Avrupa gazete egazete 16 agustos 2019

Page 12

12

AVRUPA

Haberler

16 Ağustos 2019 Cuma

İngiltere'de Türk iş insanının Çinli eşinin miras oyunu İzmirli iş insanı Selçuk Arslan, İngiltere'de hayatını kaybetti. Arslan'ın tüm servetine konmak isteyen Çinli eşinin planını, İngiltere'de gözlük dükkanı olan iş insanının kızı Selin Kanaç bozdu. İşte akılalmaz olayın detayları... İngiltere Londra'da Specsavers Opticians isimli

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yazıları 'Rusya, Türkiye ile arasını bozmamak için Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama ihalelerine katılmamıştı'

Gökhan Güler

BEYİN AMELİYATI OLDU

gözlük mağazalarının sahibi 47 yaşındaki Sel-

vasiyetinde mirasını bana değil Çinli sevgilisine bıraktığını belirtiyor. Yani hastalığı

çuk Arslan, beyin tümörü rahatsızlığı nedeniyle

Yeniasır gazetesinden Fatih Şendil'in habe-

döneminde ve hatta ölmeden 3 ay önce im-

hayatını kaybetti. Uzun yıllar Londra'da yaşa-

rine göre, babasının mirasından çıkarıldı-

zalanan bir belge ile beni mirastan mahkum

yan Selçuk Arslan'ın cenazesi Türkiye'ye getiri-

ğını duyunca şok geçiren kızı Selin Kanaç,

bırakmaya çalışıyorlar. Bu, tamamen ba-

lerek Marmaris'te toprağa verildi. İş insanı

bunun kendisine yönelik bir kumpas oldu-

bamla evli olmayan Çinli sevgilisinin kum-

Arslan'ın İzmir Bornova'da yaşayan 23 yaşın-

ğunu iddia etti. Yeni Asır'a konuşan Kanaç,

pası. Bu vasiyet babamın şuuru yerinde

daki kızı Selin Kanaç ise, babasını kaybetmenin

"Babam, İngiltere'de onlarca zincir mağaza-

değilken hazırlatılıp imzalatıldı" dedi.

acısını yaşarken, ikinci bir şokla karşılaştı.

ları bulunan bir gözlük şirketinin sahiple-

Kanaç, babasının Londra'da birlikte yaşadığı

rindendi. Ancak, ölmeden önce önemli bir

Çinli sevgilisi Christy Man'dan gelen miras ya-

beyin ameliyatı geçirdi. Babam, bu ameli-

zısıyla babasının kendisini vasiyetname ile mi-

yattan sonra ve şuuru yerinde değilken

"Bana Çin işi oyun oynadılar" diyen Kanaç,

rasından mahrum bıraktığını öğrendi.

kendisine bir vasiyet yazdırlıyor. Babam

"Çinli sevgilisi babamın mirasına kondu.

'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM'

Ölüm hak, miras helaldir. Bababın mirası da benim sonuna kadar hakkım. Babamın mirasının peşini asla bırakmayacağım, sonuna kadar takipçisi olacağım. Bununla ilgili avukatımla birlikte dava açtık. Türk yetkililerinin de kumpasla yapılan bu Çin işi vurgun davasında bana yardımcı olmasını istiyorum" dedi. İngiltere ile hukuki olarak görüşmeler yaptıklarını belirten Kanaç, şunları söyledi: "Babamın Çinli sevgilisinin, İngiliz kanunlarına göre evli olmasa bile babamla uzun süredir birlikte olduğunu ispatlaması durumunda mirastan pay alma hakkı olduğunu öğrendim. Ben aç gözlü değilim, babamın mirasının tamamı zaten bana bırakmış olsa bile asla kabul etmem. Bunca yıl babamla zaman geçirmiş, ona bakmış birinin bu mirasta pay hakkı var. Ancak, bu mirasta benim ve babamın iki torunun da hakkı olduğu unutulmasın.

Türkiye'nin

Londra

Büyükelçiliği'nin de bizim miras davasında bana destek ve yardımcı olmasını bekliyorum."

CENAZESİNE BİLE GELMEDİ Uzun yıllardır Londra'da yaşayan ve Specsavers Opticians gözlük mağazlarının sahiplerinden Selçuk Arslan'ın mirasından yoksun bırakılarak miraszede olan Selin Kanaç, babasının sevgilisi olan Çinli Christy Man'ın babasının Marmaris'teki cenaze törenine bile gelmediğini iddia etti.

"Türk tarafı (Türkiye ve KKTC), Doğu Akdeniz’de hidrokarbon rezervlerinin varlığının gündeme geldiği ilk günden bu yana konuya hep ihtiyatlı yaklaşmıştır. Türk tarafı bu çerçevede Kıbrıs konusunun çözümünün olumsuz şekilde etkilenmemesi için elinden geldiği ölçüde sağduyulu ve barıştan yana bir politika izlemiştir. Buna karşın Rum tarafı ise, nasıl 1960’ta kurulan ortak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1963’te silah zoruyla gasp ederek üniter Rum devleti haline dönüştürmüşse, 2000’li yılların başından itibaren Doğu Akdeniz’de hidrokarbon rezervlerinin varlığının gündeme geldiği günden itibaren aynı zihniyetle Türkiye ve KKTC’nin Kıta Sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge ve Deniz Yetki Alanlarını da aynı şekilde gasp etmeye çalışıyor. Türk tarafı, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanı meselesini barış zemini ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözebilmek için elinden gelen çabayı göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir. Nitekim Türk tarafı bugüne kadar 3 kere hidrokarbon arama konusunda “ortak komite kuralım” önerisini yaptı. En son olarak da Temmuz ayı içerisinde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından ‘Ada’daki gerilimi azaltalım, doğalgazda ortak komite kuralım’ önerisini Anastasiadis’e iletmişti. Rum yönetimi ise bu teklifi bir kez daha reddetti. Karar, Güney Kıbrıs’taki tüm partilerin ortak görüşü ve oybirliğiyle alındı. Türk tarafı defalarca AB, ABD ve Birleşmiş Milletlere uzlaşı ve hakkaniyete dayalı bir biçimde ortak komite kurulması gerektiğini, kendilerinin de bu anlamda ellerini taşın altına koymaları gerektiğini dile getirmişti. Ne yazık ki, ne AB, ne ABD ne de BM ortak uzlaşı ve ortak komite kurulması konusunda kıllarını kıpırdatmadılar. Bilakis AB ve ABD, Rum yanlısı bir tavır takınmayı tercih etti. Kıbrıs müzakere süreci bilindiği üzere Crans Montana Zirvesi’nde Rumların katı ve uzlaşmaz tutumlarını devam ettirmeleri üzerine çökerek sonlanmıştı. Müzakere sürecinin sonlanmasının ardından Türk tarafı, Doğu Akdeniz’de o güne kadar sürdürmüş olduğu reaktif politikasında daha önce defalarca ifade ettiği üzere değişikliğe giderek proaktif bir politika izlemeye başladı. Türkiye ve KKTC’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini proaktif biçimde savunmaya başlamış olması, bazılarını son derece rahatsız etti. AB, Rum yönetiminin sözde ilan ettiği uluslararası hukuka aykırı ve ihtilaflı Münhasır Ekonomik Bölgeleri AB’nin MEB’ine eklemeye çalışmaktadır. Bu yolla hem Doğu Akdeniz’de hem de Ortadoğu’da söz sahibi olabilmeye çalışmaktadır. AB, Doğu Akdeniz’de söz sahibi değildir. AB eğer Rum tarafı lehine konuya müdahil olmaya kalkarsa o zaman hukuken kendisi işgalci olur. Rum tarafı, Kıbrıs konusunu kendi lehine çözebilmek için tek taraflı olarak uluslararası hukuku hiçe sayarak sözde ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgelerinin gaz arama ihalelerini özellikle Amerikan Exxon Mobile, Fransız Total ve İtalyan Eni şirketlerine vererek ‘ABD ve AB ülkeleri görüldüğü üzere benim arkamda’ mesajı vermeye çalışmış ve çalışmaya da devam etmektedir. Rumlar, sözde Münhasır Ekonomik Bölgeleri’nin gaz arama ihalelerini özellikle Amerikan, Fransız ve İtalyan şirketlere vererek ABD ve AB ülkeleri ile Türk tarafını karşı karşıya getirdi. Ardından da İsrail ve Mısır’ı işin içine çekti. Türkiye ve KKTC uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve hukukunu koruyabilme mücadelesi vermektedir. Şu anda Türk tarafının Doğu Akdeniz’de dört gemisi var: Fatih, Yavuz, Barbaros ve Oruç Reis. Bu isimler bilindiği üzere tarihi misyona sahip isimler. Türk tarafı gemilere verdiği tarihi misyona sahip isimlerle karşı taraflara şu mesajı vermektedir: Doğu Akdeniz’de hiç kimse Türk tarafını by pass ederek hareket edemez.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.