"Demek istemezsin beni?" " i stemeyiz, evet." "Abe ası l ben istemem sizi. Edeceğim istifa, ama sizin sözünüzle değil." "Ya?" "Bilirim edecek zamani ... " Kalabalık, fabrikanın geniş iç kapısında gözükmüştü : "Murtaza istifa!" "Murtaza istifa!" Pamuk tozu, ter içinde bir kalabalık, bendini yıkan azgın su lar gibi lahzada, fabrika spor mükellefleri kulübünün bulunduğu meydanlığı doldurup, Murtaza'nın istifası , hatta başlarından de folup gitmesi için nümayiş yaparken, Kontrol Nuh etekleri zil ça larak teletona koştu. Gün bugün, saat bu saatti. Eğer bugün de işin üstesinden gelip herifi fabrikadan attıramazsa bir daha hiç attıramazdı ki, o zaman da Murtaza'nın değil kendisinin istifası gerekirdi. "Aioo ... Fen Müdürü ipek pijaması, kısa sabahlığıyla uykulu uykulu: "Evet?" dedi. " i şçiler galeyan halinde beyim . . . Fen Müdürü grev ya da herhangi bir sabotaj ihtimaliyle dehşete kapılarak: "Nee?" dedi, "galeyan halinde mi?" "Hem de bildiğiniz gibi değil." "Neden? Niçin? Sebep? Sakın Sarı i brahim ... " "Yok yok ... " "Emniyete haber verdiniz mi?" Müdürün endişesini anlayan Nuh: "Öylesi değil," dedi. "Öylesi olsa evelallah tozlarını attırırız. i şçilerin galeyanı senin Murtaza'dan ötürü." Fen Müdürü rahat bir soluk aldı . "Gene n e yaptı?" "Ne yapmıyor ki beyim? Bilmez değilsin a, her Allahı n günü partimizin, partimizin sevgili başkanı ve de arkadaşları n ı n ne anasını koyuyor sövülmedik, ne avradı n ı . E, işçi milleti, hepsi "
"
284