Tekrarlayan akciğer infeksiyonları görülebilir (21,22). Alveoler ödem geliştiğinde kuru öksürük, dispnede artış, göğüste sıkışma hissi ve pembe köpüklü balgam gözlenir. Fizik muayenede kalp yetmezliğinin erken döneminde hastaların %40’ında akciğer bazallerinde inspiratuar raller duyulur (23). Wheezing bazen rallere eşlik edebilir (kardiyak astım). Toraks perküsyonunda plevral efüzyon saptanabilir. Kalp muayenesinde kapak patolojilerine bağlı üfürümler, S2’nin pulmoner komponentinde şiddetlenme, S3, galo ritmi ve taşikardi işitilebilir. Santral ya da periferik siyanoz, çomak parmak, periferik vazokonstrüksiyon, alt ekstremitelerde ödem ve Harzer işareti (karında kalp atımlarının hissedilmesi) görülebilir (20). Laboratuvarda, natriüretik peptidler KKY’i saptamada son zamanlarda kullanılan popüler belirteçlerdendir. Beyin natriüretik peptid (BNP) başlıca ventriküllerden, atriyal natriüretik peptid (ANP) de atriyumlardan salınır. Sol ventrikül hipertrofisi, sistolik ve diyastolik disfonksiyonu olan hastalarda plazma BNP düzeyi, PCWP, sol ventriküler end diyastolik basınç, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (EF) ile koreledir. Dispneik hastalarda BNP kalp yetmezliği tanısını koymada kullanılabilir (20). Akciğer grafisinde kardiyotorasik oran artmıştır. Pulmoner vasküler yapılar genişler, bronkovasküler dallanma artışı, interlobüler septal kalınlaşmalar (Kerley çizgileri) gözlenir. Periferde damar gölgeleri kaybolur. İnterstisyel ödem ve plevral efüzyon görülebilir. Kelebek kanadı görünümü tipiktir. SFT kalp hastalıklarının tanısında yararlıdır. SFT’de restriktif patern gözlenir. TLC ve FRC azalır, RV normal ya da hafif artmış saptanır. Kardiyopulmoner egzersiz testi (KPET), dispnenin kardiyak mı pulmoner originli mi olduğunu belirlemede yardımcıdır. Kalp yetmezliğinde peak VO 2 , anaerobik threshold (AT), VO 2 /WR, oksijen pulse (VO 2 /HR), tidal volüm (TV), VE/VCO 2 , SPO 2 azalır. Peak VO 2 <10ml/kg/dk olan hastalarda prognoz kötüdür. EKG’de atriyal ve sol ventrikül hipertrofisine ait bulgular gözlenir. EKO sol ve sağ ventrikül disfonksiyonları, kapak anormallikleri saptamada yardımcıdır. Kalp kateterizasyonu ile PAB ve PCWP ölçülür (20). KARDİYOJENİK AKCİĞER ÖDEMİ Akciğer ödemi en sık sol kalp hastalıklarına bağlı kalpteki ciddi yapısal veya fonksiyonel bozukluk sonucunda pulmoner venöz ve kapiller basıncının ani yükselmesiyle akciğerde (interstisyum ve alveoller) transuda vasfında sıvı toplanması sonucu ortaya çıkan klinik durumdur. Ödem gelişiminde en önemli mekanizma PCWP’de artış olmasıdır. Normalde PCWP 8-12 mmHg’dir. PCWP 18 mmHg ve üzerinde ölçülmesi pulmoner ödemin yüksek olasılıkla kardiyak nedenli olduğunu düşündürür. Starling eşitliğinde bozulmaya bağlı hidrostatik basınç artışı, onkotik basınçta azalma, akciğer kapiller geçirgenliğinde artış ve lenfatik akımın azalması patofizyolojide rol oynar. Kalp hastalıklarına bağlı gelişen akciğer ödemini, İskemi veya akut infarktüs Aritmi (AF, SV, VT, vs) Tedavi ve diyete uyumsuzluk Enfeksiyon, hipermetabolik durumlar, cerrahi, gebelik Uygun olmayan ilaç kullanımı(NSAİİ, Steroid, alkol, Ca kanal blokeri) Kontrolsüz hipertansiyon Kapak hastalıkları (mitral darlık, aort darlığı, kapak rüptürü veya perforasyonu)