Yetişkin Eğitimi Sempozyum Bildirileri (1)

Page 184

SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 183

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Toplam özürlü nüfusun büyük bir kýsmý hem ülke hem de Ýstanbul genelinde yetiþkin nüfus olarak kabul edilebilecek 25-64 yaþ grubunda bulunmaktadýr. Ancak, bu oran 1975 yýlýna göre 2000 yýlýnda çok daha fazla artmýþtýr. 0-4 yaþ grubundaki özürlü bebeklerin oraný ise yine ülke ve Ýstanbul genelinde 2000 yýlýna nispeten 1975 yýlýnda ve özellikle kýz çocuklarda daha yüksektir. 5-14 yaþ grubundaki özürlü çocuklarýn oraný ülke genelinde %15'lerden %12'lere düþerken, Ýstanbul genelinde %12'ler civarýnda seyretmektedir. 15-24 yaþ grubundaki özürlü gençlerin oranlarý ise 1975 ve 2000 yýllarý arasýnda ülke ve Ýstanbul genelinde yaklaþýk %10'lardan %15'lere yükselmiþtir. 65 yaþýn üstündeki yaþlýlarýn da oranlarý ülke genelinde %14'lerden %18'lere, Ýstanbul genelinde ise %8'lerden %18'lere yükselmiþtir. Görüldüðü gibi, toplam özürlüler içinde genelde çocuklarýn oranlarý düþerken, gençlerin oranlarý az da olsa yükselmekte, yetiþkin nüfusun oranlarý ise çok fazla artmakta, yaþlýlarýn oranlarý da artmaktadýr (DÝE, 2003; 256-259, DÝE, 2002; 96-97 ve Murat vd., 1997; 139).

B. EÐÝTÝM YAPISI 21. yüzyýlýn ilk 10 yýlýný yaþayan dünyamýzda, üzerinde en fazla tartýþýlan konularýn baþýnda þüphesiz eðitim gelmektedir. Eðitim her dönem ve toplumda önemli olmakla birlikte, özellikle içinde yaþadýðýmýz bilgi çaðýnda eðitimin önemi çok daha fazla artmýþtýr. Bilgi çaðýnda her beþ yýlda mevcut bilgi düzeyi iki katýna çýkmakta, mevcut bilgiler kýsa sürede geçerliliðini yitirebilmekte ve eðitimli, vasýflý bir kiþi, ancak, yeni geliþmeleri takip ettiði sürece bilgi düzeyini koruyabilmektedir. Bu hýzlý deðiþimden ötürü, sadece belirli dönemlerle ve belli yaþ gruplarýyla sýnýrlandýrýlmýþ örgün eðitimin imdadýna yaygýn eðitim yetiþmektedir. Yetiþkin eðitimi olarak da isimlendirilen yaygýn eðitim konusunda devlet ve birçok sivil toplum örgütünün yaný sýra yerel yönetimler de önemli roller üstlenmektedirler. Herhangi bir ülke, bölge veya ilin kalkýnmasý ve büyümesinde birçok faktör rol oynamasýna raðmen, en önemli faktör "yetiþmiþ insan gücü" dür. Kalkýnma ve dünyada söz sahibi olma iddiasýnda olan ülkelerin, insan güçlerini miktar olarak artýrmalarýndan daha ziyade, mevcut bu gücü sanayileþme ve çaðdaþlaþmaya paralel olarak ihtiyaç duyulan nitelik ve özelliklerde yetiþtirmeleri daha fazla önem arz etmektedir. Bu ise, ancak kaliteli bir eðitim sisteminin kurulmasý ve mevcut insan gücünün eðitim düzeyinin artýrýlmasý ile mümkündür.

1. Genel Olarak Okuryazarlýk Durumu Türkiye'de nüfusun eðitim itibariyle sahip olduðu özellikler Cumhuriyet'ten bu yana önemli deðiþiklikler göstermiþtir. Nitekim okuma-yazma bilmeyenlerin oraný 2000 yýlýnda %12,7'ye düþmüþtür. Ancak, kadýn nüfusun 2000'li yýllarda %19,4'ünün okuma-yazma bilmemesi endiþe vericidir. Bu durum, toplumda kýz çocuklarýna gereken önemi vermeyen ve / veya verdirmeyen zihniyetin halen devam ettiðini göstermektedir. Aslýnda, yirmi birinci asra girdiðimiz bu günlerde, sadece okuryazarlýðýn çok da fazla bir anlam ifade etmediðini, erkek nüfus kadar kýz çocuklarýmýzýn da yüksek niteliklere uygun þekilde yetiþtirilmesinin zorunluluðunu belirtmek gerekmektedir. Okur-yazarlýk oranlarý eðitimde ele alýnan ilk ölçüt olmakla birlikte, nüfusun eðitim düzeyini göstermekte son derece yetersizdir. Bu nedenle nüfusun bitirilen son eðitim kurumu ile incelenmesinde yarar vardýr. Genel bir yaklaþýmla, ülkemizin ilkokul eðitimi almýþ insanlarýn aðýrlýklý olarak temsil edildiði bir yapýya sahip olduðu söylenebilir. Zira okur-yazar nüfusun yarýya yakýn bir kýsmýný ilkokul mezunlarý oluþturmaktadýr. Orta ve dengi okul mezunlarý %10'un altýnda, lise ve dengi okul mezunlarý ise %10'larýn biraz üzerinde iken, yüksekokul ve fakülte mezunlarýnýn oraný da oldukça düþük olup %5'lerin altýndadýr. 183


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.