TARTIŞMALI POSTER TP-059 TÜBERKÜLOZ PLÖREZİLİ 50 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Gülbanu Horzum Ekinci, Osman Hacıömeroğlu, Yasemin Özel, Begüm Arıtan, Adnan Yılmaz Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul, Göğüs Hastalıkları Kliniği Bu çalışmanın amacı tüberküloz plörezili olguların klinik, radyolojik ve laboratuar bulguları ile tedavi sonuçlarını değerlendirmekti. Ağustos 2005-Aralık 2011 tarihleri arasında kliniğimizde tanı alan tüberküloz plörezili 50 olgu çalışmaya alındı. Olguların 27’si ( %54 ) erkek, 23’ü (% 46) kadın olup yaş ortalaması 28.9 yıl (16-66 yıl) idi. Tüm olgular yakınmalı olup ağrı ve öksürük en sık tanımlanan semptomlardı. Hastalık 28 olguda sağda, 18 olguda solda ve 4 olguda bilateral yerleşim gösteriyordu. Plevral sıvı miktarı 29 olguda ( %58 ) hemitoraksın 1/3’ünden az, 5 olguda (% 10) ise 2/3’ünden fazla idi. Plevral sıvı tüm olgularda eksuda özelliğinde olup, 35 olguda belirgin lenfosit hakimiyeti gösteriyordu. Olguların 24’ünde (% 48 ) parankim lezyonu saptandı. PPD yapılan 40 olgunun 31’inde (%77.5 ) test sonucu pozitif olarak değerlendirildi. Plevral sıvı ADA düzeyi 42 olguda ölçülebildi. Bu olguların 38’u (%90 ) yüksek ADA düzeyine sahipti. Sıvının total protein düzeyi olguların %83’ünde 5gr/dl düzeyinin üzerinde idi. Tanı yöntemi 23 olguda klinik, radyolojik ve laboratuar bulguları, 20 olguda plevra biyopsisi, 6 olguda VATS ve 1 olguda FOB ile alınan biyopsi ile konuldu. Tüm hastalara izoniazid, rifampisin, etambutol ve pirazinamid içeren tedavi rejimi verildi. Tedavi sürecinde 4(% 4) olguda hepatotoksisite gelişti. 15 olguda dekortikasyon gerektirmeyecek düzeyde pakiplörit geliştiği saptandı. Sonuç olarak, tüberküloz plörezi, her yaş grubunda gelişebilir. Tanı sıklıkla patolojik incelemeler veya hastalığı destekleyici klinik, radyolojik ve laboratuvar bulguların varlığı ile elde edilir.
TÜSAD 35. ULUSAL KONGRESİ - SOLUNUM 2013 BİLDİRİ ÖZET KİTABI
177