Resim 1a
Resim 1b
Resim 1: Crohn hastalığı tanılı hastanın a-PA akciğer radyografisinde sağ alt zonda infiltrasyon b- Toraks BT’de segmental atelektazi ve infiltrasyon izlenmekte (Bronkoskopide sağ alt lob posterior duvardaki endobronşial polipoid lezyondan alınan biyopsi Crohn hastalığı ile uyumlu olarak raporlandı).Dr. Eylem Evrim Akpınar’ın arşivinden izniyle alınmıştır.
Bağırsaktaki inflamasyon aktivasyonuna paralel olarak, pulmoner inflamasyona bağlı CO diffüzyon kapasitesi düşer. BOOP’da dispne, ateş, öksürük gibi semptomlar vardır. Akciğer radyografisinde yama tarzında subplevral opasitelerle diffüz infiltrasyonlar görülür. PIE sendromu, tedavide kullanılan sulfasalazin, meselamine bağlı olmakla birlikte, bu ilaçları kullanım hikayesi olmayanlarda da meydana gelebilir. Kanda eozinofili, akciğer radyografisinde infiltrasyonlar görülür (10). Sarkoidoz ve İBH arasında belirgin ilişki olmasa da sarkoidoz ve İBH’nın bir arada olduğu olgular bildirilmiştir. Her iki hastalıkta da nonkazeifiye granülomlar ve BAL sıvısında lenfositoz (CD4/CD8 oranında artma) görülebileceği için sarkoidoz ve Crohn hastalığı arasında patognomik bir ilişki olabileceği öne sürülmektedir (19). Nekrobiyotik parankimal nodüller, akciğer grafilerinde, Wegener granülomatozundakine benzer, yuvarlak kaviteli nodüller şeklinde görülür. Patolojik incelemesinde nekrotik alanda fibrinöz eksuda ve nötrofil infiltrasyonu saptanır. Bu görünüm, İBH’de ciltte görülen pyoderma gangrenozuma benzer (20). İnflamatuar barsak hastalıklarında genel olarak, restriktif, obstriktif, bronş hiperreaktivitesi ve difüzyon anomalileri gibi solunum fonksiyon bozuklukları görülebilir (11). Akciğer grafisi normal olanlarda da çoğunda restriktif olmak üzere solunum fonksiyonlarında anormal bulgular saptanır (17). Pulmoner vasküler hastalık İBH’da çok nadir görülür. Wegener granülomatozu, ChurgStrauss sendromu ve mikroskopik polianjitis bildirilmiştir (13). Tromboembolik hastalık riski kontrol grubuna göre 3-4 kez artmıştır (21). Serozit: İBH’da plevra, perikart veya her ikisinin birden tutulumu bildirilmiştir. Hastaların çoğu genç, erkek ve ülseratif kolitli hastalardır. Plevra tutulumu genellikle ünilateraldir. Sıvı eksuda özelliğindedir ve nötrofil hakimiyeti vardır (13,17).