Friedrich Nietzsche
bıraktığım" bir şeyden söz ederler: - hatta bazıları, ilk üç gibi, daha önceden yaytmlanmış bir kitabın (bu durumda "Tragedya'nın D oğuşu "nun: hassas bir gözlemcinin ve karşılaştırmaemın gözünden kaçmaya cağı gibi) ortaya çıkış ve yaşantıianma döneminin de çok gerisine tarihlenmelidir. Birinci 'Zamana Aykırı'nın içeriği, yaşlanmış David Strauss'un Alman milliyetçiliğine, ensesi kalınlığına ve dil-savurganlığına yönelik o öfkeli patlama, önceleri bir üniversite öğrencisiyken, Alman kültürünün ve kültür dar kafalılığının ortasında oturduğum zamanki ruh hallerine tercüman oldu (şimdi çok kullanılan ve çok kötüye kullanılan "kültür dar kafalısı" sözcüğünün babası olduğu mu iddia ediyorum); - ve "tarihsel hastalığa" karşı söyledik lerimi, bu hastalıktan yavaş yavaş, güçlükle iyileşmeyi öğ renmiş, bir zamanlar ondan çok çektiği için bundan hiç de böyle "tarihten" vazgeçmek niyetinde olmayan birisi olarak söylemiştim. Sonra üçüncü Zamana Aykırı Bakış'Ia, ilk ve biricik eğiticim, b ü y ü k Arthur Schopenhauer'e duydu ğum hürmeti dile getirdiğimde - bugün bu hürmeti çok daha güçlü ve daha kişisel bir biçimde dile getirirdİm - kendi ki şiliğim açısından çoktan ahlaksal kuşkunun ve çözülmenin ortasında, y a n i b i r o k a d a r ç o k d a ş i m d i y e k a d a r k i t ü m k ö t ü m s er l iğ in d e r in le ş m e s i o 1 a r a k e I e ş t i r i n i n i ç i n d e y d i m - ve daha o zamandan, halkın dediği gibi "artık" hiçbir şeye inanmıyor dum, Schopenhauer'e bile: tam da o dönemde oluştu gizli tutulmuş bir yazı: "Ahlak dışı Anlamda Hakikat ve Yalan Üzerine". Benim 1876 Bayreuth zafer töreninde Richard Wagner'in onuruna yaptığım zafer ve şölen konuşması bile - Bayreuth bir sanatçının kazanmış olduğu gelmiş geçmiş en büyük zafer anlamına gelir - en güçlü "güncellik" g ö r ü n t ü s ü nü üstünde taşıyan bir yapıttı, arka planda ise geçmişimin bir parçasına karşı, yolculuğumun en güzel ve en tehlikeli deniz durgunluğuna karşı bir hürmet ve minnettarZamana Aykırı Bakış
2