Sistemik/ekstrapulmoner bozuklukların plöro-pulmoner belirtileri

Page 2

Klinik bakış açısıyla özetlenirse; akut veya kronik böbrek yetmezliğine bağlı gelişen akciğer ödemi, sol ventrikül disfonksiyonu veya sıvı retansiyonu sonucu intravasküler sıvı hacminin artmasına bağlıdır. Bu nedenle tedavi fazla sıvının diyalizle uzaklaştırılmasıdır (1). “Flaş akciğer ödemi” sıklıkla bilateral renal arter stenozuna bağlı hızla gelişen ve hızla gerileyen diğer bir böbrek kökenli akciğer ödemi tablosudur. Öncesinde hiçbir klinik bulgu vermeyebilir. Akciğer ödemine sıklıkla ciddi kan basıncı yüksekliği eşlik eder. Stenozun cerrahi yolla düzeltilmesi flaş akciğer ödemi ataklarını önleyecektir (2). Plevral sıvı Böbrek hastalıklarıyla ilişkili plevra sıvıları transuda veya eksuda özelliğinde olabilmektedir. Bir çalışmada uzun süreli hemodiyalize giren yatırılarak izlenmiş 257 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelenmiş ve %20’sinde plevral sıvı olduğu saptanmıştır. Bu sıvıların üçte ikisinin transuda, üçte birinin eksuda olduğu görülmüştür (11). Transuda özelliğindeki plevral sıvılar hipervolemi ve hipoalbuminemiye bağlı gelişmektedir. Sıklıkla iki taraflıdır. Bazen masif olup solunum sıkıntısına neden olabilir. Kardiyomegali ve akciğer ödemi eşlik edebilir (2). Fazla sıvının alınması ve hipoalbumineminin düzeltilmesiyle transuda vasfındaki sıvılar geriler. Eksuda özelliğindeki üremik plevral sıvı genellikle tek taraflıdır. Bazen bir hemitoraksın yarısından fazlasını kaplayabilir. Sıvı seroangiöz görünümlüdür. Diyaliz nedeniyle kullanılan antikoagulasyona bağlı hemorajik olabilir. Protein ve LDH düzeyi yüksek, glukozu normaldir. Lenfosit hakimiyeti vardır. Plevral biyopsi sonucu kronik fibrinöz plörit ile uyumludur (12). Hastaların yarısı semptomatiktir. Ateş, göğüs ağrısı, öksürük ve nefes darlığı görülebilir. Tanı diğer plevral sıvı nedenlerinin dışlanmasıyla konur. Üremik plevral sıvının bir özelliği subpulmoner yerleşme eğilimidir (2) (Resim 1). Bunun nedeni diyafragmatik paryetal plevra ve visseral plevra arasındaki yapışıklıklardır. Subpulmoner yerleşimli sıvıda radyolojik olarak hemidiyafram yüksek görülür, kostofrenik sinüs açıktır. Nadiren plevral sıvı infekte olup ampiyem gelişebilir (2). Tekrarlayan ve semptomatik üremik plevral sıvılarda plörodez yapılabilir. Kronik

böbrek

yetmezliği

nedeniyle

ölen

hastalarda

yapılan

otopsi

çalışmalarında %20-40 oranında fibrinöz plörit saptanmıştır (3,13). Patogenez net bilinmemekle birlikte metabolik toksinlerin retansiyonu sorumlu tutulmaktadır. Restriktif fonksiyon bozukluğuna yol açacak fibrotoraks gelişebilir (14). Periton diyalizi hastalarında karın boşluğuna verilen diyaliz sıvısının diyaframdaki küçük konjenital defektler aracılığıyla plevraya geçmesi sonucu plevral sıvı gelişebilir (15).


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.