"AYDIN" ÜZERİNEI*l
Yeni ÇtJzü� 1 - "Aydın" kategorisinde bulunan toplumsal kesite bakışta; "proletarya aydın ı" ya da "burjuva-küçük burju va aydını" şeklindeki sınıfsal ayrımı yapmayı doğ ru buluyor musunuz? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? 2- 1 2 Eylül öncesinde sivil faşist hareket aracılığıyla Işle nen bir dizi cinayetin sonucunda çok sayıda aydınımız hayatı nı kaybetti. Bu aydınların yükümlülüklerini yerine getirdiklerı ne inanıyor musunuz? 3- 1 2 Eylül'le birlikte; a) -Açık baskı- terör döneminde [aydınlar üzerine ağır bas kıların olduğu] bilinen bir gerçektir. Sizce aydınlar o dönemde genel olarak anti-faşist mücadelede, üzerlerine düşeni yeterin ce yapabildiler ml? b) Bilindiği gibi 12 Eylül aynı zamanda bir aydın kırımının yaşandığı dönem oldu. Bu dönemde birçok aydın cezaevlerine "konuk" edildi. Yine bu dönemde cezaevleri rejim muhalefetı nın açık odakları oldular, can bedeli bir fedakArlıkla direniş ge ıenekleri yaratıldı. Sizce aydınlar bu direniş sürecinde yeterin ce yerlerını alabildiler ml? Katkıda bulunabildiler ml? Üçüncü sorudan başlayalım: 1 980'yi yıllarda, Türkiye'de cezaevlerinde. karakollarda ve öteki polis merkezlerinde pek çok devrimci ve demokrat kişi işkenceler so nucu öldürüldü . Pek çok kişi, işkencelerle ilgili belirli bir mesajı ka muoyuna duyurabilmenin bedelini canlanyla ödediler. Halbuki ceza evi, karakol gibi kurumlar devletin en güçlü olduğu yerlerdir. Devlet, bu gibi kurumlarda pek çok maddi ve manevi araçlarla donatılmıştır. Mahkümlann ve tutuklulann ise, yüreklerinden ve beyinlerinden başka hiçbir şeyleri yoktur. Buna rağmen işkencelerin olağanüstü (*)
Yen/ Çözüm, Sayı 1 3, Mayıs 1 988, s. 1 2- 1 3