Orhan kemal cemile tekin yayınları

Page 130

Aşağıya kahve pişirmek için indiğini hatırlayınca geç kalmış bir huzursuzlukla, davrandı. Cezveyi çivisinden al­ dı. Acaba parmakları nı görmüşler miydi? Herhalde gör­ memişlerdi. Görseler, o parmakların niçin eğri eğri öyle kızım, diye sorarlardı. Amma da · tuhaf kadındı. Zavallı izzet usta .. Oysa, izzet usta ne iyi insandı! Tekrar aklına kahve geldi. Geldi ama, kahve nasıl pi­ şerdi? Kafasını bir türlü toparlıyamıyordu. Cezveye su koydu. Kibriti bulamadı bu sefer de .. Hay aksi şeytan . . . Yalnız kibrit değil, şekerle kahve kavanozu d a yukarıday­ dı, çalar saatin bulunduğu rafta. Yukarı fırladı. Kadınlar Cemile'yl göz hapsine alıverdiler. Kız rafa uzanınca, yukarı kalkan eteği altındaki bacaklarına bak­ tılar, biraz ince buldular. Topukları da beğenmediler. Ya ayak parmakları? Tertemiz, ama biraz kaba ve büyük ayaklar önlerinden geçip merdivende kayboluncaya kadar baktılar. Merhum yüzbaşı hanı mı : - Yüzü fena değil .. öteki : - Kati mi? Yüz g üzelliği kati mi? - Değil oma .. Genelik, cahillik işte.. - Aaoh oh! Yüreğimden kanlar gidiyor kanlar. . . Öyle bir babanın evlôdı . . . - Doğru . . Benimki de bir başka türlüsü değil mi? - Ama seninki gidip de bir işçi kızına gönül indirmedi . . . - Evet, evet oma . . . Kısmet, alın yazısı . . . Cemile kahveleri tam verirken, babası, ağabeysi, ih­ tiyar Muy, katip Necati avlu kapısından giriyorlardı. Fab­ rikanın demir kapısından oğ lunu isteyen ihtiyar Malik'in karşısına kôtip Necati cıkmış, fır$OİI kacırmıyarak, git­ miş Sadri'yl bulup getirmişti. İhtiyar Malik bu Necati'nin kim, ne, neci olduğunun farkında değildi. Fabrikadan be­ ri konuşa konuşa geldikleri halde hôlô Necati'nin farkında değildi. Avlu kapısından girince birdenbire farkına vararak 1 30


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.