Matbaa & Teknik Haziran'14

Page 1



İşinizi kolaylaştıran Xerox’la hız ve renk bir arada. Siz işinizi en iyi şekilde yapın diye, biz kaliteli baskıyı ve kusursuz renkleri bir araya getiren, geniş formatlı en hızlı yazıcıyı ürettik. Xerox IJP 2000’in yenilikçi teknolojisini keşfedin, iş dünyasında bir adım önde olun.


8 HP Latex 300 Serisi Yazıcılar Tanıtıldı 10

Xerox IJP 2000’in Farkı

14 Fespa 2014’deydik 58 Verimlilik Ön Planda 78 Som Kağıt Yeniden Yapılanmasını Tamamladı

84 drupa 2016’da Yeniden Yapılanma 84 Focus on Future Technologies

Öne Çıkanlar / Highlights

90 Print 2030 100 Sensational Atmusphere at interpack 2014

112 Settings Standards 122 Fespa, Basım Araştırması Başlatıyor

126 X-Rite Pantone Innovationdays Yapıldı

131 İyi ki Matbaacıyız 132 matkimclinic sayfası 134 Sappi Ambalaj Piyasasına Odaklanıyor

Reklam İndeksi / Advertisement Index

72 Xerox İddiasını Impika ile Büyütecek

AK ENDÜSTRİYEL.................................... 79 AKTİF MATBAA MAKİNELERİ.................. 63 AMBALAJ FUARI.....................................139 ANTALİS.................................................... 35 ARAS GROUP............................................ 19 ARAS MATBAA MALZEMELERİ................ 31 ARGES....................................................... 83 ASTEKS..................................................... 73 BAK-ON................................................51,53 BATI MERDANE........................................ 65 BUDAK KÂĞIT.......................................57,59 CANON....................................................A.K. DERELİ GRAPHIC..................21,47, INSERT DYO............................................................ 69 EFEM MATBAA MALZEMELERİ............... 49 ELTROMAT................................................ 27 ERAYSAN............................................. Ö.K.İ. ESEN GROUP............................................ 33 FERROSTAAL........................................37,39 FESPA EURASIA....................................... 91 FOTOLIA.................................................... 93 FUJIFILM.................................................. 29 FURKAN OFSET........................................ 71 HEIDELBERG........................................11,13 İHLAS KOLEJİ..........................................115 İHLAS KUZULUK.....................................103 İHLAS PAZARLAMA ................................111 KROS MATBAA MALZEMELERİ............... 89 LAMİNET................................................... 81 MATKİM................................................. Ö.K. M.HUBER.................................................. 55 MASDEHA................................................. 43 MATSET..................................................... 41 MITRA.......................................................7-9 NOVA......................................................... 85 OPTİMA..................................................... 87 ÖZÇELİK.................................................... 95 ÖZEMEK.................................................... 97 PASİFİK....................................................... 5 PRINTER OFSET....................................... 17 PRINTWATER........................................... 61 RICOH....................................................... 45 SAPPI................................................INSERT SUNCHEMICAL........................................ 23 ŞENKA MATBAA MALZEMELERİ............. 75 TESA.......................................................... 25 ULTRA....................................................... 77 WIT............................................................ 67 XEIKON....................................................... 3 XEROX......................................................... 1


aktüel

FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK TASARIM Tarık Şükrü ORAL tarik.oral@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI sedat.karadayi@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.


Katma Değer Yoksa Kâr da Yok Eğer ticari matbaa iseniz bu başlığı kendiniz için bir uyarı olarak kabul edebilirsiniz. Eğer bir ambalaj matbaası iseniz bu gerçeği zaten çoktan fark etmiş olmalısınız. Mayıs ayı oldukça hareketli bir aydı. Polar PACE Days ve Heidelberg Info Days etkinliklerinin yanı sıra interpack fuarını da kısa bir süre için görme imkanı buldum. Ayrıca drupa 2016’nın ilk basın konferansı ve fuarın ilk kez bu kadar önden açıklanan sloganını duyma ve drupa 2016’yı takip etme imkanı buldum. Ayın hemen sonunda da Fespa Digital’i ben İstanbul’dan Reklam Danışmanı arkadaşım Sedat Karadayı ile de bizzat ve kendi standımızdan izledik. Tüm bu arka arkaya sıralanan etkinlikler zaten var olan gerçeği size bir kez daha aktarmamız gerektiğini hatırlattı bize. Bir de bu dergimizi elinize alır almaz ilginizi çekeceğine inandığımız ön kapak uygulamamız var tabii. Weilburger Türkiye ile işbirliği yaparak ortaya koyduğumuz bu ön kapak reklam çalışması da “Katma Değer’in önemini bir kez daha ispatlıyor. Kapağımızdaki katma değerli baskının hikayesini matkimclinic sayfasında okuyabilirsiniz. Bir elma ile şeftalinin nihai tüketiciye bundan daha iyi gösterilmesi ne kadar mümkün olabilir? Bunu tüm okuyucularımızın kolaylık anlayabileceğinden hiç şüphem yok. Değerlendirmesi size ait. Sorularınız var ise cevapları da matkimclinic’in doktorlarında. Standart dört + falanca sayıdaki renk baskıları artık Türkiye’nin hemen her bölgesinde mümkün. Bu durum pazarı standart çok renkli baskılarda fiyata dayalı bir rekabet baskısına sokuyor. Aslında son beş yıldır tüm Avrupa basım endüstrisinden aldığım ilham ile neredeyse her fırsatta dillendirdiğim katma değerli baskı, artık kaçınılmaz. Çünkü katma değer, fiyatını sizin belirleyebileceğiniz bir olgu. Ya da fiyatını belirlemede müşteriye değil de piyasaya pozitif yaklaşım

göstermekteki sabrınızla ilgili. Ancak bu noktada yüksek teknolojiye sahip makine ve sarf malzeme yatırımı gerekiyor ki herhalde bunu fiyatla rekabet mengenesine sokmak istemezsiniz. Polar PACE Days ve Heidelberg INFO Days etkinlikleri de verimliliğe odaklanan teknoloji turları idi. Elbette geniş bir değerlendirme yazısını içeride bulabilirsiniz, ancak neticenin bu etkinliklerde de katma değere çıktığını buradan belirtmem gerekir. Nihai olarak Fespa Digital 2014 fuarı da matbaacılara geniş format baskının müşterilerine ne gibi katma değerli işler sunma imkanı sağlanabileceğini gösterdi. Aralık’ta Eurasia versiyonu ile İstanbul’da da gerçekleşecek Fespa’yı özellikle matbaacıların kaçırmaması gerektiğini, bir kez daha hatırlatmak isterim. Son olarak Xerox Türkiye’nin Genel Müdürü Burak Özer ile gerçekleştirdiğimiz sohbeti bilhassa okumanızı tavsiye ederim. O sohbette de kapının ardından “Katma Değer” çıktı ki bu olguyu özetleyen iki kelimeyi bence çerçeveletip masa arkasına asmalı. TOS+H iş güvenliği fuarı henüz yapılmışken talihsiz bir biçimde örnek teşkil eden ve iş güvenliği ile ilgili kaygılara tavan yaptıran acıklı Soma faciasında hayatını kaybeden 301 maden işçisine Allahtan Rahmet ve ailelerine sabır diliyor, çocukları için daha aydınlık bir gelecek için yapılacak tüm gayretlere de minnetlerimi sunuyorum. Yaza girmeden Katma Değerinizi artırmanızı sağlayacak iyi işler dileğiyle.

Akif

Tatlıs

u



Dalga Dalga Eğitim Furyası Çok değerli tedarikçilerimiz biraz da piyasanın gevşemesini fırsat bilerek bu arada yapılabilecek en iyi işe odaklandılar: Eğitime.

Eğitim Danışmanlığı görevini üstlenen Kemal Bağdatlı da hem matbaa içi hem de genel eğitim çalışmalarını sürdürdü, bu ay.

Aktüel sayfalarımızda (cyan renkli sayfalar) arka arkaya bulabilirsiniz, bir ay içinde neler neler oldu. Endüstrimizin her kademesinde önemli ve değerli eğitimler yapıldı. Matbaa yöneticilerine, üniversite öğrencilerine, matbaa lisesi öğrencilerine. Her seviyede gerçekleşen bu eğitimler, bir önceki eğitim hakkındaki yazımda da belirttiğim gibi, yüzde birin yüzde biri dahi olsa büyük katkı sağladı.

WIT, Dünya Bilişim Teknolojileri şirketi de Arel Üniversitesindeydi. Basım bölümü öğrencileri renk konusunda önemli kazanımlar elde ettiler.

Odak Kimya, Innovationdays etkinliğinde üst düzey matbaa yöneticisi ve operatörlerini X-Rite ve Pantone’un üst seviyede yöneticileri ile buluştururken, renk ölçümünün baskımızın farklılaşmasına ve matbaacıya nasıl olup ta yeni pazarlar açtığına dair önemli ipuçları ve teknik bilgiler aktardı. Heidelberg Türkiye, 15 matbaacı ile Almanya’da iki günlük bir teknoloji turu yaptı. Tüm katılımcı matbaacılar için yeni bilgilerin matbaadaki işlerden uzaklaşıldığı bir ortamda verildiği bu etkinlik, eğitim kelimesini tam olarak karşıladı. Huber Türkiye Ink Academy eğitimlerine devam ediyor. Bu özel programlı ve tamamen profesyonellere yönelik eğitimlerin yanı sıra eğitimin dört nala neferlerinden biri olan Dyo Matbaa Mürekkepleri de Manisa fabrikasında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Renk Yapım Merkezi’nde de Aydın Üniversitesi öğrencilerine mürekkeple hem hal olma fırsatı ve bilgilerini görsel algıya taşıma imkanı verdi. Dyo’nun

İTO Matbaa Endüstri Meslek Lisesi’nde de hareketli günler yaşanıyor. Okul yönetiminin, İMEDDER’e tanıdığı imkanlar ile her hafta iki seminer gerçekleşiyor ve matbaacılığın henüz başındaki bu genç arkadaşlarımıza farklı konularda bilgi aktarımı yapılıyor. 15 Mayıs’ta sıra matbaa&teknik’te idi. Bu genç matbaacılara kendilerini okul sonrası nelerin beklediğini anlatmaya çalıştık, bu seminerin detayları da içeride. Özetle, eğitimin değerinin arttığı bir ay geçirdik. Tedarikçilerin bu konudaki çalışmalarını zevkle takip ediyor ve mümkün olduğunca içinde olmak istiyoruz. Elbette sonuçta tüm kapılar ticarete açılır ama o kapıları açmak için yürümemiz gereken koridorları tanımak için de 15 yaşından 70 yaşına kadar herkesin bu eğitimlere çok ihtiyacı var. Şimdi Haziran’ı takiben yine Ramazan, Bayram ve tatil odaklı bir durgunluk dönemine gireceğimizi göz önünde bulundurarak tatildeki çocuklar için değil ama endüstrimizin profesyonelleri için serin mekanlarda eğitimin devamını bekliyoruz.

Akif

Tatlıs

u



ayın konusu

HP Latex 300 Serisi Yazıcılar Tanıtıldı Sektör paydaşlarının ve müşterilerin katılımıyla HP Türkiye ve Türkiye distribütörü Mat Kağıt ev sahipliğinde 15 Mayıs 2014’te gerçekleştirilen tanıtım toplantısında HP Latex 300 serisi yazıcıların demolarına da yer verildi.

Su bazlı mürekkep teknolojisinin kullanıldığı HP Latex 300 Yazıcılar, düşük tirajlı baskı yapan müşterilerinin verimli bir şekilde dış mekân ve iç mekân uygulamaları yapmalarını sağlıyor. 300 serisi ayrıca daha fazla dayanıklılık ve daha iyi baskı kalitesi sunuyor. HP Latex 300 Yazıcı Serisi üç modelden oluşuyor; HP Latex 310, HP Latex 330 ve HP Latex 360… Bu ürünler muhteşem bir fiyat/performans avantajı sunuyor. Tabelacılara, dijital baskı merkezlerine ve baskı hizmeti sağlayan her işletmeye geniş format baskıyı daha sağlıklı şekilde yapma imkânı sağlıyor.

Velda Avad

10

Swiss Otel İstanbul’da 15 Mayıs 2014 tarihinde düzenlenen tanıtım toplantısında sahneyi ilk olarak alan Lateks Yazıcılar Satış ve İş Geliştirme Müdürü Velda Avad, HP firmasından ve ürün bazında pazar paylarından bahsetti. HP’nin Türkiye pazarındaki etkinliğine de değinen Avad, geniş

haziran 2014 june

format baskı yapabilen yeni Latex 300 serisine de dikkat çekti. Çevreye Duyarlı Avad’ın ardından sahneye gelen HP Dünya Çapında Stratejik Ürün Müdürü Jordi Casas da yaptığı sunumlarda HP Latex 300 serisi ürünlerinden detaylı bir biçimde bahsetti. Ürünlerin çevreye hiçbir zarar vermediğine de değinen Casas, katılımcıları üçüncü nesil HP Lateks Baskı Teknolojilerinin sunduğu imkânlardan faydalanmaya çağırdı. Son olarak gerçekleştirilen demoda sahnede bulunan iki adet HP Lateks yazıcıdan çıktılar alındı ve izleyenlerle paylaşıldı. HP yetkilisi bu sunumda kullanım kolaylığını da göstermek için sahneye çok fazla Lateks baskı geçmişi olmayan birini davet etti ve baskıyı bu kişinin rahatlıkla yapmasını sağladı. Toplantı, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

matbaa&teknik



ayın konusu

Xerox IJP 2000’in Farkı Kemal Pektaş: “Xerox IJP 2000 ile farklı bir segment oluşturduk ve müşterilerimizin memnuniyeti de Xerox IJP 2000’in farkını ortaya koyuyor. Xerox IJP 2000 medya çeşitliliği ve hız özellikleri ile müşterilerimize büyük bir rekabet avantajı sağlıyor.” makinesi, kullanıcılarına kullanım kolaylığı, fonksiyonellik ve üretkenlik sunuyor. Renkli tarayıcısı da bulunan Xerox WF 6705’te taranan dosyaların renk yoğunluğunu ayarlayabilme özelliğiyle birlikte birçok güvenlik çözümü de sunuluyor. Yüksek hacimli iç mekan poster ve plan kopya baskısı alabileceğiniz, tek geçişli mürekkep püskürtme sistemi ile saatte 420 m2 baskı yapabileceğiniz Xerox IJP2000, geniş format alanında en iddialı ürünümüzlerdendir. Xerox IJP 2000, özellikle hızın önemli olduğu işlerde, çok geçişli inkjet teknolojisinin aksine işleri hızlıca bitirmeye yardımcı olur, müşterileri bekletmeden işi zamanında teslim etmeyi mümkün hale getirir. Son olarak da geniş format ailesinden 42” renkli tarayıcı Xerox 7742’yi sayabiliriz.

Matbaalara yönelik tabaka dijital baskı makineleri konusunda Türkiye’nin öncü şirketlerinden Xerox, geniş format baskı makineleri ile de baskı sanayiine önemli katkı sağlıyor. Özellikle şirketin son olarak pazara sunduğu ve baskı hızı ile şaşırtan IJP20000 geniş ebat baskıda önemli bir aşama olarak değerlendirilebilir. Xerox Türkiye Grafik Sanatlar Pazarlama Müdürü Kemal Pektaş, şirketin sunduğu çözümler ve pazara sağladığı katkılar konusundaki sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

matbaa&teknik: Bu çözümler ile ticari matbaalar için yeni iş imkanları sağlıyor musunuz? Kemal Pektaş: Sektörde geniş format grafik baskı hacimlerinin gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Bağımsız bir pazar araştırma şirketinin istatistiklerine göre geniş formatta en yüksek işlem hacmi poster işlerinde gerçekleşiyor. Günümüz müşterilerinin düşük tiraj ve son dakika

matbaa&teknik: Xerox’un geniş format baskı çözümleri nelerdir? Kemal Pektaş: Xerox’un geniş format alanında baskı sektöründeki her ölçekten firmanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürün ve çözümleri mevcuttur. Bunlara örnek olarak, siyah beyaz teknik çizimler için çok fonksiyonlu lazer baskı makinesi, poster ve renkli/mono teknik çizimler için su bazlı mürekkep tabanlı baskı makinesi ayrıca geniş format için tarayıcı çözümleri de söylenebilir. Teknik çizim içeren baskılar için özellikle tercih edilen Xerox WF6705 çok fonksiyonlu baskı

12

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

istekleri mevcut. Özellikle kişiye özel ürünler ve benzeri uygulamalar bu alanı büyütüyor. Sektörde büyüyen bir alan varken ticari matbaaların da bu fırsatı kaçırmak isteyeceğini düşünmüyorum. Tek geçişli yüksek teknolojisi ile yüksek hacim ihtiyaçlarını ve son anda gelen müşteri isteklerini karşılayabilen Xerox IJP 2000 ile matbaalara günümüz dinamiklerini karşılayabilecekleri bir fırsat sunuyoruz. Değişken data ile versiyonlaştırma ve backlit, spot film, kuşe gibi medya çeşitliliği, müşterilerimize yeni işler kazandıracak bazı uygulamalar arasında. matbaa&teknik: BU çözümler ne tip baskı altı malzemeler üzerine baskı yapabilmektedir? Kemal Pektaş: Xerox’un pazara sunduğu geniş format ürünleri düz kağıt dışında; mat kuşe, saten, parlak, backlit film, stoplight film, yırtılmaya dayanıklı, yapışkanlı medya, banner fabric, blueback gibi baskı altı malzemelerine baskı yapabiliyor. matbaa&teknik: Pazara sunduğunuz makineleriniz ile ilgili olarak örnek teşkil edecek vaka ya da işleripaylaşır mısınız? Kemal Pektaş: Yüksek hacimli baskı işlerinde Xerox IJP 200 ile yapılan işleri örnek gösterebiliriz. Bu ürünün performansını merak edenler bizlerle bağlantıya geçerlerse onlara değişik sektörler için yapılmış örnek uygulamaları gösterebiliriz. Xerox IJP 2000 ile farklı bir segment oluşturduk ve müşterilerimizin memnuniyeti de Xerox IJP 2000’in farkını ortaya koyuyor. Xerox IJP 2000 medya çeşitliliği ve hız özellikleri ile müşterilerimize büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. Geniş formatlı renkli baskı işlerinde zor olan, son dakika gelen acil taleplere hızlı cevap verebilmektir. Xerox IJP 2000 ile baskı kalitesinden taviz vermeden, ekstra hızlı baskı teknolojisi ile çok kârlı işler yapılabiliyor. Türkiye’de ilk kez İstanbul FESPA Eurasia 2013’te tanıttığımız Xerox IJP 2000, özellikle hızı ve kalitesiyle fuar ziyaretçilerinin ilgi odağı olmuştu. Xerox IJP 2000’e talep gösteren birçok müşterimiz oldu. Bunlardan biri de Ankara’daki Taha Kırtasiye’ydi. Taha Kırtasiye’nin kurucusu Nevzat Sıradaş, Xerox IJP 2000 ile Ankara’da DSİ, İller Bankası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kamu kurumlarıyla birlikte çalışan mimarlık ofisleri, ve firmaların; harita, autocad paftaları, afiş, poster ve bunun gibi farklı baskı ihtiyaçlarını kaliteli ve hızlı bir şekilde karşılıyor. 14

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Fespa 2014’deydik SEDAT KARADAYI - Faaliyetlerini Endüstriyel, Reklam ve Tekstil olmak yürüten Türk firmaları ve yabancı firmalar tekstil ve baskı alanındaki çözümlerini, katıldıkları Fespa 2014 Mühih Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sundular. FESPA Fuarı’nın düzenlenmekte olan en önemli etkinliklerden biri olduğunu düşünüyorum. Sadece Türkiye’den değil, birçok farklı ülkeler den ziyaretçilerin olduğunu görüm. Sektörde kilit rol oynayan firmaların ve markaların yer aldığı fuarda, Xerox, Durst, HP, Roland, Mimaki, Agfa, Canon, Fujifilm, Xerox ve bir çok firma makinelerini sergileyerek bu fuarın bir parçası olduğunu gösterdiler. matbaa&teknik Fespa’daydı Yenilikleri görmek için yeni yollar bulmak ve baskı, sektörü ile buluşmak üzere 4 gün boyunca fuarda olduk. A2-540 nolu standa matbaa&teknik ve Print On Demand dergilerimizi tüm katılımcı ve ziyeretçilere ücretsiz olarak dağıttık. Fuara olağanüstü bir sayıda ziyaretçi geldi. Özellikle HP’nin Türkiye’den gelen 70 kişilik delegasyonu fuara renk kattı. Fuarda çok sayıda marka, baskı üreticilerine işlerini 2015’e taşımalarına imkan sağlayacak en son dijital baskı teknolojilerini, dijital tekstil baskı makineleri, geniş formatlı baskı makinesi ve sarf malzemelerini sergilediler. Fespa Türkiye yetkililerinin Türk gecesi yapmaları fuara farklı bir anlam kattı. Fespa Eurasia öncesi gerçekleşen bu özel toplantı, fuarı renklendiren unsurlardan biri oldu. Ticaret Ataşelerimizle bir araya geldik matbaa&teknik dergisi olarak FESPA Münih 2014 Fuarı’nda ülkemizi firmalarımız adına temsil ettik. Katılımcı firmalarımızla Türk yabancı ziyaretçilerimizle bir araya geldiğimiz standımızda, sektörler ilgili bilgi alışverişi yaptık. Katılımcıların ve ziyaretçilerin memnun olduğu Fespa Fuarı’ndan bizde memnun olarak ayrıldık. Çünkü firmalarımızın bize yüklediği bizleri orda biz olmadan temsil edin sorumluluğunu başarıyla gerçekleştirmiş olduk. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Fuar esnasında standımızı ziyaret eden Münih Başkonsolosluğu Ticaret Ataşeleri İsmet Salihoğlu ve Dr. Mehmet Cevdet Baykal’ı fuar sonrası kendi yerlerinde ziyaret ettik ve fikir alış verişinde bulunduk. Sıra Fespa Eurasia’da Matbaa orjinli bir dergi olarak Fespa fuarlarının bizim için özel bir anlamı var. Tabela sektörünün tekelinde

16

haziran 2014 june

matbaa&teknik


ayın konusu

matbaa&teknik dergisi olarak FESPA Münih 2014 Fuarı’nda ülkemizi firmalarımız adına temsil ettik. Katılımcı firmalarımızla Türk yabancı ziyaretçilerimizle bir araya geldiğimiz standımızda, sektörler ilgili bilgi alışverişi yaptık. Katılımcıların ve ziyaretçilerin memnun olduğu Fespa Fuarı’ndan bizde memnun olarak ayrıldık. gibi görünen ama neredeyse bir bütün haline gelen tüm baskı sektörü için yeni fırsatlar sunan Fespa, bu yönü ile bilindik tabela fuarlarından ayrılıyor. İlerleyen sayfalarda okuyabileceğiniz yazılarda da altını çizdiğimiz gibi, geniş format baskı aslında herkes için yeni fikirler vaat ediyor. Bu sebeple büyük başarı ile kapandığını düşündüğümüz Fespa Digital’in ardından Fespa Eurasia fuarında da Aralık ayında önemli gelişmeler görebileceğinizi hatırlatmak isterim. matbaa&teknik, Fespa Eurasia’da da yanınızda olacaktır.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

17


ayın konusu

Mimaki’den Yeni Makineler ‘Together We Create’ teması, Mimaki Europe’un tabela işine yaklaşımını özetliyor Önde gelen geniş format inkjet baskı ve kesici üreticisi Mimaki, 20-23 Mayıs tarihlerinde Münih, Almanya’da gerçekleştirilen FESPA Digital 2014 ‘Together We Create’ temasını kullanarak, daha ilham verici, daha heyecan verici fikirler ve daha kârlı işler için hayal gücü ve yenilikçiliğe oynadı. Eğlence Bayramı: FESPA! “FESPA Digital 2014 sonrası çok heyecanlıyız” diyen Mimaki Europe EMEA Genel Pazarlama Müdürü Mike Horsten, sözlerine şöyle devam ediyor: “Mimaki Europe’un kuruluşunun 10. yıldönümü olduğu için ayrı bir anlamı var ve Fespa Digital’i dev bir kutlama olarak yaşadık.” Dijital merkez FESPA Digital 2014’de bu sene, sunumlar, tartışmalar, şebekeleşme imkanları ve canlı gösterimler yaptık diyen Horsten, fuardaki etkinlikleri şöyle anlattı: “Dijital merkez’in sunumunda FESPA Digital 2014 ile işbirliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Bu özel alan çok eğlenceli. Mimaki Europe ekipmanının imkanlarını anlatacak satış ve teknik elemanımız ve sürekli sunumlar da ziyaretçilerimiz açısından oldukça etkili oldu. Dijital merkez piyasa araştırması ile piyasa giriş ipuçları ve tartışmalarla özellikle iş yetenekleri (satış ve pazarlama, eleman alımı, finans) alanına odaklandık.” Mimaki standında diğer dikkat çekici uygulamalar ise şunlardı:

Mike Horsten

Kapalı alan (cam, ahşap, metal, duvar kağıdı) In-store (kişiselleştirme, hızlı geri dönüş) Etkinlik (baskı süreçlerinden lojistiğe kadar tüm yönler boyunca) Teknik (tasarım, renk profilleme, finisaj). Genç Tasarımcılar Devrede Mimaki Europe fuar boyunca iki ödülün sponsorluğunu da yaptı: Ev Döşeme Ödülleri ve Genç Tasarımcı Ödülü. Horsten bu konuda şu bilgileri verdi: “Genç Tasarımcı Ödülü bizim için özel bir öneme sahipti. Ödülün sahibi Mimaki Europe’da 6 aylık staj hakkı kazandı. Bu deneyim ileriki kariyerlerinde çok hayati olacak. Geçen yıl sahada uygulama için standımıza bir akvaryum yerleştirmiştik ama bu sene bunu bir adım daha ileri taşımak istiyoruz. Mimaki Europe olarak gençlere yapılan

18

bu tarz yatırımların yetenek geliştirmede önemli olacağına inanıyoruz.” Güçlü portföy destekli yenilikler Mimaki Europe, standında temel ürünlerini sergileyerek ziyaretçilerin birinci elden deneyim ve bilgi edinmelerine imkan sağladı: Horsten, “Tabela grafiği alanında başarının ekipman almaktan fazlası olduğunun farkına vardık. Bu nedenle tam bir çözüm sunabilmemizi sağlayacak şekilde ciddi bir kaynak tahsisatı yaptı. Dijital merkez gibi şeyler de bunun bir parçasıydı ama bunun merkezinde yenilikçi, güvenilir olan baskı ekipmanı olmalı ve bu ekipman yeni uygulamalar ve gelir akışlarına olanak tanımalı. Standımıza gelen ziyaretçilerin yeni fikirler edinmek için ihtiyaç duyacakları her şeyi burada bulacağına inanıyoruz” dedi.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

FESPA Digital 2014’de sergilenecek diğer dikkat çekici yenilikler Uygun fiyatı ve kompakt boyutuyla neredeyse her türlü tesise uygun JFX200-2513. Değişken nokta fonksiyonu sayesinde daha az tanecikli, daha yüksek kaliteli baskılar elde edilebiliyor. Ayrıca parlak görüntüler ve zorlu arkadan aydınlatmalı sistemler için beyaz mürekkebi de var. Çeşitli malzeme ve uygulamaları destekleyen iki farklı mürekkep tipi içeriyor: yüksek mürekkeb sürtünmesi ve mükemmel renk tutarlılığı sağlayan kimyasal dirençli hard UV cure mürekkebi var. Uygun fiyatlı UV cure mürekkebi LUS-150 ise %150’ye uzanan bir yumuşaklığa sahip. Tx500-1800DS direkt sublimation yazıcı ise, bayraklar, tabelalar, tekstiller ve yumuşak tabela segmentlerine uygun. Geleneksel mürekkeplerden daha uygun fiyatlı yeni Sb300 mürekkebine sahip olması yanında polyester kumaşlar için daha yüksek baskı hızı da sunuyor. Mimaki Europe ziyaretçilerle hedefleri ve amaçları hakkında da konuşarak, en uygun Mimaki Europe çözümlerini bulmalarına yardımcı oldu. Bunun yanında Mimaki’nin sır gibi saklanan yeni çözüm sunumları da vardı. Fespa Digital 2014’ün ilk gününde gerçekleştirilen basın toplantısında gösterilen ürünler ise şöyle: Anahtar çözüm JFX200 ve yeni JV300 yazıcı JFX200-2513’ün daha önceki bir versiyonu Kasım 2013’te bir prototip olarak Viscom Dusseldorf’ta gösterilmişti. Avrupa’da da FESPA Digital 2014’ün hemen ardından satışa sunulacak. Özellikleri ise şöyle sıralanıyor: -Uygun fiyat ve neredeyse her boy tesise kolayca uyabilecek kompakt ayak izi. -Çok geniş yelpazede materyal ve uygulamayı destekleyen iki çeşit mürekkep. Bunlar: LH-100, yüksek klişeli ve kusursuz renk sadakatli, kimyasallara karşı dayanıklı sert UV kürleme mürekkebi ve LUS-150, düşük maliyetli, kavisli yüzeylere çatlamadan uygulanabilen %150 genişleyebilen esnek UV kürleme mürekkebi

20

-Üç mürekkep noktasını bir kerede püskürterek daha az granüler yüksek kaliteli baskı sağlayan değişken nokta fonksiyonu. -Muhteşem resim sağlayan beyaz mürekkep, inandırıcı arkadan aydınlatma ve transparan materyaller üzerine basılmış diğer parçalar. Mimaki Dolaşım Teknolojisi, başka kaynaklara ait olan baskı makinelerinde ortaya çıkan beyaz mürekkeple ilgili çökme sorunlarını ortadan kaldırıyor. FESPA Digital 2014’te ilk kez gösterilen bu baskı makineleri 1.3 m ve 1.6 m ebatlarında, sırasıyla saatte 105.9 m/saat hızında yeni mürekkepleri ve baskı kafalarını kullanarak baş döndürücü kalitede çıktılar veriyorlar. Mimaki JV300-130/160 Haziran 2014’te gönderilmeye başlanacak. Horsten, bu iki yeni makine sunumuyla ilgili olarak: “Solventi geniş format inkjet baskıya getiren ilk firma Mimaki idi. O zamandan beri bu alana yenilikler getirmeye devam ettik. Bu yeniliklere artan kalite, esneklik ve çevresel sürdürülebilirlik de dahil. Bu yeni baskı makinesi ailesi ile başarılan muhteşem eco-solvent inkjet baskı kalitesine ek olarak, bu makineler hem eco-solventle hem de su bazlı süblimasyon baskısıyla kullanılabilecek kadar da esnekler. Bu da tüm boyutlardaki sign ve display işlerinde yatırım geri dönüşünü ve yeni uygulamalarda kârlı gelişimi daha önce hiç olmadığı kadar hızlı ve kolay hale getiriyor”, dedi ve şu bilgileri paylaştı: “Tabela ve sergileme malzemeleri üreten firmalar, bu yenilikçi baskı makinelerinin sağladığı fonksiyonelliğe ve sunulan kaliteye minnettar olacaklar, bu özelliklere ek olarak: -Geniş format baskı uygulamaları için sunulan geniş çapta solvent ve su bazlı mürekkepleri yönetebilen yepyeni baskı kafaları -Çok geniş çapta materyali ve uygulamayı destekleyen

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

iki farklı mürekkep çeşidi. Bunlara ek olarak: -CMYK, açık cyan, açık magenta ve beyazda SS21 eco-solvent mürekkep. Yeni geliştirilen mürekkeplerin turuncu ve açık siyah renkleri de bulunuyor. Bunun amacı renk gamutunu genişletmek ve gradyan performansını artırmak. Yüksek yoğunluklu baskı ve hızlı kuruma zamanı daha fazla iş hacmi sağlıyor ve taşma yapmadan ya da bloklamadan kısa üretim döngüleri sunuyor. Sb53 su bazlı tekstil süblimasyon mürekkepleri, parlak renkli ve yüksek yoğunluklu baskıya olanak tanıyor. İdeal baskı materyali giysi kumaşı, spor kıyafetleri, mayolar and yumuşak levha üretiminde kullanılan polyesterdir. Sb53 mürekkebin çökelme derecesi konvansiyonel bir süblimasyon mürekkebinden daha düşüktür, bu sayede kararsız renklerden arınmış istikrarlı baskı yapımına olanak tanır. Ya transparan ya da koyu/opak materyaller üzerinde mükemmel opaklık ve muhteşem renkler üreterek Solvent beyaz mürekkebin daha yoğun bir katmanı sermesi. Yeni geliştirilen SS21 turuncu mürekkep bir süreç rengi olarak kullanılabilir, bu sayede PANTONE™ renk klavuzuna %92 oranında uyum yakalanabilir. Turuncu mürekkeple yakalanan daha geniş renk gamutu sayesinde gıda tazeliği daha iyi simüle edilebilir ve birleşik renkler temsil edilebilir. Yeni açık siyah mürekkepler ve üstün gri dengesi kontrolü beklenmedik renk kaymaaları olmaksızın kesin gri tonlama baskısı sağlayabilir. Pürüzsüz, grensiz ten tonları ve gri tonlama geçişi bu yeni baskı alma metodunun öne çıkan özellikleri.”

22

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Agfa’dan Yeni Nesil Geniş Format Yazıcılar Agfa Graphics Presented Next Generation Wide-Format Printers Agfa Graphics FESPA 2014’de UV geniş format inkjet yazıcıları serisine en son eklenen üyelerini sergiledi. Bunlar Anapurna i-serisinden iki model ve şirketin UV mürekkepleriyle çalışan yeni Jeti Titan S/HS. Agfa Graphics’in dedike Asanti iş akışı yazılımı ise standdaki geniş-format makinelerin gücüne güç kattı.

The new Anapurna i-series of UV-curable inkjet printers moved up-market delivering both more productivity and quality per invested euro/dollar.

UV inkjet baskı makinelerinde yeni Anapurna i-serisi, hem daha yüksek verimlilik hem de daha fazla kalite sağlayarak çıtayı yükseltiyor. 2.05 m genişliğindeki Anapurna M2050, segmentindeki en iyi satan hibrid yazıcı ve giderek profesyonelleşen bu piyasada yüksek performans taleplerini uygun bir fiyata karşılamak üzere tasarlandı. Anapurna M2050i, optimize edilmiş nokta pozisyonlaması ve daha yüksek görüntü kalitesi yanında en az %50’lik verimlilik artışı sağlıyor. Agfa Graphics’in güvenilir beyaz baskıda kullanılacak ‘beyaz mürekkep yönetimi’ çözümüne sahip.

At FESPA 2014, Agfa Graphics showed the latest additions to its portfolio of UV-curable wide-format inkjet printers, including two models from the new Anapurna i-series as well as the new Jeti Titan S/HS – all fuelled by the company’s proprietary UV-curable inks. Driving all wide-format engines on the booth was Agfa Graphics’ dedicated Asanti workflow software.

Anapurna M3200i RTR 3.2 m’lik geniş, dedike, bobinden bobine UV Anapurna M3200i RTR, giriş fiyatı seviyesinde geniş bir uygulama kapsamına sahip olan endüstrinin ilk orta ve yüksek seviye baskı makinesi. FESPA’da verimliliği maksimuma çıkarak şekilde dual roll kapasitesi olduğu da gösterildi. Yeni mesh seçeneği sayesinde taşıyıcı olmadan mesh materyal üzerine baskı yapmak mümkün oluyor. Anapurna hibrid makineleri, ABF (otomatik board besleme) ile birlikte entegrasyon için hazırlandı. Bu sayede

24

The 2.05m wide Anapurna M2050, the best-selling hybrid printer in its segment, has been redesigned to meet the need for higher performance in an increasingly professionalized market – at a highly competitive price point. Incorporating the latest generation of high-resolution print heads, the Anapurna M2050i achieves a productivity increase of at least 50%, in addition to optimized dot positioning and thus higher image quality. It features Agfa Graphics’ ‘white ink management’ solution for highly reliable white printing. Anapurna M3200i RTR The 3.2m wide dedicated roll-to-roll UV-curable Anapurna M3200i RTR is a first-in-industry mid- to high-end

haziran 2014 june

matbaa&teknik


SunChemical Özel Renk ve Pantone Üretim Noktaları

*

SunChemical Fabrika-GEBZE

* *

Sipariş Hattı: 0232 376 88 90

Aysan Matbaa Malzemeleri-TOPKAPI

Sipariş Hattı: 0212 501 84 85

Ümit Matbaa Malzemeleri-ANKARA

Sipariş Hattı: 0312 394 39 05


ayın konusu

verimliliği arttırması ve daha rahat çoklu karton beslemeye imkan tanıması bekleniyor. Ayrıca yepyeni ve çağdaş bir tasarıma da sahip.

printer with a broad application scope at entry-price level. At FESPA, it was shown with dual roll capability to maximize efficiency. The new mesh option enables printing on mesh material without liner.

Jeti Titan S ve HS, bu senenin başında çıkarıldı ve büyük ilgi gördü. Yüksek uç segmentini hedef alan bu gerçek düz yataklı baskı makineleri, mükemmel baskı kalitesi ve yüksek verimliliği en iyi fiyatla sunuyor. FESPA’da, Jeti Titan S/HS, ek primer özelliği ile sergilendi. Bu sayede termoplastik baskı altı malzemelere yapışkanlığı da artıyor. Kozmetik etki sağlayacak bir vernikleme seçeneği de daha sonra sunulacak.

All Anapurna i hybrid engines are prepped for integration with an ABF (automatic board feeding) system for enhanced productivity and convenient multi-board feeding. They also got a brand new contemporary design.

Asanti İş Akışı Yazılımı Agfa Graphics’in otomasyonlu Asanti iş akışı yazılım tüm makinelerle çalışabiliyor. Bu dedike gelişim sayesinde renk yönetimi ekleniyor ve geniş-format prodüksiyon otomasyonlu hale geliyor ve en zorlu tabela ve serigrafi baskıcılarının verimliliklerini arttırabilmeleri sağlanıyor. Ayrıca ürün tutarlılığı da garantilenmiş oluyor. Opsiyonel, düşük yatırım SaaS çözümü olarak sunulan Asanti StoreFront cloud-tabanlı web-to-print sistemi de tamamlayıcı rol oynuyor. Agfa UV Mürekkepleri Agfa Graphics en son olarak geniş UV mürekkepleri gamını sergiledi. Bu mürekkepler, en zorlu geniş format kapalı ortam ve açık ortam uygulamalarında optimum güvenirliğe sahip baskı için her bir sistemi gerekliliklerine uygun olarak tasarlandı. Agfa’nın ‘ince mürekkep katmanı’ pigment dağıtma teknolojisi sayesinde en yüksek renklendirme gücünü ve sektörde metre kare başına en düşük mürekkep tüketimini sunuyorlar. Bu da baskıların daha da güzel görünmesini sağlarken mürekkep masraflarından da tasarrufa imkan tanıyor.

26

The Jeti Titan S and HS were launched at the beginning of the year and have since won much acclaim. These true flatbed printers, targeted at the high-end segment, combine exceptional print quality and high productivity at a best-in-industry price point. At FESPA, the Jeti Titan S/HS was shown with an additional primer feature, which improves adhesion on thermoplastic substrates. A (spot) varnish option to create an appealing cosmetic effect will follow later. Asanti Workflow Agfa Graphics’ automated Asanti workflow software drives all engines. This dedicated development adds color management and automates wide-format production to help even the most demanding sign & display printers increase productivity, as well as produce consistent and compelling quality time after time. It is completed by the Asanti StoreFront cloud-based web-to-print system, which comes as an optional low-investment SaaS solution. Agfa UV Inks Last but not least, Agfa Graphics presented its large gamut of UV inks. These inks were tuned to the specifics of each system for optimal reliable printing of the most demanding wide-format indoor and outdoor applications. Thanks to Agfa’s ‘thin ink layer’ pigment dispersion technology, they deliver the highest coloring power, as well as the lowest ink consumption per square meter in the industry. This results in better looking prints and saves on inks costs.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Geniş Format İnkjet Pazarlama Müdürü Willy Van Dromme, “FESPA Digital 2014’de Agfa Graphics bir kez daha tabela portföyünü, ekipman, mürekkep, yazılım, çevre birimleri, medya (bazı bölgelerde), ve uygulama bilgi birikimi ve hizmetinden oluşan çok yönlü entegre sistemleriyle genişletme konusunda ne kadar kararlı olduğunu gösterdi”, diyor: “Matbaacılara müşteri tabanlarını yüksek kaliteli, yüksek verimli sistemlerle en uygun fiyat karşılığında arttırmalarında yardımcı olmak istedik.”

“At FESPA Digital 2014 Agfa Graphics once again proved it is committed to extend its sign & display portfolio with versatile integrated systems consisting of equipment, ink, software, peripherals, media (in some regions), as well as application knowhow and service”, said Willy Van Dromme, Marketing Manager Wide Format Inkjet.

Geleneklerine bağlı kalan Agfa Graphics standında birçok özel uygulama var. Etkileyici ‘House of Asanti’ tamamen gerçek hayat uygulamalarına göre dizayn edildi. Bu etkinlik ziyaretçilere basılı sonucun yüksek kalitesini birinci elden görme imkanı sunarken aynı zamanda yepyeni iş fikirleri de veriyor.

True to tradition, Agfa Graphics booth featured many unique applications. The impressive ‘House of Asanti’ was constructed entirely out of real-life applications, offering visitors a first-hand experience of the high quality of the printed output, as well as inspiration for new business opportunities.

“We aimed to help printers expand their customer base with high-quality, high-productivity systems at a bestin-industry price-point.”

Geniş Formatla Baskı Alanı Genişliyor Fespa Digital 2014 fuarına en yoğun biçimde hazırlanan şirketlerden biri de Agfa Graphics oldu. Matbaa pazarının baskı öncesi çözümleri ile yakınen tanıdığı ve çalıştığı bir şirket olan Agfa Graphics, dijital baskı ve özellikle inkjet ve UV baskı makineleri üzerindeki yoğun yatırım planlamaları ve nitelikle baskı makineleri ile bu pazarı da domine eden şirketlerden biri haline geldi. Agfa Graphics’in hem matbaa hem de dijital baskı çözümleri için Türkiye Temsilciliğini sürdüren Nova Baskı Satış Müdürü Sabri Dizmen, “Bu mesleği çok sevdiğimi belirtmeliyim”, diyor. 25 senedir Agfa ile birlikte olduğunu anlatan

28

Dizmen, Agfa’nın Türkiye’deki konumu ve dijital baskıdaki yeniliklerini şöyle anlattı: Nova Baskı geniş formatta en iyi çözümleri sunuyor “İşe matbaayla başladım. Daha çok inkjetle ilgilenen Nova firmasının satış müdürlüğünü yapıyorum. Babamın da matbaacı olması nedeniyle doğduğumdan beri matbaaların içindeyim. 16 yıllık bir Reproset geçmişim de var, bu işin ardından oradaki arkadaşlarla beraber bu firmayı kurduk. Sonuç olarak 25 senedir Agfa ile birlikteyim ve inşallah işbirliğimiz daha da devam edecek. Agfa’nın grafikteki tüm ürünlerini satmakla yükümlüyüz. Bunlar, CTP, inkjet makineleri; tüketim malzemeleri olarak da film, kalıp ve mürekkep… Nova’nın sattığı ve sorumlu olduğu başka ürünler de var. Elitron kesim makineleri ki bu firmayı da 1,5 sene önce seçtik ve sanıyorum ki doğru bir seçim oldu. Çünkü Agfa da bu firmayla işbirliğine gitmeyi tercih etti. Burada stantlarımızın yan yana olması da tesadüf değil. Çok güzel ürünleri var, kimsede olmayan özelliklere sahip kesim makineleri var. Agfa da bu konuda bir hayli ArGe yapıyor ve öncü olmaya çalışıyor. Özellikle mürekkep-makine uyumu açısından da en iyi firma olduğunu söyleyebilirim.”

haziran 2014 june

matbaa&teknik


ayın konusu

matbaa&teknik: Son yıllarda dijital da işlerin içine daha fazla dahil olmaya başladı. Dijital şu anda Türkiye’de de hızlı bir şekilde büyüyor. Önceleri dijital dediğimizde açık hava aklımıza geliyordu ama şimdi işin içine başka alanlar da girdi. Bu gelişmelerle ilgili neler düşünüyorsunuz? Sabri Dizmen: İşin bir teknoloji boyutu var ve bu kısmı daha hızlı ilerliyor. Matbaa makinelerinin de daha fazla ilerleyebileceği bir nokta kalmadı. Diğer taraftan da inkjette ilerleme hem kalite hem de hız yönünde hala sürüyor. Özellikle hız konusundaki ilerlemeler bir miktar matbaa sektörünün de içine girdi. Belirttiğiniz gibi matbaa sektörüne geçince tabeladan diğer sektörlere bir geçiş sağlandı. Ambalaj sektörüne bakacak olursak, burada birçok firmanın makinelerine sokmak istemediği malzemeleri, özellikle kalın malzemeleri, inkjete kaydırdıklarını görüyoruz. Çok fazla tirajı olmayan işlerin de inkjete kaymış olduğunu görüyoruz. Tekstilde ise apreciler vardı, bu kişiler boyanan kumaşı fikslemek için yıkıyorlardı. Ancak şu anda bu süreci devre dışı bırakan bir dijital baskı sektörü var. Bu sistem mürekkebi, üzerinden bir fırından geçirerek sabitliyor. Agfa da tekstil alanında sürekli bir yeni model geliştirme eğiliminde. Şu anda ise yeni bir model üzerinde çalışılıyor. Ardeko diye bir makinemiz var ama Agfa bu ürünü devam ettirmektense yeni ve daha üstün bir ürünü piyasaya çıkarmayı düşünüyor. Agfa’nın bu anlamda tekstile girdiğini söyleyebiliriz.

Enjoy

100% print quality!

twin_check 2.0

WORLD TOUR 2014 27 Nisan – BALTİMORE / ABD 30 Nisan – BALTIMORE / ABD 21 Mayıs – BAD OEYNHAUSEN / ALMANYA 22 Mayıs – BAD OEYNHAUSEN / ALMANYA 11-14 Haziran – BANGKOK / TAYLAND 25 Haziran – CAKARTA / ENDONZYA

matbaa&teknik: Fespa Digital’i nasıl değerlendiriyorsunuz? Fespa Eurasia ile koyaslamanızı istesek neler söylersiniz? Sabri Dizmen: Ben Türkiye’yi yani Fespa Eurasia’yı daha iyi bulduğumu söyleyebilirim. Katılımcı olarak burada bizim için önemli olan ziyaretçi sayısı… Bu konuda Fespa Eurasia’dan çok mutlu ayrılmıştık. Belki perde arkasında olan teçhizat ve servis imkânları burada daha iyi olabilir ama ziyaretçi sayısı bakımından şu anda burayı çok tenha buluyorum. matbaa&teknik: UV, su bazlı, eco solvent. Baskıda gelecekte hangisi daha çok tercih edilecek? Sabri Dizmen: UV gitgide pazar payını artırıyor. Hemen hemen her malzemeye baskı yapılabilmesi büyük bir avantaj… UV’de de bence rakip lateks, gerçekten pazar bu ikisi arasında paylaşılacak. Solventin payı da gitgide azalıyor, özellikle Amerika ve Avrupa gibi pazarlarda sağlık açısından solventten uzaklaşma var. Türkiye’de de solvente karşı benzer bir uygulama başladı. Solvent içeren tüm ürünlere karşı devlet tarafından negatif bir yaklaşım söz konusu. Ben piyasanın ağırlıklı olarak UV, ihmal edilmeyecek kadar da büyük bir kısmın lateks tarafından kapsanacağını düşünüyorum. Aslına bakarsanız solvent için pek fazla bir şans görmüyorum. matbaa&teknik: Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Sabri Dizmen: Agfa ile çalışmaktan çok mutluyuz. Hem mürekkep hem de cihaz açısından sürekli kendini geliştiriyor. Piyasada diğer firmalara göre daha yeniyiz ve daha az biliniyoruz ama benim beklentim bizden de bilgi almaları yönünde. Hem Agfa hem de Elitron ile ilgili diğer markalarla karşılaştırma yapıp bizden de bilgi alırlarsa çok memnun olurum. matbaa&teknik

17-18 Eylül – CHARLOTTE / ABD 18-21 Eylül – İSTANBUL / TÜRKİYE 26-30 Eylül – TAEPEİ / TAYVAN 13 Ekim – CİDDE / SUUDİ ARABİSTAN 15 Ekim – RİYAD / SUUDİ ARABİSTAN 20-22 Ekim – MİNNEAPOLİS / ABD 14-17 Kasim – ŞANGAY / ÇİN

Sizde bu gösterinin bir parçasi olun:

www.eltromat.de/worldtour2014

increasing

Productivity and Quality solutions iPQ_solutions 600´den fazla memnun müşteri kitlemiz, modüler çözümlerimize güvenmekte.

iPQ


ayın konusu

Esko, Kongsberg Sonlandırma Ürün Hattını

Kongsberg V Serisi ile Genişletiyor Giriş düzeyindeki dijital kesim sistemi, Kongsberg’in tanınmış güvenilirliğini, hassasiyetini ve kullanım kolaylığını sunuyor

Esko, Kongsberg dijital sonlandırma makineleri ailesini yeni Kongsberg V serisi ile genişlettiğini duyurdu. Kongsberg V kesim tezgahları, ambalaj, tabela ve afiş pazarlarındaki ürün yelpazelerini verimli dijital sonlandırma ile tamamlamak isteyen şirketlere güvenilirlik, hassasiyet ve kullanım kolaylığı sağlıyor. Sağlamlığını Esko Kongsberg ailesinden alan yeni V serisi, çok çeşitli ambalaj, tabela ve afiş uygulamalarında mümkün olan en iyi sonlandırma kalitesi için standart konfigürasyonlar sunuyor. Esko’nun Dijital Sonlandırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marian Zincke yeni seriyle ilgili şunları söyledi: “Kongsberg V serisi, iyi bilinen Esko Kongsberg X serisi ile kısa süre önce çıkardığımız geniş formatlı C serisi platformunu birleştiriyor. V serisinin çıkmasıyla, dijital kesim çözümlerimiz giriş seviyesinde bir kesim çözümüne ihtiyaç duyan ancak kalite, hassasiyet ve güvenilirlikten de taviz vermek istemeyen şirketler için erişilebilir hale geldi”. Standart konfigürasyonlar en uygun maliyetli kesim işlemlerini sunuyor Esko Kongsberg V serisi, her biri pazara özgü uygulamaları işlemek için gerekli araçları içeren iki standart konfigürasyonla çıktı: Tabela ve Afişler için Kongsberg V, kamera kontrollü kesim ve yönlendirme için bir MultiCUT aparat başlığı ile geliyor. MultiCUT tüm aparat ekleme seçeneklerini, 45.000 RPM devirli, hava soğutmalı freze mili ile

30

birleştirerek, başta akrilik ve diğer sentetikler olmak üzere çok çeşitli tabela ve afiş materyalleri için mükemmel bir sistem sunuyor. Kamera sistemi ve yenilikçi planlama yazılımı, bu sistemi düşük hacimli tabela ve afiş üretimi için kusursuz bir çözüm haline getiriyor. Ambalajlar için Kongsberg V ise özellikle örnek imalat, az sayıda model üretimi ve ambalajlamaya özgü diğer uygulamalar için yapılandırıldı. Ürün, katlanır karton ve oluklu mukavva gibi ambalaj materyallerinde son derece hatasız ve güçlü kesim ve pilyaj imkanı sunan FlexiHead ile donatılmış. FlexiHead kesim, pilyaj ve yönlendirme işlemlerinde aparat derinliğini kontrol eden çok hassas bir servo eksene bağlanmış. Üç yapılandırılabilir aparat istasyonu, her türlü standart aparat eklentilerinin sisteme takılmasına olanak tanıyor. Dijital Sonlandırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marian Zincke yeni sistemle ilgili şunları anlatıyor: “Esko bu yeni kesim tezgahları ailesinin geçen yıl Asya pazarında test etmeye başlatmıştı. Sonuçlar, cazip bir giriş seviyesi fiyatına yüksek kaliteli bir dijital sonlandırma çözümüne yönelik global bir ihtiyaç olduğunu net olarak gösterdi. Kongsberg V de tam olarak bunu sunuyor. Bu eşsiz platform, pazar araştırmalarımızla belirlediğimiz en yaygın şartları karşılamak için tasarlanmış standart boyut ve konfigürasyonlarda sunuluyor. Bu serinin Esko Kongsberg makinelerinin karakteristik özelliği olan verimlilik, güvenilirlik ve hassasiyete sahip olmak isteyen ama sadece belirli uygulamalar için bu ürüne ihtiyaç duyan müşteriler için mükemmel olduğuna inanıyoruz”.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


XMF Remote

Uzaktan Onay Sistemi ile

Hzl Çözüm XMF Remote

İşlerin internet üzerinden gönderilip, onaylanmas

XMF ColorPath XMF PrintCentre

Bulut tabanl çoklu renk yönetim sistemi

Browser tabanl, web’den bask (web to print) yönetimi program

XMF Workow

Yüksek otomasyonlu tam otomatik bask üretimi iş akş program

XMF Remote XMF Workow ile online iş gönderme, elektronik onaylama ve dijital prova modülü Fujilm XMF Remote ile müşterileriniz online iş gönderimi, PDF kontrolü, dijital prova ve elektronik ortamda onay sistemini kullanarak kendi işlerini uzaktan yönetebiliyor. Bu şekilde kesintisiz ve hzl üretim süreci sağlanrken, üretim maliyetleri düşüyor, işgücü kullanm daha efektif hale geliyor.

Daha fazla bilgi için

www.fujifilm.com.tr


ayın konusu

Kaya gibi sağlam yapı Kongsberg V serisi, tüm Kongsberg tezgahlarda bulunan ve bu makinelerin yıllar boyu kesintisiz üretim yapmalarına olanak tanıyan çok sağlam yapıya sahip. Kongsberg V, V20 ve V24 olmak üzere iki boyutta sunuluyor ve 1700x1300 mm / 66”x 51” (V20) ve 1700x3200 / 66x126” (V24) boyutlarında materyallerle çalışabiliyor. Kongsberg V kesim tezgahları, çok çeşitli kesim, pilyaj, delme ve çizim işlemlerinde kaliteli sonuçlar için çok geniş aparat seçenekleri sunuyor. Bu yeni tezgahlar, baskı işleminde biçimi bozulmuş materyallerde bile baskıdan kesime hatasız sonuçlar veren i-cut Vision Pro kamera sistemi gibi Kongsberg tezgahlarını popüler hale getiren birçok özellikle donatılmış. Her ek parçanın özel bir barkodla tanımlanması ve yerine kolayca oturması sayesinde, aparatlar hızla ve hatasız değiştirilebiliyor. Üründe, ince kağıtlar ve sentetik tabakalardan ağır hizmet tipi ambalaj ve teşhir materyallerine kadar çok çeşitli materyalleri kesmek için ek bıçak aparatları bulunuyor. Pinyon dişli tahrik sistemi, makinenin kaba kuvvetini son derece hassas eksen kontrolü ile dengeleyerek hız, dayanıklılık ve güç sağlıyor. Esko Kongsberg ürün ailesine genel bakış Kongsberg C serisi: Tabela, afiş ve ambalaj uygulamaları için 3,2m genişlikte esnek materyallere ile zorlu, sert materyalleri birlikte sonlandırmak için tasarlanmış, yüksek verimlilik sunan geniş formatlı tezgahlardır. C serisi, geniş formatta çalışma becerisi ile yüksek kapasiteli üretimi bir araya getiren ilk tezgah serisidir. Kongsberg X serisi: Yüksek kalite dijital sonlandırma platformları arasında en kapsamlı ürün yelpazesini sunan seridir. Tabela ve afiş parçaları veya katlanır karton örneklerin imalatı için daha küçük formatlı Kongsberg XE; ağır hizmet tipi sonlandırma becerisine sahip en çok yönlü platform olan Kongsberg XN ve sürekli

32

üretim ihtiyacı olan şirketler için Kongsberg XP modellerini içerir. Yarı ve tam otomatikleştirilmiş XP konfigürasyonları da mevcuttur. Kongsberg V serisi: Tabela ve afişlerin yanı sıra ambalajlar için de standart konfigürasyonlarla donatılan ve Çok çeşitli materyallerin yüksek kalitede sonlandırılmasını sağlayan giriş düzeyinde bir dijital kesim çözümüdür. Kongsberg V sonlandırma tezgahları Esko’nun doğrudan ve dolaylı satış kanalları üzerinden bulunabilir. Tezgahlar 2014 yılı boyunca birçok endüstriyel etkinlikte sergilenecektir.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Esko Standında Formula 1 Vurgusu Yapıldı Fespa Digital 2014 Fuarının katılımcılarından Esko, Hız – Sürat – Kabiliyet: Formula 1 konseptiyle fuara katıldı. C ve V serisi iki yeni makinesini tanıtan Esko’nun Türkiye Genel Müdürü Mustafa Salur, kullanıcıların üretkenlik ve kabiliyetlerini artırmaya, yöneldiklerini anlattı: matbaa&teknik: Esko’nun Fespa dDigital 2014 mottosu neydi? Hangi konulara odaklandınız? Mustafa Salur: Esko, hemen hemen her FESPA’da öncü firmalardan bir tanesi. FESPA’ya renk katan, teknolojilere öncülük eden bir firmayız. Bu FESPA’da Formula 1; hız, sürat ve kabiliyet konseptiyle yola çıktık. Esko’nun C serisi şu anda sektörün en büyük ebatlı makinede, en iyi performansı, en iyi üretkenliği sağlayan makineleri sunuyor. Bu fuarda bu konseptle birlikte bütünleştirdik. Burada 2 yeni makinemizi tanıtıyoruz. Bir tanesi yılın başında piyasaya sürdüğümüz C serisi, diğeri ise V serisi. V serisi, yüksek üretkenliğe ihtiyaç duymayan firmaların daha uygun maliyetlerle bünyelerine katabilecekleri bir seri. C serisi ise 3.2 x 3.2 ebatlı, çok büyük ebatlı işleri olan ve yüksek üretkenliğe ihtiyaç duyan firmaların beklentisini karşılayacak şekilde yeni bir tasarım ve konseptle piyasaya sürüldü. Bu makinenin yeni bir tasarımı var, albenisi çok yüksek. Bu ebat için ise özellikle üretkenliği çok yüksek.

dönemlerde Esko tekstile girmeyi planlıyor mu? Mustafa Salur: Bunu söylemek zor… Şu anda bizim tekstille olan tek direkt bağlantımız, tekstil ürünlerini bu tür dijital sonlandırma cihazlarında kesip sonlandırabiliyor olmamız. Ancak Esko bir bir teknoloji şirketi. Ürün gamımız belli, şirketin stratejik planlama bölümü ileriye dönük böyle bir yatırım niyeti içinde olup olmadığını ilerleyen dönemlerde göreceğiz. matbaa&teknik: FESPA’nın İstanbul ayağı da yıl sonunda olacak. Esko’nun buraya katılımıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Mustafa Salur: Türkiye’deki fuarlara biz distribütörlerimiz vasıtasıyla katılmayı tercih ediyoruz. Şu ana kadar da hep bu yönde hareket ettik. SIGN İstanbul fuarında hem Saatçioğlu hem de Yatay Bilgisayar olarak iki distribütörümüz üzerinden katılım gösteriyoruz, kısmetse iki distribütörümüzün standında da yer alacağız. FESPA Fuarı’nda da yine kısmet olursa Saatçioğlu’nun standında Kongsberg’in makinesi ve yazılım demolarıyla yer alacağız.

Karbontravers sayesinde hızdan ve üretkenlikten ödün vermek söz konusu değil. Ziyaretçilerimiz de bu makineye büyük ilgi gösterdiler. Esko, makine üreticisi olmasının yanı sıra bir yazılım şirketi. Fuarda yine demo slotlarımızda gerek reklam gerek ambalaj sektöründen gelen müşterilerimize Esko’dan beklentileri doğrultusunda üretkenliklerini ve kabiliyetlerini artırabilecek yeniliklerden bahsettik. Aynı zamanda ilgi duyan müşterilerimize de bu yazılımların çalışmalarına dair demolar gerçekleştirdik. matbaa&teknik: Fuarın geneline baktığımızda tekstilin ağırlıkta olduğun görüyoruz. Önümüzdeki

34

haziran 2014 june

matbaa&teknik: Fuar sonrası yorumlarınız ve mesajınızı da öğrenebilir miyiz? Mustafa Salur: Fuar bizim için çok iyi sonuçlandı. Hol olarak ise arzu ettiğimiz bir yerdi. Buradaki ana tedarikçilere yakın olmak talebi daha da artırıyor. Esko, her fuarda olduğu gibi bu fuarda da ciddi bir ziyaretçi potansiyeline sahip. Önceki FESPA’ların üzerinde bir ziyaretçi sayısı ve üzerinde bir satış cirosu bekliyoruz. İnşallah da fuardan bunları gerçekleştirmiş olarak döneceğiz. Mesajımıza gelince; Sektörde daha katma değerli daha üretken işler yapılmaya çalışılsın. Her bölgede rekabet çok fazla, bizde de ülke olarak o rekabeti daha farklı noktalara nasıl taşıyabileceğimizin hesabı pek yapılmıyor. Müşterilerimiz daha katma değerli, daha üretken iş yapma derdine düşerse öyle sanıyorum ki herkes bu işten daha fazla ekmek yiyecektir.

matbaa&teknik



ayın konusu

Screen Truepress Jet 3200UV HS’i Sunar Screen Launched Truepress Jet 3200UV HS Flat-bed Printer Ünlü UV flatbed baskı makinesinin daha yüksek hızlı versiyonu ilk defa olarak Fespa Digital’de sergilendi Uzmanlaşmış inkjet print-on demand teknolojisi üreticisi Screen, yüksek verimliliğe sahip, yüksek kaliteli UV flatbed inkjet printer’ları ailesine 150 m2/s Truepress Jet W3200UV HS’in de katıldığını duyurdu. Geçen sene çıkarılan Truepress Jet W3200UV’nin daha yüksek verimliliğe sahip bir versiyonu olan bu makine ilk çıkışını Fespa Digital’de yaptı. Truepress Jet W3200UV HS ( HS = yüksek hız), Screen’in ünlü kalitesini göz alıcı bir verimlilikle birleştiren heyecan verici, yeni bir makineydi. 150 m2/s gibi bir hızla çalışan Truepress Jet W3200UV HS, 85m2/s Truepress Jet W3200UV’un neredeyse iki katı hızına sahip. Böylece Screen baskı hizmeti sunucularına ihtiyaçlarına yönelik çeşitli makineler ve büyüyen işlerine paralel olarak 85 m2/s modelinden Truepress Jet W3200UV HS modeline geçiş özgürlüğü sunmuş oluyor. Screen ve alt şirketi Inca Digital arasında ortak bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan Truepress Jet W3200UV HS altı renkli+WW cihazı ve POS, tabela ve dekor piyasalarının taleplerini karşılamak üzere geliştirildi. 3.2 x 1.6 m boyutunda ve maksimum 50 mm kalınlığında sert ve esnek malzemeler üzerine baskı yapabiliyor. Screen, canlı Truepress mürekkeplerini, örneğin yüksek opasitede beyaz, açık cyan ve açık magentayı kullanan Truepress Jet W3200 UV HS, yüksek tanımlı, geniş renk gamlı baskı kalitesini, mükemmel esneme direnci ile sunuyor. Truepress Jet W3200UV HS’de, ICC profillerine yönelik EasyMEDIA seçeneği de dahil olmak üzere Caldera GrandRIP özelliği standart olarak sunuluyor. Çeşitli

36

Screen, the manufacturer of specialist inkjet print-ondemand technology, announced an addition to its stable of high-productivity, high quality UV flatbed inkjet printers with the launch of the 150 sqm/hr Truepress Jet W3200UV HS. A higher-productivity version of the Truepress Jet W3200UV launched last year, the new machine made its industry debut at Fespa Digital, together with a number of additional new features for the device unveiled at the show. The Truepress Jet W3200UV HS (for “High Speed”) was an exciting new machine that combines Screen’s renowned quality with outstanding productivity. Offering an output speed of 150sqm/hr, the Truepress Jet W3200UV HS delivers almost double the productivity of the 85sqm/ hr Truepress Jet W3200UV. As a result, Screen offers print service providers a choice of machines depending on their specific needs and with the freedom to upgrade from the 85sqm/hr model to the Truepress Jet W3200UV HS in the future, as the needs of their business grow. A joint development between Screen and its subsidiary company Inca Digital, the Truepress Jet W3200UV HS is a six colour + WW device designed to meet the demands of the POS, signage and decor markets today with the ability to print onto a wide range of rigid and flexible media up to 3.2 x 1.6m in size and up to a maximum 50mm thickness. Using Screen’s vibrant Truepress inks including high-opacity white, light cyan and light magenta, the Truepress Jet W3200UV HS delivers high-definition, wide-colour gamut print quality with excellent resistance to the bending and cutting of a variety of print substrates.

Higher speed version of acclaimed UV flatbed printer was shown for the first time at Fespa Digital

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

diğer iş akışlarına entegrasyon da mümkün. Makine, lenticular ve çok-katmanlı baskı gibi katma değerli uygulamalar için üstün esneklik sunuyor. Çok-katmanlılık fonksiyonu sekiz katmana kadar etkileyici ön/arka baskıyı mümkün hale getiriyor ve kaliteli arkadan aydınlatmalı ve değişken gündüz/gece grafikleri basabiliyor. “Truepress Jet W3200UV çok etkileyici bir makine. 85 m2/s modeli, kalite/hız modelinde yeni bir standart oluşturuyor ve yeni 150 m2/s modeli bu çıtayı biraz daha yükseltiyor’ diyen Screen Europe Satış Başkan Yardımcısı Bui Burke sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu anda dört tane çok etkileyici Truepress Jet yüksek kaliteli geniş format çözümü sunuyoruz- hepsi de üstün esneklik, güvenilirlik ve yatırımdan hızlı geri dönüşü garantiliyor.’

38

The Truepress Jet W3200UV HS is supplied as standard with the Caldera GrandRIP+, including the EasyMEDIA option for ICC profiles. Integration to a range of other workflows are available. The printer enables tremendous flexibility for added-value applications such as lenticular and multi-layer print at an even faster print throughput. The multi-layer function enables sophisticated front/back overprinting up to eight layers, to produce quality backlit and variable day/night graphics. “The Truepress Jet W3200UV is a very impressive machine. The 85 sqm/hr model set a new standard in quality/ speed performance and the new 150 sqm/hr model raises the bar even higher”, said Bui Burke, VP Sales, Screen Europe. “We now offer four compelling Truepress Jet high quality wide-format solutions - all delivering superb flexibility, reliability and a rapid return on investment.”

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Xeikon, FESPA Digital 2014’de Yenilikçi Duvar Kaplamalarını Sergiledi Xeikon Showed Innovative Wall-coverings at FESPA Digital 2014 Dijital ultra-yüksek kaliteli duvar kaplamaları yepyeni fırsatlara kapı açıyor Xeikon, geniş format ve duvar dekorasyon uygulamaları için dizayn edilen Document Suites’lerinin lansmanı için FESPA Digital 2014’ü seçti. Xeikon, bu alanda sınırlamaları zorlamaya devam ediyor. FESPA Digital’deki standını ziyaret edenler de buna şahit oldular. Çeşitli görüntülerin resmedildiği duvar kağıtlarında kalite o kadar yüksek ki ancak dokununca bunun bir resim olduğu anlaşılabiliyor. FESPA Digital 20-23 Mayıs tarihlerinde Münih, Almanya’da gerçekleştirildi. Xeikon B2 salonunda B2-271 standında yer aldı. “Xeikon, dijital baskı kalitesinde yepyeni alanlar açan ısmarlama duvar kaplamalarının üretiminde son derece faydalı olan çeşitli bileşen takımları geliştirdi (baskı medyası, ekipman, yazılım, araçlar ve tüketim malzemeleri),” diye anlatan Xeikon segment pazarlama ve iş geliştirme bölümü direktörü Danny Mertens ve sözlerine şöyle devam etti: “Duvar kağıdı ve duvar dekorasyonu çok heyecan verici ve büyüyen bir pazar. Dijital baskı, birkaç sene öncesine kadar düşünemediğimiz yeniliklere kapı açıyor.” Xeikon, sadece ‘teknoloji odaklı’ olmadığını kanıtlamak için üretilen işin görsel kapsamını genişletmede yardımcı olacak yenilikçi ve son derece genç bir Amerikalı tasarımcı, Hugo Diego ile çalıştı. Mertens, “Şu anda Kanada’daki müşterilerimizden biriyle çalışan Hugo Diego, Xeikon teknolojisini ‘Creative Illusion’ isimli bir koleksiyon kapsamında son derece etkileyici sanatsal yetenekleriyle bir

40

Xeikon used FESPA Digital 2014 as the official launch pad for its Document Suites which are designed for large format and wall decoration applications. Xeikon has continuously pushed forward the boundaries of what can be achieved in these areas. Visitors to its stand at FESPA Digital saw wallpaper depicting images so realistic that it’s only by touching the flat surface, the illusion was revealed. FESPA Digital took place May 20-23, in Munich, Germany. Xeikon exhibited on stand B2-271, Hall B2. “Xeikon has developed a suite of components – print media, equipment, software, tools and consumables – that has proved to be perfect for the creation of bespoke wall coverings that are at the leading edge of digital print quality,” said Danny Mertens, Xeikon’s director of segment marketing and business development document printing. “Wallpaper and wall decoration is an extremely exciting and growing market. Digital printing opens up possibilities that would have been unthinkable only a few years ago.” To demonstrate that it is not solely ‘technology driven’, Xeikon is working closely with an innovative young North American designer called Hugo Diego who has helped to broaden the visual scope of the type of work produced. “Hugo, who already works with one of our customers in Canada, has produced some stunning effects by merging Xeikon technology with his extremely impressive artistic creativity in a collection called Creative Illusion,” continues Mertens. “We are delighted that samples of this

Digital ultra-high quality wall-coverings open up new possibilities and opportunities

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

araya getirdi. Bu işbirliğinin bazı örneklerini FESPA Digital’de sergiledik. Dijital baskı ultra-yüksek kaliteli duvar kaplamalarına ciddi bir ilgi var” diye ekliyor. Xeikon Duvar Kaplama Suite Xeikon’un Document Suite’inde kişiselleştirilmiş, yüksek kaliteli duvar dekorasyonlarının ticari, perakende ve konutlara yönelik çeşitleri mevcut. ‘Hepsi bir arada’ çözümü müşterilerin kendi ihtiyaçlarına göre de özelleştirebilecekleri dört temel bileşenden meydana geliyor. 3500’ün full-rotary üzerine sürekli baskı yapabilmesi ürünü kısa tirajlı duvar kağıtlarından standart uzunlukta geniş murallere kadar her türlü duvar kaplamasının üretiminde ideal seçenek hale getiriyor. Yeni Alpine fuser drum, duvar kaplama uygulamaları için gereken ‘mat’ finishing’i garantiliyor. Xeikon tonerleri kokusuz ve EN15102’e uyumlu. Wall-covering suite’teki inline finishing sistemleri ise hem süreç hem cross direction’larda hatasız kesimi garantiliyor. Xeikon Geniş Format Üretim Suite Xeikon Document Suite’i içindeki diğer bir bileşen ise, Geniş Format Üretim Suite’i. Bu ürün de beyaz bir kağıt rulosunu bitmiş basılı bir ürüne dönüştürmek için son derece esnek bir yol sunuyor. Bu senaryodaki baskı makinesi Xeikon 8000 Serisi. Baskı media’sı, yazılım, tüketim malzemeleri ve ekipmanda lider üretici olan Xeikon Aura partnerleriyle yapılan işbirliği sayesinde anahtar teslim çözümler çeşitli alanlarda faaliyet gösteren müşterilerin bireysel ihtiyaçlarına uydurulabiliyor. Xeikon, ürünler arasında tam uyum ve en yüksek seviyede standardizasyon sağlamak için tüm aura partnerleriyle çalışıyor.

collaboration showned on our stand at FESPA Digital. We’re certain these will be quite an ‘attention grabber’ amongst the without a doubt many examples of eye-catching printed output. There is a strong and growing interest in ultra-high quality wall coverings printed digitally.” Xeikon Wall-Covering Suite Xeikon’s Document Suite includes the Wall-Covering Suite, which allows efficient production of personalized, high-quality wall decorations for commercial, retail and residential purposes. It’s an ‘all-in-one’ solution integrating four major components that customers can tailor to meet their own specific requirements. These four components consist of the Xeikon 3500 digital press with its ability to print on the widest media range available, dedicated workflows and software, application-specific toners and process optimization tools plus pre- and post-press equipment. The ability of the 3500 to print full-rotary and endless makes it ideal for producing any kind of wall coverings, from short-run wallpapers of standard lengths to large murals. With an output speed of almost 20 m/min, Xeikon’s 3500 is the fastest digital printing press on the market. The new Alpine fuser drum guarantees a “matte” finishing for the print needed for wall-covering applications. Xeikon toners are odor-free and comply with EN15102, while the inline finishing systems available with the Wall-Covering Suite ensure accurate cutting in both process and cross directions. Xeikon Large Format Production Suite Also included within Xeikon’s Document Suite is the Large Format Production Suite, which provides a complete and totally flexible means of transforming a white roll of paper into a finished printed product whether it is within or outside standard formats. The printing engine in this scenario is the Xeikon 8000 Series. The cooperation with Xeikon Aura Partners, which are leading manufacturers in print media, software, consumables and equipment, has enabled it to provide turn-key solutions to meet the individual needs of customers operating across a wide spectrum of fields. Xeikon has worked with all its Aura Partners to ensure total compatibility between products and a standardization of quality at the highest level.

42

haziran 2014 june

matbaa&teknik


HP Indigo 10000 Dijital Ofset 750 mm

530 mm

7 Renk CMYK+OVG 400 gr/m² malzeme 3.450 tb/saat 4/0 baskı Beyaz Mürekkep

MatSet Matbaa Makine ve Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş. İstanbul: Tel: 212 - 270 05 95 ● İzmir: Tel: 232 - 449 32 22 www.matset.com.tr ● info@matset.com.tr

Ankara: Tel: 312 - 395 67 40


ayın konusu

Zünd İle Verimlilik Artışı Zünd Demonstrated Time-saving Features, Supercharged Productivity Tamamen konfigüre edilmiş Zünd kesim sistemleri, yüksek performans araçlarıyla birlikte Zünd standında sergilendi FESPA Digital ziyaretçileri, Zünd’ün dijital kesim ve finisajın her alanında üstün verimlilik arayışına birinci elden şahit oldular. Zünd kesim sistemleri ve bileşenlerinin modüler tasarımı, çok spesifik prodüksiyon ve otomasyon ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlandı. Her makine 24/7 operasyon için tasarlanmış ve 100 mm kalınlığında materyallere kadar çok çeşitli malzemeleri işleyebiliyor. Zünd’ün FESPA Digital 2014’deki standındaki en önemli odak noktası üretim iş akışında verimliliği arttırmak oldu. Zünd birçok matbaa hizmetleri sunucularının her gün karşılaştığı zorlu talepleri karşılayabilecek kesim sistemleri konfigürasyonlarını sergiledi. Bu konfigürasyonlardaki yazılım ve donanım bileşenleri birbirlerini mükemmel şekilde tamamlarken tam otomatik malzeme işleme sistemleri manüel müdahaleye duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Yüksek performanslı araçlar ise işlem verimliliğini beklenmedik şekilde arttırıyor. Zünd otomatik tabakalayıcı, baskı hizmeti sunucularının, tabakalanmış malzemelerin yüklenmesini otomasyonlu hale getirmek suretiyle verimliliklerini nasıl hızlıca arttırabileceklerini gösteriyor. Önceden baskılı tabakalar ve daha hafif karton malzemeleri, minimum operatör müdahalesiyle tam otomasyonlu bir iş akışında işlenebiliyor. Bu sayede yüksek hacimli işler bile esneklikten ödün vermeden hızla ve etkili bir şekilde tamamlanabiliyor. Zünd standındaki diğer dikkat çekici bir özelik ise G3 M-2500 tandem kesim sistemi oldu. Yarı-otomatik üretim iş akışında yükleme ve boşaltma kesim ile aynı anda gerçekleşebiliyor. Malzemeler makinenin bir tarafından yüklenirken, diğer tarafta kesim veya işleme devam ediyor. Böylece makinenin verimliliği artarken atıl kalma

44

Visitors to FESPA Digital were able to witness first-hand Zünd’s relentless pursuit of superior productivity in all aspects of digital cutting and finishing. The modular design of Zünd cutting systems and their components make it possible to tailor configurations to meet very specific production and automation needs. Every machine is designed for 24/7 operation and capable of processing the widest range of materials up to a thickness of 100 mm (4 inches). The primary focus of Zünd’s exhibit at FESPA Digital 2014 was on increasing efficiency throughout the production workflow. Zünd demonstrated cutting system configurations that meet the rigorous productivity demands typically encountered by most print service providers on a daily basis. The software and hardware components in these configurations complement one another perfectly, while fully-automated material handling systems limit the need for manual intervention, and high-performance tooling dramatically increases processing efficiencies. The Zünd automatic sheet feeder provides a perfect example of how print service providers can easily, but dramatically increase their productivity by automating the loading of sheeted goods. Pre-printed sheets and lighter-weight board materials can be processed in a fully automated workflow with minimal operator intervention. This setup enables even high-volume jobs to be completed quickly and efficiently, without compromising flexibility. Another highlight of Zünd’s exhibit was the G3 M-2500 tandem cutting system. In a tandem (also known as ’pendulum’) semi-automated production workflow, loading or unloading can take place simultaneously to cutting. While materials are manually loaded on one side of the machine, cutting or processing continues on the other,

Fully configured Zünd cutting systems with high-performance tools were at Zünd’s booth

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

süresi düşüyor. Bu gösterim sisteminde bir yönlendirici ve yeni, ultra-hızlı yüksek performanslı titreşim aracı Elektrikli Titreşim Aracı –EOT 250 de bulunuyor. Bu araç dönüştürülmüş karton gibi baskı altı malzemeleri ve diğer kalın, çok katmanlı ya da katmanlı (oluklu) karton malzemeleri işlemek için ideal. Bu güçlü araçta en kalın, en zorlu malzemeleri maksimum hızda işlemeye yetecek kadar güçlü bir motor da var. Diğer bir ilgi çekici Zünd yeniliği ise 100 kg’e kadar malzeme rulolarını işlemek üzere konfigüre edilmiş tam otomatik Zünd kesim sistemleri. Sofistike, gerilim kontrol mekanizması sayesinde en zorlu tekstiller bile kusursuzca kesilebiliyor ve bu malzemelerin herhangi bir kırışma ya da gerdirme olmadan işlenebilmesini sağlıyor. Makinenin önündeki kesici uzantısı offload bir alan meydana getirerek kesim işleminin herhangi bir kesinti olmadan devam etmesini sağlıyor. Ziyaretçiler sistemin her türlü baskılı malzemeyi, ister vinil, ister banner ister tekstil olsun nasıl kolayca işleyebildiğini ilk elden görebildiler. FESPA Digital 2014’de sergilenen tüm Zünd kesim çözümlerinde Zünd Cut Center (ZCC) dijital iş akışı suite’inin en son versiyonu kullanıldı. Suite’in yeni özelliklerinden birisi, her bir iş için detaylı işlem süreleriyle birlikte detaylı bir liste oluşturması. ZCC, dijital baskı ve kesim iş akışında mükemmel bir entegrasyona imza atmış gibi görünüyor. Her bir iş için işlem zamanları ve verim detayları otomatik olarak tüm yaygın kullanılan RIP programlarına gönderilebiliyor. Bu da baskı hizmeti sunucularının üretimin her aşamasında maliyetleri takip edebilmesine imkan tanıyor. Oliver Zünd, şu yorumu yapıyor: “Baskı hizmeti sunucuları en kısa sürede en fazla işi tamamlama yönünde ciddi bir baskıyla karşı karşıyalar. Modüler kesim sistemlerimiz ve yazılım çözümlerimiz her türlü üretim gerekliliğini karşılamak üzere dizayn edildi- aynı zamanda üstün verimlilik ve daha yüksek kârı da garantiliyorlar.”

46

which maximises productivity by increasing throughput and reducing machine idle time. This demonstration system is equipped with a router and the new, ultra-fast high-performance oscillating tool, the Electric Oscillating Tool – EOT-250. The EOT-250 is the ideal tool for processing substrates such as Re-board® and other thick, multi-layered or cored cardboard materials. This powerful tool is equipped with a motor drive capable of processing even the thickest, toughest materials at maximum speed. Another highlight on the Zünd stand was a fully automated Zünd cutting system configured for processing rolls of substrates up to 100-kg (220-lb). A sophisticated tension-control mechanism ensures flawless cutting of even the most challenging textiles, enabling these materials to be processed without wrinkling or stretching. A cutter extension at the front of the machine provides an offload area that makes it possible for the cutting process to continue without interruption. Interested visitors to the stand were able to experience for themselves how easy the system makes it to process every kind of printed substrate, be that vinyl, banners, or textiles. All Zünd cutting solutions on display at FESPA Digital 2014 were powered by the latest version of the Zünd Cut Center (ZCC) digital workflow suite. One of the suite’s new features is that is generates comprehensive production data with a detailed list of processing times for each job. ZCC lends itself perfectly to seamless integration in the digital printing and cutting workflow. Processing times and throughput for each job can also be sent automatically to all commonly used RIP programs, which enables print service providers to keep track of costs throughout every phase of production. Oliver Zünd, CEO, commented: “Print service providers are under pressure to complete more and more jobs in the least amount of time. Our modular cutting systems and software solutions are designed to meet every type of production requirement – all while delivering superior productivity and increased profitability.“

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Yatay, Fespa’ya 60 Kişilik Bir Heyetle Geldi Erkan Çağırtekin: “Fespa’ya Türkiye’den 60 adet müşterimizle geldik. Aslında bir tur yaptık. Başından sonuna dek onlarla birlikteydik. Burada bir takım aktiviteler gerçekleştirerek ürünler tanıttık.”

HP, şüphesiz dijital baskı pazarını domine eden bir şirket. Mimari baskılardan sonra iç ve dış mekan profesyonel dijital baskı makinelerine ilişkin lansmanlarını neredeyse yirmi yıldır sürdüren şirketin Türkiye distribütörlerinden Yatay Bilgisayar şirketinin Genel Müdürü Erkan Çağırtekin’e HP’nin yeniliklerini sorduk: matbaa&teknik: Fuarda sergilediğiniz ürünlerle ilgili bilgi verebilir misiniz? Erkan Çağırtekin: FESPA Münih Fuarı’nda sergilediğimiz makineler küçükten büyüğe doğru sıralarsak; 6600 ve 6800 olmak üzere DesignJet ailesinden iki tane yeni ürünümüz var. Latex ürün gamımıza ek olarak üç tane yeni ürünümüz çıktı; Latex 310, Latex 330 ve Latex 360… Geçen yıl lansmanını yaptığımız 320 eninde latex 3000 makinemiz var. Bunun yanı sıra UV tabanlı makinelerimizden FB500, 164 cm eninde UV makinemiz ve yeni lansmanı yapılan FB10000 isimli oluklu mukavva ve ambalaj sektörüne yönelik endüstriyel makinemiz var. Bunları sergiledik. matbaa&teknik: Baktığımızda fuarda tekstilin ağırlıkta

48

olduğunu görüyoruz. HP bu ortamda nerede duruyor ve ilerleyen yıllarda neresinde olmayı hedefliyor? Erkan Çağırtekin: Bizim makinelerimiz zaten tekstil baskısı yapıyor. Bizim ürünlerimiz promosyonel tekstil ürünlerine baskı yapar. Örneğin masa bayrağı, transfer usulüyle basılmış tişört baskısı veya çeşitli kumaşlar… Bu baskıları zaten bizim makinelerimizden de alabilirisiniz. Ancak dye süblimasyon değil, biz bu kumaş baskılarını lateks teknolojisiyle yapıyoruz. matbaa&teknik: Fuardan beklentiniz neydi? Bu beklentiniz karşılandı mı? Fuarı nasıl buldunuz? Erkan Çağırtekin: Genel olarak bir beklenti içinde değildik. Zaten HP’nin standının olduğu bir fuar bu, biz Türkiye’den 60 adet müşterimizle buraya geldik. Aslında bir tur gibi bir şey yaptık. Başından sonuna dek onlarla birlikteydik. Burada bir takım aktiviteler gerçekleştirerek ürünler tanıttık. Bu 60 müşteriyi özenle seçtik çünkü bizde bir müşteri memnuniyeti programı var. Müşterilerimizi 3 ayda bir alımlarına ya da stratejik durumlarına göre derecelendiriyoruz. Bu seçtiğimiz 60 kişi aslında geçen sene en çok memnun edebildiğimiz 60 kişiydi, buraya

haziran 2014 june

matbaa&teknik


ayın konusu

gelmek aslına onlara bir ödül gibiydi. Dolayısıyla biz kendi hayatımızdan memnunuz, geldik, yapacaklarımızı yaptık, makinelerimizi gösterdik, umarım onlar da memnun olmuştur. matbaa&teknik: Bu senenin sonunda FESPA İstanbul’da olacak. HP’yi orada görecek miyiz? Erkan Çağırtekin: HP adına katılım olup olmayacağını bilmiyorum. Geçtiğimiz yıl HP vardı fakat Yatay Bilgisayar

olarak biz FESPA ‘da olmayacağız, SIGN Fuarı’nda olacağız. HP’nin muhtemelen katılacağını düşünüyorum. matbaa&teknik: Son olarak sektöre vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Erkan Çağırtekin: Soma maden faciasından ötürü gerçekten çok üzüldüm. Herkese başsağlığı diliyorum. İnşallah böyle kazalar olmaz. Bunun dışında herkes için sağlıklı, mutlu günler ve esenlikler dilerim.


ayın konusu

Matbaalar İçin Geniş Formatta Yeni İş İmkanları Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz: “Özellikle matbaaların farklı baskı malzemeleri üzerine uygulama yapabilmeleri, iş farklılaştırma imkanını da beraberinde getirmektedir. Yüksek kalitede baskı imkanı, düşük tirajlı ve değişken datalı işlerde matbaa ve serigraf kalitesine yaklaşması, düşük üretim maliyeti ve malzeme genişliği bu tercihlerinde önemli rol oynamaktadır.” Dijital baskı çözümleri tedariğinde Epson çözümleri ile önemli başarılara imza atan bir şirket Lidya Gurup. Şirket özellikle yurt sathına en iyi biçimde dağılma ve teknik destek imkanları ile ön plana çıkıyor. Epson tarafından sunulan geniş format baskı çözümlerinin ticari matbaacılara ne tür yeni iş imkanları oluşturabileceğini sorduğumuz Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, sundukları makine çözümleri ile profesyoneller açısından gerek baskı kaliteleri, gerekse maliyetleri nedeniyle ticari olarak büyük fırsatlar sağladıklarını, anlattı: matbaa&teknik: Pazara sunduğunuz geniş format baskı çözümleri nelerdir? Adem Öz: Lidya Grup olarak bizler pazara, 5 bölge müdürlüğümüz ve 9 bayi organizasyonumuz ile, EPSON marka geniş format iç ve dış cephe baskı çözümleri sunuyoruz. Söz konusu ürünlerimiz 4 renkden 10 renk seçeneğine kadar (beyaz ve metalik gümüş dahil) farklı kullanım alanlarına ve amaçlarına imkan sağlıyor. 1mm kalınlığa kadar olan malzemelere yüksek çözünürlükte baskı yapılabiliyor. matbaa&teknik: Pazara sunduğunuz makineleriniz ticari matbaalar için yeni iş imkanları sunmakta mıdır? Adem Öz: Sunduğumuz ekipman ve hizmetler kurumsal kanalın dışında, profesyoneller açısından gerek baskı kaliteleri, gerekse maliyetleri nedeniyle ticari olarak büyük fırsatlar sağlamaktadır. Yüksek çözünürlüğe sahip yeni nesil EPSON DX 12 jenerasyon baskı kafaları 3.5- 6 pl. arasında damlacık boyutuna sahiptir ve 1440 x 1440 dpi baskı çözünürlüğüne ulaşabilir. Özellikle matbaaların farklı baskı malzemeleri üzerine uygulama yapabilmeleri, iş farklılaştırma imkanını da beraberinde getirmektedir. Yüksek kalitede baskı imkanı, düşük tirajlı ve değişken datalı işlerde matbaa ve serigraf kalitesine yaklaşması, düşük üretim maliyeti ve malzeme genişliği bu tercihlerinde önemli rol

50

haziran 2014 june

matbaa&teknik


ayın konusu

WEB OFSET MÜREKKEPLERİ

oynamaktadır. Geniş format cihazlarda baskı kafaları önemli maliyet unsuru olup, distrübütörlüğünü yaptığımız Epson marka cihazlarda yedek parça olarak iki yıl garanti kapsamındadır. Bu da doğal olarak kullanıcının üretim maliyetlerinin düşmesine katkı sağlamaktadır. Gerek orjinal mürekkep ile elde edilen baskı kalitesi, gerekse baskı kafa güvencesi ticari matbaalar açısından tercih sebebi olmaktadır. Ayrıca, Epson dış cephe baskılarında kullandığımız orjinal mürekkep sayesinde 3 yıl garanti vermemiz, baskının, hiç bir koruyucu malzeme (selefon, lak v.b) kaplanmasına gerek kalmadan görselin canlı ve solmadan kalması, ilave bir maliyet ve zaman kaybı yaratmamaktadır.

KALIP ve KİMYASALLARI

O F S ET K İ M YA SA L L A R I

UP-1 CTCP POZİTİF KALIP TP-1 CTP TERMAL KALIP

matbaa&teknik: Pazara sunduğunuz makineleriniz ne tip baskı altı malzemeler üzerine baskı yapabilmektedir? Adem Öz: Ürünlerimiz, farklı materyal genişlikleri ile branda, folyo, one way vision, blue back, mega light, duratrans, suni deri v.b malzeme üzerine yüksek kalitede baskı yapılabilmektedir. Bu malzeme zenginliğinden de anlaşılacağı gibi, hemen hemen her sektörde kullanılabilmekte ve kullanılan materyaller yeni iş sahalarını meydana getirmektedir. matbaa&teknik: Pazara sunduğunuz makineleriniz ile ilgili olarak örnek teşkil edecek vaka ya da iş örneklerini paylaşır mısınız? Adem Öz: Ülkemizde EPSON geniş format cihazları kullanan büyük tekstil kuruluşlarından, reklam ajanslarına, inşaat firmalarına, kopyalama merkezlerine ve kurumsal kanala kadar birçok firma örnek iş modelleri oluşturmaktadır. Serigraf üretim yapan müşterimiz de düşük tirajlı işleri için Epson SC-S 30610 modeli ile kalıp hazırlama ve maliyetlerinden kurtularak üretim yapmaya başlamıştır.

matbaa&teknik

www.efemmatbaamalzemeleri.net

T: (0312) 394 54 66 pbx • F: (0312) 394 54 68 E: mehmet@efemmatbaamalzemeleri.net


ayın konusu

SPGPrints, PD-5 Baskı Makinesi ile Yeni İş İmkanları Sunuyor SPGPrints Baskı Sistemleri Satış Müdürü Saruhan Erman, şirketin sunduğu PD-5 baskı modülünün yeni baskı iş imkanları sunduğunu anlatıyor.

PD-5 baskı modülü 1200 - 2400 mm aralığında esnemeyen tüm bobin besleme malzemelere baskı yapma imkanı sunuyor. (64 Raport tekrar ölçüsünden 91,4 raporta kadar) Bu baskı modülü ile duvar kağıdı baskısı, kağıt kaplama, simlik efektler, yapıştırıcı transferi vb. Imkanların sunulduğunu anlatan Erman, “Dünya çapında bir çok duvar kağıdı baskı firmalarına, endüstriyel çözüm sunduğumuz iş ortaklarımıza, kağıt kaplama ve şekillendirme (embossing) ticari firmalarına hizmet vermekteyiz” diyor: SPGPrints hakkında “SPGPrints B.V. matbaacılık, etiket, duvar kağıdı ve tekstil baskı sektörüne dünya çapında kılavuzluk eden bir firmadır. Baskı şablonları, laklar, mürekkepler, dijital gravürleme makineleri, dijital baskı sistemleri gibi birçok çözüm sunmaktadır. SPGPrints B.V. duvar kağıdı baskısı için baskı sistemleri geliştirir, üretir ve kurulumunu

52

gerçekleştirir. Aynı zamanda üretim hattındaki mevcut makinelerinizi iyileştirir ve revizyondan geçirir.” SPGPrints’in son yeniliği “Bugünlerde ev dekor trendleri çok hızlı ve sık değişmektedir. Duvar kağıtları diğer ev dekorasyon ürünleri ile rekabet etmek zorundadır. Tüketici talepleri, karşılık verip üretimini gerçekleştiremeyeceğiniz kadar kısa zamanda değişmektedir. Bunun için zaman kaybını, iadeyi ve baskı kayıplarını engelleyecek verimli bir sürece ihtiyacınız var. İdeal bir baskı makinesi size baskı makinenizi durdurmadan iş değiştirme esnekliğini ve rahatlığını verebilmelidir. SPGPrints olarak bizim sizlere sunduğumuz son yeniliğimiz bununla ilgili olmakla beraber gelecekteki gereksinimlerinizi karşılamak için yapacağımız yeniliklerden haberdar olacaksınız.” PD-5 Baskı Modülü “PD5 baskı makinesinde her baskı ünitesi bir ve/veya iki

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

kağıt akışının her iki tarafına simetrik olarak pozisyonlandırıl mış ve böylece optimum sıcaklık yayılım-dağılımı sağlanmıştır.” baskı pozisyonu ile teçhizatlandırılabilir. Bu durmaksızın baskı imkanını sağlar. Her iki baskı pozisyonu da bir baskı modülü yerleştirilmeye müsaittir. Bu modüle bir rotasyon serigrafi baskı, flekso baskı veya rotogravür baskı modülü yerleştirebilirsiniz. PD5 baskı makinesi dijital kontrol sistemi olduğundan yüksek hızda hatasız baskı ve çok yüksek hızlı register ayarını garanti eder. PD5, onun bir önceki versiyonu PD4 baskı hattıyla kombine edilebilir. Bu da mevcut sistemlerin PD5 ile iyileştirilebilmesine imkan verir.” PD-5 hakkında genel bilgiler: Baskı hızı: 100 m/dk., opsiyonel 150 m/dk. Baskı eni: 600 mm veya 1200 mm Serigrafi tekrar ölçüsü: standart 640 mm Gravür tekrar ölçüsü: 640 - 530 mm Flekso tekrar ölçüsü: 640 - 530 mm Kurutucular: yağ, buhar veya gaz ısıtmalı Kurutucular ve fırınlar “Hava sistemi kontrolü ve sıcaklık yayılım-dağılım kontrolü ister su bazlı dispersiyonlar, ister solventler isterse de yumuşatıcılarla çalışılsın; her zaman çok önemli bir faktör olmuştur. Bir fırının kurutucuları tasarruflu enerji kullanımı yaparak ihtiyaçları karşılamalıdır. Dikey kurutucular tekli veya çiftli olarak düzenlenebilir. Yatay fırın ise 3’er metrelik uzunluğa sahip parçalardan oluşturulabilir. Bütün modüller dairesel sirkülasyon fanı, hava rehber kanalları ile birlikte hava sirkülasyonunu düzenli bir şekilde yapabilme verimliliğine sahiptir. Ayrıca bu sistemde kullanılan hava püskürtme başlıkları değiştirilebilir. Bu hava püskürtme başlıkları

54

Sıcak gofraj (Hot embossing) “SPGPrints gofraj kalenderleri son teknolojik gelişmelerin entegrasyonu ile basit ama çok etkili bir prosesle -register baskı veya register olmadan- mükemmel efektler almanızı sağlar. Tüm inovasyonlar kullanılarak minimum kayıpla maksimum ve benzersiz sonuçları garanti ediyoruz. Ünitemizin gofraj merdaneleri esnek montajlama özelliğine sahiptir. Bu, basit ve hızlı bir şekilde gofraj merdalerini değiştirmenize yardımcı olur. Ayrıca talebiniz halinde mevcut merdanelerinizin daha geniş ebatlarını tedarik edebilir ve kullanabilirsiniz.” Kumanda-kontrol sistemi “Sistem üç parçadan oluşur: ana kontrol kabini, ana kontrol masası ve lokal kontrol panelleri. Bütün system baskı hattının kontrolünün operatör tarafından kolayca yapılmasını sağlar. Lokal dokunmatik kontrol panelleri ve ana kontrol paneli hat üzerinde istenilen yere monte edilebilir. Durum bilgisi, merkezi sıcaklık kontrolü, hızlı dizayn değiştirme, otomatik register kontrol ve baskı ayarları menüleri ise diğer fonksiyonlardır.” Özel rotasyon baskı şablonları (Special screens) “SPGPrints’in özel şablonları çok farklı türleri ile yüksek baskı performansını yakalamanıza yardımcı olur. Yüksek mesh (bir lineer inçlik çizgi üzerindeki delik sayısı) sayısı ve büyük çaplı delik kombinasyonu sayesinde özel şablonlarımız ile herhangi bir tıkanma/blokaj problemi yaşanmadan hassas ve çok detaylı görsellerin baskısı mümkündür. Diğer şablonlara göre SPGPrints’in özel şablonları baskı esnasında bozulmaz, daha hızlı baskı yapar, daha uzun ömürlüdür. Eğer serigrafi baskıda yüksek kalite, yüksek hız ve durmaksızın baskı istiyorsanız özel şablonlarımız olmadan ancak hayal edebilirsiniz. Yüksek mesh sayılı ve delik çapı 1500 μm’a kadar olan şablonlar üretiyoruz. İmkansız denilebilecek aplikasyonlarınızda şablon ihtiyaçlarınıza cevap vermek için size özel ekibimiz tüm ön hazırlık çalışmaları ile birlikte çalışıp şablonlarınız sizlere özel üretip göndermek için bizimle irtibat kurmanız yeterli.”

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

Karton Baskı İçin

Excelagraphix EG-4200 Printer Teknograf tarafından pazara sunulan EG-4200 düşünceden gerçeğe nasıl dönüştü ve neleri sağladı? Günümüze gelinceye kadar, ondüle mukavva üzerine sadece flexografik makineler ile baskı yapılabilmekteydi. Bu baskı şekli, çok miktardaki baskı işleri için verimli ve ekonomik, fakat az miktardaki, özelleştirilmiş işler için verimli ve ekonomik olmamaktaydı. Geleneksel inkjet baskı makineleri ile yapılacak büyük ebad, çok renkli baskılar ise çok uzun süre alıyordu. EG4200 Dijital Inkjet Baskı Makinesi, ondüle karton’a yapılacak az miktardaki özel baskıların, flexo baskıdan çok daha kısa hazırlık süresi ile, ekonomik maliyetlerle, çok kısa sürede ve inkjet baskıya uygun diğer malzemelere yapılacak baskıların, geleneksel inkjet baskı sistemli makinelere kıyasla çok daha yüksek süratle yapılabilmesini sağlamıştır. EG-4200’ün avantajları ve imkanları nelerdir? Baskılı Ondüle Mukavva Ambalaj yapan firmalar, baskı klişesi ile flexo baskıya hazırlık için makinede kaybedilen zamanın maliyetini karşılıyabilmek için asgari miktar belirlemek zorundadır. Bu nedenle firmalar, az miktardaki, müşteriye özel baskılı ondüle mukavva ambalaj taleplerini geri çevirirler. Az miktardaki, flexo baskılı ondüle mukavva ambalaj işlerin karlılık son derece az ve verilecek fiyat, müşterinin kabul edebileceğinin çok üzerindedir.

yüksek işçilik maliyetlerine sebep olan, klışenin baskı silindirine bağlanması, baskı ayarı, mürekkep ayarı gibi işlemlere ihtiyaç kalmadan ve baskıda ayarsızlık problemleri olmadan, yüksek kaliteli, çok renkli baskıların kısa sürede, kolaylıkla yapılabilmesini sağlamaktadır. EG-4200 ile, daha sonra çok miktarda üretimi yapılacak flexo baskılı ambalajların Prova Baskılarını yaparak müşterinin onayını alabilmek ve böylece, baskı sonrası müşteri ile üretici arasında ortaya çıkabilecek ihtilafları önliyebilmek de mümkündür. EG-4200 mevcut üretim sistemine nasıl katkı sağlar? Excelagraphix 4200, mevcut flexo baskı sisteminin yerini alması için değil, fakat, kişiselleştirilmiş, kısa tirajlı, kısa sürede teslimi istenen ondüle mukavva ambalaj işleri ile geleneksel inkjet baskı makineleriyle baskısı çok uzun süre alan veya kalın oldukları için yapılamıyan, dijital baskı işleri için önerilmektedir. EG-4200’ün, geniş enli, geleneksel inkjet baskı sistemli diğer makinelerden farkı ve özellikleri Excelagraphix 4200, inkjet baskıda devrimsel özelliklere sahip, geleneksel inkjet baskı sistemlerinden 8 kat

EG-4200 ile ise promosyonlar için özelleştirilmiş, kişiselleştirilmiş, çok renkli baskılı, az miktardaki ondüle mukavva ambalaj siparişlerinin yapılması mümkün olmaktadır. EG4200, yüksek baskı sürati, çok az yer kaplıyan yapısı ve ekonomik baskı maliyeti ile, daha öncesinde mevcut olmıyan yeni iş imkanları yaratmaktadır. EG-4200, az sayıdaki, baskılı ambalaj işlerinin dahi, ekonomik maliyetler ve müşteriye uygun gelebilecek fiyatlarla yapılabilmesine imkan vermekte ve böylece, ambalaj firmaları, özelliği olan, kişiselleştirilmiş, az miktardaki, baskılı ambalaj işlerini de yapabilmektedir. EG-4200, flexo baskının, baskı klişesi maliyeti ile

56

daha hızlı baskı yapılabilmesini sağlıyan 5 adet Memjet baskı kafasıyla, 15,9mm kalınlığa, 1067mm. enine kadar olan Ondüle Mukavva Kartonlara ve inkjet baskıya uygun Tabaka Kağıt ve Filmler ile bu malzemelerle kaplanmış Fotoblok levhalara, bilgisayar bağlantısıyla, baskı rezolüsyonuna (1600 x 800dpi veya 1600 x 1600dpi) bağlı olarak, dakikada 18,3 metreye (saat’de, yakl.1.170 m2) erişebilen süratle, yüksek kaliteli, çok

haziran 2014 june

matbaa&teknik



ayın konusu

renkli baskıların, kolaylıkla ve süratle yapılabilmesine imkan vermektedir. EG-4200, Dye esaslı, çok yüksek süratle baskı yapılabilmesini sağlıyan, VOC kimyasallar içermiyen, havalandırılarak kurutmaya ihtiyaç göstermeden, kendiliğinden çok çabuk kuruyan, özel yapıya sahip sıvı mürekkepler ile baskı yapmaktadır. EG-4200 ile birlikte verilen iQueue yazılımı aşağıda belirtilen özellik ve imkanlara sahiptir. Baskı yoğunluğunun, CMYK renklerin yoğunluğunun birbirlerinden bağımsız olarak kontrolu ve Kontrast kontrolu. Tram sıklıklarını 10 ile 240 lpi arasında, tram açılarını ve tram şekillerini (yuvarlak, elips, kare, çizgi, vd) ayarlayabilme imkanı. Baskı maliyetini, önceden hesaplıyabilme imkanı. Mevcut dosyadaki imajları ve yazıları değiştirebilme, silebilme, ilave edebilme, QR kod ekleyebilme, Sıralı olarak numaralayabilme, Değişken bilgiler basabilme imkanı. Mürekkep miktarlarını, Baskı kafalarının ve Sıyırıcının kullanım ömürlerini izleyebilme imkanı. İşleri etiketliyerek, Baskı miktarları ile Malzeme cins, ağırlık, kalınlıkları ile yüzey yapılarını ve Baskı rezolüsyonlarını, tram cins ve sıklıklarını belirliyebilme imkanı. İşe ve malzemeye göre Renk Profilleri oluşturma imkanı. İşleri sıralayabilme imkanı. EG-4200’ün donanımı ve teslim şekli Excelagraphix 4200, iQueue yazılımı, PC Bilgisayarı, Tam Takım Mürekkep vd. tüketim malzemeleri ile birlikte, kullanıma hazır olarak verilmektedir. Kurulum ve

58

eğitim ücretiz olarak sağlanmaktadır. Teslim süresi kısadır ve yüksek kapasitesi ile sağladığı imkanlara kıyasla çok uygun fiyata ve isteğe uygun ödeme şartlarına sahiptir.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

“Verimlilik” Ön Planda Heidelberg Türkiye organizasyonu ile iki global etkinlik olan Polar PACE Günleri ve Heidelberg Info Günleri birleştirilerek yapılan teknoloji turunda “Verimlilik” ön plana çıktı. 13-14 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen tura 19 kişilik ekiple en yüksek katılım Fransa’nın ardından Türkiye’den yapıldı.

19 kişilik Türkiye ekibi 13 – 14 Mayıs tarihleri arasında Polar ve Heidelberg’de düzenlenen global tanıtım toplantılarına katıldı. Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci ile birlikte Murat İleri, Emre Tezcan, Korhan Emen ve Oğuz Karcı’nın rehberlikleri ile gerçekleşen toplantılara İstanbul, İzmir ve Ankara ile birlikte Kahraman Maraş’tan bir matbaa da katıldı. 13 Mayıs tarihinde “Kesimde Otomasyon” temalı POLAR PACE Günleri 2014 katılımı ile başlayan etkinlik, aynı gün gerçekleşen Heidelberg Print Media Academy ziyareti ile sonlandı. 14 Mayıs’ta ise yine global bir etkinlik olan ve Heidelberg Print Media Center’da gerçekleştirilen “HEI Productivity” – LE-UV’ye odaklanarak mükemmelleştirme temalı Info Days 2014 oturumları gerçekleştirildi. “Kesimde Otomasyon” temalı POLAR PACE Günleri 2014 Polar şirketinin, Hofheim’daki merkezinde düzenlenen Polar PACE Günleri etkinliğinde kesimde otomasyon

60

seçenekleri üzerinde duruldu. Polar, bu etkinlikte Türkiye’den gelen matbaacılara kesim süreçlerini nasıl optimize edebileceklerini gösterdi. PACE Günleri’nde dünyada ilk kez sunulan bir yenilik dikkat çekti. POLAR EasyLoad 7S. Bu ürün, 121x162 ebadına kadar manuel ve otomatik kağıt toplama arasında bir köprü olarak tanımlanabilir. Polar’ın PACE kesim sistemi otomatik kesimi temsil ediyor. PACE kelimesi, “Polar Automation for Cutting Efficiency – Kesme verimliliği için Polar otomasyonu”nun kısaltılmışı. Bu sistemde Autoturn çevirme yakalayıcısı ve Autotrim yüksek hızlı kesicileri merkezde olmak kaydıyla 5 adet kesim otomatik olarak gerçekleştirilebiliyor. Aynı zamanda, operatör sıradaki kesilecek kağıt topunu hazırlayabiliyor. Bu sistem, üretkenliği artırdığı gibi iş gücünden de tasarruf sağlıyor. Polar, BC 330 üç yüzlü kenar kesicisiyle aynı zamanda Amerikan cilt ürünlerde de otomatik kesim yapabilen bir makine sunuyor. Makine, zaman zaman Amerika

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

cilt üreten ve manuel olarak kesme makinesine uygun olarak kesmek isteyen müşterilere özel BC 330 ile operatör bağlama ve kesme işlemlerini kesme makinesini bloke etmeden paralel olarak yapabilir. Polar PACE Günlerinde tanıtılan makineler şöyleydi: EasyLoad 7S’li CuttingSystem 200, yeni geliştirilen yükleme yardımcısı CuttingSystem PACE (200-137) BC 330 Üç yüzlü kenar kesici “HEI Productivity” – LE-UV’ye odaklanarak mükemmelleştirme Heidelberg Print Media Center’da gerçekleşen ve tam gün süren etkinlik ise iki bölümde gerçekleştirildi. Birinci bölümde baskı ve baskı sonrası çözümler anlatılırken öğleden sonraki bölümde ise her katılımcı ilgilendiği teknoloji ya da çözüm ile ilgili olarak uzmanlarla bire bir görüşme imkanı buldu. Etiknliğin ana temasını oluşturan LE UV kurutma teknolojisi enerji maliyetini kısma ve teslimat süreleriyle ilgili çözümler sunuyor. Verimlilik ve üretkenlik konusunda rakipsiz endüstri standartları belirleyen Heidelberg’in mükemmeliyetçileriyle birlikte kullanıldığında, yüksek derece reaktif mürekkeplerle UV baskıda enerji verimliliği sunan bu süreç, iş süresini hemen azaltıyor. Etiknliğin birinci bölümünde gösterimi yapılan makineler ise şöyleydi: Speedmaster SX 102-8-P+L LE UV ile yapılan canlı gösterimler bu yeniliğin gücünü ortaya koydu. Bu gösterim, karmaşık yüzey sonlandırması olan baskılı ürünlerin inline olarak ve hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde üretilmesine imkan sağlıyor. Bir Speedmaster XL 106-10-P modeli de gösteride detaylı olarak sunuldu.

62

Perfecting modunda yüksek otomasyonlu ve saatte 18,000 tabakaya varan işletim hızıyla Peak Performance Class’ın amiral gemisi olan bu makine, özellikle perfecting sisteminin mükemmel register ve hız imkanları ile üretkenlik sağlıyor. SystemService ile birlikte sunumu yapılan bu makine dışında ayrıca, saatte maksimum 15 bin tabaka hızında, tek geçişte kâğıdın her iki yüzeyine de baskı yapabilen orta genişlikte bir Speedmaster XL 75-8-P+L gösterildi. Bu makine aynı zamanda ek kaplama üniteleri ile özel inline uygulamalar yapmaya da imkan tanıyor. Bu makineye paralel olarak Saphira Anilox Roller GTT’nin de tanıtımı yapılarak UV kaplamalardaki mükemmel sonuçlar için yol gösterildi. Baskı sonrası aşamasında ise Stahlfolder TX82, Stahlfolder KH 82, Eurobind Pro, Stitchmaster ST 500 ve Polar Cutting System 200 canlı uygulamalarla tanıtıldı. Verimliliğin ön plana çıktığı bu iki günlük teknoloji turunun Heidelberg Türkiye Genel Müdürü Faruk Ekinci’den değerlendirmesini istedik. Ekinci, “Hedef doğru yatırımı doğru bir şekilde yapıp verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı ön plana çıkartmak”, diyor: matbaa&teknik: İki gün süren PACE Günleri ve Info Günleri etkinliklerini içeren bu turla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Faruk Ekinci: Sözlerime, bu iki gün süre tanıtım günlerimize yoğun ilgi ve katılım gösteren müşterilerimize teşekkürle başlamak isterim. Türkiye’nin her yanından ziyaretçilerimiz oldu. Bu iki günlük seyahat içinde ticari baskı ve düşük enerjili UV baskılarla ilgili perfektörlü makinelerde bilgi vermeye çalıştık. POLAR

haziran 2014 june

matbaa&teknik


%50 Nem Oranı %100 Kalite Sorunsuz Baskılar! Ofset ve dijital baskı hava nemlendirme sistemleri. Baskı prosesinde hava nemlendirme neden hayati önem taşır. Detaylar için web sitemizi ziyaret edin.


aktüel

fabrikasında dünya genelinde bir numara kesim makineleriyle gezimize başladık. İkinci gün Heidelberg PMC’de 35 x 50’den 70 x 100’e kadar, ofset teknolojisinden anicolor teknolojisine kadar, perfektörlü makinelerden düşük enerjili UV’li makinelere kadar, ayrıca baskı sonrası mücellit kısmında katlamadan, kapak takmadan, tel dikişten oluşan tüm makinelerimizi daha yakından tanıtmaya çalıştık. Bu makinelerin verimliliğini paylaşmaya ve üzerlerindeki otomasyonu daha yakından tanıtmaya gayret ettik.

olduğunu görüyorum. En basit bir makine yatırımı bile kendilerine inanılmaz bir sıçrama yaptırtacak. Onun yanında teknolojiyi çok yakından bilip makinenin yanında bir yığın otomasyonun olduğu firmalar var, onlar da bir sonraki adıma geçmek istiyor, biz de müşteriye bunu sunmak istiyoruz. Onları zorlamadan, onlara danışmanlık vererek, doğru konfigürasyonu vermek. Burada tabii ki maliyeti de göz önünde bulunduruyoruz. Buradaki hedef doğru yatırımı doğru bir şekilde yapıp verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı ön plana çıkartmak…

matbaa&teknik: Bu turun odak noktası olarak daha fazla otomasyon, daha hızlı iş değiştirme ve daha kaliteli baskı sunuluyor. Bunların tümü aslında çok iyiye ulaşmak için çok para harcamak gibi, iyi markayı daha pahalıya almak gibi görünüyor. Heidelberg’in bu noktadaki stratejisi nedir? Makine fiyatlarına ya da müşterinin kabul edebileceği fiyatlara odaklanmadan teknolojiyi mümkün olduğu kadar yükseltmek mi yoksa konumu koruyup daha maliyetlerle de hizmet sunabilmek mi? Faruk Ekinci: Bildiğiniz gibi Heidelberg, geçmişte de şu anda da ve gelecekte de müşterinin ihtiyacı doğrultusunda makineyi konfigüre etmek istiyor. En düşük otomasyondan tutun en üst seviyedeki otomasyona kadar. Bunların muhakkak belirli bir maliyeti var ama ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği için Heidelberg, bu imkânı sunuyor. Çok gelişmiş batı ülkelerine baktığımızda otomasyonun en üst seviyede olması gerekiyor. Türkiye’de ise şu anda bir karışım olduğunu düşünüyorum. Teknolojinin en üst seviyede ihtiyaç duyulduğu matbaalar da var. Ama orta seviye teknolojiyle yine aynı kaliteye ulaşabilecek makineler de sunuyoruz. Buradaki amacımız her kitleye ihtiyaç doğrultusunda doğru makineyi konfigüre edebilmek. Türkiye’den katılımcı müşterilerimize baktığımızda çok farklı profiller

matbaa&teknik: Bu tür toplantılarda insanlar yeni makineleri gördükçe yatırım hevesine düşerler. Ancak eve döndüklerinde onları işlerin gerçekliği karşılar. Burada Türk matbaacılığı açısından ticaretin dışında nasıl bir kazanımdan bahsedebiliriz? Faruk Ekinci: Teknik kökenli biri olduğum için olaya biraz daha farklı bakıyorum. Uzun vadede muhakkak bir ticari beklenti var ama öncelikle kendimizi daha yakından tanıtma hedefi var. İkinci olarak, matbaacıları biraz daha sosyalleştirme hedefi var… Bunu da burada göreceksiniz. Birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı yakalıyoruz, sadece iş değil; özel konularda da konuşma fırsatı yakalıyoruz. Tedarikçi olarak bizim görevimiz sektörde olan matbaacıları teknolojiyle bir araya getirmek ve trendler konusunda bilgilendirmek. Bizim görevimizin ilk etapta bu olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki aşamada zaten bir proje varsa ticari ilişki oluşuyor. Satış baskısıyla yola çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

64

matbaa&teknik: Şu an içinde bulunduğumuz Heidelberg’in düzenlediği etkinlikte dünya çapından katılım var, dünyanın diğer ülkelerinden gelen matbaacılar da burada. Ancak biz biliyoruz ki siz Heidelberg Türkiye olarak da Türkiye’den matbaacıları buraya get-

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

irip etkinlikler düzenliyorsunuz. Bu sene içinde başka geziler yapma planınız var mı? Faruk Ekinci: Sadece bu sene değil, önümüzdeki ay bile bir etkinliğimiz olacak. Üç hafta sonra tekrar bir turumuz olacak. O turumuzun içeriği de ambalaj olacak. Peak performance in packaging, en üst seviyede ambalaj turu diyoruz biz. Haziran ve ilk haftası düzenlenecek bu turun devamında yaz ayları sonunda bir yönetici eğitimi planlıyoruz. Bu çalışma da İstanbul’da olacak, hedef grubumuzu da genç işadamları ve genç matbaacılar oluşturuyor. Bununla ilgili yurt dışından bir eğitmen getireceğiz, teması da yatay eğitim, şirketteki üretkenlik, verimlilik ve kârlılık olacak. Buradaki amacımız da Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen gençlere bilgiler aktararak rekabetçi yönlerinin gelişmesini sağlamak. Sonrasında ise muhtemelen Kasım ve Aralık aylarında yine eğitimlerimiz olacak, bunun içeriği ise sürpriz. matbaa&teknik: Bu grubun en ilgi çeken katılımcısı Kahramanmaraş’tan gelen Ramazan Bey. Kendisi o bölgeden gelerek örnek teşkil eden birisi aslında. Ufkunu genişletmek isteyen ve bu gibi etkinliklere katılmak isteyen matbaacılar size ulaşıp talepte bulunsalar nasıl olur? Faruk Ekinci: Çok iyi olur, seve seve kabul ederiz ve biz bunu özellikle rica ediyoruz. Biz ayrım yapmıyoruz. Biz genelde konuyla uzlaşabilecek katılımcılar getirmeye çalışıyoruz. Özellikle de Kahramanmaraş’tan bir katılım olması bizi çok sevindirdi. Kendisinden aldığımız izlenim de çok tatmin edici. Biz buna her zaman açığız. Hatırlarsanız ben 2,5 sene evvel Türkiye’ye geldiğimde, “Türkiye’de dolaşmadığımız il kalmayacak!” sloganıyla yola çıkmıştık. Birçok ilde seminerler düzenledik, birçok yere gittik Türkiye’de ve biz her yere ulaşmak istiyoruz. Sadece müşterilerimiz de bizlere bu fırsatı versinler ve bize önyargıyla yaklaşmasınlar. Bizi pahalı bulanlara da her ürünün bir değeri olduğunu söylemek istiyorum. Biz her türlü fikre ve görüşe açığız yeter ki müşterilerimiz bizimle bunları paylaşsınlar. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yerine getirmeye çalışalım. Sözlerimi yine bir teşekkürle sonlandırmak istiyorum. Belirttiğiniz gibi birçok ülkeden ziyaretçi var; çünkü bu global bir tanıtımdı. İkinci büyük grup Türkiye’den gelmişti. 19 kişilik bir gruptuk, yanılmıyorsam bizden daha fazla katılım gösteren bir grup Fransa’dandı. Burada Türkiye’nin önemi daha da fazla ön plana çıkmış oldu. Buna da meslektaşlarım sahip çıksınlar, kendilerini bu konularda geliştirsinler, bizim Avrupa’dan hiçbir eksiğimiz yok, aksine artılarımız var, daha azimli ve istekli bir çalışma tarzımız var. Hep birlikte hem sektörümüzü hem de birbirimizi geliştirmeye devam edelim. Katılımcı Görüşleri Turun tamamlanması ardından bazı katılımcılara Polar PACE günleri ve Heidelberg Info Günleri hakkındaki

66

görüşlerini sorduk. Ağırlıklı olarak tüm katılımcılar sergilenen yeni teknolojilerden etkilenmiş görünüyorlardı. Özellikle matbaanın verimliliklerini artırma imkanı sağlayan makinelere ilgi olduğunu, gördük. Katılımcı görüşlerini aşağıda sunuyoruz: Çağlayan Basım Yayım - Özkan İkiz

Güzel bir organizasyon oldu. Matbaacılığa emek vermiş arkadaşlarla birlikte olduk. Öncelikli olarak Polar’da geliştirilen, dört tarafı aynı anda otomatik kesen bıçak ilgimi çekti. İşlerimizi kolaylaştıracağını düşünüyorum. Matbaacılığın efsanesi Polar’ın üretildiği yeri görmek bana heyecan verdi. Heidelberg’e ilk kez geliyorum, daha öncesinde şehir ziyaretim oldu, tesis ziyaretim olmadı. Güzel bulduğum bir şehir. Mücellit alanında üretmiş olduğu çözümler, özellikle tel dikiş ve kapak takma, dikkatimi çekti. Onun dışında 32 sayfalık kırım makinesi ilgimi çekti. Matbaacılık adına işlerimizi çok kolaylaştıracağını düşünüyorum. 15 bin forma kırabilmesi, katlayabilmesi… Şu anda bizim kullandığımız en iyi kırım makinelerinin iki katı verim elde edebileceğimiz bir makine. Bu da ayrıca ilgimi çekti. Organizasyonu gerçekleştiren arkadaşlar da misafirperverdi. Benim açımdan güzel bir kazanım oldu. İnşallah Türkiye’ye döndüğümüzde şartlarımızı değerlendirip, makine parkurumuzdaki yenilikleri gördüğümüz makinelere göre şekillendirmeyi düşünüyoruz. Yatırım planlarımızda etkili olacağını düşünüyorum. Kurduğumuz arkadaşlıkların iş ilişkilerine de yansıyacağını düşünüyorum. Ortak çözüm üretebileceğimiz arkadaşlarla tanıştım. Birbirimize iş pas etmede etkili olacağını düşünüyorum. Verimli iki gün geçirdim, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. İşletmemizde beş adet web ofset var, altı tane de tabaka ofset var. İşletmemizin üretim kapasitesinin yüzde 75’i web ofsetlerle ilgili. Kırımlardaki ve mücellitteki eksiklerimizi giderecek sistemler, aynı zamanda tabaka ofsetlerde geliştirdikleri otomatik sistemler, GTT denilen lak baskının yüzeye homojen yayılmasını sağlayacak sistem de çok dikkatimi çekti. Önümüzdeki yıllarda düşündüğümüz 8 renk makine için güzel çözümler gördüm burada. Ustabaşımız ve teknik müdürümüzle

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

birlikte geldiğimiz için burayı birlikte gezmek bizim için iyi bir kazanım oldu. Dönüşümüzde inşallah güzel bir değerlendirmemiz de olacak. Elma Basım - İhsan Elhan

Bu tur güzel oldu, gayet memnun kaldık. Direkt soru sorabildik. Bize katkısı olduğunu düşünüyorum. Çok olumlu geçti. Polar’da daha az operatörle makineyi sürekli çalıştırmaya yönelik zenginleştirmeler gördük. Gerek hazne beslemesinde, jogger’dan transferinde biten işi istiflemesi güzel özellikti. Döndürme de var ama döndürmeden çok bizim için öne çıkan kısmı giriş ve çıkıştaki otomasyon imkânlarıydı. Kritik tarafı ise makineyi sürekli meşgul etme gerekliliği. Verimliliği artıracağını düşünüyoruz. Tek operatörle gayet seri bir şekilde çalışmak mümkün… Operatör dostu olduğu söylenebilir. Teknoloji de roket teknolojisi değil. Günümüzün oturmuş yerleşik otomasyon teknolojisi, dolayısıyla, burada Almanların ara yüz konusunda kendilerini biraz geliştirdiklerini görüyorum. Daha önceki Alman ara yüzlerini kullanmak zordu ama bunların kullanımı gayet kolay. Şu anki odaklanmamız itibarıyla baskı kısmı ilgimizi daha çok çekti. Düşük emisyonlu UV var işin içinde, bu hızlı kuruyup hızlı geçiş yapma imkânı sağlıyor. 8 renkli makineler var, perfektörden çıkarıp kurutup direk sonlandırmaya gönderiyorlar. Sonlandırmada da güzel makineler var. Biz burada üç tane 70 x 100 makine yerine bir tane 70 x 100 makineyle tüm işlerimizi yapabilir miyim sorusunun cevabını arıyoruz. Ayrıca Inpress’ten de bahsetmek isterim. Türkiye’de bir süre ISO 2647-2 ve Fogra sertifikaları gündeme geldi. Bazı arkadaşlarımızı bu sertifikaları edinip matbaalarında devreye soktular. Burada çıkan işin sonradan ölçülmesi ve hata değerlerinin limit içinde kalmasının sağlanmasına yönelik ayarlar yapılması var. Inpress buradaki olayı tamamen otomasyona çevirdiği için her tabakayı okuyor, ayar çok hızlı gerçekleşiyor, görünmeyen bir artısı olarak; otomatik ayar yapabiliyorsan makineyi hata limitleri içinde kaldığı sürece maksimum hıza doğru zorlayabiliyorsunuz. İhtiyatlı bir usta makineyi çalışması gereken hızdan daha düşük bir hızda çalıştırabiliyor, bu da verim kaybına

68

neden oluyor. Bu tecrübeye dayalı bir şey olduğu için zorlama şansınız olmuyor ama eğer makinenin hızının artırırsanız ve makine de limit değerleri aşmadığı sürece makine size örtülü bir geri besleme vermiş oluyor. Bunun gizli bir verimlilik artışı getirdiğini düşünüyorum. İnsan faktörünü de ortadan kaldırdığı için gün boyu istikrarlı ve düzgün baskı almayı sağlıyor, bu da ciddi verimlilik artışı, hataların ve iş kaybının azalması anlamına geliyor. Sizce burada söylendiği gibi Delta E 0 ile basmak mümkün mü? Her şey hem mümkündür hem de değildir. Şöyle mümkündür; mükemmel bir kâğıtla optimize edilmiş iklimlendirme koşullarında fiyatını aramadan aldığınız kaliteli bir mürekkep kullandıysanız ve makineniz de yepyeni ve ayarlı bir makineyse neden olmasın? Delta E’nin 2 olarak ayarlanmasının bir mantığı var. Bunun amacı, çoğu insan ve çoğu matbaa için en iyi renk gamutunu gerçekleştirilebilir kılmak. Delta E 0’ın ise bir maliyeti var. O maliyeti müşterileriniz ödüyorsa sorun yok. UV baskı özellikle düşük enerjili UV baskı hakkında ne düşünüyorsunuz? Burada mürekkep teknolojisindeki gelişmeleri takip etmek lazım… Örneğin UV dedikleri mürekkebin kurumasına yönelik daha dar bantta spektrum göndererek kurutuyor, LED ise bunu lambayla değil LED ile yapıyor. Çok daha enerji verimli bir sistem fakat mürekkep teknolojisinin de buna paralel gelişmesi lazım. LED UV’de kimyasal göçü yapmayan düşük migrasyonlu mürekkeplerde gelişme olması gerektiği söyleniyordu. LED zaten deneysel bir teknoloji, birkaç yıl sonra çıkacağı söyleniyor. Gıda ambalajında kullanılabilir mi bakmak lazım. Mürekkep tedarikçilerin sayısının artması mürekkep fiyatlarının aşağı inmesinde önemli rol oynuyor. Bunun olmasını beklemek gerek. Ticari ofsette müşteriler bunun bedelini karşılar mı bilemiyorum. Bu matbaaya bir hız getiriyor, çok çabuk kuruyor. Bekleme süresinin ortadan kaldırıyor, normalde 4 ila 24 saat arasında bekleme süresi oluyor. Mat kâğıda bastığınızı varsayarsak kolay kolay kurumuyor, hakkını vermek için 24 saat beklemesi lazım. Öte yandan piyasada müşterilerden gelen bir baskı var. Hemen alma konusunda yoğun bir baskı mevcut. Bu sistemin baskıyı hafifletme anlamında bir kolaylığı var. Halim Ofset Matbaacılık - Ramazan Kulkızağı Heidelberg’e ilk gelişim, oğlumla birlikte geldim. Burada gördüklerim beni çok etkiledi, ufkumuz açıldı. Düşüncelerimizin üzerinde bazı şeylere bizi yöneltti bu gezi. İyi bir tur olduğunu düşünüyorum. Bu turda Polar giyotinleri görmeyi düşünüyordum. Bunun yanında baskı sonrası sisteminin tamamını almaya karar verdim.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Burada gördüklerimizden sonra bizim matbaacılığın daha ‘M’sinde olduğumuzu anladık. İnşallah ilerleyeceğiz. Biz Kahramanmaraş’ta 500 – 600 bin nüfuslu bir ilde ikamet ediyoruz. Buradaki makineler tabii ki orada kullanmak için ihtiyaç fazlası gibi olur. Baskıyı da 5 artı lak gibi, 2007-20008 model ikinci el almayı düşünüyoruz. Şu an çift renk 50-70 bir Speedmaster’a sahibiz. Wohlenberg bıçağımız var, sürekli form baskımız ve Heidelberg maşalımız var. Buradan bölgedeki tüm matbaacılara çağrıda bulunuyorum. Gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Kendilerini geliştirmeleri ve ilerlemeleri açısından bu çok önemli. Levent Ofset - Fatih Çolakoğlu Heidelberg’in düzenlemiş olduğu bu gezi biz matbaacılar için gerçekten faydalı oldu. Son drupa’dan günümüze kadar baktığınız zaman Heidelberg’de ciddi anlamda yeni gelişmeler olduğunu gördük. Sırasıyla bakacak olursak; baskı bölümünde tabii ki yeni teknolojiyle birlikte özellikle UV baskıyı ticari baskıya uyarlamaları oldukça güzel göründü. Hakikaten ticari matbaa anlayışına değişik bir vizyon getireceğine inanıyoruz. Ayrıca özellikle kırım katlama ve baskı sonrası için konuştuğumuz zaman da özellikle hız ve hızlı üretim bakımından çok güzel çözümler ortaya koyduklarını gördük. Bunu özellikle son dönemin teknolojik yapısıyla bağlayarak,

70

operatör fonksiyonu daha ikinci planda olan tam entegre bir hale gelmiş. Bunun yüksek üretkenlik bakımından oldukça fayda sağlayacağını düşünüyorum. Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki rekabet ortamı içinde bunun yatırım yapan firmalara artı değer sağlayacağı aşikar. Bunun dışında özellikle POLAR giyotinlerde de, gerçekten kendilerinin de vurguladığı gibi, inanılmaz bir teknolojiye sahipler. Bu teknoloji içinde gerçekten giyotin sistemlerinde lider olduklarını fabrikalarında bizlere bir kez daha göstermiş oldular. Özellikle entegrasyon bakımından; bir operatörle mal toplamadan istife kadar olan tüm aşamaların nasıl yapılabildiğini bize en güzel şekilde ilettiler. Bu gerçekten bizim için faydalı oldu. Baktığımız zaman bu gezinin bize inanılmaz bir değer kattığını düşünüyorum. Makineleri hem daha yakından görmüş olduk, hem de daha net bilgiler almış olduk. Bu bilgiler sayesinde bizim de önümüzdeki dönemde bazı yatırımlar yapma isteğimiz biraz daha netleşmiş oldu. Baskı bölümümüz güçlü olduğu için baskı sonrasında bizi kırım ve özellikle sistemsel olarak giyotin sistemiyle ciddi olarak ilgileniyoruz. Burada bulunma nedenimiz de bunu pekiştirmek. Sizin de belirttiğiniz gibi Levent Ofset olarak bizim ofset bölümümüz tamamen Heidelbergle donanmış durumda. Kırım ve giyotin noktalarımız da yine Heidelberg

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

sistemleri üzerinde kurulu. Toplamda baktığınızda Heidelberg’in her zaman rakiplerinden bir adım önde gittiğini görüyoruz. Müşteri sadakati doğrultusunda da daimi olarak hakikaten müşterinin istekleri doğrultusunda ya da onlarla mülakatlar yaparak geleceğe nasıl faydası olunabilir diye ciddi anlamda değişikliklere de imza atmış olduklarını görüyoruz burada.

değerlendirmeyi düşünüyoruz. Ancak Heidelberg yatırımı yapmaktan memnuniyet duyarız. Burada sosyal bir ortam vardı ve çok güzel arkadaşlıklar kurduk. İnşallah bundan sonra da bu ilişkiler devam eder. Sağlam Mücellit Matbaacılık – Mahmut Akbulut

Marin Basım - Mehmet Kervan

Polar bizim için efsane bir marka. Matbaacılığa ilk girdiğimizde tanıştığımız bir marka. Üretildiği yeri görmek, oradaki yetkililerle tanışmak bizi sevindirdi ve gururlandırdı. Teknolojik olarak zaten Polar gibi makinelerde çok büyük değişiklikler olmuyor. Fakat otomasyon olarak bir hayli yol kat edilmiş ve gelecek için bize fikirler verdi. Bu meslek artık öyle anlıyorum ki mühendislik düzeyinde ele alınacak. Artık ustalar yerine akıllı mühendisler iş emirlerini yazarken makine programlarını da yazacaklar, iş emirleri barkodlu olacak. Barkodlar elemanlar tarafından makinelere okutulduğu zaman zaten işler halledilecek. Gelecek sanırım bu, orada gördüklerimizden bunu anladık. Bir önceki Heidelberg turum sanırım bir on sene önceydi. Şu anda ben bir nevi yuvaya dönmüş gibi hissettim. Heidelberg bu mesleğe girdiğimde ilk tanıdığım makineydi, hala da kullanıyorum. Teknolojik olarak da çok katkısı oldu. UV konusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğim. Çok spesifik bir baskı imkanı. Türkiye’ye uygunluğunu iyice araştırmak lazım. Özellikle anicolor ve XL makineleri görünce çok etkilendim. Bir Heidelberg bir de KBA makinemiz var. Matbaa konusunda aslında hem ticari bir matbaayız hem de ambalaj matbaasıyız. Artık bildiğiniz gibi iş ayırt edilmiyor. Ambalajda geleceği daha parlak olarak görüyoruz çünkü ticari baskı dediğimiz olayı etkileyen dijital baskı değil de internet oldu. Önceleri müşterilerimiz sık sık broşür bastırırlardı, şimdi sadece PDF istiyorlar. Aslında esas sıkıntı internet yoksa dijital baskı şu anda asla ticari baskı dediğimiz şeye alternatif olamaz. Fakat çeşitlilik açısından bulunması gereken bir makine olur, dijital baskı makinesi. Bu sebeple yatırımı her zaman düşünüyoruz. Böyle bir ortamda insan etkileniyor ve hemen sipariş vermek istiyor ama Türkiye’ye dönüp acı gerçekleri gördükten sonra 72

POLAR, tabiri caizse uçmuş. Büyük matbaalar için ideal kesim sistemleri ve kağıdın hiç el değmeden, bir taraftan havasını alarak kesime girmesi gerçekten mükemmel bir şey. Ancak Türkiye’de o sistemi kullanabilecek makine veya tesis var mı emin değilim. Her şeye rağmen mükemmel bir sistem… Mücellit olarak bize uymayacak bir sistem ama POLAR yine de ufkumuzu açmış oldu. Bundan sonra yeni makine almayı düşünsek de POLAR’ın sistemini, fabrika turu esnasında kesim makinelerinin nasıl üretildiğini, ana parçaların montajsız komple döküm şeklinde nasıl yapıldığını gördük. Bize biraz daha güven vermiş oldu. Bundan sonra yeni makine almayı düşünürsem niyetim herhalde POLAR olur. Heidelberg’e gelince, daha önce baskı sistemleriyle ilgili bir geziye katılmamıştım. Heidelberg’i de yıllardır tanırım, bildiğimiz bir marka. Gelişen son teknolojiyle daha mükemmeli yakaladıklarını gördüm. Bilhassa 10 renk artı lak, hakikaten hem lak kurutma sistemiyle olsun, hem de hızına göre, 18 bin süratle giden bir makinenin lakı kurutup çıkartmasının matbaacılar için mükemmel bir değer olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bizim alanımıza girmediğinden teferruatlı olarak incelemedim. Görünüşüne baktığımızda gerçekten 10 renkli makine olan bu makinenin mükemmel olduğunu düşünüyorum. Baskı sonrası makinelerine gelince bildiğiniz gibi Heidelberg benim alanım olan katlamada henüz yeni. Bildiğim kadarıyla 10 senelik bir mazisi var. Gördüğüm kadarıyla Stahl, sistemini tamamen değiştirmiş. Heidelberg’in katlama makinelerinde ve yumuşak kapaklarda kendi yapısı kurmuş olduğunu gördüm. Heidelberg, baskı teknolojisinde ne kadar ilerlediyse sanırım baskı sonrasında da bunu yakalayacağını düşünüyorum. Doğrusu şu ki; çok beğendim. Yakın zamanda iki adet katlama makinesi almayı düşünüyorum. Bu gezimin asıl nedeni de bu katlamaları görmekti ve buna göre karar vermekti. Dönüşte iyi bir netice çıkmasını ümit ediyorum. Niyetim 2 adet katlama makinesi almak.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


Bizim için bu görüntü artık eskide kaldı!

düzelten ıp p a y ü n ü m ü lç kanın renk ö a b a t r e h n e ç e DIŞINDA ! IN IŞ Baskıdan g M IL IŞ L A n Ofset artık a rk u F e il 6 0 1 KBA


aktüel

Xerox, İddiasını Impika İle Büyütecek Xerox’taki 18 yıllık deneyiminin ardından Xerox Türkiye Genel Müdürü olarak yılbaşında göreve başlayan Burak Özer, “Geçen 18 yıl boyunca edindiğim bütün bu iş tecrübelerim esnasında Arjantin’den Venezuala’ya, Hindistan’dan Mısır’a ilgilendiğim tüm ülkelerden edindiğim tecrübeler ve özellikle son görevim nedeniyle sorumlu bulunduğum Tüdrkiye’nin de içinde bulundu bölge hakkında epeyce bilgi sahibi oldum. Neler yapılmaması gerektiğini çok iyi öğrendim. Türkiye farklı bir pazar”, diyor. Xerox Türkiye ofisinde geleceğe yönelik planları ve dijital baskıdaki gelişmelere Xerox’un vizyonel yaklaşımını sormak için bir araya geldiğimiz Özer, dijital baskının Türkiye’de yer edinmesine önemli katkı sağlayan şirketinin matbaacıya daha çok ulaşabilen ve eğitime daha fazla değer katan bir politika izleyeceğini, anlattı: Değer Ön Planda Olacak “Bölgesel pazarlar aslında birbirine benzer. Mesela Orta Avrupa’ya bakarsanız Polonya, Çek, Slovakya, Romanya pazarları benzer pazarlardır. Ancak Türkiye, çok farklı, dinamik, hareketli bir pazar. Günlük kararlar almanız gereken bir pazar. Orta ve uzun planlı stratejilerle günlük kararları harmanlayıp doğru kararlarla yürümemiz lazım. Bu sebeple çok stresli bir pazar. Diğer ülkelere göre daha çok bireysel ilişkilere dayanıyor. Değer satmak daha zor. Diğer ülkelere bakarsanız, mesela Doğu Avrupa’ya yaptıkları işler ve pazar açısından bizim kadar gelişmemiş olsalar da o ülkelerde değer satmak daha kolay. Türkiye’de makine konuşurken fiyat çok önemli bir etken. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum ve Türkiye’de de bu konuda başarılı olmaya odaklanacağız. Değer satmayı ön planda tutacağız.” Öncelik Eğitim Olacak “Bunu başarabilmek için de müşterilerimizi eğitmek zorundayız. Bunun yolu da önce kendimizi eğitmekten geçer. Özellikle kendimizi ve iş arkadaşlarımı. Matbaa sektöründe çözümlerimizi müşterilerimize çok daha iyi anlatabilir durumda olmalıyız. Yurt içinde, yurt dışında şovlara, eğitimlere göndermeyi, neler yapılabileceğini anlatmak istiyorum. Makinenin ne yapabileceğinden çok, makinede ne tip işler yapılabileceğini anlatmalıyız. Makine odaklı olmamızı hata olarak görüyorum. Makinenin hızı, ucuz basması ön plana çıkıyor, ama ne basabilir, yurtdışına neler satabiliriz bu tarafa yeterince odaklanmıyoruz. İlk olarak 74

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

yerleştirmek istediğim kavram bu. Bu bir süreç meselesi tabii. Mümkün olduğu kadar son kullanıcıya ulaşmamız lazım. Tabii iş ortaklarımız var, onların sayesinde matbaacılara dokunuyoruz, ama bizim de Xerox Türkiye olarak matbaacılara direkt ulaşmamız lazım ki iş ortaklarımıza yardımcı olalım. Bu yüzden eğitim sonraki ikinci önemli nokta ise müşteriye dokunabilmek. Eğitim konusunda yurtdışından da destek alıyoruz. Geçen hafta Impika üzerinde uzman bir arkadaşımız buradaydı. Ondan bir üç hafta önce Romanya’dan bir arkadaşımız IJP2000 müşterilerimizi ziyaret etti. Bilgi aktarımının gerçekleşmesini sağlamak istiyorum. Konusunda uzmanlaşmış insanları, eğitimi ve bilgiyi artırmak istiyorum. Sadece bizim çalışanlarımızı değil birebir müşterilerimizi ziyaret ediyorlar.” İlk Impika Bu Yıl Kurulacak “Yeni gelen ürünlerimize değinmek istersek öncelikle Impika’dan bahsetmek isterim. Inkjet dünyada bile yavaş yerleşen bir teknoloji ve dolayısıyla Türkiye’de çok iyi bilinen bir teknoloji değil. Bu yeni teknolojinin gösterilmesi lazım. Sadece Impika’nın dünyadaki satış trendine ilişkin bir rakam 40 bin adede kadar çıkmış olduğunu gösteriyor. Bu gelişme ise en çok son iki senede olmuş. Bu da inkjetin hızlı büyümesinin son iki yılda olduğunu teyid ediyor. Türkiye’de de inkjetin hak ettiği değeri verebilmeyi en iyi biçimde gerçekleştirmemiş lazım. Hedefim bu sene Türkiye’de ilk Impika’yı kurmak. Bu sayede de ilk iki amaca yani değer sağlamayı ön planda tutmaya ve eğitimin yaygınlaşmasına hizmet edebileceğim.” Matbaalar İş Gücünü Geliştirmeli, Önemli Fırsatlar Var “Matbaalarımızın iş beklemek yerine iş gidip bulmaları lazım. Yurtdışına açılarak İsrail’in Romanya’nın kaptığı işleri kapmamız lazım ki bizdeki iş gücü fiyatları sebebiyle bu ülkelerden çok daha fazla avantajlıyız. Dijitalin farklı bir iş olduğunu matbaacıların görmesi ve insana yatırım yapmaları gerekir. İş geliştirecek, pazar oluşturacak iş gücüne ihtiyacımız var. Bekleyerek bu işi yapamayız. Birbirimizin işine bakarak mevcut pastayı paylaşmak gayretinde oluyoruz. Yurtdışında da bir pasta var o pastayı niçin paylaşmıyoruz? Matbaaların dijital baskı yatırımında bunlara da eğilmeleri gerekiyor. İş modellerini değerlendirmek ve farklı iş modelleri geliştirmeleri lazım. Daha geniş bir perspektiften bakılarak vizyonel düşünülmeli. Biz Xerox olarak bunun için neler yapmayı planlıyoruz, bu önemli. Az önce bahsettiğim gibi iş uzmanlarımız birebir ziyaretler için buraya geliyorlar. İlave olarak Türkiye’deki çok başarılı projelerin kapalı devre baskı odalarında olması ve gelecek matbaacılara çok açık olmaması sebebiyle bu başarı hikayelerini daha kolay gösterebileceğimiz yurt dışındaki matbaalara müşterilerimizi götürmeyi seçiyoruz. Bu bir özel davet de olabilir bir etkinlik de. Ki bugüne kadar uluslar arası şovlarda Xerox olarak bunu defalarca yaptık.”

76

Impika ile Daha Fazla Rekabetçi Olacağız “Impika bir Fransız firması ve artık Xerox oldu. Xerox’un Ar-Ge’sinden Impika’ya bilgi ve geliştirme akmaya başladı. Her geçen gün geliştiriliyor. Hem Türkiye’de hem yurtdışında Xerox’un servis kabiliyeti çok önemli bir avantajımız. Tabakada en büyük avantajımız buydu. Impika’da da en büyük avantajımız bu olacak. Impika, fiyat olarak da daha önce olmadığı kadar rekabetçi olacak. Servis avantajı ve rekabetçi fiyatı bir arada yakaladığımız için bobin beslemeli dijital baskıda da tabakadaki kadar başarılı olacağız. Tabakada %60 payımız var. Aynı başarıyı pozitif referanslarla bobin beslemeli inkjet makinemiz de yakalayacağız. Xerox, bobin beslemeli inkjet baskıda biraz geç kaldı gibi görünüyor ama bu da bir strateji. Evet, Xerox pazar yapıcı bir şirket. Tabaka dijital baskıda Türkiye’nin ilki olduğunu siz de teyid ediyorsunuz. Ancak bu alanda ön pazarı oluşturmamak gibi bir strateji ortaya koyduk. Talebi görmek istedik. Xerox, bu sefer alışılmışın dışında bir yöntemle alım yaptı ve onu geliştiriyor. Impika fabrikası şu anda renevasyonda. Geliştirmeler devam ediyor, direkt yatırım üzerine arge yatırımı yapıyor. Xerox’un drupa 2012’de tanıttığı kendi bobin beslemeli inkjet baskı makinesi CIPress’in kendine özgü bir pazarı var. Fiyat oryantasyonlu olmayan pazarlarda CIPress yerini alacak ama Türkiye’de rekabetçi olabilmesi sebebiyle biz Türkiye’de Impika ile ilerleyeceğiz.” Her Matbaada Bir Dijital Baskı Makinesi Olacak “Bizim hali hazırda herkesin bildiği, kendini kanıtlamış ürünlerimiz de var. O ürünlerle de matbaaya daha yoğun bir giriş yapmamız lazım. Her matbaa dijital makine alabilir. Her matbaada ölçeğine göre dijital makine olması hedefindeyiz. Bu konuda çalışıyoruz. Ne tür hizmetler verebiliriz, nasıl eğitebiliriz; bu çalışmaları yapıyoruz. Ekibimiz satış öncesi ve satış sonrası olmak üzere satış takımı olarak ayrılmaları lazım. Matbaalarla birlikte nasıl satış yapılacağını göstermek hedefindeyiz. Bu hedefimizde ilerledikçe ve bu sistem geliştikçe kartopu gibi büyüyecektir. Bu hedefimizi teyid eden bazı rakamlar paylaşayım: IDC’nin rakamlarına göre 2012 - 2017 arası Türkiye pazarında baskı hacimlerinde %5’lik bir büyüme olacak. Bu düşük üretim makinelerindeki öngörü. Ama bizim de konumuz olan yüksek hacimli baskı büyüme rakamı ise %11,5 olacak. Yani Türkiye pazarında her sene %10-11 büyüme bekleniyor. Dijital pazarda baskı için %8 büyüme, kitap pazarı için %15 büyüme var. Bu alanda Impika, çok güçlü olarak yer alıyor. Direct mail pazarında %9 civarında büyümesi bekleniyor. Fotoğraf kitaplarında da %6 bir büyüme bekleniyor. Fiyat açısından bakarsak inkjet kullanılan 10 milyonun üzerinde baskı hacmi olan yerlerde maliyetler 0,009 cente kadar ekipman dahil düşebiliyor. Tonerlerde 0,5 cent. 1 milyona kadar 6 cent civarlarında olabilir.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Burak Özer Kimdir? Xerox’taki kariyerine 1997 yılında Finansal Analist olarak başlayan Burak Özer, 1999 yılında Xerox Türkiye’nin Finansal Planlama Yöneticisi pozisyonuna getirildi. Burak Özer, 2001 yılında Xerox’un Amerika’daki Genel Merkezine Finans Müdürü olarak atandı. 2001–2003 yılları arasında Stanford Connecticut’taki Xerox Genel Merkez ofisinde görev alan Burak Özer, burada 144 ülkenin bağlı olduğu DMO bölgesinin finansal planlama, raporlama ve kontrol süreçlerinden sorumlu kişi olarak çalıştı. 2003 yılında Türkiye’ye,Xerox Türkiye Finans Direktörü olarak geri dönen Burak Özer, dört sene boyunca bu görevini sürdürdü. 2007 yılında yeni bir yurt dışı görevine atanan Burak Özer, 2007 yılından 1 Ağustos 2009 tarihine kadar Xerox DMO (Gelişen Pazarlar Operasyonu) Finansal Planlama ve Raporlama Direktörü olarak Londra’da görev yaptı. Burak Özer, 1 Ağustos 2009 tarihi itibariyle Türkiye ve İsrail ile birlikte tüm Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin dahil olduğu Xerox CIT bölgesinin Finans Grubu Başkanlığı (CFO) görevine getirildi. Burak Özer Xerox CIT CFO’luğu görevinde tüm bölge ülkelerinin finansal yönetimini, mali kontrolünü gerçekleştirdi, sorumluluğu altındaki ülkelerde yürütülen çalışma ve projelerin finansal anlamda son onay makamı olarak görev yaptı. Xerox’un uluslararası tepe yönetim görevlerinde bulunacak kişileri belirlemek ve yetiştirmek üzere yürüttüğü Geleceğin Yöneticileri Programı’nın bir üyesi olan Burak Özer, Xerox’un gelecek vaad eden yöneticileri arasında gösteriliyor. Yurt içi ve yurt dışında aldığı önemli görevlerle Xerox bünyesinde 17 yıldır çalışan ve 1 Ocak 2014 tarihi itibarı ile Xerox Türkiye Genel Müdürü olan Burak Özer, 1971 İstanbul doğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olan ve daha sonra işletme yönetimi dalında yüksek lisans yapan Burak Özer, evli ve 2 çocuk babası.

78

Dijital ile ofsetin ne zaman baş başa geldiğine bakılırsa hacim 2 milyonun altında iken dijital daha avantajlı. 2 milyon aşıldığında ofset maliyet açısından daha avantajlı hale gelmeye başlıyor. Bu rakam düşük tirajlı ve özel işlerin dijital baskıda yapılmasının çok daha mantıklı olduğunu ortaya koyuyor. ” Türkiye Dijital Baskıda Hak Ettiği Yere Gelecek Türkiye, gerçekten büyük bir pazar. Çek Cumhuriyeti 7 milyonluk bir ülke. Türkiye ise 70 milyonu aşkın. Yani on katı büyüklükte. Bu nüfusa bilgi verebilmek için ulaşabilmek özel bir efor, daha fazla çaba gerektiriyor. Tabii bu bizim ile ilgili bir durum. Ekmek gibi herkesin almak zorunda olduğu bir şeyden bahsetmiyoruz. İsrail örneğini verebilirim. Nüfusu 7 milyon civarında olan bu ülkede Xerox’un makine popülasyonu neredeyse Türkiye kadar. Bu sadece Xerox için. Toplam dijital baskı makinesi popülasyonunu anlayabilmek için diğer markaları da ilave edebilirsiniz. Bu da o ülkede farklı iş geliştirmelerden ve artı olarak bu işlerin İsrail dışına da pazarlanmasından gelen bir değer. Bizim ülke olarak eksik kaldığımız yer bu. Ülke nüfusundan bağımsız, ülke dışına da iş pazarlıyor olabilmemiz lazım. Hindistan’ı örnek verelim. Bugün 1 milyarlık Hindistan’da Türkiye’deki kadar dijital makine satılmıyor. Özetle ülkenizin büyüklüğünden ziyade ülkede üretebildiğiniz değer önemli. Mesela İngiltere’de çok fazla kullanılan kişiselleştirmeden bahsedeyim. Orada yaşadığım dönemde her gün bu tip pazarlama mektupları alıyordum. BU pazarlama yöntemi Türkiye’de pek yapılan bir şey değil. Bu noktada bir açılım yapmalıyız. Sadece matbaalarda konuşmak değil. Ajansları teşvik etmeliyiz. Çünkü ben bireysel bir kullanıcı olarak aldığım her üç mektuba da muhakkak bakıyordum. Benim için belki ayda bir tanesi satışa dönüyordu, başkalarında belki daha fazlası. Ama kişiselleştirilmiş baskı mutlaka satışa dönüşüyor.” Geniş Bir Makine Portföyümüz Var “Impika dışında da yeni ürünler getirmeye devam ediyoruz. Mesela IGen 150. BU makineye yatırım yapmış müşterilerimizden biri olan 72 Tasarım’ın yöneticisi “matbaalardan insanlar geliyor, baskılara luplarla bakıyorlar ve matbaadan daha iyi kalitede diyorlar” diyor. 72 Tasarım’da iş hacmi artıyor ayda 400 - 500 bin çekimler oluşuyor. IGen150’den sonra bu yaz lanse edeceğimiz daha düşük baskı hacimli bir makinemiz olacak. Özetle, her türlü matbaaya dakikada 75 kopyadan tutun da IGen 150’ye kadar büyüyen bir ürün gamımız var. Bu noktada analizi iyi yapıp doğru müşteriye doğru makine ile ulaşmamız gerekir. Doğru satışı çok destekliyorum. Satış hem müşteriye hem de bize kazandırmalı.”

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Som Kağıt, Yeniden Yapılanmasını Tamamladı Umut Kısagün: “1975’ten beri lider olan şirketimiz 2013 yılındaki yeni yapılanmanın oluşturduğu sinerji ile birlikte iki kavram üzerinde odaklandı. Verimlilik ve son zamanlarda şirketler için sihirli kelimelerinden biri haline gelen sürdürülebilirlik!”

Som Kimya olarak tanıdığımız ve 2013’deki son yapılanma sonrası Som Kağıt Ve Karton İşleme Anomim Şirketi olarak faaliyetlerini sürdüren Som Kağıt, yeni PromoSOM ürün kataloğu ile Pazar taleplerini karşılamayı hedefliyor. İdari yapısı yenileyen şirket, yeni yol haritası çizdi ve verimlilik ve sürdürülebilirliğe odaklandı. Som Kağıt Satış ve Pazarlama Müdürü Umut Kısagün ile tüm bu gelişmeleri konuştuk: matbaa&teknik: Şirketinizin 2013 yılı faaliyetleri neticesinde oluşan pazar pozisyonunu ve 2014’ü ilk çeyrek itibariyle ekonomik açıdan değerlendirir misiniz? Umut Kısagün: Şirketin pazar pozisyonunu değerlendirmeden önce geçen yıl içerisinde şirket yapılanmasında olan önemli değişikliklerden bahsetmek doğru olur düşüncesindeyim. 2013 yılı SOM’ un kurumsal yapılanmasının netleştiği, şirket içindeki birimlerin yeniden

80

tanımlandığı, görev tanımlarının detaylı bir biçimde yapıldığı ve bu birimler arasındaki ilişkilerin organize edildiği bir yıl oldu. Bu bağlamda benim de aralarında olduğum dört kişi satış pazarlama, üretim, finans ve ihracat birimlerinin başına geçerek genel müdürümüz Mehmet Kısmet’in liderliğinde, alanında dünyanın önde gelen bir şirketi olarak SOM’ un geleceğe yönelik yol haritasını oluşturdular. Bu anlamda 2013’ün SOM için bir geçiş süreci olduğunu da söyleyebiliriz. Geçiş dönemlerine özgü sıkıntıların da arada sırada eşlik ettiği bu süreç gerek şirket içinde gerekse bayi ve müşterilerle olan ilişkilerde bir tazelenmenin başlangıcı oldu. Çok uzun yıllara dayanan, dostlukların çok eskilere gittiği, pek çok alışkanlığın hakim olduğu bir ‘’aile’’ ortamında yürüyen ilişkilerin devralınması ve yeni bir biçime oturması biraz zaman almakla birlikte geldiğimiz noktada piyasadaki gözümüz kulağımız olan bayilerimizin de katkılarıyla attığımız adımların sonuçlarını görmeye başladık.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Verimlilik ve sürdürülebilirliğe odaklandık Türkiye pazarında alanında gerek kalite gerekse çeşitlilik, yenilikçilik ve kapasite açısından 1975’ten beri lider olan şirketimiz 2013 yılındaki yeni yapılanmanın oluşturduğu sinerji ile birlikte iki kavram üzerinde odaklandı. Verimlilik ve son zamanlarda şirketler için sihirli kelimelerinden biri haline gelen sürdürülebilirlik! Bu anlamda üretime yönelik tüm kaynaklar gözden geçirilerek maliyet kontrolüne yönelik önlemler alınması hedeflendi... Örneğin vardiya usulü çalışmaya geçilerek mesailerden tasarruf sağlandı. Günümüz koşullarında şirketlerin önemli bileşenlerinden biri haline gelen satın alma birimi oluşturularak hammaddeler ile ilgili bilgi ve fiyatlar güncel olarak takip edilmeye başlandı. ERP programına yapılan yatırım ile maliyetlerin anlık olarak takip edilmesine yönelik çalışmalar kısa sürede sona erecek. Finans müdürümüz Selda Dirim’in sürdürdüğü bu çalışmalar sonucu 2013 başından bugüne geldiğimizde önümüze gelen rakamlar verimlilik konusunda önemli gelişmeler elde ettiğimizi bize söylüyor. Satış ve pazarlama bacağında belli bir kapasiteyi yakalamak ve ön görülebilir bir üretim miktarı sağlamak için bayilerimizle birlikte yaptığımız çalışmalar sonucu pazar talepleri doğrultusunda yeni bir ürün kartelası hazırlandı ve müşterilerin beğenisine sunuldu. Diğer taraftan bayi ve müşterilerin yıl içindeki satışlarını ya da tüketimlerini daha iyi planlamalarına destek olmak üzere verilecek dönemsel siparişlerde özel iskonto uygulamaları yapıldı. Adana, İzmir, Kayseri ve Samsun’da verilen yeni bayilikler Anadolu’ da daha sağlam bir satış ve pazarlama ağının kurulmasına ve SOM markasının bilinirliğinin artmasına katkıda bulundu. Yeni ürün kataloğu: PromoSOM Bütün bu çalışmalar toplamında 2013’ün SOM için genel koşullar itibariyle iyi bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. 17 Aralık olayları ile birlikte belirsizlik ve moralsizlikle girdiğimiz 2014 yılında ise geçen sene yaptığımız çalışmaların doğruluğunu test etme fırsatı buluyoruz. İlk aylarda seçim atmosferinin gerginliği ve kurların aşırı yükselmesi ile oluşan durgunluğu yeni ürün kataloğumuz PromoSOM ve ihracat ayağındaki etkinliklerimiz ile minimum etkilenerek aşabildik. Şu an itibarı ile yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve politik atmosferin gidişine bakıldığında pek de iyimser olamayacağımız günleri bekliyoruz maalesef… Kur değerleri daha makul seviyelere gelmiş

82

gibi görünse de iç piyasadaki tedirginlik iş toplantılarının temel konularından bir tanesi. Bu anlamda 2013’te yakaladığımız seviyeyi korumak bile bu sene için başarı olacak gibi görünüyor. İhracata biraz daha ağırlık vererek bu seneyi %10 gibi bir büyümeyle tamamlamayı hedefliyoruz. Şu ana kadar olan gidişat bu hedefin ulaşılabilir olduğu konusunda herşeye rağmen bize moral veriyor. matbaa&teknik: PromoSOM’dan biraz bahseder misiniz? Umut Kısagün: Yukarıda da bahsettiğim gibi 2013 içerisinde yaptığımız pazar araştırmaları ve bayilerimizle işbirliği neticesinde geleneksel SOM kalitesinden ödün vermeden piyasa talebine en doğru yanıtı vermek üzere ekonomik ve kaliteli ciltbezi sloganı ile 2014 başında PromoSOM adlı kataloğumuzu çıkarttık. Fabrika müdürümüz Serkan Özbek’in yönettiği arge ekibimiz hummalı bir çalışma dönemi ardından ortaya çıkardıkları ürünlerle şirketimizin fark yaratan en önemli özelliğini yani yenilikçi ve yaratıcı karakterini bir kez daha ortaya koydular. PromoSOM’un fabrikamızın kendi alanında kullandığı ileri teknoloji ve dünya çapındaki üretim kapasitesi ile birlikte iç pazardaki talebe bayilerimiz aracılığı ile yanıt vereceğini ve ihracatta da önemli bir koz olacağını düşünüyoruz.

haziran 2014 june

matbaa&teknik: İhracata yönelik üretim çalışmalarınız nelerdir? Dış pazarlarda tanınırlığınız ve Pazar payınız ya da ihracat rakamlarınız nelerdir? Dış pazarlar için yaptığınız pazarlama çalışmaları ve katıldığınız fuar vb. etkinlikleri anlatır mısınız? Umut Kısagün: İhracat Türkiye’deki

matbaa&teknik



aktüel

pek çok firma gibi SOM’ un olmazsa olmazlarından birisi. Tam anlamıyla demokratikleşememesi nedeni ile maalesef her daim ekonomik veya politik kriz potansiyeli taşıyan ülkemizde ihracat bizler için bir can simidi niteliğinde… SOM’ un üretiminin yaklaşık % 50’ si altmıştan fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bunun kayda değer bir başarı olduğunu düşünüyorum. Tabii bu noktaya gelirken kat edilmiş uzun bir yol var. İhracatımızın başlangıcı 16-17 yıl öncelere dayanıyor. 2002’den beri her sene düzenli olarak Frankfurt’ta düzenlenen Paper World’e katılıyoruz. Burası yurtdışı ilişkilerimize her anlamda önemli katkılarda bulundu. Bundan başka 2004’ten itibaren matbaa olimpiyatları olarakta adlandırılan Drupa’ya katılımcı olarak gidiyoruz. Yeni yapılanma bağlamında 2013 yılı içerisinde aramıza katılan ihracat müdürümüz Sn. Tolga Yıldırım ile birlikte farklı pazarlara ulaşma çabamız yazışmalar ve seyahatlerle birlikte artarak sürüyor. Sudan’dan Brezilya’ya, Hindistan’dan Polonya’ya kadar neredeyse dünyanın tüm coğrafyasına ihracatımız var ve arttırmak için elimizden geleni yapıyoruz. matbaa&teknik: Cilt bezi üretiminin dışında basılabilir özel kağıtlar üretimi konusundaki gelişmeleri anlatır mısınız? Özellikle dijital baskıcılar için sunduğunuz çözümler nelerdir? Umut Kısagün: Dijital baskı sektörünün önemli gelişmeler göstereceği; dijital baskı makinelerinin giderek matbaa makinelerinin yerini alacağı herhalde on yıldan fazla bir süredir bizim sektör içinde konuşula gelir. Bu ilerlemeler henüz tam görünür hale gelmeden SOM’ da başlayan çalışmalar beş sene önce Grafisom adlı kataloğun ve ürün grubunun yaratılması ile meyvesini

84

vermiş. Grafisom bizim dijital baskı sektörüne yönelik ürün grubumuzun genel adı. Dijital baskı merkezlerinin yaygınlaşması etrafımızdaki dijital basılı materyalin giderek artması ile birlikte ürünlerimizin kullanımı da artmakta. Bize son zamanlarda gelen örnekler içerisinde kapakları dijital baskılı Grafisom ürünleri ile taslanmış Kur’an-ı Kerim’ler olduğunu söylersem sanırım ürünlerimizin kullanım alanları hakkında hoş bir örnek olur. Diğer taraftan aradan geçen beş yıl içerisinde piyasada Grafisom’ a muadil kayda değer bir ürünün çıkamamış olması SOM’ un geleceğe yönelik vizyonunun ve yeni ürünlere karşı duyduğu heyecanın da önemli bir göstergesi olarak algılanmalı. Tam da bu noktada dijital baskıya yönelik bir diğer ürünümüz olan DECONIX Digital adlı duvar kağıdı serimizden bahsetmemek olmaz. Dijital baskı teknolojisinin gelişmesi ile latex ve su bazlı mürekkepler kullanarak baskı yapan makineler için ürettiğimiz bu duvar kağıtları sayesinde beğendiğiniz, tasarladığınız ya da hayal ettiğiniz her türlü desen ya da fotoğrafı duvarlarınıza istediğiniz ebatta taşımak mümkün hale geliyor. Özellikle Avrupa’da giderek yükselen bir eğilim gösteren dijital baskılı duvar kağıtlarını biz de SOM olarak Avrupa standartlarına uygun yanmaya dayanıklı özel bir formülle üretiyoruz. Üç yıl önce başlayan duvar kağıdı üretimine yönelik çalışmalar hepsi Avrupa standartlarına uygun olarak üretilen DECONIX, dijital baskıya yönelik DECONIX Digital ve kişiye özel olarak adlandırılabilecek, genellikle otel dekorasyonu için tasarlanan desenlerin üretildiği DECONIX Design olarak üç ayrı kolda sürüyor. Duvar kağıdı üretiminin SOM’un gelecek planındaki ağırlığının artarak devam etmesini planlıyoruz.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

drupa 2016’da yeniden yapılandırma

drupa Gelecek Teknolojilerine Odaklanıyor Re-launch and structural realignment of the drupa 2016:

Focus on Future Technologies Baskı ve çapraz medya çözümlerinin tartışmasız 1 numaralı etkinliği olan drupa 2016’nın stratejik olarak yeniden yapılandırılmasının ardından, etkinlik, yepyeni bir görünüm ve temayla geri dönüyor. ‘Geleceğe dokun’ sloganıyla yapılacak olan drupa 2016, sektörün yenilikçi gücüne dayanarak gelecek teknolojileri için bir platform oluşturacak. Bu yeniden doğuşun prömiyeri ise 8-14 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek interpack 2014 fuarında yapıldı. drupa 2016, kendi standında ve bir basın konferansıyla uluslararası profesyonellere tanıtıldı. Messe Düsseldorf Başkanı ve CEO’su Werner Matthias Dornscheidt “İster bölgesel ister uluslararası, ister marjinal ister özel bir ticari fuar olsun başka hiçbir ticari fuar sektör için bu kadar önemli değil. drupa ticari fuarı, yenilikler ve trendler sunuyor, baskı ve medya

86

“No other trade fair – regional or international, marginal event or special trade show – is of similar relevance for the entire industry. The drupa trade fair presents innovations and trends, provides hands-on experience of the printing and media industry, makes visions come to life and turns investments into real products,“ Werner Matthias Dornscheidt, President & CEO Messe Düsseldorf, summed up the drupa’s unique selling point at his press conference on 12 May. “During more

After a strategic realignment, the drupa 2016 – undisputed no. 1 flagship fair for print & crossmedia solutions – will be relaunched with a substantially reviewed nomenclatura and a new key signifier. With the slogan “touch the future” it will focus on the industry’s innovative strength and establish a platform for future technologies. The premiere of this relaunched at interpack 2014. The drupa 2016 presented to the international professional audience at its own stand and during a press conference.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


ÇEVRE DOSTU

CTP&KALIP ÇÖZÜMLERİ

Türkiye Temsilcisi www.novabaski.com.tr

SU YOK ATIK YOK VAR!


aktüel

sektörüne eşsiz deneyimler vaat ediyor, hayalleri gerçeğe dönüştürüyor ve yatırımları gerçek ürün haline getiriyor” diyor ve drupa’nın eşsiz satış noktası özelliğini şu sözlerle tanımlamaya devam ediyor: “Altmış yıldır drupa defalarca test edildi ve hiçbir zaman başarısız olmadı. drupa 2016 da farklı olmayacak. Bu etkinliğin başarısı üç noktada özetlenebilir: trendleri izlemek, aktif ürün reklam anlaşmaları ve ihtiyaca uygun düzenlenen fuar konseptleri.” Sektörün yenilikçi gücüne vurgu Şu anda baskı sektörü radikal yapısal değişiklikler ve geniş çaplı konsolidasyon süreçlerinden geçiyor. Aynı zamanda fonksiyonel baskı, baskılı elektronikler ve 3D baskı gibi yeni teknolojiler de pazar paylarını ciddi şekilde arttırmayı ve önemli fırsat kapıları açmayı başardılar. Aynı durum, dijital baskı, ambalaj ve etiket baskısı alanındaki uygulama ve çözümler için de geçerli. Dornscheidt, “drupa’nın yapısal yeniden şekillendirme ve yeniden konumlandırma tedbirleri de buna odaklanıyor ve sektörün yenilikçi gücüne vurgu yapıyor” diye anlatıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Ortaklarımız, VDMA, üye şirketlerimiz Heidelberger Druckmaschinen, Koenig & Bauer, Kolbus, Leonhard Kurz, manroland web sistemleri, Polar-Mohr, technotrans, Voith, Windmöller & Hölscher yanında Bobst, Canon, EFI, Gallus, Hewlett-Packard, Ricoh ve Xerox global oyuncularla birlikte hareket ederek drupa’nın yeniden çıkışının konseptini geliştirdik.”

than sixty years, the drupa has been tried and tested – and has never failed to impress. And the drupa 2016 will be no different,” Dornscheidt continued. The secret of this event’s success can be summed up in three points: trend spotting, active endorsement and tailored trade show concepts. At present, the printing industry is undergoing radical structural changes and far-reaching consolidation processes. At the same time, new technologies such as functional printing, printed electronics and 3D printing, which have significantly increased their market share, provide major opportunities and potential for growth. The same applies to applications and solutions in the area of digital printing, package and label printing as well as to the industrial production segment. “It is precisely on these areas that the drupa’s structural realignment and repositioning measures are focused, highlighting the industry’s innovative strength,” Dornscheidt emphasized. “Together with our partners, the VDMA, our member companies Heidelberger Druckmaschinen, Koenig & Bauer, Kolbus, Leonhard Kurz, manroland web systems, Polar-Mohr, technotrans, Voith, Windmöller & Hölscher – to name but a few, and global players such as Bobst, Canon, EFI, Gallus, Hewlett-Packard, Ricoh and Xerox we have developed the concept for the drupa’s re-launch,” Dorscheidt explained at his press conference in Düsseldorf. The drupa 2016 will stand for “Print & Crossmedia Solutions”. All technical processes related to the areas of printing and crossmedia, the entire range of applications and business areas will be presented at the drupa 2016. Solution-oriented technologies and applications as well as innovative business ideas or best-practice examples will be in the spotlight. The drupa’s new claim – No. 1 for Print and Crossmedia – says it in a nutshell.

drupa 2016, “Baskı & Çapraz medya Çözümlerini” vurgulayacak. Baskı ve çapraz medya alanlarıyla ilgili tüm teknik süreçler, tüm uygulama serisi ve iş alanları drupa 2016’da temsil edilecek. Çözüm odaklı teknolojiler ve uygulamalar yanında yenilikçi iş fikirleri veya en iyi uygulamalar da diğer ilgi çekici detaylar arasında. Öne çıkacak alanlar: Ambalaj baskısı, çoklu kanal, yeşil baskı drupa, piyasada şimdiden önemli rol oynayan ya da gelecekte böyle bir konumu olması beklenen alanlara odaklanmayı seçti. Bunlar: dijital etiket baskısı dahil ambalaj baskısı, çoklu

88

Highlight issues: Package printing, multichannel, green printing The drupa has defined salient issues with acute market relevance and significant potential which are

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

already playing an important role in the market or will do so in the future. These are: package printing including digital label printing, multichannel publishing and green printing. The implementation of strategic activities such as separate events, event formats and systematically addressing the industry’s target groups will define the drupa’s strategic re-alignment in these areas.

kanal yayıncılık ve yeşil baskı. Ayrı etkinlikler, etkinlik formatları gibi stratejik faaliyetlerin uygulanması ve sektörün hedef gruplarına sistematik olarak yönelim, drupa’nın bu alandaki stratejik yeniden yapılanma sürecinin merkezinde yer alıyor. Bu stratejik yeniden yapılanmaya ek olarak drupa’nın kurumsal tasarımı da ciddi bir yenilenme sürecinden geçiyor. Piksel logo ve kırmızı renk gibi denenmiş ve başarılı olmuş elementler korunurken, yeni drupa’nın iddialı yeni yapısı da vurgulanıyor. Stratejik nokta: Gelecek teknolojileri ‘Geleceğe dokunun’ sloganı, sektörün yenilikçi gücüne ve baskılı elektronikler ve 3D baskı gibi geleceğin teknolojilerine dikkat çekiyor. drupa 2012, lider teknolojiler için piyasa hazırlığını yaptı ve bunları ticari fuar konseptine entegre etti. OE-A (Organik Elektronikler Vakfı) ve ESMA (Avrupa Uzman Serigrafi, Dijital ve Flekso Baskısı Üreticileri Birliği) ile birlikte, PEPSO markası oluşturuldu. Bunun için öncelikle bir özel fuar ve bir yol haritası çıkarıldı, ve özel bir konsept haline getirildi. 2012’deki lansmanından bu yana PEPSO markası sistematik olarak geliştirildi ve altı lider fuar olan COMPAMED, EuroCIS, K, Euroshop ve interpack’de gözler önüne serildi. Burası, uluslararası katılımcıların fonksiyonel baskı ve bakılı elektroniklerdeki en son trendler ve gelişmeleri sunduğu bir yer olacak. drupa, 3D baskıya aynı stratejik yaklaşımla bakıyor ve bu kapsamda Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği VDMA’nın da desteklediği 3D fab+print markasını tanıttı. Tooling, bileşen üretimi, medikal teknolojiye 90

In addition to this strategic realignment the drupa’s corporate design received a complete makeover and a new key signifier which highlights the innovative strength of this industry. It was important to retain tried-and-tested elements such as the pixel logo and the colour red, while conveying a new image which underlines the claim of the new drupa. Strategic highlight issue: Future Technologies The slogan “touch the future” puts a spotlight on the industry’s innovative strength and future technologies such as printed electronics and 3D printing. The drupa 2012 launched and prepared the market for pioneering technologies, and they have become increasingly integrated into the trade fair concept. In cooperation with the partners OE-A (Organic Electronics Association) and ESMA (Association in Europe for Specialist Printing Manufacturers of Screen, Digital and Flexo technology), the PEPSO brand – Printed Electronics Products and Solutions – was established. This issue was initially addressed by introducing a special show and roadmap, which has now been developed into a unique concept. Since its premiere in 2012, the PEPSO brand has been systematically advanced and featured at six flagship fairs glasstec, COMPAMED, EuroCIS, K, EuroShop and interpack. This evolution will also become evident at the interpack 2014 where international exhibitors will present the latest trends and developments in functional printing and printed electronics. The drupa handles the issue of 3D printing with the same strategic approach, and has introduced the “3D fab + print” brand, which is supported by the VDMA with its affiliated Printing and Paper Technology association. The importance of additive production methods for tooling, component production, medical technology and manufacturers of consumer goods is substantial. Therefore, this subject will take centre stage during the

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

yönelik katkı maddesi üretim metotlarının önemi ele alınacak. Bu nedenle drupa 2016’da, Metallerin Parlak Dünyası, MEDIA ve COMPAMED’de bu konular özellikle vurgulanacak. Altı ana grup drupa’nın hizmet profili de gözden geçirildi ve altı ana kategoriye ayrıldı (eskiden yediydi):

Bright World of Metals, MEDICA, COMPAMED and, naturally, at the drupa 2016. Nomenclatura now with six main groups The so-called nomenclatura – the service profile of the drupa – was revised and updated and is now divided into six main categories (formerly seven): Pre-press / Print

Baskı öncesi/baskı

Pre-media / Multichannel

Medya öncesi / multichannel

Post Press / Converting / Package Printing

Baskı sonrası/ converting/ ambalaj baskısı

Future Technologies

Gelecek teknolojiler

Materials

Malzemeler

Equipment / Services / Infrastructure

Ekipman/hizmetler/ alt yapı Yukarıdaki kategorilere ait ürünleri sunan şirketler drupa 2016’ya kayıtlarını yaptırabilirler. Baskılı davet uluslararası katılımcılara gönderildi ve dijital kayıt formu da www.drupa.de adresinden edinilebilir. Kayıt kapanış tarihi ise 31 Ekim 2014.

Companies supplying products that belong to the above categories can now register for the drupa 2016. The printed invitation was sent to international exhibitors, and the digital registration form is available on-line at www.drupa.de. Registration closing date is on 31 October, 2014.


aktüel

Print 2030 Print 2030 ‘Print 2030’ sloganını kullanarak çeşitli strateji işlikleri organize etmek suretiyle ‘gelecekteki endüstri profilimizi’ geliştirdik, diyor anlatıyor VDMA, Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği Başkanı Kai Büntemeyer. “Bu kapsamda özellikle bir noktaya odaklandık: Baskı ve kağıt, giderek dijitalleşen gelecekte nasıl bir rol oynayabilir? ‘Baskı ürünleri giderek daha bireysel, daha fonksiyonel hale geliyor; daha yüksek kaliteli ve daha duygu-dolu oluyorlar. Baskılı ürünlerin artık sadece bilgiyi iletmesi yeterli değil. Küçük hacimlerin fiyatları hala uygun olmalı ama ek değer sunabilmeliler”. Ayrıca kurul üyelerinin ve Stuttgart Media Universitesi öğrencilerinin katılımıyla düzenlenen strateji işliklerinde teknoloji ve organizasyon alanında yeni girişimlere ve 2030’a kadar bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunun anlaşıldığını anlatıyor. Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği’nin HI ve Piyasa Araştırmaları sorumlusu Katherine Zepf’in konu hakkındaki görüşlerini aşağıda okuyabilirsiniz: Baskı Teknolojisi Üretimi için Pozitif Vizyonlar VDMA içindeki Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği’nin Kurul Başkanı Kai Büntemeyer bir vizyona ihtiyaçları olduklarını gördüklerini anlatıyor. Sektör son zamanlarda geleceğin neler getirebileceği hakkında bazı endişelere kapılmış gibi görünüyordu. Çünkü baskılı kağıtlar giderek daha az oranda kullanılıyor. Dijital medya, yayıncılık sektöründe, devlette, hastanelerde ve hatta endüstride baskılı ürünlerin yerini alıyor. Üreticiler baskı ve kağıt teknolojisi piyasasının değiştiğine inanıyor. Bu gelişme akla bazı soruları getiriyor. Baskı ve kağıt makinelerine, akıllı telefon, tablet PC ve eBook’lar devrinde hala ihtiyaç duyulacak mı? Eğer ihtiyaç olacaksa miktarlar ne olacak? Alıcılar kim olacak? Baskı ve kağıt teknolojisi üreticileri yeni müşteriler bulmak ve yeni piyasalara girmek için neler yapabilirler? Piyasaları on yıl sonra nasıl görünecek? 2030 yılında nasıl olacak? Gelecek için bir misyon bildirimi hazırlamak Bunlar, Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği’nin üye şirketlerinin 50’ye yakın yöneticisinin sorduğu sorulardı. ‘Print 2030’ isimli bir dizi strateji işliğinde geleceğe yönelik vizyonlarını geliştirdiler ve bunları Media University Stuttgart’ın öğrencilerinin beklentileriyle uyumlu hale getirdiler. Bu işlem, TrendONE ajansının gelecek uzmanlarının katkılarıyla daha da geliştirildi. ‘Bu girişimi başlattık çünkü sektörümüz için geleceğe hazır bir vizyon istiyor ve böyle bir vizyona ihtiyaç duyuyoruz’ diye anlatan Baskı ve Kağıt Teknolojileri Derneği Dr. Markus

92

“With the motto ‘Print 2030’, we organised a series of strategy workshops, thereby developing our ‘future industry profile’,” related the Printing and Paper Technology Association chairman, Kai Büntemeyer. In this respect, one question was the focal point: What kind of role can print and paper play in an increasingly digital future? “Print products are becoming more individual, more functional; they are becoming more high-quality and more emotional. It is no longer enough for printed products to simply provide information. They must also offer additional value – while remaining affordable in small volumes,” Büntemeyer said, outlining the challenges. He also describes how the strategy workshops, with participation from board members, students of Stuttgart Media University and member companies, brought the need for technological and organisational action to the attention of all participants. They identified strategic fields of action and compiled a Roadmap until 2030. You can read Katharine Zepf’s, PR and Market Research responsible of the Printing and Paper Technology Association, views concerning the subject below: Positive Visions for Printing Technology Manufacturing “We have noticed that we need visions,” says Kai Büntemeyer, Chairman of the Board of the Printing and Paper Technology Association within VDMA. Lately, his industry was rather worried about what the future may hold. Printed paper is being increasingly substituted at a fast pace. Digital media replace the printed products in the publishing sector, at authorities, hospitals and in the industry at large. The manufacturers feel that the market for printing and paper technology is changing. This development gives rise to fundamental questions. Will printing and paper machines still be needed considering the triumphal march of the smartphone, tablet PC and eBook? And if this is the case, how many? Who will be the buyers? And which measures must be taken by the printing and paper technology manufactures in order to find new customers and tap new markets? What will their market look like in ten years? And how in the year 2030? Setting out a mission statement for the future These were the questions that nearly 50 decision-makers from member companies of the Printing and Paper Technology Association now asked themselves. In a series of strategy workshops titled “Print 2030”, they sharpened their vision of the future and coordinated it with the expectations that students of Media University Stuttgart have for the future. This process was structured and accompanied by futurologists of the TrendONE agency. “We have launched this initiative because we want – and need – to set out a future-oriented vision for our industry,” says Dr. Markus Heering, Managing Director of the Printing and Paper Technology Association, adding that,

haziran 2014 june

matbaa&teknik


FESPA EURASIA 2014 4-7 ARALIK 2014 | İSTANBUL, TÜRKİYE WWW.FESPAEURASIA.COM GENİŞ FORMAT DİJİTAL BASKI, SERİGRAFİ BASKI, TEKSTİL BASKI VE ENDÜSTRİYEL REKLAM SEKTÖRLERİNE YÖNELİK BÖLGESEL FUAR.

Corporate Partner

Solutions Partner

Global Technology Partner

In Partnership with

www.kosgeb.gov.tr

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.


aktüel

drawing on the comprehensive know-how and practical experience of the member companies, the objective must be to identify strategic fields of action. In reality: The industrial basis couldn`t be better. German manufacturers of printing and paper technology are the leading suppliers in the print market with global sales of approx. 800 billion euros. They maintain a customer base spanning the whole world; they have powerful sales organisations and the necessary know-how to get involved in existing value chains and the production processes of a great variety of customers from a wide range of industries.

Heering üye ülkelerin know-how’ı ve deneyiminden yararlanarak stratejik faaliyet alanları belirleyeceklerini de söyledi. Endüstriyel altyapı ise daha iyi olamazdı. Alman baskı ve kağıt teknolojisi üreticileri, yaklaşık 800 milyar euro’luk global satışlarıyla baskı piyasasının önde gelen tedarikçileri. Tüm dünyayı kapsayan bir müşteri tabanları var: güçlü satış organizasyonları ve mevcut değer zincirlerine dahil olmak için yeterli deneyime de sahipler. Strateji işliğinde varılan diğer bir sonuç ise bu bilgi birikiminin çok değerli hale geleceğiydi. Çünkü değer zincirleri ve onlarla birlikte müşterilerle etkileşim şekilleri de değişecek. Bir yandan tirajlar giderek kısalıyor, kişiselleşiyor ve daha sofistike hale geliyor. Diğer yandan hibrid baskı ürünleri yaygınlaşıyor ve baskılı elektronikler sayesinde dijital dünya ile analog dünya arasında bir köprü kuruyor. Baskılı elektronikler- geleceği olan bir piyasa ‘Baskılı elektronikler’, sektörün bilgi birikimi sayesinde kolayca giriş yapabileceği bir alan olarak görülüyor. Buna ek olarak üç boyutlu yapıların renkli finishing ile kombine edilerek basılması da yükselme potansiyeline sahip. Kağıt dışındaki medyalara baskı giderek artacak gibi görünüyor (kumaş, duvar ya da devreler üzerine). Özel ön-ayar özelliklerine sahip akıllı mürekkepler de piyasada ciddi bir yer kazanacak gibi görünüyor. Baskı ve kağıt teknolojisi üreticilerinin dikkat etmeleri gereken bir detay ise fikir aşamasından son ürüne kadar tüm süreci çok özenle incelemeleri ve makineleri ve tesislerini daha esnek ve ölçeklendirilebilir şekilde hazırlamaları. Yapıların yenilenmesi gerekiyor Mevcut piyasalarda yaşanan dev değişimleri düşününce sektörün tüm yapısını, değer zincirlerini, teknolojilerini ve piyasalarını ciddi şekilde yenilemesi gerektiği net bir

94

It is exactly this know-how that will be in demand – was the conclusion reached by the strategy workshops. The value chains will change and together with them their interfaces to the processes of the customers. On the one hand, the trend goes towards shorter runs and personalised and sophisticated high-quality print products. On the other hand, hybrid print products push their way into the market and partly create links between the analogue and the digital world with printed electronics. Printed electronics – a market with a future “Printed Electronics” are considered to be a market with a future which the industry can tap with its know-how. In addition, the printing of three-dimensional structures combined with colourful finishing may gather in importance. Printing on other media than paper will probably increase as well – be it on fabrics, walls or printed circuits. Smart printing inks with specific preset properties can pave the way into new markets. A precondition is that the manufacturers of printing and paper technology go over the total process from the idea to the end product with a fine-toothed comb and that they design their machines and plants for even more flexibility and scalability by means of a modular design. Further fields of actions that help respond to national trends and trends abroad even faster were identified by the decision-makers at the workshops as being the formation of new alliances, stronger networking as well as a stronger international orientation of their corporate culture and structures. Structures must be renewed Considering the massive changes in the existing markets, the industry must inevitably renew its structures, value chains, technologies and markets. Print und paper will satisfy premium demands more strongly than before by providing demand-oriented information and, in doing so, by awakening positive feelings. This requires high-tech, flexible solutions and finest antennas for the needs of the customers. The crucial challenge identified by the strategy

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

workshops is “Convergence”: Printing and paper technology must move towards the changed digital world. For the decision-makers concerned, there is no doubt that it is capable of doing that. “We have every reason to look to the future with self-confidence,” says Büntemeyer. He is enthusiastic about the impetus the “Print 2030” project is generating already now. The vigour and the results of the workshops have also thrilled Heering. “What must be done now is to implement these visions and strategies down at company level,” says the Managing Director of the Association. He is convinced that the first effects of the “Print 2030” initiative will manifest themselves at the next drupa in 2016 already The Heart of Printing and Paper Technology Beats in Europe Despite shifts in the global market, Europe remains the most important market for innovative printing and paper technology. The PRINT 2030 initiative of the VDMA develops a positive mission statement for the printing and paper technology manufacturing industry

şekilde ortaya çıkıyor. Kağıt üzerine baskı, talebe yönelik bilgi sunarak ve bu şekilde pozitif duygular uyandırarak bu konuda başarılı olabilir. Bunun için de müşterilerin ihtiyaçları için yüksek teknolojili esnek çözümler ve sofistike antenler gerekiyor. Strateji işliklerinde tespit edilen başlıca zorluk ‘çakışma’: Baskı ve kağıt teknolojilerinin değişen dijital dünyaya ayak uydurması gerekiyor. Sektörün önde gelenlerine göre bu mümkün. ‘Geleceğe güvenli bakmamamız için hiçbir neden yok’ diyen Büntemeyer sözlerine şöyle devam ediyor: ‘Print 2030 projesi şimdiden olumlu bir hava oluşturdu.’ İşliklerin sonuçları Derneğin Yönetim Müdürü Heering’i de heyecanlandırmış görünüyor. ‘Şimdi yapmamız gereken ise bu vizyon ve stratejileri şirket seviyesinde uygulamaya sokmak.’ Baskının ve Teknolojinin Kalbi Avrupa’da Atıyor Global piyasadaki değişikliklere rağmen Avrupa, yenilikçi baskı ve kağıt teknolojilerinde en önemli piyasa olmaya devam ediyor. VDMA’nın PRINT 2030 girişimi, baskı ve kağıt teknolojisi üretim sektörü için olumlu bir misyon bildirgesi yayınlıyor. “Baskı ve kağıt teknolojisinin üreticileri için Avrupa en önemli piyasa’, diyor VDMA içinde Baskı ve Kağıt Teknolojileri Vakfı Müdürü Dr. Markus Heering, 12 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirilen drupa yeniden yapılandırma basın toplantısında. Bu ülkede her saniye yeni baskı ve kağıt işleme makineleri üretiliyor ve bunlar Doğu ve Batı Avrupa’ya iletiliyor. Bu rakamlar, toplam üretimin beşte birine denk gelen dahili satışları içermiyor. Piyasa tahminleri Avrupa piyasalarının rolüne vurgu yapıyor.

96

“For the manufacturers of printing and paper technology, Europe is by far the most important market,” Dr. Markus Heering, Managing Director of the Printing and Paper Technology Association within VDMA, stressed this Monday, 12 May 2014, at a press conference held during interpack about the re-orientation of drupa. Every second printing and paper converting machine manufactured in this country is delivered to West or East Europe. This figure does not yet include domestic sales which after all account for one fifth of total production. Market forecasts emphasise the role of the European markets. According to figures from Smithers PIRA, sales of paper and printing technology in East and West Europe in 2018 will be one third higher than in the US and exceed sales in China by the factor 2.25. Considering this background, Heering explained: “Even after 60 years, drupa is – and will remain – the leading international trade fair of our industry.” Technological TOP level The high importance of the domestic markets for innovative engineering companies is also clearly shown by the productivity level of the local printing industry. According to recent market analyses of the European Federation for Print and Digital Communication (INTERGRAF), approximately 120,000 European printing companies with 725,000 employees generate sales worth 88 billion euros. Looking at the upcoming market in China, a big difference becomes obvious: While sales and the number of printing houses there are now at a comparable level, the number of employees of the printing industry in China is five times higher. “This figure clearly shows that the printing houses in China have a long way to go in order to reach the

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Doğu ve Batı Avrupa’da kağıt ve baskı teknolojisi satışı, Smithers PIRA’nın sunduğu rakamlara göre ABD’den daha yüksek olacak ve Çin satışlarını da 2.25 oranında geçecek. Heering şöyle açıklıyor: ’60 yıl sonra bile drupa, sektörün en etkili uluslararası ticari fuarı olmaya devam ediyor.’ Teknolojik TOP seviyesi Yenilikçi mühendislik şirketlerine yönelik iç piyasaların önemi de, yerel baskı sektörünün verimlilik seviyesinden rahatça anlaşılabiliyor. Avrupa Baskı ve Dijital İletişim Federasyonu (INTERGRAF) piyasa analizlerine göre, 725 bin çalışanı olan 120 bin Avrupa baskı şirketi 88 milyar Euro değerinde satış üretiyor. Çin’deki piyasaya bakınca bu farklılık daha belirgin hale geliyor: baskı şirketlerinin satışı ve sayısı bu rakamlara yaklaşıyor olsa da, Çin’deki baskı sektöründe çalışan sayısı beş kat daha fazla. “Bu rakamlar Çin’deki baskı şirketlerinin, Avrupa’nın seneler önce ulaştığı teknoloji seviyesine ulaşmak için uzun bir yolları olduğunu gösteriyor’ diyor Heering. Yenilikçi, üst-uç ürünler Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya gibi sanayileşmiş ülkelerdeki müşterilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. ‘Her dört senede bir Düsseldorf’a gelerek en son teknoloji trendleri hakkında bilgi alıyorlar.’ Heering ayrıca 300.000’den fazla ziyaretçisiyle drupa’nın baskı ve çapraz medya çözümleri konusunda rakipsiz lider olmaya devam ettiğini söyledi. Analog teknoloji hala güçlü bir taban Yükselen ülkelerdeki büyümeye ve dijital baskının yaşadığı yükselişe rağmen analog teknolojiler ve Avrupa piyasası, baskı ve kağıt teknolojileri üretim sektörü operasyonlarının tabanı olarak kalmaya devam ediyor. 2018 için Smithers PIRA, analog teknoloji satışlarının dijital baskı teknoloji satışlarından dört kat daha yüksek olmasını bekliyor. Makine ve sistem üreticileri için analog teknoloji satış hacmi 2014’de 10 milyar Euro olacak ve bu da dijital baskının hala iki katı.

98

technological level of Europe that has grown over many decades,” said Heering. Innovative high-end products still rather arouse the interest of customers from highly developed industrial nations in Europe, North America and Japan. “Every four years, they find their way to Düsseldorf to gather information about the latest technological trends,” said Heering, adding that with more than 300,000 visitors, drupa continues to be the unchallenged leading global trade fair for print and cross-media solutions. Analogue technology remains the solid basis Despite the growth in the emerging countries and the growth rates in digital printing, the analogue technologies and the European market remain the basis of the business operations of the printing and paper technology manufacturing industry. For 2018, Smithers PIRA expects sales of analogue technology to be four times higher than sales of digital printing technology. For machinery and systems manufacturers, the sales volume of analogue technology amounting to 10 billion euros by 2014 will remain twice as big as the volume of digital printing. The packaging market is growing as well. The manufacturers of printing and paper technology are just expanding their involvement in this market and positioning themselves with their expert know-how. For Heering, this is a logical development. “For a long time, printing machines were pioneers in the opening of new markets. Now, this is often the role of packaging machines,” he explained. Wherever packaging is used, there is normally an instant demand for printing technology. Because it enhances the product and thus enables the supplier to stand out from the competitors. PRINT 2030 initiative develops roadmap for future markets During recent months, the opening of new markets was at the centre of attention of the Print 2030 initiative. As part of it, the member companies of the Printing and Paper Technology Association within VDMA have begun working on concepts for positive mission statements for their industry and the identification of chances in future markets. “In our intense debates of strategies, the industry, in cooperation with futurologists as well as young students, has identified trends which will influence our industry in the coming years and decades,” said Heering. According to Print 2030, they also include the trend to printed products with a sophisticated appeal since high-quality printed products can create emotions. Another trend which is considered to be crucial is the individualisation of printed products no matter whether they are made of paper and board or consist of fabric, glass or semi-conductors. Therefore, Print 2030 predicts that printing technology can become a key technology for the generation of added value. What is clear is that the value chains and along with them the interfaces to the processes of the customers will change. “This joint look to the future has made our member companies aware of the fact that they must put their entire process chain from the idea to the product under the microscope and that they must design their machines and systems for even more flexibility and scalability by means of a modular design than they are doing at present already,” said Heering. The crucial challenge is convergence. “Printing and paper technology will move towards a changing digital world and thus enable both worlds to merge,” he added. For this path forward, the initiative has drawn up a roadmap which now needs to be implemented in fields of activities and projects at company level. Markus Heering is convinced: “We will see the results at drupa in Düsseldorf in 2016 and 2020.”

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

İş Güvenliği Pazarına Yabancı Firmaların Girmesi Rekabeti Artıracak Messe Düsseldorf GmbH Türkiye Temsilcisi Demet Tezulaş, 1. Türk İş Sağlığı ve Güvenliği İhtisas Fuarı’na katılan yabancı firmaların sektördeki rekabeti artıracağını söyledi. H. ANIL ANALAN - TOS+H Expo 2014 – 1. Türk İş Sağlığı ve Güvenliği İhtisas Fuarı yapıldı. Fuar kapsamında, İşyerinde Koruyucu Önlemler, İş Güvenliği ve İş Sağlığı konuları ön plandaydı. Messe Düsseldorf GmbH Türkiye Temsilcisi Demet Tezulaş, sektöre yabancı firmaların girmesiyle oluşacak rekabet ortamında Türk firmaların olumlu etkilenerek gelişeceklerini belirtti. Tezulaş, arından dergimize ilk kez düzenlenen bu fuarla ilgili merak edilenleri anlattı.

kullanıma uygun olmayan, işçinin sağlığını korumayan bir takım malzemeler üretiliyor ve piyasaya sürülüyor. Bu açında da fuarın yerli üretimin artmasına destek olacağını düşünüyoruz. Fuarda zaten Türkiye dışında 19 ülkeden gelen üreticiler ve büyük firmalar var. Onların pazara girmesiyle rekabet artacak, dolayısıyla da Türk firmalar da gerek üretimlerinde, gerekse yeni firma kuruluşlarında bu rekabetten olumlu etkilenerek gelişeceklerdir. Buradaki amaç çıtayı yükseltmek…

matbaa&teknik: Bize bu fuarın amacından bahseder misiniz? Demet Tezulaş: Fuar, iş güvenliği ve iş sağlığı konusunda yapılıyor. Bu, şimdiye kadar Türkiye’de biraz ihmal edilmiş bir konu. Bildiğiniz gibi 2012 yılında yaz aylarında bu konularla ilgili bir kanun çıktı. Tüm işyerleri de bu kanuna uyum sağlamaya çalışıyorlar. Ben 12 yıldan beri Türkiye’de Messe Düsseldorf’un temsilciğini yapıyorum. Messe Düsseldorf da 1954 yılından beri A+A adı altında bir iş güvenliği ve sağlığı fuarı organize ediyordu. Bu fuar da bu konuda tüm dünyada yapılan en önemli fuar. İki yılda bir Düsseldorf’ta düzenleniyor. Buradaki amaç, bu A+A fuarının Türkiye’de bir ilk olması… TOS+H adıyla başladık ve bu şekilde iki yılda bir devam etmesini öngörüyoruz. matbaa&teknik: Sizce bu fuarın ülkemizde ne gibi etkileri olacak? Demet Tezulaş: Gözlemlediğimiz kadarıyla Türkiye’de İş Güvenliği ve Sağlığı konusunda çok fazla büyük yerli üretici yok, genelde küçük üreticiler var. Merdiven altı üretimin de çok fazla olduğunu biliyoruz. Kalitesiz,

100

matbaa&teknik: Piyasayı araştırıp böyle bir eksikliği görerek bu fuarı düzenlediniz. Sizce bu anlamda piyasanın beklentisi nedir? Ayrıca iş güvenliğinin öneminden de bahseder misiniz? Demet Tezulaş: Piyasada da daha güvenli, sağlıklı, standartlara uygun ürünlerin olması önemli, beklentilerin bu yönde olduğunu düşünüyorum. İş güvenliğine gelirsek; bu çok önemli bir konu… Bu anlamda işyerlerini de sınıflandırmak gerekiyor. Ancak en basitinden bir büroda bile insanların rahat ve huzur içinde çalışmalarının sağlanması çok önemli. Büyük fabrikalarda tehlikeli işlerde çalışanların korunmasının önemli olduğu kadar bürolarda da çalışanların korunması önem taşıyor. Örneğin, büroda oturduğunuz koltuğun rahatlığı dahi sizin iskelet ve vücut yapınıza zarar vermemeli ki bundan çalışanlar etkilenmesin. Genelde hepimiz bilgisayar karşısında oturuyoruz, kötü bir duruş sergiliyoruz. Hatta çoğumuzun sandalyesi yanlış… Belki çok para vererek alıyor, belki çok şık ama ergonomik değil. Dolayısıyla insanların

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

birebir yaşamını ve sağlığını etkilediği için iş güvenliği çok önemli. matbaa&teknik: Konuyla ilgili eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Demet Tezulaş: İnşallah Türkiye’de önümüzdeki yıllarda iş sağlığı ve güvenliğine daha çok önem verilir. Temenni ediyorum ki iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybeden kişilerin sayısı azalır.

Konica Minolta, 2014 Red Dot Tasarım Ödülü’nü Aldı Tasarım ve performansın buluştuğu bizhub C554e ve bizhub C3850 serisi baskı sistemleri ödül getirdi. Konica Minolta İş Çözümleri, bizhub C554e serisi ve bizhub C3850 serisi ürünleri ile 2014 Red Dot Tasarım Ödülü’nü aldı. Bilgisayar ve Bilgi Teknolojileri kategorisinde yarışan ürünler 40 uzmandan oluşan Red Dot jüri heyeti tarafından yenilikçilik derecesi, işlevsellik, kalite, ergonomi, dayanıklılık, sembolik ve duygusal içerik, ürün çevre, kendini açıklayıcı kalite ve ekolojik uyumluluk kriterlerine göre değerlendirildi. Konica Minolta’nın bizhub C554e ve bizhub C3850 serisi ürünleri rakiplerini geride bırakarak Red Dot kalite ödülüyle onurlandırıldı. Ödül alan ürünler tasarım özelliklerinin yanında çevresel yönleriyle de dikkat çekti. Her iki ürün serisi düşük enerji tüketimi sağlayan ve daha az çevresel etki yaratan yeşil teknolojiye sahip. C554e serisi baskı sistemleri motor ısınması olmadan tarama yapabiliyor, böylece daha az enerji tüketiyor. Ürününün çalışma koşullarını analiz ederek, otomatik uyku veya hazır modu zamanlamalarını ayarlayan dinamik eko zamanlayıcı özelliği de ilgi çeken ekolojik performansı arasında yer alıyor. Ürünler, Konica Minolta’nın yeni bizhub sistemlerde uyguladığı yüksek görüntü kalitesi, düşük enerji sarfiyatı ve çevreye duyarlı Simitri HD polimerize toner sistemine de sahip.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

101


aktüel

Ziyaretçi sayısı 175 bin sınırını aştı

interpack 2014’de Büyüleyici Atmosfer Visitor number “cracks” the 175,000 mark

Sensational Atmosphere at interpack 2014 interpack 2014, Düsseldorf Fuar Merkezinin 19 salonunu dolduran 175 bin ziyaretçi ve 2 bin 700 katılımcısıyla hatırlanacak. Türkiye’nin ulusal katılımı ve Turkey is Ready sloganı ile renklendirdiği bu Avrupa’nın en önemli ambalaj fuarı’na Türkiye’den münferit katılım gösteren matbaa ve tedarikçiler de oldukça başarılı bir fuar geçirdiler. interpack 2014 katılımcıları, fuarın ilk günlerinden itibaren dünyanın dört bir yanından yüksek profilli ziyaretçileri çekmeye başladılar. Birçok şirket o kadar yoğun bir fuar geçirdi ki birkaç kere kapasitelerini aştılar. Ziyaretçilerin ilgisi ve yatırım yapma kararlılıkları, yine çok etkileyici geçen bir önceki

102

The exhibitors at interpack 2014 met with numerous high-ranking visitors from all over the world already from the start of the trade fair. Many companies experienced such a rush that their stands reached their capacity limits several times. Visitor interest and qualification as well as their willingness to invest is said to

interpack 2014 was characterised by an outstanding atmosphere prevailing amongst the approx. 2,700 exhibitors and 175,000 visitors in the 19 halls of the completely booked Düsseldorf Exhibition Centre. The signs for this were already apparent at a very early stage of the world’s most important trade fair for the packaging sector and its associated process industries. Especially congratulations to the Turkish exhibitors who’s they made great job under the “Turkey is ready” motto.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

edisyondan bile yüksekti. Birçok katılımcı ciddi anlaşmalara imza attı, ve büyük satışlar gerçekleştirdi. Bu konuda yorum yapan Interpack Danışma Kurulu Başkanı ve Bosch Ambalajlama Teknolojileri Başkanı Friedbert Klefenz şöyle anlatıyor: “Standımıza gelen ziyaretçilerin kalitesinden ve sayısından çok memnun kaldık. Global sağlık ve beslenme alanına katkı sağlayan teknolojilerimize gösterilen ilgi bizi çok memnun etti. Ayrıca birçok üst düzey yetkili, ve potansiyel yeni müşteri bağlantısı kurduk. Diğer katılımcılarla da konuştuğumuzda aynı duygular içinde olduklarını gördük. Özellikle uluslararası ziyaretçiler ve katılımcıların sayısı çok etkileyiciydi. Katılımcı şirketlerin %75’inden fazlası Almanya dışından

geliyordu. Interpack bu şekilde dünyanın ambalaj sektörü konusundaki bir numaralı fuarı olduğunu kanıtlamış oldu.” interpack bir kez daha kendini kanıtladı Messe Dusseldorf CEO’su ve Başkanı Werner Matthias Dornscheidt ise şu yorumu yaptı: “Interpack, bir kez daha uluslararası lider rolünü kanıtlamış oldu. Bu başarı, uluslararası sektörlere ilgili pazarları içinde ulaşma felsefemizin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor” %66’lık yabancı ziyaretçi oranıyla oldukça başarılı bir profil çizen interpack 2014, sadece yeni bir rekor kırmakla kalmadı ayrıca tüm Messe Düsseldorf etkinliklerinde liderliği kaptı. Toplamda 120 ülkeden ziyaretçiler Düsseldorf’a bu etkinlik için seyahat etti. Interpack 2014’deki başlıca temalar, tesis ve makinede kaynak etkinliği, ambalaj malzemesi kullanımı etkinliği, kalite ve güvenliğin mükemmelleştirilmesi, çeşitlilik ve esneklik olarak sayılabilir. Bu temalar özellikle sunulan

matbaa&teknik

have been clearly higher yet again than at the already excellent previous event. A great many exhibitors rated the concrete business deals and sales concluded – part of which were absolutely spontaneous – as particularly positive. Commenting on this, Friedbert Klefenz, President of the interpack Exhibitors’ Advisory Board 2014 and President of Bosch Packaging Technology, said: “We are very satisfied with the quantity and quality of visitors at our stand. The interest taken in our technologies that make a vital contribution to global health and nutrition was enormous. We are pleased with the high number of leads produced, including many top executives

and potential new customers. Similar comments came from other exhibitors. We were equally thrilled by the high number of international visitors and exhibitors – some 75% of the exhibiting enterprises were headquartered outside Germany. With this interpack has confirmed its reputation as the world’s leading trade fair for the packaging sector.” “interpack has provided impressive proof of its leading international role yet again this year. This success confirms our fundamental philosophy of addressing the international industries in their respective markets in a very targeted manner – already in the run-up to the event thereby bringing them to their most important event in Düsseldorf every three years”, explained Werner Matthias Dornscheidt, President & CEO of Messe Düsseldorf. Boasting a percentage of foreign visitors of as much as 66%, interpack 2014 has not only set a new record

haziran 2014 june

103


aktüel

yeniliklerle biraz daha güçlü hale geliyor. Bununla birlikte interpack, sadece yeniliklerin çeşitliliği ve katılımcı profilinin etkileyiciliğiyle değil, temalarıyla da dikkat çekiyor. SAVE FOOD & Interpack müdürü Bernd Jablonowski şöyle anlatıyor: “Önde gelen bir uluslararası ticari fuar için sadece alan kiralamak ve mükemmel bir organizasyon sağlamak yeterli değil. Trend temaları olmalı, konsepte uydurulmalı ve tutarlı hale getirilmeli. Ancak bu şekilde endüstride tematik liderliği elde edebiliriz. Bunu bu sene bir kez daha başardık. Innovationparc Packaging ve METAL PACKAGING PLAZA konseptleri ilgili hedef gruplara ulaştı.” interpack ile ilgili bazı tedarikçi katılımcılar ile gerçekleştirdiğimiz röportajları ekte bulabilirsiniz.

for itself but also a top rating across all Messe Düsseldorf events. Visitors from 120 nations in total travelled to Düsseldorf. The dominating themes at interpack 2014 were resource efficiency for plant and machinery as well as for packaging material usage, quality and safety to guarantee perfect and counterfeit-proof finished products – especially in such touchy segments as Food/Beverage and Pharmaceuticals – as well as diversity and flexibility for an ever wider range and shorter product cycles. These themes were addressed by a particularly high number of innovations in the halls. However, interpack underscores its importance not only with the sheer multitude of innovations and breadth of its exhibitor ranges but also with especially innovative themes, adds Bernd Jablonowski, Director of interpack & SAVE FOOD: “For a leading international trade fair it is not enough just to rent out exhibition space and offer perfect organisation. Trend themes must be identified, anchored in the concept and finally also driven in a consistent manner. This is the only way to secure thematic leadership in an industry. We have succeeded in doing this very well once again this year. The concepts of both Innovationparc Packaging and the METAL PACKAGING PLAZA were right on target with the target groups.” In spring 2017 the motto for experts from throughout the world will once again read “Welcome Home” to Düsseldorf. The exact dates will be announced at a later stage. You can read some interview which made some supplier. İnterpack in the ongoing pages.

104

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Türkiye’de Üretildi, Interpack’de Sergilendi HSA Systems için Türkiye’de Ultra A.Ş tarafından üretilen bobinden bobine dijital baskı makineleri Interpack’te sergilendi ve büyük ilgi gördü. Interpack fuarı’nda HSA Systems standında yer alan Ultra A.Ş. bu şirket için ürettiği iki makineyi sergiledi. Şirket yöneticisi Erçin Mesci ve Satış Müdürü Mustafa Yazıcı ile bu iki özel üretim makineyi konuştuk: matbaa&teknik: Burada sergilediğiniz iki makineden bahseder misiniz? Erçin Mesci: Buradaki iki makine özellikle HSA Systems firması için bizim tarafımızdan imal edildi. Bundan üç ay önce bizden iki tane özel makine talep ettiler. Bir tanesi kule tipi, bir tanesi de yatay. İkisini de

dijital baskı makinesi haline getireceklerdi, biz bu makinelerin kendi gövdelerini imal ettik. Mekanik kısımları tamamen bizim tarafımızdan hem tasarlandı hem de imal edildi. Makinelerimizin bir tanesi 40 cm eninde, diğeri 30 cm eninde. Kule tipi dediğimiz, bobinden bobine çalışan makinemizin üzerine 32 adet inkjet kafa yerleştirildi. 200 m/dakika süratte üzerine istediğiniz dijital baskı yapılabiliyor. Örnek vermek gerekirse, kağıt, plastik, karton vb. bir çok baskı altı malzeme üzerine baskı yapabiliyor. Tamamen müşteri taleplerine bağlı bir makine çözümü… Burada örneğin tek renk dijital baskı koyduk. Bunun üzerine CMYK baskı yapabilecek farklı inkjetler de koyulması mümkün. Dolayısıyla, buradaki ana mesajımız, “makineyi müşteri ya da üretici taleplerine bağlı olarak imal edebiliyor ve onların sistemlerine kendi istedikleri şekilde monte edebiliyor olmaları.” Şu anda fuarın beşinci günündeyiz ve çok ciddi bir talep var. HSA Sysytems’e tüm dünyaya satma yetkisi verdik. Sonuç olarak dünyanın dört bir yanından gelen ciddi talepler var. Şu an için 6 ya da 7 tane kesin sipariş gözüküyor ancak bu rakam fuar sonrası netleşecektir. Çalışırken çok keyif aldık, onlar da şu an kullanırken iki makineyi de çok başarılı bulduklarını belirtiyorlar. Özetle bu işbirliğinden mutluyuz. matbaa&teknik: Siz burada üretici olarak bulunuyorsunuz, satıcı olarak değil, doğru mu? Erçin Mesci: Evet, biz zaten HSA firmasına bugüne kadar birçok parça imal ettik. Onlara zaten inkjet makinelerde kullanılan birçok parçayı yolluyorduk. Şu anda onların makine çözüm ortağıyız. Biz onlara makine imalatı yapıyoruz, onlar da kendi sistemlerini bizim makinelerin üzerine monte ediyorlar. Biz de aynı zamanda onların sistemlerini Türkiye’de satıyoruz. Bu makineleri de talep olduğunda Türk müşterilerimize sunabileceğiz. HSA, HP desteğiyle TIJ 2,5 inkjet baskı kafalarını üreten bir firma. Biz de bunların zaten Türkiye’de gerek montajı gerek teknik servisi gerekse de satışını yapıyoruz. Burada şu anki amacımız hem HSA’nın Türkiye mümessili olarak bulunmak hem de HSA’nın makine imalatçısı olarak bulunmak. matbaa&teknik: Ultra Türkiye’nin eski üreticilerinden biri ve uzmanlığınız sürekli formdan geliyor. Son zamanlarda sizi inkjet baskı işinde daha çok görüyoruz. Bu

106

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

alana mı odaklandınız? Erçin Mesci: Bildiğiniz gibi Ultra, son 20 yıldır sürekli form konusunda çok yoğun çalışıyordu ve sürekli form makineleri konusunda ciddi anlamda çalışmalarını sürdürüyordu ama son bir iki yılda sürekli formda çok ciddi bir düşüş oldu. Sürekli form grubumuz hala devam ediyor ama ağırlığımızı daha çok yurtdışına özel makine ve çözümler sunarak devam ediyoruz. Bunları şöyle sayabiliriz; bobinden bobine çözümler, tabaka besleme üniteleri, vakum besleme üniteleri, konveyörler, konveyörlerin üzerine dijital baskı kafaları, dijital çözümler, özellikle yine HSA’nın sistemlerinin uygulanması, vb. Sadece yurtiçinde kalmıyoruz, yurtdışında da devam ediyoruz. Uganda’dan tutun da Ekvator’a kadar satışlar yaptık. Bunların dışında İran’a, Irak’a, Azerbaycan’a, Sudan’a, Ürdün’e, Almanya’ya, İngiltere’ye, kısacası gerek Avrupa’ya gerek de gelişmekte olan ülkelere çok ciddi özel makine çözümleri sunuyoruz. Bunlar bir tane de, beş tane de, yüz tane de olabiliyor. Bizim ana odaklandığımız nokta özel çözümler, esas keyif aldığımız iş bu. Aynı zamanda diğer mümessillik faaliyetlerimiz sürdürülüyor. Sarf malzemelerinden tutun da sürekli forma malzemelerine, numaratörlerden özel imalat parçalara imalatlarımız devam ediyor.

lanıyorsunuz? Örneğin, converting kısmında dilimleme, geri sarım gibi makine üretiminden de bahsedebilir miyiz? Erçin Mesci: Müşterinin talebine göre her tür çözüme gidebiliriz. Bu fuarda ana noktamız dijital baskı ama bir müşteri bize bobinle ilgili bir taleple gelirse onu istenilen şekilde sağlayabiliriz. Gerek dilimleriz, gerek katlarız, gerekse ön-arka döndürürüz, bunlar tamamen müşteri odaklı çözümler olacaktır. matbaa&teknik: Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Erçin Mesci: Fuarın ilk gününden beri buradayım. Türkiye’deki müşterilerimizle buluştuk, şu ana kadar her şey yolunda… Ultra olarak dijitale biraz daha yoğunlaştık. Bu etkinlikler aracılığıyla da güzel işler yapmayı ve yaptığımız işlerin de devamlılığını müşterilerimize taahhüt ediyoruz. Artık Ultra olarak biraz daha butik çözümlere yöneldik. Butik üretim yapan bir firmayız, dijital çözümlerle de bunu destekliyoruz. İleride umuyoruz ki herşey daha da güzel olacak.

matbaa&teknik: Makinelere geri dönecek olursak; kullanım alanları ve kullanıldığı sektörler olarak sınıflandırma yapmanız mümkün mü? Erçin Mesci: Bobinden çalışan her uygulamada kullanabiliriz. Bu ambalaj sektöründe kullanılabilir, etiketçiler kullanabilir, bobin ve bobin üzerine değişken data basacak her tür sektör olabilir. Ancak bobin baskı ağırlıklı olarak etiket ve ambalaj sektöründe kullanıldığı için o sektörlere yoğunlaşıyoruz. Baskı altı malzemesi olarak her türlü malzeme kullanılabiliyor, malzemeye göre farklı makine tasarlayabiliyoruz. Makinenin gerginliği, tansiyonu, kısacası her şeyi ayarlanabildiği için sadece dijital baskı yapılacağı zaman dijital basılacak materyalin tipine göre mürekkep çeşidini değiştirmek gerekiyor. UV, su bazlı ya da solvent bazlı çok farklı mürekkep çeşitlerimiz var. Renkli mürekkep çeşitlerimiz var, güvenlik mürekkeplerimiz var, dolayısıyla malzemeye göre mürekkebi doğru seçmek gerekiyor. Malzemenin cinsini müşteriyle konuşarak ona uygun mürekkep tavsiye ediyoruz. matbaa&teknik: Örneğin burada 60 gr PVC baskı altı malzemesi de olabilir, 350 gr karton da olabilir. Erçin Mesci: Kesinlikle doğru. Malzeme çeşitleri önceden belirlenirse makine tasarımında ufak tefek değişiklikler yapmak gerekebilir. Bizim buradaki amacımız etiket ve kâğıt ağırlıklı ürünler için bir makine tasarlamaktı. matbaa&teknik: Burada sadece baskıya mı odak-

matbaa&teknik

haziran 2014 june

107


aktüel

Ambalajda Dijital’in Yeri Yeni HP Indigo ve Scitex çözümleri matbaacıların talep üzerine ve versiyonlu ambalajlamaya geçmelerinde yardımcı olacak.

HP, Graphics Solutions portföyünü genişlettiğini ve bu şekilde daha önce dijital baskı teknolojilerinin alanına girmeyen oluklu, esnek ambalaj ve katlama kartonu piyasalarına kapı açacağını duyurdu. 11 milyar dolarlık bir fırsatı temsil eden ambalaj sektörü geleneksel olarak analog baskı ekipmanlarının hakimiyetindeydi ve bu malzemelerin şu anda sadece yüzde 7’si dijital teknolojiyle basılıyor. Bununla birlikte daha kısa ürün yaşam çevrimleri, piyasaya sürme hızının artması yönündeki talepler ve ortalama tiraj uzunluğundaki düşüş dijital baskıya duyulan ihtiyacı hızlandırıyor. Ayrıca marka sahipleri de sadece dijital baskı teknolojisiyle mümkün olan versiyonlandırma, kısa tirajlar ve daha az çevresel etkiyi talep ediyorlar. HP de converter ve üreticilerin bu dijital fırsattan yararlanmalarına yardımcı olmak için, oluklu kartondan üretilen standlar ve kısa tirajlı ambalajların üretiminde kullanılacak HP Scitex 15000 oluklu baskı makinesini piyasaya sürüyor. HP ayrıca HP Indigo 20000 ve 30000 Dijital için yeni bir laminasyon partneri olduğunu da duyurdu: “HP etiket baskısında dijitale geçişe liderlik etti ve şimdi de ambalaj baskısı sektöründe analoğun durdurulamaz şekilde dijitale dönüşüne öncülük ediyor’ diyen HP Grafik ve Inkjet Çözümleri Bölümü Başkan Yardımcısı Stephen Nigro sözlerine şöyle devam ediyor: “HP çözümleri sayesinde ambalaj converter’ları, iş

108

modellerini çeşitlendirmek, yeni müşterilere ulaşmak ve yeni kâr alanlarını bulmak için dijital baskının faydalarından yararlanabilirler.” HP Scitex 15000 oluklu uygulama üretimini otomatik hale getiriyor. HP Scitex 15000 Oluklu baskı makinesi, oluklu baskıyı endüstriyel ölçekte basitleştiriyor ve kolaylaştırıyor. 1 Kasım itibariyle piyasada olması beklenen yeni, geniş formatlı makine sayesinde converter ve stand baskıcıları direkt olarak oluklu medya üzerine baskı yapabiliyor ve mevcut fleksografik ya da litografik laminasyon işlemlerine kısa tiraj ve versiyonlama yetenekleri ekleyebiliyorlar. HP’nin hemen her fuarda olduğu gibi interpack’te de yürümenin bile neredeyse imkansız olduğu çok kalabalık standında Türkiye distribütörü MatSet A.Ş’nin Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Bayraktaroğlu’na özellikle akmbalaj sektörüne yönelik çözümleri sorduk: matbaa&teknik: Interpack’ta HP’nin ambalaj tarafı ortaya çıktı diye düşünüyoruz, hem esnek ambalajda, hem etikette hem de karton ambalajda önemli çözümler sunduğu bir fuar olduğunu gördük. Ayrıca hep var denilen 20000 ve 30000’i de gördük. Burada hangi konuların ön planda olduğunu özetler misiniz? Tahsin Bayraktaroğlu: Belirttiğiniz gibi daha öncede 20000 ve 30000 vardı ama ticari değildi. Bu fuarla

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

birlikte hem 20000 hem de 30000 artık ticari olarak pazarda yer aldıklarını gösterdiler. Şu anda 20000’de esnek ambalaja, 30000’de ise karton ambalaja yönelik satışlar başladı. Burada iki makineyi de çalışır vaziyette görmek mümkün. HP, ambalaj pazarına sıkı bir şekilde girdi. Verdiği taahhütleri de ‘bence, yerine getirdi. Burada her iki makine de gayet güzel çalışıyor. Sadece makinelerin çalışması da değil, bunların sonlandırma sistemleri de mükemmel bir şekilde çalışıyor. Bildiğiniz sadece basmak önemli değil, ambalajda bunu ambalaj haline getirene kadar bazı işlemlerden geçirmeniz gerekiyor. Şu anda HP bu hattı tamamlamış durumda. Bu da bizim için çok önemliydi çünkü kafamızda hep soru işaretleri vardı. Standımız bir hayli kalabalık. İlk günden beri buradayız. Bir tane 30000 var, bir tane 20000 var, bir tane 6600 var ayrıca çözüm ortaklarıyla beraberler. Scodix ve Kama ile birlikte yaşadığımız gayet iyi bir fuar. matbaa&teknik: 20000 ve 30000 çok yüksek tirajlara ulaşma imkânı sunuyor mu? Tahsin Bayraktaroğlu: Dijital denince insanların aklına hemen düşük tiraj geliyor. Ancak artık böyle bir şey yok. Şu anda kurduğumuz makinelerde de görüyoruz ki artık baskı satın almacıları orta tiraja kadar iş veriyorlar. Özellikle ambalaj dünyasında bu tirajlarda baskı daha da problemli. Sadece kalıp ve klişe hazırlama süreci var ki bugün klişe hazırlamak 6-7 saat sürebilir. Bu süreçler maliyetlere de yansıyor. Ayrıca konvansiyonel çözümler daha çok fireli çalışan makineler. HP’nin esnek ve karton ambalaj baskı makinelerinde ise bu problemlerin hepsi elimine ediliyor. matbaa&teknik: Her iki makine için maksimum üretim kapasitelerinden bahsedebilir miyiz? Tahsin Bayraktaroğlu: 20000, 4 renk bastığı zaman dakikada 30 metre, 3 renk olarak bastığındaysa 42 metre hızında basabiliyor. 30000, tabaka makine, 20000 gibi değil ama saatte 3 bin 450 tabaka 4 renk, 4 bin 600

matbaa&teknik

tabaka 3 renk basabilirsiniz. Bildiğiniz gibi HP Indigo’da hızlar malzemeye göre değişmiyor, hız her zaman sabit. Bu da büyük bir avantaj sağlıyor. matbaa&teknik: 20000’lerin kullandığı mürekkep Indigo’dakiyle aynı mı yoksa inkjete bir geçiş var mı? Tahsin Bayraktaroğlu: Aslında tüm baskı teknolojileri, 10000, 20000, 30000 hatta 5600’lerde bile aynı. Sadece ebat farklı ve baskı teknikleri farklı. 30000 ve 20000’de one shot dediğimiz, tüm renkleri blankete toplayan ve blanketten tek seferde malzemeye geçiren sistem var. Böylelikle herhangi bir register kaybına ya da registerlarda oynamaya sebep olmuyor. Bu da en büyük avantajlarından bir tanesi… matbaa&teknik: Matset olarak HP ile birlikte boş durmadınız ve yanınıza köklü şeyler ilave ettiniz. Scodix bunlardan bir tanesi… Ayrıca en son HighCon’u da ilave ettiniz, bu çok enteresan bir teknoloji, tamamen dijital bir katlama yapıştırma makinesi. Bunlarla ilgili söylemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Matset komple bir çözüme doğru mu gidiyor? Tahsin Bayraktaroğlu: Biz bu dijital baskı sürecini tamamlamak istiyoruz. Bunu tamamlamak zorundayız çünkü olay sadece baskıyla bitmiyor. Başta da belirttiğim gibi 30000 ile bastınız ama bunun bir de sonrası var. Aynı şekilde baskıda firesiz baskı yaparken, firesiz de kesim yapmanız lazım yoksa baskıdaki firesizliğin bir anlamı kalmıyor. Biz de bunu farkında olduğumuz için müşterilere tastamam komple bir çözüm sunmaya çalışıyoruz. 30000’de bastığınız işi hemen arkasında UV lakla laklayıp onun ardından da yine firesiz olarak dijital kesim makinesinde de kesme amacındayız. Firesiz baskı yapmak ancak bu şekilde mümkün olabilir. matbaa&teknik: Koyduğunuz bir hedef var mı? Tahsin Bayraktaroğlu: Biz yılsonuna kadar bir 20000 ve bir de 30000 Türkiye’ye kurmak istiyoruz.

haziran 2014 june

109


aktüel

Durst Tau Serisi ile Favori Sektörde %10 ila %12 arasında dijitalleşme var. Bu da hâlâ çok yeni olduğunu gösteriyor. baskı imkanı veren dijital baskı makinesi üreticileri, interpack’te de ön planda oldular, bizim için. Bu şirketlerden biri Türkiye Temsilciliğini Imex Group’un yaptığı Durst şirketi idi. IMEX Group’tan Mert Gönenç ve Durst etiket ve ambalaj segmenti Müdürü Helmuth Munter ile interpack’de görüştük: matbaa&teknik: Durst aslında Türkiye pazarında daha çok geniş format baskı çözümleriyle çok uzun zamandan beri olan ve çok iyi bilinen bir marka. Ambalaj ve etiket’in Durst için yeni bir alan olduğunu söylersek yanlış bir şey söylemiş olur muyuz? Mert Gönenç: Yanlış bir şey söylemiş olmayız. Belirttiğiniz hususlar tamamıyla doğru. Farklı olarak ve ek olarak; Durst diğer ürünlerin üretimini yaparken aynı zamanda yeni bir hat olarak da etiket sektörüne giriş yaptı. UV inkjet teknolojisiyle dijitaldeki bilgi birikimini bu endüstri koluna da aktarmış oldu. Helmuth Munter: Sektörde %10 ila %12 arasında dijitalleşme var. Bu da hâlâ çok yeni olduğunu gösteriyor. 1995’te HP’nin önderliğinde dijital zaten on yıllardır var. Yine de her yıl kurulum sayısı artış göstermeye devam ediyor. Her sene dünya çapında etiket sektöründe 150 ila 200 arasında kurulum yapılıyor. Bir de inkjet teknolojisi var. Inkjetin de gelişmesiyle Durst’un dışında da bu pazara yaklaşan firmalar oluyor. Dijitali sürükleyen şey kesinlikle işletim maliyetleri olacak. Ayrıca bir de mürekkep maliyetleri de belirleyici etken olacak. Mürekkep maliyetleri hâlâ yüksek görünüyor. Ama zaman içinde iş hacminin büyümesiyle maliyetlerin aşağılara indiğini ve sadece büyük müşterilerin değil küçük ve orta müşterilerin de daha fazla bu pazara girdiğini göreceğiz. Daha küçük etiket üreticilerinin ise henüz dijital yatırımı yapmaktan kaçındığını görüyoruz.

Ambalaj endüstrisinin en önemli fuarlarından biri olan interpack, homojen yapısı ile dikkat çekiyor. Bu fuarda başına hangi kelimeyi eklerseniz o tür ambalaja yönelik bir çözüm ya da çözüm sunucu bulmak mümkün. Bir baskı teknolojisi dergisi olarak bizim dikkatimi özellikle çeken tabii ki baskı teknolojilerinde neler olduğu. Son dönemin parlayan yıldızı dijital ambalaj baskısında ticari tabaka baskıdan çok daha hızlı ilerliyor. Bunun sebebi de üretici şirketlerin zaten alt yapı ve bilgi olarak hazır olmaları olabilir. UV inkjet mürekkep teknolojisini kullanarak etiket

110

matbaa&teknik: Mert Bey, bu endüstri kolu derken kast ettiğiniz nedir? Dijital etiket baskısı bizim için yeni bir şey. Burada ortam çok karışık… Tüm fleksocular, konvansiyonel makine üreticileri, dijital üniteler ya da kombin makineler ekliyorlar. Durst da sadece etiket üretimiyle ilgili bir takım yatırımlar yapıyor. Bize dijital etiket baskı işini açıklayabilir misiniz? Mert Gönenç: Belirttiğiniz noktalar doğru ancak sizin de bildiğiniz gibi dijitalin içinde de birkaç farklı baskı tekniği var. Diğer markaların kullandığı toz, kuru boya ayrı bir yöntem, fotoelektrik ayrı bir yöntem, biz Durst’ta şu anda dijitalde en yaygın hale gelen UV inkjet sistemini

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

kullanıyoruz. Bildiğiniz gibi dünyada bu baskı kafalarını üreten birkaç tane üretici var. Bahsettiğiniz kısımdaki farklılaşmayı sağlayan ise; bu kafalar alındıktan sonraki mühendislik ve yazılım. Baskıya farkın bire bir yansıması kısmı bu noktada ortaya çıkıyor. Durst da mühendislik ve yazılım konusunda kendini ispat etmiş bir firma. Buradaki ortakları çok önemli… Yazılım tamamen Esko… Bir diğer ana tedarik olan mürekkebin tedarikçisi ise Sun Chemical… Bunlarla Durst’un mühendisliğini birleştirince bu makine ortaya çıkıyor. matbaa&teknik: Rakiplerinizle kıyasladığınızda pazardaki şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Helmuth Munter: Bence, Durst, Domino da dahil olmak üzere tüm üreticilerin belirli bir seviyede yüksek teknolojisi var. Hepsi iyi etiketler üretiyorlar. Farklılıklar giderek azalıyor. Tüm makineler teknoloji olarak birbirine çok yakın. Bu da her firmanın kendine özel niş pazarlar bulması gerektiğini ortaya koyuyor. Biz bu tarz özel üretimler yapmayı denedik. Düşük migrasyonu ortaya atan ilk biz olduk, bunu bizden başka yapan yok. matbaa&teknik: Biraz sergilediğiniz bu makineden bahseder misiniz? Mert Gönenç: Makinemiz TAU serisi olarak adlandırılıyor. 200 mm ve 330 mm olmak üzere iki ebatta mevcut. Beyaz artı 4 renk ya da beyaz, violet, oranj ve 4 renk olmak üzere üretilebiliyor. Şu anda standımızda sergilediğimiz makine, yeni ve inovatif bir makine, düşük migrasyonlu mürekkebe uygun olarak tasarlanmış, üzerinde LED UV’si olan, şu anda aluminyum malzeme üzerine baskısını sergilediğimiz 330 serisi makineyi gösteriyoruz.

matbaa&teknik

matbaa&teknik: Anladığımız kadarıyla ikisi de dar en makineler ve ağırlıklı olarak etiket baskıya yönelik. Mert Gönenç: Evet, ana segment olarak narrow web ve yapışkanlı etiket kısmına hitap ediyoruz. Zaten makinenin en çok talep gördüğü yer ve Türkiye için tanıtımını yaptığımız kısım da orası. UV inkjetin buradaki başarısını getiren bir takım avantajları var. Bir kere malzeme konusunda UV inkjetten kaynaklı çok zengin bir seçenek skalası var. Inkjete basabiliyorsunuz, baskı altı laka ihtiyaç duymuyorsunuz, ön hazırlık ihtiyacı duymuyorsunuz. UV inkjet mürekkep kendinden laklı olduğu için %90-95 oranında bastığınız etikete sonradan bir lak işlemi yapmanız gerekmiyor. Malzemenizi baskıdan önce kesilmiş olarak ya da baskıdan sonra inline olarak keserek üretebiliyorsunuz. Bunlar Durst makinenin sayılabilecek en önemli kısımları. Makine şu anda çoğu etiketçi için yeterli olabilecek bir hızda, 48 m/dakika ile 7 renkte baskı yapabiliyor. Bahsetmemiz gereken ve diğerlerinden farklılaştıran en son yeniliği de HD dijital baskıyı aldı Durst. 6 pikolitre nokta büyüklüğüne kadar inip çok ince noktalarla çok yüksek çözünürlükte baskı sağlıyor. Bunla da konvansiyonel baskıların aynısı hatta zaman zaman işine göre daha üstünde etiket baskı kalitelerine ulaşmasını sağlıyor. Bir diğer en büyük özelliği, clear on clear malzemelerde siligraf ya da siligrafın daha üstünde örtücü beyazlık sağlayabilme şansı. Bunlar Durst’un avantajları olarak sayılabilir. matbaa&teknik: Etiketlerin birim maliyetleri açısından baktığınızda Durst hangi tiraja ya da uzun-

haziran 2014 june

111


aktüel

luğa kadar avantaj sağlıyor? Mert Gönenç: Burada konvansiyonelden farklı olarak dijitalde farklı bir ölçü birimi var. Coverage… Mürekkeple 1m x 1m bir kâğıdın ne kadarını mürekkeple kapladığınızla alakalı. Inkjet bu kısımda da avantajlı… Çünkü sadece tramı koyacağınız noktaya mürekkebi püskürtüyorsunuz, bir anlamda mürekkebi ekonomik kullanıyorsunuz. Bu da bir anlamda rakiplerine göre rakamları yukarı çekiyor.

baskı makinesinde basılması için dijital etiket makinesi bir olmazsa olmaz.

matbaa&teknik: Etiketin birincil ambalaj olabileceğini pek düşünemiyoruz. Bu açıdan düşük kullanmasının nasıl bir esprisi var? Mert Gönenç: Standart makinemizde düşük migrasyon yok. Bu bir opsiyon… Aslında bu daha çok üretici firmanın kendine sunduğu bir opsiyon çünkü dijital çok hızlı gelişiyor. Dijitalin nereye gideceğini belirli bir noktadan sonra onlar da hayal edemiyorlar ama her türlü varyasyona ve müşterilerinin taleplerine uygun hareket ediyorlar. Benim görüşüm, ileriye dönük inkjet dijital baskı makinelerinin genişleme imkânının olabilmesi yönünde. Eğer böyle bir pazarı kendilerine uygun görüyorlarsa esnek ambalajda dijitalin başlama kısmının çıkış noktası olabileceğini düşünüyorum.

matbaa&teknik: Mürekkebe geri dönecek olursak; Sun Chemical ile yaptığınız ortaklığı bir kenara bırakırsak, herhangi başka bir mürekkep üreticisi sizin için mürekkep üretebilir mi? Helmuth Munter: Bu çok zor, sadece Durst izin vermeyeceği için değil, her zaman üç taraf bu sürece dahil oluyor. Durst makine üreticisi, bunun haricinde bir de baskı kafası üreticisi var. Bu üretici de kendi ürettiği kafalarda kullanılan mürekkebe onay vermek durumunda. Eğer başka bir mürekkep tedarikçisi tüm onaylamadan geçerse o zaman belki birden fazla tedarikçiyle çalışma imkânı olabilir. Ancak günümüzde, inkjet püskürtücülerinin çok hassas olması dolayısıyla, bu çok kritik bir konu olduğundan yüzde yüz kontrol bizde olmadığından bunu kabul edemiyoruz, esas sorun bu aslında. Mürekkep performansı %99 değil %100 iyi olmak zorunda, bu nedenle korkarım ki bu bizim izin verebileceğimiz bir şey değil.

Helmuth Munter: Temel olarak üç ana alanımız var. Ancak öncelikle belirtmeliyim ki 2 çeşit mürekkebimiz var. Bir tanesi yiyecek uygulamaları için, bir tanesi de standart etiket uygulamaları içim. Aradaki esas fark da bu… Şu anda sırf etiket uygulamalarına yönelmiyoruz, ayrıca özellikle yiyecek uygulamalarımız da mevcut. Bu yiyecek uygulamaları film üzerine, kâğıt üzerine ve etiket üzerine de yapılabilir ayrıca alüminyum folyo üzerine yapmak da mümkün. Burada blister baskı örneklerimiz var mesela, bu noktada düşük migrasyonlu mürekkepler ön plana çıkıyor. matbaa&teknik: Türkiye’de bu makineyi kimlere teklif ediyorsunuz? Nasıl bir pazar öngörüyorsunuz? Mert Gönenç: Bizim Imex grup olarak hâlâ dijital projelerinde, dijital talebi olan firmalarda ilk göze aldığımız ve onlarla birlikte sorguladığımız şey; ellerinde gerçekten dijital makineye uygun projeleri ve işleri olup olmadığı. Çünkü halen tamamen sadece piyasaya yatırım yapmak amacıyla, sadece piyasadaki etiketleri basmak amacıyla dijital makine almanın ilk yatırım maliyeti anlamında doğru olmayabileceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan, görüşmeler yaptığımız firmaların birçoğu, hâlihazırda olmasa da potansiyellerin de dijitali doğurabilecekleri ve sadece dijitalle çok daha verimli basılabilecek birçok projeleri olduğunu bizimle paylaşıyorlar. Bu, dijital için çok teşvik edici bir durum. Bildiğiniz gibi ilk dijitalin doğuşunda da pazarlama enstrümanı olarak kullandıkları etiketlerin kişiselleştirilmesi ya da değişken datalı etiketlerin bir seferde

112

Helmuth Munter: Şunu belirtmeliyim ki, bu konuda bir standart oluşmuş durumda. Toner ya da inkjet ayrımı olmaksızın tüm makinelerin en az 30, 35 cm genişliği var. Bunun bir standart haline geldiğini düşünüyorum. Fikirlerde ve kullanımda ya da renk sayısında değişiklikler olsa da ideal baskı makinesi en az 33 cm genişliğinde olmalı ki standart bir A4’e baskı alabilsinler.

matbaa&teknik: Türkiye’de dijital etiket baskısı yapılıyor ve hakkında da çok konuşuluyor. Avrupa’da durum nasıl? Helmuth Munter: Neredeyse aynı… Ancak insanlar çok dikkatli analiz etmeliler. Bir şeyin iyi ve kötü yanlarını bilmeden tanıtımını yapmak doğru değil çünkü dijital henüz yeni, birçok imkân sunuyor ama her şeyin çözümü değil. Türkiye’de ve Avrupa’nın geri kalan kısmında da durum bu… Biz belirli bir eğitim vermeye çalıştık. İnsanlara faydasını anlatırken dezavantajlarını da gösterdik. Belirli bir miktardan sonra dijitalden çok daha ekonomik çözümler sunan konvansiyonel teknolojiler var. Genel geçer gerçek bu… Ancak bunu söylemişken, Avrupa’daki toplam dijital ekipman sayısı artıyor. İstikrarlı bir şekilde büyüyor. Her yıl dijitale yatırım yapan insan sayısı artıyor. Çok önceleri piyasaya dijitalle girmiş olanlar da süreçte dijitali anladılar ve öğrendiler, günümüzde ise ikinci ya da üçüncü makine yatırımlarını gerçekleştirdiler ve kapasitelerini artırdılar bile. Bu çok heyecan verici, gelişiyor, büyüyor ama hâlâ kat edecek yolu var. Pazarda da bir patlama yok. Toparlamak gerekirse, Avrupa pazarının belirli nedenlerle günümüzde Kuzey Amerika pazarından daha iyi olduğunu görüyorum ayrıca ekonomik nedenlerden ötürü Kuzey Avrupa pazarının da Güney Avrupa pazarından daha iyi durumda olduğunu söyleyebilirim.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


Aura Buharlı Mop ile Mutluluk Ellerinde! Üstün buhar gücüne sahip Aura Buharlı Mop sayesinde evinizin her köşesinde temizlik ve hijyeni hissedin.

169 - 25 Saniyede buhar üretim - Ayarlanabilir buhar yoğunluğu - 350 ml Su hazne kapasitesi - Çıkarılabilir su haznesi - 1800 Dönebilen başlık

Gömlek/Perde

Fayans Derzleri

Lavoba

Pencere/Ayna

Halı

Ahşap, Parke

Fırın

Fayans/Seramik

- Dikey ve elde kullanılabilme - Katlanabilir tutma sapı - Çok amaçlı aksesuar seti - Kolay kablo sarım aparatı - 5m Kablo uzunluğu

/ihlasWeb /ihlaspazarlama /ihlaspazarlama

www.ihlaspazarlama.com.tr

BÜTÜN KREDİ KARTLARINA PEŞİN FİYATINA 12 TAKSİT

444 49 49


aktüel

Standartları belirlemek Setting Standards Baskı yönetim firması Charterhouse, kalite kontrol alanında ilk ISO 126472 akreditasyonunu almaya hazırlanıyor. Baskı firmaları eğer global markaların dikkatini çekmek istiyorlarsa ISO renk sertifikası almayı ciddi olarak düşünmeliler.

Laurel Brunner Charterhouse’ın ISO 12647-2 sertifikası aldığı yönündeki duyurusu, baskı sektörünü daldığı derin uykudan uyandırmaya yetmeli. Şirket bu sertifika sayesinde, dünyada renk kalitesi kontrol prosedürleri alanında resmi tescil alan ilk baskı yönetim firması olacak. ISO 12627-2, ofset baskı kalite gerekliliklerini belirtiyor ve sektörde baskı rengi kalitesinde standart hale geldi. Charterhouse, hala ISO standartı olmayan matbaalarla çalışıyor ama akredite bir matbaayla çalışarak çalışmanın en son halinin zorlu ISO renk standartlarına uymasını sağlayabilecekler. Charterhouse (www.charterhouseproduction.com), global markalara baskı yönetimi ve üretim hizmetleri sunuyor. Aldıkları ISO 12647-2 sertifikasyonu, Charterhouse’ın tüm işlemlerinde bu kalite yönetiminin uygulanmasını sağlıyor. Charterhouse müşterilerine kalite teminatı sunuyor ve bu standart tüm düzenli şirket içi kontrollerde teftiş ediliyor. Charterhouse’ın dijital çalışmadan işlem teslimatına kadar her aşamada kalite kontrol prosedürleri mevcut. Politika, Charterhouse tedarik zincirlerini etkileyecek ve Charterhouse’ın renk yönetim uzmanı Colin Osborne’a göre tedarikçileri de büyük ihtimalle aynı yolu izleyecek. Charterhouse ile çalışmak isteyen baskı hizmeti sunucularının ISO 12647-2 uyumunu ciddi şekilde düşünmesi gerekiyor. Yoksa ihale listeleri dışında bırakılabilirler.

114

By Laurel Brunner Charterhouse’s recent announcement that it has achieved ISO 12647-2 certification should be a wake-up call to the print industry. This certification makes Charterhouse the first global print management company to receive formal recognition for its colour quality control procedures. ISO 12627-2 specifies quality requirements for offset printing and has become the benchmark for print colour quality across the industry.

Print management firm Charterhouse is the first to gain ISO 12647-2 accreditation for quality control. Print firms should seriously consider becoming ISO colour certified if they want to make the grade with global brands.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

Charterhouse still works with printers without the ISO standard, however by working with an accredited printer they can ensure the final work meets the stringent ISO colour standards and they can also offer their clients an ISO chain of custody if they require it. Charterhouse (www.charterhouseproduction.com) provides print management and production services to global brands. Worldwide Charterhouse buys a great deal of print, from commercial work to sign and display. The ISO 126472 certification it has gained confirms that quality management is implemented throughout Charterhouse’s business. It provides a benchmark of quality assurance for Charterhouse clients, a benchmark maintained through regular in-house audits. Charterhouse has quality assurance procedures in place for all production from digital artwork and file delivery, to colour management and the presses. The policy will impact Charterhouse supply chains and as Colin Osborne, Charterhouse’s colour management expert, says: “obviously we would like our suppliers to get on board with it”. Print service providers who want Charterhouse’s business should be seriously considering ISO 12647-2 compliance. Without it they may find themselves off the tender lists. Charterhouse’s ISO 12647-2 certification confirms quality control in the company’s prepress operations and is based on the certification scheme developed in the UK for the BPIF. This ISO 12647-2 certification scheme is relevant for all markets and is UK government endorsed so it has international validity. To maintain the standard in the future, Charterhouse will continue to demonstrate product conformity through internal testing and rigorous annual independent audits.

Charterhouse’un ISO 12647-2 sertifikasyonu, şirketin baskı öncesi operasyonlarında kalite kontrol sağlıyor ve İngiltere’de BPIF için geliştirilen sertifikasyon programına dayanıyor. Bu ISO 12647-2 sertifikasyon programı tüm piyasalar için uygun ve İngiltere hükümeti tarafından da onaylandı. Gelecekte de standartı korumak için Charterhouse, dahili test ve bağımsız teftişler yoluyla ürün uyumluluğunu göstermeye devam edecek. Charterhouse’un ihale listesine girmek isteyen matbaaların çeşitli seçenekleri var. Birincisi hiçbir şey

matbaa&teknik

Printers who want to make the Charterhouse tender lists have several options. The first is to do nothing in which case they will never know what tenders they are missing out on and what business they are losing. Alternatively printers can scramble to get some basic ISO 12647-2 compliance and hope to sell in their services. This approach isn’t likely to get them far with Charterhouse which has a solid understanding of ISO 12647-2 requirements. Far better is to put in place the colour management and quality control procedures that can lead to ISO 126472-2 certification and keep their business in the game.

haziran 2014 june

115


aktüel

yapmamak. Ama bu durumda hangi ihaleleri ve fırsatları kaçırdıklarını bilemeyecekler. Ya da en azından bazı temel ISO 12647-2 uyumunu sağlamak için harekete geçebilir ve hizmetlerinin bu şekilde daha kabul edilebilir olacağını umabilirler. Bu yaklaşım büyük ihtimalle, ISO 12647-2 gerekliliklerini çok iyi anlayan Charterhouse tarafından kabul edilmeyecektir. En iyisi ISO 126472-2 sertifikasyonu kazandırabilecek renk yönetim ve kalite kontrol prosedürlerini uygulamaya sokmak. Bu üçüncü seçenek için bir baskı şirketinin, baskı öncesi ve baskı salonunda kalite kontrol sağlayan bir yönetim sürecinden geçmesi gerekiyor. Süreçleri kontrol altında olan matbaalar için bu çok kolay, ama iş akışını değerlendirecek ve hatta kontrol edecek bir dış göz de çok faydalı olur. Print & Media Certification, sertifikasyona gidiş sürecinde bu hizmeti sunabilir. ISO 12647-2’ne uyum sağlamak için en kolay yol, bir endüstri programı izlemek. İngiltere’nin programı İsveç Printer’ları Federasyonunun programına benziyor ve her ikisi de Almanya’daki Fogra ya da US’deki IDEAlliance’ın sertifikasyon programlarından çok daha zorlu. Program ne olursa olsun uyum sağlamak için ISO 12647-2 ve kalite yönetim süreçlerinin iyi anlaşılması gerekiyor. Danışmanlar ve endüstri birlikleri, değerlendirme ve uygulama süreçlerine yönelik faydalı destek sunabilirler. Ayrıca piyasada ISO 12647-2 uygulaması yönergeleri de mevcut. Fransa’da, Alwan Software’in bir bölümü olan France, KEE Consultants 1500 euro’ya bir Baskı Standartları Uygulama Kılavuzu ve danışmanlık paketi hazırladı. (http://keeconsultants. eu/images/KEE_Consultants_Flyer_Septembert2012_ D1_V6_RGB150.pdf ). IDEAlliance kapsamındaki birçok piyasada yerel danışmanlar hizmet sunuyor. İngiltere’deki Digital Dots, uygulaması kolay ve uygun fiyatlı bir dizi ISO 12647-2 uygulama kılavuzu geliştirdi. Digital Dots Standartlaştırılmış Baskı Üretim serisi baskı öncesi, baskı makinesi ve kalite yönetimi gerekliliklerine yönelik yönetici raporlarıyla tanınıyor. Yönetici özeti fiyatları 50 euro’dan başlarken bölümler tek tek de satın alınabiliyor (http:// www.digitaldots.org/standards/spp). Charterhouse’un ISO 12647-2 sertifikasyonu, baskı medya tedarik zincirlerinde renk yönetimi ve süreç kontrolünün önemini ortaya koyuyor. Kalite teminatı artık baskı alıcıları için son derece önemli. Bu sertifikasyona sahip marka sahipleri de matbaacıların güvenilir ve tutarlı bir şekilde yüksek standartlarda çalışabilmesini sağlamak için bu sertifikasyonu kullanıyor.

116

This third option requires a printing company to go through a management process that ensures quality control in prepress and in the press hall. Printers who have their processes under control will find this simple enough to do, however it is always helpful to get an external set of eyes to evaluate and even audit the workflow. Print & Media Certification can provide this service as part of the process towards certification. The easiest approach to meet the requirements of ISO 12647-2 is to follow an industry scheme, such as the one that Charterhouse used for its accreditation. The UK scheme covers roughly same ground as that of the Swedish Printers Federation, and both schemes are much more robust than the certification schemes of either Fogra in Germany or IDEAlliance in the US, because it is closely aligned to ISO 9001 requirements. The scheme a printing company chooses is likely to be the one most popular in their country, however the UK scheme is an easy bolt-on to an existing ISO 9001 certificate. Whatever the scheme, achieving compliance requires an understanding of ISO 12647-2 and quality management processes. Consultants and industry associations can provide useful support for the evaluation and implementation processes and there are some guides for implementing ISO 12647-2 on the market. In France, KEE Consultants, a division of Alwan Software, have put together a Printing Standards Implementation Guide (http://keeconsultants.eu/images/KEE_ Consultants_Flyer_Septembert2012_D1_V6_RGB150. pdf ) and consulting package for euros 1500. In the many markets IDEAlliance serves, local consultants offer hands on services. Digital Dots in the UK has developed a series of ISO 12647-2 implementation guides that is both simple to follow and inexpensive. The Digital Dots Standardised Print Production series covers ISO 12647-2 requirements for prepress, press, quality management with an executive summary. All parts are available as individual documents starting at euros 50 for the Executive Summary (http://www.digitaldots.org/standards/spp). Charterhouse’s ISO 12647-2 certification confirms the importance of colour management and process control in print media supply chains. Quality assurance has become vitally important to print buyers who want common colour appearance across media, including digital media. Brand owners use ISO 12647-2 to confirm that printers can reliably and consistently produce work to a high standard. Ultimately, certification to ISO 126472 can help keep print firms remain competitive and improve margins.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



aktüel

Endüstriyel baskıda yeni bir piyasanın doğuşu

InPrint 2014’ün Büyük Başarısı Signals Creation of a New Market for Industrial Print

Great Success of InPrint 2014 8-10 Nisan tarihlerinde Hannover’de gerçekleştirilen InPrint 2014, katılımcı beklentilerini aşan yüksek kaliteli ziyaretçi profili ile yepyeni bir endüstriyel baskı piyasasının oluşmaya başladığının sinyalini verdi. InPrint 2015, 10-12 Kasım 2015 tarihlerinde Messe Munich’de, elektronik üretimde önemli bir uluslararası ticari fuar olan Productronica ile aynı yerde gerçekleştirilecek. Eşsiz katılımcı profili yanında fuarın sonuna doğru InPrint 6 bin 995. ziyaretçisinin de kaydını yapmayı başardı. InPrint’in ziyaretçileri seramik, tekstil, ambalaj, havacılık, otomotiv, elektronik, mühendislik, spor giyim, ilaç ve baskı gibi çok çeşitli sektörlerden geliyordu. Katılımcı geri bildirimleri, ziyaretçi kalitesinin beklentileri aştığını gösteriyor. InPrint 2014 ayrıca ünlü uluslararası üreticilerden üretim müdürleri ve yöneticilerin de boy gösterdiği bir etkinlik oldu. Bu isimler arasında ABB, Audi, AEG, Airbus, Bayer, Axel Springer, Bombardier, Bosch Rexroth, Continental, Daimler AG, Dow Chemical, Deutsche Bahn, Deutsche Postbank, Henkel, Hitachi, Hyundai, Kärcher, Mercedes Benz, Miele, Nike, P&G, Rolls Royce, Staedtler, Tetra Pack ve Thyssen Krupp gibi ünlü şirketler vardı. InPrint eş müdürü şöyle açıklıyor: ‘Dünyanın ilk endüstriyel baskı fuarının başarısı, endüstriyel baskı teknolojisine ait özel bir fuara talep olduğunu gösterdi. InPrint,

118

As well as a unique attendee profile, by the close of the show, InPrint had amassed 6,995 individual visitors. Visitors from the industrial print supply chain attended InPrint from a broad range of industries including: ceramics, textile, packaging, aeronautical, automotive, electronics, engineering, sports-wear, pharmaceutical and printing. Exhibitor feedback confirmed that the visitor quality exceeded expectations from all exhibitors whether they were showing industrial screen, 3D or inkjet printing technologies. InPrint 2014 also attracted production managers and directors from leading international manufacturing organisations including: ABB, Audi, AEG, Airbus, Bayer, Axel Springer, Bombardier, Bosch Rexroth, Continental, Daimler AG, Dow Chemical, Deutsche Bahn, Deutsche Postbank, Henkel, Hitachi, Hyundai, Kärcher, Mercedes Benz, Miele, Nike, P&G, Rolls Royce, Staedtler,

InPrint 2014, which took place in Hannover 8-10 April, has signalled the establishment of a new industrial print marketplace by attracting a unique profile of high quality visitors that exceeded exhibitor expectations. InPrint 2015 will take place at Messe Munich, 10-12 November 2015 and will be co-located with Productronica, a major international trade show for electronic production.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

Tetra Pack and Thyssen Krupp. Frazer Chesterman, Co-Director InPrint, explains “The success of the world’s first show for industrial print proved there is demand for a dedicated exhibition for industrial print technology. InPrint benefited from a genuinely unique group of visitors and exhibitors and a high number of new product launches and we are extremely positive about its future potential.”

özel ziyaretçi ve katılımcı profili ve yeni ürün lansmanlarıyla son derece etkili oldu. Gelecekteki potansiyelinden çok umutluyuz.’ InPrint 2014’e 61 ülkeden ziyaretçiler geldi. Avrupa dışı ziyaretçiler ise özellikle Kuzey ve Güney Amerika, Asya ve Avustralya’dandı. Almanya ise %62 ile en fazla ziyaretçi gönderen ülke olurken onu Hollanda, Polonya, İtalya, İngiltere, Avusturya, Belçika, İsviçre, Fransa ve Çek Cumhuriyeti takip etti. Bağımsız fuar araştırmalarına göre bulgular ankete katılanların %100’ünün endüstriyel baskı sektörünün büyüdüğüne inandığını gösteriyor. Katılanların %26’sı bu büyümenin %10 ya da yüksek oranlarda olmasını bekliyor. %95 ise InPrint’i gelecekteki büyüme için temel bir platform olarak görüyor. Ziyaretçilerin %57.24’ü üretim ve baskı sektörlerinden gelirken IT, AR-GE, teknik danışmanlık ve yayıncılık alanlarından da geniş katılım oldu. InPrint Eş Müdürü Marcus Timson şu açıklamaları yaptı: “InPrint 2014’de, InPrint Geliştirme Grubu bir araya gelerek bir sonraki InPrint fuarının tarihlerini ve mekanını konuştu. InPrint’in beklentileri aştığı ve bir sonraki etkinliğin lansman edisyonundan sonraki 18 ay içinde yapılmasının en iyi olacağına karar verdik. Dolayısıyla InPrint 2015, 10-12 Kasım 2015 tarihlerinde Messe Munich’de, elektronik üretimde önemli bir uluslararası ticari fuar olan Productronica ile aynı yerde gerçekleştirilecek.” InPrint Eş Müdürü Frazer Chesterman ise şu yorumu yaptı: “InPrint 2014 sadece bir baskı fuarı değil. Normalde standart grafik ya da ticari baskı fuarlarında temsil edilmeyen sektörlerden de katılımcılar geliyor. Fuar konsepti, pazarlama kampanyası ve konferans içeriği yanında yeni ürün lansmanlarının fazlalığı, baskı fuarlarında yepyeni standartların oluşmasını sağladı.”

matbaa&teknik

InPrint 2014 attracted visitors from 61 countries and from outside of Europe including North and South America, Asia and Australasia. Germany represented the largest representation of visitors with 62%, other top 10 leading attendee countries included: The Netherlands, Poland, Italy, UK, Austria, Belgium, Switzerland, France and the Czech Republic. According to independent show research, findings revealed that 100% of respondents believe that the industrial print sector is growing with 26% expecting growth to be 10% (CAGR) or more. 95% of respondents rated InPrint as a key platform for the future development of industrial print whilst 57.24% of visitors came from the manufacturing and printing industries with additional visitors attending from the world of IT, Research & Development, Technical Consultancy and Publishing. Marcus Timson Co-Director InPrint, adds, “At InPrint 2014, the InPrint Development Group met to discuss dates and location for the next InPrint Show. It was widely agreed by both Ambassadors and Exhibitors that InPrint had exceeded expectations and that the next event would be best positioned within 18 months of the launch show. With this in mind, we confirm that InPrint 2015 will take place at Messe Munich, 10-12 November 2015 and will be co-located with Productronica, a major international trade show for electronic production.” InPrint Co-Director, Frazer Chesterman concludes, “InPrint 2014 was not simply another print exhibition. Attendees came from sectors not normally represented at standard graphic or commercial print exhibitions. The show concept, marketing campaign and conference content as well as the large percentage of new product launches all resulted in a launch show that has broken new ground in print exhibitions.”

haziran 2014 june

119


aktüel

HP – Comexi Ortaklığı HP – Comexi Partnership HP ve Comexi Group, dijital olarak basılan esnek ambalajlara yönelik ilk, dedike uçtan uca laminasyon çözümlerini sunuyor HP yaptığı açıklamayla HP Indigo 20000 Dijital baskı makinesi için dedike bir laminasyon çözümü geliştirmek için önde gelen esnek ambalaj makinesi üreticisi Comexi Grup ile bir anlaşmaya yaptığını duyurdu. Laminasyon, esnek ambalaj dönüştürme, sonlandırma sürecinin önemli bir parçası. Mevcut çözümlerin her bir iş için uzun kurulum çevrimleri var ve baskıcıların kürleme ve teslimat için birkaç gün beklemeleri gerekiyor. Bu da piyasaya sürülme süresini uzatıyor. Comexi NEXUS L20000, dijital baskılı esnek ambalaj için ilk dedike uçtan uca laminasyon ve kaplama çözümü. Inline ya da offline konfigürasyonlarda sunulan Comexi NEXUS L20000, esnek ambalaj üreticilerinin piyasaya sürme süresini kısaltan gelişmiş solventsiz laminasyon sağlayacak ve bu şekilde atıkların ve çevre üzerindeki etkinin de minimuma indirilmesine katkı sağlayacak. “Daha kısa yaşam çevrimleri ve özelleşmiş ambalajlar, daha hızlı dönüş gerektiren kısa tirajlı işlerin gelişmesini sağlıyor’ diyen Comexi Grup Başkanı Ramon Xifra sözlerine şöyle devam ediyor: ‘HP Indigo 20000 ile yeni Comexi NEXUS L20000, esnek ambalaj üreticilerinin bu ihtiyaçlarını karşılayacak ve işlerini büyütmelerine yardımcı olacak.’ HP Indigo 20000, esnek ambalaj üreticilerinin kısa tirajlara yönelik ihtiyaçlarını karşılayan orta-web bir dijital baskı makinesi. Baskıcılara ortak bir tasarım etrafında çeşitli elementleri değiştirme ve daha sonra da her birini renk, görüntü ve lisana göre değiştirme imkanı sunuyor. Buna ek olarak 762-mm/30-inç genişliği ve çeşitli baskı altı malzemeler ve film üzerine baskı yapabilme yeteneği var. Kalıp üretmeden bilgisayardan baskıya geçmek piyasaya sürme hızını arttırıyor, üretim esnekliğini yükseltiyor ve kısa tirajlar için ambalaj maliyetlerini düşürüyor. HP Indigo’nun dijital, sıfır-ön hazırlık atığı minimuma indirerek ciddi maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyor. Talep üzerine dijital baskı da tedarik zinciri boyunca atığı

120

HP announced a strategic agreement with Comexi Group, a leading flexible packaging machinery manufacturer, to develop a dedicated lamination solution optimised for the HP Indigo 20000 Digital Press. Lamination is a major part of the flexible packaging conversion process. Current solutions have long setup cycles for each job, and converters need to wait several days for complete curing and delivery, which creates a bottleneck and impacts time-to-market. The Comexi NEXUS L20000 is the first dedicated endto-end lamination and coating solution for digitally printed flexible packaging. Available in inline or offline configurations, the Comexi NEXUS L20000 will offer advanced solvent-free lamination to help flexible packaging converters shorten time-to-market, as well as help reduce waste and environmental impact. “Shorter product life cycles and customised packaging are driving growth in short-run jobs that demand fast turnaround times,” said Ramon Xifra, vice president, Comexi Group. “The new Comexi NEXUS L20000 with the HP Indigo 20000 will enable flexible packaging converters to meet these demands and grow their businesses.” The HP Indigo 20000 is a mid-web digital press that helps meet the needs of flexible packaging converters for short runs. It provides converters the ability to produce several different items around a common design, then customise each one by changing the colours, images and language. Additionally, the press’s

HP and Comexi Group Introduce First Dedicated End-to-end Lamination Solution for Digitally Printed Flexible Packaging

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

ve aşırı depolanmayı düşürerek baskıcılara daha sürdürülebilir ambalaj çözümleri sunma imkanı veriyor. HP Indigo’nun sıvı elektroink teknolojisi, gravür baskıya uygun tek dijital renkli baskı süreci. Yedi mürekkep istasyonlu bu teknoloji sayesinde baskıcılar en zorlu kurumsal marka gerekliliklerini karşılayıp tüm baskı altı malzemelerde muhteşem renk oturtması sağlayabiliyorlar. Ayrıca gıda ambalajı konusunda son derece güvenli. Ayrıca gıda-dışı temas yüzeyleri konusundaki İyi Üretim Uygulamaları (GMP)’na da uygun. “Esnek ambalajda dijital devrimi yaşadığımız bu günlerde, müşterilerimizin baskı, converting, ve laminasyon süreçlerinin tam değerini görmeleri ve bundan faydalanabilmeleri çok önemli” diyor HP Indigo Bölümünün Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Alon Bar-Shany ve sözlerine devam ediyor: “Comexi NEXUS L20000 sayesinde baskıcılarlar HP Indigo 20000 ile dijital baskının faydalarını maksimuma çıkarabilecekler.” İlk defa drupa 2012’de duyurusu yapılan HP Indigo 20000, şu anda ABD, Avrupa ve Asya’da çeşitli özel müşteri tesislerinde kullanılıyor. HP Indigo 20000, bu çeyreğin sonuna doğru dünyanın dört bir yanındaki müşterilerine gönderilecek. Comexi Group, Comexi NEXUS L20000’u 2014 sonbaharında sergileyecek. 2015’in ilk aylarından itibaren ise piyasada olması bekleniyor.

matbaa&teknik

762-mm/30-inch width and ability to print on a wide variety of substrates and film (from 10 to 250 micron) gives converters market versatility. Going from computer to press without producing plates helps increase speed to market, improve production flexibility and reduce packaging costs for short runs. HP Indigo’s digital, zero-setup process minimises waste, translating into significant cost and time savings. On-demand digital printing also reduces waste and over-stocking throughout the supply chain, allowing converters to offer their end customers more sustainable packaging solutions. HP Indigo’s liquid ElectroInk technology is the only digital colour printing process that matches gravure printing. With seven ink stations, converters can meet the most stringent corporate branding requirements and achieve perfect colour registration on all substrates. HP Indigo ElectroInk also is safe and suitable for printing on food packaging, under set conditions of use and compliance with Good Manufacturing Practices (GMP) for non-food contact surfaces. “As we drive the digital revolution in flexible packaging, it’s important that our customers benefit from the full value of digital across the printing, converting and lamination processes,” said Alon BarShany, vice president and general manager, HP Indigo Division. “With the Comexi NEXUS L20000, converters will be able to increase speed to market to further maximise the benefits of digital printing with the HP Indigo 20000.” First announced at drupa 2012, the HP Indigo 20000 is now successfully operating at a select number of customer sites in the U.S., Europe and Asia, where it is producing commercial work across a variety of industries. The HP Indigo 20000 will begin global shipments later this quarter to meet demand from leading packaging converters worldwide. Comexi Group will showcase the Comexi NEXUS L20000 in fall 2014. Availability is expected in early 2015.

haziran 2014 june

121


aktüel

UPM, Çevresel Sürdürülebilirlikte Yine En İyi(*) UPM, 2013-2014 Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinde (**) sektör lideri oldu. UPM bir kez daha dünyanın sürdürülebilirlik liderleri arasında yer aldı. Hem Avrupa hem de Dünya Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinde (2013-2014) pozisyonunu korudu. Aynı zamanda, Kâğıt ve Orman Ürünleri sektöründe Çevresel Sürdürülebilirlik alanında endüstri lideri seçildi. UPM CEO’su Jussi Pesonen, “Kurumsal sorumluluk alanındaki çalışmalarımızın takdir edilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Kurumsal sorumluluğun temelinde şirketimizin Biofore stratejisi yatıyor. Yenilikçilik, kaynak verimli çözümler geliştirme ve dolayısıyla daha sürdürülebilir bir dünya için önemli bir role sahip. Sosyal sorumluluk alanında iş güvenliğine odaklandık ve 2012 yılı başında başlattığımız güvenlik girişimimiz fevkalade sonuçlar verdi” diyor. Tedarik zinciri kontrol altında Endeksin ekonomik sorumluluk boyutu, diğer konuların yanı sıra, firmanın kurumsal yönetim ve tedarik zinciri yönetimi ile risk ve müşteri ilişkileri yönetimi konularını değerlendiriyor. UPM’den Mika Mikkola, bu konuların ekonomik boyutla hemen ilişkilendirilemeyen

konular olduklarına işaret ediyor ve şöyle devam ediyor: “ UPM, tedarik zinciri yönetimi konusunda en yüksek puanları aldı. Endeks, firmaların alt yüklenicilerinin de sorumlu davranmaları konusuna artan bir önem atfediyor.”

122

UPM’nin, “Davranış Kuralları El Kitabı”na dayanan bir de “Tedarikçi Kuralları” mevcut. Şu anda UPM’nin satın alımlarının yaklaşık yüzde 60’ı, bu kuralları benimseyen tedarikçilerden yapılmaktadır. Mikkola’ya göre, sorumluluk konusunun yatırım kararlarının verilmesine bir miktar olsun dahil edilmesi konusunda artan bir trend var. Mikkola sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu endekse dahil olmak pozitif ve UPM markası için de özellikle önemli bir durum. Ancak, firmayı yatırımcılar açısından cazip hale getirmiyor. Yatırımcı hala standart yatırım araştırmalarını yapmak durumunda.” Ormanlar, Biyoçeşitlilik ve Kaynak Verimliliği UPM bu yıl da çevresel sorumluluk konusunda son derece yüksek puanlar aldı ve sektörün en iyisi seçildi. UPM’den Päivi Salpakivi-Salomaa konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:” Sürdürülebilir ormancılık, odun tedarikinde gözetim zinciri yönetimi ve çeşitliliğin artırılması, özellikle yüksek puan aldığımız konular. UPM’nin sahip olduğu ormanların tamamı sertifikalı. UPM, geliştirdiği “Odun Menşei Takip Sistemi” ile örneğin, Rusya’dan gelen bir odunu takip edebiliyor. Sürdürülebilir ormancılığın bir parçası olarak UPM, ayrıca kendi global biyoçeşitlilik programını da oluşturmuş durumda. Kendi ormanlarının yanı sıra, hizmet sözleşmesi imzalamış olduğu özel mülkiyetteki ormanlarda da bu programı uyguluyor. Päivi Salpakivi-Salomaa sözlerine şöyle devam ediyor: “UPM aynı zamanda kaynak verimliliği konusunda da sektörünün birincisi. “daha az ile daha fazlası” prensibine bağlı olarak çalışıyoruz. Son on yılda, fabrikalarımızda su ve enerji tüketimi ile birlikte katı atık

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

miktarının azaltılması konularında çarpıcı sonuçlar aldık. Bu da bize rekabet avantajı sağlıyor.” UPM’nin ürün bağlantılı çevresel konulardaki yönetim şekli de yüksek puanlar aldı. UPM’nin eko tasarım yaklaşımı, ürünün yaşam döngüsü boyunca ve ürün tasarımının tüm aşamalarında çevresel bakış açısına sahip. Artan işyeri güvenliği Sosyal sorumluluğun değerlendirmesinde UPM’nin aldığı puanlar bir önceki yıla göre tüm alanlarda artış gösterdi. En dikkate değer artış da güvenlik alanında kaydedildi. UPM’den Riitta Savonlahti şöyle diyor: ”UPM’nin üst yönetimi, süregelen “işyeri güvenliği girişimini” son derece önemsiyor. İşyerinde güvenliği artırmak, yönetimsel uygulamalarda ve çalışma yöntemlerimizde ciddi değişiklikler yapılmasını gerektirdi.” Güvenlik girişimi sayesinde kayda değer sonuçlar elde edildiğini belirten Riitta Savonlahti şöyle devam ediyor:

”Kazalarda iki yıl içinde yüzde 60 azalma oldu. Aynı dönemde kazalar yüzünden kaybedilen zaman da yarı yarıya azaldı. Girişim 2014 yılında farklı bir tema ile devam ediyor. Özellikle beslenme, hareket ve iyileşmeyi vurgulayan ‘sağlık’ da temaya dâhil edildi.” Dipnotlar * İçerik, UPM’nin “Griffin” isimli kurumsal dergisinden alınmıştır. ** Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi, dünya çapında sürdürülebilir odaklı firmaları takip eden, ilk ve muhtemelen en bilinen yatırımcı hedefli endeks. Yıllık değerlendirme, sürdürülebilir yatırım konusunda uzman olan RobecoSAM tarafından yapılıyor. Bu yıl, yaklaşık 2000 firma, ekonomik, ekolojik ve sosyal sürdürülebilirlik konularında kapsamlı bir biçimde değerlendirildi. UPM, Kâğıt ve Orman Ürünleri sektöründe değerlendirilmekte olup, UPM dışında sadece bir firma daha bu kategoride endekste sıralamaya girmiştir.

Üniversite Öğrencileri Teorik Bilgilerini Pratiğe Dökme Şansı Buldu Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin eğitime desteği sürüyor işleyişi, sektörel prosesleri, iş sağlığı ve güvenliği, insan kaynakları süreçleri gibi konularda öğrencilere bilgiler aktardı. Gelecekte sektörde çalışacak olan öğrencilerle; insan kaynakları süreçlerinde işe alım, işe yerleştirme, mülakat teknikleri, staj süreçleri hakkında detaylı bilgiler paylaşıldı. Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin üretim süreçleri ve sektörle ilgili sunumların ardından, öğrenciler üretim tesisini de gezerek, okulda öğrendikleri teorik bilgilerin uygulanışını yerinde görme ve pratik yapma şansı buldu.

Dyo Matbaa Mürekkepleri, müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun en yeni çözümleri sunarken, mesleki eğitimin gelişmesi ve kalitesinin artırılması için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Bugüne kadar birçok üniversite ve teknik lisede eğitim veren Dyo Matbaa Mürekkepleri, bu kez üniversite öğrencilerini fabrikasında ağırladı. İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Görsel, İşitsel Teknolojiler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Basım ve Yayın Teknolojileri Programı’ndan 27 öğrenci, Öğretim Görevlisi Samet Ayhan Özsoy eşliğinde Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin Manisa fabrikasını ziyaret etti.

Sektördeki kalite düzeyinin artırılması ve yeni teknolojilerin üretime kazandırılmasında eğitimin önemine inanan Dyo Matbaa Mürekkepleri, baskı ve basım sektörlerindeki eğitim çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edecek.

Dyo Matbaa Mürekkepleri İnsan Kaynakları Müdürü Handan Güldane Koçak ve Üretim Ekip Lideri İbrahim Çetin, Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin üretimi,

matbaa&teknik

haziran 2014 june

123


aktüel

Fespa Basım Araştırması Başlatıyor Fespa Launches Print Census Geniş formatlı basım topluluğunu eşlemek amacıyla yapılan en geniş çaplı ve en büyük küresel araştırma inisiyatifi (12 aylık veri toplama projesi) FESPA, en geniş çaplı geniş format basım araştırması Münih FESPA Digital’da başlattı. FESPA Basım Araştırması’nın amacı, dünya çapındaki geniş format basım topluluğu, büyüklüğü, işletme performansı, büyüme ihtimali ve gelişme ve yatırımda en etkili alanlar hakkında bugüne kadar toplanmış en kapsamlı veriyi toplamak. FESPA Araştırması, 2007’den beri periyodik olarak FESPA tarafından üstlenilen Fespa World Wide Survey (Fespa Dünya Çapı Anketi) için kullanılan çerçevenin FESPA tarafından genişletilmesiyle oluşturulan 30 sorudan oluşmaktadır. Online ya da Yüz yüze Basımcılar, FESPA Basım Araştırması anketini 2014 yılının sonuna kadar online olarak veya FESPA’nın dünya çapındaki sergilerinde yüz yüze tamamlayabilir. Bunlara Johannesburg, Mexico City, İstanbul, Guangzhou ve Saopaulo’daki FESPA sergileri ve Ekim ayındaki Digital Textile Conference (Dijital Tekstil Konferansı) dâhildir. FESPA Araştırması’na www.fespa.com/census adresinden online olarak erişebilirsiniz. FESPA Araştırması’nın verileri InfoTrends isimli bağımsız endüstri araştırma kuruluşu tarafından FESPA adına değerlendirilecektir. Geçici veriler, Almanya’nın Köln şehrindeki FESPA 2015’e denk gelecek Araştırma raporunun tamamı ile birlikte her bir çeyrekte özet formatında yayınlanacak. FESPA Basım Araştırması projesini FESPA ulusal kuruluşlarıyla birlikte yürüten FESPA genel Sekreteri Sean Holt’un konuya ilişkin verdiği bilgiler şöyle: Minimum 2 bin 500 katılımcı hedefleniyor “Geniş format basım topluluğunu temsil eden küresel lider kuruluş olarak, FESPA’nın bu topluluk ve bu topluluğu gelecek için şekillendiren ekonomik, yapısal, teknolojik ve sosyal güçlere yönelik içgörüler hakkında sağlam bilgiye sahip olması hayati bir öneme sahiptir. FESPA World Wide Survey bu amacı kısmen başarmıştır fakat FESPA Basım Araştırması ile muhtemel en doğru

124

FESPA launched the broadest ever census of wide-format print at FESPA Digital in Munich. The aim of the FESPA Print Census is to gather the most comprehensive data ever compiled about the global wide-format printing community, its size, business performance, growth prospects and key areas of development and investment. The FESPA Census consists of some 30 questions, devised by FESPA expanding on the framework used for the FESPA World Wide Survey, which has been undertaken periodically by FESPA since 2007. Online or face to face Printers can complete the FESPA Print Census questionnaire online, or face-to-face at any of FESPA’s global exhibitions and events between now and the end of 2014. These include FESPA exhibitions in Johannesburg, Mexico City, Istanbul, Guangzhou and Sao Paulo and the Digital Textile Conference taking place in Milan in October. The FESPA Census can be found online at www.fespa. com/census. The FESPA Census data will be analysed on behalf of FESPA by independent industry research organisation InfoTrends. Interim data will be issued in a summary format each quarter, with the full Census report to be published to coincide with FESPA 2015 in Cologne, Germany. FESPA General Secretary Sean Holt, who is driving the FESPA Print Census project in tandem with FESPA’s national associations comments: Minimum 2500 respondents “As the leading global organisation representing the wide-format printing community, it’s vital that FESPA has robust information about that community and insights into the economic, structural, technological and social forces that are shaping it for the future. The FESPA

Broadest and largest global research initiative ever (12-month data gathering project) to map wide-format print community

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

küresel görünümü vermeleri için cevap verenlerin tabanını önemli ölçüde genişletmeyi amaçlıyoruz. Bize ulusal, bölgesel ve küresel seviyede sağlam istatistiksel bilgi vermemizi sağlayacak minimum 2500 kişinin cevap vermesini hedefliyoruz.” “FESPA’nın misyonu topluluğumuzu eğitim, bilgi paylaşımı, en iyi uygulama ve paylaşım yoluyla yönlendirmektir. Bütün rehberlerin en değerli aracı alanlarının güncel bir haritasıdır ve Araştırma’nın tasarlanma amacı da budur- FESPA’ya endüstrimizin dış çizgilerini eşleyen, küresel modelleri bize gösteren ve paydaşlarımızla paylaşmamız için bize değerli göstergeler veren bilgiler sağlamak.” Sonuçlar üyeler ile ücretsiz paylaşılacak FESPA Araştırması projesi, topluluğun yararı için FESPA’nın başarılı küresel aktivite portföyünden kar dağıtan FESPA’nın Amaca Yönelik Kâr inisiyatifi yoluyla finanse ediliyor: “FESPA Basım Araştırması’ndan elde edilen veriler üyelerimiz için paha biçilmez bilgiler olacaktır. Bu veriler üyelerimizin kendi işletmelerini diğerleriyle karşılaştırmalı olarak değerlendirmesine, performanslarını endüstri normlarına göre ayarlamalarına ve kuruluşlarının eğilimleri başka yerlere hangi ölçüde yansıdığını görmelerine yardımcı olacaktır. Bu derinlikteki pazar bilgisi sektörümüzde az bulunan bir şeydir ve bulunduğu yerlerde ya pahalıdır, ya da ulaşılması zordur. FESPA’nın ulusal kuruluşlarının üyelerine taahhütlerimizden biriside bu verileri onlarla ücretsiz olarak paylaşacak olmamızdır. Bu yaklaşım, ulusal FESPA kuruşuna üye olmak için cüzi bir ücret ödeyerek bu bilgilerden üyeliğin diğer yararları ile birlikte herkesin faydalanabildiği anlamına gelir.” Ödül, Ücretsiz Fespa 2015 ziyareti olacak FESPA Basım Araştırmasını tamamlayan basımcılar çekilişle FESPA’nın öncülüğünde Almanya’nın Köln şehrinde 2015 yılında gerçekleştirilecek olan ekran+dijital+tekstil aktivitesi için bütün masrafları karşılanacak bir seyahat kazanacak.

matbaa&teknik

World Wide Survey went part of the way to achieving this, but with the FESPA Print Census, we aim to significantly expand the base of respondents to give us the truest possible global picture. We are targeting a minimum of 2500 respondents which will allow us to provide statistically robust information on national, regional and global level.” “FESPA’s mission is to guide our community, through education, knowledge-sharing, best practice and networking. Every guide’s most valuable tool is an up-to-date map of their territory, and that’s what the Census is designed to do – provide FESPA with information which maps the contours of our industry, shows us global patterns, and gives us valuable pointers to share with our stakeholders.” We will share this data with Fespa Members free of charge The FESPA Census project is funded through FESPA’s Profit for Purpose initiative, which deploys revenues from FESPA’s successful global event portfolio for the benefit of its community. “The data derived from the FESPA Print Census will be invaluable intelligence for our members. It will help them to benchmark their own businesses with others, to gauge their performance against industry norms, and to see to what extent trends in their organisations are reflected elsewhere. This depth of market intelligence is scarce in our sector, and where it is available, it can be expensive or difficult to access. It’s part of our commitment to members of FESPA’s national associations that we will share this data with them free of charge. This approach means that anyone can benefit from this data for the modest price of an annual subscription to their national FESPA Association, along with all the other benefits that confers.” Prize is Fespa 2015 trip free of charge Printers completing the FESPA Print Census will be entered into a draw to win an all-expenses paid trip to the next FESPA flagship event for screen + digital + textile in Cologne Germany in 2015.

haziran 2014 june

125


aktüel

Inkjet Conference™ - inkjet’in ötesi The Inkjet Conference™ - Beyond inkjet Avrupa’nın özelleşmiş serigrafi ve dijital baskı teknolojisi üreticilerini bir araya getiren ve kâr amacı gütmeyen kuruluşu ESMA, endüstriyel pazarlardaki profilini yükseltmeyi amaçlıyor. Bu amaçla, Dijital Varlık Yönetiminden Sıvılar ve Kimyasallara kadar inkjet mühendisliğinin her yönünü ele alan yeni bir konferans düzenliyor. Delegelere baskı kafaları ve hassas mühendislikteki gelişmeleri keşfetme ve bir sonraki seviyeye geçmelerinde yardımcı olacak deneyimli entegratörlerle bir araya gelme imkanı sunuyor. Neuss (Dusseldorf) Almanya’daki Swissotel’de 30 Eylül ve 1 Ekim 2014 arasında gerçekleştirilecek olan Inkjet Conference, teknoloji tedarikçileri, araştırma kurumları, entegrasyon uzmanları ve farklı piyasa sektörlerinden OEM’leri bir araya getiriyor. Teknolojileri ve trendlerini sergileyerek baskılı elektronik ve fonksiyonel sıvılardaki yükselen isimlere daha önceki deneyimlerden faydalanmalarında yardımcı olacak. Inkjet Conference hakkındaki en son haberlere ulaşmak için www.theIJC.com sitesine gidebilirsiniz. Herkes kayıt olabilir.

126

It is designed to help delegates discover the developments in print heads and precision engineering, and meet experienced integrators to aid them in their journey to the next level. The Inkjet Conference™ to be held in the Swissôtel in Neuss (Düsseldorf), Germany, September 30 and October 1 2014, is an ideal opportunity to connect with technology suppliers, research institutions, integration experts, as well as OEM’s from different market sectors, in what has become a rapidly growing billion euro business. It will showcase technologies and spot trends to enable emerging developments in printed electronics and functional fluids to learn and partner with those that have been successful in aiding volume adoption of inkjet technology in manufacturing applications. To keep in touch with the latest news and updates on The Inkjet Conference™, you can go to the dedicated website: www. TheIJC.com. Registrations are open to all. Peter Buttiens, CEO of ESMA comments: “ESMA has been organising conference over the past seven years in different fields such as Computer-To-Screen (CTS), GlassPrint, Membrane switch, Advanced Functional and Industrial printing. We have become the knowledge hub for the printing industry to bring together printing technology in different segments of the industry and promote overall industrial decoration and printing solutions. The time has come to focus even more on digital inkjet

ESMA, a leading, nonprofit association in Europe for specialist printing manufacturers of screen and digital print technology is elevating its profile in industrial markets. To this end, it launched a new conference covering all aspects of inkjet engineering from Digital Asset Management to Fluids and Chemistry.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

ESMA CEO’su Peter Buttiens şu yorumu yapıyor: ‘ESMA, bilgisayardan serigrafiye (CTS), GlassPrint, Membrane switch, gelişmiş fonksiyonel ve endüstriyel baskı gibi farklı alanlarda son yedi senede birçok konferans düzenledi ve baskı endüstrisinin endüstrinin farklı segmentlerindeki baskı teknolojilerini bir araya getirdiği bir merkez haline geldi. Hızla gelişen dünyamızın hızla gelişen teknoloji çağında dijital inkjete daha fazla odaklanmaya karar verdik. Inkjet teknolojiisi dünyanın birçok endüstrisini etkiliyor. Daha çok adapte olabilen ve özelleştirilmiş inkjet çözümleri sayesinde daha yüksek esneklik, maliyette düşüş sağlanabilirken yeni piyasa ve üretim ihtiyaçları da karşılanabiliyor. İki günlük etkinlik kapsamında özellikle inkjet ekipman üreticilerine yönelik olarak geliştirilmiş üç safhalı eğitim konferansı olacak. Birinci safha: Inkjet mühendisliği- Sıvı sistemler- hassas mühendislik- baskı kafaları- dijital varlık yönetimiRIP’ler, renk kalibrasyonu ve iş akışı İkinci safha: Sıvı – mürekkep bileşenleri– Nano parçacıklar – Laboratuvar ekipmanı– Rheometreler – Parçacık boyutu analiz cihazları– İletken mürekkepler – Sulu mürekkepler– UV mürekkepler Üçüncü safha: Akademik safha- Akademik safha tüm üniversitelere ve ticari kar amacı gütmeyen araştırma kuruluşlarının çalışmalarını sunabileceği bir aşama olacak. Buttiens devam ediyor: “Inkjet Conference, üç safhada yedi VIP odası, eğitim salonu ve master sınıflarda 60 sunum gösterimine sahne olacak. Ayrıca 55 şirketin katıldığı bir sergiye de ev sahipliği yapacak. Yılın tek şebekeleşme fırsatı olmakla kalmayacak aynı zamanda tüm gerekli teknolojilerin tek noktada görülebileceği bir atmosfer sunacak.” Şirketler ve akademik kuruluşlar ticari olmayan ve teknik dinleyicilere net bir açıklama sunan teknik çalışmalarını sunabilecekler. Daha fazla detay için bağlantıya geçiniz. Delege bilgisi: Konferans fiyatları: öğle yemeği, sunum ve fuar dahil 30 Eylül ve 1 Ekim 2014 arası iki günlük konferans: 585 euro (akademik öğrenciler ve araştırmacılar için indirim yapılır). Konferans katılımcılarına Swiss otel Dusseldorf Neuss da indirimli konaklama imkanı: Kahvaltı dahil tek kişilik odalar: 135 euro Kahvaltı dahil iki kişilik odalar: 160 euro Konferans saatleri: 30 Eylül 2014, Salı: 9:00 -17:30 1 Ekim 2014, Çarşamba: 9:00 – 17:00 Fuar 30 Eylül 2014, Salı: 9:00 -19:30 1 Ekim 2014, Çarşamba: 9:00 – 19:00

matbaa&teknik

in an era of rapidly changing technology in a fast developing world. Inkjet technology is impacting the economies of major industries worldwide. The capabilities of more specific adapted and bespoke inkjet solutions are required to deliver flexibility, cost-reductions as well as new market and production needs.” He adds: “We will be happy to further discuss this great event at Interpack in Düsseldorf from 9 to 14 May -we will be on the PEPSO pavilion (north entrance 2nd floor) - or at FESPA Digital in Munich from 20 to 23 May (Hall A1-562).” The two-day event will offer a three track educational conference developed specifically for Inkjet equipment manufacturers. Track One: Inkjet engineering - Fluid systems – Precision engineering – Print heads – Digital Asset Management – RIPs, colour calibration and workflow Track Two: Fluid – Ink components – Nano particles – Laboratory equipment – Rheometers – Particle size analyzers – Conductive inks - Aqueous inks – UV inks Track Three: Academic track - The academic track is open to all universities and non-commercial research institutes to present their work Mr. Buttiens continues: “The Inkjet Conference will bring 60 presentations across the three tracks, seven VIP rooms, training room and master classes as well as a table top exhibition with 55 companies. It will be not only the networking opportunity of the year but also the place to see all the necessary technology in one spot and the fertile breeding ground for new disruptive innovation and development.” There is the ability for companies and academic institutions to supply technical papers, that are non-commercial in nature and offer a clear explanation to enable a broadly technical audience, to have a good understanding of the presented topic. Given the multi-discipline environment of inkjet, with engineers, chemists, printers, a glossary of terms will aid understanding. There are table top opportunities or VIP room access available at the conference. Please contact us for further details. Delegate Information: The conference prices: two-day conference September 30 and October 1 2014, including lunches, presentations and exhibition: euros 585 (discounts are available for academic students and researchers.) Discounted accommodation at the Swiss hotel Dusseldorf Neuss is available for conference participants: Single rooms including breakfast euros 135 Double rooms including breakfast euros 160 Conference hours: Tuesday 30th September 2014 : 9:00 -17:30 Wednesday 1st October 2014 : 9:00 – 17:00 Table top exhibition: Tuesday 30th September 2014 : 9:00 -19:30 Wednesday 1st October 2014 : 9:00 – 19:00

haziran 2014 june

127


aktüel

X-Rite Pantone Innovation Day Yapıldı X-Rite Pantone and Odak Hosted Innovation Day in Istanbul X-Rite Pantone şirketi ve Türkiye Temsilcisi Odak Kimya işbirliği ile 7 Mayıs günü Holiday Inn İstanbul Airport’da gerçekleştirilen Innovation Day etkinliği başarıyla tamamlandı. X-Rite Pantone şirketi Türkiye Temsilcisi Odak Kimya işbirliği ile baskının kalitesini artıracak çözümlerini anlattıkları Innovation Day etkinliklerinin birincisi yaptılar. Alışılmışın dışında ciddi bir katılımcı sayısı ile gerçekleşen etkinliğe bölge müdürü Simone Viscomi, uygulama uzmanı Wolfgang Renner ve pazarlama uzmanı Clizia Capecchi konuşmacı olarak katıldılar. İki oturum olarak gerçekleşen etkinliğin öğleden önceki bölümünde ürün tanıtımları yapılırken öğleden sonraki eğitimde ise canlı demoların gerçekleştirildiği bir workshop yapıldı. Sunumlar, Pantone Live platformu, eXact renk ölçüm çözümünün yeni özellikleri ve eXact Manager yazılımı, Pantone renk çalışmaları ve Colorcert yazılımından oluştu. Toplantının başında söz alan Simone Viscomi, şirketin sunumlara konu olan ürün ve çözümlerle ilgili olarak kısa bir giriş sunumu yaptı. Wolfgang Renner’in sunumu ile Pantone Live platformu, renk ölçümleme ve eXact renk ölçüm çözümü üzerinden bilgi aktarımı başladı. Pantone Live Platformu Renner’in Pantone Live Platformu hakkında verdiği bilgiler ışığında iki önemli nokta ortaya çıktı. Bunlardan birincisi platformun marka sahibinden baskı sonlandırıcıya uzanan tüm iş akışlarının gözlemlenebileceği bir bulut uygulaması olması. Böylelikle basılacak ürün üzerinde onay yetkisine sahip herkes tüm bilgileri takip edebiliyor ve tüm aşamalarda renk ile ilgili onay yetkilerine sahip olabiliyor. İkinci ve en önemli nokta ise bu platformu TetraPak’ın halen kullanıyor olması ile birlikte P&G ve Pepsico gibi şirketlerinden bu

128

“During this landmark event in Istanbul,” says Simone Viscomi, Regional Manager Turkey and MEA of X-Rite, “we were able to share exciting innovation news with a large number of color professionals, who were able to see live demonstrations of X-Rite Solutions for the first time. The audience was especially intrigued by PantoneLIVE, and to hear about the adoption by brand owners and converters of this cloud-based ecosystem that delivers precise spectral data for brand and other colors.” With a growing number of global brands, including P&G and ASDA, specifying the use of PantoneLIVE throughout the color supply chain, attendees appreciated the opportunity to learn about this unique offering and how it can be applied to their businesses and those of their clients. The X-Rite eXact platform was also featured at the event. This next-generation handheld instrument enables accurate color measurement in prepress/premedia and in the pressroom, with measurements often accessible with a single click using the instrument’s color touch screen. X-Rite eXact can be customized to the needs of each individual user, making its use fast, efficient and effective regardless of the experience level of the user. In addition, since it requires no cables or wires for operation, it can easily be moved around the plant as needed. Attendees also learned how ColorCert: X-Rite Edition closes the loop for exceptional color management from customer file through to production, maintaining quality

X-Rite, reported that 63 attendees participated in a special Innovation Day event dedicated to print and packaging and held in Istanbul, Turkey, on May 7th. The event was hosted by X-Rite Pantone distribution partner Odak.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

uygulamaya geçmek üzere olması. Toplantıda söylenmeyen ama bizim anladığımız meali ise şu: Bu uygulamaya geçen marka sahiplerinin işlerini basmak isteyen matbaacılar da aynı platform üzerinde yer almak zorunda kalacaklar. eXact renk ölçüm çözümü Global tedarik zincirinin dinamiklerini ve ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan yeni nesil portatif renk ölçüm çözümleri olan eXact, en üst düzey doğruluğu ile matbaacıların ve esnek ambalaj üreticilerinin renkleri tam olarak anlamalarını, kontrol etmelerini ve tüm renk ağında yönetmeyi mümkün kılıyor. Çözümün ön plana çıkan bölümleri ise tamamen kişiselleştirilebilmesi, aynı kurum içinde farklı kullanıcıların farklı yetkilerle kullanımına izin verilmesi, BestMacth özelliğinin olması, kullanıcı dostu dokunmatik ekranı ile kolay kumanda edilebiliyor olması, ISO, JPMA, G7 ve PSO standartlarını desteklemesi, dahili Pantone kütüphanesi ve dahili hafıza ile renklerinizi saklama olarak özetlenebilir.Ofset, flekso, gravür ve dijital gibi tüm baskı türleri için en iyi sonucu veren eXact, uzaktan kullanıma uygun. Tüm mahalli dillerde 7/24 teknik destek verilebilen çözüm için Türkiye’de Odak Kimya tek çözüm noktası. 2015’in rengi… Clizia Capecchi, Pantone ile ilgili bilgileri paylaştığı sunumda 2013 yılı Aralık ayında yılın rengini Radiant Orchid olarak ilan ettiklerini söyledi. Bu renkle ilgili olarak 1 milyar civarında geri dönüş aldıklarını söyleyen Capecchi, bunun da Pantone’un ne kadar yakından takip edildiğini gösterdiğini, anlattı. Pantone’un 2015 rengi ise Turkuaz. Pantone’un tüm tasarımcıları desteklediğini söyleyen Capecchi, bu amaçla Pantone tarafından sunulan araçları, anlattı. PantoneView Web Platform, Pantone Color Institute gibi araçların yanı sıra bu sunumdan akılda kalan en çekici araç ise Pantone Capsure oldu. Tasarımcılar için harika bir renk esinlenme! aracı olan Capsure, cepte taşınabilen bir renk ölçüm cihazı. Aynı zamanda bir ses kayıt cihazı. Herhangi bir yerde her hangi bir zamanda gördüğünüz bir rengi kısaca Capsure ile okutmanız ve bu renk ile ilgili olarak hatırlamak istediklerinizi mikrofona söylemeniz, yeterli. Cihaz okuttuğunuz alandaki tüm renkleri ayırıyor, sınıflandırıyor, Pantone kütüphanesi ile eşleştiriyor.

across multiple technologies and multiple sites. “ColorCert is a cloud-based solution that delivers statistical process control for defining, monitoring and communicating production quality, across the plant or around the globe,” adds Viscomi. “In a global color supply chain, this is critical for brand owners, printers and converters alike, and is easily integrated with PantoneLIVE, X-Rite eXact, and other standards-compliant instruments and software, fitting easily into almost any environment.” Pantone also played a key role at the event, showing applications featuring its 2014 Color of the Year, Radiant Orchid, as well as revealing color trends that can be expected in 2015 in fashion, home décor and more. “Attendees learned how Pantone continues to support designers with a wide range of tools,” says Clizia Capecchi, Marketing Specialist for Turkey and MEA, “including the latest CAPSURE, a convenient pocket-sized color measurement instrument that allows designers to capture color inspiration from any surface, material or fabric – even small, patterned, multi-colored textures and textiles – and match it quickly and accurately to a PANTONE color. Scanned colors can be annotated orally with CAPSURE’s built-in microphone for convenient on-thespot capturing of details about colors and ideas inspired by those colors.” “We were extremely pleased with the turnout for our Innovation Day event,” Ayla Çuhadaroğlu, General Manager of Odak concludes. “X-Rite’s support in developing and delivering content was invaluable, and our customers appreciated direct access to their expertise. We are looking forward to the next Innovation Day event for Print and Packaging in October 2014!”

X-Rite Pantone Innovation Day yıl içinde devam edecek ve iki kez daha tekrarlanacak. Ayrıca şirketin Türkçe olarak yapılacak webinarları da olacak. Bu seminerler ve webinarlarla ilgili olarak temasa geçmeniz gereken yer ise Odak Kimya.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

129


aktüel

Dyo Matbaa Mürekkepleri Aydın Üniversitesi öğrencilerine mürekkep eğitimi verdi

Mürekkeple “Aydın”landılar!

Türkiye’de ilk kez yerli matbaa mürekkebi üretimini başlatan ve basım sektörünün ülkemizdeki gelişimine önderlik eden Dyo Matbaa Mürekkepleri, İstanbul Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan Renk Üretim Merkezi’nde Aydın Üniversitesi öğrencilerini ağırladı. İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde bulunan Anadolu Bil Meslek Yüksek Okulu Basım ve Yayın Teknolojileri Bölümü öğrencileri, bölüm başkanı Özgül Yaman, başkan yardımcısı Emel Birol ve öğretim üyesi Hayri Ünal nezaretinde “Mürekkep Üretimi” eğitimini uygulamalı olarak aldılar. En önemli misyonumuz: Eğitim Dyo Matbaa Mürekkeplerinin en önemli misyonlarından birinin sektördeki çalışanları ve gelecekteki çalışanlar olacak öğrencileri eğitmek olduğunu anlatan DYO Matbaa Mürekkepleri Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Kerem Sezer, “Mürekkepten başlayarak baskının en son aşamasına kadar eğitim çalışmalarını yapmayı ve bu surette toplam kalite bilincini artırmayı amaçlıyoruz” diyor ve ekliyor: “İşimizin bu kısmını da okullardan başlayarak yapıyoruz. Lise, yüksek okul ve üniversitelerdeki öğrenci arkadaşlarımızı hem İstanbul’daki Renk Üretim Tesislerimizde hem de Manisa’daki fabrikamızda ağırlayarak, mürekkep nasıl yapılır, mürekkebin kullanım şekilleri nasıl olmalıdır konulu eğitimler veriyoruz. Bu eğitimleri okullarda da yapıyoruz. Diğer bölgelerimizde farklı şehirlerde de yapıyoruz. Sektöre

130

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

sağladığımız faydayı sektöre en iyi biçimde anlatma biçimi olarak bu eğitimleri görüyoruz ve çok önem veriyoruz. Bugün yaptığımız uygulama eğitiminde öğrenci arkadaşlarımızın henüz başlama aşamasında olduklarını göz önünde bulundurarak baskının kâğıt mürekkep ile başladığını ve baskının kalitesinin kâğıt ve mürekkebin uyumu ile yakından alakalı olduğunu mürekkebin nasıl üretildiğini, nasıl kullanılması ve test edilmesi gerektiğini, anlatmaya çalıştık. Sanırım başarılı da olduk.”

sağlamak için bu ziyareti yaptık. Mürekkep nedir, renk karışımı nasıl yapılır, Pantone nedir, spektrofotometre nedir, renk formülasyonları nasıl yapılıyor? Tüm bilgileri Dyo’nun uzmanları burada anlattılar. Bu uygulama eğitimi sayesinde öğrencilerimizin mürekkep konusunu en iyi biçimde hazmettiklerini umuyorum.

Teori yeterli değil Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hayri Ünal ise okullarda verilen teorik eğitimin tek başına yeterli olamayacağının altını çiziyor ve bu tür uygulamalı eğitimlerin okulda verilen bilginin pekiştirilmesi için çok önemli olduğunu söylüyor: “Okulumuzda Ofset Teknolojisi dersine giriyorum. Öğrencilere okulda teorik olarak verdiğimiz eğitim, kazanımlar göz önünde bulundurulduğunda yeterli olamıyor. İşimiz muhakkak uygulamaya da dayanmalı. Mürekkebin türlerini, içeriğini sadece bilgi olarak edinmek yeterli olamaz. Burada uygulamayı bizzat gözlemlediklerinde biz mürekkebi öğrencilerimize daha iyi anlatacağız ve kavramalarını sağlayacağız ve anladıklarından emin olacağız. Öğrencilerimize matbaa mürekkebinin nasıl üretildiğini uygulamalı olarak görmelerini

Handan Çakmak: Bu tip uygulamalı eğitimlerin bize çok fazla faydası var. Okulda bu eğitimleri teorik olarak görüyoruz. Sadece duyumlarımız oluşuyor. Görsel olarak bilgi sunulduğunda duyduklarımız ile gördüklerimiz birbirini tamamlıyor, algıma kolaylaşıyor ve bilgi kemikleşiyor. Mürekkebin üretimi çok dikkat çekici bir konu. Biz mürekkep deyip geçiyoruz ama arka tarafına baktığımız müthiş bir çaba ve knowhow var. Mürekkebin üretimindeki tüm aşamalar ve bu aşamaların karmaşıklığı arkasındaki teknoloji unutulacak bir şey değil. Mürekkep bizim işimizde çok önemli bir yere sahip. Burada gördüğümüz uygulama mürekkebin ne kadar önemli bir araç olduğunu da anlamamıza yardım etti. Mürekkebe daha fazla önem vermemiz gerektiğini anladık.

Dyo Matbaa Mürekkepleri şirketine bu hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. Öğrenciler ne dediler?

Anıl Bulut: Mürekkebin nasıl yapıldığını görmemiz bizim için çok faydalı bir eğitim oldu. Bizim eğitim konumuz olan basım ve yayın, elbette bir çok bileşenden oluşuyor ama en önemli iki unsur bence kâğıt ve mürekkep. Mürekkep olmadan tasarladığımız hiçbir işi ortaya çıkaramayız. Burada mürekkebin nasıl yapıldığını, altında ne kadar geniş bir teknoloji olduğunu ve ne kadar çok bilgiye ve yetişmiş insana ihtiyaç olduğunu gördük. Dyo hakkında da bilgi edinme imkânı bulduk. Ne kadar büyük bir şirket olduğunu biliyorduk ama bu eğitim bize şirketin nasıl bir mutfağa ve geniş teknolojiye sahip olduğunu, görme imkânı bulduk. Eğitim ve çevre konusundaki çalışmaları da benim en çok ilgimi çeken noktalardı. Basılı numuneden renk üretimi yapılması süreci de bugünün aklımda kalan en önemli kazancı oldu.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

131


aktüel

WIT’den Öğrencilere Enfocus Semineri Firmanın Kurucu Ortağı Muharrem Altıntaş, 7 Mayıs 2014 tarihinde AREL Üniversitesi’nde Basım ve Yayım Teknolojileri Programı Öğrencilerine Enfocus çözümlerini anlattı.

H. ANIL ANALAN - WIT (Dünya Bilişim Teknolojileri) Kurucu Ortağı Muharrem Altıntaş’ın sunduğu ve İstanbul AREL Üniversitesi Basım ve Yayın Teknolojileri Programı Öğretim Görevlisi Orhan Sevindik’in de hazır bulunduğu seminerde öğrencilere Enfocus çözümleri anlatıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği seminerin ardından şunlar kaydedildi: Orhan Sevindik: Enfocus ile PDF çözümlerinin tüm evrelerini Muharrem Bey’in aktardığı bilgiler ışığında görmüş olduk. Böylece PDF’in ilerleyen süreçlerde daha etkin ve daha verimli şekilde nasıl kullanılacağını da anlamış olduk. Bu bize aynı zamanda bu alanda

132

bir istihdamın da doğabileceği gerçeğini göstermiş oldu. Bu açıdan Muharrem Bey’e ve WIT’e teşekkür ediyoruz. İlerleyen safhalarda umuyoruz ki birlikte oluruz. Muharrem Altıntaş: Öncelikle hocamıza teşekkürlerimi sunuyorum çünkü Dünya Bilişim Teknolojileri olarak sektörde Enfocus ürünlerinin bilinirliğini artırmak amacıyla birçok etkinlik düzenlemeye gayret ediyoruz. Bu kapsamda sizin de bildiğiniz gibi BASEV Kongresi’nde de yer almıştık. Hocamızla da uzun bir zamandır bu tarz bir etkinlik düzenlemek üzere görüşüyorduk. Buradaki öğrenci katılımının çok ciddi olduğunu gördüm ve bundan da gayet memnunum. Buradaki öğrencilerin bu konuya ilgiyle yaklaşması çok güzel… Zaten bölümleri itibarıyla da PDF ilerleyen zamanlarda iş hayatlarında karşılarına çıkacak. Bu nedenle PDFlerin yönetilmesi ve kontrolleri hakkında bilgi sahibi olmaları bizim için de önemliydi. Hem Enfocus ürünlerinin bilinirliği hem de sektörde ihtiyaç duyabilecekleri çözümlerin farkında olmaları açısından bu tarz bir etkinliği yapıyor olmak bizim için mutluluk verici. Umarım ilerleyen zamanlarda da ihtiyaçları olduğunda görüşebiliriz ve faydamız olur diye düşünüyorum. Katılımları için bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Umuyorum ki hem bizim için hem de onlar için faydalı olmuştur.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


aktüel

İyi ki Matbaacıyız! İTO Matbaa Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri için okul idaresi ve İMEDDER ortak çalışması ile sürdürülen eğitim seminerleri geçtiğimiz ay her hafta iki seminer ile devam etti.

M. AKİF TATLISU - Farklı konularda öğrencileri bilgilendirerek öğrencilerin basım endüstrisi ile daha çok içli dışlı olmasını ve sanayinin de okulumuza sahip çıktığını göstermek amacıyla düzenlenen seminerlerden 15 Mayıs tarihindeki 7. parçası da dergimiz tarafından “Konumuz Matbaa” başlığı altında gerçekleştirildi. Bu seminerdeki amaç öğrencilerimize “İyi ki Matbaacıyız” dedirebilmekti. Bu sebeple bilerek ya da farkında olmayarak tercih ettikleri matbaacılık eğitiminin onlara nasıl bir vizyon ve gelecekte nasıl bir iş alanı açabileceğini göstermeye çalıştığımız sunumumuzda bazı temel matbaacılık bilgileri verdik.

mezunlarının hangi alanlarda iş imkânına sahip olduklarını anlattık. Tabii sunumun bu şekilde planlanmasındaki en önemli sebep okulun artık, Bilişim, Grafik ve Matbaa Teknolojileri olmak üzere üç bölüme ayrılmış olmasıydı. Çünkü bu geniş iş alanı Matbaa Teknolojileri ismi ile sınırlandırıldığında öğrencilerde de baskı ustası olmanın dışında başka bir imkân yokmuş algısı oluşuyor. Basım endüstrisinin aslında fikirden ürüne yürüyen ve her gün ellerimizle dokunduğumuz yüzlerce üründe imzası olan bir alan olduğunu anlatarak öğrencilerimizin ufkunu açmayı planlamış olacaktık. Umuyorum ki seminere katılan az sayıda öğrenci ile bu öngörüyü paylaşmış olduk.

Matbaa hayatın her yerinde Matbaanın tanımı ile başlayıp matbaanın kısa tarihi ve kullanılan teknolojilere değinildikten sonra okul

Matbaacılığın geleceği olan bu genç meslektaşlarımızla bir araya gelme imkânı verdiği için okul seminer salonunu dergimize açan Okul Yönetimine, salonu okula kazandıran Dyo Matbaa Mürekkepleri’ne, bu seminerleri organize eden İMEDDER’e, Değerli Öğretmenlerimize ve semineri ilgiyle izleyen genç meslektaşlarımıza da ilgileri için teşekkür ederiz.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

133


teknoloji

Weilburger ile Yüksek Verimlilik matbaa&teknik dergisi’nin bu sayısında dergi yönetiminin de onayı ile Weilburger dispersiyon lakların üstünlüğünü ve verimliliğini gösterebilmek için özel bir uygulama yapma kararı aldık. Weilburger tarafından pazara sunulan dispersiyon laklar, kolay kullanımı ile operatör dostudur ve UV laklarda elde edilen parlaklığı sağlamakla birlikte önemli miktarda eneri tasarrufu sağlayarak çevreci ve verimli bir kaplama malzemesi olduğunu ispat etmektedir. 134

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

yol da dispersiyon lak uygulaması idi. Böylelikle selefon kaplı baskıların geri dönüşümüne ilişkin problemleri de ortadan kaldırmış olduk. İlk adımda CMYK + natural dispersiyon lak baskısını tamamladık. Mat selefonu karşılayabilmek için Weilburger 350204 + 350207 gıdaya uygun dispersiyon lakları birebir karıştırarak 13’lük aniloks ile uyguladık. 2.adımda Weilburger 350554 çok parlak, gıdaya uygun dispersiyon lakı elma resmi üzerine kimsi olarak 18’lik anilox merdane ile uyguladık. Bu lakın baskısında ince gramajlı kağıtlarda 10 veya 13’lük anilox merdane, kalın gramajlı kağıtlarda ise 18’lik ve üstü anilox merdane ile uygulanması çok iyi netice verir. Weilburger dispersiyon lakları uygular iken IR lambalara ihtiyaç yoktur. Sadece sıcak hava ile iyi bir kurutma sağlayabiliriz. Netice itibarı ile hem gıdaya uygun, hem enerji tasarrufu yapan hem de çok parlak bir baskı elde etmiş oluruz. 3.adımda 350215 Soft Touch Weilburger lakımızı 13’lük anilox merdane ile uyguladık. Bu lakımızdan en iyi neticeyi almak için ince gramajlı kağıtlarda 10’luk anilox ile uyguluyoruz. Yine IR lambalara ihtiyaç olmadan sıcak hava ile kuruma sağlanıyor. Uygulama yapılan alanda hem matlık hem de kadife dokunuş hissi oluşur. Derginin ön kapak baskısı ve lak uygulamalarını Harman Etiket şirketinde Roland 705 + lak ofset baskı makinasında gerçekleştirildik. 3 aşamada yaptığımız uygulamayı adım adım inceleyelim: Derginin temel ön kapak uygulamasında mat selefon bulunmaktaydı. Aynı matlığı verebilmek için bir diğer

matbaa&teknik

Özet olarak Weilburger laklar ile yapılan uygulamalarda yüksek kalite ve enerji tasarrufu elde edilir. Daha fazla bilgi için lütfen matkimclinic’i arayın...

haziran 2014 june

135


teknoloji

Sappi Ambalaj Piyasasına Odaklanıyor Sappi Fine Paper Europe, Alfeld Mill’in PM2’sinin 60 milyon euro’luk başarılı bir yatırımla dönüştürülmesinin ardından Algro Sol release liner portfoyünü genişleterek yeni piyasaları hedeflemeyi planlıyor. Etkili hafif verimlilik liner’larının geliştirilmesi yeni 135 tonluk, 6.4 metre çaplı MG silindirlerle mümkün olacak. Mükemmel, yüksek boyutsal stabilite ve Algro Sol kağıtlarının o bilinen ünlü yüzey özellikleri bir kez daha garantileniyor.

120g/m² ve 135g/m² ‘lik Algro Sol DN ağırlıklarına ek olarak, Sappi şu anda 70, 80, 85, 90 ve 98g /m² ağırlıkları çıkarıyor. Ciddi şekilde etkileyici bir fiyat-performans oranına sahip bu ürünler genelde ofis, tape ve endüstriyel uygulamalar için uygun. Her bir kademe farklı tonlarda mevcut. Boyutsal stabilitenin temel faydalarından birisi performans alanındaki güvenilirliği. Bazı malzemelerde kağıt boyutu, ısı değişimlerinin sonucu olarak %2 ya da %3 artabiliyor. Bu derecelerle değer sadece % 0.4 ve bu da tutarlılık ve devamlılık garantiliyor. “Yeniden inşa edilen makine, çeşitli kademelerin son

136

derece esnek şekilde üretimine olanak tanıyacak şekilde dizayn edildi” diyen Sappi Ürün Grup Yöneticisi Gunnar Sieber şöyle anlatıyor: “Daha düşük Algro Sol DN kağıtlarının genişletilmiş serisi sayesinde daha geniş seçenekler ve uygulamalar sunabiliyoruz. Bu yeni ürünlerle basınca hassas yapışkanlar ve önceden reçilendirilmiş uygulamalar gibi daha fazla piyasayı hedefleyebileceğiz.” PM2’nin esnek üretim yeteneği sayesinde Sappi, yeni çıkan fırsatlardan ve yeni trendlerden de faydalanabilecek. İşte bu nedenle Algro Sol’un genişlemesi burada durmayacak. Algro Sol CN, 50 g/m² ‘den 60 g/m²’e kadar olan daha hafif malzemelerden oluşan ailenin en

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

yeni üyesi olacak. Bu kağıtlar, basınca hassas yapışkan ofis malzemeleri uygulamaları için uygun. Sappi Alfeld Mill, bir yeterlilik merkezi olarak müşterilerin geniş seçenekler dizisinin müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamada onlara nasıl yardımcı olabileceğini gösterecek. Ayrıca ihtiyaç duyarlarsa teknik destek talebinde de bulunabilecekler. “PM2’nin başarılı yeni tasarımı sayesinde daha yüksek kalite kademeler isteyen müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayabiliriz ama aynı zamanda ek üretim kapasitesi sayesinde teslimat ve baskı altı malzeme esnekliği yakalayabileceğiz’ diyor Sieber ve devam ediyor: “Bu yeniliğin getirdiği tüm fırsatları dikkatle inceleyecek ve çeşitli taşıyıcı kağıtların yeni fırsatlardan yararlanmamıza nasıl faydalı olacağına bakacağız.’ Sappi Algro® Guard M ve Leine® Guard M’yi tanıttı Sappi Fine Paper Europe, interpack 2014’de Algro Guard M ve Leine Guard M barrier kağıt kademelerinin tanıtımını yaptı. Bu çevre dostu ve geri dönüştürülebilir ambalaj malzemeleri, geri dönüştürülmüş kağıttan üretilen ambalajlarda mineral yağının gıdaya geçmesini engellemek için dizayn edildi. Gıdaya madde geçişi konusu özellikle geri dönüştürülmüş lifler içeren ambalaj malzemelerinin kullanımından sonra ortaya çıktı. Çünkü bu malzemelerin hammaddesi genelde gazetelerde ve gazete mürekkepleri de solvent olarak mineral yağı içeriyor. Geri dönüşüm süreci sırasında baskı mürekkep bileşenlerinin sadece %90’ı ortadan kaldırılabiliyor. Eğer bu kağıt gıda ambalaj uygulamalarında kullanılırsa mineral yağ bileşenleri kartondan gıdaya geçebilir (bir iç poşet kullanılsa bile). Özellikle pirinç, makarna, ve çikolata ürünleri gibi kuru ve yağlı gıdalar bu durumdan etkileniyor. BASF ve Eurofins ile işbirliği içinde geliştirilen yenilikçi flexpack, Fachpack 2013’deki ilk çıkışının ardından çok olumlu geri dönüşler aldı. Marka sahipleri artık mevcut geri dönüştürülmüş lif tabanlı kartonlarını, rafa hazır ambalajlarını ve nakliye kutularını kullanabilecekler. İçerideki gıda Sappi tarafından mineral yağ bariyerine sahip iç poşetler ve benzer ürünler tarafından korunacak:

koruyor. Bu yeni mineral yağ bariyeri gıdayı minimum 15 ay boyunca koruyor ve dolayısıyla PET ya da alüminyum kullanımına gerek olmuyor. Çevre dostu ve maliyet etkin bir malzeme. Etkili ve çevre dostu bir baskı altı malzemesi “Mineral yağ bariyer fonksiyonelliğinin mükemmel ısı kıstırma özellikleriyle bir araya gelmesi, dönüştürme işlemi adımlarını minimuma indiriyor ve tedarik zincirinde maliyetleri düşürüyor” diyen Sappi Fine Paper Europe Ürün Grub Yöneticisi René Köhler, sözlerine şöyle devam ediyor: “Buna ek olarak entegre ve geri dönüştürülebilir kağıt kademesi çözümü muhteşem dönüştürme özellikleri sunuyor. Testler, kademelerin aroma ve yağa karşı da bir bariyer meydana getirdiğini gösteriyor. Bunun sonucunda Algro Guard M ve Leine Guard M, gıda endüstrisi için son derece etkili ve çevre dostu mineral yağı bariyerli ambalaj çözümleri. Sappi Algro® Guard M ve Leine® Guard M, 2014 Haziran itibariyle ticari olarak piyasaya sürülecek.” Sappi’nin Algro® Vitess’i mükemmel baskı sonuçları ve işlem özellikleri sunuyor Sappi Fine Paper Europe, esnek ambalaja yönelik yeni bir kağıt olan Algro Vitess’i de piyasaya sürdüğünü açıkladı. Bir tarafı kaplı olan Algro Vitess, yüksek parlaklık ve dikkat çekici boyutsal stabilite sunuyor. Sappi geçen sene Alfeld tesisinde PM2’nin modernizasyonuna 60 milyon euro yatırmıştı. Bu yatırım sayesinde

Leine Guard M, ters tarafında mineral yağı bariyeri olan bir ürün ve Machine Glazed Bleached Kraft (MGBK) kağıdı ile kullanılıyor. 80 g/m² - 120 g/m² ağırlıklarında mevcut. Algro Guard M, poşet, torba ve sarma kağıdı gibi gravür baskılı ambalaj paketleri için dizayn edildi ve 90 g/m² ile 140 g/m² ağırlıklarında mevcut. Bu kademe ters tarafında mineral yağ bariyeri olmak üzere üst kısımda bir yaprak kaplamaya sahip. Algro Guard M ve Leine Guard M gıdayı, kompleks bir doymuş hidrokarbon ve doymamış hidrokarbon karışımı olan mineral yağ bileşenlerinden

matbaa&teknik

haziran 2014 june

137


teknoloji

Kuru gıda ürünleri, şekerleme, çay, kahve ve ilaç gibi çeşitli ambalaj ürünleri için uygun. Pilot projelerden alınan ilk sonuçlar Algro Vitess’in muhteşem özelliklerini ortaya koyuyor. Sappi Uzmanları ne diyor? Sappi’nin yeni yatırımı sonrası ambalaj endüstrisine odaklanması ve ürünlerini interpack fuarı esnasında iki Sappi uzmanına da sorduk. Sappi İstanbul’da Özel Kâğıtlar Satış Müdürü Didem Tekbaş ve Sappi Pazarlama İletişimi Müdürü Ingo Kaiser, matbaa&teknik’in sorularını cevaplandırdılar:

özelleşmiş kağıtlarında uzun vadeli ve sürdürülebilir genişleme mümkün olmuştu. Yeni piyasaya çıkarılan Algro Vitess ise esnek ambalaj uygulamaları için yeni bir kağıt ve Sappi Alfeld’in en zorlu baskı gerekliliklerini karşılayabilecek çok parlak bir kağıta yönelik piyasa talebine yanıtı olarak görülüyor. Algro Vitess, hem fleksografik hem de gravür baskısı için dizayn edildi. Bu kağıtın geliştirilmesinde Sappi’nin optimum hamur kompozisyonu ve kaplama uygulamalarındaki deneyiminden faydalanıldı. Alfeld Değirmeninin PM2’ne yeni kurulan head box sayesinde Algro Vitess, kağıt liflerini mükemmel bir şekilde üretiyor. Bu kağıt son derece yüksek bobin stabilitesi ve çok düşük çekme oranı sağlıyor. Bu özellikler de baskı, laminasyon ve ekstrüzyon dahil dönüştürücülerin yapması gereken diğer işlemleri son derece kolay hale getiriyor. Ayrıca markalı gıda üreticileri için optimum ambalaj süreçlerine de katkı sağlıyor. Son derece kararlı işlem özellikleri daha yüksek işlem hızı ve daha yüksek kaliteyi mümkün hale getiriyor. Çoklu Ambalaj Uygulamaları için Mükemmel Baskı Kalitesi Algro Vitess’in son derece homojen yüzeyi mükemmel baskı kalitesini garantiliyor. Muhteşem parlaklıkla birleşince bu özellik, markalı ambalajların rafta daha dikkat çekici olmasını sağlıyor. Algro Vitess’in ters tarafı hem yapışkan hem ekstrüsyon laminasyonları için çok iyi tutunma özellikleri sunuyor. Algro® Vitess bir tarafta kaplı ve çeşitli ağırlıklarda sunuluyor (50 g/m² - 120 g/m²).

138

matbaa&teknik: Sappi’nin son zamanlarda özel kâğıtlar ve kartonlara odaklandığını görüyoruz. Bize Sappi’nin bununla ilgili stratejisinden bahseder misiniz? Didem Tekbaş: Grafik kâğıtlar pazarı rekabetçi ve kâr marjının düşük olduğu bir pazar. Türkiye’de iyi bir pazar payına sahip olmamıza rağmen genel olarak dünyada çok üretici ve satıcının bulunduğu bir pazar. Ambalaj pazarı ise özellikle esnek ambalaja yönelik olan kâğıt üretimi, fazla sayıda üretici tarafından yapılmıyor ve katma değeri yüksek. Almanya’daki beş fabrikamızda hâlihazırda bu ürünleri üretiyorduk. 2013 Eylül’de yaptığımız yatırımla Almanya’daki beş makinelik fabrikamızı tamamıyla bir özel kâğıtlar fabrikasına çevirdik. Bu şekilde hem katma değeri yüksek ürünlere hem ambalaj sektörüne çok daha fazla hâkim olabileceğimizi ön görerek hem bir takım yeni ürünler geliştirdik bu yeni makineyle birlikte hem de hâlihazırdaki bazı ürünlerimizde değişiklik ve yeniliklere giderek portfolyomuzu genişlettik. Stratejimiz hem pazar payını yükseltmek hem de ciddi bir büyüme ve değişim içinde olan ambalaj sektörüne daha farklı ürünlerle hizmet verebilmek. Ingo Kaiser: Alfeld Mill’de PM2 yatırımımızla bir merkez kurduk. Bu merkezi özel kâğıtlar üretmek için kurduk. Kapasitemizi artırdık ayrıca yenilikler de yapmak istedik. Müşterimizle el ele vererek yenilikçi çözümler üretmeyi hedefledik. Biz sadece bir kâğıt üreticisi olmak istemiyoruz. Aynı zamanda müşterilerimize çözümler de sunmak istiyoruz. Bu stratejinin bir ayağı, bu esnek ambalajdaki yeniliklerimizle katılmış olduğumuz Interpack. Esnek ambalajda yapmış olduğumuz yenilik sadece bir kâğıt değil, bu bir çözüm çünkü bu kâğıdın bir bariyer ve ısı tutma özelliği de var, ismi de Algro Guard M. Burada müşteriye çifte fayda sunuyoruz. matbaa&teknik: ‘Özel kâğıtlar’ başlığı altındaki ürünleri sıralayabilir misiniz? Didem Tekbaş: Esnek ambalaja yönelik kuşeler, yine esnek ambalaja yönelik MG kâğıtlar, SBB kartonumuz var, etiket sektörüne yönelik ıslak yapıştırma etiket uygulamalarımız var, bir de taşıyıcı alt kâğıt, özellikle kendinden yapışkanlı sektöründe, üretiyoruz.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

matbaa&teknik: Esnek ambalaj deyince aklımıza plastik kâğıtlar geliyor. Didem Tekbaş: Bunlar ürün gamımızda yok, biz sadece baz kâğıt üretiyoruz. Ancak ürettiğimiz baz kâğıt, çeşitli uygulamalarla bahsettiğimiz filmler, PVCler vs. ile lamine yahut extrude edilebilir. Ürünler iki ya da üç katmanlı hale getirilebilir ama biz sadece baz kâğıt üretiyoruz. Ingo Kaiser: Bu ürünlerimizi hâlihazırda mevcut dönüştürücü müşterilerimize sunuyoruz. Bu çözümü ayrıca marka sahiplerine de sunuyoruz. Farklı sektörlere hitap ediyoruz. Kozmetik ürünü de olabiliyor, lüks tüketim ürünleri de. Yiyecek ve içecek sektörüne de unutmamak lazım. matbaa&teknik: Türkiye pazarındaki gelişmelerden sonra durumunuz nedir? Sappi denince akla hemen kuşe kâğıt geliyor, bence Türkiye pazarı için bu yeni bir alan. Siz bunu beslemek için ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Didem Tekbaş: Hâlihazırda Türkiye’de özel kâğıtlarla ilgili bir işimiz vardı. Saydığım ürün grupların neredeyse hepsini satıyorduk. Ama yaptığımız makine yatırımıyla birlikte bu sene özellikle yeni ürünlerimizi Türkiye pazarına çok iyi tanıttığımızı düşünüyorum. Pazarda halihazırda satılmakta, kullanılmakta ve konvert edilmekte olan yeni markalarımızda bazı kaliteler var. Bunlar tonaj açısından bize ilk sene olduğunu işaret ediyor. O anlamda yeni yatırımın Türkiye’de en azından 6-7 ay geçmesine rağmen hemen bir karşılık bulduğunu söylemek mümkün.

mukavva sektörüne de veriyoruz, laminasyon işleri için de veriyoruz, alışveriş çantaları için de veriyoruz, tekstil etiketleri için de veriyoruz. Dolayısıyla, lüks karton denilince sadece kozmetik sektörüne yönelik olmak dışında, eğer Türkiye koşullarındaki fiyat/kalite dengesini yakalayabilirseniz farklı uygulamalar için de bu karton kullanılabilir, son derece esnek bir ürün. matbaa&teknik: Pekiyi bu yeni yatırım, yeni ürünler, Sappi’nin pazardaki grafik kâğıtlar ve özel kâğıtlar arasındaki dengesini sizce nasıl etkileyecek? Didem Tekbaş: Biz zaten grafik kâğıtlarda çok büyüğüz. Dolayısıyla, özel kâğıtların tek fabrikada beş makinede ürettiği ürün ile grafik kâğıtların sekiz fabrikada ürettiği ürünü tonaj çıktısı olarak karşı karşıya getirmek pek mümkün değil. Ambalaj tüm dünyada çok ciddi değişim geçiren ve ilerleyen, tonaj olarak da büyüyen bir sektör. Bu nedenle bu öngörüden hareketle çok önemli değişiklikler olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple de o fabrikayı tamamen özel kâğıtlara adamaya karar verdik. Genel anlamda hem Türkiye’de hem de dünya ölçeğinde çok ciddi bir ambalaj büyümesi olacak. Bence yeni ürünler de portföyümüze dahil olunca çok daha geniş bir alana hizmet veriyor olacağız, içinde bulunmadığımız bazı sektörlere de girmiş olacağız. Türkiye için bu şu anda gerçekleşti. Çok iyi gittiğimizi düşünüyorum, pazarda da karşılık buldu.

matbaa&teknik: Kalite basmağı olarak Sappi’yi hep yukarıda gördüğümüz için kartonlarla ilgili lansmanlardaçok lüks katma değerli kartonlara uygulanmış olarak görüyoruz, ürünleriniz hep böyle mi yoksa daha alt kalite ürünler de üretiyor musunuz? Didem Tekbaş: 17 gr/m2’den, 400 gr/m2’ye kadar biz kâğıt üretiyoruz. Sülfikten kartona çok geniş bir ürün yelpazemiz var. Bu nedenle sadece karton dersek işimizin tamamını ifade etmiş olmuyoruz. Türkiye piyasası biraz enteresan... Yoğun olarak düşük fiyatlı kâğıtlara talep olmakla birlikte, katma değeri yüksek ürünlere de talep var çünkü Türkiye’de bunlar için de son kullanım söz konusu. Bizim ürettiğimiz ürün SBB sınıfında, dolayısıyla diğer kartonlardan biraz daha farklı bir yerde. Bunun üretimden kaynaklanan birkaç nedeni var. Birincil selülozdan üretilmesi bu nedenlerden bir tanesi, sadece kimyasal selüloz kullanılarak üretiliyor olması ve pazardaki diğer geri dönüşümlü ya da geri dönüşümsüz ürünlerin çoğu çift ya da üç katmanlıyken, bizim ürünümüzün tek katmanlı olması. Pazarda bulabileceğimiz en beyaz ürün bizimkisi. Dolayısıyla, kullanım alanının kalite/fiyat oranından dolayı sınırlı görünmesine rağmen Türkiye’deki işimiz son derece olumlu ilerliyor. Farklı uygulamalara yönelik olarak veriyoruz, örneğin oluklu

matbaa&teknik

haziran 2014 june

139


teknoloji

Ingo Kaiser: Sappi’de işin grafik kısmı muhakkak ki daha büyük. Özelleşmiş kâğıt işi büyüyor, Sappi de bu pazara yatırım yapmayı sürdürüyor. Sappi’de grafik kâğıdı işi elbette daha baskın. Ancak ambalaj pazarı büyüyen bir Pazar. Grafik ise sürekli olarak azalıyor, belki de sabitleşecek. Ancak çok rekabetçi bir pazar olduğu kesin. Bu özelleşmiş kâğıtlarla yaptığınız işi artırma şansına sahip oluyoruz. Şu anda bunun çok dinamik pazar olduğunu da görüyoruz. Tedarikçiler birer birere ayrılıyorlar bu pazardan aslında ama Sappi bu pazara yatırım yapıyor. Biz bu pazarda birçok fırsat görüyoruz. PM2’nin kapasitesi ile de müşterilere büyük miktarda kâğıt sunabiliyoruz. matbaa&teknik: Türkiye pazarında da rakip firmaların varlığı ve özellikle Uzak Doğu kâğıtlarının ticari matbaalarda çok fazla tercih ediliyor olması nedeniyle acaba bu pazar grafik kâğıtlar pazarının daha üstünde bir pazar haline gelebilir mi? Didem Tekbaş: Grafik kâğıtlarda Uzak Doğu rekabetinin kıyaslanmasıyla bizim pazarı kıyaslamak çok doğru olmayabilir çünkü aslında bizim ürettiğimiz katma değerli ürünlerin asıl üretici olarak rakipleri Avrupa’da. Elbette ki bazı segmentlerdeki bazı ürün gruplarında Uzak Doğu’dan da rakiplerimiz var. Çok ciddi fiyat farkıyla Türkiye pazarındalar ve aslında ciddi anlamda bir pazar payına sahipler. Bizim açımızdan Uzak Doğu elbette ki bir rakip ancak asıl rakip inovasyonu yapan daha çok Avrupa olduğu için hâlâ Türkiye pazarında da çoğu ürün grubunda, etiket hariç, rakipler hâlâ Avrupalı üreticiler. Grafiğe gelirsek; burada Avrupa’daki ürünlerle Uzak Doğu’daki ürünler aslında kalite bakımından birbirlerine çok uzak değiller. Arada sadece süreklilik ve lojistik açısından bazı farklar olabilir. Bir de Avrupa’da üretiyor olmanız Türkiye pazarı gibi çevre pazarlara lojistik

140

olarak avantaj sağlıyor. Bizim açımızdansa katma değerli ürünlerde aslında hâlâ büyük rakip Avrupa. Türkiye’de Sappi, grafik kâğıt alanında 25 seneden uzun süredir var. Baktığınızda çok ciddi bir tonajı olduğunu da görürsünüz. Grafik kâğıtlar Türkiye’deki pozisyonunu mutlaka koruyacaktır çünkü lider konumda olanlardan bir tanesi. Doğal olarak da grafiğin şu andaki lider konumunu aynı biz de paylaşmak ve yakalamak istiyoruz. matbaa&teknik: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Didem Tekbaş: Fuardaki bu ilk günüm ama geçtiğimiz günlerde Türkiye’den çok ciddi anlamda ziyaretçi aldığımıza dair emailler tarafıma ulaştı. Fuarda da Türkiye’den çok katılımcı olduğunu gördüm. Bu anlamda Interpack’ın Türkiye açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim açımızdan da şöyle bir önemi var; bu fuar esnek ambalaja yönelik en büyük fuarlardan birisi, bizim de uzmanlık olarak esas hedefimiz esnek ambalaj olduğu için bu fuarın tam bizim hedef kitlemize hitap ettiğini düşünüyorum. Bu açıdan bakınca fuarın çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız yeni yatırım sayesinde ürettiğimiz yeni ürünlerimizi burada hem son kullanıcıya hem de konverterlere tanıtma şansı bulduk. Ingo Kaiser: Fuardan oldukça memnunuz. Birçok müşterimiz bizi ziyaret etti, çok iyi bağlantılar gerçekleştirdik. Miktarından ziyade yaptığımız bağlantıların kalitesi çok iyiydi. Interpack’tan çok memnun kaldık. Türkiye pazarı bizim için çok önemli bir pazar. Büyüyen bir pazar ve gerçekten iyi işler yapıyoruz burada. Bunu artırarak gelecekte Türk müşterilerine ve pazardaki fırsatlara ortak olmak istiyoruz. Bu ortaklık sonucunda iyi çözümler sunmayı hedefliyoruz.

haziran 2014 june

matbaa&teknik



teknoloji

Yüksek Derecede Reaktif UV-Mürekkepleme Sistemli Laklar Weilburger Graphics GmbH yeni ürün ailesini tanıttı Türkiye Temsilciliğini matkim Matbaa Kimyasalları şirketinin yaptığı Weilburger Graphics GmbH, Senolith® UV sınıfına dahil yeni bir ürün ürettiğini duyurdu: Yüksek derecede reaktif UV mürekkepleme sistemli laklar. Bu ürün grubunda, yüksek reaktiviteye sahip UV kürlenen mat ve parlak laklar var ve bunlar bir mürekkepleme sistemi ile uygulanabiliyor. Yüksek reaktiviteleri dolayısıyla bu laklar daha düşük lamba gücü ile sertleştirilebiliyor. Ayrıca H-UV, LE-UV ve LEC-UV kurutucuları da kullanılabiliyor. Mürekkep sistemleriyle işlemin avantajları belirgin: Lak baskısı ofset kalıp ile yapılabiliyor ve pahalı vernik kalıplarının kullanımına gerek kalmıyor. Bu durum özellikle de kısa tirajlarda ekonomik etkinliğin arttırılmasında önemli. Lak üniteleri olmadan da makinelerde vernikleme etkisi sağlanabiliyor. Parlak ve mat etki oluşturmak için çoklu lak uygulamaları ekonomik olarak halledilebiliyor. Filigran lak etkilerinin (üretilmesi son derece zor olan) başarılması daha kolay Daha az zaman, enerji ve malzeme harcanıyor- daha yüksek katma değer elde ediliyor Şu anda UV HR ürün grubunda iki ürün sunulacak: Senolith® UV offset gloss lacquer HR 369850 Bu UV parlak lak, mürekkepleme sistemi kullanıldığında muhteşem parlaklık etkilerinin elde edilmesini sağlıyor. Senolith® UV offset mat lacquer HR 369860 Bu UV mat lak muhteşem bir matlık seviyesi, mükemmel sürtünme korunması ve özellikle mat kağıt ve kartonlarda ilginç dokunsal etkiler sağlıyor. Weilburger Graphics GmbH satış müdürü Arno Dürr ürün hakkında şu yorumu yapıyor: Avantajları göz alıcı “Yeni, yüksek derecede reaktif UV mürekkepleme sistemli laklarımız ürün serimizi mükemmel tamamlıyor. Özellikle kısa tirajlarda lak uygulamaları maliyetleri minimuma iniyor çünkü özel kalıp kullanılmasına gerek kalmıyor. Enerji ve malzeme maliyetleri de düşürülebiliyor. Mürekkepleme sisteminin kullanımı

142

sayesinde çok filigran lak etkileri ve çok yüksek uygunluk doğruluğuna sahip spot kaplamalar elde edilebiliyor. Bunlar daha önce vernik kalıpları ile sağlanamıyordu. Tabi ki yeni UV-HR lakların etkisi kanıtlanmış lak sistemlerimizin düzenli kullanımının yerini alacağını söyleyemeyiz. Teknolojik nedenlerden ötürü mürekkepleme sisteminde kullanılan olası sipariş miktarı, bir chamber doctor blade sistemi ile uygulanabilecek lak miktarlarının altında. Bununla birlikte bu lakları, küçük ve orta boylu tiraj ürün grubumuzun mantıksal devamı olarak görüyoruz. Bu yeni mürekkepleme sistemi laklarımız sayesinde bugüne kadar uygun lak imkanlarına sahip olmayan baskı sunucularına yardımcı olabiliyoruz.” Weilburger Türkiye’ye yatırım Yaptı Interpack fuarında PrintCity standında yeni ürünleri sergileyen Weilburger Graphics GmbH şirketinin Türkiye’den sorumlu Teknik Satış Müdürü Andreas Och ve şirketin Türkiye ortağı matkim Matbaa Kimyasalları’ndan Tan Yılmaz ile bir araya geldik. Och ve Yılmaz’a Weilburger Türkiye’nin kuruluşunu ve yenilikçi ürünleri sorduk: matbaa&teknik: Ürünleriniz baskıya katma değer sağlamaya odaklanıyor. “Katma değer” dediğinizde neyi kast ediyorsunuz? Bu alanda ne üretiyorsunuz? Andreas Och: Normalde bir mağazaya gittiğinizde ürünü alıp çıkıyorsunuz. Ancak biz bu noktada ilginç laklarla baskıya sağladığımız katma değerle ürünü daha ilgi çekici kılıyoruz. Yepyeni ve yenilikçi ürünlerimiz var. Biz Weilburger olarak ambalaj baskıcılarının müşterilerine sundukları ürünleri daha yenilikçi ve ilgi çekici hale getirmelerine yardımcı oluyoruz. matbaa&teknik: Ar-Ge çalışmalarınız hangi yönden ilerliyor? Baskıcılar mı katma değerli ürün üretmek için sizden yenilikçi malzemeler talep ediyor yoksa baskı satın almacılar mı özel ürünler için sizin teşvik ediyor? Andreas Och: Her iki taraftan da talep oluyor aslında. Bazen baskıcılar bize geliyor ambalajlarını gösteriyorlar ve bizde bunu daha ilgi çekici hale getirebilecek ürün ya da hizmetler olup olmadığını soruyorlar. Ayrıca

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

biz kendi içimizde de yeniliğe önem veriyoruz, yeni kaplamalar üretiyoruz. Örnek vermem gerekirse Soft Touch lakımızı yeniledik. Diğer firmalarda da Soft Touch var ancak biz teknik olarak bunu yeni fikirlerle yeni bakış açılarıyla yeniledik ve bence harika oldu. Tamamladığımızda ise pazara sunacağız, müşterilerimize göstereceğiz ve fikirlerini alacağız. matbaa&teknik: Soft Touch en ilgi çeken ürününüz mü? Andreas Och: Ambalaj pazarına göre değişiyor. Zaten burada standımızda Soft Touch ile yapılmış ürünleri görüyorsunuz. Bir de 3D efektli ürünlerimiz var. Bu tamamen yeni bir ambalaj yöntemi ve muhteşem görünüyor. matbaa&teknik: Baskıcılar için en ilginç olanı sizce hangisi? Andreas Och: İşin ambalaj kısmı her zaman göz alıcıdır. Soft Touch ile yapılan efektler sayesinde de daha da göz alıcı hale geliyor. Bunlar hem üreticiler hem de nihai tüketiciler için çok iyi.

matbaa&teknik

matbaa&teknik: Weilburger Türkiye’yi matkim ile birlikte kurdunuz, bu yeni yatırımınızla ilgili neler söyleyeceksiniz? Andreas Och: Ortağımızla dört senedir birlikteyiz ve muhteşem bir ortaklık olduğunu söyleyebilirim. drupa’da bir araya geldik ve bugünlere uzanan bir ilişkimiz oldu. Türkiye’deki bu ortağımızı devamlı surette destekledik, ziyaretine gittik. Gerçekten çok iyi bir ortak… matkim ile birlikte olmaktan ve işbirliğimizi artırmaktan dolayı çok mutluyuz. matbaa&teknik: matkim ile işbirliğiniz sadece satış düzeyinde mi? Andreas Och: Hayır, tüm üretimimizi Almanya’da gerçekleştiriyoruz ama üretimin küçük bir kısmı da Türkiye’de devam ediyor. Bu ürünleri Türkiye pazarında destekliyoruz ve de satılmasına yardımcı oluyoruz. Tan Yılmaz: Weilburger Türkiye’nin kurulması bizim açımızdan ve aradaki bağları kuvvetlendirme açısından çok verimli oldu. Kendi firmalarının Türkiye’de olması

haziran 2014 june

143


teknoloji

her zaman için onların da daha fazla ilgi ve alakalarını çekti. Biz 45 senelik bir firmayız ve bizim esas hedefimiz hep üretim oldu. Weilburger firması ile bir araya geldiğimiz ilk günden beri hedefimiz ileride Almanların da elini taşın altına koymalarını ve Türkiye’ye yatırım yapmasını sağlamaktı. Çevre ülkeler için de Türkiye’de bir takım ürünlerin, bazılarının tam bazılarının da yarı üretim olarak yapılmasıydı. Bu konuda belli bir noktaya geldik ve bunun ortaklık vasıtasıyla daha da ilerleyeceğini düşünüyorum. Karşılıklı güven ve birbirine inanma zaman alıyor. Özellikle sektörün içinden gelen Halil İbrahim Bey gibi iş arkadaşlarımın yardımlarıyla beraber teknik anlamda da destek sağlayabildiğimiz için insanları biz yönlendirir hale geldik. Aynı Almanya’daki gibi insanların taleplerine çok hızlı bir şekilde yanıt verebilir hale geldik. Weilburger Türkiye’nin gelişiyle Türkiye’de stoklarımız arttı. Stoklama maliyetlerinin bir kısmını Weilburger’in üstlenmesi bizi daha hızlı hareket edebilir hale getirdi bu da müşterilerimiz açısından faydalı oldu. Rekabetçi hale geldik. Müşterimizin işini büyütmek için çalışıyoruz Bizim asıl ilgilendiğimiz herkesin yaptığını değil farklı bir şeyler yapmak. Firmamızın asıl amacı bu. Türkiye’deki matbaacıların da rekabetçiliklerini artırabilmesi açısından da zaten hep böyle düşünüyorduk. Weilburger’in bir özelliği de aslında önceden yapılacak olan yatırımları müşterileri adına yönlendirebilmesi. 100 yılı aşkın bir geçmişi olan firma olduğu için artık insanlar kendileri gelip bize fikir danışıyorlar. Makine yatırımı yaparken hatta baskı yapacakları kâğıdı satın alırken bile bize danışıyorlar. Bunların hepsi güven ve de zamanla ilgili bir durum. Bunu biz son bir yıl içinde hızlandırdık. İnsanlardaki güven algısını kuvvetlendirdik ve gerçekten iş ortaklarımız dediğimiz müşterilerimizle Türkiye’de daha önceden yapılmamış şeyleri yapmaya başladık. Ambalaj baskısını onların hem daha inovatif hem de daha hesaplı hale getirdik. Böyle yaparak da onların ihracat yollarını açmış olduk. Eğitimler de vermeye başladık, bu da her geçen gün daha da gelişecek. Hem toplam kalite, hem de toplam kârlılığı, her ne kadar çoğu kimse buna inanmasa da, bu taraftan öğrendik. Bunu elimizden geldiğince iyi yansıtmaya çalışıyoruz ve hedefimiz ileride bunu artırmak. matbaa&teknik: matkim Türkiye’de danışman gibi hizmet veriyor ve sorularımıza birçok yanıtları var. Sizin bu konudaki fikriniz nedir? Siz de bu şekilde mi çalışıyorsunuz? Andreas Och: Evet biz de bu şekilde çalışıyoruz ve bu bizim çok önemli. Türkiye pazarı da çok ilginç ve büyüyen bir pazar… Başta çok yavaş başladık ama şu anda hangi müşteriye gitmemiz gerektiğini, kimin doğru müşteri olduğunu biliyoruz. Tan’ın da birçok teknisyeni var ve bu teknisyenler pazarı çok iyi biliyor. Bu da bizim

144

Türkiye pazarına uygun ürünlere odaklanmamızda yardımcı oluyor. matbaa&teknik: Sizin için hangisi daha önemli? Daha fazla bilgi mi yoksa daha fazla satış mı? Andreas Och: Her zaman ikisinin bir karışımıdır istenilen. Bu sadece sıradan bir ortaklık değil, aynı zamanda da bir arkadaşlık. Tan Yılmaz: Bize göre Türkiye’deki en profesyonel firma, yarı profesyonel olan firmadır. Kişisel olarak benim hoşuma giden de bu. Çünkü eğer sadece profesyonel bakış açısıyla bakarsanız arada bazı şeyleri kaçırabilirsiniz. Ancak oturup, konuşup birlikte daha fazla vakit geçirirseniz birbirinizi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Bu sayede de birbirinizi gerçekten anlayıp tam olarak ne istediğinizi ve ne sağlayabileceğinizi gösterebilirsiniz. Müşterilerimize hep bu şekilde yaklaşıyoruz. Weilburger çok büyük bir aile ve işlerini bu şekilde yürütüyorlar. Bu da çok önemli ve günün sonunda başarıyı da beraberinde getiriyor. Andreas Och: Bir de vakit ayırıp müşterinin ayağına gitmek de çok önemli. Aynen Tan’ın belirttiği gibi müşteriyle karşılıklı oturup tam olarak ne istediğini böylelikle anlayabilirsiniz. Sadece satışa odaklanırsanız asla başarılı olamazsınız, müşteriniz sizin sorunları görüp ilgilendiğinizi görürse bu hoşuna gidecektir ve yıllar geçtikçe sizin en iyi müşterilerinizden birisi haline gelecektir. Bu her zaman için en iyi yöntemdir. Tan Yılmaz: Buna bir örnek vermek gerekirse; bir müşteriye deneme sunumu yapacaksak ve bu müşteriyi kişisel olarak tanıyorsak, özel problemlerini de biliriz ve gideceğimiz zamanı buna göre ayarlarız. Bu da bağlantıyla ilgili bir şey… Müşterimiz tastamam sorunlarından arınmış bir şekilde karışımızda olmalıdır, eğer onu tanıyorsak biz de bunu önceden bilebiliriz. Eğer müşterinizi ve ihtiyaçlarını gerçekten biliyorsanız bu bir fark oluşturacaktır. matbaa&teknik: Türkiye’de en çok tercih edilen lakınız hangisi? Tan Yılmaz: Son günlerde, Almanya için değil ama Türkiye için hâlâ yeni olan çok parlak kaplamaları piyasaya sunuyoruz. Bu kaplamaları UV kaplamaların yerine kullanabiliyorsunuz. Bunların gıda güvenliği var, pazardaki bazı UV’ler gibi kırılabilir değil. Ayrıca, belirttiğiniz gibi Soft Touch yeni bir trend, 3D efekti de yeni ama bunu çift laklı makineleriyle kullanabiliyoruz. Bu makinelerden Türkiye’de çok az sayıda mevcut ama bu pazarda da çok başarılıyız. Bazı özel türde daha parlak olan lakımız var. Sadece ofset için değil, flekso için de ısıya dayanıklı laklarımız mevcut.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

2014 yılında 9.2 milyar dolara ulaştı

RFID Piyasası Bir Yılda %17 Büyüdü RFID Market Grows 17% in One Year Raghu Das, CEO, IDTechEx

By Raghu Das, CEO, IDTechEx

IDTechEx tarafından gerçekleştirilen yeni araştırma, etiketler, okuyucular, yazılım ve hizmetler de dahil RFID piyasasının 2013’deki 7.88 milyar dolarlık büyüklüğünden 2014’de 9.2 milyar dolara yükseleceğini gösteriyor. Büyümenin çoğunluğu aktif RFID/RTLS sistemleri, sorgulayıcılar ve etiketler alanında gerçekleşecek.

New research conducted by IDTechEx, and published in the report RFID Forecasts, Players and Opportunities 2014-2024, finds that the RFID market - including tags, readers, software and services, for passive and active RFID - will grow from $7.88 billion in 2013 to $9.2 billion in 2014. Most growth is due to active RFID/RTLS systems, interrogators, and then tags, in terms of total money spent.

Pasif UHF etiketleri 2013’de 3 milyar adetken 2014’de 3.9 milyara ulaşacak. IDTechEx, 2014 yılında 2.48 milyar pasif HF etiketinin satılacağını öngörüyor. Ama fiyatlar pasif UHF etiketlerinin ortalama fiyatından çok daha yüksek olacak, dolayısıyla HF etiketlerine harcanan para on katına çıkacak. Pasif UHF sistemleri için en yüksek hacimli sektör perakende ve burada bile hala gelişme imkanı var çünkü RFID, kıyafetlerde toplam piyasanın sadece %7’sine nüfuz etmiş durumda. IDTechEx, RFID piyasasının 2024 yılında 30.2 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. Bu araştırma, RFID tahminleri, oyuncuları ve fırsatları raporu için gerçekleştirildi ve tüm uygulamalar için temel veriler ve analizler sunuyor ve RFID sektörünün daha kapsamlı anlaşılabilmesini sağlıyor.

Passive UHF tags see rapid growth, from a total of just over 3 billion tags in 2013 to 3.9 billion tags in 2014. IDTechEx find that 2.48 billion passive HF tags will be sold in 2014, although at a much higher average sales price than passive UHF tags, so the money spent on HF tags will be almost ten times more. The highest volume sector for passive UHF systems is retail apparel, which still has some way to go with RFID penetrating only about 7% of the total addressable market for apparel in 2014. After extensive interviews with suppliers, IDTechEx find that there are now emerging or established leaders in most positions of the value chain across the different technologies - yet still very few companies have sales of more than $100 million. IDTechEx expect that the RFID market will reach $30.2 billion in 2024. This research was conducted for the report RFID Forecasts, Players and Opportunities 2014-2024 which provides the key data and analysis in all the main applications, giving an unprecedented level of insight into the total RFID industry and what is really happening. With over 90 tables, the report provides granular insight into the sector.

matbaa&teknik

haziran 2014 june

145


teknoloji

Dijital Baskıda Renk Tutarlılığına Bilimsel Onay Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Eğitimi Bölümü, dijital baskı sistemlerinde ilk ve son baskılardaki renk tutarlılığını inceleyen bilimsel bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmada aynı drum kullanılarak ilk baskıda elde edilen renk ile 100 bininci baskıda elde edilen rengin tutarlılık gösterdiği ortaya çıktı.

Dijital baskı sistemleri, teknolojik gelişmelerle birlikte hız ve kalite açısından ofset baskıya alternatif olarak karşımıza çıkmaya başladı. Dijital baskı makineleri ile artık ofseti aratmayan baskı kalitesinde çok farklı uygulamalar yapılabiliyor. Özellikle yüksek tirajlı işlerde kullanılan yeni nesil ink-jet (su bazlı dijital baskı) ve elektrofotografik (kuru toner bazlı dijital baskı) baskı sistemleri ulaşmış oldukları hız seviyeleri, ebat büyüklükleri ve kağıt gramajları ile ofsete ciddi bir alternatif oluşturuyor. Baskı işlerinde ofset baskı sistemlerini tercih eden matbaa ve yayın evlerinin genel kanısı, yüksek tirajlı baskı işlerinde dijital baskının hem performans hem de baskı kalitesi tutarlılığı açısından ofset ile boy ölçüşemeyeceği yönündedir. Yüksek tirajlı ofset baskılarda bile onaylanmış numune ile baskının devamında alınan

146

numuneler arasında renk farkı oluşabilmektedir. Buna rağmen dijital baskının düşük tirajlı ve baskı kalitesinin çok önemli olmadığı işlerde kullanılabileceği düşünülür. Dijital baskı ile ilgili bu yargının doğru olup olmadığını belirlemek üzere Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Eğitimi Bölümü’nde bağımsız bir bilimsel araştırma gerçekleştirildi. Araştırma sonucunda dijital baskının yüksek tirajlı işlerdeki baskı ve renk tutarlılığı ile ilgili şaşırtıcı sonuçlar ortaya kondu. Araştırmanın detayları Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Eğitimi Bölümü Dijital Baskı Laboratuvarında Xerox 700 kullanılarak yapılan araştırmada, baskı kağıdı olarak Xerox Color Tech 100g/m2 1. hamur kağıt kullanıldı. Test baskılarına başlanmadan önce Xerox 700’e sıfır drumlar takıldı. Drum ömürleri yüzde 0’a düşene

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

ve basamaz hale gelene kadar baskı yapıldı. Her 1000 baskıdan ölçümlemek üzere örnekler alındı, her 2000 baskıda bir kalibrasyon yapıldı. Baskısı yapılacak skalada renk evrelerinin hesaplanması ve karşılaştırılması için ECI 2002 CMYK test skalası, MediaWedge skalaları hazırlandı. Nokta kazancı eğrileri, tram noktaları, gri balans, densite, trapping gibi ölçümlerin yapılabilmesi için baskı kontrol şeridi, küçük punto yazılar ve mikro çizgiler baz alınarak kontroller yapıldı. Ayrıca görsel karşılaştırma ve kalite kontrolü için ISO 300 ve benzer özellikte resimler basılarak ölçümleme yapıldı. Araştırma boyunca toplam 120 bin sayfa baskı yapıldı. Her bininci baskıdan sonra yapılan ölçümlemeler ve her 10 bininci baskıdan sonra oluşan baskı sonuçları araştırma içinde ayrıca referans alındı. Özel oluşturulmuş bir skala olan EC 2000 CMYK ve Media Wedge skalasının okutulması için X-Rite ölçüm aracı yazılımı ve X-Rite Profil düzenleyici yazılımıyla ICC profilleri çıkartılıp renk evrenleri belirlendi. Tram noktaları X-Rite SpectroEye kullanılarak ölçüldü. Test sayfasındaki tram alanları ile yazı ve çizgilerin mikroskobik fotoğrafları çekilerek incelendi. İlk baskıdan elde edilen CIE L*A*B değerleri baz alınarak her 10 binde bir oluşan değerler ayrı tablolarda gösterildi. Araştırma sonunda öne çıkan sonuçlar ve öneriler Baskı miktarına göre oluşması beklenen renk değişimleri düşük çıkmış ve dijital baskıyı tanımlayan ISO 12647-8 standartlarında belirtilen renk sapmaları içinde kalmış ve üzerine çıkan bir durum olmamıştır. Kalibrasyonu doğru ve düzenli şeklide yapılan bir elektrofotografik (dijital) baskı makinesinde drum ömrünün renk üzerinde çok büyük bir etkisinin olmadığı görüldü. Drum ömrünün yarısından sonra yazı, çizgi gibi detay

matbaa&teknik

kalitesinde bir miktar düşüş görülse de, bu düşüş gözle görülebilen belirgin bir düşüş saptanmadı. Drum miktarı yüzde 10’nun altına indikten sonra düşüş arttı. Bununla birlikte mikroskop incelemeleri bu düşüşün baskı kalitesini çok fazla etki etmediğini gösterdi. Çok yüksek düzeyde detay gerektirmeyen işlerde drum ömrünün azalması, dijital baskı yaparken özel önlem alınması gereken bir durum olarak değerlendirilmedi. Tram noktalarında ise baskı sayısı arttıkça nokta kazancının artması yüzünden belirgin olmayan renk değişimleri görüldü. Eğer hassas ton geçişli işler basılacaksa normalde 2000 baskıda bir yapılan kalibrasyon işlemi 1500 ya da 1000 adette bir periyotda yapılarak renk değişim tutarlılığının da sağlanabileceği belirlendi. Drum ömrünün yüzde 15’in altına inmesinden sonra zeminde problemler görülmeye başlandı. 100 bin baskının üzerinde ve drum ömrünün çok azalması ile birlikte şarj tutma sorunlarının ortaya çıktığı görüldü. Bu sebeple zeminde degrade ya da doygun renkler bulunduran tasarımlar düşük ömrü kalmış drum ile basılmaması ile bu ufak sorunun çözülebileceği saptandı. Baskı sayları yüksek miktarlara ulaştıkça bir ya da daha fazla renkte çizgi oluşmasının ana nedeninin drumın temizlenme ihtiyacından kaynaklandığı saptandı. Baskı sayısı arttıkça drum mekanizması üzerindeki atık toneri alan fırçaların kirlenmeye başladığı ve bazen yeteri kadar temizleme işlemini yerine getiremediği görüldü. Temizlenme sistemindeki bu atık toner birikmesinin görüntü kalitesini etkilememesi için çok yüksek miktarlarda baskı yapmış drum dikkatlice takip edilip çizgi görülmeye başlandığında çıkartılıp temizleme mekanizmasının temizlenmesi durumunda bu sorunun da oluşmasının engellenebileceği saptandı.

haziran 2014 june

147


teknoloji

İstenilen Yerden Mobil Baskı Alma İmkanı Xerox belli bir ağa ve sunucuya bağlı olmadan istenilen yerde, herhangi bir marka yazıcıdan mobil baskı alınmasını sağlayan Xerox Mobil Bulut Baskı çözümünü yeniledi. Xerox’un baskıyı bulunulan yer ve zamandan bağımsızlaştıran Xerox Mobil Bulut Baskı çözümü yenilendi. Xerox Mobil Bulut Baskı 2.0, belli bir ağa ve sunucuya bağlı olmadan, e-posta uyumlu bir mobil cihazdan herhangi bir marka yazıcıya baskı gönderilmesini sağlıyor. IOS, Android, Windows, Blackberry cihazlarla sorunsuz çalışıyor Mobil çalışanlar, akıllı telefon veya tablet cihazlarına herhangi bir sürücü yazılımı yüklemeden veya kablolu bir bağlantı kurmadan bu çözümü kullanabiliyor. Mobil çalışanların bulundukları yerdeki, yazıcı sahibi kişi ve kuruluşlardan erişim ve baskı izni istemek dışında hiçbir şey yapmaları gerekmiyor. Bastırılacak doküman, yazıcının e-posta adresine gönderilerek basılabildiği gibi, Xerox Print Portal adlı yazılım uygulaması kullanılarak da basılabiliyor. Xerox Print Portal çözümü iOS, Android, Windows, Blackberry tabanlı mobil cihazların uygulama mağazalarından Xerox Print Portal adı ile aranarak ücretsiz indirilebiliyor. Gelişmiş arayüzüyle farklı özellikte baskılar alınabiliyor

148

Mobil çalışanların yazdıracağı dosyanın kaynağı e-posta dışında, Microsoft Office, Adobe Acrobat, resim dosyası veya daha farklı dosya türleri de olabiliyor. Xerox Mobil Bulut Baskı 2.0, Xerox Print Portal ile erişime açık olunan yazıcıları otomatik olarak tarıyor ve liste halinde sıralıyor. Xerox Print Portal uygulama arayüzünden istenilen baskı ayarları ile çıktı alınabiliyor. İş akışlarının kesintiye uğramamasını sağlayan bu çözüm, çalışan performansını ve iş verimliliğini artırıyor. Kullanım özellikleri kişiselleştirilebiliyor Xerox Mobil Bulut Baskı çözümü kişi ve kuruluşların büyüklüklerine göre farklı lisanslama ücretleri ile sunuluyor. Kurumsal kullanıcılar isterlerse, içinde yönetici paneli bulunan paketlerle, mobil çalışanlarına istedikleri miktarda ve özelliklerde baskı alma yetkileri tanımlayarak bu çözümü sunabiliyor. Xerox Mobil Bulut Baskı 2.0 çözümü, Türkiye’de Mayıs ayı itibariyle kullanıma sunulacak. Kullanım ücreti cihaz başına veya kullanım kredisine göre belirlenecek. Mobil baskı çözümünün nasıl çalıştığını gösteren Türkçe bir video da http://bit.ly/QTSbLK linkinden izlenebilir.

haziran 2014 june

matbaa&teknik


teknoloji

Yeni Cyrel® Fleksografik Baskı Plakası New Cyrel® Flexographic Printing Plate Yeni Plaka, kalite, verimlilik ve sürdürülebilirliği arttırmak için UV mürekkepler ile kullanılmak üzere tasarlandı DuPont Ambalaj Grafikleri (DuPont) yeni DuPont ™ Cyrel ® FAST DFUV fleksografik baskı plakasının lasmanını gerçekleştirdi. Söz konusu plaka ultraviyole (UV) ışınlarına duyarlı mürekkep ile kullanılmak üzere tasarlandı. Yeni plaka zemin mürekkep yoğunluğunu arttırmakla birlikte, daha az atık, zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. Basınca duyarlı, kendinden yapışkanlı etiketler, shrink filmler ve bilet basımları için kullanılabilir. DuPont Ambalaj Grafikleri Küresel İş Birimi Direktörü John Chrosniak, “Yeni Cyrel ® DFUV plaka, özellikle dar ebatlı web baskıda UV mürekkepler ile yüksek fleksografik baskı performansı ihtiyacı olan müşterilerimiz için geliştiridi” diyor ve ekliyor: “Kalite, verimlilik ve sürdürülebilirliğimizi iyileştirmeye devam ederek, bu plaka ile porföyümüzü geliştirmiş bulunmaktayız.” Cyrel® DFUV bir termal işlem plakasıdır. Nokta kazancı, ince ton geçişleri ve çözünürlükten ödün vermeden, hızlı mürekkep transferi, zemin baskılarını yoğun ve pürüzsüz gerçekleştirir. Yüksek tirajlı geniş ebatlı fleksografik web baskıları için tasarlanmış olan diğer plakalardan farklı olarak, Cyrel® DFUV düşük tirajlı dar ebatlı UV mürekkeplerin kullanıldığı baskılarda başlangıç sarfiyatını azaltmaktadır. Cyrel® DFUV hemen renk alır ve ince noktalı baskılar için tasarlanmıştır. Cyrel_Orange_Delight_Label: Yeni DuPont™ Cyrel® FAST DFUV fleksografik baskı plakası ile gerçekleştirilen bir baskı örneği. UV mürekkeplerini kullanarak, kalite, verimlilik ve sürdürülebilirliği arttırmaktadır. Resim DuPont izniyle kullanılmıştır. Print sample of the new DuPont™ Cyrel® FAST DFUV flexographic printing plate, designed to enhance quality, productivity and sustainability with UV inks. Photo courtesy of DuPont.

matbaa&teknik

DFUV-MarkAndy-Performance-plate-rolls-color: Yeni DuPont™ Cyrel® FAST DFUV fleksografik baskı plakası özellikle UV mürekkeplerinin kullanılması için tasarlanmıştır. Hızlı mürekkep transferi sağlar, maliyetli film ve mürekkeplerin tasarrufunu sağlar. Resim Mark Andy Inc. izniyle kullanılmıştır. The new DuPont™ Cyrel® FAST DFUV flexographic printing plate is specifically designed for use with UV inks and is reported to get up to color extremely fast, saving on expensive stock and ink. Image courtesy of Mark Andy Inc.

DuPont Packaging Graphics (DuPont) announced that it has introduced the new DuPont™ Cyrel® FAST DFUV flexographic printing plate, designed for superior output when used with ultraviolet (UV) curable inks. The new plates can improve solid ink density, reduce waste, save time and cost in applications involving high end substrates such as pressure sensitive and self-adhesive labels, shrink wrap and wrap around labels, tickets, tags and boards. “The new Cyrel® DFUV plate was developed specifically for the narrow web printer who needs a high-performance flexographic printing plate for use with UV inks,” said John Chrosniak, global business director, DuPont Packaging Graphics. “As we continue to advance quality, productivity and sustainability for flexographic printing, this new plate is an outstanding addition to our portfolio.” Cyrel® DFUV is a thermal process plate that comes to color quickly and prints smooth and dense solids, without compromising dot gain, highlights and resolution. Unlike other plates, which are engineered for very long print runs for wide web flexible packaging, Cyrel® DFUV is specifically designed for shorter print runs using UV inks on high priced stock where minimizing the startup waste is essential. Cyrel® DFUV comes up to color almost immediately and is designed for very fine screens.

New plate designed for use with UV inks, to Enhance Quality, Productivity, Sustainability

haziran 2014 june

149


yatırım

Yeniler Etiket, Büyümesini Imex Group ile Sürdürüyor Mehmet Akdağ: “Bu geçiş sürecinde bize en çok destek verebileceğini düşündüğümüz kişi Mert Bey’di. Burada Mert Bey’in sattığı makinelerden ziyade şahsına olan güvenimiz de önemli bir parametreydi. Bildiğiniz gibi Mert Bey iki önemli makinenin de mümessilliğini yürütüyor. Kendisi bize makine satmıyorken bile çıkarımızı kollayan bir tavır sergiledi. Eğer kişi size kendi çıkarından bile feragat edecek kadar samimi ve doğru yaklaşıyorsa o kişiye duyduğunuz güven de zaman içinde çok daha artıyor.” İstanbul Sefaköy’de bulunan Yeniler Etiket, son üç yıldır baskılı etkiteler konusunda önemli yatırımlar gerçekleştirerek büyüyor. Şirket’in flekso ve kalite kontrol yatırımları için Imex Group’u seçmiş olması sadece ticari bir ilişki değil gibi görünüyor. Şirketin Genel Müdürü Mehmet Akdağ, Imex Group’tan ciddi bir enformasyon aldıklarını ve know-how gerçekleştirdiklerini söylüyor. Yeniler Etiket, tamamen verimliliğe odaklanmış bir etiket üreticisi. Bizim açımızdan en çok ilgi uyandıran kısmı ise büyüme ve yatırım hususunda gösterdikleri hassasiyet ve şirket yönetim yapısı. Imex Group yöneticisi Mert Gönenç ile ziyaret ettiğimiz Akdağ’ın paylaştığı fikir ve görüşler, önemli ipuçları içeriyor: matbaa&teknik: 30 ay evvel yeni yatırımlar ve yeniden yapılanma içine girdiniz. Önemli yatırımlar yaptınız. Size bu kararı verdiren etmen neydi?

150

Mehmet Akdağ: Bazen bir öngörünüz olur onun peşinden gidersiniz, bazen de müşterileriniz sizi bu yönde ilerlemeye sevk eder. Biz de aslına bakarsanız ikisi birden oldu. 30 ay önce gelişen müşteri ihtiyacına makine parkurumuzun yanıt veremediğini tespit ettik. Buna ek olarak hem iç piyasada hem de dış piyasada çalışabilmek için mevcut makine parkurumuzun üzerine bir yapısallık oluşturmamız gerektiğini fark ettik. Bunun üzerine de bir planlama yaptık. Bu planlamada da özellikle Imex Group şirketi ile stratejik ortaklık yaptık. Geçiş sürecinde bize çok ciddi anlamda destek gösterdiler. Pazarlama tarafında ne kadar güçlü olursanız olun, bunları gerçekleştirecek altyapınız olmazsa gelişmeniz mümkün değil. Bu altyapıdaki geçiş döneminde Mert Bey ve ekibi biz çok destek oldular ve kendi know-howlarını sundular. Şu anda oluşturduğumuz parkur, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde onlara yön verme konusunda da yardımcı oluyor. Toplama baktığımızda 30 ayda hem makine parkuru hem de ekip olarak bu geçiş gerçekleşti. Hem mavi yaka hem de beyaz yaka anlamında çok ciddi bir personel artışı oldu. Sonuç olarak bu geçiş tamamlandı ve şu anda layıkıyla çalışıyor. matbaa&teknik: Bu söylediklerinizi rakamlarla ifade etme şansınız var mı? Mehmet Akdağ: Biz şu anda üretilen her bir m2’de değeri ciddi rakamlara ulaşmış bir müesseseyiz. Etiketin birkaç türünü yapıyoruz, tek bir konuya odaklanmış bir firma değiliz. Yapışkan etiketi çok iyi yapan ama diğer etiket türevlerini de çok iyi yapan bir firmayız, bu nedenle de m2 değerimiz oldukça yüksek. Bu aslında esas gurur duymamız gereken şey değil, önemli olan ürettiğimiz birim değer. Sonuç itibarıyla ürettiğimiz m2 bir parametre ve bunu hakikaten değerlendiriyoruz. Ancak asıl dikkat ettiğimiz ve odaklandığımız nokta ürettiğimiz birim m2 değeri. Bu değeri ne kadar geliştirebilirsek kendimizi de o kadar başarılı sayacağız. Biz daha önceden de etiket üretiyorduk ama ürettiğimiz etiketin hitap ettiği müşteri profili bugün hitap ettiğimiz profilden daha farklıydı; çünkü daha temel etiketler üretiyorduk. Şu anda o dönem çalıştığımız müşteri gruplarıyla da çalışmaya devam ediyoruz. Sadakate ve müşterilerle uzun süre çalışmaya çok önem verdiğimi ifade etmem gerekiyor. Personel açısından da bu anlayışı destekliyoruz, özellikle beyaz yaka bölümünde şirketin açıldığı günden beri çalışan arkadaşlarımız var. Makine

haziran 2014 june

matbaa&teknik


yatırım

parkurumuza yatırım yapmamızın nedeni de daha iyi hizmet verebilmek için pozisyon değişikliği yapmaktı. matbaa&teknik: Çok renkli etiket basmaya başladıktan sonra mevcut üretim kapasitenizi ne kadar artırdınız? Mehmet Akdağ: İki katından fazla hatta belki üç katı… Buna göre müşteri profili oluşmaya başladı. Şunu da belirtmek isterim, bizim bir de üretimin yanında yurtdışından ithal ettiğimiz ticari grubumuz var, bir de teknik servis grubumuz var. Çok renkli etiketin yanı sıra, barkod makinelerine servis veren, değişik etiketleri üreten, temel etiketleri üreten artı çok renkli etiket üreten, aynı anda bunların hepsinin kombinasyonlarını da içeren Türkiye’de çok az firma var. Bununla birlikte her birinde uzmanlaşmış Türkiye’de onlarca firma var. Bu hizmetlerin hepsini tek bir potada eritip yapmanın çok ciddi bir knowhow ve yönetim gerektirdiğini de ifade etmem lazım. matbaa&teknik: m2 baskınız önemli bir parametre; fakat çok renkli etiketle özellikle büyük marka sahiplerinin ciddi anlamda etiketçilere fiyat kırdırdığı, birim fiyatların sürekli düştüğü ve rekabete açık bir pazara girdiniz aslında. Bunu nasıl dengeliyorsunuz? Siz aslında birim m2 satış fiyatınızı belirli bir seviyede tutmak istiyorsunuz ama girdiğiniz alan sürekli o seviyeyi aşağı çekmeye çalışıyor. Mehmet Akdağ: Biz bu nedenle 2 bin tane firmayla çalışıyoruz. Türkiye’de aslında hiçbir çok renkli etiketçi 2 bin tane firmayla çalışamaz. Bunun en azından çok ciddi bir lojistik maliyeti var. Biz çalışıyoruz ve bu özelliğimizi gelecek yıllarda da kaybetmemek istiyoruz. Çünkü çok renkli etiketçilikteki yapı aslında firmaları gittikçe daha konsolide bir yapıda olmaya sevk ediyor. Çok üst segment bir müşteri profili var ve herkes o yöne doğru gidiyor. Şirketimizin cirosunda payı %2’nin üzerinde olan firma bulunmuyor. %1’in üzerinde ise sadece 7 tane firma var. Biz birden fazla işi tek bir potada erittiğimiz için şirketin azalan marjlar kısmına çok girmeden yürümesini sağlıyoruz. Azalan marjlar noktası ekonominin de kurallarından bir tanesi. Bu azalan marjlara çok fazla takılmamak için kendimize daha farklı bir konfor alanı oluşturmaya çalıştık. Eğer bir saha genişliğimizi ve müşteri genişliğimizi kaybedersek çok ciddi sıkıntılar yaşarız ve sahanın ana oyuncuların şikayetlerini biz de dillendirmeye başlarız. Ben o şikayet kanalına girmek istemiyorum, bunun için de saha genişliğimizi artırarak devam edeceğiz. İhracat yönelik pazarlama çalışmaları Eğer satış ve pazarlama anlamında durmaya başlarsanız, kaybetmeye başlarsınız. Sahadan asla uzaklaşmamak gerekiyor. Türkiye her geçen gün gelişen bir ülke… Her ne kadar Türkiye’nin durumu ile ilgili olumsuz gibi görünen şeyler de olsa yurt dışına çıkınca gelişimimizi bizden daha iyi gözlemlediklerini görüyorsunuz. Biz son 8 ayda 7 tane yurt dışı fuara katıldık, yıl sonuna kadar da 10’un

matbaa&teknik

Mert Gönenç: “Bu süreç ve Yeniler Etiket, müşteri ve satıcı ilişkisinden ziyade, vizyon olarak Imex Group’a da biçtiğimiz, “etiket üretimiyle alakalı herhangi bir noktada makine yatırımı ve know-how ihtiyacı olan herhangi bir firmaya her türlü çözümü sunabilmeliyiz” mantığımızın en güzel örneği aslında.” üzerinde fuara katılmış olacağız. Ülkemizin sürekli geliştiğini görüyoruz ve bu iyi bir şey. Öte yandan kendimize yeni pazarlar oluşturmamız ve yeni pozisyonlar almamız lazım. Şöyle açıklarsam; kişi başı düşen GSYİH artış gösterdiğinde personel maliyetlerinizde de artış oluyor. Dolayısıyla katma değer üretecek ve ürünlerinizi yurtdışında da satabilecek hale gelmeniz lazım. Tek bir pazara bağlı kalırsanız karşınıza azalan marjlar maliyeti çıkar ve bunu müesseseler karşılayamaz. Dolayısıyla biz de sadece yurt içinde de değil yurtdışında da saha genişliğimizi artırıyoruz. AB ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Rusya

haziran 2014 june

151


yatırım

ve AB’ye dahil olmayan ülkeler, Kuzey Afrika, Orta Doğu olarak 3 ana pazar oluşturduk kendimize. Bu pazarlarda ciddi bir parselasyon, aktivite yapıyoruz ya da fuarlara katılıyoruz. Bunu da en az 10-15 yıl sürdüreceğiz. matbaa&teknik: Bu saydığınız müşterilerden kaç tanesi ihracat müşteriniz? Mehmet Akdağ: Son sekiz aydır yurt dışı aktiviteleri yapıyoruz, şu anda da 5 farklı ülkeye ürün satmaya başladık, dolayısıyla şu anda çok fazla ihracat müşterimiz olduğunu söyleyemem. 2 bin müşterinin içinde %1,5 ila 2 arası ihracat müşterimiz vardır, cirosal anlamda da bu böyle. Fakat bunu geliştiriyoruz ve bundan keyif alıyoruz. Şirketimizin personel yaş ortalaması 32, ortaklarımızın da ortalama yaşı 38. 38 yaşında olan ve 10 küsur senelik ortaklık ve müteşebbis tecrübesi olan bir gruptan söz ediyoruz. Bu çok ciddi bir motivasyon sağlıyor. Biz de bu motivasyonu sadece doğru bir şekilde regüle etmeye çalışıyoruz. Imex Group’la da 30 aydır interaktif bir şekilde yatırımlarımızı bir noktaya getirdik. Önceden de söz ettiğim gibi 10-15 senelik bir planımız mevcut ancak daha sonrası için bizim gibi siyasi iklimi çok değişken olan bir ülkede net bir şey söylemek mümkün değil. Etiketsiz ne var ki? Bu noktada her yerde tamamlayıcı bir ürün olan “etiket” ürettiğiniz için, bununla ilgili ‘Etiketsiz ne var ki?’ diye bir sloganımız da var, böyle değişken bir siyasi iklimde ortaklarımızla birlikte bir felsefe oluşturduk o da; “Elimizden gelenin en iyisini yapmak, bunların değerlendirmesi yapıp daha sonradan ise daha iyisini yapmak.” Şirketimizi oluşturan partnerler konularında uzman kişiler. İkisi Boğaziçi, ikisi Marmara, biri Gazi, bir diğeri de Yıldız Üniversitesi mezunu 6 ortak tarafından oluşturulmuş bir şirket burası. Ortaklarımızdan iki tanesi mali müşavir ve bir tanesi finans konusunda uzman, bir tanesi de vergi ve muhasebe konusunda uzman. İki ortağımız da satıştan sorumlu ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlerini sürdürüyorlar. İmalatın başındaki ortağımız

152

ise sahadan gelmiş birisi, dolayısıyla empati kurabilecek nosyonlara sahip. Ben de bu şirketi kurmadan önce pazarlama ve satın alma konusunda çalışmıştım. matbaa&teknik: 30 ay önce Imex Group ile nasıl tanıştınız? Mehmet Akdağ: Biz rakamlara muhakkak önem veren bir firmayız ama müessese olarak en önem verdiğimiz şey etik ve uzun süreli ilişki. Mert Bey’in de tabii ki piyasada rakipleri var ve onlar da çok yakın dostlarımız. Bir çoğuyla interaktif ilişkimiz de var. Fakat bu geçiş sürecinde bize en çok destek verebileceğini düşündüğümüz kişi Mert Bey’di. Burada Mert Bey’in sattığı makinelerden ziyade şahsına olan güvenimiz de önemli bir parametreydi. Bildiğiniz gibi Mert Bey iki önemli makinenin de mümessilliğini yürütüyor. Kendisi bize makine satmıyorken bile çıkarımızı kollayan bir tavır sergiledi. Eğer kişi size kendi çıkarından bile feragat edecek kadar samimi ve doğru yaklaşıyorsa o kişiye duyduğunuz güven de zaman içinde çok daha artıyor. İlerleyen süreçte de bir yatırım sürecimiz olacak ve Mert Bey de bu süreci ön görüyordu. Bu geçişin en önemli ayağının Mert Bey olacağına inanıyoruz. Bunun da altını çizmem gerekiyor. Bundan sonraki yapacağımız yatırımlar da önceki yatırımlarımızda parametrik olarak çok daha yukarılarda olacak. Biz şu anda sadece bir geçişi tamamladık. Şirketin olgunlaştığını ve buna çok sağlam bir şekilde yanıt verdiğini görüyoruz. Bu durumdan da memnunuz. Bundan sonra ise hep birlikte şirketin yapısal büyümesini göreceğiz. Mert Bey’in burada bize katkısı sadece makine satmak olmadı, o geçiş sürecindeki desteklerinin karşılığını umuyoruz ki bundan sonraki yıllarda Mert Bey de görür. Yeniler Etiket’in muazzam bir potansiyeli var ve kanaatimce biz o potansiyelin %10’unu daha yeni kullanmaya başladık. Şirketin oluşturduğu kolektif akıl ve gerçekten de kolektif bir aidiyet duygusu mevcut. Mert Bey 30 ay süresince yurt dışından bize ikinci el makine bulup

haziran 2014 june

matbaa&teknik


yatırım

getirdi, çalışmasını sağladı ve biz de bunlardan sağlam bir geri dönüş aldık. Ticari ilişkimizde Imex Group bize hiç patinaj yaptırmadı. matbaa&teknik: Müşteri sadakati, çalışan sadakati, satış, pazarlama, planlama, her şey harika görünüyor ama az önce bahsettiğiniz yatırımlar ciddi bir finansal güç gerektiriyor? Finans ile ilgili konuları nasıl çözdünüz? Mehmet Akdağ: Sonuçta burası 11 yıllık bir firma. Biz şirket ortakları olarak, burayı bir ortak şirketi gibi değil, sanki uluslararası bir firmanın Türkiye’deki partner şirketi gibi yönetiyoruz. Ortaklar şirkette 10 yıldır maaşla çalışıyor. Şirketin oluşturduğu net kâr, her yıl şirketin sermayesine katılıyor. Ortaklar tüm sosyo ekonomik planlarını ya da şahsi yatırımlarını kendi maaşlarıyla yapıyorlar. Bizim 15 yıllık ciro yapımıza göre ortalama, tolerans paylarını da koyarak, gerçekleşeceğini düşündüğümüz bir net kâr var. Bu net kârın yapısına göre de neleri yapabileceğimizi ön görüyoruz. matbaa&teknik: Mert Bey, siz Imex Group tarafından tedarik edilen, matbaa içerisine kurulan makineleri anlatır mısınız? Mehmet Akdağ: Öncelikle belirtmem gerekir ki 30 aylık bu süreç, bizim tarafımızda da çok keyifli ve de başarı duygusunu bize yaşatan bir birliktelik oldu. Bu süreç ve Yeniler Etiket, müşteri ve satıcı ilişkisinden ziyade, vizyon olarak Imex Group’a da biçtiğimiz, “etiket üretimiyle alakalı herhangi bir noktada makine yatırımı ve know-how ihtiyacı olan herhangi bir firmaya her türlü çözümü sunabilmeliyiz” mantığımızın en güzel örneği aslında. Yapılan iş tabii ki basit bir iş değil. Gelinen nokta çok güzel ama tabii ki önemli olan o gelinen noktaya yapılan yolculuk. 30 aylık sürecin başında Yeniler Etiket’in Genel Müdürü Mehmet Bey ile oturduk, firmanın o anki durumu, üzerine koymak istedikleri şeyler ve yapılabilecekler için bir yol haritası çizdik ve bunları da adım adım yerine getirdik. Değişik yelpazede makine

matbaa&teknik

sunabilmenin ama hala tek bir sektöre odaklanabiliyor olmanın bize verdiği gücü, burada çok güzel kullandık. Firmanın ilk başta daha ufak tirajlı etiketlere yönelik daha pratik çözümlere ihtiyacı vardı ama firmanın finansmanını da zorlamamamız gerekiyordu. Bu safhada ikinci el çözümlerle makine yatırımı uyguladık, enerjimizin büyük bir kısmını hala koruyor konuma geldik. Daha sonra da onunla ilgili olan sonlandırma ihtiyaçlarını tamamladık. En sonunda da ana hedefe yönelik arka arkaya iki tane flekso yatırımlarını yaptık. Şu anda makine parkuru olarak, firmanın iki tane sekiz renkli 37 cm. full UVli, her türlü etiketi üretebileceği Gidue flekso baskı makinesi, bir adet Labelmen merkezi tamburlu letterpress baskı makinesi, bir adet Lintec semi rotary letterpress baskı makinesi, iki adet ayrıca altışar renkli flekso makineleri, üç adet kalite kontrol sonlandırma için Prati makinesi, iki adet Errepi boş etiket makinesi, çift renkli serigrafi makinesi, tahta bıçak kesim makinesi, rotasyon kesim makinesi, dilimleme makinesi mevcut. Bunların hepsi sadece yapışkanlı etiket bölümüne cevap veren makineler. matbaa&teknik: Mehmet Bey, bu sohbete nokta koymak için son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Mehmet Akdağ: Sizinle yaptığımız bu tip fikir teatileri ilginç bir motivasyon sağlıyor. Derginizi alıp okuduğumuzda, güzel şeyler yaptığımıza şahit oluyoruz ve daha iyisini yapmak için motive oluyoruz. Bizim motivasyonumuz para kazanmak değil, biz başarılı olmayı seviyoruz. Kazanç zaten olmak zorunda, bu bir zaruret. Şirket de aslında bir canlı organizma ve nefes almazsa yaşayamaz, şirketin nefesi de kârdır. Özetlemek gerekirse bizim temel motivasyonumuz başarılı olmak. Bu nedenle yurtdışında bu kadar etkin olmak istiyoruz. Bu ülkenin evlatları olarak, kendi yaptığımız iş minör bir iş olabilir, ülkemizin sağladığı olanakları en iyi şekilde değerlendirmekle yükümlü görüyoruz. Başarı motivasyonumuz devam ettiği müddetçe de daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum.

haziran 2014 june

153





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.