Biz De Varız Gazetesinin 376.sayısı

YIL : 8

SAYI : 376

TARİH : 4 KASIM 2016

“BiZ AZMİN ZAFERİYİZ”

GAZiANTEP iÇiN DEV PROJE

Gaziantep’in tanıtımı için anlamlı fedakarlık

Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyo-ekonomik imkanı kısıtlı öğrencilerin eğitimlerine imkan sağlayacak dev bir protokole imza attı. Protokol ile kırsal kesimlerdeki okullarda öğrenimlerini sürdüren binlerce dar gelirli öğrenciye Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek.

Gaziantep’te yaşayan mimar Serkan Arıcı, kentin tanıtımı için kendi bütçesiyle 3 dilde, 3 bin adet cep kitapçığı bastırdı.

“Diyetisyenlik, sadece zayıflama diyetlerinden ibaret değildir”

Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyo-ekonomik imkanı kısıtlı öğrencilerin eğitimlerine imkan sağlayacak dev bir protokole imza attı. Protokol ile kırsal kesimlerdeki okullarda öğrenimlerini sürdüren binlerce dar gelirli öğrenciye Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek.

Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi (TDPM)

iş birliği ile yaşama geçirilecek projeyle, sosyoekonomik imkânları kısıtlı anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyindeki okullarda eğitimlerine devam eden öğrencilere Gaziantep Üniversitesi TDPM akademisyen ve uzmanları danışmanlığında hazırlanan Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek. Bunun yanı sıra öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirecekleri kültür, sanat, spor etkinlikleri

düzenlenecek. Yardım kampanyaları başta olmak üzere çeşitli yollarla elde edilen maddi imkanlar, dar gelirli öğrencilerin kullanımına sunulacak. Proje doğrultusunda elde edilen bilgi ve bulgular, Gaziantep halkının ihtiyaçları doğrultusunda gerekli olan insan odaklı Toplumsal Duyarlılık Projelerinin ortak akılla geliştirilmesi, uygulanması ve elde edilen sonuçların kamuoyu ve bilimsel çevrelerle paylaşılması sağlanacak.

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Erözgür, diyetisyenliğin sadece zayıflama diyetlerinden ibaret olmadığı söyledi.

“Diyetisyenlik, sadece zayıflama diyetlerinden ibaret değildir”

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Erözgür, diyetisyenliğin sadece zayıflama diyetlerinden ibaret olmadığı söyledi. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Erözgür, diyetisyenliğin sadece zayıflama diyetlerinden ibaret olmadığı söyledi. Özel bir okulda Tanıtımı ve Kariyer Günlerinde öğrencilerle bir araya gelen Erözgür, daha önce öğrencisi olduğu okulda, yeni öğrencilerle bilgilerini paylaşmak için bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“Diyetisyen, besinlerin işlenmesi, hazırlanması, pişirilmesi ve depolanması sırasında oluşan değişikliklerin insan vücudundaki etkilerinden, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı sağlık sorunlarına karşı önlemlerin alınmasına kadar ilgilenmektedir” diyen Erözgür, diyetisyenlerin çocukluk, gebelik dönemi ve hastalıklarda beslenme gibi birçok özel durumlarda da rol aldığının altını çizdi.

Diyetisyenlerin, diyet ürünler geliştirme, çeşitli hastalık durumlarındaki birey ve gruplar için hastalık durumlarına uygun diyet planlama, toplu beslenme yapılan kurum ve kuruluşlarda beslenme

ilkelerine uygun hizmetin verilmesini sağladığını anlatan Erözgür, “Sağlığa uygun diyetler hazırlarken, bireylerin ekonomik durumları da göz önünde bulundurulmadır” dedi.

Yeterli ve dengeli beslenmenin yerini alan fastfood tüketiminin her geçen gün artmasıyla birlikte, özellikle çocukların ve gençlerin obezite riskinin de arttığına dikkati çeken Erözgür, “Sadece fazla kilolu olmak bir sorun olmadığı gibi yeter-

siz beslenmenin sonuçları da onun kadar ağır olabilir” diye konuştu.

Fastfood tüketiminin zararları ve bunların yararlı tariflerle nasıl değiştirebileceği, yeterli ve dengeli beslenmenin koşulları, hangi öğünde, hangi besinden kaç porsiyonun yer alması gerektiği ve genelde gözden kaçırılanlarla ilgili bilgiler veren Erözgür, en çok atlanılan öğünün sabah kahvaltıları olduğuna vurgu yaptı, öğrencilere örnek kahvaltı seçenekleri sundu. Öğrenciler için oldukça sancılı geçen sınav dönemlerde doğru beslenmenin önemine değinen Erözgür, “Yeterli ve dengeli beslenme, her koşulda ve her dönemde önemlidir. Özellikle çocukluk ve gençlik çağındaki beslenme şekliniz, hayatınızın geri kalanı için büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

Sunumunun ardından, öğrencilerin sorularını yanıtlayan Erözgür’e, okul müdürü plaket takdim etti

Gaziantep’e büyük yatırım Hayata geçirdiği kaliteli projelerle gayrimenkul sektörüne yön veren şirketlerden biri olmayı başarmış Hasan Sever İnşaat, Gaziantep’te yepyeni bir projenin hazırlığına başladı.

Gaziantep’in değerli bölgesi İbrahimli’de yükselecek olan proje, 20 dönüm arsa üzerinde yaklaşık 190 milyon TL yatırım bedeliyle inşa edilecek. 3+1 ‘den 5+1’e kadar değişen daire seçeneklerinin yer alacağı proje, 150 aileye ev sahipliği yapacak. Gaziantep’te bugüne dek yapılan en büyük ada bazlı konut projelerinden biri olma özelliğini taşıyan ve 8 bloktan oluşacak proje, biyolojik göletlerden havuzlara, bisiklet parkurundan fitness salonuna, tenis kortundan basketbol sahasına birçok sosyal yaşam olanağına sahip.

Proje hakkında bilgi veren Hasan Sever İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi, İnşaat Mühendisi Burak Sever, “Gaziantep’te hayata geçirdiğimiz proje, Gaziantep’te inşa edilmiş konut projeleri arasında en iddialılardan biri olacak. Hasan Sever İnşaat olarak yapacağımız 190 milyon lira yatırım değeri ile Gaziantep’e çok özel bir yaşam ve yatırım alanı sunacağız. Gaziantep’in Florya’sı olarak tabir edebileceğimiz projemizi biran önce Gaziantep’in beğenisine sunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Şehrin karmaşasından uzakta, yüksek kalite standartlarında, keyifli yaşam alanları bulunan ve çocukların sosyalleşerek güvenli bir şekilde büyüyebileceği bir ortam oluşturacak olan proje bütün bölgenin çehresini değiştirecek” dedi.

GAÜN ve Milli Eğitim’den dev proje

Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyo-ekonomik imkanı kısıtlı öğrencilerin eğitimlerine imkan sağlayacak dev bir protokole imza attı. Protokol ile kırsal kesimlerdeki okullarda öğrenimlerini sürdüren binlerce dar gelirli öğrenciye Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek.

Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü, sosyo-ekonomik imkanı kısıtlı öğrencilerin eğitimlerine imkan sağlayacak dev bir protokole imza attı. Protokol ile kırsal kesimlerdeki okullarda öğrenimlerini sürdüren binlerce dar gelirli öğrenciye Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek.

Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi (TDPM) iş birliği ile yaşama geçirilecek projeyle, sosyoekonomik imkânları kısıtlı anaokulu, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyindeki okullarda eğitimlerine devam eden öğrencilere Gaziantep Üniversitesi TDPM akademisyen ve uzmanları danışmanlığında hazırlanan Fen Bilgisi, Matematik, İngilizce, Rehberlik ve Türkçe ders desteği verilecek. Bunun yanı sıra öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirecekleri kültür, sanat, spor etkinlikleri düzenlenecek.

Yardım kampanyaları başta olmak üzere çeşitli yollarla elde edilen maddi imkanlar, dar gelirli öğrencilerin kullanımına sunulacak. Proje doğrultusunda elde edilen bilgi ve

bulgular, Gaziantep halkının ihtiyaçları doğrultusunda gerekli olan insan odaklı Toplumsal Duyarlılık Projelerinin ortak akılla geliştirilmesi, uygulanması ve elde edilen sonuçların kamuoyu ve bilimsel çevrelerle paylaşılması sağlanacak. ‘‘İyi mühendis, iyi insan yetiştirelim’’ Proje imza töreninde konuşan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, hem GAÜN, hem de Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Gaziantep eğitim camiasının en önemli öncüleri olduğunu vurgularken, “Bu kapsamda patenti bize ait olan Toplumsal Duyarlılık Projeleri vazgeçilmezimiz ve yüz akımızdır. Sahada en önemli uygulayıcılarımızın başında Milli Eğitimimiz var. Milli Eğitimdeki öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz onlarla koordinasyon açısından biz bu Toplumsal Duyarlılık Projelerini çok önemsiyoruz” dedi.

GAÜN’ün iyi mühendis, doktor, işletmeci, gazeteci yetiştirirken diğer yandan da iyi birer insan yetiştirme ilkesinden ayrılmadığını kaydeden Prof. Dr. Gür “Biz robot yetiştirmiyoruz. Tamamen kadrolardan müteşekkil bir network ağı değil, duyguları olan ve duygu-

larını da topluma yansıtan, kırgınlık, kızgınlık, sevgisiyle beraber var olan. Biz bunları çocuklarımıza aşılayamazsak, ilerde tamamen bir bilgisayar ortamında, sanal nesiller yetişir. Bu da bizi üzüyor açıkçası.

Mesela, fen lisesi öğrencilerimiz gelsin laboratuarlarımızda ders yapsın. Çocuk ‘Makine mühendisi olacağım’ diyor. Ama, geldiğinde belki vazgeçecek. Dolayısıyla, sahada görmesi açısından çok önemli. Teknik ve meslek liselerimizdeki o öğrencilerimiz de belli bir dönemde 1-2 gün gelip makine mühendisliği bölümünde laboratuarları gezip dolaşacak.

Onu gördükten sonra belki ufku farklılaşacak ve belki o bölümü tercih edecek. Bunu çok önemsiyorum” şeklinde konuştu. ‘‘Ara değil, aranan eleman yetiştirelim’’ Gaziantep’in sanayisi gelişmiş bir kent olmasına karşın Milli Eğitim ile ilişkilerin son derece zayıf olduğunu belirten Gaziantep milli Eğitim Müdürü Cengiz Mete ise, “Sanayinin, OSB’nin 6-7 tane olduğu bir ilde okullarımızla yeterli işbirliği yok. Üniversitelerle de yeterince yok. Biz bu işbirliğinin,

yani hocalarımızın buradaki mesleki ve teknik eğitim okullarımızla işbirliği olacak şekilde bir planlama yapalım. Biz bununla ilgili bir taslak hazırlayacağız. ‘Ne istiyoruz?

Siz ne öngörürsünüz?’ bağlamında. Ama, bizim talebimiz hocalarımızın akademisyen bakışının okullarımıza sirayet etmesi” dedi. İş dünyasının ihtiyacı olan, sektörün öngörüleri doğrultusunda eğitimin gerekliliğine de işaret eden Mete, “Genellikle bizlerde alan, bölüm, dal açılırken hep okulların normuna göre bakılıyor. Okulda diyelim ki 10 tane makine öğretmeni varsa o alanın devamı niteliğinde bir iradeyle karşı karşıya kalıyoruz.

Sektörün belki de hiç ihtiyacı yok bu alana. Sanayimiz bugün ara eleman bulamıyor. Biz ara değil, aranan eleman yetişmesini arzuluyoruz. Üniversitemizle işbirliğine giderek bunu sağlayabiliriz. Üniversitemizin çok fazla imkanı var. Çocuklarımız tanımıyor bilmiyor burayı. Bunu yapalım birlikte. Özellikle başta fen lisesi ağırlıklı öğrencilerimiz olmak üzere öğrencilerimizin üniversitemize girip çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.

GGC 2016 Basın Ödülleri başvuruları başladı Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nin (GGC) her yıl geleneksel hale getirdiği ‘’Basın Ödülleri’ mesleki özendirme yarışmasının başvuruları başladı.

Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nin (GGC) her yıl geleneksel hale getirdiği ‘’Basın Ödülleri’ mesleki özendirme yarışmasının başvuruları başladı. 2016 yılında yayınlanmış eserlerin değerlendirmeye alınacağı yarışma, bu yıl 6 kategoride yapılacak ve ilk üçe giren eserlere çeşitli ödüller verilecek. GGC Başkanı İbrahim Ay, 10 Ocak 2017 Çalışan Gazeteciler Günü’nde gerçekleştirilecek ödül törenine, bu yıl ulusal basından da önemli isimleri davet edeceklerini belirterek, ‘’Jüri özel ödülümüzü ulusal basında tespit ettiğimiz gazetecilere vereceğiz.’’ dedi.

Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirileceği ‘’Basın Ödülleri’’ mesleki özendirme

yarışmasının organizasyonu için start verdi. GGC Başkanı İbrahim Ay ve yönetim kurulu üyeleri yaptıkları toplantıda bu yıl yapılacak olan yarışmanın şartlarını belirlediler.

2016 yılındaki eserleri kapsayacak yarışma haber, köşe yazısı, sayfa tasarımı, haber ve spor fotoğrafı, televizyon programı - haberi ve radyo programı olmak üzere toplam 6 kategoride gerçekleştirilecek.

Katılımcılar 01.12.2016 tarihinde kadar eserlerini şartnamede belirtilen şekilde Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ne teslim edebileceklerdir. Yarışmada ilk 3’e giren eserlere çeşitli ödüller verilecek. Eserler bağımsız bir jüri tarafından değerlendirilecektir. Yarışmada jüri özel ödülü ise ulusal basında TV ve gazete alanında başarılı isimlere verilecektir. ‘‘Yarışmaya ulusal bir boyut kazandırıyoruz’’ Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, yarışmaya ilişkin yaptığı açıklamada bu yıl gerçekleştirilecek organizasyona ulusal basından da önemli isimleri davet edeceklerini ve yarışmaya ulusa bir boyut kazandıracaklarını söyledi. Jüri özel ödülünü ulusal basındaki başarılı isimlere vereceklerini dile getiren Ay, ‘’Kentimizin imajı konusunda yapılan ‘’Şimdi Gaziantep’e gitme zamanı’’ çalışmasına yarışmamız vesilesiyle destek olmayı planlıyoruz. İlimizde ağırlayacağımız ulusal basındaki ünlü isimlerin, buradaki sosyal

yaşamı yakından gelip görmelerine vesile olacağız. Bu sayede ilimiz üzerindeki algının değişmesine bir nebze de olsa katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.’’ dedi. ‘’Yarışma hedefine ulaştı’’ Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirecekleri basın ödülleri yarışmasının amacına ulaştığını belirten Ay, ‘’İlk yarışmayı yaptığımız tarihten bugüne Meslektaşlarımız arasında tatlı bir rekabetin oluştuğuna şahitlik ediyoruz. Amacımızda hem arkadaşlarımızı daha iyiye teşvik etmek hem de bu anlamda bir rekabetin oluşmasını sağlamaktı.

Rekabetin ve ödüllendirmenin olmadığı bir sektörde başarı beklemek mümkün değildir. Bu açıdan baktığımızda yarışmamızı amacına uygun bir şekilde sürdürüyoruz. Şimdiden başvuruda bulunan tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyorum.

Gaziantep’i gerek ülkemize gerekse Dünya’ya iyi tanıtılması ve anlatılması için bu tür organizasyonların önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. GGC olarak diğer tüm çalışmalarımızda olduğu gibi basın ödülleri yarışmasında da çıtayı her yıl yükselterek yolumuza devam ediyoruz’’ diye konuştu.

Ay, bu yıl gerçekleştirilecek olan yarışmanın şartnamesinin ilgili basın kuruluşlarına mail olarak iletildiğini ve isteyenlerin www. gazetecilercemiyeti.org adresinden yarışmaya ilişkin detaylı bilgiye ulaşabileceklerini de sözlerine ekledi.

Gaziantep’in tanıtımı için anlamlı fedakarlık

Gaziantep’te yaşayan mimar Serkan Arıcı, kentin tanıtımı için kendi bütçesiyle 3 dilde, 3 bin adet cep kitapçığı bastırdı.

Gaziantep’te yaşayan Mimar Serkan Arıcı, kentin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla örnek bir çalışmaya imza attı. Mersin’de doğup büyüyen ve 3 yıldan beri Gaziantep’te ikamet eden Serkan Arıcı, Gaziantep’in tarihi ve doğal güzelliklerini yansıtan “Gaziantep’te yapman gereken 27 şey” adında kitapçık bastırdı. Gaziantep’in yöresel lezzetlerinin yanı sıra gezilecek ve görülecek yerlerinin de yer aldığı kitapçığın Türkçe, İngilizce ve Almanca olarak yayımlandığı belirtildi. Arıcı, kendi bütçesiyle 3 bin adet cep kitapçığı bastırdığını belirterek, hedefinin “Gaziantep’te yapman gereken 101” şey kitapçığı yaptırmak olduğunu söyledi.

“Bu kenti sahiplenmem gerekiyor” Serkan Arıcı, daha önce Mersin’de yaşadığını ve eş durumundan dolayı 3 sene önce Gaziantep’e yerleştiğini belirterek, “Bütün insanların yaşadıkları kentlere sahip çıkması gerekiyor. İnsanlar farklı bir kentten gelmiş olabilirler ama yaşamlarını sürdürdükleri ve ekmek yedikleri kentler artık onların kendi memleketleridir. Daha önce Mersin’de yaşıyordum ve bu kent adına da bir takım gönüllü çalışmalar yapmıştım.

Gaziantep’te yaşıyorum ve bu kenti sahiplenmem gerekiyor. Turizm gönüllüsü olarak Gaziantep turizmine katkıda bulunmak amacıyla çalışma yapmaya karar verdim. Turizm sektöründe ülkeler değil artık bölgeler yarışmaya başladı. Kentler birbiriyle rekabet etmeye başladı ve tanıtım ilk planda yer alıyor. Gaziantep’in üstün kültürel ve tarihi mirasını diğer kentlerden ve ülkelerden farklı bir şekilde tanıtmasını düşündüm” dedi.

Lösemili çocuklara moral ziyareti

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Gaziantep Üniversitesi Onkoloji Hastanesi’nde tedavi gören lösemili çocukları ziyaret ederek, onlara moral verdi.

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Gaziantep Üniversitesi Onkoloji Hastanesi’nde tedavi gören lösemili çocukları ziyaret ederek, onlara moral verdi. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu “2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası” dolayısıyla lösemi hastası çocukları ziyaret etti.

Hastanedeki lösemili çocuklarla yakından ilgilenen Başkan Tahmazoğlu, okul eğitimlerini hastanede gören çocuklara oyuncak hediye edip, onlarla birlikte resim yaptı.

Buraya yapılan ziyaretlerin küçük

hastaları çok memnun ettiğini ve onlara büyük bir moral kaynağı olduğunu ifade eden Başkan Tahmazoğlu, duyarlı insanlara lösemili hastaları ziyaret etme tavsiyesinde bulundu. Yaptığı ziyaretler esnasında çocukların yüzündeki mutluluğu paylaştıklarını ifade eden Başkan Tahmazoğlu, “Her yıl Kutlanan 2-8 Kasım arası Lösemi Haftası münasebetiyle bizde Onkoloji Hastanemizde yatan hastalarımızı, çocuklarımızı ziyaret ettik.

Toplumumuzda yaygın olarak görülen kanser hastaları içerisinde

özellikle lösemi hastalarının sayısı oldukça fazla. Başhekimimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız hastalarımızla çok yakından ilgileniyorlar. Gaziantep’te böyle bir hastanenin bulunması büyük bir şans. Buranın yapımında emeği geçenlere de ayrıca teşekkür ediyorum. Rabim hastalarımıza acil şifalar versin” dedi.

Ziyaret sonrası Başkan Tahmazoğlu, hasta çocukların ailelerine ve hastane personeline çiçek vererek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Öğrencilere aşure servisi

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve GAÜN Rektörü Prof.

Dr. Ali Gür, Muharrem ayı nedeniyle öğrencilere aşure dağıttı. Şahinbey Belediyesi tarafından hazırlanan aşurenin yemekhane önünde dağıtılması sırasında önlük giyerek, kazanların başına geçen Tahmazoğlu ve Rektör Gür, daha sonra hazırlanan aşurelerden kendileri de yedi. Aşure geleneğinin Türkiye coğrafyasında

farklı kültür, renklerden uluslararası öğrencilere yaşatmanın, hem inançsal, hem de kültürel anlamda çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Prof.

Dr. Ali Gür, “Şahinbey Belediyemizin geleneksel olarak gerçekleştirdiği bu etkinlik, öğrencilerimizin hem bu kültürü görmelerini, hem Muharrem Ayı’nı hafızada tutmaları bakımından çok önemli. Aşurenin birleştirici bir rolünün olduğunu biliyoruz. Özellikle,

15 Temmuz sürecinden sonra bu birlikteliğe daha çok ihtiyacımız var.

Aşurenin içinde her rengin tadı olacak.

Ama, hepsinin toplamda da bir lezzeti olacak” dedi. Şahinbey 500 bin vatandaşa aşure dağıtacak Muharrem ayında hem yas, hem hüzün, hem de bolluk bereketin simgesi olduğunu ifade eden Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ise, “Şahinbey Belediyesi olarak yıllardan bu yana devam ettiriyoruz.

Bu yıl da 500 bin vatandaşımıza aşure dağıtacağız. Aşuremizi parklarda, okullarda, kamu kurumlarında ve üniversitelerimizde dağıtıyoruz.

Aşuremizde 17 çeşit malzeme var.

Her birinin rengi ve tadı farklı ama birleştiği zaman aşure tadında farklı bir tat ortaya çıkıyor. Bizler de ülke olarak, Türk’ü, Kür’dü, Alevi’si, Sünni’siyle birlikte bir mozaik olarak Türkiye’yi oluşturuyoruz” diye konuştu.

“Mozaik Yolu” Fransa’da tanıtıldı Anadolu’nun en önemli kültürel miraslarından olan mozaiklerin önemli bir bölümünün tanıtımını amaçlayan T-One Der tarafından yapılan Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Kahramanmaraş illerini kapsayan “Mozaik Yolu” projesi için Fransa’ nın başkenti Paris‘te bulunan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı’nda (UNESCO) etkinlik düzenlendi.

Günümüze kadar sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa illerinin yer aldığı bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan mozaik eserlerle ilgili, “Mozaik Yolu” projesinin 40. Dünya Miras Komitesi Oturumu Toplantıları tanıtım konferansı düzenlendi.

Tanıtım toplantısına Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Hüseyin Avni Botsalı, Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi olarak atanan Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer, Türkiye’nin OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdem Başçı, çok sayıda büyükelçi, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve 24. Dönem TBMM Türkiye-Fransa Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, T- ONE Derneği Yönetim Kurulu Başakanı Demet Sabancı Çetindoğan, UNESCO yöneticileri ve diplomatlar katıldı.

UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, konferansta yaptığı konuşmada, projeye konu olan mozaiklerin bölgede, M.Ö. 4 bin yılından beri yaşamış insanların kültür ve tarihini yansıttığını söyledi. ‘‘Binlerce sığınmacıya ev sahipliği yapan Gaziantep’i takdir ediyorum’’ Projeye destek olan ve etkinliği düzenleyenlere teşekkür eden Bokova, Gaziantep’in aynı zamanda binlerce sığınmacıya da ev sahipliği yaptığını ve bu durumu takdir ettiğini belirtti.

Dünya Miras Komitesi toplantılarının dünyadaki bütün toplumları bir araya getirdiğini anlatan Bokova, böylece farklı kültürlerin kendi birikimlerini diğer insanlarla paylaşabildiğini ifade etti.