarkı söylemek istiyorum, bütün amacım bu. Şarkı söylüyorum ve hayatımı renkli bir biçimde geçirmek istiyorum. Göz önünde olmayan bir iş yapsaydım ve bana deselerdi ki “bak işte komşunun oğlu Mehmet gitti uğraştı Amerika’da da ailesinden hiç para almadı, İstanbul’a gitti yönetmen olacağım dedi ve başardı aynı zamanda da şarkı söylemek istiyordu onu da yaptı” denseydi çok gıptayla bakabilirdim. Benim hayata bakışım bu. Hırsla ben şarkıcıyım, en iyi şarkıları ben söylerim aa ben yönetmenim en iyi filmleri ben çekerim gibi düşüncelerim hiç olmadı. Ne kadar hırsa girersen gir, sonun toprak.

O zamana kadar bir tek TRT’yi biliyoruz. Geldim, geldiğimde köhne bir bina tutmuşlar ve daha kablolar falan çekiliyor. Bize bu makinaları oraya taşı bu makinaları buraya taşı diye söylüyorlardı. Öyle bir dönem geçirdik. Sonra yayınlar başladı. Yayınlar başladığında genç yönetmen adayı olarak orada bir takım programlar çekmiştik. “Star Galaksi” vesaire. Gençlik programları. Bir de şöyle bir havam olmuştu. Amerika’dan geldi bu diyorlardı bana. Bir buçuk sene kalmıştım ama gerçekten oralı olmuştum ben. Yalnız şunu söylemek istiyorum sizde deli cesareti varmış. Ben sizin yaptığınızı hayatta yapamam. Bugün olsa yine yapamam, göze alamam o kadarını. Cesaretli bir insansınızdır değil mi? Cesaretliyimdir. Eskiden daha cesaretliydim. Aidiyet duygusu daha fazla oluyor bir yaştan sonra. Şimdi mesela bu yaşta sıfırdan başlamayı düşünmem. Ama o zaman kaybedeceğim hiçbir şey yoktu. En fazla İzmir’e geri döner, ailemin dediği gibi müfettişlik sınavlarına girerdim. 1995’te ilk albümünüz çıktı. Arada çok kısa bir zaman var. O süreçte nasıl albüm çıkardınız merak ettim açıkçası? İnterstar’dan sonra Kanal6 diye bir kanalda çalıştım. İnterstarın ortaklarından Turgut Özal’ın oğlu açmıştı. Reklam bölümüne tekrar geçmeden önce orada da çalıştım. Neydi programın adı hatırlamıyorum. Bir programa klip çekiyorduk ama klipler o zaman sürekli yayınlanan bir şey değildi. Sadece o programda yayınlanacaktı. Tarkan’ın “Kimdi” diye bir şarkısı var. O zaman Tarkan henüz çok büyük bir patlama yaşamamıştı. Bilinmiyordu, sevilmeye yeni başlanmıştı. Kimdi’nin klibini benim çekmem istendi. Tarkan’la ve plakçısı Mehmet Söğütoğlu’yla çok yakın arkadaş olduk. Ben İşletme okurken bir okul grubumuz vardı: müzik grubu, kendimiz çalıp kendimiz söylerdik. O zaman yaptığımız birkaç şarkıyı Mehmet’e dinlettim. O beğenmişti, aa gel albüm yapalım dedi. 6 ay sonra albümüm çıkmıştı. Şarkıların 4-5 tanesi hazırdı. Biraz şansta

Albüm satışları nasıl sizce? Bu devirde albüm yapmak akıl işi mi? 90’larda en kötü albüm bir milyon satıyordu, en kötüsünden bahsediyorum. Şimdi iyi de yapsan kötü de yapsan insanlar almıyor. Albümleri internetten indiriyorlar, Youtube’dan seyrediyorlar. Dolayısıyla da satışta iyi olmak diye bir şey yok, hepsi kötü. vardı. O dönemdeki şansıma inanırım bak. Mehmet’le o an tanışmasam şimdi işin müzik tarafında olmayadabilirdim. Sizin istediğiniz şey, hayaliniz yönetmenlikti. Şarkıcılık, albüm çıkarmak nereden çıktı? Ağabeyimi kaybettikten sonra şöyle bir felsefe geliştirdim. Hayatta neyi istiyorsan yapmalısın. Çünkü ertesi gün yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum. Bir kaza geçirebilirim ölürüm ve biter. Ağabeyimin de birçok istekleri vardı. Mesela yat, tekne turizmi istiyordu aynı zamanda kitap yazmak istiyordu. Ben de okuldayken şarkı söylüyordum ve sinema televizyon bölümünün derslerine giriyordum. İki tane sevdiğim iş vardı. İkisini bir arada yapabilme şansım oldu ve yaptım. Birini seçip öbürüne sırtımı dönmedim. Mart - 2018

Peki siz neler dinlersiniz? Hala Sezen Aksu’nun eski şarkılarına bayılırım. O şarkıların bu kadar hayatıma kitleneceğini ummuyordum. Mesela ‘Gülümse’ albümü, hala en sevdiğim albümdür. Önüne geçemiyor hiçbir şarkı ama tabii o albümle yaşadığım şeylerin de etkisi büyüktür. Şarkılar sende yaşadığın dönemde izler bırakıyor. Halil Sezai’yi çok seviyorum. Şarkı anlatış biçimini duygusunu seviyorum. Ajda Pekkan’ı çok severim. İnsan olarak da severim Ajda’yı. Hemen hemen herkesi dinliyorum ama yeni çıkan arkadaşlar için şöyle düşünüyorum-kimseye de haksızlık yapmak istemem herkesin emek verdiğini biliyorum-şarkı sözleri basitleştikçe benim ruhum ağırlaştı galiba. O ağır ruha daha felsefik şarkılar gerekiyor. Çok anlamsız, sakız sözleri sevmiyorum. Şarkılar da biraz ona dönmeye başladığı için yeni 39


Anmayı seviyoruz ya sevdiklerimizi öyle olunca da keşke ölmeseydi diyorsun. Ablam, ben ve annem çok yapıştık birbirimize. Onlar İzmir’de oturuyor, ben İstanbul’da oturuyorum ama annem hala telefonda “geç yatma, terleme” gibi şeyler söylüyor. Sonra ablamın çocukları oldu, yeğenlerim. Onlar da benim küçük aileme dahil oldular, o yüzden önceliğim ailem.

insanlar da buradan kazandıkları için öyle şarkılar yapıyorlar, onlar da bana hitap etmiyor. Ben sizin en çok “Sarı Saçların” şarkınızı seviyorum. Siz şarkılarınız arasında en çok hangisini seviyorsunuz? Ayrım yapabiliyor musunuz? Yapıyorum, “Yine Bir Başıma’yı çok severim, “Hata Bende’yi severim. Bu ikisini çok fazla ayıramıyorum. Tarkan’la bir ara çok sıkı fıkıymışsınız. Şimdi nasıl gidiyor dostluğunuz? Şimdi biraz daha kopuğuz. Gözden uzak olunca gönülden de ırak oluyor. Ayla Çelik’le nasıl gidiyor? İyi gidiyor. Ben sahneye çıktığımda o gelir genelde ya da o sahneye çıktığında ben giderim. Ayla benim 4-5 sene backvokalim oldu hatta Murat’la beraber. Dolayısıyla da ben artık klip arada bir çeken bir adamsam, backvokalime vefa borcumu ödemem gerekiyordu. Ama ona dedim ki bir tane klip çekeceğim ve Bağdat’a çekmek istiyorum. O da ama ben Bağdat’la çıkmak istemiyorum dedi. Bayağı bir kapıştık. “Aşk Şarkıları” dedi tamam dedim ama gönlüm Bağdat’taydı. Onun için de Bağdat’ı ben çekmedim. 24 saat beraberiz. Bugün Çeşme’de olmasa kesin bu röportaj sırasında yanımda olurdu. O gitti ev darmadağın :) 40

Gençleri seviyor musunuz? Umutlu musunuz? Tabii ki umutluyum. Facebook’tan biri bana mesaj attı şuradan mezunum, yönetmen olmak istiyorum, yapabileceğim her şeyi yaptım artık size buradan ulaşmayı deniyorum gibi şeyler yazmış, İsmi Ece. Bunun gibi de çok mesaj alırım. Şarkı sözü yazanlar, bestem var diyenler, yardım et diyenler. Ben de onların profillerine girerim. Yani saçını tarayışından, neyden eğleniyor, fotoğraflarını inceleyerek hayata bakışını anlamaya çalışırım. Ece’nin profiline girdiğimde kendi kendine filimler çektiğini, arkadaşlarıyla toplanıp, evdeki ışıklarla bir şeyler yapmaya çalıştıklarını gördüm. Dudak büzüp de boş boş bakan tiplerden değildi. Böyle gençleri seviyorum. Ece’yi aldım şu anda piyasanın en iyi asistanlarından biri oldu ve hatta kendi çektiği bir filmle Cannes’da kısa film yarışmasının ön elemesini kazandı. Mesela onun hayatına etkim olabildi ama Ece de dudak büküp fotoğraf atsaydı hiç ilgilenmezdim. Hayatta öncelikleriniz neler? Ailem, vücudumda hepsinin adları dövme olarak kayıtlı. Çünkü kayıp verdik aileden, ağabeyim gitti, arkasından babam gitti. Zaten çok bağlıydık, çok mutlu bir aileydik. Ailenin ortasına bomba atılmış gibi oldu ve herkesin bir tarafı koptu, herkes üzüldü. Acılı bir aile olduk. Mart- 2018

Acı demişken... Acılarınızdan ders alır mısınız? Bir şeyler öğretir mi size? Buna inanır mısınız? Acı, insana en iyi öğretmen. Diyorum ya işte ağabeyim öldü, benim hayata bakış açım değişti. Başkaları için yaşamamak oldu. Onlar istiyor diye şarkı yapmayacağım, onlar istiyor diye yaşamayacağım. Ben istiyorsam yapacağım bir şeyleri. Asla şunu yapmam asla bunu yapmam gibi cümleleriniz var mıdır? Metin Arolat büyük konuşur mu? Hayır, konuşmam. Büyük konuşmak değil, asla yapmayacağım şey yok benim. Gerekiyorsa bir şeyi yapmam gerektiği için yaparım. Birilerine yardım etmem gerekiyorsa ederim. Balık tutarak yaşamam gerekiyorsa balık tutarım. Şükretmenin sizin hayatınızdaki yeri nedir? Sürekli şükreder misiniz? Sürekli şükrederim. O gün bile şükrediyordum. Yine olsa yine aynı zorlukları yaşamak isterim. Gülşen’in Bangır Bangır klibini siz çektiniz. Çalıntı da dediler? Her klibe çalıntı diyorlar zaten. Her başarılı işe çalıntı diyorlar ama evet çaldım. Çaldığım şey yine kendi klibimdi. 90’larda çektiğim “Psikoloji” klibini seyrederlerse aslında aynı duyguda çekilmiş bir klip olduğunu fark ederler. Siz dediniz ya “her başarılı işe çalıntı” diyorlar. Ben özellikle buradan ilerlemek istiyorum. Çok büyük bir fırsat buldum sonuçta yönetmensiniz. Sizden iyi kimse cevaplayamaz bu soruyu. Çünkü hayatım boyunca hep merak


www.mavisehirdergisi.com

ettiğim şeyler oldu bu konuda. Tamam, sanat her gün yenilenen bir şey ama insanlar neden “bu şarkı şuradan alıntı, bu klip buradan çalıntı” diyorlar? Sonuçta motorun üzerindeki bir klibi binlerce şarkıcı çekmiştir zaten. Bence sanatın nasıl yapıldığını bilmeyen insanlar eleştiri yapıyor. Sanat sanattan etkilenir. O zaman kimse motorun üzerinde klip çekmesin. Herhangi bir sanatın başlama noktası öbür sanatın aynı dalda yapılmış farklı bir versiyonudur. Bunu bildikten sonra kimse dert etmesin. Kliplerin altına yazılan yorumları takip ediyor musunuz? Eskiden ederdim artık hiç okumuyorum. Artık Instagram hesabımda bile ne yazıldığına bakmıyorum. Sizin çok çılgın pozlarınız var. Hep böyle pozitif misinizdir yapı olarak? Pozitifimdir. Peki üzüldüğünüz zamanlar? Üzüldüğüm zamanları İnstagram’a yüklemiyorum. Yalnız kalmayı tercih ederim. Hiç belli etmeden ağlarım. Bir şeye üzüldüysem insanın doğal göstereceği reaksiyonları gösteriyorum. Ama onu dışarı taşımayı çok fazla sevmiyorum.

Reklam çekimi mi zor, klip çekimi mi? Reklam çekimi daha zor çünkü hem daha kısa anlattığı için hem de senin üstünde bir ajans, ajansın üstünde bir müşteri ve sanat yönetmenleri olduğu için. Çok daha profesyonel bir ortam. Çekilen her şey önceden kare kare çizilmiş, o insanın ne giyeceği önceden kararlaştırılmış, saçının nasıl yapılacağı, konuşma biçiminin ne olacağı provalarla belirlenmiş. Bir kere 30 saniyelik gördüğün reklam filmlerine harcanan bütçe 4 dakikalık bir klibe harcanan bütçenin 10 katı. Bir bütçe var ortada, dolayısıyla o bütçenin hakkını vermek zorundasın, hata yapamazsın. O süreci bilmeyen birisi olarak neler oluyor bana anlatır mısınız? Önce film çekilene kadar 3 gurup var. Bir müşteri, reklam ajansıyla anlaşıyor reklam ajansı da onların stratejisini belirliyor, nasıl bir film çekeceklerine dair bir takım senaryolar sunuyor, müşteriyle ortak bir senaryoya karar verdiklerinde bu yapım şirketiyle mi çalışsak bu yönetmenle mi çalışsak dönemi geliyor. Dolayısıyla yönetmene senaryo gelmiş oluyor, senaryo geliyor tabii ancak yönetmenden şunu bekliyorlar biz seni seçtik yönetmen olarak çünkü sen renkleri

iyi kullanan birisin ve biz öyle renkler istiyoruz. Dolayısıyla sendendirectortouch-dedikleri yönetmen dokunuşu istiyorlar. Yönetmen de kafasında o senaryoyu nasıl yorumladığına dair bir tretman yazıyor. Bilmem kaç sayfadan oluşan ve resimlerle desteklenen bir dosya hazırlayıp, sunuyorsun. Klip çekerken nelere dikkat edersiniz? Özellikle dikkat ettiğiniz şeyler var mı? Benim bir çerçevem vardır. Ekrana baktığım zaman hep hataları görürüm. İlk önce hataları görürüm ve bu sinir bozucu olabilir bazen. O bir saç teli de olabilir, kimsenin fark etmediği fluda gözükse bile etiketi ters dönmüş bir şey de olabilir. Yaptığım iş hata kabul etmeyen bir iş. Bu yüzden ilk önce güzele bakmam ters olan şeylere bakarım. Baktığımda da çeşitli dengelerim vardır benim, çerçeve dengelerim. Kaprisli ünlülerle mutlaka karşılaşmışsınızdır. Nasıl tepki gösterirsiniz mesela onlara? Ya da tepki gösterir misiniz? Ben niye çok fazla klip çekmiyorum sanıyorsun? Kimsenin kaprisini çekecek halim olmadığı için. Dolayısıyla da klibini çektiklerim hep arkadaşlarımdır. Arkadaşım

Ben sizin yönetmen olduğunuzu biliyordum ama reklam yönetmeni olduğunuzu bilmiyordum, klip sanıyordum. Çoğu kez reklamlara ağzım açık bakarak bunu da mı Metin Arolat çekmiş dedim. Evet, klip çok az ama binin üzerinde reklam filmim var. Zevk alıyorsunuz değil mi reklam filmi çekmekten? Çok seviyorum. Ben İşletme okurken bir arkadaşımın babası reklam yönetmeniydi. İzmir’de çekim yapıyorlardı beni setine götürmüştü ve ben o gün oradan ayrılmak istemedim. Yönetmen şu şöyle olsun diyor, oyuncular önünde el pençe divan duruyor, ışıkçılar, setçiler... Böyle harika bir dünyaydı. Bayıldım o atmosfere, işte o ben oldum. Mart - 2018

41


olmadan klip çektiğim insan yoktur. Arkadaşlarım da bana kapris yapmaz zaten. Gülşen, Candan Erçetin, Hadise sadece birkaçı, ünlülerle çalışmak nasıl bir şey? Mesela Hadise, Hadise mi gerçekten? Hadise, evet gerçekten gözüktüğü gibi. Yarışmada gördüğün neyse Hadise o. Çok sıcak ve çok eğlenceli. Profesyonel bir tanışıklığımız var setlerden. Gülşen tabii daha yakın arkadaşım. Ozan Çolakoğlu çok daha yakın arkadaşım. Ama Ebru Gündeş mesela çok çok yakın arkadaşım :) Nereden geliyor bu Ebru Gündeş arkadaşlığı? Çok enteresan bir yerden geliyor. Bir dönem çok hayranıydım ben onun. Ben müzik yapmaya başladığımda ilk karşılaştığımızda hani olur ya böyle birine dostça dersin. Öyle bir kısa zaman geçirdik. Daha sonra ben bir küçük ameliyat geçirdim, apandis gibi bir şey yani. Kimse de bilmez. Hastanede yatarken bir gün telefon çaldı. Ebru Gündeş duymuş, hastanenin telefonunu bulmuş beni arıyor “Sen iyi misin yapabileceğim bir şey var mı?” dedi. O gün dedim ki bu kadın iyi bir kadın. Çünkü aramak zorunda değil. Peşine düşüyor, hastane numarasını buluyor, yardımcı olmak istiyor. Bu hareketi çok hoşuma gitti ve cidden çok sevindim ben. Kötü gün dostu olmak böyle bir şey olsa gerek. Ego var mı sizde ego? Egoyu çevrendekilere kötü davranma olarak görüyorsan böyle bir şey yok. Ama insanlara hissettirmeden benim istediğim şekilde hayatımı sürmem için gerekli olan şartları sağlarım. Her insanın vardır bir felsefesi, sizinki ne? Benim felsefem şu: hayatını güzel yaşa. Sporla aranız nasıl? Kötü. Arada bir yapıyorum. Aletlerim var işte kendimi gaza getirip almıştım zamanında. Bazen de hırslanıyorum 3-5 ay durmadan spor yaptığım zamanlar oluyor. 42

Düşmanlarınızla ilgilenir misiniz? Umurunuzdalar mı? Düşmanına yakın ol lafına inanırım. Düşmanınla yakın olmalısın ki önceden planları sezebilesin.

Hikayeler yazıyormuşsunuz. Kitap yazmayı, onları toplamayı ya da internette yayınlamayı düşünmüyor musunuz? Hayır.

Yemekle aranız nasıl? Yemeyi sevenlerden misiniz yoksa yapmayı mı? Yemek yapmayı hiç bilmem, hiç sevmem.

Röportajı bitirmeden önce gençken aldığınız “Altın Aslan Ödülü”nü konuşmak istiyorum ben. Biraz bahseder misiniz? İlk çektiğim reklam filmiydi. O zaman durumun önemini yeterince anlayamadım çünkü daha önce Türkiye’den hiç kimse o ödülü almamıştı. Ben Altın Aslan Ödülü’nün ne olduğunu bile bilmiyordum. Aldık dediklerinde “hıı ne ki o?” falan oldum. Oysa ki önemli bir ödülmüş, sonradan öğrendim. Hele şimdi aynı ödülü almış olsam oo bayrak bile sallarım :)

Hangi burçsunuz? İnanır mısınız burçlara? İkizler burcuyum. Hiç inanmam. Atıyorum ikizler burcu değişikliği sever de akrep burcu sevmez mi yani? Ben bunun bir bilim olduğuna da inanmıyorum. Hayvan sevginden bahsetmek istiyorum ben. Nereden geliyor? Kızlarım, kızım diye severim. Küçükken insan eve kedi bulur getirir ve bir anne vardır asla bu evde bunları istemiyorum diye sitem eden. Annemin bu baskısı yüzünden ne zaman ki yalnız yaşamaya başladım hemen kedi köpek ne varsa topladım. Ben bir de muzur bir çocuktum yılan da bulup getiriyordum, kaplumbağa getiriyordum, fare buluyordum. Dolayısıyla annemin tepkisi normaldi. Bir kere bir yılan bulmuştum, Ayvalık’ta oturuyorduk o zaman. Aldım yılanı bir cam fanusa koydum atamadık o gün. Ertesi gün baktık ki yılan yok, sonra annem evin her tarafına süt koydu süte gelirmiş yılan diye. Böyle hep diken üstünde yaşamıştık.

Karşınızda genç bir zihin var. Neler söylemek istersiniz? Şunu öğütlüyorum, bol bol okuyun. Ama internetten okumayın. Sadece kitap okumaktan bahsetmiyorum. Çeşitli araştırmaları, makaleleri okuyun. İnternete bağımlı kalmayın, kaynağı belli şeyleri okuyun. Dudak büzerek poz vermeyin evladım ve hayatı ciddiye alın. Çünkü gençlik geçmişte kalıveriyor. Sonra o gençlik süresince doğru düzgün işler yapmadıysan donabiliyorsun, sen donma. Hayat boyunca enerjini kaybetmemen dileğiyle..

Bu konudan bahsetmezsem olmaz. Aşırı ilgimi çekti, Mevlana’nın 24. kuşaktan torunusunuz, çok şaşırdım. 24. kuşak olunca pek de önemsemiyorsun. Hele dedeniz... Çok ünlü bir şairmiş: “Ali Mümtaz Arolat” Güzeldir dedemin şiirleri. Babamın da çok güzel şiir kitapları var. Dedemin babası da “Hasan İzzet Paşa” o da komutan.

İsmail Gökgez - Metin Arolat Mart- 2018


K işiye ö zel tasa rımlar, içinizi ısıt an detay lar ve hayatınız ı kolayla ştıran lüks ürü nlerle ya şa m alanların ıza değe r katıyoru z.

Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı/Karşıyaka Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 ayazakinmobilya ayazakinmobilya www.ayazakin.com



www.mavisehirdergisi.com

Çanakkale Gezici Müzesi MaviBahçe’de!

M

aviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde açılan 103. Yıl Savaş Malzemeleri Müzesi büyük ilgi gördü. Çanakkale Müzesi Genel Koordinatörü Cengiz Yürükaslan, “Amacımız Çanakkale’yi anlatmak, oraya gidip görme fırsatı olmayanlara bu fırsatı sunmak. Sergimizde bin parçalık malzeme var” dedi. “Çanakkale ruhunu MaviBahçe’de hissedin” sloganıyla yola çıkan sergi, 12 Mart Pazartesi gününe kadar ziyaretçilere açıktı. Yürükaslan ‘Gezici Müze’ ile ilgili detaylar aktardı. Yürükaslan, “7 senedir

tüm Türkiye çapında Çanakkale’yi dolaştırıyoruz. Çanakkale’ye gidip göremeyen özellikle öğrenciler için büyük bir kültür programı sunuyoruz. Amacımız Çanakkale’yi anlatmak. Bugüne kadar 10 milyona yakın öğrenciyi Çanakkale’ye götürdük. Bu sene hedefimiz Doğu Anadolu’ydu, savaştan dolayı iptal oldu. Geçen sene de MaviBahçe’ye gelmiştik, ikinci defa çok istek alan bölgelere tekrar gidebiliyoruz. Nereye gitsek oranın en büyük, en gözde kültürel özelliği oluyor. Bunun içinde rekor kıran var normal olan var ama mutlaka ilgi ve alaka görüyoruz” şeklinde konuştu.

Mart - 2018

45


Fotoğraf: freepik.com

Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr

HORMONLU MUTLULUKLAR

İ

nsanoğlu yalan dinlemeyi çok sever. Kendisini kandırmaya meyillidir her zaman insan. Duyması gerekeni değil, duymak istediğini işitir kulaklar… Görmesi gerekeni değil, görmek istediğini görür gözler. Olmasını dilediğini, olana… Hayal ettiğini, gerçeğe tercih eder. Gerçeğin yüzü soğuktur. Hayal maskesinin sahte sıcaklığı cezbeder insanı. Kızar hatta kendisini gördüğü rüyadan uyandırana… ***

Antideprasanlar neden bugün çekirdek, nohut gibi tüketilir hale geldi? Hiç düşündünüz mü? Hiçbir sonuç, sebepsiz değil. Arz talep dengesinin bir sonucu bu. İnsanların kendilerini kandırma ihtiyaçlarının... Hormonlu mutluluklara bağımlılığın neticesi… ***

46

Devekuşu misali yaşamayı seviyor insan. Kafasını kuma gömüp, kendisini gerçeklerden soyutlamaya çabalıyor. Hayal ettiği bir dünya yaratıp, suni mutlulukların peşinde koşuyor. Ve bu yalan dünyaya kendisini ulaştıracak sahte rehberlerin peşine düşüyor. *** Antidepresandan beklenen etki, sosyal medyaya da sirayet etti. Devekuşunun kafasını gömdüğü toprak yığını halini aldı sosyal medya. Özellikle de sosyal medyada paylaşılan özlü sözler adeta masal kitaplarından fırlamış gibi… Alice harikalar diyarında sanki… İnsanı “gerçek”ten koparan, hayali bir dünyaya hapseden sözler… Bir romantizm manifestosu adeta. Antideprasan misali… *** Örnek mi? “All you need is love”, yani yegâne ihtiyaç duyduğun şey sevgi yaklaşımı… Mart- 2018

Söylemesi çok kolay da, ne kadar gerçek? Adam gırtlağına kadar borca battıysa, evinin kirasını ödeyemiyorsa tüm hücrelerinden sevgi fışkırsa neye yarar? Ya da ciddi bir hastalıkla boğuşan birisine “senin yegâne ihtiyaç duyduğun şey sevgi” demek en kibar tabirle onunla kafa bulmak değil midir? Canından çok sevdiğini kaybetmiş birisine “Hayat çok güzel, kuşa merhaba de, doğan güneşe selam ver, mutlu ol” deyin bakalım… Ne oluyor? *** Dünyayı güzellik kurtaracak(mış) ve bir insanı sevmekle başlayacak(mış) her şey… Hepimiz seviyoruz birilerini… De… Kurtuluyor mu peki dünya? Bitiyor mu savaşlar? Sonlanıyor mu kıtlık? En güzel deniz henüz gidilmemiş olanıdır belki…


www.mavisehirdergisi.com

De… O denize gidebileceğimizi kim garanti ediyor? İçinde olduğumuz mevcut denizin dalgalarında alabora olmamanın yolu değil ki gidilecek denizi hayal etmek? *** Bir de gaza getiren sözler var… Damardan motive eden yaklaşımlar. “Hayal et, gerisi kolay” “İste, başarırsın…” “Anı yaşa, carpediem!” Vs. Vs. Vs… Kopyalanıp yapıştırılan, düşünürlerin bu bağlamda söylediği sözler… Gelin, bu nasihatleri üzerine bombalar yağan bir ülkenin insanlarına söyleyin bakalım. Hayatta kalabilmekten başka hayali olmayan zavallılara... Ya da varoşta doğmuş on çocuklu bir gariban ailenin çocuğuna… “Hayal et, yeter” deyin… “İstemen kâfi” deyin… Komik değil mi? *** Hep yanlış enformasyonların neticesidir mutsuzluk. Bireyi gerçek dünyaya değil, bir hayal âlemine hazırlar bu sloganvari öğretiler. Sürekli bir cam fanusun içinde yaşayacağı fikri yerleşir böyle böyle insanın bilinçaltına. Evlilik, hep dikensiz gül bahçesi gibi sunulur mesela… Ne kadar zor bir kurum olduğu, nasıl özveri istediği anlatılmaz hiçbir zaman. Minik pencereleri olan pembe bir kulübe şeklinde resmedilir yuva… Gerçekte öyle midir peki? Hiç de değil. İki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş. Yalan! Nikâhta keramet varmış. Külliyen yalan. Boşanma olaylarındaki artış işte insanların hep bu büyülü nasihatlere kanmasının sonucu değil midir? ***

Gence, iyi bir eğitim alırsa rahat bir yarına kavuşacağı öğretilir sürekli… Sınavdan sınava harcar tüketir, gençliğini. Bu mudur peki gerçek? Belki, eğitim almanın imtiyaz kabul edildiği yıllarda gerçek olabilirdi bu. Ama bugün, eğitimden çok daha önemlidir gencin ailesinin çevresi, olanakları. Önemli konumlara gelmiş dostları olanlar bir şekilde kırmayı başarırlar bu döngüyü. Diplomanızın yaptırımı ailenizin çevresiyle sınırlıdır. Ve sürekli zor koşullarda yetişmesine rağmen imrenilen konumlara gelmiş kimseler örnek gösterilir. Genele vursanız bu örnekler milyarda bir bile değildir oysa. En nitelikli eğitimi almasına, en etkili diplomaya sahip olmasına rağmen iş bulamayanlara ne demeli? Doktora eğitiminin ardından bulduğu sekreterliğe bile razı olanlara? *** Son tahlilde en büyük kandırmaca, hayatı tozpembe göstermekle başlar. Hiç de öyle değildir aslında gerçek… Bir kavgadır, bir ayakta kalma mücadelesidir yaşamak. İzlediğimiz siyah beyaz filmlerdeki gibi, finalde iyiler kazanmaz her zaman. Üç yanlış bir doğruyu götürmez hayat sınavında. Bir yanlış üç doğruyu siler çoğu zaman… “Ne yani bu kadar kötü dünyanın bir de cehennemi mi var” diye sorar İtalyan yazar Umberto Eco… Eco’ya hak veriyorum. Evet, kötüdür dünya, zordur yaşamak… Yaşattığı acılar, sunduğu mutluluklardan çok daha fazladır. Ama bu hipotez ne karamsarlıktır, ne de kötümserlik. Gerçekçiliktir bunun adı. *** Aşil’in topuğudur insan için umut. İnsan umut ettiği müddetçe yaşar… Ama gerçekten uzak bir umut, afyondur… Mart - 2018

İnsanı sentetik cennetlerin peşinden koşturur… *** Hiç kimse her zaman mutlu olamaz. Hayat, mutluluk sunmaz her zaman insana. Kendi gerçeğiyle yüzleştirir sadece… Körlüğün en kötü hali, körün görmek istememesidir. Görmek istememek, görememekten daha kötüdür. Ve asıl mutluluk da hayatın gerçeğiyle yüzleşip onunla başa çıkabilenlere sunulmuş bir imtiyazdır belki de… *** Kimileri hayatın kendisiyle yüzleşmek istemez. Cesaret edemez, işine gelmez belki de. O yüzden sürekli anlatılan masallara inanır. İyilerin her zaman kazanacağına, çok çalışanın başaracağına… Öptüğü her kurbağanın prens olacağını zanneder. Polyanna’ya öykünür… Sokar kafasını sanal bir aleme. Okuduğu sözlerin gazına gelir. Yuttuğu antidepresanlarla, suni bulutların üzerinde gezinir. Ama hormonlu mutluluklardır bunların hepsi. *** Dünyaya geldiğinde elleri yumruk biçiminde sıkılıdır bebeğin… Bu, dünyada kendisini bekleyen kavgalara hazırlanması, gardını şimdiden almasıdır belki de. Ve her bebek doğar doğmaz ağlar… Belki de bu, hayatta karşılaşacağı haksızlıklara isyanıdır peşinen. Çünkü uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler… Çünkü boks maçını en iyi yumruk atan değil, en iyi yumruk alan boksör kazanır. Çünkü hayat bir savaş alanıdır… Ve ancak kendisini savaşa hazırlayanlar ayakta kalır…

47


ELİF BUSE DOĞAN

ile özel röportaj Elif Hanım farklı bir alanda da şarkı söyleyebilirdiniz neden Türk Halk Müziği? Küçüklükten itibaren annemin bana sürekli türkü okuması, peşinden halk müziği korolarına götürüp o güzel ortamları görmemi sağlaması, evdeki sazlı sözlü muhabbetlerin içinde sıkça bulunmam, dedelerimin, babamın ve dayımın bağlama çalıyor olması, duvarda asılı olan bağlamaya hep ulaşmak istemem, dedemin repertuar defterini özenle koruması hafızamda her zaman yerini koruyan, müziğe, türkülere gönül vermemi sağlayan en önemli faktörler arasında sayabilirim. Her tarz müziği dinliyorum, besleniyorum ama türkü söylerken her şeyden uzaklaşmam beni bu alana iten en önemli sebep. Nasıl bir çocuktunuz yaramazlık var mıydı? Bence değildim ama annemlere sorarsan epey yaramazmışım. (Gülüyor) Normalde çocuğu bir şekilde susturursun ama ben hiçbir şeye kanmıyormuşum sadece kucakta merdiven inip çıkınca susuyormuşum.

1993 yılında Kocaeli’nde dünyaya gözlerini açan genç sanatçı Elif Buse Doğan huzurlarınızda. Türk Halk Müziği sanatçısı Elif Buse Doğan, kendisini, merak edilenlerini ve yeni albümünü İsmail Gökgez’e anlattı. 48

Yarışmalarda derece almaktan sıkılmadınız mı Elif Hanım? Bu soru ikinci kez soruluyor bana onda da epeyce gülmüştüm, şimdi de gülüyorum. (Gülüyor) Sıkılmadım, şöyle özetleyeyim: bir insan bir işin en iyisini yapmak için çabalamayacaksa o işi yapmamalı. Ben çalışmamın sonuçlarını gördüm yarışmalarda, iyi ki derece almışım, yoksa şu an bu işi yapmıyor olabilirdim. Aslen nerelisiniz? Aslen Sivaslıyız ama annem Kocaeli, babam İstanbul doğumlu. Siz de “Sıra Sende” adlı bir yarışmaya katıldınız. Müzik ve şov yarışmalarının katılımcı Mart- 2018

açısından faydalı olduğunu düşünüyor musunuz? Özel kanallardaki yarışmalar popüler müzik yapan kişiler için doğru bir platform olabilir. Müzik yapımcılarının çoğu bu yarışmaları izliyor, güzel bir fırsat. ’Sıra Sende’ TRT’nin düzenlediği bir yarışmaydı ve derece alan ilk üç kişi TRT Yurttan Sesler Koro’suna girecekti. Ben bu yarışmada 3. oldum ama sonucu söylendiği gibi olmadı. Yarışmaya katılma amacım bu kültüre doğru hizmet edebileceğim bir platformda yani TRT’de olmaktı. Türk Halk Müziği sektörünün şu anki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk Halk Müziği halka ait olan, anonimleşerek bugünlere gelmiş bir müzik türü. Her ne kadar yazılı ve görsel basında yer almasa da her zaman çok asil bir yerde duruyor. Bunu konserlere gittiğimizde daha çok görüyoruz. Müzik sektöründe de üst sıralarda yer almamasına rağmen güzel yapıldığında, doğru sunulduğunda yerine vardığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte daha popüler olmak gibi bir çabanız var mı? Popüler olmak bir amaç değil benim için, göz önünde bir iş yaptığımız için insanlar görüp, beğenip, takip ediyorlar. Her zaman öncelikli amacım türküleri doğru platformlarda doğru bir şekilde söylemek… Ozanlarımızdan kendinize örnek aldığınız kimler var? Bütün ozanlarımız birbirinden kıymetli, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Zaralı Halil, Âşık Veysel, Kazancı Bedih… Bu ustaların isimlerini herkes bilmeli bence. Yeni bir yorumcu olduğum için çalıştığım tüm türküleri kaynağından yani ustalarımızdan dinleyerek geçiyorum.


www.mavisehirdergisi.com

Yeni albümünüz hakkında biraz detay alabilir miyiz? Albümümüzün ismi “Elif Zamanı” 23 Şubat’ta Poll Production etiketiyle piyasaya çıktı. 15 türkü ve beste çalışmasından oluşuyor. Müzik yönetmenliğini ise Ceyhun Çelikten üstlendi. Sözü ve müziği Aydın Kara’ya ait olan “Ağlarım” isimli eser de çıkış parçamız. “Ağlarım”ın klip yönetmenliğini ise Kemal Başbuğ yaptı. Muharrem Ertaş Prof. Erol Parlak, Sezen Aksu, Yüksel Baltacı, Ceyhun Çelikten gibi önemli müzisyenlerin besteleri de albümde yer alıyor. Sürprizi sona sakladım benim de bir bestem var “Elif Zamanı”nda :)

Çekirdek ailenizin hepsi müzikle mi uğraşıyordu? Ailemde profesyonel olarak müzikle ilgilenen biri yok. Dedelerim, babam ve dayım bağlama çalıyor. Ayrıca tek tek saymayayım, aile üyelerimin tamamının sesi güzeldir. Türküleri öğrendiğim yerdir evdeki sazlı sözlü muhabbet ortamları. Misafirlerimiz geldiğinde bunu çok sık yaparız. Bu bir kültür mü? Bu bir kültürün devamı evet, hem anne tarafım hem de baba tarafım bu kültürü yaşatıyor… Yorumculuk tamam da sunuculuk zor değil mi? İkisini kıyaslarsak tabii ki sunuculuk benim için daha zor ama bir platformda program yapmak istiyorsan o zorluğu görmemen gerekir çünkü sunuculukta işin bir parçası. Kocaeli’ni seviyor musunuz? Doğup, büyüdüğüm yer Kocaeli, nasıl sevmem? Ailem, arkadaşlarım, çocukluk anılarım, hepsi orada... Sevcan Orhan’ı taklit ettiğinize dair eleştiriler okudum internette. Olumlu ya da olumsuz gelen eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz? Eğer eleştiriler yapıcıysa tabii ki dikkate alıp kendimi düzeltmeye çalışıyorum. Sevcan Orhan çok başarılı bir Türk Halk Müziği yorumcusu. Yolun başındayken ona benzetiliyor olmak benim için onur

verici. Ben kendisine benzememek adına dinlememeye çalışıyorum. Aslında diğer halk müziği yorumcuları için de geçerli bu söylediğim, ana kaynak dışında dinlememeye çalışıyorum, çünkü Elif Buse Doğan olarak var olmak istiyorum. Biraz ileriye dönük planlarınızdan bahsetmek ister misiniz? Türk Halk Müziği yorumcuları denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olmak istiyorum.

Bana hayatım boyunca kulağıma küpe yapabileceğim neler söyleyebilirsiniz? Hayat yolculuğunu dağa tırmanmaya benzetiyorum ben. Zirveye geldiğinde esen rüzgârın şiddeti artacak ve her yerden gelecek. Bulunduğun o noktada eğer sen sağlamsan, ne rüzgarın şiddeti ne de nereden estiği önemli olmayacak. O yüzden sağlam adım ata ata yola devam. Sorularını beğendim, başarılar dilerim. Röportaj: İsmail Gökgez Instagram: isogkgz

Çekirdek ailenizin dışında müzikle amatör ya da profesyonelce ilgilenen var mıydı? Dayım, profesyonel olarak ilgilenebilirmiş ama anneannem ve dedem engel olmuş. Yalova’da bir piknikte çalıp söylerken tesadüfen orada bulunan bir yapımcının dikkatini çekiyor ve görüşmeye çağırıyor İstanbul’a ama dayım görüşmeye gidemiyor. Şu an o hayallerini benimle gerçekleştiriyor, belki ilerde sürpriz bir düet yaparız. (Gülüyor) Gittiğim herkese sorduğum klasik sorumu size de soracağım. Bana Ajda Hanım hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bir dinleyici olarak hayatımın her noktasında Ajda Pekkan vardı. Çoğu şarkısını ezbere biliyorum. Çok çalışkan ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Yaşına rağmen böyle bir görüntüde olması hayret ettiriyor, spora devam :) Mart - 2018

49


Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr

Teknolojinin sigortacılıkla buluşması Teknolojinin hayatımıza bu kadar girdiği bugünlerde… Sanırım bu giriş pek doğru olmayacak. Çünkü teknoloji hayatlarımıza girmiyor artık, bizzat hayatlarımızın kendisi haline geliyor. Her an bir şekilde teknolojinin bize sunduğu imkanlardan faydalanıyoruz. “Ben teknolojiden anlamam, ne varsa eskilerde var” dediğimiz zamanlarda bile, teknolojiden soyutlanabilme imkanı çok gerilerde kaldı. Artık eski yöntemler mi, yoksa yeni yöntemler mi tercih edilmeli tartışmaları ile zaman kaybetmeyip, çağı yakalamak için bilim ve teknolojiden faydalanmak zorundayız. Fakat bunu yaparken de her adımımızı akıl süzgecinden geçirerek atmak durumundayız. Teknoloji hakkında konuşulacak çok fazla şey olmasına rağmen, konuyu köşemize uygun olarak sigortalı hayat açısından değerlendirmeye çalışalım. Dijitalleşmek ve çağı yakalamak Sadece sigortacılık sektöründe değil, hemen hemen her sektörde, dijitalleşmek denince akla temelde 3 madde geliyor: 50

• Firmanın bir web sayfası olacak. • Sosyal medya hesapları açılacak ve yoğun şekilde kullanılacak • İnternetten satış yapabilecek bir modüle sahip olmak.

yaptığı konuşmada şunu söyledi: “İleride robotlar ile mücadele etmek istiyorsak, öğretme şeklini değiştirmeliyiz. Çocuklarımıza insani değerleri öğretmeliyiz.”

Bunları yaptığımız zaman, evet teknolojiyi kullanmış oluyoruz. Peki gerçekten dijitalleşmiş, daha doğrusu çağın teknolojisini yakalamış da oluyor muyuz?

Teknoloji durdurulamaz bir şekilde ilerliyor, görmezden gelemeyiz. Elimizden geldiğince aynı paralellikte takip etmeli, gerisinde kalmamalıyız. Fakat bunu yaparken de konuşma, anlaşılabilme, iş birliği, paylaşma, güven, vb insani ihtiyaçlarımızı göz ardı etmemeliyiz.

Kurumsallaşmak demek, bizi arayanların dakikalarca rakam tuşlamak zorunda kalması demek değildir. Teknolojinin kullanım amacı tamamen ve sadece PARA KAZANMAYA yönelik, reklam, tanıtım ve internet üzerinden satış yapmak olmamalıdır. İletişim açısından çift yönlü bir etkileşim kurulduğundan emin olmak gerekir. İnternet üzerinden satış yapan sigorta şirketleri, bankalar, aracı şirketler nasıl ki bizlerle kolay bir şekilde iletişime geçebiliyorsa, bizler de onlara rahatlıkla ulaşabilmeliyiz. Üstelik bunu olabildiğince düşük maliyetle gerçekleştirilebileceğimiz imkanlara sahip olmalıyız. Satış sonrası hizmet sunulmasına ihtiyacımız olduğu zaman, muhattap olduğumuz şirket gerekli verilere en hızlı şekilde ulaşabilmeli ve hizmeti en aza indirilmiş sürede tamamlayabilmedir. Bunun için teknolojik altyapının oluşturulması oldukça kolaydır. Hizmetin sunulabildiği yer ofislerle, zaman da mesai saatleri ile sınırlı olmamalıdır. Yeniliklere hızlı adaptasyon sağlanıyor olması da çok önemlidir. Bu yüzden yamalarla günü kurtaracak çözümler üretmeye çalışmak yerine, istikrarlı bir şekilde günün koşul ve ihtiyaçlarına paralel gelişme göstermelidir. Beşeri ilişkiler teknolojik ilerlemelerin neresinde? Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, 2018 Dünya Ekonomik Forumunda Mart- 2018

Sigortacılar olarak bizlerin, poliçeyi satmaktan daha önemli önceliklerimiz var. Bir poliçeyi satın almadan önce, sigortacımızdan bizi dinlemesini, ihtiyacımızı tam olarak tespit ettiğini hissettirmesini bekleriz. Bunu konuşarak, sorular sorarak ve birbirimizi tanıyarak yapabiliriz. Karşımızda bizi önemseyip, anlattıklarımızı dikkatle dinleyen bir kişinin olduğunu bilmek bize ihtiyaç duyduğumuz güvenin tesis edilmesinde en önemli adım olacaktır. İşin bir de psikolojik boyutu var. Bir hasar olduğu zaman, doğru düzenlenmiş bir poliçe olması durumunda üç aşağı beş yukarı zararımızı sorunsuz tazmin ederiz. Fakat hasarın oluştuğu zaman, bizim içinde bulunduğumuz olumsuz psikolojiyi birileriyle paylaşmak ihtiyacımız da olmaktadır. Örneğin, arabamızla kaza yaptığımızda, diğer tüm araçlar yanımızdan geçip giderken, biz orda beklemek durumunda kalmaktan dolayı mutsuzluk duyarız. O an sigortacımızı aradığımız zaman, aslında tek beklediğimiz bize teknik bilgiler vermesi değildir. Bu sıkıntılı durumda yalnız olmadığımızı, bize destek olarak süreci birlikte yöneteceğimizin güvencesini veren tanıdık bir ses duymuş olmak, bence o an ihtiyaç duyacağımız en önemli gereksinimdir. Yazının devamını okumak için www.mavisehirdergisi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


MAKROYAPI’dan Foça’da muhtesem proje... Foça Terrace evleri, size sahip olmak istediğiniz metrekareyi belirleyebilme imkanı sunan özel bir proje...

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


İsmail Barış Özpazarcık - Arzu Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü

EN SEVDİĞİMİZ HAYVANDAN YARARLANARAK ŞİFALANIN (1.BÖLÜM) En sevdiğiniz hayvan nedir? En sevdiğiniz çiçek? En sevdiğiniz meyve?

üstüne düşmek”, “Deveyi hendekten atlatmak”, “Tavşana kaç, tazıya tut demek”, “Leyleği havada görmek”...

Bu sorulara verdiğiniz cevap, sizin kişilik özelliklerinizle doğrudan bağlantılı. Ve tabii, ihtiyacınız olan çözümleri bulacağınız şifa da burada saklı olabilir. Hep demez miyiz; şifanın kaynağı doğa diye?

Masallarda, hikayelerde, filmlerde geçen hayvan figürleri de, insanın içsel hallerinin birer yansıması değil midir? “Kırmızı şapkalı kız”, “Kurtla Kuzu”, “Çirkin ördek yavrusu”, “Bremen mızıkacıkarı”, “Ağustos böceği ile karınca”... Filmlerde geçen “Ormanlar Kralı”, “Örümcek Adam”, “Batman” figürlerinin bu kadar ilgi görmesi...

Sevdiğimiz, hayatımıza almak istediğimiz, kokladığımız, tattığımız her şey, bizim bir yansımamız. Çünkü, kendi yaşam dengemizi onlarla sağlıyoruz. Şaman kültürünü incelediğinizde, hayvan figürlerinin öne çıktığını görürüz. Bir şamanın davul eşliğinde transa girerek içsel yolculuk yapması, kendine rehberlik eden koruyucu hayvanıyla karşılaşması önemli bir ritüeldir. Şamanlarda bu yüzden doğa üstü yolculuklar hayvanlarla olur. Hani konuşurken bu metaforlardan (mecazlardan) yararlanırız; bir insana yakıştırdığımız yanları türlü benzetmelerle anlatırız: “Atmaca gibi...”, “Arı gibi...”, “Kaplumbağa gibi...”, “Tazı gibi...”, “Aslanım benim...” Deyimlerimiz de hayvanların güçlü yanlarını vurgulamaz mı? “Bülbül gibi şakımak”, “kedi gibi dört ayağının 52

Hayvan metaforlarının insan üzerindeki etkisini araştırırken, karşımıza ağaçlar, çiçekler, meyveler de çıktı. Ve bunların her birinin birer güçlü sembol olması bizi hiç şaşırtmadı. Madem ki bunların her biri güçlü sembollerse, onlardan yararlanabiliriz. Bu ay ki yazımızda hayvanların özellikleri, güçlü yanlarını inceleyeceğiz. Bir sonraki yazımızdaysa, bu özellikleri kendi ihtiyacımız doğrultusunda nasıl kullanabiliriz; değişim, dönüşüm, şifalanma açısından ele alacağız. Bu yazıyı okurken şöyle bir oyun oynayalım mı? Siz hayvanı gözünüzün önüne getirin ve özelliklerini sayın, Mart- 2018

bakalım yazdığımız özellikleri siz de sayabilecek misiniz? Arı: Çalışkanlık, organize olabilme, doğurganlık, diğiliğin ve üretimin gücü, geleceğe hazırlık Aslan: İktidar, itibar, kendi alanını belirleme, yırtıcı ve yıkıcı güç, ne zaman harekete geçeceğini bilme Atmaca: Cesaret, zeka, dikkat, strateji, kararlılık. At: Ulaşma ve ulaştırma, eylem, ilerleme, özgürlük Ayı: Güç, sabır, aşırı gücün kontrolden çıkabilmesi Bukelemun: Uyum, farkındalık, kabul, irade, kararlılık, sakinlik, güzellik Bülbül: Aşk, ses ve sesin etkileyici gücü, uyanış, karanlıktan aydınlığa geçişsin haberi Balina: Sesi kullanabilme yeteneği, uyum,denge, derin farkındalık, duyguları anlama Boğa: Cesaret, risk almak, ilerlemek, hareket, zenginlik Ceylan: güzellik, estetik, çeviklik, yön değiştirme yeteneği Devekuşu: Üreme, bereket, güç, ilerleme, farkındalık Eşek: Dayanıklılık, güçlü hafıza, güçlü beden, iyi duyma, iyi görme, ulaşım-ulaştıran Fil: Bilgelik, sabır, uzun yaşam, azim, gelişim, duyarlılık, zeka, şefkat, sevgi,


www.mavisehirdergisi.com

derin iletişim, telepatik iletişim, sosyal bağlantı Fok: İçsel hissediş, uyum, duru görü, kendi alanını koruma Gergedan: Güç, iktidar, öne çıkmak, sıra dışılık Geyik: Aşk, birarada kalabilmek, aşk için mücadele, güzellik, ruhsallık Güvercin: Barış, özle bağlantı, sevgi, ilahi sevgi ve bağlantı, dengeye ulaşma Hindi: Genişleme, üretkenlik, tanınırlık, bereket, fayda Horoz: Meydan okuma, aydınlanma, ışık, savaşçı, koruyucu Jaguar: Güç, hedef odaklılık, sıra dışılık Kanguru: Annelik, sıçrama, sorumluluk, hız, rekabet, öncelik belirleme Kaplumbağa: Sabır, istikrar, ortamıo değerlendirerek harekete geçmek, sabrın getirdiği güç, dinginlik, su sembolü olarak hızlı, toprak sembolü olarak yavaş hareket etmek Karınca: Çalışkanlık, itaat, organizasyon gücü, birarada hareket edebilmek, ekip motivasyonu, harekete geçebilmek Kartal: Keskin görüş, odaklanma, yükselme, sadakat, özgürlük Keçi: Cesaret, irade, sabır, odaklanma gücü, yükseliş, hedefe ulaşma isteği, denge, bağımsızlık,

zeka, merak, sıçrama, yeniyle ve tazeyle beslenmek Kedi: Duygular, şifa, sakinlik, sezgi, içgüdüsel hareket Kelebek: Dönüşüm, bırakmakbırakabilmek, harekete geçmek, üretkenlik, güzellik, iç güzelliğin keşfi Kertenkele: Hız, adaptasyon, zeka, uyum, karar verme yeteneği Kirpi: Korunma, algı, bedensel gücü aktive etmek, dirlik, sezgisellik Köpek: Sadakat, dostluk, sevgi, koruma, harekete geçmek Kuğu: Sadakat, evlilik, zerafet, aşk, birlik Kurbağa: Sıçrama, metamorfoz, doğum, başka bir duruma geçişin kolaylaşması, yaratıcılık, yolculuk, içsel işitme, Leylek: Yuva, seyahat, aile, doğru yolda ilerleme, yuvaya dönüş, yardımlaşma, yeniden başlama Martı: Özgürlük, özgür hareket eden fakat desteğe ihtiyaç duyan, iletişim, adaptasyon isteği Örümcek: Üretim, emek vermek, dokuma, sabır, fırsat yaratan, bağlantı kurabilen Papağan: Tekrar, ezber, hafıza, ifadenin gücü, taklit etmek, uyum sağlamak Pelikan: Beceriklilik, cömertlik, odaklanma, takım çalışması, odaklanma, bolluk, bereket

Penguen: Uyum, sadakat, kaynakların doğru kullanılması, aile olabilmek, denge, sorumluluk, duygu farkındalığı, bilinenin ötesine geçebilmek Serçe: Sevimli, eğlenceli, köklenemeyen, seyahat eden, biraraya gelişin gücü Tavuz kuşu: Gösteriş, dikkat çekicilik, görsel güzellik, böbürlenme, estetik yaklaşım Tazı: Hızlı, enerjik, bedensel esneklik, enerjik Tırtıl: Potansiyel, büyüme, gelişme, sabır, dönüşüm Uğur Böceği: Dilek dileme, zararlıdan arınma, ilerleme, destek görme, bereket Yılan: Yaşam döngüsü, bilgelik, şifa, sezgi, sabır, akıl, gençleşme, denge Yunus: Ahenk, akış, canlılık, hareketin gücü, topluluk, iletişim, dostluk, cömertlik Zürafa: Denge, vizyon, zerafet, algı, görüş, izleme, seçicilk Bazen gezmeye bir yerlere gideriz ve hediyelik eşyalar satan yerlerde dolaşırken elimiz bazı hayvan sembollerinin olduğu parçalara gidiverir. Bu bir tesadüf mü sizce yoksa bilinçaltımızdan gelen bir mesaj mı? Cevabını sonraki sayıda yayınlanacak yazımızda paylaşalım.

Yararlandığımız Kaynaklar: “Sırlar Bohçası” Meltem Güner, “Şamanın Kozmik Dünyası-Maya Şama Öğretisi”, Ayşe Nilgün Arıt

Mart - 2018

53


TEKNOLOJİ

Emrah Önder

Adınızı Güneş’e gönderin!

A

merikan Uzay ve Havacılık Dairesi, NASA, önümüzdeki temmuz ayında uzaya fırlatılarak insanlık tarihinde Güneş’e en çok yaklaşan uzay aracı unvanını kazanması beklenen Parker Solar Probe isimli uzay aracı aracılığıyla isteyen herkesi isimlerini Güneş’e göndermeye davet etti. Güneş sistemimizin merkezine doğru fırlatılacak roket, saatte 700 bin kilometre hızla hareket ederek güneşe yaklaşması, Güneş’i saran plazma aurasını, rüzgarları ve parçacıkları incelemesi bekleniyor.

54

Termal mühendislikte gerçekleşen ilerleme sayesinde gönderilen araç, yok olmadan önce 1370 santigrat civarında son derece yüksek sıcaklıklara dayanabilecek. Yok olmadan önce de isimlerini güneş yüzeyinden ölümsüzleştirmeyi isteyen herkesi davet eden NASA, Hottest Ticket adını verdiği projeyi tüm insanlığın kullanımına sundu. Siz de adınız Güneş’e göndermek istiyorsanız tek yapmanız gereken bu bağlantıdan (http://parkersolarprobe. jhuapl.edu/The-Mission/NameMart- 2018

to-Sun) tamamen ücretsiz olarak başvurmak. Ad, soyad ve email adresi bilgilerini içeren basit bir formu doldurduktan sonra geriye mail adresinize gönderilen doğrulama iletisindeki linki tıklamanız yeterli. Sonrasında yukarıdaki gibi bir sertifika oluşturuluyor. İnternet üzerinden ücretsiz başvuranların isimlerinin uzay aracındaki bir mikroçip aracılığıyla Güneş’e gönderileceği belirtiliyor. Projeye son başvuru tarihiyse, 27 Nisan 2018 olarak açıklandı.


www.mavisehirdergisi.com

Eskimeyen Iphone X kılıfı ister misiniz?

M

obil cihazlar için yüksek güvenlikli koruma kılıf ve koruyucular üreten Tayvanlı Innerexile firması tarafından piyasaya sürülen Odyssey adlı iPhone X kılıfı, kendi kendini tamir edebiliyor. Şüphesiz yüksek maliyetleri nedeniyle akıllı telefonlar için vazgeçilmez aksesuarlar telefon kılıfları. iPhone modellerinde ise kılıf çeşitliliği diğerlerine göre bir hayli fazla. Kapaklı, şeffaf, mat, silikon, plastik, metal vs her çeşit kılıfa sahip iPhone serilerinde, yeni gözde iPhone X için piyasaya sürülen Odyssey marka, “kendi kendini tamir eden” bu kılıf, sıradan bir şeffaf kılıf gibi görünse de detaylara inildiğinde işler değişiyor. Bildiğiniz gibi, şeffaf kılıflar çok kolay deforme olabiliyor. Ancak bu kılıf, oluşan çizikleri tamir etme yeteneğine sahip. Üretici tarafından hazırlanan videoları izlediğimiz etkilenmemek mümkün değil.

Kendi kendini tamir eden arka yüzeye sahip olan LG G Flex 2 ile Odyssey kılıfın karşılaştırıldığı videoda, G Flex 2’den çok daha iyi performans sergileyen kılıf, telefonunu çok fazla etkiye maruz kalanlar için mantıklı bir tercih olabilir. Söz konusu videoda 3 kilogramlık bir yüke maruz bırakılan kılıf, hem kendini saniyeler içinde tamir ederken hem de çevrelediği telefonu bu baskıdan rahatlıkla koruyabiliyor. Diğer iPhone X kılıfları ile karşılaştırıldığında fiyat olarak herhangi bir farklılığı olmayan Innerexile, Amazon’da 19 dolar fiyat etiketiyle satışta. Yağlanmaya ve parmak izine karşı dayanıklılık ve şok direnci gibi diğer özellikleriyle ve çok uçuk olmayan fiyatıyla iyi bir seçim olabilir. Kılıfı ve videoyu incelemek isterseniz ürüne bu adresten ulaşabilirsiniz: https://www. innerexile.com/products/odyssey/

Nokia 9 hangi özelliklerle gelecek?

N

okia 9’un 18: 9 en boy oranına sahip 5.7 inçlik çerçevesiz bir ekranla gelmesi bekleniyor. HDM Global amiral gemisinde ön yüzü tamamen ekran yapmak adına muhtemelen iPhone X‘un beğenilmeyen çentiği Nokia’da da kullanılabilir. Nokia 9’da Apple ve Samsung’un başaramadığı ekrana gömülü parmak izi tarayıcısının yer alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu özellik Çin’deki güvenilir bir kaynak tarafından da doğrulandı. Bu kaynak daha önce Nokia 6 ile ilgili doğru bilgileri sızdırmıştı. HMD Global yeni telefonuna bu özelliği eklerse akıllı telefon dünyasındaki rekabet iyice kızışacak gibi görünüyor. Nokia 9’da Galaxy S9 serisindeki gibi Iris tarayıcısı olacağı, güvenliğin parmak izi ve iris tarayıcı ile sağlanacağı iddia ediliyor. Yeni Nokia modeli bu yıl tanıtılan birçok amiral gemisi modellerde olduğu gibi muhtemelen Snapdragon 845 işlemci ile gelecek. 6 GB RAM ve hızlı şarj özellikli 3800 mAh gücünde bir batarya da yeni cihazın muhtemel özellikleri arasında. Nokia 9’un şimdiye kadarki en iyi kameraya sahip olması bekleniyor. HMD’nin DXOMark’ın zirvesinde yer alan Galaxy S9 Plus’ın tahtını sallayacak bir telefonla karşımıza çıkacağı iddia ediliyor. Nokia’ın 9’un 22 MP çözünürlüklü çift ana kamera ve 12 MP çözünürlüklü ön kamera ile geleceği düşünüyor. Yeni modelin Galaxy S9 Plus’a yakın bir fiyat ile geleceği de iddialar arasında.

Mart - 2018

55


DERGİ İNDEKSİ

Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.

Ayaz Akın Mobilya Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 www.ayazakin.com

Brawo Boutique Egepark AVM Mavişehir Kat:1 No:140 Tel: 0232 324 29 36

Eylülzade Döşeme 6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99

Arfa Image Fotoğrafçılık Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842

City Toys Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka Gsm: 0505 035 05 06

MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir

Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com

Da Vinci Kırtasiye Adres: 6518 Sokak No: 33/A Yalı Mahallesi Karsıyaka Tel: 0232 502 5808

Mio Kuaför Yalı Mah. 6509 Sk. No:14 D/1 Deniz Apt. Karşıyaka ( Evrensel Çocuk Müzesi ve Tema Parı karşısı )

Burger Republic Adres: Caher Dudayev Blv. No: 120/A Atakent - Karşıyaka Tel: 0232 290 20 20

Diyet Evime Yalı Mh. 6474 Sk. No.20/A Atakent Tel: 0232 336 1 444 www.diyetevime.com

Lugo Kids Eğitim Kurumları 8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mah. Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00

ŞEHİR REHBERİ

EVLERE SERVİS

LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma

15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135

HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi Medical Park Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Park Tıp Merkezi

VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği

YARDIM

Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem

DİŞ POLİKLİNİKLERİ Smiles İzmir Diş Kliniği

241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 222 53 68 462 27 27 367 22 22

368 96 66 337 27 33 336 44 89 330 55 16

441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36

408 88 84

Özel Küçükkaptan Anaokulu Adres: Aydınlıkevler Mahallesi 6779 Sk. No: 23 Çiğli Tel: 0232 370 1011 www.kucukkaptan.com.tr Uluoğlu Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27 Talatpaşa Tıp Laboratuvarı - Merkez Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75

RESTORAN VE CAFELER

RESTORAN VE CAFELER Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Tarihi Bafra Pidecisi Burger Republic Babafingo Burger - pizza

Özel Ata Sağlık Hastanesi Kazımdirik Mah. 297 sk No:1 Bornova www.atasaglik.com

483 00 79 444 62 62 336 72 64 290 20 20 362 65 66

Red Dragon Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Babafingo Burger - pizza

368 11 24 290 06 22

TAKSİ DURAKLARI

483 00 79 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 362 65 66

MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri

SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 234 63 24 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25

ÜNİVERSİTELER

Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi

TİYATROLAR

Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu

311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 411 50 00

369 64 87 368 22 39 445 34 55 245 30 92 323 21 02 446 88 57 463 15 15 362 61 61

Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi

OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm

KÜLTÜR MERKEZLERİ

Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi

330 10 77 362 28 28 336 70 94 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 16 66

362 41 53 323 46 20 330 52 01 362 19 92 362 00 79 369 27 90 368 22 39 361 47 93 483 85 20 446 06 64 497 10 00 421 52 42 466 00 13 366 44 59

MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi

Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya

56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.

324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70


İzmir’in kalbi

KABİN EKİBİ

EGE PARK’ta atıyor


MAKROYAPI’dan

Foça’da muhtesem proje...

Foça taşından yapılmış Dublex ve Triplex lüks villalar, doğa ile başbaşa olmak isteyenleri davet ediyor.

Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com

Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr

www.focaterrace.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.